25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 23 Kasını 1959 =haberlen Bir sendika toplantısı Yazan Joanine Roy 11 AMERIKADA SENDİKAUR TÂRİHÇİ GÖZÜ İLE Otomobil Işçılerı Sendıkasının Michigan'da, Ford müessesesindefei «600 No. h Lokal» i, 65 bin üyesiyle dünyanın en büyuk mahallî sendika teşekkülüdur. Birleşik Amerikada adetleri 70 80 bini bulan raahalî teşekkuller arasında üveleri yirmiden ibaret olanlara da sık sık rastlamak mümkundür. Mahsllî İKÇI temsilcileri, umumiyetle «sakın» inançlan köklü ve kuvvetli kimselerdir. Ekseriya, en müessir «ilâhları inançlarına ilâveten tabanca ceplpine yerleştirdikleri küçücük bir risaleden ıbarettir: Bu risale, harfıyen tatbifcıni sağlamak vazifesmi üzerlerine almış oldukları kollektif fcontratm basılmıs bir suretinden başka bir şey değildir. Mahallî tçmsilcilerden büyük bir kısmı sendika kademelerinde daha yüksek basamaklara erişemiyeceklerini de bilırler. Onun için de, aralarından çıktıkları işçi arkadaşlannrn toplantılarını sevk ve idare etmek onların helki de hayattan aldıkları en buyük zevkleri. heyecan ve gurur konularıdır. Isterseniz. mesela Los Angeles*<!e böyle mahalM bir toplantaya katılalım Daha ilkten, «endika dirmin havaya geçmişin tatlı re acı hfttıralarla dolo kokusunu kattıgını farkedeceksiniz. Dünün işçi silâh jorlan, gizli işçi cemiyetleri, anaT^ gi ile «errdikalizmi mezceden hareketler sel glbi gitmlşier ı m s , tftbirl«r, alifkanhklar kumunu bırakmısisr: «Lonr«» «lokn!» İle müteradif oUrak kullanıhyor. «Biraderlik», «bir»der*n» tübirlerine •endiks rsiınleri arsnnd» nk sık TBStlamyor. Toplantılardt «başkan» •öı tstİTenlere «birader Smith», «tıir«d«T Brown» (yahut daha uyIfutı bir çevriM$l« «Smith kardes», «Brown kmrdeç») diy« hltap «diyor. O aksamki toplantıya bizlerin de kstılabihneıniz için oturum açılır eçılmaı baskamn, hazır bulunan 8M fcisrnin tacvibini •Imttı lizım. Burru kolayhkia lağhyabilmek için de Wı «kardeşler» ln »endika faaHyetine ıJüjman olraadığıraızı, tam ytzdıklanmızla, söylediklerâniele •ertdika hareketlerine kar41 tempati beslediğimizi ispat etmiş oldu5umu7u «açıl au«am» deT gibi anlatacaktır. Bîz «yBbanct kardeîler» in toplan tıya katılıjımınn tasvibinden sonm. eralarında on bes kadar sivahi il* beş altı kadın bulunan yüz kadar üve nam7Prîinin üveli&e kabul merasimi yapılacak. Namzet üveVer evvelâ. hitabet kürsüsünü himaveil altına almıs, salonun en şerefli mevkiine asılmış Amerikan bayragına «adakat yeraini edeeekler, bunu AFLCIO'ya ve mahallt teşekkiile «adakat yemini taicic ed"ceV «Konseyimiz rmıamelelerini ifşa etmemive, başkanhktan geç«?n kararlan knbul etmive. sadeTiaŞîı i?ei!ej' tarafından imal ediieniertîVi) . Jbaska hiç bir ?ey satın almaTnıya, sendisendik» a!8meIra hareketinln tinin (l) vayılması aŞTunda çalıçmıva iih. yemin ederİTn.» Bundan sonra gündeme Ameriknn kokteylleHnln hatıra geleb!len rn kanjıÇına geirilerektir: tşçilerine «vefa» göstermiyen, dolavısiyle de boykota «çanak tutan» müesseselerin listesinin gazeteWe Uân vermek suretiyle umumî efkara duyuralması; merkez komiteslnin kararlaştırdıSı projelerin kanunla desteklenmesinl sağlamak için KongTe üyeleriyle gerek mektnpîa, gerekse şahsen temasa eeçilmesi: ldam cezajının kaldinlma sını sa£lamak maksadiyle teşebbüse geçllrnesi. Daha ionra, tertiplediti piknik için bilet latmıya çalışırken uygunsuı usullere başvurmu? olan bir •endikamn takbihi; şehrin çeşıtli soıyal yardım konulan için hemen oracıkta para toplanması; baglı oldugu müessesede ırk tefriki yapılan bir işçiler birlijınin sendikaya katılmak için yapmıs ol duğu müraoaatin karara bağlanması; kalb hastahklariyle müca Dikkatsızlik ve ıhmal yuzunden Çoyaralanan ve tedavı yaral kendimize mahsus cuk Hastahanesine kaldırılan üç bir hajat kurmuç Sehsuvarogiu f calaya Rif3t P a ş s çocuktan ikisi dün ölmuştür. 1 francalaıı derlercamiler. Hemen de her gün şehrin bir yahlar, ^ ^ ^ • ^ a ^ t e ^ i ^ ^ ^ ^ ^ i i ı ^ d h « w bvesair levazımatı âlâ di. Hanesinin tesemtinde cereyan eden bu h â d i s e ' . , .s e b. l.l l e r' ~• cemmülâtı lerden ılki evvelki gece Kasımpa • „ * " , . , ' .vapm.ş ve öuçunıu/ da unjtulup çitmiştir. mejdanlar, buyıık çınarlarla süs \ Boeaziçinde asırlarca deviet ri olup bu hususta dahi diğer daireşada vuku bulmuştur. lemişiz. ö y l e zannediyoruz ki Is calinız. sanatkârlarımız, zenginle lere faik idi. Kasımpaşa Kadımehmet cadde tanbuldaki yeni imar hareketleri riıniz ve halkımız \anjana yaşaReşit Paşa merbum bir çece hasi, 3 sayılı evde oturan A. Ihsan meydana çıkarmak, san mıstır Bu müsterfU hayat pek in remli, selâmlıklı olarak onnn yaMehmetahoğlu'nun 6 yaşındaki oğ at eserlerini, güzelliklerl muhaface bir moaseretle geçmistir. Ne lısına misafir oldu, Ol çece fakir lu Rüştu ortada bırakılan ocak ü za etmek gayesini gütmektedir. zaketimiz, kadifelerimiz, çinileri dahi orada bulundum. Et'ıması zerindeki kaynar su kovasının dev Anadolu yakasında artık örnek mİ7 kadar meşhurdu. Mutfagımız fevkalâde nefis ve leziz idi ve çerilmesi ile haşlanmış ve Şişli Çocuk Hastahanesine kaldınlmıştır. leri pek az kalmış bulunan yalıla müstesna bir incelikti. Evlerimizi ce içeride, dışarıda yüz kadar yaHastahane doktorları bu çocujun rımız muhafaza edilecek, Tflrk ie sade ve güzel döserdik. Zarif, iyi, tak yapıldı. Cümlesi âlâ idi. Gece iyileşmekte olduğunu bildirmişler timai hayatının bugüne intikal e hossohbet insanlardık. Güzel eser herkesin odasında abdest legen ve den hâtıralan kıvmetlendirilecek ler vaptık ve iyi yasadık, Fakat ne ibriği, havlu, peştemala kadar 1*dir. yazık ki artık bu mazivj sevmivo vazımat bazır idi. Elhasıl ol gece tkinci hâdise, Beşiktaş, Dikilitş, tir. Emirhan caddesinde ve 167/1 sayılı Mazimize ve güzelliklerimize ne I r u z G^mi" »••nanlann elbette ko bu kadar kalabalıgı bilâknsur aevde cereyan etmıştır. kadar çok k.yılm.st.r. Osmanl, tm «"lükleri de v.rdı. Fakat ne kadar ğırladılar ve her gece sofrasında Mustafa Aydoğdu'nun 4 yaşındaI s t e m e s e k o n I a r d d h bUyük, küçük bir çok misafirleri devirlerinde ' ' * l m d ' r B l z ° ki kız çocuğu Esen'in odada bıra • paratorluSunun son kötülüklerin, o lyılıklerin ve bulunur. gece kalanlar bilâkusur kılan gaz ocağından etekleri tutuş mütemadiyen yıkmıs ve harap etzelliklerin eserivıı. finçün k5tü aŞırlaııırdı.) muş ve ev halkı yetişinceye kadar misiz. Çinilerimiz yerlerinden koçocuk, vücudunun muhtelif yerle parılıp satılmıs, yazılarımız, min lükieri tekrarlamamak. iyiliklere, Yaülarımiza ait âdetler, merannden yanmış ve kaldırıldığı îlk yatürlerimiz yabancı pazarlara ta çüzelliklere devam etmek en doğ^ simler olduğu gibi, kayıklanmız ] rn yoldur. sanırız. Yardım Hastahanesinde ölmuştür. s ı n m l s B i l d " e n ' evvej gefmiş için de türlü hikâyeler vardır. SaBir Bogaziçj medeniyeti vardı. Kadıköy. îçere.koy, Bostancı cad ; k â r c e t l e r i m i z ( , n j t n f v a r s a o n d a n . ç haflar Şeyhi Esat Efendi kıs mevO medeniyet Içinde insanlarımız desi 9 sayılıı evde oturan lDranım ı . îbrahim simlerinde Istanbula geçmek ieaSakızh'nın gene 4 yaşındaki kızı ' v a b a n c ı I > h duymus, onu yad.rgamı. zarif ve hos yaşarlardı. bettikçe kayıça bir tandır koyduŞermın'în de gaz ocağından etek sız. Halbuki bu sanat, bu çüzellik Tanzimatı ilân eden büyük dev rurdn. Boğaziçinde vapurlann İ8çağlıya leri tutuşmuş ve kız çocuğu, yaralı çok eski asırlardanbrrl iet adamımız Reşit Pasa, maziml lemive başlamasından sonra tstanolarak kaldırıldığı Şişli Çocuk ça&lıya gelmiş ve Fatihle beraber ! BoÇaziçi kıyılarına jerleşmiştir. 7 n zarif insanlarından biriydi. Sa bula kayığı ile inmevip vapura Hastahanesinde tedavisine imkan Talı. bayatımızın bir parçasıdır. hip Molla anlatmıs. bir fün Reşit btndigi İçin bir sevhülislSm azlebulunamadan ölmuştür. gitmis, yalıya dilmişti. Savcılık, her üç hâdise hakkm Bn mavi sulara en yakışan bina Pasaya tesekküre ları yapmış ve bn suların üstünde yeni hasır dösenmiş, Sadrıâzamın da da tahkikata başlamıştır. Geçen asırda Boğaziçinin bazı en zarif teknelerle dntasıp durmu odasına arirditinde oda sanya boyanmıs, döşeme ve perdeler hep meshnr tipleri vardı. Kanlıcalı Nl*uz. Şekerci dükkânında san renk kumastan mamul. Pasa. hat Bey bunlardan biriydi, Nihat ölü bulundu Fakat bir zamandanberı yalıyı kanarya sarısı salâki entarî ve fis Beyin Kanlıcalı Mustafa namında Kâmil Tuğbay adında 63 yaşın begenmlyor ve kayıklan hatırlamıtüne san sam hırkası riyinmiş, tab bir kayıkçısı varmış. Nihat Bey da bir sahıs, dün saat 13 sıraların yoruz. Garp memleketleri ise bita papuçlan san ve parmafinda nereye gitse onun kayığına blnerda, Kadıköy, Söğütlüçejmedeki 82 | zim tam zıddımıza olarak mazilesan yakut bir yüzük takılı Imiş. mis, Kanlıcadan Balıkpazanna çısayılı sekerci dükkSnında ölü ola | riyle, medeniyetleriyle öfünüyorkıp mutadı olduğu vechile rakı, rak bulunmuştur. lar, eski mahallî âdetlerin. kıyafet' O devirde blr başka deviet adaBu şahsın ölümü ilk anda süp lerin ımıhafazasına tititlikle çali' mımızın yalısını ve oradaki misa meze alıp kayığa bırakır, kendisi heli görülmüşse de cesedi muaye sıyorlar ve bunu bir turizm dâvast firperverlikler) Cevdet Paşa »öyle Gülhaneye giderek bir büyük afacın altında otururmuş, aksam ne eden Hükümet tabibl olümün halinde ele alıyorlar, Venedlkte anlatmaktadır. (Rifat Paşa kalp kifayetsizliğinden ileri gel gondoj zeki ve nutku selıs hir zat idi. Fa üstü gene Balıkpazanna inip kade yasamaktadır. diğini bildirmiş ve defnine ruh^t i j , a k a t BoÇaziçinde artık kayık" eö^ kat pek mütelevvin ve mütereddit yığa biner ve işret ederek Kanlırermiştir. | rünmiivor. valılar da yıkılıp bit idi. Servet ve finası yerinde, ha caya gidermis, bir aksam yanında : Ahmet Zarifj Bey de oldugu halnesi açık, klsizade idi. mek üzeredir. 9 metre yüksekUktekl de İşret ederek gene Rumelihisa; Bu kıyılarda beş yüz senedir ne Et'ıması nefis ve leziz olup hatiskeleden düştü nnın vapur iskelesine karip olan kadar ince bir ıcvkle yaşamış ol tâ halis ve âlâ bugdaydan ekmekTaksim, Arslanyatağı sokağınDeli îsmet Pasanın yalısının 5da bir apartman inşaatında çahnünden geçerken tsmet Pasa pen»an isçilerden 22 yaşındaki Kııceresinden seslenere' nereye gitrettin Sezer, dün sabah 9 metre tlğini sormus. Nihat da rakı kadeyükseklikteki iskeleden düsmüshin| göstermis, Paşa. size meze yetür. tiştireyim diye bir büyük portakal Vücudunun muhtelif yerlerinatmıs, Nihat da tntmuş ve mükerden yaralanan Nurettin Sezer İlk reren teşekkür etmiş. Ahmet Bey Yardım Hastahanesine yatırılmısbir portakal için bu kadar teşektır. kürün lüzumu olmadığını söyleyin Ampul değiştirmek isterken ce: (Deliniıi âdeti adamın başına cereyana kapılıp öldü oturak atmaktır. Bu deli bize porModa caddesı 44 sayılı evde otutakal attı. nasıl teşekkür etmlyeran 15 yaşında Kâmil Değirmenci yim) demis, tsmet Paşa cuş ve adında bir genç, dün aksam ü s t ı huruşa gelerek: «Şu p i yakalaevinde ampul değiştirmek isterken Alkışlarla karsılanan bu tekllf yın» diye bağırmıya başlatnıs, üç cereyan» kapılmış ve kaldın'.dığı 1959 KÜLTÖR YAYINLARI bir karara bağlanacak vc idare Nümune ha^tanesinde ölmuştür. çifte bir kayık indirip Nihadın arheyeti bu kararın eyalet başşehri kası sıra kosturmuşlar, Beyin kaEsrarh bir ölüm hâdisesi Sacramento'ya ulastınlması ile yığı, Pasanın kayığından evvel ATATÜRK'ÜN ASKERLİGE DAtR ESERLERl Polis ilgihleri, esrarengiz bir övazifelendirilecektir. Kanlıcaya varmış, Nihad Bey katşte sendikalar, Samuel Gom. lum hâdisesinin soruşturmasını deYaztn: M. Kenıâl Atttürk raya çıkınca kayıkçılara parmak pers'in siyasete kanşmamak pren! rinleştirmive çahşmaktadırlar. gösterip hanesine savuşmuş (tbnül ZÂBİT VE KUMANDAN 22 yaşında Şerafettiri Bıyık adınsipini böyle tefsir etmektedirler. Emin Mahmut Kemalden). Ytzan: Nuıi Conker da bir şahıs, evvelki gün, sabahın e r k e n Geçen asnn Boğaziçi hikâyelerin (1) Sendika alâmetleri, işveren. saatlerinde Edimekapı ŞeMİLLÎ MÜCADELE BAŞLARKEN den biri de Mustafa Refik Efendilerle işçiler arasında kunılmuş I h i t ' , i * i karsısındaki tretuvar üze(Mondros Mütarekesinden Sivas Kongresıne) rinde varıolu vazivette bulunnin b<r n"" 3:r. M"««'fa P»fik tamamivle Amerikava hâs i«bir nıu tuT Y'azan: M. Tayyıb Gökbilgin ür. SenI ? • G u t a b a hastanesıne kaldıF.fendi, tbrahim Kethüda üstüne Ii8mintipik bV Sadaret Kethüdası olmuştu. Yalıdikahlaşm^müesseseler mamulele » ATATÜRK ANADOLUDA (19191921) sında otururken adamları koşuşup ri üzerine sendika alâmetı işlemek Ij bu hastanede ifade veremeden ölYazan: Tevfik Bıyıklıoğlu I müstür. (tsmet Beyefeııdi geliyor) demisusulünü kabul etmişlerdir SendiLvüp. Eîrıkapı, Hamam sokak ATATÜRK'ÜN ŞAPKA DEVRtMlNDE ler. Efeııdi (tsmet Bey geldiği vaka mensupîannın başka çeşit mal 48 sayılı evde oturan 22 vaşındakı KASıAMONU VE İNEBOLU SEYAHATLERl1925 kit selefim nerede istikbal ederalmamıya yemin ettiklerine göre, Scrafettm Bıyık'm sadece, evden di) demis (Talı kapısından) debunun ticari ehemmiyeti aşikârDerieyen: Mustsfa Selim tmece Ramideki dckuma fabrikasına şıtdır Nitpkim, yalnız Los Angeles' mek üzere çıktıftı tesbit edilebilmişler ( ö y l e ise bir pestemal veARAP, FARS VE TÜRK EDEBIYATLARINDA de «sendika alameti» kullanan 300 rr.i'fir. riniz, ben denizden istikhal edeLEYLA VE MECNUN HlKAYESÎ firma vardır. yim) demis (tbnül Emin Mahmut îlgililer bunun bir trafık kazası Yazân: Agih Sırn Levend ^2^ Tıpkı Washington"daki Fede olabiiecefi gibi cınayet de olacaKemalden). ral Kongre gibi, her eyaletin Tem ğını gozönünde tutarak tahkikit Geçcn asnn r' ' jr Bo£a7iclileLORD STRATFORD'UN TÜRKÎYE HATIRALARI silciler Meclisi ile Senatodan mü ve sorustıırmalarını dfrınlestirrinden biri de hî<" «iiphe yok ki Yeuan: Stanley Lane Poole Tercume eden: Can Yücel teşekkil bir Kongresi vardır. mektedirler AbdülhV; Molla idi. ^Tolla. Bebek(Mütercim). İLYADA (lkinci Kitap) teki valısmda o<" • Af^vııt. (Devamı var) Yazan. Homeros Tercume eden: A. ErtuU • A. Kadir KASIM 23 C .EVVEL 20 kövîin^p otur^n Unmsnsîi S'sam Beyi tetefenaki kibirli bir zatmış. Molla Efendi. Sisam Bevinin üsa tünden pek i£renirmiş, bn sebeple 5ı 1 5 i sn hevti sövlemiş: 0 ( Kitabevi vt TOrkiye Iş Bankası Şubelerinden Designer < >< & V. J 6 54|12 0O|14.3] 16.45'18 21 5.08 (Bir me'tebe murdar kokuvor temin edilebilir Vali Konak Caddesi 7 Harbiye üstü fena ki E. 1 2 08 • 7.141 9.45112 001 1.36 12 22 Mıdem bulanır ge!r'';îi gün f^tefenpki) Boiarici mlmarisivle. muaşeretiy le medeniyetimİ7İn bir kısmıdır. Warwick Deepin^'in çseri: ~ 1 6 bekliyor. avni zamanda bu deb köşeye çitmisti. Daha oturur oOndan tekrar söz açmavı çok istedebeli arabanın. Mr. Brown'ı o turmaz. aklına derin mânalı rim. eün dâvet flen. cömert oldnkbir şey gelmişti: tnsan şunrunu lan kadar da çörmemiş kimsekaybedinciye kadar, hayattan Ipr olan insanlara «Yüksek Pafavdalanmıya devam edebilir». ralar» sâkinlerinin olur o!maz Bettv etli küçük ayaklarına şeye kulak asmadıklarım ispat basarak do*rulmustu. «Kocarmn e'mis olacafını diişnnÜTordu. Turki>p Harioî Lira Kr Ltra Kr Arabanın eeldiSini duvdu. Kuda, havatımı zehir eden bütün raklık. bahne vollarında yarıkötekilerin de canı cehenneme» ÇEVIRtN : 7S00 150 00 lar van:Tiı<tı. Çakıl taslarivle adive sövlendi. Kâinat onunla a; 40 00 80 00 aylık rahann lâ«t klpri kavnasamı22 00 '4 00 lav etmek irin elbirliis >anı\ orr5 ı, vordu! I'rsula'nın banyodan dc B«?jn ve yayan Bettv Cumhurlyet Matbaacılık ve niince çöreceği \ardı. Simdi Yoln ziftlemek lâzım. diGazetrciıil! i'ürk Anonım Şirkett lik. elinin altında Valentin mev \e düsündü. Valentin'in bu işC:.$a!oâU) HMIIÎPVI =nkak Nn V 41 > Ben Mr. Broun. rhomson'a tı. ValentınBu araüa, Ktııv brovvn !ık:r cuttu. Henüz elinin altında clele rncssul olması icap ederdi. Sahihi söyleyin, 3,35 treniyle gelece Bayan, Morris'i aldı mı? değiştirmişti, yahut öfkesi geçeilse bile. nerede>«.e onu yakaFollukta tünemiş, tüylerini fim, Daimleri gotirsin, garda diye sordu. mişti. Tahut bu ikisi birden olNÂZİME NADİ diken diken e t n m e hazır bir lıyacaktı. Betty, kocasının pe • beni beklesin. Hayır, efendim. Ben de gfiç muştu. tlk anda, kocasını beky»zı is'urinı fiılen tdare eden hırcm kara tavuk sribi oturuşine döştü. Hizmet<,i kadın kaçamaklı durumdayım. lemeyi, ona yeriııde bir iki sözMesul Müdür yorda. Va^ptıtîn'e sövlîvecek ne bir cevap verdi. Onu bira7 sonr a ele çeçirdi. Nasıl? Ne münagebet? le çıkı^mayı düşünmüştii. Vahın^ırca '?fl."rı vardı. Hem VaNUYAN YtĞİT Ama efendim, galiba Da Bayan beni i$ten koğdu. Valentin, sapkası dizlerinin üslentin onu, hizmetkârlann yalentin sıhhatinin bo7n';lu6unu imler bavana lâzım. G.z.juınıZf gbnderilen evrak ve yazıValentin kaşlannı çattı nında küçük diişürmiiştü, böytünde. oturuvor, afaçlan, etraileri sürerse yanılırdı. Lam;ır neşredilsın edilmPMn iadp Pdilmez Valentin evle ilgili bu mese ö y l e sey olmaz, Thomson. le sey olur muvdu? Sankj hir fındaki gölge ve «şık oyunlarıbert. Londralı bir mütehassısa Ilânlardan mesul'yet kabul edllmez. le karşısında. her zamankine Seni hizmete alan benim. taksiye binip çelemez miydi? nı sevredivordu. .Acaba ağaçlabasvurmadan da hastalıSı santam avkırı şeKilde davrandı. Evet, efendim, ama bayan. Sonra Betty, gadre nfrartıâırtn da insanlar gibi kendileriki ıvi edemez mi>di? Bö\Ie vap Thomson'nn, saat 335 de, O benim bileceğim iş. Enı nasıl ols» tir aralık söyliyene has ha>atlan var mıydı? savdı. Valentin'in vara y o | a 0Daimleri çara getirmesini emmir verdim, sen de emri yeribileceftini, ama dSvetli oldufu rülmesine mahal bırakrnamış Valentin buna inanıyordu. rediyorum, Bessie. Aiâkadar ol, ne getirdin, o kadar... toplantıva ritmezse yazık olaoiurdıı. ö y l e va. Valentin, nekendisine emir verilsin. Teşekkür ederim, zaten siz Lombardiya'daki ulu kavakcafını düşündü. Bunnn flzerine, »ice itibarivle bir parça kendi Peki efendim. Acaba baher zaman bizi düşünürsünöz. Morris'i almak için garaja gitların, dere kenarında, fırtına nj kovvernıisti. sinir çevşeklivana.. da . Valentin gulümsedi; miş, «Mavi Sa< vüzme havuzunestikçe inlediklerini görmüş de Siııden. vücutçe hamiıktan baş Hanımınıza söyleyin, ku önünde sonunda hepimiz da erkek arkadaşlariyle bulnsîil mi\di? Bu kavaklar «eyvah, ka bir şeyj yoktu. Cumartesi çük arabayı aisın. gidece£i veinsanız, Thomson. Tesadfif bize mak üzere sözlesen l'rsnlanın eyvah! rüzeâr her yanımızı kuîünleri bir kaç parti çolf oyre nnu kend'si kullanarak gideayrı ayrı meslekler vermiş. da ona alıp eittitini ö|renmişsatıyor! der çibi^diler. Avni nasa. kendine gelirdi. Küçük bilir. ama . ti. bir ders almıya da ihti^acı yok cînsten kara ka\aklar, rüzçâ Baş üstüııe. efendim. Şoförün yuzü gtildB. Bu, guBu kadarı fazlaydı! dpfiildi. rın daha falza esmemesi için Bessie'nin sesinde, sinsi bir zel bir sözdü. Kapıyı nsulca ka Bettı'nin Valentin'e öfkeleri memnunluk fdası vardı. ınvdar okurgibi, savısız yaprak padı. arabanın yanından dolasüst üste hirikivordu. Ono küAma Mrs. Brown bu sefer de * * * larivie hısırdıvor, sarsılı^ordu. tı, yerine oturdu. Evet, erkek tüphanede heklemiye baçladı. ^anhş hesap vapmıstı. Kocası, Thomson rj^imler'i, saat 3,35 erkete her zaman anlaşmak Valentin'in âdetiydi, e\e eirinvalİ7İni Thoınpson'a bırakını». Fakat granit grısj gö\desnle, de ear.ı eetirmisti. Fakat hamümkiindü. Kadmların, daha e\in içinden şöjle l>ir dolaijip ce e\ıelâ oraya uğrar, çaııtasıkudretli kavın a£acı, soiukka'i linde hir araiplik vardı. liamadojru'u hazı kadınlann. her i<>i hahçe\e çıkmış, süslü tarlılara nı, evrakını tırakır. hazatı hir lılığuıı hiç ka> bctmi^ ordu. lın elinden efendisinin çantasıbasını bile çevirip bakmadan. herbat etmekten başka marimiidet bir ^evler okurdn. Botm aldı. Arabanın kapısını aç.(Arkası var) hahcenin nihayetindeki sâkin fetleri yoktu. ty şimdi, Daimler'in gelmesini dele kampanyasma katılacak temsilcilerin seçimi; sendikanm siyahilere mahsus bir üniversiteye yap tığı bağıjın «artlannın tesbiti; grev halindeki sendikalara, sosyal yardım müesseselerine yapılacak baŞışlann miktannın tesbiti (bu müesseselerden biri bir hastaneye vardım ile diğeri de «din ile işçi hareketleri arasında münasebet» konusu ile ilgilidir.1 Daha sonra sendika faaliyetlerini desteklemiş. bu uğurda çalışmış vatandaşlara minnet hislerinin duyurulması. hastalık gecirmekte olan başkanın sıhhi durumu hakkında bilgi verilmesi. Muhasebecinin sendikanın mıl! durumu hakkındaki izahatı: «Sendikanın bankada 70 bin dolan (630 bin lira), diger bir îinansman mües":esesinde de 11 bin dolan (99 bin lira) vardır Halen sendikaya bağlanmak için möracaat etmi? dort işçi teşekkülü de, gerekli mik tardaki çeklerini göndermiş bulunmaktadırlar.» Bütün bu konuşmalar esnasında hava gayet yumuşaktır. Zaman zaman nükteli bir söze kahkahaların kopmasına sebep olmaktadır. Kn «şiddetli» münakaşa konusu asgari ücrctin saatte 1 dolardan (9 lira) 1,25 dolara (11İ5 lir») yükseltilmesini sağlamak meselesinde dahi idarecilere söylenen: «Sizler bundan fazla kazanmakta olmanıza rajmen vazifeniz gene de senatörler ve temsilciler nezdinde teşebbuse çeçmenizi icabettlrir. Su sırada ücret arttırroıya karşı aşikâr bir kampanya mevcut olduğuna gö re. bizler de mukabil faaliyetimizi hızlandırmak zorundayız» dan ibarettir. En nlhayet gecenin en eiycivll konusunk gellnecektir: O ıırada California'lılar eyalet kongresi seçimiyle meşgTjldürler (î). Gerçl namzetler aiyasi partiler tarafından seçilmekle beraber, sendikanın bunlardan hangilerinl denteklemesi gerektiğinl kararlastırması lüzumlu görülmektedir. Sözü sakin görünüflü, fakat cnerjik, iri yapılı bir adam olan sendika «ekreteri Mr. Basset alacak ve: «Kunıcumuz Samue! Oorop«r»'in prensiplerine sadık kaldık ve hiç bir siyasi partiye baglanmadık.» diyecektir. «Dolayısiyle, her 1aman olduftu gibi, bu defa da nam7etleri sadece kendi şahst görilslerimize uyarak leçeceğiı. Şahst görüşümüzün i«e, i; basına biılerc, merfaatlerimize en iyi sekilde hiımet edecek, lüzumlu gördüğümüı kanunlar lehinde çalışacak kimseleri getirmemizi âmir olduğu ajlkârdır. Bundan dolayıdır ki destekliveceğimiz namzetleri sadece partilerın Isimlerini ortaya attıklan kihıseler «rasrndan teçmek istemlyoruz. Partilerde, blzlere daha yakın, daha sadik kimseler olduğunu biliyor ve namzet listelerinde 6nların da isimlerlni gfimnek istiyoruz.» Dikkatsizlik yiizünden 2 çocuk öldtt o Savcılık, 3 hâdise hakkmda tahkikata başladı evvelki Yü ü Boğaziçlileı Beş yüz Boğaziçi kıyıların Müşterek pazar münasebetiyle ir Müşterek Pazar hikây»miz var ki, epey zamandanberi, girelim mi. girmiyelim ml diy» tartışma konusu. Bu bahis ne zaman açılsa, akla 5nce yerlj mamuller geliyor. Yerli mamulâtı düşününcede, Müşterek Pazar mevzuu, tatlı tatlı vakit geçirmiye yarıyan helva tohbeti mevzuu balini alıyor. tğneden sürmeye kadar her Ihtiyacımızı dısarıdan tedarık ettifimiz devirlerde, Avrupalılara imrendik durduk. Bizim, on ların yaptıklarını yapabilmek için nemiz eksik, dedik. Gerçekten de öyle idi. Kendi yağlariyle kavrulmayı çok iyi bilen, bir çok şeyleri Avrupalılardan bile daba iyi yapan dedelerimize benziyemedigimiz için uzun zaman hayıflandık. Sonra ımkânlar doğdu. Meraleketimızde bir yerli mal tema yülü kendini gösterdi. Bir çok şey yapmıya basladık. Yerli ma la rağbet edelim, yerli mah tercih edelim diye kendimizi zor ladık Yerli malı korumak için tflrlü tedbire başvurduk, Hâ da vurmaktayız. Bütün bu gayretlerden sonra, bugün bir de bakıyoruz ki yerli mala isınamamışız. Hâlâ çarsıda pazarda. yerli mala bu rıın büküvoruz. Avrupa malını arıvoruz. Eskidenberı kulaklarımızda yer eden şöhretler, babadan ofula, intikal ederek. bugünkü neslin hafızasında bütün canlılıtivle yaşamakta. Ingiliz kuması, Alman çeliği, Fransız sabtiyanı, ttalyan kra\atı gene eskisi gibi rağbette. Çünkü, seneler bize mühim bir şey öğretti. Garplılarla ara mızdaki tarkı. hakikatte mevcut olmadığı halde kendi varattıjı mız farkı öğretti. Bu fark, istidadımızı, kabiliyetimizi gördüğümüz, bildiğimiz halde görmemezlikten. bilmemezlikten eel memiz; her işi ucundan tutmamız; böyle de olsa olur usulünden hir türlü vazgeçemememizdir. Yerli mal kullanmıyor muyuz? Knllanıyoruz. elbette. Ama istemiye istemiye. Gozümüz hep dışarıda. Bundan dolayı müşte riyi değil. verli malın yapıcısını avıplamak icabeder. Yerli malı güzel sey, buna süphe yok. Ama demirinden ku masına, bovasından derisine kadar ber yerli mal. çürüklüğün sembolü olursa bu tutum. yerli yapıya hizmet değil. olsa olsa ihanet olur. Bunca senedenberi yerli tanayiimizi kurmak ve korumak için harcadığımız gayretler bizi bugün o hale getirmiş olmalıydı ki. bu memlekette imâl edilen bir malı satmak için reklâmını yaparken, «Avrupa yapısından farkı yoktur» demek ihtiyacını duymamalıydık. Neylersiniz ki verli mamullerimizi överken henüz. Avrupa yapısiyle mukayese devrinde yaşıyonız. Asıl kötüsü, bu mukayese hep aleyhimizde neticeleniyor. Teptim keçe oldu, sivrilttim külâh oldu, sistemiııden vazgeçmenin, yerlilik vasfım kötü »öhret olmaktan kurtarraanin zaman ı çoktan geldiğini nasıl anlatsak acaba? Hamdi VAROGLl lâ HEM NALINA MIHINA 0^0^0^0^ V a z a n Haluk \. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ' e r çıkarır bir fırın ışletirdi. Burada çıkan tran I BU AKŞAM İSTANBUL RADYOSUNDA Saat: 18,30 da ORHAN HANÇERLİOĞLU ' nu dinleytniz. HAZIR VE ISMARLAMA % 100 PERLON ÇAMAŞIRLÂR TÜRKİYE İŞ BANKASI KAZOVACR^MAĞAZASI ŞişU Site Sinerr.ası altı No: 11 Tel: 48 73 80 Motor ve Otomobil Mekaniği Vuri özbalkan Ba>kan!ı^ında bir heyet tarafından haîirlanmıstır. Umuml prensıpler Esas Bilgıler tnşa bakımından motor Karbüratör Motor yakıtlan Y.ıkıt gistemı Ateşleme Distrübisyon Yağlama vc snğutma sistcmı Elektrik teEisatı Vıtes Direksiyon tertıbatı Fren, Şa=ı vc askı ttrtıbatı Manyeto ve Karoseri v. s gibi en lüzumlu < iflerı baslt ve pratik bir çckllde bol rfsinı. şekil, grafık ve diyıg mlnrla anlatılmıçtır. Flatı: rilı'i 15 llradır. lstanbul Ca^aloğlu. Diıvuk Milâ« Han 107 A K A K l T A B E V t Burun siyaK nokia ve lelceleri yok etmek için H A L İ D A D A M î HAVILLAN kremini iaibik edimz.Oeccleri COLD Gıuutnzlerı VA.\'fSHIXG KREMINI kıtUunıuız A$K ECELt ^fEND GOZELLIK KREMLERİ Cild! besîer, yumujatır, .aravel ve güzellik bağışlar. HâVİUANO TESİRİ K*Tİ BİR 60Z£UİK KREMİDİR. Meniparü derhaHesfan TELEFON tt TELEFUN A/üzelerj TüRKTELEFONLtd.Sti DARFiLM HAN 40 GALATASARAY İSTANBUL Tel.49520U4Hi^7 =J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear