26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 Şubat 1955 <TUMHURÎYET BEŞ ıııııııııııııııııııııııı (Hi!uııııııııııımııııııiMiınMHiıııınHiııııınııııınıııııııııııııııııııınııımınıııııııııııııııi!iııııııımııımiHifi»»iııuımuıui"i; İran Veliahdi Romadaki otelde Harika hayvan: Böcek niçin günlerce mahpus tutuidu? ı Hayvanlar Aleminin Esrarı . .K ^ ^ 1 j ^ıııııııııılıiHluııııııııınıııııılııııtlılıiMiııııuınıııiMMtnııııııııııııııııiHMinmtiınımmMiiMiıııııııııııııııınıııııiHiHiııııııııınıııııııııııııııııııı ş Veliahdin aslen Polonyalı olan annesinin Parise kaçmak arzusu neden1 dir ve çevirmek istediği entrika ne olabilir? I ChnleIran tahtımn vârisi ne olacak? nokta var: «Christiane biyetinde bu Poîanyab kadm da. Fransız gazeteleri ortarla mühim wsky Fransız tabiyetindedir, oğoğlunun Şah olmasının Len^.s: bir hâdisenin mevcut olduğunu lu da Pariste doğduğundan rüsiçin fazla bir ehemmiyet taşımadı ileri sürerek neşriyat yapmakta tüne erinceye kadar Fransız tabi ğını ileri sürmüştür. yetinde addedılmektedir. Frandırlar. Kadınuı, Prensin durumundan Birkaç gün evvel Istanbuldan sız kanunlanna göre. ancak o faydalanarak Tahrandan bir şey geçerek Romaya annnesi ile bir zaman Fransız mı kalmak ıstedileT koparmak istediğinden de şup likte gitmi? olan Iran tahtının va ğini yoksa îran tabası mı olacağı he edilmektedir. risi Prens Al^ hakkında Paris ga nı kararlaştırmak ona düşer!> *** zetelerinin verdikleri maiumat şu Paris basınına göre, Fransız la îran Sarayı neden bu çocuga dur: biyetinde bulunmalarına rağmen bu kadar ehemmiyet vermektedır « İran Şahının kardeşi olan kadın da, çocuğu da Poma'da bir Bilindiği gibi Iran Tahtına ancak Riza Pehlevi 1946 senesinde Pa otelde «mahpus» tutulmuflarrlır! erkek çoaıklan çıkmaktadır. Şim riîle bulunduğu sırada Christi Bu basının kaydettiğine göre Kâdi dıki Şahm ise birinci kansından ane Cholewsky adında dul bir ka se şöyle cereyan etmiştir; yalnız kız çocuğu olmuştur. Şim « Tahranda uzun müzakere dıki eçi Prenses Süreyya'dan ise dınla tanışmış, sevijmişler ve ev çocuğu olmaıruştır. Bu vaziyette lenmişlerdi. iki sene sonra da lerden sonra hir uzlaşmaya varıl tahta geçebilecek son varu, yegeçiftin bir oğlu olmuştu: Prens Ali mıştı. İran tahtının varisi Isviçni Prens Ali'dir Onun da kaybolRiza Pehlevi bir müddet sonıa rede bir mektebe gidip, tahfilın' ması ile Iran tahtı boc kalacakTahrana döndüğünde saray bu orada ikınal edecek, annesi dı br. nikâhı muteber addetmiyeeeğıni her hafta kendisini ziyaret edekendisine resmen bldirmişti. Ba bilecekti. Bu anlaşma yapıldıkIran Şahının, Prens Ali'nin îsbası Fransız tabiyetine geçmış tan sonra küçük prens bir îran viçrede tahsilini ikmal etmesi hubir Polanyah olan Chnstiane Cho diplomatik pasaportu ile annesi susunda annesi ile vardığı anlaş lewsky çocuğu ile birlikte Tahra de adi bir İran pasaportu ile Tah mada insani prensiplere tamamıle aadık kaldığı inkfir edilmemekna gitmiş, küçük bir eve yerleş rrndan tayyareye bindirümişlertedir. Şahm, çocuk mektebte iken mişti. Prens Riza Pehlevi, zaman di. Yalnız yolda kadın f krini de ğiştirmiş ve çocuğu île birlikte annesinin de onu görsbileceğinl zaman geıir karısını ve çocuğunu Parise kaçmanın yollarını araştır kabul etmesi, geçimlerini de degörürdü. Fakat geçen sene, Iran mışür. Bunun üzerine de Iran şa İran Veliahdi ruhte etmeai bunu göstermişt.r. tahtının tek varisi bulunan Şahmın da talebi üzerine Italyan de îran pasaportu bulunduğunziyaretine müsaade oluhın kardeşi Prens Riza Pehlevi îran Şahınm müdahadesi ile Pa polisi müdahalede bulunmuştur.» dan Italyan polisi onu İranlı ola nacağını işittiğini ve bunun rise kaçmalarma imkin verihnebir tayyare kazasmda ölünce kü Roma'daki Fransız sefareti bu rak tanımaktadır. için de Parise kaçmayı tasar miş olan kadın ile Prens Ali şimÇÜk Prens Alı ön plâna geçmişti. * * * ladığını anlarmıştır. Bunun doğ di C'/ evreye g«çmis bulumıyorİran sarayı. Prensin resmen tah meseleye müdahale edemiveceğiAflen Polanyalı bu dul kadı ru olmadığı bildirilmiştir. ta varis olduğunu kabul etmiş fa ni bildirmistir. Sefaret kât'bi, anlar. Fakat ra«elenin böylelikle kat Fransız tabiyetinde ki anne ne ile çocuğun Fransız addedildi ! nın (birinci kocasından bir erkek 7 yaşında olan küçük Prensin kapanmıs olduğuna da inarulmağini kabul etmekle beraber Pren çocuğu daha vardır) ne Bibi mak sini tanımamıştı» söylediği maktadır. Polanyalı kadının »rsin Iran tahtının varisi de oldu sadlarla Tahranda vaptığı andlaş Romada gazetecilere kek akrabalannm da işe kanştık *** ğunun göz önünde tutulduğunu j mayı yolda bozduğu anla«ılama sözlerin annesi tarafından harır lan ve Paristen uçakla İsviçreye Paris gazeteleri bu mesele iize ve bu sebeple de diplomatik hiç mıştır. Kadın, Romada Fran^ız lanmış olduğundan da şüphe e<fll ffeçtikleri tçocuğu kurtarmak» rinde neden bu kadar ehemmiyet bir tesebhiise girişilemiyececin: eazetwileri"e verdiği beyanatta. mektedir. Prens Ali, Şah olmak için çahstıklannı sağa sola söylele Huruyorlar? kavdetmiştir. ciruğu İsvicrede mektebe girdik istemedığini, gazetecilige hevesi dikleri bildirilmektedir. Bunların ileri sürdükleri bir Diğer tarahtan kadının da elin ten sonra iki ?enede bir defa ken olduğunu anlatmıstır. Fransız ta Hami S. 11(111 IMIIIllmilllHIIIIIIII I Saga anatolicus ismindeki çekirgenin bas ve ön avakları (Bu çekirge Mardin civarından toplanmıstır) Hayvanlar içinde hârikalar gös lerce ufak gözün bir araya gel yüz misli fazla bir ağırlığı tfşır, mesinden teşekkül etmiştir. Fa yürütür. Meselâ bir haşeratçı gübteren mahluklar böceklerdir. Böcek diyip geçivermemeliyiz kat haşerelerde (his) cih zları çok re böceği denilen orta cesametteki Dünya yüzünde adedce diğer sınıf muhteliftir ve böceğin cinsine gö bir böceğin kendi ağırlığının sekiı hayvanlardan daha çokturlar ve re yapılmıştır. Meselâ yukarıdaki yüz elli defa daha ağır bir cismi yapıları, sosyal hayatlan noktasın resimde görülen çekirgenin kulağı. yürüttüğünü görmi ,'ür. dan dikkate şayan hususiyetler ön bacağının iç yüzünde yumırta Çekirgeler çok uzak mesafelere gösterirler. seklinde bir kabartıdan ibarettir. kadar uçarlar. Bazılrrının kanadHer tarafa yayılmışlardır. Deniz Çekirge, kendisine mahsus ahenkli ları yoktur. Bunlar yürürler. Uve kaiida bulunurlar. Hattâ tay bir sese maliktir. Resimde görülen çanları meselâ Şimali Afrikadan yareler iki, üç bin metre yüksekte bacakların iki t?rafındaki dişleri kalkıp Fran=a. İtalyaya gectikleri uçarken bazı haşeratçılar, yeni üst kanadlarının üzerinde gezdi görülmüştür. Afrikanın merkezincins haşereier bulmaktadırlar. rerek ahenkli bir ses çıkarır. Bazı den uçrn çekirgelerin bizim AnaKaranlık içerisinde (yarasa) kuş meraklılar bu sesi notaya almış dolunun cöbeâine ka^ar eeldiH"ri vâkidir. Bazı cins kelebeklerin 5000 larından başka hayvan yaşamıyan lardır. kilometre uzaklığa kadar uçtukları mağaralarda gözü olmıyan muhBöceklerin diğer hayvanlarda ol tesbit edilmiştir. telif cins haşerat yaşamaktadır. A duğu gibi d hilî bir iskeletleri yokFotoğrafını gördüğümüz çekirge, caba gözü olmıvan bu böcekler ka tur. Vücud sert bir kabuk içinde Mardin, Diyarbakır ve Urfa havaranlıkta nasıl yasıyabilivorlar? sakhdır. Çok kuvvetli etler bu kalisine mahsus büyük bir cinstir. Böceklerin gözleri diğer mah buğun iç yüzüne bağhdırlar. ReUçmaz. Kanadl = rı yoktur. Fotoğlukların gözlerine benzemez. Re simde gördüğümüz çekirge ön ve rafta görülen büyük üst dudak ve simrle. çekirgenn başının iki tara arka ayaklarımn uçlarından ölçüçenelerile başka haseratı, yakalsfında elma gibi yuvarlak cisimler Hirse yedisekiz santimetre uzundığı ufak hayvanları yiyerek yagöıülmektedi:. Bu yuvarlaklar bin dur. Kendi ağırlığından bir kaç lltlMMIUı»" Bir kadının cesedi meıardan çıkarıldı Silivri MüddeiumumiliSi bir cinavet ihbarı ürerine h»rektte geçerek. iki giin evel ölen bir kidının cesedini mezardan çıkartıp Morga gondermiştir Silivrinin Sinekli nahiyesine ba5)ı Pasamandıra koyüntien O.=man Tokıın k?ri'i 50 yasında Rahime Tok, bundan 5 gün evvel ölmüstür. Kadının kacspı. ko.y muhtarhtından aldıŞı defin m\\saadestle cenazeyi kaldırnu} ve koyiin me7arlı§ına gömmüîtür. Aradan iki gün geç'îkten sonra RBhimenin kardeji Aail Er. Müddeiumumiliğe müracat ederek. kardesinin öimcdiğinl. kocası Osman Tok tarafından döviilerek öldürüldiijiînü iddta etmiçtir. Bu iddia üzerine cejed mezjrdan çıkartılarak Morga gor.derilmistir. Morg Mudürlüğünce yapılan otopside Rahimenin dövülerek öldürüldüğü anUçılıpi'îtır. Morg Müdüriilğü tarafından verüen rapor üzerine Osman Tok yakaianarak sarusturmaya bajlanmıştır Kahramanlar ve Kahramanhklarımız Minimini bir muhribin muhteşem bir donanmaya karşı kazandığı zafer Yazan: A. Büyük Tuğrul rek Çanakkale Boğazı dışından ka kadar çabuk davran ki düşman da ra mevzilerini bomharr!"nan eden kendisine parola soruluyor za.ıaitGolyat zırhlısını batıracaktır. sın.'. *•• • • * Muhriblerin deniz kuvvetleri caİşaretçi nefer. hakikaten vszifemiasındaki esas vazifesi de budur: ece karanlığından istifade ederek, sini gayet mükemmel vaptı. Mubüyük düşman gemilerini batır avenet muhribinin, gece karaniımak... Bundan dolayı elinde bü>ük ğında teçkil ettiği karartivı o~ren,'; gemisi olan donanmalar, kıymetli birinci emniyet hattındaki dü?mn vasıtalarını batmaktan kurtarmak muhnbi, parola sormak hususunda için, şiddetli emniyet tedbirleri acele etti. Fakat karartı da avnı alırlar. Bugün harb gemileri, ma işareti veriyordu O halde görül>Hi lik olduklan radar aleti sayesinde, bu karartı, Türk değil, kendi tagece şartlarmı kolaylıkla gündüz raflanndan bir muhrib olması !âşartlanna çevirip,, düşmanlanna zımdı, Herhangi bir tehlikeli duhücum etmek fırsatı vermemekte rum hasıl olmaması için düşdirler. Lâkin Birinci Dünya Har man muhribi. Muavenete o gecebindeki manasile gece emniyet ter nin parola cevabını da verdi, Arı tibatı almak, donanmaların en güçtık Muavenet hem düşman paro'a" vazifelerinden bir tanesi idi. Bunun sını, hem de parolanın cevabını bigibi düşman filosu da gırf Golyat liyordu. i zırhlısını emniyete almak arzusile • •• içiçe iki emniyet hattı kurmuşru. Muavenet ikinci emniyet h^ttma. Gemiyi batırmağa teşebbüs edecek olan her düşman sırasile birin doğru daha rahat seyretmektedir. ci ve ikinci emniyet hatlaruıı geç İngiliz muhriblerini görür görmez, mek rv>runda idi. Böylelikle em düşmandan daha atik davranarak. niyet hatlan, Muavenet muhri düşman parolasını düşman gemi. bi için aşılması müşkül olan mü lerine sordu. Arak dü?man taraf gördüklerl teselsil mania olmakta idi. karartının Türk olduğunu zan bile. Deniz harbinin diğer müşkül bir tarafı da gecenin karartısı arasın etmemektedirler. Mu^o""* futboi. da dost ile düşman gemisini ayıra da müdafileri aşan ve kaleyi bilmektir. Öyle ya; görülen herhan bulan bir oyuncudurj Off Side > gi bir kararü üzerine ates açıp değildir. Garni kumandanının «Ateş!» «n.. düşman gemisini babrmak kadar; düşman gemisi lannederek kendi rile beraber Muavenetten Golyata, gemisini batırmak da vardır. Harb doğru iki ikiz torpil koşmağa başiçinde bu yüzden kaybedilmi| ge lar. Düşan hücumun yapıldığjra, ketli, kahverengi getrli. şapkasmda meydanındakl garaj sahibi, onun miler az değildir. ancak, müthiş bir gürülrü ile infikarata\Tik tüyü takılı bir adam. Suıiyede petrol araştırmalan yapBu gibi feci hatalara mâni olmak lâk eden torpillerden sonra anT ı'âsa, Kıpkırmızı yüzlü, iri adaleli, yakı mış olduğunu söylüyordu. için donanmalar kendi aralarında lar. Muavenet muhribinin perçpneli şıklı bir atlet komple. Bizi lavanta her kafadan bir ses çıkıyor, fakat parola tertibi alırlar. Hercün de o kadar heveranlıdırlar ki üçüncü çiçeği kokulu büyük bir odaya aldı. hiç kimse kat'î olarak söylediğine ğişen parolaya göre bir taraf gör torpili atmak için emir bile bek. Christine, bir hafta müddetle şato emin bulunuyordu. düğü karartıya muayyen bir işalemezler. sahibesi hayatı geçireceği için mem Bu ihtiy?rla tesadüfen tanıştım. ret verir; diğeri de hemen bu işa iki ayrı parça halinde batmakta nun, ellerini çırptı. Yetmiş yaşında idi. Ufak tefek retin cevabını vermelidir; veremez olan Golyatta çıkan yans'nm yükİik iki gün, gezip tozduk. Üçüncü ti, buruşuk yüzlü idi. kara gözleri, se hemen batar. Muavenet semisi sek alevleri Muavenetin de düşmarı gün ben VennecyleHaut kasaba kemerli bir burnu vardı. Saçları süphesiz, düşman filosunun o gece tarafından görülmesini saşlamıstı. Düşman bir taraftan denizde kasında dolaşmağa çıktım. Burası, bembeyazdı. Buna rağmen hâlâ dip ki parolasını da bilmemekte idi. zazedîlerini toplarken diğer tarafçan kulesile, belediye daitesile, ana diri gözüküyor, civardaki korulartan da açtıklan şiddetli at~1e Mucaddesile, küçük irad s;hiblerınin da mun gezintiler yapıyordu. Yaz aveneti b'tırmpğa çalışıyorlardı. şirin, ufacık evlerile, küçük çift kış, gayet partal bir kadife cekej Golyat'ın bulunduğu yer dört bir Bu ufacırk gazi tekne. etrafırm liklerile, klâsik Fransız kasabasıy ve pantalon giyiyor, elinden hep. tarafı açık deniz olsa Muavenet dı. Kilise meydanının etrafında, ha sapı k?fa tası şeklinde işlenmiş ki muhribi için muvaffak o!'^|»k ümi düsen yüzlsrce m p m i " ' " r>Var''t5^. su sütunları arasında Boğaza doğ. raz ağacından bir sopa bulunduru lis on altıncı asır bakiyesi bir kaç di fazla idi, fakat muhı'.'o. aş?ğı ru k^^ııvordu. Sanki bu su siihınyordu. eski ev vardı. yukan, ince bir koridor içerisinden ları, Türk eenvsinin z^ f o 1 ini selâmBu asırlık evlerden birinin MaIlk defa, bir çiftliğin ördek ha yaklasarak Golyatı batıracktır. dam Vigondre isimli altmışlık bir v\ızu yanıntla konuşmuştuk. İki Bunun için de herhangi bir kur lav?n senlik fisekleri idi. ihtiyar kadına aid olduğunu öğren gün sonra, Fouas.sier kadının mey nazlık düşünmek zaruret olmuşBalkondan düsiip öldü dim. Bu kadın gelirile geçiniyordu, hanesi önünde karşılaştık. Onu, tur. Gemi kuman^anı uzım uzun Sislide Rumeli cadde^nde Vildan evinin birinci katını ihtiyar bir a bir kpdeh içki içmeğe davet ettim, düşündükten sonra bir çare buldu aDar*;manında o+uran Ruhi Arucan dam kiralamıştı. Adamın neci ol daha fazla görüştük. Adi Sigulet o ve derhal işaretçi nefere emrini 30 yaşınd'ki hizmetçisi Zarife Garib. dun pencereden kilim sükerken muvaduğunu hiç kimse bilmiyordu. Mü lan bu ihtiyarın boş bir adam olma verdi: zenesini kaybeöerk sokağa düşmuştür. hendis miydi? Dı^arı vapurlarda dığını gördüm. Çok şeyier biliyor, Oglum vazifem'»in nç kadar Baçından tehhkeü ?urette yaraianankaptanlık mı etmişti? Einekli öğret kültürlü bir insan gibi konuşuvor zor olduğunu bıliyorsun. Bugunkü Zarife cok geçmeden dlmüştür. Hâdise men miydi? Kasabada herkes ken du. Gizli ilimlere merak sardırmış vazifede. muvaffak olursak. bu 'Ç'E etrafında »oruşrurma yapılmaktadıp. dine göre bir hüküm vermişti. Be tı, bu bahiste hayli ilerlemişe ben en büyük pav senin olacaktır. lediye Reisi, Madam Vigondre'un ziyordu. Ben ne yapacaŞ'm «i'Mari b«v? kiracısının eski bir veznedar olduBoğucu sıcak bir eünün ak?arr.ı. Gözünü dört ac evlâdım: düşğunu, kasayı soyduğunu iddia e ılık bir havada, onu ana caddede. mnnın parolasını öğrenmeğe çadiyordu. Papaz, onu hiç bir zaman üçüncü defa olarak gördüm. Eski lış! kilisede görmediği için putperestlik konysğından ikıam etmek üzere, Nasıl öğrençbilirim süvari le itham ediyordu. Postane gişe beni evine davet etti. bey?.. Daveti kabulde tereddüd ettim. memuru madmazel, bu zatın. cuma Tabiî hemen öğrenemozsin. günü rastlaştığı kimselere uğursuz israr etti. Fakat düşmin par^'a ="r?:kcn serı luk getirdiği kanaatinde idi. Carnot (Arkası var) de hemen ona aynı işareti ver. O Çanakkalede en şidHetli muhsre besi yapmak Türklerın aklından beler yapılıyor; iki hasım taraf ca bile eeçemezdi. nını dişine takmış döğüşüyordu. Ta Kara muharebelerinde derelere raflardan bir tanesinin denizde ve sığınarak. dağlann arkasına gizlekarada bo! vasıtaya sahib olması ve nerek az kuvvet'" '•" "'• ^ler görhududsuz cepane sarfetmesine mu mek kabildir; nitekim Anburnu kabil diğeri yalnız vatanını kur muharebelerini de mvı»^7.am Iı«ilİ7 tarmak azmine dayanan büyük bir tümenleri kar?'s'nda bir avuc Türk inancla çarpışıyordu, Türk siper eri yapmış ve düşmanı püskürtlerini rahatsız eden sadece karşıla müştü. Fakat, denizde nehir ve 'ağ rında bulunan Avustralya ve Anzak pibi gizlenecek yerlerin bulunmakıtalan değil, aynı zamanda İngi ması, donanma muharebelerinir. liz ve Fransız filolarının denizden şeklini deeisti''r Herhalde Türk donanmasınin Çanakkaleden çıkıp. doğru yaptıkları atışlardı. Bundan kendisinden vii'1"• 3~'* '••"vetli dolayı Türk donanmasına vazife olan İngiliz filolarile muharebe yap verildi: Düşman zırhlılarının Çanak ması mümkün olmamalıdır. Hakikaleden uzaklaştırılması... İki takat, bu olmakla beraber Türk deraf arasındaki deniz kuvvetlerin nizcilerinin yapacağı hiç bir iş de den yana nisbet o kadar hududsuz yok değildir. Muavenet muhribi. du ki; herhangi bir deniz muhare gecenin karanhğmdan i=tifadp ede BIRINCI ZENDA Nebioğlu Cep Kitablarının her biri Neşriyat Dünyasının bir Bombasıdır. BOMBA!. Bunlar hayatımzda okuyacağınız en güzel eserlerdir. Bu eser Nebioğlu Cep Kitabları Serisinin ilk kitabıdır. Basılmakta olanlar: 2 Ihtiras Kasırgası L. Turner VVhite. 3 Kanuni Süleyman: Harold Lamb. 4 Türk Prensesi Nilgün: Refik Halid Karay Bu seriyi, siz rle takit edin. Yakalanan esrar sahcılan Samatyada Marmara caddesinde 102 numaralı evde oruran Simon Haytaya, Samatya ve clvarında esrar tatarken poli» tarıfından tuçüstü yakalsnmjtır. Simonun üzerinde 12 parça esrar ve afyon bulunarak musadere edilmij. suçlu Adliyeye verilmiştir. Ayrıca Kemal Türk isminde blrl de GalaUda esrar satarken suçüjtü yakalanmıstır. Mahmud Yatımalev. Hulusi Akarca ve Şahab Canlı adlarında üç kiji de Tophaned* esrarlı sigara lçerlerken 5uçustü yakaianarak Adliyeye verilmiştir. Birinci kitab çıktı: • CUMMLKIVEr» in arsenikten, belladon'dan, yahud strikninden hangisini tercih ederdırı? gibi suallerdi. Christine'nin kültürü çok i ı o 1 makla beraber, insan onunla beı.Ler bulununca canı sıkılmazdı. V> nne'da bir eski şatoya tnUufir gi'Kceğimizi haber verdiğim zaman sevincinden hoplsdı. Tesadüf, iznirıin bitmesine daha bir hafta vardı. Cumartesi günü, saat onda otomobille yola çıktık. Amandine teyze, MAI'KİCF DFKOBRA Çeviren: HAMDİ V Capucines soksğmda bulunan berGecevarısı. Florenceda dans ett' berinin önünde buluşmak üzere ba Para düşkünü değildi, fakat heGeceyarısından sonra saat ikide Ch rlivtyi severdi, en ucuz, en Vücük Cîiristine, Fransanın cumhuriyetle na randevu vermişti. Kendiaini bir ristine'i Blanchesokağındaki evinin rtdiyeye bile değer verirdi. Ne za idare edildiğini nasılsa biliyoriu, o saat bekledik. Sevgili Renaud'sukanısına kadar götürdüm. İkiyi on in»n buluşsak. ufak bir şey ;etıı kedar. Dıs hâdiseler karşiüinda ta nun gözlerini kamaştırmak için çok geçe, arabamda ufak biı müza'^e nıfmi beklerdi. Bir pudra ponponu mf men bîgâne idi. Hitler'le Sfa güzelleşmek istemişti. reden sonıa. onu Raynouard jOKd na. bir dudak boyasın3, bir e!ek lır.'den bahsedildiğini şöyle bö/'e İkisini birbirine takdim ettim. ğındaki atölyeme getirdim. Saat trikli kahve cezvesine, b3nyo o işitn:işti. Bu adamlsr, heyk'.Hraş Amancine teyze misk gibi kokumı musikısinas mı, yoksa bisikiet yordu. Christine'le üçte, M dam Balmes'in (tatlı ku oa..ijS koymak üzere yüz muraiuk hararetli bir caklasmy) a'~Mtıı taktığı, oının da bi' ampule razıydı. Maksad heoı şarrpiyonu mudur'ar, farkında V;ila sohbete daldı. Tuvalet iulaiundan, âriyet" olarak aldığı robu sırtın yecin kıymetinde değil. onu hatır değildi. Bu lâkaydlik benim hoşıı h.ngi berberin daha iyi saç tuvadan çıkarmış bulunuyoıdu. S?< li rr.akta idi. Bir el çantası da gö ma gidiyordu. leti yaptığından tutturduklaıi bahU, Buna mukabil, Christine, Conan Auxerre'e kadar sürdü. Oraya •!»xbahleyin saat dokuzda, Chaıl )ı.e tıi'sem, bir kutu ton balığı konDcyle'un, Edgar Wallace'ın, Maubize kahvaltı getirdi. servesi de götürsem müteşekkırdi. rıce Leblanc'm, Gaston Leıoux nun dığımız zaman, hâlâ, Ritz otelinin Christine'in büyük meziy^rleri, Orn. Blanche sokağındaki küçük bütün eserlerini okumuştu. BcMk manikürü Georgette'in Carlton oui ktefpk ku=\i'ları vardı. yi'n'ı spartırramndâ görmeğe giderken te yemek yediğimiz zsman bana telindeki Çinli pedikür Ming Honun marifetlerini birbirlerine angüzel olmamakla bersber şirindi, rostgele bir şeyier almağa başiarruimmalar sorardı. Sualleri: latmakla meşgullerdi. tuAalerrıUn gibi mütemadiyşn de rrıvtım. Eli boş ıfitmiyeyim tîe ne Bir odanm kapısı içeriden »Nihayet, VennescyleHaut'dan ğiçiidi; hercai menekşe rengi olı:rsa olsundu. Bir gün, dükkâila' ncltarla kilidlenmişken, pencetegeçtik, kavaklar, karaağaclar ve at lerl. gülümser dudakları. yüzünfln kdpslı h"''<nrlnğu için, bir işoornin CcTnlannı kırmr.dan odayn na kestanesi ağaclarile kuşatılmış oîıeyet umumiyesine başka bir ca t?c dan di« fırçası götüınıüîtüm t'e sıl girilir?... Sen benim âşıkıra ol Urak kasab^ya hâkim bir noktada nhe veriyordu. Christine lüzunılo, sevinc nden bovn'ima sarılnr.ıştı. «i"dın da kocamı suya atıp hoğyükselen Fıesnaie jatosunu uzak'üiumsuz ,aüle>i • vsntiğı ımıâ hf tğı ımıâ H^cıkaten çok candsn kızdı. Sivdın, zamanla suyun dibinde ÇÖhaddi hesabı yoktu; kcChristine yalnız zabıta romanı zülmesin diye ta?ı ayaklarıha na*;ı tan gördüm. Renaud bizi sed üstünde karsı'irneleri, kalemir.in ucuna geldiği okıırdu. Evine ne bir gazete. ne bir bağlardın? Altmışlık bir amcadan ladı. Benim tahayyül ettiğim gibi ibi, aklma estiği şekilde rattr&ua, ne bir mağazin girerdi kLrtulup mirasına konmak için, bir insandj. Kahveıengi kadife ca Tefrikası; r 8ir SEVGİLİLERİ VAPEX SİZİ NEZLEDEN KURTARIR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear