26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ALT. CUMHURIYET 31 Mayıs 1955 Sazaa: UCOBUC SİMSNON MSİMLİ RÜMAN1MIZ Bir Vazan = 19541955 YUNUS NADI •£N GUZEL riKIR YAZfSl Resimli Romanımız "GIZLİ DEFINE, Doktorun Nacerası 9 g Ceviren: MAZHAR KUNT | SOUBtKAN 70 İtıkilâblarımizı nasıl koruyabiliriz? Yazaı: Şükri Toklulepe (Babaeski) Hemen her milletin tarihinde bir inkılâpîar devri vardır. Reforme, renaissance, Fransız inkılâbı, Ami ral Perri'nin zoruyla giren batı tek niğinin «Boşidos ahkâmı ile garip bir şekilde uyuşmasından doğan bu günkü Japon medeniyeti bunların en bellı başlılarındandır. Gayeleri bir olmakla beraber bu inkılâblar, milietten millete, devırden devire az çok hususiyet gösterirler. Tarihte eşi az görünür bir büyük adamm önderliği ile başlayıp bitirilen Türk İnkılâbı, bunlann içmde, hiç yoktan var olmak ve bütün Şarka Bayrak olabilmek ıstidadından dolayı manâ taşır. Acaba inkılâblarımızı nasıl koru yabiliriz? Bunu kendi bünyemizin özellikle ri içinde cevaplandırmağa çalışalun. Bu sonıya türlü şekilde cevap verenler olur. Fakat Dünya kuruldu kurulah bilinen tek ve değışmez bir kanun vardır: Once inanmak, sonra da yapmak. İnanmayan kumandan yenilir. Inanılmıyan dava kaybedılir. Duny« tarihi, bu yolda venlen misalle rin hikâyeleri ile doludur. Bunu kabul ettikten sonra akla ikınci bır soru geliyor. Acaba inkı lâblara inanıyor muyuz? Inanmayanlarımız var şüphesiz. Böyle bır şey olmasaydı, esasen bu konu orıa ya atılmazdı. Öyle ise evvelâ halkı. mızı inkılâblann luzumuna, faydası na inandırmamız lâzımdır. Bılmıyen kalmamıştır. Bia köylü rr.illetiz. Halkımızın % 80 ni köylüdür.... Bu milletin ziraî, iktisadi beşerî hemen bütün gücü köye da yarur. Köylerimiz bu günkü mede. nî jartlar» pek çoğundan mshrum dur. Bu vakte kadar kÖy» tahsildar gönderdik para toplattık, öğretmen gönderdik çocuk okuttuk. Fakat köylünün ruhun», kafasınm içkıe tamamen giremedik. Köylü para v«rir, köylü öğrctmenle konu şur amma bunlara pek inanmaz. Köylünün hepsi böyledir demek istemiyorum. Fakat köyde de, | e hirde de inanmıyanlar çıkıyor. Bizde toplu inancı sağlamak ve Atatürk inkılâblarıru koruyabilmek ıçin | u hususların gerçekleştirilmesi lâzımdır. 1 Okul: Fikir hayatımızm temelidir. Özü, Batılı görüş ve düşüncelerinin mem lekette kökleşmesinden ibaret olan Atatürk inkılâblannın korunmasuıda rol aynıyan ilk faktördür. Billıas»* ilkokul davasınm halli en onemli noktayı teşkil eder. Program, okul binası, öğretmenin kalitesi, şehirlinin köye rağbeti meseleleri üzerinde düşünürken, bir çok öfretmen okullarırun köylerde açıl ması r e köylü çocukları ile egıtım yapması esası üzerinde durarak, köylüye köylü öğretmen temini me «elesini de hatırdan çıkarmamak lâzımdır. Fakat bugün için en mühim mesele yeteri kadar okul ve öğretmen teminidir. 2 Eski ile yeni yanyana: Sabanın yanında traktörü, tezgâhın yanuıda fabrikayı, kağnmın yanında oomobili yanyana bulundurup aralanndaki farkı köylünün gözlerinin önüne sermelidir. Akşama kadar bir çift öküzü ile kan ter ıçınde kahp bir dönüm yer sürebilen köylünün, bir günde rahat rahat 20 dönüm süren traktörü gördükçe e'.bette gözleri açılacaktır. Bahçesinin kenarında yetişen iyi cins elmalan, komşusunun 10 kilo süt veren sağmal ineğini gördükçe, ağacını aşılayacak, Ineğini haraya götürecek kadar akıl vardır köylüde. Tohumluk buğday, sun'î gübre, biçer dover gözünü adamakıllı açıyor köylünün. Bu yoldaki gayretleri esasen pek de boşa gitmiş Eavılmaz. 3 Bugünün ihtiyaclanna cevab verebilecek posıtif görüşlü din adamlarının yetıştirilmesı: Bizde her hoca oruç tutun der, namaz kılın der. Fakat hemen hiç bır hocanın okuyun. mühendi>: olun, doktor olun dediğı duyulmamıştır. Yalnız oruç tutup namaz kılmak kâfı mi acaba? Eğer öyle olsaydı Hz Peygamber bütün ömrıinu mucaclele ile tuket;r miydi? Okullar ne kadar çoğal;rsa çoğalsın, dinle alâkalı oidu^undan. onların yanısıra bu zihniyette yaşayıp gidecektir. Onun ıçin positıf görüşiü din adamlarının yetiştirilmesi bır zaruıettir. Hccalarınıızın «oruç tutun, namaz kılın • dedikten > sonra: «Yalnız bu kâfi değildir, çocuklarınızı okutun, tayyare yapın, fabıika kurun» dediği gun memleketımiz yükse'ecektir. Inkılâb aleyhtarlannı ceza i'1* yola getirmek »araftarı d«>ğil m. Elinde çekiçle heykele tırmanan yobaz bir hasta, bir delidir. H?stalar hapisaneye değil. hastaneye pönderilirler. Islâm dıni ilım dinidir. Eu gün ilerlememıze engel gorülnesi. üimle alâkası olmıyanlarln elinde kalnıasındannır. Bu yoidaki dü1;turumuz ı.ceza» değil, «tedavii olmahdlr. Biz: yîsile, kötüsile, âlimile. cahilile nepimiz bir milletiz. Bizim gibi düşünmüyor diye pek de kimseye kabahat atmaya hakkımız yok. Bu mlletin geri kalmasında cahıl köylünün rolü olduğu kadar, onu yanlış yollara süriikleyen kl?a görüşlü hocalarm da rolü olmuş, hocalannki kadar ona hakikati RÖSteremiyen aydınlann da kabahati olmuştur. Kabahat ne şunda, ne bunda, toptan hepimizdedir. Biz kabahatli arayip cezalandıracak yerde, ilerlememızi gerçekleştirçcek yollara sanlmah ve kabahathlerle de ancak buna mânı olduklan nisbette meşgul olmalıyız. Zengindik, fakirleştık. Kuv%etHydik. zayıfladlk. Yanlış bir zihniyet yüzünden bugün üzerinde yirmi bej kadar hükumetin banndıgı kocaman bir imparatorluğu terkettik. Artık bugün en çıkar yo!u !=eç miş bulunuyoruz. Her milletin tarihind* rniçli, yckuşlu yerler vardır. Ben bu milletin «muasır medeniyet» seviyesine yükseleceğine lnan'yorum. Tarihî, coğrafî, iktısadî. beşerî. dinî hiç bir bakımdan ilerlemememize sebeb yoktur. Bizi geri koyan jeyler pamuk ipliği gibi dır ayağımıza dolaşıyor. DÜNY A K A R I K A T TJ R L E R I Araba ile Perak'a dönerken Kleman Paristej n«Ier olup bittigini «ordu. Kenar mahalleler duruyorj Ne munasebet. Hepsl yıkıldı, âdetâ traj edildi. Uçj Ttrkl bu sefalet yuvası yok edildi. Şimdiye kad?r alt kattaydık... Bundan sonra üst katta olacağıs! * Kleman'a Himalaya dağına çıkmağa hazırlanan bir heyete iltihak eden Surel'den, Parisa yerleşen ve para kazanamayan Prisardan, Sorbon da asütan olan Jedeav dan haberler verdlm. Ya Bob? O meşhur oldu, ne kadar edebi mükâfat n m hepsini kazanıyor. YAZISIZ 3 Kleman çöyle bir daldı. Birdenbire gaza basaak süıirli sinirll sürmeğe bajladı. Sonra rüzğarın boğduğu bir sesle: «Ya Maryan ne oldu?» diye sordu. Fakat tatn o «ırada yolun kenarında bizi gören postacı işaret etti durduk. Adamcağm iç«rl aldık. Klemanın bu adamm] yanuıda aynl bahse dönmeyeceğini biliyordum. Kiralık tstiklâl Caddesine 150 metre mesafede Talebe Yurdu, Otel, Pansiyon olabileoek, 4 katı 300 er metre kare ikarne'te mü| said KALORIFERLİ. 1 katı ! 300 metre kare kısmen lokanta ve kısmen büyuk aşhane olabile<?ek bir bına toptan kiraya verilecektir. i Müracaat rıer gün 912 arnsi. Telefon: 24975 Kapı YAZISIZ EUe çalışır yeni veya müstanjel Aramyor •••% FAG[T marka hesab makinesi alınacaktlr Müracaat: P. K. 913 Galata 4 Büyuk meydanda durduk. Eve uğradım, Plamontey ve Konıb'dan çağırmışlar. Tam da bu semtlerin içinden geçmiştik, daha önce haber veremezler mi idi? Şundi garaj olan eski bir ahıra girdim ve Dr. Delpeş ia eski fakat kuvvetlı arabasına atladım. (Arkasj var) ' Sahlık Apartıman Fatihin <en güzel» yerinde beş katlı ve «9000» lira iratlı, iki katı. boş ve muafiyeti bulunan müceddet bina tl30 000» liraya acele satılıktır. Müracaat: Teiefon: 12981 ' Turkiyede neşri hakkı yalnız'gazetemize aiddir. «Cumhuriyet» in zabıta romanı: YAZISIZ YAZISIZ îşte NewYorkta doğan ve ölen Monika'run hikâyesi de bu! Bö^le bir kızın bir sürü vakas olması lâzım.. monden rezaletler falan.. Bu ^us'i^t^ en çck malumatı olan benim. îîeselâ sol mcnesinin üzerinde bir \"r:k yeri var ki herhalde sobpva düşerek olmuş değildir. 1946 senesi şubat ayında bu kız ksvboldu. Babasının ihban ve t a b bi üzerüıe ve federal büronun y^rdımile araştırdık. Gazetelerin icldifsı hilâfma bu kavbolma hâdisesinHe. henüz askerlikten gelmiş olan erkek kardeşi Jimmy'nin kat'iyyen eli yoktu. Çocuk o sırplarda sivil hayata ahşmak irin mü^kiı'St icinde çabalıvorr'u. Kızm o zaınan netede olduâıınu ben biürim. Nasson'da Sir H.rrv Onks'Ti kptlın i>n sonra ki7a şrhn teıketmesi nedtn isten'iıeini bilivo Hiım. Hattâ 19P8 den 1941 senesine kadar partiyt mensub iken oradaa dört ay müddetle «Hıristiyan birüği cephesi» ne girmiş olduğuaa da bilirim. Ondan s onra da Hollywood"da Lal Diana adında dalavereci bir Hindli kadmdan Yogı (Hind sofusu) ders aldığuu da Dilirim. Evet yavrum. Deli Monika namı diğer Sıçrar Lona'nın hayatı nakkında benim için meçhu] bir nokta yoktur. Doğru. Boyle bir kız hakkında her ihtimal hatıra gelebilir. Belki de istasyonda katil yanına sokularak: «Matm'ze! Mnnika pazetelerin bahsettikleri «Kedi'» bpnim. Sizı boğmak istiyorum, demiş o da: «Ah ne ki^r eıtorıran. Biriz o*um:z raıs'nız? dijc yer gösteımiftir. < Ellery birdenbire «an'1rlve sİTİ?n kalktı. Miisab'kava girerek nir koşucunun epofmpn v^pması eılij ola^a hizlı h:zh drl ;mj"3 b ' h | di. Müierüs oğluüun sirtında ter luğundanberi belkemiğınden hasta di açnıış değildir. Katilin kapıyı mamıs. Katil işini görürken o ?ade sartile. Kız çok çüzel.. Bu beş vaka arasuıda hıç "tr olduğu için yrtalaktır. Ayakları zorlamış olması lâzım. Bir iz bulu ce ağzını ve gozleruıi açmış.. hâdise çok tatlı bir esmer .Belki.. be'ıki rabıta, hiç bir münasebet keşfedstutmaz. Butün hayatı yatakta ?eç namamış mı? basit. Yirmi beş sene yatakta ka değil muhakkak daha fazla kaza medin rni? miş gibi.. yani bır enkazdan ıba Hasta kadın ya yangınla, ya lınca insanda ne kuvvet kahr, ne nabilirdi; ama h^sta kız kardeşine Hiç bir münasebet. ret. hud havagazile yatağında ölmek adale, dedikten sonra mufettiş oen yakm bulunmak için bu yeri tercih Maktulleıden hiç biri diğerini etmiş. Benim tahkikatıma gore has tsnımıyor muymuş? Zihni pek meşgul görünen Eile ten korktuğu için Celeste dışan cereye yaklastı. kapıyı kilidlemezmiş. ny yüzünü buruşnııarak emdi&i çıkarken Öfff bu ne sıcak yahu? Bu ta kız küçük karde^.ne hâkı.n bir Benim bildiğime göre haytr! limon dilimini ağzından çekere'.î.. Aynı sebeble de eve telefon da il boyle devam ederse sıcaktan çat vaziyette imiş. Simone mütcma'H Bir müşterek dost veya ahpab, yen havatından ve halinden şıkd Evet, hiç bir kıymeti, hittâ mışlar. layacağız. Bu kadınların isimleri soy ad yet eder, bir melek gibi iyi huylu akrabahk, herhangi bir münasebet? kedi için bile bir ehemmiyeti ola Geçen cuma akşamı diyorsun! Hiç bir şey buhm^dık. O saatlerde o mahalle halkuıın he lanna pek uymuyor. Anası bunla olan küçük kız kardesini adeta ismıyacak bir kadın. Ellery birdenbire sorc'u: tismar edercesine kullanırmış. Kâmen hepsi açık pencerelerinin ö n nereden bulmuş? Cinayet, geçen cuma günü şe Din meheb b'<:m'pdan? Babalan a^lında Fransızmış. zm çehresinden de bu hal anlâjice vnkua eelmiştir. 19 ağustos. Mo nünde hava almaktadırlar. Kim=e Ahnmety m l ııt7=man büyük nin bir sev görmemış olması müm Adı da Fılip'miş. Amerikaya ge'in hyor. den sırsıklam olmuş gömleğe oa n:ka'nın ölümünden 9 gün sonra. Yaa! Bu melpk HeHıjiniz eenç kiliscje gidermi<:: hattâ bir arahk ce Filips yaparak Amerikahlaştırkıyordu. l Sımone'un kücük kardeşi Celîs'a. kün deSil. O saatte binanın ön kapısın mış. Adam ihracat ticsretile meş kız sdinemaya yalnız mı gitmiş? • pspaz olmayı bi'c r'.üjunmüş: fakat Işte Monika işindeki durum hemşiıesinin yatağını yaptıktan ve bilâhare annesin» bakmak için bu Evet! dinlesin diye radyoyu açtıktan son dan hiç bir yahancının pirmtdıği gul iken birinci harbde para kada bu! S9>'dadan vsz^ecmıs ve kiliseve bi Adeti böyle imiş? tesbit edildi. Benim de kanaaüm zanmış. 1929 krizinde de bütün serra aksamın dokuzuna doğru mahal Hiç bir iz? (Hayretle) Bilmem, sorma le devamı seyre1 'et.rm : ş. Amesi öl. katilin arkadan girmiş olması mer vetini kaybetmesi üzerine kendini Yok, yok. Babasının, katili bu ledeki sinemaya gitmiş. dım. dükten sonra dı bir daha ayak baskezindedir. Yan sokaklardan birine öldürmüş. Biraz geç kalmış değil mi? lana 100 bin dolar mükâfat vadet Bu cihet arsştırılsa iyi oluı? m's olHnâuru zannetmem. Yazık! Bir yatalak kızla kadımiş olmasına bir şey diyemem. Evet, ama programm yalnız açılan bir avludan girmiş ve ancak Belki bir erkek dostu vardır. «... Vivolet'in ailesi kendisi kiHKkkıdır. Lâkin gazeteler bunu ana filmini görmek istemiş. Kızkar i 25 voltluk bir ampulle aydmlatıian nın durumu çok zor olmuştur. Zannetmem. Zavallı k.zm er liseve falan eitmez idi. Ailesi de Evet ama Madsm Filips dikiş parmaklarına doladılar. Hergün deşi de yalnız kalmaktan hoşlan methale vararak hasta kadının zeieî.siz dikerek ailesini gecindirmeğe baş keklerle temas icin vakti yoktu kü cokt?nd:r kızı reddetmiş bulunutürlü türlü Hivanelerden. dolanHı mad'ŞırrlTn haftida bir g"n sin" ! min kattaki aoartımanma Kaç yaşında? yordu. sadasız girmi?tir. I lamış ve azçok muvsffak da olmuş. ncılsrdan binlerce mektub alıyo mava eitmesine ancak imkân bu Yirmi üç. ruz. İfimiz azmış jribi bir de bunl^rı luyormu?. îlnrika'va eeürre: İnailiz pro Hiç bir fer\3d işiten olmamış L^kin kücük kızı Cleste Üniver^i Tatlı bir ypş. K^li'in kulUntetkikle kafa patlatıyoruz. Kedinın Deır.ek ki: bu çıkışlar bir ıti mı? ! tcde t?h?ilde iken anası bir zatür dığı k^'"r4o'i gene lıam ipekien mı.' +rst?nı idi. biitün McK?H'ler ,'i'i^ Kadın bfğ'rmış da olsa, şimdi . rieden kur+ulamıyarak ölmüs 3unv?d b'lini âlnus. I Fbeveyni srmtlerinin dinî işIermHı Evet! Yani «Kedi» nin yedigi snn ' faa1 VPZifoİT almışlardı ve şvıB» Evet! Her cuma akşamlsrı çı sıcaktan dol^yı bütün mah^lle ço , dan beş sene evvel oluyor bu! Ma'uni?''n bn Va r ' j r m'? fare.. Z;vallı Clestc'in vaziyeti tabii k ı v m n s . Kızın da vegâııe eğlen I cuklan sokakta, bağınp çağırıyor Sana anlatacak çok şev'erım I lidyıet ciheti Monika gayet dinı^s» Evet, be"; numaıalı fare . Mü cesi bu' Simone tamamen kötirim laı. Onların arasında kaybolup ;it çok kütülemiş olacak. var. Bılhassa Abamety. Viyobt '. e bir kızmjş. «... Rion gayet sofu bir R u m » feifis psiinaklaruıı çatlatarak de olduöu i^in bem.=i'e?irıin yardım.na I miştir. Ama bana sorarsm kadın j Tabi:! Kızcağız tahsilini ik Monika hakkında. muhtac idi. Ne ise, Cele"îte srat on gık dempden ölmüştür. Ben ömüra male muvaffak olamnmış, k.ıtolikti. vam etti: Ne çibi malumat? «... Siımne Filips ise Frans» Beş numT?lı kıırban 102 nu bire dr.f.nı fiîinm'iHnn do.ımüş "e j de hu kndar korku ifadc eden 'jir , Hnyatını nasıl kazanmi5;? ; narslı sokakta pek miitevazj b r [ vatabk k»d^'>i bovnuida nıer ; ölıi çehıesi aürmedim. Zaten harta j Annesinin münr c cbette bul'inkatol'^i id.. «uuvordu B^ba"=: aoart'mspHa k'zk'idesile birük'e ! can ren"i bir kordonla boğulma' lıkt.^n bitkin hale gelmi; olan ">i ''üt'u bi: terz'l'Rrcvcde mo'lplri ola Bunlaı'n m?ıaklan, itiyadlır" r çare kcıkırhm hapı yutmuş P ır lak girmiş A dı ırunlcr oğledcn .on"JHkin otuz bp; V3=ların îa Sımo'ic ' olıaV Irn'., Do&yaları diyorum.. gör.nök hevesleri faian?. kınııidataıağa kuvvetı kal ra. cumaılesi tam gun çalijmak ] uteaıez nustn.? Fıiıps adında bıx bıçaıedır. Çocuk 1 Hasta kadın tabıi kapıyı kenCArkuı var) .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear