22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 AJustos 1951 TE'MLAHMAtoUSA v*MJ4.6UfmJBAŞKANI ÂLBÂYHÜSAME TTİN EBTURK E Perde tazao: SAMtB NAFtZ TANSL Çerkes Anzavur çetesi ve âkibeti 5ehir =haberleri 51 esıtaf verildi ABAHTÂR >ABAHA... Yeryüzünün Tek Gerçeği Haftalar rar Iri oknmak, y « mak ve hattâ düşünmek içimden gffrmryoT. Kendımi rüzgârlı genchk yıllarmm avareliğin» ş*Tİ« Wr barakayim dedim. ByTOtı'un «arare saatler» bü, Gıde'in fDürrya nimctleri» nl okuduğum yıllari, tenha kir gezintilerini, bir kaç nu«ram beni içıne attığı o hasret yükâkşaraları düşündüırt Bu bana, leyleTİn dışma atılroâk için uygun bir zaman gfbi g*l<üKendi kendime: «Oh, dedim, düyüncenin küliet v» çiiesinden kurtuîacağım; hududlarfflj arzularımnı tayirı ettiği bir dünyada bir müddet basıboş koşacağım.» Küçük saadetler, kücük felâkeilerı ı ı aadetlerin bnyükleri nadlr insaniara nasib olayor. Bunlar maddî nıanevî büyük değerlerin doğorduğu saadetlerdir. Diyelim kJ büyük servetlere, büyük aşklara, büyük inanıslara, büyük istidadlara. büjük talihlere, hepsinden de mühimnu: Büyük bir kanaatkârlığa ve ruhl tnnvazeneye sahlb olanlar büyük saadetlere erisir. Öyle bhtlyarlar arasma katılmak değme kııla nasib oiamıyacağı için. saadete nasıl kavuşmalı? Som saadetten geçtik, bari yamalı bohçaya beziycnine heveslenelim. Bazı nmhsrrir arkadaşlanrnla gençliğimizde böyle tefelsüf ederdik. Ben de şu fİkirleri fıkralarımda zaman zaman yaymıstrm: Kücük Madetlerle yetinmenin çarevine bakmab... Meselâ, meselâ... Blr bardak »erin T«9del«ı «ry» ıro lyi yontohnuş bfflnr bir b«r» dakt^ içtiniz Oh diviniz... İşte küçtik bir saadet doydnmtt... Sonra kol(oîuııu/u peneereye doçru itiniz.. Vücudüniizün bîcimine ve meşTebinize eöredir ba koltuk . Kurolunaz.. KÖçtlk bir saadet daha... BoğazTn mavflİKİni teyTe dalınır .. Deniz sesi, ku^ sesi biribirine kanIiyor .. Küçük blr saadet daha Komsu bahçede de çocuklar oynaşıyor . Çocııkl?nn yaratrıgı hava raba bir i>imserlik verir. Kfi» çük saadetlere bir mOTayık daha... tçeriki odada sofranıı hazırlanıyor... Taptaze htakoz jrlyecekslnte .. Bh kadeh de birsey IçeeeksU niz . Yeni bir mozayık. O ak?m iki arkadaştns geierektfr. Bhlikte otunrp sofra basmrta felekten Wr gete çalacaksrnız... İ5te geliyorlar .. Toknşan altmda bellrdiler .. Yanlanna pek §evdiç|. niz üçüncü bir arkada? daha ks« tıbnıs .. Bıl yimrl dört saat Içrnde bahtlyarsma... Mozayık tablomn tamamdır. B«d/1 tamajnıma •azarıa P«1«fc Beledlye koırtrol ve mtırakabe 16 mart 1920 de îstanbuhm reamen ğurda akıltı|ı kaalan heaablamağa ekipkri bir bafta Içmde 1342 ijgali karşuında biı taraftan Anado imkin yoktur Yabıa Anzavurun eaıafı kontr«1 etti $2 esoaf lunun derhal te$kilâtlanrnası. diier memlekete en buyük fenalıgl, Gelicezalandırıldı taraftan tstanbulun daha büyük azım bolu civarında Akbaş cepsneliğıni siddetle mukavemete sarar ver ı kendi adamlarile basarak bu cepaneBelediye tktisadî kontrol ve mura mesi İngilizleri *• onlarla beraber j lığın muhafvlığını yapan Fransızlarl kabe heyetı ekipleri tarafından içın Vahideddta hükumetini büyük bır |da elde ederek bütün siüh ve cep* de bulunduğumın hafta zarfında 17S telâs vo endişeye (»»urmfisiü Heımz Berini Anadoraya kaçıran fcahraman kasab, 13 hazu elbısed, 3 kıryumcu, tstanbuldan aynlmadan evvel kendi jve fedakâr HamdJ Bey ve arkadasla 112 manav, 1<5 jazıno ve lokanta, 22 düffîrerek süe görfljtüğüm yüksek rutbell oır n n pusuya dü»firerek cöm?«sıni je köfteci, 38 kebebçı, 234 »eyyar Mrtıo, Fransız zabhi bsna «ynen funu sov hid etmeskJir. Amavur vatana hrya 145 tuhafiyed, 28 şerbetçı, 151 baknetıni ve alçaklığını bir de din per kal 12 otel. 61 kahvenane, 32 balıkçı lemişti: desile örtmeğe kalkmış, göbek i«ni 28 fırın, 6 vapıır büfesı. 22 sımitçı ve Bu kadar süratle kurulmuş bıx olan Ahmedı ele alartik tarikati Ah börekçi, 23 berber, 7 peycırcı, 8 yağ millî hükumet, taribte mevcud de£ıl jmediye diye bir de tarikat kurmus, a, 12 ptt], 16 muhallebıci ve 21 saka dir. Ibir çok safdıBert buraya sokmustu. tatçı olmak üzere 1342 esnaf kontrol Bu sSzde bflyuk blr hakikatin yaşa Anzavur ve çetesi, Bandırmadakı edılmiştır. dığına süphe yoktu. infilizJerin bun , koiorrfumm kumandanı Yusui Izzet Bu kontrollar netictsir.de Sl esnai dan sonra en buytik emeu bu nnld . p j ^ n , & hastahğındaı» faydalanahükumeti içinden, dısmdan bfa «n | Tsk cjd(rj y , tef,Jike arzetmei* baş Millî Konınm» Kanununa muhalefei evvei ortadan kaldırmak, başta Pa lamıştı O zaman Paşanın Bursa üze suçu ile adlıyeye verilmış, 62 esnai dişah olmak üzere guya Türk mille rınden Ankaraya gittiğinı ve yerıne da Belediye cezalarile tecziye edıl ünin bu mıltt teşekkule taraftaı ol erkânıharb miraUyı Kâzoa Beyuı mıştir. Vataııdaflar tarafından yaptlan 2f madıtmt belirtnıek kH. MitU hâreke (Koprulu) bnraya tayirı edfldiğl öftin meşru olmadığını göstermek isti renilmişti. Anzavur beliyyesi bu ta ihbar ve şıkâyet mahallınde tetkık yenler, iae dini bir manzara vermeâi yin ıie de bertaraı edılememışti. Ko ettırılmıa, bu suretle de S esnafa Mı) tasarlarmşlar ve padisahı da ket«dil* cae 'mde, Bigadakı muvaffakıyetleri 0 Korunma, 3 esnafa da Belediy» zab rln» katarak Şeyhühslâm Dürruzade ü/ ne Istanbula gelen ve huzura tı tanzım olunmuştur. Şıkâyet sahıblerıle ihban yapanla ye fetv» verdirmiîlerdl. Bu retvalar k*bul edilerek Padişah 'a'dfından da milll hareket Hurucu alessultaa | tgj^f oiunan Anzavur, bir de mırımi ra tetkık neticekrı b'ldırılmıştır. CAHİD TANYOL ) fakat duşünce inaanın öz varlıgı değil, belki ooun bir faaliyeö, bir meharetıdir. Düşünce insanın mahiyetini vermeı; ancak insanı hayvandan ayıran bır hususiyeti verir ŞUri, diğer »anatların önünde görü^ürrıüz onun, tnaanı en çok aksettirme yetisine »ahib olmasırıdandir Bir şiirde dnyan, düşünen, hayal kuran insanın kendisi vardır Musikide, resimde. mimaride insan kendısıni, kendisınden olmjyan bir nesnede ıfade eder Duygu ve düşüncenin çalkantılarını onlarda yakalamak güçtür Bir fifr bize, şairın kendıs'n] verlr. Şiir tnsanın bir başka bedende, başka kalıbda devamıdır tnsan şiirde, göz olmadan görür; kulak olmadan işitir. Şair kendi dz varlıgmın usaresbrl tUrde koyulaştırır; ve gündelik hayatırun üstune çıkar; bizzat kendia.r.i vaşar Cahid Sıtkm»ı ölüm korkusu ve yeryüzünden aynlrnak kay»ılarile kıvranan su mısralan elbette ki tairin, hayatı en derin bİT şekilde yasadıgı bir ânı tekîif ediyor: öldük. SlumdeO blr seyler umarak Blr buyüı bo;ltlkta bozuldu büyfl. Nasıl hatırlamazsın o türküyü, Gök parçası, dal demetı. kuş tuyü, Alııtıâımız blr jeydl yaşamak. Şlmdl e dünyadan hıç bir haber yok; Vr* b U arayan sofm kHnsemli Öylesine karanlık Id geemtuz Akan nda akHmizden e*er yo İşte bir şür ki. tıpkı insan gibi caT.lı; duyuyor, düşünüyor.. Duyan ve düşünen kim? însanın kenî disi... 9ilr dufünce dejtfldir; fakat düsünür Sürde düşünce. fikir voktun sadece düsünen şiir ve dflşiinen insan vardır Bir çoklan, hususile saf şiir taraftarlan, şiirle fikir arssında lflzumJuz bir cede! açmışlardır Biı. oolan şiirde düsüncevi reddetmeğe, onun bir oyun, bir fan tezi olduğunu söylemeve kadar götürmustür Elbette kı sür bir takım sistemli veya slstemsiz hîkmet kınntılannın mahfazası değildir Siirde dü^ürtce. dflsflnen insamn tavnndan öteye gecemez Yahya Kemalin: aksanriı ııfk'iındayıc Teklt çok (eçl Mffl! Kornnma merznatını feah ed«n bir broştir yaymlarHrı Sehrhnlı Ttearet Odası M1I1! Korunma mevzuat» lukkında genl» Wr lzahname yaymlamiftır. Od» netrlyat fabesl taratrodan t«*tırılarak t d c a n OerrMz daSıtılmajta başlanan S> »rriffllk. tzabnameyl. tjtanbu) ÖnhrerıMesl tedrls Oyelerlnden ucunun de kstıldıjlı mfitehlKis bir komlsyon hazıriamıştır. î?nhnamede kanun v« ek kararnamelerlp b+r çok noktalarında çesldil anlayjşa neydan veren kmmlar «tnflle »rlsfjhnakt» ve bu muıuta Odanın gB'iijtl bellrtlhnekiedlr. Broîtirde kar^rlann methı kınmlan tHkik v« tahül edlİTnekie. azamJ »tı? fıatı farora Pe llg)H hflkumier. etiket mecburryet) ve tavzfM fereken husu». lar Ü7erinde durulamVtadır Son günlerde trafik krzaları artmıj btılunmakUdır. Dün s«hrtmr»Je < traflk kazası olmus. • kW »»T!>l<ınmiîtır. Tedavüldekl para Merkez baukatının »on bdMenfne g»re tedavflldekl P«a miktan 1126 114 3«7 liradır. CElfAN DİNÇSOT ile înşaat Y Müh. TALHA ERMfş evlendil«r Ankara *N** YAZAN: Zaman laman boylt bi» duygu beni sarar ^lim ve felsefe kitab'an, içtımaî davalar bende asık suratli, gtılmeyi unutmuş bir tptidaî heykel teslri bırakır Oerçekten de dflşünce neşesızdir. Bir şiir, br beste, bir r«im bizi sonsuz Mr tabiat gibi kendisıne çeker. Onlarda ınsanl bir dalgalaıunj vardır. Halbuki, tikir bizı kendimizden, insanî tabıatimizden uzaklaşttnr; ruhl dalgaSH çorak bır çöl halhıe getirtr Şiir canhdır. Or.da, insanın ketıdisi konuşur, kendi>!İ diişünür. kendisi duyar Bır besteyi, tıpkı bir insan gibi karşımıza alıp orunla derdleşebilicürmile vastflandınhyoT, Kovayl Mil n A rütbesıle paşaîığa yuksehnı» #e nt. Bir resmin kar^ısında, bir şiirin llyede hizmet edenlerin hepsinın gâ ' Damaj F e r l d haınmın en gozde adaTUT oldtlfn «nlagılıyordu. AnadoJu Cstelik Saruhan muUDun »ehrımlz mevsımm en «cak mısraları arasında gizlenmek ve derfcal bu »llâha aynı silâhla muk»Alman şehrreilfk mfifehassısı ğ da uhdesine ahnıştı. Fa gtrnlerinden birlnı geçırmıj v» »uhunet kendimizı unutmak mtimkün Sanbel» etmekte gecikm«nış ve butün Anzavuntn karşmna bu tarıhte golged» 33 dereceye kadar yukselmıs atın asıl mucizesi burada... tnsan, çalışmaranna başladı Anadolu nkmasının J|tlrakHe nıtıkahükumete sadakat gösteren i*t tır 1$ günü olmasına rajbnen balk saf ebediyete ancak onunla ulaAlmanvadan d»7« edllen »ehlrdllk bü Wr fetva hazırlayarak yurdun her her plaj v« sayfiyelere akın etmistlr. Ye şır. Ölümü ve gerçek ölümsüzlüğü Tiüteha»»!»! dfta çaliîmalann» beşiaE t e ı n v e kardeşleTİ çıkraış, vtr,tarshna dağıtmiî bnlurayordu. Bu Ç ç p j itkdy MeteoTolojı evvelâ aralannda çarpıj len mslumsta gore Istasyonundan bugim dfisilnelim: Zafer çelenkleri altın mı»ttr Mutehassısm faallTett ylrml suhunetis fetvtlflfd* da düşmanla teşnki mes»i mışlardı. Bu sıralarda »eyyar ve mıl ötleden «onra bıraz dujmeM muhtf dan geçen büyük tarihl isimler, stln »Orecek r» »ra mOfldetrn sonirodı l k l •dealerin mflslüman olamıyacakları çetelere riyaset edenlerden biri de meldir. Subunet dereceslnin »!ç»lma dünyaya Istikamet veren ebedt fi hazır!i7»e»lh raporu Beledlye anlatılmif bulunuyordu. Ingılızlerin piyade binb*iM) olan Manas nna nmvszl olarak bugun 6f!'.eöen kırler sahıbleTİrje gerçekt«n bir ö na Terecektlr. f py Beledlye ıcabınd» hn»r tşlerlnl jatmuı yafuıası beklenmektedlr. ikiaci hareketleri, millî mukavemet toı, ç o ia kk lâkabile cnılan ibTahnn çi a lümsüzJük sağlayabiliyor mu? Hey re memnT blr rabaneı mOtefiassıg ge yuvmlannı ve mflllyetçi çetelerı bırer g ^ i d l tbrahmı Bey başanb hızmetKaymakamlar toplantısı fllli l b keller, âbiHel«r, şükran kasickleri i de birer irnha eünektı. Bunun ıçin 1 ı e r ı ı e bu düşmanla edenlerro •«]> 9rot Gokay, dün laUnlm] KayKuvayi Inzibatiyeyi meydana"'getir hakkından geliyordu. Anadolu bır >* makamlarının Vılâyette yaptıklatı bb ba neviden finlü kiaiierin adlanna Artisf Reşid Gtirzap hasfaneye misier, Padişaha taraftar ham çe"!e raftan silâhla bu harnlere iıukable toplantıya rryaset rtmiştır. Topiantıdt yapılan blr neri ibadettir. Bir ismtı kadınMı lere yüz vermişlerdi. Mficadelenin ıJk ederken difer taraftan istanbul hfl •of> çıkan kamınlann tatbfkatı üzeTln ölümsüı olma» ba*ka, blr insanın Çehlr Tfyatrosu sanatkarlarından R«d» duruhnufrar. olümsüz olması gene başkadır. İstrn. şld OOrzap evvelkl gece Beroglunda zanwnlarnıda Kocseli, Balıkesır « k u m e t i n i l ] t*nms*<im bir usulü eıe Lokmüılar için kficâk ekmek insanm kendisi değildlr. O, ancak blr p«jtan«h»de oturnrken blrdenbire Biga havarjsl millıcı çetelerle, *i» a l m ı ş m u k a b l ] fetvalarla salânıyeüi ır. SıhM aururaundan e bir ışarettir. Sanatın dışmda kalan mana taraftar, Padlşahm «damJan ^ a d a m J a r ı n ı n beyanlanle, Kuranıyapıracak olan BTtrplaT arasmda kanb rmıhare k e r l m t t e n tllIrmti Bu|d»y ve urlarımızın Israf edil olümsüzlüklerin hepsi insanın ken dlşe edllen sanatkâr Beyojlu hastanesli y e t i e t v e H ^ ^ rıe kaldiTilmıs, tedavisine başlanmiftır bekre s»hne olmustu. Diğer bır ya \paigambtTat todısle/mden aeçılmtj meniM) lçin Vllâyetç* tedbırler a,ır disini değil, ancak adını ve hâtırazunoda açıkladığımız ve Atatürkürn g^^^^ d o l u beyannamelen yurd'in maKtadır Bu arada Valilik. evvelee »ını ölümsüz kılar tnsan Içhı gerEsrar içcrken yakalandı nutkundan satırlar alarak »spata ça h e r t a r a i l n , dgfctarak, Halıl. ve o verılen bir kararın derhal tatbı I mev çek ebedilik, dlri olan ebedîliktir Küçükpaz»da Tektrda| lskelestnde klin» konulmasım Iktlsad Mudurıır.e lıştığımız gibi Tikvesli veya Köprülü j nuQ buk um«Un« kar» besknen İHBu karara gore lokantalar İnsanın ebediyet susuzluğu, duyan hamallık yapan Cemal Enoyun »srar lfi Yahya Kaptan merhum bunlardan , m a c u sassmlŞt padişah ve haiıienın !çln hU5ust ve kuçuk ekmekler ınwl ve dfl?ünen bir ölümsüzlükte topîa içtıgl "görülenk yakalanmı^tır. Cemal Ersoyun ceplerlnde 15 gram esrar bumilll hükamete faraftar olanlardan | d l K n u ı n simgu^ «jtında Kaklı&nı, «dılecek. bu »tıre'If lokantalardak! eknır Bfz Sldökfen sönra, duyan ve lunmujrar. bir çetenin rehi Mı. Bazı khnaelenn j o m J b u f e n a ymzt>nUat mek Israfı tfnlenecektlr. kwi!amak Atatürkun nutkunun sarıh sstırlarma ıçuı Anatioiunun aılâha jjtrıldığınJ Damarlarını knerek bıtihar etfi düşünen varlığımızı veryüzüne taZefairlemrek öldti şırabiliyor muyuz? İşte o zaman öve Kaptandan bahseden 16 sahrf* tu her ıar»ıa ıiaıı eunı^u. Alülî MUcaYed.'kuled» Ilva'bey caddesînde 13» Fatlhte Haydarda Virancaıni sokağıntan fammd» neşredilmış resmî /««i dele tarıhınin, btr taraitan kuvvet tt numaralı »vde oruran 31 yajtarında lüme pervasuca karsı dtınıyoı uz da 23 numaarlı evd« oturan Ahmed kalara rağmen hâlâ kendi bılgılerin umali, diğer taraflan mokenunel bir tsai adınds bir Musevi dün »abah demektir Olüme pervasızca karşı Turga dün yedlfl yuınurUdan zehlrevinde Jlletle bllek damarlarını k « e dııran yalnız sanat ve bunlar ara lenmlştir Tedav) fdllmek Ozere Cer de israr ederek merhıan ve propaganda ıle beraber vuraduğunu Yahya Kaptanı kStülemege kslkmalan sojlemek, bır hakıkatm ıfadesı ola rek Intlhar etmıstlr. bak'ın mtıbtelA sında biihassa »iirdir Şar mısrala rahpaşa hastanesbıe kaldırılan Ahmed hastalıktan mirfeessir elarak ınibretle müşahede edilecek bir gara caktrr. Butün bu çabamalar devam olduSue'tigl anlaşıhnıjtır. rmda kerıdisine, Tanrının dahi bo blr muddet sonra ölmuçtür. tıh»r betth, Merhumun yakın akrabasırun ederken paşalığa yükselmış oUn z^mld'ğı b:r ebedivet mah'»znsı öValinin basm toprantısi Vilâyetlere vapıran tahsisler bu meseieyi tarih v« adalet huzuruna Saruhan mutaâarnlı Anzavur, mılliVaJl Gokay lm?ün aaat 13 de Bflyak Dur muhtel.f vilâyetlere 2300 oto rer Kelhne fle yapılan şeyler kragetireceğini, o zaman Yahya Kaptanın yetperverler ale>nınde yem ve mumobıl la*tiği, 76 ton levha teneke. 200 sında canlı olan valnız siirclir Dii dtre fldanhgmda gazetecllerle yıllık bütün hüviyetinrn enzarı âleme seri hun bir taarruza gırmek uzere hazır kll» mmdnr» eivîsl. 1500 kılo kalay. şünce de kelime ile ifade ediür; mutad hasbıhallni yapacaktır teocğini ürnid ediyoruz. Bızım bıldi larjiyoıdu. Karargihıru Bıgada bır 21 ton kahve. 11 kamyon, 3000 »lı)m:nğimîze g3r« merhum Yahya Kaptan, çıftlıkte kurmus olan Anzâvurun ne yüm tüp tahsls edüm'çtlr. KocaeH havallsinin Lir numarab mil suretle ımha edıldığını onunla mım•Adana» vapnrn gittl Uyetçl çete reisierimfcn biri idi. Ata d e m 9 e d e n k u v v e u e r m l ç ı n d e b u l u . ÖLÜM tAdana. vapuru dun 220 yolcu 11» türkön de bahis buyurdüğu gibi Is nup da halen Bigada ikamet etmekU Sımall Akdenlz seferlne çıkmıshr Et Te Balık Ktnumonda Hldrograf tanbul hükumeti tarafından vurdu olan emekli jandarma dn>üzba§ısı Karabiik fabrikası demir tevziine Bülent Turguteanm baban, Medlha Turgutcanm eşl, Ftlsun Turgutcanın ruldu ve gene onun adamları tarafın Zuhtü Guvenın bize anlatuklarını yakınrla başlıyor karınpederi, AnKart İş Bankası K'.zıl dan hâdise örtbas «dildi. nakietmek daha doğrudur. Karagtik Deinir ve Çelık fabrika »v Sube Müdür Muavlnl Muzaffer DlnKucaeii va Biga havalisinde faall Bıgada mılli kuvvetlerın içinde ları ikinci ve ücurrtı uç aylık demır cotc re GtİTİn, Minenln davıları Aslye Dlnçok'un kardeşl, »Tukat tffet Erglner yette bulunan Çerkez Anzavura se çalişıyordum AsKerdun. Anzavurun tevz! ijinl nân etmiştlr Iht sahıbîeri UrHyaelan olan ve Güney Dtnçmenln enlfteleri, Delince. Anadoltı harekâtına muh .1 f cetelerıie muteaddıd deiaiar »avâjolan, milll harekeii cebren ve sılâhh mısiıın. Bıgada Yunanlılar Karabıga demlrl bir l] 5 ( e halinde mahallln en ntz KUTvetierl Komtitanll^ı LT MO. aür"»*fiTi("i ı»Tne>!) D«ılr Albsy kuvvetlerle bastınp imha eünek ıstı da Ingılızler vardı. Mılli kuvvetler buvuk rou'kiye »mirine vereceklerdır çelik Işletmesl onümüzdekl İBRAHİ1V1 TURGUTCAN yen bu adam, vaktile jandaıma bın buracUn çekılmıştı. Fakat mıllıyetçı istıhkak s>b)b!erirf m ı ı , , , b!erirf , r başılıtı yapmış. daha sonr» tekaurie ıXj lurk çetesi bu sahayı x>ş bırak tevrfe bPslvaraktır. Demlrler m depolar Hakkın rahmeMne kaTT3S"nUfltur, Cenazesl 4 8 95»! cumartesl gUuO »a. dan sevkedılmiş bir Çerkezdi. Ij»s İngillz mak ıstememışti. Bunlardan Biri Çın dan verü^eeic d d»po b bulunm,),an yer at 10 da Deniz Ha«»ne«lnd«n asüeri ler bu menfi ve para ıle satm alır.ı: gene Alıran çetesi idi ve mevcudu Karabuk fabrikajında "leraslmle kaldırılaeak Te Kadıköy O» adaml bularak, onun emrıne arzu azami 6ü kışıjı geçmıyordu 3unlar, «esltm *d!lee«ktir manağa cnmilnde kılınacak öğle n»ettiği kadar para. istedığı adamlir: \ unanlıların Turk kdylerine karşı Şisli te>efan şebekeslnin Tahta mazını müteakıb Karacaahmeddekl ıll« kabristanma defnedilecektlr. vererek ve sergüzeşt arayan zabitlr gırışuklen mezalıme mukabele edi kale santrahna bağlanması n\ Turçutcan aflesi le onun birliklerini takviye ederak. yorlardı. Ellenne fırsat geçtıkçe YuBel«Jİi y « k k a ! c l ı n m d a n tel» ortaya hatın sayıhr bir kuv/et çıkar nan müırezeîerıni vuruyorlardı. Har ttm kahlosa «rec'rtmemesl «7er.ne „,),. mışlardı. Anzavurun emrinde üç sı bı Umumiden ellermde kaunıs silab durumd. kalan Telefon tdaresf. tevs, " MEVl»D nıfa mensub (piyade süvari • top larla bır de Arnavud Rahman çetesi ednen 8)*lı h i sant SeTgf!! aSabeylmlz çu) kuvvetler vardı. Fakat Allah1 ken m e v c u d aramas « l u Bunlann miktan 10 kişiyi FUAD tTSEVENTn dilerinden razı olsun o Tiur'L"" tarihte Istan I t e ç m i y o T d u B u n l a , D e ğ i r m e n d k k6 vefatmın 40 mcı gününe mü«»dlf 5 bulda Erkânıharbiyei Umumiye Da j C. H. P. îl başkanının istifası a»usto» 195* pazar günü »artz ruhu lçln çekılmışleTdi. Anzavur Alinin iresi Harekât ştıbesi reisi bulun«ı Kadıkflr, Omnanağa Cımllnda Hafıı kabul olunmadı erkânıharb miralayı ömer Lutfi fl»y | CetMJnden çekiniyor, onu pusuya E^at Oerede tarafından 0$l« namazını C H Ue aynı dairede ealışan îrkadasiarı I ^^rmeğe çalısıyordu. Yunanlılar da nın bu P. fi bsskanı Muhlls Sırmalı mUTeak!b o'<ıma'1Tk mevllde akrab», ar vasifesindm utifa et'W TOvaifid vatanperver zevattan bulunan ernâ Alinin çetesinden usanmıjlar, Big»da lurdaM sö.v,e ,.,er.n m.h.yeti dün ksdaalan, ve arzu ed«n dln kardeşlerl n mizln teşrlflerl rlc» o'unur nıharb binbsşıa Naim Cevad ve bın oturan Anzavur Pa^aya müracaatle Sınralı Kardeflerl b Cemal Eeyler. Anzavtırun em bununa hnhasıru istemiılerdi. Digar anlarlmıştır Dr Sabahat Ülaeven, Dz Kur. t e r a f t rini birlik'ere ««ndenrpk zorun I " Yenlçiıtlikli Mehm»d IsminAlbav Mahmud Olseven b i r T r da kaldıklan esliha ve cepsnenin * " k ü n de eUnde kuvvetler yafdl en kötülerinl, ve bozulmu^lannı seç j nı seç B u s ü ° i ^h Anzavura karşı r^ph« aJp ACI BİR KAYIB N ! Yenl mişler ve yollamışlardı. Bu soretM j B u s ü N i h a y yt t Çlngene All •!• Y e l e Çl g Emekli Piyade Albsyı t V k bu çerkez lorbanm Işi Mr müddei ' } ^ M h d anl»?arak nü»teTek AĞU3TOS 4 ZtLHtrn? ** Mehmed AHMED KAYRIM düsmana karti. Anzavura mukabele aksamif, elindeki kötfl lakemeyl 3 8 95« cuma eunO saat 14 «• Hakkın knllanmak imkânını etmeğe karar veTmlslerdi Bigada rahmetine kavujıruîtur Cenazesi 4 8 956 Maamaflh tngiliîler derhal sabotajın çıftlik sahibi buîtmsn ve Kuvayi MiU cumartesı gunu ikindl namazını rnute•J akıb evinden kaldırılarak 9i»H Camıınfarkına rargfak kendi «mbaflarınden lived olan Halid Bey. her iki çeteve ae cenaze namazı kıhndıkim tonra Anzavurtm lrtediklerini tamMnlamıa lâzım gelra taltmatı gönderiyordu. 4ÎJI1220 18HIU22 21 11| 2 55 Zlncirllkuyu mezarlığma defnedileceklardı. Anzavurtın bastıüı köyler hat Halid Bey, Karabigadaki lngıliz birtır Mevlâ rahmet eyliye. E. | 9 36( 4 57, 8 51,12 00) 1 471 7.36 kına ettİğl igkence v« cefayı, bu o Arkası Sa t Sü t de Kaynm ıllesl Dönkii sıcaklar Dün 0 trafik knası oldn T. C. Ziraat Bankası Hizmefe girişi münasebeh'le mevdaal sahibleri arasında hıısusî ve zengin bir keşide lertib Ba keşideye işfirak için acele efmişfir. IEŞİKTAŞ SUBES •a MB famdır »y 8mrttm natıl geçersen geç Mısralarüe başlayan «Rindlerin akşamı> |i rindeki düşünce engmliği «Deniz türküsü» ndeki metefizik endişe, ne bir sistemli fikir ve ne de bir h kmetkırıntısıdır. Burada »nemli olan döşüncenfcı ketıdisi değil, düşünen insanın tavn ve kaygısıdır. Felsel şiir veya şiirde felsefe aranMk da şllrl* nesrin finırlarını ayıramamaktan doğan bir yanlısın netlcesldir Şair filozof defüdir; ve felsefe yapmaz. Sadece felsefî endişelerini söyler Bununla beraber, şiirm «düşüncei) olarak değil, «düşünen» olarak bir felsefesi vardır Yahya Kemalin «Sonbahar» manzumesmde şiir düşünür ve biz orada hayat ve 81üm karaısmd? alınan tavnn hftâvestaJ fdaefi bir dram holinde duyarız: FSnl Bmür blter. bir urun sonbahar ohzr. Taprak, «lçak v» kus dağılır tarumar olur duyar yerm dll« gelmlı tükutımut Bir başka muslklye geçl? farzeder bunu Tesllm olune» vadesi gelml? zevallne, Benzer clhana felmeden evve'kl halto». Taprak oasll dflferM akıp kaybolas «uyı, Kuh Syl« yon*Bir tryanılmar btr uykuya. Duymaz ba aoda taı gM kalblnd* blr »ızı; FaTketmn ann* toprak Slum maceranizı. Bu mısralar, bir kınm ilk eağ fllozofiannm felsefl dflşflncelerini manzum olarak ifade etmelerl nevinden değiid'r. Fakat, insan oghırrun «hayat» ve «ölümıt nruamnnsı karşisrnda almif oldufu derfn blr fel»efT tavrm ifadesidir. Bu tavır, belki butün filozoflarda möçterektir. Şairle filoıof ansmdakl fark. fliozorun bu problemleri döyünmesi, «airinse duyman ve va»ama«ıdır Hiç bir filozof «yokluk» re 5M'ITI endise<>ini: Doymas ba anda taf gfM kjIMnd* blr sı zı Farketmn aan* toprak Bltfan maeersmm Mısralanndaki kadar iliklerim're isletemez. Çünkü burada fflozof değil. bizzat mısra döyünüvor. Goethe'nin «Faust» u bize filozofun tavn vinmda ?arrin tavrını gostertr. O, Kant tamrda felsefe yapmak herernde dejildir Orada sairin tavn canlı bir tabiat ffibîdir Filozof bu tabiati düsünebilir. Fakat eserde »airin felsefî end:seleri knTanır o kadar. İlim ve teknik yeryüzüna cemet haline ^efirebflir. Fen, rnsanlartn ömrünö nzatabilir. Yıldızlara seyahat, siirin havali olm»ktan cık'bilir. Fakat hic Hr mucizeli rnsa« hüneri SlümGn kan»dlarrrrı açarsk insan ömrünü veryüzunde tesbit edemez. Ebediyetin altm anahtan yainız sanatkânn ve »a'rin ellndedir. Onlann sesi renkler, ge»ler ve mısralar arsssıdan bir çsgıltı haliide inı laklanmıza gelir ve bize oiümsüzlük çarpar. Şiir ve sanat . Yeryüzünün tek gerçeği... Gerisl lâMIgüzaf. Avukat MÜFİDE DİZDAB Ue Avukat MACİD GÜNAY evlendiler 3 895R GUNER AYDIN ve TUEAN AYDIN oğullan Haydar Murad'.n doğumunu akraba ve dostlanna bildirirler. Edime, 3 1 1 '9.56 Ne nmthı »b». ba yirnrl dfat Kaatleri vagonlar gİU brrbirmrn pe» şine takabilinerdz... 8«adet kata» rınır tamam olnyor demektir. Ekten pükten daW ol«ı. kendl» niri cihandaki bahtiyarlardan hilirsiniz ba kıiçük saadetler mini fahsmrzda ratbik edeMlln*» niz... yıüar Bu kfiçük saadetleT ffpfne ken. dilerini alifhranlarm hayH tcSrS »kıhetlerle karsılastıklarını da gör> medhn değil. Evrelce kendilerine: «Kiiçük saadetlerle avununuz!» diye sağlık verdiklerhne bana bfl* dirmekle nefsimi öderli, gorerB sayanm! Zira madalyanm bir de ters tarafı var. Küçük saadetleri irivadlannız arrsma blr sokrunuz da bunîarla mesud olmağa alıştmız mı, kücük felâket scrisl de başhyor: Meselâ. meselâ. . İyi suyunuza getiren sucunnn kirii tarnaklan ve kokuşuk üstba^ı si?i o gün tiksirdiriyor . Bardağa her davranışta küçük feîâket! Ve yerli bardağı sofranın üstüne bırakıyorsanaz. Düz sarıhta dingfldiyor Mefer dibi mantazan yapılmanns «Bizdekl sanayi!» dly« bir tenkid luttnrnyorsunuz... Dlğe» bir küçük felâket! Koltujunuzu pencere ftnüne çek« mek Istiyommuz. Ycni yaptırdığı» nız dö^emelik knm'şın rengi atmış. Bunn fark ediyorsunuz... Gene küçük felâket! Kuslann cıvıltrşuıı, denrzin hısırtısıni dinlemenize opaTİörler manl... Küçük felâketler tablosnna bir mozayık daha! Birikiyor küçük felâketler... Komsa çocuklarm oyrıadığı vtH rucn, krnn oyunlar dikkatinîzl çe» kiyor... Bir ta? daha! . Mozayık abio, ufkunuzu karartıyor. Sofr*rnz haîrrlamyoT ama, şn ba* hklarile me^hur İ<;tanbulda değil istakoz balık yok... Zira bahk kaça? Balık isi nizamma soknlmamıstır . Of çekiyorsunuz .. Candan iki arkadaşınız getae ne iyi olur .. Gelîyorlar ıtna. blrinin 0 yükselmiş. obürünün «;eker perhizi var .. Morayık levbir felâket tası daha: Üçüncü aıkadasla tralıısm?1t rum mahşerde mümkün olacak .. Evet. tencerenin doguşu g!b! ölüsü de van Küçük «adeflerto bahtivar olmafc dcken kücük feiâkefierle bedbaht olmak beiâsı .. Halbuki hiJyük saadetler öyle değil . Fuzulî'nin dediği gibi: Saadet1 ezelt kaMl! ıev»1 olmaa GUnes yer üstün* ger düşse paymal ohnas Büyük wadete ermek içh> d« Jnsanın, ne hntiyazlı olması gerek* tîsini yakarıda srraladım: Servet, ?»k. inanıs. Nridad. talih Hem d» banlann kodamanlan lâzım... Nerede bnlnnarlflr? . Fakat içlermde «ad» biri var M ona belki hepimit tcdarik ef'pb'liriz: Kanaatkârlığa dayanan rnh! mnvazene .. Eskiler, çerçeveletip odalarma tn crabca mısra'ı asarlardı: Boz mâ safa da' ma kedcr «Safalı olanı al, kederll olam defet» demektir. Fakat onun Içta dahı. her seyden evvel ruhl nrov»» zene lâzım... Ba muvazenesiı asrunuMİa • anka kasu ruhl muvazeneyl nerede b«üV malı da benimsemeli!? İste meselal TJ^T •i eâniz. Ayrıca diğer umumî keşidelere de iştirak hakkı verilir. (10154) ğunu ve yakalanma tehlikestni an attım. Bir daha Bülend'e gitmiyeceğini söyledi... Ne yazık konuşuşu Hilda'ya benzemiyordu. Hiç sesini çikarmamasını tercih ed«rdim. Lfi kin eti beni çekiyordu. Güneşın yaidızlrdığı beyaz pürüzsüz bir ci] di diri bir vücudu vardı. Gözlerinin rengi Hilda'nınkinin aynı değil di Fakat içlerinde aynı yaramaz gülüş vardı Ona dokunmak, ona sarılmak için yanıyordum. Parmak larımın ucuna kadar yanıyordum . İstedığim randevuyu tereddütsüz kabul etti. Belli çok serbest bır kızdı... Asıl helecan ondan ayrlldık tan sonra başladı . Odama kapandım, Hilda'ya aldığun hediyeleri önüme serdim. Hilda'nın kokuau, müge »işesi bir büyucu çanağı gibi baktıkça beynimi uğusturuyordu. Mavi eşarp bir yılan gibi karyolamm üstünde kıvrılmı^tı Mendilîet üst Ü5te buzülmüş. sinsi sinsi fısıl da^ıyorlardı: Yine ağllyacaksın di yorlardl. Terliyordum... Kız iki gün sonraaı için »öz vennUti. O ak şamı da ertesi günleri de kabul «t memisti. Acaba bemen o akaam benimle gebjeydi onu yine öldüruT müydüm? Belki de hayır, düfOame y», haarlanmava vaktim olma*dı... Laranta «laesinden köçük btr şişeye müge doldurdum. Kma aaç l'arına »ureoektliB. (Arkan va») Biliyordum, Tarığı da eide edeceK Ben neden bir »ey yanrnıyoT. »essizce «eyrediyordum? Bilmivorum Sersemlemiş miydım, bir şey mi bekliyordum? Ne bekliyordum? Ta nktan nefret ediyordunı. Ona d» aynı oyuriu oynamasını, otnrn da benirn çektiğim ıstırabm çekmesini istiyofdum ama. birbirlerine iarılacakkruıı, öpüşeceklerıni düşürünce çıldınyordum Bura ragrneri bir »ey »Sylemiyordum Demek babam dan da bir şey almıstım, kibirli idim. Kibrli idim, ftaıktım ve çok tecrübesizdim. rika idi. Gözlerinin parlakhğı hârika idi. Zekâsı hârika idi. Kırmızınm yakısışı hârika idi . Hakika en de aertleşmeğe, eTkekleşrrege başlıyan Filiz'i «üslüyor, canlandırı yor hatta biraz güzelleştiriyordu avidan hanıma ise herkesten fazia tapıyor idi Blr k«di gibi yaltakla nıyordu... öü... Sanki hiç bir şey olmamıştı Sankî Hilda bir rüya fdi, Resimleri bile ortadan kalkrmştı. Ondan biı z kalmamıştl Sade çekmecem de duran ona aldığım hediyeler. Ve içimi kemiren o vahşi arzu .. Yine seneler geçiyordu. Ben yiyor, içiyor, tahsiî ediyor ata biniyordum. Babam bana baktığı zaman memnun görünüyordum, gözlerin de bel ki atlatrr diyen bir mânâ vardı. Fa kat yanıhyordu Sanki vüeudum gc liştikçe ruhum karışıyordu. İçim d« kadm arzusu ve kadm korkusu birbirine giriyordu... Ne yaak ki 5Hime yaklaçtığtm şu anlarda hpyi.tım da yeğâne savdiği ?im insandan da nefret eC\ orurn Simdi mi, simdi mi başladı bu his' Acaba ondan ne zaman ncfret et meğe başladrrn... Bana deli dedlkten sonra? Tarıkla seviştikten son ra? Arkasm da bir toz bırakmıaca sına, aldırmadan bir daha dSnmemek, arkaya bakmamak Ozere glttik ten sonra mı ondan nefret ettim. Yoksa zamanla mı oldu bj? H^rhal de zamanm çok tesiri var. Acaba gözlerinde hep aynı itha mı okuduğum babasız, evi hapis» nej'e ceviren kı^^pn" F'""''İ7, neş eli, canlı bir muhitte yaşasaydun her şeyi unutamaz miydım? Acaba Vurtulmama tmkân yokmujrdu' Hiç bir zaman blr doktora gitmeğe, hlal«rimi anlatmaya eeaaret sdemezdim. Bilmem faydası olur•nuyduî ğım ıçuı mı? Yoicsa daha o zaman lar deli değilrniydim, Hilda bosıına raı korkmuştu?... Nihayet Hilda'yı bir gün yalnız yakaladım, Kaçmak istedi. «Dur neden kaçıyorsun» de dim. «Senden korkuyoTum diye ce vab verdi, ve ilâve ettl. Sen blr ea navarsın! Hıç bir kıza öyle hareket edilir mi» «Sen iatedin» dedim. «Ben mi ıstedim, sen delisin!...» re ksçtı. Sen dellîin! son sözü bu olmuşru Sen delisin! bu sözü unu tamadlm, Her kadına yaklaşlşta bu söz aklıma esldi, Kendimi kaybede cefitn, anlavacaklar, kacacaklar di ye korktum Zaten ona benzemiyen Tank benden çok daha tecrübeü hiç bir kadın beni çekmedl. Onu, idi, herhalde. Buna rağmen o da daima onu istec'im. Hilda'nın pesinde «ürüklenır.eye Tarık. Hilda'yı nanl bıraktı hâlâ l>aşla<lı. O da tutulmuîtu Bakışm şasanm. Herhalde Hilda nasıl olaa dan halinden belli idi. Zaten seviş ben söyliyeceğim dlye korktu: Ta ttklerfai saklamıyortardı kl... HilrıŞa aramızda ?foeni anlattl Tarık da sanki benimle geçirdiği geceyi da onu bıraktı. Bdyl* olduğuna unutmuştu Şlmdl ölüme çok yak a^ağı yukarı eminim. Tarık benün laçtığım »u anlarda hayret ettıeim içta ml tedîkârlık ettl? Pek umbirşey vmr, niçin HUda'yı 8Wür netmlyorum. Ço* mağrurdur Ken asedim Hllda'yı aidürmedim de dinden evvel Hiçük kardeşl ile yatan b»x«lertni öldürdüm. Hilda'yı çok kın alamazdı... Tank tckrar tngilte •avdlğinı İçin mi? Imkân bulamadı reye gittl. Hilda memleketin* dön Hilda'dan sonra evimizin kapılan yüle kadm'.ara kapanmıştı. Zaten Hilda'ya da müsaade herhalde Cavı dan hanımın hatın için çıkmışlı Fillz ilk zamanlar biraz somurtmus tu. Ama yüze güiflcfl tatlı Hilda onun gönlünö dahl yurnuîatmasını bllmiştl. Fillz'in etrafında prvane gibi döner h*r I«İTM yardıra ed«r. Kadına !htly»rtm varth. Çtfgmca kocasının yanında FÎÎİJt'l k < \ ıhtiyacım vardı. Şehvete ihtiyacırr manîara boğar.birkaç dakikadabir "ardı. Teselliye ihtiyacım vardı »ey sini hârika btılur. «Ah FIliz» Şefkate ihtiyacım vardı... Babamın diye ba$lardl. Saglarııun siyahı hâ soiuk lefkiü beni donduruyordu. Sıcak bir sefkâte ihtiyacım vardı. Ama bütün bunlan nerede bulanl ırdim Ka'iınlardan korkuyordum tiksiniyordum. Canlı bir kadın eti ne dokunduğum zaman adeta mığ dem bulanıyor, terliyor, kaçıyordum. Bana arzu veren, şehvet veren bir hayâldi. Ve bir eün birden bu hayall buldum. Bizim köşkün bahçesinden çıktı. Bisiklete bindi hatta yanımdan geçerken bana gü iümsedl. Büsbütün çıldırdım mı di ye korktum Bir müddet olduğum yerde kaldını Başımı çevlrip baktığım zaman hayâl olrradığrnı an!a dim. Kız bisikletinin üzerinde u zaklaşıyordu. Sanki giden Hilda idi O da köake bisikleti ile gelir gider di. Onun da san saçîannı rüzğâr karıştırır havalandırırdı. Aynı ta zelik, aynı renkler. aynı.güzellik Bu kız nereden çıkmıstl. Arkasınridikoşmak vstedim ama geç kalmıştım. Köşkte kimin ağzını aradı isem birşey öğrenemedim. Sanki kimsenin haberi yoktu. Demek ku gizli geliyordu. Kime? Günlerce çık tığı kapıyı gözledhn re nihayet an ladıra. Bülend'e geliyordu, Sanki Hilda bana bir kere daha ihanet eayordu, Aynı udırap, aynı heîecaa başlamıstl Nfhayet, kıxı çıkar ken yakaladım Ablamln kocası fl« » • visüği için (Sylendim. Kız böyfe bir aey olmadığına Bülend'ln onun sadece reamini yaptığma yemlnler etti Ona FUlz'm çok kukanç oldu Ksbak Adllye Nazın Necmetun (Mol la Bey) Kocataş'ın reflkası, Bedrıye Mardln, Fahlre Mardin Te Mihrlmah Urgunlünün Talldelert ve Ebul'ula Mar din, Mnhittln Mardln T« Münlp Hayrl Orgtlplünün karın Talldelert Kemal Halll Tanır'm baldızı ve Selâhaddln Calım'ın halası Yusuf Mardln, Hatlce Dtku, Türkân Mardln, Muhtar Koca ta», BabOr Kocataş. Betül Dsta, Arlı Mardin, Sabiha B»ener, Medlha Kocataç, Ümmü Eymen ve Mehmed Ürgupîü'nün büvüJc Talldelert, Kf^lettm ütku. Akgün Ust», Turhan Eser Ue Senlha Mardin T« Meral Kocatag'm PİTük karm Taüdşlert SALİHA RATİBE KOCATAŞ Hanunefendi dün aabah Hakkın rahmetlne kavuşmuştur Cenazesl 4 a£us»os 1956 bu. iTJnkO cumartesi güntl TesTlklye Ca mil Şerlfinden 651e namazmı mütea!:ıb kaldırılarak OskUdarda Karaeaah meddekl ai1e mezarliŞına defnolunacsktır MeTİS rahmed eyliye İRTİHAL Sultan Az!z mabeymcllerlsder bestekâr merhum Haydar beyin kerlm«si. merhum Z«kl beyin hareml, heykeltra? merhTim Behzad beytn ablası. Mlthat Akdoranın teyzesi. Naci Turaç ve Fitnai Tengîzmanın amcazadesi. Hüsnivc Turaçın görümcesi, coğrafya ötretmenl Feruhzat TOraç ve tatanbul Barosu Büro S«fl Feyzlnur Turaçın halaları EMİNE REFKAT TUBAÇ 3 altutos 1956 cuma gücü Tanrının raJnnetlne kavuîmuşrur Cenaıed bugün (cumarte*il BJleder «mrı KadıkSy Moda caddesi Mf numaralı haneden kaldırılarak •ktadl ıumuı O«man»|a Camlln i* kllındıkUB joora K«ra««»b nedd«kl afl« kabrln» »wıM »dU» ekflr. Çelfiık aDadcrflmemeat rics Tiunur. ÖLÜM (VâNÛ)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear