22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÎKÎ CUMHUBlYET 24 Nisan 195« Dünya niifusu artıyor, tedbir almak Dünyanra günden güne artan nüfu km ben 70 yaşımdayım, hâlâ çalısısu, beşeriyeti bir müddettenberi cid yorum. Bugün emekliler ıçin yas dl sekilde düşündürmektedir. însan haddi çok düşük. Hem ben size bir hk, yeryüzündeki toprakların günün şey söyleyeyim mi? Istatistiklere pek birinde bu kadar kalabalığı geçındi inanmam. 1781 senesinde simdiki Birremiyecek hale düsmelerinden kork leşik Amerika topraklarının on milmaktadrr. | yon insanı geçindiremiyeceği sanılı25 yü 8nce nisan ayının bugünlerinBu endiseyi ilk olarak Malthus or yordu. Halbuki bugün buralarda 160 de Türk Ocağının, «Türk tarih heyetaya atmiftı. O zamanlar bazüan hâ milyon insan e ti» üyeleri 18 kişidir. Bu on sekiz kidiseye llgi göstermişler, bir çokları dardından istifade Alâkalılar, Fuad Köprülü şi içinde memleketimizde tanmmış, ise gülüp geçmişlerdi. Doktor Madam Halle'm isim yapmi4 şahıslar var. Bu tarih Bu kadarla da kalınmanns, bir çck nün durumu düzelteceği heyeti, gene o tarihte tam bir yıldanmilletler pesinden koştukları dünya de çok alâka çekici: beri çahsmaktadu (23 nisan 1930« hegemonyası fikrinl taha&kuk ettir kanaatinde Nisan 1931, Cumhur Baskanı Gazi menin en kestirme , çaresini çoğal | bilhassa bazj kadınlara gebe D.P. n tdare kurulundakl buzunuz Mustafa Kemal, bu Türk tarihi hemakta görmüşler ve bu siyaseti elle ' ihtimallerini bertaraf etmek husuluk devam etmektedtr. AlAkahlar Bağ yetinin bir cemiyet haline gelmesi rinden geldiği kadar teşvik ederek do ğumlarm artması için ne lâzımsa yap sunda müsaadekâr davranmak lâzım. dad seyahatlnden dönen Genel Baş için hazırlanan tüzüğü okuyarak fıZavallı kadınlar, ekseriya ailenin bü kan Veklll ru»d KöprülO'nOn durumu kirlerini telkin ediyor ve bizlere emir mışlarch, veriyordu. «Müstakil ilmi bir kurum tün yükünü sırtlarında taşımakta düzelteceği kanaatlndedlrler. Doğurmak, çoğalmak... Bu hemen İstlfasını ksft $ekllde tekzlb etrrl olarak çalışacaksınız» ve bun» üâvehemen ezeldenberi bir çok milletler dırlar. Hastalandıkları raman gebe yen tl baçkanı Orhan Köprülü'nOn, ba ten «bu teşekkülün istikbali ise bir Için bir parola olmuştur. Asıl garibi | kabnamak onlann hakları değil mi? b«lle yapacagı görüşme netlcesl merak ilim akademisi olmaktır» demişti bu parolayı en fazla kullananlar en I Onun için doğumların önüne geçen la beklenmektedlr. Atatürk, bizzat, tarih okumasını 8eBu yolda dyasl çevrelerde yapılarj kalabalık milletler arasından çıkmak ] her türlü çareye basvurmayı lstisnata idL Asnmızı kana boyıyan büyük ! sız meneden kanunlann değistirilrae tefslrlere görc: Orhan Koprülü y» ba ven, kendi ifadesine göre okul «ırabaaını da kendl flkrlne ljtlrak etMre larındanberi hayatuım her devresinharblerin bir mühim sebeblni de bu si fikrindeyta.» Burada doktor Sutter sSze karıştı: rek fakülteslne dönecek, ve bu suret de tarih kitabları okuyan bir insanhesabsu artıslarda aramak doğru o c Ben de sizinle beraberim... Fa le muteşebbl» bir ldare heyetl is başı dı. Askerî, siyasî hayatında bu bilhır. na getlrllecek, veyahut lsttfasını gerl kat daha evvel mekteblerde talebeye alarak ldar* heyetl basında kalacak gilerden her vesile ile istifade etmeKırk bes sene kadar evvel dünya sini de çok iyi bilmiştir. Fakat 1929 cinsî terbiye verroek lâzım...> nüfusu bir milyar 600 mllyondu. Butır. den itibaren O, tarihi sadece bilgi eZaten şimdi en az çocuk yapan kügün İki milyar 220 milyonu geçmeMedinmek için değil, tetkik etmek için dir. Yüzde kırka yakm bir artış! Av çük memur ve ücretli aileleri. Isçiokumakta ve hattâ yazmaktadır. Işte rupa bu kadar harb gördü, lat)iâm lerde ve zenginlerde zürriyet olBngün 120 İsviçrell turist bunun neticesinde «Türk Tarihini Alara sahne oldu, gene de nüfusu arraştırma Kurumu» bir cemiyet halimuhterem rahib doktor Lancrenon'un geliyor tarak 535 milyonu geçiyor. düşüncesi ne merkezde? Tugo«l»T bandıralı «Prolet«rca» va ne gelmiş ve onun çalışrnalarmdan Fakat nihayet adaları içinde boğuDoğum hakkında bir rahibln fikri puru Adıiyatik llmanlanndsn «ltiıı ise devletin resml fakültesi, Dil ve lacak hale gelen Japonya, trhlikeyi Tarih Coğrafya Fakültesi (1935) İJO tırlçreH seyyahla sezmişe benzemektedir. Bu meın'eket I ni almak oldukça tuhafo. Ama dün Ilmanımıza gelecektlr.bugun taat 13 de te, kanunu çıkarak 1936 da faaliyete : ya evine girmemiş, çoluk çocuk sahite doğumların tahdidi ıçin tedbirler bi olmamıs rahib bu islere hiç de bi «İskenderun» vapuru Akdeniz açümıstır. Bugün 1956 Türk Tarih •Iınmıştır. Kurumu 25 yaşını tamamlamış, Fakül Esasen asrımızda bir milletin ço*al gâne görünmüyor: ring seferine çıkh te ise Ankara Üniversitesinin ilk kuc Bana kalırsa hâdise baslt. Biz «nası için evvelce olduğu lra»lar fnz'.a • t3kenderun» vaouriJ dun saat 14 de rulan bir uzvu olarak yirmi yılmı doğuma ihtiyaç da bulımmamaktaâır. sırf rahatımıza, keyfimize düşkün bir; 55 yoicu l'.e Akdenlz rlng »eferlne ha bitirmis bulunuyor. Bunlar birer neüç yüz sene evvel meselâ ^ransanın millet isek içinde buz dolabı, kalo ! reket etmlştlr. Oeml, hâlen batl Ak tice ve bugün faaliyette bulunan, binüfusu aynı sayıda kalabilmesi ıçin j riferi, banyosu hattâ icabında.. gebe, deniz leferlnden dönmekte olan «Sam ri husoısî, diğeri resmî iki teşekkül bh" kadmm sekiz, dokuz çocuk do I kalmamak için tertibatj bulunacak j sun> »Rpuru İle kartılıklı olarak ealışa halinde, Cumhuriyet devrimizin, Acagurması lâzım gelmekte Idi. Bugün evlerde oturmakla dava halledilmlş j calctır. türk elile kurulmuş iki kültür müABkara» yasayıs tarzmm, sıhhî tedbirlerin ve olur. O zaman endişeye kapıîmadan | den Itlbarenflnümüzdekl cuma günün essesesidir. batı Akdenlz leferlne ye tababetin gelişmesi spyesinde artık istediğimiz kadar sefamıza bakabili nîrien başlıyacaktır. Şimdi gene sözlerimin başmdaki 25 buna ihtiyaç yoktur. Her kadm 2.R riz. Yok sayed memleketin istikbali yıl önceye dönelim. Cumhur Başkaru çocuk doğursa, daha açık bir deyim ile alâkalı isek herkesi lstediği gibi ' Bir çocuk balkondan sokağa Gazi Mustafa Kemal, bu mevzularle bes kankocanm 13 çocukları olsa. gebe kalıp kalmaması hususunda j düşcrek öldü nüfus eksilmesinin önüne geçilmis c muhtar bırakmak tehlikeli olur. Bu Fatlhte DBrilşsafaka caddeslnde «3 da yeni yeni kitablar getirtmiftir. hır. numaralı evde oturan Allnln 6 yaşm Bunları kendisi okuduğu gibi, tarihtakdirde evlilik hayab bir nevi uevk' le meşgul olanlara vazife vererek oBu mühim meseleyl ele alan bir mübadelesinden ibaret kaür ki bunun dakl kızı Oya, evln tlçüncü kat bal kutturuyor. notlar aldırıyor ve yazkonunda oynarke.ı »okağa düşmüştür. i Fransız gazetesi davayı içlerinHe ] « sonu neye varır, siz kestirin.» • Ağır yaralı olarak Cerrahpaşa hastane dırıyordu. kim, din adamı. gazeteci. nüfus irta Jean Gehenno, rahibin sözünü hulâ Blne yatırılan Oya ölmuş, kaza etrafm I Halledilme»! istenen esas torular tistik mütehassısı ve edibden mürekda tahklkata başlanmıştır. I şunlardır: keb bir heyete havale ederek onların sa ederek cevabı yapıştırdı: İktisad Fakültesl Talebe Cemi 1 Türk kavminin tarihi nerelerbu husustaki görüşlerini hülâsaten « Demek ki, rahib efendi, sizce de cereyan etmiş ve mensub olduğuyeti kadın gazetecilerle nesrçtmevi münnsib pörmüstür. erkek ve kadın, doğum hususunda muz Türk milletinin medeniyet müNüfus istatistik mütehassisı drMor ihtiyarlarmı muhafaza edebilmeleri tanışacak esseselerindeki yeri ve değeri nedir? Sutter, su düşünceleri fleri «ürmekte için üç hafta birbirini sevebilecektttanbul Oclversltesl İk'tsad Fakül2 Anadolu Trakyada bugünkü dir: ler, fakat on gün bu haktan istifade tesl Talebe Cemlyetl, bugün saat 16 Türkiye hududları içindeki tarihin Bu doğru mu? Doğ d» Oazatedler Cemlvetlnde. kadın e safhaları ve medeniyet eserlerinin Bu davada dünya nüfusunu top ! edemiyecekler zetecllerle bir basm toplantısı yapa mahiyeti nedir? tan ele almak doğru olmaz. Cüm:ü, l ru olabilir mi? muhtelif memleketlerin ha'kı bi.bi I Bana kalırsa i.ısanda en yüksek caitır. Bu iki soruya ilmi metodlara göre Cemlyet ldare heyetl Orelerinln hazır rîne benzemediği gibi imkânları da j meziyet iradedir. Bir insan hür olbulunacağı top'.antıva çehrlmlz kadın cevablar bulmak için, Türk Tarih Ku oambaşkadır. rumu Ankarada kuıulmuş bulunu j duğu nisbette büyüktür. Bir raillet gaj«eteetlerl dâret edllmlştlr. Bazı yerler var, nüfusu cidden pek ı ne kadar hür ve irade sahibi olursa yordu. Dizzy GiIIespie Amerikan fazladır. Bunların ekseriyeti adadır. ' o kadar kuvvetlidir. Milletin ferdAtatürk 1930 yüının ağuztot > caz orkestrası Meselâ küçücük Malta adasınm halkı leri ana ve babalarının arzularile ymda •medenıyet» kelimesının ınâııa 341 bini geçmektedir. Bu adamlar ha 1 Ankarsda bulunmakta olan tanın ve şümulünü şöyle tarif etmişti: yatlarını nasıl kazanrrlar? Muamma... dünyaya gelmiş olmahdır. Böyle bir mıs Amerikan Ca? krallarradan Dlzrv • Bir insan cemiyetinin A Devmillet bir tesadüf veya bir hata ese Gllleaple 11 caz sanatkânndan müte let hayatında, B Fikir hayatuıda Fazla nüfustan bahsedildiği zaman ri olarak dünyaya gelen ferdlerden »ekktl büyük btr etz orkestraslle blr ! yani ilimde, içtimaıyatta ve güzel v*Çin ve Hindistan gibi büyük memleketler gözönüne getirilir. Altı yüz mil mürekkeb bir topluluktan çok üstün llkt« 27 nl«anda sehrimlze gelerek Sa !natlarda; C îktisadi hayatta yoni rayda ayn programlar'.a blrkaç konser i yonu geçen nüfusu ile 'Çin, fena du vasıflara sahib ziraatte, sanatta, ticarette, kara, devereeektlr rumda görünmektedir. Halbuki aynı niz ve hava münakalâtçıhğında yapaRahib kızarmadan cevab verdi: Hamamda fenalaşan adam endişe bundan 15 asır evvel de zhar bildiği şeylerin muhassalasıdır. * Ben de milletin robot olmıyan ö'Wü edi'mrkte idi. Bir milletin medeniyeti dendiii taj ferdltrden teşekkülMMMHt' tsterirn Bazılannın fikrine göre Fransada sma onlara daha 14 yaşında iken tehSamaty&da Narlıkapıda 9 num»rah man hars namı altında saydığımız üç yalnız 22 milyon insan olja, her şey likesiz zevk etmelerini öğretirseniz evd» oturan 40 yaşında Huseyln Daf ' nevi faaliyet muhassalasından hariç yolunda gider. Bir çoklarının iddıa gencliğin hali nice olur ve keyfin han lsmlnde blrl. Gedikoaşa hamamm ! ve başka bir şey olamıyacağını zan da yıkaniTken fenalnsmıe. kaldınldığ: : nederim. Şüphesiz her insan cemiyea da şudur: Fransadan tam randı den başka neyi düşünür?» Cerrahpaşa ha«tanes!;ıde ölmüştür. i tinin harsı, yani medeniyet derecesi man almak ancak 5060 milyon n'ıfus la mümkün olabilir.» Bir at su çukurıına düşerek j bir olmaz. Bu farklar, devlet, fikir, boğuldıı j iktisadî hayatların her birinde ayn Doktordan 5onra konuşan Fransız Her münakaşadan mutlaka bir neMerdlTenkSyde Çeşme sokafmda 24 | avrı göze çarptığı gibi bu fark üçü Hayatiyetini Teşvik Birliği Baskanı numaralı evde oturan H<i«lm Oürbu,, nün muhassalası üzerinde de görünür. Delteil'e göre meseleyi ikiye ayırmak tice çıkması lâzım ld»resindeki 2492 plSkal! tek t.tlı a n M ! Mühim olan muhassalaiar üZerindeki gerektir: Dünva nüfuEU davası, Fran duğu halde bazı m çınmanın da imkânı yoktur. Yukanya İle Kartıkörde Ba?çavıı« s o k s f n d a n ce i farktır. Yüksek bir hars, onun sahibi sanın nüfus davası. çerten, bevı;irln ürkme^ı'c rıraha ve ' olan millette ka'maz. diğer milletleFransada kilometre kare bpsına 78 »UrücU, lnşaatta bulunan su çufcuru re de tesirini gosterir, büyük kıfalai aydınlatmıştır: na düçmııUerdlr. At boğulmuş, Hâ;lm ra şamil olur. Belki hu itibarla olarıüfus olduğu halde İtalyadı 156. ls Dünyamız nüfus fazlalıgı yü knr*u!muştur. viçrede 118. tntrilterede 208, Belçik?cak bazı milletler yüksek ve samil bir tehlikeye maruz Bir şoför. 16 yaşında bir kıza da 288. Holandada 329 Insan ya>îaharsa medeniyet diyorlar.» maktadır. Bundan başka Fransız aile değildir. Bununla beraber bazı meratecavüz etti Bu tarif ve izahlar tamamen Ata leri 70 sene müddetle mümkün oldu J leketlerde bu mesele günün mevzuu Mehmed Tokean lsmlnde blr soffır türkün şimdiye kadar neşretmediğim j olmak istidadmdadır. ldareslndekl 55524 plâkalı taksl l!e M ğu kadar az dogum yaptıklsrından 1 2 Gebelijin önüne geçen tedbir A. lsmlnde 16 yasında blr kızı kaçınp sözleridir. Işfe bu fikir dahilir.de Fransada mevcud ihtiyarlar nisbeti «Türk Tarih Kurumu çalışma prograleri ve çocuk düşürmeyi cezalandıran Bahçellevlerde tecavüz etmiş, kızın mının ilk plânlarında «Türklerin mediğer memleketlere kıyasla çok yükferysdı (lzerlne yakalanarak adalete yen reddetmek olmaz. «ektir. Bereket ki 1946 danberi durum denivete hizmetleri» diye penis l.ir yapıhrsa bundan bir ta verllmlştlr. çalışma prograrm tesbit edilmiş üycdeğismiş ve doğumlar fazlalasmiştir e sanayi erbabının isti ŞHepin merdiveni koptu. 5 Işçf ler ve üye olmıyanlar arasında bir Delteil'in bu mütaleasına mukabıl fadeye kalkması mümkündür. Ancak denize döküldii iş bölümü j'apılmıştır. Burada akla Frans'.z müelliflprinden Tean OeVn bu kanunlann bazı maddelerini haDün llmanda blr kaza olmus, Topha gelebilen her konu i.^leniyordu. Müî!no meseleyl dünya ölçüsünde göre fifletmek kabildir. ne açıklanndakl çamandıraya bağlı i» veddeler halinde ve ckuvanın not etrek ju mütaleayı ileri sürmüştür: bandıralı .Vagaland.) lsimll çlle3 Mekteblerde vesalr terbiye veç merdlvenlnl baSlıyan tel kopmuş mesi ve mütaleasını vazması çin ya« Sizler teknik bakımdan konuBln rı yerleri hoş bırakılmış broşirler saşuyorsunuz. Bana kalırsa dünyad? müesseselerinde genclere cinst hayat tur. Bu sırada merdivenln Ustünde dece ilgililere dağıtılıruık üzere mahve aile hayatı hakkında bllgi ver bulunan Llman tsletmesl tahmll tahllpek fazla insan var. Görüyorsunuz ki T« lşçllerlnden Ramlz Osmanoilu Dur dud sayıda basılmakta idi. düşüncemi bütün çıplaklığile söylü mek Için gajTet sarfetmek artık bir sun Talkm, Halll Bavdar, Sabao AkBunlardan geliji güzel bir kaç örzaruret haline gelmistir. yorum. Insanm kıymeti çokluğunda bulut, Rasld Koruncu denize ruvarMazhar KUNT :anmış!ardır. Kazazedeier semlnln bor nek vereyim: değildir. Ben hemcinslerimin mestıd Meselâ VTII. bölümü n. «erisinden dasmda bulunan mavnadakl lşçllerlr. olmalarını istiyorum. Halbuki insan24 numaralı yazı Türklerde sanayi, 8. Alman profesörü bugün ilk yardımlle kurtanlmışlardır. lann kalabahk olduklan yerde saanumara boyacıhk tarihinde Türkler, konferansını veriyor det yoktur. Hem canun ihtiyarlara ! 40 numara Türklerde haritacılık ve NİSAN 2 4 RAMAZAN 13 da fazla çatıyoruz. Onlan da mesgul I fstanbul Teknik Ünlversltesl Mlmar coğrafya, 27 numara Türklerin terbietmek, cemfyete yarar bir hale ge j lık Fakülteslnrn davetlUl bulunan Mü yeye hizmetleri. 15 numara rivaziye I r.lch (Technlsche Rochschule) slnln i tirmek mümkündür.» tarihi. 26 No. Müslüman Türk filozof r s B § ı Ord. Profesörü H. Doellgaat bugün Tas Anadoluda Bu düsünceler, aynı zamanda dok ' kışla Mlmarlı* Fakültesl 213 No: lu J lan ve 41 No.tekâmülüne Türk dil ve 3 o c edebiyatınm bir bakış. tor olan rahib Lancrenon'un şu mü ) projekalyon «alonunda, llk konfer&nnumara 7 Türklerde resim, terbiye ve taleayı öne sürmesine vesile verdi: 1 V. | 5.08J 12.12116.01 18.58 20.38 ı 3.16 'in Genç Mlmarlan» admı minyatür tarihi ve bunlardan baska « Mesele ihtiyarlann ne olacaÇı konfenn» «urt 17.15 d. b.,E. ] 10.10 S.1S| 9.04 12.00 141 8.19 a ş l y a n daha pek çok konular işlemeğe baş değil, genclerin ne yapacaklarıdır. Ba tlanacaktır. larruştı. =haberleri Atatürkün kurduğu Türk lâzım mı? D. Parti il huzursuzluk Tek soğan kırk kuru?? ABAHTAN ABAHA...1 Tarih Kunımtı, 25 yaşında Yazan: Prof. Dr. i «*«« AFET Atatürk bizzat bunları alıyor ve mütaleasını bizlere »elkin ediyoTdu. Türk Tarih Kurumu merkezinde ise, toplantılar ve müzakere'.er, hep bu ilmî konular üzerinde yap.Iıyor du. Herkes muntazaman okula gıder gibi bu toplantılarda bulunup çetin ve teferrüatlı tartışmalara katılıyırdu. Öyle ki saatler geçiyor, heyecan genisliyor, konu?ma!ardan ve çarpı şan fikirlerden yepyeni bilgiler or taya çıkıyordu. Bazan yemek saatleri ihmal edildiğinden hemen alduıian ekmek ve peynir tepsiler içinden masa başmda olanlara dağıtılıyor ve mn zakereler hararetini kaybetmeden ge celere kadar devam etti.6i oluyor du. Bu masa başmda şimdi rahmete kavuşan benim iki komşum vudı. Bir tarafımda Y. Akçura, diğerinde Samih Rifat. Samih Rifatin kâğıdlara ve si?ara paketi üzerine bana i7ah etmek için yazdığı yazıları hâlâ bi rer ders gibi hatırlarım. Rahmete kavuşanlardan Dr. Reşid Galib, Ağaoğlu Ahmed, Halil Etemin sözlerini masa İNAN nın diğer bir ucundan dinlemek Için kulak kesilirdim. Bu toplantılar pek nk ve e.îseriya hararetli olurdu. Atatürk de •aman zaman Türk Tarih Kurumu merKjzine gelir ve bu münakaşalan takib ederdi. Yaz aylarında Dolmabahçe sarayında husust dairesi bulunan Türk Tarih Kurumu sayısı (701 i bulan bir kalabahk ile büyük salonlarında bu ilmî münakasa ve tetkiklere devnm edilirdi. Türk Tarih Kurumunun ilk kuru luş yıllarmda hatıra gelen sorulara cevablar verilmeğe başlanmıştı. Ta rih tetkikleri şüphe yok ki Türkiyede bu Kurum ile başlamamıştı. On dan evvel de bu nevi teşekküller olmuş ve şahsl çalışmalarla çıkarılan kitablar bulunmuştur. Fakat bence, Türk Tarih Kurumunun büyük şansı Atatürk gibi bir devlet adamınm bu teşekkülü kurdurması manev! ve büyüktür. Mill! fikirlerin tahakkukunu temin için maddî imkânları sağlamıs, olmasıdır. O, kurtardığı ve yeni bir Türkiye Cumhuriyeti devleti kurdugu vakit O'nun yaşaman için milletinin tarih temelini sailamlaştırmak gayesini güt müştür. Anadolu, Mondros mütarekesi ve Sevr muahedesinde parçalanmak istenirken Türk milletinin tarih ve medeniyeti de inkâr edilmişti. Işte Atatürk bu acıyı en derinden hissettiği için sulh ve sükun devrine kavuşturduğu Türk mületini, Türk topraklarmdaki medeniyete hak lı olarak sahib olduğu tarih ilminin yeni metodlarile ortaya koymak istemiştir. Çünkü, Anadoluya türlü de virlerde göçler ve istilâlar olduğu mu hakkak idi. Bu göçler Islâmî ve daha öneeki tarihi devirlerde olduğu g;bi daha eski çağlarda da olmujtu. O hai de bu göçler rin<irinin nîlkHİannı tamamlamak ve Türk kavmile flgiginl bulmak lâzundı. Bilhassa Anadoludaki tarihi temelimizi derinlikleı Je aramak icab ediyordu. îste bütün bun lann mantıkî ve ilmî cevablarını bulacak bir ilim heyetinin ve fakültesmin de olması gerekiyordu. arihimizi sadece yabancılardan öğrenmiyecek, aynı zamanda. kendi müteha»sıslanmızdan tetkik etmesi ve ortaya koyması milli ve esas gaye idi. j *** TUZLA JEEP FABRİKASININ \ edecek olan paym davetlilerirniz için Tuzlada fabrikamız sahasma kadar | | «Pahalıhk mevzuunda hepimiz h ü kumeti tenkid ediyoruz. Acaba bu umumî derde karşı millete dü>cn vazifeler yok mudur, diye dü^undum. Meselâ: 1 Herkes kat'î bir ibtlyaç olmadıkça. olanlar da birkaç nıngaza dolasıp fiatları iylce 'iğrenıp mukayese etmedikçe. bilhassa giyecek e9vası satın almamalıdır. 2 Sebze fiatlannı düsürmek için Atatürkün bahsettigi Kongre, Tüık Batıda tkinci Ciiıan Harbiııde tatbik Tarih Kurumunun tstanbulda tojia edildiği gibi, herkes evlnln :>ahçtiinde, taraçasında, hattâ saksılarda bile nan n. kongresi idi. domates, biber, fasulye. patlıcan liBugün Türk Tarih Kurumu kuru bi, ne mümkünse sebze yetistirse.luşunun 25. yılmda V. ttongıet.! top Yeni bir sebze seferberliği yapilsa... lanmış bulunuyor. Tarih Raruraıı senelerile hesablanan yaşta bulunan Ben de Hâve edeyim: Ku/u beslegençler bu konşrenin dinleytileri a nllse . Kiimps hayvanlannın şimtll • ".serseri ruhum beni durup dinrasma katıldılar. Türk Tarih Kuru kinder fazla üretllmesi teşvik .dilmunun fikir hareketi neticesinde çe se .. Nüfusun seyrek olduğu.mü'.ı ı.^ib lenmeden yeni maceralara iter» şidli sahalarda yetişmiş mütehassıslar taraflarda temiz ve bakımlı inek ahırcesine sevketmeseydi, ömrümO ise bu kongremizin çalışmalannda va Ian çoğalsa... Mümkün olan boş ı geçireceğim yer BOĞAZİÇİ olurdu» zife almıslardır.Herke* kendi sahasın lar sahibleri tarafından bosian,^ da bir yenilik getirmek için uğraştı. bahçe haline sokul&a .. Bunun bir millî kültür işi olduMademki soğanın tanesi 40 kuruş* meşhur ğuna inanan Türk aydmları ecnebî ey serbest iktisad taraflısı olanlar. D U arkadaşları ile boy ölçüşecek tarzda pahahlıktan faydalanın. malmıl yt rransız edibi ilerliyorlar. ldealler evvelfl fikir tistirin. piyasaya süriip eneln oltın!.halinde atıldığı vakit, onların Ne bekliyofsunuz?.. İşte fırsar! . Butahakkukunu görmek ekseriya oız fâ nu da mı devlet yapsın? bir dostuna yazdığı mektupta böyle niler için pek nasib olmaz. Tarih Ivu Yok, hayır. pahalılığın bütün nevidiyor... Onun yapamadığını siz pek rumu için o zaman Türk elenıanlarıa lerinde kabahatli olan Ibetıe hükutahakkuku imkânsız görünen bazı fi met değildir. Bir çok levilerde de âlâ başarabilirsiniz. 30 Haziran takirleri meselâ arkeolojik kazılar ya ahali suçludur. Hepiıniz suçluyıız. liblUi Boğaziçiodeki Apartman'ın pılabileceğini teklif ettiğim zanicin Hele cana dokunacak «ıda ıiiaddolebaskanımız Y. Akçura. sakalını "utı rinln pahalılığmda az mahsııl yerisşahane bir dairp«ine sahip olacaktır. rak bana bakmış, üyelerin de bu i»e tiren ahaliye kabahatin aslan payl Ayrıca kıymetli bir arsa. Her jube itirazına rağmen «Böyle bir fikri ko isahet etmektedir. ve ajans için ayn para ikramiyeleri yalım, biz belki göremeyiz amma, fizZira gıda maddeleriııüi çocu bozuler görürsünüz» demişti. lur.Kâfi miktarda yetiştirilse. tersin» Bizlerin de belki milMiiıizin me narkla bfle fiatlar yiiksek seviyede deniyeti için bütün 'depllerimizin ta tutulamaz. Mevsimlerinde halığın ve hakkukunu görmek mümkün olmıya domatesin sebilliği için bedavadau caktır. Fakat Türk Tiıih Kurumun dörtte bir eksiğine satüır. da 25 yü öneeki .itıLan tü:ülerüı k;sBiz kendimiz kendi kabahatlmtrrien işde emniyet ve sür'at men tahakkukunu nuşdn förmek ve sıyrılıp İyi müstahsiller olsak. panainkişafına şahid olmakla, bütün bu Iılık âmilini devlet sektöründe ara işte çalışan rahmete kavuşinuş olan mağa bile belki ihtiyaç duyımyacağız. >mn\,\ 1'irı.HKHiiuııınıitü ııı.i[if t"t "iı: 1 ıı ı t t • *» tn m in MI ı •u• 1 ım i[(rtfi»t»rne»»ifw " larla, çalısmağa «jayret sarfedenleri «Bu fanteziler d»vletliye >ara$ır!» disaygı ile anarım. ye, o zaman miisamaha İle bakmanıız Atatürk, bu kültür ıs'erimzde ön bile mııhtemeldir. Zira kalkınma pıoderlik yaptı, fakat fikir işçileri. ta gramlannın ne dallı hııdaklılannm kazandığını görtrek rih konularını canla b<j$la benim&e muvaffakıvet 25/4/956 tarihinde saat 15 te açılış törenine iştirak | diler, bugün bu sahada durmad.m i bahtiyar oluruz. (Vâ.Vu) lerlemek vazifemizdir. Atatürk, Cumhur Baskanı sıfatile Büyük Millet Meclisinde 1 kasım 1934 te re;=ml açıs nutkunda aynen şöyle diyor: «Kültür lşlerimiz üzerine. ulusca gö nüllerimizi titrettiğini bilirsinîz. Bu iSİerin başında da Türk tarihini doğnı temelleri üstüne kurmak, öz Türk diline değeri olan genisligi vermek için candan çalısmakta olduğumuzıj söylemeliyim. Bu çalışmaların RÖZ kamaştırıcı verimlere eriseceğine şimdiden inanabiliriz.» 1936 37, 38 Büyük Millet Meclisini aç.; mıtjkUnnda ise doğrudan domıyn Türk l'arıh Kurumunun isminden ve çalışmatarından rcsnıen ba!î.«etmiştir. 1 kasım 1937 de diyor ki: «Türk Tarih ve Dil Kurumlannın. Türk mill! varlıguıı aydınlatan çok tıymet11 ve önemli birer ilim Kurumu nıahiyetini görmek hepimizi sevindirici bir hâdisedir. Tarih Kurumu, vapt.ğı kongre, kurduğu sergi, yurd ıdeki hafirler ortaya çıkardığı ^«.'er!e «imdic'rn bütün ilim dünyasına •ul türeT vnzifesini ifaya baçlamı» ouıinuyoruz. halinin hakkını ahaliye, hukunıetiıı hakkını lıükttmete vermeli .. Doğru... Fakat aynı zamanda ahallnln kabahatinl ahaliye, hükumetin kabahatini de hükumete yuklemeli. Siyasetinıizın hele iktisad kismında ak^klıklar gorünce iktidan ^eııkid etınek salahiyetiııi sımsıkı muhataza eıleriz. Amma tenkid yeriııde olmalı. . Soğanın tanesini 40 kuruşa vemeğe başladık!» Siyasî toplantılann birinde, tktisadî gidişimizi bu nıisalle yernıişler. Peki anuna, buııda ahali hukumctten kat kat fazla uıes'ul değil nü? Meselâ Bogazi(inin ortasında .lurup şehrin ınaıızarasına göyle bir goz atuı... tkser yerler çıpiak arazi . liele dağluruı ardına ııazar atursaııız, arzullalı... Buralarda soğan mı .setLiiııez. sarmibak mı? Darlık senelerinde, Avrupalılaı, canım parklarında çivekieri soktuıer, sıkıiHıüa kalmamak ıçin itrzevaı ektUer. Arab memleketlerüıde oile, tiağ ların kayaları oyulu>oı, içleıiııe laşınıa toprak dolduruluyor. Bu mua).zam kaksılardan çoluk vovuga ) ıye cek sağlaıuyor. Bizde bu gibi aşırı gayreılcre hacet uıi var? Topıağı < c az «,apa>k lıyacaksın, küçücük soğanı ba^ \,armağınla şoyle bir durteceksin içeri... Sulamağa bile hacet yok, hava öulmlu .keıı buııu yapacaksuı .. Kaimut sular .. .MeVbirni gelince malısulüıiü gidip toplıyacaksın. Bundan ibaret... Fiatları 2030 misliııe jukselnuş ^rsaların sanına halel nü gelir? Fikretin dediği gibi: Bazan felâketin de olurmuş hayırlısı Bu pahalılık den olsun da ya^adığımız muhitlerde bir karıs toptsğı fayda getirnıez bir halde bırakıuıya um. Apartunanda oturuyorsak, peıı cerelere, saksı içinde maydanoz dikmellyiz. Taraçanın bir yerinc de. eski portakal sandıklan içinde tu/e soğan, yeşiJ biber, gaz tenekesiude sınk domatesi... Kurtuluşta, Tepeüstüııde Hakkı Bajak Ankan adresinden aldığunu bir mektubda şöyle deniyordu: Piyer Loti r Türk Ekspres Bank ( j | 1 ( iB Haydarpaşadan saat 13. 25 te iki motörlü tren tahsis edilmiştir. (Trenler Bostancı ve Pendikte duracaklar) Aynl trenler merasim sonunda fabrikamızdan saat 19 da hareketle Pendik ve Bostancıda durarak Haydarpaşaya muvasalat edecekler. TÜRK WİLLYS OVERLAND FABRİKALARI A.O. J | | l ; \ «CUMHÜRİYET» in Tefrikası: € tkl yüzlü gcnırdım; üş yüzlü imiş bu ayooo.'» Istihbarat tamam... | Dizlerine vurarak davrandı: Biz de i^erj girelim. Ayıp olajak. Muhtann misafir odası, orta halli Ar.adolulu bir Türk ailesinin misafir odasına benziyordu. Bü>ük bir taban halısı zemini kaplamaktaydı. Perdelerle aynı cins kırmızı yol yol kadife iskemleler; koltuklar; kanepeler duvar diplerine sıralanmıştı. Tavandan elektrik fânusu sarkmasma rağmen; aynaiı konso lun ıki yaııırıda karpuzlu petrol lârrbaları durayordu. v'§ e ' e rinin ağzına yapma çiçekler sokulmustu. Aynanm kenannda da; Kızku!«sinin ve Fu.rbahçenin kartpos tallan takıhydı: Anberbuyu bir koltuğa buyurttular. Ona da kahveden sonra şatafath tepsi ile macun ikram edildi. Temlz kaşığı kupadan aldj, macuna daldırdı. Yedi macunu ve kaşlgı içl ıu dolu kupaya, kirli kaşıkların Mühtedinin evini dolandı. Çanakkaleli Rebeka alâka ile o gaclan altmda küme'enmi^ler. Pek daya daldı. Kapısı aralık... Zaten ör.ünderı merakh bir oyuna dalmışlar bei'i. Anberbu sırtmdan siyah manto Muhtarın evir.de de Gülerin hikâ gectiği bütün evlerin kapılan ya sunu çıkarıp aptesane kapısuıın vesi devam ediyor olmalı ki. avlu açık, ya aralıktı. Asayişe pek güüstüne görünür şekilde astı. Son dan içeri isrenler bir daha dışan vendikleri belliydi. Mühtedinin evinden bir su sesi ra çitlerin arasından dolaşarak be dönmüyorlar. =i"ci eve vöneldi. Anberbu, düşman hatlarına göz geliyor. Devsmlı bir su sesi... TahTek kath evlerden bu... Pence cü çönderilmiş bir ancü gibi terafi t&boşa yağmur yağar gibi... dikiz edivor. Bir ç I • er tasarladığı Anberbu, başım su sesinin gelrelertnde tül perdeler var. taaıtlar; Nihai Karamagaralı Te VâNu Anberbu bfr daktilo seçi işitri belli... Bir hedefe gitmeğe hazır diği yüksekteki küçük pencereye kaldırdı. Bir duş süzgecinden çinko yanına bırakb. Usul erkân bilir... la?ılmaz mınltılar duyuluyor: «He Sesin geldiği pencerenin kenarm lanıyor. cîan göz ucu ile baktı. Muhtarlık binasınrn öte yanın zemine akıyor olmalı bu su... Müh Sonra da, karşısında terbiyeli ter le bak!>, «Aeaib!» kabilinden... Mühtedi Hadi. nam! ''t'e>r Sala daki bir evde. bir faaliyet dikkati tedi yıkanmağa hazırlanıyor olmabiyeli duran Bayan Raşel Leviye Madam Raşel Levi bile, ağır reAnberbu avludan lı... Bir atlet fanilesinin siloeti buz teşekkür etti, çel tepsisi elde dondu kaldı. Dışan mon Levi. alelâde bir tahta masa çekmekteydi. nm başmda oturuyor. Masanuı üs bakö: İçeride muazzam bir ziyafet lu cama çızildi. Bir kısa don onu « Ule. bu kannın kolunda şem çıkamadı, sofrası hazırlanıvor. Bu sofra bir siy« gibi kalır benim haj refiki.» Ve bu arada hiç kimse, Mama tünde kSŞıd vıgınlan var. B!ok Zekeriva sofrasma beııziyordu. Kim takib etti. diye düşünüp ?ülümsedi. notlar var ve vazılmış tomar hadadmın koltuğundan usulca kalkıp Sonra suyun sesi değişti. Aruk b ; lir hansi Rebfkanın çeyizinden Odadaki muhavere ile pek meş kapıya yöneldiğine dikkat edeme linde mavi kâğldlar var. Gazeteler kalma yahud çevizi için hazırlan doğrudan doğruya çinkoya akrruvar... Mühtedi habire daktilo... gul değil. di. Sankj Gülerle önceden aralamış işlerneli bir beyaz örtünün ü j yor. Belli ki Mühtedi yıkanmağa Konuşuyorlar, karşılıkh sualler nnda anlaşmışlardı: «Sen lâfa tut. Beyaz bir kâğıdı doldurmakla zerine, hiç defilse kırk türlü yiye başladı. soruyorlar, cevablar veriyorlar. meşgul... Çıkardı makineden im cek büyüklü küçüklü tabaklarla, ben sıvışayım.» Anberbu memnun: zasını attı. Sonra katladı bryaz kâ kâselerle sıralaTjnıştı. Yok yok!.. Anberbu avluym çıktı. Güler, hacıların gönlünü alıyor. « Eşref saat gelip sattı!» dedi. Orada, likör kadehlerile yaklaşan ğıdı. bir dosva zarfına kovdu. Bu Patlıcan dolmasından. taratordan. Daha ziyade onlarla konuşuyor. Ga Ve avludaki aralık kapıya göz zarfm içirde. vanlmış sahifeler ha Çerkes tavuğuna kadar .. liba uçağın iııişine dair yeni bir Çaiiakkaleli Bayan Rebekaya rastatü. linde mavi kâğıdlar eörünüyordu. ipucu elde etmek sevdasında... ladı. Aptesanenin verini sordu. « TJle bunlar Beniisraelin erzak Tabir caizse, bir balık kılçığı isAdam, zarfı da ç^ntasma koytîu HâtıralaiTn.ı tszeleyip onJardan taGerçi biHyordu. Çünkü köydeki anbannı tüketejekler.'» keleti kadaı sıska, yamyassı, upumamlayıcı malumat almağa çaba aptesaneler ilk nazarda dikkate Çantayı masanın üstünde bırakıp Anberbu gülümsiyerek bu maîi zun ve derıs; kaburgalarına yapışlıyor. Bu arada onların hafızaları çarpmaktaydı. Anadolunun ve Ru kanıdan kavboldu nı kamçılayıp kendi kafasına yeni melinm bir çok kasabalarında olMamadadı, onun bahçeye çıkma zara karşısmdan silindi. Bu sefer mış, kamçı kuyruk bir siyah kedikıvılcımlar sıçratmak için, hikâ duğu gibi bunlar, ana binanm n sı ihtimaüni düşünerek tekrar çit de binalann arka tarailarmdaki çit nin aralıktan içeri girdiğini gördü. yeyi tâ baştan, Şam otelinden ala zağına, kulübe halinde vapılmıştı. leröı arkasmı bovladı Uzaktan ba leri takib ederek gene beşinci haZıyaiet sofrası ile ifade edilen rak tafsilâtile anlatıyor. Rebeka, likör tepsisini bıraklp kıyor. Hayır, Mühtedi bahçeye çık neye doğru ilerlerken düsünüyor bolluğun canlı bir tekcbiydi bu... du: Öylesisıe canh anlatıyor ki... madı. kılavuzluk etmek istedi. (İsraelin kedüeri zaten hep bu a < Haj refikim beni görürs» ne Şimdi odada herkea sustu, onu Anberbu itiraz etti: üldedir.) Anberbu etrah kolaçan ediyor. dinliyor. Başlar alika Ue ona u Gördüm. yerini, ben kendlm gi Gdrünürde kimseler yok. Evlerde diyejeğim?... Seni gördüm de gelranmış. Bütün göiler ona çevrfl derün. Sen gir içeri dinîe... Bizim bir hareket sezilmiyor. Çocuklar dim. Haj refikim değil misinî dimif. Yalnız «oluklar v« araaıra aa ka uşak kazasını anlatıyor. (Arkan n t ) tâ uzakta, bir yemis bahçesinın a yejeğim.» ?\ Yatıı 20000 lî Acele h«sap açtırınız TÜRK DCARET BANKASI Her 150 draya blr kur'a numarası Acılış töreni munasebetile 25 Nisan 1956 tarihinde yazıhanelerimiz kapalı olacaktır. TUZLA JEEP FABRİKASININ 1 VERDİ Ltd. Ortaklığı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear