Catalog

CUMHURfrK Amerikan çocuklanm aile lerlnden daha iyi tanıyan bu adara milyoner oldu Milyonlarca Amerikan çocuğu için dünyad» bir tek insan vardır: Alen YTendell Livingston: Livingston, Capitol Recards Plâk çirketinin kendisini dort yasında bir çocuk aklında bulduğu iç:n kiraladığını söyler. Bu söz, az çok doğrudur. Çünkü. 37 yaşındaki Livingstonu mer.hur eden. çocuklar için doldurduğu plâklardır. Bu sualin cevabını bulmakta gecikmedi. «Çocuk plâklannda acayib sesler işitilmelidir. Elli »cne evvelki çocuklar, plâkta hayvan sesleri, dinliyorlardı. Şimdikiler de aynı şeyden hoşlanacaktır. Yalnız bu de fa hayvanları konuşturmah!» Radyo ve televizyonlar için zabıta teşkilâtı kuruldu Radyo ve televizyon dalgalarıtıı nizama sokmak, yeni radvo merkezlerine yer ve dalga bulnak bu teşkilâtm vazifesi oldıs Böylece, 1946 ocağında Livingston Capitol şirketile işe başladı. Birkaç gün «onra plâk dolduran meşhur Livingston, kukla gibi hareket bir şarkıcı arkadaşına şöyle diyoretme kabiliyeti yüzünden. plâk şir du: ketindeki asist n asistanlığından. Araan kardeşim, bu yeni gelen müdür yardımcıhğına kadar yük adam keçileri kaçırmış! Hele bir selmişt r. Masmafih bu 15e başla kapısım dinle! Kendi kendine ne rruidan giriştiği işlerde de muyaffak korkunc sesler çıkartıyor! o'muçfur. Daha Pensilvanya Üniver Aylarca sonra, 300.000 T. L. 4arsitesinde talebe iken, kurduğu or file, Livingston çocuk plâkları 11kestra Amerika çapında bir şöhret bümü yapmağa muvaffak oldu. yapmıstır. Ondan sonra viski *atıcıtşe başladıktan 9 ay sonra, plâk lışhna baslamış. daha sonra da haralbümü satıça çıkarıldı. ArkadaşUbe iştirak etmiştir. rında plâk albumu gören çocuklar 1945 te ordudan ayrıldıktan scn ana babalarmı sıkıştırarak. kcnn ra, doğrudan doğruya C'pitol Plâk lerine de aldırıyorlar ve bir iki defa s rketine müracaat ederek şöyle de riinlerrekle de iktifa etmıyorlarîı. Plâklar işe yaramaz hale gelinceye di: kadar çahyorlardı. Hollywoold"un Şirketinizde çalışmak istiyo meşhur müzisyenlerinden Mannykrum. S:ze ne gibi bir adam lâzım? lein. oğluna tam 12 defa aynı 1Capitol'un bir neşriyat müriürüne bümü fldığını itiraftan çekinmeihtivacı olduîrunu öerendikten son j miştir! ra. hemen personel şefinin k?rşıs,r.» Livigston'un doldurduğu bu plâk ç:ktı. Elinden ne gelir, sual ne şu lar 15.000000 T. L. hk satış yapcevabı verdi: rruştır. İyi ilân yazsrım! Çocuk plâkları sayes nde, CapiO gidinceye kadar, neşriyat müd'iHüğüne bir başkasmı a'ımışlardı tol şirketi, dört büyük plâk şirKebile. Fakat Livingston kolay ma£ ti aıasına katılmıştır. lub edilecek adamlardan değildi. Livingston, deha sonra VValt DUŞirketin işlerini uzun zamandır tetnev .e bir mv.kavele imzalayarak, k k ettiğiri. saMşkrı arttırmak için neler yapılması gerektiğini bil^iğir.i onun karakterlerinden istifade etmiş söylpdi. Velh&sıl. ker.disinin aleîâde tir. Karısüidan ayr:lan Livingston. iş ar:y?n bir aHam olmadığını ih=as «irr.di Betty Hutton ile evldir. Fakat onu dünyada en çok alâk; dar etti. Nihayet işe alındı. eden şey, plâk doîdurmaktır. Bu işO sırada, çocuklar için plâk dol te, oldukça tecrübe sahibi olması durmanin çok alâka çskici bir ış dolayısile bakın ne diyor: olacagını düşündü. 1929 senesindenberi çocuk plâkları yapılmıyordu. Dünyanın en zor işi pîâkçılık1920 yılında. binlerce çocuk plA.ğı tır. Ker hafta. her şirket on. on iki vardı. Radyonun çıkmasile. gramo plâk birden piyasaya sürer Bugün fonlar tarihe karışmıştı. 1930 ikti Amerikad? müzik hava gibi serbest sadi buhranında. bir çok şirket iflâs tir. Bu bolluğun elbet bir de tesiri etrr.işti. olacaktır. Bir önceki neslin çocuk1945 yılında. plâklrr tekrar eskisi lar], sadece günümüzün müziğini gibi rağbet görmeğe başldmış,tı. dinüyorlardı. Eğer müzikte çocuk«Niçin çocuk plâkları da eskisi gi lannızj daha mesud edecek bir kabi beğenilmesin,» diye düs,ündü. biliyet varsa, buiun çok mü'bet Sonra çocukluğunu hatırladı. Kü neticelerini bizden sonraki nesüçükken en çok neden hoşlanıyor lerde gareceğiz. du? N. K. Zamanın icabları yeni yeni ı?ın sahalaruun açılmasına sebeb olmak tadlr Radyo ve televizyon devrinde çoğilan istasyonların neçriyatını birb rine Kanştırmamai., ainleyıcı ve seyirciye pürüzsüz ses ve reiim v«rmek için hususî cihazlarla mücehhez bzir teşkilât kurulmuştur. Seyrüseferi tanrime memur trafik polisi gibi bu da radyo v* televizyon dalgalarınm kontroluna memurdur. tsten anlayan kiraseler, meseli radyo ve elektrik mühendislerı bu Röportaj yazan Sevim Yazıcı, Tayfun takımının ufurn il&n edildi zabıta teşkilâtının elemanlarıdırBir merkerden idare edilen karaVol lan, nizamsız neşriyatı kapıp yayına mânı olan âtetleri veya ıtalga keîmekeşlerini düzenlemeğe mahsus teknik müdahaleleri vardır. Almr.nyada Nürnberg $ehrinde kurulan ilk merkeze «radyo teknıŞi enstitiicü» denilmekted r. Burada ilim adamlarila birlikte teknisyenler, mühendisier ysnında işçiler çalifmakta, bir nevi zabıta memurlagu ijile görevlendirilmcktedirler. Alman gazetelerüıde buna dair Bugünkü yazıda sizlere. havacı ruc tutuyordu. Kendisinin bu mü çıkan röportajlara bakılırs» «dalga lığa ve bilhassa jet pilotluğuna dair aoakalarda çok ijı bir d=rece ala Mbıtasınm» haylı ksrışık bir 15i nizama sokmak için büyük fayretleı bazı sorularm cevablarını verece ca&ı süo'ıesizdi. A.k, uçı;**ı müsabak.lara katılabilmesi eı^ at harcadığı anl«$ılmakudır. Meseiâ gim. geresıyorc'u muayyen bir mıntakada bir ;ok Bizde havacı deyince her ne orucdan vazgeçmesi dense ilk akla gelen şey. uçan. â Çünkü jetle uçacak kimseıj. iı SraS radyo istasyonltrı var. Bunlar.n takıta teşküâtına me nsub Mr mittıendis, nejriyatı kont rol eden ftletin başında vare, başıboş ve bol bol içki lçen durumları büyük bir titiziı . he dalga urunluklarını ayarlamak !âbir adamdır. Hav;cı gerçekten oö> sablanır. Fakat üsteğmen Cunilnr zlm. Karısıkiığa meydan vermeme • ta danışmakta. bilhassa tetn'lt ens bir yer intihab ediyor. Fakat <a reği de vardır Araba, o mshalle Akan orucdan vaıgeçmedi v« nvi nin çaresi enstitüye danısrr.aktır t tünün tavsiyelerini dikkat't tikib rulus bittikten ynnra vnpt'Sı neş.: » j r m ^ 8 o k s » m » s e b f H ^ r ' ^ i a r s le bir kimse midir? Hayır. Dünü bilmem ama bugü sabakalara da böylece : ı ı 'ı rtza Yeni kurulacfk verici istuyonun etmektedirler. Yeni bir itasyon yat hakikî rajtdımanını vermiyo^ tırmaSa basladığı zaman istasyona yerini tesbit işi de bu merkeze lü.% kurulacaksa yerinin tayini. en uy Seçilen yer'.n uyırunsuzlutu buna aid ant *»rin yanl'.ş yerj Hiküdieinün havacısının ve bilhassa jet p 5İle girrredi. Bunun gibi, j«t pilotlannın hcp mekted:r. Yoksa ses hercümdrcı rad gun mab l'in tesbiti bu merker.t.< sebebdir. İstenilmiyen netice Nürn ni tecbit edlyor Şu halde direklelatunun, hattâ yer personelinin dahi bu tip düzensizliklerle ileisi yo< sinin de bir ınanışları veya bir u yoları dinlenilmez hale getiret.:k sorulmaktadır. bpr^'deki merkese bildiri!i>or. Bu rin yeri değ'jtirilmeli ve 20 mefTe tnr. Binlerce havacı arasında bir ğurları var. Meselâ yüzoiş; >li birinin sahasma diğerinin dalga lar MLsal olarak Bavyera raoyosu te arada aksamarun sebcbleri de soru daha yükseltilmeli... Tsvsıyeieıin h^fta geçirdim. Hilâfaız soyliyebili Tekin uçağa binmeden önc* cıuııak girecektir. neticesi. neşriyatın aksaknz ve nü?lslerine ilîveten veni bir kı^a la1rim ki heps: birbirinden mazbut, kak surette bir mavi ooncuk alır, Bu zamanda verici istasyon o ks %a istasyonu kurmak ist yor Bu ayrüzsüz yapılmasırlır. Çünkü Bnvyebirbirindcn r;bıtalı ve sağlam ka bunu pilot m«vkiine koy»r Üsteğ dar çoğalmıştır ki Almany^nın mj nı zarranda ne?riva*ı .'a tiva eden arabalanndan birini ha ranın veni televizyon i'teur'oırı arl rakterii insanlsr. Bugünün havacısı men O=man Coşkun d» nisan yüzü ayyen bir bölgesinde ki dar nı vapcaktlr. Kendi elemanlarüe şe e!<ete gec riyor Bu aril"îH« uaı' 1 tık seyircisinl tsrmin etmektedir. programlı ve medenî yasayısüe ör ğürü sağ elinden sol eüne aktarır. «ahadtr 80 t8ne sayılmıştır. Me.n basInTir. 17SS mptrp vüVspVliŞİTiı» To'ın M » • İ nek bir vatandaştır. Hepsinin de Bundan başka her filonun d» .;ene leketin diğer kısımlannda da j/nı yatrr.a, kalkma, yemek ve eğlence bir uğur ismi var. «leselâ 193 üncü kesaiet mevcuddur. O halde yut>un lerce istasyonun dalgalarını konsaatleri belirli olup bu ölçüîerin dı filonun adl (Zebra) dır. rî. sına çıkmayı düşünen yok. Binde müsabakalara verd ği •akını.n da trol gerekmektedir. bir böyle âvare bir genc çıktı aıı, bir adı olduğu gibi; Diyfrbakınr. Aynı dalga üzerinden neşriyat yoo da kısa bir zaman sonra mevzuat (Caldıran), Balıkesirin (Tayfun), pan bir kaç istasyonun doğru rlü muc binre eleniyor. Mevzııatın e Bandırmarun (Fethi Bey) ve Eski rüst çalısabilmesi böyle bir n e n leyemediğini ise tatsiz bir hava ka sfhirin fKanad) takımları... rete ihtiyac göstermekte. ufak \eva zası t;.iiye ediyor. Bu sebeble haMillî atış müsabakalarmdan bir büyiiic kusurlar bu mprlr»TUjn vacılar hpm nizamlar yönünden, gün önce Istanbuldan Balıkcsire gi müdahalesile bertaraf edilmektedir. hem de kendi sağlıklarj bakımından den g'zeteciler arasında röportaj ya Otuz »ene evvel ilk radyo çıktıgı rabıtah ya=am; nın lüzumuna inan zarı Sevim Yazıcı da vardı. O gün tamanki basitlik artık tmzye kamış ve dolayısiie muntazam yaşı 9 uncu hava üssüne gittiğimzde, o rı»mı^lr O vakitVr ••' "ı»î »1, i\?. yan insanlardır. Hele jet pilotları ü&sün çıkardığı (Tayfun) t' mnm tin uzak istaıyonlardan n«t tetler m:z, hrva kuvvetleri camiasında bi «ubayları bir anda karar verdiler: keptığı malumdur. Basıl MU deaekle parmakla gosterilecek mdkem Sevim Yazıcı. müsabakalar boyun tör cihazile nıahdud merketler dinmeliyette kişilerdir. cs (Tayfun) ların uguru olaeaktı! lenebiür, verici ile alıci arasmdck *** Sevim bu meskotluk görevini ae »lıjv«rij rahat ve kolaylıkla yapı<co;mp eeçen einsindendir tarlaaı ca tohumu ap, »Ur Havacılar, bilhassa Jet pilotları vincle kabul etti. Ondan sonra da labilirdi Bugün i?e radyo dtlgal*.ar, tarlands hayır bıra^tn t, nm da öçte iV'sıiiı •kendf Wıır. oi arasmda gördüğüm arkadaşlığı bo Tecburen her sebah saat 7^0 da n, amiyane tabirile çorbaya dönYoafada gidecegim. Kırşphirde rini de bana verir Ben hiç ;«i'Ş • Lşte yüzü Vaiansjn ciesin. eüne kadar hiç bir yerde görmedim hava alanına gidip «çocuklara» iyi müştür. Alı;veri| jirtları kötüleşBütiin günleri ve uçuşta da Vifün rnslar diledi. O eelmeden jetler mis, içinden çıkılmaz engellerle kaı otobüs bekliyorum. Otobü», biraz mam dedi. Çahşmam. çau».r.n Borcunun biribıri üstüne bıneıek saniyelerj ölümle burun buruna ^e havflanmıyor, geld kten sonraysa sılaşmıştır. Hele televizyon da çık bekledikten sonra geldi ama, tık ama elirre de hasad sonu. bu he altından kalkinny^tak ha>e geieçen Du kahraman insanlar kita>5i.7 h.r pilot. içi rshatlamlş olarak u tıktan sonra nizam ve kontrol ıhti lım tıklım. Şoför, şehrin dışına saba ?öre hiç hir şey eevtTüvoı ceğini cyledim. Sonunds kırarıyı yacı şiddetle kendini hissettirmek çıkın da sizi orada otobüse alırım dedi. Lâkin herite borçluvurr. topraktan çıkrarriıvacağını . Onun birer filozof kesilmişler. Az konu rr~ ıosuvordu. dedi. Otobüsün üstüne alacak Döıt Borcumu veremevince adam onü için bu işten vazgeçmesını sövle şup cok hissediyorlar. Birlikte J3Neticede (Tavfun) takımı tah tedir. köylü. bir de ben, beîimiz düştük müzd'îki yıl gpne ekecek tarlam1 •U Aha vÜ7Ü Ku.akıarı duyuvor. "m c:rr!ikleri günler, aylar ve yıllar or. minierin de üstünde parlaK .. ^j Naül trafik polisi. jehirlerin bülan gizü bsflarla birbi.lerine J? şan kazandı: Hem takım tasnıfuiM vümesi ve onun neticesi olarak va vola. Çıktık şehir dışına bekledik Benirr. elime hiç bir şey geçmiv? Kıl kadar h'lâfım varsa "öviesın.» Adam susuvordu Ya7Ü tas eı cinlem:1;. Birinin üzüntv" ' birinci oldu. hem de (Tayfun) ı*.ır sıta boliueımun husule getirdiği biı Saat sekizde kalk^cak otobüs biz cek Benı bundan kurtar O ad m? rlerdi, brir.in neşesi bütün Blon^r kaptanı yüzbaşı AH Tekin ile jıl ifl kontrol teşk lâtı ile «dalga polisi" =aat on bire kadar bekletti. Biz de beş vüz lira borcum var, onu /»r.» bivdi. Ötekiler de başlarını yere kahkahaları oluyor İtimadin ad !> arkp^ınr'pr 'i^t^^mfrı AvHln .irı° ce pek taammüm eden bir icadın nı ol kıyısına bir tümseğe oturup Kövlünün vaslı vürü bivaz Han? jğmişleroi. Livingston, karısı film yıldızı Betty Hutton ;erdle5tik. Orta Anadolu köylüsü kırısmıs. kararmıştl. Hiç kımıi :a hududu yok. Biri şun. . m ı oçlu üstecmen Osman Coş.<sn vt Zimlayıcısıdlr. «Yok, dedi bana... tşte VÜÎÜ. ' hal değil. madan toprağa bakıyordu. Soluk 3izim kaderimiz boyle Ben n« bor dedi. o mesele artık münakaşa ITPV üsteğmen İhsan Ay?opan 'erJf asBöyle bir teşkilâtm merkezindt İÇKİSİZ S A Z I'.Sylülsrden üçü yaşlı. t\ünün almıyordu sanki. Öyle taş eibi.. ;u veremlirim ne öküıüm ne pulzuu edilmez ve ne istendiyse o w n fte »n iyi dereceleri aldı'ar. Bu işler çok hassas âletlerle /ao';n>atcnun üzerine Sevimin ser?aa<î ıg tadır Gözle görülmiyen mürerrerî de üstüba^l kötü. Yırtık. Ayakka B sını kaldırıp bir kere olsun bize ugum var Ne d* traMBrür var. pllır. < Gene sevgiyle karışık giden bu lenceler tertiblendi, kocaman K c« bir âlemin dahi bir levhnva aktei bıları parcalanmış. Köylülerden bi hakmadı. Duymuyor gibiydi ko Ns de kenriim ekebilirim Bövle eel man fotoğraflarl 9 uncu " s i.l h^ı tırildiği görülmekte. büvük r?ir te riai genç Uzun boylu. z.= ylf. E^ty nu.;tu..!anmlzı. ak;dEflığın neticesi olarak ı miş bövle Bidyor Bnkn nada* pa Her pazar saat 15 ten vanına a.sıldı, bizzat vü/bası Aîi levizyon perdesine benz yeo l«vhs ct mürekkeb yalamış. Kn yaşlı köv ara^'nda rütbe meselesi, a ; ası verecekti. Onu da vermedi. Genç arkadaş: c problemi diye bir derd yok. Üs k ' Tekin onu jete bindirip jçur i\l. r üzerinde seslerin ölçülüp biçiımef ü ortskçıhk ««Jermis. Zeneince bi «Öyle değil mi Ağa? Dojjn. Sankava da vedi yüz wkiz viit li24 e kadar fasılasız c rr.utanı ile Uçuş Grup komııtanın vim TürVivçde ilk '«•fa ietle ucan kabil olmakfadır îşıklı ijdret v« i. Orta Anadolunun tıtmnrr! *İ« degil mi?» diye ona dönüp sordu ^ a borcum dedi Sen bana şu ıyiiifii • 9 saat devam eden ssz: ggz dan en kıdem?iz personele kadar Türk ki7i oldu ve bütün lunliıdai ftrafiklerle karsnlık rıir ça^ond? ailelerinden birine men»ub. Ar« Adam irküdi. Gözleri ölmüş. Dur vap. İki tarla senin olsun, ek biç. ve eğlence programında eşsi™ Unü levhfnın anettiği manzaıa gayet anr.da ortakçıhk, toprak, kurak. eun. herkes birbirini >;ever, sayar ams sonra da 29 trmmuz cum birini de ortsklık ekelim. Yeter ki san'atkâr "ö<!teri'li ve s»taf"t' ! h.^7irol ve se •apılan bir törenle Hava Kuvvetleri [ enteresandır Korelere av '*in; Vv •erm. fslSn fiiftn konusuvorlardı "Öyle övle .. A§am nlduğu g 3U b'n üç yüz lirayı ver İşte vü« lâmlrrla o tath armosferi bozmaz Komutanı Kn""iı»">l Fevzi TJrpner Ihayı kalın veya ince çİ7«i'er kapla Kulak verdim. YB?1I edamm kınî bi «fivjüvor i«i. Öyle Svle...v :ü. Yplarıım varsa «öylosin. YalBir albsy veya filo komutanı bir tarafından Sevim Y'7i<"iya bir li makta. onlar vasıtasiie kantrol işi Wıns. kap'ora yanmış boynu u/.an Genç. yüzünde ıztırab; serilme. « r d ı vakardı Öğüd verdim para ne bir nüzen verilrnektilır. binba!=ıvla bir ii^tefmpn: veya bir vpVat mR'.Tlvası taVıldı. mıs. derisi sarkmıs. Gözlerinin 'e «Sekiz vÜ7 lira da saja sola •tmerii. baypvu?'.! kolkola eörmek orads Seim Yazıcı simcîi jet pilotu olYeni imal edilen bir T!C>İ j.etinip ri ucmuş. Beli bükülmüs. Sarnci Vo pılt pırtı borcum var... Bu oara«Dedığj gibi anlaştık B<»n ona a n tabiî hpllerdendir. Bu famimiyet man:n vollarım prn^tırıyor. Madal hem televizyon seyircisi ve hem de ;araan bir kederin asırhğı ditınd^ ları sen b?na ver. Ben de bu ü< oin üç vüzü verdim. O da bans iki ve karde?lik hava«ıv?a k^t'vven ls vayı da aldı'tnn sonrs: tar'anın iki^ini tek başına ekm<"l< tarlayı... Ücüncü tariavı da ortakradyo dinlevici* i"'" ıı^aiıık i»ğ'« •"'lmis. Kurtulus yok. üb;liliğe dönmez. Vazife aTimda her için sana vereyim... Birisini ie or tkide birde yanındaki ?ence: Ah, dedi, bütün ar7um hav?c: dıgı kaydediliyor. Bu avnı zamanlama ekeceğiz Elinden biı borç sekes makine kesilir. Çünkü işin zer ve bilhassa iet pilotu olmak! İde da radyo ve televizyon «uclvının «Vermedi» diyor. cNe yapa tak ekelim Beş vüz. şekiz vüz ÖB npdi aldım. Verdim parayı .. B ü 1 : rece şakaya t^ '•»""filü yoktur. Saat 18.30 ve 22.30 da alime erist iim gün. Türk ki7İarınm kusursuz imaline yardım ediy.:r iım? Vermedi işte. Ne eelirk ne ei ha bin üç yüz lira borcum olmu' tün kış yattı Yan eeldi v;ttı tşte *** ^•l»r KafaraMlereHprini bütün dün \ tmal ve istimal hstalannı düze't den? Vermedi kardas! Ben nt v* ohır «nna Bu parayı da ır+ak V •üzü Söyie'iiklerimde kıl kadar Yalnız Bshçemizde dinliyebilirsiniz. mek h?kımındn DfV 'avdslı t»lâıtk' pavım simdi? Sana karsı ^ok ;oK tijrimi* tarlanın mühsulünfM lır 'MUf var des n.» Havac.lıkta inanısiann rolü bü '•S"Ü ispst edpr^Sim!... vtiktiir Kimisinde din. kimisindeyMünp"vpr bir T ' ; k kızı olan ve edilen âletin haf+alsrdanh'i <ı>pı mahcubum Köpel ler k»dar • aS • *ın öniimüzdeki vıl.» İnce zsyıf vaîlı adamın haşl sit se uğur faktörü mühim rol oj'nar h^len F^"biv;t fa'"i'Tt"ei T ngili' lan tecrübeleri giizel 'onrcRr ver cubum Geldim de sana eivan ei Adamın kolunrian tuttu: rikee toprağs vaklaşıyordu Başı Meselâ BahkeMrdeki 9 uncu havs '""iTo'oiisinde o^nvan Sevim Yazıcı T1İ4 ses dalgalfnnı optik b r un<tı:ı tirdim Ne biürdim ki oiuıi'soak» »Bak Ağa.» dedi. «Sen bair iki dizi arasmdaydı Şehadet p a r idaresindedir. haline Betirmistir. ü^<=ü"rerı üsteğmen Cumhur Akan Ellerini suçlu «uçlu ıSusturuvoı bu teklifi vaptıgında ben sana ne magı habire oynuyordu. Makinalı ; NOT: îstiyenler yemeklorüe gelebilirler. Ajrıca ücrete eok kabilivetli ve mahir pilotları lerde gerçeklesmiş buhınuyor. T)f"«" tarsf'r.n t'Vnib n«se t>H' başını eğmiş habire toot*«H bakı İSüd verdim?» öibl. 1 + tâbi değildir. mızdn biridir. Üsteğmen Akan Bİ7de nedp olTasm?.. müşkülâta uğrayan i asyonıar, incr yordu Yüzünden gözün.p.ı heı «Tarlanı sen kendin ek. d* • «Işt# efendim... Ben ektim... millî atıs müsabakalan sır?«inda o: Snhah bi î i K i frriie bir verinden. tüm beden ndeo on din.» Sesi sinek vızıituı gıbı çıkl Sürmek ekmek için tsm be% bın li«msz biı keder aktyordu. vordura harcsdım. Hasad mevjim gel • «CUMIJHRİYET» üı Tefrikası: 1 £ "Ne yapam kardaş... Sara itGenç adam sözü ağzından aldı: di.» parasma göz diktin ha!» diye hay irivarı bir adamdı. H?tırhyonım: «Topreğmı yarıya, kiraya v&rkırdı. bir »n. kendi kendime: «Kapışa ler kadir mahcubum.» Eliyle uçsu* bucaksız tın tın öGenç adam. öteki iki kovlfl de me bu senin için felâket olur, de ten bozkırı eösterdi Fkinler vsrm nDaha neler söylemedi! Bu ka cak olursak b«ni muhskkak d8başlar;nı yer» eğrruşler. On'ar ds dim. Sonuna kadar beşkalarının karış ya var. ya yektu. Biçilmemiş danna Kelemezdim artık. Zaten, ver» div» düşünrifim. faydasına çalışırsın, ded'm. İcarcı ' kederli. motöriimde bozulan bir yeri dü Atkast Sa 7. Su. 6 rta «Ama, yumruğu \oirur vurmaz. Genç adam, bana iöndü: zeltmek icin t?.m altı saat uşfr'S" hem o kadar hızlı da \njrma «Neler konuştuğumuzu duy mıştım. Müthiş yorulmuştum. sı mıştım üzerine bir fenalık gelnirlerim ayağa kslkmıştı. Sonra. di Krndini dısarıys. yağrmırun al dunuz mu?» dedi. fırtma. yağmur da sinirlerimi boz tına attı. Eve doğru gidivordu. «Duydum" dedim. mustu. Ben de öfkelendim. Kar «Ne konuştuğumuzu anlsdıniî «Arkasından ben de fırladım. mı?» dedi. şılık verdim. Ah.' bilseydim hasta Kendi kendime: «Belki bayıhr, olduğunu!» «Tarla falan diyordunuj a yalnız bırakmıyayım» diyordum. mı...» Deükanlı durmuştu. Yanına eeldiâimi enrünce. kapıyg «Baştan anlatayım... AnlataMargaret: «Sonra ne oldu? Rica gidinceye kadar. bana gene 'ıağıytm da tr«m!eketin halini görün.. ederim anlat, Philip» dedi. Phihp hemen: nElbette! Ne is annesi doğru <îöylemiş. Valnız, ve miyordum...» np çağırdı Belki ben de gene tar Türk köylüsünün halini görün... «SöylemedİEİni bırakmadl. tersen sor, söyliyeyim» diye ceAab recegı cevabı gene sakin sakin bek cOnu biliyorum, Philip. Sen « Bu alçaklıgı beklemezdim sılık vermişimdir, pek iyi hatırla Yönüniizü r'önüp de su insanlar ns verdi aTia, bunlnrı kendıni zor liyordu. bana anlat yalnız, ne oldu, aranız senden» dedi. «Seni evime misafir mıyorum. Kendimde değildim. O, sil ediyorlar, nsıl yaşıyorlar diye lıyarak söyîüyonnuş gibi geldi kıPhilip: «Allah Allah!» diye hay da ne konuştunuz...» ettim, çEİışman için yer verdim... evden iceri girince, ben de hemen bakmadığınız insanlann halini gö za kırdı. «Neye soruyorsun bunu, Philip, bir türlü anlatamıyordu. Buna kar<;ılık böyle mi davram döndiim. koşa koşa Rene işimin t»a rün .. Şmdi hik'.yeye hn~tsn bnşşına gittim. Deiikanh, hemen arkasından: Msrgaret?» «Öyle.., öyle utanıyorura ki» caktinU dfdi. lıyalım. İşte Irendisi yÜ7de. tki köy «Yalnız, ondan önce, öp bakayım ı>Hiç. Yalnız, doğrusunu öğ diyebildi... stşte sans hepsini olduğu gibi lil de vsnımızda... Yalanım varsa «Bunun üzerine ben de kendimi beni» dedi ve gene sarılıp onu ken rerımek istiyorum O akşam ba Margaret: «Anlat» diye üstele kaybettim. anlattım, Mprgaret. Sonrsdan, be vüzüme karşı söylesinler. fste bu di~a do'iru çekmeğe calıştı. bamla karşılaşmışsınız, öyle mi? di. « Çıkın dışan!» diye bağırmı ni çsğırttığın zaman. içeri girip de adam bana geldi bir gün. Benim üç Bunun üzerine Philip anlattı. A şım. Mf.rsraret onun böyle sırnPtması Biraz .. şey... Çekişmişsiniz bana onu koltukta uzanmıs vatar gö parça tarlam var, dedi. Toprak koğır ağır ve istemeğe istemeğe Vo na sinirlenmişti Ona Böre her şey dair. Anlat. Philip, ne oldu?» «Kendimi tutmah. böyle konuş rünce ne oldum, tahmin edersin.» misyon'indan yirmi yıl süreyle, tak den önce bu meseleyi halletmek Delikanl] birdenbire değişmişti. nuşnyordu: Philip biraz durdu. Sonra yeni sit taksit ödemek şartile aHım. Bamamalıydım. Ama, diyorum sana, Evet, 29 Ağustesta zafer... lâzımdı. O atcsli hali kaybolmuş, iiaerine den heyecanla atıMı: «Dışanda hrtma, yağmur orna hükumet verdi, dedi. 225 dönüm Türk Ekspres Bankta en az cHayır... Olmaz» diye geri ge bir dttrgunluk çelmiştl. tahğı altiht ediyordu. Birdenbire «Anlıyorum, Philip, anhyo100 llralık hesabı olan «Soğiimadm benden, değil tarla. Bırmı falân agsyla üç yıldır ri çekildi «Kabahat benim değil valla kapı açıldı. İçeri baban sirdi. Dam rtım Rica ederim drvam et. Sonra mi. Margaret?» diye sordu «Bilmi ortakhk ekerim. Tohumunu o vekimsenindir. Sonra. soracasmı sordu: hi, Margaret» dedi. «Bak sana ye dan düşer gibi haykırdı: ne oldu?» vordum. Nereden bilirdim ki! An rir. O sürer tarlayı. Ama dönüm «Babarp öldüğü ak^am ara minle söylüyorum Hasta olduğunu «Sonra.. bunun üzerine.., Bü nen bana düşman gibi bakıyor. basma üç lira "îürme parası ahr. « Nedir senin maksadm banızdp ne geçti. Philip. Bunu öğren bilmiyordum ki.» kayım? NP halt etmeğe kızımla a tiîn kuvvetile bana bir yıımnık Bilivomm: Doktor da bana biraz Yüz elli kurus da ekme parası a mek istivorum » Maraaret, karanlıkta gözlertni o lSkadar oluyorsım!» savurdu... Ben de... berj de bir yum fuh»f tuhsf bakıyor. Yalnız. sen .. lır. Saati otuz lirsdan da biçer ı Bunun üzerine de\ikan!mın ne ns dikti «Biri söylemiş olscak BıiTiım ii •ıık attım, .» sen bana inanıyorsun, değil mi, döverle biçme parası ahr. Ha ad hal alacasını merak ediyordıı O Sakin bir halle: «Sana kabahat 7erine. ben de ona hepsini olduŞu Margaret: «Yumruk mu attın!» \!arei"et? 'nanmalısın!» zamanı Belip de ziraat harmana vınun bitdenbire eerilediğini ve bir bulduğum fnlân yok» dedi. «Yal gibi anlattım. O zaman büsbüt'ir. iiye haykırdı. fılmca. pfylaşma başlar. Önce AMargaret birdenbire degisti. denhire vana doöru çekildiğini se nız, ne oldu, anlat bana.» Philip gene: sNe bilirdim, Mar?» ettifi masraflarl, »ürme, ekme köpürdü. işde emniytt ve siir'at (Arkan var) parasma karsıhk zahlreyi alır SOB zeı gibi oldu. O zaman anladı ki. «ValİBhi, Margaret, hiç bil« Senl utanmaz seni! Kızımın garet!» dedi. «Çok güçlükuvvetîl, Türk havacıları arasında gecirdiğim bir hafta bana neler öğretti? Rnnortaiı vanan: Safcab Baleıoeln BES SEHRİN HİKÂYESİ: Orta Ânadolu köylüsünün bilmediğiniz büyük derdi Röndriaîı : Yassr CağaloğSu CİFTESARAVLAR Senar'ı Fasjl: ŞÜKRÜ TUNAR 1000 kişiye 40.000 lira TÜRK EKSPRES BANK