02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 Mart 19SS ClTMHtJRÎYlT 1TALYA MEKTUBLARI i IUIUMIII[ll|]|]UIUlllllUUJinillliiilllMIUllIIMlUittlUHİItllUinjlllUtU1«JUtUMUUİUJ44lfmUUJUlUil )IIIJIIİIİİİl(UllinnUllltil UUMIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIUUIUIIIIIUIIIIUIIIİİIİIIIIIİİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII IIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIII IIIIIIIIIIIIHHimimiH! Roma bir kitab ki okumakla bitmiyor! Yazan: Fahri Ceîâl Kad ının çorap, eıoıven, ıs k ve sacla rı renK renk Hazıeti Davudu da gördüm, Mu | j§ Bugün dört gün oluyor ki Rot lecektir. Gönlüm ister ki bu zat madayım. Güzel sanatlar memleke Beyoğlunun kozmopolit rnuhitinde sayı da...Davudun sesi, bilirsiniz, ' I ti Italvanın güzel merkezi Roma detıl. Universitem'*in tam içinde. musikimizue bir perdedir. Um = da . Ilk geldiğim zaman, ilk işim, tam bizim aram'zHa otursun, yer metinin önüzıde çırılçıplak rakseBu mevsim, kadınların, bacaklerin hazırlafi'kln e'bi«'»:ın he buranın akıl hastalıklan hastanesi lessin. bizi biitün biitüne sevsin... der, mezamirini o Davudî sesile 1rı, ayakları, kollan, )açları ıtr.k men hemen hepsinde de kollaı Monte Karlo'yu ziyaret etmek ol Güzel türkceyi. bütün incpliklçrile okurdu. Vücudü de, hüviyeti de, ==li olacaktır! Bir moda eksperinın çıplaktır. bu moda oyunu, eıdi. du. Sabahleyin. erkenden, yolUra öğrendikten sonra horası Profesör sesı de o kadar güzel olan bir pey §1 sarfettiği bu sözler son derece hay vencilere cok v?r£mıştır Haibukı c düstüm. Hastane bizim Bakııköy Ro«si'nin izinde vüıü ün. son zamp.nlarda bunlann işlei hiç uyandırmıştır. Fakat riiyor„ . , . . , , , . gamberin elbette Süleyman gibi de = ret n a gamberi deki kadar uzak bir yerde yapılde iyi gitrriyordu. Şimdi ise elederdi OJul I 2 ' a r kikat bu merkezdedir. HaHoca nasıl tM.be arPs.ncla nasıl oir j b i r ,1e hurmetle kansık Dir mıştır. Hastanenin iyi kalbli he sevei. bi/elerin büyük bir ekseriyeti babadan daha fazla idi, insanlara ! 1 z l r l a n m ' 5 olan çorablar, tunduveı nasıl hurmetle kansık oır kimleri beni lutfen gezdirdüer. 3ü muhabbet cari oldusunu şu insanralar, eldivenler ve saç boyai' rı kolsuz oldugunrlan. eldiveae karda, hayvanlara da. cinlere de gönyük parklar içinde çam ve çınar lar arasınrla eordüktcn sonra bu «renklı bir kadın» tipine doğru îi alâka birden artmıştırr. ormanlarile dunyanın en gürültü zevatı Haha cok sevdim. Sefsret derilmişti. ijidildiğini göstermektedir. 1955 t'pi kadın eldivenlerinin süz, feryadsız, bilhassa teıtemiz oır Baskâtihimiz Âli Bev de bu şenc 1 MikelAnj her iki heykelinde de Çorab sanayiini, her mevsim büvük bir kısmı uzun veya yan akıl hastanesi... ytıı.. ı,~~,u,,,..z doktoı un mcmlfketimizo gitmosi i bırbirınden daha büyüktür, daha • = yaratıUcak yeni modaiai la c^nuztındur. H»mpn hemen hspsi de balâlar kokusuz ve pek iyi hazır işile slâkalıdır Hcpsine birden te sanatkârdır. Nıtekım ressam Mi | 1 landı.'mak, satışı daimî surette renHidir. Umumiyetle elbisenln kelAnj'ın kendsi ne Rafael'i, ne Z. .rttumak, çoraba karşı alâkayı lanmış. Hastabakıcı ve hem«ıre sa şekkiirlpr etmpiji borc bilirim. rengine uyduruimakta veya elBizi Roma ıle bilhassa karsı kar de Davinci'yi beğenmek lutfunda 2 genişletmek kolay değildir Çovısını yolunda buldum. Bınalar ekbise ile »ynı ku'maştan yp:lmakscriya iki üç katlı. pencereler de şıva eetirmck lutfunda bulunan değildir. Fakat onun kilisesinae ; ğ rab modelleri ve nevileri mahdud tadır. Fakat deri eldivenler d« mirparmakhkh, kapılar öyle son Prens Ubevdullah oldu Hakikaten Rafael'e de bir köşe venlmiş, bır' ş kalmıştır Bu mevsim çorab fabalâka toplamaktadır. radan. baştan savmı değil. esaslı sahane otomob'lile hpmen her ma kücücük kabirde o da yatıyor.. I ş r.kabrı, renge kuvvet vermisıerBir Franüiz eaTeteslnin yaptığı yapılmış... Akıl hastaneleri nasıl hallenin. her merk"7İn. hcr mevRomayı, çesmelerden pek iyi = dir. îlkbahar ve yaz aylarmda çosnkete cevab veren kadınlar e.çehirlerden uzak olmaya mahkum H a n ı n önünde birer birer durarak. anlayan bir memleketin çocuğu 5 rab kullanan kadmlar gayet szbiae, eldiven, çorab ve ktındur» ise hekimleri de. her yerde olduğu R o m s y P e k yakından tanımanın gözile ben de İyi «nladım. Çeşme ' Ş dır ve çorab sanayii için bu ayrenkleriai ayarlananm son degibi çok kazanmaktan uzaktır. Eh ıerdizi »alâhivetlp kSh "üzel türk lerin sade mimarî tarzlarından de Ş lar nölü mevsimi» teşkil eder! rece ftiç bir U olacapm, basıt mo esile b a z ? n F r a n s z di yarabbj akıl hekiminin de o ka;!ar Ç ' 'ile hıris ğil üstüne yazdığımız yazılardan = Çorab frbrikatörlerinin ümidi şudadan gtin geçtikçe ıızaklaşudıgını paraya ihtiyac hissetmemesi, isın tiyanlıktan evvelki Romayı. ve son da .. Bizdeki çesmelerde heykel = dur ki, renkli hayat verici çoyana yakıla anlatmışlardır. den zengin olmayı aklına getirme r a k i R o m a v 1 ' imoaratorlan. harbl elbette olamaîdı. Fakat onun yeri ğ rabları ilkbahar ve y^z aylarında Psrisin tanmmıs berberler'ndcn ri mç! nur mesi lâzım geliyor. Deliüğin her » adsmlarile Romayı adırr Serfıty taraftndan 19ÎS için h=;zırni güzel yazımız almıştır. Öyle çeş E bile kullanan kadınlar bulunaac1 m türlüsile, her dakika, karşı karşıya ı ' «österdi. lanmıı ol«n «aç modelleri $imcUmelerimiz vardır ki her birisinin = caktır. Bakalım olacak mı? Burada ilâhlara tapılan deyaşıvan insanlarm. aktlsızlığın bir Normal renklerdekı çorablann den genis alaka toplamıştır. Fakitabesi bir büyük sanatkânmız = Yeni ayakkabılardan bir nümune turlüsü olan zavallı kaprıslerle ne i'irlerle sonraki devirler hep karşıyanmda şimdi de kırmızı, san. kat bu alâksnın yaı «ona urince, karşıya .. Yeni Romalı hiç birisin tarafından yazılmıştır. Meselâ bu =pembe, m£vi çorablar görülmek trukabil, g8ze çarpsn renklerde dansa gıden kadınlıra da kundu saten ayakkabılar dahi renklere alâkası olabilir?.. kaybol«c«ğı ve kıj tylannda k l radaki Trevi çeşmesi elbette ha = Hastaneyi ,ancak. geç vakit ter den, hiç birisinin bir küçük taşınaeriler işlenmn, kunduraii ya ralarının | u lenklene tisb lecaği öürunmüştür. tedir. sik saçltr» tekrtr dönüleceği söyrikulâdedir. Fakat bizim Üçüncü = kedebildim. Ondan sonra Roma dan bile vazgeçmiyerek, hepsini Bu sergıde .eşhir edilen kun lenlyor. Verılen Izahata göre, alSimise p.lmıştır Kunduracılar ŞUTJU ispat belirtiliyor; alev kırmızm goze Ahmed çeşmesi de ondan asla da ' = Üniversitesinin Türk dili ve ede baba yadigârı diye sevip hürmet öatan bir sarı, poıtakal renpi! durflar arasında yalnız bir t»nemayı andıran kfdm çorabları da etmek istemışlerdir: Frands Sarfety tarafın^n 19W biyatı ordinaryüs profesör Ettore ederek o aeniş caddeleri mükem ha az değildir. Evet kırlarda, köse = lazırlanmıs. fakat eksperler bun« Kadında, tfyilen elbisenin. Hayalperest kadınUrın da Jcum sinde renk diye bir şey yokturl için h»zırlansn s;ç modelİpHnde, başlarında, mahalle içlerinde öyle = Rossi'yi ziyarete gittim. Kendisini mel bulvarlan hep eski eserlerin ların satılabileceğine kat'iyen ına b'uzün veya etîKİiğn rengı ne rengind» veya yeşil kunduıaiar Çünkü bu kunriura camdandır ve «renkli saç tutaml*rı» mühim Viale Aventino'daki apartımanında yanından geçirmis... Nasıl geçir çeşmelerimiz vardır ki huzur ve ] = afmadıklarından. bu tip çorab.ar derece rol oynuyorsa, ne nisbe'te giyebilecekleri söyleniyorl iizerinde de yalnız iki lüa taşı rol oynamaktadır. Bunlar 3 İU 4 sükunumuz onlarda sonsuz yaşar, buldum. Bu meşhur edebiyatçınm miş, nasıl olmuş da bir yeri bile tsrafet ve güzellik veriyır^. kun Diğer tarsftan plâj sandalların vardır. Ayak, bu cam kunduMİar santimetre uzunhığunda tutamseri halinde imâl edilmemi>tir. konustuğu o güzel türkçe ile husus! yıkmaya kıyamadan, hepsinin de »ynlılc çeşmeleri... duralarda da renkler aynı rolü da (alâisimsema) renkleri tama çinde tamamile hapsedilmiş va lardır ve almn üzerinde bulunkütübhanesini görmek, Garbda na jerini bütün bütün meydana çıtııile kansmıstır. Güne? «ltında, riyettedir. Eksperlere göre, son maktadiT. Bu Parisli berbere g8İsviçrede yapılen bir kundura tıyn?maktadır!» Romalılar, fehirlerine, tu şehirtıl çalıjılır, ehli nasıl derinlere karmanın yolunu bulmut? Her şeSimdi bu renkli kundur»l«rlı kum üzerinde kullanılacsk nn derece itina ile bakılan ayaklara re. artık tek renkte kadın s=ıçı leri diyorlar. Caddelerin temiz, tü' £ <ergi5i, 1955 modasırun tamamilr dalar, nasıl okur, hele nasıl okur, yi ileride, önde, ön plânda göstesahib kadmlar bu cam kundura modfsı geçmistir ve b\ı yenllik kenmez gürültüsü esnasında »esini j = renklerc bağlıc kaldığını, bun» da alâkalı bir çok tavsiveler de ya dallara 1955 yıhnda tam mana: okuduktan sonra da nasıl yazar, rilmiş de biriâi bile geriye alınmapılmaktadır. Romantik kims«>in, sile hfyatiyet venldiğl ilâva • iarı giyebilecpl' '"'dir. hayatiyet verecektir! Bu V<tnaate duyuramıyan, fakat geceleri. el , İ ^andıgını gö. termistir. merak edenler gelip bu zatı görme mı»?. *** iştirak etmiyenler yok decil! Klâsik renklerde kundura'sra ffök msvisi kunduralar giym°>ri diliyor. ayak çekildikten sonra şanldıyan \ = lidir. Divanlarımızın el yazılarınisteniyor! Kanı kayr.ıyan, Gece elbiseleri altında giyilen Bu mevsim inn Parisli terziHâmi S. Meselâ şu meydam görüyorsu çeşmelcr... Esedra çeşmesi.. Gemi ı 5 pfk az ıjstlsnmaktadır. dan basmalarına kadar en sahih nuz değil mi, diyorlar, bu meydan ş e k l i n d e k i m e y d a n d a B a r u k s a n a ! ' tJlttllfIIIIlltf••••IIIttlilltilltiI1IIItlllftflllftIII1111IftlllllflllffIffIIllllllllflllftflllf1111 tlfIfITIIIII1 tfîlllITIIIllftllifTII1 • llt*llfIffIIf• tlliIIII fffIIFfTrTf«1111 IfTtf*fIIITIflliftftllflllt f*Tllff•!• JIfIIII11T11:TlîII11IIIIIIfIIIITIIlllltlllllfllflllllfTllllIIBIlftlllllflltlllllllllllllttlllflttlfffItlltf••ITIirf•••lllffIItlflllttfIItEKl«l nushalarını onda gördüm. Kitabı De MikelAnj'ın plânına göre tanzim tının güzel nümunesi Berni'nın ! ! de Korkudu italvanc'a nnkletmış, j Roma, sonraki Roma ile asla çeedilmiştir. O zamandan bu zama güzel eseri... şerhlerile, derinden derine izahlakisir gibi değil... Her ikisi birden na, şaka değil. aradan be« yüz serile dört yüz sahifelik bir son eseri. Artık elektrikler içinde pırıl pınl de yirminci asırki Roma ile. bütün ne geçmiş olmasma rağmen, oldubizi asıl tanımak istiyen insanlar yanan Romaya dönebilinz. Bu bir ustalıkla, uyuşmuş bulunuyor. , '.. , ,, , , arasında, yani bilim muhitinde. gu eıbı. bır noktasına, bır taşına B bile , , böylece muha Roma ise yuzlerce caddelerde Üç devri bir arada görüp nasıl f., dokunulmadan . . . . , . . mcmleketimiz namına yapılacak ki cihan ticareti yapan bir milletin birbirine hürmet ettiklerinl eörhızmetlerin en ciddisini, *n esas faaz edılmis bulunuyor. San Piyetro kilisesinin meydam ticaret evlerile, hesabsız mağaza mek isteyenler buraya eelsinler. lısını, eser halinde meydana getirzahmet etmis olmıyacaklardır. Te. da gene MikelAnj'ın eseri .. Delarile dolu .. mis bulunuyor. Roma bir kitabdır ki okumakla vekkeli Osrnanlılar buraya Kızılmek Floransanın müdafaa plânlaBeraberce oturduk. bana beğendiği gazelleri, eski harflerle de. ya rını yapan bu büyük erkânıharb bitmiyor. Hıristiyanlıktan evvelki' elma Rim Papa dememişler... zıp okuyarak bütün bir vukuf ve mühendis Bayezid Veli'nin daveehliytle izah buyurdu. Anlaşama tini öyle kendine güvenmeden kadıgımız hiç bir nokta olmadığını bul etmiş değil. bilirsiniz, Galata göımeninverr 1 'jj sonsuz zevk.e köprüsünü d° yapmak için az daha İstanbula gelecekti. Keşke gelseysaatler geçirdik. Yanımızda asistanı Doktor Enzo di de .. Onun teşrifi bizim için, Jemma da vardı. Doktor üstadın în mimarimiz için kim bilir ne kadar dikkate değer eserlerinden biridır. feyizli olurdu! Herhantf bir Edebiyat Üniversitesi Kilisenin kendisini tarif içia mezunumuz kadar doğru, dürüst, cildler yazmak lâzım. Adım ba|ibiraz da kitabî bir türkçe konu«uı. na bir şaheserle karsı karfiya gelYüzen btr ««hİT. Bin nttfufu •Acaba onun kadar işine sarılmıs, mek insanı kendinden geçiriyor. lan bu fehrin çarşın, berber •»türkceyi ve edebıvatımızı onun kaHani bir büyük eseri okurken her lonlan, gece kuiubleri, spor salondar sevmiş kaç dostumuz vardrı? kelimede, her satırda bin bir haylan, lokantaları, müzik ve oyun Çavlar içildikten, can sohbetleri salonlan, yüzme havuzları, golf, edildikten, beraberce bpğendiğimiz ranlık içinde kalırız. Kusur bul' voleybol ve jimnastık »aJonlan, sişeylerden bol bol bahi'ler ettikten mak, ju da acaba föyle olsaydı neması, mükemmel bir hastanesi, sonra Profesör Rossi'nin yanından demek had bilmemezliğin kendisi postanesı, telefon santrallan ve avrıldık Fakat esefle arzedeyim ki değil de nedir? nihayet fotografhane ve günlük ga üstad biraz hastalanmıs, inşallah Nitekim merhamet şaheserl d e ' retesi mevcud. Kendi tabirlerino» rahatsızlığı kolavca geçer de yenl böyle... MikelAnj'ın bu harikulâ j Akdenizde Amerikuun seyyar Elden. veni büyük eserlerini yayma de eseri sağda bir köşeye konmuf. I çiii... ğa başlar. Merrneri parlatılmış, bu panltı I Buradaki Türkiyat Enstitüsüne onun kendisinde de var. O kadar 1 Bir kaç yazı ile sizler* bu şehrin beni götüren gene Doktor Jemma gert taşa, hani başımızı arada bir um hayatını ve nüfusu&un yüzde dokoldu. Romanın mutena bir yerinde dugumuz ta * bu kadar yumuşakh sanuu tetkil eden seksen yafindakl cidden büvük bir himmetle tesis ğı kim vemişti? Elbette üstadlar üs kızlann yaşayif tarzlannı anlataerlılmis fou!un?n enstitüdeki eski tadı MikelAnj... Yanmda bir tek cağım: kitablanm.zı. üzerlerinde aldıklan ( Hikâyemix söyle bafladı! Baııntesem k b j r b i ] e fcu notaların hepsini gordukten sonra | j , Yayın G«nel Müdürlüğü, Amerikan j geçip giden bu in^ egzotizm değil hakikaten de j Export Line vapur sirketıle yaptığı ç o c u k ihm vapıldığına inandım.. En es I , , . ... , , bir anlaşma üzerine; «İndependence» transatlantiğıne binmek . .. , ., . , , ı olsaydı gene de boyle olur muydu dersmız? Kımsesızlık, kımsesizliJ için beni Beyruta yolladı. Gaye, kılprdcn en venıleıe kadar bu in , . „ »,. ... .. , ğın verdiği bır baçka şcye sanlTürkiyeye gelmekte olan bu yüzen san'ar ıliılenmisler. hiç birisinden lcnmize ksdar en yeni eseri, bil mak istiyakı onun boyle bu kadar fehrin sakinlerine yol boyunca vazeeçmiveıek. her gene muharrirhassa en değeılilerini getirmisler. büyük olmasında rol oynamış mımemleketimızi tanıtmak ve bu yolBunları bnvlece arayıp bulm a k. her dır acaba? Belki öyle... O bedbaht da konferanslar vermek ve Ameribirini avnca tanımak. sonra da öğ olmuıtur demeğe de imkâ n yok. kalıların garib suallerini mümkün Haluk Durukal İudependence transatlantiğinde sey yalılarla konuşurken r°ncilerine öğretmek kolav değil O kadar büyük adam herkesin anmertebe cevabbndırmaktı. Bu aradir Kaldı ki bu iş bizde bile karın ladığı manada da harab olabilir da memlekete aid bir filmin de gös lâtın bir seyyar propagandacısı sı raberimde dışarıya çıkartabilmek etsek bile istenüen neticeye "varami? Arada bir siir yazarak, bol bol için, en salâhiyetli makam olan mayız. Turist gürr.ruktpki bır hadovururu değildir. terilmesi de düşünülüyordu. Nite fatım yüklenmiştim. Nitpkim Doktor Jemma bir burs Allaha müracaat ederek geçen bir kim het memleket. önceden gemiye Bir propaganda filmini «Bir Şeh BastnYaym Turızm Genel Müdür malın anlayıssızlığmı belki hoş kar pesindeHir Kasımda, Üniversitemiz ömrün hep ıstırabla geçtiğine inan konferansçılar yollamıı ve bu is. rin Hikâyesi> filmini beraberimde lüşü Istanbul temsilcihğınin resrnî şılayab lir ama blr fotograf fümüü a^ıH ğı zaman memlpketimize ce mak güçtür. leri yaptırmıştı. Böylelikle teşki götürüyordum. Elimde, filmi be bir mektubu da bulunuvordu. Ilk banyo için d;«ari>a ycliamak isteolarek Emniyet Müdürluğüne gö diği îamsn karçı'.açaağı formalito tüıiıp kaydını yaptırttım. Üçüncü Luınhııriyet'in Edebî Tefrikası: 3 3 «Belki de William onu mahsus ru Şb Md. muavini şube kalemine ve nizam deryasıMan ürkecektir. üzerlerince s?ksı içinde yeşıl yapIşte o z^rr.an da r e *.'izm olur ve raklar vardı. Etrsfta bir .htişarn tuyor» diyordu. <(Eğer öyleyse ek havale etti. Orası film magasına, ne de bu mem!»ke'e lurist gelir. sik olmasın.» hava5i vardı. fılm ma?ası 3 uncü şube müdürüne, Yemek salonu da öyleydi. Ya'njz, Aynada yüzünü gördü: Benzi sol oradan tekrar şube kaydına ve tek Bence bu hıH'^tlri ? rnanm z.orası taşhktan daha goz kamaştı muş, hatlan gerilmışti. Aksi ve rar müdinyet ka^'dına ve gümrüâe. manı gel niş Uçakt? her'.es reçe'i. b rbirîerıle rırdı, çünkü sayısız beyaz mssa asık, tam bir evdekalmış kız vü Gumrükte tekrar k?yda, kayıdörtülerine, havagazi lâmbalarının zü. Aynada gelinlik elbisesirin ma dan Başmdüre, Baimüdür Salona konuşup vakit ge^iiyor ön sral"rX ışığı vururdu. visin; de gördü: Odamn kırmızılığı Burada evrak üzerine evrak dol da biri üç, cif,sri b : j ypşmdı iki çocuk uyııklu.rr. Esn .se be absUrsula otelin dairelerini, ystak bu rr.aviyi büfbütün koyultuyor, odalannı hiç görmemist: ama, ora göze çarptınyordu Baştanasaçı bir durdum, pul üzerine pul yapıştır J rimdeki filmin F»ni* .'.rr.rüf Jr.de larm da aynı ihtişamda oldu^unu ürperdi Önce, elbiseyi hemen çi dım. oradan Yeşilköve: orada çar b:şiT.a ge* ıe; brLıan dujüntahmin ediyordu. ksnp atmak geldi içinden. Sonra, şaf gibi kâğıdlar dcldurdum. pul Sırmalar içinde kırmızı elbiseli, elini elbiseye at»r atmaî, birdpn üzerine imza atmaktan vo^'ld'jm Hareketırruz ;*n t«m iki saat on Çevirsn: VAHDET GİJLTEKIN mütecessis bakıslı, elpençe divan bire durdu. tlk defa olarak kendi Bu iş ancak geceyensina dogru bit Hsş dakıha ssr.ra U ' ğ m ı z ale.a duran bir »lay hademe onlan alıp ni sıkılgan, sintrli ve şaşkm his m'fti. Ben artık muvaVkat ihracatçı incii. Gumrükte dpjhaı filnıim: c k O giin h*vi ıhk ve yağmurluy | hışımla arkasına döndü, yardım e ça basını salhyordu. Ursu'.a, Wil gülerek, bir dalga gibi, ona doğru William Prescott'tan ayrılan daire sediyordu. Başından sarı hasır şap olmuş, kambıyo garantisini imzala lâıe ettı GaTrü<çü soıujür, ban du Fırtına. korkutuyor, fak&t bir decek birini arıyordu. lism'ır neler söylediğini isıtrruvordu geliyordu. Ursula onlara baktı. Ko ye götürünce, Ursula tahmininde kasmı çıkardı, fırlatıp fesrengi ya yarak memleketin bir propaaanria anlatıyoıum. «~£u film doeıuca Atüı lu patlak vermiyordu. Akşam üs O zaman gördü: Dr. Bsnks alçak ;ma. eski tarz bir merrsim dilile ko casına baktı. İlk hissinde yanılma aldanmadığını, ürpertiler geçırerek tak örtüsünün üzerine fırlfttı. Şap filmini memleket için muvakkaten merıkan ge.n.sine R r« ck, Lübtu tam ziyafet sona erJiîı sırad», sesle VVillıam'a bir şeyler anlatı nuştuğunu anhyordu. Ona kibiıiığı ı mıştı: WillİEm'ın benzi ölü benzi ;ördü. Hcdemeler, aldıklan bir hay kanın mavi tülü ile y?tak örtüsü dışarıya çıkarobllmek hakkını ka nanda gcsteri r ! » r': , di.oıuın. yağn ur dindi ama, sıkınt: devam yordu. VVİlliam'ın yanında yeni me kim öğrettiyse muhakkak kj eski gbi sapsarıydı; dudaklsıı da sım i gümüşün sevinci içinde, hemen sünün kırmızısı yanyana gelince zanmıştım. Memur düşürüjor, :m'.L.e danışıed'.vordu. murları vardı. Hepsnin yüzünden zaman adamıydı ve incelik nediı sıkı kapah. GÖzlerini yumdu. Müı ortadan kayboldular; bir, müdür, gene bir ürperdi. Baktı ki gitgide Netice olarak merrleket propa yor ve scnra: Mr. Ogden kaldı. Missfirlerlnin ra iradesini kaybedfyor, şapkayı alYemekleıden ve jampanyadaa gizli bir düşünce, kötü bir niyet, bilmiyordu. Ursula, içinden: «Dr. hiş bir hata işlemişti. gandasmda üç beş gün iç>n kulla« Madcm ki Lübr.Ti'a sös'erhab ile yakından allkadar oluyor, dığı gibi yanındakı büyük sonıa misafirlere bir ağırlık çök çirkin bir emel okunuyordu; kimi Cowlesbury, hiç jüphesiz» diyorceviz rulacak, her muamelesi tekemmul miyeceksmız. o halde janrüre giU emirierini bekliyordu. müştü. öbek öbek toplanmıjlar, ko aptal aptal, kimi düşman gibi ba du. dolaba attı. Pelerinl ile daha baş etmis bir fılm.n çıkışına müsa^He mesıne ihtıyaç yok .e nvdem ki nuşuvorlardı. Ursula 3nların ara kıyordu. !ri bir kurdun oevresine Odalar ııcaktı. Her tarai çiçek ka blr iki esvabmı da oraya koy edilecekti. Fakat nedense herkes ( Herkes biliyordu: Gelınle güvey bir memleketin tır.ıs.lk fılmırlır, Ursula tmperial otelinl incak u içmdeydi. Pencerlerdekl <mnızı ) a muştu. sından sıyrılaıak bir pencereve doğ toplanmıs bir sürü kurda benzi öyle bir sırada b?layına falan çıksalâhiyet yerine güleryüz veya sözünüze itimad edıyuı az buyrun zaktan, onun bunun anlattıK^rın dife perdeler kap?lıydı. Ursula kır ru eıttı bu korkunc valrnz'.ık için yorlardı. mıyacaklardı. Hemen, ve tek başBu sırada, aynalı dolabın va kshve ıkram etmeyi tercıh edıyor alını> dı\or. de Jurdu, dısarı baktı. Daha oojWıllpm'ın üzerine birdenbire rie larına, İmperial Oteline gidecekler dan bilirdi. Bir iki kere de baba mızıyı pek se\rme?r!i: halbuki şim nında, William'ın çamaşır dolabı du. Ah bu mevzuat hazretleri .. Ya Kendi memleketim zin propa?an sıle beraber gitmişler, bobası Phı di, nereye baksa, »çtk kırmızısındsn rusu dış rı degil, pencerenin canr. gişik biı hal geldi. Uşaklardan biri di. kaplı elımde resmî bir mektubum olrnasa dssını yapmak, turistİPrin alâkalaladelphıa'dan, New York'Un veya sakız alına, fesreneine kadar hep gözüne ilişti. Üzeri gümüj na b kıyordu. masanın üstündeki mufzzam samUrsula birdenbire, «çok jükür» bir iki fırçası ile evrak çantası da ve ben de beraberindeki bir filmi rıru celbetmek için bir filrpin b:z:'ın Yağmurdan dolayı, bütün pence danın mumlarını yakmıştı. William der gibi. sevincle bir ürperti ge Boston'dan gelen bir mesıekdajile bu renkle karşılajıyordu. Yaldızdan dolabın üstünde duruyordu. Ursudışarıya çıkartmak istiyen bir tugümrüklerde geçirdiğı mncora ve reler kapalıydı. Evin ıçi çok sıcak ın birdenbire bir hayalet ^ibi gö çirdi: Pencerenin altından doğru. otelin taşlığında. yahud o geniş, ye da geçilmlyordu. la yoklastı, durup bunlara baktı. rist olsaydırn, ne olacaktı? njhayet Lübnanlı gümıükçünün tu mek salonunda konusmujtu. Gelinin o iki ufak bavuluml ya Birdenbre, bilmiyordu neden, eöztı. havayı da lâvanta. yemek =arab rünme.si yüzüne vuran bu ı;ıktan aşağıdaki çakıl döseli yoldan terizm anlayışı!. ve çiçek kokıısu büriimi';tıi. ilı olacaktı. keılek gıcırtısı gelm'şti. Biraz sonTaşlık da geni^ti, zemini sıyhh tak odflarından birlne kov>.ıuşl rdı, leri dolu dolu oldu. Belki de bü Bu vesile ile tekrarlıyalım ki memleket H.rizminin kurulması bir Gümrük kapısından çıkarken: Ursula hemen oraya geçti. Wil!igula pencereyi açıp gökyü/ünıin Şimdı herkes gene kahk halarla ra bütün bu kakbahktan kurtula beytz mermer döşeliydi, j z e i n e az tün bu Allahm belâsı ihtişam >cincamgöbeği mavıs ni jolan rvdın :i'.'üyor şampanyakr pailtyordu cak, kocasile berabe: gidecekti. A aralıklarla hahlar yayılmıştı. Kol am, pek beceıemediğı bir ciddiyet de pek bikes duruyorlardı ondan kanun, ve sadece b.r otel meselesi «1955 Lübnanın turistik senesidir. değildir. Eğer bugünkü zihniyet ve Lübn«ıu hos gel^iniz!» afişlermi hğı seyı etmek, serin ve temiz bir Yalnız, \Villiam dönmüj, gitmsğe ma, tanımadığı bir adamdı kocası tuklar, perdeler, ıırma islemeli «1 takınmi}, Mr. Oğden'le konusuyorWillıam'üan korkmuyordu artık. formaliUlerden vazgeçmessek bu bir Uyyar* dolusu turistle blrlikte h«v» almak Utedi. Ftkat gücü yet hazırlaruyordu. Mr». Bassett'* biı Şimdi, bütün o kalabalık, ka kadifedendi. Billur lamdanlmr g5ı du. Adam da pek gVfcmek nljettnd* mamlekctta 100 tan* Hilton in|« medi, çerçeveyi kaldıramadı. Bir ?e>ler siylüyer, k»dta da dılJuvuk dehlerinl kaldırmıshr, kahkahalarla leri kaauftmyordu. Bir alay mua, fOrflaaıüyerdu. nr) Franstz moda ehsperleri 1955 modastmn tamamen r dayandtğmt, bütün modalarda ihtiîaîler yaratılaçağznı söylü^orls? Bir Tvansatlantikte 7 Cün I üıt Memleket propagandası mevr zuunda acıklı bir müşahedemii Yazan: Haluk Durukal
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear