28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ALTI CUMHl'KIYET Ntaa GVORG* 4MKNON RESİMLI ROMANIMIZ Doktornn Macerası I Vazuı: SOÜBÎRAN Çevlren: MAZHAR KÜNT YUNUS NADI •EN GUZf L FIKIK YAZISl 19541955 Resimli Romanımız Gangsterler Yatağı p OÜRÜLTÜ £TM€ £tMl£Z... İKKAV 8/Zt' inkılâblarımızı nasıl koruyabiliriz? Yazan: Mtızaffer Akdağ (İznik) înkılâblar, geniş manada Içtimaî inkılâblarımızı bir bütün olarak nizamın yükselmek ve ilerlemek nazan ltibara almak lâzımdır. Filhakika. saltanat ve hilâfetin maksadile, zecrî ve cezrt surette değiştirilmesidir, diy« tarif edile yıkılarak yerine millî hâkimiyetin kurulması için idarî, teşriî ve k«bilir. Bu tarifteki zecir unsuru müey zaî sahada yapılan inkılâblarla dev , yideyi istilzam eder ki bu suretle let teşkilâtı temelinden değiştirilmiş oldujhı eibi; ferdin. iptidal ve ! inkılâblann korunması da sağlanbâtıl düşünce ve gelenpklerin temış olur. Her inkılâbın kendisine sir,inden sıyrılarak. şahsiyet ve hür mahsus müeyyidesi bulunmak zariyetini iktisab etmesi için içtimat ruridir. sahada yapılan diğer inkılâblar: Bu izahata sörp. inkılâbların ko Türbe ve tekkplerin kapatılması, runmasını, inkılablan yaymak ve üfürükçülük ve büyücülük gibi iştutundurmak meselelerinden ayır lerin men'i, eski harflerle fesin, esmak lâzımdır. İnkılâbların korun ki rakamlarla takvim ve saatin kal ması müeyyide ile mümkün oldu dırılması, bir bütün ve kül olarak. ğu haide, tutundurulması ve yayıl yeni ve modern bir içtimat nizamın ması için buna lüzum yoktur. kurulmasını istihdaf etmektfdir. inkılâblar, cemiyetin yükselmesi Bu suretle inkılâbların korunması bakımından, yeni bir içtimaî niza irtimaî nizamın konınmasma mün mın kurulmasını gerektirdiğinden cer olmaktadır. ve içtimaî n:zama şarnil olmıyan İnkılâblarırmz şekil itibarile halk münferid hareketlere inkılâb vasıf ve mahivetinin verilmesi doğru o tarafmdan değil de. devlet tarafınlamıyacağtndan, koruma bahsinde, i dan yapıldıgı için, bu v«iyet, dev' I p t ç i bir politika ile korunmalarmı icab ettirmiştir. înkılâblanmızın | korunması. koruyucu ve destekle' vici bir devlet rjolitikası ve kanunî | hükümlprle «a§lanm'..îtır. İst. Borsasının 15 4, 1955 fia'ları Açıl'5 K.apanı: /847S4 1 Sterlio 280.30 2S0.30 100 Dolar 4 8U4ı«ı. UHı fra,ısi2 frangı 44 8U44 »b IUO Lret 1 4 lsvn;re FTangı O< 64 0 3 M 0 3 100 (•'lorın 73.68.4073.68 «; 1 < Beıçıka Frangı 0> 5.6U5 6b H i Drarıml M 9334i« 34 100 yeltosıo Kur 38 88 Ş7 3ü 88.87 100 İ8V6Ç K.UI 54 lü.5054 12.50 ESHAM Vfc TAVtLÂl 20 3 0 * 21.00 20. S0 PROF. NİMBUS'UN MACERALAK1: 'f *K u ' / . 5 t 1 Fikirler serdetmeğe başladığım zaman Maryan beni ağzı açık dinliyor. Onu o vaziyette gördükçe herşeyi hat ta siirden pek anlamayısmı büe affetmeğe meylediyorum. Maryan'rn bana gittikçe fazla ihtiyacı olduğunu hissettikçe daha çok seviyonrm... Saat yedide. kütüphanenin kapanacağını bildiren zilin çalması bizleri daima hayrete dü^üriiyor. Yemek için siteye dönüyoruz. Yalnız kalmayı o derece istiyoruz ki, yemekten sonra tanıdığa rastlamamak için Amerikan Kütüphanesine gidiyoruz. Öğretmen ve öğrenci köşesi (5 inci sahifeden <levaın) şeyilp. Akdenizin en eüzel olduşu karlar en canlı bir merkezi olma yolundadır. Bina dedim de, yeni Merkez Bankası pek hoşuma gitti. Genç Türk mimsrını ve binayı yaphran müesseseyi tebnk »derim. Meğpr, Manisa taşı ne güzelmiş!. Taş, taş; vatan taşı, memleket taşı!.. Artık böyle mühim binalarda çimento yığınlanndan yakamızı kurtprmabyız. Bir de takdirle söylemeden geçemiyeceğim nokta, İzmir içinde | taşıt meselesinin gayet güzel tanzim edilmiş olmasıdır. Otobüsler, troleybüsler çok iyi. Süratli ve sık. Halk, bundan çok memnun. Fazia bekleme, izdiham yok. En kalabahk saatlerde bile rahatça binip gidebiliyorsunuz.. tzmirden söz açıldı mı bir türlü lâfı kesemiyorum. Acı, tath, daha doğnısu tatlı, acı hâtıralar, gönlümü ve kalemimi söy letip duruyor. Dokuı yıl var ki, bu sevgiiiyi (ÇÖrmemiîtim. Hasretimi, kısa zamanda da olsa, dindirdim. İzmirden, bu vatan parçasma sevgimi kat kat trttırarak aynl dım. BO 7 FAİZLI 2 Onbire doğru onu pavyona götürüyorum. Veda için kapının önünde duruyoruz. Sabahları da Maryan'ı oradan alıyorum. Haftada bir iki defa da yüzme havuzuna gidivoraz. Maryan o kadar güzel, bundan o derece zevk alıyor ki beni cidden mesut ediyor. Sıvaa Erzurum 27 Dpmiryolu 1 1941 Demiryolu n Demiryolu III Millî Müdafıa I Milll Müdafaa n Millî Müdafaa III Millî M'Hafaa IV Ziraat Bankası I Ziraat Bankası [I % 6 VMZL1 1949 Demiryolu IV K?lkınca 1 Kalkmma II Kalkınma (II 1948 Istıkrazı I 19m istîkrazı 1949 Tahıü 22.30 ' 22.20 21 «0 21.80 • 22 10 20 85 105.75 103.50 10(1.50 103 50 103 50 103 50* 103 50 • 102.75 TAHVILÂ1 5 FAIZU rAHVÎLÂl 1938 tahvili tkramiyeü Müdafaa İkramiyeli D. Yolu IV tkram'yell D Yolu V 1951 Tahvi'.i 1953 Tahvili Ziraat Bankası ITI Ziraat Bankası IV iZraat Bankası V Ziraat Bankası VI 23.70* 25.50 110.50 111 25 100.35 100 55 104.45 104 00 10420 102.55 4.5 FAİZLİ TAHVU.Â1 1949 Tahvili 1OT.2S Banka Htsseiert ve Maden Sırltetlerl 3 Erted günü bulugmak üzere ayrıldığımız zaman onu biraz yorgun gördüm. Bana öyle bir bakm bakıyor ki ı kollarıma aknamak için kendimi rorluyorum... Ayrıldıktan; az »onra pencereai ı«ıklanıyor. Uyumadan yatakta okumak ; âdetinde oldu£unu biliyortım. r C Merkez Bankası Garanti Bankası H Obligasyon And. IIl Türkiye Kredi Bankatı t? Bankası Yapı ve Krdi Bankası Akbanit T. A. O. Sanayi Kalkınma Ba. Aslan Çimento $ark Degirmcnleri Tlcaret Bankası PARIS BORSAS1 ALTIN (1) kilo altın III Dolar 237.00 132 oo • 192.00 116.50 64.50 1B.75 13 50 112.00 " 68.75 40 00 69 30 FIAT1 42S 000 Fr 370 Fr SERBEST PİYASADA DÖVİZLER 18001S50 (1000) 1850 Sterlin Efelrtif Fransız Frangı Türkish Aıuant Dolar N. W. Dolar efektif İsvlçre Fırangı 20002100 820R22 7^0785 192193 SARRAFLARDA ALTIN Cumhuriyet At». Reşad tngiliı Gulden Külçe 4 Artık Karlere'ye gltmlyorum. Maryan da yalnız yaşıyor. Arkadaşı yok. Bob'a göre bu bir meziyet çünkü arkadaşeıı insan bir lstUna teşkil eder . (Arkası rar) 60756100 68756900 7?25725O j.'3.,5740 900902 KALFN BESTBIRLtKLtH Türkiyede neşri hakkı yalnız gazetemize aiddir. «CUMHURİYET» in Tefrikası: 7 Cumhuriyet 2950030000 Reşad "250053000 Hamid J800038500 Azlz 3200032200 34aı 15 te tesbit edildı <*) tşareUlıeı Borsada muainele çorenlerdlr Salerma, 15 (a.a.) Salerma yakınmda Nocera İnferiore kasabasında ticaretle içtigsl eden 46 yaşlarında Alfonso Serio adındaki bir şahıs, üstüste bej litre şarab içmpk hususunda bir bahse girişNP garib bir tecellidir ki yeni re miştir. Alfonso Serio bahsini yertee gejimimiz bir inkılâb eseri oldu&u halde. bu rejim. inkılâb aleyhtarı tirmiş. fakat besinci şişeyi bitirir kuvvetli cpreyanlann busulüne se bitirmez yere yıkılıp ölmüştür. Vırh olmuştnr. Fakat inkılâblar mil mevzu olarak ele alınmak ve inletin eseri ve mah olduğunHan vak: k.'.âbların korunması millî bir dev taamız ve tecavüzlpri millete raci let politikası olmak lâzımdır. Bu ve şamil olarak kabul ve telâkki sebeble partiler arasında inkılâblar etmemek icab eder. rrevzuunda herhangi bir görüj ve Ataürk muhtelif nutuklannda in ddşünce ayrıhğı, devletin inkı ! âbkılâbların milletin eseri olduğunu ları koruma v;zifesine bir mâni açıkça ifade etmiştir: teskil edcmemesi iktiza eder. « Ben, milletin vicdanında ve Netice itibarile inkılâbların koistikbalinde ihtisas ettijim büyük runması, devletin gerekli kanuni;rı tekâmül i=tidadını bir millî sır sibi s»vk ve tatbik etmesi ve koruyuvicdanımrla taşıyarak sıralan jjelcu bir politika takib eylemesi 'le j rlikçe bütün içtimaî heyetimize tatmümkündür. Atatürk aleyhine lçbik ettirmek mecburiyetinde idim.» lenen suçlar hakkındaki kanun ile il ««II MtAfİACi Londrada kadın berberlerinin iştirakile yapılan bir müsabakayı inkılâblar, yeni bir içtimaî ni vıcdan ve toplanma hüriyetinın ko D zaımn kurulmasını istihdaf ettiği ruLm'sı hakkındaki kanun, bunun Dll 0 3 S3Ç IIHMIaSI y u k a r ı d a k i MC modeli kazanmıstır. Bu saçı hazırlamn olan berber, 2.000 sterling mükâfat almıştır. ne göre, inkılâbların korunm?sı en yakın ve güzel misalleridir. ancak içtimai nizamın korunması Inkılâbl.rm korunması bahsinde, İstanbul AsHye 1 inci Tlcaret ile mümkündür. İçüm?î nizamı tan Atbtürk tarafından gencliğe tevdi Mahkemesinden: zim ve tesis eden kaideler i>e, hu ve emanet edilen vazifeler buıun»55/M kuki kaideler, yani kanunlardır. duğunu da zikretmek lâzımdır. A1 2 955 tarih ve 830. 25 2 955 tarih İnkılâb kanunları, demokrasiye in t?türk, büyük Nutkanun sonund^. ve 737 lira 70 kvıruşîuk. 28 2 955 |»rlh ve BW lıra ?8 kunışluk. 15 4 955 tarih tikal devıinde hemen hemen ay bugünkü ve yarınki Türk nes lleve 530 liralık dört aded emre muharnen mer'î ve mevcud olduğu hal iııe iman ve mefkure kaynaği orer sened Bakırköy Aktu caddejl 11/1 de sfdece kanunlarla inkılâbların sr şu cümleleri söylemişti: No. da Ariş Sanayi ve Ticaret Türk AZiya özçam ve Gıyaseddin Berkmnn korunamıyacağı açık oh rak görülnonim şirketine ciro edilnı:? ve ciroyu "Ey Türk gencüği! Kollektif Şirketi mijteakıb şirket yedinde zayi oldu/^unmüştür. Zira kanunlar umumî ve Birinci vazifen, Türk istiklâ'ini, dan bahisle iptaline karar verilmefl mücprred kaidelerdir. Her zaman Türk Cumhuriyetini ilelebed nıuBugünden itibaren mulıterem halkımızın hizmetlerine mahkemeden istennıekie keyfiyetin 45 için tâdil ve ilga olunabilir. Ka h'faza ve müdafaa etmektır. girmiştir. gün içinde 3 deia ilânen teblığine v» nunların tatbik edilmedikleri takmshkfmenin 1 3 5 955 saat 14 e bırakıl... Muhtac olduğun kudret daYangın. Kaza, Nakliyat, Hayat sigortalarınız için emirmasına karar verilmiştir. Zayi sçnpdlerl dirde hiç bir mana ve kıymetleri marlarındaki asil kanda mevcudlerinizdedir. b u l a n n ısbu müddet zarfında mahkeyoktur. Kcnunları ise devlet me dur.n mcye geürmesi aksi halde iptaline kaBeyazıd, Beyaz Saray kat 3 murları tatbik eder. Bu memurrar verilrcegi ilân olunur. (4014) Gencliğin, Türk istiklâl ve Cumların inkılâb kanunlarım tam ma huriyetini ve binnetice inkılâblarınasile tatbik edeb Imeleri için dev nı karu ve canı ile muhafaza ve letin inkılâblar mevzuundaki poli müdafaa etmesi, Atatürkün kenditikasını kesin olarak bilmeleri lâ sıne tevdi ve emanet ettiği en kudzımdır. Devletin inkılâblar mev sî ve şerefli bir vazifedir. Fakat, • . . . . . . „ . . . . .!.. T7.1 !„ I İşletme Muhasebesinde Tecrübesi olan Elemanlar zuundaki politikası ise, mevcud par bu vazifenin ifası şüphesiz Atatilerin politkas'ı ile ilgilidir. İn türkün öğüd hitabesindeki ahval ve arıyor. Fransızca bilenler tercih edilir. Kısa hal tercümesi kılâb'ar. rejimin esrs ve temeiini şpraitin tahakkukuna bağh Dulunile birlikte aşağıdaki adrese müracaat edilmesi. teşkil ettiğinden. partilerüstü bir msktadır. mmmm EMC RAR P. K I BOZDOĞAN »/KAZİLLÎ ••• j Fakat. 1950 yilında memleketi1 mizde ilk defa yapılan tek dereceli i serbest seçimlerle. yeni bir rejimin i tatbika konulması. yanlış telâkki ve tefsirlere sebebiyet vermiş, in: kılâb'arm millî iradeye iktiran etj meHişi. halbuki demokrasinin milli I irade demek oldujhı. herkesin fi| kir. vicdan, tefekkür hürriyeti buI lundueu ve bunun mutlak olduSu ı sanılmış ve bu dummdan kara taas | sub ve irtica azami derecede istifade etmiştir. Inkılâblann siyas! blr istismar unsuru olarak kullanılması ile ko nınmalarında en kuvvetli Smil olan devletçi politika da e?kisi kadar müessir olmamaya başlamiştır. Vâkıa inkılâh aleyntarlannın tecaviiz Vri hiç bir zaman bütün inkılâblara şamil bir mahiyet ve vüsat iktisaVı edempmiş ise de, inkıiâbların h°r hangi birisino vaki tpravüzün, üpride bütün inkılâbları sarsrnıvaraâmı kimse idHia edemiyereS'n^pn, her tecavüz hareketinin dikkat ve itina ile takib ve kontrol edilme^i lâzım^ır. 5 litre şarab içti ve öldü i GÜVEN SİGORTA SOSYETESİ Beyazıd Acentalığı BÜYÜK BİR İNSAAT ŞİRKETİ İ şımcii sendeliyerek geleeektir... Cazanova onun yanında ke?ış gibi kahr! FrancL?. tayy?resini uçuş pistine çıkardı, maküıiste, motörleri ısıtma emri verdi. Yazıhaneye dön dü. Camboa nihayet gözüktü. Viös yö Ho, onu için içm güle: ek, nıakinist de kinayeli sözlerie karşıladılar. Francis, Gamboa'ya, HongKong hava meydanının bulunduğu istikameti gösterecek kadar aklı ba şında olup olmadığını sordu. Hiç korknuyın, azizim! Yoida da size, Misis Juana Kunfla, bugün öğleden sonra nasıl vakit geçirdiğimizi Lnlatırım. Emsaîsiz bir numara, azizim!... Sigarayı neresile içiyor, biliyor musunuz? ah min edersiniz! Kar. nlıkta görüiecek şey! Gece saat on birde. Francis, tay yaresini hangarına çekmiş, ayakta uyuyan Gamboa"ya Allah rahatlık versin demiş. Şu Li Lana'ı görmeğe gitmişti. Onu, dırektöıün od:sında uyuklar vaziyette hulr'u. Bi'likte, Seynıour Road'daki villâya şittiler. Francis, patronu ile c;ddî sureıte konuşmak için sabırsızlamyordu. Van Long salonda idi. Onu bekliyordu. İlk sözü şu oldu: Sizi bu kadar erken aöıeceŞı mi umnuıyordıım. Az kaldı. hiç görmiyecektinu? Tayysre ârıza mı yaptı? Hayif. Anlatarağim, Çeviren: HAMDİ VAROĞLU Karanlık sokakta ansızın otaya çıkmışlar, biri sağından, niri solundan. Francis'nin iki yanmı almışlardı. Francis olduğu yerde durdu. Sagmdaki Çii'i. ingilizce olarak. âmirane bir eda ile: Mskao emriyet memurluğu! E ne oiacak? Ebedi Ban^huİT müessesesi sahibi bize telefon etti, fan tan oyunu için ortaya süriilen paralann içinde sahte dolarlar bulunnuş, onu haber verdi. Siz de oradan çıktımz Bizimle beraber komiserliğe k?dar eelin. Francis bir an şaşaladı. Tabanlan ksldırıp kaosa, sırtından bir kurşun }fmesi ihtimali vardı: polis menvır ları ria sonraö n. onun !..ı;i(.n'nc teravüz etmek i=t"'l!5ini iddİ3 ederler, harpkot!p>'ini b=Vlı "öcio,.h;]iılerdi. Mahallî emnivet âmirile konuşup =r'H=Ti"k. eeno *\, jvi idi O.K.. geiivorıım. <1edi. İki zabıta memurunun arasında. on dakika kadar yol yürüdü. Me murlar onu, rıhtıma muvazi bir sokağın köşesinde, yanmyamalak aydınlık bu binaya soktular. Bir koridordan geçtiler, resmi daire odasma hiç benzemiyen bir odaya girdiler. Memurlardan biri, bir masanin başma oturdu. Öteki, kapının yanında ayakta duruyordu. Oturan memur sordu: Ne millettensiniz? Fransız. Pasaportum burada. Bu haksız yere tevkife itiraz ediyorum. Ebedî Bambular kumarhanesinde kalp para ile kumar oynamaktan sanıksmız. Bir kere, bu itham eülünc bir şey. Çünkü, işte şu banknotlar HonsKong Bankpsınm banknotlan. ?üpheli şeyler değil. Sonra da, derhal Makao'daki Fransız konsolosuna telefon etmek istiyorum. Talefon nerede? Hat kesiktir. Polis karakolunuzda telefon yok mu? Var. İyi ya! Hat nerede? Başka tarafta... Telefonu gösterin banal Telefon tamirde. Francis, bu iki polis memurunun iki sahtekâr olduğunu anlamıştı. Kendisini getirdikleri bina bir polis karakolu değildi; bu 'ki herifin yanında daha fazla kalac^k olursa, vaziyeti gitgide daha vahimleşecekti. Nereden haber aldıklarını ancak Allah bilirdî ama. hiç şüphesiz. bu adamlar. kendisine bir mesaj tevdi edilrliğini. bu mssajı Mösyö Ho'nun beklediğini biliyorlardı. Onu ele geçirmelerinde de büyük menfaatleri vardı. Francis derhal harekete eeçmiyecek olursa, ellerüıi, ayaklarını baş'ayıp üstünü arayacaklardı. Ne pabasına olursa olsun, buna mâni olmak lâzımdı. Üzerinde tibancası bulıınmadığı için ancak maharetine, pazularına ve eskiden öğrendiği boks Bir iki saniye zarfında, bütün ihtimalleri zihninde ölçtü. Çinliler, üzerlerinde gizlice taşıdıkları silâhlardan dolayı tehlikeli idiler. Onun için, bunları gafil avlamak lâzımdı. Francis'nin bir kaç dakikalık vakti kalmıştı. Bu müddet içinde ya muvaffak olacakt:, ya akamete uğrayacaktı. Ansızın, fenalık geçiriyormuş gibi sendelcdi. eü titriyerek alnmı sildi. Sonra süratle, kapı önünde bekleyen adama döndü, karşı durulamaz bir şiddetle, ona. boksun klasik iki yumruğunu indirdi: Mideye sağ yumruk, çene altına da. sol yumrukla bir aperküt. Herif, olduğu yere yığıldı. Francis, bu sefer. masa başrnda oturana döndü, adam, tam eteğinin altmdan bir bıçak çekmeğe hazırlanırken. koca masayı onun üstüne devirdi. Sondehlizderı geç: ra, kapıdan fırladı, 1 ti. karanlık sokakta gözden kay boldu. Sahte polis memurunu, peşine düşmüş^e, şaşırtmak ıçin, dolambaçh sokaklara dalıp çıktı. soluğu We?ilinceye kadar kostu. Liman nht'.miıuı öte başma doğru atıldı. Mösyö Ho'nun evınin istikfmetini fazla püç^ük çekmeden buldu. Hoııun 'J' :ıne girdiği zsman hâlâ soluk sol'iği. idi. Orava girtneden ön ^e de, tokib eciilip edümediğini aniamak için arkasına bakmayı ihma! etmedi. taki bilgisine güvenebüiyordu. Yazıhaaeye girıp oturdu. Mösyö Ho, onun böyle nefes nefese dönüp gelmesine şaşmıştı. Fr;ncis, başıudan geçenleri anlattı. Çiniinın ük suali şu oldu: Buraya gelirken sizi kT^enin takib *tmediğine emin misiniz? Kat'iyen eminim. Oyle doiambaçh yollara saptım ki, takib eden bulunsaydı mutlaka farkına "3rırdım. Mösyö Ho, hemen banknotu sordu: Kumarhanede size verilen dolar ne oldu? Buyıun, burada. Merak etmeyin, patırtı esnasmda kaybetmedim! Mösyö Ho'nun içi rahat etrnişti Francis, caketinin iç cebınden, HongKong b^nkasınm banknotunu çıkardı. Bu parayı, aydın'ıkta ilk defa olarak görüyordu. Doların iki yüzü bulunduğunu göı üp hayretler içinde kaldı. iki yüzü var değil de, daha doğrusu bu dolar, sırt sırta yapıştırılmış .ki dola; dan teşekkül ediyordu. Avnca. bu iki b=nknotun kengrlarına dokunulduğu zaman, ikisı aıasında gayet ince bir kâğıd bulun'ljjtı hissediliyordu. Hiç şüphe /oK. bu kâğıcida, mühim bir mesaj vardı. Hoş, Francis'nin, bu =cayib louin uzun uzun tetkike vakti olmadı Ho elini uzattı, parayı aldı. Affedersiniz, dedi. Aldığıın emir mucibince bu dolan müh.j.' ü bir zarfa koyup, Mösyö Van Lıoug'a bizzat götiirmeniz için size ver mem lâzım. Hayhay. Mösyö Ho. Çinli memur, paıayı kahn kâğıd dan sarı bir Zrrfa yerleştirdi. Fran cis, adamm ağzını aradı, fakat o, işitmemezlikten geldi. Yalnız, şu kadar bir şey söylemeğe razı oldu: Mösyö Hamold, size tavsiye ederim, başınızdan geçen macerayı Mösyö Van Lor.g'a aynen anlatın. İşin ehemmiyeti vaıdır, çok ehemmiyeti vardır. Merak etmeyin, Mösyö Ho, Mösyö Van Long'a her şeyi anlataccğım Şimdi, isterseniz, San Juan hava meydanma gidelim. Saat kaç? Dokuz buçuk. Umanm ki Mös yö Gamboa limandaki hanım kızlarla oynadığı sevda oyunltrıru bitirmiştir. Köhne Ford otomobiltnt blndiler. Motör patırtıları komşulan uykudan uyandırdı. Ho, direksiyona geçti, arabayı hareket ttirdi, ıssız sokakta, durmadan klâkson çalsrak hareket etti. San Jusn hava meydanının hangarları önünde frenleri övle sıktı ki, Fıancis, öndeki cama kafasını çarptı. Mösyö Gamboa henüz gelmemişti Mokinist, onu mazur göstermek için, Ho'ya hitıben: Mösyö GDmboa'nın üç isi vardı. Y ni. anhyorsunuz ya... Ne demek istediğimi, tabii tahnıin ediyorsunuz, Mösyö Hol Zavallı goeuk, Mösyö Ho'nun size verilm?k Cze:» bana teslim ettiğ. zarfı takdııo edeyim. Van Long zarfı açtı. içinisn, ıkl yüzlü doları çıkardı. Ayağa saıktı: Bir iki dakika bana misAî'i» edin. Rica ederim, efendim. Van Long hızla dışarı ç:ktı. Bs*belli, bu sırtsırta yapışık iki doların arannda ne buKınduğunu görmek iç;n acele edivordu. Francis, üç çey;<=k saat beklerli. Uzun süren bu gaybubete şaşmıyordu. Paralbrın arasmdaki me=aj. mumkkak ki şifreliydi. şifrenin çözültnesine ihtiyac vardıNihayet, Van Long geldi. Ytrü sakindi. Pilotuna bir kadeh braudl ikram etti: Şimdi. Mö.yö K rnoV. ban« başınıza gelenieri anlatın bak=s LIO, dedi. Francis macerayı anlattı, saht» polis memuları tarafn'an te^'kif edilmiş olırası keyfiyeti, Mösyö Van Long'u çok ilgüendirdı. r"'^ai'» cis, sözlerini şövle b tirdi: E'oedi B mbuhr kumarhin*» si sahibinin, henim hakkımda, sa'i» te dolar sürüyor diye ihbardn H l» lunma?ı, zabita tarafından üs'.ümün başımın aranm:'.sı için k*.fi sebebdi. Bu ac! r.ıl r beni arassuardı. fantnn ovnıvsn yHhr.ncı Çin'i» nin vc ji doiar, nıuhak<ax ki, hiç alâkası olnııyan ellere düşcekti. İÂAm m )
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear