28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 Nisan 1955 ölümünün Yıîdönümü Günlerinde| Abdülhak Hârnid için çağdaşlan ve dsha sonrski nesilîer çok konuşiular. Biı zajnanlar, Türk edec Yük ek fiatta ma! satan iki t a d r , biyabnda, onurı adı kadar çevresiııde hayrcnhk toplayan başka bir hakkmda tahkikat yapılıyor | insana rastianrarzdı. O, bir güneş İktisadî Tetkik ve Kontrol Dai^ ; seyyaresi ve etrafcndakiler de ışıresinin piyasadaki murakabesi de ğ.nı ondan eian blrer yıldudı. Bivam etmektedir. Dün yapılan ara j zim nesil, edebiyat âlemiüe gözünü mslar esrıasmda yüksek fiatla rad actığı zaman o, sönmeğe yüz tutyo satan bir tacirle ithalâtcı kâ muş bir güneş tanrısı gibi hâlâ ışık nna topt?ncı kânnı da ekliyen bir ı larmı saçmaya devam ediyordu. tafîr h?kkmda tsbk'kat açıİTı'Ştır. j Ş?ir!orin padiş?hlara kaside yazBu firmalpr, Mi"î Korunrm Ka | ma tnodası geçtikten sonra, bu konununa pykın hareket etmek su \ nu, Abdülhak Hâmidin şahsmda çundan Müddeiumumiliğe verile yoniden atsşlendi. Yıllarca, herkes ona hayran, herkes ona kasidehan cektir. oldu. Ü7Un bir ömre refakat eden Kontrollar devam etmektedir. muzaffer seneler, debdebeli ve saltanstlı bir ölümle sona erdi. Bu SEİtanatlı ölüm. şsirle beraber eser lerinin de bir nevi cenaze töreni oldu; ve aradan yıüar geçtikçe, Abdülhak Hâmidin adı bir nisyan çağıltısı haîir.de hafızalardsn uzakRîber ?!dı9ımııa g»re »nbım lmalaştı. Korktugu başma geîdi. Çünlâtçıları İta'yan sermr.vesinin de i?'iraklle bövük blr Buditostik tabrikası kü onun, hayatında en çok korktuğu şey unutulmskü; Makber'de: kurmayı kararlaitırmışlardır. Normal xatn»nlir(1a k^oso 40 fcorosa Nl^yan!. O esfel1 mekablr, olan kostik sodanın slmdl el nltmâan Visyan!.. O makteli ekâbir 45 llraya kadar JürüldUgü föylenmekDiye feryad eden şair, ne yapart*<11r. Sabun lmalatçılarının blr kısmı bu sa yapsm bugün artık yeni neslin derdden kur ulmak üzer« Ayvalıkta kula|t:na sesini ulaştırmak gücünü blr kostik soda fabrlknsı kuramjta tc kendinde bularruyor. çebbüs etmiîlerdlr. Tabrlka 5000 ton Abdülhak Hâmid, böyle bir uimalit yaîvscak ve sekiı milyon llraya nutulmrya lâyık mıydı? Elbette ki mnl o'acaktır Bu maksacia kunılac^k «lrkete ttal değil. Onun si'rinc'e ölümsüz mısyan sermayesl de yüzde 25 nUbMinde rclar pek çoktur. Öyle iken, bugülytlrnk e^ecektlr. nün nesli onun şiirlerini alâkasızlıkla karşılıyor; okuTiîk istemiyor Belediye Başkan Muavinl Bir sanjtkân zorla okutmnhtan daİznıira davet edikU tanir Beleniyesi. tstanbul Beledlyesl ha güe ne olabilir? Gerçi Hâmidin Başkan Muavinl Ferruh İlterl üç gun bu^ünkü çiirle, kpn^i''nt'sn sonraIçin tnntro davet etmljtlr. ki bir çok şairlerden frzb bc^pntısı var. Hâmid, bizdc şiir dilini Lâstik ve yedek parça Için ve söyleyiş edrsmj ilk kırnn şairdir döviz tahsis edilecek «Makber» i, hep fikirde Mot8r!Q vasıta lastlfc ve yedek par Eskiler, eTî^i, Ç3İarının az^lmasını gozonünde tutan derinlik, hls ve hayalde Tlcaret VekSleti yenl bir tahsis yap duyuş ve söyjeylfte samimilik sblmak üzere tetklklere baslamiftl. desi olarak görürlerdî. Sairi, öltim Vekâlet bu işle i? igal eden demekfelsefesi karşısında kalbi lîe düşül e r e elliser bin dolar o'.mak üzere cera'n yüz bin dolarlık blr tahslste nen, ruhu ile feryad eden bir sant?swur ederlerJı. buîunmaîi üzere dftviz komltesil© gö atkâr olarak rı=me!crc bnş'amıştır. Şi'rin gerçek özü onların meçhuHi Çckoslovakvaya 600 ton fasulye olduğu için «Makber» de, fikrin derinliğini, jiir içln de ölçü sayarihrac cdiîdi • . lardı. Halbukl bugün, «Makbera Son hafta içinde Çekoslovakyaya €00 ton soya fasulyesi ibxac edilın tştir. dikkatllee okunursa, onda en '&fikir olduğu görülür. Su p^rtiye aid ırsllar g'ıyet temiz yıf tarafın ol'jp iki h?flanın soya fasulyesi ihra Onda, ölüm karşısında meselâ Yuca ı 1300 tonu bulmuştur. nusun veya Yahya Kemalin almıj Bilindigl gibl Türkiyede en fozl» soya fasulyesl i^tihsal eden bölge Ordu olduğu: husus! tavır mevcud değilmısralannda ise BlümVtlaycildir. Rekolte scnede 3000 ton Kemal n kadardır. bütün dehşetile bizi sarar. Yahya 60 milyon liralık yeni tahviller Kemalin mısralarında ister ö!ümden ziyade. ölümdeki şiir dalgalapiyasada rağbet gördü nır. Şfiphesiz «Makber» de yer Mal'.ye Vekale i Amorjlisnnn ve Kreai Sandığı tarafından piyasaya yer mtsra fıskırmalan yok değildir. orzedüen 60 milyon liraılk yeni tah F^kat onlar bir yığm tadsız tuzsuz villertn^ satıjı büyük rağbet gormuî telerlemelerin arasında kaybolur. tar. Meselâ: 22 nlsanda nihTyete arecPK clan bu tahvillerden e!1e edilecek C0 milyon Do?mazsa o mah feieklerinden lira ile memleketln kalkınmaaı hıılan Tulmazsa elim eteklerinden dınlacak ve bu arada enerjl, mnden Evlâ bulurum tehîye nisbet cllik vesalreye yardım edllecektir. Ol<am biri ben sineklerinden *Ankara» vapuru 400 turist Tsrzında mısra sırrına ermemiş ile geldi ham bir fikir yığmının ardısıra baBlr Fransız flrmasına klralanan kars'.rıız şöyle olgun iki mısra geli«Ankara» vapuru dün enat İS tf« 400 verir: ecnebi turiatle Hmanımıza gelmij ve Pîşimde *ecdeeâbı tevhide Boğazda bir tur yaptıktan sonra Dolmabahçe Cnlerlnde dem!r!em!5t!r. Dün Aklımda şükuk, dilde iimmid» bava yagmurlu olduğu İçln turlstlerln Ama bu kadar. Alt tarafını biraz ABAHTÂNÜ ABAHA... Şu canavarca safdırışlar •• sraele de, Yugoslavyaya da gîttiğimiz zaman o memleketlerin içtimaî nabzmı yoklamak üzere, şu suall sormuştum: Son günierde umumi efkârı ilgileudiren cinayetler nelerdir? Son günlcrde cinayet olmadı. Yalnız bundan beş ay evvel, a«abî bir crkek, karısuıın muhabbetini kaybettiği için kendini bir otelin penceresinden atmıştı. Halk çok üziüdii. Bu cevabı, bahsi geçen iki memleketin birinde abnıştım. Öbürün. dekl cevab da aşağı yukan buna benzer bir şeydi. Şimdi gelelim bizün diinkü nüshaya; üçüncü sabifemizde çu zabıta haberlerinin sıralandığıııı okuyoruz: 1 Adapazannda kız kaçırma vak'aları arttı. Yalnız mart içinde 18 kız kacınlınıştu. 2 Kaş kazasının Kımk köyünde bazz kimselerin elinde sertnaye olarak kullanılan Güllü Üçay oturak âleminde Celâl Oklu tarafından beğenilnıiştir. Patronlan Güliüyü vermeyince Celâl kadını bir kurşunla öldürmtiştür. 3 Silvanın Ömerli köyünde üç erkek, kapıyı kınnak »uretile çoban Eminin evine girmişler, 19 yasındnki kansının ırzma geçmek totemişjler. Karşı koyması üzerine gene kadını bo&up öldttrdükten sonra ırzma gcçmişlerdir. Acaba «on yirml dört saattenbe* ri, umumi efkânmir heyecan ve dehşct içinde bu üç mevzuu ma konOjuyor? Hayır! Ardard» okuyunca, başunızı kaldırıp: € Vahvah! Bakm ne Udalar olmus?» diye bunları odadakilera bile anlatmak lüzumunu duymuyoruz. Esnaf Kefalet KooneratiPrerl mumessiilcrinin toplantısında esnafın kâfi derecede ka'kındınhnadığuıdan şikâyct Muhtelif vilâyetlere mensub esnaf kef?let koopeTat'f1^ri m'inrssineri dün şehrimiz Ticaret Oda smda toDİannıHardır. S r.'hleyin Taksim âbidesine çelertk koyan rou"n«»s.c!"er. öjleden scrra lcttmn etrni«lerHîr Tii'srıtıda Vali muavini A?ım BüvüV'ü, Eii' B'kRsı Unv"ı MüTırü Nus ret Uzgören, Esnaf Dernekleri BirliŞi temsildleri hazır bulunmuçlardır. Kon'îre riyasetine Mahmud Erbil seciMikten sonra Atîtürkün, FZ;Z ffVıMler'mizin h'tırasını tari~en bir dakikj ihtiram duru^u yapılmış ve gündemdekl m"?'1»'erin görüşül mr<;irie başlanılmıştır. Dün H^lk Bankası ve S'nrtıkiatı Son 24 saat içinde yapılaa ihracat ile Esnaf Kefplet Kooperatifleri Bir liği arp3!rdaki müns?ebet!er vp esnafın B:nksdan rhbk ve temennileri üzerinde bilha'ssa duruHuş. kooperatiflcr tüzüğünde eksikler beürtilmiş ve ko"">e"tifl<;r'n muhtemel za^arlanra b?nkanın bir nisb?t d?Mlir J e tetirrki Ht° : '*' T . Bunden başka esnafın kâfi derece k^kındırılmadıâ'ndan şik ediimiş, be^ka^'n «"n'f rinin saüşına yardrnı etTiPsi, tesis kreclisinin e'e alınmHsı teTi"""i edilmiş ve unn"T | 't 1 e kredilerin artınlması istenmiçtir. Aynra, f?iz nisbellerinin de indirilmeFİ taleb edilmiştir. Toolan tılara bir kaç gün devam edilecektir. T. M. T. F. i!e M. T. T. B. teşekklillerinin birleşmesi ş ş Piyasada yapılan kontrollar r ülhak Hâmid Cmhiu Tanyol a an: 7 Bir sudkesük f»^rikası kurulu^or Cnlvcrslte ve yilksek okııl ögrentile Son 24 saat zarfında ltaıanınnzdan muhtelit mem'.eketlere blr milyon 155 rlni lçine «lan T. M. T. Federaıyersu ile M. T. T. Blrliğl teüokkUHerlnin, bin Üralık ihraeat yapılımştır. Bu meyanda blr milyon 120 b!n llra uzun zamandanberl birletme yolunda nlhayete ermck hk bak:r Batı Almanyaya levkedil yaptıklan califraalar Itnç'ir. Birlcsik Amerikaya ac] çekirdek uzereair. Her Iki taleb* teîekkillünün son tfinve rakı, Belcik^ya sünger, tsvlçreye lerd» akdetmlf oldukları konıtre'erlnçar>are. Israe'e t'Hün ve Yunanistana de blrleşme kararı almaları, Cniversl'e balıV F»vk»(MlmHtlr. muhltlnde büyük memnunlukla kar;ıTürk Devrim Ocakrannm lanmııtır. Onlverslte Genel Sekretert Hasan Reflk ErtuJ bu hususta kPiıdl4 üncü yıldönümü 5Üe gSrü«en blr arkadasımıza funları TOrk Dovrim Oesklan kurulırçurıun (ftirJi'ncu yıldönumü mtınasebetile dun söylemiştlr: K»et 15 te 1 M. T. Feierasvonu mer ı • Kongrelerde alınan blrleşme kaj rarlaruıı memnunlyetie karîilıyoruz. ke•sıde bir törcn yapılnv^tır. Tojlantıda 14 üye hazır bulunmuş Her lkl tarafın da bu l;blrligl zlhnlyev« soz s'an hatibler Devri'icııı?'n esas , tlnl. gençllgin müîterek (tiycleri baları üzerinde durmuslar ve Devrimci kımmdan takdire defier buluycnız. Bu llk mı»v7iııında yanıUn çilısfmalarm suretle. dagmık tejekküller yürOnden hîzlindınimasını. aksi propagandpiarın kuvvet v» laman kaybının üntıne eeçv • "'•rıesir.i iıt»m<$lerdlr. çllml? o'.acak ve gençllk için faydalı tefebbuslere daha kuvvetle (lrlfllmed Bir tacirin 5150 Urası çalmdı müniViin o'acaktır.» ?kec:de İskenderiye otelinde kalan Kamjonla otomobil çarpıştı R ' j y i n Tabak Isırıinde bir tücear Şoför İsmail Sen'et, idaresındekl poilse mü'acat ederek, yeleSl ceblnde bu'umn S150 Urasının ealtndıSmı ld 4676 plâkalı kamyonla Büyukderbcnd dj» ctnvstir. Bu lddla Ozerine hırsızın karakolu clvarından geçerien, 057^311 Azat ldaresindekl 0415 plAkalı hunı.l •r""«"ına bm'nnmıjtır. otomobiîle carpısmış'ır. Çarpıçrm sıraEmnivet kadroftunrin tprfiier ıında her iki vasıta ha«?ra uğrümı;, Fnn'vet 3 ünrti Sube Müdür Mııa ^U3^^5^ otomobıl şoförıi Oi^.nnla, G'i">t vînı ve polis müfettişi Cemal S^rım. l ' r t ı l muhtelif yerlern rten »ğır gekılbir d ^ e c e terfi eünlj ve takdlmaroe de yara!anmısl<<rdit Vardlıîar İlkya*dım hastinesinc kaldırı'mn, kamyon t ı r ^ m H;»tib Okuiu Miidtlr1fi$ü çolörü yakalanarak ta.ı!;:kata bajlanS^.r^ı7 Tmam Hatib Okulu Md rn ^tır. durln* ; me. Maarif Müdürü yardımcılaBundaıı başka şehlrde snn 21 saat rından Gunduz Akbıyık Uyin edllmlj z~.rfında 6 traflk kazası daha olmustir. tur. belâgat, biraz tekerleme ve fikir insafla aöylemek lâzundır ki, Tanözentisinı doldurur. zlmattan Yahya Kemale kadar geİşte «Makber» den gene geliji len şairler içinde gene de onu gölgüzel bir sahife açalım: gede bırakacak başka bir şair bulEir ruh idi zisafâyı meşreb, mağa imkân yoktur. Abdülhak Hâ Gerçek mi onu yiyor mu akreb? mid, ne lftyık olduğu şekilde takdir Olmaı bu, bu SOK yalandir, olmaı!. ve ne de gerektiği şekilde tenkid Sevmem bu hakikatl mücerreb. edilmiştlr. Takdirkârlaruun zihni Gömülen blr sevgili vücudünün hep: toprak altında çürîime^l, blr ş?:r ta Bedmestt gazab elinıde bir cam rafından bu kadar kb'tü şekilde an Dnrsun, diyorum şn seyli eyyam latılabilir .Fskat biraz sonra bu ya i Veya: van sözler, ruhumuzu ürperten şu CıMım semavata haki bcrser İndim semavat ile beraber mısralarla sona erer Akreb onu yer, olan beııim zar; I Nev'inden belâşatli mısralara taYerde o yalar, çeken benim bar.. I kılmış. Şüphesiz bunlar Hâmidin Bir sanatkâr bbyle güzel iki mıs j güzel raısralandır. Ama, eskiler, raı bulduktan sonra nasıl oluyor da J c?öd9şlan. bu mısralarda sSyleylşl arkasmdan şu kcmik sözleıi j'az j değil, düsünüsü ffüzel buluyorlarj dı. Onların, Abdüîhak Hamlde «atmakt^n nefsini alamıyor: bik ettikleri ölçü yanlı.'jtı. Btı yanKabrinde minâre çıksa ey yâr, Çe<orlıwde ol'Jr benim o bir hâr hs ölçü ve anlayış İçinde onun şi'ri «Finten» deki Davalariro nev'inden Bil!;*!h bunu düsüıımcdense. acavib bir eser oluyordu. Evlâ idi b«vnimi yemek tnârL Bir çoklan, Hâm'din bir tezsd tnsan, kırk yıl düşünse. bu kadar münssebetiiz ve ocayib bir ha şairi oHugunu söylerler. Yanlış da yal kuramaz. Fakat, buna rağmen, ' desjil. Fskat Hâmiddekl asil lezad, Hâmidin «Mskber» inde em<;a!siz, fikirlerinden, üslubundan ziyade ve ölmez mısralann yekunu bir zevkindedir. O, bir zevk keşmekesi hayli kabarıktır. Onu, şürlerindeki icindedir. «Makber» bu zevk keşbazı garabetlere bskarak, sıfıra '.n ı meke^ini açığa vurcn tioik bir edirmege imJtân yoktur. Abdülhak j serdir. «Makber» i, Türk edebiyaHâmid, bugün eserlerinin değıl. t w n en lirik kltabj olarak gösterçöhretinin, fazla şişirilmiş olan şoh t mek âdet olmuştur. H^lbuki «Make, lirlzmden ziyade, blr meloretinin kurbanıdır. Yalnız şunu da ı 't Eminön'l Vergi Dairesi Müdüril Reap lurgay ın. adlı kitabı Jntişar etmîştir. KHapta kanunun metni. kanunu tadil eden diğer kanunlar, Vergi Usul Kanununun muam?le vergisile ilgili hiikümlerl, urirumt tĞbÜAler. içtihatlar, muaf mâmullcre aid cerlveîler, iptîdat maddeler tenzilât cetveli yer almaktadır. Fiatı bcs liradır. İstanbulda Ankara caddesinde Üniversite Cihan, Hilmi ve İnkilâb kltab evlcinden temin edilir. •••• H» • » » » • » • • • » • • • vsraisi kanunu ve taSbikafı x önUmüzdekl 2 Mayıs çekilişinde bahçeli 2 EV ve zengin para ikramiyeleri Bsnkalann ve Kıymetli Mülk lstiyenlsrm Nazan Dikkatine: Izalei şüyu suretlle Bahçekapıda satılık han ile altmdaki mağazalar Bahçekapıda Nimet Abla piyango «işesi karşısında, bir tarafı tramvay caddesi, diğer yüzü J^mlâk Bankasile Denizcilik Bankasmın bvlunduğu sokak ve üçüncü tarafı Yağcılar (Kömürcü Bekir) sokağı ile muhat, istimIâkle ilijiği bulunmayan ve onbeş buçuk metre irtifaı imar durumu olan ve istimlâk kararı ile kaışısındaki adanm pek yakında kalkması neticesinde Sminönü meydanından yüz alacak olan İZZET BEY hanı, altındaki mağazalarile birlikte 26 nisan salı günü saat 10 ile 11 arasmda Vilâyet karşısındaki Tomruk binasında bulunan Eminönü İkinci Sulh Hııkuk Mahkemesinde izalei şüyu suretile satılacaktır. Dosya numarası 955/313 olup fazla tafsilât içln mezkur mahkeme baskâtibirıe ve 25981 ve ?4335 telefon tıumaralarından avukat Ertuğrul Akça'ya ve 43286 dan avukat Yavuz Erenli'ye müracaat. »•••••• •••••••••••••••••••••••••« 4 ekseriıl geraiden çıkmamıslardır. tAnkara» vapuru bugun Umanımudan ayrılacaktır. Yunan bandırah «Miaoulls» turist gemisi bugün saat 18 de limanımıza geîecekıir. İçinaB 2S0 turlst bulunan gemi İstanbulda iki gün kalacaktır. Christian Dior'un Hediyeleri Demokrat Parti Beyoğlu ve Şişli kaıalarının Taksim Belediye Gazinosunda Taribi eserlerin etrafı tanzim edilecek İstanbuldki tarihi eserlerin etraflnm tan2 mi ve temlzlettirilmeri İçln Vall MuDvlnl Veflk KitabkcıgJHn beskanlığında blr komisyon kunılmustur. K.ımisyon üyeîeri dün toplu bir halde Sultanahmed ve elvarında tetkikler yapmıçlir. temizlettirlecek eterleri tesbit etauslerdlr. Teklklere önütnüzdekl günlerde de devara ertilecektir. 16 Nisan 1955 gecesi için tertib ettikleri yemek li gecenin hazırlıkları tamamlanmıştır. Pariste | Christian Dior Müessesesinden lıususi aurette getir tilen Temmuz çekillşinda bahçeli 2 EV adet 25.000 lira 1 adet 5.000 lira zengin para ikramiyeleri dram hâkimdir. Her ne kadar şair: «Makber benim samimiyetimdir» diyorsa da. buna inanmak biraz eüç. Çünkü esere baştan sonuna kadar devamh blr lirizm hâkim olsayc>!. ne belâgate kaçan mısr?lara ve ne de vavan ifadelere rastlanırdı. Halbukl «Makber» de Szenti fle özentisizlik. belgatle sadelik yanyana yürür. Bakarsınız: Bir jrön dedi ıshrab içînde: Ben fiimeire celmisim bu Ffinde Ölmek dedi knhkahayla Rüldiim .. Dnydum ki fakat îçimdcn öldüm. rKaldım an, demJ^tî, ynida bir gün TTinrtîn bu uznk dentelerimîe?.» Nev'inden srüzel ve sade bir ?iir rlçylslne sahfb olur. Arkasından: Geçtik kpnalı bu yolda mebhut, HunI ciSer oldn cnra va kut; PîîrsMerime su'alJ zalîm, Rprtrfpvler idi eevâhı muzlim. BSv'e garib ve manasız mısralar çelir. Üeöncü raısrpda geçen «su'al» keiimes'nin ne oldueumı bevhude arsmayınız. btılamazsmız. Şair de bulamıvacaâımızı biliyor. Bunun iem bu kelimenln, arabca Sksürük nr'nasına eeldicİTii kitaba koymus oHvıSu notla i » h ediyor Bu hususta missllerl faîlalastırmaSa lü7i!rn yok. HCmldin Makber'inde, Nasreddin Hocanm karla ekmek vemesinl iead etmesi nev'inden. bir çok aeavib kelimeler icad ettiği %ö rfilür. «Makber». bir «a§ıd» dır. Bir aftıH», gönülden peldiği Ribi sövlemek yarasır. Meselâ son asrtn hnlk sairlerinden Kfjhzmanlı Hıfzının da seveilisine bir ağıdı varHır. Makber'de en lirik mısralar dahi onun si'ri y?nmda sönük ve yapmacık Valır. HAmld tevsllisine sfivle seslenir: Cik FBtma luhrtden kty»» et, vâdnndfiki haline devam et, Ketmetme bo ran «8yle bir «ît. Ben isterim âh, 8yle blr «8x... Şimdi Kajhzmanh Hıfzıdan bir kao parça okuyalım: Ecel tnsadm acamaz mtnn Acip da Idnden kacnmaz rnı«n Azaıl ey1e«e1er nçamac mısin Kmk mi knnadtn kollann haniAe mıstn yok mndnr ekme&in •«!" Odan ne kamnlık yok n n •<«fin Hanidir ırilvevin. hanl voldasm Hnnl kapm tıacnn yollann hanl.. Bunda yorgan, döşek yastık var mı<lır Bn Renls dünyada yerin dar midır T>a1m tahta dtıvar önlln yar mı<1ır YeMl ba«h sunam eöllerin hani... Bu trüzel ve icli rgSıd» ın diger kıtalannı yazmsmak lcin kendimi zorluyorum. Ttirk edebivatmın ^n HHk parealanndan Wri olon bu Sİ'rln merfvetl, ve defterl halk diHnin samiml, yapmacıktan uzak ifadesi içinde mevdana gelmiş olmas"irlirhr Abdülhak Hamldin de en büvük talibst^l'Şiri burpria aramak lâzım CönkO blr m«an ancak ken'" öz dilinin kelimeleri içinde spfimî olabUir. Bununia bersber Hflmldln eserleri esaslı bir taranmaSa tâbi tutulursa .onlarrian varjıloeak Wr sür antoloils!, hernplde fene şsMerimirin kavir'cız'ıJ'na omuz «11V»rek bir vtiksfkHkte ohe«Vtır. O, kenrlislrıe kan« «»8stertlen bu ihmaîı hakketmemistir. D Tedbirinl bile almak, birlra İçin pek o kadar içrimat mesele teşkll etmiyor. Umursamıyonız. Zira kanıksamı; bnlunuyoruz. Nlteldm yurdumuzun şurasında burasmda kim bilir kaç müthiş cinayet daha işlenmiştir de, muhabirlerimiz, rJpik bulmndıklan için, entersean savmayıp bize bildirmemlşlerdir. Peki ama. dü^ünmiyelim mi? Niçin bizimle aşağı yukan aynı havza içindeld memleketlerde ö'y. le oluyor da bizde böyle oluyor? Bu, Iklim mesetesi değildlr. Hâ?â, blzdeki fizyolojik blr bozukluktan da ileri prelmez .. Bn, olsa a bir örf ve âdet aksamasından. dır. « Göz görmeyince gönül katInnır!» diye bir söz vardır gerçi... Fakat bu söz, iki cinsin birbirini görmemcsi mevzuuna taalluk etmez. Göz gürünce, gönülde bir ynmuşama olur, göz gormezse ruhlar kabalaşir. Erkekler, kadınların kanşmadıklan cemiyetlerde insana benzemezler; kadın uzakta kalırsa maazaJIah bir hal alırlar .. On kazazede tayfanın banndığı bir Hayırsız adadaki anormalleşen ruhları düşünün. Sonra bu on tayfrı, köylerine donüp kadınlarma kavuşsalar erişeceklcri nisbî sükunu düşünün... İ^te biz. iki cinsiyeti, birbirinden ayıran kaç göçümüz dolayisile A'(•ıpazarınm zorla 18 kızının kaçırılmasına, yol açıyoruz. Olarak âleminde Celâl Oklunun çlleden çıkmasına scbeb oluyoruı. Ölüye saldıran sırtlan misali Uç köylü, Cobnnın kansına saldtnyor. Ve gene dünkü nüshamızın •ynı sahifesinde, mebuslarımızın nenebi gayr1 gahih bir buçuk milyon Türk çocuğu üzerinde rihin yorduklan dikkate çarpıyor. Mevcud örf ve âdetlerimizin eok bozuk oluşundan mutlaka güphe cdelim. Esaslı bir de&işikliğe ihriyaç görelim. Kadınlann kat'iyen çarşafsız, kat'iyen kaç göçsüz umumi hayata karışmalannı. bu anormalliklerimize deva sayalım. Aksi takdirde. tereddiyi kimde, nerede arayacağız? (VâNu) TEŞEKKÜR Erzururada Yedek Subay olarak vatan vazifeslnl ifa etmekte iken müessıf bir kaza neticesinde velat eden sevglll oğlumuz Erzurun\da çok alâka ve levgî gSs teren MHM Tllrk Taleb* «ırUği kon gresJ »ayın üveleri İle IX. Kor Komut.tnlığına, kaybımızdan miı*<svellid büyük aeımıza bizzat Relsrek, telgraf, mektub veya telefonla iştirak eden ?kraba. dost. Fakülte v e Kulüb »rkadaçlarına kadirşinas Polath htılkma, aıkeri ve slvil erkânına mlnnet va şükranlarırnızt arr.ederl». Gürgen, Taşçıoğlu. Cezayirlloğlu, Kiper, Ak3«l ve Ulusoy alleleri * * * Eşim v e annemiz LEMAN AKI'nın: muhtelil dolctor'arın çeşidll tedavilerine ra&men, 6 senedenberl m«7tsrib bulunduğu rahaUızlığı ilk muayenesi neticesinde teşhi» ve ameliysunı muvsffıVıvetîe yap=.n cok öeSerli sayın MUSTAFA GÜRGEN"in WMİE UASUFLAR ÜĞÜ MM MÜDÜRLÜĞUNDEN: 26 mart 055 tarihindc toplanan bankamır adi umumi heyeti 1954 yıh temettOür.ün 15 nisan 195^ tarihinden itibaren tevzii ile karar verüdiğinden hissalsrlarımızm mezkür tarilılen itibaren Ankara, Istanbul ve İzmir şubelerimize müracaatla temettü hisselerini alrnaları rica olunur. 4579 Bir lalcı yakalaııdı Ejübe bağlı Allbey köyünde 41 nurraralı evde oluran SaaUct Kavak jsmtade blr kadın menfaat mukablü fela bakarken IUÇUI'.Ü yaksUnmıstır. Falcı hakkmda adl! takibaU geçilmljtlr. CHRİSTİAN DİOR PARFÜMLERİ bu geceve teşrif edecek bayanlara hediye edilecektir. Şehrimizin sevimli gan'atkurı paranızın... istikbalinizin emniyetl NİSAN 13 ŞABAN 20 ÎLHAN GENCER'le IKORDON BLÖ'nün Kordon Blö'nün Cazı ve ayrıca pavyon ve diğer 3 CAZ'ın bu geceye ayrı r ne«>'e vermesi temin edilmiştir. Su götü:mez bir faraziyeye benzer ama, rntaele bu kadar olsa... Hülbuki mesaie bu kadar değil Necip ustanın ojjlu Kadri de, kendi evlerinde bir gey arsyor... Yanı Coni'lerin ka*mda.. Dadısı çizme ızıerınm yukarı krt) uzandığını görnzemis m)? Acaba hazine tüc;ar Abdullahın değil de Coni'lerin miydi? Ve evlerinde görünen K:ra Sakallı, bu hizinenin peşinde mıydi? ı> Adnan, cesed oldu^urıa ınanmamakta devam ediyor ama, yemin edebilirim, cansızdı o adam... Dokunduğum zaman öleli bir hayli olmuştu. Sade ukflâ Adnancığım okumamış kriminoloji.» Eh, biz ds âcizane göz attık, biliriz,. Ölüm lekelerı bile belirrni$ti Kara sakallmm cildinde...» Bu hatırayla öyle bir irkildi ki, gittikçe karsran bodrum odasmın karanlıklannda, kara sakallının hsyalıni duvarları yarıp öraüne dikilecek sandı. Kalîtı yerintien pencereye yaklastı. Pencerenin pervazı çenesinin hlzasına geliyor Ve bu penceredsn sadece erka bahçenin çiti görünüyor. Acab? hayku^a rru? İmdad çağırsa mı? Ama ya imdada duit gelmez de düşman gelirse? Kulak kabarttı, etrafı dinledi. Evin içinden çıt duyulmuyor. O yarı baygınlık, yarı Eygınlık sırasinda açılıp k^panan kapı demek V: üst katın kapısı imiş. Acaba Manifatura ve kmnaşçılar Çarşı Kurma Kooperatifi Şirketinden Mühim İlân Kooperatif namına Bankaya para yatırrmş olup kat'î üye I olmak üzere formalite ve taahhüdlerini tekemmül ettlr T memig olanların 18/4/1955 tarihine kadar kooperatife j müracaatla mezkur fornıaüteleri ikmal ettirmeleri, aksi Y. takdirde kooperatifle alâkalannın kesileceğı ilân olunur. t Bu gibiler kooperatife müracaat ederek paralarını ala i • •• tüecar Abdullah kapadı kapısını gitti mi? Şu anda ev boş mu? Peki, Güleri kim kilitledi buraya? Kim gordü de buraya girdiğini takibetti kilitledi? Yok, beyni patlatacak kadar düşünse bu muammayı çözemiyecek. Zaten hangi birini çözmeğe uğraşsın? Cesedin musallat hayalindea kurtul c mıyor şu anda... Gözlerinin önünde hep Adnanın karyolası ve kaskatı, upuzun yatan kara jakallı... Akhna bir ihtimal daha geldi: O sadece ürkütme vasıtası mıdır? Romanlarda vardır. Esrarengiz hanede gizli işler kıvıranlar, o evin sâkinlerini oturduklan yerden soğutmak ve püskürtmek için cin taklidi, hortlak taklidi yapmağa kalkışırlar. Bu kabil hilelerden biriyle mi onlan evden sıpırtmEğa uğrfşıyorlar Hüseyin Rahmlnin Gulyabani romanı tertibiv Amerikan Yahudiîer.nin gitmesi sırasmda bu hadisenin oluçu bilhassa dikkate değer. Meydanı boş bulaceklar. Evin içinde pala çalacaklar. Demek ki hazine kendi evlerinde? Peki ama çiliagir burada ne artdı? Bir an bakışları yer değiştlren eşyeya çevrildi. Merakla ktlktı eşikten yaklaştı eşyaya... Toprağs baktı. Bodrum kararıyor, seçemiyor toprağu. Gürültü çık'rmamağa gfyret ederek kırık lskemleleri çimento torbalaruun üstünden indirdi. Yapıştı, torbalarm birine var kuvvetiyle çekti. Sonra beliren boşluğa elini uzattı^ toprağı yokladı, yokladı. Gülümsayerek doğruldu: Aldanmamışım. Yeni kazılmış bu toprak.., Artık su götürmez çilingirin burada hazine aradığı... Kazmış bodrumun bir kısmını.^ Önce o tarafı kızmış. Bulamadı hazineyi, yığdı eşyaları kazdığı yere belli olmasın diye. Tekrar gelip başka yerleri kazacak. Anlaşahyor: Muhtelif insar.lr muhtelif yerlerde auyarlar Vazlneyi... Bu arada Nigâr hanırn da arıyor... Bilmedikleri, heıiüz karşılaşmadıkları başkalan da anjor. Hataylı Abdullah en başta. Düşüncesinin bu noktasında titredi. Yine sokak kapısınıD kapandığını işitmişti. Üst katta ^/'k ses'eri duydu. Ve bu ayak sesltn biı merdivende kayboldu. Gelen <?aliba en üst kata çıktı. Gelen?... Herhalde evin «ahibi... Hrtayh Abdullah! Abdullahın kara sakah varmuj! Vay babasınıl Bir fare deliği bulsa girecek Güler... Eiizülecek Güler... Saatine göz attı. Bej! Zifiri karanhk olnıcdan şuracı';ta kendine bir sığınrk Ldi;:melı. Boş g:z sandıklarında" birini pencerenin önüne götürdü. tçinı, etıafını yokladı. Böcek fılân yok. Sanki peacerenin önünde oturur »••>••»••••»•••••••»•»••»••» Doç. Dr. ZİYA ÜSTÜN'e asistanlarına: ameliyatı nıuteak'b gıinlerde, yakın alSka fevkalSJe bak'm ve ihtimam gbsteren Alman hasfnefi dabillye mütehassm s»yın profcsor, psistan, çvester ve diğer personelme mînnet ve şükranlarımızın iblâğma sayın gazetenlrin tavassurun'j rics ederfî. ^Ikret Akı ve OŞ.ılları ÖLÜM Arif Arıkanın eşi, Emine MadanoJlunr.n kızı, Turgud, RUchan Arıkan ile İlhan Gürünün annelerl, Burhaneddin, Vehlb Madanoğlunun kızkardefi, Dr. Doçent Sanıi Gürünün kayınvılldesl, E^in. Tı:rc MTdsnoiHınun hr.lajl • ••»••••• •••••••••••••• t l VnliKIYET'in TKFKIKASI: 3 3 V. ] 5.24)12.15 15.58; 18.47JMİ2! SJS "E.~]10.38j 5.29] 9.12J 12.001 "lJ6;8J2 ATÎFET ARIKAN l Karamağardh ve VâNu D?jısının arüattığı hücâyeyi dügünüyor: Demirci ailesi bu muammanın herhalde düğüm noktası... Dadısı. lâstik çizme izle ıni takip ederek bu evi keşfefhyor... Kadriyı t:kiben de deroirclnin dükkânını buluyor. Kadri, demircinin og!u... Dsdısı, bu evin an htarını Kadrnin babasına yaptırıyor. Adam aynı za.nanda çilingir oirl 2unu söylüyor Çüinciv hern ; sebeble ise, aynı gün öğleden sonıa bu eve gi.iyor. Ve işta şu etyilar:. şurtdan alıyot îUi< ya taş'.yor.. Sonra Gül^ı'in ln.vnâ.i lirkeie buluyor... Kxli'.! Kapyı açıyor. çıkivor, gıüyor. Ne aıamı^ n'.abüir bu aJam bodrum:a? Bütün bu ö^en ıtalâveıe!crn mücevheratli ilgisi var. Bu mu:mmar,ın oüf noktesı müc=vher... Süpürgedaa fırı y^n müce\her, hindinın yutuçu aıücevrjfci ler... Peki arua, hindı yilcutlan iemirci dükkânındj bulup da yutmuş. Demek müocvherlor demirci dükkâmna îaçıltnış Nasıl saSilmış? Mücevherler dercirci dük kânuıa naııl saçılu? Bırı bi' şey açtırmağa götürür. Şu veya bu eebeble ters bir hareket y:par. Açılan mubfazadan saçüan mücevherler... Ararlar, bulduklannı uulurlar, bulamadıklannı da bulamazlar... Belki miktar o kadcr çoktur ki, kaybolanların adedini bila farketmezler. Ve işte babfhindi, küçücük kafasını deliklere, koğuklara sokar, kiremit parçaları niyetine yutar yckutları... Bu macera böyle oldu muhakkak». Güler, faraziyesinin doğruluğuna bire bin bhse girebilir. Peki, rnücever muhafazasım dsmirci dükkânına kim götürdü? Kim açtırmak ktedi? Ve demirci bu bodrumda ne arıyor? Ayakta durmnktan takatı kesilerek eşiğe çöktü, Güler, dirsekle.ini dizlerine day*yıp ycnaklarını avuçları arasma aldı. Gözleri bahçede... Havc'nın karardığını dehşetle görüyor... Gelmiyoriar. Nasıl gelrler? Kim gelir? Yokluğuna ehemmiyet vermercislerdi ki henüz bu saatte aram' ğa çıfemlar. Oyalanmak için yine faraziyelerine sarıldı. Demirci bodrumda ne aradı? Büyük bir ihtimrl Necip usta bu bodrumda, kilidini açtığı mahfazsyı fradı. O halde bu evde oturan adam, yani Hataylı tuccar Abdullah mahfazayı açtırm'ğa götüren adsmdır. Çiîingir kasyı açü. O arada bir kaç mücevher etrafa sıçradı. Eir kısnıım topladılar, bir kısmmı bulamadılar. Necip ust\ işte o zaman peşine düştü. Gizlendiği yeri keşfetrreğe çalışıyor. Ne dediler kendisine tahkikat ysptıjı sırsda: Hataylı Abdulleh ayak tüccarı imiş™. Zaman zanrun kaybolur, zaman zaman bsllrirmiş. Çilingir, bu evin kapısına bir snahtar uyaurmuş olacak. S kallı seyrhatteyken evin içinde cirid atıyordu. Üst katları did k didik yoklarrvştır, simdi sıra bodrurna geldi. Kim bilir belki f,ünleiclcn aylardanberi bu bodrumda da pala çehyordu. sa daha emniyette buiunacak. Çıktı sandığm üstüne, tünedi. Dakikalar geciyor. Derken üst katta gene ayak ses leri duyuldu. Koskoca binanin mezar sükununda nasıl aksediyor sinir bozucu gıcırtılar... Tücear Abdullah, evinin her köşesini dolaşıyor. Kapılan açıp kapatıyor. Ne hikmettir bilinmez, sakallı Abdullahların mestleri midir, pabucları mıdır, galoşlan mıdır hep böyle gıcırdıyor. Vehimli bir şey galiba bu adam?.. Durmadan dol?ştı. Her yeri dolaştı, dolaşıyor... Hava iyice karardı. Üst katta yanan bir ışık, pencereden bahçeye vurdu. Bu da nesi? Açağı mı iniyor bu adam?... Hiç şüphe yok, aşağı iniyor,.. Bodrum katını da dolaşacağı anlaşıbyor... Onu burada bulacak .. Bereket ver sin elektrikten mahrum bir kat... İşte ayakkabılarınm ?ıcırtısı taşlıkta duyuldu . Dışprıda da bir kapı açıldı, kapandı... Nereye saklansın, Güler?... Bu bâ^ire hespbda yoktu. Nereye saklansm ki, bu umulmadık tehlikeden kaçınsın? Karanlıkta etrafma bakmdı. Hiç bir sey Böremiyor. Hatıralannı tareîedi SaklsnaMppeiH veri hayalinde aradı... Ancak ve ancak yan 'araftaki izbede ot minderlerin arkasına sinebiiır... Bu odadaki esya vığınını siper alması mümkün değil... Çünkü kapının açılış zaviyesine rasthyor... (Arkı.M var) vefat etmlsir Cenazesi 14.4.955 perçembe pünü Beyazıd Camilndpn Ö51« nama7inı müteakıb kaldırılarak Fdlrr.ekapı Sehidliğine defnedilrcektir. AÇIK TEŞEKKÜR Derikte gaddar blr mermi ile gSzönü kavbe^en ve beyni içinde lulan kurşunun tesiri ile dinmiyen §ara n6betlerl İçinde çtrpınan kardeşlmiz Seydoş Or!T>Tnın ameüyat ile dim=îîınd?n kurşunu çıkararak onu hayata ve bizlere lade eden beyin ve »inir crrchlsi Doç. Dr. BÜLEND TARCAN'a şülcranlarınn blldirmeyi borc birilim. Ahmed Orman ÇoV sevjili yavrumuz Nürgân Dursunojlunı hastr.lıjı esna^mda gösterd^i hozakat. llvakat ve ibtlmaBidan ötuıü kıveTıtü Cocuk Doktoru MUALL UMUB Hanıma alenen teşpkkür eder. mlnne'lerimizin lhlS'ına gazetenİTİn tavassutunu rica ederiz. Anne v e Bıbası Mevlude ve T. Dursunoglu CÜMÜUEİYET IVfishnsi 15 ktiruşfm Abone >eraiti rürkıye Harfc Lirs, KJ 42 M a *0 UIDI »ST I) I K K r >eare<lllain tlâ/ılaraaj m m<a«uUyel uDul edUDMK.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear