Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
r; ^ IRJ $ehir= I Modern kara harbinin en =haberleri birinci vasıtası: Helikopter umnnHtnnmm CUBUiUKIIEI 7 Aralık 1956 ASKERLİK BAHİSLERÎ 1 A R • S M E K T V It L A R I ..I. I 1 ABAHTAN ABAHA... Yaşasın türkçe! icdan azabı çekiyorum... Gönıil kırayun mı, kırmıyayım raı?... Sözümü yerine getireyim mi, getirmiyeyim ml?... Çünkü bir arkadaşım bana bir başöğretmenin mektubunu verdi: Gazetemize ve sahsan sana yollanan mektub'.ardaki imlâ ve türkçe yanlışları üzerinde durmnyor, bnnlan teşhir etmiyorsun. Usulle tashih ederek basıyorsun. Prensipin budur. Buııu biliyorum ve iyi yapıyorsun. Fakat çocuklarunıza türkçe öğretmekle mükellef öğretmenlerin türkçe yanbşlarııu affetnvk doğru değildir. Sen de bu hususta insafsıı davranacağını millî bir vazife olarak llân ettin. Haydi. oku bakalım. Şu mektubu önüme serdi: Yazan; A. Büyük Tnğrııl Helikopterltr, ilk defa, insanbğa yardım eden bir vasıta olarak beşerı yet hizmetine girdi. Medenî d ü n j a nın dağlık taşlık, yolsuz bölgelerindeki ağır hastalar helaikopterlerle ahndı ve hastanelere nakledilerek hayata kavuşttıruldu. Eu mevzuda helikopterlerin en büyük hizmeti Holandadaki su basma hâdisesinde olmuştur. Bir çok helikopterler felâket sahasına koşarak damlara, ağaclara sığınan binlerce zavalbyı kurtarmıştar. Dağlık arazilere ve denize düseıı tayyareciler heükopterlerle aranmakta, topîanmaktadır. heükopterlerle yoleu nakline, ilk olarak, Belçika, sonradan da İngiltere başlamıştır Postanelerle hava meydanlan arasındaki posta nakliyaünda da helikopterler kullamlmaktadır. * * * Helikopferlerin beseriyete yapmış olduğu bu hizmetler, ilk bakı^ta, pek basit gibi görünür. Lâkın rr.efruz hâdiseler canlandırılaeak olursa, hizmetin ne kadar büyük olduğu hemen anlasılır. Meselâ mühim bir ameliyat geçirmek için Ankaradan îstanbula nakledilrcek olan bir yolcu hava yolculuğunu bir saatte yaptığı halue Ankara hastanesinden Ankara hava meydanına; fstanbul hava meydamndan da İstanbul hastanesine kadar olan mesafeyi. otomobille, bir saatten fazla zamanda katetmektedir Halbuki kara nakliyatında helikopter kullanılacak olursa hasta bir saat zaman kazancak ve duruma göre yaşama imkânlarını =r5!ayacaktır. Helikopterlerin, bu gibi imkânları sağlayan, vasıfları havakınmak için büyük hava meydanlanna ihtiyac gö'stermemesi; havada oHuğa yerde durabilmesi;; kara yolu ihtiyaclanna bağlı kalmadan dağ tepesi. ada gibi yerlere malzeme taşıyabilmesmdedir. Helikopterler bir tenis sahası eb'adm daki yere pekâlâ iner ve buradan havalanabılir. Fırtım.lı !T.IV..' TJT h e likopter denizlers inemiyorsa, kazazedenin üzerine gehr. aşağı bir ıp veya ip merdiven sarkıtır ve istediği adamı hemen kurtarır. Burada ıp merdıvene tırmanmak gibi bir cambazltk yapmağa da lüzum yoktur. Çünkü vasıtanın ufacık vinci bütün mestleyi halletmektedir. Işte helikopterlerin askerliğe yarayan vasıfları da bunlardır. Bu vasıflara ilâve olarak hrükopterlerle nakledilecek birliklerin, paraşütçü personeli gibi, hususî bir eğitim görme Kİne ihtiyac yoktur. Hususile paraşütçü personel yetiştirmek hem uzun. hem de çok masraflı bir eğitimı icab ettirir. Paraşütle askeri harekâ' yapmanın bir büyük mahzuru da atlayan insanların rüzgâra tâbi olarak dü^raesi ve toprak üzerinde çok geniş bir sahaya dafılmasındadır Kore harbi çerçevesinde paraşütle at!İan bir çok malzeme ve insan, rüzgâr kuvvet ve ijtikarr.etinin yanlış hesablanmasından dolayj, düşman ?line düşmüştür. Helikonterîer bütün bu mahzurları kaldırmıştır. # * * Helikopterlerin bu vasıflan, kara harbi için pek mühim bir nimet midir? Uk bakışta böyle bir suale m e n . fı cevab verilebilir. Lâkin modern kara harbi, dünün silâhh mücadel=EMİNE ÜNSAL ile İRFAN ÜNAL Nişanlandllar. 6.12.956 NEBAHAT YILMAZ ile Doktor NİIL\T ÇÖMLEKÇİ evlendiler Eski;ehir 2911.956 sine nazaran, çok üstün bir sürat istemektedir. Atom endişesi kara k u v vetlerini dağınık bulundurmağı icab cttirdiği kadar. gerektiği zaman en kısa zamanda toplanmasını mecburî kılmaktadır. Malum olduğu üzere kara harbinde, arazi durumu ve d ü ş manın zayıf tarafı hesablanaraktan bir sıklet merkezi yapılır. Yüz kilometre genişlieindeki bir cerhenin sıklet merkez parçası, belki de on kilometredir. Silâhlı kuvvetin malife olduğu insan ve atış kudretinin çoğu sıklet merkezi cephesinde bulunur. Eski harblerde taarruz hazırhğı yaparken, zaman mefhumu o kadar kıy metli olmazdı. Bir defa da sıklet merkezi kuruldu mu, artık bunun sağa sola kaydırılması pek mümkün olmazdı. Modern harbde ise sıklet merkezinin, duruma göre muharebe esnasında, sağdan sola veya soldan sağa kaydırılması zarurettir. Fakat bu zarurete mukabil, değişikliğin çabuk yapılmasını sağlayacak bir yol durumu hiç bir zaman mevcud olmaz. Su halde yol ve hava meydanı ihtiyacını tanımıyan helikopterler kuvvetleri bir anda istenilen yere nakledeeek ve düşmandan daha vvel toparlanılmağa imkân verecektir. Helikopterlerin kara harbine vereceği en büyük nimet budur. * * * Helikopterlerin kara ordusuna bahfettiği ikinci nimet dağ geçidlerinin iş°alidir. Eski sistem harblerin en güç taraflanndan bir tanesi, düşman elinde bulunan dae gecidlerini işgal e'mekti: Beş yüz, altı yüz metre irtifaındaki bir dağa tırmanmak pek de kolay olmazdı. Modern harbde helikopterler, kara ordusu mensııblarını bu gibi güçlüklerden kurtarmış ve 600 veya S00 kişilik bir kuvvetin birdenbire dafm tepesine kondurulmasma imkân vermiştir. Helikopterler köprü imhası veya köprülerin imhadan kurtrr:lm;sı tribi a da kara ordusuna yeni vermiştir. Takib ve ricat mnh^rebelerinde köprü meseieie'nİTi büyük kıymeti vardır. Nitekim AmerikaMarm, Avruna harbinde tek bir köprünün A'manlar tarafmdnn imha edilmesine mâni olmalnn Birle>Tniş Milletler n?m ve hesabma en büyük ka7nncı sağladı. Helikopterlerin en son faydası da. harb içinde, kumandın veya deviet adamı çalmak olacaktır. Düşman arazisine inen bir heliknntein b>! ffib: mühim hprckrtı ba?prma=ı hor 7ım.in mümkfındür. Bplki de: geiecek harbin. modern mücadelesini saS'aan. vs=ıflnrındr>n hir tnne?i HP bu olacsktır Bunun icindir ki Amprika. tnBİltore ve Rıısvanm beliVonterleri inV f etfirrnolc hus"=""''n hüvük srayret sarfettîklpri ve PO80 kişi nakledecpk hplikonterler yapmaea cal'stık Çiiriik kunduralardan mes'yl kim? dericilerin münazara teklifini kabul etti "Atlantik Paktı Üzerindeki Fırtına Yazan: Paris Hususî Muhabirimiz Aydemir BALKAN Kunduracılar Sendikası, Ayakkabı İş Verenler sendikası dim Çarşıkapıdaki merkezinde olağanüstü bir idare heyeti toplantısı akdetmiştir. ToDlantıda deri ve debbağ sanayicilerinin ortaya attığı iddia mevzuu bahis olmuştur. Bilindiği gibi dericiler ayakkabların çürük olması sebebini kunduracıların ucuz ve çürük deri ve kdseleleri tercih etmelerinde görmekte. kunduracılar İse bunun aksl iddlada bulunmaktadır. Dün verilen kararda Kurtduracılar Sendikası dericilerin bu husustaki münazara teklifini kabul etmıştir. Bu raünazarada her iki taraf iddialarını ortaya atıp bunları müdafpa edecektir. Kunduracılar. 16 kîşiden mürekkeb İiıriden sekizlnin tarafsız, dördünün derici ve dördünün kunduracı olmasını istemektedirler. Diğer taraftan Sendika senebasından itibaren Sumerbank mağazalarında kunduralarını satışa çıkarmağa karar vermiştir. Tanzim ve Tahsis Dairesinin tevziatı Tanzim ve Tahsis Dairesi muhtelif vilâyetlere 254 ton demir. dokuz yttzü îstanbula olmak üzere 5550 lâstik, 3000 metre kanaviçe 7 ton sudkostik, 13 5 ton nal mıhı, 5 ton kunduracı ve 5.5 ton döşemeci çivisi dağıtmıştır. Adamlan Kulübü irk kongresini yaptı Yeni kurulmuş olan şehrimiz İş Adamlan Kulühü ilk kongresini dün yapmış ve idare kurulunu seçmiştir. Idare heyetinin yaptığı vazife taksiml netieeslnde Kulüb Başkanhğına Ismail Gdksu, Başkan Vekilliğine Murmlriin Gencarslan seçilmişlerdir. Fethi Çelikbaş yann bir basın toplantısı yapacak Şehrimizde bulunan Burdur mlllet veklli Fethi Çelikbaş yarın saat 11 de Hürriyet Partlsl il merkezinde blr basın toplsntısı yapacaktır. Çelikbasın ?on hâriiselere. bilhassa Siyasal Bilgiler Fakültesinde cereyan eden olaylara temas ecieceğl tahmln olunmaktadır. Universite Senatosunda son hâdiseler görüşürmedi İstanbul Üniversitesl S»natosu dün saat 15 de toplanmıştır Bu toplantıda mutad meselelerln dısmda oiarak son hSdtseîere temas edillp ediimedlıl soran bir arkadaşımıza yetklll blr ısiyet yalnı» eündemdoki meselele rin görtısfildüğflnü bildirmiştlr. İş Paris, Aralık Bütün Fransızların zevkle anlattıkları bir vaka var. Benzin ve gaz kıtlığı ve karaborsası malum. Normandiyada bir köylü aklınca ihtiyatlı davramp mahzenindeki Calvados fıçılarına benzini istif etmiş. Sonra da gece aklma bir kurt düşmüş: Acaba fıçılar kıymetli benzini sızdırmasm? Mumu yakıp mahzene inmiş! İniş, o iniş. Evle beraber havaya uçmuş. (Şimdi ruhu, Normandiya göklerinde, benzin buharlarile, mest geziniyordur..) Petrol davası gittikçe fena bir hale gelmektedir. Amerikalılar krizin en hararetli ânında, İngiltere ve Fransaya tek damla petrol vermiyeceklerini garetelerinde çıkan karikatüı bildirdikleri andan itibfrpn petroi buhranı son hpHrii^i ı ' ';f V/ashington'a gelip «dosyalarıra sa / bebler ne olursa olsun, Amerikalılar, çilik ve karaborsacılık Amerikalıların vunmak» üzere mülâkat istiyen C kendilerinin arkasında bir tecavüz bu şaşırtıcı cevabındpn j r bsla ve Mollet'yi de reddetmi?!?rdir. Söy harbinin hazırlanmasına ve böylelikle mış; benzin istasyonlarına, gaz depo lendiğine göre Eisenhower Edenle te Sovyetlere Ortadoğuda ve bütün Aflarına hücum şiddetlcnmiştir. Hattâ lcfonla dahi konuşmak istemcmis, E rika memleketl=rinde kolay bir probir gazeteci ahpabımız çakmnk r s n den'in siyaset F 1 " 1 ' v n «kaybol pagandaya sahib olmalanna imkân zinlerini taşıyan tünlerin bir günde ması* lâzım gpldipinı ileri sürmüş verilrnesini af'^tmekten uzaktırlar.. piyasadan kaybolduğunu: bir bayidf: tür. Dış tşleri Bakanları Selwyn Fakat «Atlantikteki fırtına» bir an rabıtalı bir «mösyö^ nün t?m 5000 Lloyd ve Pineau. Wa;hingtnn'da mu evvel dinmelidir. State Departeaded bu ampullerden satın a v 1 ı 5 n ı hatab bulaman" ''">•. «Boyaz Saray» in ment'in tebliğinde dendiği eibi «Ortaanlatmıştı. Fransızların benzin ve gaeşiğini dahi geçemem;=;lerdir. Dul doğudaki tngiliz ve Amerikan görüş za hücumu başka yönlere de çevrilles'in muavini Hoover Jr. Fransız ve ayrılıklan NATO'nun saralmasına miş, piyasadan sırasile şeker, tuz ve İngiliz elçilerine ve Birleşmiş Millet ve.. dağıbnasına sebebiyet vermemezeytinyağı kaybolmuştur. Halk yeni lerdeki delegasyon sefl»rir" en haşın lidir.» Ancak, Dulles bir demecle bu bir savaşın korku?i'= paniğe kapıls tebliği tamamlamıştır: muameleleri reva görmüştür.. ak yiyecek mağazalarma hücum ef «Baülı müttefiklerimizle işbirliFransız İngiliz Amerikan münamiştir. Fransız gazeteleri bu delıce hücumun hayret veriei teferruatını sebetfcrinin bu kadar pamuk ipliğinc ğine daima hazınz; fakat İngiliz ve vermektedirler ki bu Fransızlar hesa bağlandığı günlerde en büyük ar Fransızların ellerinin bizimkiler kabına hiç de iyi not sayılmamalıdır... beyi NATO yemiş, her zamandan da dar temiz olması icab eder...» Guatamala ve Diyen Biyen Fu saha mütesanid olması icab eden bu İngiltere ve Amerika arasındakl teşkilât sarsıntılar gecirmiş, Ameri vaşından ^rıra State Departement şegerginlik ve NATO finin Batılı devletlere bu kadar hüYiyecek maddelerinin durumu (şc kalılara karşı İngilteredeki mukaDİ) cum edeceği hele «Ortadoğu davadarbenin de en ağır yükünü almışker müstesna) yavaş yavaş' normale sında Amerika kolonyalist memledo^ru gitmekteyse de petrol vaziyeti tır. Amerikada Bakanlık müsteşarla ketler gibi düşünemez; kolonyalist hakikaten karanhktır. Amerikahlar rını bile göremeden dönen Lloyd memleketler gibi hareket edemez» İngiltere ve Fransaya petrol hakkın Londra hava meydanmda şunlan diyebileceği pek de haürımıza gelda müzakereye dahi baslamak içm söylemiştir: «Tarihte îngilterenin yapayalnız mezdiyse de Dulles'in bu sözlerinin mütemadiyen bir tek şart ileri sürkaldığı anlar çok olmuştur. 940 ta faydalı yankılar yapacağmda şüphe müşlerdir: yoktur .. «Süveyşi; Port Saidi ve Port F u . Ingiltere bütün dünyaya karşı tek Perrnldan mi, Amerikadan mi başına hürriyeti ve demokrasiyi saadı, derhal ve tamamen boşaltınız. vazgeçecekler? Petroldan ancak o zaman konuşabili vunmuştur...> Dulles'in tngiltere ve Fransayı koBuzlar çözıilccek mi? z!. » lonyalist memleketler olarak itham Selwyn Lloyd"un bu sözlerinin A etmesi bu iki memlekette de şiddetli Fransa, tngiltere ve Amerika arasında gerginlik iki hafta müidetle sa merikalılara apaçık bir ihtar oldu tepkiler uyandırmış; Butler'in «İngilvaş sonundanberi görülmiyen bir va ğunda ve NATO'yu hiç de takviye tere bu tarzda muameleve daha fazla ziyete varmış, h e k Amerikanın Bir edecek tonda bulunmadığında çüphe tahammül edemez» şeklindeki demeleşmış Milletlerde İngiliz ve Fransızla yoktur... Ancak İrciliz muhafazakâr cinden sonra AmfriV=" taraftarl'^ılc ra karşı Asyalı vo Afrikalı dsvletler larının aşikâr bi" **r»r,r savasile ve tamnan Franaz çazete ve mecmuaları le beraber oy kullanması bu gergin napalm bombalarile de demokrisi ül dahi şiddetli bir Amerika alevhtan 1 li.ci büsbütün arthrrmştır. F" '* ıt 'lrr kelerini savunamıyacaklarını artık kampanyaya pirismişler: meselâ Carburada da kalmamış, Amerikalılar bümelrri icab eder. Tahrikler ve se tier'den vaktile Massachusette'de Kızılderili kafateslannın kaç dolara satıldığını; meselâ Mauriac'tan Ala^ka ve Orta Amerika devletlerinin statü lerinin esaslı olarak ne şekilde incelenmesi icab ettiğini öğrenmek kabil olmuştur!.. Teknik Oolversite Sanat KulübO, bıısçün saat 17 de Oumüssuyu blnası salonunda blr kon^er t€'Mb]em!=t!r Bu konsere İstanbul Konservstııan Şan. Plyano ve Baîe Bölümlerlnden bazı ö*renri!er katılacaktır. İJLÂY ve Avukal EİFAT BOYACIOĞLU Oğulian AHMED MAHİR'in Doğumunu: sevinçle akraba ve dostlarına müjdelerler. 6. 12. 1956 Nişantaşj Güzelbahçe Hastanesi Teknik Ünivcrsite Sanat Kııiübünüıı kongresi Deniz Lisesi mezunlanna dün diplomalan verildi 19551956 ders yılında Deniz Llaesini bitirerek Denlz Harb Okuluna geçen öğrencilprin Diploma merasimi dün saat 15 45 te Heybeliadada yapılmıştır. Meraeime Ntiklâl Marşı ile başlanmış ve Okul Komutanı Kurmay AIbay Rofet GürünJn knnuşmasına yeni mezunlardan bir öğrenci cevab vermiştir. Diplomalan Egitim Kor Komutanı Koramiral Zeki özak ve Hidrografi Dairesi Başkanı Tuğamiral Samurkaş dağıtmıştır. Bılâlıare 195556 yıllannda Llse ve Harbive sınıflannda Ingilizce dersinde birinci ve ikinci olanlara Amerikan Haberler Merkezi tarafından mük.ifitlar dağıtılmıştır. Bir IngiHz gemi kumpanyası Mısırdaki acentalannı kapattı OrtadoSuda slvasl durumun eergln ligl sebebile. İngtliz «Cook and Sons» eemi kumpanyası Mısırdaki acentele. rinin Çalışmıyacaklarml llân etmlştlr. Bu bakımdan Kahlre. İskendertye ve PortSald'dekl acenteler faallyetlerinl tatil etmişlerdir Bir Alman vapura Boğazda kaza yaptı Alman bandıralı «Adonkia» şilepi dün sabah Bofazda manevra yaparken Kabataşta demlrli duran Deniz Yolları İşletmesine aid «Gemllk» vapuruna hafifçe çarpmış ve hasara uğ ratmıştır Durum Llman makamlan tarafmdan da tesblt edümiş ve İşlet me Müdürlüğü, şllepln bağlı olduğu «Dabkoviç» acentesine proteBtosunu çekmiştlr. Aralık 7 Cemaziyeievvel 4 ERMOY APARTMAN KATI 10 binlira para ikramiyesi hfer 100 liraya 1 kur'a numarası. ry'ye doğru atllmak istedi. Fakat o sırada k?pmın ağzı dyle bir karıştı ki ahali birbirine girdi MaryVıın bayıldığını duyunca, salondakiler oraya üsüştüğü pibi dışarıdan da mübasirler, hademeler kosmuşlardı. Hepsi kapımn ağzmda kilid olmuştu. savılııdı: İhtivar kadırrn onu bırak mıyacağı, ötekilerin de yardımı ile sahidler odasına kadar götüreceği muhakkaktı. Job da sonradpn eider, onu orada bulurdu. Will ise, yeni gelmişti, davanm belkemiğini teşkil edivordu. Hâkimler. müzakerevi biti»ip yenidpn verlerine geç tamştırması Bu durumda dışan zor çıkllabi meden onu avukatla lecekken. birdenbire bir karışıklık 'âzımdı. dahî oldu, bir haykırış duyuldu... Will de. dörüp Mary've bskarİçeri biri daldıken Job Legh'i gcirünce durmuştu. Pek tlâşlıydı, gözü kimsevi şörİhtiygr. kosarak oğlanm kolunmüvordu. Kalabalığı övie bir yardı dqn vakaladi: ki berkes birbirine girdi Kimi kız Hoş geldin, Will!» dedi «Dört dı. kimi şaştı Arkasmdan baka eözle seni bekliyorduk. Çabuk, kaldılar. gel'» Will'di DU gelen! Onu aldı, avukatm yanına götürdü. Tamştırdl. Liverpool'lulann hemen hepsi değilse bıle. diileviciler arasmda bulunanların çoğu Wil'i canırdı. Tanımıyanlar da. Jem'i kurtarabilecek bir tek sahid bulundu§unu, bunun da bir gemici olduâunu, ağızdan ağıza duymuşlardl. İçeriye koşa koşa bir delikanlının girdiğini görünce ve kıyafetinden gemici olanlavnra. hepsi heyecanla: < Geldi!» diye haykırdılar. • Evet, bekîenen ad^m gelmişti... * * * Oturum veniden açılınca, avukat Brirlgenorth, çok mühim bir noktayı bildireceğini söyliyerek söz is tedi. (Arkası var) denize yakın $53954 mezunuyum. (1) İlk tayinim (2) Ma... De .. Ha... (3) okulu baj öğretmenUğıne (4) idi. 954 de harcırahım (5) için muracaat ettim. (6) Uleme konuldu. (T) GönderiUyoT diye cevab cerildiği halde 3 senedir (S) henüz harcırahımı (910) alamadım. 150 lira ile çaltnyorum. (11) Yaztfc pahlara ancak kokusu gelmektedir değil mi (12) bana? (13) tngiltere ve Fransa sanayii duraklaA .. t .. (14) ilkofculu öğretmema tehlikesi içindedir. Amerikaya ni (151617) daha fazla blöf yapmafia imkân yoktur. Çünkü petrol musluğu artık onYukanki mektub tashihimizden Jtelarm elindedir. Nitekim ilk olarak çerek basılmıştır. Rakamlarla Ha""**başlarını indirenler gene İngilizler ve lediğim yerlerde şu yanlışlar vardı: Fransızlar olmuştur. (1) Cümle blttiği halde nokta koBu hafta yayınladıkları bir teb nulmamış. İkinci cümle majüskülle liğde Süveyşten kuvvetlerini «tama başlamamıs. men» çekmeğe razı olduklarını bildir(2) Taylnim keHmesi tainin yanlmişlerdir. Bundan sonra da petrol mış. müzakereleri başlamıştır. Amerika (3) Bu üç hâs isim mlniiskülle ayrıca OECE memleketlerine de yaryazılmış. dıma hazırlanmaktadır. Bunun için (4) Kaşb (ğ) harfi yerine kaşsu OECE de bir petrol ikmal ajansı kurulmuştur ki memleketlerin ihtiyaç (g) harfi konulmuş. (5) Harcırah kelimesi hacırah yalarma ve «petrolun sanayilerindeki öncelik derecesine» göre stok ve tev zılmış. Dikkatsizük eseri olmadığı ziini sağlayacaktır. Fakat doları az (910) numaralı notta da belli olduolan memleketler (Norveç, Türkiye, yor. (6) Cümle bittiği halde ne nokta, Yunanistan, İzlanda . ) in tediye şekillerinde mutabakat güç olacaktır. ne virgül, ne majüskül. Teknik müşküllerin kolayca halledil(7) Keza... Demek kl çocuklara da mesl beklenmemelidir. . böyle öğretiliyor... Dimyat ve pirinç hikâyesl (8) Hiç lüzum o'ıııadjğı halde 3 Fakat İngilizler ve Fransızlar hiç rakamıııdan sonra bir tire var: 3 seolmazsa şimdilik bir nefes almışlar ne ..! dır. Petrol krizi bir müddet hafifle(910) Bir kelimede iki yanlış: yecektir. Panik duracaktır. O zama Harcırahını yerine hacrağıra . na kadar yeni maceraya atılmaga (11) Gene ne nokta. ne virgül, ne kalkmazlarsa vaziyet normale doğru majüskül . Başöğretnıen bu imlâ gidecektir. Fakat ne İngilizler, ne şeklini değişmez kaide sayıyor deFransızlar artık Ortadoğudaki eski mektir. prestij ve nüfuzlarını tekrar elde e(12) Bir kelimede iki yanlış; değil demiyeceklerdir. Onların yerini şim mi .. Yanl (g) kaşsız; mi de bitişik. di Amerika almaktadır. Petrol krizi (Yanlışın birini iskonto ettim). esnasmdaki «Daily Miror» daki kari(13) Istifhanı işaretl de, nokta da katür İngilizlerin çaresizlieini göster yok. mektedir. Bu karikatürde Butler, (14) Kendi soyadını minüskülle Selwyn Lloyd ve MacMillan Başve yazmış. Şahsi adını ise büyük harfkâletteki koltuklarda «çırılçıplak» o le. turmakt'd'rlar. Butler telefonla E1151617) Bir kelimede üç yanlış: isenhower'e yalvarmaktadır: Ö harfi yerine o .. ğ harfi yerine g... «Ne olur, bir şeyler gönderin, 1 harfi yerine ı... halkm içine çıkrrik zorundayız...» * * * Başta sbylediğim gibl \icdan azabı Ortadoğuda Sovyetler ve Amerika çekiyorum. Bu başoğretmen bir ararasındaki soğuk harbe güvenilprek kadaşımızd.in jardıın gnrcce^iııi ıımayapılan oyun yanlış ipotezler üzer'ne rak mektubn yollamış. Harcırahma istinad ettirilmiştir. Bu iki dev ken kavuşacak yerde gıyabi bir hıicuma Ancak tngilizlerin ve Fransızların dilerini kızıştırmak isteyenlere pek uğruyor. (Adresiııi mahfuz tuttum, bu Amerikan sleyhtarlığı kampenyn de iyi gözle bakmamağa başlamış isnılnin ve soyadınm ilk harflerinl sınm daha fazla devam edeeeğini lardır. Kendi aralarmdaki, hattâ değiştirdiın). heklemek isabetsiz sayıhnamalıdır başkalarının aralarmdaki dnvalan Bu adama da para lâzım .. O da Süveyş daha aylarca karnlı knlacak dosflarma güvenmeden karşı karşıya yaşıyacak! denccektir. tır. Suriye ve Irakta patlatılan pipe halledecekleri gün Fransızlar ve İnCevabım şu: Başka meslekte yaIine"*lardan sızan petrollarır Avru gilizler hiç de hayret e'meme'.idirlpr. şasın .. Yeniden öğretmenler alınıyor .. Böyle noktalara gazetelerde dokunmalı ki, iyi öğretmen scçsinler... Yerli ilâçlanmıs Yerli ilâç imalâtçılan yersiz ileri sürülen iddiaları tamamile bulduklarını bildiriyorlar MEVLİD Sevgili annemlz Bayan ZEHRA MİRELin vefatının birlnel senel devriyesi dolayısUe 7 arahS cums günü ögle namazını müteafcıb Kadıköy Osmana5a Cam'inde Hafıs Esad Gerede ve arkadaşları tarafmdan okunacak Mevlidl Şerife arzu buvuran akraba, dost ve lhvanı dinln teşrlflerl rica olunuT. Mirçl ailesl M E V L İ D SevglH eşim salihatı dan nisvan ME V Lî D jevîill refikam SAMİME Simsaroğlu'nuıı iefatınm ikinci senei devrlyesl dolayısile 7 aralık cuma günü Ö5!e namazını müteakıb Şlş li Camiinde ruhuna ithafpn okunacak Mevlidl Serife arzu eden akraba. dost ve dindaçiir •nKin teşriflerini rica ederlm. Fehmi Sim=iroz'u TÜRKÂN BALlVIUMCU'nun • rtihalimn 40 ıncı gününe tesadüf ed*>n 9 12 95fi pazar günü ikindf namazını müteakıb Şişlı Cr.miinde Hafız Mecid, Sebilr' Hüseyln, Hafız Zeki, Duahar Yahya Eskişehirü ve Nişancn! kırdeşlre tarafmdan Mevlu'j Şerif kıraat olunacağından meı mu seven, tanıyan ve dinda^la nmm teşriflerin) rica pderim Mustafa Balmumcu | V. o a & » X â M 7.11 12 C3 14 281in 41118 19 5 96 E. ] 2.30 7 24ı 9 47J12 00I 1 3 8 | 1 2 2fi «ClîMHUKİYET» in Tefrikası: Oştfyn da üstün * Çevirem VAHDEI GVLTIKÎN kadar arkp=ma dönüp, öne doğru iğilip o kadar aradıâı ı>Me Maryyi bir türlü bulamamTştı. Hâkimler müzakereye çekilerek muhakemeye beş dakika ara verildiği sırada. Job Legh kalkıp dışarı çıkmsk, sahidler odasına gidip Jane Wilson'a bakmak istiyorduBelki Will de gelmişti... Tam kalkmış, kalabalık arasın.Han kendine yol açmaya çjhşıvordu, kulağına bir çiğllk geldi. Durup bakındı. Başkaları da duymuşlar, kapıya doğru bakıvorlardı. Öndekiler ayağa fırlamışlar. arkadakilerin görmesine engel oîuyorlardı. Onlar da sırslann üzerine çıktılar. Gürültü arasmda bir «koşun! Bayıldı!» lâkırdısı duyulduJob Leşh, içine doğmuş gibi, hemra sıralarm yanmdan dolanarak, boş bulduğu kLsımların üzerinden atlayarak. sesin geldiği yana doğru fırladı. Korktuğu gibiymiş: Bayüan Mary idi! Kızcağızı kollarının arasına almış, baskalarıiîın yardırru ile, dışarı çıkarmaya çahşan ihtiyar kadın heyecandan kesik kesik konuşarak, anlatıyordu: «Burada durmuş mahkemeyi dinliyorduk... şahidîik etti.. demin şahidlik etti .. sorgusu bitince alıp bize eötürmek istedim... dinlensin diye Dün gece de bizde kalmıştı, zsvalh. Gitmem» dedi «Gel öyle ise. dinleyiciler arasına oruralım» dedim, ona da «olmaz» dedi... Hasıh. burada durmuş dinlivorduk... «Birdenbire sarardı... Zaten yüzü kül eibiydi ya. uvkusuzluktan. üzüntüden Büsbütün sarardı Kireç kesildi... Parmaklığa tutunuyordu. Yere çöker gibi oldu Zor ruttum. O zaman farkma vardım: Elleri ateş gibi yanıyordu... Ateşi var kızcağızın. Hasta.» Job Dede kalabalığı yararak, Ma 9 7 Job Legh, Jem'in annesini biraz yatistırdıktarc sonra, mahkeme hadempîerinden birine rifn etti. kadırrasizı ona bırsktl, kendisi salona şeçti. Davanın r.asıl gittiğini msrak ediyordu. Arac'an epey zaman geçmişti. Msry'nin sorgusunun sc^a ermis olacağını hesablıvo'tı ama kızın hâlâ sahidler odasma dönrpmiş olmasına da şasıvordu Belki de mahkeme, Mary'nin uzun uzı.n konu^t'.i" '"na lüzum gör; mî =tü. Job Le^h dinleviciler arasmda boş bir ver bulup ilistiei sır?d? avrıkat Jem'irı savunmasına başlamıştı. Ihtiyar adam, bir yandan OPUI =^'>.>! Tierak ve heyecanla dinlerken bir vanr^r* Ha gözl1?rii pfr'fta dola'hrıvordu. Mary'nin soreu^u sona erdiğine ve kız sahidler odasına ^^"•nediei: ne cöre, ^prh'ldf ' ^l"^'iri!er arasına geçmiş olacaktı. Fakat Job Dede yanındakileri rahatsız edecek İlk hızını alınca. birdenbire duraladı. Kapmin önündeki kalabaîığı ve orada bir sey olduğumı yeni farketmiş gibiydiO zaman. ıhtiyar knchnm kollarınr!â bayam yatan kizm Mary olduğunu da tanıdı ve döner gibi oldu. Sonra Job Legh'le gözgöze geldi İhtiyayr. Will'i görür görmez, o kadar sevinmiş ve heyecanp kapılmıstı ki bir an şaşaladı, adeta ken dinrlen eeçti. Sonra, toparlandı Yalnız. Mary'nin yardımına ml kos malıydı. yoksa Will'i mi karçılaraı llvdj, bilemiyordu. Nihayet, gene içinden gelen bir hisse kapılır gibi. Will'e doğru koştu Çünkü Mary bayılmış da olsa. gene bir dereceye kadar emniyette erll İlâç lmalatçılarını Elneslnde toplayan meslek cemlyetlnden şu mek tubu aldık: Gazetenizln 3/12/1956 tarihll nüsha sınm ikinci sahlfe ve 456 ve 7 ncl «ütunl^rında ıntlşar eden S A. lmzalı ve (Yerli İlaçlanmız) başlıklı yazınız tetkik edlldi: Mesleki mevzularda dalma hassasi. yetle hareket eden ve bütün İlâç imalftrçılarını slneslnde toplayan Cemiye timizin yaptırdığı tahkikata göre Kon yada cereyan eden ve üç çocuğun ölü mıl İle netlcelenen müessif hâdlsenln sehebi İddia edlldiğl glbl yeTİl bir vlf. nln şurubundan müteveîllt olm»yıp daha evvel aynı alle tarafmdan alınıp kullanılan bu vitamin şurubur.un boş şlşesine sonradan konulan ve henüz mahiyetl meçbul ve Sıhhat Vekâletl İle Adlî makamlar tarafmdan tetklk edllmekte bulunan zehirll bir madde olduğu tahmin edllmekte. dir. Diğer tarafdan Cemlyetimlzce yapılan tabklkat nettcesi bahls konusu edilen vltamln şurubunun şişeslnde yazıh seri numarasım taçıyan şurupiar bıitün memlekette resmi makamlar tarafından arattırılmış ve 1500 adet lrr.âl edildığl tesbit edilen bu 6<?rl numarasmdaSl şurupdan ancak 12 şışe bulunabilmistlr. Bu şişeler üzerinde yapılan tahlil netlce3inde formıılune tamamen uygun olduğu ve hiç blr zehirli maddeyl lhtlva etmedici tesblt edilmlştir. Esasen 1500 adetlik lmal&t serislnln fıemen tamamen sarf ve Istlhlâk edil miş ve bugüne kadar da hiç bir ze. hlrlenme hâdisesine tesadüf edllmemlç olması tlâcm formülüne tamamen uygun olduğunu teyld etmektedlr Hâdise Adli makamlarca tahklk edll diit cihetle daha fazla mütalâa beya nını şimdilik zayid görmektevlz. Vak'a tamamen tavazzuh etmeden Savın Mu harrinn sanki netice tamamen kat'ıy yet kesbetmlş gibi hâdiseyi yazışma mesned ittıhaz etmesi ve bu yoıdan top yekun butün ilâç laboratuvarlanmızı itham eylemesl meslek mensub larımızı son derece rencide ve mütees=lr etmiştir. 25 seneden berı beklmlerimizîn ve haıkımızın gittikçe artan ragbetlnl karanmış. ve bugün memleket İlâç ih Hyacımn yüzde 75 Inl karşılamakta olan yerli il&çlarımız hakkmda tababet âlemî ve halk nazarmda uyandınl 3i3tc lstenüen şüphe ve tereddütleTİe memleket Bağlığı ve milli sanayline de zarar lra« edilmlştir. Sıhhat ve İçttmaî Muavenet Vekâleti 25 seneden beri tlâçlan ciddl bir surette murakabe ettlğl glbl laboratuar sahlbleri de mamullerln) gerek plyasaya arzından «vvel ve gerekse sonra hassaslyetle kontrol ve takib etmektedlrler. Damar İçine zerk edilen ilâçlann kutulanndaki etlketlerin değlştirllmesl keyflyeti, tamamen Sıhhat Ve. kâletile llâc amilleri arasmda cereyan eden llmî ve teknik bir hususa ald olduöundan gündellk bir gazete sütununda şerh ve lzaha imkân yoktur. Bu keyfiyeti âlelâde bir müsahe de halinde nakletmek. efkân umumlyevl teşviş etmekten baska bir netice veremez. Yalnız şurasını da arzetmek isteriz kl, Vekâletce ayd» 1 veya 2 defa top lattırılan llâç'.rtr meselesme gelince, bu cihet dahi haklkate uygun değıl. dlr Fllhakika Sıhhat Vekâletl dlledlği zaman ko^trol m^ksadi'.e ecznnelerden, ecza depolarmdan veya amıllertn den yerli ve yabancı mÜ3tahzar nümunelerl almaktadır. Ancak şuraaıda bir hakikat ve Sayın Vekâletce de müsellemdir kl, bu kontro'lar netieeslnde ve 25 sene zarfında hic blr yerli müstahzar amlll ^akkında ce. zayı müstelzim bir hataya tesadüf olunmamıştır. Bugünkü kanunlarımız faz!a3İle mu rakabeyi temln etmekle beraber. yeni alınacak tedbırlerden de Cemıvetimiz mensublan asla endlçe etmemektedlrler. CUMHURİVET Mevzun bahis yazıyı yazan arkadasımız elbette yrrll llâc sanaylini kötülrmek maksatiınl güdüyor dpgildi. Bundan maksad nmuml rfkârda endişcli akisler bırakan bazı hâdisclrrl öne siırrrek lâzım grlrn tpyakkuz ve tntlbahı uyandırmaktı. Terll llâc âmlUeri bunlardan en mühim bir taneslnin mahiyetinln basında haber verildiğlnden amamrn haşka türlü oldııftunu bildirmekle isaret ettiğimtz rndlşeyl havll hafinptmislerdir. Bundan doğan mrmnuniyetlmizl hildirirken tenkidlerden duyduklannı söjledlklrrl derln teessürü de yerstz huldumnzu hpllrtmek Isterlz. Haksız tenkldler elbette ıımıımi efkârda Iz birakmıyacaklar. haklı tenktIler ise onlann llerleme yolundakl hızlannı hiraz daha arttıracaktlr. * * * Ak!ıma bir de hikâye geldi. Adamın biri köyde hastalanmts. Pek cahil olan tek doktor demiyeyim miıtatabhihi çagırtmış. Aman ne yapıyorsun, o anlamaz. Berhad eder! Demişler. Doktordur. Mesleğini ifa etsln, « da yasasm! Demiş.. Hasta, reçeteyi kasaba eczanesine yollamı?: Aman o ters ilâç verir .. BUemez. bunaktır! Demişler. Zarar yok . Eczacı da mesleginl icra etsin . O da yaşasm! Demiş. Böylece ısmarlanan ilâç gelmiş. Haydi iç bakalım . Neticeyj görelim! Demişler. Hayır ben de yaşıyayım! Dlyerekten adam Hâcı pencereden dışarı fırlatmış. Dostumuza o mektubu gönderen başöğretmen parasızlıktan olmesin. yaşasın ama mukaddes türkçtmi? de gelecek nesillerin dimağlannda e d ş biicüş hale gelmcksizin dipdiri yaşasın. rVSNÛ) ÖLÜM Mevlâna ahfadından Sadeddin Çelebi oei'i. Ş^ziye Çelebi eşi. Nüzhet Kutluğ. Firdevsin kardeşleri Mehmed A!ı ve Şoref Ha?ın enisteleri, tnhlsarlar Paşabahçe Ispirto fabrikası Mesul Muhasibi FARUK ÇELEBİ 6 12 1956 perşembe günü an! olarak vpfat etmİFHr. Conazesi 7.12 1956 günü Eeyazıd Camiinde ikindi namazını nıüteakıb Merkpzefendi aile kabristanına deftıedilecektir. AİIesl BUGÜN AKŞAMA K A D A R BANKAMIZDA BİR HESAP AÇTIRARAK YIL SONU DE KATILINIZ KESİDESİNE SİZ 15 0 . 0 0 0 LİRALIK FAİZSİZ MESKEN KRFOİSİ NİSANTASI APARTIMAN DAİRELERİ Ayrıca: KALAMIŞDÂ ÇEŞİOÜ PARA İKRSMİYELFnİ ve İSTANBUL BANKASI