26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYflt «A Derebeyi taslağı! iirkIrak andlaşmasmın imzalandığı duyulur du yıılmaz Kahirede bir ÖÎCÜ, Nasır hukumetinin müstak>el hattı hareketinin ne olaı^ lususunda şu açıklamayı yapmışır: « Mısır, Irak hariç diğer Arap nemleketlerinin haşkanlannı konfe ratısa çağırdı ve İrakın (Arap ko(ektif müdafaa paktı) ndan ihraç edilmesini istedit» Mısır askerî idarecileri bundan önce ne i'temişlerdi? Evvelâ. İrak Türkiye ile pakt ak tederse Mısır. Aran Birliirinden çekilecekrir. ve kendisini takip edecek Arap Devletleri ile yeni l>ir teşkilâtı kuracaktir demişlerdi. Fakat kısa zaman sonra hıınu beğenme J'ip değiştirmişler ve «İrak andlaşmayı imzalarsa Arap kolektif müdafaa paktından çekileceğiz» demiş lerdi! Mısır diktatnrü. kurulmuş bnlunan bu teşekküllerden aynldığı takdirde peşinden fazla üycyi sürüklivemiyeceçini kestirmiş. , bu tehlikevi nihavet görmüş olarak ki. şimdi üçüncü drfa tehdid politikasında tadilât yapmakta ve «Mısır çekilmKecek, İrak'ı ihraç edelim» demektedir! Orta doğu'da derebeyi roiünü ov namaya yeitenen Mısır, Istediğini ynpmayan Arap devletlerine karşi. bundan evvel de, «ihraç ederim» tehdidi ile saldırmıştı. Bugün Kahirede hulunan ve askerî hükumet tarafından kendisine «Mısır maraçali» payesi verilen Kral Hüseyin in memleketi olan Ürdiin de. bundan 3 sene evvel bövle bir tehdidle karşı karşıya birakılmıştı. Mısır hükumeti, Arap Filistini Ürdiin"e bağladı, tek bir devlet kurdu diye bu devletin Arap Piıliö'inden ihracım istemiş fakat bu teklifi diğer üyeler tarafından kabul edilmemişti. Bugün de Mısır, trak'm Arap Birliğinden deeil de Arap Kolektif müdafaa paktından ihracım istiyor! Evvelâ (Arap Kolektif Müdafaa Paktı) nedir? Bu, 949 yılında Mısır tarafından ileri sürülmiis., bir Arap Derletine tecavüzün diğer bü tün Arap Devletlerine tecavüz addedileteği ilân edilmiş, müşterek bir ordu, müşterek bir KumandanUk knracaği da kayderiiltnişti Hat ta Mısır gazeteleri, bu müşterek Arap Ordusunun 23 tümenden mii tesekkil olacağmı. yansının zirhlı kuvvetlerden teşekkül edeceğini, genel karargâhın Mısırda bulunaeağınt belirtmişlerdi. O tarihten bujrüne kadar, bu mü dafaa paktinın hakikaten safhasma Intikal ettiritanesî için müspet hiç bir adım atılmamıştir. Mısınn, bu müşterek Arap Ordu«unu kendi knntrolu altına sokmak istemesi. cliğer üyeleri kuskulantlirnmtır. İrak, Ürdün ve Lübnan tarafından 195(1 yılında ileri sürülen birçok tadil tekliflerinin Kahire tarafından reddedilmesi şüpheleri kuvvetlendirmiştir. (Arap Kolektif Müdafaa Paktı) böyle şüphe dolu bir hava içinde aktedilmisti. Bu sebeb le de andlaşma kâğıt üzerinde kalmıştır. İrak'm, Arap Kolektif Müdafaa Paktından çıkarılmasından kim zarar görecektir? İrak raı? Havır. Ürdün. Surive ve Lühnan gibi Türk İrak bloku ile avnı böleede bulunan Arap memleketleri de bu hakikati anlıyacaklardır. Türkiyenin acik ve sambni politikası buna imkân verecektir. P* Ömeı Sami COŞAR B Bangkok konferansı sona erdi 8 devlet arasında sıkı bir işbirl<si kurmak için bir konsey ihdas ediMi Bangkok 25 (aa) Güneydoğu Asya paktı teşkılâtı (Seato) devletlerinin Bangkok'ta yaptıkları toplantılardan sonra bugün yayınlanan resmı tebliğde şu hususlara işaret edilmektedir: İlgili hükumetler Seato konseyinde Dış İşleri Vekılleri veya bu maksadla tayin edilmiş temsilcileri tarafından temsi! edilecek lerdi". Konsey en az yılda hir defa, aerektiği takdiıde daha da fazla toplanacaktır. Umumiyetle toplantılar anlaşma bölgesinde yapılacaktır. Konsey kararlan oy birliği ile slınacaktır. Daha sıkı bir işbirliği kurmak ve devam ettirmek maksadile Konsey, merkezi Bangkok olacak bir temsilciler grupu kurmağa karar vermistir. Bu temsilciler andlaşma ile ilgili meselelerde aralarında bir ahenk temin ederek çahşacaklar ve konseyin kendilerine verdiği mevzular üzerinde duracaklardır. Bu temsilciler doğrudan doğruya konseye veya toplantı devresi dışında ilgili hükumetlere andlaşmanın tatbiki hakkında tavsiyelerde bulunabileceklerdir. Hükumetler de bu daimî temsiciler vasıtasıle andlaşma ile ilgüi meseleleri ortaya atabileceklerdir. Temsilciler kendi aralarında gerekli malumat teatilerinde bulunabileceklerdir VP bir sekreterlik kuracaklardır. Bu temsilcilerin başhca vazifelerinden bir de gizli sızmalar ve yıkıcı faliyetlere karşı mücadele maksadile hükumetler tarafından tayin edilecek bir uzmanlar koırisyonu toplantılarını hazırlamak olacaktır. • BİR DAKİKA t Güleriz aglanacak... Dün, saat üç. Bir at arabası bütün Şişhaneyi ftkamış. Guç belâ geçüebiliyor. Ne yüklü bu araba? Ttkn basa bir ecnebi yaptst bisiklet. Bisiklet? Yani bizim jnemleket için sadece bir çocuk oyuncağt. Hiç bir jaydasr, hiç bir verimi olmıyan bir şey. Hasta için ilâc. traktör için >ıedek parça, kitab için kâğıd buhınmıyan Türkiyemizde, bu araba, yalnız yolu tıkamıyor, aym zamanda bütün ekonomimizle sanki şaka ediyordu! D. N. Önümüzdeki 5 yıl harb olmıyacak Amerikan hava kumtleri isKhbaralı yaptığı uzun letkiklerde bu hiikme vardı Washington. 25 (a.a.) Ame • Almanya ile Fransa arasındaki eski rika ile Sovyetler arasında bir düşmanlıklan uvandırarak Almanharb. en az 5 sene icin mevzuuba ya'nın silâhlanmasına mâni olmahis değıldır. Hava Kuvvetleri İs ğa çalışacağı, komünizmi yaymak tihbaratı. Harvard Üniversitesi Rus hususundaki Sovyet gayretlerinın önümüzdeki yıllar zarfında Asya ya işleri araştırma merkezinde Have Afrika'ya teşmil edileceği, birva Kuvvetleri namına 4 sene Sov çok Sovyet hemşehrisinin, başların vet görüşü hakkında yaptığı tet daki liderlerden nefret ettiği, fakikler neticesinde yuksndaki hük kat memleketlerini sevdikleri. kome varılmıştır. münist memleketlere karşı bir batı Diğer taraftan Sovvetler Birüiji taarruzundan korkulduğu bildirilnin soğuk harbe devam edeceği. mektedir. Hacıbeyzads,, eni nesil bu adamı tanımaz. Hacıbe>zade Muh tar Bey, zamanımn en maruf şahsiyetlerinden idi. «Muhibban» adile çıkarmış olduğu gaze teden dola>ı kendisine «Muhibbancı Mııhtar Bej »denirdi. Bu zatı dun uç. doıt k;iilik biı cemaatle Merkezefendıje gomüuk 85 yaşında idi. Bu jaşta olüm herkes irin tabii sajıhr. Ne di>e bunun hakkm da bir hkra yazı>oısun? di>ebilen okujucular bulunur: ama bu Muhtar Bey bo>le bir fıkıa jazmaya değer bir adamdı. Muhtar Be> Turki\ede mevrud • bektaşi babalannın en kıdenılı^ midir bilmem ama en yaşlısı olduğu nıuhakkaktı. Tam Istanbul uşağı. rind filnrof le dini butun biı adamdı. Galatadaki sıhhije dairesi binasının >eıir.deıı dolajı açılıruş ve bir asır kadaı surmuş olan ıııeşhur Karaeoz AbHullah Aga veresesinin son erkek çocuçu idi. Bu Karagöz Abdullah Ağa Muhtar Beyin dedesi idi. Muhtar Be>, Turkijedeki inkılâbların teşkil ettiği girdibadlann ortasına duşmuş, tıırlu mıhnetlere uğramış bir adamdı. Sultan Hamid zamanında tek bir kelinıe fransızca bilmeden Parise kaçmıştır. Orada «Ferjad» dl. ye bir de gazeto çıkaıinıştı. Ben onu İttihadcılaruı Birinci Harbden evvelki senelerinde tanıdım. Evkafta kutubhaneler müiet. tişliği yapardı. Muhtar Beyin şöhreti Bektaşi fıkraları diye şohret bulan «Emancipe = Açık fikirli» hikâye ve vak'alarile, niıktelerinden ileri s<elirdi. Darülbedayii ıslah için Fransa» dan getirilmi; olan meşhur artist Antuvan bir gün Muhtar Beyi Nurosmaniye camiinin avlusunda görür. Tanışmıyorlar. Tamşmalanna da imkân >ok. Fakat Muhtar Beyin çehresini o kadar manalı buhır ki; kendisile tanışır ve yüzündeki mimiklerden dolayı olan hayranhğını biMirir. Mııhtar Beyin şimdi berhayat olan beş, on, yirmi â^inası gibi bende de bir çok hikâje ve fıkraları vardır. Hepsini kendinden dinlediğim için hakiki olduklarına inanuım. Kendisi bir vakitler İstanbulda iyi bir tahsil ocagı olarak tanınmış olan nıerhum Hoca İbrahim Eieudinin «Darüttalim» mektcbine gitmiş; fakat ikmal edemeden mektebden çıkmıştı. Tahsili az, tecrübesi ve zekâsı çoktu. İttihadcılardan merhum Karat emal ve Memduh Şevket Bejlerın dostu idi. Onlardan da gordugü himaye nihayet Evkafta bir kutubhane müfettişliği alabilmekten ileri gidememişti. Varlıkh bir adam iken yukarıda soylediğim davada elindekini. avcundakini kaybetti. Cihangirin guzel bir yerindeki evini sattı. Ve nihayet her devlet memuru gibi acze düştü. Vaktile sofrası herkese açık olan bu adam, o haliie karşılaştıramıyacak sıkıntılara düştu; fakat rüıdliği, filozofluğu ona tahanunül kuvveti vermişti. Istanbulun en orijinal tiplerinden olan ve hiç olmazsa zamanında 20 30 bin kişiyi tanımış olan Muhinr Beyin dünkü cenazesini onu tanımıyanlar kaldırdılsr. İşin garibine bakın ki: benim elimle Cumhuriyet gazetesine verilmiş olan vefat ilânındaki (Hacıbeyzade) ibaresi «Hacı Bekirzade» olarak çıkmış. Mümkün olsaydj muhakkak; Aman Felek! Rica ederim, tashih et! Bir şey değil Hacı Bekir ismini görüp, Ali Muhiddin Beyi akrabasından biri vefat etmiş zannile taziye ederler. Ölümümle kimseyi teessüre düşürmek istemem! diyerek müdahate ederdi. Hacıbeyzade Muhtar Bey bir âlem idi. Sessizce göçtü. Makamı cennet olsun. T 800 beyin ameliyafı yapan cerrah İstanbulda Ottawa (Kanada) 15 (A.P. Türkiyenin muhalefet liderlerinden Kasım Gülek, Türkiye ile Rusyayı ayıran Aras nehri boylarındaki Türk koylülerine aid bir hikâyeyi anlatmaktan çok hoşlanmak tadır. Cumhuriyet Halk Partisinin Gene! Sekreteri Kasım Gülek. burada şu hikâyeyi anlatmıştır: «Bir koylü, Aras nehrinin kenannda gayet sâkin tarlasını sürmekteydı. Kendisine sordum, «karşı tarafta kiıp var bilıyor musun?» Köylü gayet iyi bildiğini, fakat hiç meraklanmadığını söyledi ve «İsterlerse gelsinler, o zaman görecekleri var! dedi ve gene tarlasını sürmeye devam ettı.» Doğu Kanadada yaptığı kısa seyahati esnasında verdiği bu beyanatında, Kasj»ı Gülek, bu köylü hikâyesinin batı için bir ders olmasını söylemiş ve «Türkiye, Rusyaya yakın olmasına rağmen sâkin ve kendinden emindir. Bir kaç sene evvel, Rusya, Karadenizle Akdenizi birleştiren Boğazların müştereken kontrolunu istediği zaman Türkive bunu şiddetle reddetmiş ve Ruslar hiç bir şey diyememişlerdi. Ruslar daha sonra da Türkiyeyi korkutamamışlardır.» demiştir. Gülek sözlerine şöyle son vermistir: t Hür dünya kuvvetli, hazır, azimli olursa ve tereddüde düsmezse dünya harbi tehlikesi uzaklaşacaktır.» Kasım Güleğin Türk Sümrük ve İnhisarlar ftus münasebatına (Baştarajt 1 inci sahijede) ra Gümrük ve İnhisarl;r V.tâleti dair sözleri bütçesı görüşülmüştür. Ilk sözü a Amerikada Kongre azalarına zam Washıngton. 25 (AP) Tem silciler ve ayan meclisleri temsilci leri arasında cereyan eden müzakereler neticesinde Kongre azala rının maaşlarına senede 8.750 şer dolar zam yapılmasına karar verilmiştir. Bu zamla, Kongre azalarınm senelik maaş tutarları 15. 000 dolardan 23.750 dolara çıkmak tadır . Yeni bir Amerikan uçağının rekoru Patuxant (Maryland) 25 (a.a.) Amerikan deniz kuvvetlerının yeni hizmete soktuğu dört motörlü «Tradewind» tipi deniz uçağı Los Angeles ile New York arasındaki 3.900 kilometreyi 6 saatte katermek suretile bu mesafe üzerinde tasıt uçakları için yeni bir rekor tesıs etmiştir. 80 ton ağırlığında olan bu uçak 5.500 er beygirlik 4 türbin motörile müteharrıktır. Bundan öncekı rekor 6 ssat 10 dakika ile tesıs edilmişti. Avlanma hakkmda yeni kararlar Vilâyet av komisyonu dün saat 15 te Vilâyette toplanmış ve av ile Ugili olarak muhtelif kararlar almıştır. 1958 yılı sonuna kadar Istanbul Vilâyeti dahılinde karaca avı yasak edilmiştir. Aynca atmaca. ağ ve ışık ile kanunen yasak olan bıldırcın avınm yapılmamasının ısrar la takibi ile nesli tükenmek üzere bultman keklik ve çilin şimdılık bir sene müddelte avlanmamasma, tav şan avınm 1 eylul ilâ 31 aralık tarih leri arssında yapılmasına ve süliın avrnın 1957 vılı sonuna kadar yasak edilmesine karar verilmiştir. Merihe »eyahat Londra. 25 (a.a.) Moskova radyosunun bildırdığıne gore Sovyet fılm sanayu Menh Seyyaresine uçuşlar hakkında ılmi bir film çevırecektir. lan Kemal Kıpçak ve C.HP. sözcüsünün konuşmasından sonra t &hkesir mebusu Müfid Erkuyumcu kürsüye geldi. balık seıverinden istifade edılmediğini. Yunanhların bizim karasularımızdan kaç?k oalık avladıklannı, gümrük moto^u olmadığı için bu kaçakçılarla nıücadelenin mümkün kılınmadıjiını söyledi. motörlerin çoğaltılması liizumu üzerinde durdu ve dımn *îe balık avlanmasına mâni olumrpsı lü^umunu ileri sürdü. Hatay mebusu Şemseddin Mıırsaoğlu. cenub hududlarımızdakı Vtçakçılığa temas etti ve bu husıısta geniş izahat verdi, bunun ön.enmesini istedi. Kemal Tüzün. M<mrük memurlarının yolculara, turistlere iyi muamele yapmflarını taleb etti. Bu arada gümrük memurları maaşlarmın az olduğunu da behrtti. VekiNn izahatı Bundan sonra Gümrük ve İnhisarlar Vekili Enryn Kahfat kürsüye gelerek Vekâletin çalışmalan hakkmda geniş izahlarda bulundu. Gümrük tarifelerinin eski ve yeni neticelerini mukayese etti. Vekil, sigara fiatlarına yapılsn son zamma da temas ederek dedi ki: « 1936 dan bugüne kadar sigara fiatlarına zaman zaman zam yapılmıştır. Bu zamma göre şimdiki fiat. 1936 daki fiahn üç mislidir. Fakat ham tütünlerin fiat farkı bunun çok üstündedir, 5 misline çıkmıştır. Zrmlann yapılmasmı takib pden pünlerden bugüne Vadr. t * bit ettiğimİ7e göre sigara satışlarında en küçük bir azalma mevcud deeildir.» ı Kmin Kalafat, bundan «onra kaçakçılık mevzulannda hükumet olsrak bütün tedbirleıin alındığını. cenub hududumuzun kaçakçılığa müsaid oldueunu, teşkilâtın kâfi gelmediğ ni. 2500 ere daha ihtiyac bulunduğunu. fakat madriî durumun buna imkân vermediğini, bu miktarın bir kısmının son bir ik' =ene icinde temin edildiğini sÖ7lerine ilâve etm stir. Emin Kalafat konusması sırasında: • Inkâa lü?ıırtı v.>k. Deni'7 • motorlerimiz de mijcad»leye kâfi deeıldir. Eldeki 76 ad°d motör 68 mil ara=;ında eidivor. Bunlann venilonme<;i ıcn '0 milvon lira I371T1 Bİ7. bımların bütün hesablannı yan tık» demiştir. Vfkil daha sonra memlekotin bira istih=al kapasitesinin İS mlyon litr» o1ma«ına ra&men 24 milvon Hralık bira elde prl'H'âini v e ni h r V>ira fabrikası ifin rn'MiM tosebbtis le temas haiinde oldi'klannı. c"k kârh hir > olan hra fabrika=ı hui= "îusî te^pbhiiç taıafmrlon sclma^'üı takdirde VeWâ!ptin derhal b'r bir> fabrikası afaca&nı VP huraHan «enerle 10 milvon Utre bira istih^al °Hil«v.eğni sövl»di. Mehıısların dığ^r <;Ö7İerine de Emin Kalafat cevah verdilct°n «nn. ra Gümrük v» Tnhi<=»>lar Veklâeti bütcesi de kabul o'undu. Ticaret Vekili tenkidleri dün eevablandırdı yaptığı ithâlâhn duzenlenmesini taleb eden Erdener, aynca ithalâttan alınan %10 teminatın kaldınlmasını teklif etm l|r. Fatura şişirmek yolu ile para kaçırmanuı önüne geçmek için proforma faturalann alâkalı memleket ler vekâletlerince tasdıkını isteyen Erdenerden sonra Sabri Işbakan balıkçılara yardım hususundir konuşmuş ve müteakıben Iktiaad ve Ticaret Vekili Sıtkı Yırcalı söz alarak şunları söylemiştir: •"• « Hakikaten bizim. memleketin bütün hayatına şamil, kadroUşmış. donmuş statik bir plânımız yoktur ve biz böyle bir plânın memleketımiz için sosyal bakımdan, iktisadi zihniyetimiz bakımından lüzumlu olmadığma kani bulunmaktavız. Biz sadece tekâmüller halinde bir gelişmeyı değil, bir sıçrama halinde sosyal ve iktisadi kalkınmayı kendimize gaye ittihaz etmiş bulunuyoruz. Bunun için rie bizim bir programımız vardır» demiştir Iktisad ve Ticaret Vekili devamla. hükumetın hususî teşebbüsü teş vik prensipıle tezad teşkil eden devlet envestismanlan yoluna eittiğı tenkidine karşılık olarak da hususî tesebbüsün dört senedir nasıl teşvık edilmiş olduğunu ve bunun rakamlara müstenid neticeleri ni belırterek. hükumetçe yapılanın sadece hususî teşebbüsü teşvik. yardım ve iştirak şeklinde olduğunu. bu voMa sinsılen ve rehberlik vazıfesı gören tesHerin de pek vakında tamamile hususî sermayeve intikali gayesinın güdüldüğünü söy 'emiştir. Sıtkı Yırcalı kredi VP para hacmı ve toptan eşya fiatındaki yü'tseliş üzerinde C.H P. sözcüsünün mü tîilâalarına cevao vererek bugünkü 'ktıdann Hir milvarl'V nıitop v j n ı e üç milvarlık bütceyi Meclise getirdiğıni 1.5 milvarl'V dıs tifsrpt hacminp karşılık VHIOÜI 5 mi'var to. luk bir hacım tahnklnık pttirilHiğini. aynı sekılde dünün. .5 l'k krpdi hacmi verine husün niı'v 1 ; Hu^t ba 'irnın^arı ^ rnî'\'"r Vi'nr. krpdi bpk'mından da 5 milvar \\>«ur liravı bulin bir sevi«çup gp'ni*imİ7İ if^^e ptmis vp Hiin':n Hıır7un. ölü ticaret ha'mi irîn^e 1 mil v?r civannda n'=n rıars h=rrnin.r> busün sadece 1,5 milyara çıkmış ol r 'usunu bildirmis.tir Toprak mahsulleri fiat tatbikstmm menlekptın iktisadi v= ictima" k<ılk'nm»sında nasıl moîoet neticp'er verdişini hunuıı ılı= ticfrptimize temin ettiŞi im^ân! 10^0 rl° b ıbnbat «at'sımn anr=k temin edebildiği 14 milvon liralik riovıze mukabil o tarihten bu v a " Vububat ihrpcatmda ?lde edilen d^ vİ7İprin 800 Tiilvonla 1 m;lvar ^rasınHa bir dovİ7 kıvmeti ifadp etti' ; ni, bunun 1950 çenesiııHp umnmî hracat tutan olsn 736 mMvon 'ir.iiın fevkinde bu'unduğunu ifade e* da 7 ile 8 bin arasında beyin ameliyatı yapmıştır. »Dünyayı deliler idare ediyor» sözünün hiçbir ilmî kıymeti olmadığını açıklıyan Prof. Olivercrona, sualimiz üzerinde birçok beynelmilel şöhreti haiz şiyasî şahsiyetleri tedavi ettiğini belirtmiş ve demiştir ki: « Bunlann arasında Mussolini de bulunmaktadır. Ikınci Dünya Harbinin arifesindeki kargaşıklı devrede, o zaman Italvanın Ctack holm Büyük Elçisi, beni mühim bir sıyasî şahsiyeti tedavi etmek için gizli olarak Romaya davet etti. Romaya vâsıl olduğumda. hastanın Mussolini olduğunu öğrendim. İt?l van Diktatörünün kafasını açarak bevindeki tümörü aldım. Prof. Olivercrona, gülerek şunları ilâve etmiştir: « Eğer Mussolini ölmemiş ve İtalyada kurmu; olduğu rejim tamamile yıkılmamış olmasaydı, mes leki şeref ve haysiyetim size bu if şaatı yapmama mâni olurdu. Daha birçok beynelmilel şöhreti haiz şah siyetlere beyin ameliyatları yaptım. Fakat onların ve mensub oldukları memleketlerm menfaatleri icabı isimlerini açıklamama müsade AMERİKALI MEŞHUR MECMUAC1 GİTTİ Dünyanın en ok okunan dergilerinden Rear.er's Diegsf in sahıbi, ayni zamanda milletlerarası baskılarının Mücîürü Mr. Barclay Acheson ile muavini Mr. Lowes. bir hattadanberi şehrimızde misafir bulunmakta idıler. Bu iki tanınmış dergici istanbulda kaldıkları günlerde muhtelif dillerde yayınlanan «Reader's Dıgest» dergisinm türkçe nüshasını çıkarmak imkânlarını araştırmışlar ve bu maksadla Istanbuldaki bellıbaşlı dergi idarehanelerini 7İyaret ederek sahıbıeri ile görüşmüşlerdir. Mr Barclay ile muavıni dun sabahkı uçakla Yunanistana gitmişlerdir. Resimde, Istanbuldaki zıyaret(Baştarafı 1 inci sahijede t leri sırasında görühıyorlar (Baştarajı 1 inci salvfede) Prof. Olivercrona. zekâ ve beyin teşekkülâtl arasındaki münâsebetlere temas ederek şunları söylemiştir: « Beynin büyük ve küçük olması, bir insanın zekâsı ile alâkalı değildir. Aynca, beyin yüzeyinin girıntıli çıkıntılı veya düzgün olma sı da aynıdır. Ancak muayyen bir asgarî limiHen küçük bir beyne sahib olanlar. istisnasız aptaldırlar.» Prof. Olivercrona bundan »onra saç dökülmesinin zeki insanlara hâs bir özellik olmadığını, ve tıb ürninin tesbit ettiği hastalıkların yüzde 75 inin beyinden tevellüd ettiği söylemiştir. Son olarak beynin keşfedilmemiş ve lüzumu anlaşılmamış bazı kısımlan halâ mevcud olduğunu tevid etmiş ve: » İstikbâlde dahi bir insanın bev ninin değiştirilebileceğinin mümkün olacağına, yani kendi beyninin kafasından çıkanlıp verine başkası nınkinin konabileceğine asla inanmam» demiştir. Prof. Herbert Olivercrona ve rerıkası, varın sah?h saat 10.00 uçakla Stockholme döneceklerdır. Kavhan S^ĞI.AMER Bundan 2,5 av evvel yakalanarak askeri cf I nine sevkedil?n sabıkalı kadın avcısı Mehmed Kuloğlu tekrar sahneye çıkmışsa da dolandırdiğı talebe tarafından ele geçırilmiştir. Hatırlarda olduğu üzere Mehmed Kuloğlu, kendisine subay süsü vererek şımdiye kadar 200 den fazla kadınla tanışmış ve paralannı yemiştir. Son defa cezaevinden çıkan Mehmed. 350 lira vererek kendisine yeni bir hava subayı elbisesi yaptırmış ve ilk olarak Fatıhte tanıştığı dul ve zengin bir kadına kendisini ojet uçak filosu kumandanı yüzbaşı Ozdemir Akıncı» diye tanıtmıştır. Kadınla bir müddet yaşayan sah te subay. bu arada Coşkun isminde bir talebe ile arkadaş olmuştur. Coşkunla dostluğunu ilerleten Meh med Kuloğlu, beraberce Göztepede müstakil bir daire kiralamışlardır. Aynca Beledıye Fen işlerinde çalışarak bir kaç parça eşya alan Coşkun, bu eşyaları yeni eve nakletmişse de, iki gün sonra eve geldiğinde. eşyalann çalmdığını ve filo kumandanı arkadaşının sırra kadem bastığını görmüştür. Coşkun, derhal keyfiyeti zabıtaya bildirmiştir. Polis, sahte subayın Mehmed Kuloğlu olduğunu anlamakta gecikmemiştir. Dün sabah vapurla Kadıköyden Köprüye gelmekte olan Coşkun, lüks salonda filo kumandanı arkadaşını (!) görür görmez elile yakalamı; ve polise teslim etmiştir. Mehmed Kuloğlu verdiği ifadede suçlannı itiraf etmiş, «Coşkuna bu kalleşliği yaptığıma çok üzüldüm. İlk fırsatta borcumu ödeyeceğim!.» demiştir. Diğer taraftan. tanıştıgı Yüzbaşının sahte subay olduğunu duyan Fatihli kadın bu işe bir türlü inanamamış, «Hayır, kat'iyen Özdemir yalan :ı olamaz. O, hakik! ve me»d. filo kumandanıdır!.» demiş, sonra da fenalık geçirmiştir. Fantezi kravatlı sahte subay Ayakkabı fitaları nasıl yükseliyor? (Baştarafı 1 inci s borsacılık, işveren ve işçi münasebetleri ile sen^lıkanın bu mevzulardaki faahyetı üzerinde durulmuştur. Sendika başkanı Ömer Lutfı Şirin ve idare heyetı uyeleri şu izahatı vermişierdir: « Ayakkabı fiatlarının pahali ve kalite'«|rinin duşük olmasının başhca müsebbıbleri kavaflardır. Takib ettıkleri sistem işveren ile işçiyi mutazarrır etmektedir. İmalcilerden duşük fiatla ayakkabı almak yoluna gittıkleri için, atelye sahibleri de malzemeyi kazançlanna göre ayarlamakta ve dolayısile işçilere de duşuk ücret vermektedirler. Bizlerden 15 liraya alınan ayakkabılar, onların vitrinlerinde yüzde yüz zamla satılıyor. Kavaflann malî kudretı altında inleyen imalci, arzu ettiği ayakkabıyı yapamamak azabı içindedir. Aynı mevzuda ikinci müsebbib, malzemecilerdir. İstedikleri düşük bir mala birinci kBite damgasını vuran malzemeciler, hiç bir kontıola tâbi tutulmuyor. Çürük mal birinci kategoride satılırsa, kalite düşüklüğünün sebebi ortaya çıkar.» Sendikamız mutavassıt elleri ortadan kaldırmak için bir istihlâk kooperatifi kuracaktır.» Sendikamız, sanat okullannda ayakkabıcıhk jubelerinin açılmasına, ehliyet ve liyakat keyfiyetinin ihdasına, iş kolumuzda hüküm süren karaborsacılığın önlenmesine çahşmaktadır > Toplantı sonunda Kundura G«cesi ayakkabı birincisi Josef Manisalıoğlu ayakkabıcıhğın ordinaryüs profesörü diye tanılmış ve 26 liraya Ankarada bir kundura mağazasma sattığı ayakkabıların orada 6570 liraya satıldığı anlatılmıştır. Diğer derece alanlarla birincınin ayakkabılan teşhir edilmiştir. Bir aile faeiası (Baştarafı 1 inci Evlenmek için 300 Km. yol lepen sevgililer Bakırkoy Akı] hastanesi Başheklmi arkadaşımız Dr. Fahrı Celâl bu sabah Isveç. Hollanda. Almanya Fransa ve Italyadaki Akıl hastanplennde tetkikler yapmak uzere SAS uçajı ile yola çıkacaktır Başhekım tetkıklerme Stockholm'rfer. başlıyacaktır. Akıl hastanesi başhekimi bu sabah İsveçe gidiyor Mmr ordu takımı, Yunanistanı 31 yendi >Erzurum ve Hasankalede deprem oldu Erzrum 25 (a.a.) Bugün sabah saat 6,55 te bir buçuk saniye süren bir deprem olmuştur. Hasar yokrur Hasankale 25 (a.a ) Bu sabah saat 6.55, 7,18 ve 7,30 da birer saniye süren bir deprem olmuştur. Hasar yoktur. Tortumda Tortum 25 (a a.) Bu sabah =aat 6,50 de, haff bir zelzele olmuştur. Hasar yoktur. Kahire 25 (a.a.) Atina 25 (a.a.) Sovyetler Yunanıstan ordu taktmları bugün burada karşılaşmışlardır. Birinci Bırlığının Atına elçisi Mıchaı] Seı devre 0 • 0, ıkincı devre de 1 1 şuev. Yunan Haricive Vekılı Steberabere neticelendığinderı karşı fan Stefanopoulas'u zıvaret edelaşma yarım saat uzatılmıştır. Ns rek Sovyet elçılığmin 4 venı meticede Mısırlılar 3 • 1 sahadan ga muruna gıriş vizesi verilmemesılıb ayrılmışlardır. Bu suretle M: ni prootesto etmiştir. Stefanopoulos. durumu incelesır, İtalyada yapılacak olan Ordayeceğini, bunun elçilik kadroları lararası yanfinal karşılaşamlarına katılmak hakkını kazanmıştır. Bi bakımmdan karsılıklı münasebetlindıği gibi geçen kış Yur.an takı lerden ileri gelmiş olabileceğini ooy mı. Mısır takımını Atınada 5 • 2 lemi"=tir. Moskova"daki Yunan elçiüğiyenmışti. 12.000 kişi onünde oynanin kadrosu. Atina'daki Sovyet ei nan bu maçı Ürdun Kralı Hü.=eyin kadrosund?n çok azdır ile Mısır Başvekili Abdülnasır da j çıliği | Sovyet elçihğînin kadrosu 18 kişi takib etmiştir. ' dir. Atinacaki Sovyet Elçisinin şikâyeti Mısır ve Mersinde assubay olarak vazife goren Muhıddın Başköylu. bir kaç giın evvel izinli olarak memleketi olan K?mana gelmiştir. Karısı aleyhine muhtelif söylentiler çıktığı kulağına gelmiş, bunu bir rie kenHisi tahkik etmiş ve karısı Gdlsümün başka bir erkekle sevışt ğıni tesbit etmiştir. Dün öğle Ü7eıi eve gelen Muhiddin karısına bu meseleyi açmış ve karıkoca arasında şiddetli bir münakaşa baslmıstır MuhiHdin. bu vaziyete fena halde sinirlenmiş. kadın da bir ara başka erkeğı sevdiğini itiraf etmıstır. BuSovvet Büvuk Elçisi Boris PotU nun Ü7erine MııhirlHin tahanrasın' rov FedtToviz. beraberinde eşi ve cekerek karısına W el ?teç etmiş Istanbul Konsolos vardımeısi İvan c tir. Gülsiim cansiz yere vıkılmıstn novronov ile esi olduğu halde dün Genc koca bıınrian sonra tabanca Semplon ekspıesile şehnmıze gelsını aszına atpşlemıs. o da kansıTiışlerdır. n»n yanına Hüsrnüstiir Hâ^îcpvp Kaman Cumhuriyet Savcılığı elLondralı yapışık koymustur. rümek suretile Antalyaya gelmişler dir 300 kilometreden fazla bir mesafeyi. gecelerı konaklamak ve gün düzleri vürünek suretile kateden sevgihler Ahmed Demirin memleketi olan Niğdeye gitmek ve orada evlenmek üzere varın Antalyadan ayrılacak ve Niğdeye kadar yürüverek gideceklerdir. Antalyada buaünün Romeo Julivet' olarak vasıflandırılan bu çift bu suretle 988 kilometrelik yolu bir buçuk av a tsmamlıvacaklardır. (Bnstarafı I inci sahijede) Sokoni'nın Beşıktas Bayıı Neşct Erurkenn refıkası, Sarıyer eşrafından Salıh Tezelin kızı rahmeti rahmans kavuşmuştur. Cenazesî 26 2 955 bugunku cumprtesi gunü ikindı namazını muteakıb Besıktaş Sinanpaşa Camiinden kaldirılaraK Yahyaefendi DerRâhındakı aile mezarlıjına defnedılecektır. Erürker ÖLÜM MUKADDER ERÜRKER elçisi geldi Bayan GÖNÜL AKKOR ile Doktor NURI GÜNDÜZ Evlerdiler. Beyazıd 24.2.1955 ı\ B. FELEK kardeşler öldü TUTUM BANKASI ÜSF4LTINDA ACI BİR ÖLÜM Beyhan Onurlunun eşı, Fatma Onurlunun babası. Nevıt Sezmerın dayısı. Ömer Armağanın bacanağı Turgud Atakolun enıştesı, Iş Bankası mcmur MEHMED ONURLU (MüteveHi) 25 2 955 cuma gunu Hakkm rahmetıne kavuşmuştur Cenazesi 27 şubat 955 pazar gunu oĞle namazını muteakıb DI; B 'kta5 Sıranpaşa Camnnden kaldırılarak Yahyaefendidekl aile kabristaırna defnedılecektır TEŞEKKÜR Aniden gormı> en gozlerimm rahatsızlığinı ??manında teşhîs ve itımlı te dAvisı ile sihha^e kavuşturan goz muteha^sısı ve oppratoru samımı mınnet ve tesekkurîenmuı muhteıpm eazetemz vasıtasıle ıblâğını TiCa ederim. Nezahat Dr. FEVZİ AKKAN'a Yırcalı. daha sonra dıs tioat dırumumuz ve 13î1 ^nesi italât. ihracatı aıasındaki 461 milon lirahk fsıkm bir tedive acıp nshiyetinde olmadığıni kredi il' fhal edilen malların bu ithalât ra amına dahıl bulunduğunu, bedelerinin ise önümüzdeki senelerde 1 eneye kadar uzanan kredi ,'aHeleri •cinde peyderpey ödenpcğni, dı^ ticaret sahasında ted;ve ve transfeıleıe tadluk eden mvzularriaK> lo bütün meselelerın ha! dilmİ5 alâTürkiye Iş Bankasının Hilt^ı Şanj Bıinsu dün saat 5 te kalı memleketlerle anlaşmalara ve açılmıştır. Resim, bu kıymetlı müessesenin açılışından bir ânı tam mutabakatlara vanlmış olduğu gosteriyor. nu ?p'kıamıştır B'iı^an soıirs Sıtkı Yuc&h sözlerine Bonn 25 (a a.) Gelecek ay me rı>ete airpcek olan yeni kararname ye söre, batı Almanya ile siyasi münasebetleri olan her memleket halkı, bu memlekete vizesiz girebi lecektir. Keza batı Almanya'da ika met müsaadesi olan bütün yabancı lar kısa sevahatler için Batı Alman Havativeti olan bir iktısad ha va'dan çıkabilecekler, dönüşlerinde l \ atınHa her şün halledilen mesele giriş vizesi almak mecburiyetinde olmayacaklardır. '< !erin yerıne ypni'eri çıkacaktır. Biz bunları bilerek böyle bir politıka Üç aylıklar akib ediyoruz ve bunlann gene Mart başında yetımlerle dulların ve nilletimızin müşterek imkânlan enıpklılerın uç aylıklarının tedıyesine le halledilebıleceğine kaniiz» de oa^ianacaktır. Gelecek mali yıldan sonra bu tedıyat karne ile yapılacaktır. liştır. I Diğer müteferrik suallere de geekli izah ve cevabları veren ve SELMA TANAÇAN lükumetin takib etmekte olducu ktısad ve kalkınma polıtıkasının ile Yuksek Zıraat Mühendisi 4eniş bir izahını yapmış olan İktı MÜNIF AKMANOĞLU sad ve Ticaret Vekilinin konuşması Nıkahlandılar. sık sık alkışlanmıştır. Ankara 25 11 1955 Sıtkı Yırcslıdan snnra Ticarp' I Vekâletı butçeii kabul edılmijtir. • Bugün eelı^en v? krf'kırpn • ktısad hfcyatımızın no3'iı ^ 'âu rir kısım rrest'fcier el u ?' e *ı rrevcu? duı ve runun nfticsin^e \"i sene gibı K ^a bir zamtnds 1 >">() den 5 binf cıkan zirai tesislerın topycV,un memleketin ci'ıazlanmosiıim ^oâurdur'i biı takım int,hbV müçkülleri mo»Tuddur. Ama r.ıemlpkptin sosvi1 tnlkınmasını t?mra etnifk ve 1TV rien bu vana iki rnsj: atan ıkı..'f,dî mevcunytın 1 H,ı CP 'ı*••'. icin bütün V . goze almak mecburyetindevi? Cunkıı ':<ı Eİbi müşküller ve h1le^iircek meseleler bütün ınerpleVpt'.ı •ri'pı.larını insan kudrciind^n tah'i zenginiikler'ne kadar canl' r>'r hsle getiıen ao'^ikanır Londra 25 (a a ) Joan ve Marearet Grav adlarındakı yapışık Kiz kardeşler buaun oğleden sonra olmüslerdir Henüz uç aylık olan kardeşler kafalarından bırbirıne yapısıktı Bebrkler. ameliyat sıraında olmuşlerdir. Almanyaya vizesiz girilebilecek SonTlra VitırmaTârilvi 7 MART f° İ N İ Î 100 LiRALI^BiRrİESAP AçTIRINIZ,HESflBINIzVARJflCoSALTWtZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear