Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 Şubat 1953 | CUMHURÎYET BKŞ ^JlllfmiilirtillllllllllllllltlllltrijimillttllllllllillllllfIlIllltltllllllJllllliIlIllrilfillffttfttlftfttltillllIJlIHtfllfIIlllllItlillllllllltlIllltllIttllllllIIIlllllllMaiiriItltllllftllllllItltl IHIIIUIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllllllllllIIIIMIIIIIIIIIllllllllllllllllllllllllMIIHIinilinilMllllllllllllltllllllllllllllllllllllllllimir Şehirden Röportajlar '•Resmî hastahanelerlmiz cbktorsuz kalabilirler!,, I Doktorları, mensub bulundukları hastanelerde devamlı olarak çahşmağa mecbur tutan tasarı kanunlaştığı ve tasarıda terfi ve terfihleri dikkate ahnmadığı takdirde hekimler resmî vazifelerinden ayrılacaklar Tatbik ediimesi tasarlanan millî ların günün hayat şartlarma gore sağhk plânında, hastanelerde vazi terfi ve terfihleri. Genc bir dahihye mütehassısı fe gören doktorlann ihtısas dereceleri ne olursa olsun, devamlı ola şöyle diyor: Vergı mevzuatına göre tüccar rak bu müesseselerde çalışmalan prensip itibarile kabul edilmiş bu ve esnaf, barem veya* ücret konulunuvor. Bu hususta bir takım ye sunda da kâtıb muamelesı gorüyoni esaslan ihtıva eden teklif ve ta ruz. Yeni sağhk plânında, kendisarının Büvük Millet Meclisine su mızi tamamen çalıştığımız sağlık nulmak üzere bulunduğu söylenil müesseselerine hasredetek. muayemektedir. Hastanelerde, devlet ve nehanelerimizle alâkalarımızı kebeipriiyeiere aid sağlık müessese seceğiz. Bu takdirde barem veya lennde vazife gören hekimlerimi ücret mevzuunda gene kâtib muazin. başka memleketlerde olduğu melesi mi göreceğiz?. Genc doktora sordum: gıbi hizmet ve ıhtısaslarını devam Kaç senelik hekımsiniz. haslı olarak bu müesseselere hasretmpleri elbette ki faydalı neticeier tanedeki mesaınizin karşılığı neverecektir. Hekimlerimizin hasta dir?.. 12 senelik mütehassıs doktonelerde ve diğer sağhk müesseselennde devamlı bir şekilde vazife rum. Asli maaşım 40 liradır Ayda gormeleri aynı zamanda millî sağhk elıme 275 lira para geçer ve bu pap'ânında ehemmiyetle ele alınan ra, hergün bu hastenede geçen en chastaneler akademik karyeri» me az 8 ve çok defa 24 saatlik hizmetın selesinin de hallini temin edecek karçıhğıdır. tir. Tatbik olunması tasarlanan Dığer arkadaşlanruzin maaş «mıllî sağlık plânı» bilindıği gibi dereceleri? S?ğhk ve Sosval Yardım Vekâle Gördüğünüz şu arkada^ların tince hastaneler başhekımlenne, durumları ise büsbütün dikkate tanınmış tıb adamlarımıza gönde şayandır. Bir kısmuijn aslı maaşı rilmiş, bu mevzudaki görüş ve dü 30 liradır. Yani ayda ellerine 208 çüncoleri kendilerinden sorulmuş lira para geçer. diğerleri ise, hastur. Öârendığimize göre, bütün dok tanemizde parasız olarak çahşırlar. torlarımız, tasarıda yer aian bu e Hattâ o kadaı ki, hergün burada hpmmıvetli konuda ve diğer esas en az 8 s?at vazife görmelerine çelarda prensip bpkımından Vekâletle şıdli mesuüyetlere maruz bulunmafıkır mutabakati halinde oldukla larına raemen fahriyen çahştıkları rını bıldırmıslerdir. ıçın kendilerine yemek verilmez, Fakat. bu pren?ip an'aşmasına sırtlarına gömlek dahi alınmaz. Gamukabil. resmî sağlık müessesele rib ve o nisbette de acı bir hâdise rınde hizmet gören hekimlerimizin, değil mi? Bir meslek sahibıni bu bilhassa, memleket umumî sağlığı şekilde bedava çahştırmak, aynı nm temeli saydığımız genç doktor zamanda anayasamıza da muhalif larımızın omillî sağlık plânı» ta bir harekettir. Çünkü bu ana Jcasaısında yer almasını istedıkleri nun, «Türkiyede angarya yoktur» bir takım hususlar var ki, biz ya müeyyidesini vazetmiştir. Şu halde? zımızda bu noktalan ele alarak, Şu halde, millî sağhk plânınonların düşünce ve fikirlerine terdaki doktor mükellefiyetl<?rine cuman olmağa çahşacağız. muvazi olarak tasarıda, ihtısas de*** Şehrimizin bellibaşlı devlet has receleri, meslekteki hizmet müdtanelerinden birinde, ihbsaslan detleri gozönünde tutulmak sureçeşıdli en azmın meslek hayatı on tile hastane doktorlarını, başka yılı çoktan aşmış yirmi kadar dok memleketlerde olduğu gibi tarfib torun arasındavım. «Millî sağhk etmek, onlan haricde iş aramağa piânının» memleket sağhk dava zorlamamak tedbir ve esaslan düsında büyük bir reform yapacağına şünülmelidir. Hastane hekimleıine hepsi de kani bulunuyorlar. Hele eğer bugünkü hizmet karşıhklan kendilerinin çahştıkları müessese verilecekse, resmî sağlık teşekküllere tamamen bağlanmaları mev leri kadrolannda tek doktora lastzuunda ise ittifak halindeler. On lamak mümkün olmıyacak ve pek ların bütün üzüntüleri, hekimin bu haklı olarak meslekdaşlanmız, haîunkü mevzuat karşısındaki duru ricde serbest çalışmak suretile başmu. yeni tasarıda bu durumun dü larınin çaresine bakmak zor mda Eenlenmesi, devlet emrinde ve dev kalacaklardır. Misal cidden ıcıdır, let hastanelerinde çahşan doktor fakat bir hakikattir, müsaadîn'^le açıklayalım: Bilindıği ?ibi doktorluk ıınvanı. diğer mesleklere n«7aran U'tm hir j tahsil devresindpn ve çeşidli ihtı , sas kadpmo'erinHfn "rriMikten son j ra iktisab olunur Fnkat buna rağ ] men bir d^kt^r W'v1et rnzmp'ine 30 , lira aplî m a ' r ' a "irer. v?ni ayda eline 208 lira rsra eecer Hastane j lerde, diğer sağiık müesseselerinde çahşan meslekdaşlanmızın durumu da aşağı yukarı boyledir. Gunde 8 i |Terzi ve kuyumculara borclannı 0 demiyensabıkKralmahkemede Paris sulh mahkemesinin vereceği karar merakla bekleniyor, karar 1 aleyhinde olursa Kral Faruk Fransaya giremiyecek Fakat 25 temmuz 1952'de Faruk tahtından indirilmiş. «sabık krallar» listesine geçmiş ve avrupanın yolunu da tutmuştu. Mısırda ihtilal olmuş, askerî bir hükumet ı? ba şma geçmişti. Bu hükumet, sabık kralın fatura larını tasfiyeyi reddetmiş, buriurj üzerine de Christian Dior Avnıpa şehirlerinde dolaşmakta olan Faruğa başvurmuştu. Ondan da şu cevabı almıştı: t Fatura mı, 25 temmuz 1952 den evveline ait ise Yarbay Nasır'a gönderin!» Bu vaziyet karşısında Christian Dior'un avukatları, Faris sulh mah kemelerinden birine başvurmuşlar ve Faruk aleyhinde tazminat davası da açmışlardır. Dün başlayan mahkemede Faruk bulunmamış fa kat avukatlarını göndermiştir. Faruğun avukatlan şunu iddıa etmek mektedirler: kuyumcu Clerc'in fahrraaı tahsi] edilememiştir. Kuyumcuya bakılarak olursa bu saat (dünyanın en küçük altın saati) dir ve bugünkü değeri de biı misli artmış bulunmaktadır. Kuyumru Clerc, bundan bir müd det evvel Faruğun Romada bulunduğunu öğren.°rek ona başvurmuş ve parasım istemişti. Aldiğı cevap şu olmuştu: « Saati aldığım tarihte hükurn dardım Şimdi ise basit bir vatandaşım! Mısırda devlet idaresinl ben den almış olanlara başvurun!» Bunun üzerine kuyumcu Clerc de, başterzi Christian Dior ile temasa çeçmiş ve bunlar müştfrekeu Faruk aleyhinde dava açmışlardır. *** Başterzi ile kuyumcunun a\Tikat ları, Faruğun bu (tavsiyelerini) beklemeden Mısır aakerf hükumeti ne başvurduklarmı fakat oradan da menfi cevab aldıklarınj söylemektedirler. Hatırlada olduğu gibi Mısır ih tılâl hukumeti, Abidin sarayında toplanan bütün eşyayı, Neriman ın çeyizlerinı satışa çıkarmış, bunların hepsi de satılmıştar. Böylelikle Christian Dior'un. bedelini tahsil edemeden gönderdiği 1952 ilkbahaı rob'arı, kadın elbıseleri de gi*mif tir' Kahirede Faruğu devirmiş olanlar, sabık kralın yanında miktarda para da kaçırdıenı, aynıg zamanda Avrupa bankalanr.da da = parası bulunduğunu ha*ır'atmışlar,g Christian Dior ile kuyumcj Cıerc^ Ln doğrudan doğruya ona ba?\rurg masmjn elzem olduğunu beıirtH mi^lerdi. = Paris sulh mahkernesi ne voldaH bir karara varacaktır? Eunu hütünjŞ Fransa merak etmekt^dir. Mısırıng sabık kralı Faruğun hâdiseyi endi = şe ile takip etmekte OH'.STI da öğğ renilmiştir. Çunki, başterzi ile k u 5 ' yumcu geçen sene sabık kral PaS rise geldiği sırada bavuilarına h a ^ ciz koydurmak istemişler, Fran?ız= dış isleri bakanlığı ise bunu k a b u l l etmemişti. Yalnız mahkemenin k a i , rarını müteakip, Fransız hiikumeg tinin de Faruğa karşı durumunuğ değiştirmesi muhtemel gcrülmekŞ tedir. | Bu vazlyette Faruk, Parise, F r a n § sız riviyerasına veda etmek zorunŞ da kalacak veya oraya «bir bavulM la» gitmeye mecbur ol^caktır. â Bazı Parii gazeteteri, diploma3 tik bir hâdise çıkıp çıkmıyacağınıa da sormuşlardır. Fakat buna ihtiş mal verilmemekteiir. Yalnız FaS rujun başı derttedir dıyenler çokŞ tur! İ Hadi S İ saptlik mesaısıni, aylık rnaaşına göre yevmiye hesabına vurursak, hastanelerde ve dığer resmî s:,ghk müesseselerinde vazife eören heki min 8 lira gündelik ald'ğı .»örülür. \ § Bu kadar senelik tahsil v e şu ka ~ dar yıllık ihtısas kademelennc.tn = Senenin belki de en alâka çekici sonra, memleket sağhğının t?mel İdavası dün Parisd* başlamıştır. Bu unsuru saydığımız bir doktora pün İdavada başrolü sabık Mısır Kralı de 8 lira gibi, bugünün içtimaî ve = Faruk oynadığmdan bütün gazeteç ıktisadî şartlan muvacehesmde hiç = ler hâdise ile yakmdan alâkadar ol bir bi mana ifade etmiyen bir lıizmet = maktadırlar. ifd karşılığı vermek hazin bir aiışve = Meselenin iç yüzü şudur: riş değil midir? Bu maaş veya üc Ş a 1952 senesinin mart ayında ret hududları içinde bir doktoru IMısır Kralmın hususi (!) müşaviri hastanesine veya herhangi oir sağ İAntoine Pullibey başterzi Christian hğ müessesesme nasıl bağhjabili ^ Dior"a başvuruyor ve yeni Mısıı riz?» HKraliçesi Neriman için mühim siGenc dahiliye mütehassısı bana İparişler veriyordu. O tarihte Faruk bütün bunlan anlattıkça, aıka".aş = da. Parisde bulunuyordu. Christian larının hemen hepsi de )aş!arile bu ÜDior bu siparişler karçısında şaşkısözleri tasdik edivor. desilen dcrd= na dönmüştü. Hemen hemen 50.000 lerinin sade bunlardan ıbaret buİ T ü r k liralık elbise ısmarlanmıştı lunmadığını, satin aldıkl.vı m " I EParisin başterzisi (ilkbahar defilesi) ki kitabların bedellerini Miveme diklerinden mahkemelik oldukları Eni hazırladığı sırada bu mühim si= parişi aldığından bütün ilkbahaı nı söylüyorlardı. ğkoleksyonları da allak bullak olTatbik ediimesi tasarlanan •ınıillî = muş, romantik isimlerle «üslennuş sağhk plânı» yukanda da işaret et = olan birçok roblar ve elbiseler aletiğimiz gibi hemen bütün Joktoı = 'acele Kahireye sevkedilmışti. FaPullibay larımız tarafından tasvib olunmak = ruğun hususi müşaviri tadır .Fakat bütün dava: ıhcısas ve şChristıan Dior'a (faturayı Kahireye dereceleri ne olursa olsun h?kim E Abidin sarayına yollayın, lütfen) lerimizi bu plânın içinde toplpmak, = demişt.» cnların hakikaten vefakâr ve fpHa1 Christian Dior, 1952 yılının temkâr bulduğumuz hizmptlerinın devaminı temin etmektir. Bunun :çin = muz ayında bu faturayı halâ tahsil .. durumlarını açıkça belirttiğimiz I |ettırememiştı: Başterzi, sık sık Kadoktorlarımızı, günün içtımai ve ! | h i r e sarayından siparişler aldığj iktisadî şartlarına göre terfih >?tmok =^m h°y]e ( y a S h b i r müşterıyi) de = kaçırmamak maksadile olacak, bek lâzım gelmektedir. Ferdi Ö.VER = lemeyi tercih etmiş, şikâyette bu= lunmamıştı. sındaki hâdisenin iç yüzü de şudur: « 16 haziran 1952'de, Kral Faruk kâtiplerinden bırini Parıs'te Opera meydanmdaki kuyumcu Clerc'e göndermişti. Orada son derece zarıf bir altın saat gormüşrü ve bunu «metreslerindeıı» birine almak istivcrdu .Faruğun kâtibi sıkı pazarhktan sonra 4.000 Türk lırası tediye etmeyi kabul etmiş, sa ati alarak g'tmış1"!. Fakat kuyumcu ya o da «faturayı Kahireye Abidin « Faruk, Mısır hanedanına mensuptur ve bu sebeple de Paris sulh mahkemesi bu davaya bakamaz, selâhiyetsizdir. AncakLaH?>e beynelmilel adalet dıvanına başvurulabilir.» *** Sabık Mısır Kralmın avukatlan aynı sözleri, Faruğu dava etmiş bu sarayına gönderin, lütfen» demişlunan Parisin meşhur kuyumcula ü! Bu satış yapıldıktan birkaç hdfta rından Clerc'e de söylemişlerdir. Faruk ile Parisli kuyumcu ara sonra Faruk tahtından atılmış ve = llllllllllllllllllllllllllllllllllllllillllllllllllilllllllllllll!!llllllllllllll!IIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIII!lllllllllllilllllllllllll IIIIltlllllillllIlllllllllIllllH. lltllllllllllllllIİMllIIIlllJIIIltMtltlltlllllfIlJlltllf••fllllllKtlllIlffCllllllfIMIIKIIf|f||tflllltlItrilllIIIlllflIJIItltliratfMflllfllitlIllliIllfllltlîlMMtlllMlttrâ~ Metristepede işlenen cinayefin tahkikafı Evvelki gece sabaha karşı Metristepe civaruıda, cepanelik nöbetçilerinin işlemiş oldukları cinavet tahkikatına adlî ve askerî cephelerden devam edilmektedir. T^hkikatı idare eden müddeiumumî muavini Fethi Ayanoğlu, ifadelerdeki bazı mübayenet üzerine. cinayeti onbaşı İsmail Balm işlemiş olması ihtimali belirdiğinden Adli Tıb mü essesesi umum müdürlüğüne göndermiştir. Vaka gecesl otomobili durdurup sol tarafta şofnr Osmanla konusanın onbaşı İsmail olduöu ve araba hareket eder etmez, silâhm sol taraftan atılarak cinayete scbeb olması, hususlan suçu er Osman Ozdemirin kabullenmesi şüphelerini doğurrnuştur. Adlî Tıbbm vereceği rapor sonunda merminin hangi ;stikametten ve hanai mavzerle atılmış olduğu anlaşılacaktır. Diğer taraftan 1 inci Ordu Müfettişi Korgeneral Hakkı Tunaboylu, beraberinde Emniyet Umum Müdürü Etem Yetkiner ve Emniyet Müdürü Alâeddin Eriş olduğu halde vavka mahalhne gitmişler, cinayet masası şefi Vedad Sokolludan hâdise etrafmda geniş izahat almışlardır. Ercümend Ekremin teşekkürü Bir ay kadar suren son rahatsızhğımın sıkınfılarını hafıfletmek uğrunda yakın alâkasını benden esırgemiyen kıymetli hekim doçent Dr. Cihad Abaoğlu ile Dr. Dervış Kadri ve piyasada bulunmıyan, benim ıçin hayati ehemmıyetı haiz bir ilâcı ne yapıp yapıp temin eden asistân Dr. Erdoğan Metoya mınne'tarım. Hastaiığımdan haberdar oîup da sık sık hatırıraı soran doat. ahbab ve meslekdt>şlsra, okujucu ve dinieyicılerime de son derece muteşekkirtm. Bu hislenme tercuman olmasını, devamlı ılgısile gonlumu hoş eden gazetemzden rica edivorum. efendim. Ercümend Ekrem Talu Üstadm yeni adresı judur: Teşvikiye. Şskavık Sok. Imren apartımanı No. 5 Yetîşkînlerin eğitimi için İstanbulda hazırlanan fonetik alfabe ve kitablara dair mütehassısın verdiği şayanı dikkat izahat Dünva Okuma Yazma Oğretimi teşkilâtının fahrî başkanı Mr. Frank C. Laubach dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. Profesör, dün akşama kadar sekiz kişilik ilk öğretim müfettiş ekipi ile birinci kitabın tamamlanmasına çahşmıştır. Bu suretle memr leketimizde vetiskinle :n eğ'timini sağlayacak olan fonetik alfabeden sonra 155 kelimpyi ihtiva eden birinci kitab da hazırlanmıştır. Profesör Laubach ilk yaptıjh deneme ve alfabe ile Ankaradaki tempslarımn mevzuu hakkında kendisile konuşan bir arkadaşmıza şu izahatı vermiştir: «Türk alfabesini, bu türlü çalışmak için vapılan alfabelerin en ivilerinden biri olarak gördüm. Çünkü her harfin tayin edilmiş bir sesi var, tabiî okunması da gayet kolay olacak. Büyük insanlara okuma yazma öğretmek, çocuklara öğretmekten daha farklıdır. Yetişkinlerin diğerleri kadar sağlam hafızalan yoktur. Biz onun için resim yapıyoruz ve harfin akılda tutulmasını resimle tedai ettiriyoruz. Diğer bir fark da şudur: Yetişkinlerin alâkaları değişiktir. Biz buna, kitabın lugatçesi yani yetişkin insanların lugatçesi diyoruz ve onlarm ilgilendikleri mevzulan seçıyoruz. Yetişkin eğitiminde, parçanın uzun oması. güç olmaması, kitabın kolay yazılmış olması hususlarına dikkat edilmehdir .Bu şartlar tamamlamrsa, ferdlerin öğrendiklerini birbirlerine geçirmeleri kolav olur. Böylece. normal bir dershanede öğretilen şey, evde de öğretilebilir. Araftırmalarımla şunu ortaya çışuma «idiyor. Kendi kendine öğrenmiş. On üç yaşında iken pek az okuma yaz ma biliyormuş. Fansızca gibi, İngilizceyi de. Almancayı da kafasını gözünü yararak konuşur, ama derdini anlptabiliyor. Kıbar sınıftan âş:klarla düşe kalka. bir nevi sahsiyet edinmiş. Hsrkesin hoşuna gidiyor. İnsanm, altı muhtelıf memleket bankalarında, geçer akçe parası bulununca, mahzende mantar biter gibi etrafmı dalkavuklan sarar. Tilda anlatacaklarmı anlat:p bitirmişti. Bana veda etti, atölyemiri eşiğin: aşacağı sırada: Edgard, sana bir nasihat vereyiaı, dedi... Sakın İlona'ya âşık oîma. Müsterih ol, Tilda, dedim. Paris, Come gölünün değil, Seıne neh rinin kenanndadn. a Jandarrna a TtLEFON NUMAKAMIZ Muazzam programa ilâveten HER A K Ş A M Değerli Sanatkâr Esma Engin GALATASARAY TÜRKUAZ • GAZ1NOSUNDA • Ja l AŞÇI BAYAN ARANIYOR • " • " • \ Kalabalık olmıyan bir aile nezdinde iyi yemek pişirmesini bilen dolgun maaşla bir Türk aşçı kadın aranıyor. Istiyenlerin Istanbul Yenipostane Caddesi Atabek yanında Temelli Han 9 numarsva müracaat. I Muhasebeci Aranıyor Işletme muhasebesinde çalışmış, tecrübeli bir muhasib ile 2 muhasebeci yardımcısı aranıyor. Taliblerin teklif mektublarile Sirkeci Mimarvedad caddesi 26 numaraya müracaatleri. Çil ve Sivilcelilere Müjde Uzun zamandanberi piyasada bulunmıyan pomad METAMORFOZ, bol miktarda eczane ve itriyat depolarma tevzi edilmiştir. Yüz buruşukluğundan ve çillerden şikâyet edenlere tavsiye olutıut. btıru/ı Umumî Deposu: • C l MHL'RİYET» in Tefrikası: ERGUN ECZANESİ Beyazıd SEVGIULERI&^ Ya/an: MAL'RİCE DEKOBRA ı davula her tokmak vuruldukça İlona da öyle, Rhur'lü kodaman bir danılar kavalye değ ştırirler, işte Geheimrat'ın kollarından sıyrılıp, ikir.ci Guillaume'un eski yaverlermden bir General Oberst'in kolları arasma geçmiş. Bir Avusturya lı elçmin kucağından zengm bir Yu nanlı armatörün kucağına atlamış. Balihauz Platz'la Pıre arasmda. daha başka milyonlar ve daha başka mücevherler avlamış. Kendısıne Poval Duch'un deste deste hisse senetleri ile birlikte ?şk mektublan yollamışlar Onun yükselişı, harbden sonraki en hayrete şayan rracaraperest kadınlardan birinin yukselişidir Erkeklere hiç kıymet vermez. Kendi yüzünden ağlayan prkeğe kahkahalarla güler. İnci geıdanlık verirlerse burun büker. Eir kurşımla delinm ş bir aşıkının derisine, velev bir güve yeniği ile delinmiş hayvan derisi kadar bıle îh«mmi%et vermez Eıkeklern kal ir Bekârm Çeviren: HAMUİ VAR06LU bini haddeden geçirir, şereflerine Beni taraçada bekle, dıyormuş. ge ayaklarının, çamurunu siler! Mu ce tuvaletimi yapayım Yarım satte balâga mı ediyorum sanıyorsun? kadar, yatak odamm aydınlıklan Hayır, Edgard. Bir gün, Roma'nın nın uç keıe sönüp yandığını üoreen eski aıielerinden birine mensub ceksin. O zaman yukarı çıkabigenç bir Iklyan Prensi buna ^delice lirsın.. Sana tapıyorum, guzeüm'» aşık olmuş. Ilona, Prensi koğmuş. Prens beklemiş, bekledıği kadar Biçare çocuk. onunla bir gece geçirmek ıçin. Come golü kenarında, da tırnaklannı kemire kemire ıki Villad ' Este karşısında da bir sa paket sigara içmiş Aradan yarım ra> veımeğı teklif etmiş. Ilona, saat geçmiş. Ansızın işaret verilışıklar üç defs prens g:bi deli olmadığı için, bu va miş... Yukfrıda. ade güvenemiyormuş Lâf uçar gi yanıp sonmüs. Bizim aşık, muhteder, yazı kahr. Onun için. hibe se şem merdivenleıe saldırmış Odaya nedinin Milanolu bir noter tarafm koşmuş. İçerisi loş. Yatak hazır.. da tasdıkiııi istemiş. Prense <.Sene Maşukası orada, pembe ipekli yor di yarın akşama bana Palazza'ya ganın altında... Onu bekliyor. Pıers getir, senin olurum»» demış. bir sevinç narası atarak saldırmış, Ateşli aşık, îıarekete geçmiş. no yorganın altında. korkudan bitkın terden tasdikli evraltı İlona'ya tes { bir halde ç ne atan aşçı yamağı lim etmiş. Gece yemekleri... Çiçek Anna'yı bulmuş! Bir nara daha at ler Şampanyalar... Mehtapta, peri mış!.... Anna'yı saçlarından yakala âlemini andıran Come gölünün ke yıp çekmış, yataktan çıkarmış. Snn narmda musiki,. İlona. bir dişi «e ra palozzo'nun yirmi iki odasmı di gibi mınl mırıl: «Tesoro mio.. çark etmiş Kimseler yok Garaja koşmuş. otomobil yok.. İlona da yok. Ertesi sabah, balıkçılar, gölden, suda boğulmuş güzel bir gencin ce sedıni çıkarmışlar.. Bu atk faciası İtalyada muazzam bir skandal yaratmış... Fakat gencin ailesı için, yap.lacak hiç bir şey yokmuş. Vakanm ıntihar olduğu mür.akaşa ka bul etmez şekilde meydanda imış. Tilda, sizin Macar kızı beni korkutuyor! Senın hadiye edecek palazzon de pırlanta gerdanhğın olmadığı için hiçbir tehlike yok. Konuşkanhğı üstünde olduğu bir gün ona, on dörd yaşından beri kaç aşık değıştirdiğini uluorta sormuş tum da bana »Seıerber hâlde bir tabur» dıye cevab vermişti. Ama şunu da söylijeyım ki, eıkekleri li mon gıbi sıkıp posa halıne getnen İlona, bahtsız ksdınlara karşı iyi kalpli ve cömerd davrrmr. Beni Yataîan Barında, Maltanın kurbanı tasah vaz'yette goıdüğu içındir kı bana elini uzattı. O olmasaydı haüm nıce olurdu. bıimem. İnanıhr şey değil, ama. pek az tanıdığım bu ka dın, borçiarımı ödedi, bana: «Tilda, dedi, ben açlıjın ne olduğunu bilirim. Yahn ayak.. Dcnsuz. kışm sırtımda incecik entari ile gezdım. Al şu çeki, erkek milletine de lânet et!» bu fen&p fe Profesörün' resimlerle alfabeyi öğretiş şekline kprdım ki, bir kimsenin diğerine öğıetmesile yapılan öğrenim. dershane tarzında yapılandan daha süratli oluyor. Biz burada fonetik alfabeden son ra tertibi lâzım gelen 12 kitabdan birini tesbit ettik. Bu kıtablar ile hem köy halkmın okuyup yazması sağlanacak ve hem de köy için lüzumlu bilgi ferdlere verilecektir. Bu bilgiler, sağlık, ziraat, ev hayatını ilgilendiren konularla saslanmajçtadır. Biz bunatemel eğitim diyoruz. Bunlan öğrenenlerin daha sonra basit bir gazeteye ihtiyacları olacaktır. Başka memleketlerde bunlara ceb kitabları da yapmışlardır. Hattâ bazı memleketlerde Üniversitenin halk eğitimi fakültesi bu insanlarla muhabere kurarak bilgilerini arttırmağa çalışmaktadır. Burada hademeler üzerinde yaptığımız ilk tatbıkattan memnunum; fakat ı>j nctıce almak için. talebelerin seyircıler gözü altında olmaması lâzım. . Ankaradan cumartesi akşamı hareketle burays geleceğim ve pazaf akşamı, tavyare ile Mısıra gıdeceğım. Mısırda 40 kövde tesekkül eden çahşma merkezlerini tetkik edeceğim. Oradan da Sudana gidedair bir örnek ceğim. Umuyorum ki buradaki arkadaşlarım diğer l l kitabı tamamlıyacaklardır. Ankarada Maarif Vekiline alfabe ile kitab takdim edeceğjn, ve Halk eğitimi hakkrndaki fıkirlerimi bildireceğim. Tabii ki tatbik onları ilgilendirecektir.» İlona'nın İblisliği Macar güzeli bana ilham kaynağı mı oluyordu, bihnem, fakat portresini bitirdiğım zaman eser hayli zevkimi okşadı. Tabloyu görmeleri için davat ettiğim tenkitçilerin mu , talaasına göre, Ednvîe'nin pbrtresir.i yaptığım zamandan beri çok ilerlemiştim. Elım daha fazla şah siyet kazanıyordu Henklerım de. Modelimin tenir.de taşkın hüviyetinin ve dinamızmınin ifadeleşmiş olduğunu söylediler. Fransızcayı konuşıış tarzı ho(Arkası var) K R İ S T A L^de Bu akşam sabaha kadar Biricik dansöz NANA'mn doğum tarihi munasebetile saym müjterilerine surprizli bir balo hazırlamıştır. NANA Salo Gecesi Masalarınızı evvelden ayırtımz. Telefon: 82699 Bu Safıifcyi Saklayımz, "C t HIIl KİVI] l\, Size CUdleyip Verecek