29 Aralık 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURfrYET'in TEFRİKASI:16 r Taan: TASAK KSMAL CUMHUKlYBt * Mart 1»M 1 I | MALt v e İKTİSADİ BAHİSLER ABAHTAN 'ABAHA... Tramvay arabaları feryad ediyor adıköy tarafma tramvay raylan döşenirken hey giai geuçiık! bu tesebbüsü pek yersiz bulmus, aleybine yazımjhm: « Şimdi otomobil, otobüı devri! Ne lürum var tramvaya dar »<*aklarda?» demiştim. Yurd içinde demiryolu siyaseti haydi gene neyse... Zira uzun mesafelerde meselâ yolcn hem gider, hem yatakta uyur. NakUyede daha elverijUdir. Fakat şehir içinde raylarm söküldüğü blr devirde niçin bizde yeniden tramvay rayı dösemeli?» Bu görüsün yanhşlığı anlaçıldı. Zlra, ikinci harb içinde otomobillerin hasusileri askcru alındı, taksiler nadlrlestL Para o devlrde henfiz pek kıymetll iken Moda Ue Kalanuş arasmdakl mesafeyi dürt lira taksi parası vererck kateder olmuşhık. O da. şayed otomoiil bohırsan.. lialbuki vefakâr traravaylann ssatierl mnayyendl. Ge<^vansıua doğru aaatine göz îibp misafirUk+en eıinyorsun. Evine ağır ak^ak vanyorsun. Üstelik tramvaylariia .(hal mah yaklt. bflhis konnsa degil.. Ekiet parçalar koca koca demirlerden mürekkeb .. Pek nzını ithal etmek lâzım .. Araba vnpnrlarının ınça Hildiği ba memlekette tramvay ambalan da pek naztk parçalan fthal edilerek ockâlâ 1nâl edıîehıHr. Otomobil ve otobüs elbette bSyle değil. Benzini, lâstiğL yedek parçası, moııtajı, hülâsa her seyl ithal. Bütün bu gerekeeleri KÖrönıinde tutuyor: tramvayların nî^yhine Ikincl Umuml Harbden sonra hiirtımlarda bnlıınan vatanda;lanmın flkrine Iştirak ermlyordum.Onlar (gecicl) ithalât boilağıınu (daimî) saymakta ulilcr. Tramvaylann şehir yollannı tikadıİan, kaidıniması icab ettiğinl söylerken, bir tramvay arabasına kaç kişl ökıjtığTnı hesüba kafrnıyorlardı. Aynı yolculan şayed otomobllleTe bindirsek caddelerin. daha fazla tıkanacaği muhakkaVtır. «Çabuk gidelim!» derken «hle gidememek» de paslada var: bunn düşunmnyorlardı. Şimdl, tramvay aleyhtarlan parttyl kaybettiler. Ba lnrtik ve yedek »«rça «lariiğı Ue bflsbUtfin kaybedrcokler. TramTflTİann daha pek nraM Enman Khrimize lAzım oldağo meydana çikm<tır. Ba nakil vasitasms muhtacız. Islahma da mahtarız. fandi gelellm tramvay arabalanma durnmuna... Bnnlarn kâfl himnet «arfednmtve*. F'eTsndtHkten ekserisl perişandır. ls« tanbuhm her iki yakasınrinkl antbalarm rofu takTrdamafcta. gıcırdamakta. kâh hazin hazin, kâh vnvrv!â il« haHerinden çikSret eltncktmlirier. Hela Anadoln yakavmıla Ijliyenlcrin durumu büsbütün feri.. Bflsal olarak 323 numarah vmgnnt göstereblllrlm. Dünyanın hlçbir yerinde, hlçbtr fevkalâde devirde ba derece ânzafa Mr arabanra nmuml naktlye vasıtası dlye lcullanıtdığinı tahmin etmlyonım. Arkaya meylet» mlj, korkunç sesler cıkanyordn. Ba feryadlaraı, mce teknik feısımtan»dan çıkmayıp kaba ve tamiri blzd* mflmkön kmrnlttrrndm çıktığım anlamak için yfiksek «ühmdls ^olma|a ihtiyat yoktu. Feühsre imanlar vardm DflJ» rneleri sananır, dlkmezleT; kay« boiur: IHi«en dUğmenm e*\ de ba lonmadıği içm r«ılto laymetlni, paltoyıı jriyen sayam hürmet hüvİTetlııl kaybeder. Biz de mütrmadi tamirleri. âdft etmemek, anzalan kiicfikken yok eylemetnek yüzünden o tarz felâhsızlanz. Bütün nmami hizmetlerimlz, aynı manzarayı arzedlyor: Peri^ndır. Tenasfîbsüz büyümfii tstnnbnl «ehrinm velev merkez! kısımlarmda tramvayiar en faklr haîk «çln ca» kurtarandrr. De!muş, taksl, otobüs mahyer. Blr de tramvaylar dnrnlar«a. o zaman yaya kaldık Tntar Afası! (V4Wft> Anlatan: Alöay Rujttt KoDaı EFELİK TÛRESİ Kendl de bu sırada tüfeğinden bizim o köylerde dolagıyor. Eskikursunları boşalttı, geri doldurdu. ya Haa Ağa, var söyle Efeye, dedL Çakırcah, Hacı Mustafa ne yapı Fırsat bu fınatür.» yor diye, harekeüerini merakla Efe: ko'Juyordu. «Peki ojlum» dedL «Haa EjHaa, durdu, tüfegini sıvszladı. kiyaya selâm söyle benden.» Götürdü Çakırcahıun önüne koyHacı Mustafaya döndü: du. Sonra elini aldı öptü. Bagın» «Hacı» dedL «Bak çecuğun götürdü. ne üstünde üst, ne başmda be| «Sen hîîim Efemizsin. Hınr var. Şuna bej altt meddiye ver.» yardımcın olsun. Düşmanm k6r, «Oğlum» dedi, «sonra, al ba dosUsn yeğin olsun.» paralan ayağma bir ayakkabı, atrSocra önünden çekildi. Çoban tına esvab al... Bea gene sana veMehmede baktı. Çoban da vardı ririm.» Efenin önüne tüfegini uzatb. Elini Haa çıkardı, eocuga parayı veraldı öptü Çekildi. dL O anda yorgun çocuğun gteleri Çakırcalınm gözleri doluufto. ısıdı. Yözüne kan yürüdü. Ayağa kaiktı: «Düşmanın ölsüa, Efem» de «Deaıek Haa i* bafa düjtü.» dL «Hızır sana yardıma olsun. Boz Haa bajmı salladı. ath Hızrr j Çakırcah: Efe: Sağ olun, var olun> dedi. «AHah «Bana, Hasan ÇavOftan haber jrüziünüzü kar a çıkarmasın, dosta getir. Boyuna getir. Her yaptı|iBi düîamana karşL» iyice öSren. Haaya iöyle, hiç bir Bundan sonra artık, Efelik t6reyaptığıru kaçırmasın.» •tnee hareket edeceklerdi. Hacı arÇocuk tekrar yola koyuldu. bk akıldanelikten vazşeçip, kızan Efe: eluyordu. Efelik töresinee hiç bir «Haa» dedL «hemes yer dekızan Efeye hiç bir sual soramaz, giştirelim. Su karsıki srrtm 8tesir!e ne yapalım. nereye gidelim, bu oî geçelim. Çoban da çadırlardaa azık du, bu olmadı, diyemezdi. Efe. bir alsın. Para ver Çobana.» •ey soracek olursa, o zaman cevab Hacı düsündu: «Bu kSpo{lusu ver.lirdi. Efenin sözünden hiç bir Efe değil. tüccar. Ask satm aldınr. kızan cıkamaz, hie bir hareketine Gelen be« paralık çocuga, bes m«Itiraz edemezdi. Törenkn dışına Çi cıdiye verdirir.» kan, en küçük bir itirazda buluEllıü yavas yava» kuşafma atö, •an tızan hakh da olsa kursunu gönülsüz gönülsü* parayı çıkanp yerdL Çetede tek hâkim Efeydi. Çobana uzatb. Çakrrcalı i»i eaktu Sözünün üstüne söz, dileğinln üa «Ne o Haa» dedL «Ne o? Biz tftne dilek olmazdı. daha eakiya ohnadık. Bir ekmek Hacı, tüfegini dofruîttu: yüzünden de bır çıkmaıın. Biz es «Efem, müsaade edar misin?» kiya olduktan »onra, kimse bize dedi. para ile ekmek «tmaı. Seve feve Çankcalı blr g8z isaretfle, «eret» verir^er, Ama »imdi kogu yaparlar dedL ardımızdan Bir fşl'^»^"* g8«dle Haa dağlarm vamaana bes kur bakarlar.» fun Çobana döndtt. Sonra: «Parayı alnuyacak olurlarsa, «Efem Çobana da mttsaade zorlan ver. Dersin ki Çakrreaiı, faet> kir fıkaranın ekmeğini yemek, paÇoban da beş kurşun salladı. rasını çalmak için dağa çıfanadl, Arkalanndan Çakırcalı da. dersm. Unutma!» Dağlar yançılandı. Dağîar gflîri GeldL PanrffTi yanma oturdu. füm ötüyordu. Çakırcalının ablak Elini Hacının omzuna koydu: luratl kıpkırmızı kesilmiçtL «Hacı lşler düz gidiyor. Şimdl O gece pmann başmda istesek, Hasan Çavuşu keklik gibi Halbuki Hacı Mustafa Yörük ça avlarız. Ama dursım. Bir kaç gfin dırlanna gitmok istiyordu. Bir tür daha balka mlmetsin, benim yfilü teklifini yapamadı. Yapamazdı zümden. Ama bix bu arada ne yaartık. Artık her şeyi Efe düçüne palım Hacı?» cek .her şeye o karar verecekti. Hacı: Çakırcalı ala s.afakta tryandı. Nö «Raklmn Efe» dedi. Zulmetbeti Çoban tutuyonhı. Eİn. Ondan sonra. Biz bu arada ne «Çoban!» is yapalımî» Bujoır Efem.» Çakırcah; «Haeıyı kaldır.» «Şöyle bir şey düşündüm. Bu «Baçüstüne Efem!» yanlarda çok kötiL fakir fıkaraya Hacı kalktı. Pmann bayında M eulmeden bir aga var nu? En cok bah kahvaltılanm yapttlar. Hîç 1co zulmeden. FRkir nkaranm eltaden nuşmadılar yemeklerini bitirjneiye elaman dediği...» kadar. Haeı: Çakırcalı: «Var» dedL «Var amm, o da «Han» dedi. Artak emmi de> kolay kolay yenmez bir adam. Mus miyordu. «Biz Steki Yörük çadır tafa AÇa var. Büyük Ceridln yatalarına gitmiveceğiz. Çok düşündüm, ğı. Babanm da düçmanı. BekçUeri, münasib değil. Neden kl dersen, kızanlan var kapısında. Katflleri »imdi biz varaeaŞız obaya, lşte biz korur» Çamlıcalıyı korur. Fakrr fıeskiya çıkük. tanıym bizL çörün kara da, tft buradan ödemişe, Ödebizi mi, diyecegiz? Bu olmaz Hacı! mişten Aydına kadar ona dfigman. Eşkiya dediğin, Snce esklya oîmah, Kolay kolay yenmes bir adam. vukuat islemeli, sonra yerini yapiftliği de düzde.» malı. Vukuatsız, .sanırım ki Hacı Çakırcalı b?ym kaldırdı. Blt •*• kimse bizi adamdan saymaz.» man Hacıya dik dik baktı. Ha«. «İyi ya, Haa, fırsat ba fcrsfft «Hakbsın Efem. Terden göğe Mustafa Ağayı eiyecegiz. Evini bakadar hakkın var.» sacağız. Parası yoksa, dağa kaldı «Hasan Çavusun fcrsatau kol racağız. Vermezse öldürecejiz. Sen lamalıyız HacL» Çobanla Veli Ağaya bir haber yolHacı: la. Mustafa Aganm evde ohrp ol «Koüamalryız.» madıgınj bize t * P * »«|ı> » Bunlar böyle konusurken bir u Haa: hk sesi geldi. «Çoban gitti, ardmdan yef şeEfe: yim de, Veli A&aya gitfüu» «Bak Hacı,» dedL Çakırcah: Haa kalktı, gitti. «Bırak Çobanı. Sen gh Veli Aynı ıslıkla cevab verdL A» son Agaya. Ben aeni Kan mezannda fa da, Çoban kılıkll, başında yun beklerim. Beşik cevizinin arada.» «len örms terlik, aysğı çankh, yır Hacı kalkb gitti. Yüzü endiee«Jk pırtık elbiseli biriyle geldL Ço liydi. Kararmı$b. «ttk, bir deri, bir kemikti. T Efe sordu: Usnldan yağmur çteeHyor. Tas «Ne haber aslan?» bi aStr, karaıhk bfr gece. Göc € Sağhğın Efem. Ben Cavuşu gozü gSnnOyoT. Ovada, Mustafa kovalıyortHım. Nereye giderse ben Ağanın çiftli^ine yanm sa?fMk bir de oraya gidiyordum. Hep köylü yerdeler. Boyuna, yavaş yavaj Üerleri döğüyor. Çakırcalı nerde? di liyoriar. Bir pusudan korkuyorlar. jre döğ babam döğ ediyor. Boyuna (Arkaa var) ı/WWMXVWVfc<Vfc C.H.P. kongrelerinde tenkidler Hatibler, bilKassa hayat pahalıhğı mevzuunda durdular Cfl.P. kongrelerine dün de muhteUt saatlerde, U ocakta devam «dllmiştir. Saat 10 da yapılan Eyub, Küçukköy kocgresinde konuşan C.H.P. II Ba?kanı Muhlis Sırraalı, D.P. nin vaidlerine. bütçe müzakerelerine, hayat pahalılığma t«m*s ederek iktidarı fiddatle tenkid ttmij ve ezcuml* demiftJr ki: « DJ». pahalılık yok diyor. fakat çarfl ve pazarlardaki korkunç fi»tlan nasJ tekzib edeceklerT^ Saat 14 te yapılan Karagüraruk, Karabaş konBresinde koauşan avukat Pehm! Atanç, Türk Mieros tekilâ bnı tenkid eüniştir. Taşiıtarlada k!r infilâk DOn ogleye doSru Ramlde Ta»lıtaT lada bir lnîilü; olmujtıır: « yaşuıda Klirnt K&ç, »okikta buldugu blr olsml »obaya atmiî, Bu clsraln blrflen patlsması Ue o esnada oöada oturan aan^rt Haslb» Kaç, kom îulan Bahcet TlSlt T» TeTÎlk Mugla »ftır yaraianarak ha»t»n«y« kaldırUraıştır. Poilı tahklkats bBşlamıstır. Kırımlı Türkler Yardımlaîm» DerMSIrJn «enelik adi kongrmi. dün Aks»rayd« Türk OcakUn uılommda yapı'mıştır. En bararatil me»zıın, İckin Umınn Müdürlüjüniin, Hürriyetl Ebedüretep««l ve Kartaltepede inşa etürmekte o'.duju Cöçmen mahallelerinde Kırımlı g&çmen m mölUellere stmdllik kontenjsn «yırmamıs olmaaı t*skü etmljtlr. HatlMerto bellrttiklerin» gSre, h»l«n Türklyede, «vtizlikten perisan halde bulunaa 110 u mütecaviı Kırımlı «5cmen ve mülted alle vardır. Kongre. Hürrtyea Eb«liy«tep«rt ve KarUlteped* ln»â «UirmekU olan (ö«B n mahailelerindea, Kırınüı goçmen v* mültecüere dt kontenjan ayrılma»ını temln için, yenl idare heyelinin, hüicumet nezdind* te$«bbüM geçsnesirıi kanrla^ırmifttr. Ayrıca, Kırımlı Tflrkler Yardımlaşma Deme*!nden baıka daha 8 teîekVU'.ün aza bulur.duğu Göçjnen ve MUltecılcr Federmsyostmun daha faal bir halt getlrilmegi temennl edihnljtlr. BOrak bir Amenkan fl'.osu OnflmOzdekl tafta limanımtza gelerek < gün kalacaktır. Filo, AmerlSanm Akdtnlzdekl Altıncı Fllo Komutam Amlral Ra'.ph Andreu Ofstle kumandasmdadır. "Karadenl3 hattmda seftrler lntlramını kaybetml$tlr. Muh'.ellf l&kelelertn h«r m*Tslzru!e yttk «eklilerl malum bulunroaama rağtnea bu Ukeleler* bu s u tyyen yük Uplerlne gore geınl lslotllmemesl trnna s«t«b gĞsterUmeitedlr. Dün Hman.mısa gelmesl beklanen Qlr«sun vapuru dörı günlük yoldan lkl gün rOtar'm ancak yann gelebileecktlr. Kırımlı 110 göçmcn alleri ev istiyor Bundan öncekl yazılanınızdan birinde serbest olarak çalijacak bir muhasebe mütehassıslan smıfma duyuîan ihtij'Bca işaret etnıi?, müteakıb bir yazıda da bu mesleğin esaslannı bir kanunla tesbit eylemenin faydaîannı izaha caliîmıstık. Bu yazınuzda lse tesbit edilecek esaslann tatbikı ile ilgili meseleleri daha doğrusu bu yeni sahada eemiyete aizmet edecek elemanlann yetijtirümeıi probleminl ele alacağız. Tahsil Hsngi meslek için olursa olsun eleman yetiştirmenin esasım tahsil tejkil edar. Kanun vâzu bu mevzu ile alâkalı gnjplarm tavsiyelerini dinledikten sonra umuml ve teknik tahsil babında aranılacak asgarl şartlan tayin edecektir. üzun vadeli bir görüsle, mssleğin taiiblerlnden blr ünlversite veya yüksek okul diploması istemek arzuya »ayan görülebilir. Kanunun yurürlüğe girecaği iüc sene zarfında Ise, bir takım yaslı fakat ehil muhasibleri yenl mesleğe Bncülük etmek, meslekl bir cemiyetln kunılmasınA, bir muhasebe mecmuamnın neşrine ve muhasebe tahsilinin ıslahına çaliîmak hususlannda tesyik etmek için bu tahsil şartında bir taknn tâdiller yapmak lcab edecektir. Meselâ kanunun yurürlüğe girdi§İ tarih itibarile otuz yaşından küçük olan taliblerde blr flnlversite veya yüksek okul diploması. otuz ilâ kırk yaş arasindakilerde Hse diploması, ve kırk yaşından jrukan olanlarda da orta okul diploması aranma*t şart kosulabilir. uhasebe mütehassıshğı mesleği için tesbit edilecek esasların tatbikı • YAZAN: Prof. Russell rak iktissd ve maliye çelışacakUrdır. Bu mühim Ihtiyaçlar karsısında Muhasebe Mütehaasıslan idare heyaüne düsecek bashe* vazifeler funlar olacaktır: Biritıei »üvafla OgtU oUtrak, a Mevcud öğretim Üyelerinin daha yüksek bir eğitime tâbi tutulmalarıru jart koşmak. Bu e?itım ya yaz aylan zarimda eenebi memlekeüerde veya ders yılı içerisinde TÜrkiyede yapılabilir. b Genç elemanlara memleket içinde veya dıjında tahsil imkânlan süğîamak stıretile bunlann iktisaden gelismis memleketlerdpki modern mu hasebe teorisi ve tekniği hususlannda yetismelerlni te?vlk etmek. Bu «enc elemanlar TÜrkiyede muhasebe tedrisatı yapılan dört yüksek tahail müessesesindeki iki üniversite ve iki yüksek Ücaret mektebi mevcud öğretim flyeleri kadrosımu takviye edeeeklerdlr. Tahsiüerl esnasında keridllerinden ban yabana kitablan tereüme etmeleri v« bunlar üzerinde Türkiyedekl husust vaziyetlerin lcab ettireceii tashihleri yapmalan istenmelidir. Bu gene elemanlarra yetlştlrflmesile ilgili olarak ortaya bir takım meseleler çıkmaktadır. Her şeyden evvel, tahsil için dısanya gönderilecek namzedlerin gidecekleri memleketin lisaruna hakkile vftkıf olmalan icab eder. Saniyen bu tahsiiin finansmanı meseleıl ortaya çıkmaktadır. Fakat neticede elde edilecek kazanela mukayese edildiği takdirde bu yolda sarfedilecek paralarm pek büyük bir masraf teskil etmiyeceği anlaîdaeaktır. 26 eylul 1955 tarihli Time mecmuasmda <Management» bahsinde jöyle bir havadis vardı: «Republic Çelik Sirketinin prodüktivite komisyonu ta Bir Amerikan filosu limannnm zij aret edecek Karadeniz hattmda seîerler intizanunı kaybetti Bir lisede ortadan sır olan para Tahaln Eseyoa liaesl muhas«b*ciat Oskl Merzut, mualUmler» maaf tevzl ederkea 1853 llranm ortadan ur oldutunu lddla «tmlştir. Mubucbednln alkayett Ozerl&e tatütlkat» bfcalanmıjtu. 9ofOt Hü»tyln B«şba| ldareslndelu 10221 plikalı kamjronet dttn Dolapdcıe eaddestnden geterken Tanl TİBiyuıls adlı bir aahsaa çarparak muhtellf yer larindan afu yar&lamıatır. Yaralı haa tan«f« kaldınlmi}, tabJükata ba&tan Kamronet bir adama çarparak yaraiadı Muhasebe sahasında teknik tahsile gelince kaounda meslekl ttandardlann muhafaza ve himayesi ile vazifelendirilecek olan Muhasebe Mütehassıslan idare heyetl. meslefin taliblerinde umuml tahsile ilSveten bfr de muhasebe ve muhasebe ile ilçili mevzularda muayyen miktarda der« g9rmöş ohnak şartmı arayacakhr. Bugfln yüksek tahsil müesseselerinde verilmekte olan muhasebe ders leri seviyesinde veya daha yüksek bir seviyede muhasebe tahsili gormü? olmak »artı ileri sflrüldüğu takdirde bu sart mesleğe intisab edeceklerln muhasebe bakunmdan lyi yetişmıs ohnalannı temin edemiyeceSi eihetle möhim bulduğumuz ban efitim meselelerine bu vesOe üe temas etmekte îsabet gBrüyoruz. Bu işe vâkîf olan kimseler tarsfmdan bilinen bir keyfiyettir kl Türklyede muhasebe öğretimi oldukça !ptida! bir seviyededir. Fakat «ayed memleket refaha kavusmak lstiyorsa, daha doğrusu memlekette mııhaseb» mütehassıslîtn smıfmm sağiayacağı hizmetlerden faydalanılmak isteniyorsa muhaıebe Sğretiminin bu seviyede bırakıTmaması fttiza eder. Meselenin etraflı bir sekilde tetklki üç ihtiyaan meveudiyetini ortaya koymaktadır: 1 Mevcud öğrettm üyelerinl yenlden eğitime tfibi tutmak ve en modern muhasebe tatbikatım ka\Tamış yeni öğretim üyeleri yetiştirmek ihtlyacı. 2 Muhasebe 55rethnlnin muhtelif seviyelerinde kulîanılacak kitab vesair ders malzemeleri ihtlyaci. 3 tktisad, mallye ve bankaeılık gibt mevzulardan ayn olarak muhasebe mevruunda ihtisaslaşmak zarureti Maliyecilerin ve flctisadçılann muhasebe öğrendikleri gibi muhasebeciler de yardıraa blr mevzu ola DAKIKA Üçüncü ıhüyaçla. ilgili olardk, Muhtelif mekteblerin, yalnız *erbest muhasebe mütehassıshğı için dsjgil, aynı zamanda devlet dairelerinde | ve hususî isletmeierd* mesul muhasiblîk için eleman yetitirecek özel bir muhaseba subesi açmalsnnı teklif etrafından yapılan bir tavsiye şirketin mek. Modern hayatta muhasebenin 8000 dolarlık yeni teçhizat satın al ehemmiyeti böyle bir hareketi hakh masına mal olmus fakat bu sayede göstermeğe k&fi geieceğı gibi yani slrketin senede 150.000 dolar tasarruf bir mesleğin ihdas edilmesi de bu haetmesini sağlamıjür* TÜrkiyede mu reketi zarurl kılmaktadır. hasebe sahasında buna müsabih imMuhasebe mütehassıshğı metleğme k?nlar mevcuddur. Bu genç öğretim üyelerinin yetlj intisab etmek isteyenlerin devlet tatireceği elemanlardan neticede devlet rafından açıiacak bir imtihana tibi v» iş adamları btifade edeceği cihetla tutulacaklarını nazan itibara alarak bütün VekAletler ve is adaralannı içi Muhasebe Mutehassıslan idare hene alan bütün teçekküller bu projeyl yeti baslangıcda taliblorin görmüş olellerinden geldiği kadar destekleme malan icab eden muhasebe derslerinin asgari miktarım tesbitten başka Udirler. hangi derslerin okutulacağını ve bu Bu mevzuda halli icab eden «n mü derslerin neleri ihtiva eüeceğnl de him meselelerden biri de yetiştiril tavsiye etmçlidir. Pek tabiidir ki bu mek üzere genc eleman teminidir. dersler ve muhtevalcn hususunda Son zamanlarda fakültelerden blrlnde Muhasebe Mütehassıslan idare heyeti bir öğretim üyesi yetiştirme prosramı bir takım tavsiyelerde bulunurken bu içln ingilizce bilen, öğretmenliğe he meslek mensublanndan beklenen bizvesli, muhasebeye alâka duyan ve metlerin mRhiyetini gözönünde tutakültür seviyed yüksek olan üniver caktır. Bu dersler bunlann muhtevasite mezunu namzedler bulmakta lan aynı zamanda davlet daireleri güçlük çekilmistir. Kanaatimiz şu vs hususi İ5İeunelerde çalısacak memerkezdedlr ki şayed bu «encler öğ sul muhasiblerin yeüşmelerine de kiretmanlikten elde edecekleri geliri fayet edecektir. dışanda da çok kârh lşler görmek Yukandaki f«lı«tinm «gnasında suretile takviye edeHleceklerini bilselçrdi bu programdan istifad» etmek bilhassa tahsil hususunda ısrar edişiüzere müracaat ederlerdl. Vekâletler mizin lebebi t»"«'l'" mealeki hazırlıde bu mevzu ile alakadar olsalardı ğm ruhunu teskil etmesinden dolayıdır. Muhasebe mütehassısllığı mesyardımlan büyük olurdu. leğini sadece bir kanun kabul etmek tkinei ihtiyaçla ÜgiU olarak, Mevcud öğretim üyelerinl, birind suretile ihdas etmenin tmkansıılığı ihtiyaç meyanmda zikredilen gene aşikârdır. BilâkU asıl mühim vazife elemanlann da yardımile yabancı dil tahsil müesseselerine düşmektedir. lerdeki ders krtablannı tercüme et Kanun ıtandardlan yüksek bir sevimeie tefvik etmek. Büyük bir ihti yede tutacak ve ümid ederiz ki Mumalle bu, Türkiyedekl bütün muha hasebe Mütehassıslan idare heyeti de sebe hocalannın genia bir kütley* yalnız temel muhasebe dcrslerinin faydan dokunacak müs^erek bir M sahasmı genişletmekle kalmıyacak, şebbüsleri olacakbr. Bu gayretleri aynı zamanda bugün okutulmakta maddt bakıradan mükâfatlandiraeak olan deralerin ıslahma da çalınırakbir formülün bulunması da pek ta br. bii olarak zaruridir. Meelekl tta) Mektebde oğrenflen feyler «aruri olmakla beraber daha ziyade nazariyatla ilgilidir. Talebenin mektebde muhasebe mefhumlan ve tatblkabna dair clde ettiğl malumab teyid etmek için bu malumab bir muhasebe mütehassısının nezaretl altmda tatbik etmesi lcab eder. Bu yolda Od veya üç senelik bir tecrübe kafi görülebilir. Stajın lüresini tayln etmek Muhaaebe Mütehassıslan idare keyetine Taxm: ddfer. Bugün TÜrkiyede kanunun vazedecegi merhalelerden geeerek muhasebe mütehasası unvanmı almıs. kim •eler bulunmadığı ve kanunda da mes lege intisab edeeeklcrde blr muhaaebmütehassın jarunda staj yapmif olAKBABA YAYINEVt mak «art kofUİaeağına g6re kanunun Doğan Nadinin, her sabah meriyete gireccği flk yılUr zarfında "umhuriyet gazetesinde zevkle işlerin başlayabilmesi için diğer saokuduğunur, zarif, ince fıkra halarda kazanılacak tecrübelerin bu larının en güzellerini bir cild staj yerine kabul edîlmesi makul bir hareket olacaktır. Staj yerine kabul halinde takdim ediyor. edilecek tecrübelerin blr muhasebe mütehnssısından beklcnen hizmetlere Fiatı 1 llra müşabih olması zaruridir. G. Davy Doğan Nadi Adres: Akbaba Yayınevi. Belediye, Klodfarer caddesl No. 810 Yann Çıkıyor Hlfantasmda otunn Mürret Alanay adında yasü blr tadın Beyoglu Hnera*l«nndan btrlna» heyec&nlı blr flUas teyrsderkcn kal» ıekt«stnden 61Bfistttr. Vatan gazeted Ankara mümMifll arkadaşumz Ketnal Bağlmn İle Gönül Çacıhca dün aksam Ankara Gazetecller Cemiyeti lokaünde leçUn blr davctll kütlaatnin buzurunda » ' f i l ı n mıslardır. 6a«d«ü«r dlleriz. FUm seyrederken fildfl Bir gazeted nlşanlandı MART 5 BECEB 22 V. I 6^8jl2.iejl5^g.lS.0Sjl»33| 4^0 K. H*25| «u21| SJ3[12JM| L3010.U ARAN BANKASI dınlarKun bütün derdi o blr türlü çare bulunaroıyan «inirlerinin, rubi hastalîklannm •ebebi işe yarar biT şeyle uğraşmayışlandır. Ben k«r<ü hesabıma jimdiyt kadar hiç bir 1 9 yapmadım, ortaya bir eser koymadlm. Sadece başkalanndan sevgi ve ilgi bekledim durdum. Bu dünyada birinin bana muhtac olabileceğini, birine yardımım dokuaabileceğini düşünmeli değil miydim? E min oL Celeste, binne faydan dokunabileceğini büirsen 6yle bo« üzüntülere, tasalara dalmaam, elle tutulur, gözle görülür lşler yapmaya bakarsm.» Durdu. Celeste, gSzleri yasanm* ona 5yle bakıyordu. Her seyi ttnuttu, uzanrp dizine doktmdu: cDayır, sekerim, yamlıyowan. Sen daima herkesin iyiliğini düföa müşsüüdür, kendini unvturcasına, feda edercesin» başkalanm düşÖBmüs, onlara yardım ve iyilik ebnjf sindir. HerkesL hecimizl anlaml», sevmişsindir... ve, işia en «<a tarafı, hiç birimiz aeotn bo sevgine lâyık değıliz.» Annette gulfimaedL Hinl ocıuo elinİB üzerine koydu: «Bu sSzlerine teşekkür «d«rim, Celeste» dedi. «BeHd 8yl« ama, ber.im dediğun yardım b« değ.l. Muhtac «lanlara yardım •*istiyorvMa, Meslekt imtihanlar Yeni namzedİBr için her sene bir seri meslekî imtihaniar açıbnahdır. Bu imtıhanlar muhasebe teorisi, revizyon, maliyet muhasebesL muhasebeyi ilgilendiren vergiler, ticaret hukuku vesair mevzulan ihata etmelidir. Bu imtihanlan hazırlayıp idare edecek mekanizmaya müteaüik hususlar y* kanunda veyahud da kanunun ihdas edeceği muhasebe mütehassıslan imtihan heyeti yönetmellğinde tedvin edilebilir. bntihanlar, taliblerin malftmat derecelerini ölcmeğe yarayacağı gibi aynı zamanda memleketteki muhasebe tedrisatmın verimlfliğini tayin edecek bir kıstas vazifesi de Röreeektir. Kanunun meriyete girdiği anda kırk yaşından yukan olup muayyen bir müddettenberi bir yere bağh veya • serbest olarak muhasebecililk yapan ! kimscler harle hiç kimse imtihanlar j dan muaf tutubmamalıdır ve bu mu j afiyet de bir yıl sonra üga edilmelidir. Ümid ederiz kl kanun vftzn, alddetli ihtiyaç hitsodilpn bu mesleği j teşvik edici bir kanun hazırlayacak ! br ve bu meslek diğer tnemleketler ) de olduğu gibi TÜrkiyede de iktisadl , hayatın gelişip kuvvetlenmesine gcıis ölfüde yaıdıra edecektir. Tercüme eden: ÂJımed Niyaa Kof OLUM TtSccardan aıerhum Suphl Şerenı (Ş«rlfallı4de) ve Sıdıka Çe r»f!l kızı. tücc«rdan TeTflk Al«nay'ın eşl, Saba Arman'm anne «1. Oamu Annan'm büyükanne al. Ençin Arman'ın kayniTalldesl Veîa Şerefll, Safftt Gürol, Raırf Kil'.mez T« Habıb Alloglu'nun beldiüi, Lutfiye Şereni, Leman Gürol, Şefllc Serefl!, Saadet Egll tnez re Eeınllıa Ailojlu'nun kız kardtşl, VleUoa Soylu'nun amca zâdesl, Doktor Nizım Arman re Hümera Annaa'ın dünürleri MÜBÜVVET ALANAY HaAkıa rahjnstlne kavuşmuatur. Cenaeesl bugüa oğle namazm dan sonra Şlşlı Csmllnden kaldınlarak Perlköyde all* Hno detaedUentktlr Cesabı Hak rahmctlna CUMHUBİyETin TEFRÎKASİı WBSI TAtLUH CAJuUWBU. Celeste: «Hayır, hiç gelmiyor» dedL «Gelme dedim ama, oaun gene gelmesi lâzımdı.» Christopher bir kahkaha «tarak ayağa kalkü. «E, ihtiyath davrarıyw demek! Peki, sen çagirsana?» «Yo, dünyada çağırmamL GeHrse kendi geî'.r, ben çagırmam...» Celeste bunu söylerken «esl ötriyordu. Christopher dönüp ona çöyîe bir baktı. Sonra, o da kalktı, odada dolaşmaya baçladl. «Öyle ise, bekllyeceği» diyordu. «Armand'ın vasiyetnamesl açılıncıya kadar. Ama, vasiyetaame aç'lmadan boşanmaya razı olsaydı çok daha erkekçe davranmif ofaırdu.» Alrunda beliren kffrşJtiıklar zöıtıinden bir düşunce gectiğini belli •diyordu ama. kendısi bu düffiaee•tni kardeşme açmadı. Celeste birdenbire: «Beküyeeefbn ben!» diye haykırdı. ^Buralardan uzsklafaoa^ım...» Cbriıtopaen cN« m«nueb«t!> diy» «eto •fotofl kesfl. cDedfkedunun arkaa kesildi, ikinize dair söyleBenler unutulmak üzere. Kalkıp gidersen yeniden •öylentüer ba?lar.» Celeste: cBekliy«c«k miyiınT» dedi. «Hayır, bekleyemeto! Dayansmam ben bo&a!» Christopher düşüncell bir tavırla bakü: «Bekliyeceksin» dedL «Beklemekten başka yapacağm bir fey yok. îstersen Edlth'e aövliyeytm, gelsin bir müddet seniad» berâber kaksı?» «Hayır!» Christopher, giderken, kard«fini pek üzürıtülü bir halde bmktığı için emu »ıkıiıyordu. Onu arutamsmıs, derdine blr care bnlamamı» b. Bir ara, gidip Henrl ile komjımayı bil* dasücdtt mna, • sks\ adamla karvılafmavı hie istemiyorda *** Erteri gtttı yağmurfa, cıeak btr gündU ak»am« «k>trm Anacttc id Cenrta. VAlllJt,1 UULTEKIM Gcne her yarr^anki gibi c&ndan bir hali vardı ama, Celeste pek durgundu, canı kanuşmak istemiyordn. Bir müddettenberi onun kar «ısmda kendini çok zayıf görmeye, «ıdsn eekrnmeye, korkmaya başl«au*tı. Bunu beiîi etmemek için arbk gayret de «arfetmiyordu. Zavallıyı mcitmekten falsc kaçrndığı yoktu. Sert sert, kızgm kızgm baktğı bile oluyordu. Beraber çocuğun odasına çıktılar. Annette çccuğu sevdi, öptü, şakalsftı. onunla oyacmaya koyuldu. Celestd bir köşeye eekilmis, oglaaaa ötesiniberisini düzeltir gibi yapıyordu ama. gözü Annette'de idi. Bir ara Mrdenbıre farkına vardı: Annette'de, bir değigiklik göze çarpıyordu. önce, <iaha rayıflamı«, daha yortpm, daha uzöfîfüJü bir hal almış giW R»ldl ama, deJKldi: Tenrine, o Inoedk çerdencöpten gövdesine bir çelik saglarahSı gelmis gibiydi Halmdoı menımm, kalW hrnur d bfr tntan gibi g&ünüyordu. Celest» bvna ney» yoracağım Wr j lest»» dedL tGecenlerde tloktorm tftrlü bilemiyordu. Bu merak Te ]gittim, kendimi muayaı» ettirdim. jaşkınlık lçinde, o öfkeli, soğuk ha Eskidennberi pehlivan yapılı bir lini unuttu, bir yakınük ve Ügi in<a>Ti değılimdir, bilirim, ama...» Burada kısa bir kahkaha ile güldu. göstermeye başladı. Celeste"nin oturma odasjna geç «Pek de sağlam değilmışira. Yo, tiler. Çay geldi, kurabiyeîer, çörek bunyem sağlam, doktorlar öyle diyorlar. hep öyle derlerdi zaten. Ciler geldi, Kaıçıhkb. oturdular. îşte o azman, Annette fincanına ğerlerimde bir Qa leke varmıs ama, çayını kendlsi koyarken, sanki hepsi kapannm, geçmiş artık. Yalgayet basit bir seyden bahseder gi nız. rinirlerim pek bozukmuş, dialenmem lâzımmı», hayatta btr şeyie bi, meseleyi açtı: uğrafmam. kendimi bir «eye ver «Ben Henri'den aynlıyorum dersem ne dersin Celeste? Biliyo mem lâzımnrs. «Onun için, karar verdîm, kendirarn: Bizim aüede bosanma pek g3me bir meşgale bulacagım. Yardım rülmüş bir şey değildir...» Başı önünde, çayını kanstmyor içleri gibi bir şey. Luciile Wanadu. Aucak neden sonra, başını ağır maker'i bilireLn, değil mi? O şimdi, ağır kaldırarak balctı: Gözgöze ge İııgilterede yardım kurumu diye lenıediler, çünkü Celeste önüae ba bir deraek kurmuş. Dâha çimdiden epey para toplamıs, giyecek vs yikıyordu. yecek alıp. Kızılhaç yola fl«, tnAımette'nin gözleri dohı dolu olsfiltereye gönderlp, bombardımandu Zavallı halacığına aciyordu. Ça dan kaçan yersizsrurdstız kimseleyır.dan bir yudum aldi, eli titriyor re dsğıtacakmış. Bu işte çalışacak du, finean tabağa değdi. gönüllüler arayor. Ben pekâlâ fay «Ayıblamıyorsun ya beni?» daiı olabilirim. Otomobil kullanıdiye sordu. nm, dağıtun i$lerine yardım edeCeleste ağır ağır başını kaldudı. rim.» Odamn aîacakaranlığmda bile «ap «Tapamazsm!» dlyc haykırdı san kesi!<Jiği görülüyordu. «Peki, n« yapacakaın, An ama, san pe kkmk çıktL «Serrin harcın değildir böyle »eylcr, Aanette?» Onun sorduğuna eevab Terme nette! Yoaruiursun, bitersin.» Annette. önce, fincaniie tabağını miati ama. Annette zaten bnrru bek iemiyordu. Hafıfçe oaraı «iikerek usulca sehpanıa üzerine koydu, •onra eUerini bir dizmla Ozcrine gülümsedi, içial çekti. «Hiç bir şeye yaramıyan blr kcnetliyerck gözlerini oraya dlkt. «Beneta ctodi, «Araarikaa kftkadın olduğumu vcni UA C bu şahane apartmanm bir dairesini kazanabflir YB 30 Mart çridnflmtt u B e 8 « Içlndckl ApartRUHmn mut». tesem daireslnl kazanan ülihliy» lynea 10.CO0 ttrt »çya kredlsi vtrttenktlr • Her çub« n ıjan» Jçln a | n ncruııry» • Her 100 llra|». arzunuza gore döşeyebilirsiniz«. Ekspres Bank emnlyet v» sQr*at
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear