26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYEl 19 Mayıs 1957 •?•*> Yeni Amerikan yardınu Gazetelerimizi dolduran şehir »8 meraleket haberlerinin bir istatistiği yapılsa siyasî. iktisadi. içtimaî, ilmi haberlerin ve sanat haberlerinin nepsini topyekun aşmak şartile :b:ta vukustının başts geldiği meydana çıkar. Sanki memleketi bir cinayet salgını istilâ etmiş ı»ibidir. Kadın yüzünden, para yü, zünden, içki yüzünden, kan veya toprak davası yüzünden. hergün o vilâyette 5, bu vilâyette 4 adam öldürürme, o şehirde 10. bu şehirde 15 yaralama vakası... Her belde Bir tabanca, her cebde bir bıçak... Sanırsmız bu toprakların yüzünde kaç kişi isek birbirimizin hayatma kasdetmis, fırsat gözetiyoruz. Adam öldürmenin indimizde bir sinek öldürmek kadar ehemmiyeti yok. Bazan 10 kuruş için. bazan tarlada yeri oynatılan bir çit için. bazan günde yirmi kişi ile yatıp kalkan bir fahişeyi kıskanarak derhal silâha sarılıyoruz. Nç vicdanlarımızın sesi kalmış. ne de içimizde kanun korkusu... Gazetelerimiz deki fıkra yazarlannın en bayağı melodramlara taş çıkartan acıklı nasihatleri bile beş para etmiyor. Bu kapkara manzara içimizi burkup dururken gazetede şu haberi okuduk: Ajnerikahlar kama ve hcnçer istiyor İzmiT, 16 Bir Amerikan firman şehrimiz Ticaret Odasına müracant ederek kiilliyetli miktcrda kama. hançer ve biçak ithal etmek istediğini bildirmiîtir. teklif alâka ı1" karşilanmışUr. Dostumuz. müttefikimiz AmerikE. Fiklrtepede kıskanciık yüzünden kaen büyük sanayi ve ticaret memlerısı Meleğl olıifıren bekçi Yahya Y«keti bizim kama, bıçak ve han i şilyurdun durusması dün »ona ermiş çerlerirr.iz ne gibi bulunmaz vasıfı | ve Yahya, 3 Ağırceıs mahkemMİ tarafından 15 sene »ğır haplı cezasına ları haiz ki bu şekilde hararetl? mahküm edilmiştir. talib olsunlar. Acaba maksadlaıı Son dunışmada: Kadıköy sulh ceza dolar verip bıçaklarımızı toplayarakl 2 ocak Yahya zabıtamızın beceremediği işi başaı ( mahkemesitıirmüebbed tarihlnde lsteyen Yesilyurdun hapsinl mak ve bu cinayet salgınını önl? ! kararı okunmuş ve fl\i]katı dunışmaya mek mi? Ha. içte bakm. h?kikî A gelmiyen Yahya Yesllyurda bir d yeceğl merikan yardımı diye biz buna clup olmadığı sorulmuîtur. Yahya, büderiz. tün durusn a ımüddetince »öyledijH gibi knri'îinın baçka erkeklerle gMdlğini Cevat Fehml HAŞKIT iddia ederek demistlr ki: «tğri yola sapıyordu. Hâdise gece»l de onun btr erkck^e eteklerini kaldırarak gelınekte oldufunu gördüm Erkek kaçmı;tı. «CLMHLKÎYET» in Tetrikası: 5 Kıskanclık ylizünden aramızda cıkan kavgada kendistnl öldurmflştüm » Neticede. karis: Meleğ! tımık makası ile 22 erinden y?ra!ıyarak öldüren Yahyanın suçu sftblt ; görülmuş ve mahkemece hsdtsede tahr .k unsurlan bellrtilerek bekçi 15 trr.e ağır bapiı cezasııu mahküm edtlmiştlr =habenerı Karısını öldiiren bekçi 15 yıla maÜkum oldu & DeHeyenrA CEMALETT/N SARAÇOĞLU Başbakana imzasız mektub yazan valandaş akıl hastası inıiş üzun zamand?.nberi B?.«baXana lmzaeız mektub yazan ve bu jrazı'.arında bükumeMn manevi şahsiyettne hakaret eden Beçlktaşlı Arlf Hikmetin akC hastası olduğu anlafilmıs. 1. Sulh Ceza naahkemesince tedarlye »evkine karar verllmiştlr Arlf Hlkme: hakkında Adli Tıb ra. porunda c?7PÎ ehllvetl halz olmadığı bildlrildiît için mahltcrae, Arlf HiXmetin bir seneden az olmamak şar'iie ve (şlfayab oluncara kadarl ksydTıe Akıl hastaneslne sevklne karar ver mlştiT 11 incl dönem Deniz Yedek Subayîarın.n mezunlyet törenler! 22 raayıg 1957 çarşamba günü Baat 15 te Yas. •ıadadaki GüTerte Sınıf Okulunda yapıiacaktır. C H P. Sarıyer merkez oca^ı kongresi bu ayın 26 ncı günü yap:lacaktır Kon^rede Kasım Gülek. Nüvid Teîkln. İlhaml Sancar Te Cel&l Dora Wrer Vonn^rm vana^iklardır. Fen ve Hııkuk Fak'iltelerl Talebe Dernekler:nln M.T.T.B. hakkında Uerl sflrdOkleri usulsüz hareket lddiası re bu vüıden adli. idari makam'.ara mürtcıa'.lerl üzerine. Bir'.lşe bağlı diğer beş dernek İle İcra Komltesi rr.iiTies. »Ulerl. dün saat 16 da Birlik Merkezlnde btr basın top'.antısı jrapmislar. komfrenin g«ri bırakılmasınm imtihanlarlı llglll bulunduğunu. başka hiç bir gaye tasımadıgını. trmTnıız ayında yapıUcaftını. lddlaUrın kendl ça. lışmalannı aabote Içln ortaya atıldıfıın' sflylemlşler. dfrnekler arasında rt;rhangl bir aynlık bulunmadığını tiraftsn Pen ve Rukuk P»kUICelrrtnln M.T.T.B. ye bailı dernekierl dün gaMtemize ?u açıklam». vı yapmışlardır: «rM.T.T.B. nde Ihtllâf büyftvor) baçhkh yazıca İcra Koaıltesi Başkanının konıışması lçin(!e, (Gene! Başkan:n hükumetten 50 bln llra aldığı da iddia edl'.mfktedlr) denlUvor. Hesabların murakabeslnl Istemlş olmakla b«raber, böyle bir teyan ve Isnadd» bıüunmadık T* boy'.e blr durıından haberdar deeillz. Anca* 1». tanbul tcra Koralteıl Baskanmın beyanı ile bu duruma muttall olduk.a Mühendis Szek: Ingiltereye karbi kazandıran casus Ağırbaşlilığı ile, makalelerinin ( çok maharetli ve mesleğinde pek ciddiyeti ile ün sabnış İngiliz gaze j usta bir zattır. Hattâ o zamana göre tesi «The Scotchman» 1925 yılının Zl bir harika sayılan bir alıcı cihazın kasun tarihli sayısında Lord Bai de mucididir. four tarafından Edinburg ÜniversiMühendis Szek isbaşmda... tesinde verilen bir konieranstan Bunun üzerine Almanlar. mal bulbahsediyordu. Maruf İngiliz devlet muş mığrıbî gibi, Avusturyalı rr.üadamı bu konferansında bir numa hendise istasyonun ânzasım gidertraU 191418 dünya savajının mu tikten başka icad etmiş olduğu alıcı kadderaunı tayin eden bir casusluk cihazla düşmanlarınm telsizle yapvak'asını anlatmif, konieransını ju tıkbn konuîmaları zapta uğraşması sözlerle bitirmifti: teklifind«e bulundular. Genc mü« İsin asl acayib, olağanüstü hendis bu suretle hem icad ettiği denilebilecek kadar tuhaf tarafı cihazı tecrübeye fırsat bulacak. hem mütteiiklere, bu arada da Büyük de müttefik ve dost Almanlara hizBritanyaya harbi kazandıracak bü met etmiş olacakü. Her gerçek bilgin gibi sessiz sayük başanyı sağlayan, bize koruyucu melek rolü oynayan bu adamın, daşız, ağırbaşu. mütevazı bir adam büyök hlzmetinin mükâfatı olarak olan Avusturyalı mühendis Szek, hiç bir gey almamıs, herhangi Dir icad ettiği yeni alıcı cihazı da başan maddi veya manevi menfaati kabule ile kulbndı. memnunluk verici neticeler aldı. Sessiz. sadasrz calışan, asia yanaftnamıs olmasıdır.> Kimdi bu büyük casus? Lord bütün vaktini dakik cihazlar başınBalfour'un dediğine göre müttefik da geçiren. hulâsa bütün varlıjile lere nihai zaferi hediye eden, on kendini ihtisas yaptığı fennî işlere ların harbi kazarunalarını sağlayan vermiş görünen genc mühendis tt bu adam neler başarmağa muvaffBk tamanda Alman askerî makamlanolmuştu ki .ünlü devlet adamı ken nın hem inancını. hem de saygısını kszanmakta gecikmedi. O kadar ki, disini bu kadar övüyorduî bir müddet sonra Belçikadaki AlOlaylan anlatayım: m,an askerî kommandatör büyükleri *** 1914 yüı agustosunda bütün Avru gizli Alman şifresini mühendis pa devletleri birbirlerinin gırtlağına Szek'e emanette bir mafanır görmesarılrp bir sajrıL Cihan Harbi pat* dtfer Buna lüzunı g.irmösl«di, çünlak verir vermez İngiliz, Fransız, ki telsiz istasyonu vasıtasile öteye Belçikalı, Rus istihbarat ajanları, beriye verilen talimat hep bu gizli yani bu milletlere mensub casuslar, îîfre ile yapılıyordu. Alm?n Üİ7İİ şifresf Almanlarm gizli şîfrelerini elde etKommandatör'ün Avusturyalı mümek için hemen harekete geçtiler. Bütün askeri, iktisadî teşkilâtları hendise emanet ettiji Alman gizli gibi gizli istihbarat servislerini de şifresi, pek büyük bir ustalıkla terimrenilecek bir intizam ve disiplinle tiblenmiş, üstünde uzun uzadıya yürüten Almanlar şifrolerini büyük gayret sarfedilmiş. aylarca sürmüş bir kıskanlıkla korudular, hayati bir çalısmanın mahsulü iki cildiik bir önem taşıyan bu şifrelerin düş bir eserdi. Bu iki cildden biri hayli man eline geçmemesi için gereken kahndı ve harflerin, rakRmlnrm. bütün tedbirlere başvurmayı ihmal kısaltılmış cümlelerin. coğrafî ve etmiyorlardı. Nihayet pek çok gay askeri limanlann, mevkilerin, mevretlerden, didişmelerden sonra 1914 zilerin adlanna tekabül eden şifrekasımmda casuslardan biri, Alman leri ihtiva ediyordu. tkinci cild daha gizii şifresinin bir nüshas.nın o sıra ince idi ama. birinci cilddeki jifre larda Belçikayı iagal etmi» olan Al lerden hangilerinin hangi gün ve taman ordulan kıımandanlığının umu rihte kullanılacakl»rını ve daha biı mî kararğâhmda bulunduğu haberini takım teferrüatı gösteriyordu. Öyle aldı. Şifre Brüksel'deki radyo ya ki, ikinci cild elde bulunmazss biyın merzezinde bulunuyordu. Radyo rinci cilde sahib bir kimsenin dahi istasyonu da tabil Almanlann elinde şifreleri çozmesine imkân ve ıhti mal yoktu. Bu itibarla bir mesajı idi. şifrefemek. yahud şifreli bir tnessjı Günlerden bir sonbahar günü ak çözebilmek için her iki cildin ö« şamı Brüksel telsiz istasyonunda mü elde bulundurulması gerekiyordu. himce bir ârıza oldu, esaslı cihazlartngilizlerin mahud tntelligenc» dan biri bozuldu. Bu ehemmiyetli Service mensublanndan bir tngiliz ârızayı Alman askeri teknisyenleri ajanı, Avusturyalı mühendisin Algideremediler, telsiz telgraf ve tele man işgali altındaki Brüksel telsiz fon işlerinde mütehassıs Aleksandr istasyonundaki imtiyazlı mevkiini, Szek adında Avusturyalı bir yüksek kendisine gizli şifrelerin dahi emamühendise başvurm=ık zorunda kel net edilmij bulunduğunu nereden dılar. Avusturya Macaristan İm haber aldıysa aldı, Szekie temasa paratorlufu harbde Almanyanın rnıit geldi. Ajanın işini bir nokta hayli tefiki idi. Bu itibarla Alman askeri kolaylaştınyordu. Bu noktada Alekmakamları dost ve müttefik bir sandr Sıek'in aslen Avusturyah oldevlet tebaasım kendilerinden saya makla beraber tngilterede. hatt* bilfrdi. Buna rağmen mühendisi he Londra civannda doğmuş bulunması men telsiz merkezine sokmadılar. tngiliz terbiyesile yetişmiş olması, hakkında sorusturmalar yaptılar ve bu yüzden de Büyük Britsnyaya öffrendiler ki Avusturyalı mühendis karşı bir yakınhk duyması idi. hem inamlır bir şshsiyettir. hem de (Arkasi var) Dcniz Yedek Subayları C. H. P. Sarıyer yılhk kongresi M. T. T. B. deki ihtilâf 19 Mayıs, Türk kurtuıuj tarihinin Yazan besmelesidir. Atatürk bugün, Samsunda Anadolu toprağına ayak bastı. Bugün, dumanlı dağ başlarmdan, bizi yepyeni bir hayata kavuşturacak güneş doğdu. 19 Mayıs, ancak o ışikar içinde, ruhlarımıza, var olmanın mutluluğunu duyuruyor. 1919 dan bütün bu tenevvü içinde değişmi miz halkından duyardık. O zamanlar beri geçen otuz sekiz yıl bu böyle yen, bir burgu fiibi durmadan dönen böyle «kaba türkçe. ile Cenabı Hakka hitab edilir ve bu hitab edeolduğu gibi bundan sonra geçecek bir şey görürdük: Türklük. ,Lâfın kısası, ben türkçeci olmadan biyat diline hiç sokulur muydu? sayısız yıllarda da böyle olacaktır Her devrin Türk gençliği o ^ünü Türkçü olunamıyacağını Akmed Hik •Ey yüce gökleri ısıklı yıldızlarla, kendine bayram bilecek. bağımsız metten ögrendim. Yabancı unsurlar azgm denizleri köpüklü dalgalarla vstan toprajclan üstünde tabiatle ve bağlarla kuruJmu^ bir düşünce süsliyen Tanrı! Kullarına kendilerini kucak kucağa bu kurtııhıj başl^n^ binasının «millît sayılmıyacağını ya tanımak. kendilerinde özflnü tanıt gıcını yaşıyacak ve sevgili Atatürk'ö rım asır önce duyan bu insan, nillî mak üzere onlara beyin, gönül verminnetle anacakrır. Bufiünkü ve ya uyar.ış tarihimizin unutulmıyacak dln. Onlardan yüz binlerce Türkler, rınki «19 Mayıslar» hepimize kütlu kiıilerinden biridir. Dr. Fethi Te.vt j sevgili son yalvacının doğru zın oğlu'nun, merhum hakkında toplu : den bu us, bu duygu kanadiarı ie olsun! bilgi veren kitabını tekrar gözden yükscle yüksele uçmagma ermek is19 Mayıs, bu bakrmdan bizim ıtın geçirdiğim zaman bu inanı?ımın r.s tediler«. Şimdi Atac'ı uyduruyor dikutsaldir. Çünku milletimizin kendi kadar yerinde olduğunu bir kero ye yerenler. bu yarım asırdan fazla benligine, kendi kaderine rjm ina daha gördüm. Düşünüf dilde, duygu bir zaman önce yazılmış satırları nqmm ve hâkim oluşunun bir tem gönüldedir. Türk duyan Türk düşü okuduklan zaman bunlara da uyzidîr.. Türklük, tstiklâl Savaşile, mil nür, Türk düşünen türkçe «öyîer. durme mı diyeceklerT I? ruhu şahlandırarak özündeki kud Türkçe söylemek, daha ve daha türkAhmed Hikmet, bugün bir meydan retin ne değerde olduğımu înlamış çe söylemeğe uğraımak, Türk millitı. Bugün bu sütunlarda, anlayı yetçiliğinin birinci şartıdır. Türk ve bir gazete ismi olarak kalan «Ubizim neslimizde hazırlıyan, ha çecilik, ne sağcılık, ne «oleuluktur; lus> sâzünu millet anlamına altmış yıl önce kullsndı. •Yeryüzünün en zırlamak için verdiği bir omrü rıuz sadece Türkçülüktür, büyük ulusu Türkler., onun ciiaıleyıl önce bitire.n hir büyüıiüniüz>i enAhmed Hikmet, fikirleri ve eserle | sidir. Onları ak bulutlardan kara makla hem O'nun . hem de Ne rile bu hakikati yaymağa ve göster i çamurlara duşürme. Düşürme kını mutlu Türküm diyene!» di\en AtaI onların yüreklerinde Senin korkun türk'ün ruhlsrile beraber clmak is meğe çalıştı. Bütün Türk edebiyatmda en sev1 Senin sevgin vardır. Sen varsın». Bu tedim. Şunu bilerek ki, miiletler unuta unuta hatırhyacak şeyleroen dieim, en çok tesiri altınSa kaluı' sıcak söyleyişi, çağdaşları olan «r^sİTUn neeiılerden ikisi Ahmed Hikme ' mi üdebâ> da göremediğimiz gibi bu yoksul kahrlar. tindir: Yakarıs, Üzümcü. Ahmed gün bile lugat paralamakran. hem 1897 Yunan harbinden sonra de yanlış yunlus lugatleri pr.ra'a• Ben bir Türkfim. dinlm. rinsiro Hikmetin Yakarıştaki içten gelme maktan kendini aiamıyan ynzarisrda çağırısı ciğerime işlemiştir: Ulu uluılnr.» da bulamıyoni7. Ne hazin tecellı' Haykırışı ile Türk olmayı, ıtirnfi Tanrı!.. Bu hitabı, biz ancak dadı Ne hazin tecelli ki, bu açık tür!:çeyi güç bir suç bellenmekten çıkaran sa larunızdan, okumaz yazmaz "çevre ir Mehmed Emin'e aynı kaynaktnn gelen bir ses, Ahmed Hikmetin se*i, Türkün ruhu. Türkün dili ve yüreSENAİ OLGAÇ ğile Tanrıya ya'vararak. başka bİT kuvvet, manevî bi[ ahenk katmıştı. lşte o Ahmed Hikmet, 1927 senesinm 19 Mayısını 20 mny.sa bağlıyan geceysrısı, ana dilile yakardıgı Tînrısına kavustu. Ahmed Hflcmçtin bugüne tesadiif eden öiümünü, Türk Ocaîında kendisile hpraher Vfe İLGİLİ HUSUSÎ KANUNLAR çalıştığmız sıra'arda daima sı'rdMi muhabbetle ve sitayişle hsh5p<i"rf>i> 2 cild olarak hazırlanan bu eserin hirinci cüdi çıkmıştırdiyerek bana hatırlatmak lutfımrTa Liiks ve repertuarlı cild 854 sahife Fiatı 30 Lira bulunduğu için yegenf sayın Hâmid Ören'e pek nvitesekkirim. Doç. Dr. Bülent KÖPRÜLÜ Avııkat Burhan GÜNGÖR Bu söz, hâtıramı otuz yı! öncey* gö'ürdü. Belki otuz yıldan d» lazia... NÖTLU tZAHU SİSTEMATİK Ahmed Hikmeti yakından taniyıvm, Türk Ocağı i.'are heyetinde beînber çalıştığımız zamana rastUr. Ondan önce de onu rörŞrdürn. Faicat henüz ögrenci idim. O tatnan oüyökVr» ve ALÂKALl MEVZUAT ile İÇTİHATLAR fokulamazdık. Onlara uzaktsn, hayran. fakat saygılı fcir ö>Iemle b.ık,ırdık. Halbuki Ahmed Hikmet. l'ryetimizin başkanı olunea h«r hafta topRpDertııar ciltli 432 sabife Fiat 10 Lira lanır, işlerimizi bitirdikten sonra onun canlı. harsretli konuşmannı zevkle. istifade ile iinlerdik. Her İSMAİL AKGÜN MÜESSESELERİ konudan söz açardı. Geniş bil^isi ve Bilumum Matbaacılık ve Kitapçılık işleri bilhassa çeşidli görğüsü vardı. Fakat 19 L AYIST YÜCEL Bu balık başka balık azPtPİPrde okudugumnz baıı ölüm habprlerinln başhklarını. bir çok klmselpr «ibi. bpnim de mübalâçalı hııldn&um olur «Acıklı bir ölüm» «Acı bir kayıb» ;ibl sprlPvhiları liizumsuz FÖrclü»üm ,akidir. «ölüm 6Himdür. diye döşflTÜrnnı. Yok otan bir hayaün yok luş tarzı il:'nci rtprpcpdp kahr. Varıkun yoklıı^a intikal saniye meîelrsldlr. H>'r 6lüra. yokinSun lfadesl tldufuna e ire zatpn kîfi derco'de :ıclad]r «Facialı eilüm "faclalı facia» !rr rilıi hlr mânasızlık nlmuyor mu?» Ypnikapı istasyonunda. kPndiçiııl banllyn trpniniıı altma afıp parçalanan Orhan isinli gpncin ölümiinü hahPr vPren dünkü gazetplerdr 8vle ir rı~''i çıktı ki. beni bu kanaafimpn caydırdı. Mnllaka ^örmüssünüzdür Rpsim. dpmlryolunıı ffö<tPHvor. BîTind plânR torcinp rîünmiıs bir ayakkahl tekl, • ira7 'lPridp. bir travorsin li^tön^e. • p!?ıi«e veya camasır parcası. Bl'az r ıipdp. blr plhltp paTca^ı daha. Ffr parra uzakra. rone trnvprsln flzerinn blr tanp drthT. Biitiîn dünya malını, dünyaya dnke dokp hırakln giden bir Insanın rtlümrınn tarif İçin. facla demrk bile az! Facla bununla bitmlyor. HattS faclanın daha t»üyü£ü bıırada başlıyor; intiharın spbebl de: Ev klrasım VPrpmPmrk. Dı'inya zatpn bir mlsafirhane. Bu mlfaflrhanPrtp. yabancı kimsPlerln pvlprinp ntınarak ayn blr misaflrllk hayati. bnrnn bt.ı klra evlndp ntıntı, yann ölpkinde. lkl föç bir yanfin yeinl tııtar. dprlrr. Bir rvden öteklne, dokülp saçıU hlr hayat. Sonunda, ödpnPmivpcPk kadar yüksek oldufn Irln vprllpmivpn ev kirasının oyknlan karıran heynlası vp dPmlrrollarına dökiile saçıla. llme llme blr ölüm! Orhancık. blr mpktub hırakmif. •lntihar pdivorum. filfimümdpn kinase mPMil dpflldir» dpmiş. Zavalh gpnç! Biına. arkada kalanlann fnanacaSını mı uımıyordan? Kazandannın hPpslnp yakınıra ev kiranna vprip. nasıl recinprpklprlnl. 1leri «akaklarında dâfünPn hueünkü finllpr, ifni han^l derdin öldıirdüanladılar hlle! *** Taşımı sBvİPmek isime gelmese bile. eppy eskidijHml. beni tanıyanlar blllr. Bilmlyrnlpr, btlenlere tonıp Sfrnıslnler. Bizim eskl âüinalar arasında blr zamanlar, samama, ahdülleziz. kavata, scur. Arab patatesi. Hlndlj*»n CPVİ7| Kİbi. çofu Ue yaramaz. klml yemlş, klml zerrrvat nevlnden blr takım ylyecPkler »«rdı. Bunlann hazılan. yabaneı fliyarlardan ppldiklprl lcin. artık ıçelpmeı olrtular. Cerkes halayık. harpm atan, Arah dadı eitıt. Bazılan da. lünırflm ı ve mana<ız »pylfr nMuklan içtn, tarihp kanştılar. Ama rtha düne gellneİTe kadar, Bavrampaşaııın pnsinan. ÇenRPlkByün Mvan. DpHrmrnderenin fındıgı kadar bfıyük söhrfte sahib olarak aramıMa ya/. kıs bny eösteren ner»dPn sp'irsr srlsin. Dancalıyım diye l'nfn ?n elroza ne oldn? tnsanlar nasıl olsa ajtizlannın tadını nnııttular, nüknmrayn ben ylypylm de onl.ıra !tut olsıın» diye Kavrrte cel'n toriklpr, üç senedir hlze, ıiKİtıınıruyu da unutturdalar, çirosn da. Sahtdrn dr, nskumruvn onlar yivor, bi*e süt oluyor, üc seneWPnt^rl, balık plyatannda. torlkten fpçllmlyor. Çlroz dPnllon nazpnlni. dün, hlr anrikacı vitrtninp dlzilmlf nadld» yrslm taşlan çihi. br lâkerdacı camrkftmna »ralanmı; cördîim. ÜzPrİprinde blr etikPt varrîl. «All« II. satıs 51» yazıyordu. Kırk bir kpre masallab drdim. «anıPk.înın yanınrian sıyırtıp ?pçtim. «Klm lnml| drnlrln dtblne de. toymnv bunnn flaMıu?» dlyp toravıro rtPdim. sonra vareeçtlm. Çünkl likercîacının vprPrpfei cPvabı hiliyorum. •Bu balık h»şka balık!» diyreektl. Bir gün olur, rlbet ırene çirot yemPk imkânım bııltınız. fliyp iimidlenyorıım. Ama kâtiften bir SPS bana şavie cPvab verlyor. «tnsallah, Inşal* lah. balık kavağa eıknn da!» Hamdt VAROĞLU HASAN ÂLİ K4ZAİ Te !tMİ İÇTİHATLARLA TÜRK KANUNU MEDENÎS! yazan Ahmed Hikmet bile zamanınm tesirinden kurtulamıyarak pek çok çağdaşları gibi farsçalı, arabcalı ve terkibli >azılar yazmaKtan kurtulfimamıştır. Bir gün merhumla beraber F;ib:âli yokuşunu indik. Köprüye (1C."JU1duk. Tatlı tatlı konuşuyordıık. «Âli Bey, dedi, şuralarda Namık Krmale rastgelmiştim Pek küçük yastn idim. Yolumu değiştirdim. Arkasına düştüm. Yüksekkaldırımı farkmda olmadan onun izinde çıktım. Bi/!er onu öyle delice severdik.. «Vatanda Namık Kemal, Ahmed Hikmet için de bir idealdi. Fakat Namık KemKİdeki vatan, Ahmed Hikmette sn.'irlarını belirten bir kavramd'.r. Ahmed Hikmet. nerede Türk varsa orayı vatan bildi. Tıpkı Alman vatan severleri gibi Türk dilini, medenî bir topluluğun. müstakil bir devietin dili olma zorunda gö'rdü. Biraz önee sevdiiimi söylediğim «Üzümcü.. iş.te bu dili konuşur. Türkçülerin babalarmdan Veled Çelebiye ithaf ettiği bu parça, her Türk çocugımun m\ıtlaka ve hiç degilse bir kere okuması gereken bir millî vasiyettir. »Çavuş, Çavuş!» diye bağırarak üzümünü satan Anadolu uşağının gür sesinde bir asker kumandası bulan Müftüoğlu. onu bu eski püskü cepkeninâen soyup bastığı yerleri titreten bir kahraman yapar. Artık o, iizüm satan bir köylü değil. Allah dediın. yalağana dayandım Ben senincün al kanlara boyandım diye kükriyen bir aslandır. Kara topraktan ak ekmeğini çıkaran bu Kutsal varhk için .Sen zalim heybetinde bir mazlumsun: ninenin, atan'n bucağında bir garib. ananın, bnb^nın kuca^mda bir yetimsin!» dorken yalnız kendinin değil. onun gibi riuyup düşiirenlerimmn tercümeihtüni anlarmış oluyordu. 19 Mayısı bugün kendilerine bayram eden förk genç!i:ine Ahmed Hikmetin şu sözlerini nakletmeden edemiyeeeiim: •Cihan tarihi. vatanı ujrunrin senin kadar nğraşan, kanmı döken blr milJet daha gösteremeı. Senin kadar klmsc kendi vatanma sahfn olmaga hak kazanmamışhr. Bu vatan ya senindir. ya kimsenin!..» İMAR K\M\V M. EMtN BÜ\1VKÜM.Ü ile İflanbul Belediyesi İmar TâHmatnamesi Merkez: CagaloOlu Servilimescit S.24 IstanbulTel. 22 09 58 NtTRTAN TANER Evlendıler 18557 TEŞEKKÜR G?çirdiğim kalb rahatsızlıjını modern hiltrisi ve stirntli teşhi?i | •ayeaindr kısa bir znmanda tedavi eden ve hast.ılıgımın deıamı müddetince inkıtasız şefkat ve alâkı^ını eRİrgemiyen çok kıymrtli Frınnz KardiyoloJI Cemıyeti âznsından kalb. damar V» Iç h.nstilıkl.in miitohis?ısı derin minnel ve ?Okran!annn | gazeteni» vasıtasüe arzpylprlm. I HULOSİ SIDAL " ÇANGA: { HAK K İ T A B E V İ BayMft. Oniv«rslt« C«*. Imtan. MAK K İ T A B E V ! (B«b.«ıi) Ankara Cad. 4 latan. MAK K İ T A 8 E V İ Vanılısarayiar SoH. M I Dr. HÜSEYİN YENER'e • Operatör Dcktor « HAYRİ SEYLAN Fransa Tıb Fakültest Agreje Cerrahî Profesörü Her gün saat 14,30 2ü arası, randevu ile hasta kabulüne başlamıstır. Rumeli caddesi 35 Osmanbey. Tel: 48 30 71. Ev: 47 39 09 Adalet Bakanı hazine avukatlarlle görüstü tkl günde^bert şehrimizde bulunan Adalet Bakanı Prof. Hü.'eyin Avnl Güktürk, dün şehriml«deki Hazine «mkatları ile bir toplantt ytpmi|tır. Bakan bu toplantıda: Raclne ile giil olarak acılan davalar hakkında avukatlardan lcahat almif. bllhassa döTlg kaçakçılığı meTzuundakl davalarla meş^ul olmustur. Ayrıca bu mev tud» Kambiyo İdaresl kadrosunun durumunu lneeleyen Adalet Bakanı, bu huıırttakl dilekîert tesblt etrr.lçtlr. D o ç e n t ••• Millî Piyango bugün çekiliyor M'.ll! Plyangonun 19 mayıs 1957 ç»kili;l bugün aaat 13.30 da Ankarada yapılscak, i'ıiramlye karar.an cumaralar bu gece »aat 23 te Anitara radyo'iı llp yayın!anncaX*r. Dr. Sermet Ergun Hastalarını kabule başlamıstır. Taksim, Talimhane, Lamartin caddesi 17/2. TEL: 48 54 02. Hsygul Zlldoğlu Ismtnde 65 yaîmda blr vatandas. 11 Sulh Hukuk mahkemeslnde bakı);nakta o!an tah11ye davaamda hikime hakarette bulunüiu». 9. Aslly* Ceza mahkemeginde yargılanma«mı mOteakıb tevkif edllmlştlr .DaTanın bakılmasına yakınd* baslanaeaktır. Bir ihtivar, hâkime hakaret snçile tevkif edildi Dün Be'.atta üç tacire aid 74 ton karplt meydana çıkarılmıştır. Karpltîer tevzie tâbt tutuimuş, taclrler haikında taX!bat açılmıştır. 74 toıı karpit ele geçirildi MAYIS 19 ŞEV'VAL 19 a o t o Jt ı ş < M X M V. | 4.39 12.10fl6.07 19.23[21.15| 2.33 E. 9.16 4.47j 8.44jl2.00| 1.S3J 7.10 HERGÜN MATİNE: 17.15SUARE: 21.15 bu kadar yakıştırdığıtnı da bir türlü anlayamıyorum. Secin sıcaklığm, kadmhğın, sinirlerinle onun insanhğı, iyiliği, Sânatı birleşince ortaya fevkalâce bir anlaşma çıkacakraış gibi geliyor bana. Gelecek günleri, ihtiyarlığımızı düşündükçe hep dördümüzü beraber hayal edıyorum. Sen artık Pariste ne kadar kokorozlamrsın kimbilir! Vehbi Beye d« biraz çekidüzen verirsin. Hep yırtık gömlekler. ütüsüz pantolonlar giyıyor zavalîı. Evlerimizi aynı mahallede ararız. Hattâ beraber otursak bile olur. Hiç bir zaman slkılmsyu her halcte. O kadar konuşacak şeylerimiz, yapacak işlerimiz cJacak kil Doğacak çocuklaruruzı, onların dost luklsnnı düşün Semiha! Bir pencerenin kenannda ihtiyarüyarak şöhretleri dünyayı saran kocalanmızı bekliyeceğız.. Saib geçen gün bizim eski resımler* bakarkert: «Ne güzel şeylersiniz su yahu, akrabaların da, arkadaşların da hepsi parlak kadmlar!. diye, lâf ediyordu. Öyleyiz de hani! Seninle boylu boyuna çamlarm altına uzanıp çektirdiğimis resmi hatırhyor musun? Basma bluzlarımız, saçlar dağılmış, gözler neşe içir.de... Bir de Taksimde «ipjakçının çektiü bir resim var. Eteklerin uzadığı zamanlar galiba. Sen tabii moda düşkünü taze, ayak bileklerine kadar uzun bir etek, kulakta papatya küpeler, gerdanın akbildiğine açık, bana gelince gicır gıcır beyaz keten tayyör, her zamanki gibi koltuğumun altında bir kaç kitab, biraz derbeder, biraz yorgvm, ama ikimiz de bütün dişlerimizle çatır çatır gülüyoruz! Keten tayyörü hatırhyor musun? Züleyhadan zorla alıp giymiştim o gün. Galiba akşam bir yerlerde, Ailemin bütün ihtiyarlarını pence belki de senin Yusufla toplantı re kenannda görmeğe ahştığımdan vardı. mi nedir, bizi de aynı hal içinde hayal ediyorum. Kuşlar gibi güneşe O zamar.lar ker.dirni ne kadar olkarşı camm bir köşesine sığınmış, gun, büyük görürdüml. Çahşiyorhasretle sokağa dalan gözlerle! Ne dum, başıma buyruktum, hele o kötü şey ihtiyarlamak! Ama bera karanlık küçük aparbmanım! İlk ber olursak, sevdiklerimizle belki hürriy«tin tadını orada tatmıştım, kolaylaşır biraz. Güzel, canlı ihti Seniha halanm baskısı, Züleyhanm yarlar olmasını, kuvvetimizce ya söylentileri yoktu artık. Senin aşamasını başarınz biz değil mı Se laylarını hatırlıyorum: »Kuscağız miha? Gencliğin etini yiyerek ya kanadlaruıı çırpıp jruvadan uçuverşayan ihtiyarlardan nefret ederim di!> diye gülerdin bana. çünkü »tn ben! Hem ıend« o ceylân gözler, bunu çok daha evvelden yapmıştın. bende bu ten oldukça değil mi? (Arkan var) Saib içkî de aynı şey değil mi? i " Sevgili Semiha, Verimli olduklan müddetçe uzîk I Bugün canım sıkkın. Şu bir kaç tan da msmleketlerine faydalan do satırı acele yaııyorum sana. Nihadkunabilir. dan mektub aldım. Gayet kaba. Aman, aman! Ne gevezelik ettim terbiyesizce yazılmış bir mektub. gene bugüîi ben! lşte kaçıyorum! . Ne kir.dar adammış nıeğerse! BüCz&ktan geldiğmi o beni farketme (tün isteği bos yere beni İstanbu'a den gördüm. Çeketinin önü açık, ' sürüklemek. Halbuki Züleyhatıın ko kıravati'nın ucu rüzgârda, siyah gü cası bir avukat bulmuştu. Vekâletzel saçlan dağılmış, kafasındaki ye name hazarlanıyordu. Avukatın söy ni düşüncelerin, konuîarın tesiri o lediğme göre Nihadla e\T.elden anlacak, kaşları biraz çatkın geliyor. laşmadan davayı açmak aleyhime Kocam, se\'giüm Saibciğim geliyor! olurmuş. Kararsızlık içindeyim, ne Şakaklan bembeyaz şimdi onun. yapacağımı bilmiyorum Saib «alBeni sevmeye başladlğı zaman böy ] dırma. bırak iş olunjna vanr» dile olmuş diyorlar. Safrı kesesi bo yor. Ama onun da çok klzdlğmın zuk biraz, okurken eözlük kulla farkmdayım. Yanında Nihadrn föruyor. Ama ne ehemmiyeti vaı bü zünün edümesine tahammülü yok. tün bunlarm! Ber.im için dünyalar Su budalaya vıllarca nasıl dagüzeli! Bak beni gördü gülüyor. yanmış olduğumu düsündükçe hay Bembeyaz disleri. yüzü, (fözleri bir retler içinde kahyorum. Ne kadar çocuğunki gibi aydınlık, saf ve duy küçük, basit bir aklı varmıs meğergulu! Onu seviyorum ve kaçiyo se! Beyefendi aynlmak arzıısunu. rum. kaçıyoruz! İftanbulda benlrn ağzımdan duy Celeceğin günü bana teUemeyi mak istiyormuj! Böylesi olmazsa umıtma şekerim!a davayı uiKtırmı». Su tehdidlere bak Ayşeden Semihaya: sen! Kendisini görür görmez bayi düşündükçe inaniamiyorum. egleniyor benim heyecanımla. Ama o da çok sevınçü, gözlerinden anlıycrum. Herkese anlatıyoruz: Istanbuldan fevkalâde güzel, hoş bir Türk hanımı geliyor, diye. Altımızdaki şarabcı, Mösyö Justin, Adele görmedöo bacaklarınıa güzelliği.ni, konıür gözlerini öğrendiler. Üste'.ik beykeltra» olujun onları busbütün ilgilendiriyor. Nedense beni bir türlıp kollarına atüacsğımı sanıyor lü bir yabs'ncı gibi kabullenmediler. belki de... Hele banşmak ümidi'n Çok zaman Türk olduğuma bile de olmasma Saib de, ben de gül inanmadılar. Şimdi onlarda ilk dedük. fa bir Türk kadım göreceklermiş Sana basks bir havadisim de var. gibi merakiı bir hal sezıyorum. k Şaşirtıcı bir havadis hem. Buraya V'ehbi Bey de heyecanlanmaya başgeldiginde görüşürüz. Artık davran. ladı galiba. Geçen gÜTi sen geldiğin elini çabuk tut. Ne zaman g€İecek zartvan da geceleri toplanıp toplansin ?Uzatıp duruyorsuın! Gözlerin mıyacağım.zı sordu. Senin İstanbuden öperim. lun su meşhur kuş beyinli salon Not: hanımlarından, amatör artist boAferin şu Melâhate! Cin onvuı ya zuntularmdan bin olmandan kornır.da rahat eder eminim. İçim fe kuyor galiba. Kendisine teminat rahladı biraz. Zavallı hayvancık v^rildi. Anahtarı daima paspasra Hâlâ beîü arıyor demek,! Esya me altında bulabileceği ve senin gayet »tlesıne gelince bir daha sakm Ni kalender, hoş bir kadın olduğun hada kitabların, kilimin lâfını et arılatıldl. me. Sersem bu adam! Dtmek nasıl Sana garib gelecek ama, güzelliolsa onlar benimmij, evixne gelince ğinle pek ilgilenmiyor Vehbi Bey. hepsini yerli yerinde bılacakrruşıra Saibe sorarsan «Bizim Vehbi müöyle mi? Artık şaşmıyorum bile, zikten ba»ks bir şeyle ilgilenmez» yakıız güiüyorum.» diyor. Ümidimi kırıyor bu sözler Ayşeden Semihaya: biraz. Bakalım sen gel de kadınh«Canım Semiha, ğını göster, cilveleriııi döktür ne oNe kadar sevindik tasavvur ede lacak, göriirilz. Onun sana bayılmezsin. Günleri saymaya başladık. masını, senin de onu beğe>umeni is! Haftaya burada, artmızda. olacagını tiyorum. İkinizi birbirinize neden Senelik abone fiatlarım TL olarak gösteren kataloğurauzu i?teyiniz. Kitab servifimiz bütün Amerikan kitablarına ihtiyacınızı yerine getirıneğe âmadedir. AMERİKAN MECMUALARI AMERÎKAN NLŞRİYATI BÜROSU Dept. 3 Yüksel caddesi 6 Kızılay, Ankara Tel: 27316 GRAPHO ENGLlSH İNGİLİZCE KONUŞMA KAMPI Şehrin göbeğinde değil tam deniz ve göl kenannda Uludağ ve Abanada 30 ecnebi öğretmenle Türkiyenin en geniş kadrolu ve en ciddî eğitim kampıdır. Ücretsiz broşürümüzü isteyiniz. Adrese dikkat; I GRAPHO ENGLISH. İstiklâl caddesi 388, Beyoğlu I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear