Catalog

Vhan 193S Rf YFT f I Kıbrıstan Röportajtar: 4 || ]| ^ ^JMfIMIIIIllMlfltll1TlTMl[rfllM:illll]|lJlllJIlLIİtnMlililM(1i:illl>;if!M1T!rt1<irTlllllIl!1lllUTIlMIMIIIMIlilir(lllt])IMIl!ll1tMIIJlllll1l1TTriltrM111tlTI1lltl1 tanla birleşmesi ilk defa ortaya atıldığı zaman, İngilterede İşçi Partisi iktidardaydı. Attlee ve arkadaşları bu bahiste büyük bir azim gösr termişler ve İngilizlerin adadan zorla hiç bir zaman çıkarılamıyacağını resmen söylemişlerdi. İngiliz hükumeti Kıbrıslılara Mı j = sırda veya İngiliz İmparatorluğunun | = Bütün Yunanistandan daha faz yon nüfusu olan bu şehirde ,es> rinın merkezindeki kalabalık c s kemssı tam;mlanır. Ölürre seos larla daha yakından rneşşul oluns şiddete başvurıılan herhangi bir j Ş tanzime çalışıyorlar! nisbeten hafifliyecjktir. biyet verdiğinden 20 ?eneye ka csğı ilân edilmiş.tir. Geçen sene toprağında olanları hatırlatmış ve | | la nüfusu ol;n Londra şehri için rüseferi nehri dfr hapis cezası yiyebilir. Ehü Londra dahilinde 582 seyrüsefer kendilerini bu gibi kanlı hâdiselerin j | de seyrüseferin boğulmasma im Scotland Yfrd'ın Tamise kân vermemek için yakmda şid kıyılarındaki binası içinde !iuLondranın hemen hemen heı yetı de bir daha verilmemek ü kaz.sı ölümle neticelenmiştir. 314 j beklediğini işaret etmişti. Kıbrısta detli tedbirler elınması bekleni susî bir (Trafik) bürosu vardır tarafında rastHnan seyrü^eier zere elinden ahnıı!« yaya, 93 bisiklet kullanan, 102 mo patlayan dinamitler ve bombalar gözündn düşürecek hiç bir söz söy değildir. Zira, Kıbrısta Yunanisyor. ve orada gsyet genış bir od=ula ışık tertibatında şimdi değişıiîlik Diğer t?raftan, sarhoş olduğu tosiklet kulianan ve daha 78 k:şi lememiştir. Haibuki, Enosis (Yu tanla birleşme davasının aleyhinie bu kadarla kalmaz da ileride ye8500.000 nüfuslu bu muazzam Lor.dranın haritalan ve ou nsri yap''maktariır Nicbeten az om haide otomobil kui'anan Id^at nıc; hayatlarını kaybetmisle: rMr. 1955 nanistanla bîrleşme) davası aley konuşan Rumlar Başpiskopos tara nileri infilâk ederse. komünistler şehir içinde "Londra plâkalı talar üzerinde de küçük lâmbalar mobilin geçtiği mahallerde yaya bir kaza yıpmıyan şoför de ya yılında bu rakamların daha da hinde konuşan her Rum afaroz e fmdan pekâlâ afaroz edilmekte.lir. kabahati kolayca İngilizlere bula765.000 otomobil her gün clolaş bulunm'ktadır. Her biıi. aynı za lann bizzat ayarhyac kları ışıK kflandığı t kdirde derhal tevnif çoğalmasmdan korkulrnaktadır. | Maküryos'un bunlara o tenvir. ir caklardır. Nitekim. ] nisanda dinadümtk tehlıkesındedir. maktadır. Buna hemei hemen manda seyrü=eferi tanzimle nü makineleri j'erleştir lmektedir. ediüp 6 ay hapse mahkum edilir! Çünkü bu senenin daha ilk aBaşpiskoposun bu husustaki ti şad ve ikna» siyaseti tatbik etme mit kullananlarm d?âıttıklprı beher gün şehre giren 4'.> ııâ DO.00'1 kellef polis arabalarmın yerıni Böylelikle yoldan geçmek ıs Bu gibi şoförlerin elinden ehli yında seyrüsefer kazalarındsn okiıleıini daha yakından ve kendi yip daha şiddetli bir cezaya başvur yannamelerde şöyle yazıyordu: ziyaretçi otomobil Je jlâve echle ve nöbetçi polislerin nerelerde tiyen yaya, düğrreye basıp >€ yetleri belirsiz bir müddet için atuzu ölümle neticelenmiştir. sğzından öğıenmek ıstedim, jten ması garib deği! midir? «Bizi istibdad ve b>hakk>"ni=ri bilir. Aynı zamanda Loner* şeh bulunduklarını göstermektedir. şili yakacak ve tehlikesizce yolu hnıı! I Sinsi arkadaşlıklar disile göfüşmeğe gıttım. altında bulunduranlar bize hürriTrafik isleri ile meşgul olan ri yollarında gene bir gün zar1 Bu büroyu geçenlerde aezen b.r geçecektir. Kıbns Başpiskoposu «Enosis» yetimizi iade etmezlerse biz hürriMakaryos, ıngilizce bildiği ve iyi polis müdürü, emrindeki 20.000 fırîda 8.000 otobüs, 5.000 îaksi \e gazeteci intibalannı şöyle ınlaFakat bu makinelerin "Oyunişbirliği yetimizi kendi ellerimizle ve kanıkonujtuğu halde, beni karşıladığı davasında komünı?tlerle Londra pol sinin en fazla dikkat polise. tehlike yaratacak şekilde 4.000 kamyon dolaştığı dr tesbit tıyordu: cak» haline getirilmesinden de zaman yanında bir de terırüman ettiğinin her ne kadar farkında de mi7İa almasını biliriz.» derhal ettıği seyrü:efer ışıklarma ria otomobil kulknanların edilmişt r. Bunlara motosikietler « Sanki Londranm kalbi bu korkulmuyor değil! i ğiimis gibi davranıyor veya böyle vardı. durdurulmssmı ve ceza kesilmeKomünistlerin adada kanşıklık ve bisikletler de ilâve edilirse, rada atıyor!» Diğer tarrftan. son senelerde yettir. Bütün poliîler. ışık tertibir seyi resmen yalanlıyorsa ia. ve kanlı nâdiseler çıkarmak*an ne Papazın telkinleri şoförleri, =ini emrermiştir. Geçen sene bu takriben 734 mil karelik bir saha Eksperierin yrptıkları sraştır artmıs olân yol kazalarını önle batma riiyet etmiyen Kendiîine ilk sualım şu oldu: ı komünistler bu bahiste kilisenin kadar memnun olacaklan bu SÖTşekilde 5.000 ceza kesilmişti. Podahilinde seyrüseferi tan^im ev malara göre, mevcud polis sa mek maksadıle de mevcud k^ mazeret tanımad?n, cezalandır Kıbrısta komünistlerin bazı kenriilerile beraber olduğunu gö lerden de anlaşılmaktadır.. Zira zarfında lis müdürü bu sene icabmda 10 lemenin zorluğu da kenui'.İJindcn yısını arttırmakla seyrüseferin nunlarda değişiklik yapılması ı^in maktadırlar. 1954 yıh tahrikâtta bulunmağa ve kargaşa rüyorlar ve bundan kuvvet aldık Kıbnsta İngilizlerin adadan çıkmaLondra şehri dahilinde 8.000 defa bin cezg keseceğiz, demiştir. orttya çıkar! boğulmasım önlemeğe çalısrr?k hazırhklara başlanmıştır. hk çıkarmağa çalıştıklarmı görü . lan gibi, halkı tahrikte de istifade sını istiyen, fakat bunun icin zora Londra şehrlnin merke^i oian boştur. Bu müspet tedbiı. .'er^ltı Londra polisi, seyrüseferin mun Sarhoş iken otomobil kullsnan ceza kesilmistir ve bunlann hepyoıuz. Bu duıum kaışısında kili ediyorlar. Muhakkak ki komünist başvurmayı akıllanndan bile J,ey Hyde Park Corner'de. 12 saat yolları açıldığı zaman alınnr.ş o ve bu arada yaptığı kaz^da >lü si de ışığa ri;yet etmiyenlerle a ta2=m işlemesi için daha nelerle senız komünistleri afaroza teşeb ler Makaryos tarafından destek çjirmivenler de vardır. zarfında 80.000 e yckııı motarlü lacaktır, diyenler hemen hemtn me sebcbiyet veren bir şofönin iâkalıdır. uğraşıyor? Ne;redilen istatistikbus etmiş midiı?» Kıbnsın İnjriltereden menfaati lenmeseydi ve karşılarında kiliseyi vesaitin geçtiği tesbit edilmiştir! ekseriyeti teşkil ediyor. Halen ne şekilde cezalandırıldığı hakGene 1954 yılında 4.000 e yakm lere göre, seyrüsefer kazasına yol Başpiskopos cenabları derhal: muarız olnrak bulsalardı hiç bir Bir gün. gayet şık giyinmiş. kibar iki büyük yerrltı yolu için piân kında şu nıalumat verilmiştir: y y a a ceza kesi!m:Etir. 1955 yıh açması muhtemel görülen 13.000 e »Hayır,» cledi ve sözleıine şöyle zaman bu kadar kuvvetlenemezler tavırlı ve İngilizvâri pos bıyıklı bir 20 000 polis, 552 üniformalı ka lar hazırlanmıçtır. Bunlar sev„ Böyle bir şoför derhal trv içinde ışıklara riayet etmiyen ve yakın rerseri köpeği de bun'ur devam etti: di. adam gördüm. Bastonunu saHaya = dın polis, atlı polis 8 buçuk nı;l rü?efere açıldığı çün. Londra =ch kif edilir. 8 gün zarfında muha yaya geçidleri kullanmıyan yaya toplamışiar! Hâmi S. «Köyleri dolaşmağa gidip halk Kıbrısta Yunanistanla birk'şme ssllaya yürüyordu. Yanımdaki İn ^illlllllllllllllllllllllllMlllllllllliniH^IIIIIIIIIIIIIIII'MilllllUllllllllllHinillllHIIIIIIIMIIIMIIinilllllllllllll'llllllinilllllllllllllllllllMIIIIIIIIIIHIIIIII |i|l>IIIIIIIIIMIIIIIIIIIMIIMIIIIIIII!lll!l!ıll>l|;i:illllllllllll!llll|l||llll|||||]||l!lllllll!ll!ll|||||||ll||||||ll!lllli:illllimi!lllllllllllllllllll!l!İIMi:i>i!!;M'' = la doğrudan doğruya temasa gel davası eittikçe genişlem»kte ve şilizi hoş bir tebessümle selâmlıyadığım zamdn, komünistlerle de te halk tabn'>!?nnı daha büyük bir rak gecti. tnas edıyorum. Onlan tenvir ve ir kuvvetle I nıaktadır. «Kim bu?r> diye sordum. Bundan. şüphesiz ki komünistler, Bana refakat eden İngiliz subahalkın saflığı ile için için alay ede yı: «Bir Kıbrıslı» diye cevab verj rek, mcmnun olmaktadırlar. Zira, di. «Ama. İngilizlerden daha İngiI bundan önceki yazılarımızHa gör | lizdir. İngiliz gibi eiyinir. güzel înmuayyen düeiımüz çibi. komünİFtlerin asıl gilizce konuşur. her türlü hal ve Birkaç gün önce Köstenceden yüklezamanlardaki gayeleri. İngilizleri Kıbrıstan çıkar tavrı İngiliz gibidir. İngilizleri de diği akaryakıtla limanımpdan geçen mak. adanın idaresi Yunanistana sever.» Miloviç acenUsına bağlı »Otis» tankesancılara karşı rinin kapUnı Marmara ve Liman Bölge devrolunduktan sonra da, oradaki Bu adam gibi, İngilizl?ri sevenler Müdürlüğüne İgneada yakınlarmda yaaskerî üslerin kaldırılması için çaKıbrısta pek çoktur. Ada, İngil'z rı batık bir tekne gdrduğunü bıldirhşmak ve böylece Batı demokraidaresinde iktisadî bakımHan çok miştir. Suvarinin ifsdesine na7aran süerinin Yakmdoğu ve Akdeniz kalkınmıstır ve daha da kalkına B. O. T. K. 79 rumuzunu tajıyan tekne kıç tarafında da 16 2190 rakanıları savunmapında en kuvvetli kalesini caktır. Zira, Kıbns. İnciliz idare bu'.unmaktadır Boyu 6 metre eni ise ellerinden almaktır. sinde kaldıkça sterlin böl.eesine da 1.80 metre olarak tesbit edilmiştir. Komünistler bu emellerine derTanker herhangi bir cesede ras.lahil bulunmaktadır. Yunanistanla hal vâsıl olamasalar bile, Enosis birleştiği takdirde adanın iktiss.lî mak ihtimaline binaen kazazede modavasmdan dolayı adada çıkacak törun dolaşmışsa durumunun çok kötüleşeceğini dü da bir civarında bir müddetmotorun bir iz bulamamıştır Bu herhangi bir karışıkhk ve Kar^aşaİngiltere Kıaliçesi Elizcboth. Yu sünenler çoktur. Zira. drahminin Bulgar teknesi olması kuvvetle muhlenmiştir. lık onlan gene memnun edeceknan ve İrsn Kraliçeleri iTtci>?!.ka diinya piyasasmdaki değeri ms temeldir Kral Hüseyin Kahiredeki elçilîk f tir. ile Sürey> anın oturdukar. tariT ülumdur. Bu para esa«ına bağlarank binasında güzel kızla karsılaşüFakat acaba Makaryos da. adada zerine bugünleıoe döıdür.cü bir olan Kıbns iktisadiyatı da, pek tarıldıgı zaman Urc;ünün müstakbel durum vahim bir hal alınca bu sinKraliçe oturmaktadır. Orun ne İnbiî olarak. zayıf bir duruma düşeKraliçesi taayyün etmij bulunusi arkadaşlan kadar memnun olagiltere tahtı gibi kudret ve azacektir. yordu. Çünkü Dinah, gene ingilcak mıdır? GELECEK VAZI: İneiltere KI!J Ti'rkiye Çocuk Esirgeme Kurumu. met ifade eden bir gö ürüşü ve terede «Sandthurst» harb okulunİnjjiltercnin bir sözii rısı bırakırsa niifuzu sarsılır. t=!;.nbul Merkeziode İlBaşksm 7.< lnü ne de İranin romanfk nu hâle ı!e da okumuş olan Kral için Baülı Kıbnsın istiklâli veya Yunan'Ssarılı güzel kraıi',^sui3* hâs %TaÇubul:çupelunun ba^kanhğında sube anlamda bir kadindı. Ayn Hopa şilepine sefer müsaadesi İn;riltere. Almanya ve İspanyaya ve kol baskanlarının iştirakile bir top vus tchtı» vardıı. nm özelliklerini de onda toplanmış lpntı yapılmıştır. alındı gidccek tıb talebeleri Fakat Ürdünün geıı? Kraliçesı buldu. Çocuk Bayramı münasebetile yardıDun Şilepçilik İşle mesine aid Hopa Tslanüul Üuiversitesi Tıb Faku'tpsi ma muhtac olan çocuklara her bölge Dinah Abdül Hamıd, Aıab kaciınKahireden Ürdüne hareketinde Taleb? eCmiyetinin. Berlin Hür Üni şilepinden Cenovada bulundugu sırada Prensesle konuşanlar, şunun üzeversite Talebe Birliği ile yapmıç olduğu külilyetli miktarda k~çak siGnramn de vapılacak yardımlar tesbit edilmis lığının en canlı ve en tipık TIÜve şehrin muhtelif meydan'arında Vi messilu aynı eamanda münevvtı cğrenci mübade'esi devam etmektedir. kamyonete yüklendiği sırada yakalanrinde ittifakla durmakt«dırıar: lâyetçe lesbit olunan programa göre ve zeki bir örneğinı tems:' etrrekBu mün'sbetle 5 nisandanberi Tıb dıSı yazılmıştı. Dinah Abdülharrid, geriliğin duş, Bu hususta yaptığımız tahkikata gö î yapılacak törenlere aid hazırhklar tedir. Arab pıeaseslei'1 ars'nda oFakültesi kliniklerirıde staj görmekte manıdır. Yeni memleketınae sefaolsn 12 Alman Tıb talebesi. dün T. M. re. acentalık duruma mudahale ederek gozd'en geçirilmiştir. Gecen senelerde olduğu gibi bu se nu seçtireıı sebeblerın kadm gületle mücadele edecektir. İçıimaî T. Federasyonunu ziyaret ederek. Fe kaldırılan sefer müsaadesi yeniden derasyon başkanı Hüçamedri'n C'r.o? alınmıstır. Gemi de Cenovada lim;m ' ne de 23 Nisanda Taksim Belediye zell;ği ile beraber bir kad;nda av.ızifelerinin başında, doğunun taI Gazinosu salonlarmda bir çocuk balosu rtnan idrak ve zekâ mezıyefierine tü'"kt». Alırnn öğrencilerinin iyi temen tahmit tahliye amelesinin grev ynprihi mirası olan cehaletle nücanüerini ihtiva eden bir mesa) tevdi tnası dolsyısile zaman kaybetmemek i verilmesi ve ayrıca gençler için Ker yer verdiği anlaşılmaktadır D^ji dele gelmektedir. Aydmlığa *aetmişlerdir. Misafir öğrenciler aynı için Marsilyaya müteveccihen yola çık ] evansaray salonlarmda bir çay tertib da eşine az rastlanan münevvçrlik l vuşturulan her memleket ^rilisi znnıanoa. her sene bir prcfe.öıün de mıstır Bu limandsn dönerken Cenova ! n dmi mm1 e5s i v tekarrür ederek şehrimiz.n tae tni'ıbadr'.e edilmesi tp'*lifinde bulun ya tekrar ugrıyacaktır. i haysever bayanlarından vasfı, Prenses Dinah AbdıUhanidker diliğinden koğmuş ssyıhr. Hasrnu^lardır. Teklife göre, bir Tıb FaKaçakç.lık hâdisesi hakk.nda t.ı., I müteşekkil bir koııute teşkil edılmiş den küçük bir r'.emlekette >>'iyük talık ve gefalet de onun esef'dir. Işletfcultcsi profesörü mü ekabil fakültenin me Müdürlüğünün çektiği telsizin ce | tir. vazifeler beklerrektedir. Şu balde önce isin başını yok etdavetlisi olarak gönderilmis olacaktır. vabı bugün alınacaktır. | Döviz sıkınlısı yüzünden E. T. T. • Hayft arkadaşı gene Kral Hümek lâzımdır. Ayrıca Bevne^milel T;b Talebe CemiI seynin yanında Amman.lakı ti.ntı Prenses Dinahın Ammanda uçaktan inerken Kral tarafından karşılanısı Tiirk Ocaklannın 2 nci malzeme getirtemiyor Kahire Üniversitesindeki müteyetlpri Fcdera^yonu başkanının hususi kuruHayı E. T. T. İdaresinin yabancı firma I na otururken o vazifeierır. yükü yış gösterecektir. davetlisi olarrk 2 Tıb Faküitesi taleeden oaklı başındabk» görülmüştür. vazı çahşrna odasından Haşimî Ür^.Tr Kinün bc<\ Ingütereye gidecektir. Türk Ocaklannın 2 nci kurultayı. lara sipariş eıtiği malzeme döviz sıkın altında ezilmek değil, Ürdün için Dinah bir medtniyçt felsefe doktoru nlarıtc bitıi'mış. dün sarayına giren Prenses, CraDtâ^r taraftan Sfl öcrenci Almanyaya şubelerden gelecek murahhaslarm işti tısı juzünden ithal edilememektedir. müstakbel meselelerine. bir :nem sembolüdür. Çünkü doğunun yeni memleketine döndükten sonra Kral liçeliği esnasında 'tındiui meınleBir hal çaresi bulunamadığı takdir leket olarak içtimaî sahaa kayve 1i otrfnci İspanyaya pidecpktir. rakile 23 nisan 1955 cumartesi gıınü saat M te Aksaraydaki merkez bina de. durumun ciddi bir şekil alacağın detmek istediği gelişmelere anla kadın neslini sembolize etmekte Fuad Üniversitesinde calışrr.ağa baş ket işlerine verecek, bir kaç dtfa MahaHebicideki cinayetin dir. Bunun yanında eskı bir aıle lamıştır. Burada Tngiliz edebiyatı tekrar ettiği gibi çölün mfmure dan bahsedilmektedir. sında toplanacaktır. duruşması nin soyunden gelme gelenekci me okutuyordu. Halen ?5 yaşmdadır. haline gelmesi için çj'ışac.ıktır. Senebaçında Beyogiunda İstiklâl cadKral Hüseyne ha/at arkadaşı aAmmanda ailesile eirlikte uçakziyetlerile maziye bağlılığı vord:r. flo^Lnde Saray ma!ıallebici5şinde sevgitisi Lâkin bu bağhhğa, Doğunun randığı bir sırsda Dinaa ilk akla tan inerken bizzat Kral ter.'fradan Habia Ereni tck kurçunla vurarak ölpeçesi veya haremi karıımaz. Do gelen kadın olmuştur. Fevkalâde karşılanmış. başınis ince bir tul düren Mustafa Özbaklrın duruşmasına dün 3 üncü A&ır Ceza mahkeme^ind'e ğu ile Batıyı bırleştirmeK Ü7.:rt meziyetleri yüzünden Kraia ttvsiye ve elinde bir iki kitabla göıüngram devsm edilmisıir. Dünkü celsede maz»;in müştür. kuruludur. Akademik kariyerde ye edilmiş ve görüp Uır.smak nun. sevpilisi Rabianın randevu ev'er T. A. tişmiş, aklı oasıi da bir 't.'uj ıc.u Kahireye gizli bir .eyihat teıtibrine gittiĞirr ve kendsini. hacish?necieki mahkumlardan bazılarının ?orondan başka fürlüsü beJclenemez. • baş, diş. adale, sinlr düiünü ve bunların çfhid oiarak dinİçki içerken pencereden düştü C. H. P. nin kokteyli ve soğuk algınlığından Daha Kahire lisesinde lalebe ıken lprmelerini taleb etmistir. Bılatta Mehmedağa sotcağında i nuC. H. P. İl Başkanı Avukat Muhlis ilerı gelen bütün ağnlan hisli ve dikkati calib bi varlığa Mabkeme. maznunun müdafaaya taSırmalı bugün saat 1719 da Yolcu maralı evde oturan Abdürrahman Çateskın eder sahib olduğunu göstermijtir. Dnz salonunda basın mensublarma bir kok dırcı. pencerenin önünde içki İçerken alîuk eden bu talebine uyarak. gö^te• mideyi bozmaz, kalbi muvazenesini kaybetmiş, yere düşerek r':len şahidlerin dinlenmesine karaı gün çizgili, esmer güzeli yüzünde teyl parti verecektir. muhtelif yerlerinden yaralanmıstır. Kaverınîstir. ve böbrekieri y zeki bakışlı siyah ^i2İe~i.ıaen hem «Avrupa Birliği ve Avrupanın zazede Cerrahoaşa hastanesine yatırılaBeyoğlu Dcvrim Ocağı bir irade kuwetin:n fısk'.rdığı ve birleşmesi» mevzunda bir rak tedavi altına ahnmiftır. konferansları hem de muvazene unsurunu oelıi konferans Beyr.Şlu Devrim Ocağı bir seri kon«Belli» sirki freliyor den «aklı başındalık» s?riıülmüştür. Avnıpa konseyi delegelerinden Belferans tertiblemijtir. Konferar«'?rti=n Batı Alroanyanın en maruf »irkl İngilteredeki tahsil yıliannda da çika mebusu De La Valle Poussin tarabirincisi cuma gl:nü saat 17 de Ueyoğolan «Belli» nin. cumartssi veya paıar aynı şey daha fazlas'ıe ge.'işip bü ftndan «Avrupa Birliği ve Avrupa bir günü sehrimize geleceği haber alırılund.aki Anıerikan Hab"rler Merke'inleşmesi mevzuunda yarın saat 17 de de. Dr Işmet Giridii tarafından «Avüyerek iktisab edilii'5 kıymetleıe Teknik Üniversite konferaru salonun mıstır. rupa Birliği ve Dcvrimlerimiz» konuSdbah ve ikitıdi kahvaltılannda hdlis taze sütlü ARI Bisküileri yeyımz. ei ilmiştir. 4 saat ara ile gunde da enteresan bir konferans verilecek«Belli. sirkiıde. ayrıca bir de buı sunca verilerektir. Sual sorulabilecek3 adet alınabilir ••övüsü buİLUımaktadır. Oxford'un en çahjan talebeleıin tir. tir. Giriş serbesttir. Kıbns Başpiskoposu Makaryos, İAZAN: Yunanistanla birleşme davasında komünistlerle ağızbidiği etmiş %ibi konuşmakta ve öyle davran'A. P. dış h?ber yorumcusunun maktadır. Bir dın adamının komübu mühim yazı scrisinin Türkinistleri destoklemesi ne kadar garib yçde neşri hakkı ga7etemize görünürse Başpiskoposun Kıbrıs'a aiddir) komünistlerin giriştıkleri tahrik îi i yssetinde onlarla işbirliği ecierce şada çahşıyorum. Bence. tenvir ve takib edebileceğimiz sine çalışması da o kadar garibdır. ikna bizim Hal böyleyken, Makaryos komü tek siyssettir...» nistlerin hareketlerini hiç bir za j Makaryos'un bu cevabı, şüphesiz, man takbih etmemiş. onlan halkın kimseyi ikna edici bir mahiyette Makaryos komünistler hakkında ne diyor? Wi!liam L. Ryan n nu ile meşgu K = jLondra pîâkalı otomobiilerin sayısı 765,000, bunlara 8000 otobüs, 5000 taksi ve 400 i |kamyon da ilâve edilince niçin yeni tedbirîer düşünüidüğü meydana çıkıyorj «ğneada civarmda yarı batık bir tekne Ürdün kraiiçesi kinrtdir, kra! onu nasıl seçti? L Günün Mevzulart Çocuk Bayramı hazırhkları Bunu biliı/ormusunuz? IOÛ9 (IO adet) Ekmekte 270 kalori 4 7 0 kalori vardır BiSKüiTiNDE CuınhıUTve*'in F.debî Tefrikası Çeviren: VAHDKİ ÜİİLTgKIJj Birdenbire Ursula'nın eözüne bir I «Julie! Seni utanmaz seni!» pek fena kızarmıştı. Ursula'ya kızşsy çnrptı ve bakışlan boşluja di diye haykırdı. «Al Julie'yi götür, gm kızgın baktı. kilir gibı o;du. Yanılmamı;tı: Ju çabuk, Nancy!» «Niye işi bu kadar büyütülia, daba pek çocuktu ama. OliSonra, ağırlaşan vücudü elver yorsun? Otur yerine. Julia daha ver'in babasım korur eibi bir h?.l diği kadar. hemen kocasının yanı çocuk. Aklı ermez ki.» ahşmı anianrştı. Thomas da anlaUrsula'r.ın gözü. yırtılmış kanamıştı: Şöyle bir doğruldu. Oliver'e na koştu elini kaptı. Diş izleri de yan o sevgili elden başka bir şey ters ters baktı. Maîthen hâlâ pen rin ve kıpkırmızı idi; bir ikisi de görrrıüyorau; lâf dinleyecek halde cerenin önünde idi. O da dönüp kanamaya başlamıştı. değildi. Bir hışımla dönüp kızın üçinı mazi gözleıini dikkaile OliV/illiam şaşırmış gibiydi. O ıla zerine atıldı, yanağına bir tokat ver e dıkti. elindeki diş yerlerine bakıyordu. aşketti. Julia bu sefer daha yüksek perWilliam, gayet müşfik bir tavırla, «Seni hınzır seni!» diye haykızına: «Sus. yavrum» dedi ve o deden bir çığlık kopardı, babasıkırdı. Öfkeden barut kesilmişti. iri. keınikli elile gene saçını ok ! nin dizlerinden sıyrılıp indi, haynefes nefese: «Al Julia'yı götür yaçadı. «Jnsan sğabeyisine böyie şeykıra' hayKira Mrs. Templeton'a doğ ür hemen, Nancy!» diyebildi. • ler EÖyler mi hiç!» ru koştu. Ursula'nın yüzü öyle korkunç Julia. b.ibdsının kucağında. AKadın ne yapacağını şaşırmıştı; bir hal aimıştı ki gören sinfordu. deta sancı ile kıvranır gibi. birdenbire dö.ıüp yeniden çığlığı bastı. Jul:a deli gibi etekleıine yapıştık Thomas gülümsüyordu artık:anneSonra o ufacık ve şirin başını çe ça, pek zavallı bir halle, bakınıp sine gözlerini diknıiş, öyle, baıcıyordu. Oliver gözlerini kırpıştırıduıuyoıdu. viıip babasının eüni ısırdı. Ursula, yıllardanberi kendüıi tut William elini karısının elinden yor, Oliver hiç kıpırdamıyordu. muştu ama, o anda her şeyi unut hızla çekti. Daha kırkını bulmadan Nancy, duraladı, William'la göz tu. syağa fırlsdı. derin buıuşuklaıla kaph olan yüzü göze gelmemeye çalışıyordu. Sonra. Julia'yı yakaladı. Kız, haykmyor. tepüıiyor. kollannı babasına doğru açmış, çıi"pınıyordu. Yüzür.ün ÇÖcuk çizgileri şaşkmlık ve kızgmlık tan karmakarışık olmuştu. Dadısının kucağmda, bacaklarını kasmış, annesine doğru. durmadan ve öç almak ister gibi, tekme savuruyordu. Ursula kızm ayaklarmdan birini yakaladı, bir tokat da kıçına indirdi. Julia hemen sindi, bir an sustu, sonra hıçkıra hıçkıra .ağlamsğa başladı. oGötür şunu, Nancy!» Ursula'nın sesi pek kuvvetli ve kesin çıkmıştı. \Villiam kaşlarını çatarak, ağır ağır kalktı. Nancy ile, kucağmda o, avaz avaz bağıran çocuk dışarı çıktılar, kapı kapandı. «Ursula!» Ursula, kocasının sesini işitince kalbi küt küt atmağa başladı. Ona doğru döndü. c.Efendim?o dedi. Göz göze geldiler. VVilliam konuşamıyor, çenesi kasılmış, öyle. duruyordu. Karısının gebe olduğunu hatırlamıştı. Ofkesini yenmeğe çahştı. Biraz geçtikten sonra. boğuk bir sesle: «Ne hakla vuruyorsun bu çocuğa. Bu yavrucağa!» dedi. «Biliyorsun ki benim emirlerime aykırıdır bu!» Ursula: «Emirlerin!9 diye haykır • dı. Sonra, pek perişan bir hal takınarak, birdenbire elini kalçasma i koydu. VVilliam onun bu hareketini ' görünce, öfkesi devam etmekle beraber, korktu. «Otur diyorum sana, Ursula. Ayıb ediyorsun.» Kolundan yakaladı. Parmaklan pek hoyratça sıkıyordu belki ama. ı Ursula onun korktuğunu gene bu , parmaklardan hissetti. VVilliam onu zorla bir koltuğa öturttu. Kendi de başma dikilH. Gözleri ateş püskürüyordu ama, oir yandan da korka korka bakıyordu Başını arkaya doğru çevirerek hizmetçi kadına seslendi: «Hanıma bir fincan çay getir, Mrs. Templeton.» Ursula içinden: «Demek, istersem kolayca vaziyete hâkim olabilirim.D diyordu ama, böyle bir şeye başvurmayı akhndan hemen sildi. İradesi, benliği olmıyan, zayıf yaradılışh kadınlann usulü idi bu. Mrs. Templeton çabucak getirdiği çayı aldı. Elleri titriyordu. Şaşılacak şey: Ona yardım olsun diye çayı WUliam karıştırdı. Pek şaşkın bir hali ,ardı. Ursula ona şöyle bir baktı ve gözleri dolu dolu oldu. Aİçak sesle: <ı\V:lliam» dedi. «Gel gidelim, benim odaya. Yahud başka bir yere.» William sert bir tavırla: cfîç çaymı,» dedi. Elini şakağına götürdü. Bu hareketinde, ne yapacağını şaşırmış kalmış gibi bir hal vardı. Ocaktaki odunlann alevi bir an daha fazla parladı. Bu aydınhkta Ursula kocasının o sık, siyah saçlarındaki beyaz telleri yeniden gördü ve içini bir telâş aldı. Wüliam. tekrar: «İç çayını,» dedi. Ursula çaymı içti. Doğrusu aranırsa, sinirlendiği falan yoktu; o birdenbire kızması çoktan geüp geçmiş, üzerine gene eski sakin hali gelmişti. Thomas'a baktı: Hâis olduğu yerde oturuyordu. Küçükken de belliydi ya: Yanağından kan damlayan yüzünden omuzlarına. gcvdesine ve bacaklarma kadar, onda pek kütük gibi bir hal vardı: üzerinde zerre kadar incelik yoktu. Ursula Thomas'dan Matthew'ya döndü. Eskiden bu çocuğa ötekilerden çok yakınlık duyardı. En sevdiği çocuğu bu olacak sanırdı. Ama, şimdi görüyordu ki onu dünyada anlıyamıyacaktı Kardeşindeki o haşin hal yoktu onda ama, bir türlü anlaşılmaz, kavranması güç oır hali vardı. mıştı. Bu kızda Matthew'mn inceliği vardı ama, içine kaparuklığı hiç yoktu. Ursula içini çekti. Kızcağıza vur ; duğuna pişman olmuştu. Kabahat Julia'da değildi ki. Onu babası şı ; martmış, bu hale getirmişti. Yavrucuğun pek hoş halleri vardı. vücudü sıcacık, tombul tombuldu, şaThomas'la bir boydaydı; öyley kacı idi de; öyleyken, gittikçe herken, daha ince uzun, daha da narin kesi kenduıden soğutuyordu. görünüyordu. Üçköşe bir yüzü, içli Ursula kendi keder ve üzüntü • bir yaradıhş gösteren incecik du sünü unutmaya çalıştı. Çünkü Ju ; dakları, biçimli bir burnu vardı. lia'nın babasına pek kötü kötü • Mavi gözleri çukurcaydı ama, iri ; baktığmı görmüştü. Tiksinti ve in'ydi ve geriye çekilmiş de her şe | kürük görmeden ileri gelen bir bayi dikkatle süzer gibiydi. Küçüklü kıştı bu. Gözleri yeniden odayı göi'dü. ğündeki o bir tutam mısır püskülünü andıran saçlar zamarüa dar Kendi oğuliarmı atlayarak, onîarın ve sivri kafasmı örten altın bir üzerinden, ürpere ürpere Oliver'e başlık halini aimıştı. Çocukta bir baktı. Oğlan, teselli etmek ister kız hali yoktu ama, büyük biı kuv gibi, gülümsedi. Ursula kalktı. vet gösteren bir tarafı da göze çarpAİçak sesle, fakat azimkâr bir rruyordu. tavırla: «Ben odama gidıyorum, Ursula, pek üzüntülü bir halle. VVilliam,•» dedi. «Seninle biraz k ^ gözlerini oğullanndan çevırdi. Bu , nuşmak istiyorum. Çok mühim bfc sefer Julia, sanki oradaymış gibi, ! şeye dair.» utanma, sıkılma nedir bilmiyen o vn pervasız ufacık yüzü ile, gözünün Kocası ile beraber kendi dairesU önünde canlandı. Evet, güzel bir ne gelince, Ursula müsaade istedl, yüzü vardı. Gözlerini annesinden giyinme odasına geçti. Arkasmdan aimıştı. Uzun, ipek gibi saçlannın o ağır elbiseyi, cendere gibi sıkan da uçları ve şakaklaruı üstüne korsesini çıkardı. gelen kısımları kıvrılmaya bajla(Arkası var)