Catalog

IKI CUMlftJİUYEt » Şnbat 1Mİ CUMHURİYETin TEFRİKASI: Aoiatan: Albay Rüîtü Kobaf Kazan: VA3AR &EMAL €enç Cakırcalı da =haberleri Belediye ile ViEâyet 1 martta aynlıyor ABAHTAM ABAHA... «Yoîlar çok muhatarah. Dağ onu koruyordu. Dizleri yırblmıj alardam dağiardan gitmeliyiz. Zor cıyordu. Sonra ikisi ki yerden, bir ama, dağ yolları A?h? münasibdir» atılış yapıp, pusudan îUtılar. Yardedi. dılar daha doğrusu. Mehmed: Şafağa doğru, dağm yituarnjnaki «Düz yoldan, soseden gltsek yoriik çadırlanna geidiler. YSriikdaha lyi ederiz gibirne gelir.» lerde karmlarını doyurup. dizierifagtU kanun gereğlnce l«t«nbal VIDeli Osman şaşırdı: nin yaralanna yakı yaptırdılar. Kur lâyetl İle Beledlyeıl 1 Mart Pertembe «Şose tutulu. Kus. uçmaz.» şunları bitmişti. Yörüklerd«n bolca günü r.Uen ayrılac&ktti. Mehmod: kurşun bulup satın alâutt, azıkla Blrleslk ldare heman Jıemen t»m» «Yok,» dedi. «Kaçefcçılar hep nnı bellerin« «anp dağa dcğru yö men taaflye edllmlçtlr. BenOz btrleşlk ldare «ltınd» Avnm dağlardan gittikleri için, yol boj neldiler. eden bir isç dalı« finümttzddcl lkl tur. Varsa da bir iki kolcu. Onların Mehm«d: gün zarfmda ayrılaoaktır. da hakkmdan geliriz.» «Hacı Mustafa enuni, bdylt n» önOmürdeM bir 7!l lntlkal deTrert kjıbuı edllmi^tlr. Bu müddet sarfuıda Deli Osman: reye?» mUltaUl Belediye zabıtaaı kurulacak «Olmaz» dedi, diretti. Haeı Mustafa: tır. Öteden başka bir kaçakçı atıldıt «Dağa.» Bir yıl Kmra, tstastml Belsdlyeıl kendl kendhıe yeter duram» geltbl «Osman Ağa, çocuk doğru Mehmed: söylüyor. Dağiar, muhatara... Har «Mustafa emıai, ejkiya mı çı leoektlr. taşın dibinde bir pusu var. Eşki kacağız?» ya takibine çıkmıs müfrezeler, kol Hacı Mustafa: Amerika eski Elçis] dün Valiyi cular, zaptiyeler, hep dağlarda. «Onun gibl» diy» gC'flrnsedl. riyaret etti Çocuk doğru söylüyor.» Haeı Mustafa kara kabn kajhydı. Fmekmiğinl Utedlgl lçln yakrada Del Osman kızdı: Gür, uzun bıyıkları, kecaTnan eJâ memleketlmlzden aynlacai elan A* «Dağlardan,» dedi. «Bcnim gözleri vardı. Yüzıl hafif ciçek bo rnertia Elrlesllt DeTletlerînln Ankadediğim dedik. Dağlardan.» zuğuydu Çatık kasları, sert, çatıl ra MjrUfc Elçlsl fkseUns Avra WarSonradan lifa kansan kaç?kçaun mıştı. Alru feınsık lçlndeydi. Orta rea dün aabab Va'l Ta Eeledlya Bels Ordtaaryü» Prof. Gökayı •dı Haa Mustafaydı. Hacı Musta boylu, «üçiü kuv\'etliydi. Saksl T»klll kpnairln» veda «tmlttir. slyaretle fa üstelemedi. Daglara sürdüîer. Btlyük elçinln v«da öTaretl yanm ları diken (ibi yürCne çskılm'şlı. Haa Mastafa delikanhnm yanı Kırkmda gösteriyordu. Duluklans saat (OnnOctar. na yanaşü: da bir iki bey.ız h» vardı. İliramiyeler pçrşembe günü «Osman A*anın dediği dedik Mehmed: maaşla birlikte verilecek tir. Aîdırma. Haklısm &ma, aldır «Anam oe der?» dedi Sered* 3 ma.? ıkramiyeyl beşe çıSama. Benim adım Hacı Mustafa. Hacı: rr.n karunan katiuîü üzerine, DefterBaban dostumdu. Kardaş, gibiy «Hiç Wr ^ey deT««z. Memnun dDrlıît, pçrî»mbe günfl msrt maajile dik. Ne adamclı Efe! Hey gldi gün ohır. Scunir. O Çik"calı Ahmpdin birlikte iktamiyflçri d* tevzi edecekler hey! O ölünce kolum kanadım kansıdır. Oğlunnn eşkıyalığma se tir Hazırhklar tsmemlSTiraırtır. Yalnıa «nekl! lkıamfy»letiııin tevzline kınldı.» vinir» da'r h»nüî b'r emir Keteıemlstir. Geoe yanyı gcçmişti. Bir yamaMehmed: OknHarda ildnci ciinlenme tatiii ca tırmanmışiar, bir dereyi Ini «Amma hîç bir vukuat işle tstanbul M?.ar;f MüdurlüMr.den bilyorlardı. Birden bir yayhm ateşi medik ki...» dWdiğ!ne göre her ders yıiı mart «yı ortasmda k?.!dlar Arkadaşlanndan iççrlılrde bir haft» mdddetle okuliara Hacı gene giiîümsedi: verümejl mukarrer ikir.ci dinîenme tabiri vuruldu, düştü. «Bak Mehmed» dedi, «jimdl tlll 19 mart II? 26 mart tarihlerl araHaeı Mustafa Mehmedin yanmnnda vrrilecektîr. daydı. «Atla taşın ardına,» dedi. lnersek köye belki bizdon jüphe TatU tlk. orta. üsm. aanat tlesrtt ederler. Belki y ;alar!ar. Bir kaç Kendi da aöadı. ekiınan He ecr.ebl »« annlık oknHagün lzimizl yitirelim. Şu dağlarda rını scmlldİT Hacı: «Kötü durumclayız. Tam da dolaşıp döneriz.» Hacı neden da§a çidiyordu? İs Münsfer Üniversitesî GazetecilDı Ortalanna düştük.» Enstitüsü profesörü geliyor iescler, ycrflk çadırlarıcda bir kae Atej etmeğe başladılar. Mehmed Istanbul Ontversites! fktisad FaküUegöu kalabilirlerdi Hacınm bir bil•evmiyordu, Sıkıyor, sıkıyor, son»!nin d»v?«D! kahul eden. Almanyanın dıği oıma^ıydi. ra: MOıuter Cniverelîeıl Gazetecilik Enstl «Baban seni böyl» görseydt se tüsO ProffsSrö Haacke, 1 nıart perjenı «Eeee Haeı emml bunun sotm nolacak?» diye soruyordu. Sonu vinlıdı Mehmed! Keske gorseydi.» be gürü fehrimlze gelecektlr. Alnunya dışında d:ğer Avrupa n o n Akşama doğra dağın dorufur.a yoktu. Sabah olunca yakalanalaketlerlnde Gajetecilfk Etutlttlierlnin yakın bir yere vardıbr. Çam ko j kuruiınalsrıtıa aktif yardım ebnij clan caklardı. Ya da vurulacaklardı. kuyordu ortalık. Su, yarpuz, çiçek j rrefsör. tk11wd rakültesi GatMecilik Haa: «Sen aysğma yiğit mîsin? | kokuyordu. Bir pınann bajına otvrr Erslüüsünde bir s3mestr müddetle derı Gençstn, yiğit olacaksın ayafına dular. Su içip, yüzleriııi vuiular. vrrtttk ve semînerler yaoacaktır. Profesör haien Aimarrada. GarsteeiBiri bir yana, bir bir yana uzandl. her halde » I!k nmi mevTuunda büyük bir mecmtu Neden sonra Hacı uzandığı yer Cikarmaktadır. Mehmed: den doğruldu. Kslktı, ftsa^ı doğru «Öyle.» Tafalak bir adam mangah «Şimrîi rürüne surün» glt yiirüdü Bir çamın üstün* beyaz trptakla el aynasl büyiklüğüride devirdi, çıkan yangmda yandı Osmana .. Sövle ki, ştı füney yerKasımpsşada Kaptanpaça mahaü«înden. b"tlara doeru hep birden bir bir daire çizdi, geri geldi. Mehmed de Renne sokafında 5 nımıarah evde ateş aealım. Önlar, atları alıp git de yekinmis, Hacınm n« yaptğma oftınm 56 yasmd» Ziya TürkoShı Ismlniinler oradan, biz de bııradan mü bakıyordude yatalak bir haıta. dQn sabah karıo «Bak, Mehmedim» dedl, tufe parara glttlgl bir nrıda odadakl mansademe edelim. Onlar kaçtncaya düTinüs ve devirmifttr. Bu nıretle ğinl doğrulttu, ates etÜ. Tam daire kadar, koruyalım onlan.» çıknn yar>sın »ırasında niu ortasmdan vurıruştu. Bir daha, ysnarak re dumandan Zlya Türko?ly Mehmed: bogulatak 61bir daha atefl etti. Hepslni de aynı mOîtflr. ttfaiypnln ealsjmaîarlle yanpn <rO:ur» dedL ye:t isabet etürdL Mehmedin yü bürümeden söndürtilnıü*tOr. Hsdls» etHacı: rsfmda MQddeumurailik tahkikat y»p <>Göster kendinl. Ahmed Efe zü asılmıjtı. mak^adır. Kendini tutamadı: nln oğlu* Mehmed, bir yîlan sessizağile Os «Hacı emmi, sen mete'.iği de KSprünfin fld dnban tamir manm oraya ^flzüîdü. Hacının dü runır musun?» edildi süncesini anlattı. Hacı: GaHıtk k«prOsOnt!n EmmOnflndekl Osman: «At bakalun bir m«teQk. Nasü [XI dubasının tcmirl b!tmi?. dünden «Var git Haclya iöyl«! Öyle olacak!» yaoahm» dedi. Mehmed eebinden bir para çıka MPCKS tahkikatı deram ediyor Euyük MPlet Mecllsl tahki*»t ttoÖy!e yaptJar. Güneyden yana, rıp havaya fırlattı. Hacı atej »tti. mlsyonu üye'.erl dün de 5 taelrln jnaaşağı. ateş açtılar hep Liraen. Öte P?ra yere düşmedl. IOm«ım ırüraraat etmlçlerdir. kiler kavahklrdan ardndaki at!aHacı: P^hrtmİTdeki tnhkl^atifl ÖTilİTnüBdenna atlayıp, aç'lan gedikten aşağı «Baban da böyle idl...» dedi. kl hnft» netleelenecegl tahmln edllmeSt«<ilr. uçtular. Mehmedle HECI fcaldı. PuMehmedin içi kan ağhyordu. Hır«udakiln1 şaşkınlık irinde k .Im'.şlar smdan titriyordu. Gazetedler Sendikasmm dı. Hem kaçan vardı. hem de kaHacı: olağsnüstü kongresi lan... Demek fedayi bırakmıslardı. ffE^kiyalikta, kaçakçılıkta blIstanbul Gazetecüer Seidikası olaOnlan kaç:nnca M?hmedle H?cı | rinci i* bu! dedi. cBunsuz ne «ş'dya ganüs'ü konpre'i d'in sat 10 30 da yanin üstüne ç'JİlanH^ar. Î.IJjineme olabilirsin, ne kaçakçı, Be de yiğit.» pılmıstır. Sendlkanın faaMyeti hakkmd..ki lzahattan lonra ldare heyetlne böyle bir yanm saat devam eyledl. Sonra gene kalktı, başka bir ça çüren oyu ver:iml5. razeteeillk armaHaeı: ma, birez daha büyük bir daire Sanı tOrü«lFdekl de?:s<klik tasarısmı hzırlamak Ozere blr kom'fyon kunıl «Bak» dedi, «çtı vukanîan az {çizdi mus, bazi eosyal yardımların mlktarı kurşun geliyor. Y?vas yavaş oreya «Haydi bakalsra aslanım.* arttırı!mı?*ır. kayahm. Dağları tutallm. Başka ça Mehrredin içi ikircikli. İçüıde are yok.» Bcyoğlu Yoksııîlar» Tardım teş. Tüfeğini yüzöne aldı. tyice gö» M«hrr.ed kan tere Satmiîtl. ftkjn letti Tetise çöktü K'irşun dairenin Derneğinin çayı kem sevinmU, hem kortmuşhı. Şira üstüne, çama sapLandl. Beyoîlu Yokeull?r^ Yardım Demeglnm. Anadoludan ge'«n yfiksek tah>l di Irorku faNn p^lnivordu aklına. Hacı: g?nçliji menfaatlre tertîb ettigl çaylı Süründüîer. Biri ilerl ^idiyw, 6bflrü top!».rtı S ırsrt cumartesl günü »aat 1430 da Tafcsim Beledlye Gazmosuoda ••»•••••• yapıbcaktır. »•••»» »••• I YARIN GECE «aat 20 de i İSTANBUL RADYOSUHU DINLEYINIZ »•••••»•• CL'miURfYFT*în TEFKÎKASl: rlançrç Yuvası yordu, Her.ri bileklerinden kavradı, sıkı sıkı tuttu. «Annette» dedi. «Kararmdan vazşeçcmez misin?» Annette kocasınm yüzüne uzun uzun baktı. Parmakları kasıldı. Başmı arkaya attı. «Hay.r, Henris dedi. «Bunun üzerinde ben çok dü.şündüm. Sahiden boşanmak istiyorum artık. Benim için böyîesi daha iyi olacak. Yalnız...> dudaklan titriyor, zorlukla konusuyordu. Yalnız, bu sözim beni çok sevindirdl. Bilemez sin, anlatamam ne kadar ievindiğimi!» Henri onun ellerini bıralrb. Annette kendini toparlamıj, »esine bir metanet vermişti: «Evet» dedl, «aynlmayl çoktan kafama koymuşrum ama, her îeyden 6nce babamjn vasiyetSni öğ rsnmek Istiyordum. Senin hesabına.» Henri'nin içi sızladı. Bv. ufacık kadına, asil ruhhı. iyi kalbli insana karjı derin bir mlneet duydu. Ay 8 O T»zır fAVLOB CALJJVVSLL Henri, ker.dısine bile yabancı gelea bir sesle: «Hayır, Annette» dedi. cSen ssde kendini düşünen bir insan değüsindir Bilâkis, başkaları için kerdrni feda edarsin. Yaradılışm böyie.» Sesi gene dei^isti, titrek ,bos\ık bir hal aldı: «Ben sana lâyık bir inçan des*iklim, Annette. Kimse lâvık değiMir sana. Çok iyi, temiz kalb'i dürüst. asil bir kadınsın. Seni h'C bir zaman unutamıyaoağım, Annette. Hic bir zaman.> Annette, gozlerir.i sçtı, doğruldu. Omzundaki eii usulca tutup uzeklaşt:rdı, avsğa knlktı Kocssının karşısına «erio uütümsiverek baktı: «Unut, Henri» dedi. «Beni unutTant sterim. Gidiyorum çünkü. Bir daha da gelmivecsğim belki. Omın için, beni hatırlamam iıtemem. Yaliız, hatırlarsın elbette, eğer beni biraz olsun sevdinse.» Henri: «Se^'dlm elbette, Annette» dedi. «Sevmez olur muyum?...», Eesi titriyordu. Öyle iken, Annette Rene inanamıyordu. «Yalan aöyleme!> der gibi, ellerini kaldın Avrupa milletleri arasında da farklar bulunmustur: Almanlar 1425 Gr. îngilizler 1346 » haiyaniar 1301 > Franszlar 1280 » Biz Türklerde erkeklerde 1300 Gr. rendikleri biîeıyi hSü.u yazı v« re 100 gram kadar azalır. KâhiJlenn besimlerle kendilerinden srorakl ne yiııleri ortalama 1350 «ran kabuJ e ladınlarda 1276 Gr. bulduk; bu fark şağı yukarı bütun milletlerde de sillere nakledebiimeleridir; MlLndiği dilir. (Broca) zekisı yükv>k olatuarm be •arcİLr, erkeklerin hayatta daha acgibi bir çok seyler öjren«hilen yükNe httcmetse, btı fcSçfifc sek kabillyetii bir hayvan jravru ! yinîerinln fazla ağır olacağıru İleri f, kadınlann daha passif olmalan lanna bu öğrendiklerirıden lilc biri surmüştü. caba bununla il?ili midir? Zira bi zirfen, mezardan. İâni hayatta.it, fc»Bazı neüceler buna gostermelnedlr: lindiği gibi insanlardan başka bütün ronltJcfan, çeteden, ümidsizlikten nl nakledemez. însanlarm bu husud Turgeniefl 2012 gr. kabiliyetleri onlann iHayinler'nın hudiğer hayvanjarda da erkekler, actıi bahteJen şair adedi o kadar fazla Byran tfcM »usiyetîerile izah edilmck iitenmiştlr rol oynamaktadırlar, şirndiy» kadar ki... İfte dinlediğimu! îiir!erd«n bir Cuvier 1851 ve ilk olarak da beynin yapılifı ve unun yalnız İki istlsnnsı gösterilmi? kaçrnm adı: «Karanltfc pecedt düjiin' Bismark 1SO0 ağırîığı ile zekS arasmdaki münaıeti" Örümcekler ve cırcır böcekleri... diiklerim». eŞeytan*, «Srm Kahkıtha», Kant 1600 betler araştırümıştır. Iri oeyinle zekâ Medeniyetin zekâ >üksek!iği ile a €Maziden bugünet, «Sensiz», tAglaSchiller l«0 arasında bir mfinasebet cıVluğu eski âkası sebebile beyin ağırhğında rol mafc istiyonım», «Giden ve fcalan», Gaus 1552 zamanbırda bile ileri sürüimüîtö. ynadığı iddia edilmiştir. Bu husus «Geceler bitmesin*, *Gecei>, Wr daha Buna karşı bazı ne;hur ins Hattâ (Platon) un talsbesi «Erasistkendini çok dikkate değer antropolojik bir <GsC3>... Neredevse inian rat) Milâddan 300 »ene kadar evvel beyinleri normalden ajaâı bıılunmuj mahtende sanacak.. etkik vardır: daha ileri giderek beyin dath;nın ge tun Eski Mısır medeniyetini yapan MıTudeman 12.M gr nişliği ile zekânın münasebctini ileri iirlıların mumyalarında kafatasları En fazla alkıj toplayan da, bir DnHansmarm 1228 ı sürmüştü. (Erasistrat) m o raınanilçülmfis, ona göre beyin vezinleri rüjsafakalmm sn «manzurae. ıl lmif: Dollinger 1207 • lar bir hayli otopsi yaptığı kayıdıhmin edilmiîtir. Şimdiki MısarlılaLlebig U00 > lardan anlaşümaktadır. B«>ınde ilk rın beyinleri ile mukayese edilmiş (İnee fctaa pnntalonîanm, Anatol Franee 1017 » Gyrus 6 ncı ayın »onund» gnrülmeSonra bnbam, ğe basladıktan aonra büyüme «ürŞunu da hatırlatalım ki en agır be e simdikllerinln ağırlığmuı az olDaha tonrn dişUrim atle ilerler. Yirml yajtna kac'ur bü yin bir idyoya aiddir. 2220 gr. r'a!îat uğu gdrulmüjtür. yümenin devam ettiği kabul ediimek buradaki agırhSı höcreloı .iep.il, beBurada derhal akla şu sual geliBeni terketiilrr... tedir. Nıtekinı ilk nylarda ve 7 ya j yaz nescin vağian yapıyurd*ı or; ilk insanın beyni ne kadar ağırŞimdi de saçlanm jına kadar büyüme ri.stle Uerle | Irklar arasında da farklar bulun lıkta Idi? Mendil $alhyor... mekte ve jğırlığı artmaktpdır. Yirrni Bunun için ilk insan olarak kabul yaşına kadar, fakat daha yavaş olaedıien iskeleüer üzerindeki etüdlere Sanat yönünden değil de eemlre* Avustralyaular 1385 Gr rak, sıklet kazanmağa devam eder. Avrupalılar 1360 » müracaat etmek lâzjjndır, bu 15lerle yönünden bn clayı ele alnalıyn: Bu Yani doğan bir çocukta beym /Sü340 1335 » ğra^nn âlimler eösteımişleJir ki bu kotüm^crllk neden? Kafkasyaldar gramda. 2025 ya;lan £.ras:n«s sabit BiPuJn takib eden )?cl!cme devreÇinliler 1332 » tafata'ynın içini ve dışını ölemekle bir aSırlığl vardır. 50 yajından »onra slnln psikoloilsl. bunda bl» .derecekafatasının içlnde ki beynin büyükHindliler 1261 > ağırlığından kaybetmeÎ!» başlar ve üğü hakkında bir fikir edinilebilir. ye kadar rol oynar. Ksıbnl edelim. Zencüer 1244 > (Le Gros Clark) tarafmdan bir Fakat her neslin, her eemfyetm bn milyon sene evvel yaşadığı tahmin vaftakl Insanları topyekun bSvle kara p5ı"«lü degfllerdfr. Ancak Mrhn mb; olar. ve Avustrslyada bulu fcncllifmbde mntarekenin yıkmtısı nan ilk insan Mceletlnin kafatan içinin 600 an. tuttuğu g6rülmüştür kl vardı da, <r«îda«ıın o'an şalrier b3y1e harln. majımımdn!ar. Sonradan u miktar ;imdiki maymunlarm ka AtatıırHhı Inkıtübri devrlnde sanatfataslarına ujmaktadır, buna muka kâr nestller. «daha mıite'BVkislnl, il Avustrslyadaki bu insan kafata daha tvtsinl arayıeı», bn cebeble de sının içindeki beynin, maymunlara topyekun daha iimHll oldnlar. utzaran, daha girintili cıkıntıb oldu• ** ğu tesbit edilmi?tir. Odaımzm İçlnde kficfieük btr baAsağı yukarı yanm milyon ı«ne rometre durnyor. Havanm tazytklne vvel yasadıklan kabul edfien (Pi g5re, alçalıyor, yüksellynr. Bn fencthecathuropusSinanfhropus) larda ler de blr bflrometre ğibldir. Kürfikaf&tası meziirünün S O cm • eıktıgı cifk dliip np'nn hesaba katmamaziık O gözlerlnl öriiUnüstür, bilinriiği gibi bu (Sln.ın etmeytn. lçtlmal bayata thropus) ların atej ynkmak ve ta* yeni açan hassas ruhlu intanlar, aüe ontnıa islerini bccermek gibi kabi ynvalanndan, mekteb sıralanndan nliyetleri kabul edilmistir. Gene (Le mnml havanm basmcı teslrmde kahros Clark'» tarafmdan 70.000 »ene yorlar. Kâh aîaih, kâh yukan lfne!wel yaşadıklan gösterilml? vlan nln oynayro pek raânldardır. UmnNesndertal) lerin Ise kafatası 51çü mf nfltbmlfk, nmnmf bedblnUk te» sadfif M n i defiidlr. Omnr sllklp, çosünün birden 1400 em. e yükseldiâi «rnkİHk sayrp ıreHsdreıııeyU. örülraüştür ki. bu rakam bugunktt BöVfi'clere gorannz: vrupalılann ortalama beyin hae I7fltnnnzda aeıklık rSröyoı BMminden biraz daha yüksektir. Bu sa snnn«? tçinlz ferah mı? Yapıtı. yuk sırtıcı neticeyi biyologlar (Neander tr\M blr rnhl halette misinlı? Cetal) lerin beyinlerlni tamamila kul mlyetln plânını. IdeaJini öğrenip keanmadıklsrmı ve zemanla kabiliyet dtntrf »na tntihnk ettlrdlniz mi? lerini yavaş yavas kullanmağa bajBn mattn e««vabı Mütareke devdıklannı ve bövl«e Insan tültürü rlrde fhnyrr) Idl. Atatürk devrbnle ı I ün b\itffi'nra >'Sr:«meye 'v?SÎf oldu' (evet> idi. Simdl n e « t ? (Hayır) un? ğunu ileri sürraek suretile izah •* (Evet) mi? Mesele bn. meğe çalısmaktadnlar. Çoeoklanmrzm menfl menfl eaerlşte bu netice çok mühlm bîr roalbiri karjı karşıya bırakıyor: Aca ler yazmağa baçlamalan, baıuıueU** ba insan bugünkü beyninin her tara nhı blr Is'andır. Tedblrll olalım. fını kullnn.ıHiüvor m'.ı? Acaba çalışCemlyeHmfede mnayyen Wr Mtka* maea baslamamij sahslar daha var mıdır? Burada CEconom) un bir mü mrt, mnayycn bir Ideal oisa, ne W» taleasinı hatırlamamtık kabil d?gU; bflyflkler böyle anablyet içlnde kıvnıniTO; ne de çoOTkJanmmn eaerlert bu beyin âllmi insan beyninin muböyle Bomnrtnk elnr* siki ile ilgili sahasmın çok sonradan nkişafa ba^ladıihnı ileri gürîr ve ml•••>»»»+ sal olarak da eski Yunanlılarda medeniyet ve s»nat çok ileri gittiği halde musüvinin iptidaî olduğunu ve Pek yakmda, İsümbaldan har»ancak aîorlardan sonn grlisne gösket etmek nıere Siiper CoostalrebildlSfni çöstermektedlr. Bevin üzerinde ar»*tırma yapanlar lation nçaklanm servise koynyor. Daima en rahat ve en modenı ve beyin operatörleri beyindeki neutre) sahahrdan bahsetmektedlr .•astalan saym halkın servisin» ler, kim bilir bugünün bu (neutre) koymakta büyük alâka gösteren sahalan belki de yannın bir çok hâ Air Prance pek yakında Pari» rikalanna gebedir. Frankfort Beynıt Tahrana müteveccihen Istanbuldan harekrt etmek uzere Süper Constellatloa aBUYUK DEFILIE çaklarını servise vazediyor. STOK mağazasınm 1956 bahar ve Bu fevkalâde, mükemmel uçak yaz mevsimi son moda kumaf ve münasebetUe Kubitschek Reisinin desen yenillklerinden mütehassıs tahta gecmesi merasimlne Fransia terzi Baskutun hanrladığı 1956 hükumatrm temsilen iştlrak etmij kreasyonlan 13956 persembe gü bulunan Fransız Cumhuriyeti sabık nü saat 15,30 da İstanbul Belediye reisi Bay Vincent Auriol, Rio de Taksim gazjcosunda teşhir edile Janeirc'da karaya indiğinin ertesi eektir. günü Air France Havayollan kumŞUBAT 28 RECEB 1« panyasma şu mesajl yollamıstır: «Teskilâtınızdsn dolayı tebrikM S a ler, Stop. Her »ey mükemmel ol! ü du Stop, ne ben, ne de arkadaslarun hiç bir yorgunluk hissetmeV. ] 6 37112.27115.33' 17.53119.27] 4.59 dik...» K. |12.40| C29 935 12.00 1J1| 11.01 Rei« Bay ve Baya» Auriol, G«neral Carpentier ve Profesör Vallery Radot'un bindikleri uçak kuDaha doğrusu, Antoine e kadar «Sen beni anlarsm...» diyebfldi. iey söyliyecegim.» mandan Vastel ve Chartier taraAntoine: «Elbette, Nita'cığım» sabırsüanıyordu ki onun cevab v*r Gayet sakin, hattA lâkayıd blr fından idare ediliyordu. Uçak mutavırla konusuyordu ama, Antoıne dedi. Kardesinin ağlamak Ozere ol mesiBd beklemedea baaka blr «ey karrer tam saat 9,30 da Galeao hakardeşinisı sesinde bir tuhaflık bis duğunu görüyor, cesaret venneye sordu: va meydanma vâsıl olmuştu. çahsıyordu. «Söyle bakalun neysetmişti. Hemen kalkıp gittt. Botannu sebebi olarak ne ( Eeis Bay Auriol, Transatlantilc Annette. babasının yasını tutu mis.» gostereceksin? Senin uzerine baska yolucu aşarken Lockheed Super yor, hep «iyabiar giyiniyordu; bu Annett. derin bir soluk aldı. Bir bir kadınla düşüp kalkmasmı mı?» G. nin teknik tekemmülâtı ile alâhslile eskısinden daha ufaktefek, dsnbire soylemesi daha lyi olacakü: Annette kaslannı çatarak ağabekadar olmuş ve sözlerine ilâvetens daha çelimsiz gfirünüyordu. An «Bir haftaya kadar Reco'ya yisine çıkışır gibi baktı: «Süper G. mükemmel nakil vasıtoine bunnn farkına yeni varmışU. gidiyorum» dedi. «Henri'den bo «Ne münasebet!» dedi. «Aktasıdır. Stop, sürati, mesafeleri kıçenr*n Kardeşinde bu akjam sahlden bam şanmaya.» lıma bile gelmez. Böyle bir şey yap salttınr...» d«cv;tir. Antoine o kadar «aşırmıstı ki mıyacağımı sen de bilirsın, Uyusanı zamanda ^endinden de utanı başka bir hal vardı. Onu gülümseBu k'.saltm» fonnllü Fransız Na« meden karşilamıstı, içi boeahp büs geri geri cekildi, koltuğunun kenar madığınuzı ileri süreceğim, tabll.» yordu. yonal Hsvsyc!'»'! kumpaoyası için bütün mavılesmis gibi görimen göz larına yapışü. Sonra, kendini toAntoine'nin yüzü asıldı. KızkarBirdenbire atılıp ona »anldı, kol azun mesafeli hava donanmasm'n larmın arasmda sıktı, bağrına baa lerile, öyle bakıyordu. parlayarak, gözlerini kıstı, alaylı desini kızgm kızgm süzüyordu. en güzel medih vesllesl teskil etti. Antoine, hiç bir çeyin farkmda alaylı eülümsedi: «Ya, demek böyle! En «onuntı Bir şey söylemiyordu Yalnız, oSerefli ve ü^lü yolcımun mesajı şu nu kollannın arasından bırakma değilmiş jfibi görünerek, onu ya «Yok canım! Sahi mi? Peki, da seni silkip atıyor ha? O kaltakcümlelerîe nihayet bulmaktadır; naklarından öptü, elini bırakmadan neden?» Kardesinin cevab verme la evlenebilmek için!» mak hep böyle kalmak istiyordu. «Tesisattaki konfor ve zarafeti, biAnlayamadığı. fakat kendisini an beraber yurüdü, yanyana oturdu d'ğinl görünce: «Demek ea gonunAnnette hızla ayağa nrladı. Elrinc: sınıf mutfagı, subaylann, hoslar. layan bir kadındı bu. da sen de benim dediğime Reldin» leri titriyor, gözleri ateş püskürüteslerin ve bütün persraelin nezaSonra, alaylı bir tavırla: «E, an dedi. «Hatularsın ya, ben sana bu yordu: . Elleri saclarmm arasına dalmı? ketleri Fransaya bir çeref bahşet «O ne biçim lâkırdı, ağabeyl» baçını omzuna bastınyordu. An lat bekalun. yavrucağım, ne var?» nu tavsiye edeU bir yıh geçlyor. miştir. Ben de bunu söylemekl* nette onun kalbinrn atı^ını, derin dlye sordu saçlannın lulelerile oy Peki ama, r.eden îlmdi karar ver diye haykındı. «Ayıb!> müftehirim.» Actoine, aklından gecen düfünderin iç çekişini kendi içlnde hls tıadı. din boşanmaya? Ne oldu da birsediyordu. Annette, takmchğı sakin ve lâ denb're fikrinden vazgeçtin?» eelerin tesirile, kendini kaybetmişSonra heyecanlanran an! btr kıv kayıd hali gittikçe kaybetmekte olAnî ve an bir ölüm Annette kısaca: «BSyle daha iyi ti lâkırdı dinleyecek halde değildi. Sen?larlen berl ZocjuldaS, Kozlu ve ranışı ile yanak yanağa geldiîer. dugunu hissediyordu. Ağâbeyisi olaopğını nr.ladım da ondan> dedi. «Babamız sağken yapamazdı Karadenlz Ereğüslnde lkamet cdlp Yanaklan ıalanmıstl. Biri ağhyor nin gösterdiği bu yakınlık ona pek Ar.toine yerinde duramıyordu. elbette böyle bir seyi. Şimdi nasü En?em»r madeo lfletmelerlnde çalışna dokunmuştu. Babasma karfi ilk Kalktı, ellerini ceblerine sokark yapıyor acaba? Vasiyetnsmede ne du. ama hangisi? re kandlsinl tanıyanlarea lyi T» mütekamll blr İnsan olant MvUen DamlrHenri onun başını çevirip dudak defa okrak bir Bfke duydu. Duda blr aşağı, bir vtıkan dolaşmava baş yılı olduğunu biliyor mu ki? dll lanndan UZUB uzun öptü. Annett» ğını dişledi; yoksa, kendini tuta ladı. Sevinmi» miydi, üziUmü; Yoksa, bilivor mu derskı? Ah junu MEHMED ÖZSARAÇ nin aelesi kesi'di. ?ozleri kapandı. mıyacak, ağhyacaktı. müydü, yüzünden aolsmak kab'l bir öğrnebilsem!» tedarl lçln İEtanbuîrta allesl efradll» Elini çekti. Duraladı. Sonrm, al değildi. Sonra, geldi, Gene bir asagî, .bir yukan dolaskardcsintn xvın auluadu^u aırada »ni blr k»lp krlzt çak sesle. anlatmaya baaladı: maya basladl Şimdi daha hızlı hız n*tlce*l 24 Şub»t 1958 günu hakkıs karşısınd* durdu: Bir akşam Annette ağabeyisine rahmstlne kaTuşmus Te Edlraeicapı şa «Önce sana söyliyeyim, dedim. «Peki, niçin Reno'ya gidiyor u, daha sinirli sinirli gidlp gelitelefon etÜ. Kırlangıç Yuvaaına hlUl*lne defn •dllmlştlr. K»nd!sln« Çünkü ağabeiimsin, dünyada en sun?» diye sordu. «Burada boçan yordu. Annette, durmus, <mu, öyçağırdı. tanndan rshmet dller Ersener allesln» yakinim sensin... babamiM kaybet san olmaz mı?» le leyrediyordu. gosterdlklerl bOyük vv tnmnl yanlıml» «Yalnız gel> diyordn. «Hemri nn» taaekkürler edarlE. (Arkam m Annette gene cevab vermedi. gene Washingtona gitti. Sana bir tikten sonrâ.» Durdu, Sesi kısıldı. Abdülkıdlr özsanf tnsan beyninm biraz daha geli?mesinin mümkun olup olmadığı meselesi ilim adamlannı çok düsAİndürmeirtedir; bilindiği gibi beyin gelijmesile insan aekâsının çok yakın alâkası vardtr. İnsan, biyoloji ilerr.lne mtnsubdur, fskat onun ayrı bir âlemi daha vardır; flnsanlar âlemi). msanlann bu ayn vasıflan beyinlerinin ve ona bağb zekaîannm hnsusiyetinden ileri gelır.edir. (Karl Jaspers) der kiı Biz insanlar aynı zamanda tabiat ve tarihiz, tabiatimiz verpsetle, tarihirr.iz de (tradition) larla kendini £ÖSterir. Insanlarm belkemikliler grupundan olduğu ve bir fcısım maymunların dahil olduğu (p.iınates) ler «ınıfma sokulduğu malumdur, fakat onu bütün bu biyoloji gruplar'.ndan derha] ayıran ve hepslnln üstüae çıkaran zekâsı ve bejTiidir. Insanlan diğer belkemiklilerden ayı ran yalnız suur ve idrak değUdir. Zira bazı tecrübeler gösternuştiı ki hayvanlatda husu'e eeürilsn teçevvüş hali lnsanlardaki şuursuzluk pös terilerire pek benzprr.?kf^3ir. BSyologlar hayvanlann bu hd'i'ii şııursuzluk dlye tarif etmişlerdlr: idraki temin eden dikkat ve haftza ise yuk«ek Jjayvanlarda kısmen bulunmaktad;r, misal olarak jempanzeler üzerinde yapılan tecrflbelerle onların bir mlktar idrak kabiliyeüne malik oldukları gösrterilmistır. Şu halde tasanları <yğer raahlukladan ayıran en esaslı vasfm veraset yolu ile kazanılaniardan maada öğ İnsan beyni hııgünkünden daha İazla gelişebilir mV. r •Yazan: Ord. Use öğrencilerindeki kötumser hisler ehrimizde, sn ÜMİerhı öfrencileri, aralaruıda blr «edebtyat yanşı» yapnuş» lan Istanbnl K n Liscsl, Atatürk Kra Lisesi, Gatatasaray Lisesi İstanbnl Erkek Lisesl, Kabataş Lisesi. ŞişU Terakkl Lteed, Pertevniyal Lisesi, Aüıtürk Erkek U «est Yeni Kolej, Bâh... Demek ki, mfinevver meslekler içta yetişerı k n ve erkek evlâdlanramn krem'l, Szeti. Şilrler, çuuraltma sızan mtıbaları düe getirdlklerl için. bn cocuklannuzm eserlerinde hangi hblerin akaettiği bizi çok Ugilendirir. RHUiyet gazetesinde Bay HaBd Klvanç. ögrendlerin silrlerl HakkııUa jöyle yazıyor: İhsan Şükrü Aksel Nisan ekilisinde TTRFRÂNCE 20000 Lira Bir kişiye İ i 1 TÜRKTÎCARETBANKASI