28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I sEY A HA T t 1 ME K T U B L A R I Tirolde Günlük Hayat Yazan: Aydemir Balkan l 1 Lâvantacı Coiy'nin miras aid patlak veren Coty'nin çocukları lâvantacmın metresi olan anneleri aleyhine açtıkları davayı kazandılar; ^ ama, kendi namlarma bankaya yatmlan 10 milyon İsviçre frangmın büyük kısmınm da kayıblara karıştığını gördüler. Birinci Cihan Harbinden sonra Fransada «güzelhk müstahzaratı» lahasında isun yapan, milyoner olan Coty'nın mirasından çocukla rı nihayet istıfade edebilecekier mi? Gayet çapraşık bir manzara arzeden bu mitas davasının içyüzu ş,udur: 1929 yılında milysrder Coty karısından boşanmak için dava açmıştı. Fakat dava uzayıp gidıyor, bir turlü boşanma karannı koparamıyorciu. O sırada mıl\ arier, bayan Dieude adındaki metlesi ıie yaşıyorou. Milvorderın karısına karşı tçtığı boşanma <aavası o kadar uzun sürmuştür ki, Coty'nın metreii ona beş çocuk verebilmiştır! Coty, metresınden olan bu çocukların hakkı yenmesin, mirastan mahrum edılmesınİer djye îsviçre bankalaıına 10 milyon İsviçre frangı yatırmi'jtı! Bu para, metresinden oUn ı.eş çocuğa aıddı! Beş çocuk, reşid oluncaya kadar bu paranın ^a;tl ile anneleri meşgul olacaktı! • 1934 yılında Coty oldüğu z man metresınden olan çocukları henaz reşıd olmamışlardı. Ne girıbaır ki Coty, o tarihte i'fakır» denebılecek bir durumda gözlerinı kapamıştır. Metreanden olan çocııkları için isviçre bankalarına yatırdığı 10 milyon İsviçre frangından da istifade edememiştır. Çünkü bu parayı tekrar kendisinin çekemiyeceği tssrih edılmişti. Coty öldükten sonra evvelâ metresi ve daha sonra kansı olan Bayan Dieude ne yapmıştır? Çocuklar annelerini çok ağır bir şekilde itham etmişlerdir. Verilen tafsilâta göre bu k=dın, Coty'nin ölümünden hemen sonra Hanot d'Hartoy adında birisi ile evlenmiş ve bcş çocuğu sdına İsviçre bankalarına yerleştirilen 10 milyon İsviçre frangını arıtmeğe de başlamıştı. Diğer taraftan, Coty'nin karısı. (Chartre dükü) unvsnmı da taşıyan Spreng adında birısi ile an laşmıştı. Bu duk unvanını nereden yakıştırdığı belli olmıyan Spçeng, Coty'nın k^rısından aldığı küçük mıktarda bir para karşılığında beş çocuğu da evlâdlık edinmıştı. Fransız mahkemesine srzadilen ve=aik bu hususu teyid etmiştir. Hâkim, kadının bu şekilde h<treket etmekle çocuklarınm tnirasa konmaları ihtımslleıini tamamile bertaraf etmek istedığ nı belirtmiştir. Fransız mahkemesi, kadının suiistimalini ortaya çıksrmış ve onu mahkum etmiştir. Böyleltkle Coty'nin 5 çocuğu da İsviçr^jeki bankalarda bulunan p; rad'ın (sydalanacaklardır. Fakat Coty'n n eski metresi bu p^rayı bıtırfn'îdı mi? Yapılan araştırmalara göre b?nkalarda yalnız yarım milyon Turk lirası kalmıştır. Fakat hâkim. Coty'nin metresini. le.i k i lan bütün parayı ödemeğe ie n^h kum etmiştir. Bunun 'izet nedir ki, kadının Pariste iki ba.ınada bulunan parasına ve aynı amnnda Aix En Provence'deki iki >vın» de oturduğum için başıma her turlü derd geldi ve nihsyet gcçen sene de en küçük ağ'.um Mıchel'i bronşitten kaybettim. Eğer, babam Coty'nin mirasıru eıe geçirmek iç'n annemle mücadeleye aUİdımsa bunun belki de lek sebebi evdir!» Coty'nin oğlu da, ortada 10 milyon İsviçre frsngı diye bir sry kalmadığıru, bunu annesinin e ittiğini, takriben yarım milyon Türk Lrasına indırdiğini kaydstmıştir. Coty'nin eski metresi Bayan Dieude, mahkemenin kendisini mahkum etmesine son derece snirlenmiş ve temyize basvuraru?tur. Fakat Paris gazetelerinin belırttiklerine göre, oğullarını ve kızlarını mirastan mahrum etmek için her türlü çareye başvurduğu artık e derece agikir bir aurette ispat edilmiştir ki, kurtulmasına imkân kalmsmışürSenelerdenberi devam etmekte olan bu mahkemenin sona c.mesi Coty adı etrafında skandallann canlanmasına tekrar yol açmışür. Gazeteler, bir taraftan milyoner olan Coty'nin çocukları ve diğer taraftan milyonar iken fakir bir h?le duşen anneleri Bayan Dieud» hakkında tefrikalara başlamak üzeredirler. Bir habere görv de, milyontrin oğlu «annem bizim mirasımıza nasıl el attı?» adı altında bir kitab neşretmek üreraymis! Hftml S. Lrch . Nisan Hava açar açmaz za zaman zaman ağıl ve gübre koL .nın turunu yapm ga başladım. kuları gelıjor. Hele uzun zaman Otelımıım mudürü Herr B;zeny büyük şehirlerde yaşıyan Avrubana: pilı turistler içın bu teferruat ol «Lech, on sene evvel küçücük dukça cazıb ve zevkli. bir köydü . » dem şti. Teleferikte veya birahanede koFakat. Lech'ın cazıb taıaflaıın cam n sakallı ve kapaklı pipoiu >>iı djn bırı de bugun hâlâ yer yer köy Tirol koylusü ile karşılaşınca onu manzaralarını, köy kokularını raı sorgu suale boğuyor, uzun muiiet hsfaza etmesiahbaplık ediyorlar. Langen ve Zursten gelen vol ?eh *** rin ana caddesı oKrak ırmak boGrupurruzun en ıyi rlo=t!ir'nJan yunca uzanıyor ve Stuben'e doğru b ri de kocamsn bir SaintBernsrd gıiiyor. Otehmızdekı İngıiız ve köpeği. Tembel yürüyüşlü, «sarhoş F'ansız ahbaplarımızla çıktık. gubakıslı bu SaıntBerna d'ı Fransızneye tloğ u yuıümeğe başladık. Ailar her nedense «Ju'.es» ismıle vaftı gündur ilk guneşlı günümüHü. j tiz ettileı Fakat ıki gün sonra, a1 Lech bütun renklerile dnümüzdev vare ve kimsesız zannettiğimiz «Judı. les" un asıl ismının "Emir» ı'iauAna cadden n bir yanı ır.Tphıı ğunu, Lech kurtarma ekipine a d Di^er tarafında Lech'ın büyük o bulunrkığunu ve Krone Hotel tate.lennden uçu, mfğazîlar. sey.ıhat rafmdan «i'şe ve ibate^ edildiğim ve tunzm buroları dizılmişlerdi oğıendik. Orta capta bir metkeb Otellci" gd\et iyı ınşa eriılrnis ıriliğınde olan Emır, bir çok hacanlı renklere boyanmıştılar. Kzone yat kurtarmış. Lech'liler ve hilHotel. Tanbeıger Hofgasthof Post hassa memurlar, idrecler ve kadaj otelleıinın en iyı orne^ıcnn yak hocaları taafmdan çok 'tıbar denc'ıler. Daha yukarıda, yamacta ve iltif:t görüyor. Adeta köyün ıhSonberger Hof. Schne der Hof v^r tıyar he\etıne dahıl gıbi bır .ey! . dı Cepheleri Tirolde ve B.vycrada Çığ ve f:rtınalarrla onun fikri ve çok ta^tlanılan şekilde renkli ac emeği olniEclan hir sey vapı'a.i'isenler ve fresklerle süslü idı. yormuş. Otel ginşlerine aheste bır Dığer otel ve pansiyonlar ırma tavırla ye leşen Emır. ırı cusse^ı \e ğın obür tarafına. eteklere doği u kocarrn bası ile herkes: ürkutııdafeılmış vazh ette\dıler. Krva* o yor Fakat hacmi ile ters orantılı kulu. teleferik istasyonları Lech"in olaıak o krdar sakın ve uvsal sı . hcmen içindeydı. Kuzeye doğru İki uç çocuğnn ustune binıp tepınbır iki lokanta. bırihar.e ve kba mesine ses bıle çıkarmıyor. leye ratlıyorsunuz. Hele "3 r teLech'te masal'.ah bol kopek vsr. penın yamacına gomulu Beıg Hof Şukur kı şamtaları pek 'şı'ı'.nııiclerınde en meşhuru. Yarı maliMi yor. AvrupalıUıın "Alman ^oorin yan sığınak şekhnce Bers Hof'a köpcği'i dediklerı bu cıııs bizim Avusturyalılar: «Lech'in "Exsitentialiste» nah zeni .. Moclelinı SaintGeımain'den aldık » diyorlar. j Otellerde veye lokantalarda en küçük teferruat dahi gayet ince bir Z"vkle yapılmış En çok hi'i» n. malzeme tabiî ahşab ve bakır. Fa | kat o kadar ust dane ve zaı t kı Sıgara tîblasından, kapı tokmiğına, duvar saatinden, şomıne maşasına kadar ehemmiyetli, eham niyetvz her şeyde oıta Avrupanin lace ve s natkâr emeğmi gdtü>oısunuz. *** Fakat Lech'te kdy manzaraları eksık değil. T. nberger Hofun oj nüm en bazan buzağılaıile Serabeı bir ınek sürüsü geciyor. Zürs yoluna doğru ağtllar, köy evleri var .. Ober Lech'te köy evleri, yeni pans yonlar ve otellerle karışmış . Yan y n ^ .. Üstüste . Yollarda kızsklarile odun ta«ıyan Tirollü köylülerle kerşıUsıyor ve: "Grüsgott! » Diye selâmlaşıyoruz. Burıunu bildiğimiz kurd köpeğinden farluız. Yalnız daha iri ve galiba dana oa belâh... Bizim otelde dc bir tuıe var. Eksik olmasın WoLFa kendimizı tanıtıncaya kadar epey korku geçirdik. Şimdi rahatız. Mubarek otelden olanı, olmıyam öyle bir anlıyor ki akıl ermez. Kspıcya falan lüzum yok. Wolf kâfi .. Lech'te hayat nasıl geçiyor? Bizim için akşam yemekten evvel karşı karşıya geçip o günkü «gazâ» larımızı veya tehlikelı nısan karında kaç takla ittığıınızı nakletmekten zevkli bir sey vok .. Ondsn sonra öyle bir yorgunluk, öyle bir tenbellik çöküyot ki. dağ havabindan mıdır, irtifadan mıdır, Avustuıya bırtsından' mıdır nedir, yemekten sonra parmağımızı kımıldatacak mecal kalmıyor. Alman lardan biri Berghof'a vey o Kronenin barına gitmeyı teklıf edıyor... «Bir düşünelım» veva: dUstümüzü değişelım de...» diyoruz. Bir kere odalaıımıza va>dık mı bizi kop?rabılene aşkolsun. Bu tenbellik galiba yalnız t'ransızlara. bir de bana m^hsus. Almanların, Avusturyabların ve Holandalıların şajkın bakışları «iiıünde akşam dokuz oldu mu svıjmoğa başlıyoruz. Otelimizın sakinle' inden dığer yazımda bahsedeceğim .. Bu yıl hububat rekoltesi yiiksek olacak Utihtal bölgelerinden alakadarlara içclen h*b*riere göre bu senekl hububat rekoltMlnln yük»«k bir tevlytye ulas»çevreler. bu aenekl lttlhsalln vüksekltti dolayıdle yabancı memleketiere 3 milyon ton kadar hububat satışının mümkün olacajını lfade etmrktedirler. Toprak Mahsullerl Ofisi thrac edeceSİ hububatın yvıksek kaHteli olmaıını bllhasaa göı onunde tııtmaktadır. ÖJrend'gımize gore yeni mevsım hububat fiatlarının dnumuzdeki aym «onlarına doğru iltn edileceiii umul•rak'adır Ofıs yeni kampanyaya şımiıden luzırlık yapmaktadır. İngilterc Vaiandaslık Kolkji Müdürii şchrimİ7de konferamiar vrrecek eli Mudıırıı Miss Nevılle Rolfe. 4 kon'erans vermek Ü7ere mrm'rketırnl?» » l i bulunmakt'rtır fa'anbul Soropli ••m« vi»l Kıılrbu ve Ünıver'i'ell Kadınl'r nerneii tarafınrtan tertiblenen bü kon'eıans'ardan îiki. 28 n'sjn peryemhe lrtın(> w.t 17 30 da A.Vıır' Ilsesiırie verilecektir. Konu «tngiltz F.fitim tislemi» dir MIM Ro'fe'un vereceîl diier üç konferansın gün. saat. ver ve konuları da a< etda gosterilmiştir: 29 niian cuma saat 1710 da Bevnflu Olgunlayna Enstitüsun'le «tngiltered* kadın vatandashgı», 30 nisan cumırtesl mat 15 te Sehır Galer.sınde ' »Cicuk suç'arı». 2 rnayn pazartesi saat 18 de Çana ESİtim Enstitüstinde .Yptlfkinler e|itlml>. Turkceye de çevn'ecek o'an bu konfersnslara herket gelebilecektir Adli Tıbda müşahede için getiri)en bir katil jandarmaların elinden kurtuldu Bundan bir muddet evvel Maraît* Ömer Kara ve Hasan Karj ismmde bır babaofulu tabancav'a dlöiiren bir kışivi de ağır surette yaralıvjn Ali Çobrlar ismındeki ka'l. I'nra* Agır Ceza mahkemesi taralından id.ıma mah k'"'m edilmiş'ir Temyiz mahkemesinin Idam kararıni bormp«ı urerlne. katllin bir defa da Adli Tıb muessesesınde Tmusahede alt'na aiınma&ına karar * erılmiçtlr. Dün sabah. bir başcavuş ve S landarma nezaretınde Mara^tan şehnmıre getirilen katil. adli mu^melenın ikmali ic.'n adlıyeye goturulduiu sırada Jandarmaların elinden kıırtulmııs, etrafa saldirmafin baslamıştır ı G\ıç'ukl? zaptedı'en k.tıl. başçavu? Yaçarın da elıni ısırmıştır Ali Adli Tıbda mu?*h'ede aliına ahn Vi*4* Coty'nte büyük ofh» elkonulmuştur. Christian de la Chartre, Colynin metresinden olan en buyük oğludur. Şimdi bu jdam Paııate iki odalı bir d?irede oturm>kta christion de la Chartre dır. Parayı alınca ne yapacaicsın? suali kend:sine sorulduğu .am»n 5u cevabı vermiştir: « Doğru durüst bir apartı*nına geçeceğim. Bu rütubetli v«" Döviz kaçakçılı^indan sanık 5 garson mahkum oldu Bundan birkaç ay evvel dolar kaçırdıkları iddlası ile yakalanıp meshud suçlar kanur.una gore 1 uîcı Aslr e Ceza mahkemesme verilen Parkotel garsonlarından SUtnati Panfıhais. Aram Keşişyan. Halım Kuçukkarakaslı. Armenak Daledire ve Avengelos GagidisİD duruşmaları dün sona ermiş. bes sanık 7 ser ay hapse ve bıner lira para cezasına mahkum edllmiştır. Dünya Hâdiseleri ONUN TtNİMl H I M t S İMftfNlVO* I SIRRI: Sovyetler Kremlin Sarayının altındaki milyarlık hazineyi tekrar aratnıya başladılar Sovyet hükumeti. Kremlin'in altında yatan muazzam serveti bu sefer bulabilecek mi? Alman gazetelerinden birine göre ı vıllardanberi mevcudiyeti bilindiğî halde ele geçirilemiyen hazineyi bulmak için Sovyetler yeniden tesebbüse gecmişlerdir. Bu son teşebbüs, bundan evvel yapılanlardan daha hszırlıklıdır. Kremlin kulelerinden birinin dibinde, vaktil ;r çarlar tarafından kapatılmış bir dehlizin içinde büyük bir hazine yatmaktadır. Halk buna «Tainik» diyor. Rus dilinde «sır» manasına geliyor. Efsane olmaktan zivade hazinenin kimlere aid oldu"/ konulduğu tarih ile hangi mimar tarafından yerleştirildiği biliniyor. Eski kavıdlara göre defineyi 1479 senesmde Rusyariın ilk Çan Birinci İvan saklamış, Bolonyah mimar Fioravanti'vi de saklama işine memur etmiştir. İtalvan mimann inşa ettiği dehlizde İvan'ın hazinesinden başka ona halef olan carların servetleri de vardır. Bu tarıhten sonra çarlartn scrvet sakladıklan yer olarak dehlizin giriş vollannda hayli tadilâta '.Ü7um görüldüğü anlaşılmaktadır. Çünkü orada biriken servetin her türlü nâhoş müdshalelerden mahfuz kalması istenmiştir. Bundan başka Kaşlangıcdan Hibaren inşaat gizli tutulmuş, mimardan başka hiç kimse girdisi çıktısını oğrenememiştir. Garibdir ki İtalvan mimarı vspı bittikten hemen sonra ölmüştür İnşaatta çalısan İŞÇİlere selince ağız açmaları çok zalim bir usulle önlenmiştir Rıvayete göre dilleri kesilmek suretile susİvan I. dcn sonra üelen çarlar yeraitı hazine'inin zenginlesmesine yardım etmişler, bunlar arasınJa bilhassa Korkunc İvan namındaki hukumdar. kütübhanesinin en kıvmetli eserlerinden mürekkeb bir koleksiyonu dahi oraya yerleştirmiştir. Bu koleksivonda, Çiçero'nun el yazmalarile Tacitus ve Titus Livius'un eserleri vardır. Muhtemel hırsizhklara karsı alınan bu tedbirler Birinci İvan'ı insaata; halefWini ise plânda tadilâta zoriamıştır. İlk yapının kpmerlerinden bazılan yıkılmış, hazineye giden yollar tıkanmıstır. Korkunc İvan'ın, geçidleri değiştirmek için şah?an tahrib işine katıldığı yahud tıkama ve açma işine nezaret ettiği bilinmektedir. Sovyetlerden evvel de hazineyi bulmağa matuf teşebbüsler yapılmıştır. Belli aralıklarh (tene Kremlin mensublan tarafından girisilen teşebbüsler ancak muayyen noktalara kadar varabilmis. fakat neticesiz kalmıştır. Hattâ Birinci Napolyon'un Moskovada kısa ikameti esnasında hazineyi bulmak için araştırmava eiriştiği sövlenir. Fakat bu da diğerlerı gibi boşuna olmustur. Bir zamanlar, kazma isi ile beraber tıkanan volları dinamitle uçurma gavretleri. üstteki kulenin Bir adam karoını keserle yıkılma tehükesine karjı bir müdyaralad] det durdurulmus. mütehass"l.iHn z>vt'nVmTıiıni=< Ycjı'tepe mahalleslnmümaneati sayesinde hazinenin lâfı de 75 ıncı sokslta 11 numsrali evo» edilmez olmuştur. oturan Ali ismmde bir «ahıs. geç'mmunıkjşa Sovyetlerin Kremlin'i zaptetme »ızlık yıııunien vaptığı lerine kadar süren bu hal ihtilâlden Mrasmda karısı ÜtnnrıguHı keser'e bir kaç sene sonrava kadar devam başından ac:r surette yaralanmıştır Ya ralı karfın ba> sın bir h=ıltie hastaneye etmiş, fakat sonradan araştırma işi kaldırıimıs sıırlu yakalanarak la ısiveniden baslamıstır O vaKittenberı kata ha^Urımıstır. Çengelköy postanesi müdürii takdir edi'rdi Ben Watson alaylı alaydı: »Fee bulunan Pos+* Geneı Müsübhanallah!» dedi. ••Böyle düşüdufu S'dık Akpad ile B^se J'u'iuru neceğın hiç aklıma gelmezdi.» Saıd Aytun yaptıkları tpft»ş sırasırda Eugene gülumsedi: Çenclkoy postanesıre de uğramiîlar, «Neden? Garaz duymuyoruro pordvıkleri t«mi7İik ve ıç teskPâtındaki ya. duysam bile boş yere vakit intİ7am d'olaysile MIMIT Trf?n Frdurana takdir ve teşekkurlerını bıldırmisîaybetmiş olurum. Halbuki bence lerdır. vaktin büyük değerı var. Zaten vakitten başka ne var ki elimizde! Sonra, küçük bir kereste şırkeüne bağlanmak istemiyorum. Burada ç?lışmak istiyorum. N» türlü olursa olsun, hislerle alâkası vok bu işin. Hislerle kaybedecek vaktim yok. Bir çok zenginlenn harcıdır, bu, bır de çok fakirlerin.» Ben Watson makamlı bir sesle: Bak hele!» dedi. «Vallahi, âlim değilim ben. Hiîlerden falan anlamam Tshsilim yok çünkü... Senin gibi.» Eugene o ince, uzun, renksiz elıni kâğıdlarm üzerine bastırdı ve gene gülumsedi: Bu gülümseyU Ben Watson'u çileden çıkardı. Içinden: «Ne kendini beğenmiş mendebur!» diyordu. «Ama ben ona şimdi gösteririm Can alacak damarım biüyorum.il « Ne de olsa» diye üsteledi, »senin buraya çalışmağa gel'r.rr, gene tuhaftır. Etrafta babamn hiy=letini görmüyorsun demek?» Eugene onu şöyle uzun uzun b'i >üzdü Bakışlannda ^eğişıki'k yoktu ama, yaşlı adam, bir >eyın h:.fifçe değiştiğini sezer çioı oldu. CArkasj v«t) î KULLANIYOR. ,.M KREM PERTEV KREM (Perter 29 Nisan 1955 Cuma günü Yazlık Koton ve Poplin Zengin kolel.siyonunu ziyaret edmiz. ı yapılan üç tecrübenin sonucu eskilerinden farksızdır Gene ^j nin yıkılabileceğî korkusu araştır . maları aksatmıs, yollan dınamıtle . yerek aemanm mahrurlan dikkatt . almdığından her denemevi oir atalet devresi takib «tmiştir. Şimdi ise bu i | Sovoyet hükumetinin Kremlin'i terkettiği, veni hükumet mahalleshıe tasındığı günlere raslamaktadır. Saravın birinci kulesinin altma isabet eden hazin», bu acfer daha etrafb hazırlıklardan sonra arastırılmsktadır. Şimdi tlde, hazinenin bulun^uğu noktayı fösteren bir d« vesika '•sHır.i". Artştırmalar, Rus tarihçisi Sabe»tfS lin tarafınd«n hazırlanan bu v e « kaya göre vapılmsktadrr. Tarihçjnin çiıdiği haritanm teşebbüs» esas olması, tariht hakikatteri gAzönünde tutmus olmajusdşndır. Tepesinde Sovvet vılıiın yerine çift başlı çar • lık kartalmin hâlâ durduğu birinci rr kulenin temelleri bakslım bu defa» .9 ki sarsıntılara dayanabilecek m i ? ^ Sır. bu »efer de cözülemezîe. nü« î a yarlık bir hazineve ya kavbolmuf x narariîe bakılaeak, yahud Ha Mos»''3^ kov?nın gurmwiu te»kf', edfn ta» ' * Kremlin sarayının altında mib ar rihî bir yapıya veda edilecektir. " lık bir hazine sakladıçı «övlenen r. kule rcsmi T A. ,Bir şahid m»hV»mede tevkif edUdi Bir dnlardırıcı^k suçıjndan 2 nci Aflıye Oz» mahk?m*m'>e vargılanmıkta olan Karacanflan Sertin dunk^ durusması sırasınd* vılan lahtdette bulunan Osman Şımşek ifmind» bir lohid, m'hkemree tevkif edılerek cezaev.ne gonderılmıştır. Bir bar 14 gün kapatıldı Beyoglunda Asmalımejctdde 'Moıkıtoı» barı vesikayız ^rt'st cahştırdi;5>ndan ve fazl» fiat'a ıcki snt'ıîından Da> imi Encurr.»n kararı ıle 14 gun ka» aptılmıstır Ayrıca Beyoğlunda C ık.ır<um» h»maıtıı da ıkazlarap rsfcr»'» 'tnvit komuru yakarak ci^ a^da o^ursnlar rahatsı; e tigınden S gun mudde'.ıe kapalılmıştır. NEVROZİK 4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir Sigortalarıni7 için daima hizmetinizderlir. Beyotlu Galalasarav Tsl $189746096 Cumhurıvet'in Edchi Tefıikası: 7 3 zekâ ve anlayış gösterdi. Kâtib sert davranıyor, iğneli sözler söyluyordu ama. o gene nezaketini. va karını hiç bozmuyot du. Onun b r işi çabucak kavrayışına Ben Wftson şaşıyordu. korkuyordu da. "Yok sa daha önceden biliyor muydu?» diye duşünüyor. bır dolab döndüğurıden kuşkulanıyordu. Kotü ruhlu bir adam olduğu gibi, merakhydı da. Araları pek iyi olduğu bir gün, sandalyasınd. n ileri doğru uzsnarak Eugene'i sinsi sinsı bir süzdü. «Eskiden burası babanındı, değil mı, Eugene?» Çocuk. sakin bır tavırla sadece: «Evet» diye cevab verdi ve önündeki bir kâğıdı dıkkatle inceledi. «Servi ormanı» dedi ve raporu okîimağa başladı: «Yüz yıla yakın bır zamandanberi gömülü kaldıklsrı halde, serviler suyun, toprağın ve madenlerın çürütücü tesirıne karşı koymuşlar ve kuvvetlerini muhafaza etmişlerdir. Tabut tahtası olarak kullanılabilir... Yönetim kurulu toplantısmda bu raporu vermeli sanırım, değil mi? Mr. Watson, sinirli bır halle: i'Evet» dedi ve yan yan bakarak devam etti: "Baban buradan atıldıktan sonra senin aynı yere memur olarak gelmen b.raz tuhaf olsa gerek» Eugene biraz şaşırıt gıbi oldu <(Yo Niye tuhaf olsun?'> dedi «Eski bir ^öz vardır: Yenmek d < var bu işte, yenilmek de.» Yuksek se de onun âmiıi olacaktı. Başını çe lerinden anlıyordu: William'ın göz lemini eline aldı. Eugene, durmuş, Wıllam kendi kendire: En lerinden anlıyordu: Gozlerini jna ona bakıyordu. Gulumsemeğe brşdıma giden ınsanlardan bui de bu» vııip bakmamıştı bile. dikmiş, öyle, bakıyordu. ladı. Ben elinden kalemi bıraktıdedi. Onu gene süzmeğe koyuldu. Wıllıam gülüm^edi: Sonra: »Mr, Arnold'u alıp gö Bır şey soylemek üzere ağzını Eçtı, Eugene bu bakışa karşılık sakın ve «Mr. Watson benim kâtibim s*\gılı bır tavır takındı. Gene de ve burada çalışanların başıdır, Ar türsen de yapacağı işleri anktsan, öfkeîini dökecekti ama, Eugene. bırakmadı. Ben,» dedi. William içinde duyduğu o soğuk nold.» luğıı ve tık.Mntiyı bir türlü yeneSak.n bir halle: «Bana vereceğiEugene ona doğru döndü: O z:man, ancak o z.man kalktı medi. Onjn yanında bulunmas.nı Eugene ayağa. Ben Wotson'a gözü> «Teşekkür ederim, efendim» niz iş, Mr. VVatson? • diye sordu. islemyordu. Goımek istenmy.)r<lu. nu kırpmsdan baktı. dedi. "Elımden geldiği kadar çaŞapkîsını. paltosunu bir sandalClî uiK.j Arnold'la ;rtık zerre ka lışacağım.n yanın üzerine koydu, sonra gozü «Merhaba," dedi. dar ilgisi kalmamıştıHalinde de, sesmde de g'yet na ne bir ksnca ilışınce alıp oraya asKarşısındakinden uaha uzunboytı. Bi denbire aklına Ben Watson luycu. Duruşunda da seşinde de zik ve resmî bir eda vardı. Wilham bir şey söylemedi. İkiKendi kendine konuşur gibi: geldı. Zile bastı. Arkasına yaslan dfha sözünü geçirmtsıni bılen bir sini de ayrı ayıı süzüyordu. Eugene "Başkalarını aptal sayan sptaldıf" adam hsli vardı. <L. bek'edi. Ben şaşalamıştı. Suıatını asa selâm verip kapıya doğru yürüdü asıl» dedi. Ben hemen geldi. IX. William ona sövluyordu ama, göz rak: «Merhaba,» dedi Sonra mü Ben. daha ağır ağır, onun arkasmdan gitti. Kapıya gelince duraladı. Mr. Watson, Eugene Arnold'dan dürüne doöndü: leri Eugene deydi: "Yardımcıya ihtiyacım yok. Birdenbire döndü ama, bir sey söy hiç hoşlanmamıştı: Yardımcı falan Mr. «Arnold burada kendisiPrescott. Hiç öyle bir şey lemesine kalmadı. Willıam: «Bu ıstememışken yanına bu dehkanlıne, kâtıblik gıb' bır iş iftedi. Bpn Mr. gün beni artık kimse rahatsız et yı vermışlerdı çunku. Ama, ondan Senin de bir yardımcıya ihtiyacın soylemedim.n hoşlanmayışının dtha büyük bir vardı sanırım • • Will,am: "Olsun Sımdı iir yar mesin. Ben» dedi. Kâtib çıkıp kapıyı u?ulca kapadı sebebi vardı: İçine derin bir korBen afallamıştı. Bir William'a dımcın vf.r işte.n dedi odîsının ku girmiştiBen sesinı .k..ır Hı Bıı y.ın Onun odası. William'ın baktı, bir Eugene'e. Delıkanlı avaEugene, onun nezareti altında ğa k?lkm?m!Stı, h lbuki kalkmaı lışlık yapmıştı. Tena bir yan' ş'ık yanındaydı. Daha küçüktü ama, çok lâzımdı, çünkO Ben WaUon belki Şımoi anlıyoıdu. Willıam':n göz rahattı. Geçip masasma oturdu, ka yapüği i$lerde, derhal buyük bir SAIME SİNAN 179S3 ..natıcârı Gel ey deniıin nazh kızı, Gün aydm sevgıliye $srk 'srır.ı C0L0M5ÎA plâklan kıymetli öinleyiciler ne takdim etmekle şeref duyar. y S S T E Y Ş İ N V A G O N . | KÂPILI 10 KİŞİLİK aaıl 10 kişilık 953 ford 9000 Klm. de yepyeni vazi95? ford 16000 Klm de vitesli iki kapılı Radyo ifer naylon döşeme Görmek ıcin: Ayazpa§a garajı Müracaat: 83634
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear