26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 Şubat 1953 Cl'MHl'RİVKT ^!IMIIlIMIIUIIIIll]HIUI[|IMirifrttnltl((UntMIIHtHIHrlltlltriitlllMlirillMiniltntff1I1tI1Ttnil1ltl]|rUlltlllM lllllMIIIIMrtllMltritlllltMtlMIHtlMll Bir Yunan oriodoks manastırında Pakistanın bugünkü yüzünden işlenen cinayeti iktisadî durumu Celâl Bayarın ziyareti münasebetile 1 Cumhur Başkanımmn bugünlerde Pakistam zjyareti münasebetile bu mem'ekette milletimiz.? karşı gösterilen yakınlık duyguları, hepimizde silinmez intıbalar bırakmıs,tır. Asırlar boyunca süren tarihî münasebetlarin ve din ve iman birliğinin iki millet araiında kurduğu manevî ba|hlık bu ziyaretle yeni bir tezahür vesilesi bulmuştur. Müşterek tehlikeye karşı kurulan Türfciye Pakistan ittifakı ise, bu rabıtayı bir kat daha kuvvet'endirmistir. Pakistsn, istikliline bundan yedi sekiz yıl öncesi gıbı yakuı biı zamanda (14 ağustos 1947 de) kavuşrnuş bir rrvemleket olmakla beraber seks?n milyon nüfusu ile ve iktısadî imkânlarile politik» dünyasmda lâyık olduğu yeri timdiden almış bulunmaktadır. İktisadî alan saki gayretleri ise, geçmi; zamanların noksanını kısa bir müddet içinde telâfi ederek asnmızm ileri memleketleri seviyesine ulaşmağa yönelmiştir. Dost memleketin bu Sahadaki çahşrnalan hakkında bilgi edinmek, kendisini daha iyi tanımamıza hizmet edeceği için, Pakistanın son yıllardaki iktısat ilerlemeleri hakkındı kendi hükumet adamları t»r«hnd»n verilip (MilVetlerarası Çalıjma Bürosunun Sosyal Haberler) dergisinde yayınlanmış bulunan malumatı hulâsa suretile arzetmek istiyoruz. PakisUn, 1947 de istiklâline kavuşur kavusmaz büyük gailelerle karşılaşmıştır. Hindistandan yedi milyon MUslümanın hicret ederek Pakistana sıgınması, yeni kurulma devresinde bulunan bu memleket ekonomisini esaslı surette sarsmıştır. Fakat Pakistan milleti, bu muhaceretten doğan sıkıntılarl» birlikte daha bazı güçlükleri kısa zarnanda yenerek iktısad! gelişme hedefine ioğru yönelroeğe imkân bulmuştur. 1954 temrnuzunda Maüye vt İktısadî Meseleler Bakanı sayın Meh med Alinin Karaşi Üniversitesinde verdıği bir korîferansta anlatbklarına göre, Pakistanda mill! gelir, 1948 senesindenberi yüzde on nisbetinde artmıştır. Fakat nüfusu da her yıl 200 000 raddesinde artmakta olduju için is.tihsa.iin aynea bu artışı da karşılayacak lurette çoğalmasına ve bunu temin iein de yeni ve ehemmiyetli yatırımlar yapılmasına ihtiyaç duyulmustur. Pakistan hükumeti, hususl teşebbüslerin yatınm yapmasını teşci Içın kredi kolaylıkları temin etmi| ve başkaca teşvik ttdbirleri almıştır. iktisadî gelişmeye hiımet maksadile sınaî kredi, zirat kredi, gayrl menkul kredisi ve iskân kredisi gibi müteaddid kredi müesseseleri kurulmuştur. 1952 de (Pakistan Smai Geli«me OrtaklıSı) «dile kurulan teşekkül de k^ndi sahasında büvük faydalaı sağlamıştır. Pakistanm ilk lenesi 1951 1952 de başlayan altı yıllık bir gelişme prosramı da vardır. Bu plânın gerçekleşmesine ayrılan paralar, yıldan yıla artmaktadır. Ziraat ve su. lama işlerine aid projeler basta geimektedir. Bataklık kurutulmasına, madenlerin inkişafına taalluk eden müteaddid projeler de bulunm?.ktadır. Gübre ithalini, iyi cins tahunı dağıtılmasını, ziraî haşerelerle mücadeleyi temin etmek ve sılo inşaatı yspmak için gerekli terlSirler alınmıştır. Sanayi alanında dokuma, kâğıd, çimerıto. kıbrit istihsali ilerleme halindediı. «Chandragona» da kuruıan kâğıd fabrikası otuz bin tonluk kapasiteyi haizdir. Bundan başka kuıulması derpiş edilen ıkı yeni kâğıd fabrikası da yıiria (löO) b:n ton iyi cins kfğıd ve mukavva istihsal edeoektir. Pamuk dokuma f.=brikaları istihsalinin 1954 sonunda f900) milyon yardaya yükselecegi tahmin edilrnişür (bir yarda «Cl MHIRIYET» nelerde Japonya. Almanya ve Italyanın Pakistan ihracatındak' = payları artmıştır. Pak'.stanla bir çok menıleketier arasındn ticaret Yuran ortodcks kiüsesine bağlı görüşmeleri vapılmıştır Bunlann \ : nanastırlarda neler cereyan ediarasmda Türkiye de vardır. : yor? Umumiyetle bu manastır | 1953 ten evve'.ki seneVrde ihracat ticar?tinin az.lmasna mukaV.l, : lar, dua üe vaktini geçiren papa' d ! lann ve dın adamlannm yuvası " tediyeler arttığı için tHiye muv zen • oiarak gösterilmektedir. Fakat G ; » ^ i nozulmuştur. Fakat bu İ ıid adasında Odicistria manastıj elverişsjz durumu dıueltek için hükumet m^kineler ve sırai gel ş İ nnda vukua gelen feci cinayeı Sınai gelişnv?si geeikmiş olan ve meye hizmet e^er iptıdaî maddeleı 1 ve bu cinayette manastıra kapa mazide kaybedılen vakıtleri teiâfı müstesna olmak üz°re ötoki madde L tılan hafif meşıeb bir kariının ro ye çalışan memleketlerde olduğu j lerin ithslâtını 1953 te azaltmtştır. j oynadissma dair haberler bir şüp gibi Pakistanda da yabancı mıite | Bu yeni memleket, fiat istikıan İ he havası uyandıımıştır. hassıs tedariki ihtiyacı keiıdtni j nın ehemmiyetini ve sanavi plân İ Yunan ortodoks kilısesinin göstermıjtır. Pakistan Amerikada , laşm?smın böyle istikr?rlı fiat esa [ nümkün olduğu kadar sessiz geFord tesısine müracaatle eksperler sına dsyandırı!?V)ileceeini çok iyi j ;irmeye çahştıgı bu skandalın iç getirtmeğe muvaffak olmuştur. takdir etmekte ve bu hususta ted 1 vüzü şudur: Pakistanın başlıca istilı.saHcri birler s'rniktaHır Ayrıca ihrara»nı ! Güney Giridde daglar aıasınd< arasında buiunan jüt (Hınd ktn arttırn?k irin de çalışm?ktadır. Bu \ oybolmuş OdicisUias manasUrır diri), pamuk, çay ve yün ıstıhsali m?ksadla ihracatı teşvik programı : <a 11 ortodoks papazmın bütü; ni korumak için tedbırler alınmış. hazırlanmış ve (ihracatı geHştirme \ vakıtlerini dua ile geçırdiklen Bunlar, kilisenır. Ur. Bu tedbırler arasında hükume komisynnui adile münhasıran ^u i laıınedilirdı. tin destekleme mübayasları da işle uğraşmak üzere bir teşekküt i trafında toplanmış ve iki oda.Han vücude getirilmiştir. I :nütesekkıl. tek pencerelı ve tek vardır. Bu sayede jütüri fiatı yükÇost Pakistanın sivasi inkişafma ! s.apılı höcrelerinde yatıp kalkarîelmiş ve ihracatı da artmıştır. ilerleyişin İ iar, dua laraanı dışında da küçüK Ayrıca jüt sanayiinin gelismesi, muvazi olarak iktisadî de kısa zamanda gerçek'.eştıâir.i İ tarlalan ve keçileri üe meşgul oPakistana dünya mamul eşya pıya| iurlardı. Dış dünya ile hemen hesasında görünmek imkânını sağla cöım°k en samimi temennilerimiz; :nen hiç bir alâkaları yoktu! dpndir. mışür Gene pamuk ihracatı da artI Fakat ashnda bu manastır içintmlmıştır. Çayın 1952 de malıye| deki hayatın hiç de ulvi bir taraf tinden aşağı fiatia satılmasına C. H. P. İl kongrcsi 17 martta : yoktu. 11 pap« aralarında bırbimecburiyet hasıl olmusken 1953 te yapıalrak • iine rakib bir nevi çeteler teşkü taleb artnus ve bu yüzden talihli C. H. Par'isi 1 Konsresl 17 mart per 1 ctmişlerdi. 43 yaşındaki papaz bir sene seçirümiştir. Yün ihracatı »emb» günu yapılacakt». ft tın«rk»»l. Dionisis Adikemenakis'e bağlı bu da artmaktadır. g«rrk konK» r» ger*kae b«lwlly« ••iunan iki veya üç papaz «manasçimipn için çalışmakıadır. Bu memleketin dıs ticaretinin tatırın korkulu adamı» diye adlanPar".lller anısındakl K>ylenUl»r« %okib ettigi istikamette büyük deği rt; İl Bnçkanüâır.a Or<l. Prof. Dr. T»v lırdıklan papaı Tsiteris"i tasfiye şiklikler olmuştur. Eskiden ihraca ilk Saglam Teya Goneral Şahap Gürrtmenin yollannı araştınyorlardı. tm büyük kısmı Hindistana ve In >r feçilerektir. Üçüncu bir lhtlmal Manastırdakiler, Tsiteris'in, İolarak da Fehmi Atanç ın lsml geçgiltereye yapılmakta iken son sekinci Cihan Harbi esnasmda Almanlar tarafından Giridde terkedilmiş bazı silâhlarla cepaneyi höc resinde sakladığvnı biliyorlardı Bu sebeble de ona karşı gelemiyorlar, Tsiteris'in zaman zaman manastırdan kaybolmasına, bir çok geceleri dı^anda geçirmesine göz yumuyorlar, ondan dehsetle Karil papaı korkuyorlardı. Ba^papaz Adike•nonakis ona karşı kin duyuyorkadar şiddetlenmişti. Böyle bir du. Evvelâ Tsiteris, başpapazs ne»iceye vanlmasında hafıf mejtahsis edilmiş olan höcredpn onu reb güzel bir kadın kati relü oyzorla attırmıs, ve oraya yerle^m şnamiftı. ti Aynı zamanda Tsiteris, ticaret le meşşul oluyor ve di§er papazPapaz Tsiteris zaman zaman lardan daha fazla kazanıyordu. manastırdan ayrılır, nerelere gitBunu da kıskanıyorlardı. tiji. ne yaptıgı bilinmerdi. Gitme ? 11 papaz arasındaki bu kıskanç den ev\ el de odasını kitler ve itılık feci bir'cinayete vol scarsk mad ettiği tek papaz olan Mele0.91) metredir) Memlekelirt yılbk dokurna ihtiyacı 750 milyon yarda tahmin edildiğine göre istihsal artışı, ihtiyacı karşılayacak ve hattâ aşacak hale geimektedir. Biucistanda «Suı» dc tabii gaz bulunmujtur. Bunun işletilmesi yolundaki çalışmalaı devam ettiji gibi yakında ehemmiyetli demn madenlerı damarlarmm ışietılmesine başlanm.ştır. 1 . •• g |Mansstırdaki 11 papaz, muhtelif çeteîere ayrıîmış ve mücadeleye gîrişmişlerdi. Bunlardan| Manastırda biri odasına kadın getirince nihayet kanlı bir facianm önüne gecilemez hafii meşreb bir ka 5 oldu. liyerek, papazın nerede oturdugu nu öğremnek için ara|tırmalara oaşiamıştı. Sofı kimdi? Bu güzel kadın daha 13 yagında ken, Giridi işgalleri altında buunduran Alman kuvvetlerine men sub bir subayla sevi?mis, onunla evlenmişti. Alman subayı Sofi'yi 3erline de götürmüş, sosyete ha.atına alıştırmıştı. Fakat subay, Sovyet cephesinde ölünce Sofı tek ar Giridin yolunu tutmuş, adalaki baba evine dönmüstü. Bir nüddet sonra Sofi, Rallıs adında lirsine tutulmuş, ikinci defa evlenmijti. Yalnız adamın evli ve ıkı çocuk sahibi olduğunu öğren:nce teessüre kapılmış, papaza ^itmiş, verilen tavsiyeleri de dinleyerek, kendisini affettirmek dnidıle rahıbe olmuştu! Fakat Sof;, rahat duracak, rahibe olacak bir kadın değıldi ve bu sebeble de her girdiğı manastırdan kovul tnuş, oradan oraya nakledilmişti. Güzel ve cazibeli olduğu ve kanı da kaynadığı için her yerı karışhrmış, skandallere yol açmısü! Işte bu kadın »on olarak papaz l'siterU'e vurulmuştu. dın! Bu vaziyette dığer papazlar ne yapaeaklardı? Bunlar Tsteris'ten korktukları için bidayette ses çıkarmarmşlardı. Fakat baz:lan ve bilhassa başpapaz, zaman zaman karşılaştıkları Sofi'ye tutulmaya baslanuşlardı. Bunun üzerine de hera kadını elde etmek ve hem de Tsıteris'i temızlemek için bir plân kunnuşlardı. Sofınin. huyu icabı Tsitris'ten bıkmaya başJidığını görmemiş değillerdi. Nihayet Sofi, bunlarm istedigıni yaprnaya katrar vermis, 22 ocağı 23 ocağa (1954) bağlayan gece Tsiteris'in höcre kapısını aç'.k bırakacagını gizlice bildirmişti Ayru akşam Tsiteris'e fazlaca da jarab içirmışti. Gece ilerledikten sonra iki papa* gülice odaya girmijler ve Sofi'nın kolları arasında uyuraakta olan Tsiteris'in basma, papazlardan Gerasımos balta ile Iruvvetli bir darb» indiranş, başı tamamile parçalamıştı. ğ = £ i ş = = Ş = % Ş ğ = İ | i = ş = ğ i i = ş = • •* Muayyen zamanlardaki sancılarda Geronimos tios'u da nöbetçl olarak bırakırdı. Bundan bir müddet evvel Tsiteris manastırdan aynlmuş ve o cıvardaki bir yoldan giderken Sofî adında güzel bir kadınla karşılaşmıştı, Bidayette bu karçılasmaya papaz ehemmiyet vermemis hattâ kadına b?krpar'an CTmirt: Yalnız Sofi, Tsiteris'e vurulmuş. onu behemehal elde edeceğini söy Sofi, papaz Tsiteris'in yerini .esbıt ettikten »onra ona aşk mek tubları yagdırmaya başlami}tı. Bunlardan birınde şöyle diyordu: nTalih leni yolumun üzerine çıkardı. Beni terketmiş olan kuvvet ve c«sareti ancak »en bana verebilirsin!» Kadınla pap« arasındaki ilk temaslarda, Tsiteris'm yamağı bilinen papaz Meletios rol oynamı»t», Bir gün Meletios kadınla buluşmus, ve ona «Tsiteris'e aenin hafif meşreb, kötü bir kadın olduğunu söyle<1iler» demişti. Bunun üzerne de Sofi bir mektub daha söndermiş ve demişti ki: «Dedikleri kadar kötü değilim, düzelebilirim. Sizin yardımınız bana, kaybettığim ulvî hlsleri tek rar verebillr, beni kurtann!» Papaz TsUeris bir müddet daha Sofi ile karvlaşmamış. fakat nihayet kadının verdiği bir randevuya çitmıjtl Tsiteris, kadının gü zelliğini eörünce her şeyi unutmuş. onu vanına almıj. höcresine Sl lllllllllllllllllltlllllMIIIIIIIIIHIIIIinnilllllllllll>IIIIIIIIIIIIIIIIIIIMMIIIItMIIIII>IIIM>linilll!IMIIMII!MIIIIIII!IM!lllll!IMIIMIIIIMtl IMIMIIIIUIIMIIIIIIIM IIMIIUIIMHIMIIHIIIIUIIMmMnillinillllMlinillllllimitlllllMtMIIIUIIimmillllllllllll!IIIIUIIIimniintinniNll!IIIMMIIIimUlllır.ı, Papazlar cinayeti bir müddet gizli rutmaya çalısBUşlar fakat sonunda mesele anlaşılmi|ü. Açılan davaya Sofi de mevkuf olarak getırilmişti. Tsiteris'e yaz»dığı aşk mektublan ele geçirildiğinden Yunan polisi onu da yakalamıştı. Sofi mahkemede cinaye+ geeesi hakkında sunlan anlatnuştı: * Tsiteris'in basını ikiye ayıran balta darbesini papaz Geronimog indirdi Bundan sonra benl manastır yeJunlannaki bir mağaraya süruklediler. Hâlâ kan kokmakta olan papaz Geronimosa mukavemet edemedim, zaten korku beni halsia bırakmışü. Başpapaz Adikemonakis'e de dayana madım, mukavemet edemedim.» Uzun süren muhakeme sonunda papaî Geronimis müebbed hap 9*. cinayeTİ tertibledigi anlaşılan ortodoks pasoapazı Adikemonakis de 13 sene agır hapse mahkum edilmişlerdir. A\TU zamanda Girid mshkemesi Snfi'%'1 de beraet ettir mistir Fakat temyiı bütün bu cezalan hafif eörmüş. BNTII zamanda Sofi'nin beraetini de reddetmi?tir. Önümüzdeki haftalar içinde, dava yeniden ele ahnacaVtr Hami S. •** = = = = ğ = = = ğ § = i E ş | = Ş 1 = = = 5 ş 5 = = ş 5 5 = 5 ^ = i İnhisarlar işçilerine bugün ikramiye verivor GRİPİN FAYDALIDIR ve so^ıık algınlığınileri gelen bütün ağrı• GRİPİN. haj, d i ? . a.lale, finir dan ları derhal teskin eder DİKKAT: aldığmız müstahzarın hakiki Gripin olduğundan emin kalmak için GRİPİN markasım ısrarla arayınız 11» tkttenti! dcTT« »»rm»T<»»lnln yınıırı dan fazlası derlete nld firkPtlerric çall?an lsc'lere htr m»ıç nİBhp'inrte lkram! ye Tfrllme zamnnı Vckillfr H»T»tiT<" t«rin prillmlsttr. Bu karara uysrak tnhlMrlar ümıım M«<l(lr!«S<l tarafındtn 23 nno lsçly» ikramlve tedlyesl llk BankKsı TTmum MttdOri) Yusuf Zly» önlj İse bu mtrzud» k»mdlsllf sörtlşen arkadnçımızn junları söylemlstlr. « VeklHer hevetlnln bövlp Mr knrarından ha>ı*rtmİ7! yoktıır. Öîrpnlnce hl« <it tkramtyelerl ödem» yotun» Merihte hayat varmı, yokmu münakaşaları tekrar meydana çıktı Yazatt: Rıdvan Tezel C DUNYA HÂVİSELERI D Son zamanlaHa, bu tualin bir vesile ile tekrar ortaya çıkması, gayriihtiyarî zihinlerde bir istifhamın belirmesine yol açmaktadır Acaba gerçekten, komsu seyyare sftr». e«ml •dRmlannm lkramlveden ts+lfRde edlp lerde. bu arada Merihte hayat mev ptmlyeceSl hu^ıısnnda henüz bir ka cud mudur? İşte bu yazımızda, saT»n T»nlm»mı»tiT. lâhiyetii âlimlerin bu mevzudaki neşriyatından bazı telhisler yapmak Tophane rıhtırrunda yeni bir istiyoruz, gişe açılıyor Bu mevzuun tekrar ortaya çıkBandırm» sürat postaiarı ve Mudan ya hattı yolcularına kolavlık olmak ması pek de yersiz değildir. Zira Uzere. Bemtlerin y»n«9tıkları Topha Merih son sene zarfında dünyamıne rıhtımıneia 28 çubat sabahı ycnl za son derece yaklaşmış bulunubir sişe açıiacaktır. Tefrikası: 48 f Çeyiren: HAMUİ VAKOĞLIJ rı anlattı: Bu baykuşla bir son bahar gecesı tanıştım. 1934 senesi idi. Bu tavan arasında kitap ckumakla meşguldüm Tepe camı bu akşamki gibi gene açıktı. Arkama dönüp baktığım zaman, baykuşun. damm kenanna tünemiş olduğunu gördüm. Gözlerinin rengi dikkatime çarptı. Onu kendime ahştırmanın enteresan bir şey olacağını düşündüm. Bu, uzun ve yorucu bir iş ol du. Önce bir fare ölüsü verdim. iştiha ile yedi. Tekrar verdim. Her eece gelmeğe başladı, gitgide bana alıştı. Aradan birkaç hafta geçti; baykuş artık penoereden içeri giriyor, masanın üstüne konuyor, ı^efelik nafakasını beküyordu. Elimle dokunduğum zaman ürkmüyordu Es kiden Paracclse'nin kitaplarını oku 'Tnustum; hayvani manyetizma hak kında Mesrnerin yaııiarıru :ia bili SEVGILILERI Va/an: MAt'KİCE UEKOBKA Nihayet. mösyö Siguiet konuştu. Hayretler içinde şu sözleri dinledim: Bu baykuş şimdi bana bir hab»r getirdi. Bugün, civardaki mezarllklardan birıne bir kadın gömüldüğünü bildirdi. Yanlış anladım zannettim. Siguiet tavzih etti: Bu baykuş. ölüm habercisldir... Haberlerini bana iki şekilde bildirir. Bugün bir kadının mezara gömülmüş olduğunu kat'i suıet te biliyorum. Şayet şüphe ediyorsanız. yann kasabada tahkık edersiniz. kuşun aldanmadığım görür sünüz Dört setıeden beri hu kuşla. metapsişık diyebileeeğim müpasebette bulunuyorum. beni hiç bir de f;, hataya düşürmemi?tir. Onun sa vesinde, eyaletin ölüm kayıtlannı muntazaman tutuyorum Daha fazla malîimat almak istiyordum. Mösyb SıguUt bana ıunlı Bakın. şimdi ne yapacak. Baykuşu çağırdı. Hayvan, sessizce iki kanat çırpışile odaya gırdi, tsnta masanın üstüne kondu. Si?u;?t vumruğunu uzattı, Kuı vuın ruâun üstüne sıçradı. Siaulet onu gr>âsüne yaklaştırdı. Kuş, emniyet ve sevine, hissetmiş gibi, tüylerini kabarttı. Sonra baykuş yaygarasına hiç benzemeyen tatll bir sesle bn iki dem çekti. Bir bavkuşun gü vercin gibi dem o?kmesine hayret mi ettiniz İyi ama. güvercin sesinden hiç farkı olmayan o nağmeleri nasıı isimlendirmeli? Mösyö Siguiet. baj'kuşun başmı muhabbetie okşadı. Hayvan, sahibinin yanağı ile omuıu arasına sokuldu. vine dem çıekmeğe devam etti. Mösvri Sioulet. çekmeden bir et oarçası çıkardı. kuşa verdi Bay kuş bu eti yuttu Sonra. ahiHımn omuzuna kondu, tekerlek gözlerini yarı örttü. tr B yordu. Hattâ mezkur seyyareyi, Af da, kimyevt hassaları bakurundan, hucrelerden ibaret zÖıayatîann y»rikadaki bir rasadhaneden tet karbon atomuna müşabehet arzet şamasın* imkân yoktur. Bir yazar kike gitmiş bulunan bir Amerikalı tiği cihetle, silisyum atomunun da, da bu hususu, sayet veciz bir #•• heyetşinas, bu tetkiklerini bitire kanşık yapıda birleşikler vücude kilde |öyle huîâsa ediyor: c Azaml sühunet, karbon atom rek, son zamanlarda, Amerikaya getirebileceğini ileri sürerek, şayed dönmüş bulunmaktadır. Rasadlan karbon esasında bünyeye s*hib ve ları arasındaki rabitalan kırmakesnasında. seyyarenin binlerce res bizim cinsten mahlukat yoksa sili* Udır, Düş«k «ühunetler ise. hüemini almış bulunan âlim, rasadatını, yum esasında mahlukların mevcud renin hayatl kudretini mahvet. ilmi bir travay halinde neşrede olması lâzun geldigini 1leri sür mektedir.ı mektedir. cektir. Bütün bu mtilâhazalardan •onr» Bugüne kadar Merih hakkında Diger tarafıhdan, «Alpha Cen âlimler, mevcud olsa bile, Merihteyspılan tetkikler. bu seyyarede tauri civarında dönen bir seyyareki hayatın basit ve tek hücrell mevsimlerin mevcudiyetini, yeşil de açık yeçil renkli insanlann mevcudiyetlere lnhlsar edebilecehir nebatî çehrenin zaman zaman mevcudiyetini kabul eden...» biı ğini düşünmektedirler. Bu jıkkı ortaya çıktığmı gösterrnişti. ilim adamı da, bunlann belki de kabul etme zarureti, Merihte, zaFakat seyyarenin atmosferi hak saf uranyumdan yapılmıs olabileman zaman görünen nebatJ çehrekında vapılan tetkikler, mevcud ceklerini düjünmektedir. Ancak den dolayıdır. havanın, boşluğa dağılrmş oldusu bir fsnteziden ileri gidemiyen bu ve pek az bir kısmının havayı ne hükmunden bilâhare rücu ederek, Buna sebeb olarak da, dunya. simiyi teşkil ettiğini meydana çı aynen şöyle diyor: mızda bile, en namüsaid iklim karmıştır. « Hayattan kasdettiğimiz mana, •artlanmn hüküm sürdüffü yerlerBu vaziyet karîismda, insan.n bizim bildiğimiz hayat olmalıdır,» de, buralara intıbak etml| bulunan 6. Sayısı bugün çıktı. Fiatı 15 kuruş yaşamasına imkân var mıdır? Ka diye maksadını tasrih ediyor. «ihayatlann mevcudiyeti gösteril. inaü teşki! eden maddenin, aşagı Güneşimize bağlı seyyarelerde, mektedir. yukan aynı atomlardan teskil edil hayat olamıyacagı hususunu kabul Bu itibarladir kl, âlimler, Merihyordum. Mesmer'in on 'ekizinci ahret meselelerinden ha"berdar et mis olduğu bir şerçek olarak kabul eden bir çok ilim adamlan, «kâite, hayat varsa bile, bunun çok ba> asırda ortahğı biribirine katan si mektense faresini çatır çatır yeme edilecek olursa. seyyarenin sathın natta dünyamızdan başka meskun hirli teknesi ile yaptığı tecrübelere Si tercih eden bir baykuştan, elle da yaşayan mahjukun insandan seyyare yoktur,» şeklinde bir hü sit mahlukata lnhİ3ar edebileceğişahit olmuş bulunmağı pek ister tutulur her hansi bir tezahara şa başka bir yapıda olmamasını kabul kümde bulunmaktan kat'iyen çe. ni, aksi takdirde, ilmî müktesedim. İlmi eserleri okuya akuya, ba hit olmağı ummakla boşuna vakit tmek zarureti karşıaında kalmak kinmektedirler. Hattâ bılâkis, gü batla, düşünülebilecek ihtimallerin nesimizden başka, yüzlerce manzu telifi kabil olamıyacağını ileri sürzı kuşların, insan seyyalesine karşı geçirdiğimi söyliyeceksüıiz. Ama, tayız. öteki hayvanlardan daha hassas böyle düşünürseniz hata ed^rsiniz. Fühakika, hücreyi ele alacak menin bulundufunu hesaba kata mektedirler. Yazüruzı, bir âlimin yazdığı şu olup olmadıklarını düşünmeğe baş bayım, çünkü sabnmın mükâfstı olursak. bir karbon zinciri etrafın rak, bunlaruı hiç olmazsa bir kalamıştım. Başka tabir bulamad ğım nı gördüm. da, hidrojen ve azot ve diğer bazı çmda, dünyamızda mevcud atmos satırlarla bitiriyon.ız: f Fanteziye gitmiyelim. Bizim için seyyale kelimesini kullanıyo Mükâfat tabirinden kasdınız atomlann sıralanmış olduğunu gö ferik ve iklim şartlarını ihtiva ede cek sayyareîerin mevcudiyetine mekânımız dünyadır. Biz dünyada Tum. Acaba. Âkıllerın Âkıli bir kuş ne? rürüz. olan baykuş rkevinden yırtıcı kuşŞu halde. şayed Merihteki insan işaret edümektedir Bu tezi müda halkedilmiş olan mevcudiyetleriz. Baykuşuma, mezarhklarda olar, karanlıklarda tefekküre var lup bitenleri bana haber vermesini l«r, bizim yapımızda iseler, yanı faa eden âlimlerin beyanlarına gö Diğer dünyalar bize hiç bir mana dıkları zaman tahteşşuurlarınm telkin etmiştim. Tabiidir ki, bir vücudlerinin yapı taşlanm teşkıl re, mademki dünyamızda hayat ifade etrnez.» kaydettiği şeyieri bize haber ver kuştan, imkânsız çeyler isteyemez eden hücrelerinin esası karbon mevcuddur, bu başka dünyalarda meğe en müsait olan hayvanlar de dim. Sadece. mezara yeni şömülen atomlarmdan ibaret ise, onlarm ta hayatın ademi mevcudiyetini intac Yeşilayın 35 inci yıldönümü edemez. Aramızda mesafenin mu gil miydi? Belki de profesyonel ölülerin cinsiyeti hakkında bana azzuv ve tegaddi tarzları, bizirnkı Te»ilay Cemlyetl, kuruiUîunun 3S. manyetizmacıların insanlar arasın bilgi vermesini istiyordum. Ölünüı. j lerden farksız olmalıdır. İşte bu azzam oluşu dolayısile. ve elimizde da araştırdıklan nadide süjsleıden bir kadın mı, yoksa erkek .ni oldu reçeteye, Merihin, pek iyi tanıdıgı rasad âletlerinin kifayetîiziiğinden 'îldonumü münaîebetile 1 mart sall çünü saat 17 den 39 ye kidar, At?aötürü. maalesef. bu gibi seyyarele ray BulTarıariy »alonlarındi bir topbiri bu hayvandı. Geceleri ziyareti ğunu, hali ve tavrı ile bana anlat mız atmüsieri uygun değildir. ri tesbit dahi edeme<îi3''miz cihetle lantı tertlp e'mi|tir. me gelen bu baykuşun mistik ka masını zihnen ona emrettim. BunHattâ bu noktalan uzun azun biliyetlerini işlemek belki de o ka da da muvaffak oldum tahlil eden bir ilmî yazar diyor ki: bu mutasavver seyyarelerdeki hadar divanece bir iş olmayacaktı. « Çok zeki olan Merih iiler, her vatın mevcudiyetine dalr alâmet Sahi mi? Çok uzun zaman uğraştığımı ilâhangi bir sekilde insana benzemi leri d° meydana çıkarmak kabi! Size ispat edeceğim olamamaktadır, veye hacet yok: Bu türlü işlere is Mösyö Siguiet, masanın gözün yebilirler. Zira, insan! bünfe, çok tidadım vardır. Baykuşumla iki ay Güneş manzumcmizde mevcud den, eskı bir mektep defteri çıkar kötü bir şekilde tnşa edilmiş ol»n başbaşa kaldıktan sonra, onu Mes mekanizmaya sahibdir. Zayıf olan >lan seyyarelerde hayatın adem dı. Açtı: mer usulü ila elde etmeğe muvafFedköy Surp Vartanan; Er Burada, Yonne eyaletinde bir çok noktalarımız mevcudduı nevcudiyetini sağlayan sadece at fak oldum. meni kili»esi Mütevelli Heyeöl«nlerin muhasebesi vardır, dedi. Belki tabiat, dünyamızda ilk tecrü Tiosfer tabakası değildir. Güne^* tinin, fakir öğrenciler menEvet, bayım, baykuşumun, ay ışı Eğildim, birinci sahifeye baktım. beslni geçirdikten aonra, bajka sey vakın veyahud da uzak ohışlarına faatine tertibledıği ve 27 şuğında, avcumda pmldayan bir Rhin Bir nevi defteri keblr sahifesi idi. yareler için daha mükemmel mev îöre, buraUrda hüküm sün?n fizik bat 1955 tarihinde çekilmesi cudiyetler halketmi|tir. Ve (tmu fsktörler, bu arada sühunet de, en çakıh ile ipnotize ettim. Cezbeye Ölüm tarihleri, baykuşun getirdiği ıcabeden eşya piyangosu, son geldi. Bunun üzerine, kuşa, ölüler habere nazaran ölenin cinsiypti. şimdilik iddia edebiliriz ki, şayed az havayı nesimi kadar ?.m!u bir iefa olarak 15 mayıs 1955 tadiğer seyyarelerde hayat mevcud .ngel teşkil etmektedir. Filhakik» diyarında olup biten işlerdei; beni «on sütünda da, bu haberin do5rihine tehir edildiği saygı ile haberdar etmesi fikrini telkin et ruluğunu ispat etrrvsk üzere, ölenin ise, orada havatın esasını karbon nevcud seyvaıelprdeki sühun't bildirüir. atomlan teıkil etmclidir.» I sıtları "özönünHe bulıi' 'n.ulacak tim. Belki de bunun gülünç bir şey adı ve hüviyeti kayıtlı idi. olduğuna hükmedeosksiniz; beni (Ajkası var) Diğer taraftan, başka yazarlaı ; jiursa, karbon atomvı esasıni* Yaşayan Tiirk Kahramanlari TEIIİR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear