28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
txı eUMHURlYKT »Nlsan 1055 I E M D E ı « •ABAHA...İ İkiisadısnıza kuşbakışı apı ve Kredi Bankası, Tiirki'pıirı zir?at, sanayi ve dı^ Ücaret durumunu özetleyen bir rapor tıeşretti. İçindeki ma'umatın en çarpıoılarırıi ben de ba sütnnnn oknyacnlanna sunuyormn. § Ekim ve istihsal bakıraır>dan 195354 hava şartlan elverişli olmamıştır. Metporoloji V. müdürlüğütıüo büUenine göre, 1955 f^ı mahsulünün, baharda havalar iji fitti^ takdirde, bcl olacağı tahmin edilJyor. § 1954 bububat istihsaü 1953 senesinden yüzde 32,9 noksandır. 1952 d^n de vüzde 21,4 noksandır. İstihsaldeki arahşa mnkabil makineleşme dolayısile eî>iU<i sahasmdaki genişleme 1954 te de devaın etmi$tir Baklîjatta da ekiliş salvts» genişlenriş. istihsal bir yü evvelkine kıyasla yüzde 16.3 di:=miîçtür. § Mevsim başmda 100 hin ton tahmin edilen 1554 yılı kunı Ü7Üm rekohesi 7075 bin ton arasmdadn. Kunikhk bir kısım bsf'^rda feüm tanelerini kavunıp krıçültmflşrur. § Fazla sıcaMar doîayısile 1954 te incir istihsalinin 2830 bta ton : oldnğu tahmin e<< '""ktedir. 1953 istihsali 32 bin tondu. § Fındık mahsulü 1954 te çok lyidir. § Tütün, 1953 te 118 bin ton. 1954 te 98 bin ton. fakat kalite iyi. § Ege ve Çukurova böljfesinde 1954 te pamuk istih^li 1953 tekiıv Hen azsa da Tüıkiyede nmum istihsal 139 bin tondan 142 bine çıkmi'ştır. § 1954 zeytinyağı istihsali 1953 te 35 bin tonken 7280 bin tona yükselmiştir. § Yağlı tohumlar 1954 te çok ekilmisse de kuraklık rfolayısile istihsal bir sene evvelki haddi bolmamıştır. Işte başlıca ziraat maddelerimlzin uoıumi manzarası budnr. Bn fırsatla da bir kere daha anîaşıhror ki, hele ormanlarmı kaybettikten sonra, Türklyede ikHm bmbiitfin kaprisll oimn^ttrr ve olacaktır. Rnaenaieyh, zhaate, yeknasak neHre verccek bir gelir memb^ı diye bel haîlayıp evdekl paz»rm çarşıya nyacağmı beklemek abestir. Geçen yedi senenin siral geliriııl besablayarak tesi^lprimi» ona (före kurmağa baslamak olamaz. Zira, Flravunun rüyasmdnki jfibl yedi sıskt ökitz yedi semiz dközü yutabilir. Bu rüy» hAbdan «rvel oramnuîtur. dahl tâblr ABAMTAN! Bir ayda 181.629.S79 lira Beiediye Yapı vergi fahakkuk tttmMi ECsoperaiifi Geçen yı!a nazarsn îsfanbntda tahakknk kon^resi eHiri.ee vergi raiktannda 33.722,375 firaîık bir arfış »ar yüksek rakama erişmiş ve bu suretle 1955 bütçe tahminlerinin de isabetli olduğu anlaşılmışbr. Bu artış nisbetinin yıl îaouna kadar dcvam edecŞ ve Istanbul Defterdarljfınuı diğer devlet alacaklan : da dahil 1955 bütce yıh içinde C00 tprilr. Bu bir ay içinde ilimız vergi da jmilyorluk bir vandat sağlıyacağma ireleri 105.350 aded mükellefin ver muhakkak nazarile bakılmaktadır. gi muamelelerini ikmal etmiş, ne j Mükellef ve vergi miktırlpnnjiaticede yaînız îstanbulda 181,629,879 ki artışlara rpğmen ver«î daiyrferîlira verg! tahp.kkuk ettirilmiştir. min mart ayı faaliyeti idaren'n alEunun Uk taksiti olan 94,257,133 dığı tedhirier ve mükeHeflerin alira tsmamen tahsil edilmiştir. ym son gtlnlerini bfklemoden kenGeçen yü muamelesi ikmal edi dilerine tahsis edilen gün ve sartlen mükellef adedi 99 bin, tahak lerde vergi darelerine müracaat kuk ettir:len vergi 142 907,504 lira etnıeleri sayesinde intizamla cereokhığuna göre, bu yıl mükeltef a yan etmiştir. dedinde 6 bin ve tahskkuk ettiriBu arada martm 30 uncu ^ünü len vergJ miktarında 38,722,375 li bir gunde 26 milyon lira vergi tarahk bir artış hası) olmuştur. Böv hakkuk ettirilmistir ki bu rakam lwe §re!ir ve esnaf vergileri tatbfk mal ye tarihinde bir rekor teşkil edflcükleri 1950 yrlmdanberi en etme>ter!ir. Blr ayda h.Bâîbm DefteHarhk, sehrimizm gelir, gezici ve sabit esnaf vergisi mükelleflerine a:d mart ayı içinde tahakkiık ettinlen vergilerin kafî neticesini tesbit etmis. bulurunak Kooperaiifin tasfıyesi uygan göıülnıedi ve başka bir yerdcîd arazinin ahnması için teşebbiise geçiîmesi kar&riaşb Mahdud Mesuliyetli İstanbul Beledıyesi Memur ve Müntesibleri Yapı Kocperatifi Kongresi dün saat 14 te Şebir Meciisı salcnunda yapılmıştır. Oitunan raporda, Şehir Meclisi kararıle Floryada Kooperatife verüen Arsanm tapusu aiınucagı arada muameienin telefunla durdurulduğu, arsanm yalnız bir kısnunu veriimesi kararlaştığı halde biiahara bundan da sarfı nazat «dildiği, halbuki arsa bedelinin Beledıyeye yatınlmı? olduğu, satın muaınslesi için muhim miktarda para harcandığı tafsilâtile izah ediimekte idi Açüan münakaşada, Vali ve Belediye Başkan VekiU tarafından buna mukabil Bahnumcuda bir arsa teklif edildiği söy1«t»ilm^ fakat bu Kooperaüfin digpr kcoperatifler aıabiyetinde olmadiğı cihetle Belediye veya Milii £mlâke aid araziyi alamıyacağı neticesine vaninıışür. Kooperatüin tasfiyesi de uygun görülmemiştir. En son olarak Hazine ve Belediye ile alâkası ofanıyan ve yeri açüclanmıyan bir erazinin satn alınması için teşebbüslere girişilmiş, Floryadaki arsaya sarfedilen intikal masraiının Belediyeden almması kararlaşmış, yeni idare heyetine doktor Rahmi Dmnan, doktor Şükrü Hazım, doktor Ismet, Orhan, Muzaffer Erer seçilmişlerdir. Bu heyet Cç ay zarfmda bir netice elde edemezse Kooperatif tasfiye olunacaktır. Kooperatüin eümie 763.000 lira bulunmakladır. Diğer taraitan ortaklıktan çıkmış olanlanu tekrar kabulleri kararîaşmıştır. Dcğa Almanyadan Mbrif iftaüne Vmm bir lieareî hsyefgehfi Türkb» Almsny» y a n resmf it cOre, hthtearl» tdaköUer! arasında y a p ı b n resl löbrit hnaHnln monleket Urtyayiırvtıılmekte o'an TürWW* Dogu A! eını yeter derecede ksr?ılıyabtldi«nl ISriıva t c a n munasrbeüerini tetki* ve ve <itet ItftMıBsfln yaptırmakta olduğu yerlfmek m^ksadile on bir l r is hk Ruytikdere efranndakl kîbrit fabrikas) Do*u A'mar.va ticar«t hcyetl fehrl in«satının da hü?iramı k*der Uteeejiui dikkate «larak bundan böylf h^rlcdcn Merrad an'»mna nfhayete ermekte kibrit Khaiine lisana vOTilmemestol dü olı^jövnrtan yenne konuîacak yenisinl hr>'ir'?mak Içtaı bu^ünden ittbaren AlBa haberin roOstthllMer tarcfındsı man h«y*tl ne Tflrktye Tlraret CHaları. Sanpvi OcUları ve Bor^alar Birliği ara memnunivetle karsılanacagiTia çilnhe yoktur. FithakJka lajlı kir bınkan Iirnı «örüşmelere b«<t»nacsktlr. Şhrnnfee pelen Abnan ögretmenlerinfa» ziyaretteri BoTver» T&ksek Tahsil bocalarfl* Or t » ö*r*>tlm hocatermdan müteşelücll Wr öevet, çeîirirr.lzde buluntn»!rtsdır. Tnıktve Mnalllnsler BirllÇİ re Tttrtt Al DosUuk CemJyetl tarafın'iffn Aihocılara mrhmandarlıîc edîlmek yabüTiM mem»1f kfbritlrr yanjnda b«yller yerli kibriUeti satraamakt» v e M l l l k l e mastehlîlt bes kuruşîıık bJr on kuj vş ması Isabet olacaktır. Biz, Rüştiyede Osmanlı tarihi okurduk. Her sene, Ertuğrul Gaziden, Kayi Han kabilesinden başlar; Kammî Sultan Süleymania dersi bitirirdik. Bh tarih; fakat ba$ı belli değil, sonu belü değıi... Ivlillî terbıyemizin Beçmişe aid kısıru böyle eksik püksüktü. Eendi kendime sorardım: Peki, ondan önce ne idik, nerede idik; ocdan sonra ne olduk?.. Bu sonmnn Uk cevabmj göyle öğrenmiştim: Bir gun Babıâliden aşagı iniyardum. Şimdiki ^amrrn kOtüblıanesinin camekânuıda pembe kaplı, bü yücek bir kitab göndüm. Şeker bayıamı bahşi§lerinden cebimde yinnı beş, otuz kuruşum vardı. Dukkândan içeri girdim ve o kitabı isteyip a!dım. Bve gclip okumağa sabrım yetmedi. Yolda hem yülüyordum, hem de kitabı kanştınyordum. Metinden önce bir resım gozümü aldı. Gözkapaklan biraz şişçe, uzunboylu olduğu hissını veren, yabş;klj bir adam: Keeıb Asım. Bende Türk tarihine futıru ilk uyandıran, Türk tarihini bir eKesik Baş» hikâyesi olmaktan kurtaıan bu tercüme kitab ve bu adam olmuştur. 1903 meşrutzyetinâen sonra cvde, sokakta, okulda en çok duyduğumuz ideal remzi, hep Osmanhlıktı. Nanuk K.emalden o günin yazarlarma kadar Osmanlılar ve Osmanh!ık sczlerinden gayrısı işitilmiyordu. Birac daha geçmce İslâmlık, İttihadıİslâro lâflarıru duymağa ba;ladık. Diğer müsLm, gayrimüslim anasırla beraber «Osmanlı idik», anladık; bütün Müslümanlarla baraber «îslâmdik», ontı da anladık. Fakat anlayamadığımız bir cihet vardı: Arnavnd da, Arab da müs Türk Oc Yazan: Inşa edilecek stadyom bJhalie buiuEmuşlar, üördüklerl çoi «l c t kiMılien dolayı teçekhürlpjlnl blldînr»lı:T'it"'|tr DIİD eest İT d* VM1, öSıwfnıenleT re e Mr c*T **»• Mnhfelif ürıl.ersleletde ve slyasi te »c'v.ıUerie koT.fera'<s!i>r vermei üzere Kınoda"r» citmle olan CHJ>. Genel ^e>^m K»sım GOlek hnrtm (a at ıo da Pan Ajnerlk&a uçagtle döne«Hlr. Vall GSkay dün sabah Lanea b<«*an l?.nnda lnfa;ı kararl^şan ysnl stedyom Al'isn SSretmenler, dOn sabah VUft tabnsroda tetklkTcr yajnnırtrr . 8tsd7OnraB tnfa edPeeet! ı n z t c l n lsyr*e !rf!f»reS VaHyle TMrk Alman dootlufhı ve kCltOr TSkınUgı Oaertrde haa tlm'Ilc J?l9rt tam ŞIK BAYANLARLA GtomoMMe şık baysnlaTin carfb renkli eşaıpları taşıması, SOD modara uygnn olduğundan, BeşiktajUl tıamvay caSdesinde Moda Mağazası bot çeşid eşarp, clbiselik enjprime v* yünlü getirtmiçtir. Taksitie de satıs yapılır. P, Eminb'nS kongresi (fin fapıldı Demokrat ParH EmfrHnO bucak kongresi dün saat 14 te Sirkecide Vezir b«hçe«l lokaJlnd» yapılm»?fir. Kaisb»lık bir psrtlli grupunun, basın men«ublannm T « C. H. P. teîkiUtı traasîldlerinin hazır bulundu'tları kongre b?şk.nlıâına, D idare kurulu azalarından Nurl Aülfan. Dürci b«îfanllîa Mchmed Ali Akbay seçilmişlerdır. Bucak başVanı i m i r Doâan. faoliyet raporonu c'^unus, bo *n>da kongrede bt'lunan C. H. P. mtimesKÛCT'ne t*«klUünın U5«kkâTİerini büdirmişllr. Bundan sonra delegeîerden Dr. Semih Sümerman s5z a!roıs. muhalefetle iktMarın elrie Tererek çalısniEÎan HiniTnundan babsetnüş. d^mokrasi davasinds m»tbuatın buyuk m'.une Işaretle Türk basınının bu yolda yuruduğanü belirtmis, mstbuita tesfkkdr etrişyr. Blr del h ! ' t hiıum!a kn başlanış, bu irada IntmO ile arasında geçcn ve gazetelere akscd'n Trtu>âk?tn temasla ba7i Unkidkâr sSzler sa fe mlştlr. Delegenin bu konıışması, kongrede «anııraf bfr hoînudsTj'Iuk hav"?ı yaratmıj, başknn Kurl Atı'.ean kendis!tü kurnidfn inmefe d»vet ebr.iîtir Ba^kacın bu hareketl. kongrede ba'unan bütun de!es>elerin v e parüinerin alkıslaııle karşı'pnmısfır. Müte3kıb°n yeni bucak Idire kunıla seçimine geçilmîşt!r. Yapılan tosnif neticesinde İdare ktımluna Âmlr Do^»n. Arif Neçet Tsman, Sîim Sanpuüü Dok or Semıh. Zeki Aykal. Vahab Genc ve Hüseyin Ç^I'kcrin seçJlHkierl «ıJaşılmiîbr. Rasım Gfilek bngün geüyor Gîdsc kr TEŞEKKÜR S0/3/955 çunO üalp krlat netlce<ıtrKJe r e f i t « l e n TOrtiye İş Bankan Müfet SÜLEYMAN SIREI AGUN'un een.j^tnln Sl?ll Camil şeriflndsn sll narak Trab^on T»pnru lle Rizce uak U «3Ta5inda son teşyllnde bu'unan ve te^ssürnmtt'e Iştiısk eder yıymetll ! İ} P.ankası allestrıe mens>n' «iMa de ' ğerli hem^eiırLİettaıiz »» JO3tlar.mıza i bütılT! aüesl adına teşekVOrierlnılzl arz I edprls. A.iabpvs1 Rlas Itebnsu Huseyln At;un ÇAYLAN j> ile Dr. ARDÜLKADİR ÖGK Nişan'andılar. Şisli 2/4'1955 1 Bu sual, onun konuşma nusOd! sinde besteii bir mısradı .Evde «Âli», mektebde tÂli Efendi» olan bu toy deh'kanlı, ilk defa Türk Ocağmda kendi^ini karşılayan gibi bir a Bey» oîmuştu. Belki de ilk asülik unva Iümandı; battâ Osmanlı dı; ıma a na bizi, bir genc aşkı desem, değil, çıktan açığa «Amavudum», «tAra bir mürid bağlılığı desem, gene de nını Hamdullahtan aldığım için, bım» diyorlardı. Peki, bizim böyle ğil; ama tarifi güç bir sevgiyle ve onu her zaman sevmişimdir. Ocak bir tekke, Hamdullah Suphi onon bir adımız yok muydu? ınanışla çekip gotürmüştü. genc şeyhi idi. Bizler, acemi müİfte o adı, bize, bizim uesümize Yeni Turan, güzel ülke, ridler... yüksek sesle duyuran, rörk Ocağı Söyle sana yol nerde?... Orada sabJden tekke şeyhine olmuştur. Biz de bu vatandaşl&r giBu sablan vazarken kendimi İlk bi Müslumandık, Osmanlı dik; fa genclik yaşlanmda duyuyorum. O, benziyen başka btri vardı. Hep kat anlamıştık ki, onlsrın Arr.a yclu belirsiz katsal diyara gitmiş baş köşede oturordu. Pek öyle etvudlukları, Arsbhkları yanında bi ve geri dönmemiş neslimizin yari rafına ıltifatiı davranmaz, üstune zim de «bir şeyliğimiz» vardı ve o, dan çok şehidinin hatı^smı bür başuıa itina göstermez, güzlükleTürklüktü. metle anarım. Gözlerimdeki bulut nnm arkasmdan ortalığı süzer, sıEğemen millet olmanın verdiği lana arkasında o kadınm, o bir rasında hiddetlenir, sert mizaclı bir siyasd vazdfe hissi, Türkü bu milli türlfi anlatamsdığnn sihirli kadırun adam: Yusuf Akçora... Halbuki Yu $uurdan uzak tutmuştu. Osmanh goksel yüzü var. Şimdi bana, Ma suf Beyin seyhe benziyen, sakalınTürkünün münevverler içinde en arifte bulundnğum zamanlann ha dan ve kayıdsız hal ve harekotingeç anladjftı hakikst, tTürkJük» ol brasını canlandırank «Patronumı den başka bir yeri yoktu JConuşmuşrur. Türk Içln ve Türklük içia diyen bu kadm. birinı fHalide Ha malarda itiraz etıneden yapamazdı. en kuvvetli fikirleri ve imanı ileri nımunız» dı, bâlâ bizim «Halide Söze kanşır, akılh, akıllı. keskin süren, Osmanlı hududlannın dışın Hanımımız» dir. Asıl kendisi biza cümîeler söylerdi. Onun ağzmda dan ve Türk âleminde en. yaygın tPatron»» »da. 0nun xarif, bür, kelimeler, birer akide şekeri gibi iki büyük jairimizdi: Alişir Ne cesaretli, pervasa varlığmda Türk dilinin altmda, üstünde dolaşır; vâî, Fuzull. «Türk» sözünü kaba kadınının mazisini. istikbalini ve ama muhatabınm g3zündeki yaşa bakmadan tenkldlerini »naçık söyadam manasına ılmada âteşin mi ıstiklâlini görnaaştük. zaclı Nefimiz bile, maalesef, bir Türk Ocağı deyince bir genc er lerdi. İtirazlannda yaptıfı lâtîfeistisna teşkil edememiştir. kek hayali derhal gözümün önüne ler, çok kere karşısmdakini üçülTürke Bak çeşmei irfâni haram gelir. Onu, o ramanlar hiç oturu'" tecek rnahiyette olduğu için pek de etmijür ken görmedim, dersem yalan söy lfitif obnszdı. Genis bilaisi vardı. Diy«n şairin, bizzat kendiM bu lememış olurum. Şık bir erkek... Fikirlerini yumuşatmasını bilmez, davasmm aksini ispata Dir delil de Gür ve açık renkli (ak demoğe di işi tatüya bağlayıp dediğinden vaz ğil midir? lim varmıvor.) Saçlan üd yana dik geçmezdi. Hssıb, imam bütün bir Liae «aufiarmda iken Turk Oca katle taranmış; bıyıklan dudağının adamdı. ğına devama başladık. Orada bir üstünde tel tel, birbirine muvaıi Ocağm bashca simalarmdao biri kadın vardı. Koya srrah gözlerm duran (buna yapmağa nasıl muvaf daha vardı kl, ilk gördüğümde odeki esrariı mana, Mmseye benze fak olmuştur, hâlâ bilmem); giyini nu Acem zannetmiştim. Biz o zamiyen giyinişindeki sanatkârane şi, kanuşuşu, vürüyüşü hep kendi man Karan Türkü, Türkistan Türöîellik, agrr ve hesablı hareketlc nin olan bu gene adam, Ocaga he kü, Azert Türkü nedir, hiç mi hiç rindeki ceJdci itina; bilhassa sesi; men her gidişimde, sankl beni bek bilmezdrik. Kâjıd kalem aldıgrruz konuşmalanada, bildiğimiz türkçe liyormu} gibi merdiven başmda tütüncüleri hep İranfı zannederdik. yi kxrrp dökerek ta gönüllerimize karşıma çıkardl. Şivesinden Acem sandıgonn bu kadar sokulup giren fislub; o kadı Nasılsmu. ÂU BeyT adam, sahihten lâtifeci, nüktedan, zelri, cana yakın, fartışmalarda en çenesi kuvvetlileri hapt etmesini bJBr ne kendi kimseye benzer, nc kimse kendisine görmeğe alışmadı lzvx v» Kradi Bankasındao Jhmrz tipte bk Sz Tüktü: Ahmed Bey. kıymetli okuyuoalara Nedenlenîen sonra Tercurnandaki başmakaleleri yazan Ahmed Agayefin bu bizim Ocaktakl Ahmed Bey olduğunu »nİ8mışiTndır. Onun, 6> yurdundaki dille konuşmasma pek alışmifîhtn. Halbuki yanlannı Sla de, Tapı ve Kredı Bankasında heoaOsmanlı fivesinde yazanh. Ama bı olan vatandaşlar gibi kazancınııdan ben, Ahmed Bevin konuşm^sını her bir miktarını biriktirmiye fırsat buzaman yazılanndan çok se/mişimlabilirsinlz Biriknuş paranıtı elinizdfa. Türkçtilük fikrini kelime oyundo tutmayıp, derhal Yapı ve Krodı Bankalanna getlrlp çehnelemeğe çalışan • ında açtıracağınıs bir hesaba yatıraak merhum Süleyman Nazifin bütüs Bİsin için çok faydalıdır. üslub maharetlerine ragmen Ahmed Bey, «Türk Yurdu» deralsinBğer derhal bir hesap açtırırsanıt deki makalelerfle bizi çck oyarmıs, İki ayda bir dagıtılan »engln ikramldiyebilirim ki bu yolda gözümuzü yelera iştirak edersinit. Ostelik yıl açmıştrr. sonunun 18 aparUman dairelı büyük ikOcağın gerçek evl'vası, Tflrk ramiyesine gırerken daha çok kura numaşairi Mehmed finin Beydi. Nasıl rası alırsınıı Zira yıl sonu kurasında kihar, nasıl mültefit, nasıl ilâni bir insandı? Bankada duran her 100 llranıza 10 kura Âîî Yüeet AÇIK MEKTUP numarası verilecektir. Bundan başka 100 1iralarınızın Bankada durduğu her • y için de ayrı kura numaraları alaoaksınıı. Birikmiş paranızı şlmdlden Tapı v* Kredi Bankasına yaıırmanızda her bakımdan büyük menfaatlerini2 vardır Bu yılın lkramiyeleri ı 250.000 llra ramiyesi Nlsao Hasiran Ağustos 6kıo Aralık . . . : 6 bahçell ev ve 30.000 lira para ikramiyesi 16 bahçell ev ve 30.000 lira para ikramiyesi t 600 müşterlmise 100.000 lira para ikramiyesi t 6 apartıman dairesl v« 60.000 llra para İkr. t 18 apartınan dairesl v* 60.000 lira para ikr. dinbn, dnslm vhıdar, Slnem, özüm ateş ile doludur... Diyeli (tabil o zamanlar) on beş yıl geçtigi halde o ateşten blr zerresini kaybctmemi? bu necîb bflyüğümüzü detin say»ı ile kar?ılardık. O bize anavatanm bagnndan, yepyeni bir ses getirmiştL Bugünkü genclerimö, «Ben bir Türkümî^ı diyen bu Türk azizini neye anmazlar, nlçin ona törenler yapmazlar, bilemem. Bnrüar ve bunlara benziyen ve benzemiyen ihtlyar, genc bfr çok faısanlar, Ocağm içinde, dışanda bulamadtğımız bir fikir ve ideal havası varatmışlardı. Hâlâ o havayı teneffüs ettiğimi pek iyi farketmeirteyim. Orada oyle meseleler, 5yle hür bir iklimm icmde tartı»ılırdı ki!.. Kalabsiifcta konn^mayı orada öğrendim, diyebilirim. Meselâ «geniş türkçüîük». ft'ar rörkçülük» meseTesf... Çoğu Tıbbiyeli genclik, Ocağın »cak çevrerfnde en kuvvetU bir ülkücfilük terbiyestoi almıçtı. Bizim neslimİ2, Türk Ocağına çok «ev br'riur'ur. Onlardan blr tsnesl de, kadmlı erkefeli modcrn topluluğa abşma obnak üzere... BOyfiklerimîz trasmda pek çoğunu atlayarak saydıklanmdan birird en sona h"al.t*m ve mahstıs 01 raktım: Ziya Bey. Bildiğuniz, üstad Ziya Gökalp. îçindeki at«5İ dalgır. gSzleririden, hamu' vücudünd^n, ayn bir âlemde yaşar gibi etrafına alâkasız bakışlanndan kejfetmeğe imkân olmıyan bir adam... Konuştn mu herkes susardı; en karışık meseleîeri zekâsınm bıcağile üçe. dörde ayırıp dilim dilim ortava koymasmı beklerdik. Çok şey Silen, tek şeye inanan, her def?.smda yeni fikirlerle bize gelen Ziya Bey, bende bh düşünce büyücüsü intıbaını bırakmıştır. Sizi kenü fikirlerinizle kalmaya imkân vermiyen, kendi fikirlerin^ sizi sürükleyen bir büyücü .. Karışık düşünceleri toplamada bu kadar maharetlisini görmedim. Uzatmıyayım, krrk d6rt yıl önce Beyazıdda yanmağa bashyan Türk Ocağı, benim sai, tecrübesiz genc gözOmle böyle idi. Onu kuranlannıs Snlerine rahmet, yaşıyanlarnna sıhhat dılcrim. He'3?ire gönlüm minnetle doîudur. Türk Ocağı, bir mektebd'. rîilliyet. edeb v« medeniyet mektebi... Kısaca naklediverdigim hatîralar, sadece onun Uk devresme aiddir. Ne bahtiyanz ki. 511x141 bü*ün bir vatan. koca bİT Türk Oca&ıdır. Bugünkü ve yarmki gPEclerirote, hazır bulduklan bu hür, bu müstakil vatanda kendi vicdanlarını ve şuurlanru birer Türk Ocağı yapmak vaziîesindedirler. Gönülden dilerim ki, bu yıldönümü, onlann qönüllerinde bu vazifeıu'n ateşini büsbütün alevlendirsinl Ben Wr Türküm, Ber çekilişte Sîoiöriü tnşıt vedpk parçalarımn trvzii Kamyon, otomobil ve diğer vesalte aid yedek oarçalann tcvıi jekll hakkmda Tıcara* Vekâleti «îâkadarlardan b>> rrpor istfrn!şttr. Bu Bada mesltk! tesekküilerin hazırlamış olduğu rapor bugüalerde TİCAret VeSâ'etıne suna'.acaktır. Raporda bilhassa. yapılacak yedek parça ithalâtınm vaziyeti ile kâr badieri nisbeti hakkında genif lzahat veTOmekte v e bu hususta tavsiyelerde bulunulmaktadır. 5 0 * 0 0 0 liralak ikramiye Erenköv Ethemefendi asfîlUnda m 1 APARTMAN DÂÎRESİ kkive 5000 lira ve 220 Hşiye de dolgun para ikramfyeleri N İSAIf 3 ŞABAN K1 • â E. ^.05 D TÎJRKÎYE KREDÎ t t MHUKIYET'in TEFKİKASI: o ş i ğ YAP! VE KREDİ BANKASI Zîraarl baht I J sayrp, trron kn^ raklık devrclerinhı pavmı ayrrdıktan sonra, asıl güvenimiz sıatayHn, renaatin inkişafmda obnah. Hîç de?ils*, bir elimn yajcla, bir efimb: balda olnıası için, riraat <l(>c*«e9iBde sanarie d« himtnet etmali. Gtlelim maden v* saıtayi imtw nntmuıv § Maden istibsali bk yü «tncekine kıyasla büyük bir artıs. kaydetBiedL § 1954 yümda petrol arama v» istihsal işleri yenl bir safhaya girmi^tir. Sermayesinin % 51 i devlete aid olmak üzere 150 milyon lira serma>eli «Türkiye PctroUart Anonim Ortaklıei" kıırulmu^tur* Halen Raman, Garzan, Reşan mevkilerinde ve Adanada araştırmalar vapıimaktadır. Ceman 48.5 kilometrelik bir «pJpeline» yapılmıştır, Scnelik rstihsal bm ton hesaMfo şöyledîr: BPnzm 53, Jet rrva frakt5r yakıtı S9, afır martrt 17S, mnhtelif tip asfattlar 55. BSylera TUrkiyenin a^falt ihtryarı artık «büıflden karşılamr. Dcğuda kurnlan tesialerde yerli akaryakrtlardaB faydalanacak. § Hcktrifikasyon H^hnfe; genif bir plân dahilinde iierliyor ve flmid veriyor. 19fi« sonunda 1 mlljrar 194 milroa lira kıvmetin<1e elektrik tesislerimiı olaca^ım mnuymtu. Türlü işleımelerimiı buna dayanacakür. Sana> ilejnıemiı de b»il^ff«w buna bağlıdır. S Şeker ve çlmento sanayBnıizd* senedea seneye mnnt'VMMn arhş va» dir. MensucBtta da nikbln m m a ı i eöze çarpıyor. Diferlert de bankanm raporunda bedbinane resmedilmiyor. Dış ticarete geilnce: § îşte burada maBzara gSnfil «ç»cı dcğildir. Her sene yüz milyoalarla franklık açığunız var. Gerçi faydalı mad^eler de ithal ettflı ama beıtim raüşahedem bunlarda çok fîre verdik. meselâ âlât ve •devatı bozdnk, çürüttük, heba ettik: çok da Kiztunstız eşya aldık. Bplid bımlar ohnasaydı, denk bü« gefinfl. § Asıl ehemmîyetlM: Hme mRddelerimiz sırf ziraîdîr ve ham maddedir. Knrviimnz olnutsı ger«ken n*?ml<«ke*?pTdeıı biîe sanayî »na mnlü ithal edcrek onlara «lahl bn mütevazı istihsallerimizi yolhıyoruz. Bu Keri ahş veri; tipindea kurtu!maîıyız. ... Bütün bn iaahat, blri ziraat, biri sanayi çiît kanadımızı açmarfıkça, emnîyetle uçamtyacağunızı göstermrktedir kanaatincSeyim. Zira, knraklığın mütema'li tehdidi altındayız V. | 5.40 12.17| 15 55[lS.3e!|M09 ' S.5T 5.43[ 9.1E j 12.00 ,1.33 , 9.22 HACI Mhal Kahamağciraİ! ye yâ eder. Dünyanın istediğinız yerin^c. istediğiniz kimselerle, ist'i.nğirıiz şartlarla yaşarsınız. Adnan daldı. Hayalinde bir geçid resmi başlamıştı. Adaia, Kuğazda, Çamlıcada gârdüğü maiikâneler, yahlar, köşkler... Çıuğ=n saraymı ahp trmir ettirmek de bu arada akl.na geldL.. Sonra oielleri düşündü. Hilton otelinL.. Meselâ Avrupanm herhangi bir ycrînde öyle bir otelin en güzel Jairesini tutarlar. Kendi Gülerle balkonca kekâ... Dadı içeriki odada Ikız yumurcaklarla hajir neşir jlur. £h, kadıncağız çok eriyet çekü hayatta. O da ikizlerl* oyalamnalı cfcfıi mi? Nigâr Hanımm »rarla dudaklarına ba!ilığmı seziyordu. Ne düşünd'o"z, Adnan Bey? Vaidler parlak ama... Parlak ama, işin mahiyetini bilmiyorsunuz degil mi? Sustu. Asude Hanıma bakö. Devam etraek içia onun iznıni istıyor gibiydi. Biı Wr hazine peşindeyiz, Ad nan Bey, dedi Mersi, içeyım, elemlım. Nigâr Hanım kalktı. Lambrüertn ara uıa gızleüiniş bir kapağı açtl. OyuklardcJci içki şişelerinJen birıni aidı; etiketine bakb: M.ı tini, dedl Ve üç kadeh doldurdu. Birini Asude hanıma, ötekinl Adnaqa uzattı: Yenl başlıyan ve inşallah dev: m edocek olan dostluğumuzun gerefir.e! dedi. Kadehleıi diktiler. Adnan göz ucuyla narejçeŞi aabah.ığı Jjen kadına bakıyor. Asude Hanım koltuga oturdu otoraiı ancak uzatılan kacem ui.ıak için kımıldadL Tek kelime «»ylemecıi. Dlgın ve mejus... GözJeri kahverengi halmm bir modiinde... Konufularılan bile rîttiği süohelî .. Muhaverenin idaresini t. mamen arkadâşina bıraknıış. Düniîni onufi eline vermiş. Adnan raerak edîyor: • Ne derdi olabiîir bu gBzel \e zengin n'du^ıı siitî'ie röt'irTier kadıomT Di} ftlemle hiç llgili değil Kmdi kabuğuna Adnan Bey! Buyur Nigâr Hcmmefendi. Siz yaman erkeksinız, Adnan Bey. Teşekkür ederün, efendtm... Fakat ysman sözii türkçede iki nd manaya gelir. Ben yahşryi de, yarnatu da kasdediyorura. Çünkü ranBunıca servetin meşruuna, gayrimesnrura Binız. Nitekim biz le rtakmayız. Adnan hiç bozofanadı. Siyib. h vırcık klrpiklerini kıstı: Işte bu Doktada aldamyorranuz, hanımeiendL «Gay'Tieşruu» tefsir edip kendimee mejru lıale gettremiyeceksem, reddederrm. Nigâr Hanım kahkahayı kopar£ . Adnan bu kahkahaya pek şaşfc: O halde, btetaa tettif edeeğimiz küçök servetl meşru <îiye tefsir edebiloeeksiniz. Miaıreyi birlikte kıkfa sokarız. Evvelâ îşin mahlyetini ^ğrenmeliyim, efendim. Evvelâ. nericeyi öfrenla 9a actiee dtğjl sizi, torunlannuı 3ı; a Adnan i$te bu&a hiç |c5madı. Zaten tahmin stınemişler mıydi? YalnM bu kadınlaı, Güleıciğın yakutİErında hak ıddia etmeseJer... Hiç şaşırmaduaz? Acaba hayret etaeyişindeki sebebi açıklamah mı, yt*3a neticeyi beklemeli mi? Beklemeğe kavar verdl. Bu hazinenin »erpmüleri laten elinizde, Adnan Bey. Ne gibi efenilm? Bayan Nigâr bk acayib gülümsedi: Meselâ .. Bfeselâ, dadı kalfemn karyolanızın eıtmda bu'dugu müoevher... Hindi dolayısüa bulduğunaz yakutlar Eyvah! t * Eyvah Gulerin o kadar »evindiğü... Eyvah kCçücSk servetlerJ... Gene adamm yeiık iç geçirdiğini farkeden kadm, onu bemen teselliy* giri?ü[ Yok, yok... Sakm ba... Ytahş anlamayın... Bu üç, beş kınntryı sizden taieb rtmıyurvu, degil mi Asude? Asude Hannn, bfar rüyadan «yanııC'Sma silkindi. B05 göziesrle bakn. MnhakİpBk ki suali anîamamışn. Tabiî... TabiL.. dly» mmldandju Nigâr p^mtn, agir ağu va tane tane konuştu. Vaadinl tekrcrladı: Hayır, sizden fcleb elmıyecef r Onlar sizin bakkınızdır. Sue teklif edeceğimiz ig için küçuk bir avartshr. Bu seferki sükut fasılası nzun sürdü. Çünkü bir garson ve jprret hizmetçisine benziyeıı esmer bir genc ko, çay edevatüe belirmij}lerdi. Ancak servis tamamlanıp Nigâr Hanım bir baş isarjtıle cnları savdıktan sonra Adnana oöndü. Adnan, sordıu Ya, ben teklüinizi kabol etmiyecek olursam, hânıme'endi? Bu takdirde mücevıierieri iade edip etmemek gayrimesruu, E.e? ru diye tefsir edip edememenize bağlı. Adnan, sankl can aasrra yenr<»k istiyerek dişlerini sıktu Kendi kendine söylendi: « Ah, dadı!... Ah, karakeoeolos!... Bizi ne müşkul durumlara düşürdüğünün farkında ırasm? Açık kapı bırakmadın... Reddebnek imkânlannı aldıa elimden e •»bunlarla, o güllâçUrla, o paçavralaria... 3700 lirayı ben nasü tedsris eder de namusumuzu kurtara'^11rim? Bu kadınlar beni âlet edecekler. Esir gîbl kullangciktar. tsraeıe casus mu gönderecekler beni?...» Cevab vennediniz, Actoan Bey? Adnan bu cümleyi, güreüş <;ai kaşıklsnmn Çin porseîcni çay fîteanlanndaH şrnşırtılan arasıncrn Oyada gihi işitti Çaresiz)iği yüzünde jkunarak: Boynum kıldan ince, hanımefendi, dedi. Bravo, Adnan Bey! Nasıl da küstahça bakıyor bu kadın ona .. Küstahça bir hayranlıkla... Gözleri yüzünün ber uzvunda ayrı ayrı dolaştıktan son ra Adnanın dudaklannda karar küryor. Konuşurken sanki yabut onunla öpüşmeği düşünüyor. Ve bu bakışlara ancak aşk cümleleri yakışscakken, diyOT kü Şu cesed hikâyesini bize de anîatır mısmi2, Adnan Bey? Yarrmvamalak duyduk, öğrenctüi macerayı... Guler Hanım da elini değdirmiş mi? Dokunmuş mu cesede?... Sahiden ölü mü imiş? «Sadede geliyorlarî> diye duşündu Adnan. ^ Arbk açık oyun oynamaktan ba? ka çaresi yok. Haber almışlar, öğrenmişler, biliyorlar. İskele memuru, Artin, sütçfi Mustafa öğrenmis ya, onlar da Sğrenmişler. O ana kadar susan Âsude Hannn, muhaverenin bu kı<mu Ue ügilenmiçtt O yavaf ve huzfln veren s«sile sordu: Yukanki pencereden el sallad;ğını, hakikaten gördünüz mü? Uç tuğunu gördünöz mu? Kuzum, fazla suallere ihtiyac bırskmatlan anlaünız, Adnan Bey. ÇünkO nasıl olsa her şeyi biliyoıuz. Fakat vakayı bir'.at şahidindan dinlemek istiyona. (Arkan var) HAYDAB DO6 AİLESİNİN TEŞEKKÜRÜ Arsmudan ani ayrılm Be tdzleri lonsuz acılara garkederek Hakkm rahmetin* kavufan M V gül ve ktymctll buyüâünrt'» HAYDAB DOG'un e«naıe merarjnind* tnüunan, f t lenk gCnderen, telefac. ttlfnî, mektubla ve bîraat evimtee kadar gelerek acımızı payla$an saym âost ra yalunlaruniM m h m e ı t v e îökranlarımızı a y n « y n «r»»tınek bnltünını bolam»*ığımıal«ıı. gazetenlzin tavassutunu riea «dariz. Haydar D o | «UMI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear