Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 10 Mart 1951 1 68 İnsanî bit Türk gemieisinin bir insanlık örneği Tiğit «Hamidiye» genç mühendis Şakir efendinin .Hâtıra tleiteri» ni burada gene bir itüddet için bir kenara bırakıp krü"a?örün Kızıldenizde Kamerun'la Hudeyde arasmda mekik dokuduğu bugünlerde bu kahraman Türk harp gemisinin yarattığı bir insanlık örneğini sayın Tevfîk İnci'nin «Balkan Harbin<d« Hamidiye Kruvazörünün Akın HarekâTı» sdlı eserinin 67 ve 68 inci sayfalanndan birlikte gözden geçirelim: Kameron'da heynelınilel bir taranüna binası vardl. Sahile gezmeğe çıkan krüvazörün subayları gezmek mak sadile buraya uğradıkları zaman Yunanlı olan nöbetçi doktorunu sancı çekiyormus gibi, ıztırap içinde buldular. Bunu, evvelâ «Hamidiye» nin Yunanlı doktor üzerinde uyandırdıfc bir tesir aandılar. Fakat konuşunca, saneıyı Yunanlmın kendisi değil, henüz bir sene evvel evlenip, Yunaniatandan buraya getirmis oldugu, genç karısmın çekmekte olduğunu öğrendiler. Dünyaya bir Yunanlı bebek getirmek üzere bulunan kadıneağız doğum •ancılan içinde kıvranıp duruyordu. Karısının tehlikeli durumuna, Kameron adasında müdahale edeeek ne ebe, ne mütehassıs doktor bulunmadığl içindir ki, Yunanh doktor, kerısüe bcrabcr, lcıvranıyordu. Gemiye dönen «ubaylardan biri4 v«iyeti Rauf beye anlattı. Krüvazör biraz sonra hareket ederek Süveyse gidecekd. Hudeyde'dekl İngiliz konsoloshanesi doğumu emmyetle sağlıyacak bütün imkanlara mâllkti. Rauf bey yolda Hudeyde'ye uğnyarak, Yunanlı ile karoını, Ingiliı konaolosluğuns bırakmaya karar vererek onları alıp gemiye getirmesi için aahile bir »ubay gönderdi» «Yunanlı doktor böyle bir tek» lifle karşılaşınca korktv. O kadar ki, gözleri hadekalanndan dıjan uğradı. Bir kâbus defetmek ister gibi: « Hayır, hayır, iaakânı yok, •lamaz!... diye cevap verdi. Bunun Üzerine Rauf bey yeniden talimat vererek subayı tekrar sahile gönderdi. Subay, Yunanlı doktora, gemi süvarisinin kendisi ile mutlak görüşmek istediğini ve gemiye kadar zahmet etmesini rica tttigini söyledi. Yunanlı evhama kapüıyor, gitmek istemiyordu. Fakat *or kullanırlar fndisastle kalktı, krüvazöre geldi. «Hamidiye» süvarisi Yu nanlıyı, nezaketle karjilayjp. iltüet ettikten sonra hemen maksada girdi: < Tfirkiye, Yunanistan devleti ile harp etmektedir. Devletimitin Yunan milleti ile hiç bir alış verişi yoktur. İnsaniyet ve yardım, ne ırk tanır, ne milliyet... Bu bakımdan Yunan devleti ile harp halinde bulunan bizler, fırsşt byldukça fertlerin yaraiarını •armak, ızüraplarını dindirraekle mükellefiz. Ailenizin ağır hasta olduğunu öğrendim. Onu, buradaki imkâruızhklar içinde tehlikede bırakamayız. Biras sonra Süveyş» hareket edeoeğiz. yolda sizi Hudeydeye çıkarırız. Şira di hemen gidin, ailenizi ahn g«lin!. Dedi. «Bu lnsanl ders ve muamele karfuunda Yunanlı, yeniden hayata kavuşmus gibi, aevindi. Teşekkür. ler ederek ayrüdı va ailesini alıp =haberleri Piyasada tereddüd ö I\ mm KSABAHJ Aya seyahat! gitti. Kadin cidden ağjr sancüar içindeydL tkinci k/otalar gereğinc* «Hamidiye» yolda Hudeyde'ye ithalât talebnamesi uğrıyarak Yunanh doktoıia karasıverenjer az BI Ingiliz kocsUocbanesirıe bırakb. Yunanlı karı koca, Türklerden görİkinci kotslar gereğınce ithalât tadükleri bu insanî muameleyı unu lebnameM verenler heuuz azdır. Aiâkahlar bunun sebebini paratamıyacaklarını söyleyip tekrar tck rar tetekkürler ettiler. Böylece ka «zlıktan ziyade pı>asadaki tereddüdın da tehlikeyi atlatarak, İngiliı de ve gelecek malların elde kalması Filha. konsoloshanesinin müdahalesile ve endışesıne atfetmektedırler. bol imkânlerı içinde emniyetle do kika şımdiki halde tüccar siparı^inin ğumunu yaptı. Yunanlı, «HaTr.di yalnız yüzde on beşıni yatırmaktadır. Gerı kalan kısmının yatırılması için ye» sıivarisinden gördüğü ıyıliği iki buçuk ayhk bir müddetm geçehakikaten unutmadı, Rauf beye ceği hesablanmaktadır. O ztmana Yunanistandan gönderdiği mektup kadar da ilk kota sıparişleri gelmiş larla hâlâ minnet ve •şükranlarmı ve paraya çevrilmiş olacaktır. tekrarlamaktadır. Dığer bir sebeb de tüccarın mah «Burada bir noktayı da <?çıkla derhal para y a çevirmeğe alişmifi olmadan geçmiyelim: Yunaclı karı masdır. Bu sebeble ithalâtçı en fazkoca, Kameron'dan «Hamidiye» ye la sürümü oian mala rağbeti tercih gelişlerinde ve «Hamidiye» den etmektedir. Hudeyde'ye çıkışlarında, geminin beş çifte filikaıı ile alınmıs. ve çxkarılmışlardu. Kürek çeken o kahraman askerlerimizin istienastz hep »inin başları, omuzlarmın lizerinden, tam bir vekar içinde, çeriye Karadenizde hüküm süren şiddoğru kasılıp kalraış vaziyette idi. detli fırtma yüzündne bir çok geHallerinde huşua varan vakur bir miler koylara sığınrnaktadır. Bu insan edaaı vardı. FUikanın kıç ta ! cümledcn oinoak üzere «Aksu» va JCaradenizde sîdrfatli fıriına var rafmda, kocasmın yanmda, &turan ve kıvranan Yunanlı hâmile k?dına karjı; hepsi, içlerinden ojrinin aile$i veya kardeşi imif gibi, vekarh ve hisli idiler. Bu b«ş çifte filikada, Türk askerinin yarattığı vekar tablosu cidden görülmeğe seza idi...» •Hamidiye» Süveyşte... Silâhlı düşman karşısmda g5sterdiği atılganlık, keskin cesaret ve hamaset nispetinde, ıztırap çeken fertlere karşı, velev bunlar bir düçman memleket evlldı oisalar da, şefkatli ve efendiee davranmayı her zaman bilmis TOrk jçemidsinin bu müstesna muameiesini burada kaydediverdikten sonra gene <rHamidiye» nin genç mühendfsi Şakir efendinin hâtır» .Itfterini «çıp olayları takibe başhyalım: 4 haziran 329, «alı f«kele makinegipde hafif if çıktı ama bu da az zamanda tamir edildi. 6 haziran 329, perşembe Parakete isart 1052,7 mil oldugu halde toplatarak ak^amleyin altıvı yirmi «ekiz geçe Süveyş limanına ledik. (Arkası var) puru bir buçuk Cide seferini yapan cTarı» vapuru da 1 gün gecikme ile limana gelecektir. Eaki Muharipler Derneğı Başkan v* idare kurulu üyeleri dün öğied»n »onra Derneğin Harbiyedeki lo kalinde bir topiantı yaparak Büyük Büyük Millet Meclısi Maliye Komis yonunda jörüşülmekte olan bilumum emfiklilerin eşitlik ksnur.u tesarım hakktsda fikir teati&inde bulunmuş lardır. Eski Diuharipler, emekülerin eşit İHÜ konutunda hükumet tarafmdan hazırlanfin tasarıyı beğenmediklerini ifade etmi^lerdır. Ayrıca son umlarm 6243 ısyılı ka nundan evvelki maaşlara yünie yüz zam yapraak suıetile tahakkuk ettirilmesi d« tenkid edilmiştir. Dernek Başkanı vazife malutlerinin de harb malulü muamele ve hak larma tSbi tutırîması için kanun ta. sarısı hazırladıklarmı ve B.M.M. ne teklifte bulunaesklannı açıklamıştır. Eski muharibler emek'îlerin eşitlik kanunu tasarısını beğenmediler Gazcteciler Cemiyetinin meslekî konferanslan Gazeteciler Cemiyeti t3rafından bu ilkbahar mevsjminde tertip »dilen meslekî konferansların üki, 11 Mart 1959 çarşamba günü saat 16. da Gazeteciler Cemiyeti binasmda' Burhan Felek tarafmdan «Gazeteei kime derler, gazetecinin'bujusîveti» mevzuunda verilecektir. Meslekî kflmferanslar hsziran ayına kadar devam edecektir. TEŞEKKÜR Vefatı fle bfzlerl'«onsuz acılara «arke<jen eşim, ba*«ını«l ve muh hastalığ, esnasında gostermiş oldu^u yakın ajlk, ve ihtimamdan dolayı Ankara Tıp Fakültegj Doçentl eaym Doktor SALAHATTÎN KOLOĞLU ve son dakikasma kadar her an yardımına koşan vefaklr Doktor EROL ALPAY'a. cenaze merasimine birzat veya çelenk göndererek l*tirak eden. başta Sıhhat Veklli ««yın Lutfl Kırdar. Dahiliye Vekileti Milsteşarı Recai Türel, Ankar» Valisi Dilâver Arpın ve Ankara Emniyet MUdÜPÖ Celâlettin Cojkuna. evimiı« gelmek. telefon, telfraf ve mektupla acımızı payiaşmak lutfunda bulunan bilcümle skraba \e doetlanrnıza, arkadaşlanna en derin minnet ve çükranlanmızı arzederiz. Eşl v« Kırlan Dr. Cevat Demıl ailesi EmekH Vali TEVFİK SIRRI GÜR'ün Yeşilay haftası kapandı Türkiye Yeşiley Cemiyetinm 40. yıldönümü münasebetile kuruluşuncan bu yana ilk Hefa tertiplediği «Yeşilay Haftası» geniş alâka topladıktan sonra kapanrrnştır. Bu münasebetle şehre bir milyona yakın döviz deeıtılmıştır. Bu arada fabrika ve müesseselerde konferansiar verilmiştir. Balık fiatları yüksek Balık bol mîktarda çıkmağa başla. dığı halde fiatlar gene yüksektir. Bir çok belıkçı babkhane rü=umu vermemek için avlarını bal(kh«neye u | \ ramadan satmaktadırlar. Hamsi ve istavrit 3 Hradan, us j kuınnı 6. lüfer 12.M. kılıç 12 lirsdsn mü^teri buîmak+?Hfr. Geçen ay 872 çift evlendi Büyük Mevlidi Şerif Sevgili babamız, ailemizin büyüğü, Arilan Tuğla Fabrikalan sahibi, merhum Şehrimiz Evlendirme Memurluklarmda 5ubat av.nda 872 ciftin nikâhlan kıvılmıstır. Bu suretİ3 1P59 yıh girdiğindenberi şehrimizde evlenen iiftlerin sovısı 177SV' vük>=el'^'r SABRİ KÂZIM Ö Z A R S L A N ve kardeşi Adalet Bakanı şehrimizde Adalet Bakanı Esad dün «aat 16 da uçakla eelmistir. Budakoğlu Ankaraden ÖZARSLAN'm ruhlanna ithaf edilmek üzere 10 Mart 1959 Salı günü ikindi namazını müteakıb Şişli Camii Şerifinde kıymetli Mevlidhanlarımızdan Hafız Zeki Altuı, H»fız Aziz BahriyeU, Hafız Kâni Karaca, Hafız Abbas Nazaş, fatihli kardeşler ve duahan Haeı Hafız Nusret Yeşilçsy taraftndan MevUdi Şerif ve Kur'anı Kerim kıraat olunacağından arzu eden akraba, dost ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. Eşi ve evlâdları MART 10 ŞABAN 30 S Medeni dünyada Doktor Jıvago ı ^^^^^^^0 IAZAN •^^^•^•^•^•^•^•r'^ yu duymıyan, 1K8 Nobel etifbiyat ! armaganıru kazjLnmış bu ecerm ca j hibi Boris Pasternak'ın adınj ieit • mıyen kimse kalmadı.. Bırincs Dun ] ya Harbunden sonraki Rus şairlerij yapanm. Hak d» varthr. vi"ife cîe. arasmda memleketinde öhret yap ! Romanm ve yazarınm memWe ] Şahsen ben. ii*e öğrcnctâ, senç 2 «Biz» vanz: çünkü *Men» hat büeii kıparoau d*. şuuHJtk bir mıştı; fakat şürlerüe yurd .sınırla tinde uyandırdığı tepkiyi, nenrue dek subay ve UniversJteLı oUtak •eri tasmmtz aaahtar. ler vardır. rını aşamamıştı. İhtilâli takip ede» ' keti dışmda ysptığı yanktlart t'öz bu fikirlere Bu fldrve topJumcu düfü j Kajur* «l»r»rtar n u , yataız gidevrede köçesinde, çekinj,en bir ; önunde tutarak düşündüklerimi a lerin bir kumını bugün d* beninv ben» i silme v« yalnıı va . 4H ierrtise «afcMibefl. O«oü«« sim ömür sürdü. En yakın dostları, ' çık'.amakla yetineceğim. Çjjnkü bu semiş bulucuyorum. Bunlan «Eâezifevi ileri sürme. mâfterek b» 4fl& cacaati e*en ytk. Gidip gelme Shakespeare, Goethe, SchiUer pibi olay, 1958 ve hattâ 1958 yıllannd» biyat Tarihimizden» adile H Banmetoddur. Bu konuda Ziya Gökalp •»«* var. ceiip bubnamak var «İ7.Ü, ölümlerıle susmıyan insanîardı. On duuya olçüsünde etki yapm.jır. kası yayınları «rasmda bîıstıri ğım de bu metod» u?m«çtwr. Fakat o i "»t«wuz, ay lejyalüan âçi* soy. ları, kendi dîlinde söyletiyon yurt Ne sağın. ne solun bir doktrİTi »da kitabın birinci cildinde vc «Ziya laylar. bu dOsünüşe hak verir gö '**'*'*• taşlarile tanı^tırıyordu. Moskova mı olmaksıızn, sosyal plânda, bir i Gökalp, Yaiup Kadri» rünmüyor. .Ben» i «biz»de eriten D«H« *oialı «yağı kar»*a ya^ıdolaylarmdaki evinde lış d myaya günluk tarıhçi sıfatile onun bana yazdım. Ziya merhumun her türlü eğilim, tâ topUncı eski > « **eo»e»u«"n ««lalarda dolaskarışrnıyarak dışı içinde yaşıyan dü'î'ündürdukleri'ni belirtmeye ça davranış formülleri ve toptum prcn İ^rU «teahidenfaeri zaman aman : • " ••*• •»«">• ' ^ *rm"bu münzevi, sanıldığmın tnm ter j lıçacağım: o kadar!. . . . . , , ejpleri içinde , ., ı ' \enÂe kaldı kı ava sevanaü go/e de. ,it3di d* ^ ^ oruy. çıkıyor ve nzhayet ^»vakJ££^ ^ ^ ^ ^ şaş. s i n e v e ker.dı bakımından hüıdü. ' Bızim kuşağımız, gençlik devre I gö^süme yaptfmam» olan ki t»nekat bir zamandan «onra Aima'nın İstediğini, düşünduklerini yaz'vor sir.de fikir adamı olarak en çok si vardtr ki, junlardır: rnı.valim' «ben» e. «tek» e önem veren hiır du. Basmada ser^est değiidi. Değiî Ziya Gokalp'in tesiri altında kal1 Cözlerimi kapartnı. vazifemi Övlc bir yoWJuk ki, afiri karan•vt demokrat ; k düfünüfttsıe yerini di ama el altmdan şiirleri sağa mıştı. Tiirk milliyetçiliği. onun ka yapanra Hak yok, vaâf« v, fakta yaptlM.uk. K»rebe oyoar gibi, bırakıyor. Hitler'den «onraki Al aerey« gittiğinizi fcilnveden ııçarak. sola yayılıyordu. Böyle, yıllar ve fasında ve kaîfminde akla ve rea2 «Ben» yok, «Biz manyaıun yarı Hölüraünde Isp>rta Sonra d». yer yürüne «lonebilyülar geçti. Stalin'in ölümünden i liteye uygun bir şistemin ıfadesini Hele Birinci Dünya Hsrbi önÜB»onra dış âlemle, yeni /eni tema j buimuştu. <'Turkle»rnek, Islâmmş it ve içinde ileri ftirülmüf l/u ter düfünüfünün yertr.i Atina davranı ^ j ^ j Jtuaa rRROJu. aya gitmek için rosa giren demir perde arkasın'ia Hr ' Taak, Muasırlafmak» gibi üelü bir j müllert, elbette takdir edriin W, fj almamtf midırT Dönelim, Pa^ternak'a. 3u «ben», , k e t t e m i , füzede mi, nerede olacaksa, İtalyan. Pasternak'ın yazıp da ya formülde özetlenen bu toplayıcı'.Ziya Bey, toplumu «nihaî 7a/trv e iki virz milyonhık bjr»in içmâe i fcendHenne flmJUIen yer ayırtanlayamadığı romanını aldı "e İtatyada anlayış, ruhlarumza sinmifti. Durc götürmek amacile telkine ş nedir"? Haîbukî •bu^îin, yainrz o r a y,\T bakıma hak vernıiyor da de. keim'in sosvolojisinden kök alan du. Böyle olıakla beraber fikir neşretti. iki vüz müyon'uV loplumu değil, | ğiii m . ilkesi, btzlere toplura olarak bunlara aklun VT' >vUı. İşte başlığımıza aldığımız day, oodan pek çok sayıda Hele bv müstakbal rolrdlar İstanbu anda patlak vermişti. Ftmsn, anlayjçında yol gösterici olmuştu. I Benim, o zaman çoeuk ıkljjnla. bul kafalarım kendisi üst'jııd* diışön bulla «luriarsa. bütün medeni di'lere cevrıidi. Bir döreeek bir önfm ^Rzanmı? tVuSeyalıat acentelerinfat fofüsltrinl çok memleket'.erde 1958 yılmın en nnvor. Şu anda Pâkistan iv** Tk get« geve yer BStmalarııulan anlasıçok satılan k>abı oldu. Dergiler, l~âl'ın bu mısrâTarını halırlaHım: lıyor ki, feza yolculuğu başlarsa. fıigazetelerde kitap hakkında yazılar Berter ez gerdu» mî>kaami âdfn ze.ve binmek ve aya gitmek, otobvse Eminönü Vergi Dairesi Müdürü yazdılar ve nihayet Nobel armaest binip Harbiyeden Fatihe ffitmekteı.ı ğanı, şöhretinde el:=ik kalan taâdesaect t ° ^ daha kaiay ve rahat olacak. A»'ı tezhi* iMiramı âdeawct rafı da tamamladı. Biz, önce bu Scvahat areırtesinin aya bilet satıÂdomin makamı, feleklerdon üsromanı tefrika oîarak oCumhurıKanunun şerh ve izabj teblığ. tamım. muktez* ve tündiir. terbivenin özü nâdome «ay fina başlaması haberini duymadan yet» de görduk. Şımdi Je M. Kebir gün e*TCİ, faldr, bir üsküdar se. 1450 ye yakın en >enı enual ıçtihat kararları. pıda> dır. Âdem. yani tek insan! nan Kan'ı n türkçesile kitap olar^k yahat) yaptım. Istanbul. Ankara tzmir. Adana. Erzurum kitabçılann Başmda ihmalci Vonmuş kasketi Kabataş araba vapuru lskelesi hay Karaveli yayınlan arasmda 1>H!Uda satılmaktadır »44 sahife. fiatı 50. cildlisi 60 lira ve bir Şarklı cübbesîn* benTeyen lı kalabalıktı. İskelede vapur bulunyoruz. Taşra siparişlerinin Yıldıs. Ihlamur Nardenk Sok paltosu üstünde göğsüne *Eyval madığı icin, bir muddet beklemck Ben, burada ne romanın, a* çe58 adresine yapılması. lah'n der gibi koyduÇu eüle drr*n icabetti. ruhlu insaa'arın tes';rniyetine fcüBu bekleme müddetinee, Iskelrye riififnüç, fakat "kapana «ikîsmış bir (feJen d«4du. gele» doldu. Derken, canavarun cüret ve cesane'ile kar vapur gbzİLktü. yanaştı. O zanMnt, baktım, iskelctıin altı junıza çıkmna muvafîak olan bu Moskova münzevîsi. milvarhk bir tane bilet gişesinden bir tanesi acılkalata'ığın önündedir. <Ben» o' 4ı. Omindcki k«yruk, meydanuı ormasaydı bu adam. var olamazdı. O, tasın» ka4ar uruyorrfu. Bilet (atışı baçladı. Fakat Rtşeye her yanaşan insanlık ded'ğimiz büyük obiz» galiba büyuk pam bozdmnyorda ki, den bir sestir, bir fer>attır. Kendikacet pcneeresi önund* yanık yanık sir.i istedi|i ksdar ninsanlardan, 4na aâer gibi. cişe »ıünden bir turhtiriyetten ve tşıktan» uzakta hia lü aynlamıyordu. »»tain; itteöiii kadar mezannın baVapur, ifindekl arabalan bofalttı. kendine talkın verir bir edâ Yolfulannı botaUtı. Neredeyte, mcy tl« konuftrun: o. bayattjıdır, hürdür, dandaki arabalann hepsiııi. yolru. ı$ikUr ıcindedir. Hürriyet y in laria hcraber, yüklejip bitirecrk, Mmlık «evgisi, «görmeden inıan» hareket ederek. Gişenin önıindfki «dilen büyük varhğın cayutz eil kuyruk hâlâ raeydanın ortasjnda. Acaba ben mi yanhş gorüyorumvelerinden aneak bir kaçt da olsa yük*«k ideallert fâni ruhlan bağ diyt, biiet gişelerini bir daha saylar. Hürriyet ve insanlık luygusu, dını. Hayır, yauljş değil, tam altı ve ifeiecekte. hiç değüse ileride fer tane idi. Biri açık. beşi, yoksul kısçekleşecegini gezdirerek, eıkılan, ateti fibi sutnıkı kapalt. | Aı«laşd«B, bu altı «işeyi, iskcje n gönüllere teselli olur. binasına süs oLsuo, kendinc baa bir Her vaptıgımız işm, her inan*» tuJuh verilsin diye yaptnif olacaklar. ğımız fikrin sonunu ve maddeleş» Yolcu. meydanı dolduracak kadar miş balini pörebiliyör muyuz? Am» ne c'kar' Yeter ki. samimî o'arak kalabalık olduğu zaman bile açılnıa>«n bu (iseleri, bilet satılsın diye ve gönülden inanarak onları dü» yapouı olsalardı, bir türlü kısalmışünmüş ve yapmış olalım. «Tek kaztnmjştır yan o kuyruğun hatın i{in olsun, İ€*n hep. hep için tek» diye tanınv bir aralık açarUır, hiç değilse bir gilıyebildığimiz Demokrasi o Meal jfyi daha bilet «atısına tahsis eder. lerden biridir. Dün başUdık. bupfla lerdi. sene de olcun dileğfnde bulunmak, ya onun Sonuna kadar bekledim, fn kujTune olduğunu bilmemek, vanut ona ğ"M halini göreyim dedim. eiddî olar»k gönül vermemektir. Kuyruk, vapurun hareketine hir Bu yolds tek ingfin. bii*ün inaan <ki dakika kalaya kadar tek gişe kendini feda edebîlmelleHr. önünd* dalealandı durdu. Gije nveÜ'kücüler. kötümser olmazlar. Kö muruau. galiba vıpurun hareket düdüğii u.vandırmı» olacak ki. orta tülere ve kötülüğe de boyun yerdeki gişeniii, njhmıır bir göz acımezler. Adam, sahidfn adanıaa m lır gibi, B*zb nazlı, son dakiknda İçinde, onu da aşarak bütüa acıldığını gördiim. insanhkta tek başına bir varlık, F.Utğlu aya gitmtk İçin. daha fol başl| başma bir yok yumurta yokken, bilctini p* >ı peşin alı.vor, biz Üıküdara feçebil. mek için altı jrişenin bir teki önünoyrıca de kuyruk yapmakla meşgul.ız. Hamdi VAKOGLU Aramızdan ebedıyen aynlan ş^fketli vefakAr dblamıı annenMz ve ?ı!e buvüğümüz BaiBo ve r«y»n SANİYE AKATAY'm Cumhunyet Matbaacılıb ve Gazftecılık Türk Anonım Şırkrtl cenaze turentne i«tirak ve te!eCagalnğlu Halkevl sokak Nu 39 41 fon. telle acımızı payla'mak »uSahibl retile bizleri t*»llt rtmeH lttfunda bulunan akraba, dsct ve NAZİME NADÎ meslcktaşlarımıza en derin minV»ıı lslennl fı'len ıdare eden net ve şükran hi«lerimizl arzetMtrul MUdüt ' meyi bdvük bir vazffe s*yanz. ÖMER SAMÎ Ögrptmen Rakkı Aker GazetemlZf gonyfrılfn tvr.n ve yazıY Mımar Ne«et Akatay lar nt^rediliin edilmesın lade edılmfz. llânlardan mesulıyet kabui edilmpz. am, bir olay YÜCEL HASANÂLİ ı ya seyajMt etmek isteyenlere, tstanbuld» da bir «yahat acenlesi bilet satjnaya bajlamış. doğrusu, bileti sinıdiden vermiyorlarmış *ı, Miet par»«na mahsuben Wr kaparo alıyoriarnnş. Feza yolu seferieri başlar başlanıaz, ilk duturn ve bueün ağaran •Jaçîa»Tin ^otmlar, .^adi*a> kapar* j « ı r a n du£urn ve bufrön ağaran •Jaçîa»Tiner la inandısan o iki prensipe karşj b« BC^S^^ olacakmıç. Bir zamanlv, papaziar. para mu. ük şu dufüneelerim vardı •> var• « fcabfltTidf ceBBvtin anaîıtaruii satarUr4ı. K*ski»u tapusuou beraber ve1 Gezlerimi açarım. v Receb Turgay VERGİ USUL Umm ve TATBİKATl YAPI ve KREDI BANKASI Bu giine kodar Jkramiyelı Aiie Cüzdanı Sohipleri Ev Apartman Dairesi Talihli yeniden birer apartman doiresı kazanacoktır. TEŞEKKÜR 1,5 nulvjon liralık çeşitli para ikramiyeleri ilk çekiliş 3 Moyıs'to 'v. l 6 20 12 2415 40113.10 İS 40 4 39 YAPI ve KREDI BAINKASI .....,..ı».'i.u,,.,.( " E T ] 1 Z 12 '~6İ6 9 32 12 00J 130110 31 ffltHinnffliöiııiffliıiHiııııııııtıifflUiiıifliıııuııu^Ma^iMiiiiiıaiiaıtıııtiunutBiııiiim^^ Cumburiyefin edebî tetrjkası: 30 * ı.rHiitiiıüiıuuiMDiıuimııııuımtı^ii '! 1 1111111 1 " " »"" 1 t AZAN: a.HAfS TAKtJS Piyordu ağa. Yozgatlı başınj çevirdi: Bütün kasabayı yakmak da lüzum etse, yakacağız. Bu namussuzları bulup temizlemezsek, ahali bize bayrak açar. Önümüze durur. Zaptedemeyiz kimseyi.. Bu sokskta olduklarından şüp he etmesem.. Bu sokağa keder izlemişler ağa! Kaç kere söyledinı sana. Bu sokağa girdikleri muhakkak Ama gözcüler gelip haber verene kadar yerlerini değiştirdilerse. o başka! O hayvanlar da niye yakalamamışlar? Belki arkadaşları vaHır, küyükler daha ivi düşünür. hele haber verelim demisler. Öküzlük pal d i l Ökülük rayla mıl'a değil ya.. Sonra bir tek de nöbeiçi koyuyorlar Ya' Hoş iki üç tane. dört tane de kovjalar, yine temirlerlerdi herifler.. Makineli tabanca varmış ellerinde.. Altı kişi gitti elden.. Iyi "iş doğrusu.. Demek bu gidişle. bizjm topumuzu, iki gün içinde ortadan kaldıracaklar. Yakalayıp temizlemezsek, öy'P' Hcif h;r tertıp rtiısiinf'im h;kalım. Kolay kotay kurtulamazlar elimden. Yallah yallah üç kişi, bilemedin, beş kişi bunlar. Yer yarıhp da içina girmediler ya Hana mı gjdiyoruz? Bana kalırsa hana gitmiyelim. r lâfız Kibar'ın evi surîcıktadır. Orava çağırtırız istediğimiziBir gece içinde, sağda solda, altı devriyeyi vurmuşlaıdı. Meselevi askerden sakiamak Istivor'ardı. Salt birkaç kisi biliyordu işi. El altından herifleri yakalsmak i e n son eavretle çahsıvorlardı. Yüzba=1 fecefiı pflamiarı Y«i'V>" 'k sarnıçlara kadar her yer gözden geçiriliyordu. Çeşme yaUklan, ahırlar, samanlıklar ' boş bırakılmıyor; sandık sepet içinde ele geçen işe yaramaz tabancalar, çakmaklı tüfekler alıkonuyordu. Hedefini şaşırmıyacak bir silâh bulunsa, o ix üzerinden yürünecekti ya, öyle bır şey de görülmemişti. Mümkün olduğu kadar sessizce, şamatasızca kahveler dolafdıyor, oturanlann gözlerinin içine bakılıyor. camilerde ibadetle meşgul olanların bile çıkması bekleniyordu. Papuçluâun yanına iki veya üç kişi dikilivor, çıkanı gireni kolaçan ediyordu. Kasabada, daha ikinci günunden pstlak veren rahatsızlık. halkı <edirgin etmeğe başlamıştı. feir <akımları köylerden gelen a*ker arasına katılmış. bir kısmı da can ve gönülden yardımoı cık'ııştı lıarekete.. Ne için? Bir ayak ev\'el selâmete ulaşıp, padişah efendimfz hazretlerinin Vanadı altmda maha"es'vle Rum mahallesini taramıstı. Yer yerinden oynamış. am» hi<? kimse kimin. nevin aranI dığını ögrenememişti. Evter an«ı«»ki tnRSut günlere kavuşraak ıç'n! zın basılıyor; aamaiDİık E, böyle giderse nolacsktı? Havadisler kabarıyor, yayılıyordu. Bıre beş katılarak mahalle sraikarında anlatıhyordu. Kadınlar ku$ku içinde geçıriyordu saatlerini.. Çocuklar sokakta oymyamaz olmuşlardı. İkindiye doğru Hafız Kibar'm evine bir haber daha geldi: Tam bğle üzeri, bu sefer Çardak mahallesinde, iki devriyeyi d;ha vurmuş lardı. Herifler öyle atıcı 'diler ki, zımbaladıklarmı sağ bırakmıvolardı. Bir yaralı çıksa ortaya, a* çok bilgi verse. belki iş kolaylaşacaktı ama, nerdeeee.. Kur'ası çıkan, cansız seriliyordu oracığa.. Yozgadh deliye dönmüştü bu sonuncu vaka üzerine.. Ayaklamp kükremişti: ValUh sıra bize geliyor. Hamen askeri seferber edip taramalıyız kasabayı.. Başka yolu yok. Kaymakam İshak efendi, yr.7başı Şeref, Fazh hoca oradaydılar. Yunus ağa'mn haberi üzerine toplanmışlardı. Hiç kimse, kesin bir şey söyliyemiyordu ya. kafası zonk lamıyan da yoktu. Bu nasıl işti? Yunus ağa. puf puf ederek odada dolamyor, Yozgadh durmadan ba» ğırıyoidu. Suratı kararmıştı yine. Mümkünü vok yaka'ıyarıyacaşız. Mümkünü yok. Hiç olmazsa vakit kazanırız. Bir ayak evvel seferberlik.. Yok canım. dedi ağa. ahaliyi tedirgin etmem ben.. Bir çare geliyor aklıma Birkaç ses birdcn: Nedir ağa? Gozdağı verelira etrafa.. Korkutalım bu itleri.. Birkaç kifiyi sal landuırsak sinerler belki.. Halk da rahat eder. Kaç kişiydi o çapulcular Şeref? Hani, dünküler? Dört, ağam! Tamarn. Harcarız onları. vesselâm! Etrafa ilân da «deriz. Bizden bir kaç arkadaşı kakırdatanlar bun lardı deriz; i?te cezalarını buldular, deriz. Şeref, kirli dislerini göstercrek gülüyordu. Şimdi tam tekmil, gıcır gıcır yeni, sekiz tane darağftd vardı elinde. Bunlar ilk defa tecrübe edilecekti. Neydi o üç ki#inin asılmaları öyle.. Çoluk çocu|a kepaze olmujlardı. Bundan der» alarak hemen teşebbÜM geçmi», halkasmdan masasına kadar Her şeyi usulüne, fennine uygun çardakUn kurdurmvıştu. Hazır duruyordu )ur nağın bodrumunda. Yozgadh ilkönce İshak hoca'nın, sonra da Fazlı hoca'nın yüzünc baktı. Ağa'mn teklifi hakkında «e düşündüklerini yüzler'nden »nla» mağs çalıştı. Olmadı arr.fi. ikizi d« başlarını önlerine eğmişlerdi. Vunus ağa ortahğa sinen havayı fark etti: Ne dersiniz hocafendileı? İshak hoca yere bakarak iki tarafa oynadı. Şalvarının ağını yelpazeledi. Hafifçe kalk.p tekrar oturdu. Fazh hoca sâkindi: Çapulun da ağır cezayı müs ' tclzim bulUDduğunu etraia yaymış tık. Bu cihetten haklısuıız ağam. H«irk:nız var. ValAkin bunlardan ikiiBİ, bakkalm birinden aidıkları altışar paket dörtlüjç tütünün p « ' vermemitier. Üçüncusü biraı ) ÇAMASIR SODASI | I IMALATCILARINA | 1 I Sanayicilere İthalâtçılara İthal mahndan cok uruz. LeteniJen miktar ve evsafta j J | I S O D Y U M S Ü L F A T | daha ileri gitmij, kendi kötiS bey f f giriyle yağız bir arap a ını zorla | trampaya tabi tutmuş. | Yunus ağa tatirlendı: E, bu işlerin adına ne der.ir? < Arkası rar) temin ve taahhüd edilir. Tediyede kolaylık gösterilir. Yeni j kurulaeak sanayie devamlı ve çok müsaid şartiarla yılda j «000 tona kadar teslimi taahhüd edilebüir. " | H. VEDAT KORA P.K, 25 Beyoğlu 2 ( Alkali Madeneilik Umifdd Sirketi ( LUMOPRINT Firmasının MİKROFILM FOTOKOPİ OEVELOPMAN VE Cihazlarına ihtiyacj bulunanlar Proforma fsturaları aşağıdaki adresten tcrnin cdebilirler: TÜRKİYE UMUM Mi'nviFS^îUJĞİ: Namık Conker, Galata Billur Sok. No. I Tel.: 44 63 W