02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 1955 COIHntÎYET f ==£JfftIlfTIllflilltlllfftlltlfllllllltfrtllfllIlllflllllliIirHtffflffllffllillllllJlllIIIIlllUlIlllllUltrtlltlllIlirilllllIltltllIlllltllllIlllllltlllllllilllIMftfltTlTllItlIl]^ «tllllllillflllft'MllflltlliailltllJIIIIllllUIICIlIIIItlJMIIllftfllIlttrfllfllllllltllttlIIIIlIllIlirillllilfllillftMltimfSaiJIIHllfff^'^ofOttllllllIIIJlltltrtllMttl'r g lliiııva Hâdiseleri I § Âtom bombasmın müdafaa silâhı olarak kullanılması bir kule yüzü r akib iki bloka ayrı II II Belçikalılar bir müddettenberi, lâyık tedrisat meselesi yüzunden birbirlerine girmiş, vaziyettedirler. Bir kısmı kilise kontrolundaki mekteblere hükumetin daha fazla yardım yapmasını istiyor. Fakat memleketin diğer yarısı buna muhalif, lâık tedıisat diye ısrar ediyor! Bu yetrrriyormuş gibi şimdi de bir kule yüzunden Belçikalılann birbirlerine düşmeleri tehiikesı belirmiş bulunmaktadır. Bu mesele de ne? 1958 yılında (Beynelmilel sergi) Brükselde açılacsktır. Belçika buna son derece bü\ ük ehemmiyet vermektedir. Bu sergi j sayesinde bütün dünyanın n' zarı dikkatini Belçika üzerinde toplamak, hemen hemen her menıleketten Brüksele turist celbetmek istiyorlar! Fakat Belçika bir turist memleketi değildir. Parisin Montmartre'ma or.'da rastianmaz. Urrumiyetle havfsı Londranın sisli. rütubetli ve yağmurlu havasını andırır. Sahilleri :se, plâj aşkmı açılıyacak güneşli havalara haslettir! Daha çok eski stil kiliseleri, müzeleri, tarihî binaları görmek istiyenler Belçikfya uğrarlar, onun eski devirleri canlandıran şehirlermi gezeıler, müzelerinde uzun boylu dururlar! Bunlrr ise turist akını arasında pek küçük bir ekseriyeti teşkil etmektedir. • ## Belçikalılar arasmda şu şekilde düşünenler vardır: « Eğer, geniş turist kütlesinin Eyfel kulesi nazarı dikkatini çekecek, onu hayretler içinde bırakrcak b r dünyanın dörtbir tarafından tu 1 midle'imiz suya düşecek! Süratle şeyler yapmazsak, 19">8 sergisine rist celbedemiyeceğiz. Bütün üI hcreket etmeliyiz!» işte bu şekilde düşünenler İ teklifi yapmışlardır: « Beynelmilel sergi yerinde 600 metre yükseklıkte beton bir kule inşa edelim. Bu kule, dünyanın en yüksek kulesi olacak ve hayret uyandır;cak, turist celbedecektir!» Bugün Belçika hükumetinin üyelcri aras:nda da bu fik;e saplanmış olanlar çoktur. Verilen izah^ta gdre. bu rr.uazzam beton kule 12 rrilyon Belçika frangına mal ol caktır. Bilhassa muh?lefet partileri bu na şidcetle muarızdırlar. Bundan daha aptalca bir şey ol~mıyacağını fı.sat buldukça ileri sürmekte ve boş ye:e 12 milyon Belçika frangınm sarfedileceğini de yana yakıla anlatmaktrdırlar. Fakat hükumet çevreleri de kendilerini şu şekilde müdaf.a etmektedirler: « Bu kulenin hiç bir i=e yaramıyacağı söylenemez. Çünkü bunun üzerine televizyon ve.ici merkez ni yerleştireceğiz. Böylelikle bundan itifade edeceğiz. Eğer bu yükseklikte bir kuleye s'hib olmazsak, teievizyon şebekesi için memleketin ayn ayrı üç yerinde c'aha küçük kuleler yapmamız ic?b edec?ktir. Masrafın daha yüksek olrrası muhtemeldir!» « * •• Atom bontbardsmanları için yeni elbiseier yapıldı. Nev • York şehirlerinde bu kıyafetle dolaşan "ato« bombası mankenleri,, ne rastlamyor Nevada çölündekı atom infilakl»rı. rauayyen bir prograın dahilinde devcm etmektedır Hsva müsaid olduğu t?kdirde bugünlerde bir tecrübe daha vapııa *nktı.. Bu «eferki infilak mahallinde, küulmuş bir şehri hedef rutmaki.ıdı. Şimdıye kadar bombantn te*ir!erini muhtelil sahalarda ölçmtk :çin dehşetli para sfrfedilmış, iıkrt bu defa şehir kurmak gibı bilyiik masraflar istiyen bir 15ten dahi çekinilmemiştir. Tecrübe şehri. milyoniaıea dolar yutmuştur. Bızatihi bonıba ile dığer teferrüata harcanan oara ı«e msddi fed'kârlığın ölçüaü nakkında fikir vermektedir. Gazeteler, bu vesile .le bu^dan evvelki infilakın hususive'f111 • > çıklamakta, müdafaa silâhı olarak atom bombasmın ne jîk'.Ioa kuılamldığını izah etmektedirler. Onlara göre tarihte ilk lefa atora bombasile bır müdafaa barajı kurulmuştur. Bu esnada 10 000 metre yüksekten atılarak belli b • vtifada patlatılan bombanın kıtıbrarası hava savaşlarında nvn.y c^fi rol hesablanmış, 16kilotnetre dahilinde kurulan kontrol ist rjonı nndan tecrübenin safahatı tetkik edilmis.tir. O irtifalara çıkan uçakla. saye•inde gökyüzü taranmış. korkunc infılskın husule getird'ği basınç incelenmiştir. Kıtalararası bir bomb?rdıman uçağından atıldıktan sonra bombanın patlamasına kadar geçen zaman mühim değildir. Kontrol ve 1:35tırmalar için asıl mühim olan infilakı takib eden dakikalardır. Malumdur ki patlamanın ılk mü•ahedesi, havada teşekkül eden bir ıjık küresinin görunmesi ve sonra ölüm bulutlarının dfğılm sıdır. Burada da aym tezahürler gbrülmüş, sun'i güneşin parlamasını ke•if dumanlar takib etmiş'ır. Ikısi «rasmda bir kaç dakikahk ismsn vsrdır. «Güneş» etrafında hatkalanan bulutların dağıliji ölddrıiçü dalgalann dağılmfsı demektir ki bunlar arasına düşen canlı viv» cansız her jeye kaybolmuj nazariıe bakılıyor. Mütehassıstera göre bu tecrübe. mütearnr bir düşmanın h^va armadasım yok etmek ıçin yapılmış. yerdeki insanlara zarar vermeden havada kurulacak bir müdaf=a tdrajile »avunma imkânlan araştın! lEyfel'e rakib olacak 600 metre yüksekliğinde bir kule inşasını isteyenlerle bıma I karşı gelenlerin çarpışmalarından korkuîuyor dilmemesa istenmektedir. Belçi = kanın t3rihî güzelhğinin de bu beton kule ile mahvedileceğir.den İ' bahjedilmektedir. H'ttâ b?zı makalelede hükumet yirminci asırda yeni bir (Bâb 1 kulesi) yap §•' maŞa k=lkışmakla ithsm edilmek 3 Belçika hükumetirin bu hu^usta fikrinden drrmiyeceği zannedilmektedir. Resmî çevrelere pöre, ••Paris b?vne'milel sersisi : sırssın'da da (Eyfel kulesi) n n in$a edilmiş olması şiddetle tenkid edilmiç, bunun syesin'e alâka uyanmıyacağı, turist celbedilemiyeceği söylenrr.işti. Fakat ne oldu? Eyfel yalnız bevnelmilel sergi mün'seb«tile deçil fakat sonra da tur st celbetmeğe, alâka toplamağa devam etti. Bu seb°ble de tam man:s»'e bir muvaffakıyet olHugu söylanebilir. Brükr»'de inşa pdüecek olan 600 metrelik, yari Eyfeîin iki misli yüksekli?indeH b?tnn ku'enin de aynı rolü bizm için oynaması beklenmeliriir!'» Lâik tedrisat etr fında patlak veren ihtilâf solrak çarpışmalarına, siy;sî kavıjalara sebebiyet vermişti. Şimdi bir çok gazeteler so r uvorlar: « Beton kule etrıfında a'evlenmekte olan kavga da fynı §ekilde rri sor.a erecek?» Hükumetin yaptirmak i=tediği bu beton ku!eyp mi'h^lif o'.anlar, meseleyi mitingîerde müzakere edeceklerinden bahsetmcktedirler. Hattâ bunlr memlekette referandum yapılması gerektiğini ve ancak bunun neticesi slındıktn sonra kat'î karara gidümesini isteyp durrraktadırlar. Hâmi S. Atom mankenleri Diğer taraftan Avrupada da ntoma Eİd müdafaa tedbir'erınd, n bahsedilmektedir. İsviçre ordusu ilk defa manevralarında atom a;)âhUnna karşı ahnacak savunma 'edbirlerini denemiştir. Sembolik ırahiyette de olsa manevralrıda atom bombasmın patladığı farzedıımiş, hattâ bunun için patlayıcı mad delerden müteşekkil bir takım silâhlarla ateş kiireleri vücude getirerek mefruz tehlikeyi önltmeâe çahşılmıştır. Bu sırsda topçu a'om mermileri at; rken müdafaa kuvvetleri teneffüs yollarını ıcoruyan maskeler takmıstır. Hararet ve basmca karşı ise nisbeten emin sığınaklarda saklanma imkânlan sağlanmıştır. İsviçrelilerin hesabına göre atom mermisinin vücude getirdiği radyoaktiv 19ın. 50 saniye sonra jiddetinm yüzde 85 inı kaybetmektedir. t a kat bu mermiler' aralıksız atıldıklan takdirde o mahalde ölüm sahası meydana getiı irler. Atom mermilerinin tesir ',sh sı onlarca 30 kilometredir. 500 ilâ 600 metre dahilinde ne kadar hır.a varsa hepsini çökertebilir. 1500 metrel'k bir çevrede ise canlıyı yakıp kavurur. Fakat bu, korunma tedbirierınden hiç birınin alı ır.,a dığı yerler içindir. Mahfuz çukurlar kazılıp da tazyik ve haraıetin teshlerine karşı konulduğu takdirde canlının maıuz kalacağı zararlar hafifletilebilir. Çukurlara zamtnında girmeli, yüz maske ile, vücud koruyucu elbiselerle korunmahdır. İsviçreli askerler, bu manr/ralarda • sekunder ışın = İkinci da!< gau adı verilen bir öldürücü dalgaya karşı yeni bir ma;ke ile teçhiz edilmişlerdir. Bu maske bılc.ğimiz gaz maskelenne benzeınektedir. Yalnız ağız kısmındfki marpuç dsha uzun ve depo.su daha büyüktür. İsviçredeki talimleri burada bırakarak g;ne Amerikaya dönmek icab ederse aynı mevzuda bir şey daha dikkate ç rpmıyor aeğildir. Buna dair verilen iz hata, »azetelerde çıkan resimleıHe ba'.tıîı sa New York'un 5 incı Avenusünde bazı acayib kılıklı kadınlar pc 3 rülmüştür. Ayaklarmda yüksek j = ökçeli iskfrpinler olduğu ha'.de atom elbiseleri giymiş olan bu kadınlara ««tom bombası mankenleri» denilmiştir. Onlann atoma karşı cihazlandırılarak bir frma tarafından en yeni buluşUrı t"şhire çıktıkları zannedilmekteair. | £ Fühakika mankenlerin üstbaşile | j beraber ellerindeki geiger âletleri j = de dıkkati çekmiştir. Bundan mak 1 2 sad, tehlikenin bulaşma derecesini = ölçmektir ki radyoaktiv zerrelerin kesafet peyda ettiği yerlere sokulrmmayı, yahud da böyle yerlerden uzaklaşmayı âmirdir. Elbise, genel göıünüşü itibrrile geniş bir tulumdan ibaret: r. Panta on kısmı, eşofmanlarda c!cuğu gibi topuktan bağlı, kolluklar bütün ve elleri içine alacak şekilde eldivenlidir. Baş bermtıtad maske lidir. M?skenin alt kısmı boyundan itibaren omuzlsra yayılmakta, yüz tamimle açık denecek Vddar şefiaf bir madde ile örtülüdür. Ağjz ise gene elbisenin kumaşından yspılmış torbaya benzer bir tenefftis cihaStın» merbuttur. T. \. tcdir. §' §: a. 5 & gr ş 5 3 | | | | | | I> M S 3 S ş Ş H * 3 3 g« Sf ss. 3.^ 3, g j|4 ğ= Bir köpeği kurtanrken ayağını kaybeden genç, 5000 sterlin mükâfat alacak Oorretmen ve Oorenci Kösesi ı Brükselde ir.tiçar etmekte olan bir dergı üşsnmemiş, oturmuş he sablamış; şimdiye kadar bu kule hakkmda Beîçika basınında tam 400 makale intiçar etmişft. Bu makalclerin bir kısrmnda, Eyfel kulerinin iki misli yükseklikteki bu kulenin mahrurten anlatlmakta. kat'yen bu yola gi I • "SATILIK Galata Havyar han ıçınde I . 6971. Müracaat Bay Giraud| NoTel: 40696 Tel: 41138 B İ NA Londra 29 (a.a.) Manchesterdeki «Hayvanlan himaye cemiyetio geçenlerde bir tren altında sıkışan bir köpeği kurtarmak isterken trenin sadmesile yaralanan ve bir ayağını kaybeden Dennis Bridges adında ve 16 yaşlarında b.r çocuğa 5000 Ingiüz lirahk bir mükâfat verilmesine karar vermiş, bu hususta lâzım gelen parayı temin için iane toplamağa başlamıştır. Bundan maada bu gence «Hayvanları himaye cemiyetinin» en bü yük madalyası olan «Margaret Wheatlay Cross» madalyası da ver,lmiş ve ayrıca bir kulüb tarafından kendısıne muhtelif cins köpek ler hediye edilmiştir. Sanat Oknllanna Aîınacak Öğrencl Yazan: Eski Bir Öğretmen Geçenlerde İstanbula sayın Bakînla beraber Mfarıfin umum müdiirleıi geldı. İncelemeler yaptılar. Pek tabiî, idare ettıkleri müesseseleri gördüler; onları idare eden hizmet arkadaşlannı dinlediler. Umum müdürlerden biri, Teknik Öğ retim Umum Müdürü î"erid Saner bir demecde bulundu: ve kararın gerekçesi ne ola diye demecin alt tarafını dikkatle okudum: Çocuklar, küçük yaştador; hasta oluyorlar. Demek bu kesin hükme Umum Müdürü götüren sebeb, ha^alıkmış!... O hflde Bakan, umum müdürleri de «hssta olmıyan» lardan Bundan sonra srkek sanat ens seçmeli. Hasta olmıyan insan olur ttülerine ve okullarına ilkokul mu? Ortaokullarda, liselerde öğmezunlarl alınmıyacajc!. . renciler, türlü hastalıklara tutulAcaba bu tepeden inme hüküm muyorlar mı? Umum Müdüıün, her halde demek istedıği şu olacak. ilkokul mezunlârınd'cn OÎân Çocuklar, tezgâh başındaki çalışmalara dayanamıyorlar, sıhhatleri bozuluyor. Binacnaleyh daima yüksek bir öğret:m derecesi olan ortaokuldan öğrenci flınmalıdır. İlk bakışt. makul gibi görünen bu sebebi, bir nisbet dahilinde küçülterek ortaokula ve daha yüksek tahsil kademeleüne götürmek mümkün olmaz mı? Eğer iebeb, sadece hastahk ve dayanamamaksa sanat okul ve enstitülerine gırecek öğrencileri ciddî bir hekim muîyenes nden geçirmeli değil midlr? Sağlam girip türlü sebeblerle lasta olanlar çıkarsa bunlar da t^kıb olunmah ve tedavi edilmelidir. Oğrenciler içinde, o da ne nisbette olduğu bihnmiyerek, hasta oıanlar çıkıyor diye böyle karakuş hükümlerine varmak doğru sayılabi» lir mi? İ3$İ S& mak üzere bu yola gi'üyor. İnş?llah bu tahm nimde yanJ:,, ^ruır.iur. Eğer haj, aksi ise, bu, momle".:ette Türk çocuklarınm sanat şevkinikırma bakımından çok Z3rarlı bi?1tedbirdir. Kaldı ki, temas eUifirri s?nat enstitüsü mensubları, benimgibi düşünmektedirler. Umum Müdür, onhrla konuşmamış midır? Sayın Bakan ne diyor? Bu satuları günü gunüne yazıp bıraktıktan sonra iyi bir tesadüf eseri olarak Bay Celâl Yardımcıyarastgeldim. Otuz yıllık eski hukukun verdiği dostluk ve ondan da fazla yıllsr memleket maarifine hiz metin kazandırdığı ahşkanlıkla, ayaküstü, bu konuda düşündüklerimi kendisine söyledim. Aldığun cevab, içimi rahat ettırdi: «Böyle bir ;sy yok. İlkokul mezunlanna sanat enstıtülerini kapamıyacağız.» dedi. Bu hususta mesele ve endişeye yer olnudığı anlaşıldı. Fskat baska bir küçük mesele var: Bakanı bu fikirde iken Umum Müdür na^. sıl boy!e kat'î şeyler söyliyebiliyor^ Bu noktaya, Bakanlık içine «fit» sokmak için dokunmadığım meydandadır. Korktuğum ve söylemeyi vazife bildiğim cihet, öğretim ve . eğitim işlerimizde acele ve tepeden inme kararlar almm=fina son za. manlarda fazla revnak verilmesin7 dendir. Doğrusu, bu hal bana kayşru veriyor. Meılek çevrelerini, hat* tâ umumî efkârı yoklamak gibi demokrasiye uy?r bir usul ve imkân*' varken onu ihtiysr ermeyip de, ba'' zı mühim kararlarda oHuğu gibi Bakanlık içinde bile etraflı bir İS<T tişare yapmadan harekete geçmek, doğru tedbirlerı bile iğri gösterea.. bir tarz olmuyor mu? Siyasette ve > • idarede ihtiyatsızlık, her z?man ters karşıhğını ver.r. Demökrasi :"se bir teenni rejımidir. Bunu unut " marrah. Meseiâ sayın Bîkanmızın son demeclerinden birinde <şu kadaı milyon lira alacaâız, İSSS e kadar ilk öğretim meselesıni hallede " cîğiz'i tarzında konuşmssı, süy.edığım esasın p?k gözonünde tutulmuş olmad'f'm g^^tcriyor. ^OOT milyon değil de 2 mily r lira ver* seler böyle Kesin bir söz söylcmc^e imkân var mıdır? S^nki hailsdiiiverileceği «öylenüen mesp'eler, sadece bi; para me?e!ei m dir? BAHÇELi FERAH EVLER ARSALARI Ars. tlm«> niyetinde iseniz. bu arsa «ehre vakın, otobusü, elektriği. kanahza onu, suyu ve medeniyetın butün yenilikleri olma. ARSA ALMAK, ISTIKBALINIZI, ÇOCUKLARINIZI DÜŞÜNMEK DEMEKTİR. ve husnsî o t o b ü s l e r i onünden g e Ç er Bütün tesisat ı şartt ; r. Çünkü arsa alınırsı. üzerinde ev yapmak için almır Hastahğa mukabil böyle bir karar tatbik olunursa çıkacak mahT . b « t ı B en zurların neler olacağı düşünülmüş denize n « r . meyva, Ç .m ve akasya lar.a süs.ü. memb, .,v U ,r a ,,nda ISTANBUL TARAFIMN YENİ YAKACIĞI BAĞLAK YANINDA 5 SINIFLI İLKOKUL mevcuddur müdür? Hiç zannetmiyorum. »3aşka ve ileri memleketlerde bu iş nasıl yürütülüyor, bir an gözönüne getirilmiş midir? HÎç taboiin euııiyorum. Etmiyorum, çünkü: a m ( s t 9 10 Tl]ul(1 Tcpu|n sünü v r l l m k l d l l p<5 1) Mfhzurlann başmda şu varSÖGÜDLÜ YAYLA'nm BİRİNCİ KISMINDA p,k . z «r». kalmıştır. F i,tl«r: 2 0 2 5 3 0 35 Lirtdır. dır; çocuk, bir defa ortaokulu, kalemle, defterle ve kitabla bit'rdi kalkan otobüslerimizle, sair mi el çalışmalanna daha •'üksek îde plân üzerinde yapılır. yaşta çok daha güç intibak eder. San ta gelmez Esasen mahdud sayıda çıkan ortaokul mezunla.rınSanayi mıntakasında fabrikaya elverişlı arsalarımız mevcud dur. Yeni adresimize dıkkat: dan mühim bir kısmı liselerâ gideceği için sanat okullarına pek az N O T : Bütün ars* muameleleri ile Uksitlerin bund™ böyle .N.lnız >eni adresimizde, Beyazıd. Beyaz Saray k.t 1. No. 123 12fi da yapılmaktad^. öğrenci müracaat eder. Tel: 26805 Teleraf: KiiHiVler. tstanbn! 2) Endüstri hamleleri yaptığımız böyle bir zamsnda, zaten yetışkin bulams'he"nıza dı. Eupene onlara içinden alay ede buna lüzum görmüyorum. Bu «e s. nat elemanları ede bakıvordu. hirde onlar başka işçilerden çok ecnebi sermaye arayıp dururken b r de ustalan yabancı memleketMr Bassett: «Başkamrmzm vıl para alıyorlar.» William: «Evet.» dedi ve hâkime lerden getirmek gibi bir duruma Iık ücretinin on beş bin dolar düşeriz. Nıtekim ecnebi müteahhidarttırılması meselesi üzerinde uzun düşünceli düşünceli baktı. «Öyle, lere verdiğimiz işlerde bugün. bu başka işçilerden çok para alıyorlar. uzun ve ciddiyetle durmak lâzımesef verici hali gö.üp üzülüyoruz. dır.» dedi. «Baska zaman olsa, bu Onun için de, ayda bir kere yerine Şu halde bu iki mühim mihzur dört kere et yiyorlar.» isi konuşmak için mühlet isteyebifpaçık meydanda dururken boyle Hâkim keyiflenmişti Hemen: lirdik. Fakat. başkanımızın geçmış kes p biçici hükümleri bir çırpıda hizmetleri ve ileriye dair vaadleri «İvi ya işte.» diye atıldı. söyleyivermek, en hafif tâbirile. ıda William: «Kâfi değil,» dedi. «Pa rî bir ihtiybtsızlıktır. i gözönünde tutarak. kendisine karşı duyduğumuz şükran hislerine bir ralarmı arttıracağım. çünkü haftaB^şka memleketlere ge'ince, unişane olmab üzere, mühlet isteme da iki kere et yesinler istivorum.» mumî ola>ak "terrel öğretim» lien Hâkim: «Çok iyi kalblisin, çok sonra omeslek öğretimi» meliviz ve zammı derhal kabul etbasla.v «Ben bunu çördüm ve şöyle dü ycrindedir.» Mr. Leslie jiddetle kaşlarını rak ve çorak bir hale gelmiş bımeliyiz. Hem. bence, daha fazla merhametlisin,» dedi oBu iyiliğine İstiyen öğrenci umumî kültür veHer gün yeni b r c"eğişme ç kaçattı: şündüm: Büyük ağaçları kessek de lıyor musunuz? To' r Vn kav.. . Durdu, hepsini şöyle bir, ciddî engel olacak desilim, ama, şunu küçükleri ilerisi için bıraksak ol ciddî süzdü. Sonra: «Şimdi gclelim münakaşa etmec'en, hemen şimdi söyleyeyim ki işciler bunun k?drini ren liselere. istiyenler sanata ve rarak. aten evlâd terbiyesinae sı «Bunu sonra kendi aramızda tutacak ağ c köl'?ri kalnı.imış diğer mesleklere yetişt rici okuüd • kıntıda olan anab baları rahat^ız,^konuşuruz.» ca ondan. Topriğı ıslak tutaıaK, maz mı? Ben bunu neye benzetiyo gene ücretin arttınlması hakkında ve oybirliğile kabul etmeliyiz.» Dr. Banks: «Teklifi kabul ediyo gene bilmezler. daha fazlasını ister ra giderleı. Hattâ >okul çruplar • etrr.ekte, üzmsUie ne f yda vaviır? [. William çenesini yumruğuna da yaâmur çekecek ağ?c kalmamı c <ıa rum. biliyor musunuz. baylar? Ban ki isteğime ve yeni ormanlar almak ler. Şirketin zayıf tarafı olarak gö seklinâe kurulmuş olan ve ılkoıtı.lK5I01 ki, istihrarsız bir msarif si ^ yıyar^k: «Öyleyse. kanuna aykırı ondan. Amerika da böyle mi olsun kacılığa. Anhyorsun, değil mi, Bas hususunda... Nasıl söyleyeyim.. A , r u m ' " d e d i rürler bunu.» la bertber sanat ve mesiek şjbt yaseıile ciddî bır te bi'ye teriri \ ü „ • sett?» hareketlerimden birini daha söyh istiyoruz? Amerikanın ileride kecele verdiğim karara. Sonra, birer birer hepsinden William: «Olsun, eene de arttı lerini de ihtiva eden okuilar vardır j cude get rilemez. Hristiyan yeyim size.ı dedi. •Pannsylv.nia ve reste kavnakları tükensin mi istiBanker basını salladı. Pembe vü«Şöyle mütalea edeiim: Ücretimi «kabul» sesleri geldi. Hepsi Willimokratlar gi'ip ds sosyîüitlerin ıkLake eyaletlerinde ormanların ko yoruz? tstemiyorsak, ormanları ko zünde geniş bir gülümseyiş belirdi. arttırmasak da Mr. Regan'dan borç am'ın elini sıkm?k için atıldı. Wil racağım,» dedi ve kalktı, arkasma ki bureda bulunan öğrenciler, bakmadan. Allaha ısmarladık bile okulda okurla.ken maran^otl ık. tıdara geldiği Ee>!1'.ar!a bir b.it, runma'ina da p a a yati'dım.» nımalı, yeni orm3nlar üretmeliviz. Willianı: «Faizi h3rcıyoruz, ser alsam ve ormanlara yatırdığım pa liam bu tasvib ve tebrikleri kabul demeden, odadan çıktı. basit demircilik de ö^renır'ıer. ye y rdımının kesilmesi mesplesi, Bir kaçı birden, şaşkın şaşkın: İşte bu işe ben para vatırdım A m?vevi bırakıyoruz.» dedi. rayı böylece ödesem mi? Mr Re^an etmek üzere ayağa kalktı. GülümBen Watson. biraz duraladı, sonYabanqı memleketlcrdeki laırbp ortalığm a'.tust olmasına sebebiyet «Orman korunm^sına rnı!» diye hay merikanm ilerisi için p^ra yatırMr. Bassett. heveranlanmıştı. Ha bu parayı bana spve scve veıece scdi. ra o da kalktı. müdürünün arka daha mı dayanıkhdıılr da onun verdı. Türk cocukU»in!n ve ıleri dım. Ancak çocuklanmız faydaîa fifçe oksiirerck sesini açtı: kırdı. ğini açıkça bclli etti. O zaman. muSonra hepsi cene yerlerine otur sından Kİtti. Onun arkasından da, içn böyle yaparkr? Umum Aiur.u Tü k nrsillerin n yetjçüvjltne.si. bu nacak ama, bir bakınıa. tam bir iş William şaşırtac k derecede ra "Fena şeydir seımayeden ye kavelcleri kendi adıma çevirtirim. dular. Ortaya bır memnunivet ha , E u g e n e dalğm dalgın yürüdü. rün okuduğu yabnt'c r%°nı.t> eite derece fiecişken bir idare ile muaı" halle. «Evet» dedi. «Ame kafası denir buna.» mek,» dedi. «Bizim bankaya para şirketi yükten kurtarınm. Bakın. vasıdır yayılmştı sma. Mr. JenO koca odada uzun müddet, çıt neler olduçunu ve neler yap^Hı kiın dcğıldir. Hiç bir yeni tedbir a'üsün>'iyorum çünkü. coKarsısınd?kilere alayh alaylı ve yatıranları bundan vazgeçirmeye acık söylüyorum, baylar: Ben bu kins'le arkadaşlarınınki biraz zoraçıkmadı Dr. Banks da, ötekiler de. 2inı B y Feıid Saner neye bu ka lınnıasın, diyen yok. Şunu diyen zı düşunüyorum. Alt ta kusurlarını hoş görüp bağışlar bir çalıstım ben hep.» işi yapmadan önce uzun uzun dü ki idi. derin bir düşünceye dalmış gibi, dar çabuk unutTuştur? Bize öyle var ki, yeni ted'oirigr aiuıırken so " ınlarm da bir sonu var. halle baktı. Dr. Banks'la hâkim Mııehller'e siindüm. Ne de olsa, dürüst bir Hâkim Muehller, kibar bir tavır i'aprak sigaralarını tuttürdül?r Bir Reliyor ki. bu ders senesi başmda rumlu orgn'ar, isti?na=ızca h a . e ' " esil sonra bütün orman «Yaptıyım =u: Benee kereste !Ϋİ7 kıtptı Wi!li:ım'ın ar 'klarınn adamım ben.n Burada f.ıtlı 'atlı la: nUlak bir mesele var. VVillü.m îirlerine baktılar. En sonunda Mr. fstarb"lr'a olduğu gibi memlpke kete git .iisin; bs^ka mcdenî top v 'ir. Ne olacak o jBrran' de bır ekıncHr. Halbukı biz keres ıkılları eımiş ve ötekil /iarşı bir Eîüüimsedi. «Kâıda hepinızır nayı onu da konuşm>k isterdik.» dedj 3asset doktorla hâkime döndu. Gü tin her ta> fında =anata k = rşı gös luh:klarr'a rıeler yapıîdığı gÖ7den e çok merakh bir şey o tecılerın coğu h limizden fazla mem >'k olmushrdı. olsun isteüm. Bakıyorum siz iste ve Ben VVatson'a dönerek: «Zppta • umseyerek: «Euın'jTiı^^ halka ta terüniş rağbet, ilkokul mezunla ır ğ eâilme'in; ber jün ayrı bir iilginlere göre, dünv nııı nunuz, lnzla acşözlü davranıvoruz, | çecmıyecek bu.» diye ilâve etti. kıp süıukledi.., <3ene her zamanki •indan co': sajıda müraca t vapıl yeniliğin peşir.e düşülerek Maarif iş Wil'iam elile hafi',3 masanın ü mıyorsunuz » S'Hiğine cöl ol^n tjp bulHuğnmuz pkini tonluvoruz ıma, îcıine vurdu: Bunun üzerine hepsi müthiş pi «Andersburg fabrikalaıımızdaki iş gibi,» dedi. masına sebeb oluyor ve Bskanlık tikrarı fazla fcelecilik yüzunden ktile ormanhk ve vevimii yerine venisinı koymuvonız Har bu mürac?atleıe cevab verip ver sarsılmaiin; ve Türk eğitımı yazy Yüzlerinde hırs, temkin.' cilerin ücrellerini artt'ımayı düsü «Yprinde ögüdleri severim ve reiendi Şimdi n«den kosır, ku vurup harman savuruyoruz. (Arkasi var) bu'amayınca çaresizliğin çaresi ol boz tahtası haline g£tin»meâjn!... dinlerim. Bassett'in öğüdleri hep şaşkınhk. kuşku çarpışmaya bajia , nüyor musun. Açık söyleyim, ben ÜÜ İ İ İ SOGÜTLÜ YAYLA İKİNCİ KISIM ARSALARIDIR. , ,„,„, ^^ . . , ta r,,I,, „«„„, , , „ „„„,,. BAHÇEL1 FERAH EVLER ARSALARI İNŞAAT MÜESSESESİ Müessisi: H A Y D A R KÜTÜK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear