24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ALTI CUMHURİYET 3 Mayıs 1981 Yazan: GEORUB SİMKNON 84 fcESİMLİ ROMÂtflMIZ Bîr I Vazan Doktorun Nacerası l Kaybettiğimiz Kıymetler Resimli Romanımız Gangsterler Yatağı SOUBtRAN y | . Ceviren: MAZHAR KUNT Hefik Şevket İnce Yazan: S. T. Refik Şevket tnceyi toprağa verdik. Artık ebediyen aramızdân aynldı. Lâkin, onu daima anacağız. O, mükemmel bir insandı .Fazıleti, bilgisi, tevazuu ile herkesin sevgi ve hürmetini toplamıştı. Musfiktı, çahşkandı, arkadaş can lısı idi, sözlerine sadık bir insandı. Memleket, nadir yetiştirdiği evlâdlarmdan birini daha kaybetmiş bulunuyor. O, mesleğinde muvaffak olmuş bir avukat olduğu gibi siyasî hayatta da devlet adamı olmak şerefine nail olmuş bir vatanperverdi. Vatan hizmetinde ve vatan emnnde hayatı pahasına çalışü. Mem | leketin terakkisi için bütün gücü ile mücadele etti. Vatanın menfaatine olan her davada aldjğı kararlara sadık kaldı ve tatbik etmeğe çalıştı. Feragat ve fedakârlık örneği oldu. İstiklâl harbinde ve Cumhuriyetin kurulmasmda hissesi olan bu vatan evlâdı. büyük Atatürkün tak dirini kazanmış, sayın Celâl Bayar kendisini inkılâb arkadaşı olarak seçmiştir. Dostlannı ve arkadaşlarmı çok seven ve onlara karçı fedakâr olan Refik Şevket, vatan davalan harii cindeki ihtilâflarda kimseyi kırma| dan taraflan sulhetmeğe uğraşj mış ve kendisine taalluk eden meselelerde feragati seçtiği halde vatan davalarında. memleket mesele lerinde .muhaliflerine çok kuvvetlı hueum etmiştir. Nitekim, çok sevdiği arkadaşı, Fuad Gökbudak. «Tek parti devrinde kendi şahsında muazzam bir muhalefet yaratan insandır» şeklinde onu ifade etmiştir. Büyük Millet Meclisi ve encümen müzakerelerini çok yakın alâka ile takib eden ve kanun maddeleri üzerinde hassasivetle duran Refik Şevket İnceve. armağanım hedıve eden savm Ord. Prof Ebülulâ Mardmi. (Memleketın aziz, fedakâr evlâdı: hukuk âlemımİ7İTi koruvucu güzide üstadı muhterem Bav Refik Şevket İnceve. derin «evEİ ve tazimlerimle') ibaresini kitabın kapağma vazdı. Türk milletınin srvgi ve teveecühünü kpzanan o. Meclis arkad?ş lannm* takdirlerini topladığı gibi savm Profesörden de bu rütbevi aldı. Esas»n, nesrettiği makaleler ve kıvmetü b'r kac kitabı bu teveccvhe ve rütbeve lâ\ ık olduğunu tevid edici mahiyettedir. Pek muhterem merhum Şükrü Saracoğlu. Başvekil olduğu stralarda, «Ben. kanun bilirim ki, onun adma Refik Şevket demek mümkündür. Çünkü, müserred tetkik ve tenkid eden odur.» demek suretile ondan sitavişle bahsetmistir. Onun, bu kudret ve kabilivetini. iistün zekâ ve mesaisini, doğru ve dürüst düşüncelerile memlekete faydalı olacağım saSduyusu ile sezen rnuhterem Saruhan CManisai hMkı kendisini mebusluŞa seçerek Büvük Millet Meclisinin gene mebuslan arasmda yer verdiSi sibi Adlivp VekilliSire münasib gören o eurün savin Basvekilinin talebini Atnt'"^k kabul etti ve Meclis tasvib eyledi. Bu Vekâlette vszife ifa ettiği sı ralarda vekâ'etin mii=tpsan olan " a = yin Ord. Prof Tahir Taner ile birlikte ifa ettiği hizmetler takdire değer derecededir. Bir hâdisede prensip meseleM vukua eelince. prensiplerine bağh Refik Şevket İnce Adliye Vekiletin den istifa etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti hükumetleri içinde bus"ıne kadar nrensin yüzünden istifa ?den ilk vekil odur. Hiç bir menfaat ve makam önünde iğilmiven Refik Şevket İnce, doğru olduâuna samimiyetle kanaat eet:rdı?i prensiplenni müda f aada bütün kudret ve varlısh ile mü | cadele etm^tir Bütün samimivetile çalışmıstır. Tek başına kaldiğı halde Tnücadelesi devain ettiğini aören bir mebus arkadaşı «Müzakerelerde tek kalmana raSmen neden hâlâ müdafaaya dev?m edivor sun?» dive sorunca: «Doâru ve vatana favdalı olan her nren=ir>in kaniim» diyor. Bununla beraber iyiyi ve doğruyu kendisine ideal yapmış olan ve bu prensipler dahilinde devlet idaresinin işlemesi muvafık olacağına kani bulunan Refik Şevket İnce, hâdiselerin mahiyetine göre adaleti ve müşfik müsamahayı hiç bir zaman gözden kaçırmamış ve hakkı teslimden geri kalmamıştır. Memleket menfaatine olmıyan ve doğru bulunmıyan kararlarda muhaliflerine hücum eden Refik Şevket İnceyi susturmak ve halkm gözünden düşürmek için hizib varattı§ı ileri sürülmek istenmiş ise de hiç bir hizib yaratmamış ve böyle hiç bir teçebbüse geçmemiş ve her hangi bir hizbe girmemiş olduğundan muhalifleri emellerine nail olamamıslardır. O, hizbe ve herhangi bir muhalif parti yardımma ihtivae duymıyan Barblı bir diplomat gibi memlekete faydalı şekilde konuşmak imkânmı bulmu; ve istediği faydayı sağlayabümiçtir. Diğer bir hâdise de, hâkim elini sıkmıyan Adliye Vekiline, öpülecek eli sıkmıyanlarm bu boş kubbe altmda hoş bir sada bırakamıvacaklannı bilmeleri lâzımdır, diye bir makale yazmaktan kendmi alamamıştır. Arkadaşlarma karşı bağh ve fedakâr olan Refik Şevket İnce, rivasetle arkadaşlığı birbirinden avır mıştır. Mücadeleyi kazanan arkaHssmın elini sıkmış ve fakat, kay beden arkadaşile hiç bir ?ey olmamış eibi konuşmuş. ona şahsı için değil vatanı için münakaşa ettiğini ifadeve uâraşmıştır. Sosval sahada çalışmaktan zevkal dığı için cemiyetlerde çalışmış, havir müesseselerinin ve hastsnelerin idare heyetlerinde vazife ifa etmiş. hukuk kurumunun reisliğini, Malul Gaziler Birliğinin genel başkanlığmı ifa etmiştir. Bir sirketin idare heyeti azalığında iken vazife vermediği halde ücret tedive etmeğe teşebbüs eden sirketin id?re heveti azalıeından. hakketmediği bir ücreti almak ken disine ağır Re'.disi icin istifa etmek fe r 'gatini eöstermiştir. Ömrü cok hareketli eecen Refik Şevket İzmiri ve Manisavı çok severdi 950 senesinde Miiietveki1' «eçilince Mıliî MıjHafaa Vekili oldu Bir Vekılin. eünlük i=lere bnğulmaviD d?r>ıhde ett'si vekâlette memlekete favdalı kararlar aiması Ia7im peldijîni bildiği icin askerî şurayı topladı. afkerî hâkimler kanunu gibi mühim mevzulan ele aldı. O. dünva milletleH arasmda kurulan bevnelmilel müesseselere eir memize . Amerika gibi büyük devlet lerle vakın isbirliği yapmamıza sebeb olan hâdiselerden biri bulunan Kore harbine îstirak kararını imzalavan Millî Müdafaa V»>kilid'r. Bu karann imzasmı müteakıb. rHavatımın en şrrefli memtıbesini ifade edecektirD demiçtir. PROP. MMBUS'UN MACERAIAJU: 1 Dört gün sonra Maryan gece benimle birlikte ar [îadaşlarla çimende oturuyorduk. Rlaryan'ı onlara lokan' adan çıkarken tanıştırdım. Sonra hep beraber çımenliğe »gittik. Tuhal de'ğü mi, arkadaşlar artık «argo» konugmuh orlardı. Hâdiseler arasında .Felek Herkes ucuzluk arıyorken.,, 6 2 O akjamdan itibaren hayat taızımız değişti.j BFazla sıcak olan kütürhaneye artık gitmiyorduk: Çimenler I liaha iyi idi. Maryan'da arkadaşların arasında bir Kraliçe| igıbi yer alıyordu. 3 Arkadaslardan Jeseon ilk günler pek memnun Igorunmedi: Yahu dedi, hep bu kızla meşgul oluyoruz. Ne (•narıfet! İnsanlar doğuyor, ölüyor, bizim işimiz gücümüz bu kız. Vakia bu gezcl bir mahluk amma bütün kadınlar gıbi onun da kuj beyinli olman muhakkaktır. 4 Takat Bob itirar etti.: «Jedeon, galiba yanılı^ (yorsun. Bu tazın me«tıd olması da mühlm bir şey değil mi? lOnun memnun olması için Jan'a yardım etsek ne olur?». İBu sözler h«r halde Jedeon'a te«ir etmis. olacak ki ertesi^ [gün o da Maryan'a Utifat etti. (Arkası rar> Türlriyede neşri hakkı yalnız gazetemıze aı «CL'MHUBİÜET» in Tefrikaa: (3 iincıi sahifeden devam) Karaborsada yüzde 200300, yerine göre daha fazla kazananlan bir kenara çekelim .. Gdğsünü gere gere yüzde jüz kazananlar tümen rümen .. E neden canım? Bunun mantıkî bir derecesi, bir umumî hizası yok mudur? Aliden alıp bana safayor diye bir adamın yüzde 5060 kazanmasına ticaret denir mi? Bunu tüccar beyefendilerden sorujorum .. Bizim bir çoklarnmzm refah% haşkalannın sıkıntısından dojjuyor. Siz İstanbulda 8 liraya hiç tavuk yediniz mi? Hepimiz çöyle geriye bakalım .. Eskiden senede kaç tavuk fctihlâk ediyorduk, şiradi kaç ediyoruz? Denecek ki: Alan alıyor? Öyledir. Bir tane, bcş tane a b a bütün bir piyasayı perişan eder, fiatlan yükseltir. Ondan aşaği da inmez. Teşkilâtsıı memleketlerde boyle olur. Medenî memleketlerde her şeyin bir âdabı olduğu gibi zengin olmanın, ticaret etmenin, müreffeh olmanın da bir âdabı var. Biz dbrt buçuk şımarık ve hesabsız adamın dört lokma kebabı 810 liraya, bir övün yemeği 3040 liraya yemesini ve bunu bir caka. bir keyif sayacak kadar iptidailik göstermesini refah saymaktayız. Hsta buradal İki buçuk gece lokalinde parayı Amerikanın ilk atom denizaltısı Nautilus'un tecrübelerine tekrar başhyacağı ijildirilmekteIcbleH gibi avuçla alıp veren bir kaç â\arenin bir dilim bicare ista dir. Yukarıdaki resimde bu atom denizaltısuıın içi görülmektedır k«ra 10 lira verebilmesi, bir yemisi, bir "«alatayı iki. uç liraya >emesi; bir şişe köpüklü yeıli şarabı 75 liraya açtırması bu memleket icin bir nimet değildir. Bir cemiyetin en yük^ek tedi>e kabiliyeti değil, en aş'ğı ödiyebilme imkânı ancak refah se\iyesini çizer. Ve vasatî geçim çizgisile yiiksek servetler arasındaki mesafenin çoğalması memleketler için fayda yerine zarar verir. O, gosterişi sevmiyen, meraslmB. FELEK lerden, taçkınlıklardan ^ekinen Opcra binası inşaati mütevazı, bir insandı İsrafı sevOepra bınasının ikınci kısım tnsaatı. mezdi: bunun içindir ki. hızm^t obazı formalıtelerin tatnamlanmaması tomobillerini servis nr?bası haline yüzünden bir muddet evvel durmuîtu. getirenlere hücum ederdi. Öğrcndiğimiîe göre foramlıteler ikTek parti zihnivetile bağdaşama mal edildifiinden bLr kaç gune kadar ınşata yenıden başlanacaktlr. dığından Cumhurivet Halk Partisinden istifa etti Canı kadar sevdiği Demokrat Parti kurulma'lsn vatan evlâdl'annın, onun kadar ave kunıculan arasma eirmef'en zım ve irade ile, onun kadar meta e\*\'el. çok sevdiği arkada^larıle ko net, onun kadar dürüstlük ve saPU'stu ve fikirlerinî paz"te'"He dakatle korkmadan ve bıkmadan izah etmek ce<:aretini pö^tBrdj ve vatana hizmet edeceklerine kanı partisinin muvaffak olması için h"^ bulunuyorum Elbette onun yeri boş kalmıyacaktır. feHskârlıcı vaptı. Dostları kadar muhaliflerinin de, 1954 tarihinde yapılan secimlere iştirak etmiyecegini muhterem Ma hali havatında, kıymetmi bilerek en derin bir itimadla «Neredesm nisa halkma bildirdi. Refik Şevket» dediklerini unatmaFerpgat etmek zamanı gelince dığımız ve unutamıyacağımız Refik feragat etmesini bilen bu buvük in Şevket İnce, sen rahat ve musterih san, sessiz ve sadasız milletvekıllı uyu Bu bos kubbede çok hoş sağinden ve hattâ siyasî hayattan çe dalar bıraktm. Onlar. daima kulakkıliverdi. Birleşik Amerikanın Nevada çölünde bir m üddettenberi yapılmakta olan atom tecrübelelarımızda duyulacaktır. Son günlerini çok sevdiği kitabVatanın ve vatandaşların, hizmet rine; havanın muhalefeti dolayısile; ara verilmistir. Yukarıdaki resimde son tecrubeler esnasınları arasında geçiriyordu ve bıl lerini; ailen ve evlâdlann, jefkatida derin siperlerden atom infilâkını seyretmis olan askerlerden bir grup gdrvilmektedir. hassa, torunlarile vakit geçirmek ni; dostların, arkadaşhğını, hepimesgalesini teşkil ediyordu. miz, insanlığım asla unutmıyacaBir kaç hususivetıle anlatmağa sı*. çalıştığım bu fazilet ve vatan Senin erdiğin mertebeye erenleperver insanm idesllerine inanan re ne mutlu! masaydı, Binbiröpücük gemisinde hayat, Nina'ya pek dümdüz gözükecekti. Bayan Ying Ning sayesinde, geminin şöhreti şehre yayılmış, herkes. Binbıropucuk gemisinde. gece eğlencelerini Kore kahramanlarından birinin sabık metresi idare ettiğini öğrenmişti. Kantondaki yüksek mevki sahibi mülkiye memurları muntazaman gemiye devam ediyorlardı. Bu arada, garnizonun yüksek rütbeli subayları da gehyordu. Nina, bu ziyaretçilerin, Şake rakısı veya konyak içerken anlattıklan şeyleri dık [ katle dinliyordu. Odssmda yalnız hizmetçi kadınm kayığına biniyor, Bayan Ying Ning'i ziyarete gidiyor, ondan. dıs âleme dair haberler alıyor, şehre da.r dedikodular dmli vordu. Yabancı kadm, onu bazan çarşıya çıkarıyor, öteberi aldınvor, k'zcağızı oyahyordu. Bayan Ying Ning, giristiği tesebbüsten memnundu. Binbiröpücük gemisi, is olarsk, her bakımdan favdalı olmuştu. Van Long. .haberlere bol para veriyordu. Ayrıca, gemivi işletmeden de kazamyordu. Dört tarsftan kszanclı idi. Bir gün, öğleden sonra. Nina ile Bavan Yirg Ning, birlikte çay içmi=lerdi. Genc kadm. gemive aitmek üzere, tek basıra kavıâa binmişti Saat vedi idi. Ortahk nerede i^e karaıacaktı. Çiçek kayıklarmın ilk dizisine yaklaştıklan vakit, Nına, bir polıs motörü gördü. Motörün çifte kırİngiltere ile Izlanda arasındaki Feroe adala rında patlak veren isyan bastırılamam'stır. Bu mızı feneri yanıyordu. Kaptan, ka isyan: adadaki doktorun başka yere nakli üze rine patlak vermıjti. Yukarıdaki reai.Tide adaya yıkçıya seslendi: gönderilen ve sahile yanasamıyan polis vapuru görülmektedir. Binbiröpücük gemisine! Hev! Nereye gidiyorsunuz? SATILIK ARSA Motorun baş tarafmda, sıvil kıKurtuluş Safa meydanı 112 yafetli bir adamm aVağa kalktığı m2. 10,25 cephel: 3 kata müsagörüldü. Adam, Nina'ya hitaben adeli temellerı kazılmıs. ruhEyübde bir fabrikada vazife verilmek üzere bir bayan seslendi: satı alınmıs aısa tasfıye do1 daktiloya ihtiyaç vardır. İsteklilerin tahsıl derecelerini; Kımsiniz ' '.r ıcıle, cimer'o. k.reç, keresealıctıklan vazifeler; istcdikleri ücret ve açık adreslerini Bav"n Semavi Bohur. to VP r ' •! <' '• 1 ehven fiatla havı bir mektubla (Posta Kutusu 684 İstanbul) adresinc Gennnızt guın. Pcjinızdcn g1 hıoı e.. c idt 1 ktır. muracaat etmeleri ilân olunur. lı> oruzl Goruşmek için Tel: 46532 Arkası var) saat 9 1 4 J?esimleri Çeviren: HAMDI VAROĞLU Yok. yok .. Sizinle biraz derdleşiriz .. Mahçubiyetinizi gideririm. Göreceksıniz, ben çok yumuşak, çok sakın adanum... Sızin gibi cana yakın bir yavru kuşu nasıl mülâyım şekılde idare etmek lâ zım geldığini bilırım... Polıs Jlüdür muavini, Bayan Güzel Aydınhkeünün yanma yakla«tığı sıracla. Nina onu dikkatle süzüyoru Onun, genç kıza vadettgi nezaketten yana şüphesi «ardı. İkısini, gemmın kıç tarafına bizzat gotürdü, küçük kamaraya yerleştirdi, kapıyı örttü. Tekrar döndü, yerine oturda. Yağmur dmmiştiBu lutları sıyrılmış olan semayı, n h tımda dem;'h teknelerı. nehrm oıtasına ^iemir etm'ş yıik gemılerini, rıhtım bo\unca sıralanan beyaz binalaı, goz kamsştırıcı bir ay ışığı pırıl pırıl aydınlatıyordu. Uzaktan, çicek kayıklanndan, yüksek sesle konuşmalaı, kahkalıalar işitilıyordu' Nina, içkiden ytn» çok imsıkll olduğu için, kadehindeki konyağı tekrar şişeye boşalttı. Bir sıgara yakü, koltuğuna yaslandı, o akşa., mı büsbütün boşuna geçirmedığini düşünerek memnuniyet duydu, Ettesi gün. Baysn Ying Nıng'ın ihtiyar hızmetçisi gemıye geldıği za man, Kma ona, ilk defa ohrak, dık kate değer bir haber verecektı. Van Long'un ve onun âmirlerinın işlerine yarıyacak olan bu haber şu idı: Şhahar tumeni, yckında, Kanton civarrnda garnızon kurmuş olan yirmi üçuncü tumenle yer değiştirmeğe gelecekti. Misafır alba yuı hovardalığı, Formoza Erkânı harbıye dairesındeki gıza servısin haritasında, Kvang Tung muhare besine Eid küçük bayrakUrm yer değiştirmesi şeklinde tecelli ede musmele ediyordu. Bir saat sonra, denîz motörü, erkek misaiırleri alıp göturdükten sonra, Bayan Gu zel Aydınlıkgün, Nina'mn kollan arasına atıldı. Ağlıyoıdu, ıniiyordu. Nina, nıçm ağladığını sorunca, kızcağız, hıçkıra hıçkıra anL ttı: Müthiş bir şey. abla! Bu bü cür ır.aymun, vucuduma hep iğneler sapladı. Çok zâl m $ey . Bir daha onun yuzuriü goımek istemiyorum! Nına, yavrucağı teselliye çalıştı: Ağlama, kardeşim, geldı geçtı'.... B yan Ying Ning'in tavsıyelerini hatırla .. Bay Hu Ven Yu, nüfuzlu adamdır. Şenin aleyhınoe de, hepimizin aleyhinde de bir çok şeyler yapsbılir. Ormanda dolaşırken çeşıd çeşıd ağaçlar gorürsün. cekti. Yumusacık yapraklı söğüdler de »** \ardır Dalları ; damın eline balan Ansızın. Nina, Bayan Güzel Ay camlr da .. Bilmiş ol, insanlar da dınlıkgunurı kanı^ıa mJ n, suıekli t.pkı boyleiir. * ^ w ınıltıler geid.ğıru ı^ım. Hiç şuphe yok, Hu Ven Yu, kıza çok nazık Ziyaretlerin sa>ısı çabucak art kalınca, Formoza makamlan için alâkaya deger mahıyet taşıyan, elde ettiği malumatı tamamen kaydediyordu. Van Long, her hafta, tafsilâth bir rapor alıyordu, Nina, Kvang Tung'daki gizli ajanlannın en kıymetlı haline gelmişti. Van Long. Frantis'nin merakla sordugu suallere her zamanki sükunetile şöyle cevab veriyordu: Miss Vans, iyi çalışıyor. Kendisini hiç merak etmeyin, Bayan Ying Ning, onu gayet ustaca işe >erleştirdi, vazifesini çok mükemmel surette yapıyor. Frsncis'rin yüreğine biraz su serpilîyordu. Yegâne üzüntüsü, Nina ile mektublaşma imkânsı/l'gı irîj H i n i Kon ; uzak*q dpciHı r Daktilo Alınacak Bu na raâmen, aralaıında, a^ılamaz bir duvar mevcuddu. Nina her pazartesi gunu, ihtiyar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear