24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
henüz sa|lam temellere dayanmıyor Churchill, bombardımanları Vazan. W H THOMPSON W " | g GLkMhâöfyst Sigaranm kanser yaptığı iddiaları Bir kısım Âmerikan doktorîan araştırınalar9 tecrabeler, kat'î ı vermiş değildir, Karatdıkta bulcnuyoruı,, diyoriar nin tesirleri de tesbit edilmektedir.' İşte bu makine, (sigara kanser ya pıyor) ihtannın yapılmasmda eu mühim rolü oynamıştır. Fakat bunu da kâfi görmemişler ve sigara içen 188.078 Amerikah üzerinde bilfiil tecrübelere girmi^lerdir. Bunların hepsi de 50 itâ 60 ya; arasında idi. Tecrübelerin ve araştırmalann devam ettiği 32 aylık devre zarfında bu 188.078 kişiden 8.105 i ölmüşerdir. Bunlardan da 168 i kanserden ölmüş erdir. Eksperler bu iddiayı ileri sürerken şu istatıstiği de vermişlerdir: cÇok sigara iç«nler arasında kanserden ölüm nisbeti bire 148 nis betindedir. Orta denecek şekilde sigara içenlerde bu nisbet bire 710 a cüçmektedir. Eskiden içip de sonracan sigaray1 bırakmış olaniards nisbet bire 996 dır. Pipo içenlerde ise nisbet gayet düşüktür: bire 2O20 Sigara içmiyenierde ise nisbetin bire 16.230 olduğu da görülmüçtür. Puro içenler dahi bu kategoriye dahil olm;ktadırlar.» Fakat bütün bu neticelere ve U dam üzerinde seyrediyor Sralın mâni olmasına rağmen gene sığınaktan dışan çıktığı gibi başına zorla geçirdiğim kaskı öyle samyorum ki, başksîarına örnek olmak mevkiinde bulunmasaydı, Eajvekil, slğınağa inraeğe hiç yanas.mıyacaktı. Gene de bu 15i ona yaptırmak kalay olmuyordu. Downing Street'tek: bina bana çok tehlikeii bir yer gibi görünmesine r»ğmen, Churchill orcda hayli zaman oıurcuBir akşp.m, Churchill, Sir Archibald Sinclair ve M. Oliver Lyittleton"la biri kte yemek yediği sırada, yakın bir yere bomba düştü Churchü] kalktı. mutfaktaki adamlara, derhal sığmağa koşmaİEruıl eraretti, kendısı ıse, sakin sakin, nnisafirlerinin vanına gitti. Az sonra, Maliye binasiie Başvekâlet binası a? rasma ıkinci bir bomba düştü, mutfağı silip süpürdü. Ancak o zarran, Churchi.i'le misafirlleri, sığınağa gırmesi göze aldılar. Şehrin mümkün merteb* iyi müdafaa ecıilmesı Churchill'in en iazla ehemmiyet verdiği şeydi. Bir fa'oah, çok sirtdetli bir akından so.">r» icii cenub sahiline g tmemiz ic b edıyordu. Seferler ancak Halborn Vaduct ganndan yapıhyordu Oraya vardıeımız zaman. halk ChurcniK'i elkışladı. Bir yandan da «Top istiyoruz! Top istiyoruz''» diye bağırışıyorlardı. E'.de ne miktarda silâh mevcud bulunursa. uçaksavar batnr yalannın o nisbette arttırıla.a»ı hususunda, Londralılar Başvekile güveniyorlardl. Churchill'i, d;ha emin bir sığınağa şirmeğe nihayet ikna edebildiler. Lâkin, bataryalar, ateşe başlamadı!<ça 10 numaradan ayrılmağa katiyycn razı olmdı. Bataryalar ateş etmeSe bnşlay.nca, ateş ahmd». Sflint James Park'tan geçiyor, Tic=ret Vekâletinin vanında bulunan JO numr.rcr.i'n ilâve binasına geçiycrdu. Mesafe pek f=z!a değild:. fak^t tehiike kâfi derecede büyüktü. Bir gün, biz ayrılalı pek pek on dakika olan bir noktaya bir torpil düstü. Artık. Churchiıl'e hem daire, hem ikametgâh vszifesi gören ilâve bina, bombalarran müteessir olmıyacskrrnş pbi eörüküyordu. Bombardimsrp ugraTr.'ş binslarda müşahede er!;'en te?irlere göre. bu ilâve b'ianm. bomba diişe düşe oldı *u gibi yıkıtrr.ası ihtimali bulundu^u (( da ( ı r l a t ı p attı söyleniyor, fakat yeraltı kısm;nın hiç bir zarar görmiyeceği idJia ediliyordu. Nihayet, genel karargâhını, srtık kullanılrnıyan Down Srreet istasyonunda. otuz metre toprak 3İtın'a bulunan Metronun idarehanesin.lt tesis etmeğe, Churchill'i r a u edebildiler. Fakat o. bu in gibi ysrde hiç rahat edemedi. Gece vakti, :ayy»re hücumları olurken, boyuna ıilşarı çıkmak isüyordu. Bence. Chjrchill'in, on binlerce Londrah gibi, gecelerini Metroda geçirmesi sembolik bir şeydi. Bu îrada, 10 numaralı binarun ilâve kısmır.ı betonlannışlar, Başvekil için, yeraltı ciaireleri yapnv.şlardı. Fakat Churchiil. birinci katta çahsmağı ve yarmaeı tercih etti. Bir gün. Eayan Churchill, akın başlar bfşlamaz sığınağa ineceğine dair, kocasınin ağzmdan söz almış, beni de bu vaidin yerine getirilmesine nezarete memur etmişti. Her 7»manki gibi. düşmanın yaklaşmak ta olduğunu hhaber verdiğirn zaman, Başvekil, kâğıdiannı toparladı, yeraltma indik. H ç itiraz etmeden söz dinlediğine şaşmış., fakat dudaklarım büzmesini endişe ile karşılamıştım. O yatağa yattıktan ben de, her ihtiyacmın tam m olup olmadığına baktıktan sonra 151*1 söndürmeğe hazırlanıyordum ki, Churchill: Yok, kalın, Thompson, dedi. Odama çekildim, fakat soyunmadım. Tahmin ett ğim gibi, Ba^.ekii biraz sonra zili çaldı, beni çğırdı Odasına girdim. Arkasına bir obdöşambr giymiçti, kâğıdlar.ın topIamakla meşguldü, Parmakıann' şaklattı: Va'dirr.i tuttum, Thoır.ııson, tle di. Indim, yattım. Şimdi uyumok ıçin yukfrı çıkacağım. Tekmil harb devamınca, Chuıchill'le öteki vekiller, sankı ortada hiç bir şey yokmuş gibi. Lonrirada ça'ıjmpğa devam ettüer. Tehliifye daha az maruz yerlere gidip ça'.ışmağa devam etmek d.ha makul olurdu; fakat Başvekil, Londraiı.ar arasında kalıp oniarın durumj.ıu payiasmanm vazifesi olduğu kanaatinde :di. Bir gece, KTEI Downing Straet, 10 numaraya geldi. Churchili'Ie bir ükte yemek yedi, Bombardımanm en civcivli zamamr.da, sığınağa inmeğe kararverdiler. Churchill, ikide bir. sırf dışanda n« olup b'tij'or diye gönrek için. sığınaktan fırlamak istiyordu. Kral bir çok defaUT mâni oldu Fakat buna rağmen, Churchill, gene de çıkh, bahçede dolaştı. Başına kask giymem;şti. Pe şinden yürüdüm. kaskı başına zorla geçirdim Şiddetlç çekip çıkardı, attı. Daha fena bir jey yapıyordu. Bombf rdımanı seyretmek için ilâve binanm damma tırmsnmajı âdet edinmişti. Ne kadar çok bomba düşerse o kadar fazla öfkeleniyordu. onu bu halden kim'enir menetmesrse imkân yokru. Dam"ia. tayyareci tulumu sırtında. yaprak sigarasi ağzmda, infilâkları, harabe halindeki şehrin bir çok yerlerinde birden tutuşan yangınlarl seyrediyordu. Başka bir gece, bombalar yakmımıza düşmüştü. Churchill ban» şöyle dedi: Sizin hayatınızı bu şekilde teh likeye koyduğum için çok mahcubum, Tıompson. Benirnle beraber gelmeğe sizi mecbur etmiyorum. Arra biliyorum ki bu hoşunuza gidiyor. Bu cihet pek muhakkak değil efendim, diye cevab verdim, beni düşündüren $ey sizin emniyetinizi sağlamak. Bana kalırsa dsmı çikıp yok yere hayatınızı tehlikeye sokmamalısmız. Herkes gibi, benim d« ec«liıjı gelecek. Sonra. gene dama çıkmağa devam etti. Bilâhare bombaların yaptığı hava tazyik'.erinin tesirini pzaltmak üzere. ben kendi salâhiyetimi ktıl!ar.arak damda, kum çuvailarile. ba sit bir sığınak yaptırttım. Fakat Churchill, çuvalları itiyordu. Bir uçaksavar mermisi bizim i&tikametimizde eelirken, onu sığınağa ıokmak kolay şey değildi. Gündiizleri de, hasara ıığrayan mahalleleri dolaşıyordu. Bir kaç ay içinde. altmış tare şehri ve hava meyd;nım ziyaret etti. Bombalanan halkın maneviyatı harikulâde idi. (Arkasl v«r) Bundan 3 sene evvei Bîrleşik A kı 12 aylık devre içinde yalnız merikada eksperlerden müteşekkil 600.000 kisi ıdgarayı bırakmıştı. bir gnıp. '.âboratuarlarda yaptıkları Görülüyor ki, bırakınların sayısı araştirmaîarın neticesinde şu ihtar her sene daha da artmaktadlr.» îa bulunrr.uşlfrdı: Diğpr taraftan gene Amerikan İ5 tSigara kanser yaplyor, içme tatisüklerine göre, Birleşik Ameriyin!» kada sigara içrneğe aevaın edenleO zamandanberi, kanser olmak rir. durumu da şoyledir: ian korkarak sigarayı bırakan A(Haleri Anı^.kada sigara ıçmeğe merikalılarm ssyısı bir buçuk mil devam edenler arasmda 26 milyon yonu bulmuştur. erkek ve 13 milyon da <ad .T vard^ı Bu resmî Lstatistikler, tütüncüleri, Bunlar ortalama olarak şu M^ 10 sigara imalâtçıiarını endişelere sev ilâ 20 sigara içmektedir>r. 4 mi'.yon ketmistir. Fakat sıhhat servisleri Amerikalt bundan da aı içmekteneticelerden memnun olduklarını dir. Bunlar arssmda yarım .nilyon '»kettan ve sigarayı bırakanların da çoğal Amerikalmın günde kl dıklarını ksydetmektedirler. Şimci fazla içtikleri tesbit edi.miştir.» ki hald« durum şu şekilde hulâsa **• edilmektedir: «Sigara kanser yapıyor korku3 senedenberi New York'U (ıC»nsu ile sigarayı bırakanların sayısı serle mücadele) teşkilâtının iâbor»1.500.000 dir. Bunun yarım milyonu tuarlarında öyle bir m?kıns ffahyet kadındır. Bu değişiklik son 18 ay halindedir ki, bu, devamiı oiar3k zarfında vukua gelmişür. Sigsrayı figara tü*turnvekte<iir. Bunıarm dubırakanların çoğu genclerdir ve u manı, kü'.leri alınmakta, itina i'.e mumlyetl* 45 yaşmdan a^ağı olan kontrol edılmekteâir. Aynı zamanlardır. Bu ±8 aylık de\Te en evvel da makine içinde dum?nın, nikotiYıYfıYıYffı'ı'İVlYı'ı ıVfVVVVfVı 1V1V1V11 tatistîklere rağmen. doktorlar kat'i rudan cogrtıya ttırtmde bulmaktabir ifade ile (sigara kansere sebeb dırlar. Bu hususta da görüş birliği oluyor) «fcyraıeıriektedirler. Aala mevcud değildir. * * * şılmıstır ki. şehirlerde kanser hâdiBu tereddüdlere rağmen, korku seleri koylere nazaran daha faıladır. Bu vsziyet karşısında Amerika yayümıs r e sigarayı bırakanlar çolı bir kanser eksperi şöyle demekie ğalmıstır. Btınun üzerine sigara irca lâtçdan beramıaıneler dağıtmışlaı dir: «Şehirlerde, fabrika bacalan ve bu cereyanl önlemek istemişlerrun dumanları ve diğer sanayi kol dir. İddiaları şu merkezdedir ki. larının husule getirdiği hava ml kanser'e mücadele cemiyetinin verkanseri yapıyor? Sigara dumanı. diği istatistikler pek az tecrübe^'e cig«rleri Uhriş ederek zemıni ou ve nümuneye day=rimaktadır ve bu hazırlıyor? Yoksa her ikisi, bazl du «ebeble <ie nazarı itibara alınamaz SOB günierde, n» kanser ceaıiyerumlarda birl«ştikî«rinden mi kantine ve ne de sigara imalâçtlart koser oluyor? Bunun içinden çıkılmıs operatihne mensub bulunan r > değildir.» Hueper'in verdiSi beyanat üzerinde Halledilmiyen ve c«vahsu kalan ehemmivetle duruhraktadır. Bu daha bir çok sualler vardır: doktor söyle demektedir: «Ned«ı. sigara içen »rkeklerde. • ,1'Bütün bu ar?stırmalar, tecrüsigara içen kidıniara naz»ran daha ! beler bizlere. sisaranm kan?erc fszla kanser vakaiarına rastianmak esas müsebbibi oMuğunu gostermiş tadır?» deeildir. Aynı zamanda sigara duDoktorlar bu »ualin d« oevabını manının kanseri hazırladlfı husuverememektedirler. Diğer UraftaB sunda da delil vermemiîtir. Izah eksperlçrin bır kısmı kabahatı siga eiilemiyen bir durum meveuddur. S ra k£âıd!nda diğer bır kısmı da doğ TECESSÜSLER llllltlf IffflflflllllllllIlllfMİIIJ Sağlık Bahisleri Bir çok hastalıklara iyi geîen, fakat Dünyanın en korkunc nasıl ve niçin iyi geldiği anlaşıhp hayvanı hangisidir? mevdana çıkarılamıyan bir ilâç zerine atladı v« hayvaaı ielik dsşik Tripsin, nefes darlığı, bronşit, etti. Biı kaç dakika sonra, dl<iürdu şirpençe, müzmin cild hastahklarığü fareyi postu ve kemıkleri dthil nı tedavi ediyor, fakat nafil? İşte, olduğu halde, kıtır kıtır yiy"ria. bilginleri düşündüren bu. Evinde yılan yetişturen oir An.eTıbbm son zamanlar içerisindeki rikal; â'.im, bir gün büyük bir hata mühim inkişaflan arasında, Tripsin yaptı ve hergün bildiğimiz fare ye adlı ilâcın syrl bir yeri vardır. Adirdiği yılanlarmın önüne bır tarla merikalıların. «mucizevî» diye adfaresi bıraktı. Yılanlann kafeiine landırdığı tripsin, tehlikeli iltihabTarla faresi, kendisinin iki misli giren taria faresi ertesi günü kafes ları ve daha bir çok hastahkları irilikteki hayvanlara hücum edecek te bir tek yılan bırakmrmıştı, i,te muvaffakıyetle tedavi etmekte, hatve onları öldürecek kadar tehlikeli lik de yediklerini çoktan hazmeta^ı tâ çok defa, hastayı muhakkak bir bir hayvandır. Hemde öyle müthiş, için, içeride dört dönüyordu. ölümden kurtarmaktadır. iştihasl vardır ki, her üç saatte bir, Halen sadece Amerikada her »y Bu kana susamış hayvanın haystı kendi ağırlığı kadar yiyecek yer ve otlar arasında başlar. Henüz doean '20 000 hasta tyrip=m ile şifa bulmak bu yiyecekleri o kadar çabuk ya yavruların sayısı dörtten ona kadrır tadır. Bu durum doktorları olduğu kar ki, eğer hiç bir şey yiyemiyecek yükselir. Doğduklarmda bal arısm kadar h,= Etaları da memnun ediciolsa, bir gün içerisinde açlıktan ö dan daha küçüktürler. Bir haf'a dir, fakat bu arada doktorlar;n zihlür. Tarla faresi, avını yakalarken sonra, yuvada dolaşmağa başlartar nini kurcalavan bir husus var: Trıp ve yerken bütün h?yat enerjisini Anneleri üç dört h;fta sonrs meme sin ne şekilde tesir ediyor? cömerdce harcadığı içindir ki, an o'en keser ve artık et yedirmeğ: Âlimler i;in tripsin yeni bir rradcak on altı ay yaşar. başlar. Bilhassa solucan, de değildir. 1836 rlanberi, pa/ıkı*ea 'n Dünyanın dört köşesin.de çeşidü Bir kaç gün sonra da yavrularmı çıkardığı öz sulardan biri olduğu ve tarla faresi türleri vardı. Zira, yuvadan atar ve her yavru kendi proteinli yiyeceklerin hazmını kchem soğuk, hem de sıc^k bölgelercle başının çaresine b?kar Sivri 'j'jr laylaştırdığı biliniryaşıyabîlir. Hele Amerikanın Vir nuyla havayı koklayan vavrular, av Asrin başlarına doğru oilginler ginia ve kuzey Carolina mıntakala bulmak için otların araslnda gezinıp tripsinden kanser ve tüberk'hni rında yasıyan tarla farelerı muhak durur. vakalarmdâ fayrfaianmak istedueı. kak ki, dünyfmn en küçük memeBu bilginleıden biri ce, 1911 3eneBu sırada önüne na^ıl bir höyvon lileridir. Urunluğu 7.5 santimetresinde araçt:rmalarına dair Dir knab çık^rsa çıksın. aldırmaz. Kaçmayı dir. yazan Berlin Üniversitesi klinık ais« hiç aklına getırmez. Onun dıiHer iklim v« her memlekette ya şündüğü tek bir şey vardır: Avını sijtanlarıncian Dr. Wilhelm Baotzner'dir. şadığı halde pek az in?an tarla fa hemen temizlemek. resini yakmdan görmüştür. Tarla Dr. \Vilhelm. önce kenr.isinde tec Çoğalma sırasmda tarla f;releri faresinin koyu gri renkte kadife girübe etmek üzere. eklem ve kemik bi rlerisi ve görülemiyecek kadar aile hayatı yaşar ve birbirlerini tübcrkü'.ozu hastaiara tripsin zerr beslerler. Fakat. bu iş bittikten son küçük gözleri, siv ri bir burnu varketmiştir. Doktorun üzerinde tecrüra, iki tarlafarrsi tekrsr birbırine dır. beler yaptığı ha;taların sayısı 5 ti. düşnfn kesiür. K?fese kapatıUoak Tsrla faresi, adından da anlaşıH?stalardan biri derhal ölmüş, üç olursa, birkaç dakika sonra. muhak lacağı üzere, tarlalarda yaşar. Ufatanesi iyileşmeğe yüz tutmuştu. Bekak biri diğerinin midesine inmişcık gözleri pek iyi görmediğı için şincide daha geç netice alınmıştır. tir. durmadan havayı koklar ve birden Doktorlar tripsin tedavisi neticsPeki, hiç tarla fare?inin düşran) »ince bir çok iltihabların iyileştiğini kaplan gibi yerinden sıçrar. Bu tak dirde muhakkık bir şey yakslamış yok rrudur? Şüphesif ki v r d r müşahede ettikleri halde, uzun zatır. Meselâ. iri baykuş, vaşak ve ce'in man. tripsinin bütün iltihablara cik. gibi bir kaç avcı hay^^n Zira, karşı aynı tesiri göstereceğine inaTarla faresi hem.en her bulduğuhepsinin nu yer ve bunları kısa bir zamanda bu hayvanlardan her biri. »arla fa namamısl rd:T' Yalnız eritir. Heyecanla beklediği avını bir resini kendisinden geçirecek bir öz hemfikir oldukları nokta, tripsinin saniye içerisinde yakaUr. Tarlalar su salarlar. Tarla faresini yakal?yan 7?ırar eetirmiyeceSi ve belki de fayöaki hertürlü böcekleri yeme.si çift tilkiler de çok defa hızla kacarken, da faâlayabüeceği idi. avlannı agızlanndan düşürürler. 1932 sene.inc.e. John Northrop ve çiler için, şüphesiz. ki faydalıdır•Kısa kuyruklu trla fareleri üze Kunitz bimlerinrleki iki doktor, Taria faresi, hiç bir şeyden sorkrinde yam.lan t=rrübe!er, oniarın da, tripsini saflaştırmağa muvaffak olmaz. Tecrübe için bir tarla fara="rr. kobra gibi. zehirli bır özsuya sahib muşlardır. Bu muvaffakiyet Northbeysz bir farenin kafesine koymuşolduklarını ortaya koymuştur. Tarlsrdı. Birden tarla f?resi ortaa f r la faresi HUlerini avinm üzerine ge sadece kısa kuyruklu tarla faresi ladı. Beyaz fare korkudan kp^e^in zehirlidir, fakat tarla farelennin bir köşesine sığındı. FaKat. bügin çirdigi raman, hayvin kendinden hepsi tehlikeli ve muzır hayvangeoer ve nefes alamaz. lerin müdahale etmeyine vaVit kalTabiatçilerin söylediklerine göre, dır. madan tarla faresi beyaz farenin üDünyanın en korkunc hajrvınının adını okuduğunuz zaman muhakkak ki bir hayli şajirmışjınızdır. Zırı, herkes gibi liz de, belki aslan ve kaplanı korkunc bir hayvan olarak rr.uhayyilenizde csnlandlrıyordunuz. Evet, dünyanın en korkunc yaratığı küçücüklerden, memeli tarla faresidir. 4 rop'a Nobel mükâfatını kazandırdığı eibi, araştırma yapan bil^inlere de çahşmalarınra eayret bahşetmi^tır. Fakat, hayvaniar üzerınde yapılan tecrübeler istenilen netıceyi vermemiş ve kanına tripçin enjekte edilen tevşan ve köpekler derhal öl rrüştür. Nihayet, Harvard'lı doktorlardan biri tripinin uiak dozlar halinde verildifi takdirde faydah olabileceğini ortaya kovmuştur. 1944 ten itibaren altı sene içeriîinde et yiyen hayvanların pankrefslarlnrian elde edilen hidrolıtık fermenttcn pek i?tifade edilememUtîr. 1050 de çahşmalar hızlandırılmış ve tripsinin bir çok ölümle netıcelenmrsi kuvvetli hastalıklarda harikulâde tesir icra ettiği anlaşılmıştır. yet yavas kana karljmaktadu. Önce kopeklerde yapılan tecrübelerin iyi netıce verrresi üzerine, ınsanlara da tripsüı zerkedilm^ğe 'oa< lamıstır Brooklyn'deki bir hii:jr.ede tripsin. enjekte edilen seıciîn hatad;n yetmış beşi kısa bir z i manda iyile$iEİs,tir. Gene 200 aaî a üzerinde yapılan tecrübelîrde t n o Eİnin nefes darlığı, brooşit, şirpençe, çıban ve müımm cud hastaiıtc''»••n^s miisbet te;irler yaptıgı gö rülmüstür. Kuzey Afrikadaki çarpışmaların tüyler ürpertici tafsilâtı malumdur. Resimde Philippeville şehrinin stadyomunda kurşuna dizilmiş göülektedir milliyetperveılerin cesedleri görülmektedir. üğrunda <( I MHl KİV K'I r. in refriknn: Maıgatet önce tı\reı duraladı. O anda birdenbire kara bır bulut bütün benliğini kaplar gibi oldu. Sonra, bu soruya k'Hıdi ker.dine H r'ci cüsür.üyor. Carroll'un karşı binlerce karşıhk buldu. «İkimız de akiuv.z a göcte: jiUşacağı tehlikelerı gözünün önune ği yoldan gidelim, CarrolL» dedi. g?;inyordu. Gülünc olmıyahm. Yaş'm. unutuAnjamıj; artık hiç s^iphesi kalyor>un giliba» rr.Emışt:: O r'a seviyordu. Carroll: «Yaşının i>tfncj hiç ehenı Caıroll, kat'î kararını vermi? bir miyeti yok,;ı dedi. «Ak':ma bıle fcaüe: «Doniip gelince »eninl? evlen gelnıiyor. Benim lüsündüjiüîn, dew\ niveti".c'?v!m.'> deci. ğer verdiğim, ?ensia . Yalnız senMargaret: «Bçnimle evlenmek niYüz yaşınoa bile oLîan ger . y.dııy c ' n c e nıisin?» dçdi. maıdım.» Bu sözleri ker.di ağziie tekrar Margaret acı ^cı gii'.da: ederken içirde tatlı bir duygu be «Yüz yaşmda olsaydım sahi lirdi Evîenmek... Kendıs rn sev^n iyi olurdu," riedi. ' O zaman sen de ve orıun da sevîişi biri'e ev'en?eksen yas.nda olurdun. Aradaki rnek... Ne güzel şeydi bu! Ya.ıiT... fak yarıyarıya değil, ancak be$?e Evet. ;klına gene o du^ünce sapbir olurdu. Halbuki şimdi...» lsrmıştı. Birdenbire ciddileşerek hızla ba;1; Olmaz. Carroll . Sçn de b şınl salladı ve gene: «Olnnaz.» dedi yorsun... Sen de Jüji'nraV'sın ki • Olmaz, Carroll... Herkes bize deli böj'le nir «ey olamaz . » der.» »Neden?» Carroll çok saçma bir düşünceye Evet, neden ola nazrx.:ş? karji isyan eder gibi bir halle: «De Bu çözile ne demek tetemişti, Msr garet pek anlıyamadı ama, içinde bir ürküntü duydu. Kendi kendine: "Beiki de doğru söylüyor." divordu. "Saye benim yaşıma gelirj'n ki elbette geleceksm bu «ozle.'n.i hatırlarsın." dedi. Dudakları tı'riyordu. «Hem düşün: Ber. 0 zaman altmıs. yaşmda oUcağım . Sen k ı r i ben altmış yaşmda! Şimdi anlıyjrsun değii mi bu işin ne kadar 4İİlünc olduğunu?» Delikanh, Margaret'in bu sözleri Ü7.erine, uzun uzun ona bsktı. Biraz li mi der?ı> diye haykırdl. «Ya on önce dur'akları nasll yanıyorss şimlara kim deli desin? Dünyanın bu di de gözleri öyle yanıvordu. günkü hahnde acaba onlar ıtu deli, Msrgaret de bir an şözlerini onun yoksa biz mi?» şözlerinden çekemerli. Margaret gene: «Hayır.» dedu İçinden: ' Ne tuhaf! Ne inanılrnaz «Yaparr.ayız.» şey!« diyordu. "Bu çoeuk beni se »Niçin? Başkîları ne derlerse viyor. Ben He onu seviyorum... Bedesinler. ne düşünürler.se düşünsün nimle evlenmek istiyor... Ben ••oller, bize ne? Ben bakalarınm sömaz'» diyorum... İnanılmıyacak, azüne hiç bir zaman dcjjer vermemişimdir. Sen de vermezsin sanı kıl almlyacak bir şey...» Bir tra sessiz gecti. rım.» Sonra Carroll: «Kat î mi söylüyor Margaret: «Hayır» der gibi başını sun, Margaret? r diye sordu «Be> salladı. nimle evlenmek iytemijor musun?» «Ben değer veririm. Carroll. Margaret: Kat'i söylüyorum, Senin yaşında bir insan belki öyl« Carroll.» dedi. oSenirJe evlenedüşünür ama, göreceksin bsk. bemem.n nim yaşıma geîince »en de başkaDelikanlı duraladı larının düşüncelerinin ve sözlerinin Sonra: nPeki..,» dedi, «Beni hiç hayatta bizim için değeri olduğunu mi evrriyorsun?» anlayaeaksın.» cKim dedi sana seni sevmiyoCarroll, manalı manalı gülümsiye rek: «Kimbilir?» dedi. «Belki de rum diye?s Margaret in bu sözü üzcrinc Carben hiç bir z?man senin yaşına gelroll onu bileklerinden yakaladı, miyeceğim...» gözlerini gözlerinin içine dikti. ağabeyim ker.dini Kısık ve titrek bir sesle: «Mar cek olursam, garet...» dedi. «Allah aşkına dinle büsbütıin yalnız hisseder. mahvobeni, Margaret... Bılsen seni ne lur Bilmtrzsin. bilemezsin bana ne kadar seviyorum! Evet. çeni ne ka kadar bağh! Babamın ölümun:!en dar sevdıgımi bilsen bu inadmdan sonra, hattâ çok daha öncedenberi ^ l!![!||llr '•1""H||llllll!||!l|l!|r||||||||||||!ij||MI!l!l||||!ll!!HUII!:l|IMI!lllllll!MH1llll!!"l|IM"l'l'" '"H' \~ vazgeçersin... Ayrümadan önce sen bu evde b'zi birbirimize baslayan den söı almak, nişanlanmak ıstiyo kuvvet benim çevremde toplanrum. Ancak or.dan sanra içim ra^ mıştır. Sonra. anneni de cuşünmpm lâzına Ben gidersem ona kim hat ve mesud gidebilirim.» Margaret gülümsedi. Bu gülüm bakar? «Senin mesud olmanı bütün kalseyişinın tadını içinin tâ derinlikler nde duyuyordu. Birdenbire bü bimle dileyonjm... Ve biliyorum ki tün varhğına bir ku\^et, bir canlı bir gün çok daha büyük ve s?ğlam 1 En az ilkokulu bitirenler ve askeriiğini yapmış olanlar | lık gelmişti. O zamana kadar hiç bir sevgi seni düşündüğünden çok | arasından 26 yaşından buyük olmamak şartile kısa bir dev| bir sevgi ona bu kuvveti, bu içten Haha derin bir sasdete ulaştıracai. fre içinde yetijtirilip gerailerimize verilmek üzere stajyer g Yaşına göre gene ve güzel b;r k:z 1 kamarot ahnacaktır. duyulan saadeti vermcmişti. I Sevmiş, sevilmemiîti. İlk olarak bulursun...» | İsteklilerin tahsil vesikası ve nüius kâğıdiannı ekli5'e | sev liyor ."e seviyordu. Burada Carroll bir şey söylemek I cekleri dilekçelerüe birlıkte Ka?ımpaşada Haliç Tersane ş Yalnız, bu sevincir. üzerine bü üzere davıandı, Marearet ona ko 1 si dahilindeki kurs müdürlüjune müracaatları rıca olu | tün ağırhğl ile basan bir ksbus nuşmak fırsatl vermeden devam | nur. (11742) | vardı. Yaşmı, yılların yükünü o S etti: muzlarınca hissediyor ve bu ağıı" «Bir söz vardır: İnsan ilk aşllkla vücudü iki kat oluyor gibiydi. kını son askı sanırmış, son aşkmı Delikanlmi'n saçlannı okşayarak, da ilk. Bu senin ilk aşkm: «Bir daalçak ve tatlı bir sesle: «Corrolı, ha kimseyi sevemem» diyorsun yavrum» dedi. obak gene söj'lüyoYalnız, unutma ki bir gün çelecek: ^ııııııııııııııııınıııııııiMiMiııiHinıııııııınııiHiııııııınıııınıiııııııınıııııııııınıınınıınııııınıııııııiffliHmııiiiinB rura: Aklın gösterdığı yoldan şaş«Mpğerse tam maııssile bunHan önmiyalım. Senin sevgıne cesaret ver ce kimseyi sevmenr.sim. bu benim mekle doğru vapmad:m .biliyorum. ilk aşkım» d:y»ceksin. işte o zaYalnız. burada ve bu kadarla kalman büyük aşkı. büjük saadeti busın. lacakün. «Doğrusucu istersen, ben hiç biı Soğuksudan evvel, Küçük Çekmece köprüsünü geçince nllk aşkımı anlattım sana. bilizaman evlenmiyeceğım. Çünkü orDİâi yanında ve ASFALT üzerindeki yorsun. Philip'ten ayrıldığım zatada Bgabeyim var. O da evleneman, onu uT!u*amıyPcağımı düşümedi. Bur.dan sonra da evlenecenüyor kçndimi mahvolmus görüCumartesi günü saat 14 de nazar günti saat 10.30 da müğini sanmıyoıum. Annemin artık yordum. r Artık vaşavamam» diesseseden hareket edilerek mahallinde satılacaktır. Mürabir syağı çukurda. Evin bütün yüyorrlum Pckâlâ yaşadım ve unutcaat: Deniz Köskler îngaat Müessesesi. CağaloğluBab:âli kü daha şımdiden benirn üzerime tum gitti.» Csd. No 10 BirMk Hart' k^t 2 Tel: 22342 jıkılmış bulunuyor. (Arkası var) cBen evlenip de bu evden gide TrıpMnir diğer bir favdası da son zamanlsrda anlaşılmi|tır. Ohıo;.ıKi bir haftanedeki kan p^htılaçmaö. •dan şikâyetçı bir çok hastaya ı i a leden tripsin zerkec'ılmiş ve bu h^s taların dckur gün içinde tabutcu oldukları öğrenılmiştirHaltrıki, Tripsin kat'i>i'en zararb bir ilâe baska ilâc'arla kanları normal hîle değildir. Kanın pLhtılaşmas.nın da getirilen hastalar 90 günde güç + önüne geçrr.aktedir. Y ; lnız. tripsi ta'urcu '• •,i*k 3H!r':ar. ! ••İST, trip «inin pek çabuk tesir «ttği ve danin damara yapılması doğru değildir. Bir de, iki üç saniye içerisınde marUrca pıhtıiaşan kamn dtrSal enjekte edilecek miktarm yav^ş y« ^ağıtıirrîaîlna sebeb olduğu anlaşıvaş, iki üç saat içerisinde vucaoe lır. zerki lâzımdır. Bugün. dünya üzerinde binlsrce Her ilâc gibi, tripsinin de tâ'i '« doktor trir«'»!n1e l r f>V Vı»»».ı sırlerı vardır. Bu te?irlerden k'.u hayabnı kurtarlyor, fakat henüz üç tulma çaresini bilginler. rripsino bir â'im, tripsinin na;ıl olup aa adaleye zerkinde bulmuşlardır. Z'. hastalıkları tedavi ettiğini bilenıira, edaleye zerkedilen tripsin, ga I STAÎYKR KAMAROT 1 1 ÂLINACAKT1 I | Denizcilik Bankası T.A.O. | Denizyolları îşletmesi I AYDA 50 LİRA TAKSİTLE K1YMETLİ AR5ALAR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear