26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ALTS \ CUMHURÎYET 17 Mavıs 1155 GfOBUC BtMKNON RESİMLİ ROMANlföîf Bir Doktoran Macerası ft* Çevlren: MAZHAR KUNTI IVaıan: 8OOBÖIAII YUNUS NADl EH GUZEL FIKIR YAZISI Resimli Romanımız Bİ* KADfN VAR... "GIZLI DEF1AE,, POIAY, ÇOX tnkıiâbları nasıl koruyabiliriz? Yazan: Dr. İhsan Numanoğlo (İslanbnl) Bir Cumhuriyet gencinin duya leceği derecede faydalı ve pratik bileceği bütün bağlılıkla ilgilendi an'aneler halinde benimsenebilirğimiz ve medeniyetin insanca ya ler. Bunu temin için yapılacak şeyşamasının, manevî aydınlığın tim ler: 1 Zehirli cereyanlan tesirsiz sali saydığınuz inkılâblannuzın korunması bakımından, sadece söz ve bıraktıracak panzehirler kullanmak yazıdan ibaret kalmamasını diledi ve, 2 Inkılâblan yurdun en ıssız ğimiz çok, pek çok şeyler yapılmaköşelerindeki insanlarımıza kadar, 1 Maryan'a yazdıjını mektub, i$imi biraz geciktirsı lüzumuna inananlardanız. Atatürkün millete en kıynıetli sadece nazart olarak değıl, fi'len udi.Bu yüzden beni almağa jgelen Filipon, yarım saat bekleyadigârları olan bu devrimlerin ko laştırmaktır. mek mecburiyetinde kaldı.f Bu kızlarla gezmem doğru mu?|>| İnkılâblara karşı cephe alan zeYemekten sonra başımm agrıdığını bahane ederek yanlarm| nınması, onların bir fidan tazeli hirli unsur eehalet olduğuna göre, ğinden kurtulup, ulu bir ağac kökdan ayrüdım. Ama, ne kadar pişman oldum! [ülük ve sağlamhğına kavuşmasile kullanacağımız en tesirli tContremümkün olabilir. Ancak, bu fidan, poison» ilim ve irfandır. Müsbet kökleri toprağın sathında kalan ilimler ve müsbet düşünce, irticaın cinsten değil de, derinliğine uza bir akreb gibi içine sindiği loş ve yarak büyüyen neviden ağaclara boş kafalann aksine aydınhğı tembenzedıği içın, inkılâblarırruz ve sil eder. Bunun için inkılâbcı ve sadece mahdud bir münevver züm münevver genclik bilgiyi, bu korenin mah olarak kalmaktan kur ruma savaşında ilk plânda tutar ve kendini, bir vücudde mikroblara tulup millet içinde derin kökler karşı duran antikorlar gibi, zehirli saldığı zamandır ki, muzır ruzgârcereyanlarla savaşan fikir ordusunlarm tehlikesinden desteksiz koruda bir nefer, bir hüere addeder. nabilecektir. Inkılâbların benimsenmesi bir de O halde, inkılâblannuzın korunması ve kökleşmesi, onlann bütün onlan yurdun en hücra köşelenne kadar ulaştırmağa bağhdır. Bir inmilletçe benimsenmesine bağhdır. Bunu temin için ne yapmak ge kılâbın bir kaç büyük şehirde ve rektir? Yani bunlan kemirme isti sadece bir zümrece hazmedilmesi, dadı gösteren illetlerin tedavisin onun temelinin sağlamlığı bakımınde esas olan «milletçe benimseme» dan iç huzuru duyurmağa yetmez. Inkılâb ancak çoğunluğun mah olnasıl sağlanabilir? duğu zaman temellidir ve Ata'mızm Faydalı şeyler, kolay şeyler, lyi yadigârlan, çoğunluğa mal edilmeşeyler aksi bir tesir ve telkin mevhdir. <rud olmadıkça, insiyakla, kendıliAncak, bu, kanun ve nizam kuveinden muhakkak benimsenir, Fikir yürütün netice çıkarmak kabi vetinden ziyade, aydınlığın yaratliyetinden mahrum olan en basit tığı cazibeden faydalanma yolu ile yaratıklar bıle, rahat edebilecek temin edılebilir. Bir bitkide bile leri bir köşeyi, kolay yaşayabilecek (Işığa yönelim Fototropizm) var2 Ertleti gün, hayatun, eski mecraaına döküldü. Ben[ leri bir yeri hiç yanılmaksızın ter ken, insanın aydın devrimlere kenMaryan'a sadece acıyordum. 15 ağusto* geçti, farkında bileV " cih hassasma sahibtirler. însan de diliğinden yönelmemesi mümkün nilen üstün yaratık da, ne kadar müdür? Bunu temin için de aydraolmadun. Ondan mektub gelir gelmez sadaka verir gibi hef h men cevablandırıyorum.... cahil ve iptıdaî olursa olsun, bu lığı vatanın en uzak köşelerine kadar uzatmak; önce cehaleti, iptisezgiden mahrum değildir ve onun, daî yaşayış ve düşünüşü ortadan inkılâblannuzın temsil ettiği faykaldırmak, bundan sonra da zemini dalı ilerlemelere kendiliğinden yösağlamlaştırılmış bu sahaya inkınelmesi, onlardan yana gitmesi, bek lâbları arzetmek, onlann benimsen lenebilecek en tabii şeydir. mesi için lüzumludur. Meselâ inkılâblanmızm en özlüînkılâblar, münevverin azınlık, lerinden birini, harf inkılâbtmızı ele alalım. Bir çocuğa tarafsız bir cahilin çoğunluk teşkil ettiği bir insan tavrile eski ve yeni harfleri ülkede, ancak ve ancak nisbetlerın öğretmeğe başlaym. Acaba onun, tersi yer bulduğu zaman, rüzgârdaha güç, daha karışık ve anlaşıl dan müteessir olamıyacak ulu bir maz olan ehfbayı tercih edeceğine ağac köklülüğüne kavuşabilir. Inkılâblann öncüsü olan ilmin, ihtimal verebilir misiniz? j cahiller üzerinde nasıl ürkütücü bir Demek ki. etrafın zıd tesirlet oltesir bıraktığını; fakat, meselâ tamadıkça, inkılâbîanmız, bir çocuk babet gibi bır şubesinden müsbet sezgisinin bile kolayca kavrayabi bir fayda gördükleri vakit bu tesirin nasıl kaybolduğunu bilhassa II'I köylerimizde bir çok defalar müşahede etmiş bir ferd sıfatile, «ydın3 ...Ve bu cevablarda ne de kolay yalan söylüyo( lığın gıdip karanlık köşeleri bulrum. Maryan. iyileştikten sonra hekimler üç dört ay dağ ha|] Briyantini saçlarınızda ması, oralara ışık ve fayda salrnası, vası almasını ve istirahat etmesini gart koşmuşlar... oradakilerle insanca yaşamak, kalkmma ve devrimlere yönelme arzusunu uyandırması lâzım kanaa tindeyim. Bunun için de «ahille münevverin temasını mümkün kılacak, onlann aralarındaki çekememezliği giderecek ve kaynaşmalanna imkân verecek faktörlere ihtiyac vardır. g£SO\l. ££? S£N€OİR £T... PA»A DOĞtUSU \*HlZMErÇl \Ö'LO(A.. A//ZA *HTM B£Nf'M OGCÇt OLOU YCKİME Li DEĞii.*tİ. R02A MERAK f M t r / A / O£ • » • • 4 4 « • • • » » • • » • • t •••••• • • • t • • » • • • < • • •••• KARIKATURLERI YAZISIZ EŞYA 6ÜR0SU YAZISIZ Ancak Dr. ROJA 4 Filipon'u ve kızlan bırakamıyorum ama, bu böyle devam edemez. Hayatımı tanzim etmem, çalışmam lâzım. Hem nasıl olsa Maryan gelecek, her ş,ey yoluna girecek. Ne yazık ki o da bir kaç ay yok. (Arkası vvr) Turkiyede neşri hakkı yalnız'gazetemize aiddir. w Yol Su İnşaalı Etüt Aplikasyon 1 Y. Mühendis tarafından Şantiye Mühendisliği yapılır, Pk. 1046 GALATA Sebebı Gayet basittir: Rojayı tecrübe edip saçlannızda hasıl olacak farkı bizzat mflşahede edmiz Saçlannız elma* gibi ıçıldıyacak ve bana ragmen tüy gibi hafifligirü rauhafaza edecektir. Çünkfl: Roja, milyonlarca ince ve parlak zerreler halinde püskürtülebilir. Bu sayede saçlannız yaglanmaksı* zın gflzelleşir ve beslenir. Saçınızın her bir teli müstesna, yenı bır tar» da ışıldıyacaktır. Sarışınlara JauneTopaze, esmerlere Bleu • Saphir tavsiye olunur. Bu arada, kanın vücudde en ince damarlara kadar uzanarak her uzva hayatiyet bağışlayısı gibi, inkılâb fikirleri de irfan kanalile yur dun en uzak köşelerine kadar ulaştınlmahdır. Bu fikirler her köşede benimsend.ği, kökleştiği zamandır ki, uıkılâblan korumak endışesi kalblerij mizden silinebilecek, yerini güven den doğan huzura bırakacaktır. Bir Cumhuriyet ve inkılâb genci olarak, ben bu fikirdeyim... Satılık Yelkenli kamaralı motör ayrıca içden takma bir mo tör saat 11 kadar. Moda Fırıldak sokak 14/22 teslim etmeğe karar verdiler. Shoko Uam isimli bir Japon gemisine bindim. Bu gemi Kole ile Tien Tsin arasmda sefer yapıyordu. Ecdad topr^klarına ayak bastım, fakat bu bana hiç bir şey hatırlatmadı. Peiping askeri hastahanesine nakledildim. Hayatımın kırk senesi dimağından kes lip çıkarılmış. İ5İmsiz bir askerdım. Beni, daha başka yaralı nefeılerle bir araya koyacaklaıdı. Çünku general olduğuma kimse ihtimal vermiyordu, tsbiî. Kaldı ki general Kiang T'ao'nun er meydamnda öldüğü ilân edilmiştı. Bir gün, hastanede koğuşunda, can sıkıntısile uyuklayıp dururken içeriye bir adam girdi. Bu, beyaz sakallı bir ihtıyardı, eski Mandaren rejıminden kalms b.r münevverdi, çok takdir edılen şiiıler yazmıştı. İki bacağı kesılen bir yeğenını yoklam ğa gelmişti. Karyolanın önünden geçerken, durdu, son derece hayret etti. Beni selâmladı: Tarif edebilir misiniz? Lutfen, ikinci katal Evet. Zaran yok. Buax sonVan Duvten, generalin dediklı rini anlamıştı, Francis'ye hulâsa o ra gıderim. Yemek sona ermişti. Gene'a'ı işalarak anlatn. O, bu sözlere hiç kulak asmıyor, general konuşurken ret verdi. Herkes sofradan kalktı, düşünüyordu. Kantonda son günü salonun nihayetine doğru yürüdü, idi. Ertesi gün, yol tezkeresinin müd orada. küçük hasır masalsra bardeti bitıyordu. Hong Kong*a svcet daklar. fincanlar d z'imişti. Misamecburiyetinde idi. Harekete geç firler, dörder beşer kışilik gıuplar mek için fazla vakti kalmamıştı. halinde toplanıp konuşm'âa başlaKendisini bekliyen müthiş tehli dılar. Harrisson, Oneg n ve Van yaxaı mışlar, keyi, Nina'ya, ne pahasma olursa Druten; Francis'yi olsun haber vermek lâzımdı. Artık, hâlâ Uzakşark hâtırala''nt mlatıp fazla inceleyip sık dokuyacağı za duruyorlardı. Franc^. tazıiarın hümanı yoktu. Van Long"un istıhba cumuna uğramış, ksçıp kuTtuhnak rat memurluğu vazifesi, onu, ka içın bir delik arıyan yaban domupana tutulacagı ana kadar mev zuna benziyordu. kiinde oturmağa mecbur etmezdi. Salonun bir köşesınde, Generml Belki yarın is işten geçmiş olacak Kiang Ta'o, tıka basa doymuş, hatı. Francis, Nina'yi vaziyetten ha linden memnun polıs müdür muaberdar etmeğe karar vermişti. Ka vini bay Hu Ven Yu'nutı ialkaçabilirse Kvong Tung ıçerilerine vukça lâflarım dınlemekle TjesguJkadar gider, sonra oradan Makao dü. ya geçer, emniyet altına girmiş o Ekselâns, şimdi yanımızds hiç lurdu. Şafak söker sökmez ou tavsi yabancı kimse bulunınidıg! ıçin, yeyi yerine getirme=i lâz'mdı. Ar size kemali hürmetle bır H^be vertık iş, gun meselesi olmKtjn c:k mek isterim. Şüphem yok, bu hamış, saat meselesr hs)ine p;!iıişt> ber hoşunuza gidecek. General yeı n° ı>*ııu m ı . l'.^ncr Nedir bakahm? Van Druten'e dnnrlü, sorcıır Ekelânsınız, Kanton'f eelir Şımdi kalkıp ıiitsaı a:t:k av'b lerken, tesadüfen burada kendileolmaz, değil mi? rinoe pek sev likleri bir k:nı?e ıl« Konsolos ha>ıetle nnuj yi.züne karsıl; "t rnc;1" n ı her rLalde dübaktı: sünmpmısledır. r Ne? Hen'i C;n \rw !".ı b ' cı \ Ne demek islivor=unuz? tk M t soı.ıa yıtu:ıt..^;. n.oiııU p, ..• ^ı n ı Bahurain bahrinalarını vtnıefleıi n.ı :'!"• k.ınİ7? oetn.tk îotıj uı um. Çok bıriık nezaketsizlik olur. Ba(Arkası var] ;ini7 hâlâ agrıyoı tnu? «CUMpL'RİlET» în Tefrikasi: hafızasmı kaybetmıs biçarenın, biridir, tedavi edemiyoruz. Affedersiniz!... Beni aldanmıyorum, alb?y! Tasavvur edin ki ben kendisini yirm: ya^mda ıken tanınm, ilk şiirlerini vaznıayı ona ben öğrettim. Çevıren: HAMDI VAHOĞLU Me haba! Çabukl Ağzını ka Hua bölgesinde, tank ordusunda dıyorju. müşavirdim. Müttefü uçaklarmın Bıı aralık, albav T^ı Çen iysğa yaptıkları bombardımanda, sonrakalktı. Ekselânsm konuşdcğını ha dan öğrendiğime göre, yanımdakiber verdı. Salo'iia tpır. b r se'sizlik lerle beraber on metre havaya uçoldu. Garsonlar, ayağa kalkan to muşum, Şınıal Korelıler ric'jt sıraman keHiden korkmuş fareler gi rasmda, öldü zannile beni orada bi. sıvıştılar. General, subayîann bırakmışlar. aniadıkUrı mandarin dilile konuşOn ikı saat sonra. üstüm başım tu. Şöyle dedi: yanık, vücuaum yara bere içinde, Baylar, bu akşîn içinizde ö Amerikan sskeıleri bem sedye ile lüler arasından şelmıı bır ö!ü var taşıyıp goturmüşler. Dortte uç ölu Oyle ki, aynada keuaimi sejrettı halde imışim. Normal olarîk, o ğim vakt, bir hortlak görmüş. gıbı gece ölmem icab edermiş. Fakat. oluyoruın. İtiraf ederur ki, eğer dediğım gibi. b r koruyucu melek lutufkâr bır Tanrı beni yukek hi beni himaye edıyormuş. Beni cepmsyesıne almsn ış oisavdı, şu 7 n he gerısine nak!ctmiş!er, tedavi etda. çoktan bej'azlaşmış o^n ke mışler. Tokyo'va yollarrıslar. Farniklerim Şırad Korede esen buz kr.t vsralarımın tesıııle bende hugibi r ü z p â ' l a ' a l h ^ a hııli'pj?ı''ı ule gelen srısınü, bende tam bir İçinizde Peipipg bölgesinde bu hafıza kaybına sebeb olmuş. Nelunmus olanlar varsa her haide kahetim sırasında. hüviyet mı hâlâ hatırlıyjcaklardır, son harbde, hü bilmiyen askerî doktorlara. hiç biı kumet beni general Nam İl'in Şi $evi hatırlamıvan bir insan gibi cenal Kore ordusuna tayın etmişti vablar veriyordum. Zıra, beni harb 17 OCİ parleiın şimalinde, Yim meydanın.ian alıp eöturduklen ?npa! dan evvele aid ne vrsa hep=i ha£:zamdan silınmışti. Hattâ Çmli mi, Hindli mi yoksa Tibetli mi olduğumu bilmiyordum. Lisanımı unutmamıştım, fakat eski hayatım bulanık, müphem, sise benzer bir yığın teşkil ediyodu; ben bu sisin or tasuıda. kör gibi, el yord.mile ilerliyordum. İki sene müddetle. hastalıgıma ı!gi gösteren Japon doktorları beni müşhedeye aldılar. B J inrrsız ve hafızasız Çınli uzermde tetkıkler yapmak istıyorlardı. Eenı General hazretlerı, nasıl bir bir çok tecrübelere tâbi tutttıl.ir, hafızamı uyandırmağa çalıştılar. mucize olriu da siz hayatta ksldınız? dedı. Biz ;izi kart ıblisin kolları aBana Şanşhay manza A rı, P?k n rasınca gıttiniz zannedıyorduk! Kjnton. Honc Kcng manzaraları, ks HSstabakıcıhr yaklaşmışlardı Be tablar, top fotoğrafları, tüfek, lokomotif, aemı resimierı gösterıyor vaz sakallı ihtiyar acaba brdan'oire Urdı Hastabakıcıiar getıriyorlar, on delı mi oldu diye du^ünüyorıardı. ıhtıjar, başhekimin ç ğvıfmasmda ı:rı türlü üimle'le çsğırıyo lardı. ısrar etti. Beni ibaret edeıeK: Bütün bunlar benım hafızamda hiç Albay, dedı, taniT.ıyor nıusubir hareket uyandırmıyordu. Nı nuz?... Bu zat geneı .1 Kidng T'suhayet usandılar ber.ı Peiping'e yol dur! .avıo Cin askeri saj.ık servısıne Aldanıyorsunuz! .. Eu adam, denbire, bir insanın duyabileceği en şayanı hayret intıb'i duydum. Bir dağın tepesinde, muhteşem bir panaroma karşısında bulunduğunu zu farzedin. Muazzam bir siyah örtü, ufku gözlerinizden »aklıyor. Birden, bu yerde, gözle görülemiyen bir kılıçla kesılir gibi yarılıİhtiyann ısrarı karşısmda, o ta yor, yere düşmüyor, tekmil manrihte Tien Tsin de yaşıyan erkek zara, tepelerile, ormanlarile, ov lakardeşimi çağırdılar. Korede be rile. göklerıle gözlerinizin önüne nimle beraber haıbetmış olan su seriliyor... Ben, ışte tam böyle olbaybrı çağırdılar. Hepsı beni tanı dum. Hâtıralar, dört bir yandan. dı. Hepsi: dimağima hücum ediyoıdu. Adeta. Bu adam Generîl King Tao' hafızama yerleşmek için itişip kakıdur, diyordu. şıyorlardı. Başhekime döndüm: Maalesef bunu yalnız ben hâlâ Doktor, beni iyileştiro niz, debilmiyordum. Hattâ kendi ıchm bi dim Şimdi tekmil mazimi hatırlıyo le bana bir şey hatırlaTmyordu. O rum. zaman başhekim beni Pe ping'dekı İşte baylar, Korede ölen, TokyoHae Tung'a götürmeyi düşündü, da hafızasmı kaybeden, Peiping'de vaktile orada bir tvim vardı. Ka nekahetini geçiren ben, böylece yerım çoktanbe i ortada yoktu, uz»k niden hızmete girdim ve Kantonbir manastıra çekilmişti. Müstef da sizlere kumanda etmek jerefirişelerım Çinin dört taraf'.rta dafeıl ne ereceğim. mışlardı. Evde, Kalgon î mendifer Generalin sözlerini bir «Ikış tumemurlarından biri oruruyordu. fanı karşıladı. Gene al devam ettiDoktorun tavsiyesi Uzerine bir mi Baylar, sözierime valnız çunzansen teıtib ettiler. Beni yat'k lan ilâve edeceğim. Üçüncü hücum odamm bulunduğu birınci kata çı tümeninin b?şında bulunmakla gukardılar. Merdiven karamıkiı Ka rur ve ifthar duyuyorum. Bildiğipısı kapalı bulunan oda cok fazla niz gibi, büyük şeflerimiz, Formoaydınlatılmıştı. Doktor, çen Rİrer 7ayı ÇangKayŞek'in havdurllaken başımı çsrpmam içın, k p.nın rından kurta'mağa karar verdikleri iç tarafına bir direk * •jvöurımi'=tu gün, bu tümen ilk safta bulunaNitekım böyie de oldu Odsy> göı Ccktıı. duğüm ands, alnımı da iır?ie çarpBir alkış ddha koptu. General. tım. Bir iki saniye serbemledirD, alnını peçetesile silerek yerıne otur sonra odanın içine bakındım. Bır du.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear