26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
IKI CUMHUKIYKT X Mısan V NİZAMİYE KAPISI Yazan: HASAN AMCA ~ kl Hastahanede esrar icenleı Ruben Asa aleyhine 5 dâva daha =haberleri Savcıhk, bu dâvalar dolayısile beş ayrı tevkif talebinde bulundu rSABAHİ Ingiliz gözü ile Kıbrıs adasında T ü r k dâvası Yazan: Daily Telegrafh maharriri G. F. Hudsoa Başkaları ne yapıyorlar? Ahmed yere atıldı, karyol» lar arasındaki karanlıga bakb Bulacağız canım, bakalım nal Canım ukalâlık etme, lâzım deburda mı, kasabda mı, bir şey yapa dik, işte, cağız. Sıkma kendini! Acı patlı Al ama, sonra da anlat, ne yacanı kırağı çalmaz. Mikrob sana ne pacaksın? yapar? Mikrob senin kadar olunca Kulağına doğru yanaştı, usulca: sen deve kadar olursun... Şu Lutfide ablasının resmi var! Kıyak şey, paçoz olacak . Fotograiı Dede bir taraftan bir hastanın alacağun.. hem sen Ahmed mastor pansımanını yapıyor, bir taraftan oldu, falan derlerse aldırma, ben söyleniyordu: abuk sabuk konuşacağım. Sarho; Bırakın sunu bunu, aslan gibi oldu diye korkar o, verir resmı... yiğit delikanlı nihayet göçtü, gitti. Sonra anlatırım.. Nesine güvenirsin bu dünyanın? Bana bak! Sen bir kere o çifte Cihad: kâğıdUyı içemezsin. Sigara içmeyen Doğru Dede, dedi. adam onu nasıl içine çeker? Onu Dolabın üstünde duran mektuba bir kalem geç.. hem o öyle rakıy* gözü ilişti, aldı. i falan benzemez. Dalgaya düşer, ke Zavallının anasına yazmak la | paze olursun.. bak bunu da bil... tediği mektub da yanda kaldı, dedi. I Anladık! vaaz etme. Ver çakıyı. İkisinin de gözleri doldu. Dede i Cihad, çakıyı verirken: teessürle: j Bakl Piyastos olursan, kans Zavalh anacığı.. Edib, kurtul ' mam! dedi. du. Ama zavalh anacıfı! diye söy Karışma lendi. Çocuk, sustalı ile beni tehdid Bir an daldı, sonra kafasıru birden etti der. kaldırdı. yüksek sesle: Karışma dedik ya... Suaradan Kazdağlının biri Ahmed sustalıyı aldı. Cihad onun «Yemene giden yavrunu gelir mi j sigara içemiyeceğinden emindi. Sonsandın?» diye türkü düzmüş.. ulan, I ra da o, güvenilir bir arkadastı. YapBlr yüzbaîi, Osttejjmfnlli umınmSıvas köylüklerinde kalan bahtsız . sa bıle, ne sustalının, ne de esrarın «naya, Pangaltı Harbiyesi daha mı ı mesuhyetıne kimseyi kanştırmazdı. da bovatmay» verdlSl elblseslnl Istedl ğl çek;lde boyayamsvatı Mehmed yakm sanki?... | Akşam yemeğınden sonra, yer yer Kürdoilunu mahlîemeye vermlştir. Ahmed, Haydann kıyarak yaptı I toplandüar. Cihad da bitişik koğuşta DOn. 3. Agır Ceza mahkemeslnde h çifte kâğıdlıyı itina ile boj blr si I bir arkadaşın yanına gitti. Sohbete batıUn dftvâda, vüzbaşı Mithad, r*sgara paketine yerleştirdi, koğusa! daldılar. Ahmedi unutmuşlardı bile.. rat elbisealnl OgtteSmenllfti »ınsında elblae bovacısı Mehmed KürdoŞluıuı doğru yürüdü. Cihad, sordu: Hemen vakit geceyarısını geçmış boyamak Ü7ere verd'flnl: fakat blT Ulan lânet, ne yapacaksın san ti. Hastanede bermutad derin bir lkl defa boyad:J>ı haltle istenüen renki onu... sessizlik vardı. Herkes yataklarında ?I tutturamadıfını. böylece emnlvetl Ahmed, mühim karara v»rmıs bir dalgın dalgın tavanın tahtalannı sa nl »ulstlmal ettlftlnl sövlemlstlr. Bovac KQrdo*lu l=c kendlslnln bo insan edasilc cevab verdi: yıyor gıbi idi. Bu akşam ben içeceğim. BakaÜçü, dordü bir arada oturanlar da ya fabrıkuı ve hııs'jst arabası bulunan tanmmıs btr boy»cı olduîunu. el lım ne imiş bu? vardı. Bunlar, n5betçinin sözünü MseTİ Iddia edPtHîl ?1bt dcSişt'rıneai Aptal sigara içmiyen bir adam dinlemiyecek kimselerdı. Pesperde £'ni bllilrmç. fakat etıüvu'fc'jfuıı tanasıl olur çifte kâğıdlı esrar siga den konuşuyorlardı. Bunlar ekseri yln ettl^ı 12S llrs ttzır.lnatı ancak a rasını içer. Bir çek, boğulursun... yetle Harbiyenin muhtelif sınıfla tnayti tarlhinde o^iivebileceglnl açıkla mıstır. Içeceğim, dedik ya... rından idiler. Cihad, Haydara döndü: Bir aralık. küçüklerden biri kapı Sen de buna inandm da bir dan telâşla baktı. Cihadı görünce, dirhem kırmayı ziyan ettin. Bu na ona doğru hızlı adımlarla yaklaştı. Bundan ıs »? ervel Aks«n;dakl bir «ıl içer? Yavaş sesle: Aman... Defolsun lânet kör, Ağabey! Ahmed ağabeyim çok eczacıyı 100 I'.r» dolandırmak tddlatlle adliyeye verlllp terkif edllçn (Fll yemin etti bu akşam bizi rahat bı fena, etrafma ters ters bakıyor. Hem IBamdl) adı Ue mlruf Harodl Srslperakacak. Kapıp atıyor. öyle seyler söylüyor ki.. Ahirette rln dunj=ma»ı dün 7 Aallye Cez* mah sanki.. gel bir kere bak! dedi. kemeslnde nlhayete ertnls, sanık 1 1 * O gene lânetliğini yapar. CBıad, güldü! Ahmedin yapacağı ay hapl« »e 100 llra aSır para c«za Yemin etti, artık... sına mahkutn edilm'Ttir Ahmed, Cihadın sınıf arkadası numarayı hatırladı. Küçüğe: Hadi git, yal. Gelir bakanm, Hava meydanında tnhisarlar idi Diğer dört beş arkadası da Harbiye üst sınıflanndandılar. Ahmed, ' diyerek çocuğu savdı. satış yeri son derece sıhhatine düskün, inti ! B u n u müteakıb gelen bir baska j t n h l t a r l M U m u m Muaarfüjonon zamla yaşayan bir çocukiu. Bıınların ÇO cuğu da aynı suretle savdı; fakat T M ! 1 M y h a T a m e y danındakı satıs ye rahatça esrar içmelerine her zaman e n son gelen Eşkiya Hü=eyin isimli j rl d'ln ssat 18 da açılmıştır. mâni oluyordu. Ne vakit bir sigara . Askerî Sanat Mektebinden, künyesi C. M. P. ocak kongreleri tellendirseler, ta uzaklardan koku | vukuatla dolu çocuğa insnmnğa mecÇa'a'ca Uçeslne baUlı 7 kCyde dQn sunu ahr, gelir. er.gel olurdu. Onun bur oldu. C.M.P. ocaX kongreleri yapılmıjtır. Yok ağabey, sen gel de gör. öyle Kongrelerde hatlbler köy dİT&aı, CMP müdahalesinden bir türlü rahat olamıyorlardı. Doğrusu, şerrinden emin fiyaka falan değiL Ne yaptığmı bil nln prenalplerl Te demokraaı mevzuun da konusmu?lardır olmak için, mutlaka kapıya küçük miyor, kendini kaybetti, nöbetçi şüp Pakistan millî şairinin ölitm lerden bir erketeci koyarlardı. Ge helendi. Doktora giderlerse İ9 kötülirken haber versin, diye... yıldönümü ye varır. O da bu gece esrann ne olduğu Cihad, Ahmedin bu türlü gösteDoct T« kardes Pakistan mllll çalrl merakına düşmüs, içecekti; fakat rişler yapacağını biliyordu ama, Hü Dr. Mohammed Ikballn OlümOnün 19. nasıl? seyinin ısrarına dayanamadı. Kalktı yıldenüınü münasebetlle Bmlnör.ü öğ rencl Lokallnde bugün saat 16 da blr Bir müddet sonra, Ahmed tekrar ve koğuştan çıkü. Taklid de olsa, anma törenl yapılacaktır TBrende koğuşa geldi. Cihaddan sustalısını Ahmedin böyle herkesi inandıracak Profesfir Fahlr İz İkba'ln hayatı ?e lstedi. Cihad biraz da taaccilble: kadar rol yapmasmı görmek istiyor fllrleri hakkında bir konusma yapacak, Pakistan Ba»ın ata»esl Arfaduı Ne olacak, ne yapacaksın? diye du. a»man şalr'.n hususlyetlerlnl bclirtesordu. Kapıdan içeri girdikleri zaman | eektlr. Möteikıben Paklstana ald blr Ver, lâzım, adam öldürecek de Ahmedi, sağ köşede ablasının resmi fllm gö»*er'.'ı°r»kiiT ğilim ya... ni alacağı çocuğun yatağmda, rengi Asılsız bir haber Sustalıyı ne yapacaksın, adam sapsan, gözleri donuk, saçları dikilDUn bazı gazetelerde. TOrklyeye vurmıyacaksan... miş, hiç bir aktörün makyajla bensığınan Macar mültecilerinln memlezetemiyeceği bir cinnet rolünda bul ketlerine dönmek Istedlklerl yolundular. da haherler yayınlanmıştır. Yaptığımız tahkikata pfire. dün akNamazda oturur gibi ayaklarmı altına almış, korkak ve endiseli, iki sama kadar Mç blr mülteci, demlr karyolanm arasmdaki karanhğa j perde gerislne dönmek Ozere mOramümkün olduğu kadar geri çekile | ca"tta bulunıramıstır. rek gözlerini dıkmiş, titrek bir sesle : . NtSAN 20 RAMAZAN 19 şahadct getiriyordu. Cihadın güleceği geldi; fakat vazi j yet ciddî görünüyordu. Gülemedi. Ona doğru yürüdü, yanına oturdu, ellerini tuttu. Elleri buz gibi idi. MCVDUATI SAHIP^cn. . , ı N Elleri Cihadın elinde meded uman V. ] 5.13'12.13|16 00|18 54 20.311 3.24 İKRAMİYE PIİNI TUTARIOI» gözlerle Cihada sokuldu. Ingiliz umuml efkfirı, Kıbrıs me 1 nakliyatı ve irtibatı bakımından ta sağlanmadan razı olmıyacakları <ışiselesini beynelmilel bir dâva olarak | biatile elverişli bir duruma sahibdi:. kârdır. Fazla olarak, Kıbrısta bir b ek mütalea etmekte güçlük çeknaekte Bununla beraber, Karadeniz. Boğaz Türk azmlığmm mevcudiyetı. dır. Bu dâva, umumiyeıle, hâlâ bi i lar, Marmara ve Egedeki Türk j basına etnik bir iddia mespedi ola baraber, bu durumda, Döviz kaçakçılığı yüzünden aley zimle Kıbrısın Yunan ekseriyeti ara , manlarına ulaşan deniz yollan, açM mamakla hinde 30 dâva açılmış bulunan ve i sında bir mesele olarak gdrülmekte j denizlere bağlanmazdan evvel Yun m Türklerin Adanın istikbali ile alâkaT son defa Birinci Ağırceza mahke | ve bu meselenin Makarios ile müza ' adalan arasmdaki dar geçidleri aş larını desteHiyen, kuv\ etlendiran bir yolile 3u Veya bu şekilde halli mak zorundadır. Yunanlılar tar^fvn mihiyet ik*isab etmektedir. mesinin 300 bin lira nakdî kefaletle | Türk görüşü, Adadaki Ingiliz hâdan böyle stratejik bir şekilde konserbest bırakılması kararına rağmen, ı lâzım geldiğine inanürnaktadır. ehemmiyıili kimiyetinin ancak Adanın ıkiye böSavcılığın talebi üzerine nöbetçi Sulh I Türklerin bu dâva ile alâkaUrının trol altrada olmıyan Ceza mahkemesince tekrar tevkif e | mesnedleri hemen hiç takdir ediıe Türk lımanlan cenub Türkiyedeki lünmesi şartile nihayet bulabıleceği j ! îskenderun ile Mersinden ibarettir.. mahivpt'»"'e' ir. Bu ti'rri.mde hun ıa dilen Ruben Asa ve suç ortakları memektedir. Halbuki, aslında, Kıbrıs, Ingiliz j Bu iki limanın jaklaşma yolu Ü7e meselesi, bittabi müzaVer»ler rtıi h?kkmda yeniden beş. dâva açılması : için tahhkikat yapılmaktadır. Bu dâ ıdaresi altuıda bulunmasaydı, bugün ( rinde ise Kıbrıs adası yatmaktıciır cesinde halledilebilecek bir mtsele valar dolayısile de Savcılıkça bes ay Adada herhangi bir Yunanlı da mev 1 Böylece, Kıbrısın tamamile Yunan olup, Famagusta limanı da d.^hil olrı tevkif talebinde bulunulmus, nö cud olamazdı. Asya Türkiyesindeki hlara terki, Yunanhların Türkiye mak üzere Adanm simal arkî üçte Türkivp bırak'İ8bi!m.'«mın betçi Sulh Ceza mahkemesi, talebleri Yunan asıllı nüfusun kesif olduğu etrafındaki deniz kuşağını tamam birinin yerinde görerek tevkif karan ver bölgeleri Yunanistana ilhak maksa . lamış olacak, dolayısile Yur.anlııirm i Larnaka. Limaso: limanları ve Nikos miştir. dile Yunanldarın 1922 de gırişmis stratejik durumu hayli kuvvetlcne ya dahil gerisinin Yunanlılara /erilv Diğer taraftan sanığın, demir ve oldukları Anadolu: istilâ harekelıı»:n cek. bun.i kırs'lıV Tü kivenin ciy'.ıı mesinin mümkün nlacağı düsüniıl çimento ihracı yüzünden memleket feci bir asker! mağlubiyetle sona cı mu ayni nisbette kötüleşecektir mektedir. Tabiatile böyle bir taksım dışında döviz bırakmak ve sahte kcn mi? olduğu malumdur. Bunu kesin Türkîerin, yurdlarının yanıbaşmda yeni bir nüfus mubadelesini zerekşimento tanzim etmek iddiası üze bir nüfus değiş tokuşu takib etnıiş, boyle bir hâkimiyet alışverisine, fir tirecektir. Yunanlılar ise taksim fıkrını katrine açılmış olan dâvasına, dıin Bi Anadolulu Rumlar Yunanistana. l\Ta rekli emniyet şartları ve tedbirleri rinci Ağırceza mahkemesinde dev;.m kedonyadaki Türkler de ana yurJlanna sevkedilmişlerdi. Şu hale göre, ediîmiştir. Gerek Ruben Asa vc gerckse du Kıbnstaki Rumlar o sıralarda Ingiliz Büyiik mütefekkir, Büyük şair, büyük ins3n ruşmayı takib eden karısı bu defa himayesi altmda olmasalardı. şüphemahkemede daha sakin gö'rundükle âz onlar da Anadoludaki ırkdaşlarıri gibi, her iki dâvanın duruşmasır. nm akıbetlerini paylasacaklar, doladan sonra dışarıda bulustukları za yısile bugiin Kıbrıs, etnik bakımıntnan da Ruben'in ivuKatı ile güle dan, meselS Izmir hinterlandı «adar in şimdivedek dokunulmamış büyük eseri Türk olacaktı. Tabiatile bu tarihl rek konuşmuslardır. Her iki dâvanm •iurusması, Hel vâkıa bugün EOKA'nın silâhşorları, sinki'den gelecek evrak ve dosyanın Atinanın aşın milliyetçi politikacılan tarafından kniavlıV'ı vnııtıı uvertetkiki için geri bırakılmiîtır. mektedîr. Gene tabiatile, aynı untıtkanhğı Ankaradan da beklemeğe hiçbir sebeb yoktur. | MEVLÂNA GELlLEDDİN DİYÂNI KEBİR ABDÜLBAKİ GÖLPINARU REMZI KUABEVİ natı 15 Lira. LYLA ROCCO Bir yözbaşı bir bovacıdan tazminat alaeak Kıbrısta Ingiliz hâkimiyetinin tn j cak Türk Yunan harbi ,1e biılıkte | Birinci Cihan Harbine Türk stirrki i ne son vermiş olan Lausanne sul I hünden itibaren başlamış o duğunu da hatırlamak gerek ir. Adada îî78 denberi devam edegelmekte olan îngfliz idaresi ise sadece işgal ile meşrut olup Kıbrısın gerçek stlıihiik ve hâkimiyeti Türkiyeye aid hulunmakta idi. Bugün Türkler, kendi muvafakatleri almmadan Adanm Yunanistana ilhakmm Lausanne muahedesile tesis edilmiş olan •statüko» da esas değişikliklcr gerektireceğini /* bu muahedenin diğer şartlarının da hükümsüzleşeceğini iddia .•rmektedir ler. Diğer taraftan, Türkiyenin n.illî müdafaasmın mes'uliyetini omuzla rında taşıyanların doğu Akdenızdeki stratejik statükosunun Türkiye aleyhine ihlâl edilmesine bigâne kalamıyacaklan da âşikârdır. Türkiye, uzun sahil boyu ile deniz tarafından sade, güzel ve aslındaki bediilığine riayet edilerek Konya müzesindekı en doğru metninden Türkçeye çevrilmiştir. Bu eser itinalı bir cild iginde satıpp arzedilmiştir. PAZAR «Fil» mahkum oldn MEVLİD Alle bayüğılmü» tanınmıs, de|erll ebedlytte lntaall nln 40. günü o'.an 21 4.957 pazar günü ögîe namazmı mütrakıb Bcstancı Camll Şerlflnd« merbumun ruhuna memlekctlmlzln tanmmıs Mevlldhan'.arından Zekl AHun, Kânl Karaca. Fatlhlt Kardeşler ve Duaâu Nusret Yesllçayın Iştlrakllf Mevl'.d okunacaktır. Arkadas. dett rt dla kardegltıimlEln tesnnerlnl aajgılanmısü» rlca ede rl«. AJİMİ KAPTAN A ZtZ DERYA'nın MEVLİD Çok kıyroetü ,11e bü^gümüz tzmir Saraçhane»l »ahibl. nerhum ISTflNBUL 1957 »II vefatının beşinci senei devrlyesl mOnasebetlle, azlı ruhuna Ithaf edilmek üzere 21 Nlsan paz^r günü, lklndl namaxmı mOteskıb. Beyazıtta, Dlbekli Camlinde. ehlt Kur'an ve Mevlidhanlardan Hafız Zekl Altın ve Hafıı Cafer Cengiz tarafından Mevlidi Şerit Fatihli kardeşler tarafından llâhl okunacajından Akraba. dort ve dfn karde^lerlmlzln teşrifleri ric:ı olunur. E?i' Leman Tannöven 'lüsameddin Tanrıöven'in 30. Sayı YARIN Çıkıyor ^^^^^^^m Şehrin en güzel yerinde i " ^ i " i " ^ i ^ emlekete mllyonlaıea Hraya, mal olan orman yan fnnlanmn memllerl sorguya çekildikleri zaman, kabahati hiç kabullenmemlfler «blz kömür yakıvorduk, yangını Allah yaptı» demlsler. Allaha'^kundakçılık Izafe edpcek kadar akıldan ve flklrden mahrum bn mahluklar. bn kanaatlerlnde «amlmi isplPr «Allahtan bulun!» bedduasından sonra. onlara birer de alerin vprmefc Uzun. Ormanlanmızın Allaha emanet pdilip bırakılmıı milll sprvrüT oldngnnn ı>' Kteri Ifade iyetle reddetmekte ve umuml bakım etmişler. Blr fıkra akluna gpliyor. dan Yunan hükumetini temsil e t Bir Fransız kasahasmda. papazlann mekte olan Makarıos un, «ord Sa idaresindPki blr llkokula, o Mbah, lisbury'nin istifa mektubunda be kuçük ög:rencilerden blrl. babasmın lirttiği gibi, tngiltere ile girişilecek el arahasını sürerfk gplmlş. ikilı müzakereler sonunda her Ute Kampana çaUnmı». Sğreneller nnıfa diğini elde ede ede neticede Türkleri »ırmljlPr. bizimki. arahanın basınbir «oldu bitti» ile karşı karşıya bı dan aynlmamış, bahçedp kalml*. Parakabileceklerine inanmaktadırlar. paz: «Niçln sınıfa girmlyorsunT» diye f Bunan böyle olduğunu arzedelim sornnea, çocuk Papaz effndl. diye cevab VPTve Ingilteıenın, Türklerin ıtir37.1arımlş. arabayı babam bana emanet etti. na rağmen, ENOSÎS'e boyun eğdiSab!h«:iz kalırsa çalarlar dlyp korkuğini kabul edelim. Bu takdirde «n.a yorum. lın teslimıni. kim garanti t iırek? Papaz. çocuğa teminat vermlf: Ingilizler Adayı terkederlerken Yu Korkma, blr?py olmaı. Ona Alnanhlarla birükte Türkler de Ada laha pmanpf pt, spnln yerlnp arayı işgal ederlerse ne olacak? Son iki senedenberi Adada olup bitenlerden »ınıfa girmiıler. P*pax, Allaiun sonra EOKA'nın gayelerine ulasaoil hrr yerde hazır vp nazır olduğana mesıni sağlamak için İngilterenin us dair verrtifi blr pvvplki dprstpn. çotelik bir de Türkiye ile silâhlı çatış cııkları blrer hlrpr Imtthan ptmege maya girismesi gerçekten komik bir başlamış. Ço^iı kPmküm rtznlı. ktml «Allah göktertir» gibi heraPİrr jutecelli olacaktır. mıırtlamıs. Bizfm arahalı küçük parBuna karşüık Ingiltere böyle bir magırıı k.Tİdırmı». pfirhPvecan: taahhüde sokulmak manevrasın'ian BPn blliyorum, Papaz pfendl, sıyrılabildıği takdirde YunanlıLarır. dpmlş. Allahın nrrrde olduguna ben Ada3a bilfiil sahib olabilmeleri ih biliyorum. timali de pek zayıf görünmek'edir. NeredPdlr. %Sy\e bakayım! Efendim, Allah. şn dakikada blKıbrıs uğrunda girişilecek bir askerî bpnlm el çatısmada, hattâ düpedüz bir Türk zlm okulun bahçpslndp arabasını hpkliyor? Yunan harbinde Türkiyenin Ormanlarımız. Fransız çorngunun ma şansı fazlasile ağ'r basmakt'îdır. Böyle bir durumda Ruslann müda arabayı gibi Allaha emanpt. Blz de, malımızı saglama baglamıı Fransll hale tehdidi, Amerikalıların müte C'Tnfu kadar rahat vr huznr lçlndekabil tehdidi ile karşılanacak. Netice rl*. harbe, hattâ bir cihan harbine münHer sene mpmlpkptin blr vpya blr cer olsa dahi, Yunanlıların sonunda kaç bölgpsinl kül edlp kele çeıirpn kazançlı çıkacakları iddia edilemi orman yanınnı afptlne çare bnlmakyecektir. ta hiraz daha gprlkirsek. coğrafva Bütün bu karanlık ihtimallere rağ kltablarındakl nrman bahislprl hep men tngiliz hükumeti Kıbrıs dâvası «idi» M cümlPlPrlp dnHı halp gplpcpk. Orman yangınlannm rn knrkunçnm sadece Ingiltere ile Yunanistan arasmdaki hf'e Müste.rı'rkler Ne lan KPnya'da olurmuı. EkseriTPtle, zareti ile papaz Makarios trarnda kunımaş otlan yakıp. Ilk mevslm jaSnmrlanndan sonra daha gürböz ot ki bir meseleden ibaret olmayro an ypttsmeslnl tpmin prmek pndtseslle cak tngiltere, Yunanistan ve Türkiye tarlayı ateşp vprpn çlftçiler bu yanarasmda anlaşma olile hallı gere gınlara spbph olııyorlarmış. ken beynelmilel bir r'âva olduğu vâBlr kıvılcım sıçradı mıydı, Kenya kıasmı ana prensip olarak kabul ct ormanı akablnde tutuşuyor, atPS kortiği takdirde gene de uzlaşma ümidi kıınç blr süratlp yajilıyor. Vaprakmevcuddur. Böylece tagilterenin te lan rpçlnp llp tıklım fV'ım dolu koca zi, Kıbrıs adasında tngiliz hâkimi koca ardıc ağaclan. ıarut gibi. blr yetmi tahfif için dahi evvelâ bfa anda alPv alıvor. bunlardan «ıçrıyan Türk Yunan anlasmp>;ının şaıt ol kıvılcım lar vüt mPtredpn daha urik duŞu esasma dayanmalı. bu anlnş mpsafpyp kadar sıçnyor: hPİp rnzgâr <1a Psivona. agacdan ataea Tlldınra ma saglanıncıya kadar tngiltere Ahızilp nçan alevler. hlrkaç saat ırlbl dayı idareye devam etmeli ve usihis kısa btr zaman zarfında blnlPrce hareketlerini he7fetmek için Ecrı Ven hPktarlık ormanı yakıp kül Pdlyor. her türlü tedhiri aimaiıdır. YunanlıOrman tdarrsl bu bPlivevl «nlplar tngilizlerin Adalan sürnlemi^e mpnln çareslnt «byle bulma;. cek'erine kanaat setirr'İV'eri zaman. Bol maa;lı orman bpkçlbasılan diplomatik yollarla makul bir anlas. var. Ormanlar bdlerlerp aynlmıs. ma zemini bulunabilmesi imkân da Her bölçp blr eyalPt kadar gpnt$. BPkçibaşı. bu bölgpnln merkpzinde, hiline girmif olacaktır. rahat l»ir Ikampteâha satıib. Vaalfpsl, M. Kenan KAN mnhafzcan altına vprilml» olan ormanda. aldıtı hol para Ue mntpnaslb gfizcüliik yapmak Ormanda. büyükltt kâçüklS tarassnd kulPİpri var. Bn knlelprde. grcPll gündüzlü ormanı gözMEVLİD llypn nöbPtçiler oturuynrlar. En Ufufrert İle bizleri çok büyOk haflf blr duman, rn cıUz Wr aydınıcılara garkeden çok ııevglH ve llk görflr eBrmPT. tarassud knlesinkıymetfl annemlz dPkl memur. Imdad düdügü ll<* hcm bPkçlbasıya habpr vpriyor. henı dlNADtRE YÜCEL |PT kficflk tarra««ud kulplprinl uyaHanımefendinin, feragat, fedanyor. kâr ve cömerdHgl Ue eşsiz bir O zaman, bekçibası. sAndfirâcfl baba gibi olan çok sevgtll ve Pklpln basına gcçip duman tüfPn. yakıym'tll agaboylmlz P. Kd. hud alpv gdrâkrn noktava koşuvor. Bnb. SEDAD YÜCEL'in Npfes npfpsp koşnvur. bazan havarınl teml» re asll ruhu lle ömek blr da tPhllkeye kovuvor. çünkl. yaosını tn«an olan ve yakınlan arasında bnllyemPdiğl takdlrde. yanan sahavı, derln blr bosluk bırakan sevglll ellndeki bütün lmkânlan kııllanarak ve kıvmetll korde?lmİ7 Y. Lz Kd ypnlden a»aclandırm.ik ona düşpcpkYzb NEZİH YÜCEL'in Mr. Ak<!i takdlrde dprhal l?1ne nthaiziz ruhlarına ithaf olunmak ypt verlleceginl bilir. Orman bpkrlüzere 21 Nisan pazar jrünll öğle basısımn maasından baska. tabslsat namına rllndp on para yoktur. Yalnamazını müteakıb Kadıköy Osnız. tallblprp. bes spnp rnüddptle, manafa Camiinde Mpvlidi Nea*ac yptlştirm* lmtlyazı vermPk Fabevt okunacaktır. Arzu eden lâhlyptlnp «ahlbdlr. Bunlar, Orman akraba dost ve din kardeslerltdarestntn vprdlğl fldanlan dlkprlPr, mİ7İn leş'iflerl rlca olunur. topragı Islerler. Bes §rne mflrtdPtle, Evlâdlan ve kardesleri dfktlklPrl acajtlardan faydalanırlar, Ozdrn ve Yücel allelrri böylpcp. yanjrının bos hıraknitı sahalar dalma y<n1 agaelara kavn;ur. Kpnva'mn yangını clrmi kadar ypr yakacak âclz donıma dü«ürPn, MEVLİD bu kpndl bünvfslnp uyeun tPdblrlnl, Merhum Ordlnarytl» Profe«flr az çok dPülsikllkİPrle b'nlnısfvfmeı mlyiz aeaba? Dr. NUREDDİN ALİ Hamdi VAROftl.U BERKOL'un SATILIK ÂRSA Aksaray, Taşkasab tramvay dıu'ağı civarı Seyid Ömer mahallesi Ömer Seyfeddin sokak No. 1214 (707 metre 175 şer dört parselli deniz görür arsa (istimlâki yok) satılıktır. On Üçüncü Sulh Hukuk Mahkemesi satış dosyası 5718) Mayısın onbirinci cumartesi günü saat 10 dan 11 e kadar: Adliye Sarayı rr.üzayede salonunda satılacaktır. Tafsilât için acele müracaat ediniz. aziz ruhuna vefatının ikincl yıldonümune nıüsadif 21 Nisan 19S7 pazar günu rğle namazını mOteakıb Suadiye Camiinde, Hafız Mecid Sefigür, Hafız Zeki Altın. Hafız Kânl Karaca, Duahan Haeı Nusret Ye?11çay tarafından Mevlidi Şerif okunacagından arzu eden akraba ve dostlanmızın tesriflerini rlca ederi£sl va Ogullan Sultanahmed cPzseTi evvelTcl geceya naından sonra büyük bir yangm teîı Ukesl atlatmıstır. Saat 120 rulannca cezaevi marangozhanesrade elektrık ı kontag?ndan yacgın çıkmıs, fakat c« zapvl jBndarmasınm raktlnde mtl<l3halesll» Onlenmlstlr. Ilahkumlar uy*udı oldugundan her hsnçrl b T h&dl« te cereyan etmemlstlr. Bir kasld Olup olmadıSı MHddeiumumlllkee arastınlm&ktadır. Sultanahmed cezaevi yangın tehlikesi atlattı (Arkası var) «Cll>' tJ iRİYETı> Semiha yal^ncı bir öfkeyle kaş olduğu gıbı Ayse ışt*!.. Gene ue her zamanki şüphe içini yiyordu: larını çatıp baktı. t Geride bir başkası, vannış, hiç bil Ya sen! GozLeri gulüyordu. Içi rahatla mediği bir yabancı saklanıyormuş nuştı. Onurıia böyle gelecekten ko gibi! Eğer Nihadla kaürsam 1 dedi. nuşraayı. Bebek sırtında, nezarlığin yanmda ihtiyarlıklarını düşun Ay§«. Yüzfl birden bir* çok ciddî bir meyi pek şaırane buluyordu. Demek gelecekde beraber olacağız, ih hal aldı. Semiha şaşkin mınldandl: zamanlar da! Ne demek istiyorsunl Benim biı süru çocuğum olur. Ayşe taşların üzerine ürmanıp dedi, Ayşc Yas.landlkça sinirlerin, geçımsızljğin artacağma göre, senı yerlegti, ayaklarını salladı. Cigara ve çocukları çekmek lâzım. Nihadı 3 m l iştahla çekerek: düşün tembeilikte işi bıisbütün azı Oh ne güzel! dedi. Dönüp Semihaya baktı tır tabü. Dergıyi benim sırtıma yükler, herşeyı benden bekler ar Benim şikâyet etmemem, bebk. nim hiç birşey söylememem lâzım! Şakalaşır gibi konujuyor, gulü Sen dünyaruıı farkında değilsin kl yordu. Sadehğıne haj:ldı Semi z:m! ha. Işte onu boyle scviyorum! diSemiha papuçlarma, eteklerine ye düş,ünüyordu. Ağzına iştahla dikkat ederek güçlükle kendini cigarasını koyarken, gulerken, per yukan çekip onun yaruna taslann ırasız tavırlarile! Onun görünü ö'bür ucuna oturdu. jünden başka bir sahsiyetı olduğu Tuhafsm! He'e son zamannu, onun bir başkası olduğunu dü larda! : Kücük bir tcreddüttan yüklüğü meydana çıkıyordu. Yıllar dır tanıdığl bu yüz bir başkasına aid miş gibi ilgiyle seyre koyuldu. On da neyin böyle birden bire değişti ğini düşünüyordu. Bu gülüş, bu ağu, bu bakişlar benim Ayşemdn değil, bir başkasının bütün bunlar! Sonra yabancılığin sebebini bulur gibi oldu. Sanki yanaklarm, gözlerin bütün yüzün üzerinden bir el geçip sıvazlamış, yeni şeklini rıldaodı: bu el vermiş ü Ayşenin yüzüne. Saib Nuri meselesi değil mi? Anlar gibi oluyordu. Saib Nuri Telâşını saklamak isteyerek karşısmdaydı biraz. Ayşenin güzel elinı uzattı. elâ gözlerinde öbürünün, o hiç ta Bana da cigara versene.. nımadığı uzaktaki adamın alaycı Cigarasını Ayşenin çakmağmda b a k i yakarken gözgöze geldiler. Artık ', ^ S ° r u r * l b l °luyordu. & ™ severse ona benziyor! diye, şaşırıp gülmüyordu A>şe. Yavaşça çakma gibi ğın alevini üfleyıp söndürdü, cebi kaldı. Şimdiye kadar Nıhad biraz hantal, biraz tembel, ağu ve ne attı. Saçlarını düzeltti. Cigara 5im dudaklarma yapıştırdı. Semiha sadıktı, şimdi ise.. Ayşeden değil, Onun yüzüne yayılan kırmızılığı, haüf Saib Nuriden korkuyordu. ten titreyen ellerini farkettiği za tesirinden, Ayşeye vereceği yeni şe man onun göründüğünden çok kilden!» Birşeyler yapmah kurtardaha heyecanlı olduğunu anladı. 01 raalı bu kızı! Ne yapacağını bikniyordu. Geç kaldığım, herşeyin çok dukça sakın bir tavırla: Mektublar devam ediyor mu? tan olup bittiğini sezer gibiydi, diye, sordu Ediyor ya! dedi Ayşe. Nihad biliyor mu? Mektublar hiç bir raman eve gelmedi ld bilsiu!.. Melâhata geliyor tabü? Melâhata geliyor ya.! Semıhanm yüzündeki saşkınlıkl» eflenir gibi güldü Ayş«. Semiha gu lüçünü çlridıı buldu. Aârtnüı bfiParmaklarının arasında eriyip küllenen Cigarayı fırlatıp attı. Son ra yavaşça kayarak duvardan aşağıya indi. Eteklerini Bİkeleyip, üstünc basına düzen verdi. Tünediğa ycrdoı kendisine hep öyle alayla gülümseyen Ayşeye bakarak: Ne ayıpj dedi. Benden her je yi sakladın, ne ayıp! Vakit olmadı ki Şimdi vakit var, ne duruyor sun? Zaten söylemeye geldim ben de, bir hsberim var sana, mühim bir haber! Sıkıntılıydı gülüsü şimdi. Duvaı dan inmiş attığı cigaranın yerine Hr yenisini yakıyordu. Sonra elile işaret ederek. Haydi biraı daha çıkalım, dedi. Yolda konuşmaya başladı: Nereden başlıyayım bilmiyorum ki! Mektublaştığımızın sen de farkındasın zaten. Yaklaştı yavaşça Semihanln ko hına girdi. Bal gibi tath bir sesle: Bu adamın ihtiyacı var bana! dedi anlamıyor musun bunu sen? Semiha açıkça somurtuyordu. Belki de sen övle sanivorsıın. Bu adamın kansı var, çocuğu var. Sana değil, onlara muhtaç. Daha doğrusu onun kimseye ihtiyacı yok. Seninle oyalanıyor. Kadınlara hiç bir zaman değer vermemiş, bağlan mamış bir İri3an. Zaten onun sanatndan başka bir şeye değer verdiğini sanmıyorum. Boşusa hayatı nı mahvedeoeksin, rezil olacaksın, oldun zaten. Ayşenin ıo!an ytlzünQ görünce sustu. Zaten içini bosaltmı», rahat'amıjtl. Kimse bllmiyor! dedi, Ayse. Sesinde hafif bir titreme vardı. maviliğindt yanaklan be yaz gergin, yüzünün kadmca, tatlı mannsıru bozan bir öfke ile baklyordu Semihaya. Kolundan çıkmıştı. Şuna bak! dedi, Semiha. Kaç aydır devam ediyor bu mektublas,' ma! İnsE'nlan budala yerine koyuyorsun sen Panste. uzaxta diye kimsenin ulaşamıyacağı bir yerde mi sanıyorsun onu? Hem de öyle bir fcısan! Bundan evvel ne diyorlardi: «Saib Nuriyi gördüm, Saib Nuri ile konuştum!», «Bana yeni piyesini okudu^ «Bana oVedi ki...>, «Öyle sarhoştu kü», «Öyle hastaydı ki!» «Öyle ihtiyarlamıştı ki!» Hep bu teraneydi. Şimdi değişti ağızlar... «Saib Nuri mi? Öyle değişmiş, gencleşmiş, öyle neşelü», «Malum ya!» ve kulaktan kulağa fısıltılar. Parige her giden, onu görsün görmesin şeref madalyası gibi ondan bir hâtırayı göğsüne takib geliyor buraya... Hele yazılan tekrar çıkmaya, ismi duyulmaya bajlayalı!. Mektublaştağımizi nereden bilecekler? dedi Ayçe. Sesi yorgundu. Öfke ile devam etti Semiha.: Oraya kim gider»e senden s9z açıyormuş adam, Dönüp dolaştnp lafı aana getiriyormua hep. Ayşe Hanımın evi, kocası, kopeği, aklı ysnlan Nereye gldermlş, ne yaparmıs saçlatı, Rozleri, hepsi soruluyor tabü... Sonra da kimse anlanuyaoak değil ml? (Arkaa rmt) 7UTUM BANKASI Senenin 2 nci Cekilişi; 2 6 HAZÎRAN 270.000 L i r a Ikramiye S o n Para K a b u l 8 . 5 . 1957 Her 100 Liraya Bir Kur'a numarası TÜTÜM (4687)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear