25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
fld CUMHÜKfYl 18 Eylul 19M «CUMHUltfYET» in Tefrikası: | Q KüçükAlemi Çeviren: Burhan FELEK Camıîlo İüm adanilarınııza gıda maddaEerimiz Yedinci Mikrobiolcji konjjresi başlıca bu mcseleleri görüşecek YedJncl Türk Mikrobiyoloji koagresi perşembe günü saat 10 da Üniversite Hukuk Fakiiltesi dershanesinde açılacakbr. Kocgreyi Ssğlık Bakaoınm açması muhtemtldir. Kongreye sunulmus yirmiyi m&tecaviz çok mühim raporlar vardır. Bu arada et, süt ve diğer gıda maddelerınin bugünkü durumu ülertr.deki görüşmelerin örıemli omak lstesclerdl, gızll yBparlardı, «on lacağı anlaşılmaktadır. Memlekeümizin ilen geicn protesörkri, bakra da takdis için seni teriyoloğlan tebÜğ hazırlıyanlar aYarına kadar îabrtt bakabm! O akgam, Don Camillo mtrasim rasmda bulunmaktadırlar. yerinl bir sözden geçirdi; fakat çayırın »trafında yesillikler va a*Umi| Kemal Aygün Ankaraya gitti da 1lardan bajka bir jey göremedL Erteil sabah erkasmda ıki iUhlei Bir müddettenberl lehrinüzde bulu. çocukla birlikte merasim jerine gl nan £ınniy*t Umum Muduru Kenul derken dizlerinln bağı çöiülüyordu. AycUn utakla Ankaraya gıtmijtlr. Pjpaz efendi, havada bir hıyanet 24 kilo fermuarra yakalanan kokiısu seziyordu. kaçakçı Bir saat eonra killsayc avdet tder | D Ü ı* Y V I H E S E L E L E R I ÂBAI >ABAHA...« Amerikaya Türk yardımı! anlrç bir serlevha atmadım. İşler tersine döndü, Amerikaya yardımı biz yapıyonız: İlerl gltmlş br memleketten geri kalmış bir memlekete gönderihııesi icab eden (mütehasns insan) ı. biz Türkiyeden Amerlkaya sevkediyoruz... Bu, traktcr, kamjon, vagon, uçak sevkiyatına da benzemez. O maddî nesneleriıı fabrikasyonu kısa vadelldir. Fakat mtinevvcr meslek sahibi insan ortalama otuz senede yeti;iyor. Işte biı himmcle muhtac Turk milleti, AmerikaJT o cihetten beslemeğe başlamışu! !s"e günlere kaldık. Gazetemizde okumuşsnnuzdnr: Xew Yorkta 500 6 yakm Tıirk dokfonı mubtelif hastanelerde ve hususi mu.iyeııchınelcrde çahşm^ıktaymış. Bunlazdan bir kısmı Amerikab kadııılarla evlenip Amerikan vatanda^ı olmuşlar. Diğerleri ise şimdilik TürKiyeye dönmiyeceklerini ifade buyurmaktaymışlar. O bes yüı Türk hckime vatammızm ne derece muhtae bulunduğu tasavvur edilsin. Fakat iş bu kadarla da kalmanuıktadır. Başka ecnebl şehirlerde, başka ecnebi memleketlerde de başka bjşka nıosleklere mensub Turk munevverlcrhıin konfor peşinde Turkhi!:ten, Türk menfaatlerinden aynldıklan acı hakikattir. Bunlar, kendi manc\i servetlerinl «sahsî bir mülkiyct» sayıyorlar. Âleml de buna inandırmak sevdasıııdadırlar. Halbukl bu vatanın nice fedakârhklarla kurduğu müessesclerde tahsilinl tamamlayana, tahsil ücretl svreta ailesl tarafından verilse bile hakikatte bu fakir mlllet dişinden, tımagmdan arttırarak yetişmek imkânlan sağlamıştır. Maarif bütçemizJ ve maarif teslsatına ayırdığımız ga j rimenkullerln muhtemel gelirini her tene diploma alan ihtisasjı münevverlerin adedine taksim ediniz. İşte milletin şahii bafma harcadığı para o miktardadır. Kayıdsız şarLsız bütün okumnşlar, bn memlekete borçludurlar. Memleket onlardan meded ummaktadır. Hal böyleyken, millete mahsus olan manevi sermayesinl kafasının Içtnde hudad dışına aşırmak, bir mntemedin kasa muhteviyatile sırra kadem ba»masından beterdlr. Bu ıuçnn ismini böylece koymahBize yardım flkrinde olan Amejikahlann da dikkatini çekeriz: Amerika, kendi sınırlan Içine girlp yerleşroeyi serbest kılmamıştır. TürİU kayıdiar, şartlar koşuyor. İnkişau gerl kalmış memleketlerden göçen o flraıfleri kabul «tmemeyi sartlan arasma katmalıdır. Amerika, bn yersiz Türk yardımuu benimseyip hazra etmemelidir.. Bu, adaletin bir tezahürii olur. Yüksek vicdandan, İyi niyetten bu beklenir. Böyle bir İhtimalhı tahakkuku neticesfnde vatan hlzmeÖ kaçkınlannın duruma normalleşecektir. Zlra borçlannı ödemeğe döneceklerdfr. Münevverlerin başka diyariara « vuşmajı bahsi açıldıkça karşımıza bep. kazanç ve konfor mnkayeseleri çıkanlıyor. «Araavada sonnuslar: Cehenneme »ider misln? IMaas kaç demiş!» nevinden... Türk münevverlerL Türk vatanmdakl mahrumiyet llrtlannı cehenııem farzedcmezler. Münevver'•'• i ;ı hııra'îa ^artlar fena Ue, a efendfm, o sartlan münevverler olmazsa kim düzeltecek? Cahü cühelâyı kime emanet edlp nereye? Kaptığı ciğcri rahat rahat yemek için uzaklara uvişan hırsız kediler gibi... Büyük okullanmıı arasmda, hattâ en başta Tıbbiye, evvelkl nesilde kendi sahasmda basanlar gösterdikten maada memleket davalarmı hal içln ne fedailer, ne fedakârlar, ne kurbantar vcrmişrlr. Bn şerefll meslek, dünyanın başka taraflannda da en medenî merkezlerden, bedeviler, vahşiler, yamyamlar arasma misyonerler yollıîyor. Bizdeki durumun tersine akan blr manzara arzetmesi affolunamaz. Hiç bir mazeret kabul edllemez, ÇocuManmıza ldeallstçe fJkrrier aşılavamadık!» denilmesi de mazeret deJildir. Zira o seviyeye nlajrnıs mfinevverler, Mealizml başkalanndan rm alacr>klar? Idea!İ7mde de onlann hocahk etmeleri gerekir. Onlan bfitün mlHet protesto etmektedır ve edeopktir. Kara llsteleri hanzalara, hâhraîara yazılacaktır. (VINÛ) HASENE ÇAUŞIB ile ALİ ABAL1 nikâhlandılar. Beyoğlu 17.9JS6 r Komiisılstlerln töreni göre bugünkü erin yabancı memleketlerde gösterdilleri iktisadî faaliyetler iktiSRd! alanda az gelişmiı memleketler Czerinde iktissdl hulul yohle sı>asl nüfuz temirıi tarzmdaki faaliyetler yeni değildir. Ondokuzuncu asırda ve daha da scnra, emperyalist maksadlar güden büj'ük batı A\Tupa devletleri bu.usulü bir siyasl yayılma taktiği olarak kullanmışlardır. O tarihlerde, geri kalmı; memleketlerden ikt^ssdi imtiyazl=r aîmak, bunlara ödünc para vermek suretlerile alâkalar peyda etmek, böyl«c« dyasî müdahale fırsatlan haz'.rlamak klâ«ik pobtika tedbirlerinden sayılırdı Bundan ötürudfir ki yabencıdan istik raz japmak, ikiisadî ve siyasî durumu kuvvetli olmıyan memleketler için tehlıkc arzedsn bir teşebbüs haliı.e gelmişti. «Düyunu Umumiye» adile amlan Osmanlı imparatorluğu borclarımn tarihi, bu durumun Hüzün verici cilvelerile doludur. O tamandanberi durum az çok değişmiştir. Emperyalist memleketlerin siyasi nüfuz ihtıraslarına, geri kalmı? memleketlerin milll juuru ve istiklâl taassubu had ko\muştu. Artık bir memlekete iktisadî yardnn yapılırken imtiyaz ve siyasî nüfuz teminine açıkça teşebbus edılrnemektedır. Bunur.la beraber sistem, ortadan kalkmı? değildir. Batıdaki emperyalist memleketlerin bu husustski fsaliyetlerini az..ltmalaxına mukabil Spvyet Rusya, b*;ka jekillerde v« büyük lılr hızla aynı yolda ilerlemektedir. Sovyetler bir taraftan dış ticareti geüştirmek, öteyandan geri kalmi| memleketlere iktisadî yarriımlarda bulunmak üzere adeta bir iktisadî taarruz* geçmiş bıılunmaktadır. Bu iktisadî hulul teşebbürlerinin Ortadoğu memleketlerine taalluk eden gaıhalanna, bundaa önceki yaalarımızın birinde temas etmiştik. Bir yabana dergide verilen bilgilere göre bu, altmda siyasl nüfuz maksadı gizlenen iktisadî faaüyetlerin yeni ve daha jümullü tezahürleri vardır ve bu yoldakl komünlst çalısrnaları, Rusyaya münhasır degil, bütun peyk memleketlere ssmildir Bir memleketm Sovyttleri* ve peyk lerile dıj ticaretlnin artması, süphesiz ki o memlekette Sovyet siyasl ve hattft iktisadi nüfuzunun kuvvetlendiğinln mutlak delill olamaz. Ancnk bu artış, Rusya ve peyklerine karşı mütevellid bir iktisadî bağlılık vücude getirdiği takdlrde kaygı uyandırabilir. Fakat uzun vadeli kredi vesalrc felclinde temln edllen yardıra ve kolaylıklar, hasbî olamıyseaih içln kuvvetli süpheler davet edebflir. Komünistlerin yabaneı memleketlerdeki iktisadî fasliyeti hakkmda çu misaller verilmektedir: Rusya. Hlndistanda makineleşmis bir örnek çiftr lik teçhizine başlamiîtır. Kremlin, ESAD YAZAN: TEKELİ »•*•••••• «Size bin şükür ya İsa!» Ve papazın evinin onünde birbir'nden ayrıhrken Peppone dedi ki: Aslına bakarsan bu işte sca bana yardım etmiş oldun. Bu belâlı mallar içlmde bir ukde, vicdanımda bir yük olarak... Bırak jimdi beylik liflan oanım.. Peppone devam etti... Yalnız »en listeyi sayaıken galiba yedi mitralyöz demiştin. Halbuki mitralyözler sekiz olacaku. Acaba birini kim aldı dersin? Gümrük Muhafaza memurlan Mn ken bitkin Te hasta bir halda idi Don Camillo cevab verdi: •abah Galata Yolcu nlonurda bir ka Ondan yana endişe etrae! Ben tsa sordu: çakçıyı 24 kilo fennuarla tle geçirmlf Ne oldu? aldım. Onun için proletarya ihtılâli l«rdir. Don Camillo: patlarsa bizim taraflara pek yafclaşImroz adasında DcnlzcllUc Barücası tnsanın tüylertni 4iken diken acentalıgım yapmakta olan Istavro mamanı tavsiye ederim. edecek menfur bir s«y orkestra, İstavropulos İsmindeki kaçakcı, kaçak Peppone: Cehennemde görüsürflz.. dlyerek Garibaldi mar}i.. Peppone'nin nutku lermuarlarla adli makamiara teahra ve halkevinin i!k temel tajı kondu.. «dilmiftir. uzaklaştı. ben de bu taşı takdit »tmeğe mecbur Fikret Örs enıekliye aynhyor Don Camiîlo gidlp mihrabın önflnoldum. Peppone memnunluğundan de diz çöktü: Hâlen Denizyolları Isletmesi Müdür Size bin şükür ya tsa! Eğer siz yerirıda duramıjordu. Piı herif bir Muavinjlglnl yapmakta oıan Fıkıet Örs tdur^ diye bağırmasaydınız işier ça kaç söz söylememi rica ttti. Ben de yakındı emek'.ıye ayrılacaktır. Bu vakonuTnaya mecbur oldum. Halbuki ziteyt Istanbul Bajacentası Orhan Totaîlaşacnktı. bunun bal fibi parti propagarıdası jor geürlecek. onun yerine d» Haıan İsa gülümsiyerek cevab verdi: Yon tâym «düecektlr. Yok canım.. sen intihar niyetin olduğunu biliyordum. Lfikin haydud Demirhan şikpinde bulunan de olmadığın için bile bila kenaini herii, i?i bir âmms hizmeti şskline tehllkeys atmıyacak ve naııl olsa dukaçak eşya rup geri kaçacaktın Don Cimillo! tSylcrksn . . Don Camillo . Bunlan . . . . , . . . .. , Avrupa llmanlarına yoptıgı «on »• Billyorum. biliyorum ama bazan bomboş kıluede kidıp gelıyordu. !„,,„„„!„ o n e n A l ; a n e r d e Derken birdenbire durdu ve tekrar | ı oglu ntirmasına aid d•Demirhan. S a d l k funtru in«anı tehlikeye atabillr d» gürledi: j de dun Gumruk Muhaiara Br.şmudur Şimdi, sen onu bırak da, şu mit Okuma salonu, kütübhan», jün luğu memurlan tarafından yapılan ara. ralyBz hikavesl nedir? Onu anlat! Flakikaten bu mel'un silâhı aldın nasıikhane, ilk yardım odası, tiyat mada kulliyetil mıkUrda kaçaic wya ele BeçinLTÜçtır. Bu ro iki katlı koskoca bır bina.. ya naylon ve ıptkll ludın eıyalar aratında mı? camaıın kravat. nında rpor aahası, oj un yerleri fa erkek kazajı, ıüı eşyası bulurımakta Hayır, hayır.. sekiz tane idi, «e lan.. «rsdan ucuz. 10 milyon lirete çı dır. Alâkalı maksmlar tahkıkata baslakizl de yandı: ama bu heriflerin bumı;!ardır. rada bir mitralyöz bulunduğıınu zan kacakmı;.. Bugünkü şartlara göre pahalı de Adriyatik ve Karadeniz hatlarınnetm°!rri diha lyidir. Pek lyi.. yani eğer sörlediâin da iuş tarifesi Don Camillo bir sıraya yığıldı. doğru olsaydı pek iyi olabilirdi. LâAdriyatik Umanları ile Karadeniz B. Ey.Isa! Bana bunu neden reva kin hak'katte o musibet maklneyi ssn manları araımda baj kurmak maksaaldın. Nsden yalan söylüyorsun Don gördünüz? Don Camillo, saçmalıyorsun! dıle D«nlzyoi;arı Işjetmesl tarafından Camillo? 193657 ki| tarifesi hazırlanmıstır. Don Camillo ellerile mnphem ha Neyi reva gördüm sana? Buna göre, «E«> vapuru Uk seffnne Hayır eıendim! saçmalamıyorum. 24 kasımda bajlıyacfk ve doğruca Trab. rekptler yaprpakla iktifa etti. Bir gün kiîise eşyasının bulundu Bizim genclere bir kütübhane, bir zone gid«rek dönüşte. Glresun, Ordu ve fındık h.mules.ni lnna. gu odaya. vaktile Peppone dağda teneffüshane, çocuklar için bir oyun Fatsadandonecektir. Buradan alerak aralık Eimua da yeri, şöyle salıncakh, atlıkarıncalı ta Adriyatik postasına hareket « düsmana karşı mücaSele ederken «decekirtibat eri vazifesi gören, şimdı de bir yer.. mümkünse Castellino aaki tır. belediyede ayak işlerind» kullanılan gibi bir yüzme havuzu yapabılmek 3milzo ismindeki eski bir partiznn için bize biraz para ihsan etmenizi Gazetecikr Cemiyeti Rekliği Öğreııdığinuz» g8re, Gazetecüer Cegeldi. Elinde parti basbğını havi on senedr diz çökerek »izden istirgotik harflerle yazılmış bir davetiye ham ediyorum. On senedir hep o mlyeti Reısl arkadasımız Cevad Ttbml ümidle mal mülk sahiblerınin «eytan Başkut dün sıhhl scbebîer ilerl fürerek vardı.. bu vazlfetinden çekılmistir. «Yann saat onda Hürrivet mey göresi yüzlerine jrülüıorum, 2'.0 kadar piyanko tertib ettim. Birbir Otobüsten kaçan dell danında yapılacak aosyal Tiahiyettıki merasime hıızurunuzla ^eref ver kapının ipinl çektim. Netice?. Hiç; Ankara ve ts»anbul polisi lirarl bir meniz rica olunur Bölge sekıet^ri; ema şu zmdık hayduda 10 milyon deüyl »rarrüktadır. liret adeta gökten iniveriyor. Fatıhte Hâssnhalıfe mahalles'.nde Ök. Bottazzi Yoldaş, Belediye Rei?i > O para onlara gökten ınrr.edi silzcuhat.b sokagmda oturan H. isn.ln Git Peppone yoldaşa, Belediye de genç, bundan Reisi Bottazzi'} e sdyle. Onların din Onu yerde buldular.. bu işle benim karabirsevdaya tjrulmu? bır stn'e evvel Bakırköy Akıl ve sermayeye karsı yaptıkları mutad alâkam yok. Kendi teşebbüslerınin hastenıındt tedavı gdrdukten »onra taalayları dinlemeğe hiç vaktlm yok. semereîi. burcu edilmijtlr. Yani hulâsaa, ben biçare bir Bu hezeyanlan ifite işite artık ezSon zamanlarda H. nln akl! muvaze. adamım ya İsa! berledim. nesı tekrar bozulunca, ailesl kendislni Don Camillo çilesinl doldurmak bir tavsiye üzerine Ar.karanm Kaman Smılzo sıntarak: kazssında tenınm'.j bir hocaya gotur Siyasi nutuk çekilmiyceek. Yal için odasma çekildi. Hakikatte Pep meğe karar vermlştir. ruz vatanseverlik ve sosjal çalışına pone'nin bu parayı elde etmek için Okutuimak üzere Ankajaya lardan konuşacakiar. Eğer buna da yolda adam çevirip torla para almıs, len H. otobüsten Iner tnmez gdtürüortadan yahud şunun bunun kasasını soymuş hayır dersenız, demek sız demokrasiolması bahis mevzuu olamazdı. Bu kaybolmuştur. Polis. «imdl tirart dellyi den çakmıyorsunuz. paranın kaynağını bulmak için kur aramaktadır Don Camillo cıddî bır tavırla batulus savaçlannr kadar çıkmak daha Türk çocuklanna gönderilen »ını kaldırdı. doâru olurdu. Peppone kurtuluşu süttozunun dağıtunı O halde.., gelirim. müteakıb dağdan jehre ineıken, UNİCEF taraıından Türk çocuklanna Yalnız jef dedı ki; eğer gelirse proletarya ihtilâlinln patlayacağı yapılan 128 ton »üttozu yardımından niz üniformanızla gelıniz, takım >ak hakkındnki rivayetlerden is^ifade «ehrimiz ilokullarına ayrılan mlktarın lavatınızı da almayı unutmaym, ederek bir çok ödlek burjuvadan bir tevzii «ekli T e hazırlanı5ı U e Ilglli ola Takım taklavat ne demck? hayli para tızdırmıın, diyelim.. ama rak, dün Atarürk Kız LUetind» bir kurs Bunu söylıjen Smilzo yılan gibi o zamanlar kasabada burjuvı de açıimiftır. ince ve çsvık bır herıi olduîu için nebileeek kimse yoktu. Buna muka48 ar klşilık Oç grup halindt ktırt Don Camıllo'nun, kaıfasma fırlaU'ğı bil Peppone'nin çetesile birlikte dağ çalıamalarını taklb »den ilkoicul 6ğretkitabdsn kolayca kurtuldu .e he dan inmij bir îrgiUz müfrezesi var menleri ıtlttoıunur: çocuklar İçin hazırmen bisikletine binıp sekti, gitti. dı. Bunlar kasabayı tahliye ederken lanı» »eklinl egrenmektedVler. Bllinditi giM ttlttotu dagıtıımı klr Don Camillo attığı kitabı yerden bütün kıymetli ejyalan da birlikte •kim tarihindt ba;lıyaeaktır. aldı ve örkesini te«kin için tsanın fötürmüs olan Almanların işgal etönüne gitti. tikleri evlvere inmislprdi. Binenaleyh 1 EYLÛL 18 SAFER 12 l y İsa! Acaba bu adamlann yt bu 10 milyonun herhangi bir talan nn ne gibi bir tertib yap'ıklarını 8ğ nahsulü olduğuna hükmetmek de M 1 renmek kabil mı? Bu hazırlıkl^rın k?bil de2ildi. X B S manası ne? Eczane ile Boghetti'mn ç Acaba bu para Rusyad^n mı geli5 O evi arasmdaki çayırın etrafına ye§il yordu? Hayır.. bu da gülünc bir idlikler dikmijler.. gene n« domuz dia idi. Ruslarm Peppone yi düsünV. J S.43 12.08 15.J7 |1I.14 19.43: 4.03 lukları var acaba? meğe vakitleri mi vardı? t. ]11.2Sj 5.53, 9.22)12.001 1.32, 9.47 > Evlâdım.. eğer bir domuziuk yap (Arkasi var) bu çiftîi Hindistana hediye etaıakttdir. Gne btı memlekette Sovyetler senede ir milyon ton iatihsal edecek bir Çet fabrikasınııı kurulmasma aîd harlıklara girişmJjtir. Arjantinin hüumet merkezi olan BuenesAires'd Çekoslovakyanın meçhur Skoda «brikasmın yaptığı kamyonlana TOf v« me7İyetleri llftn olunmaktacr. Ruslar Efganistana yapfıklan yü milyon dolarlik (280 müjon Türk ra») bir ikraz çerçevesi ıçina» yoL eJktrik santrallerivesair tesi?ler yapıydsr. Bu bilgıyi veren dersiye göre, bmünlst memleketlcrinin Tdrkiyey» demir, çelik, makinealet. elektrt ampulu, makine ve pamuk dokurn ithalâü artmıştır. 1954 te Türkiyenin komünist memleketlerden vaki ithalâo, umuml ithalâünın sadece yüzde on ikisi derecesinde iken sonradan yüzde yirmiye çıkmı»tır. Gene aynı dergiye nazaran, Atlantik birliğinde terazmin kefesuıi ağırlaştıran bir aza olan Türkiyeye bu derece itbalât yapılması dikkat» değer bir seydir. Halbuki yukarıds söylediğimiz gibi dolar kıtbğı yüzünden bir kısım peyk memleketlerle ticaretimizin genislemeai, iddia edildiği şekilde bir delâlet taşımaz. Mısır, Ürdün, Endonezva, Finlandiya, İzlanda ve Yugoslavya gibi strateji bakımmdan ehemmlyeti olan memleketlere Rusya ve peykleri, az faizle ve ödeme kolaylıkları kabul etmek snretilt bir mllyar dolarlık (iki mil>ar 800 milyon Türk lirasO uzun vadeli kredl açmışlardır. du yekun arasında 115 milyon dolar Hin distandaki çelik fabrikası için, 100 milyon dolar Efgarıistanın inkişıfı için verilmiştir. 300 mılyonu da, Eusya ile Lehistan tarçfından Yugoslavyaya açılan kredidir. Bu bilınenler dışmda daha bazı krediler varmış ki Birleşik Amerika lstihbarat makamları, bunlan ifşa etmek istemiyorlarRus devlet adamları Bulganine ve Hrutçefin Londra leyahati sırasınd» İngiliz is adamlfınna tevdi ettiji bır milyar dolarlık sipari? listesi de bu arada kaydedilmeğe değer. Rushnn sattığı esas maddeler, petrol ve hububathr. Az gelişmiş memleketlere son zamanlarda çelik, kamyon, traktör, kimya teçhizatı, demiryolu malzemesi de «atmışlardn*. Komünist istihsalinin iyi vasıflan üzerinde de durulmaktadır. Amerıka iktisad istihbaratçuarına göre komdnist malları kullanılab.iir ve Birleşik Amerika malüe rekabet edebilırler. Yalnız, tasarlama, model ve teferruat bakımmdan yeter dereceds tekemmül etmemiştir. Ruslar, ticarl taahhüdlere giriştikleri zaman taahhüdlerini tutuyorlarmıa. Birleşik Amerika Ticaret Vekâletine mensub bir memurun ifadesine göre Ruslar, meselâ bir kürk hamulesi gönderip de mallar kusurlu çıkarta kusurlu kısmı yenilemekle kalmıyorlar, üstelik bir miktar kürk ekliyorlarmıs. Dıj piyasaya mal gönderirken mese lâ bütün ayakkabılann sol ayak olarak gönderilmeEİ kabilinden iç ticarette düştükleri hatalardan sakmıyor larmış. Gene iyi bir mevki sahibi ve resml sıfatı haiz bir zat, Ruslar hakkındaki kanaatini şöyle ifade etmı;: Ruslara, hakikl kıymeti verelim. Onlar bazan iptidal insanlar gibi konussalar bile artık iptidal değildirler. Unutmıyakm ki Rusya, Birleşik Amerikadan sonra dünyanın en kudretli sanayici devletini teşkil etmek tedir). Gene belirtildigine göre, Birleşık Amerika, on bef Avrupa mcmleketinden komünlstlerle olan ticaretlerinl kontrola tâbi tutmalarını istemiştır. Fakat Rusjanın İngiltereye yaptığı ticaret teklıfleri, bu kontrolu sarsmıftır. Ruslar, İngiltereye hararetli bir kur yapmaktadır. İngiltere de, kendi sömürgelerini, kauçıık gibi askerl hususlarda da kullanılabilen bir malın komünist Çine ihracına müsaade etmiştir. öteyandan tek bir mah «ul ziraati ile yaşıyan ve hür dünyaya mal satamıyan az Jeiljmis mern leketlerin Sovjet cazibesine tutulmalanndan endişe edilmektedir. Bu kendine çekmenin ve iktisadî bağUlıgın arkasından tiyasi nüfuzun gelmesi tehlikesi dalma vardır. Gerçekten dışanya ihrac edecek pek fazla Istihsall bulunmadığı halde daha ziyade iktisadi ve siyasî menfaat avlamak için dışanya mal satmağı tercih eden bir memleketin ve peyklerinin güttüğü maksadlar karşısında hassa siyetle hareket etmek bir zarurettir. KIYMET CENKIÇ ile AYHAN CENKİÇ evlendiler. ' 16 ağustos 1956 n*. EMNIYET SANDIGI Ankarada SAMANPAZARI AJANSIMIZ ı HİZlMlSTtNftJÎ GÎRİYOR ÎLK GÜTJLERDE Hesabmızt actırarak Temîn edeceği imkânlardan siz de faydmlanınız. EKİM P AZARTESİ NİŞANTAŞI ve KALAMIŞTA APÂRTİMAM Yüzlerce mOşteriye DOLGUN PARA İKRAMİYELERİ DIİRELERİ İSTANBUL BÂNKASI YerAItı Kabloları ve Ifanfîlatör | ARÂNIYOR Elinde İRTÎHAL DevUt Demlryollarl Umum MUdürü Safa Yalçukun «nljtesi, Müt«ahhld Beşad Gönül, Izzet Gönffl ve Ferld Gbnülün amcaları. tUccardan kitabcı Sabrl Yalçukun ve Adapazarlı Cemal Alcanın bacanağı, Haydarpa$a Askerl hastanesl Baçhekîmllğlnden emekll Dr. Albay 165 metre 3X35 mm2, + nolr NKBA 60 metre 3X25 mm 2, + nötr NKBA yeraltı elektrik kablosu ve Saatte 5000 m3. hava basan ve 50 «m. nı «ötunu basınç temin eden bir hava vantilâtörü, bulunanlann Beyoğlu Havagazı Şirketi, Parmakkapı, İpek «okagı No. 6 ya bildirmesi. Telpfon: 44 74 00 11,1 IClliilİUUJjUUMmHÜItlIIIftllUIİU tBRAHİM GÖNÜL (Karagümrük) vefat «tmijtir. Cenazesl 18.J.1956 talı (ünü Beyazıd Camilnden iklndl namazını müteakıb allt kabrlstanına defnedllecaktir. T İ L L  PASTA CİKOLATA ŞEKERLEME .P&A.R Esther halasının ektiği tohura gönülcüğünde yeşermş, fiüzlenmişti. BabasKim zenginleri, kibar takımım sevmeyişinin de belki bunda bir payı vardı. Çünkü insan kalbi öyledir: Tâ Havva Anamızdanberi, hepimiz yasak yemi§ler« can atanz. Onun için, Mary de bir gün hanımefendi olmak, kibar takrmma has şeyleri yapmak düşüncesile türlü havaller kuruyor ve bu hayallerden zevk al'yordu. Bayan Simmonds'tan azar işitince: «Bir eün olacak, arabamla geleeefim, bu i>l kalbli, fakat ceölH kadma elbiseler ısmarlıyacağım» diye düşünerek avunnyordu. Carsonlann iki büyük kızından herkesin gıpta iie bahsedişi de pek hofuna gidlyord'j Sophle i k Helen cok füzel kızlardı; •alonlarda «1duğu kfdar ıokakta da, atla gezerken olduğu kadar yaya giderken de ahali dönüp dönüp bakardı. Mary bir gün olup kendlsinin de onlarla beraber, birbirini leven kar deşler gibi, gezeceğini düşünüyordu. 1 1 tSTİICLÂL CAD. 160 Aeılıj: Eylul 19 carşamba saat 17 de Telefon: 44 02 19 f •Dahiliye Mütehassısı an Hastalannı eaat 1618 aran 1 kabule başlamı;tır. Ankara Cad, Vilâyet karsıa 4 7 İ n 47 Dr. Seyfullah Türe «CUMHURİYET» in Tefr'kası: Marj' duşuncelermın burasında durdu Kondini yokluvor, içindeki bir sesi dinliyor gibiydi: uSevıyor muyuıtı ben oc.u? Kavır . S&\nvorum d.vemem. Yalmz, kendimi kollamazsam, bir de bakıyorum, yanma gitmişinı, »cven bir insanın tatlı »esiîe kotıusuyorum «Elimde değl) Ya k«ndlmi tutuvorum. zorluyorum, »ert konuşuyorum: vshud da kenc'İTii bırakıveriyonım, o zaman da içimden geldiği pibi, sevRİ ile, jefkatle konusuyorum... «İşte bu doğru değil Çünkü ben başkasi)» hemen hemen sözlüyÜTi. Onunla evîeneceğim... Hem o, Jem den çok dah» vakışıkh bir delikanh. «Oy!e iken. goiıe de bapa Jern'in yüzü daha sevimli geliyor. Hoşlanmak. HoşlanmTTiak in^ani'n eHnde değildir ki. Her neyse, Harry Carson'un karısı olayım, Jem'e de ; d okunur... orYalüız, acaba kabul eder mi? Kimi vakit öy'.e aksileşiyor kil Kimbiür. beîki de, başkasrouı karısı olduğum zaman, benden iyilik gbrmek ağrma gider. «Peki ama, Jem'i niçin bu kadar düşünüyorum? Düşünmiyeceğim artık OIÎU, işt* bu kadar!» Öbür yanısıa döadü, derin bir uykuya daidı. Rüya«ında da »ık sık djsündüfj şeyi gördü: Gelia olmuş, kiligeden ç»kıyor, çanlar düğun havaslnı çalarken arabaya biniyor... Sonra, babasını ahyor, günü gürrüne yaşadıklan o karanlık, harab han odasından kurtarıp büyük bir eve götürüyor... Orada babası, rahat bir koltuğa kurulup piposunu tüttürüyor gazetesini okuyor,,, Her gün et yemeği yiyorlar... Mary ne zaman Harry Carson'u düsünse. hep bu hayaller kursrdı. Harry de ona karşı büyük bir ilgi göstcriyordu. Onu ilk defa bir mağszada görmüştü. Kazkardeşleri alışverış ederken o da yanlannda idi. Mary de oraya bir şey almaya gelmişti. Harry, andan sonra, bu küçük çapkacı kızm yoluru kollamif, en sonunda, nezaket dairesinde, onunla konuşmujtu. O gündenberi, ne kadar işi olursa olsun, bir iki dakika lçin bü« olsa, bir yolunu bulup onu Kormediği gün hemen hetnen yoktu. Harry, k«ndl kendin* düşftndüğü vakit kullandığı tabir!*, Mary'ye tutkundu. Her gün, onu görünciye kadar içi içint iiğmıyordu. Mary'de hayatm şartlarını ve icablanru olduğu gibi kabul oden keskin bir görüs rardı Sim raorîds'un terzihanessıde çalışan Yalnız, tasarîadıklannın en gukızların birbirine tavsiye ettikleri zeli en temizi ötekilerin bayağıromanlardaki o basit, saçma. ha lığını giderecek olanı babası ile kikatten uzak fikir'eHen bu gö ügili düsünce'eri İdi Sevgili bar üş o ksdar ayn idi ki! bücıgı çok sıknttda idi; eskidenEvet, Mary'nin gözü yuksekte beri de hep n?<=esiz. dur^un bir aidi. H=rry Carsc'i'u beğermesi de damdı Mary evleninca onu, tabıt zencin VP Mbar Hir g.îan olma=m varna alacskt! ve rshat ettirmpk dan ileri gelivordu Yıllarca ânce ıçin aklma ne eeÜrse yapacnk. bit seyini »ksik etmiyecektl. Bn «onunda, baban da zenginliğin güzel şey olduğunu kabul edecek, artık hanımefendi olan kızına hayır dua edecekti! Mary, sıkmtıda iken ken disine kim iyi davrandı ise hepsine karjı olan borcunu bin kat ödeyeeekÜ. İşte, kızcağızın hayalind» kurdu ğu kâşaneler bunlardı... Ne yazık ki sonradan bunlann gunahını göz yaşlarile ödemek zorunda kalacaktı. O felâketli geçeden fiç haft» ka dar sonra, bir pazar günü, Jem Wil son aklına koyduğu seyi yerine getirmek ürere, John Barton'u gör j'» gitü. Tabii, en iyi albisesini yabanlık elbüesini giymiflti, yüzünü de, oğa oğa yıkamn panl parü y* nıyordu. Evdekl aynanın karfisın da o simsiyah Mçlarmı güzelc* ta rayıp yandaa ayirmıa, beycnmtyip yenıden daha düzstün ayınniîtl. Yakasma da bir narki» takmıjtı, «Mary'nin hojuna gitM de ona versem» diyordu. Akaüik, Mary onu daha ere gel meden gördü, böylece, delikanllnın mesut bir sona erecegini umdu ğu zıyaret çok kötü başladı. Mary, per.cerenin onünde otuıu yordu. Kepengi aralanus, sokaktan gelip geçenleri »eyrediyordu. Jenı'ın bir tanıdıkla selâmlaştığinı, adamın ona başsağhğı di'.eyerek bareketle elini siktığını görmüştü Bunun üzerine, hemen ken dine bir çeki düıen verdi. Babası da, ocağıa yanma oturmuş, piposunu içiyor, yakındaki bir kıraathaneden sonradan geri vermek üzere aldığı eski bir «Kuzey yıldızı» gazetesini okuyordu. Jem içeri girer girmez, aıclında yalnız o varmış gibi, önce John Barton'u gördü, ona doğru geldi. Sonra, •evginin verdiği yanılmaz iç şüdüyle, odada Mary'nin de bulun duğunu sezdl, ona doğru döndü. Mary elbisesini düzeltmekle meşguldü. Jem bunu görünce: «Zoraki v* lüzumsuz bir hareket» diye dü tünmekten kendini alamadı. Mary, biraz fazla ciddi ama gene d* «ikin ve ahbapça «elam verdi Kıpktrmızı kesildiğini b4asediyor, «Niçin kızanyorum!» diye d* kea di kendine kmyordu, Jem de Mary'nin bu kızarmatınm öfkeden mi, yokfa »evgiden mi İleri geldiğini anlayamıyordu. Mary pek kurnazdı, doğrutu: Ya nı başında duran kitabı eline alrruş, okur gibi yapıyor, aanki baba sile Jem'in konujtuklanru hiç din lemiyormuş gibi görünüyordu ama kulağı onlardaydi. Bütün komışulanlan, hatti Jem'in uzun uzun, derin derin iç çekişini bile duyuyordu, Onun böyle iç çektiğini duy dukça da yüreği sızlıyordu: (Arkasj var) EKİNDE 100.000 L İ R A 3 Tane 10.000 er Liradan 30.000 Lirm 10.000 > » » 1.000 10 > 20.000 » 500 40 » 40.000 100 400 » Hsr 150 üraya Bir İştirak Hakkı K B N K I AtlT ÂDAN } İT jtetkik seyah; t'irlen dönmüş \e a'.o've^iru ya m ah; t'nden kında faaliyete geçireoektir
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear