28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İDAM SEHPASINDA can veren Derteyen: CHMALEDDj.N SARACüCf.U 60 Hitler'in uçağına Güzel Sanatlar yerleştirilen bomba Akademisinin Sehrr =haberleri 75. yıldönümii CUMHURİYET 4 Maıt 1S57 I K Ö S E M D E N Akacak kan damarda durraadığı ı sının yarı deli, son deıecede şımargibi takdire tedbirin de uymadığı mış Führerini ölümden kurtarmakla Dün okul binasında yapılan gerçeği. bu Amıral Kanaris macera da yetinmiyecek, daha o yılın içinde sında da ker.dini gösterecekti: Ges suikasdcilerin ruhu mesabesinde otörende Milli Eğitim Bakaııı taponun. yani Alman gizli devlet lan Amiral Kanaris'i de iş başından da hazır buhındu polis teşkilâtının kan içici şefi Hein uzaklaştıracaku. rich Himler oldumolası Amiral KaGüzel Sanatlar Akademisinin teKanaris azlediliyor naris'i sevmezdi Bu haydud herif, sisinin 75 inci yıldönümü dolayısile. ister kıskanclık saikaJİ'.e diyin. ister 1943 yılı aralık ayında birdenbire dün saat 17 den itibaren okul binaFührerine sıkı bağ'.ılığ'.na vorun. is Amiraldan haber ahnmaz oluverdi: sında bir tören yap:lmıştır. Tören. terseniz Nazi Almanyasımn bütün Amiral Kanaris mukaddeıann korur Müdür Nijad Sirerin bir konuşması . dış ve iç istihbaratını kendi ellern I göründüğü Hitler'i öldürmeden bel ile açılmış ve onu Milli Eğitim Bade toplamak hırsına atfedir.. milliyet k i y o l a g e t i r i r , m ümidile, son bir kanı Ahmed Özel takib etmiştir. SiSe%'er Amirahn can düşmanı kesil gayret sarfına karar vermış, Alman rer. halen 650 talebes; bulunan omisti. yanın düşmanlarının harb kudretin kuU;r. tarihçesini yapmış, bazı haVakıâ Himmler mevki itibarile A den bahseden raporları Hitler'e sun tıralarını nakletmiştir. Özel ise. oku,~ miral Kanaris'ten yüksekti. Lâkin muş. fakat çılgın herif bu raporlar lun. Türk sanat. kültür ve tekniğine gerçekîe Amiral «Ab'.vehr» in şef: karşısında kendine gelip memleke yaptığı hizmetleri övmüş. ilerideki Î sıfatile istihbarat alanında ondan tini gırtlağına kadar içine soktuğu mesaisi için de başanlar dilcmistir. tistündü. Çünkü Kanaris resmi va çıkmazı takdir edeceğine hiddetle Müteakıben davetlilere. hazırlanmış zifesi itibarile Alman casusluk teş nip köpürmüş. alelâcele cepheye u bulunan büfede. çay ikram edilmişkilâtının şefi bulumıyordu. Aynı za çarken de Amiral Kanaris'i azlet tir. Hava muhalef*ti dolayısile pek kalabahk olnuyan davetliler arasmmanda gizli siyasî istihbarat ve mu mişti. da, okul hocaları. kültür ataşeleıi. ; kabil casusluk teşkilâtlarının da tef Türkiyenin tanınmış sanatçıları bu* * * tjş ve murakabesi yetkisi dahilinds lunmak'a idi. ldi. Yani kısacası Kanaris rakibi «Abwehr» in yurdsever şefi Amiral Alâkalıların verdikleri malümata Himmler'i altedebilecek durumda Kanaris'in bu ehemmiyetli vaz.fegöre, halen Türkiyede aktif buluidi. den azledilmesinde amansız rakibi Bir zaman geldi ki. Gestapo Amiral Himmler'in büyük bir rolü olduğun nan 561 mimar. takriben 200 ressara. Kanaris'i de kontrol etmeğe. «Ab da şüphe yoktur. Bundan evvel bil 50 heykeltraş ve 150 dekoratör. son wehr» in gizli ajanlan arasına Himm münasebe kısaca arzetmij olduğum 75 yıl zarfmda Güzel Sanatlar Akaler"in memurlan da katılmağa. sız gibi, S. S. lerin kudretü şefi, Hit demisinden mezun olmuşlardır. mağa başlamıştı. Maamafih Ksnaris ler'in sağ kolu ve nasyonal sosyadurumu gayet ustalıkla ve pek iyi lizmin insafsız ve vicdansız insan Idare ediyor. Hitler'i ortadan kaldır kasabı Heinrich Himmler, Alman Ortaköy İslâm Mezarhğını Korumak teşebbüslerinden vazgeçmiyor yanın iç ve dış istihbarat şebekeleri ma ve Güzelleştirme Derneğinin diinkü kongresi . du. ni kendi idaresinde toplamak isti135 âz.isı bulunan Ürtaköy Islâm • Etrafmda çok değerli idamları yordu. Amiralın doğru sözlülüğü yüKoruma. ve Güzelleştirvardı ki. General Ernst Von Hoepp zünden Hitler'i hiddetlendircnesini Mezarjığm: ner ile General Hennig von Tres ganimet bilip nihayet bu arzusuna me Dernegi. yıllık adi kongresini dün saat 14 ter. itibaren Beşiktaş D. P • ecw'u bunlar arasmda sayabiliriz. muvaffak da olduğunu görüyoruz. ilçe merkezinde akdetmiştir. AzalarBu kıymetli askerler ve daha bir Şu kadar var ki, Amiral Kanar.3 dan sadece 35 kadan hazır bulunmuüçokları Amiralın makul. mantıkî aö szledildi ama büsbütün de gözden tur. rüşlerine bütün varlıklarile iştirak düçüp bir kenara fırlatılıp atılmadı l'aaliyet raporunda. Ortsköy lslâm ediyorlar. kerıdisile tam ve mutlak daha doğrusu menkubiy»ti uzun ;ür Mezarlığının iman için 1956 Femsi 1 bir düsünce birliği etmiş bulunu medı: «Ticari ve ekonomik savaş zarfında 1.265 lira sarfçdildiği. her iki din! bayramdan önce plâksların teşkilâtının kurmay başkanlığı» mev temizletildiği, 315 lira yorlardı. sarfediltrek kiine getirildi. Bu teşkilâtın merke otlan temizletildiği bildirilmiştir. Çes HlUerin talihi zi ve servisleri, «Potsdam» yakının melerin bozulan musluklarır.ın yeniden taktırıldıfr. korucu ve mezarcı • • Fakat, bir^ zaman geldi ki, Amiral daki «Eicke» de idi. Amiralın yeni vazifesi, eski işile binalarının boya ve badana edildigi Kanaris'le yakınlan askeri bir darbe iîâve olunmuştur. Ayrıea, Ortakry üe Hitler'i alaşağı etmenin imkânsız kıyas kabul etmiyecek derecede az Islâm Mezarlıgrında yatan ölülere lâistiyen bir kırtasiyecilik yık olduklan saygıyı göEtererek ruhbir hale geldiğine inanmağa başla faaliyet dılar. Artık iyice anlamışlardı ki, servisinden başka bir şey değildı. | ] a T 1 i ç i n i k i d e f a Mevlid okutulduğu, i Hitler sağ kaldıkça Almanyada nas Diğer taraftan «Abwehr» şefini bu her iki dinl bayramm birinci günlp; yonal sosyalizmi bir askeri darbe vazifenin, sırf azil keyfiyetinin mem rinde de birer hatim indirildigi söy: ile altetmeğe imkân ve ihtimal yok leket içinde ve dışında yaratacajı lenmiştir. Kongre baçtnn başa. Dernegin «şeref ve haysiyetinl ih'.âl et; tu. Baî^mrulacak biricik tedbir ve tepkilcri büsbütün önlemek olmasa tigi» iddiasile ihrac edilen Ccmil Srrçare şırnank Hitler'i yakalayıp hap bile, hiç olmazsa bunları hafifletmek miyasoglunun. yıniden kabulü mak2, setmekti. Vakıâ başka bir çare daha maksadile verilmiş olduğu da hatıra sadile yapılan şiddetli tartışma'arla gecmiTîir. Neticede Sermiyasoğlu ta. . vardı ama bu pek de merdane bir gelebilir. raftarlarl galib gelmiştir. tesviye sureti değildi: Führeri kah* * * pece gafil avlayıp zararlı hayatına Geçen ay tramvay. tünel ve . bir son vermek... Ancak AlmanyaAmiral Kanaris'in arkadaşları bu otobüslerde bulunan eşya " run hayatî menfaatleri karşısında azil karşısında kendisinden fazla Şubat 1957 içerısinde yolcular tarabdyle bir tedbire başvurulabiliHi. telâşlandılar, herşeyin duyulmuş olfmdan tramvay. tünel ve otobüslerde Şu kadar var ki. bu iş de kolayca duğu ihtimalini düşünerek Amiralı unutulan eşya listesi 1. E. T. T. îdabecerilemezdi. Zira bu çılgın ve tam Fransaya kaçırmak istediler. Fakat rfsince hnzırlanmış ve bu eşya mumsnasile zıvanadan çıkmış adama o reddetti. hafaza altına alınmıetır. : yaklaşmak ve dokunmak bir mesele Bunlar arasında 106 eldiven. 75 bulun nıuhtelif cins çar.ta. 49 kitab, 35 tekldi. dtıkça hayatının tehlikede olrl> T:unu VP çift kadın. erkek ayakkabısı İle . hissetmiyor değildi. Fakat tatlı ca çjcuk patikleri. 3T yün atkı ve eşarp. * * * nının bahis mevzııu olduğu tehlikoli .'(0 sefertası. 2 kol saati. 17 dolmakalem. 10 şemsiye. 16 şapka ve hnro. Askerî darbe ile Almanyada Nazi oyunda sonuna kadar ısrar edip 2 gözlük. 1 baston ve 182 muhtelif Almanyayı muhakkak bir felâkptten fşya bulunmaktadır. Bu arada gone • rejimini devirmek imkânsızlığı karŞisında Kanaris ile dostları. belki de kurtarmak için eündeki son iskam bir miktar para da bulunarak muhairtemiye istemiye, Hitler'i bir sui bili de koz olarak kullanmak ve o faza altına alınmıştır. Bu i'şya sahibierinin Sişli Otobüs kasdle bertaraf etmek kararını ver yunu behemehal kazanmak istiyorGarajı yanındaki t. E. T. T. Harediler. Kanaris ajanlan vasıtasile In du. Artık harbin sonu yaklaşmırfı: krt Dsiresine müracaatleri icab etgiliz yapısı plâstik bir bomba ele mektedir. geçirdi. Bu çeşid bombaları Fransa Nazi Almanyası adeta koşar adım İslihlâk Kooperatifida çete harbi yapan Fransız yurd felâket uçurumıına dosrıı ilrrlivor. Memurlar severleri büyük bir başarı ile kulla. nihaî çöküş ay. belki de hafta. hatııin Zeytinburnu şuhesi nıyorlar, sabotaj işlerini bunlarla tâ bir gün meselesi halini almıs butst.'ıiıhul Memurlar tstihlâk Knopelunuyordu. Acaba Hitler'in biran ratifi Zeytinburnu subesi bugün töbeceriyorlardı. evvel vücudünü kaldırmak ve bu renle açılarr.ktır. Torende Vali ve tngiliz yapısı plâstik bombanın bir Profesör Gckay da surete hiç olmazsa Almanyayı son Beledive Reişl benzeri «Münich» te yapıldı ve bu Gökay. müteakıben dakikalarda kurtarmağa muvaffak bulunacaktır. Ypşiltepede jnsaçı tamamlanan Nuyeni borr.ba. suikasdci grupa dahil olabiimek imkânı kalmımıs mıydı? ripaça ilkokulunu açacaktır. General «Trescbo'»> a gönd^rildi. Bu Hitler o sıralarda doğu Prusyada Alman Gcnerali Rus cçphesindeki Ekmek uğruna öldü «Smolensk» bolgesine kumanda edi «Rastenburg» da intizam dahilinde Pangaltıda Ergenekon cadd«lnde ricat plânlarını incelemekle meşgul 2S numaralı yordu. apartımanda oturan T4 clü. Ormanlar arasındaki karargâyajlarında Yenant dün saat 14 te hmda ç: ç:lgın herif asabî buhranlar | Pangaltıda yapılmış bu çırpınarak hâlâ nihaî zafer ! ken fenalasmıs. az sonra ölmüstür. bomba Hitler'in uçağına yerleştirile den dem vuruyor. Almanyanın gizli j Yervantın kalb durmasından öldügü cekti. Herş«y düşünülmüs. Hitler'in silâhlan sayesinde savaşı behemehal Smolensk cephesir.i ziyaretinden bir kazanacağından bahsedip duruyorBir öliim şüpheli göriildü kaç gün evvel bomba yerine varmış du. Aksarayda Valide Camii sokajınbulunuyordu. îşte Hitler'i yoketmek için evrak da bir manav dükkânında yatıp kalHitler 1943 martında Berline git çantası içinde gizlenmiş İngiliz ya kan Eşref Güler. yatağında ölü bumek üzere «Smolensk» den ayrıldığı pısı bir bomba bu ormanlar arasın lunmustur. Adalet drktoru «HlmO süıihell gSrmüş. cesedi Morga kaldlrtvakit ptesti'k bomba uçağına yerleş daki karargâhta Infilâk edecekti. mıçtır. tirilmiş bulunuyordu. Vakıâ bnmha bu sefpr patlamasma Fakat her nedense bu bomba bir patladı ama Hitler'e talihi gene yarMART 4 ŞABAN 2 türlü patlamadı. Talih. yahud tesa dım etti. d^li herif ufak tefek beredüf, her ne derseniz diyin, sanki lerle bu suikasdden de canını kurAlmanyayı büsbütün perişan etmek tsrabildi. | £ 5ı istİ3'ormuş gibi. Hitler'in bu sefer Bomba Hitler'in yanında bulunan O de canını kijrtarmıştı. dört Npzinin canını cehenneme gönv Türkçemizdeki acı patlıcanı kıra§ı dermisti ama asıl hedef. Führer gç1 6.30 12.26 15.37 18.04 19.32 4.51 ı çalmaz tekerlemesini benimsemiş ne kurtulabilmişti. E. 12.27ı 6.22 9.33 12.00 1.30 10.48 görünen mukadderat Nazi Almanva Nihayet Kıbrıs, 25 şubat 1957 de Birleşmiş Miüetlerden birleşrnemış milletlere devrediidi. Önce siyasî komisyon, Hindistan delegesinin karar suretini 76 oyla kabul etmiş, sonra da G«nel Kuıul bunu tasdik etmişti: Üç devlet, İngiltere, Türkiye ve Yunar.istan, müzakere yolile bir anluşmaya varacaklardır. Karar, Yunan siyasi çevrelerinde iyi kaışılanmışa benziyur. Harkiye Bakanı Averof şöyle demiş: «Bu karardan memnun kaldığımuı açıkça ifade etmek isterim. Türk Hariciyesinin büyük bir kısmı beni çok iyi tanır ye Türkiye ile Yunanistan arasında en iyi münasebetlerin idanıesine nasıl samimî bir taraftar olduğumu gayet iyi bilirler.» Haydi öyle olsun! Fakat bu kararın Yunan hükumeti taraflılarınca «Yunan zafeıi» sayılması, muhalefetin ıse aksini iddia etmesi hcılıalde bir kararsızlık eseri olsa gerek. Hattâ ınsana, kaıarsızlıkıan ziyade Kıbrıs meselesinin bir iç politika oyununa konu yapıldığı hissi geliyur. Yunan gencleri de okuyup yazmayı buakmış; yer y'er îngiliz. Amerikan diplomatik karargâhlarına hücumla meşguller. Bunları kim teşvik ediyor, o da cevabsız kalan bir sorudur tşi zafer veya yenilme bakımından bir hükme vardırmanın kıymeti yok tur. İncelenmesi gerekli cihet, bizce. siyasî hak ve milletlerarası hakikat yönüdür. 19 ağustos 1955 te Londıada, İngiliz hükumeünin davetile top lanan «Doğu Akdenizin emniyeti ve onun içinde Kıbns* meselesini konuşacak olan konferans için, o zaman, Yunanlı dostlarımız «Türklerin bu toplantıda yeri n e ' Kıbrısı Lausanne muahedesile İngiltereye verip isin içinden ç:kmışlar. Şimdi hangi mürasebetle buna karışıyorlar?» seklinde mütalea yürütüyorlardı. Bunu diyerek İngilizlerin çıplak bir Kıbrıs KIBRISIN KADERİT a z an I f rSABAH Susmalı mı, söylemeli m\ ürk misafirperverliit bfitün dünyanın uzun asnlardanberi bildiği, artık iddiaya ve ispata ihtiyaa kalmamı; bir büyük hakikattir. Tann misafiri tipini yaratmış; yüklüklerini, bir zamanlnr, mİMfir yaUkları ve yorganiarile doldunBuş; •misafir umduğunu değil, bulduğunu yer» ata sozü ile. misatlri e\' »ahftindeıı farksıı kılnu;: gcce yatısı misafirini. dünyanın en tabii hidisesi olarak kabul etnıis bir milletU. Ama son zamanlarda, bu güzel an'anernizi kendi elimiıle soysuzlaştınyor gibiyiz. Memleketimizi ziyarete gelen yabancı misafirlere. bu an'anede hiç yeri olmıyan aşın bir yüz verme, bizi bu neticeye doğru götürüyor. Tiirkun misafirperverliği. bir yandan, ev sahibinin mi«afiri baştacı etroesi; öte yaııdan, mis^firin. gorduğü hararetli kabul karşısında. misafirliğe yakışan efendice bir tevarıı gostermesi gihi. karşılıklı iki meziyet esasına dayanır. Misafir. ev sahibinin terbiyesinden, nezaketiııden, misaflrperveriiğİBden istifade edip. teldolabda bulduğu yemekleri. kimseye habet vermeden jıivdcye indirirse; evin hanımının karşısına gecip bıyık büker. göz süzerse: folluktan yumurta aşınr. evin içinde donpaça gezmeğe kalkışır, otıüne konulan yemeği tadsız. altına serilen yatağı rahatsıı diye begenmezse ona misafir degil. fodnl denir. Bu lıallere tahammül edip susan. üstelik boyle raisafiri pohpohlıyan ev sahibi de ev lahibliginden e/ıkar. haline acıvıak icab eden hir zavalll olur. Bazı yabancı misafirlerimizle bizim nramızdnki müna^ebet. zaman zaman bende bu intıbaı bırakıyor. Türkiyeye şu veya bo «ifatla ırelen bütün ecnebiler. ittifakİR şöyle diyorlar: .Dünyanın hifbir tarafmda Türkler kadar mlsjıfirperver insanlsr gömıedik!». Uoğrudur. Resroî vazifelilerimlzden hususi tesckküllerimize kadar bütün ferdlerimiz ve topluluklanmızla. bütün imkinlarıınızı kullanarak misafiri ağırlıyoruı. Ona, kendi yurdıındn. kendi yuvasında imiş gibl rahatlık duvurınak. yerini yadırgstmamak l(in elimizden gelenl yapıyoruz. Lâkln. bu arada bir kusurumuz « • luyor. Misafirimizi hoşnud etmek heyecanı içinde. ev sahibi oldugnmuzu unutuyonız. velinimerinin. kulfrbeciğini zijraret tenezıiilünde bulnuduğu bir bende flbi davranıyorut. HASAN ALI meselesi kabul etmeyip o meselenin hakikatte Doğu Akdeniz emniyeti meselesi olduğunu söylemeleıindeki politik inceliği bilmezden geliyorlar dı. Bugün bile Atina radyosunda konuşan resmî sözcü buna benzer şeyler söylemektedir. Biz gene temenni edeı iz ki Yunanlılar, kazandıklarım ifade ettikleri son zaferle 1955 ağustosundaki mütalealarında yanliEİığa düştüklermi kabul etsinler. Demek. Biıleşmiş Milletler. Kıbrısın kaderi tayin ediliıken Türkiyenin söz hakkı olduğunu tasdik etmiştir. Bİ7.ce ilk mühim nokta, budur. Dünya efkârına bu hususu müsbet olarak yerleştirmek için o günden bugüne K'.brıstaki Türklerden ne bir kişi silâha sarılıp dasa çıkmış. ne oku! öğreneileri bomlıalı nümayişler yapmışlar, ne de oradak: din mümessili bu yolda soydaşlarını isyana teşvik etmiştir. Biz Türkler. bu kararla en yüksek bir siyasi mer cide milletlerarası bir Kakikatin kabulünü görerek memnunuz. Türk hükumeti, son yıllarda güsterdiği mü essir dikkatin karşılığını Türk mille'ir.e sağlamış olmakla iftihar edebi":ir. Kıbrıs meselesini îngilizlerin bir «Doğu Akdeniz emniyeti» işi görmeleri çok yerinde idi. Nitekim durum, aradan geçen zaman içinde bu görüşün doğruluğunu ispat hususunda eskisinden çok daha önemli bir hale gelrniştir. Yakındoğu ve bunun içinde Suriye olayları, Kuzey Afrika ve bilhassa Mısırda olup bitenler, Sovyet Rusyanın, bu bolgede meydana çıkan ihtilâflardan nasıl istifade ettiğini gizlenmi>'ecek şekilde YUCEL Kızınız evlenme çağına gelince CİHAZ MASRAFLARINI nasıl karşılıyacaksmız? açığa vurmuştur. Yunankların On iki Adada çektikleri iktisadi sıkıntıları Kıbrısı alarak bertaraf etme zannma ve hayaline düşmeleri, bu gerçekteri görmelerine engel olabilir. Bu zan ve hayal. bir kısım Yunanlılara, bitişik olduklan büyük Slav âleminin mevcudiyetini bile unutturabilir Arka arkaya bir kaç sene sürmüş iç döğüşmeleri dahi göz lerinden silebilir. Hattâ Batı Tıakya Türkleıini, bu sefer de Evkafı hükumete alarak. daha ağır baskılar altında tutup canlarından bezdirerek kaçırmanın iyi bir siyaset old'jğuns inananlar da bulunabilir. Fakat XX. asrın ikinci yarımında apaçık ortaya çıkmış olan jeopolitik 1 hakikati sükunetle görüp demokra . j Bay Averofıın komisyonda Adaiçin memleketler ve komşu, dost Tüıki ya silâh sevkiyatını önlemek ye ile mukadder birliği etmenin za tedbir aldıklarını soylerken Kıbnsruretini duyacak Yunan devlet adam taki «milli harekete siyasî olarak etmi.ş» bulunduklarını ları böyle bir gaflete düşmezler. Bu muzaheret na emin olmak. Türklerin ssnıimi iffide etmesi. bu güc'üklerin en güç temennisidir. Samimi demekte hak bertaraf edilecek ccphesine işarettir. lıyım. Çünkü bir kısım Yunan bası Yunan siyasî muhalifleri ise bu fırnının, hattâ hükuniette bulunan bir sattan istifade ederek halk efkânnzatın gazetesi dahil olmak üzere, dan beslenecek tenkidleri ileri sürehakkımızda çok ağır yazılar yazma reklerdir. Belki. Mısır gibi. Ruslarla sına mukabil. Türk basınında Türk anlaşıp günlük meseleyi hallettikten hükumetinin ağırbaşlı, fakat kararlı sonra yeniden eski mihraba dönmehareketlerini tasvib ederek çıkan ği düşünenler bile vardır. düçünceler ve dilekler bunun deliBu sütunlarda evvelce de açıklalidir. Hatırlamağa bile gönlümüzün dığımız veçhile Kıbrıs meselesini razı olmadığı on iki saatlik îstanbul münferid ve mücerred olarak almak hidisesi bile. mubalâğa'u duygulara türlü hatalı davranışların tek kaydüçmemek ve teessüflerimizi de sil nağı olduğuna göre bu düşünceden memek şartile. o delilin kuvvetini vazgeçerek yeni safhaya girmek zazaafa düşüremez. rureti, her üç devletçe mutlaka kabul olunmahdır. Bu görüşü ber.imMesele, artık üç devlet arasında semede Türkler. yeni bir gayret sarbarifç> bir ruhla ve müzakere yolile fına mecbur olmtyacaklardır. Sayın halledileceğine göre ilk yapılacak Başbakanın Amerikan radyolarında yayınlanan isabetli demeci, delegelerimizin Biılesmis Milletlerdeki etraflı konuşmaları ancak bunu gösterir. Herhangi bir yerde sayı »zlıjı, çok olanların tahakkümüne vesile olamaz. Bu kaide nerede gerçekleşirse orada adaletli ve makul hareket var demektir. Kendi milletimizin siyasî hayatında olduğu kadar bü'iin diinya milletleri için bunu camlm Kendiııi bllen. misafirlikte olduf»dilediğimiz gibi Kıbrıs meselesinin ğunu Idrak eden. ev iahibinden gbrhallinde de aynı prensipe inanma diiğü sırak kahule. misaflrliğin şanm lüzumunu şiddetle duymaktayız. nından olnn çelebilikle mnkabele Kıbrıs, artık kanayan bir yara ol eden yabancılar çok. Ama bir de Fnzuli şâgil tavrı takınanlttr rar k i maktan çıkanlmalırlır. Büyük kuvInsanı çileden çıkanyor. vetler arasındakî mücndele ve rekaHer nıeınleketin kendine göre Mr bettere daima kurban giden daha küçük kııvvetlerin sarılacağı en te takım örtteri, âdetleri vardır kl. bunsirli müdafaa silâhi, menfiiatleri he Ura hiirmet etmek. yabancı mlsafîrfn ssblı olarak ayarlayacr>k akıl ve man İlk vazifesldir. şey, Kıbrısta tethişçiliğin durması oluyor. İngiliz heyeti sözcüsünün B. Billeüer komisyonundaki şu hükmünü ve dileğini hatırlamahyız. «Kıbnstaki tethişçiliğin Yunanistan tarafmdan desteklendiği siyasî komisyondaki temsilcilerin büyük bir ekseriyeti nazarında ispat edilmiştir. Bu tethişçiliğe derhal son verilmelidir.» Şu halde bir yandan Adada halkı tahrik eden ruhaniler. diâer yandan eli silâhlılar, şimdiye kadarki tavırlarmdan vazgeçeceklerdir. Fakat ruhaniler. Athenagoras'ın şahsında tecelli eden bir din adamınm sükun ihtarını dinliyecekler mi° Silihlılar silâhtan başka bu kuvvetin emrine uyacaklar mı° Bu iki sorunun cevabı müsbet olmadan önce iyi bir neticeve varıcı bir yol bulmak imkânsızdır. B J hususta Yunan hükumetinin maruz kaldığı tezadlı güçlüklpri takdir etmi yor değiliz. Şimdiden tedbir almazsanız, o günler gelip çatınca. başınız bir hayli sıkışabilir... Halbuki kızınızm cihaz masraflannı karşılamak için pratik ve verimli bir yol mevcuttur. Herhalde duymuş olacaksınız... Türkiye tş Bankası, 1. K. C. H. namı altında çok cazip bir plânı tasarruf sahiplerinin istifadesine iki senedenberi arzetmiş bulunuyor. Irath Küçük Cari Hesaplar, bir nev'i tekaüdiye, dayanak, tahsil ve cihaz masrafı karşıhğı olarak, 50.000 liraya kadar PEŞtN SERMAYE veya 600 çocuklar için 720 liraya kadar kaydıhayat şartiyle AYLIK İRAT kazandırır... üstelik % 2.5 faiz getirir ve hesap sahibine Türkiye Iş Bankasının çok zengin mutad ikramiye çekilişlerine iştirak hakkı verir. Bir de, nıedent dünyanın her tatıktır. Millî cehidleri bu mizana vur madıkça hayırlı nrticelere varılamı rafuıda aynı olan milletlerarası muyscağını tarih. türlü olaylarla insan •şeret kaideleri vardır. yabanrı milıja öğretmistir. Hiç olpıazsa yazısı safir, hangi memlekette olursa olhenüz kurumamış kanlı tarih sahi sun, cenıiyet içinde bu kaidelere feleri gözden uzak tııtulmasm ve uymakla mükelleftir. Hem bulunduğu yerin misafirperverliğine kibarea Kıbrısın kaderi bu korkunc tecrümukabele etmek bakımından. hem belerin verecegi ihtiyatla tayin edilde kendi şahsi ve millî vakannı komeğe bakılsın!... rumak yöniınden. $ehrin hlrincl smıf brr lokaltnd» idik. smokinli metrdotelller. beyal n »ramızdsn aynlan ceketli. «emiz pâk jrarsonlar. güzel bir orkestra. tuvaktli hanımlar. zarif Emekli General erkekler, seçkln bir müşteri kalibaFEHMİ TINAZTEPE'nin lığı. vefatımn 1 incl yılın» tesadüf eden Bir ara garsonlar seğirtti.İki ecnebi 5 mart 957 salı günü öğle namazını ye buyur ettiler. orkestraya yakm müteakıb B<>şiktaş Sin.inpaşa CamiinAc nkunarak Mcvlide din kardesje hir ma5a gösterdiler. Ecnebi olduklan için. üçü dördü birden. erraflarinin teşrifini rica ederim. nnda pervane kesildiler. Eşi: Nasib Tınaztep» Derken. gözlerhne hıanamıyarağım * * * geldi. İki ecnebi müşteri. ceketleriVarife baçında fecl bir kaıa netl nl çıkardilar. süveierleTmi çıkardı cesi ebediyen ksybettlğimlı pek sev lar. lokali dolduran koyu renkli flbise kalabalığım kemirmek İçin glli kardesimiz konmuş iki beyaz güve gibi, kann Sofya Müsteşanmız doyurmağa başladilar. Yanlarma yaklasıp şöyle diyecekaziz nıhuna gönderilmek üzrre 6 Mart çarşamba günü <iğl» namarını tim: «Sayın baylar. göriiynrstınuz ki müteakib Sişli Camii Şerifinde cku burası aşçı dükkânı değil. ag»c gölnacak Meviide akraba ve dostlarının gesi hiç dejil. Plâja frakla. »illndir ve »rzu ed^nlerin teşrifi rica oHmur şapka ile ırirtilmez. mayo ile rfe balo salonuna gidilme*. CamiHe zııma caAilesi lmmaz. meyhanede Mevlid nkunmsı, Her yerin kendine göre âdabı. erkânı vardır. Misafirin ev sahiblerine hakarete hakkı olamaz. Size şuradan pastırma. sucuk. haslanmıs yTitnıırta Melek haslet flnncfiğim filân atayım. İstannııl parkla"nndan HAYRİYE ÜLKÜSEL'in hirinln peykesine ottmın, aflyetle aziz ve temiz ruhuna ithaf edilkarnınızi doyarun!» mek üzere ebediyete Intikalirin k:rkıncı gilnüne müsadif Şeytan kıılağıma bunlan fısıldadl 4 m»rt 957 pazartesi günü Beyaama, o gözii körol?sı mi^afir^erverzıd Sîmkeşhane arkasındaki lik damanm beni sıışttiTHu. Sekbanbnşı Yakubağa Camiinde Bülbülün çekriği dilinin belâsı ikindi namajım müteakıb okuimis. nacak Mevlidi Şerifi arzu eden Galiha çok susmak da, çok ötraek dost, akraba ve din kardeşlerirrİ7İn teçrifiPri rica olunur. kadar zararu! CJlu: Suphi M EVL1D * * * EEŞAD ZİHNİ AKDLR'un trath Kuçuk Cari Hesabınızı tf Bankasınm heıhangi bir Şube oeya Ajansında açtırabilirslniz. GiteUrimiz bu fevkalâde ptin hakkmda izahat oermekten zevk duyactklardır. MEVÜDİ ŞERİF I I tklndl TÜRKİYE paramztn... istikbaünizin $ BANKASI emnigett DÎM «CUMHURtYETn in Tefrikası: «Sen kimsin?», cEdebiyat öğretmeni, bendeniz», Ona. tepeden, acıyarak baknuş: «Pek ufacıh tefecihsin! demif: benzeternedim.» O güfikü dersin konusu Yunan klâsikleri idi. Öğretmen, Homereden, onun «Ilyada» sından, «Odise» sinden bahsediyordu. Vekil hazretieri elini havaya kaldırmışti: Ke«€sss: demişti. Öğrend Mralanna doğru ilerlemişti: Homere yazmış... Ilyada yazmış... Odise yazmış... Öğrenciler arasmdan kısık bir kahkaha gelmişti. Onu diğerleri takib etmişti. Çocuklar kendilerini tutasııyorlardı Müsteşar ve öğretmen ne yapacaklarrnı çaşırmışlarrlı VekU hazretieri ter ter tepiniyordu: Utanmazlar, diyordu; yüzsüzler... Ne gulüyonuz? Söyleyiverin hele... Hep birlik jrulelim... Oğrenci sıralannm en gerisindec bir ses eelmiçti: İlysrla. CMise ne muharrir. ne |«ir... Homere'in eserleri bunlar... dir. efendim... Yüzde yirmi biri okçijen, yüzde yetmi^ sekizi azot. yüzde biri »rgondur.. Buna göre mürekkeb bir cisimdir, efendim... Mücerredi? Öprer.ci irkilmiş, şaşalamıştı: Efendim? Mücerredi? Ona mücerred değil, basit derler efendim: \ukanda saym)ş"tım... Vekil hazretieri tam manasile ziVekil hazretlerinın ateş püskü vanadan çıkmıştı. ren gözleri sıralar arasında dolaşı Ükelâ! diye haykırsrak smıfyor, bu sesin sahibini arayordu: dan kendisini dışan atmıştı. Le Kimdir o? Kim o ükelâ? A'lah piska saçh kız, sıraya çökmüş llyadanın da, Ociisenin de, sizin hüngür hügür ağlıyordu. Vekilin de müstehakınızı versin... Terbi öfkeli sesi koridorlan çınlatlyor, yesizler! bazı öğretmenler merakla kapılar; Müsteşara dönmüştü: aralaym ksfalannı uzatıyordu. Begeniyonuz mu? Ahn da ira Müsteşar, gorüyon mu? Hepsi fa goyun.... Sizin yetiştirdikleriniz ükelâ... Nassın yetiştirmişsk'.iz bu hep böyle şımarık. ükelâ mı? çocukları? Sınıftan hıçım gibi çıkmıştı. Müs Efendimiz. artık sınıflara girteşar koridorda ona zor yetişiyordu. mesek... Bir dershanenin önünden geçerken, Ya. mektebleri kim teftis rotu kırılmış kamyon gibi birden idecek? Malurnatlarını kim gontrol kaDiya saîdırmıştt. idecek? Çimdi kimya d«rsmdeydiler. Ve Bırakın bu işi müfettişler yapkil hazretieri öğretmene sormuştu: sın. Vekil hazretieri... Ne üzerine gonuşirdin?. Bir 2Ün tremle uzak bir vilâvetin Hava. beyefendimiz... maarif teşkilâtını teftişe gidiyorVekil, parmağını ilk *ır«d« otu lardı. Restöranda bir kâse sarmıran öjrencive uzatmitb: saklı cacık içen Vekil hazretieri Galh! demişti. nerede ise sızacsktı Gözleri yuÖğrei'.ci. lepiska MÇII. lri y«»U mulu. yan uykuda, yarı uyanık gözlü bir kizdı kendi kerrlire komı«uyordu: Sövle gi7im, hava nedir? Ah. •namın eski gocası! Yeryüzünü kaplayan bir f»«aralin iyi idi. Demek merhume bir kaç defs evlendi! diye sormuşru müsteşar... Vekil hazretieri öfke ile gözlerini açmiştı: Ne dedin? Rahmetli validenizim eski kocası... * Sen ne biçim edebiyatçısln be müsteşar? i iT Nur içinde yatsın, ırahmetlinin eski gocası. yeni gocası yoh... Bu lâf bir sanayii edebiyedir, müsteşar... Çshmaz mısvn? Hakkı âliniz var. efendimiz... Telefon çaldı. Bütün başlar telefona çevrildi. Osman hesabların Ortağı ile Ankarada... Kimbîdan ayrıldı. Fikrete işaret etti. Asiye idi. «Yarın gece buluşalım!» lir ne dolab çeviriyorlar... Çok namussuz herif bunlar Fikret... diyordu. Koçomrcı ortsğı kim Asiye? * * * Hiç sörmedim; admı bile duyMöble pikapm oparlöründe hoplatıcı bir Boogie... Asiye, sarhoş... madım... Milyonlar vuruyorlar bu işten... Her birinin Beyoğlunda bir Fikreti omuzlarmdan tuttu: Bilhassa kadmlann çahştığl iş kaç apartımanı var... Haydi dans edelim, dedi. Senin bu işten kazancın ne. müesseselerinde. gördükleri işle gi Çok hızlı bu, kızım... Ben seyinişleri kabili telif olmıjan kadmAsiye° nin gibi gene değilim, Asiye... Rüyalarıma bile girmiyen bir lar vardır. Butılar, bu küçük hiıKadın, plâk dolabını karıştırırparası için kabu hayat yaşıyorum, Fikret... Yetmez metleri ekmek ken soruyordu: etmiş kimseler değildir. Ekmek pa Bolero? Rumba? Samba? Mam mi? Nasıl düştün bu hayata? Na rası İçin buralard» çalışan masum bo? kadın ve kızlan müreffeh bir ha Uzun, mor küpeleri. küçük ku sıl tanıdm bu adamları? çallşır Sigarasının dumanını tavana üf yat vadederek «yartmağa lakîarının memelerir.i aşağıara !ar. Kadm simsarlarının, İş ve fabdoğru çeken birer parmak gibi... ledi; düşündü. Uzun hikâye, dedi. rika muhitlerüvt soktuklan bire: Hiç biri, Asiye... Oturalım, Fikret, Zühreviy* hsstanesindeki ajandırlar. konuşalım... . " San*, Beyruttan getirdiSim doktor »rkadaşınıc sözlerini h»Ur kumaşları göstereyim... Bayılacaksın! Nasıl geçirdin gümrükten bvfnan? T. otelinin terzileri var, kaymakam bey... Kumaşlan belli beirsız teyellerle rob haüne getirirer. Dikümiş elbiseye gümrükçüler bir şey demez. Sahi. bilmiyor musıın bunları Fikret? İlk defa duyuyorum. Sen de bir şey bilmiyorsun. şekerrrı... Nasıl kaymakam oldtır. sen? Kahkshalarla gülüyordu. Seninki nerede Asiye? Koço mu? Evet. ladı: «Buraya getirilen her kadtn enteresandır. Ancak. unutmamah ki çok da yalancıdırlar. Düşüş sebeblerini izah için akla gelmedik yalan uydururlar.» Asiye: Kocam öldükten sonra Istanbula geldim, dedi; Sirkecide bir otelde kaldım... Beni randevu evi sahiblerile tanıştıran, bu otelir. kâtibi oldu. Fikret... Fikret. Zühreviye hastanesind«ki doktor arkadaşile konuşmasrru düşündü. «Medenî cemiyetlerde bütün gayret, kadınm bir takım iktisadi zaruretlerle satılık meta olmasını önlemeğe matuftur. Ahlâkî müesseselerle, içtimaî yardlm kurumlarile kimsesiz kızlar ve kadınlar korunur Kimsesiz, fakir gene kızlan eğri yola sürükleyen «aracılar» için kanuclarımızda gayet ağır ceza müeyyideleri bulunmak lâzım... Hamdi VABO6LÜ *>*>n 15.000 22.500 llrdıl İKRAMİYELERI MARTo kodor Hasae mzda «n mı PARA 150 ura bulundurunuz DEMİRBANK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear