23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
GIIMHDKJVKT 5 Ocak 1956 I t Lhnanımızâa yeni 'eiier tutmıyan «büşmanların faydası» fesisler yapılacak esnaf ceza • EDEB Y A T • B A 11 S L E R e m 1 1 Ookunaklı bir hikâye dama hekim bir bayan geldi. Lzak bir kasabada, bilhassa köyliiLerin tedavi edildiği falanca müessesede senelerdir çalı* şıyormuş. Sonsuz emek garietmij. Halbuki hastalardan biri, ondan bize jikâyete kalkmış. Biz de mektubu baafnışız. Bereket, alüna söyle bir not ilâve etmişix: cHekim aleyhindeki iddimnın doğ ru!lığuna pek üıtimal veremeyiı. Zira b«lki de basta bir tosamn ruhl hâleöle yazıldığı için bu hikây» uydurulmuş, yahud büyütüunüştür. Gönderilecek tavzih mektubuna dercederiz.» da çaremiz yoktu galiba... Zira, gazetemize gelen her mektnbun aslını faslını mahkeme karan derecesinde tahkikten geçirip yatmağa kalksak, buna devlet teşkilâtı kâfi geimez. O takdirde gazeteciiktan vazgeçmeli... Meslektm ferağat edemiyeceğimize göre, ihbarian ve şikâyetleri bu kabil ihürazî kayıdlarla basıyonız. Tâ ki fafarl müfettişler teşkilâtı tahat rahat işleyebilsin; memlekt'tin kıyı köşesinde neler oluyor, mtydana çıksın. Lâkin işte, kızanlar oluyor. Doktor bayan da kaş'annı çatmış: Tahkikatsız nasıl yazarsınız? Okuyucularla Başbaşa sütununn idare eden muharrir kendisine yemin etti: « Bcnim kardeşim falanca yerin mühendisidir. Ona taalluk eden bir işe dair şiliâyet mektubu geldi. Kendisine haber vermeksizin gazeteye bastun. Kızunın vazifeü olduğu bir iş hakkında da şikâyet mektubu geldi. Onu da hasttm. Bereket ikisi de knsurln değillermif. Sizln de kusurunuz yoksa anlaşılır.» Bun'arı söyleyerek bayan doktoru tatmine çalıştıU ama, nafile... Bu köylüler bu derece nankordürler .. Kendilerine şefkatle bakıyorum, aleyhimde bulunuyorlar! dedi. Teessür bir bayana, samimf filiri olmasa da böyle »Jır *özler soy'stebilir. Biı kendisine: Doğru diişünmüyorsunnz! demekle lktifa ettik. Fakat iş sahiblerini «nankör», kendilerini olutufkâr» sayaa maaş erbabına şurada burada çok rastlarız. Hele barem dereceleri yükseldikçc bazılarında bu kanaat da büsbütün yükselir .. NeHslerini, vergi mükellefi halk kalabak'annm ortasında birer sahamet heykeli görürler... Ah ey bayan! Bay! Paşa!.. Hepimiz içrimaî iş bölümünde ancak üzerimize düşen vazifeyi görmektcybt. Hem de ücret mnkabili! Hmı 4e devlet mekteblerinde tahsil ettirilntemiz sayesinde... Bu apaçık hakikati zaman zaman nasıl da unutuyoruz. *** Son giinlerde, bir idealist ttaiyanın yararlıklannı bir Avrupa mecmuasında okudum. Mario Hrabassi icimli bu zangln zatin kplbine bir yüksek ilham gelmiş. Hiç bir tarikate filân mensub o'mamakla beraber, 500 küsur gecedir, sırtına türîü mslzeme dolu bir torba yüklüyor, Rojna sehrinin harabelerinde yersiz yurd«uz barınan biçarelere yiyecek, giyecek götüriiyormıış, gündüzleri de onlara iş anyor, hastanelerde yatak sağlıyormu;. Masraflar hep kendi kesesinden! Gel laman, git zaman, müridlerl de hasıl olmuş. Bir emekli amlral, bir Universite talebesi, bir tüccar, ilh .. Onlar da torbalan omuz'ayarak her gece yaüah. Sırtta bir kaç posta 1516 torba taşımak Iâzun gelince, Papa bunlan işirmiş, hayır işlerinde kuüansmlar diye bir kamyonet hediye ermij. Baa iyilik severler Tirabassi'yi arayıp bağışlarda bu'unuyorlarmış ama, o «hiç kimseye müracaatte bnlnnmar mayı» prensip sayıyormuş. Asü enteresanını bir gece kendlsile birlikte harabeleri «folasan gazeteci anlatıyor İyilik «rörenierden birinin ginirleri ve «hnlyetl pek boıukmns. Tirabassf onun yanma müHdlerinden biri ile yiyecek ve giyecek brraktınronnuş. Zira bn adam Hrabassi^i görfince şöyle bafırmaktaynMş: Galata lLmanı tesislerini tevfi roak durulmakt;.dır. Zira ıthal emtiau sadile rıhtımlara dik olarak altı ile dolu olan bu ambarlann boşalponton kışı ettirece&ni ve bul'a blması İçin Tophane ve Salıpazan nn 25 milyon liraya mal olacağını »ntrepolannın bitırilmesi icab etbir müddet önce yazmışük. mektedir. Bu mevzuda son yaptığımız teHalen 300 metrelik nhtım ile ammaslara göre, pontonlar üzerüıdeki barlann ikinci katuun inşaatı taetüdlere Denizcilik Bankası fen he mamlanmıştır. Alâkalılar, bu tnşayetince devam edilmektedir. Pon atın 1956 senesi eylul aymda bititonların inşa tarzı ve üitündeki ter riloeeğini ifade etmektedir. Arkatibatın teferrüatı bir ihtisas iji ol daki antrepolann mukavelesi ise duğundan etüdler ve projeier Al henüz imzalanmamıştır. Buna rağman firmasmın tetkikinden \ ;miş men yeni ambarlara Sirkecideki tir. InşaaUna ise fabrika ve tersa mallardan bir kısmının aktarılıp nelerimizde başlanmasl düşünül aktarılmaması hususu üzerinde dümektedir. Bunların üstüne çesidll S/tinülmektedlr. Antrepolann inkaldırma kudretinde vinçler mon şaatı ile Sirkeci ambarlan sadece te edilmek suretle tüccar mallan Karadenlz ve Akdeniz hatlanndan aın tahmili ve tartılmalan müm gelen mallara tahsis edilecektir. kün olacakbr. Cenab OZAVKAN Keza i; hatlardan gelen mallar, pontolara çıkarıhp tartlldıktan son Bir başöjrretmen hakkındaki ra depo ve antrepolara istif ediledava neticelendi cektir. Boylece gemilere fazla yüklendiği ha;de az navlun ödenmesı3am»tya ttkokul başöâretmeni Ahmed nin önü alınmış olacaktır. Yapılan Okanla taleb» velllerinden Mehmed sayımlar sonunda, gemilerle nakle Heklm trasında cereyan eden v« adli mskamlara akfeden davanın dunwması dilen eşyalann "?c25 mden fazlası 7 nci Asily» Ceza mahkemMinda sona nm ton itibarile eksik gösterildiği «pmlstlr. Mehmed Hekimin başögretve bu yüzden az navlun ödendiği mene maksmında ve vaıifesi sırasında hakaret edt*ek kendislnl dövdügü sablt »nhşılmijtır. olmus bu cebebden 1 ay hapse 250 lira Denizycllan gemilerinin bir yıl par» eezasına pr hkum edilmistir. da nakıett ği mallardan alman Dlger taraftan, duruşma »ırasında navlun miktan 4 müyon llrayı bul Mehmed Hekimin başöğretmen hakkınmaktadjr Eldeki rakamlara naza <U Herl sürdüğiı iddia varid gorülme ran bu miktann, eşyalarm tartıl dlğlnden Ahrred Okanın beraetir.e karar verümijtlr. masile 5 :n:lyon lirayı geçmegi kuv Karadeniz haltı vapur seferlerin. vetle muhlemeldir. de değişiklik Gemilercien çıkartılan malların Denlzyollarının «Samsun» vapuru $•Buvnalara indirilmeden karaya tah 11ye»'le antrepolara taşHimasJ eş nelik revisyona alınacağından «Adanaı vap'jru iki sefer için Karadeniz hattına yanm kayıb ve telef olmasını da tahsls edilmiştir. önleyecektır. ffAdanas vapunmun yerlne Bstı AkProjeye göre, Sirkeci nhtımına 3 denlz seferlni «İskenderun» vapuru yaaded ponton bağlanacaktır. Ancak paeaktır. malzemesinden bir kısmı dış mem Çukurovanın kurtuluş yıklönümü leketlerden getirtileceginden Banmünasebctile toplantı ka idsre meclüs taraftndan kabuÇukurova kurtuluşunun 54. yıldfinülünden sonra da bir müddet bekl« mü müna»ebetile, Çukurova Tardım'aşmek lârm gelmektedir. Bu bakım ma Derneji tarıfından tcrtibienen kutlama toplantısı bu ak;am Takslm Bedan mezkur proje ancak 2 sene lediye Gazinosunda yapı^acaktır. lçinde tahakkuk edeb lecektir. S=baha k^dar devam edtcek olan Diğer taraftan Sirkecideki 10, 11, toplantıda Çukurova geleneklerini belirten eğlenceler yspılacak ve mahalll 12 numarah amharların muhteviya oynnîar oynanacaktır. Alâkalılar «kanun geregince defterlerin on gün zarfında yazılrnası şart» Denizcilik Bankasının Sirkeci va tt Uzerinde de alâkalı makamlarca diyorlar Esnafın da kanun gereğince gelir vergisine tâbi ve defter işlemeğe mecbuı rutulduğu, fakat Cumbur Re^inden bu mükellefiyetin eski şekli ile devam edeceğüıe dalr ahoan vaid neticesirıde kanun hükümlerine uyulmadığı malumdur. Bu durumun nasıl telif edileceğini öğrenmek maksadile düa görüş tüğümüJ! alâkahlardan bir zat demiştir ki: « Yapılan vaid hiç şüphesiz yerine getiri'ecektir. Ancak ortada bir de kanun var ki bunun icablarma uymak lâzımdır Herkesin t>ildiği gibi, bir kanun ancak başka bir kanunla kaldınlabilir. Büyük Millet Mecl'si bunu iptal etmedikçe karun yürürlükte demektir. Gelir vergisi kanunu icabı defterlerin nihayet on gün zarfmda yazılmalan şarttır. Bu yapılmadığı takdirde usul cezası kesilir. Velhasıl yeni kanun çıkmadıkça biz eski kanunun icablannı yerine getirmekle mükellefiz Bu hususte bugünlerde bir toplantı yapılarak karara varılacaktır.» Sîrkeci rıhtımına konulacak 3 ponton, gemilerdeki mallann navnalara indirilmeden karaya çıkaıılmasım mümkün kılacak Şehrimizde vergi fahsilâiı tstanbul Defterdarlığından aldığımız malümata gdre 1955 senesi sonuna kadar lehrünizde umumi vergı tahsılâtı 505 milyon lırayı buknu^tur. Mali sene subat sonunda nihayet bulduğuna göre o tarihe kadar tahsilâtın 5W milyona yükaelecegi tahmin edilmek.edır. «Düşmanların faydası». Bu, on YAZAN: yedinci asırda, edebî görüşlerini nazımla ifade etmij olan meşhur münekkid Nicolas Boileau'nun manzumelerinden birinin adıdır. Münckk d, 1677 de yazmış olduğu bu manzumede, fikir ve sanat mühitlerine cumlarla Racıne'ın piyesini çıirüt | roarlama «İphigenie» Ue, ancak bir hâs entrikaları tasvir eder, «ilha meğe çalışıyor. Aynı zamanda şai müddet sonra temsil edilebildiği gimm rehberliği ile mutad ohnayan] rin şahsl hakkında yalan ve ifti bi hiç rağbet görmüyor. yollardan yürüyerek yeni hedeflere radan ibaret bir menfî propaganRacine'in düşmanlan en müessır varan» bir kimsenin etraiında nasıl daya başlanıyor. tlk hamlede bun ve en emin yolun gizli ve jifahî tel bir kıskançlık ve çekememezl k çem lar Insmen tesirni gösteriyor: 1G69 kinat olduğuna hükmederek şairin beri teşekkül ettiğini, nasıîonun aj d a o y n a n a n «Britannicus» trajt aleyhindeki »insi propaganda seleyhinde fitne yuvalan kuruldu disini halk biraz soğukça karşılı ferberliğine yeniden hız verıyorlar. ğunu aniatır ve «gölgede lcalan ra yor. *** kibleri kargalar gibi bağırışırlar» Fakat Radne yılnoıyor. Daha bOder. Fakat bu sefil ruhlu insanla yük bir gayret ve ihtirasla sanatına Entrika mütehassısîannın, iftira rın, zararlı olmak isterken, hakikî sarılıyor. Böylece 1670 de yazdlğı üstadlarının her yerde ve her desanatkâra nasıl iyilik ettiklerini, «Brerenice» ve 1672 de temsil et virde başvurdukları metod aynı nasıl sanatmda yükselmesine biz tirdiği «Bajazet» ile düşmanlarını olmuştur ve bugün dahi aynıdır: met ederek şöhretini temin ettikle tam bir hezimete uğratıyor. BunFalancayı, yani aleyhinde çaıışirini kendi hayatından gctirdiği mi lar bir müddat dişlerini ^ıcırdatlan şahsj bir taraftan istihzaî tâsallerle ispat eder. maktan başka bir şey yapamıvorlaı birler, küçümsiyen sıfatlarla 4muBoileau'nun «Yedmci Epitre» is İçlerindeki kı?kançlık ve nerrst mî efkâr nezdinde gözden düşürmıle de »nıian bu manzumesi Ra duygusu 1673 te son haddini buıu mek, d ğer taraftan da onu dostlacine için yanlmıştır ve Racine e it yor Racine halk tarafınian sevil rından tecrid etmektir. Bunun için haf edilmiştir. Münekkidin bu man mekte, Krahn şahsl dostlu§una maz ilk U onun dostlanna yanaşniak, zum yazısmı kaleme almasına se hf. olmakta, Fransız ^ka'ienıcine onlarm samimiyetini, itimadını kabeb olan vak'alann tarihçesi çeke kabul edildiğinin ertesi günü «Mitzanmaktır. Bu ilk safhada onun memezlikten doğart nefret n ı tıere hrictte» adlı trajedisui hakkında en ufak tenkidde kadir olduğunu göstennesi bakımın n aktadlr. mıyacak, bilâkis sttayifkfir »ösıer dan dikkate şayan ve ibretlidir: R?cine'in düşmanlan bütDn bun söylenecektir. Hikâyeye on sene evvelinden baş lara tahammül edemez oluyorlar. Samimiyet klvamına geldikten lamak lâzımdır. 1667 de Racine yir Şaıı devirmek içm yeni bir çareye sonra, günün birinde, itimadı 1tami sekiz yaşında bir genc muhar ba^vuruyorlar: Eserlermin topladığı zanılmış kimsenin karşısma geçirrdir. Devrin en yüksek tahsil müve rağbeti rîağıtmak Çai leeek ve onun en hassas yeri heesseselerinden birinde, en iyi ho rin «İphgenie» adlı bir trajedi üze sablanarak, müteessir bir tavırla: caların elinde yetişmiş, derin edebî rtede çali'tığını bildiklernden, Ije «Bilseniz falanca sizdn için neler kültüre, genis tarihî bilgiye »ahib Clerc ve Coras Lsimli iki muharrire söylüyor!» mealinde söze girişllebir insandır. Gayesı tiyatro eseraynı mevzu üzerine bir piyes rlpariş rek arkasından muazzam bir yalan lerile kendi kendini ifade etmek, ediyorlar. Bunun Racine'.n piyesile uydurulacaktır. Şahst izzetinefsin içindeki hisler âlemini manzum tıa aynı lamanda temsil edilmesi için mevzuubahs olduğu yerde inanıl" jedinin kalıbına dökmektir. Z ra. gereken tedbirleri de alıyorlar Fa mıyacak yalan yoktur. Nitekim genc muharrir zengin bir muhaykat sipariş vaktinde yerine gstiri muhatab önce söylenen şeye inanyilenin beslediği taşkın bir ıassasiyete sahibdir Üstelik âşıktlr da lemiyor. Racıne'in «İphigenie* si bü mak istemiyecek, fakat neticede Evvelce Comeille ve Moliere'in dahi yük bir rağbetle karşllanıyor. ls telkine kapılacaktır. Artık ilk fcr ADİLE AYDA satta sabık dostuıtuıt aleyhinde rey beyan etmeğe hazırdır. İst* Racine'in düşmanlan bu tarzda çalışarak, on\j dostlanndan ayırmak için büyük faaliyet farfediyorlardl. Bir çoklan ggfil avlanıyor, yalanlar», iftiralara kanıyorlardı. Hassas bir ruha sahib olan Racine bu vaziyetten müteesiir ve »aztaribdi. Sevdiği bir dostunan türün birinde kendisjni selânjlamamayıvermesi, hiç fenalık etmsdiği kimselerin kendisine karjı dtScmanca tavır takınmalan |airi hayret ve üzüntü içinde bırakıyordu. 1674 ile 1677 aris'ndeki geneler Rac:ne'in hayatmda »o çetin, en a» ğır Knelerdir Şimdi artık ssirin düşmanlan arasında duchesse de Bouillon ve Madame Deshouliâres gibi edebî salon sahibi ve sanat mu hitleri uzerinde müessir tcaılınîar. duc de Nevers gibi nüfuzlu &si!zadeler de vardl. Bunlar Krahn Racine'e gösterdiği iltifatkâr muajılleyi kıskanan, Conde gibi prenslerin şaire olan dostlugunu çok gören kimselerdi. Racine'i yıkmak için her türlü vasıtayı kullanmığa azmetmij bulunuyorlardj. iftira ve yalaru o h«dde vardjrmiflardı ki, Racine'in ilk genclik ateşjle sevmiş o'duğu ve 1668 de ölümle neticelenen hastalığı sırasında, bir an bile yanından ayrılmadığı Madmazel du Parc'ı kendüinin tehirlemiş olduğunu iddia etmekten bile çekinmiyorlardı. Racine'in kapı kapı dnlaşarak bu yalanlara karşı kendisinı müdafaa etmeğe, iftiralarla mücadele etmeğe vakti voktu. O işine, sanatına dalmıştı. Yazmakta olduğu eserin hayalinde yarattığı ideale tevafuk etmesini istiyordu. Bu idealin icablanna uydurmak, kahbına sığdırmak için, mevruunu boyuna lşliyor, yon tuyor, süslüyordu. Yazdığl trajedi eşslz bir aşk hikâyesi olacaktı. Tasavvuru mümkün o'an bütün manilere karşı koygn, aüşvl, (çtimat, mantıkl mülâhazalara mukavemet eden, yenilmez, çılgmca bir aşkın hikâyesi Raeine bu askı klâsik bir mevzuun çerçevesl fçinde, Atina Kraliçesi Phedre ile üvey o|lu Hippolyte'in maceralan halinde tas vlr «decekti. Racine'in düşmanlan, şairin vazdığı trajedinin mevzuunu pek çabuk haber aldılar. Bu ^fa onu ne pahasına olursa olsun nahvetmek, yani piyesinin muvaffak ıvf'ir.e rr.âni olmjk ilzıjııdh .Geçen defa İphigenie'yı baltalama işinde kusur ve ihmaller gösterilmış, icab eden bütün tedbirler aliAamr.mısü. Bu defa tertibetın tam olması şarTtı. Şairin rakib ve düşmanlan Pradon adlı bir şair bulup ma bir «Phedre» ısmarhyorlar. BunJt: Racine'in piyesile aynı zamanda oynanması için de, Parisin o zamanki iki büyük tiyatrosundan birini kiralıyorlar. Hased ve kinden gözleri karars ve kötülük etme ihtiras' u kapılmış olan bu adamlar maddî fedakârhğı dahi göze alıyorlar ve :çlerinden bazılarının servetine güvenerek, şöyle bir tertibe b.»ş\Tunıyorlar: Racine'in piyesini oynıyacak olan Hötel de Bourgogne tiyatrosunun gişesi açılır açılmaz ilk alta temsile aid bütün biletler satın ahniyor ve inha ediliyor. Diğer taraftan Pradon"un Phedre'ini oynayacak olan Marais tiyatrosunun seyircilerle dolu p taşması için şu tedbir alınıyor: Bu piyesin gene ilk altı temsi inin bütün biletleri satın alınarak bellibaşlı şahsiyetlere bedava, yani hediye oiarak gönderiliyor. Oyun günü gelip çatıyor Racinein piyesi bomboş bir salonun önünde oynanmaktadır Pradon'un piyesi ise her akşam büyük bir kalabalık taraundan seyredilmektedir. Şairi yıktıklarını, mahvettiklerin. zanneden, huzur v« sevinç içinde yüzen düşmanlan zaferlerini tcs'id etmek için eğlenceler ve bugunkü kokteyllerin mukabili olan içkıli toplantılar tertib ediyorlar. Fakat bu sevinc. bu zafer uzun sürmüyorÇok gaçmeden işin içyüzü aydrnlanıyor ve komployu kuranlarla kur duranların hakikî yüzleri, bütün iğrenc hatlarile meydana çıkıyor. Kendilerine karşı gerek haür v« ge rek münevverler arasında derin bir nefret uyaniyor. Pradon'un piyesini oynıyan tiyatro boşalıyor, Racine'in piyesini oynıyan tiyatro ise dolup taşmağa başbyor. Racine'in düsmsnlarmın sözünc artık hiç kimse kulak a maz oluyor. Foyaları mtydana çıkmış, tlynetleri belli olmuş olan bu sefil ruhlu insanlar arbi ağızlannı açamaz oluyorlar. Racine gerek halk içinde, sarayda eskisinden daha çok len, daha çok hürmet edilen bir jah oluyor. İşte Boileau «Düşmanlana iaydası» manzumeslni o zaman yazayor. Racine'in başına gel«nler her devirde büyük küçük çapta bir çoklann başma gelmiş, fakat bütün entrikalar hakik*t karşısmd» daima mağlub olmuştur. Giimrük kanununda yapılacak değişiklikler üıerinde çalışmalar Halen yurürlukte olan gunvrük kanununda tadilât yapmak uzere çalışmalara devam edümektedir. Uaber vuUdığinc göre bilhassa lüks maddeler üzerlne gumruk artîırılacak, buna mukabil sanayi tesıslerinden alınan gümrük vergijl indlrilecektir. Bu hususta gumrük tarıfe ve pozisyonunda icab eden tadilât yopılmaktadır. Çekilişinde Son 24 saat zarfında lımanımızdan yapılan ihracatın yekunu bir milyon 635 bin lirava yukselnustır. Bu arada Ingılt&reye yaprak tütua, Her tarafta piyesin mezıyetleri İtalyaya taze balık. keçi derisi ve kendir tobumu. Polonyava yaprak,,t^ıüft ve övülürken, sağda solda ta^ınl çatYunanistana taze balık sevkedilmlştir. mış, sahte tebessümlerle lııs'e:ıni Aralık ayında Bahkhaneye 5928 g zlemeğe çalışan mükedder yüz'eı görülmeğe başlıyor. Bu yüzlenn saton balık geldi Aralık ayı içinde Bahkhaneye 300 hibleri birbirlerini çabucak bu!up, ton çejldll balık. 164 ton (127.136 çıft) kolayca anlaşıyorlar. Bunlar o zapalamut, 5464 ton (1241736 çıft) torik mana kadar meydanı boş jjlmuş, olmak uzere cem'an 5928 lon balık fakat Racine'in muvaffakıye'.ınden gelrai? ve satışa arzedilmiştir. Toptan satıj bedelleri 3 327.214 Hray» sonra aşağılık duygusunun "stilâsıbahğ olmuş, Beledijsemiz 122 678 Lra n? uğramış olan piyes •nunfnrl"gelir temin etmistlr. Bu ay ortalama rile, muharrirlik iddiaları olmadığı Oiarak Torik balıklarının çifti 219, pa halde, hiç kimsenin hiç bir tıraöa lamutun çifti 99, çeşidli balıkların muvaffak olmanna t3ham.nülleri kilosu ise 176 kuruştur. olmıyan bîçare kimselerdL Racine meşhur olmuş, fakat tıpkı Posta havalelerimn gecıkmesinde ye vaktile Corneille'in etrafmda olduni bir rekor kırılmıstır. Ştmdıye kadar ğu gibi, onun etrafında da y.r tıspara havalelerinin 25 gunden fazla ge kançlık ve düşmanlık halkası pejeitanediği P. T. T. Genel Müdürlügun da olmuştu. ce blldirllmişse de, 6.12 955 tarihinde Eâzıfdan tstanbula postalanan 100 li Racine'in düşmanlan şairin şöhralık bir havalenln hâlâ sehrimize ulaş retini gölgelemek, onu gözden dümadıgı öğrenilmiştir. şürmek için evvelâ şu tedbire baş6.12 955 tarihinde Emine Güldoğan Urafından Elâzıgdan postaya tenlim vuruyorlar. İçlerinden Subliçny cdedilen 100 liranm âkıbeti şlmdilik belli h bir muharrir «La folle Querelle» degildir. diye bir komedi yazarak, şahıslarından birinin ağzmdan en âdî hüBelediye ile Mısirçarşısı esnafı Mısırçarşuı esnafı ile Belediye »raıındaki anlaşmazlık mshkemeye lntikal etraij'ir. Beledtye, gon klra kanununa Istinaden klraların gayrl«afl irada göre tâyin edtlmesl tezini »vunmaktadır. Esnaf ise kanunun umumi hükümlerine uyularak eski kira bedellerine yüzde 308 zam y«pı!ma«ın» taraftardır. Bir giinde 1.635.000 lirahk mal ihrac edildi sevmiş oldukları, fakat »nıaro mukabele etmemiş olan, »iyatro âJeminin en cazib kadını, zâmanın en meşhur artisti Madmazel du Parc'l sevmekte ve onun taratından sevilrr.ektedir. O sırada <alr "'e lııcO r>'yesini yazmakla meşguldür. İlk iki piyesini birer deneme jayan Rar'jne bu defa, Andromaque İle oanatırın ölçüsÜTiü vermek emelinJedir Aşık ve meaud muharrir sevdiği kadır ta rafından oynanacak olan eserini n hayet tamamlıyor. «Andro nsque» 17 kasım 1667 de Kral /e saray erhânı huzurunda temsil ediliyor. O derece beğeniliyor ki, herkes Cor neille'in otuz bir sene evvol ujnannus olan Le Cid'indenberi Pariste bu kadar mükemmel bir o yesin sey L redilmemiş "olduğunda nüttef'ktir. yeni ytlın ilk çekiîişi ".MART AYıNDA 75.OOO ÜRA BİR KİŞİYE 2Ö.OOOLİRA Her 150 liraya birkufa numarası Hesabtntzı açtırmakla acele ediniz. • • • \ • Bir para havalesi Elâzığdan bir ayda gelemedi! AKBANK arasında anhışmazlık Liralık Para ihramiyeleri IKişiye 20000 Lira Şimdîden bfr hesap açtırınız Her 150 liraya bir kur'a numarası EKONOMÎK TAHSİL Ticarî ve ıdarî bilgi ve tecrübe sahibi, iyi almanca, oldukça ingilizce bilen ve hâlen bir müsssesenin müdürlüğünü yapan Mevduat Ikramiyeleri Ocak 5 Cemaziyelevvel BİR ! ! GENÇ TÜRKTICARET BÂNKASI CtMHLRIYET'in TEIKİRASl: V. , 7.26; 12.1914.4116.54il8.3O! 5 40 0 I * o c | K < 8 E. ] 2.33 7.İS 9.47 12 00 İ J S 12.4« > İstanbul İzmir veya Anka rada çalışmak istiyor. Referans verebilir. Alâkadarlarır teklif edecekleri iş ve ücret ile (Ekonomik) rümuzu de İst | P.K. 176 adresine yazılması ' leste! Bak Antoine daha yeni geldi.> Antoioe: «Etrafa ışık ve neşe .açıyor» diye. kardeşinin sözünü tamamladı. «Baktığını büyüleyen bir şeytanımdır bon, öyle değil mi, Celeste? B zim o soğuk Henri gibi değilimdir. Kadmlar da şeytan erkekleri bcğenirler, öyle mi? Yoksa bizim Demir Adam gibi buz dsğlannı mı beğenirler?» Annette, bir kahkaha atarak: «Aşk olsun, Antoine1» dedi. «Ayıb değl mi erüştetîe ad takmak!» Ağabeyisı: «Beğenmedin mi?» dedi. Sonra, yanma gitti, kardeşinin başında bulut gibi kabarık duran saçları eH'nin tersile okşayarak arkaya itti. «Peki, Tnş Sura« dlyeyim öyle ise. Razı mısın?» Anntete: «İnsanlara ad takmadan edemezsin» dedi. «Bana ne diyor'n, bakayım?» Antoire şöyle bir durup başmı önüne ığdı, kaıjlaruun altından dik dik baktı «Örümcek Kadın. Nasıl? Hikâyeyi bilirsin, değil mı? Hani bir k3dm varmış, aynarun kar şısma geçip oturmuş. etrafına inceeik gümüş tellerden ağlar örmüş Dönüp arkasına bakmaz. gerçek dünyaya hep arkasını dönermıs Olup bıtenleri sadece önündeki aynadan ve gümüş ağların arssındar göründüğü kadar seyredermiş.» Antoine burada biraz durdu Sonra Celeste'ye doğru 5yle birdenbire döndü ki kızcağız, üzerine yü Her ay bir çekiliç. ve her çekiliste 15 talihljye 100, 75 ve S0 liralık aylık «elir. Her ayın 20 sinden evvel hesabınızı açtınnız. Ayrıca senede 4 defa apartıman ve para ikramiyeleri çekilişi. îHanpıç Yuvası Yazın TAVLOR CALUVVELL Antoine her sözden bir nükte çıkarmağa çallşan gene o saioıı adaml halile, ka^larıru çatip gözıerini süzdü: «Baban mı? Yani babaTU*? ty;, nssıl olscak. Listesile .neşgu'., Ne yesin, ne yerresin! Bütün derdi o. Geçsn gece vişneli ekmsk yemiş.Bir jey o.acak mi, diy« şimdi meyakla bekiiyor. Bsşlıca beiüağladığı şey de bir Çinli ınancı» Annette anlıyamamış gibi oakınca ağabeyisi devam etti: «Çivi çr«yi söker kaide^i. Beyin hummasma mı uğradm? Ko yun beyni jiyeceksin, bire b rdir. Karaciğerinden zoru olanlara ciğîf tavası. Bizim Piyer de midesindekî rahatsızlığa devayı zavalll öküzlarin işkembesir.de arıyor.» Annette mü=f k bir cjlümseyişîe. «Ayıb ediyorsun, Antoine» ieoı «Babacğıma ben bakmıyorum ki Vişneli ekmek hstede var mı?» Antoine: «O mühim vesikayı hiç bir zaman incelemedim» dedi. Sonra, gene kibar bir tavırla Ce leste'ye döndu. tevıreıı Celeste hâlâ, olduğu yerde, put nin ıçluyle başı pek hoş ccğıUlir ., gibi duruyordu. Gözleri taşlaşmış rt.5?beyiso bsLjını salladı: gibi soğuk ve donuk oir renk sl cBilirim;) dedi. «Aiıa. berc« mıştı. Antoine onun bu •ıaL'ni gd iyi değil. İçklyle bsşı hoş o'Tuytn rünce içinden: "Gene bir şey vsr» adam avunmasmı bilmez. .V/jnadedi. «Gene bir fırtma ya kopmuş, mayınca da en ufak şeyi krndıne ya kopmak iızere. Naze;ı n biraz tasa eder İyi degildir!» Kadehfai sonuna kadar dikti. daha zayıflamıs, biraz iana ?o:up sa ranms. Derdli, belli. Hem acı çe Ağzrnı, burnunu buruşturdu. «Arasıra gerçeğe gözlerini ken, hem acı çektiren bir haıi var.» «E, Celeste, senin dâhi ne ya kapamıyan bir kimse en sonunda deli olur çıkar» dedi. pıyor?» diye sordu. Boş kadehi havaya kaldırroış, Celeste biraz irkildi, .onra kendini toparladı. Armand ığ^ıbeyis nin incecik partıaklarınvı arasında çevirip duruyordu. bu küstah oğluna dik lik iaktı: Annette :şi alaya boğmak ister «Peter'i soruyorsun saaır.m» gibi, gevret bir kshkaha attı. dedi «iyi. Yalnız, çok ışi Var.» 1 «Sahı mi?» Bu sırada hizmetçi kız ge'd . visAntoine c<Sahi ya» dedi. Sonra ki getirm.şü Tepsiyi masa.im üîtün» kc>du Antoine iğıüp blr ka 1 Celeste'ye döndü: «Öyle değıi tni?» Celeste ona föyle bir bakıp başıdeh; ağzm» kadar doldurdu. Ymkuna yutkuna içti Dilini lanağnıda nı çevirdl: «Saçmahyorsun» dedi. şaDİattı Beğenmemisti. Sonra Annette'ye döndü: K >>ardeşine döndü: «Ben sahi g'devim artık.» «O senın kocan olacaV sayn Annette uzanıp onu bileğinden Pfay» söyle: Bir daha ieferi dt'ha yakaladı. S'kı sıkı tuttu. yi viski alsın!» Annette: «Bilirsku dedi. «Henrı «Gitme daha, ne olur, Ce rümesinden korkuyormuş gibi, geri geri gitti. KucEgındaki gülleri daha sıkı sıkı kavradl. «Sen bilirsin, değil mi, bu hikâyeyi, Celeste?» «Hayır.» Annette: «Ben de bilmiyorum» dedi. «Sonra?» Antoine kadehini bir daha doldurdu ama, hemen içmedi. İçine bakarck tuhaf tuhaf gülümsedi. «O kadın cinlerin hışmma uğ ramış. Cinler onu dünyaya doğrudan doğruya bakmamaya. olup bitcnleri olduğu gibi görmemeye mahkum etmişler. Derken, gene aynada, güzel bir adam görmüş, âşık olmuş O zaman, büyü botulmuş. Adamm kendine doğru geld:ğini görünce, daha yakmdan, daha açıkça göreyim diye birdenbire bafinı çevirip baknUf. «rBunun üzerine ayna yukarıdan aşsğıya çatlamış, gümüş ağ parçaİET.nuş, kadın da birdenbire ölmüş.» Hikâye Annette'ye pek dokunmuştu. Sapsarı kesilmişti ama gene de gülümsiyecek kadar kuvvet buluyordu. «Güzel mi imiş kadın?» diye sordu. Antoine. «Güzelmiş» dedi. «O kadar güzelmiş ki tarihe geçmiş Yoksa bu hikâye unutulur giderdi. Kıssadan hisse: Sakın başıruzı aynadan sevirmeyin, arkaya dönüp J bakmaym. Ayna ç»tlar.» Antoine burad» gene birdenbire Celeste'ye döndü: «Setun »ynan daha çatlarnadı mıT> Celeste başka bir şey düşünüyordu; duymadı, yahud duymamış gibi davrandl. Öfkeli öfkeli gulümsedi: «Bana ne ad taktın. Antoine?» Antoine kaşlanru hafifçe çatarak gözlerisıi ona dikti, düşünür gibi durdu. «Bir vakitler Yâdellerde G«zen Güzel adını takmışüm ama,» dedi, «artık bu ad gitmez sana. Yalnız, merak etme, başka bir ad bulurum. Gözlerin bpkı mine çiçeği gibi, Celeste,. bunu sana daha önce hiç kimse söylemedi mi? Yok, yanlış söyledim: Birer mavi tas gibi. Daha doğrusu, mavi çelikten hançer gibi.» Merrfa»rperest zengin! Sen Hm blür »e günah'ar işledin M ATlah senf affetsin diye bize ba fyilikleri yapıyorsnn... *** Avlayana sfvrisinek saı: Ba haynsever ki ruhan hasta re ı r valb olduklannı gözden kaçmnayrf, böyle hagerenhı btle m m ı eahşaıı gfe'er ve Mzler... Doktor!ar! Slyasöer! MuhRrririer! Memurlar. Bütün TarifVHler. Halkm bütün sitemlerinl sineye cefcmekten gayrl caranlz var mıdır? AYSEL DARDAĞAN Ue Y. Müh. Mimar SAMİ ANOLAY Nikâhlandılar. 5.1.956 Ey ücret Te »fanet kBisi!ı*m<!a Celeste gözlerini ona dikmiş, iert sert bakıyordu. Otomobil ve M*'"''ne Kursu «Senin adm ne, biliyor mui 2 ayhk devre için kayıdlar 10 Nüshası 15 kuraştur sun?» dedi. «Sana herkes Soytan ocağa kadar de^am edecektir. Yük dıyor. Halbuki babam, yani senin ABONE ŞERAITÎ sek makine mühendisleri tarafındeden, efendiden bir adamdı.» dan 103 ders verilecek, ehliyet alMüddeti Tiirkiye Haric Antoine nin o siyah gözleri kl malan sağl»nacaktır. Kursa 18 yaLira Ki Urs Kr. sıldı, şeytanı andırar esmer yii sını dclduranlar kabul edilir. ÜcLlrs Kr Lir Kr. ziinde kapkara, parlak çizgi halini ret 350 liradır. Hariede 250 liraya 4200 81 00 Senelik Altı ayhk 22 30 43 50 aldı. yapılan 1 aylık devreler aynı progOç aylık 12.00 24 00 Celeste soğuk soğuk güldfi, Sonra ramla kumımuzda 150 liradır. 9M BU aylık 4 50 Annette'ye döndü. Elini uzatarak OTOKURS, Osmanbey, Saman ^ ^ j) İ R K A T ^ ilerledi: yoîti »okak. Tel: 48 09 00 GazeteriıUe roncıenie • SJ aK vt vazuaı neşredils'n edilmesin lade olunmaz. (Arkası var) İlanlardcD mesuliyet kabul edllmcx>
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear