25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
dJMHUl Kasım 19â9 r H.apaletleti AÇIK DE N IZ ııır=ııırıifiııııııifrııııııııııııııııııııııifiıııııııtifiııııııııııııııııııııııııııııııııııııifiıııııııııııııııııııııııı=ıııı Yüzen hazine 11 [ neyler içitı çok buyuk bir önem ta«Tam yol!» Makineler uğultu şır. Rundan başka cins kerestçler llc çahşh... Gemi süratle ileri atıl Çin verpiğı, birkaç yüz sandık dı. Fakat bu esnada bütün gem lân çavı. 22 fıçı lırrion ya'iı e mupersoneline heyecandan dillerin him miktarda antika halılar.» Rogge bunlara çok sevinmişti yutturacak bir hâdise oldu. Tam , yo.lla harekete geçen Atlantis'in Sordu : . .^bacasindan dumanların arasında « Peki, yakıt durumunuz na. kıvılcımlar cıkmıya başladı. Bu sıl?» norraal bir şeydi. Ama düşman« New York'a kadar idgre ededan gizlendikleri şu ânda böyle bilecek miktarda akaryakıtım bir seyden kaçmmak lâzımdı. Rog var!» ge dişlerinin arasından bir küfür Bunun üzerine Rogge bu ganime. savurdu. Kıvılcımlar 8 dakika ka ti olduğu gibi Almanya'ya gonder.dar,.sürdö. Bunun derhal önüne meğe karar verdi. Şu kadar ki, onu , geçmenin imkânı yoktu. Bereket yalnız göndermek istemiyordu. 18 versin ki 24 mil süratle uzaklaşan şubatta «Tanenfels» ismindeki yarîngiliz gemileri bunun da farkına dımcı kruvazörle buluştular. . Atvarraamışlardı. Böylece bu büyük lantis, Tanenfels'ten yakıt maddetehlike «tlatalmıs oldu. si, mühimmat ve yiyecek maddesi aldı. Sonra ganimeti «Speybank» ı FEVKAI.ADE BtR AT onun refakatine terkederek yeni 3 lubat 1941 günü Atlantis birkaç avlar peşine düştü. gemiyi batınp birini de ganimet olarak tarafsız limanlardan birine «SPEYBANK», YENİ ÎSMtYLE çönderdikten goora ekvatoru geçti «DOGGERBANK» A VERtLEN Tam harita subatjn «2 derece güney VAZİFE 51 dereee dofu, »aat 18.11» diye Speybank'ın kumandanbğını Üsdurum . rcporunu verdiği sırada teğmen Schneidewind yapıyordu. •göıeü, telefenda bağırdı ; Gemi Tanenfels'in 10 mij açığından € Bir Hearet gemisi göründü!» giderek keşif vazilesi görüyordu. Atlantis't* derhal faaliyet başla Böylece 1941 yılının nisan ayında dı. Güneş batmak üzereydi. Hasım işgal altında olan Fransanın Borgemi 16 mil gibi g*yet az süratle deaux limanına geldiler. Atlantis' sev/etmekteydi. Uizun bacah re sa in kumandanı Rogge, Alman Deniz n HJrekJi bir gem^rdi. Motorluydu. Kuvvetleri Kumandanlığına verdiği bilgide bu geminin Îngiliz sivil Rogge emir aubayaıa sordu : • Ne dersân Mohr, aeaba bu donanmasındaki 23 tane aynı tipgemiyi hatırmadan ele geçirebile ten geminin bir tanesi olduğunu Jtogge derhal emri verdi: ve isminin her gün değiştirilip yeni bir isim konmasının mümkün bulunduğunu söylüyordu. Gerçekten aynı tipten diger gemilerin adları arasında «Springbank», «Doggerbank» v.s. gibileri vardı. Deniz Kuvvetleri Kumandanlığı bu bilgiden istifade ederek geminin ismini «Doggerbank» olarak değiştirdi. Verilen vazifeye göre Dogger bank, Güney Afrikada tngiliz gemilerinin pek sık ugradıkları Kap bölgesine gidecek ve berhangi. bîr îngiliz gemisi gibi orada demirliyecekti. Bundan sonra güç vazife b.afhyordu. Zira Doggerbank süphc çekmeden bütün limam mayın tarası haline sokacak ve sonra sessiz:e çekilip gidecekti. Bu ıııretle Kap bölgesine gidip limana giren tngiliz gemileri mayınlara çarparak berhava olacaklardı. Gemi personelinin tngiliz gemicisi kılığına girmesi için de bütün tedbirler alınmıştı. Meselâ kumandan Schneidewind'in sağ kolu denebilecek oan çavuş Gaydies, bacağına bir şört geçirmiş, kollarına ve goğsüne döğmeler yaptırmıştı. Başında bir gemici beresi vardı. =haberleri ChurrhiII Koleji Resmî vasıta ıııılıııııııııııııııııııııııııııııııııııiriıııııımfmııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııılım Taşlı adam, çimen lik sahanın ortasına doğru yürfidü. önceden hazırlan't mıs olan çukura bir 0 fidan dikti. Omuz Vali Etbem Yetkiner trafik larına seksenbeş yılın ağırhğı kaidelerine riayet etmiyen çökmüs bir kimseden umulmıyaresmî vasıta şoförlerinin tec cak kuvvetli kürek darbeleriyle fi ziyesi ile ilgili bir tamim yaptı danın etrafını besledi. Yanındakilere dbnerek dedi ki: «Buraya ekîstanbul Valisi Ethem Yetkiner tifimiz fidanın büyüyeceğine ve dün ilgili dairelere birer tamim milletimizin kudret ve saadetine gondererek trafik kaidelerine ria hizmet edecek nesillere gölge veyet etmiyen vasıta şoförleri ile e receŞine inanıyorum.» saslı bir mücadele yapılmasını isHâdise. 11 ekim pazar gUnü tnSemiçtir. gilterenin meshur bir ünnersiteTamim gereğince Vali Muavin sinde cereyan ediyordn. Yedi yüz eri, Kaymakamlar, Emniyet Mü yıldan beri ilim ve siyasette rol dürü, Muavinleri ve Şube Müdur oynamıs sayısız kıymet ve şöhreteri ile Vilâyet ve kaza jandarma lerin yetiştifi Cambridge'de, yeni kumandanları şehir dahilinde ve j bir kolejin temellerl atılıyordn. haricinde re«mî vasıtalan ile yap Sembolik ağacı diken adam ise, ııkları seyahatleri sırasında trafik' Churchill'den baskası defildl. Birkaidelerine aykırı hareket eden şo. kaç aya kadar duvarları yükseleörlerin derhal ehliyetlerini alarak cek olan ilim müessesesi, onnn adı Trafik Müdürlüğüne tevdi edecek nı taşıvacaktı. erdir Cambridje üniversitesi, knrnlacak yeni bölümüne Chnrchill'in adı «Millî Türk Bebeği» nı vermekle, çeniş bir alâka nyanyanşması yapıhyor dırmıstı. Bir tnçiliz sendikası, bütre Türk turizm ve folklorünün ge sinden 50 bin sterling ödemeyi kaişmesine hİ7met maksadiyle kuru rarlaştırmıstı. Ford Foundation, bir an D.P. tstanbul Turistik Elişleri milyon dolar yollamıstı. Temel atTeşvik Bürosu, bir «Millî Turk Bej ma eününe kadar toplanan miktar, eği Yanşması» tertibi için hare1 8.5 milyon dolan bulmnştn. Bizim :ete geçmiştir. ' paramızla, 76JI milvon Ura Mâzi Büro Başkanı Nuran Dağlaroğlu, si çetin mfiradelelerle geçmiş ve kazandırraı? memleketimizi ziyaret eden yaban memleketine rafer ıların ısrarla aradığı milll tip ve j bir devlet adamına seksen besinci :ıyafette bir Türk bebeğini vucu j yıl dönümii yaklasırken sunalabie getirmek için bir senedenberi lecek daha muhtestm bir mânev! alışmalar yapıldığını» söylemıştir. bediye olamazdı. | D Ü Ş Ü N C E L E R | HFM NAUNA MIHINA Harem Setâmhk şoförleriyle mücadele Ya za n L Dr. FERIDUN ERGIN , noşma, yaşuıın bayli ilerlemesine rağraen, dâvalara ve fikirlcre çene aynı hareketle sanldığını göstermektedir. Eski Basvekil, bu son nntkunda, gözlerini istikbale çevir miştir. Amerika ve Rusya itv adınjlariyle varışırken, BUyük Britanyanın aneak üstün »eviyede ınsanlar yetiştirmek suretiyle mevkiini koMyabileeeğirri belirtmiştir. İlim ve Ukir sahasında girisilecek büyük ve kuvvetli hamlelerle meın leket Istikbajinin teminat altına ahnabilecegini söylemiştir. Bngüne kadar çalışm»lariyle tasiltereye ge niş ufukiar açmıs ilim adamlarını övmüstür. Kolej kütiiphanesindp, rakip (iyasi partinin Hariciye Nâzırı olarak biemet vermis bir şahsiyetine. Ernest Bevin'e ait hâtıralann ebediyen yaşatılacagını ifade etmiştir. , tek ralylzP» Mohr hafim nlladt. Bu «rada beklerunİTeş bir »esr oldu. Hasım gemi Atlantts'in biâtün hîlesini bozacak sekilöV rota değiçtirdi ve birdenbire güneye döndü. Mutlaka \ geminin kaptam Astlantisi gayet süratH bir yofcu gemisi zannetmiş ve herhatvg! btr katzaya »ebebivet vermemek lçim rotastnı defistirip Âtlanris'e yol v«rmek istemisti. Bu hareket Rogge1|nin btaşına bir sürü dert açmıştı. Manevraya yeniden baslamak fcabediyopdu. Zira hasım geminin fcaptannn şüphelendirmemek lâsiMdı. Geceyansma doğru Rogge karaTjnı verdl : « Yan bsrda toplan «4ı»a hszır olsun!» Kontrol kulesi geminin durumunu bildirdi : « Hasım yol kest! » « Ateş!» Proiektörler panldadı re ilk atış yapıldı. Salvo atış yapıldıgı için bir atışta 4 mermi gönderilivordu. Ücüncü atiştan sonra Rogge : « Ateş kes!» emrini Terdi. Hasım gemi durmuştu. Bir saat sonra iki geminin kaptanı kamarada „. karsıltkh oturmuş komışuyoılardı. Ineiliz silepinin kaptanı : « Ben sizin gemuıizi bir yolcu gemisi zannetmiştim.» dedi «buralarda bir Alman kruvazörüyle karsılasaeagım hic aklıma gelmemisti. Süratle üstümüze dofru geidiÇinizi görünce bir çarpışpıayı Gnlemek irin rota değiştirerek yol kestim. îşte bu sırada bizim gemiye i!k atışı yat>tınız.» Söz arasnda kaptsn kepdi gemisi hakkında istenen bilgiyi de verdi : « Gemimin adı Speybank. 3144 tonluk. Bağlama limanı Glasfîr>w. 1926 da inşa edilmiş. Hindistandan gpl'yorduk. tfnce New York'a uğnvacak oradan da Kanada'ya pidecektik. Fakat sizle karsılastık. Bordadan hafif bir yara aldık. Himulevi merak ediyorsunuz defil mi? Söyüveyim: 78 ton manganez, 1000 ton moaasit. Monasit'in ne işe yaradığım bfliyor musunuz? Bu maddeden helium gazı elde edilir. Aynca radyoaktif thoriumlarda de Turkiye Lâstik. Kauçuk ve Plâsk tşçileri Sendikasının yıllık kan gresi dün saat 14 de Emjnönü öğrenci lokalinde yapılmıştır. Toplan tıyı bir çok işçi sendikası lideriye ktanbul D.P. milletvekili Mahmut Yüksel, Adana C.H.P. milletekili Kemal Sarıibrahimoğlu ve 00 e yakın kadın işçi takip etmişr. Yıllık faaliyet raporunun okunmasından sonra bir hatip, iş yerine işçi haklarını aradığı için kouldugunu isaret ederek: « Duyuğuma göre il hakem kurullanın kararlan şimdiden sonra yukek hakem kuruluna gönderilmiecekmiş, bu durum bizim ellerimizi arkadan bağlayıp dangadak öbeğjmizden vurmaktır» demiştir. ir işçi mümessili de: «Polissiz na1 topluluk olmazsa, sendikasız da çi olmaz. Biz ana sütü bekliyen ocuklar gibi grev hakkı bekliyouz» şeklinde konuşmuştur. Diğer ir hatip de: «îslâm işçi kardeşleim, her sendika mevlit okutuyor, izim de okutmamız farz oldu» Doggerbank'a binlerce ton ağırlı emiş ve sendika başkanından buğında mayın ve torçil yüklendi. un gerçekleştırrnesini istemiştir. Böylece yola çıkıldı. Djggerbank'a yakından bakanlar bile onun bir 4 yaşındaki çocuğa tecavüz Îngiliz gemisi olduğunu zannedeeden genç 5 yıla mahkum bilirlerdi Esasen gemi Îngiliz tezoldu gâhlarında hazırlanmıştı. Fakat Dort yaşında bir çocuğun ırzına ek fark, artık personelinin Îngiliz ecavuzden sanık 17 yaşında ömer değil Alman gemicilerinden ibaret ; rdoğan, dün 3. Ağırceza Mahkeolmasıydı. mesinde 5 yıl 6 ay 20 gün hapis ve .(Arkssı var) ezaret altında bulundurulmıya mahkum edilmiştir. Mağdur çocu;un babası mahkemede gözleri yaararak «yaşasın, adalet yerini bulu» diye bağırmıştır. Lâstik, kauçuk ve plâstik işçilerinin kongresi Yabancı basında, törene ait haberleri oknrken, dikkatim bazı nok taiars takıldı. Temel atma törenlne bir (idan dikerek başlanması, ne güztl bir âdet de?il mi? Keçi beslemek, tarla açmak veya caddeleri genişletmek için afaçları feda edenlere örnek gösterilebilecek bir hareket. Hic süphesiz yapıcı faaliyetin en canlı scmbolü, ileride çövdesi çclişince. etrafını gölgeye kavoştnr»cak bir fidanın topr'ajcta kök tutmasıdır. Ingilizler, törenlerde dahi, terbiyevî kıymet taşıyan an'ane leri yaşatmak fırtatını kaçırmıyorTerbiye ve kültür.. Hayatta «ek Chnrcbill'in nntuklarından muh lar. Temel atma ve açılış terenleritelif pasailar, birer hitabet örnefi ni, birer Fİyasî nümayiş sahnesine mekten sonra» en mühim iki ihtiyaç.. Chnrchill'in ektigi fidan, bu olarak dünya antolojilerinde ver döndürmüyorlar. almıştır. Cambridge'de yaptığı koEfer ileri medeniyet fllkelerinden ihtiyaçlan ve ilmin değerini çoktan ben takdir etmiş insanların ya şadıfı bir toprakta yeni bir sembol olarak gelisecek ve onun gölSenai Olgaç gesinde de medeniyet meşalesini Kadıköy Asüye Hukuk Hâkimi götürmiye namzet nesiller yetişecektir. ^ 1 = birinin en tecrü ^ beli devlet adamı I «ilim ve kültüre 1 daha fazla ehera H miyet vermeliyiz» g diye haykırırsa, ş ] okulları öğretmensizlik ve öğret ş menleri geçim sıkıntısı içinde bu g nalmıs memleketlerin ne derece E ciddî şartlar karsısında bulunduk 1 larını anhyabilmek güç değildif. § Kültür dâvası. muhakkak ki, par § tizan tâvizlerin asırılıklara sürük g lendigi, siyasî taassubun sosyal bün g yeye bâkim olduğn ve ilmi çalış İ maların bir türlü canlanamadıfı M bölgelerde çok daha hayatt bir e 1 bemmiyet arceder. g Ya ChnrchiU'in bir eski siyasi § muarızına dair söyledikleri . Be 1 vin'in de|erini ve vatanperverliçi = ni anlatan cümleleri.. Bir tngiliz ğ mfinevveri nazarında, bu hareket s gâyet tabii bir kadirsinaslık tezahü g rüdür. Pakat yer yüzünde hâlâ bir ş sivasî parti mensuplarının çit knv 1 vete dayanarak rakiplerine Sdeta ğ düşman muamelesi yaptıklan yer ş I ler bnlnndnğunn hatırlarsak, bövle bir kadirsinaslığın ne kadar de g rin bir tnedenî mânâ tasıdığını ko 1 laylıkla takdir edebiliriz. Churc ş hill'in adına bir ilim müessesesi g kurulması ve aynı çatı atlında bir I muarızına köşe ayrılması, meydan ^ muharebesi kazanmıs ve en tehli 1 keli devrede devieti emniyet ve se 1 limet içinde yürütmüş bir büyük H liderin adını kitaplardan, oknl ka H pılarından ve cadde levhalarından g siyasî mülâhazalarla sildirmive ta % 1 raftarlık edenleri düsündürecek | = bir keyfiyettir. ~ izim gazetenin, galiba evvelki gfinkn sayısında bir haber çıktı, Taşra sinemalarından birinde, haremli »elâmlıklı sinema usulü icad edilmiş. Haber bn kadarcıkla kaldığına, arkanndan «bn kaçgöçlfl sinemaya halk boykot ettifi için, perdede artistler rol yapacakları yerde şimdi, salada, in ein top oynamaktadır» gibi bir ek eümle balnnmadığına göre, 195? Türkiyesinde, *rümcekli yobaı kafaların, sinema gibi modern eglence yerlerinde bile aglarını rakat rahat k«rabildikleri anlişıhyor. Seyircilerin, sinemasından yüz çevirmeleri ihtimali bir sinema salonu sabibinin ilk aklına gelmesi gereken tehlike olacağı için, harem stlâmlık icadı, bence, onun marifeti olamaz. Her bakımdan büyük olan bn «ürete1, halk efkârını hiçe sarsrak kalkışaeak kabadayı tasavvnr edemiyornm O halde, fikir sinema dışından gelmiş demektir. Asıl çirkin, asıl tehlikeli olan da badar. Çünkü sinemayı haremselâmlık diye ikiye ayırmak bir tek «akat kafanın iblisce icadı olsa, çaresi, dedigim gibi gayet k»lay buJnnur. Halk oraya nğratnayıverir, me sele de kendiligiMen halleâilir, gider. Ama madem ki sinemaya giden müşteriler, kendilerine yttkletilen bn kaçgöç mecburiyetini sessiz sedasız kabul ediyorlar, hiçbir şey olmamış gibi oturup sinema seyredebiliyorlar demek ki kütle üzermde bir nevi vicdan baskısı yapan kimseler ortada dolaşmaktadır. Haremliselâmlıklı sinemsya ra^bet eden seyireiler her gece aynı kimieler değil elbtttr. O saman.daha genis ölçüde, daha yaygın bir yobaz tesiri gözönüne geliyor. Tav«anU kaplütnbaSa blkiyesini hatırlıyorum. Münevverlerimiz, hiç şüphe yok, hikâvedeki tavşandır. Kaplumbağa da, eahil yobaz. Tavşan, yarışı nasıt slsa kazanacağına emin, mısıl mısıl nyumakta. Ama yobaı kafflumbafa, sinsi ve miskin yüriiyüşiyle, tepeye tırmanıyor. Yarı$ı kaybedeceğimizden korknyornm. Onun ber attığı adım, tepeyi tavsandan biraz daha uıaklastırmakta. O, her aMıgı adıtnda bize bir şey kaybettiriyor. Dün çarsaf bugün kaçgöç, yarın kimbilir ne, ormn, agır adımlarla giderken rtrafa serptiği karanlıklardır. Kaçgöçe dair bir hikâye aklıma geldi. Tariıdıfım, çok mntaassıp bir lat vardı. Gençliginde onnn başından geçen, daha doğrasu onun sebep olduğn bir hâdiseyi şöylece anlatmıslsrdı. Evinde düfün var. Radın, erkek, kalabalık bir düğüıı halkı. Çalgı da letirtilmiş. Erk.ek misafirlere bir tarafta, kadın dâvetliler, başörtüleriyle, çarşaflariyle, öte tarafta. Bir aralık çalgıulardan biri kadınlar tarafına bakıverraiş. Vay, senmisin bakan! Mutaassıp ev sahibi, derhal bütün çalsrıcılann yüzlerini duvara çevirtmiş, bu tartkfa dönenin gözünü ı>atlatırım, tehdidiyle, sabaha kadar, duvara karşı çalgı çaldırtmıs. Dikkatli davranmaz, bir parca gözümüzü açmazsak, yer ver kıpırtılariyle kendini belli eden örümoekli kafa, bizi duvara oe\irip icra\i ahenk ettireeek. Hamdi VAROGLU TEŞEKKÜR Kızımız Guler Şengör'ün Nişantaşı Erez Kliniğınde yaptıgı hazık müdahalesiyle bizlere sıhhatli bir yavru kazandıran çok kıymetli KAZAİ ve İLM! İÇTİHATLÂRIA ve İLGİLİ HUSUSÎ KANUNLAR TÜRK BORCLÂR KANUNU 1336 Sahife 2194 karar Repertuarlı Cild 60 Lira Maddelerin şerh ve izahlan Tevhidi İctihatlar Emsâl ictihatlar İsviçre Borclar Kanunu Metni Kanunla alâkalı hususl kanunlar Mevzuata ait hukuk istilâhları Bibliyoğrafyalar Sekiz muhtelif fihrist 2 cilt olarak hazırlanan eserin BİRlNCl ClLDt çıkmıştır. Churchill, 3 aralık 1959 da 85 inci yılını dolduracaktır. Doç. Dr. KÂZIM ARİSAN'la yardımcılan Narkozitör Dr. Faruk Or, Asistan Dr. Peter ve Ebe Savaş Hanıma, her türlü alâka ve ihtimaraı esirgemiyen klinik sahibi ve idarecilerinden Sayın Prof. Dr. Naşit Erez. Meral Erez, Selçuk ve Reyhan Erez'e ve tekmil klınık personeline en »amimi teşekkurlerimizin muhterem gazeteniz delâletiyle ulaştırılmasını rica ederiz. 8İPAHİOGI.U ve SENGÖR AtLELERt İ S M A İ L A K G Ü N MatbaacıhkveKitapçıIıkMUesseselerl M«rkez: Cajjalojjlu Servilimescit Sok.24 îstanbul Tel. 220966 Ca+ıe ttarlnri J H * OflUŞ yBrieil \ HAK K K CÜMHURİYET Senfhk 6 aylık 3 aylık KİTABEV» (Batnftir) Ankara C«d. 4 bten. | T A B e V l yamkurayOrSolı. 1» KÜÇÜKEVLER'E ÜYELERİMİZİN ÜMRANİYEDEKİ ARSALARINA TAKSİTLE YAPMAKTA OLDUĞU EVLERE GÖSTERDİĞI TİTİZ MAIZEME ve AIÂKA ve DOLAYI KULLANDIĞI ÜSTÜN İŞÇİLİKTEN Gasftertiik Türk Anonım Şırketl Cagaloglu Halkevi gotcak No. J» 41 Baean ve .vayan Cumhurtyet Mathabcılık ve Sahlbt Turklve Uarlcl U r a Kr L l n Kr. 76 0O 130:00 40 00 80.00 22.00 «4.00 PÂZAR POSTASI CHP: Genel Sekreterliği hakkındaki ANKET'ine gelen cevapları ve CEMİL SAİT BARLAS'm başyazısını takdim eder. «Ha Koraltan kalmış, ha Yırcah olmus...» NAZİME NADİ Yazı ıçlınnl fl'len ldare eden Mes'ul MüdÜr ÖMI;K SAMI DaktUo Bayan Aranıyor ! KOÇOKEVLER'E ALENEN TEŞEKKÜR OLUNUR. Eski Muhoripler üskOdar Kazası BŞKEmekli Tümgeneral ŞEVKİ AITUNAY TEŞEKKÜR Alle büyügümüz babamıı muhterem Gazetemi7e göndenJen evrak re yazılar nesredilsın edilmesın lade edllmez tlânlardan nıesullyet kabul Bir Anonim Şirkette çahşmak üzere daktilo bilen ^ bayan aranıyor. Galata Kürekçiler Manhaym Han kat 3 e t mtircaatları. . . t Mollaoğlu Hacı AHMET FAİK ARI'nın Erzurumda lrtihali dolayısiyle telgraf, mektup göndererek, telefon ve ziyaret etmek lutfunda bulunan zevatın büyuk acunıza iştirak eden alicenap şevketlerine bütün. ailemiz naraına sükranlanmızı lunarız. An Kardeşler M. Şükrü, ömer, Osman Îstanbul Kan Merkezı, talep ü erine Izmir hastahanelerıne dun abah uçakla kan gondermiş ve 3; astanın hayatını kurtarmıştır. Merkezin ekipleri yarın Ezineye giderek kan bağışlarını toplıyacakardır. tstanbul Kan Merkezi 3 hastamn hayatını kurtardı Y. Mühendis Müteahhit Gümruk depolarmda yıllardan eri kalmış olan muhtelıf marka ıtomobillerin iç ve dış lâstikleri atılmıştır. Giimrükte kalan otomobil lâstikleri satıldı Dunyanın her tarafında su şehri ve sayfıyelerde buyuk oteller olu mevsımlerde hususi tarıfeler tatbık ederler. Bursada meşhur ÇELİK PALAS da bu yıl o usulü tatbıke başladı. 9 kasım 1959 dan itibaren tatbika başlıyacağımız yüzde 50 tenzılâth fıatiarımızı otelımizin daımi mısafırlerıne arzedıyoruz. Eski Banyolu tek yataklı oda Banyolu çift yataklı oda Duşlu tek yataklı oda Duşlu çift yataklı oda 40.00 60.00 30.00 45.00 ITeni İL A N > tktndl MUVAFFAK ERGUN İş yerini Fındıklı Fınthkh Han 2. kata nakletmiştir. Güzel Sanatlar Akademisi karşı sırası Tel: 49 26 90 ^asun 8 Cemaziyelevvel 6 6 OCAK kadar tasarruflarınızı iş Bankasına yatırınız I a E O V. | 6.37|11.57I14.4O>16 58 1831 4 52 E. | 1.38. 6.58J 9.41 12.00 1.33 11.53 S > B J 20.00 30.00 15.00 22 50 Borsa Celik Palas Müdiriyeti » Warwick Deepine'in eseri: ı (A Sıcak bir mayıs günü, ikindi vakti; sat, altıya bir kaç dakika var. Adam, gölgeden güneşe geçti. Istasyon yolu asfaltla örtülmüş. fakat günes, katranı yumuşatmıştı. Arabaların tekerIek lâstikleri çakıllan yerlerinden oynatıyor, çamurluklara sıçratıyordu. Yolun öte tarafındaki yüksek duvarın ve bir dizi körpe ıhlamur açacınm gölgelerfne bir kaç otomobil sıralanmıştı. Adam, çantası elinde, durdu, araba dizisini çözden geçirdi. Arabalarından hiç birisi orada yoktu. Halbuki iki arabası vardı. Ne yapalım. yurürüz. diye düsündü. Daimler'i her halde karısı almış olacaktı. Morris'e de belki oçlu Tim, yabut kızı frsnla bınmişti. Arabaların asıl sahibi olan kendisi bep böyle sona kalırdı. Gülijmsedi. Bir komediyi hatırlamıştı. O kome dide, modern bir baba vardı. hep hfivlı» pir a^k'aîi. çocnkların imdadına yetişirdi. Dereye doğnı indi. Uzun boy lu, zayıf bir adamdı. Temiz pak giyinmişti; sırtında siyah bir ceket. ayagında çizgili pantalon vardı. Başına göre biraz genişçe gibi dnran mölon bir şapka giymişti. Ensesi, âdeta göze batacak kadar beyazdı. Yolnn dere ile söğfitler arasına dalan kısmında, yamna bir araba yaklaştı. Arabayı sfiren, karısının sayısız dostlanpdan biriydi. Hello! Vah zavallı Brown! Her zamanki gibi yaya. Arabaya alsak... Arthut Valentin's>Brown, arabanın yavaşladıgım işitti; bir dost sesi duydn; Sizi kapıp götürelim mi, azizim? Valentin gülümsedi. Siyah, parlak gözleri, çok beyaz disieri vardı. Pek çok kadın onu sevimli bulurdu. Bazan hülyah, melul bir hal alır. hayatın için için bezginleştirdiği romantik bir insana benzerdi. Teşekkür ederim, dedi. Bütün gün oturdum. biraz yol yürümek hoşuma gidiyor. Bir erkek bilmelidir ki, Valentin Brown, Betty Bromastardah tere ile yapılraış dy'yi nikâhla aldıg zaman, kenbir sandviçin lezzetli olabilmedi adını da Brody müessesesine si için mustardanın tereden daeklemiş, böylece Brown, Brody ha keskin olması lâzımdır! müessesesine ortsk olmuştu. Bu arada, Valentin Brown deŞerbetçiotn tlcaretlyle meşgnl reye doçnı yol almıstı; bir lâh bu önemli müessesenin kurucuza tereddüt etti, sonra çimensn Brody baba, kızam evlendirlikten geçti. beyaz boyalı tahdikten on beş sene kadar sonta parmaklığa abandı. Yeşilimra ölmüs, ticarethanesinde kıtrak bir esmerliğe bürünen sniına bir hisse ayırmıştı. yu. suynn yüzünü süsliyen ışık Valentin Brovvn, sakin sakin ve çölge oyunlarını, salkım söakan snyn, söğütleri, çayırların ğütleri. sarı çiçeklerin yer yer yeşilliğini hâlâ seyrediyordu. beneklediği çayın. othyan bir Ansızın garip bir hisse kapıldı. siirüvü sevredivordn. Çantasını Dogrn, ayaklarınızm hamlı Siyahlar giymiş narin ve çeotların üstüne bıraktı. sapkasıgını gtderiyorsunuz! limsiz varlıgı, ten kafesinden nı çıkardı, parmaklığa daha Valentin, dalgın dalgm, baaynhyormtış gibi geldi. Zevkli, knvvetle abandı. şıyla tasdik etti; bu arada, ançncn bir intiba'dı bn. Brown, rabada otnran kadım selâmlaYorçunlnk duyuyordu; yorâdeta tabiat manzarasına karımak için şapkasını çıkarmayı gunluklann en büvügü idi ba; sıyor, tafciatle bir vücut oluunuttu. Otomobil. yoluna dezihni yorgnndu. Biteviye geçen yordu. Her zamanki kendi devam etti. bir hayatı vardı, tam bir yalğildi. Su idi, ottu, söğüttâ. DışArabadakj erkek, kansına: nızlık içindeydi, derdinj paylatan içe intibalar almıyor. dış Zavalh adam, dedi. Sahisacak tek dostu yoktn. Üstelik, görünüşlerle bir olayordn. O den de boyunduruk altında. iyaşı ilerliyordu; kırk dokuz vayeşilimtırak sn gibi firperiyor, nanmazsınız, Henley'de, Camşında idi; bu kıymetli sonbadalgacıkların gölgelerinin içine bridce takımına yarış kazandırhardan, toplıyabildigi tek eser, gömölüyor, otlarla beraber dal miş adamdır! onnn kaçıp gitmesinden dnydugalanıyor, sögütlere karışıyorfn acı idi. Netice itibariyle kabahat du. Bu dünyadan, ba riyakâr Ama, herkesin gözünde, mekendisinde. Erkek dediğin, kave sahte dünyadan, kısır faali»nt bir insandı. Oldakça bünsını biraz .. yetler içinde cırpınan silik y«yük bir servete lahipti; eski ve Ne yapsm? Betty Brown ratıklarla doJn bn dünyadan saglam bir müessesenin başlıca pek uysal kadın değildir. Erkekaçmıştı. DSnyayı bir yana bıortağı idi; Shallerton'a hâkim İ\ kuzuya çeviren kadınlardanrakmış, kendisi, aynı zamanda bir noktada bulunan konaklar dır! hem çerçek hem esrar dolu yemahallesi t'plands Estate de, Genç kadın, çantasındaıı küni bir varlıga alışmıya başladebdebeli bir konak yaptırmış çük bir ayna çıkardı, baktı mıştı. daha doğrusn, konağı karısı Evet, cadalozun biridir, bi(Arkası var) yaptırmış adını «Yüksek Baliyorum, ama... 11 calar» koymuştu. Gerçekten de, • •• "i Yoksa Brown, işi kazaklığa evin bacaları, bütün civar evmı dökseydi? O R T A D İ R E K j lerin bacalarından yüksekti. Genç kadın, dndaklarına, ruTefnkamızı bugünden Itıbaren • Bayan Brown bununla öğünüjuna iki defa dokundurdu, cei inci sabifede bulacaksjnız. ; yordn. vap verdi: J. ...böylece yeni yılın ilk keşidesine katılarak çok zengin ikpamiyelerden birini kazanabilirsiniz. TÜRKiYE > BANKASI paranızın... istikbalinizin eınniyeti ^ ^» feas^aaggsga^gggSigSîSŞi^^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear