26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İS Hadna İ M CUMHURÎYCT 2000 sene önce yaşamış olan 100 yıl önce İstanbulda bir genc kizın cesedi bulundu f Tarihî Bahisler Içine düştüğü asidli mayiin, cesedi tam 2000 sene olduğu gibi miıhafaza ettiği anlaşıldı. Genc kızın ilâhlara kurban edilen bir bedbaht olduğu meydana çıktı Danimarkada Domland bölgesinde, Eckernförde'deyiz. Tarak dubaları. derin Windelig batakhklarından. külçe halinde yer kömüru çıkanyorlar; müteharrik yollar, bu külçeleri, sonu gelmez diıiler halinde. cendereye doğru götürüyor. Birden, başmak.nist, zınciri keskin bir gacırtı ile durduruyor. Külçelerin birinde esmerimıi bir seki] gözükmektedir. İşçiler, bunun bir bacak, bir insan bacağt olduğunu hayretle g^rmüşlert/ ^ Tarak dubasının kovalarile dışan çıkan ı=lak külçenin içinde. bir cesedin henüz müphem jekli belli olmaktadır! Bir saat sonra Eskernförde poHsı vak'a mahalline yetijmig bulunuyordu. Fakat pek az bir zaman sonra. yerlerini kır saçlı bir zata bıraktılar. Bu zat şöyle demişti: Bu zabıta işi değil, ilırr. Lşi dir. Bu cesed, iki bin senedenberi çamur içinde yatmıştır. Bu sözleri söyliyen, Schlesvıig müzesi erkânından doktor Carl Schlabow'du. Şimdi üzerinde tetkiklere başlamış olduğu bu cesedin keşfı. onun nazarında paha bçilenadide güzellikte bir ınsanın vuttez bir şeydi. Tunç devrinden demir devrine cudunü meydana çıkarmakta idı. kadar, şimal Avrupa ahahsi. ölü Cesed bir genc kız cesedi idı. Talennı yakmak itiyadınd» idiler. Bu rak dubasının kovaları göbeğin alt «ebeble, o insanlann yüzleri. örf ve kısmında büyük bir paıçayı koâdetleri, medeniyetleri hakkında he parmıştı. Fakat baş sağlamdı, mümen hiç bir şey bümiyoruz. İzi kay tehassıslar, bu başta, otuz çeşid bolmuş bu nesle dair bize ancak tipik kadınlık alâmeti buluyorlarbatakiıklarda bulunabılen ccsedler dı. Yüz çızgileri, ölümden sonra bir seyler öğretebilecektir. Çünkü b le mütenasib, âdeta güzel kalbu cesedler. yer kömürünün a>idi mştı: Su katılmamış halis şimalli içinde. oksijenle temas etmeksizin, tipi uzun bir yüzdü. gerçekten tabiî bir debağat muaCesedin saçları da duruyordu. Sa melesıne tâbi tutulmuş gibi muha dece renkleri arıdan kestane renfaza edilm.şlerdir. gine dönmüştü. Fakst garibdir, ka• *• fatasının sol yarısı traş edilmışti. Aynı günün akşamı, bir ölü a Cesed çıplaktı. Yalnız, boynunda, rabası. Windeby bataklıklarının a deriden bir yakanın bakiyeleri gdrasından ağır ağır ilerliyor, kenar rülüyor, gözleri de, arkadan dülarından bir dlünun uzuvları se ğümlü bir sargı ile bağlanmış buçilen büyük, ıslak bir yer kömü lunuyordu. Cesedın sağ kolu, ürü külçesi taşıyordu. Biraz sonra, midsiz bir müdafaa hareketi olaGottrop şatosunda, doktor Schla rak. ölümden sonra bile havada bow'un lâboratuarında. ölüme kar kalkık duruvordu. 51 çetin bir yarıs başladı. Oksijen Doktor Schlabow'un dikkatinı, tesire başlamadan evvel, cesedin bilhassa. gözlerdeki bağ çekmışti. muhafazasını temin etmek lâzımdı. Doktor Schlabow, haftalarca uğ Giyım ve dokuma tekniği, asırıa: ıaşaıak. cesedi kaplıyan yer kö bo\ unca inkişaflar geçirmiştir. Dok mürü tabakasmı, cerrah malası ile, tor Schlabovv otuz senedenberi. büsantimetre santımetre kaldırdı. Mey yük batakiıklarda ele geçen büdana çıkan kısımlar derhal, asidle tün kumaş parçalarırıı muhafaza ve terkıbinı yalnız doktorun bildi edivordu. Onları, bozulmadan sakııgi ilâclarla muamele göruyordu y?bilmek ıçın kimyevî muamelelerDoktor Schlabow. rütubetıni gider den geçiriyor. taı ihlerini tesbit <»tmek için cesedi alkole batırıyor mfk üzere türlii türlü tahliller vasonra büzülmesin diye paıafıne so pıvordu Olü genc kızın gozlennd»kı bağ üç santimptre eninde 'f4) kuyordu. Dnh? tunc devrinde bilinen acavb Bir yarıdan da tahkik safhası bir teknikle dokunmuştu. Failerlemeğe başlamıstı. Doktor Schla kat dokuda vün kullanılmış olmabow, ce^edı röntgen muayenesinden sı. ıpüklerin büküm istıkameti. bılgeçiımek üzere ilk teşebbüse giriştı Fakat portat f cihaz çok za hsssa sun'i boya. bezin birinci ayıftı, şualar çamur tabakasından sır civarlarında dokunmuş olduöteye geçemiyordu. Asistanı: ..Has Sunu gösteriyor gibiyd'. Batakhkta bulunan bu cesed. atane löntgenini kullanmak lâzım» caba bizi 1800 yıl geriye mi götüdedi. rüyordu. Doktor Schlabow kat'i bir He^terberg hastanesinde, başhedelil elde Ptmek icin çiçek pollen'kim, henüz kurumamış olan filmi ine başvurmağa karar verdi. ışığa tuttu. ••bakın./dedi. Filmde bir uyluk kemığinin başı gbzüküyordu. Tam bunun altında. uzun Şımdi Kiel'deyiz. Selli bir yağkemığın başlangıcından evvel. kü murun son damlaları, jeoloj 'nsÇük bir yınk vardı. Bu, gelişm* titüsünün pencerelerine çarpıyor. bolgesıydi. Sert kemik. kâhillerde Sokakta akan yağmurun ~ularırun kı eıbı kıkırdağa henü? ı y iden ıvı kenarlarında, altın sarısı bir toz ye vapışmamıştı Bu röntgen fil birikiyor. Bu, yağmurun ?içekmıne nazaran. bu alâmetlere daya lerden kopardığı pollen. narak. doktor Schlabow. ce^edin Doktor Rodolf Schütrunıfi, lâboÇamura batt.ğı anda on dört ya ratuarının penceresinden Oll po! îinda okiuğunu kafi surette ıfade len birikintisinı seyrediyor Cüsse edebıhjordu. leri milimetrenın binde yırm sinde fakat daha emin olmak için ce yÜ7 ellisine kadar değışen bu Tetl şed.n dişlerinı Kiel'l, bir antropo | cisimler olmasa ağaclar. fundaiaı İOK olan doktor Ulrich Schaeferel n^bstlar hayat bulamaz, üreyemez muavene ettirdiler. Doktor. vırmı I Onun için. tabiat bu pollenlere deyaş dıslerinin henüz belirmemiş ol ı mirden ve çelikten daha davanıkh duğunu müsahede etti. Onlardan ' b'r mahfaza vermiştir. Mantar bir evvel çıkan ikincı azılar. üstlerinı kabuğa benziven bu mahfazaya örten d.ş etini henüz pek az a exine ienir. Exine en şiddeth aşmdırmıştı. Bu dişler ıse ancak on »idlere. en kuvvetli kalevî rnahluldortle on beş yas arasında çıkar lere mukavemet eder. Bu maddeVİ ancak oksijen çürütebilir. Doktor Schlabow. vavas vavaş Her nebat bilvonlarla, trüyon*• siyaset dedikoduları Yazan: Halâk Y. Şaiısıvareğlı romff, topladığı nümuneleri muhtelif kimyevi muamelelerden gecirmiş elde ettiği incecik pollen birikintisi sayesinde, Windeby facıasının tarihini tesbit edeblmisti. Cesed 1800 senelikti, ölüm Milâdi biıincı asırda vuku bulmuştu Schleswig müzesi kataloğu, Wuı deby'li genc kıza ancak bir kaç satır yazı tahsis etti. Fakat bu satırların altında. hailelf bir günün, ölüme mahkum genc bır kızın ıdamını gören bir günün tarıhi okunuyor. Bundan 1800 yıl once, bataklıklar arasında, ağır ağır ılerlıyen bir kalabalık goruyoruz. Hayvan postları ile örtülmüş, saçları rüzgârda dalgalanan bır takım adamlar. Ala\ın başında bır ihtiyar, iblisleri kaçırmağa mahsus dualar okuyarak ılerlıyor. Bu ihtiyar, Âdemoğlu ile Tanrılar arasında vaiitalık etmektecır. Kaf lenin ortasında, çıplak vücudu tirtır titriyen, fidan boylu bir genc kız var. Boynuna ensız bir kürk parçası bağlanmış. Etıafmdakıler onu itiyorlar, yüıümeğe zor luyorlar. Çünkü Tanrılarınm ıradesi böyle. Tanrılar bir kurban btiyor. Alacalı bir bezle, genc kızın gözlerini bağlıyorlar. Saçlarının ya rısını tıaş ediyorlar, kız heyülâi bir hal alıyor. Kaf.le, yeni kazılmış çukurun ba şında duruyor. Çukurun dibinde, bataklığın, durgun, karanlık suları gözüküyor. Rahib. genc kızı. gözlerine bağlı bezden tutup sürüklüyor, çukura doğru çekiyor. Genc kız, yeisle çırpınıyor, fakat göılerindeki bağ, yüzü bereliyor. densini sıyırıyor, kanatıyor. Bu yaraların yerleri, asırlarca sonra bıle, hâlâ gözükmektedir. Nihayet, son feryad! Çukurun dibindeki çamurlu suya «lüşen vücuoün çıkanlığı boğuk gürültü! Bir el. son bır ieta daha, son bir müdafaa hareketîe havaya kalkıyor. Bu eli gormek ıstemıyorlar. Adamlardan biri, bır zeytin dalı ile bu eli itmege teşebbüs ediyor. Dal elinden kayı/or. çukura düşüyor. Sonra. ce.se lin su yüzüne çıkmasına mâni olmak için, çukura bir taş yuvarlıyorlar. larla pollen tohumu \etistirir. Rüzgârın dnüne katılıp dort tarafa dağılan bu tohumlar bir halı gıbı serildiklen toprağın her tabakasında mevcuddur. Orada, hava ile temas etmeden. binlerce sene muhafaza edilirler Doktor Schlabo\v. genc kızın hangı sene öldüğünü. ışte bu toprak altındaki pollen tabakaları sayesinde tesbit edecektir. Nebat nevilerinin dağılışı, asırlaı boyunca değişiklikler geçirmiştir. Bu değ.şiklikleri. seneler senesi üst üste biriken pollen tabakalarını tahlil ederek anlamak mümkündür Toprağın muhtelif derinliklerinden uiimuneler alınır pollen tohum'.arı muavene edilir. bir nevi tab'î takvim okuyormuş gibi, tarihler *esbit edılır. 1839 da Abdülmecid tahta çıktığı vakit yenilik taraftarı bulunan Hariciye Nazırı ve Londra Sefiri Rejid Paşa ile Paris Sefiri Fethi Paşa. hükümdarı tebrik etmek üzere Iıtanbula gelmişlerdi. Sadarette yenilik alevhtarlığı ile tanmmış olan Hüsrev Paşa bulunuyordu. Sadrıâzam, genc Londra Elçisindeki istidad ve dirayetterı ürkmuş. onu bertaraf etmek çarelerini bıle düşünmüştü. Fakaı Reşid Paşa. ıslahat hakkındakı fıkırlerinı genc Padışaha kabul eturmış ve Tanzimat fermanının hazıılanmasma müsaade almıştı Tanzımatın ılânındau sonva eskilerle. venilerın mucacieıîji şıddetlenmış bir taraftan da >eniler arasında fikır ve menfaat çarpışmaları başgösteı mişti Abdülmecid, Reşıd Pdjjyı ılk defa sadarete getırdığı v^k't genc 1 vezır kendı neslindsn oUnlar:n , husumeti ve eskılerın nıütlıiş a ' leyhtarlıklarile karsıla»mı»tı. Diğer • taraftan Husrev Paşa, Mehmed E j mın, Rauf Paşa gibi yaşlı sadrıâzamlara alışmış halk da. Reşid Paçayı bu makam için henÜ7 tecrübesiz bulmuştu. Reşid Paşa, bütün bunlara rkğmen büyük bir muvaffakıyet «öi maiansa getirtirais, fal:at bu defa d«mad Fethi Pa^ayla arasında şidd«tli bir goçımsiziık başgostermışti. Daanadiığı dolayısüe Fethi Paşa, Abdülnaecid ü?eriiîde nüfuz sahibi olmuş ve (Devlet Müsteşarı) kaleos.tte gırmiştı. Padişah nezdinde mütemadiyen Reşid Paşa aleyhinde balomır, Resid Paşa da fırsat düştükçe Fefiıi Paşadan şikâvet ev d«rdi. Abâulmecıd bu Itarşılıklı çekiştirmelerden usanmiş ve bir gifls iki paşajT d« v«2İfelerinden uzaklaştırmıştı. Padişah bu defa devleti daha y»nı ve genc ellere tevdi etrr.ek arzusunu duymuş, Reşid Paşanın iki talebesinden Âlı Paşayı sadsret», Arkası Sa. 6. Sü 7 de Fuad Paja Koca Reşid Pasa * # T* * * Cesedin batakîıkta bulunduğru ' cekilmış olan ve otobuslerden 12 sıni tamır etirmıs bunlar servıse konultarih üzerınden dokuz ay geçmişti. ' muftur DıSer otobuslerin d» tamırine Bu dokuz ay zarfında. rioktor Schüt npvpm çdılmpkıed.r Windeby'deki cesed meydana çıkarıldıktan bir kaç gun sonra, doktor Schüteumff. Kieî'den geldi. bataklık havphsinı tetkik etti. Tam ceed.n < J arıldığı noktadan ça> mur nümunesi aldı. Sonra, o yerin hemen yanından, tarak dubasınm işi yarıda bıraktığı kısımdan, 2.75 metre derinliğe kadar nümuArtık her şey olup bitmıştır. neler alarak bir kontıol profili hazırladı. Fakat netice avlarca sonra Windeby bataklıklarında. genc kızın son uykusunu uyumakta oldualınabüdi. ğu bu yerde sükunet hüküm »ür#* * mektedir. Bu uykuyu, 1800 sene Hastane başhekimi, Svhlabow'un sonra bir tarak dubası bozacaktır. lâboratuarında, iki bin seneye yaGenç kız. şimdi, Schlesvvig mükın bir zaman toprak altında yat zesinde yatıyor. Çamurların ve amış bir ölüyü ameliyat ettiği o ge sırlann. vücudüne verdiği aynı kaceyi, tezberi unutamadı. tılığı muhafaza ediyor. Hemen taCesed bir kefene sanlmıstı. Yal mamen mechul kalmıs blr d e v i nız. derinin üç milimetre yakınına ışık serpen bu genc kızın öîümünkadar ıtina ile traş edilmiş olan baş d?ki esrarı kimse aydınlatam\vameydanda idi. Cerrah, son derece caktır. ihtiyatla, deri tabakalarını, milımet H. V. re milimetre ayırıyordu. \Vindebyde bulunan genc kızın beynini sağlam olarak muhafaza etmek lâzım gelıyordu. Asidin tesirile kauçuk gibi yumuşamış olan kemikler. dok torun ihtimamlı parmakları arasında ağır ağır aralanıyordu. BaşheEvvellc! aksam Kadıköyd» YeldejHrkimle doktor Schlabow, bir an, su meninde b'r T'ydnn knTfisı olmu» sup kaldılar. Muhakkak kı yeryü 7 kıpti muh'fllf ym!«rinden »lır T » zünün en eski beyni olan, genc kı h^fif sekilde vn YeldegirmenırKİ" fbrshimajfa zın beyni meydana çıkmıştı. da 52 num^ralı *vd« oruran Ra^im Doktor Schlabovv. jerhal bu be Ganiyle aynı verde oturan Cemal ArsIan. evvelki eece saat 20 30 sularınyınden parçalar aldı. bunları türlü muamelelerden geçırdi. mahlul j da gecekondu vü7rınden kavga etmijBu kav^a sıra?ında Cemal. Ralere batırdı. Nafile. Formolde ol I*rdirbıçakla. Rasim de Cnnali aopayla •îimi sun, alkolde olsun. beyin hücre aSır surette yaralamıjlardır. Kavfaya leri çabucak dağılıyordu. Beyni sağ karısan iki tarafın ad?mların<îan Mu'am muhafaza etmenın çaresini, ni zaffer Çicek. İrfan Çiçek. Hüseyin ıayet, sabahleyin bulabildiler Schla Kavak. Gıildesti ve Selime Od adl»rınriaki şahular dı birbirlerini t»} v« >ow, beynin bütün girintıl çıkın «opalarla muhteilf yerlerlnden yaralaılı yerlerini ince bır ipek kâğıdla mı^Iardır. =ardı, bu kâğıdın üstüne parafin Kavgarılar poli« tarafındın yakalanpüskürttü. Tekrar ince kâğıdla mıs yaralılar tedavi «ltına alınarak kapladı, tekrar parafinledi Bu a tahkikata b~«lanmı«tır meliyeyi bir kaç defa tekrarladık12 BeJediye otobüsü tamir tan sonra beyin. bozulmaksızın kaedildi fatasından dışarı çıkanlabildi. Tramvay ve Elektrık ıdaresi Alman^ ** \adan getirdlğı vedek parçalarla garaıa Yekeğirmeninde mevdan kaveası Cuıııhuıı>et ın fcdebı letrıkası: 1 ı9 zermae duran, konuşan olmamn, bilâkis Tanzimaü ilân etmesi vesile yapılarak hakkında türlii dedikodular çıkanlmıştı. Frenk meşrebliği ileri sürülüyor, Hikâyemiz, bundan dokuz yıl j yaptığı inkılâb din aleyhtar'.ğı o önce, sıcak bır akşam üzerı New larak gösteriliyor, hakkında hiciv York'ta başlar. Metropolitan jpera ] ler yazılıyordu. binasınm kulisler ne biriknvş baE^kıye bağlı olanların eleba«ıla I lerinler, küçük gruplar halinde kendi rından bulunan ve mekteV.erae coğ kendilerine bir şeyler konuşuyor I lar, birbirlerinin elbiselerini gözden , geçiriyorlar Orkestra çalmağa ha ' zırlanıyor. Perdenin karanhğına gız I lenmiş bir erkek teker teker l:ızları gözden geçirıvor. Balerinlerin. ı yürüyüşü, bakışı, başlarıru hareket f ettirışi dahi gözünden kaçmıyor | Bu, gazete fotoğrafçısı Philhp Halsman'dı. Bır mecmua, Halsman'a «.genc ballerına» başlığı altında resimli bir razı yazmasını söylemışti. I O da. kuliste uygun bir mevzu aramağa çalışıyordu. Fakat. önünden geçen herkes, agın bir şekiloe gözlerini boyamış ve makyaj yapmıştı. Böylece Halsman, yazısına mevzu teşkil edecek genc balermayı bu lamadı. Tam, gerı dönüp de gıdeceğl sırada, gozüne. köşede dıkilen, <ollarmı kavuşturmuş bır kız ilisti. Halsman. bu kız için. uzun seneler sonra şöyle demiştir: Hayatimda bu kadar güzel bir genc kız görmemiştim. Hemen genc kızın yanına yaklajü ve onu stüdyoya davet etti. Kızın. İtalyan ailesinden gelme bir Ntw York'lu ve on yedi yaşında olduğunu öğrendi. Ali P»şa Genc kız, poz vermek üzere hazırlandıeı zaman, Halsman'ın hayrafya tahsılini bile küfür sayan Da retten dili turulacaktı. Zira, kar$ımad Said Paşa, bir gün Abdüime smda bir balerin değil. Leonardo Modern cidin huzuruna çıkmış: (Bu airrn da Vinci'nin Mona Lisa'sı duruyoıcumhuriyet ilân edecek, saltanaıın du etmişti. Tekrar birlikte çalısmağa b««laelden gidiyor, daha ne duruyoısun) O anda Halsman kendiaini de u dılar. Halsman onun »«ri fotoğdiye Padişahı ürkütmüs ve rtoşid nutru mecmuaya hazırlıyacağı va raflarını çekti ve «Aiirltr boyunca Paşayı bu suretle azlettirmişti. Reşid Paşanın devrilmesin: temin ZIVJ da. Mona Lisa'nın fotogr»iını Ricky Soma» diy» adlandırdı. Eski Reşid Paşanın devrilmesin: temin edenler, yeni sadrıâzam Sarım Pa cekn.ekten başka bir şey düşun yıldız ve eski balerin bu resimlerşaya içinde Reşid, Ali Paşaların da rrüyordu. Genc kız, profesyoneı bu de Hıriitiyan »ziıesi, Rönesans tab gibi. mükemmel poz verı/or losu, Rokoko devri kadını. modenı bulunduğu yenilik taraftarlarından °] e i b i mükemmel poz ver.yor dokuz zatın ismi olan bir üste ver . ° u Halsman ise. makmesine hâ bir kız ve mağara insanı rollerıni mişler ve bunların İstanbuldan bi kımdi Acele ile filmi develope etti. canlandırdı. Ytnılmamıştı. Karşısında hakikî bir Fotoğrafların tab'ı, Ricky'nin harer memuriyetle çıkarılmalarını isMcrır Lisa vardı. yatmda bir dönüm noktası teşkil etemişlerdi. Hikâyenın birinci kısmı burada der. Halsman, bu fotoğrafların genc Sarım Paşa, bu şiddetlı harekete sona eriyor ve 'kınci kısım ba^iı kızın bir filmde rol almasmı temin yanaşmamış, esasen kısa bir zayor. edeceğini umuyordu. Ricky, resimman sonra eskiye bağlı olanların Fakat, ikinci kısım hayattır ve ikballeri de sönmüş, Abdülmecid hayat yavas yavaş ilerter. Hsr »ev lerini Quo Vadiı fibniııi çevirra«ğe seraskerliğe gerirdiği Damad Saıd bv an içerisinde olup öitive'mer. hazırlanan John Huston'a gösterdi. Resimlere bakan Huston «Ricky, Paşayı ani bir irade ile Sinoba sürhalsman, Ricky Soma'run resmini çok güzel bir vücudün varmıj. Bu dürmüştü. ddiyanın en büyük mecmualaruı gece benimle yemek yer misin?» Üç buçuk ay sonra sadarete ge d.ın biri olan Life'a gönderdi. Re diyerek onu yemeğe davet etti. Vatirilen Reşid Paşa, bu defa maunutulup gitti. Bu müd kat bu davet Ricky 'nin Quo Vadis'te makda üç buçuk sene kalmış ve Halsman fotoğraf bu sadaretinde bilhassa maarif sarneğe, genc kız da bale yapmağa hasında büyük hızmetleri görüldcvam ettiler müştü. İkinci sadaretinden ayrılıBir kaç ay sonra, Halsman'a Life şından kırk eün sonra eene aynı dergiamden bir teklif yapıldı. Kapak için ıyı bir reımi var mıydıî yordu. Bu teklif üzerme Halsman, daha Barbara. Oliver'le evlenmek sönce gönderdiği Mona Lisa'yı hatediğini söylediği vakit, babası zı tırlattı. İki hafta sonra. Iife'ın kavanadan çıkmıştı. Ama şimdi Julie, pağında Mona Lisa'nın resmi çıktı. kendisinın mahvett ği ve bir türlü Bir genc kızın resmi Life'ın kade hoş görmediği adamm oğluna pağında çıktığı zaman, Hollywood varırken hiç sesıni çıkarmamıştı. fılm ıdarecileri hiç vakit kaybetBu haksızlık Barbara'nın içine ze meden hemen faaliyete geçerler. Milyonlarca okuyucuya arzedilen fo hir gibi ışlemışti. fotoğrafçı NewYork operasında balerin olan bir genc kızı; kapak kızı, Hollyvvood yıldızı ve nihayet İrlândalı ev hanımı yaptı Modern DUNYA HÂDİSELERİ Lisa Monaüsa rol aimajı yerine, Huston'la evlenm«aile neticelendi. Ricky, Hustonun dördüncü karısı olmuşru. Aradan epey zaman geçti. Fotoğrafçı, Avrupaya döndü. Ricky ile tekrar karsılaştılar. Fakat Halsman bu sefer de karluında iki çocuklu bir anne bulmujtu. Ona: «Çektiğim fotoğraflarla ikinci defa hayaünı değiştirdim. Söyle mesud musun?» demekten kendinı alamadı. . Ricky'nin kocası faal bir iş. adamıdır. Çok defa işleri dolayısile Rick'yi bırakıp New York'a, İspanyaya gider. Fakat Ricky mesuddur. Bununla beraber belli olmaz. Halsman'm çektiŞi son foto|raflar, belki, Ricky Soma'n.n hayatmı ye niden değiştirecektir. Zıra. modern Mona L'sa henüz 26 yaşındadır. Nurcihan KESİM Barbara: <.Esbamın bu vanlıs clu şüncesini sen de de=tekliyorsun de ; mek ha. anne?" dedi. İçinı çekti. «Affeüersin. Ama. sen de biliyor sun ki. Julie beni hiç sevmıyor. Oliver'i de u\\e. Gene ıie beraber i kisi evi kendi hâkimivetleri altı na almışlar» Yarası deş lmiş, Oli ver'e yapılan ağır hakaretleri ha tıılamıstı. Gene insafı elden bıraktı: »Sen de, babam da o evde sığıntı gibisinız. Sen de biliyorsun bunu pekâ'.â. anne. > «A, Barbie! Ne zehiıli sözler Böylüyorsun boyle! Eskisi gibi genc değilım ben artık. Baktım Julie iyi bir ev kadını, bir çok işleri ona bııaktım, ben de ferahladım. Sonra, Gene de evin oğlundan farksız. Oyle dü^uncelı. nazik bir çocuk kl bu kadar olur Her ışe koşuyor.» Ursula bunları söyledikten sonra fincanını bıraktı; el: titriyordu. Barbara: «Evet» dedi. «G«ne öyledir Bak buna diy«ceğım yek.» Julıe'nin duğününü de hatırh toğraftn h i b ı ^ a r ^ ^ « ^ ıesandı. Filmcilerden biri Life'm yordu. Öyle, küçük bir kilisede, kapağmdaki kızm ıstikbalınden o sönük ve slelâcele bır evlenme de kadar emindi ki, Kalifonv.adan HaÇevıren VAHUE1 1iULTEK.lN gıldı Julie nınk:! Tam sekız 'ane reket eden ilk uçakla hemen New Anııesı bekledı. Baktı ki Barbara miyordu. Olup bıtenleıi unutmaya teımış ve hoş gormuştu. Ursula kı nedımesi vardı, gökkusağı gibi renYork'a geldi. 2 saat sonr», gene çalışıyordu ama, beyhude; hepsı zile damadını görmeye gittiğı za şârenk giyinmişlerdi Bir yıla kal uçakla Hollywood'a dönerken, yabaşka bir şey söylemiyor: man Ohver her şeyi çoktan unuty « Ne de facia havası veriyorsun birer birer hafızasında canlanı\.Hbu işe. Barbıe!> diye haykııdı. du: Barbara'nın OHver'le evle / : muştu. Şimdi onlar Andersburg'un madan Thomas'la evlenecek olan nında Ricky Soma da vardı. dış mahallelerinden birinde kiiçük Mary Blake de bunlarm arasınHollywood'cla Ricky Soma'ya bir »Yoksa benimle kavga etmek mi babasının ı.lıerıfi şehiıJen suıau.e ceğım!» diye delue hayknışı; ge \ ve şrin bir evde otunıyorlardı. daydı. Jul.e'den bir 5 ey esirgenme tecrübe filmi çevriltildi. On tecniyetın? » Ursula kekeleye kekeleye: «Julie misti. Yalnız hediveler bile mu lubeden dokuzu, buyuk bır muBarbara çınden: «Facia ya!» di ne bu delılik arasınd^. Scott. MeredıthOwens nıüessesesine gid p ile Eugene Arnold evleniyorlar, si azzamdı j vaffakıyetsizlikle netıcelenmiştı. Tec yordu. Oliver'le ılgılerini kesmelerini is ze bunu haber vermeye geldim» Barbara bu acı düşünceler ara* • rübe filmler nı gözden geçiren DaYumuşak davranmaya çalışarak: teyişı, onlarm buna gayet soğuk demişti. «Herkesten once size ha sında her şeyi unutarak: uOliver 1 vid Selznick, 360 TL.etti. Zıra, haftalıkla angaje «Hayır. anne, kavga etmek niyeR k k S o m a ' v l bir tavırla colmHZ>ı deyişleri... Son ber vermek istedik. Yarın akşam anlayışlıdır!» diye haykırdı. tınde değilün» dedı. «Size neden ergeç Mona Lisa'ya benziy«n kıa ra kendısinin de. kocası hesabına nışan vaı, sızın de muhakkak busık sık selmıyoıuz. Bunu anlatmami vakit öyle ifrit oluyorum ki o kiralamak istıyen bir rejLsör ortakorkarak. onu ve çıl l'jnmanızı stıyoruz.» ya çalışıyorum sade. Senin de, baya çıkacaktı. nun bu anlayışlılıprına!» Barbara bunu hatırlayınca gözbanın da bizi gorünce sevineceği ğına donup. kızı ile Oliver'i kendi Ricky Soma böylece tecrübe arUrsula elını ainmdan çekti, ku nizi farzetsek bıle. Julie ile Gene çocuklarmdan çok sevdiği Oliver'i lerini yumdu. O akşamki yemeğ tıstierinden biri oldu. Bır çok kuTs bir daha akhna getirmemeye çahş zma baktı. Birdenbıre yaşlı bir ka lara girip çıktı ama hâlâ film yap j sevinmezler. Sevinirler dersek ya korkutma\a kalkışması! Elıni alnına götürerek gözlerini mıştı ama, elinde değildi, hatırh dm oluvermiştı. Durgun ve bezgin mıyordu. Selznick. ona göre bir rol 1 lan olur.» Otlayı basan akşam karanlığmda örttü. Barbara 1I9 aralarında bun yordu işte. Babasının o perisan ve bir halle: «Evet. Barbie,a dedi. «Oli çıkmasını bekliyor, bu gidişle ona 1 gozleri daha iri daha parlak ve ları hiç konu;mamı;lardı. Konuş lıasta halı güzünün önüne geldı. ver anlayışlıdır. Senin için buna uygun bir rol çıkmıyacağa benzi j mamak için de aralarında gizli biv Anne?nin o ^inirli ve zorakı güdaha sert görünüyordu. ımkân yok. değı mi?» yordu. j Urfi'la bir şey söylemedi. Bar anlaşma var gibıydi. Ama, bir tüı lümseyisıni gene görür gibi oldu. O korkunç ve üzücü mesele gelip 1 Ricky'den iki sene sonra. Hsk ' lü de unutamıyordu: Oliver, Wil Julie'nın guzelliğı bir kat daha art , bara bilıyordu ki annesi, yaradılış, ,,,....,.., 1 man da Hollvuood'a geldi. Soma ' Q tan. değru konujmayı «even bir lıam'ın öfkelenişine üzülmüş. Ur mış, sevınrınden uçuyordu. Eugene karşılarına dıkılmıştı. Gordüler ve nin halini görünce şoyle demekten kgdındı. İ«te simdi dudaklan sula'nın korkutucu sözlerine şaşır pek şlktı ve gayet ağırbaşlı duru başlarım jevırdıler. kendıni alamamıstı: «Hayatını de•arkmif, duydugu utaneı gizleye mi|tı. Yalnız, sonradan anJayıs şds yordu. Thomaa da boyuna sırıtJ(Arkası var) fotoğrafım, onu bedbaht Modern Monaliza
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear