26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
uu TOYIL EYYELKÎ KULELİ DEN ,.# HATIRALAR «'J NİZAMİYE KAPISI Tazan: HASAN AMCA 2 3 sene tehlikedesin demek 5ehir =haberleri Yarın Ramazaıı Pide imâl ve satışma bugün başlanacak Tann Bamazandır. Ram&zan münaMbetile pl<U lm&l TC tttifraa bugünden ttlbaren bat'anac«ktır. Ekaıek fmnlannd» hnal edtlecek 730 gramlık pldelerdtn »adeler! M, yumurtalı ve çörekotlu olanlan da 40 kuruşa ta.tılacaktır. Fraocaia fırın larından çıkacak 390 gramlık pldeler den («(ed ZS, yumurtalısm<n iln.: 30 kuruf olarak te»btt edllmlftir. Bu f:•Uar UftUnd* wtı« yıpanlar MUIİ Ko runmaya Tertlteektlr. CUMHURÎYET 1 Nisan 1957 1 K Ö s I E A1 D E N | 1 rSABAH Helikopier sefası bir vatandaş, iyi bir insan Transa, büyük adamarından biri. ni kaybetti. Yalnız Fransa mı? Herriot gibi iyi vatandaş olduğu kadar yüksek bir insan olan kıymetler, bütün beşeriyetin mabdırlar. Bu sebeble bizler de şimdi bu kaytnn acısmı duymaktayız. Seksen dört yıllık ömrunde her zaman halk için çalışır.ış, halk icinden çıkmıs, halktan uzak kalmamış Herrio^gene halk içinde, mütevazı bir hastane odasmda ölmüştür. Tarihî dostumuz Fransız milletine ve bütün insanlığa baş sağlığı dileriz. Herriot gibi her bakımdan kemâl ıhibi olanlar, iyi vatandaş ve iyi insan olmak istiyenler için üstün bir ömektir. Hayatlarmı, eserlerini tanmıalı ve tanıtmalıyız. Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa birbirlerine ısınırlar. Konuşmanın en yaygıa ve tesirli şekli ise görmek ve okumaktır. Büyük adamlar, eserleril» söylerler. Onlan eserlerinde dinlemeyi ve eserlerinde ken dilrini görmeyi bilmek gerektir. Herriot, 5 temmuz 1872 de Troyes (Trova) da doğdu. Babası alaydan yetişme bir subaydı. Amcalarmdan biri köy rahibi. halası meşhur Maurioe Barres'in yanmda hizmetçi idi. Yakınlannın sahsıyetlerinden de belli olacağı gibi çocuk Herriot, bir Fransız köylüsü olarak hayata bajladı. Bu toprak ve tarla evlâdı, bütün ömrünce, açık yürekliliği, cesur ve babacan hali, yüzünün derin çizgileri, kimseye aldıns etmeyişi, zarafet kaidelerine riayetten hoşlanmamasile çıktığı sosyal kaynağa ruhça ve bedenee bağlı kalmıştır. Doğdu ğu kasabanın armasmı süsliyen eski Yunan ornemanları ve kahraman Jeanne d'Arc'ın bu kasabayı düşmanlardan kurtarması, onun hayaündaki iki istikameti remzeder: a zan HASAN ÂLI Kültür ve vatanseverlik. Herriot, yüksek kültürlü bü>ük bir devlet adamı idi. Kültür aşkı, genc Herriot'yu Parise, Parisin Ulm sokağına çekti. Fransız geleneğinde rue dTTlm denildiği zaman herhangi bir sokak değil, bir çok büyük insanlar yetiştirmis ve yetiştirmekte olan Yüksek öğretmen Okulu (Ecole Normale superieur) hatıra gelir. Buradan merun olduktan sonra Nantes'da ve Lion'da öğretmenlik yaptı. Lion, buradaki hocalığiie başlayan münasebeti dolayısile onun ikinci durak şehri olmujtur. O kadar ki, pek çoklan Herriot'y u Lionlu zannederler. Otuz yaşına giren öğretmen Herriot, artık halk işlerile ve politikayla uğraşmağa baslamıştır. 1905 te Lion Belediye Başkanı oldu. Yarım asırdır. onun adi bu şehirle beraber söy lenir. Fransanm bu ikinci beldesi. onun dirayetli idaresicde gelismis, büyümüş. daha da güzelleşmiştir. Ben Fransız olsaydım bu şehrin adım ju şekilde değistirme teklifinde bulunurdum: Herriot Lion. Buna hacet mi var, diyeceksiniz. Fransızlar, böyle evlâdlannı unuturlar mı? Kimbilir, bu koca adam içüj neler yapacaklar? Binbir derd, sıkıntı, hatti felâket içinde bile bahtiyar insanlar... Ölümlerinden sonra dahi!.. YÜCEL Gecekonducul&r, yapı kooperatiflerine Valinin yardımını istiyecekler Acıbadem Tapı Koop»ratlfinln umu mi heyet toplantuı dün Kadıköyde ÖzdemiroSlu llk okulunda yapılmıştır. Hcpd gecekondu lâklnl olan ortaklar. metken dâv&larının hallt lçln Vall »e Beledlye R«lsl Gökayın mUEabentlDl ltlemegl karariaflpccmış'.ar dır. İdare heyeti Te murakıblann ibra»ınd»n sonra yenı idare heyetlne Orban Özoğuz, Ushmed Özgenç, Ahmed Kavlı. Hasan Akçicek. Hasan TTaş T* murakıblıklara Ziya Setunç. V «b!b Blngöl seçllmlşlerdlr. tilerin kazanması üzerine tekrar iktidara geldi. Sonra Fransız Millet Meclisine başkan seçildi ve tkinci Dünya Harbi. onu bu mevkide buldu. Alman işgalinde köyüne çekildi. Fakat onu köşesinde rahat bırakmsdılar. Göz hapsine aldılar. O da yetmedi. muhtelif yerlere götürdüler ve Almanyadaki hapisanelere soktular. Her zaman yaptığı gibi Vichy hükumetine muhalif olduğunu la korkusuzca açıklamıçb. 1945 teki kurtuliif üzerine Fransaya, çok sevdiği vatanına döndü. Herriot'yu gene Fransız Millet Meclisinin baş;nda göriiyoruz. Artık ihüyarlamıs bu devlet ve siyaset adamı. partiler üstü bir şahsiyet olmuştu. Ondaki adalet ruhu samimiliği, tarafsızlığı, istisnatız bir saygıya ve güvene kendisini erdirmisti. Mcclis arkariaşlarına. 1954 te. bu vazifeden affmı rica etti. Bütün meclis, bu teklifi ayakta ve en yüksek bir hürmet havası içinde kabul etti; fakat emektar devlet adammı kendine »ömrü bcyunca fahrî başkan» seçti. Bu emsalsiz takdir hareketile Fransa, Herriot'ya şükranını, tarihinin şerefli sahifelerinden birine kaydetmiş oldu. Pantheon'un eephesine yazılı «Aux grands hommes, la patrie reconnaissante» sözü, bu hare kette gerçekleçmiştir. Herriot, sekseni aşmıştı. Hastaydı, hattâ yardımsız yürüyemiyordu. Kötürümleşmişti. Fakat yanm asırdan fazla hizmetinde bulunduğu partisinin başından ayrılmadı. 1958 Lion kongresinde parti ikiye bölün'inceye kadar bu ayrılmayı önlemeğe uğraştı. Muvavffak olamadı. Son bir kaç ayn kadar bu alil haline rağmen, hastaneden çıkıp biraz iyüeştiği zamanlarda da bos durmayıp çalıştı. Daralan nefeslerinin sonunu, eminim ki, «La France» diyerek, hiç değilse avlnsn .' Fena ya!. Bunu, uslu, çalıjkan bir efendl Demek bu cnıfta bir daha... nln yaruna oturt. Daima tavır ve hareketi hakkında bana malumat Hayır! Sade bu nnıfta değil, ver! dıye Uivt ttti. Kulelide üç sene zarfında ikincide, Çavuş toplandı, Yüzbasıyı »elâmla üçüncüde hangi sımfta olursa olsun bir daha kalırsam... yarak: Şimdi sen üç sene tehlikedesin, Başüstüne efendim! dedi. îkisi dahiliye odasından çıktılar, demek. Hakikaten fena!. Elbet! Neden bu smıfa çürük Necmi Bıza Ahıskan Londradershaneye doğru hem yurüyorlar, h«m de birbirlerini tetkik ediyorlar tahta demisler. da muvaffakıyetli bir Cihad bundan bir şey anlamamifü, dı. Çavus. sordu: ameliyat geçirdi Sınıfta kaçına olmustun wn?. Çürük tahta da nt demekti? Bir müddet evvel tedavl lçin İngilBirden, kısım çavuşunun sert ve On birinci idim. tereye glttiğini haber verdijimiı takesik: Onbaşısıa öyle İMİ Bak! Kumandası duyuldu. Tale nınmış ses saıutk&rı Necml Hiıa A Galiba!. beltr birden ayağa kalktılar. Sırtın hıskana, Londradan aldlğ:mız son bir Demek ki çalıakansm. habere f8re, geçen cumarteıl bir a. Herriot, 1912 de Rhone âyanı se Hiç de değil. hem çau»mam, da renği atmış, soluk ceketli bir meliyat yâpılraıjtır. Kolağası hoca kürsüsüne doğruldu. çildl. Altı yedi sene sonra milletvehem de dersi sevmem. Memnunlyetle öfrendiğİTnie göre Arkadası, yavas sesle: kili oldu. Briand kabinesinde Ba Nasü olur? ameliyet muvaffakıyetli geçmiştir. yındırlık Bakanlığına getirildi. Ken Bitli Nuri! dedi. Coğrafya kita Hastanede bulunan Necmi Riza Ahıs Nasü olacak, doğnuu bu içte.. disi Radical Socialiste'ti. Topluluğun kanın «ıhhl durumu günden gün e iyiÇavus Anadolula, bön bir deli bım çıkar. esaslı değismesini istiyen siyasî eğiCihad, kitablan arasmdan coğrafya ye doğru gitmektedlr, kanh idi. Cihad onun tehçesini belimde idi. Son partilerin zaferi üzeğenmemişti. îçinden taklidini yapı kitabını bulmağa çalışıyordu. ArkaBilet torbalanndan gazete Müesser Gürses ile Gülseni Gür rine, bu partilerin liderleri arasında dası uıandı, kolaylıkla seçti ve önüyordu. Ona sordu: kupürleri çıkıyormuş ses'in bir kız evlâtları dünyaya fel en çok sevilen ve sayılanı olarak 1924 Bu Yüzbas.ı bizim Yüzbasımız ne açtı. te Başbakan oldu. Bir yıl sonra düHoca, elli yaşlannda görünüŞehir Hatlan İşletme Müdürlüğü miştir. tnı? Anaya ve babaya saadetler yavruya fünce R. Poincare'nin kurduğu milyordu. Akı çok kirli kır saçlan fe nün verdiğl kararla kartoa biletlerln Evet!. U birlik kabinesine Maarif Bakanı slnin kenarından fışkınmş, yakası kaldırılnîası üzerine ton bir ay lçlnde uzun ömürler dileriz Çok sert bir adama benziyor. Wlet torbalanndan külüyetlı miktaryağlı ceketinin omuzlarına, apolet da gazete kupilrü, otobü» »e tramvay Yok öyle görünür, adı Ateş Sl / Mart / 1957 olarak girdi. 1932 de tekrar sol parMehmeddir. Çocuklar on« Ates de lerine farkedilecek miktarda kepek blletl çıkmıştır. Bu durum kar?ı»ında, diyorlar, Çolak da... Ama baba a, serpilmisti. Peltek konujuyor, çocuk İ«letmfDİn yenlden karton bllet Ihda »ı Teya bunların vapurlarda eaaslı bir gibi kaflan «t» gibi söylüyordu. damdır ha... Arkadaşı yavaş sesle izahat veri kontrolden geçlrllmetl uygun gurül Belli.. ;imdi o benim fesimi demelrt«dlr. yordu. En büyük merakı kopye yağistirecek mi? kalamakmış!. Garezkâr değil imis, Elbet carum. Kocaeli tütün piyasasmda Feslne dikkatle bakarak ilâve etti: iltimas kabul etmezmiş, hakşinas olsatışlar mağa hakşinas imiş. Bu ne? Sen bunu biraz tablalı Kocaeli tütün piyasaamda n t i | l a n Ders saati müddetince sağ yanmkalıba vurdur. Böyle sivri olur mu? dev»m edllmektedlr. Piysu İzmltten Rengi de düpedüz kara.. yasak bu... daki arkadaşla dersi yan dinlediler, baçka Hradtk, Düzce, Adapazan, Çlm Olur!. Ben ne bilirim. Henüz yarı hafif sesle gır geçtiler. Paydos lide hayll hareketlldlr. Hendekte Uç acemiyim. Yava§ yavas ustalaşaca borusu ile bahçeye sevincle fırla gün lçlnd* 4500 kllo tutün «atılmıs tır. dılar. ğım.. TUtUnler 240380 kuruı »rannda Çavuş yenl arkadasını dikkatle «Fatih» ten gelme bir kaç arkadas «lınmaktadır. mttstahsll bu flatlan süzdii, sonra: daha Cihadın etrafmı almışlardı. On aı bulduğundan Gümrük Te tnhlsar Senin ustalığın, «cemiliğinden lardan biri sordu: lar Bakanlıîını mfiracaat ederek yük beter olacağa benziyor, dedi. leltllmeainl lıtemlstlr. Bakanlıktan Geç kaldın Cihad!. Cihad paçadsn yukan çavusu sü Topçuya gitmek isterdim.Miralay henüz e*Tab Kelxfdlîl leln müitabsU zerek cevab verdi: .ille buraya gönder, diye anneme tav malını bfkeltmrlttedir. Deme yahu!. * ?,< ı "*• siye etti. Onun içîn ğeç kaldım. Talfmhanede elektrik ceftjian Çavuş alayın farkmda oldu, ol' Adam, topçuda ne yapacaktm tevzi merkezi inşa edüiyor madı. dershaneden içeri girdiler. sanki? Bütün arkadaşlar burada... Sehrln gtinden güne artmakta "olan Bütün sınıf bu yenl arkadaşa baTopçuyu tercih için elbisesile kalkıyordu. Çavus sıralara da Rözlerini pağından başka sebeb yoktu, sanki.. elektrik »nerjisi lhtivacımn karîilanagezdirdi. Terbiyeli ve çalışkhan bi Kuleliyi tercih de böyle sebeblerle fcllmesi lçin Elektrik. Tramvay v« Tünel idaresl Tallmhanede Altıntep» mev risini arıyordu, galiba nihayet bul değil mi idi? kiind* yenl ve modern teslsleri havt muş olacak ki: A Bahçede karşı karşıya ikişer, bazı bir cereyan lndlrici ve tevzi edlci mer Hah! dedi. Bana bak Haydarb, yerlerde kare teşkil etmek üzere keı lnşasına karar vermiştir. 5 müsenin yanır.da bir boş dolab olacak. dört kanape bir arada oturacak yer yon Uraya ihale edilmis olan yerl teBu arkadaı orsya otunun... <er vardı. Kışlanın büyük köşe ka sisier tamarlandıkUın sonra «ebckeye Çocuklar yer açtılar. Hem ona ba pılarından çıkan talebeler bunların mıuıta»am v« emniy«ül bir seklldekıyorl&r, hem de birbirlerine ihti arasma dağılıyor, bahçeye yayılıyor cereyan verm» isıkanı saglanmıı olacaktır. mal onun hakkında bir seyler söy lardı. Bunlardan bazıları, hemen elleTalimhanede yapılacak bu ana mer. lüyorlardı. Kitabları koltuğunda sı rindeki topla bir nevi basketbola raya doğru ilerledi. Kendine veriten benzeyen blr oyuna basladılar. Ki keı Beyoğlu, Beşiktaı. Şlşli, Ortaköy yere oturdu. Arkadası ona aid dolabı mi kolkola muayyen bir mesarcde v« leabı halinde Sarıyer» kadar uzan»n mıntakalard» bulunan muhavvüe açtı: volta vuruyor, bir takımı sıralara merkezlerine cercyan tevzi edectk ve Kitablan buraya yerle|tlr, dedi. doğru yürüyerek kanapelere yerle bu rrmhavvile merkeılerlnde 110 veya Paydosta gider, bakkaldan bir kilid şiyorlardı. 220 volta düşürülecek cere>an elektrik •lır takarız... Dört, beş arkadaş daha ziyade Ci abonelerine muntazjman tevzi »dileKitabkrı yerleştirdiler, çocuklar hada uyarak bahçenin ortasına doğ cektlr. Tallmhanedekl yenl tMİaltrİB Ihahâlâ, sağdan soldan, bu yenl arka ru yürüdüler. Anlaşılan Cihad. yadaşı tetkik ediyorlardı. 0 da, müte kınlarında duran sıralara oturmak lesl yapılarak toprek hafrlyatma b«»cessis bakışlardan sıkılarak, kitab üzere yürümüştü. Bir kaç adun son lanmıştır. larla mesgul görünüyordu. Orta yer ra böyle bir teklifte bulundu; ancak Otoboüs ve tramvay seferleri vcren arkadası sordu: bu teklif arkadaşları tarafından teyeniden tanzim edilecek Sen galiba Fatihten geliyorsun. bessümle reddedildi: Yaı ve aayfiy* mevsimlnln y&UaıSeni tanıdım. ~ ması dolayısile İstanbul elsktrik, tram Olmaz. Nasıl otururuz? vay ve tünel Uletmelert ımran mö Evet, ben de Mjpi tanıdım. Sen Neden? dürlüğü tramvay ve otobüi «eferlerlgeçen sene mezun olmuftun zanne Orası «ömer Kadıçesme» sinin.. Bln yeniden ve Ihtlyaca cevab verecek derim... Bizden bir evvelki «ınıftan O ne demek? «ekHde tanıiml hususundaki çahjma. değil misin? Şimdi gebr nerede lse anlarsın! larm ba?lamiîtır. Bu ır«da Anadolu Öyle... Burada, ceblrden dön O, talebe mi, zabit mi o?. yakasındaki tramvay ve otobüs seferdüm. Erkânıharb döndürdü. Kaldık lerinln de aıtırılması sağlanacaktır. Talebe, ikinci sınıftanberl.. . Her 150 liraya 1 kur'a numaraa i|te!. Peki öyleyse, neden onun olu Ne çıkar? Bu sene geçcrsin olur yor, bu iki sıra? NtSAN 1 ŞABAN 30 biter. Kabadayı da ondan... Öyle değil. Burada bir ıene daBu hiç de fevkalâde bir şey değildi. ha dönersem, doğru alaya.. t Aşagı yukarı memleketin her top Alaya mı? Ne olur, sanki?. luluğunda bu böyle değil mi idi?. Ne olacak, altı sene buz gibi Burada da elbet böyle olacaktı.. Kuv »ilâhendazlık yaparsın... Kolay mıî vetlinin hakkı!. V. ] 5.<3|1^13:i5.53[ie.34 20.07] 4.01 paratmm... istikbalinizin emniyetl Bütün istikbalin yanar. E. I0| 5.45 9.19;i2.00[ 9.29 Fena be... Ark&n «or DOGUM 15 MAYIS ÇEKİLİŞİNDE: ırtına kanad takıp Galatadan Üsküdara uçan Hezarfen Abmed Efendinin ruhu gad olsun. Onun o iptidai tayyaresindenberl, şehrin yakın dolaylan arasında havadan gidip gelmeyi kimse akü etnüş değildi. Istanbulun gitgide artan aziz bildiği bu ismi içinden tekrar trafik zorluğunu ve nakil vasıtalalayarak Tanrıana vermistir. nnm yetersizligini, bir Iş adamı görİri gövdesi, kalın kemikli kol ve müş. hükumete müracaat etmiş, şehbacaklarile boğa adam, bu kaba mah rin muhtelif semtleri arasında helifazanm içinde ince bir ruh taşıyor kopter seferleri ihdasını teklif et du. Onun Doktora tezi Mme Reca nıiş. Teklif beğenllmiş, incelenlyormier ve dostlar: üzerinedir. Tenkid muş. ciler, .Normand Ormanmda^ isimli Demek ki İstanbulda, yakında bir eserini mensur şiir olarak vasıflan yeni çağ başlamak üzere. dırırlar. Beethoven hakkuıdaki kiİlk bakışta, çok pratik bir çare gitabı, onun musikiye ne derin vu | bi gözüken bu işi bir parça derin kufu ve güzei sanatlarda ne geniş : leştirince bunun, şehir trafiğine fayanlayışı olduğunu gösterir. Bu me d a s ı dokunmak bakımından deveda ziyetile Herriot, Fransız Akademisi kulak bile olmadıgı meydana çıkı yor. nin ölmezleri arasma girmiştir. FaÇünkü bir helikopter on iki yoleu kat onun Fran*ız kültürüne hizmetaşıyacakmıs. İstanbulun nakil vasıti yalnız kalemle olmsmıs, i? ve po talannı doldurup ta?ıran yolcu salitika alanında da bu husustaki ileri yısıııı gözönfine getlrirsek, trafik sıdüşüneelerini gerçeklestlrme fırsatmı kıntısını önlemek için kaç bin tane bulmuştur. Maarifte Bakan iken her helikoptere ihtiyaç olduğu derhal sınıftan çocuklarm bütün öğretim meydana çıkar. Bu kadar fazla saderecelerinde tahsillerini sağlayacak yıda helikoptcri havalandırdığımızı demokratik usulleri koymuş, lise biran için farzcdelim. O zaman da, programlannda kiâsik ve modern karadaki karsaşalığı havaya intlkal öğretim bakımmdan ciddî yenilikler ettlrmiş oluruz ki, o da olsa ofsa, yapmıştır. «Tek okul: Ecole unique> ba^ımıza daha sunturlu bir derd açou$ olur. sistemi. onun esaslı davası idi. Herriot, Türkij^eyi, Türkleri ve ABn yenl trafiiin, kara trafiğine tatürkü yakmdan tar.ımış ve sevmiş faydası olmıyacağı böylece meydabir ti. 1933 yazında memleketinde yap I na çıkıyor. Maamafih, trafiğin tığı seyahatten sonra verdiği konfe mânası da alışveriş, ticaret filân olranslarda ve yazdığı yazılarda bu duğu na göre, mfiracaat sahibl, lsl bu sevgi ve bilgi apaçık görülür. Eski cepheden ele almış demektlr. ve yeni Istanbulu, umumiyetle eski N'eyse, orası bize lftzım değil. Biz, ve yeni Türkiyeyi karşılastınr ve bu yeni nakil vasıtasımn şehir hazarif üslubile tasvir eder. Bu hârika yatı üzerinde japacağı tesiri, düşüdeğişmenin yapıcısı Mustafa Kemale nelim. hayranlıgını söyler. cYüksek nıhluBilhassa llk zamanlarda •yenlce luğtı mazisile sabit olan Türk milte eleğim, seni nerelere asayım> feh ti. a\Tiı zam^nda hakîm bir millettir, vasınca, helikopter safasuıa hepimidemekte haksır tnıyım?» cümlesile zln can atacağımıza süphe yok. Bir miUetimizi candan över. müddet, sehir hallu, helikoptere atlayıp, Yeşilköy senin, Erenköy beAtatürk de Herrıot'yu, bu Fransız nim, gezmek Utlyecek. Meşhur ata misafirinin babacan karakterine uy siizü gereğlnce, blrlbirini gökte arargun şekilde kabul etmişti. Pipo iç ken yerde bulanlar. bu sefer tersint meden duramıyan tiryaki ihtiyara yerde ararken gökte bulacaklar. elile ikramda bulunmuştu. Esasen Her yerde olduğu gibi, bizim İsKendsile görüsmeden önce eserlerini tanbulda da, havada uçmaktan korRözden geçirmiş ve bazılannı sayın kanlar, rıpiş tıpış yerde yürümeği Profe^ör Afete hulâsa ettrmişti. K i . tercih cdenler elbette nıevcud oldunuşmalan sırapında bunlara telmih ğuna göre, bunlar bir, bir de, uçan ler yapman, Herriot'yu pek duygu kuşa borev olanlar, ne olur ne ollandırmıs, pek memnun etmistl. maz diye bu helikopter safasma kaHerriot. onun bİT diittatfir degil, kuv tümıyacaklardır. vetli bir reformatör olduE'înu en İlk zamanlar, açılif töreni gibi, heiyi anlıyan garblılardan biridir. Ken. likopterde kokteji gibi, hplikopterlt disini ve esprini tanımasından sonra balayı feziatisi gibi vesilelerin, heverdiği su iki hüküm. mühimdir: likoptevden herkesin faydalnııması imkânına bir parça sed ç«keceğini «Gazi. ilme ve akla inanır. Hersey, tahmin edebiliriz. onun gözünde, terbiyenin eseridir. Bu arada: Kendisini Augııste Comte ve Des IMehmed, atla helikoptere. Dacartes'ın bir mu^ıkkibi olarak görürüm.ı, «Şarkta büyük bir ümid doğ ncadan üç kilo enginar al, çabucak gel! mustur nnu ^plsro'"mayı ve +Bn«Tertibi emirlerle, bu süratli nakil mayı bilmeliyiz. Bu. yalnız kendi menfaatimiz için değil, dünya barışı vasıtasını konak arabası gibi kullanmak istlyenlere de tesaduf etmek iç'n olrcaktır.» miimküıı olacak. Herriot'ya ruh istirahati, kederli Takslm meydanmdan helikoptere milletine bu cins adamlardan daha blndirilcn kayınvalde hanımın, Epek çok evlâd yetiîtirmesini dileriz. renköydeki evinin üstUnden geçerken, pilota seslenip: Oh benim evlsdım, bak bizim bahçe tam altımızda, ne olnrson, ;u eükoptuyu indirlver de, bosuna yol yüriitme bana! Teklifinde bulunacaği da pek n zak ihtimallerden degildir. Kendi hesabıım, helikoptertn taO derece ınct ve haf dını, sadece sehri yukandnn teyrebir pudra ki havada dal dcrek çıkarmak karanndayım. Dolgalanır İşte Parisli bn muştan taksiye, takslden otobüse. okımyagerin cazıp keşfı. tobüsten tramvaya süriine süriine yaşamamn ıztjrabını bilenlerden olBunun içindır ki Tokalon duğum için. şairin tavsiye?ine uyapndrası cildı gönanmej rak. bu hentrâmeyi mirsadı ibretten b' güzellik tülü üe temasa ile zevk alarağıra. kaplayaıak Tnantazaınan İstanhul dolaylanna helikopter seve aynı jekilde yayılır ferleri yapılaraği haberinl gazetede Tamarren tabii görünen okurken, şehrimizin, mndrrn büyük bıı guzcllik temın eder sehirler arasında. bu işi jcaliba i k Havalandırılmış Tokalon tatbik ederek belde olduğunu düpudrası o kadar inceşündiim. İçimden: dir ki cildde 8 saat Kimbilir. dedim. şehrin semalnmuddetle sabıt kalır Ar. nnda vızır vuır dolasacak olan yüztık pariayan buıuna rastlerce helikopter, İstanbula nasıl molanmayacak ve sık sık dern bir yenl görünü; lafhyacak. puaraıanmak ihtiyacı hi« Klâkson yasagını llk Utblk eden oiunmayacaktır Bu günsehir biz olmustuk. Bütün dünya den itibarer. tecrübe edibizi kıskandı. Asıl bu sefer kıskansınlar da, koltuklanmız biraı daha kabanin!» Bu satırlan yazarken de, bizim semtin sulan kesilell Um yedl saat olmustu. Bu sefer de. gaTrilhtiyart foylo düMindüm: «Suyu yoklur içmeğe, helikopterle gider Dçmaga!» Hamdl VAROGLU Yeni Pudra TÜRKİYE $ BANKASI KarabaJ earafından Amir Suleyman oglu ve Sümerbank Deftercîar Fabrikasi Işçi muhaaebe sefl Nimet Korayın eşi, Galataaaray Lisesl 9 A da Tanju Korayın babası Süıcerbank Defterdar rabrikaaı memurla' nndan 313.1957 de vefat ebnljtir. Cenazesl 1 4.1957 de evinden kaldırılarak Eyüb Sultan Camiinde namazı kılınacak v« aile kabrine defnedilecektir. Ailesi ÖLÜM HÜSEYİN KORAY «Clf"' J "RtYET» fn TefrikBsı: ^ Benira burada bir «ürü reproduction'lanm var. Pekâlâl da işiml görüyor. Şimdilik kitab da istemem. Bir ramandanberi ne okuyorum biliyor müsunuz? Marcel Proust! Bazan Mösyö S w ann'dan sıkılmıyor değilim ama gene de kitabı elimden bırakmıyorum. Bana muhakkak bir şey vermek, bir jey almak ihtiyacı da ne oluyor anlayamadım! Paris vitrinlerine gelince, bir zamanlar annemle o vitrinlere burnumu çok sürtmüştüm. Annern çok kokorozlu bir kadındı. Sabahlan çıkıyonım dediği zaman soluftu Place Vendöme'de aldığını bilirdik biz. Bana Paristen hiç bir f«y ıknayın olur mu? Mektublannu yetişir. tkind vatınız gelecek ay çıkacak. Kapağa resminiıi koymaya karar vrrdiV. Yan p a n l a n m Nlhad kannjra sfind«recek. Bur?da ba>;kafa isl^riıriz oliır»» etnrlnlıe amadeyiz, unutmay».» Ayşeden Saib Nuriy»: «tlk defa iıtediğim gibi bir mek Blrdenbire eski aşklarınızdan, karl tub aldım sizden! Ne kadar sevin . hızdan söz açmak da nerejen aklıdirdi bu haliniz beni bilseniz! D e nıza geldi. Ben size niçin evkndimek söz veriyorsucuz? Demek u niz, kiminle evlendiniz, neden evnutmayı hiç bir sey geçmemis gi lendiniz? diye, sorrîum mu hiç! bi yaşamayı, tekrar çalısmayı, yani «Evvelâ Ayşe Harumın mcrakını tekrar hayata dönmeyi kabul edi iıale edelim» diye, o açıkça alay yormnuz? | yok mu içime işledi. Bir daha aSiz ancak iyi seylere inandıkça lay istemiyorum, işte son sözüm. bagkalarını da kıandırabiürsiniz. Sizin gibi bir adamuı raerhamet Yeni piyesinizin konusu bile hazır yüzünden evleneceği akhmdan geç öyle mi? Arabalarm, meyhaneler mezdi dogrusu. «Sarhos olduğum den çıkan sarhosların gürültülerile bir gecenm neticesidir o eocukla dolu, Saint Michel'in o küçük so o kadıns diyorsunuz. Ama gene de kağını makinenizin aeti, geceleri merhametinizin içinde »evgi sezilimitralyöz ateşile tarayor öyle mi? t yor. îçiniz eriyor, biraz da o kaBenl n t kadar sevindirdiğinizin dırun haline belli. Baska türlü de farkmda mısınız siz! Bir ölüyü di ^ olamazdı zaten. Nihayet kızmızın rütmek de ne demek, ne büyük •nası bu kadın değil mi efendim? söı o öylel Ne tuKaf adamunıı Bir noktada birleşiyoruz »aliba. siz! Bir dt bakiyorum, piyeria U : B « dt « küçük oglana, Vecihiye, fmda, fbir ölüyü dlrilUo Ay»« ' k a n n m n tlxi kukandırmak, jîzi Hanıma ltKaf» dly« «ereekUn çık tekrar *ld« etmek için bfraz yüz mış! Yapmayın ne ahır, benl u vermis olabüeceğinl düşünmüsUndırmayın, benlmle alay etme , türn. Aldanmadigun anlaııhyor. «Ka yin sle! j dınlann böyle budala ve kancık Bakın bir H T İ MÜayamadım. tarafları vardır. Fakat Veclhlnin ölümüne her hangi bir kıskançllğın sebeb olduğunu sanma sakın, böyle sahte bir facia havasına kapıhrsan gülür.ç olur.î diyorsunuz. Akhmdan geçmemişti böyle bir jüphe benim. Sonra rica ederim, akadınların» değil, «Bazı kadınların» des«r.iz daha doğru olur. Hem siz benim karşımda neden öyle karınızı savunmaya gabalar gibi bir hal ahyorsunuz? Ben sizİT. karınızm düşmanı değilim ki! Yalnız sizi farkına varmadan kötü bir çıkmaza soktuğu için kızıyorum ona... Belki Vecihi ile olan akrabalığı sebebdir buna. Belki de benim inandığım kadar ir.anmıyor, size ondan, fakat aldığı vaziyet sizinle beraber değil de size karşı gibi geliyor bana. Ne dersiniz? Ku ruinru mu? Bir adam küçük oyunlarla elde edilmez, ya almır, ya bırakıhr, bunu bilmiyor mu bu kadın? O güzel mekhıbunuza bu geee istediğim gibi bir cevab verememekten korkuyorum. Sinirli bir günüm galiba. Bakm mektuba hemen karınıza kızmakla başladım. Yakısmaz bu hal lana! diyecek•Iniz. Yakısmaz ama bazan oluyor işte, Şimdi kaTkıp blras bahçeye çlkictğlm. Hatta yanunızdaki bogtana kadar yürümek, denlz havası almak, rüzgârda serinlemek istiyorum. Sizt «nlatıcağlm, «üatmam lâzım gelen seyleri ölçüp tartarak mektubun ba^ına tekrar Syle dön gibi uyanıktım. Sanki yalnız ben yaşıyormuşuna, olacaklan yalnız ben biliyormuşum gibi, gecenin içinde kuvvetli, bilgiç durdum bir zamatı. Yıldızlar çok uzaktı, deniz kabanyordu. Yapraklar da aynı korkuya yakalanmış gibi hışırdamaya başladılar. Ssçlanm dağıldı, eteklerim havalanıverdi. Rüzgâr sabahlığımin içine doluyordu. Bütün vücudüm serin bir su ile yıkanmış gibi soğuk ve ürpertili titremeye başladı. Çok hoştu bu hal. Bir zam:r. yerimden kıpırdr.yamadım. Garib, anlatılmaz bir duygu sardı içimi. Orada evimden, kocamdan, herkesten uzak kendi ken dimeydim. Çürük meyvalannı rüzgârda döken ağaclar gibi içimdeki hırslan, şüpheleri, feralıklan oraGeceyansından sonra: da, denize, karanlığa savurdum, Karşınıza fevkalâde iyi niyet rahstladım. lerle geliyorum. Biraz evvel Cinle Eve doğru yokuşu inerken Cin beraber bütün tepeyi dolaştık. iki havLamaya başladı. Bekçi düdüğümiz de hava aldık. Karanlıkta si nü öttürdü. Beni tanıymca şaşırdl zin evin önünden geçtim. Pencere adamcağız, ler karanlıktı. Sizde de bizde de Çok sıkıldun da Ahmed Ağa! herkes uyuyor. Şimdilik :ükunet var buralarda. Şimdilik diyorum. dedim, uykum kaçtı da!. meliyim. «Btn kimmifim, neymişim? Ne biçim soru bunlar!» Kaia kâğıdımı değil, berj tanımak isteyor musunuz? Mademki isüyorsunuz anlatacağım. Sizi uykusuz bırakmak istemem. Acaba doğru mu, uykusuz kaldığtnız. bana sizin tabirinizce bu denli ön&m verdiğiniz doğru mu? Hem ne olur bir daha eski aşklarjnızdan, karıruzdan söz eımeyin, emin olun beni hiç ilgilendirmiyor bu eski hilcâyeler... Tabiî bir sürü kadınla maceralarmız oldu, beni tanımadan evvel de yaşıyordunuz. Bunu inkâr eden kim! Mektubîarımda pek ukala bir hal alıyorum galiba. Neyse bu gece hurada keselim. Göriiyorsunuz ya, siîinle rie kavgaya başhyacağım nerdeyse!. Çü^ki tepenin üzerinde denize kar şı durup geceyi dinlerken kalbim küt küt atmaya başladı sebebsiz yere. Sanki yanaklanma vuran riizgftr blr felâketin habercisiyrois, dünya kanşmak üzereymis gibi bir korku glrdi içime. Etrafıma baktım sizin ev, bizlm ev, butün ev^ ler uyuyordu. Benjt hiç olmadıgı Pos bıyıklarmm altından güldü Ahmed Ağa. Geceyarısı dere tept demeyip dolaşmamda baska «ebebler »ezinlemif gibi iyic* tüzdü btni, LodoJ hanım lodo»! dtdi, y%n n bir hava patlayaeak İri! ASKEK, öftRETMEN, ÖÖRENCİ VE MEEAKLILABI IAM MANASİYLE TATMİN EPEN RESİMLİ HARİTALI, MUFASSAL OSMANLI TARİHİ YENt TARIH DERGİSİ lejode ölfflde Uâve olarak dermm etzaektcdlr 4 Nolu nisan sayısı çıktı Hw soyı ildbuçufc ve Mmliği otuı liradır Ku* adrw: Posta kotnsn 18, tstanbul • İSKİT YAYINEVİ > I I (Arkan w )
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear