Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İB Hazira» ımmnıııı CUMMtiKltBT 42 yıldanberi Âfrikada zenciler Hırsızları yakalamak arasında oturan bir filozof için yeni usuller FE\M BAHISLER Yazan: Rıdvan Tezel Jîöylece Resmî evrak üzerinde yspilan tah Bilhassa Amerikada, hırsızlık ve ! silinsin. oğulsun veyahud da yıkahırazlarla mücadel«de, saysnı hav I nırsa yıkansın, bir madenî eşyanın rifatı önlemek ma.ksadile, rr.ürekret ve oldukça basit usullere başvur ! radyoaktivitesi giderilememek^e ktbtere de fluoresar. madceler ilârulduğu aniaş!İıyor.*Bu sayede, hıç. dir. Meselâ böyle bir para bir Geiger ve olunuyor. Bu •»ayede karanîıkta, bir şekilde ele geçemiyecek veya âleti civarında tutulacak oluısa. â ültraviyole ışık ai ^naj tetkik ouğrayıp hud da şüphe altında t . .IOUIJ. letin tık tak sadaları çıkardığı gö lunan evrakın, tahrifata mıyacak olan şahısları c kısa ıir rülmektedir. Şu halde burada da uğramadığı anlaşıimaktadır. Amerikaca ilgili makamlara aid zamsnda meydana çıkarmak kabil yapılacak iş. çalınması mevzuubahs olmaktadır. olacak olan eşyarun, radyoaktiv araştırma lâboıatuarlannda, çeşidli vak'a ve mahallere intibak eaebiKullanılmağa başlanılan usuıieı hale getirilmeiidir. den ekserbi «kara ışık» yanı ultr<>Radyoaktivitenin verdiği ipucun lecek usullerin ve fluoresan madviyole ışığı altında bazı cısimle in dan istifade edilen başka bir cndelerin bulunrnasına gayretler sarfluoresans hasıl etmeierine ı/a teresan vak'ayı da burada zikret fedilmektedir. Diğer taraftan tathik nıyor. Insan gözünün göremediği u meden geçemiyeceğiz. Bir parkta edilen bu usullerin, tracing madhetle "ksra ışık» adı verilen • iri • bır kaoının cesedi bulunmuş. fakat delerinin de zaman zaman değiştigelmektedır. Z.i"a. yasyonların. çeşidli maddeler jza üzerinde yapılan çeşidli tscUikırr, rılmesi lâzım rıne düştüğü zaman muhtelii ıcnk kadının hüviyetini aydınlatrr.oğa kâ piânlı bir şekilde çalışan \ ırsız ^elere fluorensans hısıl etmeai, n z fi gelmemiştir. Fakat tetkikUrde bekeleri. kendilerini yakaıirrak gay kur tetkikleri daha şümuliü bir bulunan âümleıden bir tan^sınin retile. muhtelif terkıbier bjlunmahale sokmuş bulunmaktadır. aklına dahiyane bir fikiı gelmiş sına ıağmen, daima bu terkiblere Diğer taraftan ipucunu ele geçır tir Kadınm guatr'ı ırice ', lürr'üş. karşı âdeta bir korunma tedbiri almede kullanılan bu maddeler, göze radyoaktiv maddelerle t?d?vı tdi maktadıriar. görünen âdi ışık altında, hiç ıiı lip edilmeoiei şüphesi uyanmıçtır. parıldama hasıl etmediği cihetle, Bir Geiger âletile yapılm.ş olan nazarı dıkkati de celbetmemekt*. ça muayene, gerçekten adı geren gudlınması mümkün olan her şeyin ü denin tedavi dolayısıle ^jtJyoaktiv zerinde, ince bir toz tabakası f.a hale geçtiğini meydana çıkirm.şt'r. linde püskürüimektedir. Bilâhare, üniversite kliniğınoen yaSingapur, 15 (R.) Solcu temacTracıng usulü» y.ni iz a pılan tahkikat neticesinde. maktü yüKüklerile tanınmış altı sendika usulü manasına gelen bu usulde lün. gerçekten tedavi goren. fnian liderinın iki gün önce tevkif edıl esas. para ve diğer kıymelu ÜC ca olduğu da gene teoeyyün etmiş mei üzerine başlıyan grev, gittik\< uzerine serpilmiş olan bu tozların. tir. çe büyümektedir. Bugün grev ya hırsızın eüne bulaşması, bilâhare Son zamanlarda. geniş ö.cü ie tat pan işçilerin sayısı 70 binden 90 bikaranlık bir odada, ültraviyole ışık bikatına başlanmış oian bir u.sul, nt yükselmiştir. Grevler sırasında altında muayene edilen şüpheli şa şüpheli kimselerin. otomohillerile zı;hur eden karışıkiıklarda iki o t o hıslara aid ellerin, ve üzerine mu nerelere girip çıktık'arını tahkik mnbil ateşe verilmiştir. ayyen ışıklar vererek fluoresans ha imkânını bahşetmektedir. Şöy.e ki, Ayrıca, otobüs işçileri sendikasısıl edebilecek tozlar serpilmiş es, otomobilin ekzos oorusu içine ko nın müdürlerinden biri, bugün kayamn muayenesine dayanmaKtadır. nan ufak bir pilül. dumanla birlik çırılmıştır. Bu parıldama olduğu takoirde. ne te eriyerek .sokaklara, damla haClark Gable tice hiç şüphe götürnryecek şekil iinde akmaktadır. Arkasından ülde, ipucunun meydana çıkarııması traviyole ısık yakarak takib eien Kovbov rolünde na yol açmaktadır. bir polis otomobili. fluoresans doHollywood 15 fUsis) Clark Goçenlerde, 34 kişinin ne<ul ol layısile, geceleyin. şüpheli ot uno Gable, Russfield prodüksiyonu ola: duğu bir kasadan, kimin para gal b li kolsylikla takib edebilmekte rak çevrilecek »Wagon Mound'dadir. Zira, damla damla. yr'e îkmış ki son adamn isimli bir kovboy fil dığı. 24 saat zarfında meydana çıkarılmıştır. Şöyle ki, aylard'.r, fsr bulunan fluoresan madds sokak j minde rol alacaktır. Russfield kum kına varıldığı halde, bir rüıiü tcs larda. âdeta birer işaret 'âmba=ı ' panyasınm sahibleri film aktrisi bit edilemiyen hırsız. kasa mevcudu lîibi parhyarak takibe imkân ver Jane Russell ve kocası Bob Water1 field'dir. üzerine floresans hasıl edecek bir mektedir. tozun serpilmesile, derhal eheyyün etmiştir. medeniyete arkasmı dönmüş olan Albert Schweitzer'e dünyanm en fevkalâde insanı olarak bakılıyor Hepimiz öleceğiz, fakat bir hastayı hayata kavusturduğum zaman, yeniden doğmuş gibi, sev:nc duyuyorum. Benım için en büyük kazanc, ameliyattan sonra uyandığı zaman elini uzatan hastamın mztırabım geçti" demesidir. Albert Schweitzer yaptığı işlerde yerlilerden de yardım görmektedir. Meselâ. hastane etrafındaki ağacları hep beraber temizlemi$lerdir. Oteyi berıyi tamir etmek, yiyecek toplamak vs. doktor ve yardımcıiarının günlük işlerindendir. Albert Schvveitzer, geçen sene sonunda, Oîlo'ya müteveccihen yola çıkmadan önce. çok meşguldü. Cüzamlı hastalar için bir bina yapıyordu. Binr.nın kerestelerinin taşınmasına bizzat yardım ediyordu. Fakat. bu arada hayret verici bir şey oldu. Kabile reisleıinden biri. doktora yardım etmek istemedi ve şöyle dedi: Ben bir fikir adamıyım. Odun taşımam. Schweitzerin verdıği cevab şudur: Çok talihlisin. Ben de fikır adamı olmak istemistim ama rr.uvaffak olamadım. Senı tebrik ederim. Bu sözlerden sonra Schweitzer, keresteleri yalnız başına taşımıştır. I Asnmızın en enteresan insanı, şüphesiz ki, Albert Schweitzer'dir. Neden diye iorabilirsiniz? Çünkü, Albert Schweitzer yirminci asır medeniyetine arkasını dönmüş yegâne kimsedir. Doktor Albert'e. bu yüzden «Dün yanın en fevkalâde insanı» lâkabı takılmıştır. Günümüzden kırk iki sene önce, dünyamızı terkeden Albert Schweitzer, Afrikanın Fransız idaresinde bulunan ekvatoral bölgesine göç etmiş ve orada bir hastane kurarak, medeniyetle ilgisini kesmiştir. Albert Schweitzer, 953 senesinde kazandığı Nobel sulh mü kâfatını almak üzere, Oslo'ya gelişi haric, bu kırk iki sene zarfında Afrikadan sadece bir kaç kere ayrılmıştır. Işin daha alâka çekici taraiı, Schvveitzer'in, Nobel rr.ükâ Singapurda grevler büyiiyor Sch»eitzer'in en yakın arkadaşı Albert Schweitzer'in kann ve kın Zürih şehrinde kalmaktaiırlar. Arada bir onları görmeğe giden dok tor, her dönÜ4Ünde Airikayı daha çok beğendiğini söyler. Ona göre, her insan hayata bir takım vazifeleri yerine getirmek için gelmiştir. Yapılacak işler en çok Âfrikada olduğu için, kendisi o havaliyi tercih etmijtir. Schweitzer. hayatla yakından ilgili tek doktor ve Mozofrur. Mecburen yapbğı yolculuklarda üçüncü raevkide seyahat eder ve eşyasını kendisi taşır. Schweitzer, filozof olduğu için ba zı garib fikirlere de sahibdir. Meselâ, öldürmek zorunda olduğu mik roblara açıHığını söyler. Sonra, ken disi bir meyva yiyecek olsa, hemen yere bir kaşık şeker döker ve şöyle der: «Bu da karmcalanm için» Doktor Albert'e yerlilerin koyduğu isim: "Büyük doktor» dur. Doktorun şöhreti Âfrikada o kadar yaygındır ki, 10.000 kilomstre yol katederek nn soni'Se selen yerlilerin haddi hesabı yoktur. T= ettiği hastanede haien iki operatör ve dokuz hemşire çalışmaktadır. Ute, asrımızın en insan doktonınun hikâyesi. NewYork Belediye Reisini Fransız giizeli mavo ile karsıladı Paris 15 Ca.a.t New York BeİpHiye •Rjei?] Rohert Waı?ner'in Pafatuıdan aldığı paıanın 12000 In ris hava alanmda. 1955 Fransız gügiliz lirasını (96.000 TL.) cüzamlı zellik kraliçesi tarsfından mavo ile hastalara tahsis edişidir. karcılanışı. Paris ReleHiye meclisi Albert Schweitzer dünyaca meş tarafından tecviz edilmemektedir. | hur bir adamdır. Schweitzer, filozof, Fransa güzeli, altı gün kalmak müzisyen, Bach'ın biografisini yaÜ7pre dün Parise eelen New York pan adam olarak ilk şöhretini yapBelediye Reisini. h=vp »lanında raamıştır. Otuz yaşında iken tıb tahyo eiymiş olduiu haMe karîilamış siline başlamış ve 1913 yılında, üve kendisine «hoş geldiniz" demîsniversitede beşinci doktorasını tatir. mamlamıştır. Bu tarihten sonra da karısile birlikte Afrika yolunu tutRobert VVapner. Fransız kadmlamuştur. Onun sayesinde Lambarene nnin çok cazib olduklarını söyleüniversitesi şımdiki durumuna yük mek suretile mukabelede bulunselmiştir. Albert Schwitzer çok ça muftur. lıştığı halde gene de müziği bırakFakat, Paris Belediye meclisi bu mamış ve arada bir Avrupada verdiği resıtallerden kazandığı parayı karşılama töreninden hiç df mem | n olmamıjtır. M^rlis bşkanı bu j Afrikah hastalar için sarfetmiştir. ın verdiği bir bevanatta, karşıla , Albert Sch\veitzer, Afrikaya yeri törenindp hazır bulunan kimsf»leştikten sonra, hayatırun ikincı mü him yaruını hastalara vermiştir. Za lerin Paris şehrini temsil etmedikmanla bir operatör olarak ameli îerini ve ^ehir meclisinin bu çekil ; yatlar yapmış ve daha sonra da a dcki gayri ciddî bir karşılamayı afr kıl hastalıkları mütehassısı olmuş la tec\ iz edemiyeceSirri söylemiştir. Albert Schweitzer Ingilterenin en meşhur ses sanatkârımn garib lıayatı Büyük para kazandığı halde fakir bir semtte oturuyor, hazır elbise gij^iyor ve yüzüne bir damla boya sürmüyor Bu başka tecrübe de, ku.larvlan bu tozların terkibincıe ufaA tefek tadilâtuı yapılmasını cab e~ nr.ıştır. Zira, gene evine ani baskm >apılan ve ültraviyol» u,ık altnJa elleri muayene ediien bir .•sshjın. suçsuz gibi görünmej'iır rsğmen. evinde mesruk eşya buunmu^ dolayLsile. eüerini iyıce yıkıyarak bu maddeleri bertaıaf ett:gı anlaşnmıştır. Bu sebebden otürü. su ıl« yıkandığı zaman çıknuyacak fluoıesan madaelerin Dulunr.iisı için araştırmalara girışilmış ve mhayet • bu i$te ır.uvaKakıyet eide eülmiştir. 1 Musluk ve vanalarına Iıuoresan tozların scrpilmesini müteakıb, Amerikada, benzin saatlerııncıı yapılan hırsızlık da en kiia bir zamanda önlenebilmiştir. Başka bir müessesenin <!• memurları tarafından benzin tankmdan benzin ralınmakta olduğu bilinmekte ve fakat elde kat'i bir aelil bulunmadığı cihetle. memu: ( ardan şüpheii görünen şahsa bir türlü cürmü meşhud yapılamamakta idi. Kaçakçıhk ve hırsızlık bürosuna müracaat edilmiç olduğundan, büronun iüm adamlan, araştırmalara başlamışlar. benzine, bir k;m j yevî madde üâve etmişlerdir. j Benzinin renk ve kokusuna tesir etmıyen bu kimyevî madde. hırsızların pek tabiî olarak nazar; dik katini celbetmemiştir. Bilâhare şüp heli zevatın otomobillennCen a\ınan bir kaç santimetreküo'ük benzın nümunesinin içerisine az mik ÇİÇEKTEN HALILAKLA Sİ'SLENEN SOKAKLAR İtalyanın Gentarda miysr ilâvesile. hanşri şahsm • zano kasabasında her sene tekrarlanıp ve 300 senelik bir an'ahırsız!ık ettiğı tebeyyün •tmıstlr. neye dayanan çiçek bayramı bu yıl da yapılmıştır. Bu çicek bayramının hususiyeti çiçeklerin kasaba gencPara ve diğer madenî c?vavı rad | yoaktiv hale getirerek iıtrs.'z ta | lerinin elile sokaklara yapışlırılarak bir halı haline getirilme: kıbi de b r hayli almış vüıünnii sidir. Resimde çiçekten halı ile süslenen Genzano kasabasının buiunuyor. Zira, istendijj kadar sokaklarından biri görülmektedir. tur. Bu arada da iki eser yazmışMeclis başkanı, hâdiseyi, meclisin tır. ' ilk celsesine getireceğini sözlerine Doktor Schwitzer, Afrikalılar ta ilâve etmiştir. rafından çok sevilmekte ve hürmet görmektecir. Çünkü, Schweitzer, onların itikadlarına batıl da oisa, sesini çıkarmamaktadır. Onun, bir hastamn başında hiç uyumadan 72 saat beklemesi yerliler üzerinde çok Londra 15 (a.a.") Akıl hastalıktesir etrr.iştir. Üstelik doktor çok da Londranın güney doğusundaki mütevazıdır. Yaptığı iyilikler için lan hakkındaki İngiliz mevzuatı üzerirde tetkikat yapmağa memur car sokaklardan biri. Çocuklar kateşekkür dahi beklemez. pı önlerinde oynaşıyorlar. Schweitzer, espriden hoşlanan bir edilen kraliyet komisyonuna İneiliz Postacı, elinde koca mektub papratisyen doktorlar birliği tarafminsandır. Meselâ, Lambarene'de termometre olmayışını bir arkadaşına dan verilen bir raporda 19Ö2 ista keti olduğu halde, bir kapının ötistikleri ele almarak ileri sürü'en nünde durdu. Muhakkak ki, sokakşu şekilde izah etmiştir: bir kötümser mütaleaya göre İnsil | taki başka hiç bir eve bu kadar çok İyi ki termometre yok. Yoksa. teıede takriben 300 bin akıl hastası I mektub gelmiyor. Zira, Ingilterenin insan sıcağm kaç derece olduğunu vardır ve bunin 141.607 si tedavi I en meşhur şarkıcısı, postacının, hay görünce, burada bir dakika dahi altmdadır. Şu hale göre takriben I ranlarından kucaklar dolusu mekduramaz! 150 bin akıl hastası gerekli tedavi tub taşıdığı bu evde oturmantauır. Albert Sch\veitzer'in hastanesi or ve ihtimamı aörmemektedir. Kıymetli ses sanatkârımn ismi Rumandadır. Elektrik ışığı sadece, bu hastanede vardır. Doktor bu has Pratisyen doktorlar birliği bu by Murray'dır. tanede yılda, ortalama 800 kişiye halin önüne geçmek için akıl hasBritanyanm en meşhur şarkıcısı ameliyat yapar. Schvveitzer in bu ça talarınm meydana çıkarılması ve işte böyle bir evöe oturuyor. lışmalarının tek mükâfatı, hayat tedavi altına alınması için daha iyi Ruby Murray son ay'ar içerisnkurtarmaktır. Kendisi bunu şu şe bir idarî teşkilâta lüzum bulundu de parlamış bir ses sahatkândır. kilde anlatıvor: Beş, altı aydanberi, haftanın en çok ğunu ileri sürmektedir. İngilferede 300 bin de>i varmış Ruby Murray evinde «rmeşgul» olduğuna inandırabilmek için neler çekmışti! Bunun üzerine VVilliam kendisi oğlunun yanına ^ıtmeği kafasına koymuştu ama. hastahğı engel olmuştu. O zaman da Dr. Banks Ursula ile suç ortaklıpı etmiş. William'a »bir müddet ieini) hiç bir yolculuğa çıkamıyacağını söylemişti. j Barbara annesini öyle hararetle öptü ki bu derece hararetle hiç öpmemişti. Bir an ikisi de üzüntülü bir sessizük içinde birbirlerine Cevıren VAHUL1 GULl'lSKIN sarılı kaldılar. Barbara. içinden: «Şu anlayışlılık gösterme işini ben Barbara: «Anlayışlılık gösteımeğe uşaklar, halayıklar. ayrıca. Mr gözlerindeki yaşlar arttı. Ne kadar snrıe?» dedi. «Babamm göğsü kaBlake kızına yılda cn beş bin doiar üzülse yeriydi: Babası öteki kızı barmıştır muhakkak. Çok güzel ele pekâlâ becerivorum.'n diyordu. çahşıyorum. anne» dedi. oSahi çalıresimler yapıyormuş, bir tsnesini meıö::ghyğeılldaygo chf vb vb v şıyorum» Ses titriyordu, eözleri bk bir gelir bağlamıştı ki bu Wil na, oğluna daha yakınlık göstermişLondradaİci Royal Academy sergiUrsula arab?sına bindi. kızına el de dolu dolu olmustu «Ama. Julie iiam'ı hem sevindirmiş, hem de kol ti ama, henüz ne Julie onu torun tuklarını kabartmıstı! sahibi etmişti, ne de Tom. Ona ilk sıne bile koymuşlar! Ya Romada salladı. Barbara kapıda durmuş, ilt Gene'yi bir türlü akhmdan çu»a j orjun arkasmdan bakıyordu. Bu torununu Barbara kazandırmıştı. göklere çıkanhşına ne dersin!» ramıycrum, bizden hoşlanmadıklaOndan biraz sonra da Ursuta Ursu'.a cldivenleıi ile çantasmı I Ursula gülümsedi ama, Barbara ; kapıda kendisi de binlerce defa rını biliyorum çünkü. Selâm söyle Oliverle Barbara'ya: «Siz benim . alırken alçak sesle: «Pazara yeme nın bu sözleri onu hiç de sevindir , durup misöfir uğurlamıştı. Genclibaban. yakında gelpceklermiş de.n eve taşmın.» demisti. , memişti. Şimdi o, hele kocasmm , ğini göriir 2ibi oldu: Omuzlarına Barbaıa he . ,. . . . . , ,. . j Şimdi de Thomas'>n Marv Blake men ve kesin olarsk: Hayır!» diye pe gelır mısınız?» dedi. Bıraz dur son hastalığı üzerine, arka arkaya , yıllann yükü daha çökmeden. gedenilen o yapmacık tavırlı, sırıt ' cekti ama. bilmiyordu neden, Oli du. «Julie ile Gene o gün Tom'la yazdığı mektubları düşünüyordu. [lecek günleri güvenle ve korkmaI oHiç olmazsa bir iki hafta için ; dan bekleyer, bir Ursula duruyorkan mahlukla evlenisini hatırladı. ver. ufak bir hareketle. onu hemen Marys'ye gidiycrlar yemeğe.» gel» diye yalvarmıştı. Matthew du kapınm eşiğinde. Babası sahiden pek sevinmişti. Oğ j durdurmuş, pek sevindğini belirtBarbara kendini tutamadı: lunun bu kızı almasma. Onların miş ve Urşııla'yı yanağmdan öpUrsula kendi kendine: «Gelecek «Öyleyse muhakksk geliriz,» hep aynı cevabı veriyor, şöyle dievlenişleri de pek şa'şalı olmuştu. müştü. Ah Oliver'in şu «anlayış dedi ama, bunlan söylerken de ' yordu: «İmkânı yok, anne. Bir iki günler!» dedi. »Allah yardımcımız ' gün için bile olsa gelemem. Anlat olsun.» Bf.rbara'nın dudaklan gerildi. Tho hlığı!» kimi vakit Barbara'yı ifııt güldü. mas da simdi öyle. şehrin dış ma ediyordu. XII Annesi de güldü. Şimdi anakızın ! rnaya çalıştım sana. Ne olur. kalbI siz deme benim için Sözle anlatahallelerinde küçücük bir evde falan Julia, elmaslı, zebercedli küpe'eBarbara bu eve istemiye istemiye arasma pek alışık olmadıkları bir mıyacağım bir şey bu. Yalnız şunu rini kulaklarına dikkatle taktı. Maoturmuyordu. Kaynanası onlara, t^şınmıştı ama, orasını eskiden an sıcaklık yayılmıştı. Korkuyorum. Evet, vi atlas elbisesinin hışırtısrile aya| söyliyebilirim: düğün hediyesi olarak, Andersde getirin,» kalkarken: «Billynesi nasıl severse şimdi o da se yi Ursula. ayağa dedi. «Baban pek hâlâ korkuyorum» burg'a bakan yamaçlardan birinde viyordu. Sonradan anlamıştı: An I seviyor.» ğa kalktı. O berr.beyaz gerdanı ile muhteşem bir köşk vermişti. Hari nesi ona bundan dâha değerli bir Ursula: «Evet,»» dedi. «babanız kolları da zebercedler. elmaslar i Barbara da biliyordu bunu, kulâde bshçeler ortasında. şehre şev veremezd:. Kprdisi için dünva Avrıhrlarken annesini biraz daha pek gururludur. Londradaki sergi ç:ndeydi. Kırmızımtrak açık kum yukarıdan bakan, beyaş taştan bir nın en ?evgili yeri olan bir yeri sevindirecek bir şey söylemek is ye konulan t^bloyu satın almış. ral gümrah saçlarma. kehribar sa bina; içi lüks eşya ile ve paha bi vermişti ona. rısı gözlerine, pembe yanaklarına. i tiyordu. Düşündü Sonra coşkun yolda. geliyormuş.» çilmez çeylerle dou; çifter çifter Kocasını Matthew'in müthiş yuvalacık omuzlar: ile kar parcaBunu hatırlayınca Barbara"nın bir sesle «Aferin Matt'a. deail mi, rrMriMnı<n ı r ı r i T ıTıa" I I II ~ , ^ Cunıhurıyer'in Edebi Tefrikası: beğenilen ve satılan 20 plâğı arasm met vermez. Çünkü basit denecek da daıma onun plâkları yer almak kadar mütevazı bir kızdır. Oiduğa tad'.r. Pazar günleri verdiği konser gibi görunmekten hoşlandığı ,çın Je ler ise hıncahmç doludur. Murray makyaj yapmaz. Parsya ise hiç kıy aynı zamanda da televizyon yıidı met vermez. Para onun içm hiç bır şey ifade etmemektedir. Şöhreti i=e, zıdır. Ruby Murray, yirmi yıl önce. biraz utangaç, biraz heyecania. seBelfast'ta dünya gelmiştir. On bırsinin tabiî bir sonucu olarak k?ryaşıncanberi şarkı söylemekleiir. şılar. On dört yaşından itibaren de, j.r Murray, gösterişi sevmediği iîin, landadaki bütün konserlere .ştirak îrlanda şivesini düzeltmeğe biie gay etmiştir. ret etmez. Hele makyajdan nefret Ç Geçen sene, İrlandadan bir grup, j eder. Ona göre, makyaj insanm İ temsiller vermek üzere Londraya | güdüsünü gizlemek için yapılır. davet edilmişti. Bu gıupun ıçinııe Ruby Murray ne sigara kullanır, Ruby Murray da vaıdı. Londradaki ne de içki içer. Her İngiliz gibi o temsillerin sona ereceği sıralarda. da, çay müptelâsıdır. İyi b r ev televizyon idarecilerinden Rıchard hanım:dir. Ocak başında oturup :ş Afton her nasılsa piyesı görmeşe ijlemeğe bayılır. Fakst Ruby'nin ev hiya:;ndaa sı»gibi göğsüne. alev alev yanan du gitti. Tesadüfe bakın ki, o saiona daklarına bu mücevherler pek de girdiği zaman Murray, tatlı sesiıe ziyade sesi Londralıları kendi.:in« yakışıyordu. Gözleri, memnun ve seyircileri büyülüyordu. Bundan çekmektedır. Bugün hemen her sonraki şeyler, her yıldızın başına Londralırun evinde, onun berrak mes'ud, ışıl ışıl yanıyordu. gelen cinstendi. Yani âdeta ro sesini taşıyan plâklar çalmaktadır. Birdenbire döndü ve biraz ötede oturmuş onu seyreden kocasına gü manlarda olauğu gıbidir. Afton, aa Zamanın meşhur diğer ses sanatmen bir piyes iç:n Murray'ı angaje kârları gıbı, o da, hiç bır Tiüzik lümsedi: ,,E. hoşuna gidiyor muyum. ctti. âleti çalmaz. Sadece sövler. îabiî Ertesi güııü. Colombia plâk şirke cotasız. Rubby'nin ses:, üzerinfe Gene?» diye alaylı alaylı sordu. Kocasına karşı duyduğu sevgiden ti terrsüciierinden biri de ayn: •em işlenrrenıiş olmasına rağmen ijvsile geldi. O da Murray'ı pek be kalâdedir Zira, Ruby, ükoi'ikîaki yüzü nur saçıyordu. Eugene ağır ağır kalktı. ona doğ ğendi ve şirkete bir kaç p'âk dol normal d=rsler dışında, hiç rnüzık durmasını rica etti. Murray'ın dni dersi almamıştır. ru geîdi Omuzlarından tuttu: pHer zaman hoşuma gidiyor durduğu ilk plâk 200.000 satıj yapRuby, televizyon göstevılerinde • tı. Meşhur flm yıldızlannın piâksun. Julie» dedi. iîarkssia ları dahi bu kacîar çok satılmamLj dahi, pek sade giyiııir. Uzun uzun öptü. kendiîini begend rme tekn.iği ayııJul'a'nın kokular sürünmüş çıp tır. dır. Eazı kimseleri, gayet güzel lak kolları kocasının boynuna do Bu hâr'iseden bir kaç hafta songiyin'iği ve giydıklerinı yakıştirlandı. Alçak sesle: «Ah! "Seni öy ra, Ruby Murray'ın şöhreti İngiltedığı için beğeniriz; öazı^nnı da le seviyorum ki, Gene!» dedi. reye yayıldı. Ondan sonra. anni^ı makyaj yapmadJı ve îacıe giyinEugene: "Benim seni sevdiğim | ve amcası ile birlikte Belfast'ı terx diği :çin. Ruby de bsyaz Mvale :kadar değil, yavrum» dedi. keden sanatkâr. Londranın ucuz le. ortaya ç:kıp eilerinı •v.i^~n rir Julia, kollarım çekti. semtlerinden birinde bir ev kira eda ile havaya kaldırdışı jiir.an deii cDaha ne kadar bekliyeceğiz!» ladı. gibi alkısîanıyor. Muhakkuk ki £•=dedi. Şimdi sesine canı sıkılmış ve Ruby Murray hiç güzel değt' r.r, yirciler, onun bu hareketini, iç teiçerlemlş gibi bir eda gelmişti. hattâ çirkindır bile. Fakat dağın.k mizliğinin bir ifadesı olarak kabul «Doğru değil.» saçları, b:raz faılaca uzun burn ıy ediyoriar. Sahnede yüzü kıpkırmızı Eugene, sakin bir tavırla, o ge la bile İngiliz erkeklerini kendisme olan sanatkâr, gazeteciiere, ;;arkı niş ve muhteşem yatak odalarının bağlamıştır. söylerken gencleri aej.il, orta ysşkapalı kapısına doğru mânalı mâ Şimdi bütün Londralıiarın kafa lıları düşündüğünü söylemiştir. nau baktı. sını yoran bir mesele vardır? Ruby Ruby Murray'm plâkları İngillere «Sanınm ki aramızda anlaş Murray niçin üstüne başına biraz başlamıştii. mıştık...» dedi. daha dikkat etmiyor? Niçin Fran dışmda da satılmağa Julie. acı acı alay eder gibi bir sız teızilerine hususî surette dik Belki bir müddet sonra Ruby memhalle kocasının sözünü tarramladı: tird ği eibiseler yerine, hazır ve leketimizde de meşhur oiacakür. "Bu evde hiç bir şey üzerin ucuz elbieleri tercih ediyor? Son Çünkü. Colombia şirketi ve t=lede çekişmemeye, c'eğil mi?» dedi ra niçin Londranın bellibaşlı semt vizyoneular onu bütün dünyaya *aBir daha öptü ve gene: «Yaptığm lerinden birinde oturmuyor? nıtmak için. âdeta birbirl?rile yarış rloğru değ'l, Gene» dedi. Murray tuhaf bir insandır. Yu etmektedirler. (Arkası var) karıda sayılanların hiç birisine kıyNurciban Ba Sahifeyi Saklayımz, "CIMHIRIIET,, Cilclleyip Vereeek