25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tKl «CUMHURIYET» " în'"Tef rikâsı: KüçükAlemi Çeviren: Burhan FELEK 1 Akdeniz Bahkçilık Genel Konseyi •K CUMHirRfYET 17 Eylul 1956 T İ It A S L A R 1 H t Sicilyadaki Evliya ÂBAMTAN ABAHA .., sden yangın Belediye reisinin günahmı çı M kardıktan sonra mihrabm önünien geçerken lsa j>aDünyanm dört blr kaçe»lnd»n, T paza gülümsedi; Bugün açılacak olan Beynelmilel sas'tan, Tenl Or>ans'dan, Oksford'dan ama yedi güruük Konsey toprantısına S0 delege Slegi'den, İstanbul'dan, Clermound orucdan ziyaae PeTand.dan ve Sorbon'dan gelen eil: katılacak tsenden beklenirkariar Ünivenite hocası, âlim ve am: di> sözü bu yutör arastırıcı eylul'ün 3 Onden S İn Bugun Fen fakültesl konferans »a kadar College de Pranca'd» toplan musamaya sebeb lonunda açılacak olan Akdeniz oa mışlardır. olmuştu. Çünkü lıkçılık genel konseyinin 4 üncü top Bu toplantı beynelmilel «Etudes bu sözü söyleyen lantısına iştirak etmek üzere 12 mem Franîalses>> cemlyetinln v m Inc: Don Caraillo beleleketten 80 kadar delege Istanbula kongreîidir fcl, cemlyetla başkan diye reiiini tepeÜnlvereiıesinden Proîesö: gelmiı bulunmaktadır. Toplantı, 22 Edınburg lemekten ziyade eylul cumrtesi gününe kadar devam John Orr olup, genel gekreterl de «Blb liothegua Natlonalei müdürü Plerre aynı şeyi yapmak edecektir. JOiserand'dır. kendisinin de akToplantılarda, S komitenin hazırBu toplantllar İçin blr umuml me lından geçmiş olladıgı Akdenize aid arastırma, istih zu seçllmesl adettir. Cemiî'et yedi seduğunu düşüııesal, değerlendirme, iç sular, iktisad neilk hayatmda, kongrelerinde Barok rek kıpkırmızı olve istatlstik mevzuundaki tebliğier sanatıntan, «Precloslte» meseieslnden, muştu. okunacaktır. Aynı zamanda 50 ia Tocquerllle'den, AndKlcpedlden' |ey Acaba buffün tarihl bir yıldöoümfi mü? tandan vesalre bahsetmiştlr. Bu «ene Dcn Camillodar Akdeniz balıkçılığına aid proD için «Onyedlncl aiirda saray egiencale Don Camillo gülmege bagladı: 'nun bu halinden müteessir olan lem üzerinde ilml münakagalar ya rl» mevzuu Mçllml# bulunuyordu. Ko Anladım, anladım.. senuüulerin pılacaktır. tsa: medi Fransezde Muhteşem Âşıklar>ı: huzurunda, meymenetsiz, müneci bir Zavallı Don Camilîo! dedi. Türk hükumetinin daveti üzerine yeclden temslll dolayısil* aktüallte 1ta Don Camillo kollarım tesl;mıyet papazdan cesaret dersi almaktai kor lstanbulda yapılmakta olan toplanü 2ar. a a bu güzel mevzu tam iki gün sibahtan akşama kadar (kongrenin işareti olarak havaya kaldıno eün kuyorsun galiba! nın organizasyon işleri de C. F. C üçüncu günü halk dl!ı tetidklerlne den geleni yaptığını, eğer «szaıa fe I Peppone yumruklarını nktı. M. i hirnaye eden Birleşmis I«lilletler hasredlimlçti) gayet dddl bir ealonun , , ] j ı ı ıu: ı v * ; x ; A j~ ı.« Adamlarun, I s düşrnana karjı gıda ve tarım teşkilâtt ile et ve balık duvarları içinde Versallleı (atoauuun beni j.~. nalık da ederse bunu kalbinde kötülük olduğu için yapmıs. olmadiğını çetecilik ederken dağda tanımışlar kurumu tarafından müştereken ya yaldızlı dekoruau ve eslil Fransız klbarlığmın ve nezaketlnln Incellklerlnl dır. Onlar... anlatmak istedi. pılmaktadır. gdzleruı öniindo canlandırmıstır. Şimdi dagda değiliz. Ovaya inYağmurlu bir gece.. eski ev diye Toplantılarda Türkiyeyi kuvvetl Baray baîeleri, müzlkie dansm blrl onılan hücra ve harab binamn alev dik ar'ık reis yoldaş! bir delgasyon temsil erîecektir. Iit birlne ttaııçtıjı komedl bale'iar, opersPeppor.e, eline tükürdükten scnra ve Balık Kurumu Umum müdürü lar, blr perl masalında olduğu alev yanmakta olduğu göıüiciıi. Bu gibl ev kasabadan uzakça bir tope uzerin göğsünü şisirip yangjna doğru sert Ekrem Uarlasm bakanlığındadak muhtcçem deSorlann görünüp iaybolde metruk bir bina idi. İçinde yunn adımlarla yürümefe başladı. Don Ca Türk bahkçilık heyetine dahil 10 uz d t u , blriblrinl taklb ettlgl maklnell lar, hayaletler varmış diye rıyevttler millo belediye reisinin ilerleyvne bir man. 40 rrüt«hıssıs, 1S tezle bu top Eahneye mahau» plyesler, »u oyunları, muhtellf mU*lkl âletlerlnin refakatindöndüğünden kasabalılar >anına bila müddot bnktıktan sonra sevirtıp ona lantıya işıirak etmektedir. de güstcrllen havai flşekler. büyük u yaklaşmak istemezlerdi. İçuıde son yetişti v« koluridan tutup çekerek: rın ve blr t l daha az lncelmls olan oturanlar eşyalarını toplayıp git Dur yâhu! dedi. Mületlerarası Ahvali Şahsiye IV üncü Henrl ve X m tlncii Loula tikten sonra boş kalmıs ve ahjab kıs Peppone papazm elinden »ynla Komisyonu Pariste loplaruyor Barayıntn her nevl eJlence'.erl, en çılgmca (eklllerine varmcaya kadgr birer mı zamanla çürüyüp dö;;üiınü&tü. rak: M lletlerarası Ahvali Sahsije Komis blrer anıldı. Bu eflencelerl tertlp eden Buna rağmen bina bir mejals *ıbi a Ben mi? Sen git kilise yonunun mutad yıüık tcplantısı bu lerden Lambert, Beacbamps, Luill gllev alev yanıyordu. deki çiçeklerini sula! Ben yoluma sene eylu^un son haitasında Parısıe bl slmaların vs bilhasta, salr olarak gidiyorum. Bak; lım kim korKak? Kasabanın aıj yoluna kadar inip saray baîeslnl blr edebi nevi hailne yapılacaktır. Don Camillo içinden, belediye refsi yangını se>ı^ULnler bu buıanuı bu Topbntılara katılacak olan Türk he getlren Beneerade'ln hep hakkı verllkadar alevli bir şekilde ydfutiusma gibi eline tükürmek istedi ama baş yeti 19 eylui çanambs günu Anksra dl. Hattâ Madam L. MnurieeAmour gaşıyorlardı. Don Camillo da yangı papaz olduğunu düşünerek "ozgeçti vapuru İle Marsllyaya hareket edecek sayetlnde bu şalrln bestelenmlş mısra larını. a;k »ilrierlnl blie dlnlememlz nı seyre çıkanlar alayına karı;l' sadece göğ^ünü şişirip yumrukların) tir. Türk heyeti Ar.kara Universıtesi mOmkUn oldu. Ve nlhayet Moilere'den eski Rektöru Prof Huseyır. Cahid OJuz «E'ki Ev» e giden bozuk yolda iler mkmakla yetindi ve o da Herlemege Üniversltesinden oğıu bajkar.lıjırdo Ankara Ür.iversltesi babsedlldl. Oisford lemeğe başldı ve kalabalığın öııüne basladı. !ukuk F.'kuitesi Dekanı Prof. Osnıan Profesör Moore'a göre iaray İçin Moll geçmek için ötekinl berikini itip ken Peppone ve Don Camillo yanyana Fazıl Beıkl, Hariciye VckSletl Konso ere'e sadece danslı ve mürrikll Somedldine yol açarken: yürüdüler.. yangınla aradaki mesafe osluk ve Muhtelif Hukuk Daireii Mu. er ısmarlanmı?. «Tartuffe» ptyesl ls:?na edllecek oluru. bu buyuk kornt Kimbilir hangi yıldönümürü kut gitside azalıyor, ateşin han vüzle dürü Fuad Bayramojlu aynl dalre 3 Un dl yazannın asıl şaheserlerlnden h!ç lam ik için çılgın ihtiHlcilevaen biri rine vuruyordu; fakat ikisi de yan cü Sube Müdürü Nejad Uçtum, Dahili fcırı llk olarak saroyda temsil edilrulı viranenin îçini otla, samanla doldu pö?!e birbirini gözetliyerek ilkönce e Vekâletl Nüfus Umum Müdür Mua. deîi'.dir Saray zevki daha zlyade buvlnl Şevket Eker. Dahil iye Vekâletinrup Eteş vermiştir Acaba bs'ediye ötekinin duraklamasım bekliyor ve den Hayrl Orhon vt O. T. T. Genel günkü Chatelet temslilerl tarzındakl erlere rafbet gOcterlyordu. Fakat e* g°ri kalmamağa çalıçıyordu. reısi efendi re buyururlar bu ekreterl Muhtar Körukçüden mütejek te'ik görU^ü v» prenslpleri yerlnde Soksen, slrmıs, elli metre.. Dedi ama Peppone başıru bile çekitdlr. oisn blr Châtelet... Birdenbire blr ses, itaat etmemek Toplantıya komisyona oye olan Tür. . virmedi. Yalnız: Ondfirdüncfl LoulB tarayınm Istedlkiye, Transa, Holanda, Belçlka. Lükmiimkün olamıyacak bir ses: Ne bileyim ben? semburg. İiviçre temsüclleri ile bu se ğl piyesler dtnslı ve müzlkll Urlk ko Durunuz.. diye bagırdı. Belediye reisi olarak herşryi modüerdl. »Kibarhk budalasında Mo» tkisi de durdular.. sonra 'orıyüzO ne üyelige kabul edilmelerl derplş edi. ya Jourdaln karakterlne aid tahllller bümenız lâzım. Acaba bugün tarihi "en tuiya ve Almanya mümesslllerl ifdorüp yıldınm pibi geri kact'lar. Cen ziyado maskaralık k:»mı takdlr ve bir vıldStıümü mü? tirak edeeektir. alk:ş toplamıştı. Cn saniye sonra deheştli Lir patlaDon Camillo bu sözleri söylerken Gökay Izmire gittl •Kibarık budalası» (Bourgeols genma ile harab ev bir donanmi fis.eji içinden çok eŞleniyordu. ri havaya uçtu. Vall ve Belediye Başkanı Ord. Prof. ilhomme) plyesl kongrede, İstanbul Peppone'nin yanıbaşında itser kızıl jr.iTcrcltesIcden Bayan Adlle Ayda ta Yolun ortayerinde ikisi tekrar van Dr. F. K. Gökay, dün akşam saat 19.30 afından yopılan çoK cazlp blr tebllid?recilerle birlikte yürflyen Crusco uç^kla Izmlra mütevecclhen tıtanyana oturuvermislerdi. Orf3da kimcevab verdi: in mevzuunu teşkll ettl. Kendlıl juldan ayrıimıstır. Türk olan Eayan Ayda «Turquerle» di Papnz efendi! Siz böyt» «Ö7İT seler kalmamı<rtı. Az ev\e!ki ItalsbaGökay, İzmir enternasyonal Fuarm e tavslf edîlmlş olan bu piyesle allsöylemrmelisinİ7. Ponra yar'n halk lık »deta tcbahhur etmiçti. BUim iki a tetkik ve temaslar yapacaktır. Ken. arnsında bizim kötü şeyler yaptığanız .ihpab yolda ]&t etrneden yünlme^e İ5İ. İzmir Belediyt Bajkanı tarafın<jan kadar o.muj ve yazılıçma sebeb olan hvEle üalr yenl ve enteresan lzahlar bisladılar. Peppone birdenbire mınl avet edllmlıtlr. te<atür oHır. ulmu«tur. Billndlgl glbl, bu plye», dandı. Yanan eve kadar Eiden Ikl tarafr mevzuu «EÜKlnç blr TOrk meraalmi» L E T T. İdaresinin yenl Senl ilerlemeye bırakmMİı idim. ılmak (lzere, 1670 de XIV üncü Louls çitle smırlanmı^ bo7uk yol h3rah bitesisleri Ben de senin için öyle rlüfünarafınden Mollere'e slparls edilmlştir. nanın ortasında bulunduğu, Eürül1. E. T. T. Idaresl, Sisll otobOs garaj Kral 1663 da kabul etmtş olduğu ve miis. yürünmesi zor, bir tarlaya îe düm. Senl bıraksaydım da 1?^a ileri e atöiyelerinln geniçletilmesi mevzutle ^rannız Sf.rayımn lhtlçamma aldınş lio dayanıvorrlu. Penror.e oi'arla lâkalı insatı tamamlamak üzeredlr. Bu tmez görünen blr Türk seflrlnden İn durdu.. hMk da "?">sı rola yıyılmrn pit?evdin. kr:ra blr rrürteciin navavya rada Şİ5İİ garaj ına 30 bin tonluk ikam almak Lstemlştl. ı?il ıı<?hı9rmu kpviie !evred"cfkt'm b? r ladı. Bulunduklan yer, vannna er.iîti rr.azut tarkları yapılmıştır Rı: koyfi tî)db!l?ceciri hiç zan3^0 metre kadar mesafede 'di. RüzGalatada eeki bir binada vazıfe gör. ŞÜKKAN ŞEN gâr yanemm dumanını üzerlerine netmivnrum? Çünkü nası] olsa du iekte olan Hareket Dairesi, Şİ5!! paracaktım. aj: yanında vspılai ve !n;natı biten doğru iiflüyordu. ile eni üç binadan blrine taşınmıştır. Noden? Ot kokuvor, petrol kokuvoı! CAHİD BAÇ Diğer binrlsrdar biri, şoför, vatman ve Çünkü virnn evin bodmmunda SözVri söylenince dedikodnlnr baçeâit'ml için kurslara tahsis edilNişanlandılar lsdı. Harb esrasında binayı a^Hrler altı bidon benzın, doksan 4es tüfck. Öt;ki bir.a ise . E. T. T. işçi. îs??l etmişti. Bclki giderken Lfnzin ik; yüz plirnış bc? elbombası, iki san 1 lerirln yemekhanesl ve lstlrahat ma15. eylul. 1956 Aydm d'.k cepane. yedi müralycz. '50 kilo j halü olarak kulbmlacaktır. İ. E. T. T. b"»km!^l?.rc'ır. CWur yanan.. nin yenl ihtiyac^n kîrşılıyacak blr dir^rait olduğumı biliyordum. Don Camillo KÜlmege basladı.. MEVLİDf ŞERİF Peppone bu sözleri isitince Dirden mükemmeliyette olan bu tesis^eri onü Masal bunlar. masal! Ben böyle müzdeki günlenle törenle hlzraete gire. Soma Altıntaş ckulu öğretmeni Hilml »eylere inanmam. Isin hsk'kntıni an bire durdu. Gözleri fırlamış, Don Ca ceklerdir. oıtancı ve Hilmlye Bostancının kızı, Ismak iein gidip gözler'mle üörece mil'.o'ya hayretle bokıyordu. rai Melâhat Bostancmın ve Sem3hat Otonıobil hırsızları Bunda ?3^ılacak ne var yahu! ğim. dedikten sonra halk nras'ndan Kumk'pıda Saidef. sokağında Güzel labahın k?rde;i Necdet ve İsmet Bosayrıldı ve yanan binaya dosru ilerle Cepaneyi ateşlemeden evevl üstesini apartın.anı önünde Refik HaTr.edEra ;ancmın ablası. ögretmen yaptım. tneçeg basladı Dahi yüz adım NEBAHAT BOSTANCI'nın aid 11135 pîâkalı hususi oiemobUi çalıp ilerlememi'îti ki, Peppone Ptppone yumruklarını ukarak ve kaçtıklan anbşılan Ha'.uk Salcı ve aziz ve mubarck ruhuna Ithaf edllmek yanına geldi. dişlerini gıcırdatarak: i arkadası Günpör Gücuyener 2. Şube Ozere irtıhalinln kırkıncı gürüne rasu Bana bak!. Gtriye.. çabuk don! Seni hemen orada tepelemeli I eklpleri tsrafındnn vakalanmıç. oto sa. lıysn 19.9.956 çarşamba günü 8ğle naDon Camillo iki ynmruğunu be'i idim. dedi. hibine tesîim edi'erek tahkikata baş mazını müteakıb Sünbulefendi Camii Şeriflnde Mevlidi Nebevî okunacağtnne davavıp sert bir eda ile: Haklısm, Peppone ama, ;u var lanmıştır İkinci hâdise Ş:şl:de olmustur. Orhan dan akraba, dostların ve din kardeş. Ne hakla bana emir veriyorsun! ki: ben kolay kolay tepelemnem. Cahid Selek, soförlüSünii yaptlğı 52222 lerlmlzin teşrîflerl rica olunur. Ne kanşıvorsun benim işime? diye Bunun üzerine tekrar yoia koyul plâkalı ptomobiünl Tophnede blr kphcevab verdi. dular. Az sonra Peppone gene dur venır önür.de bırakmış bu esnarfa Kasabamn bplerüve reisi olarak du: yarkesicilerden Apo namile maruf blr sana emredivorum. Idarem oitında Peki demek ki.. tehlikeyi Diııyor sabıkalı otonıobili çalarak kaçmıstır. ; deposunun bulunan halktsn biri^in keridisinf dun da elli metre kadar ne iiye iler Otomobil Ş ş!i tramvay önünderı peçerken ray tamir ttmekte budalaca tehlikeye atmasına riübaarîe ledik? Eğer bize durun! demeseler olan Beyrullah Kayay» çarpmıştır. yoluna devam edecek miydin? edemem. Suçlu kaçmı» yaralı tedavl altına alın. Ne tehlikesi? Tabi! ben de, senin gibi tehhkeyi rnıştır. Petrol koknsunu burnun duy biliyordum; ama bu bir cesjıret memuyor mu? Kimbilir binanın içinde selesL i EYLÛL 17 SAFER 11 ne vsr? Ya patlarsa?.. Peppone başını sallayarak: DOP Carr'itn ppf'vone bir eda üç: Diyecek yok doğrusu! iküniz da M Yaa? Tehlikeli şeyler vjr de birbirimize dengiz. Ne yazık ki biz3 den değilsin! dedi. mek.. ren nereden bilivorsun bunu? O V M Ben bir sey bilm'vorusni Ama • 3 Ben de aynı şeyi düjüuüyorum, V. 1 5.42|12 08 15^8 18.16 19^0, 4.01 petrol virsa, belki b?rka soylor de bizlerden olmadığına çok esef ediyovarrlır. Beriim vrzi*«m tehiikeden rum. E. |11.26i 552 9.22 12.00 8*4 halkı L'zaklastırmaktır. (Arkası wttr) M 14 üncü Louis ^Kibarlık piyesini Moliere'e nıçm J. PİATİER Ondörtüncü Louls sefirtal geri çağır. mağa ve onun yerlne Mdec» bir matlahatgüzar göndermeğe karar verlr. Bu nun üzerlne Padlsah izahat almtk uze n Fransaya SUleyman Ağa adlı blrtnl yoiiar. Ve lete bn TUrk eleislnln kabulü mfl nasebetile cereyan edecek olan. katılırcasına güldurücü kornedl burada baş lar. Bu komdl «Klbarlık Budalanndaa» hij de aşağı kalmamaStadır. İ» blr aclaşmazllkla başlar. Ondördöncü Louls Fransaya SUleyman Ağa nm gönderiieceŞln! haber alınea, Padişahm nlhayet, kendl temenullerir.i yerlne getlrmok IÇİD, nezdine blr «Se flrl Keblr» gflndermeg» ksrar »ermiş olduSunu zanneder. Bunun netlceslnde, Buyuk e'.çlnin gozlerinl kamaştır m&k Te keııai saraymdakl debdebenln Oımanh sarayınıcklnden a»agl olaıanı gım lıbat etmek hevetine kapılır. Elçi nln Turk usül ve meraslmine göre ka bul ciılmesine karar verilir. Derhal, Turk âdet ve usullerl babıcda mütehassu geçlnen klmseler sarayd» hazırlıilar yapmağa başlarlar. Eir t»kım şark usulü melrujat yaptınlu. Mlnder ler ve halılar ortaya yığıhr. •Gülyağları tedatik edlllr. Serbe.ler ve henüz Fran sada taammüm »tmecılş olan kahre ve Şlmdiye kadar mevcud kanaat bu İdi. Bayan Ayda «Chevalier D' Arvieux nün hâtıratı» adlı blr esere lsıinad ederek, hidlielerl ve öndördUncü Louls'ntn ptlkolojltlnl yepyenl bir şekil de tydınlatıyor, kl bu lzah şekll Kra iın aKlbarlık budalus» piyetlnl beğen meyişlnl blr ı«bebe bağladıgı gibi, pi yesln mânâ hududunu da genlşletlyor. Bayan Ayda'ya göre, Oudörduncü Loula bu ptyesl ısmarlarke'n, Türklerden Intlkam almaktan ziyade, Babıall nln elçlllnl kabul ettiğl ıırada saray erkânı nezdlnde blzzat düşmüj olduğu gül'lnç vazlyetl tâmıt etrnek arzuEU He hareket etmljtlr. Günef Kralın <aş»gılik komplek5t> Bayan Ayda'nm vak'aları ar.iatıa tarzı şöyledir: Bayaa Ayda her şeyden «vvel Ondördüncü Louls'ye, şevket v» lhtljamına lmrendiğı Türk Padlşahına karşı blr aşsjıljk duygusu lzafe eder. Fransa Kralınm İ»tanbulda da la Hay« aaiı blr ieflrl vardı. BSbıâll Fransa Krilır.ı Padl»anın dengl saymadığı İçin lıe, Fransa (arayında dalmi eiçl bulundur muyordu. 1669 da bir taraftan da la Haye'den menmun ol.iıayan, diîer taraftan d» kaifilıklı münasebetlerrteki mucavatuzlıgı kabul etmek istemeyen 94 e 0 YAPI ve 1 <REDİ BANKASI Şubelerinin doksan dördüncOsO G EML İK Şubeşi O Bugün hizmete girdi. 17 Eylül 1936 YAPI VE KREDİ BANKASI GEÇ KALMÂYINIZ EN ZENGİM PROGRAIHLI Gezisine çıkıyor. Hareket : 29/9/956 Dönüş : 22/10/956 BU FIRSATLA S/S YÜZEN T A RSü S SARAY 30Eylülde 16 PAZAR BEYRUT NAPOLI ROM A C E N O V A BARSELON M A D R İ T MONTEKARLO NİS KAN P A R I S RODOS ATİNA PİRE'yi BtNBİR EĞLENCE içinde 24 günde gezip görebilmek için SON GÜNLER Tertib eden BURSA GAZETECfLER SENDÎKASI I s p Çıbıyor.. Enternasyonal Seyahat, Nakliyat ve Turizm Acentesi Beyoglu, tstiklftl caddesi No: 330 Metropol Han 108109110 Telefon: 44 65 90 Telgraf: TURKON İst. ANKARA ve İZMİR'de: DOKTOROĞLU Seyahat Acentesi fizmirden hareket: 30/9/956) BURSA'da: DAĞCILIK KULÜBÜ Müracaat: KONTUAR TURİZM Danilo Dolel isimli 190 «antim boyunda, atlclik vücudlu, tatlı yüzlii, basi! kıyafetli bir delikanlı 1952 yılıada, ccblnde blzfm param:zla 25 kıırııs clarak, va'tfle babasının istasyon şef liği yaptığı Sicilyamn münzevî bir bolgesine gidiyor. Meşhur ejkiya Giuiiano'nun eskiden faallyet «ahası olan Trappeto köyiine iniyor. Eurnda ne yapmağa geldin? diye Lâkin SUleyman Ağa Padişahtan Fransa Kralıca blr ır.e'itub getirdlği soruyoılar. Bu balıkçı köyü abustur; mfalet ni. mektubu Knldan baskanca vtrml yeceglol soyllyerek mül&kat talep edi içindedir, güneş altında kaynıror. yor. Bu müiakatın ltendlslne 5 aralık Damları saz kaplı kulübel<rden sıska 1669 gunü Salnt . OermalD çafo5unda ksdınlar, karııılan davul gibi ;iş hasverllmvsi karariastınlıyor. Bu ?efer ;• ta çocuklar fırlıyorlar. Bazı mecnunnl bastan Türk dekoru ltinde Türk lar, bir şey anlamaksızın sırıtıp duusulü meras:m hazırlıÇına maşlanıyor. ruyorlar. Burada her şey acayib; her bu delft Kralın âa ifUıakU*.n fey. yabancı.va düşmandır. Kral Türk Padl«ah!nm altm Irlijln Danilo cevab veriyor: den mamul e'.blse giydlglnl duymuş Sizinle can kardeşl olarak yaşaolciugu lçlD, kendislne aKın «brocart» d.".n elblse yaptırır. Üzerlne de hazlne mağn geldfm. nln bütün eîmaüarım dikürir. Maflle Seni kim gönderdi? Hangi parti? sef kendislne yanlış maiumat vsrll Iliil umet mi? miştlr! Hakıkatte Türk Padlşahı müZira buraya evvelce her gelen bir cevheraı denllen şeyi karılarlle atları rncııfaat koparmak istemijtir. na münasip Eflımektedlr. Beni hiç kimse pöndermedl. Ben Ve böylece TUrk elçislnln, bu defa sizin «efalet kardcşinlz olmağa gelktaa süren meraarın toDunda «Kralımı di m. z;n eibjbcsıni naaıl bulduntn?» luaitne Köylüler e\velâ büyük bir itimaddıgl ş?5irtıcı cevab kolayca lzah zlık gösterlj'orlar. Sonra yavaş ya« Uebıllyor. Elçi dlyor kl: «Padlsahımız euma namazma flttlgl zaman, atı vaş kaynasıyorlar. bundan ço.< daha «üslüdürl» Danilo Dolci, hakikaten onlana İste bu takllt merakmı hos görme şartlarile yaşıyor. Sefalete iştirak ediyen bazı saray erkanıcm hiç şüphesiz yor. Onlardan bir şey koparmak nigülünç buldukları bu dekor Te mera yetinde dcğildir. Ne vaad, ne angajsim ortasındadır ki, mektubun Kral» man, ne seçim dalgası. O ancak damteTdl edünıesl netlceslnde SUleyman ları tamlr edîyor, yollan düzeltiyor, Ag&nın z&nr.edildigl glbl Büyük elçi olmayıp sadece blr dlplomatlk kurya uyuklayan nıahallî hükumetl sanip harekete getiriyor, aylardan, seneleroldogu anlaşılır. Ondördflncll Loul dcnberi yaptınünası keodlslns bir diyecegl olmadiğını gelip d« dlrlr. Fakat Kral tam mânaslle g u . yaatırılmıyan ijltrl kuvveden fiila lünç mevkle düşmüş bulunuyordu. çıkarıyor. Hem de kendl saray erkanı nezdlnde. Bir gün blr aile sefalete uğrayıp Eger Ondörduncü Louls Mollere'e ılistij aıılığrtn bütün azizlerine rağTUriclerl maskara edecek blr piyel ısmarlamakla, kendlslnln duşttlgu gü men kimsedcn yardım görmeylnce, lünç mevkil unutturmalt Te lşl tatlıy» Danilo, llindll Gandhi'nin metoduna ba«amaS lstemlşse, «Kibalık Budalası» bajvuruyor: Bir kulübede itikâfa fenı beğenmeylsl pek tablldlr. Bu piya» kilip oruca başlıyor. Bu hareket] he» ' gülünç olaa Türkler deiildir. Faz taraita duyulup köye milyonla yarla o'.arak, Fransızların maskaralıkler dımJar geliyor. llatti bir baronun lcra etmek üzere Türk kıyafetlne gi karnı hayor İçin köye koşuyor. rişinl gösteren bu komedlde MSsyS Lâkin hâlâ dedikodular devam etJourdalu'in elblse ısmarlama sahnele rl belki de Kralın unutmck lstedlği ba mekledir: Bu adam, belki Vmerikahlann zı hâtıraları tazelemekten başka blr şey yapmıyordu. yardım ettiği bir protestandır. Yahud: Şuraaı muhakkaktır kl, Kral tam Belki çocuklanmızı Rusyaya gön bes gün Moüere'e yüz vermedi. Ve ancak piyesln İkinci temslll sırasıoda, derıııek ni>etindedir? Danilo ise ehemraiyet vertneyip yabekl dle Sulll'nln Dir taklak atışı üze pıcı (aaliyetine devam ediyor. Bll . rlne, gülumsedığl görüldü. Mollere bll* bll« bu glZU mauâ çocuk baruiüğı açıyor,. Papaz 4*>.PJ'".. ları plyeslne koymuştu Bayan Ayda fuzunu ona kaptırmaroak için, diget bu husuata tsitl Utedlğlmlzl aUşMntriek bir bannak açmıştır. Aralarıııda çate serbest bırakıyor ve kendl tefsirl tışma mı olacak? llaylr, Danilo, panl ustacs takdun edlyor. Bu suret'.e pazı tebrike gidiyor: Bayan Ayda şlmdlye kadar «Bourgeol3 İki barınağuruz olusu daha laj;ent!lbomme» plyeslnde gorülmesı mu dal/dır! diyor. :ad olmayan bir takım ıınsurlar ü?.eNe de olsa kaynajma hcnüz tamam rloe dlkkatl çekmiş bulunmaktad.r. Bunlar ustaca bir tefsir mahsulü mü. dcğildir. Ku^kular sürüp gidiyor. Lâdür, yoksa sahlden plyeste mevcud kin bir hâdise, tam kaynaşmayı sagmudurlar? Buna karar Termelt mtlş lıyor: Küyün uzak bir köşesinde, öldurülmüş bir haydudun dulu, be| küldür. Faka» Türk elçislnln kabulü hikâ yetinıi ile sefaiet içinde yasamaktaresl, Bayan Ayda'mn anlattığı şeslile, dır. Danilo ona soruyor: hiç şüpheslz. «Klbarlık Budalasıncîan» Bana varmak ister misiniz? komlkllk bakımıcdan asaîı kalmayan Kadın razı oluyor. Beş çocuğa iki blr komedl teşkil etmektedir. tane daha katılıyor. Danilo, öldürülnıüş hajka haydudlann yedi yetlmini daha btııinısiyor. Bunun üzerine, köyün biitiin tereddüdü ortadan kalrÜKSEL GERÇEK kıyor. ile Danilo, tetkiklerinin netlcesini »öyYüksek Mühendia le bildirmektedir: SULEYMAN ÇOPUB Buralarda eşkiyahk neden dofnNişanlandılar yor. biliyor musunuz? Tam gündfUk 500 lirettir (Bizim paranuzia IJi lira165.956 tstanbul dan az.) Sabahtan akşanıa kadar çalışnıağa karşılık rençber ancak soğan, ekmek parası kazanır. Haydud GluliÖ L Ü M ano ise, günde 1000 liret vererek çeta teşkil cdiyordu. l Bay ve Bayan Jirayr Sımpadyan ve «Aliahın köyü> diye isimlendirllen ' evladları, Dul Bayan Klara Relsyan ve evUdları, Yazmacıyan ve Papazyan Tr.ippeto'daki faaliyet her yerde işi•Ueleri, jevKill anneleri, büyükannpleri lüdiği için. buraya karşı alâka arttı. Daıiilo'yu bu sene başmda telcvizve akraBaları yonda konusmağa davet ettiler. Zir» Dul Bayan bu sırada. köylüleri teker teker ikna FORTtİNE DOKT. DİBAN ederek, aralarında bir şirket knr* muştu. Sel yatcğmı değiştirip soyn PAŞA PAPAZYAN'ın uıun blr hastalıktan sonra vefat ettlğini fayda verecek sekilde araziye akıtaml uıe • •» «..^^«••n** • derin teessürle bildirirler. Ceraze me jI caklardı. tt Krediyi a mdey o onayiatmışlardı ^ ü r | j . a l I r l a r d D | | yarın sah 18 eylul 1956 saat j f n ı a » b l r ü r l ü alamıyorlardı. Danilo t tcl hkpazarı Cç Horan evfayonda, şayed bu para sağlan=ra olunacağı Ilân m a / J » ve jaycd işslzlik sigortalano l u n u r m a z 8 a »Ç'>k grevi yapılmasinı tavslye Içbu Uftn husust davetiye yerlne ka. I edinte cürüm işlemis sayıIdL Bi» , \ ""ktar hapse de mahkum edildl ama, r Dojle japardı:. diye yazılar yazan muharrirler zuhur etti. Çok taraftar kazandı. Hulâsa köyde büyük bir Içtimal hareket yarattıktan sonra. ihya ettlgl Trappetodan bu sene ayrıldı. Buradaki banyolu evinl, be? çocugu da mütereddi olan bir aileye hediye etti. Ve ikinci Aliahın köyü kurmak üzere, Sicilyamn en berbad köyünün çopluk. plslik, Iâffim, çirkef," sinek ortosindaki en köîü noktasmı seçti, orasını tcmiıleyip yeni evini yapıyor. **# Bizdekl ideaüstlik derecesi? «Mahrnmiyet bölgesine gidince istlfalera ne oîacak?» telâkkisinln idealist bir ışık aîtında yeniden mütay leası gerekmiyor mn? (VâNu) »alre banrl*Dir. MerMimde Sadrazam ro'.ttnü lfa etmekle mükellnf olan Hariciye naaırı de Uonne şöyle kılıja gl rer: «sırtında atyeh •atenden uun bir eübbe Te üzerlnde Eaint Esprit tarısatma mahsus haç lefelinde ^f.rr.üş ten işlemeler, göîsünde mavl bir şeridln ucunda sarkan ve kıymetli taşlar la süslO altmdan blr haç...» Harldye nazın, mlsafirine «adece b'.r Iskemle Terd:rerek< uzanmıl olduğu halde aeyle bır nutuk lrad eder: «Öen dlm olan Pa'Jlşah kecdl elçllerlle, »Izin efend i:::/ olac Padlıahm elçllert arasınıja muamele farüna tahammül etmek istemediŞir.den ve esaîen iki Padljan ar&sıncU büyüklUk, jevkst ve lktidar bakımmdan blr fark bulunmadı^ından, Ifendlmden çu emrı almış bulunuyorum kl slre karfi gösterec«ğlm muamelede t y n e c . ı gm deallstçe çalışmalar, doğunun da, batmuı da hayatmda ihtiyaç olarak duyuimaktadır. Koınünistler düııjasuıda, meselâ Rusya, meselâ Çin, meselâ Yugoslavya, çalısmaları idealist alana nakletlebilmektedir. Ya baucı muharrirler. bunun böyle olduiuna jalıııJet ediyorlar. Gelelim batıya: Bat) medenbtti de, nice misyonerlerin kendi ideallerine hiznıetile doğmuştur. Milllyetçiligin fedaileri. lâboratuvarların fcdaileri, hattâ coğrafyanm feduileri vardu: Ferdler keşifler uğrum! caıılarını verirler; daha da verntrktelcr. Son giiıılerde batı dünyasinı ilgilen direıı bir ideaiistlcn bah«cdeceğim ki, ferdî teşclıbiis diinyasının hususiyetîerini ncfsinde toplatlığından macerası eazib. olsa ferektir: «ClMHHRtYET» in Tefrikası: lümün korkunç ell dolaşırkcn odada iki masum yavru cansız yatarken aşkı düşünmek, aşk düşüncesile heyecan duymak biraz yersiz ve uygunsuz gibi geliyordu. Yalmz, Mary'nin gösterdiği yakınlık, seslîıdeki ieten gelen sevgi ve yakmlık, seven kalbe ölümün korkunçluğunu bir anda unutturup saadeti tarbracak kadar kuvvetliydi. mayın böyle. ne olur!» Öyle diyordu ama, sonunda ketıdi de onun gibi hüngür hüngür ağlıyordu. Mary, işte böyle, iyilik «ever, başkası için bin parça olur, herkesin yardımma koşar, çok iyi kalbli bir kızdl. ıGel, kızım» dedi. «Senin yapacağın artık kadmcağızı avutmaya çal'şmak. Allah yardımcısı olsun.> Msry ne söyliyeceğini bilmiyordu. Gidip kadır.m y;>nma çömeldi, boynuna sanldı. Biraz sonra kendini tutamayıp o da ağlamaya bsşkyınca zavallı kadın büsbütün boşar.dı. Şimdi bu iyi ka'bü kıza karşı bir sevgi duyarak ağhyor, ağladıkca da açıhyordu. Mary sevgilisile buluşnayı unuttu; terzfcin ısmarladığı bazı şeyler vardı. gideıken ahp götürecekti, onları unuttu: karnının açhğını unuttu. Kadıncsğızı avutmak tan başka bir şey düşündüğü yoktu. O sevimli yüzüne b'r melek hali gelmişti, kesik ke«ik konuşurken de sesi pek tatlı çıkiyordu: «A, aglamayin böyle, B^ysn Davenportçuğum Kendi^izi ne ktdar yalnız kalmıj gibi hissettiğiT.izi bilij'orum ama. çocuklannızı düşiinün. Merak etmeyin, hepimiz çalıonlan aç bırakmayız. Ağla vn Jem W;]son, aylardanberi kalblnde sakl=d;ğı aşkım Mary'ye açmak fırsatım da onun gene başkaları için yardım isteğile çırpındığı bir anda buldu. Şehri saran tifo salgını Wilsonlara da gelmiş ve ikizleri birer §aat ara ile, götürmüştü. Jem, o akşam ifinden çıkmif, koş» koş» eve gelmişti. Kardeşleri nin öldüğünü haber alınc» onların bulunduğu odaya çıkmak üzere T.erdivene doğru atıldı. Sonra durdu. Cebinden iki portakal çıkardı, sofadaki dolabı açıp koydu. Bu"nları zavallı yavrucaklar ijin almıştı. Elleri titreje titreye dolabı kapatırken yüzü öyle acıklı, öyle korkunç bir ha! almîştı ki içerideki odada ağ'.^şan. Alice ile Mary ad»ta ürktüler: Bir erkeğin derin bir acı duyarsk kıvrand'gır.ı görünce kadınlar nedense bir korku duyarlar. Sonra Mary, yavaş yavaş doğruldu. Jem'e doğru geldi. Arkasında durarak kolunu omuzuna doladu «Metin ol. Jfins dedi. «Seni böyle gönneye tahammül edemiyorum.» Delikar.hnın kalbi tuhaf bir sevir.çle çarptl... ve o zaman anlsdı: Mary'de insanın içine huzur v«recek büyük bir kudret vardı. O anda duydugu saadeti bozmak tan korkar gibi. tıe bîr $ey töyledi, ne olduîu yerden k:p!rc'.>dı Otr.uznnd.ki jiımuıaeık *lin tatlı ve sıcak değişi bütün vücudüne yayıldı, o gümüş ünlayışh ses ruhunu dalgs dalga sardı. Jem hem hoş, hem ürkütücü bir ürperme geçirdi. Evet. havada ö Jem kızın elini bıraktı. Mary de, birdenbire döoüp, hızlı hızlı, Alice'in yanma gittL Jem, olduğu yerde, mıhlanmi} kaîmiş, acı acı düjünüyordu: «Aptallık ettim... Çok düşüncesiz davrandım... Omı ne kadar sevdijimi böyle felâketli bir anda söylemiyecektim. Benim gibi, yalnız kendini düşünür bir adama sır Mary, Jem'in sessiz ve hareket tım çev'irip gitmesi hiç d« şaşılasiz duruşunun scı ve uzürıtüden cak bir şey değil.» Jem, Mary'yi ne kadar zor blr ileri geldiğini sanarak, gene alçak sesle: «Yapma. Jem, yapma...> di duruma soktuğunu biliyordu. Yanına ıçidecek olursa cnu büsbütün ye. lculağının dibinde fısıldadı. Jem, kendini tutamadı. Atılıp üzecekti. Biraz bu düşünce ile, biraz da kabahatinden dolayı kendi MaryVin eline sarıldı: «Mary» dedi, «kardejleriml kendine ceza vermek ister gibikaybettiğim şu anda ^nneml« ba annesile babasnnın acısını paylaşbamın büyük bir acı içinde kıvran maya, jrukan, kardeşlerinin yattığı dıklan böyle bir anda, hayatımm odsya çiktı. O gece, Alice*m Ozertne aldığı en mesud dakikalarmı yaşıyorum iababa demek belki ayıbdır. Yalnız, göster hszırlık işlerine Mary de di5in bu sevgi ve yakmhkla beni kadar yardım etti, fakat Jem'i bir ne kadar mesud ettiğini bilmeni daha görmedl. Delikanlı, mahsus, açağı hiç inmlyordu. Nihay°t gün istiyorum.» ağardı, Mary de, artık tek ba;ma Mary elini onun parmaklan asokağa cıkmaktan korkmıyacağma rasmdan sıyırmak istiyordu, Jem gör», eve döndü fse Rİtmeden 5nce daha sıkı sıkı ruttu: bir iki »aat uyuyacaktı. «Bu saadetin d* neden llarl Giderken: «Acaba yukan çıkıp geldiğini biliyonun tanırun Mary» J*m't förtlunü «lac«k bir iki töz dedi. 'öyl««em ml?> diy» dösündu »ma. Mary biliyordu... Yalnıa, Jem »onra »Sylememeyi daha uygun dönüp onun tevimli yüzünde bir buldu. George Wilson'l» kansma sevinç belirtisi ararken gözlerinselâm bırakrp Alic» U« öpüştü, aydeki parlaklık birdenbire sdndü: nldı. Mary'nin yüzünde canı sıkılmif, Eve gelince kendini, soyunmakızmıg gibi bir hal vardı. dac, yatağa attı. Bundan dolayı mı, yoksa tepe penoeresinden boşanan gür sabah ışığından mı, yahud fazla heyecanlı oluşundan mı, nedecse ıtzun müddet uyuyamadı. Jem'in haîini ve söylediklerini düşünüyordu. Oğlanm kendisini j sevdiğini yeni öğrenmiş dsğildi. Bunu çoktan biliyordu: yalnız, ne olurdu, Jem bu kadar açıkça aöylemeseydi! , Jem'in bu sözlerine kar?ı bir »ey söy!eyemediği için Ozülüyordu: «İr=llah ber.i yanhş anlamaz» diyordu. Mary'yî Jem'e karşı fazla yakınlık göstermekten alıkoyan bir şey daha vardı: Ne zaman tatlı bir söz söyliyecek olsa, delikanlınm gözieri îşıldayor, yanakları kıpkırmızi kesliyordu. Jem'de hakikaten çocukça bir hal vardı. Mary da o<na, köçüktenberi, kardeş sevgisi gibl, şefkatle kanşık bir sevgi duymuştu. Babası babasının arkadaşıydı, çocukluklan beraber geçmişü. Mary jlmdi bunlari düîflnurken, kendl kendine: «Bilmem nedent diyordu, «onu ne zaman düşünceli. iizüntülü görsem, içimden bir hiı fellr, gidip oyalamak, «vutmak isterim. Bu gec» d», onu dolabın ınünd» durmuı, agrayıcak Jibl, ıcıdan kıvrtndıjfını görünce, hemen yanına koftum... Onu avutmaya ;ab}mak halasma düserdi.» (Arkasj var) 30 Eylül de PAZAR Çıbıyor.. Ankarada SAMANPAZAR! AJANSIMIZ ı EKIM PAZARTESİ HİZMETİNİZE GİRİYOR İLK GÜNLER DB Hesabınızı actırarak Temin edeceği imkânlardan siz de faydalanmiK. NİŞANTAŞI ve K A L A M I Ş T A APARTfMAN Yüzlerce müşteriye DOLGUN PARA İKRAMİYELERİ DAİRFLERİ İSTANBÜL BANKASI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear