24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
nd fn M. KENAN KAN 99 Pcstedeki durum Yalovada Budapeşte dışındaki Yahudilerin sistemli bir şekilde sürgüne ve gaz hücrelerine sevki, taşradakilerin pek çoğunu: «Öyle de yandık, böylc de« düşüncesile kaçmağı denemeğe zorluyor. birçokları bu denemeleıde muvaffak olarak bilhassa Rumanyaya sığınıyorlardı. Fakat bir def3s;ida Macar jandarmaları Po'onyalı ve Slovak muhacirlerinden müleşekiil 18 kişiük bir kaflleyi hududu geçmeğe çalışırken suçüstü yakalıyarak Budapeşteye sevkettiler. Dcrhal iş kence ıle sorguya çekilen bu zavallılar parayı. sahte seyahat müsaadesirîi nereden bulduklarını bir türlü cc vablandırmadılar. İşkencenin şiddeti arttırılınca, içlerinden biıisi bir Macar matbaacısının ismini verdi. Derhal yakalanan matbaacı da sahte " e sikaları kirnlerin sipariş ettiğini w y lemekte tereddüd etmedi. Brand'dan muvakkat ânlaşma te! • grafını aldılar ve Kastner deı : . . v~ ] Eichmann'ı görmeğe gittL Eich • marjı'm edası bir türlü değişmivur du: •Bana vız gelir!» diyordu. S u günü durdurmak şöyle dursun. 'aııı tersine arttnacağım sevkiyatı. 1'<;1graf bu! Her kim olsa çekebilir. Eâ.n muvakkat bir anlaşma mevcudsa, bu anlaşmayı yazılı olarak bizîat Bran 1 r, getirmesi lâzım.» Sehir =haberleri biiyiik bir hırsızlık Bir kadının 17,000 liralık mücevheri bir otelde çalındı luııııııuııııuıııııııtıııuuııiL K O S E M D E N fSABAH Davıl, resJm vesaire• •• •vulla resim arasında na fark vardır? Biribirinden dağUr kadar farkb iki şey arasında, bundan daha başka ne fark aranır; biribirUe hiç bir münasebeU olnıayan iki nesne arasmda bir benzerlik yoUtur ki, diyeceksiniz. İlk bakışta siz hakİBmrz ama, "•*lında haklı olan benim. Davulla resim arasında bir bakıma hiç fark yoktur. Davulnn sesi uzaktan hos gelir; resim de, uzaktan bakjlırsa Töze hoş gözükür. , B a n a , gecen giin, bir kere daha tecrübe ettim. Bir ahpap evinde idim. Duvara y e ni asılmış bir tablo dikkatimi çekli. Fırtuıab bir deniz; uzun bir iskeie; iskelenin üstünde birikmiş bir takım adamlar. Kimi yere eğilmiş, ka.ybeîtiği bir şeyi a n y o r gibi elleri yerda dolaşıyor; kimi, ellerini ileri doğru uzatmış, ayakta, denizden islinıdad ediyor g i b i Gözlerimi kısıp baktım, anladım. Babk tntnyorlar. Tabloya yaklaştım. yakmdan baklım. A! O ne? Balık tutan adamlann hiç birinin elinde oltaya benzer bir şey yok. Hepsinin elleri bos. Sanki balık tutmuyorlar da, üttikleri iyUiği balık bilmezse. Hâiik hilir diye denize atmakla meşguller. Yeni resim sanatını ilk defa oUırak, bir tarafı ile beğendim. Hayatrmda bu kadar sembolik l e (im az görmüşümdür. Uçsuz bucaksız bir deniz karşısmda, oltasız, bomboş ellerini ileri du£:ru uzatmıs, balık tutuyoruz diye ıvunan bu insancıkların halini tıpkı .'ıizim halimize benzettim. Biz de uçsuz bucaksız bir dentz karsısmda, kâh elleri böğründe. h«<$ nfuklan seyreden, kâh, hüsniini\ct gösterip ayagımıza kadar gelen na lıklan mahrecine iade edip, iskele başında eli bos kalan zavallı sahil insanlan değil miyiz? O resmin benim duvarımdıı TMII bulunmasını ne kadar bterdim! Şu ibareyi yazıp altına üiştirmek İçin: «Balık tuttugumuzun resıııidir!» * * * Tabancı dil bilmiyen bir tanıdığım, tedavi için, geçende Avrupaya git t i İki ay kadar kalacaktı, üç bııçıık ay sonra döndö. Çok kaldın, dedbn. Tedavi ıızuıı mu siirdü? Güldü: Hayır, dedi. Bir buçıık ay irînde, hamdolsun iyileştinı. İki ay da istirahat ettim. Ama ne istirdtuıt. I• > lemezsin! Bilhassa çenem diöiendî. Bayretle yüzüne baktım; dı\aın etti: Hastahanede istirahat etH™ zunnetme. İyi olunca çıktırn. Bir paıısiyona yerlejtim. Sıhhatte bir ınsaıı olarak gezdim. dolaştını, yedim. ir tinı, eğlendinı. Yani tam .iıânasile lıir şehirli hayatı yaşadım. Fakat. diycMlirim ki. tek lâkırdı ermedim. Malunı ya lisan bilmcm. İşaretle V » nustum. Aiışverişte isaret. çarşı. pazarda isaret: sinenıada. tiyatroda iş.ıret; evde isaret. hep isaret. Çeııenı İTİnlendi. kafam ditılendi; kaibiın. si"irlerim. hasüı bütün uzviyodoı diııImıdi. Şimdi turp gibiyim. Peıiıiz '}»mefine alışır gib^'ifsan pcrlıiziııe alıştığım için. zannederim. burada r'a aynı şeyi yapaoağım. ömrümii uzı tacağını . Allah ona uzun oıııür versiıı, de diği çok doğru. Konuşmadaıı. yani kavga etmeılen otobüsüne. tramvayıııa, otoınobi line binileıı: konuşmadan. yani kavga etmeden alışveris edilcn; koııuş madan. yani kavga etmeden gazinn sundan. lokaııtasından cıkılabilen lıir sehir, insanın omrünü elbelte uzalır. Yazın, bahçeli bir gazinoda. keııar bir nıasa başında oturan dilsiz iıir Çİft görıııü^tüm. İşaretle mlaşıyorlar, JTÜIüyorlar. eğleniyorlar. kahkaha uıyorlardı. Saadetleri yiizlerindeıı bel liydi. Orava. sarmas dolaş gelip « turmuşlardı. yeyip içtikten fDnra K<ne sarraaş dolaş çıkıp gittiler. Sesierl ne hiribilerinin. ne de başkalarımn kulağinı rahatsı/ etmişti. Ahbabımm bana anlattıği sessiz «adasız rennrt hayatı. bana o günü hnhrlattı. .Söz gümü<se. siikut altındır'. sözünün doğruluğuna bir kere daha inaııdım. i ci Türk Dili Kurultayında dmledim. Ne kadar vakarlı v e Korkusuz ko nuşuyordu. Müdafaa ettiği fikir, dile müdahale edihniyeceği idi. *kstnı düşündüğüm için, (hâlâ böyle düşüş ü n ü y T u m ) ben de ona cevab veronlerden biri oldum. «Yalçm» başlıklı ler arasında en çok acıdığım ikiden ve ölumü dolayısile Falih Rıfkmm biri, Cahiddi. Onlar, sürgünden d">n yazdığı son v e güzel makalede »nladüler, zafer oldu, Tanin tekrar çık I tıldığı gibi: mağa başladı. B u defaki yazılan h> Hüseyin Cahid b u g ü n ölür!. şuma gitmiyordu. Batmış vatanı k t r • Diyenlerden değildim. Nitekin taran Mustafa Kemal'den daha ujtJn : Atatürkün »Hüseyin Cahid, bugün bir ınsan tanımıyordum. Halbuki C. hepinizi sildi» sözüne de muh'ıtab hid. onun hareketlerini b e ğ e n m i y c olmadım. Çünki benim, ilmî ve Cadu. Ben de onu beğenmiyordum. A hidin şahsına hürmetkâr sözlerimı ma gene yazılarmı okuyordum. Çün Kurultayda verdiği cevabmda, aıtr ki on yüdan fazla bir zaman ijjinöe hum, şöyle karşılamıştı: ben onun tiryakisi olmuştum. Fa!; .: •Söylediklerime itiraz etmek için neye böyle yazıyor, neye böyle ya burada söz almak zahmetini ihtiyar pıyor. diye kendi kendime haytflanıp eden Hasan ÂIi Beyefendi pek güzel duruyordum. Nihayet Hüseyin Cahid, mütalealarda bulundular. Onlaım bir Istiklâl mahkemesine düştü. İzmirde yazılmış nüshasını elde etmiş olsayhoca iken Maarıf Müdürümüz oljn dım. altına ben de imzamı atardım. merhum Vasıf (Çmar) dan giriş >ar Aramızda ihtilâf noktası olarak KÖrtı alarak onun müdafaasmı dinledin dügüm cihet. bendenize fatalist d e O, ne müdafaa idi? Hayran olmuş meleridir. Bu kelimeden hoşlanma tum. Asacaklar diye ödüm patlamıs dım. Deterministi tereih edivjtum. tı. Bereket, süıgün gitti v e bu ka!vı Çünki fatalistten bir maba'dettahia yüzünden de sonraki bâdirede hayatı kokusu alıyorum. Bu bende yo'ttnr. kurtuldu. Onnn için bana determinist demek daha iyi olur. Kendilerinin ınütaJeaArtık, Hüseyin Cahide eğilmeyi l a n hakkında sö'yliyeceğim, y u n ı z şinden. doğru bildiklerine bağlı k, bundan ibarettir.. lıjından. dik başlı davramşından dEsasen 1954 te gene bu sütunlarda, ğan derin bir hayranlığım vardı; fahapisnaneye girmesi vesilesile yazdıkat doğru düşündüğüne inanrruyv dum. Inandığım. sadece Mustafa Kc ğım yazıda da aynı konuya temas etmaldi. Ha>Tet ettigim nokta da s;ı miştim. Aksi vâki olsaydı Cahid, beidi: Cahid, her türlü yenilige taraf ni cevabsız bırakır mıydı? Onun içın tardı. Cumhuriyet rejimini en ço'i bu hususta ne ben onu kırmışım, ne özlivenlerden h] i. ovdu. Yaptığı le* de o bana kırılmıştır. Hüseyin Cahid, inandıklarına bağrimlerle Mustafa Kemal. onun haslı. bağlı olduklarını unutmazdı. Bunretini cektiffi şeyleri 2er"*>kleştiıdı ğine göre niçin onun safında bulun lar, ister şahıs, ister fikir olsun, son muyor, niçin onu desteklemUor <n nefesine kadar müdafaa ettiği kıyona karşıt bir durum alıyordu? Yok metler olmuştur. Serveti Fünunda sa o da, Mustafa Kemal i sadece bir ki kalem arkadaşlarını, İttihad ve siyaset ülküdaşlarınj asker mi görüyor ve siyaset için val Terakkideki nız kendilerini livakatli sayanlar gır;i bilhassa ölümlerinden »onra, yaşıyor larmış gibi savunmuştur ve onterı mi düşünüyordu?. yaşatmak için elinden geleni yap İkinci defa Hüseyin Cahidi Biıinmtştır. B u itibarla tam bir vefa nümunesidir. tşten ayrıldıktan ionta Bahtiyar ölü alçın, öldü. Bir gün elbet ölecekti. Güç olan, bu değildir. Güç olan, güç olduğu için de kıymetü olan. yaşamasıdır. Hüseyin Cahid, 83 yıllık ömrünün muhasebesi yapıid'ğı vakit, örnek almmağa değer taraiları pek çok olan bir fâni idi. Kendisi ister inansın, ister inanmasın, Hakkın rahmetini onun için dilemek, ina i manlara bir borçtur. Allah, ona, g&ni gani rahmet eylesin. Benim için Hüseyin Cahid, on bir yaşımdanberi yazılarmı takib ettiğirn b:r kalem eriydi. 1908 Meşrutiyetinın ilânı. bunun başlangıcıdır. Ondan ün. ce ne Serveti Fünunu, ne de i i ğ e r edebî eserlerini bümezdim. Çünki oize Rüşdiyede kıraet oiarak Mirâtı Mekke isimli koca ve ağdalı bir kitab okuturlardı. Merhumu ilk ciefa T a n i n d e tanıdnn. Başmakalelerini su ! gibi okurdum. îçinde ezberTediklerrn vardır. Her yazdığını doğru bulu>dum. Kendi îttihadcı olduğu halde ve partisinin iktidarda bulunmasjıa rağmen hükumete çatı^larına bay:!ırdım. Demek bir rüşdiye öğrencisiııin anlayıp kendisine ir.anacağı kadir açık, mantıklı v e çekici yazjyornıuş. Yazan: HASAN ALI YVCEL harririnin yanına hoca v e edib Hüseyin Cahidi de koymuşttım. Onu, varıhnası imkânsız, bir yükseklik olarak görüyordum. «Ah, onun gibi yazabilsem, onun gibi clabilsem!» diye kendi kendime iştiyakla hitab ettiğim, çok olmuştur. Birinci Dünya Harbi patladı. A F ker olduk. Talimgâha gittik. Sıkı ve Dün Yalovanm njaruf b:r oıeünde raü sert hayatırruz sebebile biz okumfikBuna karşılık, eskiden olduğu ..ibi hı..ı bir hırsızlık vakası olmuştur Otan mahrum olmuştuk. O da, nedtnsimdi de Eichmann, Almanya üzeı.ntel müsterilerinden İstanbullu Epela El. se, yazmaz olmuştu. 1915 te olacak, den mültecilerin Füistine sevkme • abaşviljmin 350 lira değerinde altın kolbize, yedek subaylara ayakkabı al i zı idi. Sekiz yiiz kişilik bir kaf:?ıın ye»i ile 1500 lira değerinde altın saati mak üzere birer pusla dağıttılar Oyola çıkabilmesi için isimlerinin bir ve 15.000 lııa değerinde pılanta taşlı pi nu, Meni İhtikâr komisyonu reisi I liste halinde bildirilmesi kâfi ıdı lâ'Lİn yüzuğıi. oteldeki odasındsn meç ne mühürletip alınacak y e n ondsn Nitekim bu istek yerine getirilince hul şahıslar tarafından çahnmiştır. öğreneceğimiz büdirildi. Subay arkaKastner'in önünde listede adı j c ç e n Otel idaresi durumu derhal ilgili madaşım rahmetli Cevdetle, sevmerek, lerin eyaletlerden toplattırılmmı em kamlara bildirmiş. tahkikata başian. bir hafta sonu iznimizin aksamında, rini verdi. Fakat. sonradan öğrerıil mıştıf. Cağaloğlundaki daireye gittik. SevıErtesi günü 27 mayıs üç sivil diğine göre. Kastner. odadan çıkar niyorduk. Çünki reis, Hüseyin Cahidemrini iptal etnıiş. polis, gizli Yahudi teşkilâtının Sem çıkmaz derhal di. Kapı önünde duran odacıya ter.sely Andor sokağında 15 numaradaki Sevkiyat. eskisi gibi devam etır.iş dinıizi v e işimizi söyledik. Olmaz, bürosunu basarak kısa bir araştırma Bu haber almdığı zaman Klauser.şimdi giremezsiniz. misafiri var, deTanini babam. Sadrazam Hakkı Visonunda külliyetli miktarda döviz. bıırg ile Transilvanya'daki to.ıbma di. Bekledik. Akşam olmuştu, evıerişa merhumun adlü ihsan polhikssımühim gizli vesaik elde ederek. kamplarmdan henüz sevkiyat japılmize gidecek. anarr.ızı. babamızı g'>n n tatbikatı sonunda memuriyetien Brand'ın karısını v e Dr. Knstner le madığı da öğrenilmişti. Hiç değilse recek: ertesi günü öğleyin de Yakaçekilinceye kadar alırdı. Bundan soryardımcısı Chulen Offenbach'ı kan bunlan kuı tarabilraek ümidile Eichcığa dönecektik. Vakit. bizim ıçin ra İttihad ve Terakkiye dostluğu bitlarile birlikte tevkif ettiler. mann'a kostuğu zaman: Amerîkadan bir ay ev^el Asya ve ti ve Tanini kesti. Gündeliğimin ya çok kıymetliydi. Böyle belki bir s<sat «Bundan böyle artık dı^arıdan tlk olarak sorguya çekilen Hansi Avruoa sev(»ha + : n^ cıkan 10 ki^ilik bir nsını verip Taninsiz. yani Hüseyin kapıda durduk. Ne oldu, bilmiyorum. Brand, matbaacı ile yüzleştiritdi. Peşteye Yahudi getirtebilmem inı kadınlsr heyeti dün Karachfden sehodacı bir taıafa ayrılınca kapıyı vuCahidsiz kalmaklan kendi ktndin.i Hansi, karşısmdakinin kim olduğunu kânsız!» cevabını aldı. Birazdan Ma rimize gelmistir. Ara'.armda 6 milyo. rup içerıye girdik. İki genç subayı ki'.rtarmışımdü. Başmuharrir Hüse i gerçekten anlıyamamıştı: Adameajı car İç İşleri Bakanı Jaross'la gör.iş ner dul. 1 öğretmen. 1 ressam ve 1 göıünce onun tehalükle bizi karşılayin CEHİH. türkçe hocası oiarak «i:f zın suratı o derece darmadağınık e meğe gidiyorum. N e soracağı da ına matem3tikci bulunan kadınlar. sehr:yıp bu küçük işimizi bitirivereceğini ve nahvüe karşıma çıktı. Bu kitjfi. diLmişti. Can kaygusunda olan IIM' lum: Baron Weiss ailesile Almanlann mlzde bıılundukları sarujnştık. Öyle olmadı. Biz de elimüddet zarfında Cevdet Paşalardnn. Seyh Vasfilerden ! baacı siparişi kendi.sıne Hansi'nin ııasıl bir pazarlığa girişmi? olduâu seçimleri t^ktb edeekler ve varm tsmizdeki kâğıdları yırtarak dışarı çıkeonra ana dili ötjretiminde bir i.ik' | 3 vermiş olduğunu söyleykıce. Brand'ın ııu öğrenmek istiyecek. Hâdiseyi v» t: rbıı1d."n ayrılacaklardır. tık. Arkamızdan seslendi. Biz nıer !âb yapmrştır. Frenk grameıleri i'rkarısı da bütün mesuliyeti üzerine ni duymuslar. Izah etmek de oaııo Kadınlar beyetinin en ya^Iı azası 8 diveni indikten sonra odacı ko^arak neğine göre teriiblenmisti. Teniıiii yüklenip hiç değilse arkadaşlarm: düşüyor. Böyle bir durumda Tıu:' lokaıta sahlbi 80 yasındaki Mrs. Russell geldi: reis bey sizi istiyor, dedi i.vs. leri ne kadar ofretici idi. kurtarmak yolunu tuttu. Fakat n1; sflvanyadan Budapeşteye Yahudi ^ e dün bir arkadaşımi'a. Türk kahvesi i ç . gençlik, biz de geriye dönmedik Biz Vefa Idadisinde smıPsrımız yükse üzülmüştük. fakat kimbilir, onu da 'Yabudi düşmjnı ( mek için geldiei t'tmbıılda kahve buMacar polisi için tatminkâr değiidi tiısek Endre'nin lamam^sına sastı^mı ve gezdikleri iince artık onun Hayatı Hakikiye ne kadar üzmüştük?.. O sırada onlar Brand ın İstanbula Macar Bakanı' yakamıza sarılacarçı en pahalısının sohnelerinden. Hayatı Muhayyjlm şey memleketler arasında gitmiş olduğunu öğrenmişler, bu s mufcakkaktır. Yapılacak hiçbir den parçalar okumağa başladık Onun : Türkiye oldu£unu »öylemistir. Yenildik. Mütareke oldu. Bu krryahetin maksadını, Alrnanlar ne efde yok bu mevzuda!» etmek istediklerini anlamak hevesinAıncrikadan oamuk yağı ve acıyan, seven. ince ruhunu sezmcm gın duyguma ıağmen Maltaya gidenama bu hususta vaktile bive sevmem. böyle oldu. Böylec? sc^de idiler. Dili çözülsün diye Branj'ır. don yağı itha) edilecek ze söz vermiş olan siz değil misunz: i me yazı'arilp yetinmiyor. kitab'arını karısım öylesine dövdüler ki, kadınSözünün .eri olduennıı iddia eden siı | Bu sene vaflı fnhum rekol'esi rkîik alıp okuyordum. Ne kadar açık bir cağız haftalarca yerinden kıpırdamatı defil miydinizt Klausenburg'a 'iüe olmuştur. Bu yiizden fialtarda yükse üslubu, ne k?dar cana yakın bir animfcânını bulamadı. Fakat «devlet t" mirdeki ırkA^larımızın serbest bıra lis ?öze çarpmaktadır. Maliye Vekâleti Birinci Sınıf Hesab Uzmanı n» bildiği malumatı ifşa ettiği tak kılması emrini veren siz değil nıiy | Durumu gö'.örıünde tutan alâkalılar latışı vardı. Bu defa, Tanin ba=mudirde kocasının seyahatinin hiç rir diniz?» I Amerikadan 40 fcin ton ppmukyağı ve işe yaramıyacağını kendisile birlikie i 20 b!n ton donvağı ithaline karar ver. Dün. telgrafla bu emri bildir Imiçierdir. Pamukyağları asidi fazla olan en az bir milyon Yahudinin daha kndim. İste bu kadar. Anlaşıldı mı? Ar ze.vt:nyağl?rla karıstırılarak nına girileceğini düşünen Hansi s g yemekte Toomsn Orbfrk ve Özcan Topuzj tık sizinle kaybedecek vaküm yok!. kullflnılacak bir ha!e jetirilecektir zını açmadı. lıınui! b^ba?ı. Rayogân Orberkin t'Şi. | Fi^hmann'dan bir şey elde ederuıDon yağları bu sene da oldugu gibi Dr. Seyfullfılı Topuzlunun kaympedrSS ler, Hansi'nin tevkifini ancak , yen Kastner. evvetâ Krumey"e, 'iıa sabun imalirde kullanılacaktır ri. Armagan Topuzlunun ded<"fi ertesi günü haber alabildiler. Devlet dan da onunla birlikte von Klages'e Tümgcneral Trabzon mebusu Milli Bir İspanyol yıldızı sırrı. hususunda onlar da fazlasiie gitti. Bu sonuncusu, şefi nezdinde ."Müdaf.ıa E'ctfr"rn B:!=k.ını endişeli oldukları için derhal Macar : faatte buiunacağını vadetti. Nitekim şehrimizde SAMİ ORBERK Kanunun Metni Şerh ve İzahlar Alâkah Mevzuat polisine müracaat ederek mevkuflar.ı vaadini yerine getirdi. B u mülâkjtı Diinyaca tanınmış İsp.^nyol flamingo k.ilb krizi tıCticeFi Hykkın rahnıetıKararlar İçtihatlar Umumî Tebliğler Fihristler. serbesf bırakılmasmı Mediler. Macar Kastner, raporunda şoyle anlatıyır: yıldızı »Faicon sehrimlze geltnis bıılun ne nai' olnıuşiur. Cenazt'si 27 ekim gizli Emniyet âmiri Hnin. elindeki maktadır. pnzar günü öğlc namnzını müteakıh «Eichmann. bilrosuna saat on \>ir Lüks Cild 648 Sahife Fiatı 35 Lira sahte vesaikin Alman sefnreti baslıklı Bir gece kulübünce tenıslller \eK Ankara Hacı Bayr.Tm Camiinden k:il de gelmişti Derhal kendisine h^bpr kpğıdiara yazılrmş olduğunu gösteNOT: Kitab bir kaç güne kadar hazır olacaktır. Bazı malzeme nokmekte olan (Faico) önümüzdeki haftT dmlac.ıktır. Allah r.hmft eylesin. gönderdim. Kâtibi beni görebiUrek Orbcrk ve Topuzlu aiies' rerek mevkufları serbest bırakamıyaiçinde gazetecilere flamingo dansımn sanhğı sebebile az miktarda hazırlanmış olan ilk parti, bedevakti olmadığı cevabını getirdi. Kohusıısiyetler:ni izah edecektir. caeını bildirdi. Bunun üzeruıe Alman lini yatırmış olanlara sevkedilecektir. ridorda bekiemeğe başladım Yartn sefiri Wessemeyer. Mpcar Dış tşleri Devlet Demiryollannda i saat sonra Eichmann beni çağ'rttı. Bakanına müracaat etti. O da te!» ikramiye tevzii fon!a Hain'a emir vererek gizli reş Arkasmda en yakın mesai aıkadaşDevlet Demiryolları iscllerine üı; Brdi.ı Yulkaslanm cşi. Süheylâ kilât mensublarırın AJrn.inlnra fe1 lan duruyorlarciı Knıraey. von Wisgün evvel ikrarr.iyeleri verîlmiştir. MeBerkn.tnin ve merhum Yüksck limini emretti. Bir saat Sonr» da .Up9y<..HnntscİM! ve Novak. Merkez: Cağaloğlu Serviiimescıt Sok.24 Istanbul Tef. 2209 68 murlar da c'ün ikramiyelerir.i alnıaya Mimar Ntjad Yulkaslanın babaBen girerken von Klages de çıkı Gestapo mevkufları teslim etti vo HAK KİTABEVİ B«yazıt. Onlvarsit* Cad. İstsn. lan, K.=fr'vıre özgül. Seniha Yabaçlaır.ıçlardır. serbest bırakft. ., . •; İ K , t , , yordu. Bana: H«K KİTAB6Vİ TT zar ve N.ıinıc Tunterin biriBir İran firması zeytinyağı : İatantoul H » K KİTABEVİ Yanılf uraylar deri, Akgal Yulkaslan ve Ek "Oturun Kastner'» dedi. 3 haHran günü Bııdnrıeştedekiler alri'ak istiyor reın Btrkmenin kayınpedcri. 'Ben otıırur cturmaz da Eichmann Trandan büyıık bir firma sehrirrıiz Mthned ve Hatice Yulkasbağırıp çağırmağa başbdı. Sısup din Ticaret Odasına müracaat ederek mü. Unııı büyükbabası. ReycU'n lemekten başka çare yoktu. Bir mu.l him m : k!arda zeytinyağı aimak istedi£'.rkmenirı dedesi. Şe:nsi ErtüPazartesi aksamından itibaren det sorra Eiehmsrm FÜkunet bJİar.ık ğlni bildirmlşîir Oda. bu flrmayı a l â . zün, Tahsin Eıtüzun ve H..'as «Peki ama, anlıyalım baka'ım: kah ihracat tacirlerile temasa getirFa'.ayın eniçtesi, Ahmed özgül İstedi" "i^ n e ? . miştlr. ve Seyfi Tuncerin*kayınbiraderi. Mephude. Vâhid, Haluk. Türkan «Sadece anlajmamıza riayet etŞehir Haltı vapıırlarında ve Müfidin dayısı. Beieriiyt' Baş• menizden ibaret. Size li;t? ile isimmııf* ttisliğıncien emekli Filmcilik âleminin en muazzam şaheseri gecikmeler lerini verdijin.iz kimseleri Budape'j Kadın turisllere göre en pahalı memleket Türkiye SALÂHADDİN DUMLU VEFAT VERGİ USUL KANUNU ŞERH VE İZAHLARI Cild: I VEFAT İ S M A İ L A K G Ü N Matbaacıhk veKitapçılık Müesseseleri , âlem bana bilir veya bilmez saldırırken vazifede bulunduğum sır.ilar| da yaptığım işleri ortaya koy.ı.ak beni müdafaa eden basyazarlarınudan biri o oldu. Bu bakımdan ia cna, onun insanî duygularına minnetım büyüktüı. Netice şu ki. Hüseyin Cahid r"al çın, medenî ve çahşkan bir Türx vatandaşı idi. Hürriyet âşıkı idi. Menılekette hukuk nizammın kurulı.ıasını iç ve dış politikanın temeli btlliyordu. Hayatında hirjjir hareketi. bu inanışlarını yalanla.namıştır. Ta butunun önünde taşıttığı kalemiie Türk gençliğine ettiği büyük hiz ne' ti. bir vasiyet remzi olarak kendinden sonra geleceklere en kıymetli b r hâtua halinde yadigâr buakınıst r Sağken yenemediği Atatürk'e, ölü münden sonra hürmet etmesini bı'miştir. Hâsıh, Yalçın, adına lâyık bir hayatı uzun yıllarında yaşamış ve ! boztılmadan ölmüş bir bah(î>ard;r İ İ ! İ j X Yük. Müh. AYDIN TLABAR üe NİLI ( B I L K L R ) TLABAR Evlenrfiler. * : İ • İ KİM KAZANACAK? Bu akşam saat 19 da Dinleyiniz. A T L A S SN M SN A İ E AI D HAN , • San Fıancisco, 26 Ekim 1957 ? Isfanbul Radyosunu !i ÖZDEN CÇER ile avukat ORHAN FİKRİ MUTLU Evlendiler. Mersin ? BAKIRKOY AJANSIMIZ Kasım pazartesi günü Açılıyor BU AJANSTA Hesap açtıracak müşterilere çok cazib açılış hediyeleri AYRICA 5*hir Hattı vapurlarında ger.e gecik «Hayır, demiştim ya! Cevabım meler bsşgöstermistlr Bilhas S j Boğaz. | :çi battında işleyen vapurlar lskHelere gene hayırdır.» normal vakillerinden 10 . 15 cakika Şu halde, Istanbulda müzaKer?geç gelmektedir Ayrıca Boğa?!ç: hat. lere devama ne lüzum var?» tında Küçüksu iskelesînin y^ılması Kalkar gibi yaptım. sebebile Küçüksu ve A. Hisar yolcul?rı •Sinirleriniz hayli bozulmuj. Arudoluhisar iskelesinden vapura bin. Kastner. Sizi tebdilihavaya gönder mektedirler. Kalabalığ» rağmen bir : i mem faydalı olacaga benziyor. İstcr ' türlü genişletr.emyen iskele bekleme | seniz Auschuritz'e?. mahalli lhtiyicı karşılamamaktadır. Boşuna zahmet etmeyin. Saıı mayın ki beni ortadan kaldırdıktan sonra müzakerelere devam edebile cek bir başkasını bulasınız.» «Anbyamıyor musunuz? Eya letleri Yahudilerden temizlemem Uzım. Bu konuda ne mantık. ne ı m n ı kaşa, ne pazarlık sizi kurtaramaz.» Şu halde Istanbulda da m'izjkereye, pazallığa lüzum yok dcü Ktîır. ieye getirtfcek misiniz? H L SA M ED D İ N YULKASLAN Z A R A Hokkı:ı r.ıhmetine kavuşmustu Ccnaztsi 27.10.957 pazar güıii Modad.ki evindLn ahnarak Osrrar.sgi Camiinde öğlc naraazını müteak^b Karacaahmed mezarlığma defnedilecektir Meviâ rabmet eyli>'e. Çelenk gönderümemesi rica olurur. r ..ZARAK» Renkli Sinemaskop Yaratıcıları: ANİTA EKBERG VİCTOR MATURE MİCHAEL WİLDİNG Bueün seanslar 5 7 9.15 I Ilâveten 18.10J5Î • F OX JURNAL TEŞEKKÜR Ebediyete intikal eden aile büyll 4 Topkapı Eminönü hattına S etobüs daha verildi Vall ve Belediye Reisi Prof. Gökav dün s^bah E.T T. Umum Müdürünu kabul ederek otobüs seferlerinln arttı. rıtması mevzuunda görüsmiiştür. Vali. !lk piânda Topkr.pı Emir.onü hattına be? otobüs daha verilmesini is. temUtir. E T.T. İdaresi bu hattı beş I otobüsle takvtye etmiştir. En îdareîi Gaz Sobast Abdülkadir Bayraktaroğlu nun vefatı dolayısile cenazesine niz zat istirak eden zevata. telgraf, telrfon ve mektubla taiiyede bulunan bilcümle hısım akraba arkada? vc dostlanmıza iyrı ayrı tı'şekkür ctme|ı> acımız mâni olduğundan kendilcrine ttşekkürlerimizin iblâğın:ı sayın pazetenizin delâletini rica ederiz Bi.yraktaroğlu. Çetinok, Ariç. öktem, Yürekli ve Eraoy aileleri Torik ve palamut ihrac edildi Isianbul Bankası «Cıımhıırıyet» in Tefrikası: • tkindı Liralık hususî keşide ve Umumî keşidelere iştirak hakkı 10.000 ı B\ı hafta içinde tutulan bahklarcan "Kuzum, bu Yahudiler iizerinfe j 1S80 ton torlk ve palamut İhrac edilner'n bu kadar ısrarla duruyorsu mistir. nuz?» j İhracat bilhassa İtalya ve Yunanis. I B.Hi* konusu olan sadece ' i n tana yapılmı?tır. Konserveciliğe elve. | leri listede yaıılı bir avv Y a h u i i rişli olduğundan babklarımız bühassa ' j değil ki° İstanbuldakiler, siz bur^da Üalyada çok rağbet görmektedlr. ı durmadan sürgüne devam ediyorınuz diye itiraz edip duruyorlar. i a Ekinı 27 Rebiiilâhır 3 vaziyette anlaşmaya sadakat göstc I receğinizi belirten bir j yapmarız m X ğ sart. Vaziyet bu olunca, bir ,ı\ıç 5 m a «s Yahudiyi bağ'slamamakta neden n\ı O kadar ısrar ediyorsunuz diye asıl Den 1 V. | 6?5 1.53 14.52 17.12 18.4S 4.ÎR 5İze sorayım!» E ı.ı: 6 45 9 39 12.00 1.32 I1.S3 , Devamı /ar araba önünden geçerken, kocasının perişan yüzünü farketmişti. Onu o zamana kadar iç bu halde görmemış i ti. Arabamn arkasından koşîu. Geor' ges'a, arabadan inerken yetişti. leorges'un esvsbları yırtılmıştı, toz toprak içinde idi. Georges! Ne oldun? Kocasır.ın kollaıı arasına atılmıştı. ieorges onun çenesini tuttu, hiç bir şey söylemeden uzun uzun, yüzüne baktı. Sakin bakışı gene kadının vaşlarla dolan gözlerinin içini görmeğe çalışıyordu. Florence: Beni affet, sevgilim! diye mırıldandı. Fakat Georges. onu çoktan affetmiş olduğunu anlatan şefkatli bir eda ile parmağmı dudaklarına götürdü, sükunetle: /itÖT 1. Borulu veya Borusuz Yanar 2. Üstü Ç i n i l i Büyük Model 3. ,, ,, Küçük Model SERAıMIK Ltd. Utikiâi Cad. 346 gilim! Sanki Kent'de mesud değil miydik? Florence. başını onun orazuıu doğru eğmişti. Geoıges, karısının o zsmana kadar hiç işitmediği, gitgide d?ha tatlı bir sesle devam eui: B u gece yol alırsak. yarın saat üç sukrmda Manch'ı a§abiliriz. aynı akşam Maidstone'd?ki yuvamıza kavuFuruz. Philomene ağlamaklı olmuştu: Benim halim ne olacak? diyordu. Sen ölünceye kadar Vincet'la beraber bu evi beklemeğe devam edersin. Burası bizden ziyade sana göre yer. Philomene yalvardı: Ama ikiniz de gene geleceksir.iz. değil mi? Georges gayet azimli, ceveb ver Sana hiç bir şey sormuyorum, Florence, dedi... Her şeyi bana son di: Zânnetmiyorum. Çabuk! Kayra söylersin. çok sonra... Buradan çok uzaklara gittiğimiz zaman. llamdi VAROÖI.Ü KİM KAZANACAK ? Bu Akşam Saat 19 da !VI E V L İ D Izmir Resim ve Heykel Müzesi Müciürü Ressam Dekoratör Kadri Atamal ve Baştabib Albay Operatör Ürolog Dr. Süreyya Atam*'lır> çok sevgili valideleri VEFAT Manifatura tacirlerinden Erzurumlu Hacı Mehmed Karagözün ailesi. Ahme*J. Mustsfa. Mahmud ve Naci Karagözün seygilî anneleri SAKtNE KARAGÖZ Hanımefendi 26.10.95? günü Hakkın rahmetine ka , vuemustur Cenazesi 27.10.957 pazar : gün'l (bugünl Fatih Camiinden (iğlp narrazını müteakıb Merkezefendi ai'.e kabristanına defnedilecektir. Mevlâ rahmtt eylesin. ; Karagöz ailesi , ATİYE SENİYE ATAMAL Hanımefendinin asil ruhunu şâd için. ölümünüı. 8 dönüm yılı olan 2810.1957 pazartesi günü Bursada Emir Suıtan Camii Şerifinde Mevlid okutulacaktır. Duasında bulunmak istiyen sayın akraba. dost ve din kardeslerimizin tesrifleriri riea ederiz. Ogullan: Ressam Kadri ATAMAL Dcktor Süreyya ATAMAL Evde can sıkıcı bir şey var da oenden mi gizliyorsur.uz? Sunıa biıdenbire yüreğine bir korku girdi: Georgei'a mı bir şey oldu? diye hfivkırdı. O zaman, hizmetçi kadının gönlü oldıı. ce\Tüb verdi: Georges'a bir şey olmadı. Allsha şükür! O halde, canınızm sıkıntısı ned«n°. Kasabnda, canı sıkılan yalnız ben deâiHm. Herkes sıkılıyor!. Kazaya mı? Kasabda işittiğime göre acayib bir kaza. Ya! Ölenler mi var?. Ölenler mi? Bir tek ölen var.. Ama. duran. siz onu tanıyacak&mız! Ben mi?. Satoya her gittiğinizde mutlaka görmüşsünüzdür. Florence sapsarı kesilmişti. Sjnra. soluk gibi bir sesle sordu: Kim... bu?. Mariette kız... Şu küçük dikişçi kız mı? Ezilmiş mi?. Sııda boğulnuış... N e diyorsunuz? Yol üstünde su nerede de boğulmuş?. Aman, Philomene, saçmalıyorsunuz!. La Malefosse'daki gölde boğu 1 muş... Hem suda boğulmuş. hem gııtlağı sıkılmı.^... Florence'ın, soluğu tıkanır gibi oldu. Bir müddet sustu. sonra: Öyleyse kaza değil bu!. Keşke kaza olsaydı, memleket in şerefi için daha iyiydi!. Kızı öldiiımü?ler!. Gene kadının dudakl;,ıına kendiliğîhden bir sual yükseldi: Georges niçin oraya gitti?. İşin aslını öğrendim öğıeneü ben de onu düşünüyorum ya!. Üzüntülü bir sessizlik oldu, sonra Florence heyecanla: Ama bir şey yapmak lâzım! Oedi. Gelin... Havadis almak için 5» tcya telcfon edeceğim. Methale indiler, fakat boşuna. P( ^ fane Vare7e'i aramanın beyhııde olduğunu söyledi. Şato cevab veınıiyordu. Otomobil ancak akşam saat yedide döndü. Florence'la Philomene, öğledenberi onu bahçe kapısının önünde befclemişlerdi. İnsanî çjleden çıkaran ou saatler zarfında. gene kadm. köylü kadının ağzından. cinayete dair bildiklerini, azar azar koparmağa :nuvaffak olmustu. Fakat Philomene in ona söyleyebildiği. jandarma buşçavuşunun 12 saat önce Georges'a anlattıklarından fazla bir şey değiidi. bedecek vaktimiz yok! Bir saat sonra, araba, Provence evinin bahçe kapısından îon defa olarak geçti. Vincent'in niç konuşraadan ittıği kapı yavaşça kapandı. HJIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIILİ 20 Yılhk Hikâyeci | Philomene, bu arada, mutfagına fca1= panrr.ıs. sızlanıp duruyordu. ||ALİ KEMAL MERAM | Flor : cela Georges hiç konuşin Son Eseri | muyorlar. bakışmağa bile cesa.et | edemiyorlardı. Gene kadıaın gözleri. akşamın tatlı renklerine bürünmeğe i bsşlayan tabiat manzaraları üzerin| de dolaşıyor, Georges'un elleri de. Nüshası 15 kunıstnr I sımsıkı yapıştığı dircksiyonu idare ABONE SERAİTİ | ediyordu. Araba hızlı gidiyordu. Müddetl Türkiye Harlc Lira Kr. Lira Kr. Bu ilk kilometreler dev^mınca. | BUGÜN Ç1KTI. | Senelik 42 00 81.00 Georges. o günün on iki saati için22.50 43.50 Altı ayhk de olup biten. ansızın yola çıkma 1 4 renkli kapak içinde = Oç ayhk 24 C0 12.00 , kararım vermesine sebeb olan akıi 1 150 sayfa 2 Lira. Bayüer | Bir ayhk 9.C0 4.50 | ları durduraeak hâdiseleri bir kere ş den arayınız: Taşra için = DİK K A T , daha gözlerinin önünden gecirmek = sipariş adresi: Posta Ku E Gazetemizc gönderilen evrak ve yazı| imkânını buldu. = tnsu 512 İstanbul 1 lar neşredilsin edilmesin iade olunmnz. I Devamı var Sl ı llf IIII11 • 11111 • II f 111M1IUJ UJIIUIUI»! Mll I n 11 HlMt UllIlffĞ llânlardan mesuliyet kabul edilmez. 1 Ö L Ü M E I! CUNHURIYET I Y A LN IZ I ! Gİ D İ L I R I Araba, kasaba meydanında gözükt ü | ü zaman, evvelâ beledıyeye Joğııı gitti, orada bir, iki dakika durdu. Philomene: Galiba doktoru geri getirdi. dedi. Sonra, araba, meydanı dolaştı, eve doğru geldi. Vincent bahçe kapısriı Georges: daha önce açmıştı. Bu kadarı fazîa bile geldi. diye < Araba bahçeye gfrdiği anda, Flocevab verdi. Roquevn?'e hiç geimcrence: meliynıişim... Bu müthiş memlekeli Kocacığım! de sana hiç öğretmemeliymişinı. Diye seslendi. fakat Georges, ona, Florence! Bureda saadetimizi daha manası anlaşılamıyan bir işaı~et yapu. sağlamlaştıracîğımızı zannettiğün cümle kapısının önüne kadar gittikI için asıl kabahatli benim .. ten sonra ancak durdu. Gene Kadın. J Ben de öyle zannetmiştim, sevi Philomene'e dönmüştü. Florence'a yardım et. eşyalaiinı hazırlasın. dedi. Gidiyoruz . Köylü kadın. ağzı hayretten bir karış açık: Gidiyor musunuz? dedi. Ayol. geleli şunun şurasında kaç gün oldu? PROF. NİMBÜS'un MACEK ALAR1:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear