Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Havacılık O Stalin'in Churchill şerefine verdiği mükellef ziyafet < Moskovalılarıa akiMk alank ieja ükkâRİar taiafc ııra btkltdiklariai törmiit Mwtm i$ialokaularboeaziM KırmtH havyar, tiyah havyar, alabalık. Mersim balıgı, &alçah ringa balıgı filetoıu, tütün balığı, mayonez, soguk piliç, Mersin balığı tavasl, dotnates salatajı, hıyar turçusu. turp. peynir, kremalı mantar, geyik kebabl, tereyağlı yumurta. pil ç KfflMİ, borç çorba^ı, hindi, tîvıık. keklık. rlma piire»i. süt kuztısu, hıyar salatası. kamıbahar, ku| konmaz. dondurma, meyva, kahve, likör, bisküvi. kavru.muş bsâem. Moskovahlann, ekmek almak icin dükkinlarln önünde sıra beklediklenni görraüs olduğum için, lokmabr boğazıma diziliyordu. Her ye mekle beraber, ayrı cins garab veriliyordu. Z yafet iiç saatten fazla sürdü. Ben Staiin'le Churchill'in karîlsınria oturuyordum. Stalin çok memnun göninüyordu. Arkasında bır Rus gnmleği vardı, pantalonumın paç>ları kua çizmelerinin içine «okulmuftu. Bu banit kıyafet. subayların sırmalı üniformalarile te zad tefkıl ediyordu. Yemeğe h* IÜZ ba=iamıstı ki, Stal n ayağa ta'ictı. şerefe içmek teklifinde bulunia. Sofrâlan kalkıyor, kimin sereh'nft içecekse onun yanına giaıyoriu Yırmi be» defa serefe içtik. vardım. Beni, ilk gelisimizde oturdjğumuz aynı bekleme odasına götürdüler. Yanımda bulunan polu menr.L rları soylediğim teyleri aniamıyoılar, yahud anlamamazlıktan geliyorl.* rdı. Birdenbire, Londraya geldikleri zaman tanıştığım, Molotofun rruhafızının odaya gird ğinı gördüm. Yanında birisi daha vardı. Churchill'in nereic bulunduğunu bunlara fordum. O tanımadığım adam, tercüman olduğunu söyledi. Fa?ih bir ingilizce ile, ne istedi^imi sordu. Anlasılıyordu ki, önce beni konuşturmuşlîr, sonradan, nıallerimi anladıklarınl söylemişlerdi. O zaman, Londradalarken, Molotofun pesini nasıl gölge gibi blrakmadıysa, benim de burada, Churchill'i öylece, yalnız bırakmamaklığım icab ettiğini, muhafıza söyledim. meaeleleri olan bir memlekettir. Halkın hayat seviyeei çok dü?üktür. Öteyandan, memleket, büyük petrol kumpanyalanm zengin et mektedir. Dev ölçüde kontfusu Scv yetler Birliği, daha o tarihte, İngiliz Amerikan sennayeleri saye cinde isletılmekte olan bu bölge lere hari? eözlerie bakıyordu. Kahireye muvaaalatımızdan sonra, Basvekil, El Alemeyn'deki feıtalanmızı bir kere daha zivaret etti. Geceyi General Alexancer'le bir likte geçirdi. Kilometrik tapkam dediği geniı kenarlı sapkasile ve femsiyesile, büyük alâka top!» iı. İlk saflara yaklastık. Solumuzda. yüz metre i'eride, kumların arasıra kabardığı görülüyordu. 'Bu ne dır, diye fordum. Sükunetle eevab verdiler: «Bir şey değil eanım, Almanlar hafif tertib bombardıman yapıyorlar». Bu Uarruz, Churchillin pek merakını mucib oldu. Oradan uzakiaşmağa, rahat rahat yemeğini yemeğe güçliikle razı edebildik. Mutad olduğu üzere püro sigarası orada da rolünü oynadı. Bir asfcerin. arkadaslanna (öyle dediğini ijittik: «İste sapkasile, pürosile, bütün ton baba geçiyor, bakın çocuklar'» Ötekilerden daha cecaretli bir tanesi, Churchill önünden geçerken seslendi: Püro sigarasının tadı nasıl dır? Churchill, tabakasını uzattı: Bir tane ister misin? dedi. Basvekil, cephedeki kıt'alarla iki gün geçirdikten sonra, talim görmekte olan bir zırhlı birliğe hitaben birkaç söz »öylemek istedi. Bö lük komutanı, bunu fırsat bilerek. kendi ;ikâyetlerini anlattı. Komutası altındaki birliğe, ta lim için an^k bir tane tank *'ermışleiüi. Tabii, talim bu yüzden sıkıntılı oluyordu. Basvekil, önce. Harbiye Bakan lığinın çok ehemmiyet verdiği .ılsilei meratib meselecine ehsmmivet vermeden, kendisine doğrudan doğ ruya likiyette bulunulmasına şajtı. Bir dakika sunup düşündükt?n •onra o andaki güçlükler hakkında uzun boylu tafsilâta girişti. Tank laıın Cap'tan dolasması icab ettiğini, Akdenizin, asker! nakliyat ?lerinde emniyetli bir bölge olmsdıjını anlattı. Tankların denizde Roosevelt'in sahst müda i olmasavdı, bugün, yarın şel fklenen Sherman takviye tanklarını hiç bir zaman alamıyacağımızı izah etti. (Arkam var) Amerikanve Rus hava kuvvetleri Yazan: A. Büyük Tuğrul Gelecek harbdeki zaferin ilk baaamağı aded ve kifayet itibarile ü»tün bir hava kuvvetine malik oLanmdır. Geçen harbden sonra, ban s«rgüzeşt ruhu taşıyan insanlar, yamız hava kusretile bile harbm kazanılacağını iddia ettiler. Onlara ınanmak lâzım geheydi, bugün ne ordular ne de donanmalan görebilecektik. Fakat, kgiltere, Amerika ye belki de Rusyanın yaptığı tecriibe ve tatbikat hava kuvveünin yalnız başına bir zafer elde edemiyeceğini göstermistir. Ancak hava kuvvetine malik olmadan da kara «rdusu ve donanmalarm her hangi bir zafer sağlayamıyacağı da muhakkaktır. Bu bakımdan rekabet halinde bulunan doğu ve bab bloklan birbirlerinin hava kudretini ad m adım kollamaktadırlar. Bugünkü görüşlerle Rusların birinci hatta kullanmak üzere 20,000 tayyareleri vardır. Bu tayyarelerin 1200 tanesi Amerikalıların B. 29 uçan kale cesamet ve kifayetinâe, 11.000 tanesi av ve av bombardıman. 5.800 tanesi de vasat ve hafif bombardımandir. Ruslann ıvncâ 2000 tane de nakliye tayyaresi mev cuddur. *** Rus tayyarelerine mukabil Ame rikalıların elinde 12.500 tayyare olduğu söyleniyor. Geçen sene Ne'vsweck i?im!i Amerikan mecmuasmda çıkan bir makaleye gore Amerikan ve Rus tayyarelerinin vasıflan birbirnin ayntdır. Ancak Amerikan tarafında hafif bir teknik üstünlük vardır. Aded bakımından Rus taraffnda daha fazla tayyare olmasma mukabil Amerika da bazı üstünlüklere malik bulunmaktadır. Bu üstünlük kıymetini, iki taraf arasındaki stratejik mesafelerin çok büyük olmatından alır. Şöyle ki: 1 Amerikaviın eünde bulunan atom bombası mevcudü, Ruslardan çok fazladır. 2 Amerikan hava meydanlannın stratejik durumlan Rus meydanlanndan daha müsaiddir. ' Amerikshlar. uçuş esnasında b.le benzin yüklemekle, tayyarelerinin uçus mesafesini pek ziyadc çoğaltmışUrdır. Dakikada 120 adım atacak şekilde yetiştirilen İngiliz alayı Kraliyet muhafız alayının nöbet değiştirme merasimini Loıtdrahlar hayranlıkla seyrederler Londranın, yabancılan sasırtan en renkli manzaralanndan biri, nöbet değiştirme merasimidir. Me«hur Buckirgham sarayınm kapısında ve diğer kraliyet ikametgâhlannda nöbet değiştirmeğe gelen kırmlzı ceketli, yüksek serpuşlu ingiliz askerlerini, herkea merakla seyreder. Dışarıdan, lüks gibi görülen nöbetçi grupu, harb zamanında e n ön < plânda savaşa girer. 1660 senesindenberi hemen her harbe girmiştir. İngiliz karakterinin kalıblasmasında, tıöbetçiler alayı an'anesinin demir gibi sağlam disiplini mühim bir rol oyı amıştır. İkinci Dünya Harbinde. Tunusa ilerlerken İrlandah nöbetçilerin ku mar.danı, ağır s^rette yaralanarak yere düsmüştü. Karşısmda bulunan nöbetçi topuklannı birbirine \urar»k selâm verdi. şöyle dedi: Kumırdayı alabilir miyim? **• «Nöbetçilerin çizmeleri temiz ölür> Alayın ata sözüdür. 33 kişinin öldüğü. 152 kişinin yaralandığı î talyadaki bir savaşta garib bir hidise olmuştu: Bir çavuş ateş hatlan arasınrian geçerek. canlarile uğ raşan askerlere, şapkalarını diizeltmelerini. Nöbetçiler alayın» mensub olduk'.arını unutmamalarını ha tırîatmıstı, Molotofun muhahzı, tercürranla uzun uzun münakaşa etti. O ben m villâya dönmemi istiyordu. Nihayet. Churchillin, Sulin'le basba^a yemek yemekte olduğunu «öylediler, beni de yemeğe çağırdılar. Biraz sonra, Sir Aebcander Cadogan, Ba$vekili flmağa geldi. Churchill, ancak geceyaruından fonra saat iki sularuda ortada gözüktü. Yaptıği neticesinden çok Moskovada kaicığım kadar, i , i konusmaların tem) iiyen goz hapsinde tutuldugum memnun gözüküyorriu. ıntioaı içinde ıdim. Bizimlc megVillâya dönerkeo, ekmekçi h gul olan sivil polislerden bir k.açı rınlannın önünde, gene ahalınin sını. z'vafet «ofrasında görüp tanı ra bekled ğini gördük. Dort saat drm. Sovyet makamlan, bizi, yaınız •onr» Uyyare meydanına giderken, b?çımıza gezmekte serbest bırak hâli ekmek alamamif olan aynı amak ıjtttmiyor gibiydiler İngiliz «ıı damları fırın önlerinde gördük. Cu bavlanndan biri, yaya bır gezinti rra günkü bizim ziyafetle bu ha! yapmal arzusunu izhar edince, i arasında ne büyük tezad vardı! Bu raba ilt aitme~ini, yahud hiç »o tatbik şeklile komiini?m, eşitlikten kaği çıkmanıasını «öyieciler. çok uzak bir manzara arzediyor. Yenvekten sonra. başka bir saıo<tk Hiç değilse iase meselesinoe bize geçtik, orada jampanyaiar. likörıe: veriien ziyafet. istisnai bır sey olFakat, ve kahve ikram edildi. Churchill j »ayuı mazur görülebilirdi. keyıfsızdi. Sir Alexander Cadogjn'ı harb esnasında, Kremün mi.«afirlebir kenara çekerek onunla bir şsv rine avnı tertib daha bir çok ziyamiinakasa etmeğr ba*ladı. Sonra fetler verildıği cümiece malumdur. Sir AlexanHer Cadogan, Staun'in Tahdidler devrinde, Moskova ziyatercümnı olan Pavlov'a Churcniîi fetleri, yemekler'nin ve şarablarıin, Stalir'le hujıust lurette göri^ nın nefasetile «öhret bulmustu. mek istediğ nı söyledi. Fakat Staıin, Ben Kremlin'de Churchill'i bekciddt if konıumtk değil, eğlenmek lerken, Almanların, binalardan bi«tiyordu. Reddetti. Win«ton. buna rinin tepesini tahrib etmi» olduklaçok eanı sıkılarak koltuğundan hr nnı gördüm. Bina tamir ediliyordu. ladı, Sir Alexander>: «Gelin, ben Yapı iskelesinin üstünde, kadınlı gidiyorum. dedi. Maresale söyleyin. erkekli isciler aynı i#i yapıyorlarbenimle görügmek istiyorsa, pazarı kadar, köskte emrine âmadey m. O yeraltı sığınağını gezdik. Her taragünden sonra, mukarrer olauğu ü fında asansörler ifliyen, mükem zerp. Kahirev» gidiyorum^ mel bir palastı. Krsmlin r!en ayrıldık. St, lin bizi Tahrana dönüsiimüzde, Ba«vekil k?:vya kadar getirdi. İran Şahı ile beraber öğle yemtği Churchill'in, Stalin'i ak;am aaat yedi. Ezcümle çorak bölgelerin su altıU ziyaret edeceğıni ancak cu lama işini konuştıılar. Ahali, ,e martes: günıi öşflerien «onra öğre siHli ihfiyaçları için hep aym su\u ! W i c m. Bu sef»r KremHrıe gel kullsnıyor, çöplerini derevc atıvnr dijımı; zaman. yanınd; yslnu ben du. İran, şiiphe yok ki fazla s.T.Vii'a **• 1940 senesinde, Fransadan çekiliı •ırasında. Britanya ordusunun Dun kerk gahilinden çekilmegini sağlamak için arkaya kalan nöbetçiler, üç gün aç susuz vazifelerini yaptllar ve en son dakikada geri çekildiler. *** 1941 deki Kuzey Afrika kampanyasında, Rommel kuvvetlerini mağ lubiyete uğratan ilk Britanya birliği, Nöbetçiler alavı idi. *** 4 Amerikan tayyarecilerinin harb tecrübeleri daha fazladır. 5 Amerikalılar pilot talim ve terbiyeaine dsha fazla para sarfet mekte ve eğitimlermi harb sekillerine yakın olarak yapmaktadıriar. 6"* Amerikan sanayiınin kif«yeti daha fpzlad;r. 7 Amerikalılsr teknik araştırNöbetçi er. evvelâ Lonrlra dışınm* mevzuuna daha fazla emek ve da 12 haftahk kurslara tâbi tutulur para vermpktedirler. lar. Bu kurslarda, dik durmak, toNetice olarak. her iki taraf arapukları bırleştırmek, ayak bururs«ndaki gizlılik peıdesi kalkacak lann 30° lik açl yapacak fekiide olursa .kuvvet mukayesesi Ameriselâm vern.ek, dakikada 120 adım ka tarafına doğru ağır basacaktır. atacak şekilde yürümek öğretilir. *** İlk günlerde davul zamanı bilâirir Rusyanın atom ve hidrojen born ve bir çavus askerlenn adımını ölbaları y?pma?ı kabil ve mümkün çer. olabilir. Lâkin sariece Vıu gibi bomNöbetçiler, vazifefinaslıklan ve balara sahib olmak harb maksadını yerine getiremez. Kıt'adan kıt'aya itaatkârhklan kadar temizliklerile uçarak bombardıman yapmak ha de meşhurdurlar. Düğmeleri pırıl va harbinin en mıişkül vazfesi ol pırıldır. iler aksam bir saat süren muştur. Strateji sahasında harekât bir ırparlatma geçidi» yapılır. Bir yapmak için pilotların çok uzun ve çavuşun slayın an'aneleri hakkmda ksnferans sırasında her yorucu bir eğitim yapmalan lâzım verdiği dır. Bu mevzuda Amerikan pilot nöbetçi, sessiz. çızmelerini ve ell»nnm malik olduğu genis harb biselerinin madenl kısmını parlattecrübesine mukabil. Ruflar, henüz makla mesguldür. ilkokul ıeviye*inde bulunmakta12 haftahk ilk ve 9 haftahk ikindırlar. ei egitimden sonra, asker «NöbetGüdümlü bombaları (yani telsiz ! çi» adını alır ve yatağının bas ucuve elektronikle uzaktan idare edi na «PinUp» kızlarınm resmini alen bombalar) kullanmak bakımın sar. dan coğıafi durum da Amerikamn lehine bulunmaktadır. Bütün bunlara rağmen Ameıikalılar. Rus hava sanayiini hiç küçümsememektedirler. Hususile 1 mayıs merasiminde kızıl meydan semalarında görünmiis olan T37 tipi yeni tepkili Rus uçaklan Amerikahlara iyi bir fikir vermiştir. Dakikada 120 adım Nöbetçiler alayı 542 subay ve ; 9392 erden müteşekkilriir. Her han Kral çenin emrinde sayıldığı için. ği bir asker, Nöbetçi Alayına gir elbi^e il» kat'iyyen otobüse binmez. mek için müracaatte bulunabüir. Paket tp.şıyabilir, fakat kucağına Fskat, kabul edilmesi için, zeki, a çoruk alamaz. Nöbetçi birliği saraym önünde tik ve fizik! sartlara haiz olması lâzımdır. Uzun boylu oimak, başiıca şarttır. Er a=aâı 1,75 m. Bu suretle en uzun boylu a?kerler Kraliçenin emrine tahsis edilir. atacak '•) yetlştfriJen İnyiliı muhafız alcruıda te'ds Haftada dört gün nöbet me merasimi yapılır. Başta runstltr olduğu halde. bütün Londra hakı bu eşsiz manzarayı hayranhkla a»y reder. vazife almadao önce uzun uzun hazırlanır. Askerler çizmelerini, diiğmeterini temizler. 70 santimetre yüksekliğindeki şapkalarını giyerİer. DÜNYA HÂDİSELERİ ilk milletlerarası ;enclik küttibhanesi Münihte kurulan kütübhanede Alman çocukları 39 memlekete aid 24 bin kitab okuyarak yetişiyor Altl yıl evvel. Almanyanın Münih şehrinde Mıllftlerarası Genclik kütiibhanesi kurulduğu z?rran. V»rkes bu faaliyete sonu olmıyan bir mace.a pözü ile bakm:ştı. Z ra, Hğer devletler Almanyayı, boş f.cı^a benzetiyorlardı. Fakat. jenc..r.ı dostu Bay:.n Jella Lepman ısmınde Londralı bir g:?.eteci aynı fılJrtîe değildi. Önc?. »memleketleri mahvolmu? çocuklar. ekmeğe o.vıkları kadar da fıkri gıdaya m ıhtacdırlar.n yapıçtınlması gelecektir. AILİ ıJc Bu beyTielmilel teşkilât 'k oplandirc'e çhîmalardan bir fayda bek üsını geçen sene Zürihte îD~mlenemez. br. Maamafih. eserler'n yüzde 23 • Çocuklar. bu kutübhaiede mua' tercümedir. Almsn çocukları bu telif faaliy«tler gösterirler. Bir grup kitabları nasıl karjıhyor, diye dü talebe luluboya reiiınler yapar Bu sünebilirsiniz. resimlerin :çindfe o kadar Nöbetçi askerlerin aylıgı, ordunun diğer biıliklerindeki vazifehlerin aylıklarından farklı değildir. Mejlcğe yeni giren bir asker haftada 56 T.L.; çavuş 160 T.L. ve albsy 640 T.L. alır. KRAL. OTOMOBİL YARI8ÇISI Ürdün Kralı Majeste Hüseyin bin Tallal. Ammanda yapılan bır otomobil varısına iştirak etmiştir. Yarısı. K ral kazanmıstır. Yukarıdaki resimde. bir numarah rvcrcedes otomobiline binen Majeste Hüseyin eörülmektedir. Harb'ien önce bir nöbetçi subayı 8000 T.L. na tam bir ünüorma tlmak zorundaydı. Bu üniformanın bu kadar pahal:lığınıtı sebebi altınla işlenmiş oluşudur. Şimdi, elHümidiye suvu tcsisleri revizbiseler saklanmakta ve nesilden yoııa tabi tutuluyor nesle devredilmektedir. (Bir şapks Suiar Idaresi de memtra sulannın 40 sene kullanılır.) mutad kontroluna baslamıjtır. Vali, Nöbetçiler, neşeü vakit geçirirIlamiotye auyu tMislerinin reviîyonler. tİniformah bir nöbetçi subayı dan Keçrilnıeıini idareyc bilriirm:;tir. JAtfES H i LTON £1VAHDET GuLTEKİN den çekilecekti... Tehlikeden lcurrulau vardı: biri dafc» Margaret'in zihninden yavas yava? geçen düşünce, Carroll arasınıla bu aıl çoktanheri dolaşıp durayor, yalnız bir tiirlü acıkça ortaya çıkamıyordu. Margaret, onu ölüm düşüncesile hiç bir zaman 'anyana Demek doğıuymuş... Harb b't getirmek istemiyotdu. mi;. Ancak, şimdi. zihni sulh olducuMargaret. o anda bütün vücu dunu sıcacık ve yumuşak bır dalganın kapladığını hissetti. İnsanın bütün varlığını sarsıveren bir se vinçti bu. Günlerdenberi zıhiıini kemiren, içine tirpermel>r veren korku, artık temelinden ykılmı^h Su (lnŞlaıın ardından top SPSIITİ şelmiyecek, Uiııtepe banıt diıiTian lprına bulanmıyacaktı. Ölüm bııralara uğr»m»Han ıızaklasacak. bir çok (.•anlsn alıp «ittikten sonra artdc Avrupa göklsrin na i.\ice yattıktan sonra, onu kor kusuzca düşünebilirdi. Alçak sesle: «Carroll...» dedi ve ilk defa olarak sevgisini bütün rlerinligı ile hisseder gibi oldu: Bu sd içinde siirekli bir yankı btrakavak çınlamıştı. MnrRüret onu a"=ıl o anda sevdiğini söyliyebilirdi. Ilarb vgrken onu sevmeğ». ona hütün kalbi i!e, biitün varlığı ile baâlanmağa korkuyormu! gibiyHi. Ama çımdi. ma demki harb bitmişti, sevinçli gün «Margaret? Sen misin? İki Bir ara teHon çaîdı. Porr.ray, Glucester d e « motö» kere yanlıı numara verdiler. Bizim fabrikanın düdüklerini duyuyor fabrikasından elefon edivirriu: «Sana birmüjHem "ar. MJC musun? Evet, duyduğun .ığultu o. earet» diyordu.«Bu saban «aat on Bütün düdiikler ötiiyor... Sulhun hirfie miit reke ttızalanıvorn'iış Ya şerefine! Evet, mütareke ınızaljnni haıb bitti auk! Güzün aviiın! dı... Bugün çalışmıycmz .. Bay ram... Her yer kapaiı. Rogers'e söy Hepimi7İn gözü »dm'a Margaret bu labere âevinmişti lermisin, gelsin beni alsın ..» ?ma. içinde eene >ir üzünıü vardi Meden, anln amıyedu... Neydi DU his, bilmiyordu. Saat onb:rde oturıa odasına ^irdi, pencerenin önüj geçti, gözierini uzaklara dikti.Yamaçlara, sis inmiş, morarmağa k|lamıştı. Gene telefon çaldı Margaret. kulaklığ,aldı, Sanıral dikı ki7İ:tı* aral.ırınc)ikoıi>ı;uvor lar, sesler birbirine kaiışıyorCu Önce bir şey anlıyandı. Sonr.) Pommy'mın sc>ini dııyı. Bir van <Jan da rl< finden derinbir uğııltu geliyordu. ler başlıyordu, dün>'aya yeni bir parıya içti. Sonra, çiçeklerine, a hayat geliyordu... Artık onu bütün ğaclarına bakmağa bahçeye çıktı. benliği ile sevebilirdi. Margaret de, Londraya gitmek içjn Gene telefon çaldı. hazırlanmak üzere odasına gitti. «Haberiniz var mi'« diyordu. Biraz sonra, giyinmiş, aşağıya i••Sulh oluyormuş! Hepimize geçınij niyordu. Salona eeçip oturdu, eliolsun! Öyle sevindim ki! Hepimiz ne bir mi^ah mecmuası alıp )?öz seviniyoruz. Ht'ikes bayram edi gezdiımeğe başladı. Ağabeyısini yor. Sevincimtlen ben de yerinıd? bekliyordu. duramıyorum, ieim içime sığmıyor. Deıken, Cookson geldi. Postadan «Demin Pommy'ye telefon e t çıkan mektubları getiriyordu. Martim. garet sakin bir tavırla aldı. Neden« Boni bu gece bir yere gö se artık Carroîl'dan mektub bekKir» dedim. lemiyor gibiydi. « ^ Peki» dedi. İlk açtığı zarfın içinden bir Kon «Oyuna gitmik istiyoruz. Siz de ser davetiyesi çıktı. İkinci. üçüncü gelirsiniz. değil mi?» mektıjblar. bir kaç gün önce yapFakat esas netice çocuklara bağMargaret duraladı. tığı alıçverişlerin hesabı idi ve malıdır. Aldığl bir kit.bı geri getiren Pauline, onun gelmesini acaba ğazalardan geliyordu. sahiden mi istiyordu. yoksa, nezaDördünciı mektub Margaret'i ja çocuktan o kitab hakkında ne'.er ket icahı, mahsııs mıı sijyliiyordtı? çırttı. Fransadsn geüyonlu ama, a düşiindüğii sorulur. Bir rııh âli.r.i *Bilmem ki... Gelsem mi?» zerindeki yazı CarroH'un yazısı de nin veya kütübhanecınin rehberliği altmda kitab okuyan 917 ya$ aradiye kekeledi. ğildi. Korku ve telâşla zarfı yırttı. î s.adaki çocuklar, okudukları esi'in Pauline: »A, gelin... Muhakkak kiye katlanmış kâğıdı açarken el m jrak. şüsını yaparlar. siz de gelin!» diye üsteledi. leri titriyorclu. Hemen imzaya bakPommy öğleüzeri geldi. Bayan Leprean'ın gayesi, çocuk'.aYemekte karjılıklı otururlarken tı: Tanımadığı biri yazıyordu: ra, başka memleketlerin edeb.yaözür diler eibi bır halle anlattı: hnı tanımaktır. Peki. bu gay;=inde (tBılirsin, Mîrgarst. ben oy'e muvaffak olmus mudur? LUan r^t«Sayın Bayan Frensham, ; gürültülü patırtılı eğlencelerden «Bu mektubu size zavallı Car ??lesinin bu sonuca mâni oldufunu j hoşlanmam. Ama. Pau'inş Londra roll'un isteği üzerine yazıyorum. belirtmek ffydahdır. Küçük ;odaki şenlikleri pek Rormek istiyor. Benim en iyi arkadaşımdı ve çok cuklar. aldıkları fransızca. i'aiyınGi()crİ7, cletiim. Spn fle gelirsin, de iyi bir çocııktu. Cephede. «iperlere ca, ingilizce eserlerin sadece reaiiıısil mi?... Efer canın s)kılmau.....ı yötmii;, düşmanla çarpışıyorduk. lerine bakrnsktadırlar. Metin ıtijiıı Margaret:«Hay hay, gelirinı» dedi. m okumak isteseleı dahi 3Kiıyıp «Bir ara Carroll bir kâğıda sizin anlıyf m: zlar. Kütübhanenin müsArtık onun içinde de eğlenceye, sdınızı ve adresinizi yazıp bana takbel fs=pliyetlerinin başında m.giilüp söylomece yer vardı. verdi: hakkak ki, bu rnetinlerin tercüme Pommy: »Pekâlâ» dedi. Pek neşebydi. Yarım siş» sam (Arkası var) edilerek kitabın aJtina veya sonu^a Yakından da görüidüğii üze vardır kı, hglen rtiim s>e/gısi re. Alman çocukları, kütü'jliETieye de dünyayı dolajmakiadır. ge!en diğer ccnebi çocuklar mn <*.. Ayrıca lisdtt «ıntflatı vardır. ha fazla kitablarla alâkadarl.T. AJ simli kitablar.a irgilizce ve man çocukları. herşeyden pvvel k) sızca öğretiLra^Iîtedir. tabm doğruluğuna ehemmiyet veAyda bir dafa da «Bırlessnii MJİşt«. onun çabalamaNrı sayfsindi1 rirler. Bu variyet. sadece oüyü'.; ço litler» projramı yapıür 1217 yeş Milletlerarfsı Gencak Kü'ubhar.^i cuklarda değil, 89 yaşındakilerie arasındaki 67 çocdi, çejiili au«letdoğdu. Şimdi. hergdn 2 O 3 Ü ço dahi müşahede edilebiür. O O leri temsil eder^, kendı mpmlsketi cuk kendı evlerine &•:*: gibi kvi«Alis Hârıkalar diyarında» i'ıi hakkında maîumat ve:ir. Her memtübhaneye ge'mektj'iir. İvtüi girleket, 2 veya 3 çsouk cc!?ge iie promek için hiç bir şey lâzı r. dcğiidır. kitablara Alman çocukları olmı/ı grama katılır. Daha ör.ceden t^mcak sey eözüyle b^kmaktadırlar. J* Her çocuk, kütübha.ıe raf'prin^ dolsil edecekleri rm?ınieket: tan:ntıak duran 24.000 kitabrUn bırirı se:test ğenilen kitabların başında moceıa istiyen çocuklar. o rremlekete aid çe alabilir ve istediği gi'y, okuya kitabları yer almaktadır. Yalnız, DU muhtelif kitabhrı Kavıç^rmak sürebilir. Bu kitablar, arasında rremle kitablarda da realitodcn fazla uza.;tile bir hayli bngi edin'.ı'ıar. .ı ketimizin de dahil olduçtı 39 dev laşıldı mı, alîka kavbolmakla l ' : Küçük çocuklar bu programî'arl letin. Genclik Kütübhane/.ne i'edi Bu yüzd«ndir ki, realıte ile il: i yesidir. olmıyan kitablar, istihza ua karîı pek ciddiye alaras, d'îegi^eri terl»t«e«k $ual »orarlar. Bunuaia bera B?yan Lepman, tâbılere nıekrub lanır. ber, delegeler o tadar iyi buz'r.anlar yazarak, basılan ki'ablarnan Seviîen ysbancı yazarlarm baj's mışlardır ki, suail'ıa cev.b bulmak Genclik Kütübhanesine hediye gön caları çunlardır: ta gecikmeıler. «Çv'eşmuj BŞılletdermelerini rica etti. Bunun üzeriH»mingway, Kipling. Pearl Buck, ler" programına »üvükler kr.bul ene, dünyanın her köşesındtn kitabSelma Lagerlöf, Lawson, Thurber... j dilmez. 16 yaşındak: reis, «Br., talar yağmağa başhdı. Bayan Lı'pBayan Lepman'ın teşvikile, tarih mamen çocuklara aid bir jşUı > deman'ın 1 asistan ve 4 küt'ibhanecite ilk defa tâbiler, kütübhan«ci mektedir. den ibaret küçük kadrosu, bu kiMünıhteki eşsiz »;ser, Eayan Leptabları tasnif ederek, her memie ler. yazarlr ve münevverler bi'leketten gelenleri ayrı raflara yerieş şerek "Gencler içn Milletlerarası man'ın g»yreti i*>esinae muvrffa> tirdi. Şimdi, her sene sonunda va Kitab Servuini ihdas etmisıc.cür. clmustıır. zarlar, ebevenyier ve meraklı halkm istirakilt en guzel kitab «eç/.lmektedir. Muhtelif memleketleri temsil eden jencler munazara sırasında