24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 Anhkltt* Tarihi Bahislet* Eski Yüzükler Yazım Haluk Y. Şlhsuvaroğln ZORLU BİR İSTİFA yuılar gazetede çıkıncaya kadaı, Ankarada, hükuınet kttrulur mu, kurulmaz mı bilmiyorum ama, şu son giinlerde sevimli Adnan Menderesin ba*ın« gelealer, maruf tâbirle, hiç şüphesiz pışmiş tavufun başina gelmemiştir. SiMit haberlerden, Dcmokrat Parti Meclis Grupunun son ve meşhur içtimaınırL, tam bir kadınlar hamamı havası içinde geçtifi kolayca anlaşılı^or. Bu bağırış çıgınş oıiasutda, en eğlfncelisi, tabii Fatin Rüstü Zorlunun istifası oldu. Döviz komitesinden... (Hepsinden sesleri) Raşbfektn Ykrdtmclhğından... (Oradan da «radad da sesleri) Paristeki NATO'd» kala.Mrt . (Ha\ır, ha.vır sesleri) Bari Dış tşlerinden muvakkattn çekileyim .. (Tamamen, Umanen sesleri). Nihayet çaresb: Peki. demiş, madent ki ö>Ie istiyorsunuz. O halde istih ediyorum . fatin ftüstii Zorlu. böjlece, dün>a pölitik» ertebi>atma, zannederim eşsiz, bir mizahî hkra hediye etmistir. V», tam kursnye çıkmağB zorlanaeağı sırada Adliye Vekili Osman Şevki Çiçekdağln, ânide, Meclisten kavboluvermesine ne dersiniz? Hele sonunda. tek Wf aza« kalnuyan kabinenin. yalnız Reisinin Reislikte ısrarı? Orada bulunamamakla, her halde p«k mükemı»ı«l Nr teıtıaşftyı. mecburen, kaçırntış oiduk. *** U.: •:f • Du Ne yapallm, cevabını vermistt. O benden daha iyi yalan sİyledi ve kazandı. Anlaşılan bcn o kadanna beceremedim. Bu giizel nükte ile bütün Amerikayı da füldürmüştu. Serbest Mçinı, müstakil ve teminatb hâkim, tnuhlar ünivenite, vesaire elbette şart ama, demokıasiltrin hiç boşknmadığı bir şey de şu olsa gerek: Asıksurat. *** Hele vaziyet anlaşılsm Du patırü gürültü arasında Anadolu Ajansı ile •^ radyolarlmızın takındığı tavır da hayli kotnik olda Ortahkta kıyamet kopuyor, onlarda ne bir saüT havadU, ne bir kelime tefsir. Hikayedeki mcfhur Yahudi gibi. Haai iki kişi döğuşürken Vahudi mütemadiyen «yaşasın» diye bagırır ve alkış rutarmı$. KiM yaşasjn? Da belli diyil. Bizim ajans. hele meşhnr Radyo Gazetesi, vaziyel tavazzuh ettikten sonra, elbette, gene bülbül Ttldız Sara) ındafi ahnlf frarist* mitnyede II* satılân İkinci At>dülhamide aid yttzükler Yüiük kadıtı ve erkekierin müş yordu Hukümdar bir sene sonra da Âdile Sultan da son zamanlarda bu terek bir ziynet eşyasıdır. Tarihin kendUiht (san yakut), (kırrnırı ya yüzüğü biraderzadesi II. Abdühailk devirlerinden zamahımıza kad<tr kut), (tevtunî yakut) tan olmak ü tnide götürmüş ve yüzüğün aile yaaltından, gümüşten, bakırHan türlti ztfe üç tek taşlı yütük yaptırtnış digân olarak muhafazasım istemişşekillerde yüzükler yapılmış, bun* tı. Bir defâsinda da bekteş taşıtıdan ti. Fakat bu yüzük II. Abdülhamıd lar kıymetlerine göre muhtelif sı yapılan yüzügüh de halknM dnr gel hal'edildiği sırada ortaden kaybolnıfa mensub insatıların partnakla" mi? ve dışarıda gehişlettirilmişti. rnuştu. Devrinde yapılmiş portrelennde I II. Mahmudun yüzük sevglsi vt nnda taşıtımiftır. Yüzük insanlan birbirine bağla sertfe parmakları yakut ve zümrüd ' merakı oğlu Sultan Azize intik^l yan bif alâmet olarak d* kabul o» yüzüklerle süslü olarak gorülen î j etmişti. Sultan Aziz de serçe parlunmuş ve nişanlanmaların yüzükl» Abdulham d de vuzüklere merakh maklannda iri yakut ve zümrüd hükümdariar arasındaydl, yapılması âdet haline gelmiştir. yüzükler taşırdı. Serçe parmağın1772 senesinde yeşim kabzalı el daki lâ'l yüzük babasmdan kalnıışEski çaglarda bazı yüzüklerin içinde rthif taşınır, bir çök yüzük maslı bif asâ tepesinden çıkarılan tı. Abdülâziz bu vüzüğünü hem yalerin taşlarına tılsım'.ar yaztlır, bir k"mızı yakutla hükümdara bir yti digâr hem de güıel oluşundan setakıra yüzüklerin taşlarına da mü zük yapılmıştı. Bu yüzük için (ku verdi. Bir gün huzurunda bulunan yumcu üstadiyesi) olarak 19 kuruş Ahmed Vesim Paşanın parmağmda hürler hâkkolunurdu. Bızım eski zivnet eşvnmiz araslft ödenmUfti. Aynı sehe padişahm gön küçük bir yakut yüzük görnvış ve da yüzüklerin büyük V .r dfcğeri Var derdiği yirmi bir aded kırmızı va kendi yüzüeile bunun arasında bir i dı. Kafesli, tec:ı, tırflaklı eötnm* » • kültatı da yÜKÜkler imal olunmuştu. mukayese yapmak istemişti. Ahmed • kıllerde vapılnvs vüîfikleritniz tPfc Bl> ar«da I Abdülhamidin (divan Vesim Paşa bunun üzerine. 'Aman taşh. muhtelif taşlı, serapa taçl', | kutusunda) bulunan âteşi yakut yü efendımız sız insanların padişahı ol(müceddeden yaptırıhp) duğunuz gibi yüzüğünür de yüzükmineli olur, hükümdarlar, sultan zükleri lar, vezirler, devlet âdamlan ve halk Hıuhâfaza edilftıişti. Bunlar oiri â lerin padışahıdır) diyerek meşhur ç#|idli kıymetteki bu yüzükleri par teşi büyük yakut ve ucıi «i'"me ş lâ'l yüzüğün kıytnetini belirtmek leme iteşî yakut yüeüklerdi. istemişti. (2) maklarınrla Vaşırlardt. Veni ve modern şekilde inşa ed ilen Hamburg Deylet TiyatrtMn Bazan hükumdar hediyeleri arasfllonundan h ir rörünüş Bu lâ'l yüzük macerah bir yüzükBazan vezırlerimizin parmakbrınsında yüzükler de yer alırdı. 1790 tü. Padişahm hizmetine alınan Mıda Avrupa hszinelerinden intıkal yılında III. Selim Azmi Efendi va zıkai Hümayundan Kâmil Beyin ptffıiş, çarb hükünr'arlannin taktık sıtasıle Prusya kralına bir de (ko! mazhar oldugu iltifatlan çekemiyen lan yüzükler görülürdü. ları dokuz ve hurda pelpanta ile Kaptanı Derya Mehmed A'i Pnsa ile Kanuni Sultan Sülevm»hıh Vetiri tnüıtyyen minakâri altınhane içre diğer mukarribler Kâmil beyi gözazamı Makbul İbrahim Paşa Avu%kebir pelpanta yüzük) göndermiş den düşürmek üzere bir çare aratürya sefirlerüıi kftbul «ttifli bit tı mışlardı. gütı, parmağında *»k t»«u ı»1ro«s bir Sicilyatcyn elçisi de aynı yıl III. (Padişah pederi merhumun yediyüıük taşıyordu. îbrfthim Pa|«, seSelime (renk ve resmi r e m a n i â gârı bir lâ'l hatemi daima takınırfartt heyetine pr>»vı"'i>v>dakı bu üoz bir oıunur yakut) bir yüzük getlr dı ve yanından ayrılmazdl. Bazan kam?ştıncı ytteüğü göetererek (bu oturdukları mahalde ve çeşme bayütüeiin. bir Enman evvel FranM Yüzük s*V«ı son Osmanlı hükim şlnda ve hamamda unuttuklan dahi kralının parmajfcında olduijunu, yüdarlanndan biri de II. Mahrnuddu. olurdu. Bir gün îzmite gidişinde ha zük taşının Şarlken'in tacından alın Sultan Mahmud sağ ve sol ellerınin temi Mehmed Ali Paşa bir vasıta ile dıglnı ve kendiMnin bu kıymetli serçe parmaklarında ekseriya tek taş ziytıeti altrhış bin dükaya Satın al vakut ve zümrüd yüzukler taşırdı. aldırıp nasılsa Kâmil Beyin çantasıl na attırır, sonra vapurda yüzük pamıt bulunc>i"iın>O sövkmişti. (1) Sultan Mahmud öldüğü vakit ha dişahın hatırına eelip arattınr ise Osmanlı hükümdarlan ekseriya «ineye kaldınları eşyası arasında \ de bulunamaz, guya Kâmil Beyin Üç şehir üç büyük ve modern «Unter den Iindee» caddesindeki «erÇ* parmaklatınHa tek taslı vakut, daimâ pârTnaklarında taşHıgı iki yol çantasında birinin görüp haber tiyatro binasına kavuştular, tiyatro yenı binasınd» temsillerine laş'azumrüd, ve diğer kıymetli taşlardon vüzuğu de bu'unuvordu. Bunlardnn vermesi üzerine Mehmed Ali Paşa mevsimine bu sene yetişen Viyana mış, doğu ile batı Berlin crasmda yüzükler taşırlardı. But>ün Topkapı biri (altırt halkalı kebırce yakut yü çantadan yüzüğü çıkartarak padişanın o meşhur «Burg» tiyatrosu Ilft âdeta bir toplantı yeri ^lmuştur. Santyı hazine^inde muhafaea edilen ZUK) difçri (pini7« mm ı üzere vefBerlinin Devlet Operası ve nihayet Bu sanat, çthrin doğusunda krîdığl hükümdnr vüznklerinin en e«kisi Hamburgdaki Devlet Tiyatrosu per için ona doğulunun operası cicneYavuz SultAfl Selimin t»«ı mlihür ölümünden evvel ] •biür ; n ı batıh seyircinin de nuarllml v e K l b r ı s a SU delerini geçen ay açtılar. "7|***"' ?* » halinde kullanıian yüzüftüdür. Sel oğlu II Mahmuda tek taslı bir yadudu aşıp oraya gidebild'Jini oğretanatın kaldırıldıSı tarihe kadar kut yüziık hediye etmiştı. Yıllar Viyana, kurtuluş bnyramını ı e v ninre gene onu tefrik gözetrtfr'ieti ? ... . hazine kapısı bu mühürle mühürle sonra Sultan Mahmud da bu baba Abdülâzit öldüğü vak:t bu yuzuk gili «Burg» u ile kutladı. Dljandan şehre mal etmek yerinde jlur Z:n d a nirdi. ] yadıgârı yüzüğü kızîamHan Âdı'.e ı bulunuyordu. Ikm da gelenler oldu. Bunlar, sanattan ra pclitıka maksadl gödülmiyea bir âuîtana vermişti. Bes padisah devri j « h » » » ^ " o k a r R a ? a hkta yuzugu anlayan kimselerdi. Parlak günü, HUkümdarİRr divan ırünlerinde; kaç kültür merken araiınaa devyaşamış ve (Hala Sultan) olarak İs j P«disahın panna«.nd»n cıkanp al eski haşmetli devirlerüı günlerile parmaklat ına gözalıcı. pek kıymetli let operasına husust bir mevki vertenbulda şaşaah bir ömür iürmjş « « > «• Abdülhamıd tahta ç,kt.«. karşılaştırdılar. 1945 te bir enkaz •* yüîükler takarlardı. Bunlara (Dimfk icab eder. döndürüldükten sonra vakit bu yüzugu Muşır Namık Pa haline van vüzükleri) denilirdi. Bazan eski Bina, yıkıbnadan evvelki şekline şa vasıtasile arattırmış, bütün eski «Burg» bir kaç senede eskisini »rat yüzükler bozulup v*>r>'İPri vamlıHı uygun olarak (55) milyon doğu hazineddrlan sorguva çektirtmişti. mıyacak ^ıstalıkla, 20 milyon mark 1731 tarıhli bir arşiv kavdına göre markına çıkmış, Mimar Richard Neticede v\Wueün ikinci hazinedar sarfile yenıbaştan dikildi. (istimali hümayüna mahsus altı Pauliek tarafından 1743 te kurullî tarafından Emniyet Sandığına yaEski tBurg», 1888 de Semper ve dugu gıbı yenibaştan kurulmuştur. aded divan v(Wü*' » m ' * * tınldıeı anlaşilm'^ « ' . . v Sandık Hasenauer adlı ıki mimar tarafın•"« makı hümayıına göre mücedrleden Şehırlinin parası ile yapılan Ham tan çıkarılmıs ve ikinci hazinedar dan ınşa edılmişti. Yenısinin dış neveuhur) yüzükler yaptırılhVş*». yüzüğü padişaha bizzat götürüp lak görünüşünde aslına sadakat göze burg Devlet Tiyatrosu ise an'aney* Yüzüklere mpraklı hükümdarlardim etmişti. tildikten sonra bugünkü yenilik dokunmadan, modern üsluba göre dan biri olan I Ma*"™uH 1*51 <eneAbdülâziz öldüğü vakitki kargm ıçerıye aksettırilmiştır. İmpa inşa edilmiş bir yapıdır. Heyeti sinde, kendisine mal röza e!rna*ı, şalıkta Nazif isminde birinin Per ratorluk locası yerine devlet locası mecmuası itıbarile bınaya bakuıca roza elması ve büyük yakut'an üç tevniyal Valde SuHan'" '"1akların ikiye bölünmüş. biri ikt:dara, di çelik, beton ve cam hâkımdır. Cepyüzük yaptırtmıştı. Ayrıca (kebir Sa. 7, Sü. 8 d«) feri muhalefete ayrılmıştır. Şimdi hesi tamamile eamla kaplı oldugu roza elmastan) diğer bir yüzük ıçin «Burg» da İmparatorun arması gö için ışıklaruı yanınasile pırıltıh bir (1) Hammer, cild 5 sahife 137 de 15 kuruş imaliye pârast verilmişrülmemektedir. Diğer localar ve ihtişam göz» çarpmakta, karanhk (2) Ahmed Vesim Paşanın keriti. balkonlann tertibi de sadeleştlril gecelerde kristaldan geniş bir »«* melerinin verdiği notlardan in. Osmanın yaptırdığı yüzükler rav manzarası arzetmektedir. (3) İbnülemin Mahmud Kemal miştir. İkiırd Abdülhamidin yuzüklerinden arasında (kebir litnoni elmas yüİçeriye girince «adelik ve moBerlin devlet operasına gelince, İnal, Hâtırai atıf. biri zük), (kebir yakut yüzük» bulunu K«dın gibidir... LJavanda m dövtnek. buı ti»fttnt ysti yazmak. ipe ^ ^ un sermek gibi, olmnacak şejleri anlatarr lâilarımız var ya. sayın FK.G. bunlara geçen gün bir yenisin' ilâve etti: Hani, diyor. Elmalı bendi dolmıyacaktı. İşte doldu da, tistelik, şimdi oradan denite su bile veriyoruz. Hoppalaaaa... Buyrun bakahm. Derrize su veren Vali. Her halde üstadın bu sözü ileride tarihl bir mahiyet ve kıymet cbeıfetar. Yalnız. htrfm ricamız şa: Denite pek facla su vermfse de. sular alhnda kalmasak. ÇUnkti. slt t3rafı. nihayet deniı bu, Clmâlı bendi değil, taşıverir tnaatallah! *** Geçmiş zaman olur ki... defa daha hatırlıyorum. Sene 1950. Birinci Menderes hükumeti pek yeni kurulmuş. Henüz ilk iktidar günleri. Ankara Palasta tesadüfen beni goren sajın Menderes, her lamanki Oetaketile, ertesi gün için Baş\ ekâlette bir kahve içip biraz «lâf atmaga çağırmıçtı. O gün. odagındaki alçak yuvarlak sigara maetrafında karsı karşıja sutrdan bundan konuşUrken, bir arslık coşmuş. elile masanm üstttndeki eamı kıracakmışcasına, vurarak: Biz o sagır gibi (İsmet İnönü) burasını tapu ile almadık. Bugün ben vânm, yarın elbette bir başka.sı gelir. Bir politikayı spor telâkki ederiz. Onlar gibi hayatımuı bu sandaha\a haflamadık. Detnişti. Hey. gidi gttnler hev! Şu devlet kolrtiRuna oturmayı bir merak edi>orum ki sormayın. N* var bunda ki bir ilişen bir daha kthuldamak bilffliyor, Yarabbi? *** Dir Meşhur ve meçhul 'T'aft refikimlz guıtletdlr koca koea harflerle ilân ediyor: üç Avrupa Şehri, 3 muhteşem tiyatro binasına kavuştular HMdet eden sulianlar D i ı a r gül«ı*yi, hadls*ieri hoş görmeyi, tebessümle * ^ karşılamaM bilsek. i»ler şüphesit çok daka iyi yolunda gidecek. AtaİBrımırın «keskin sirke küpüne zarar» s«rü. gsliba politikaja her şeyden fazla Ne oluyorsunur? Bu ne hiddet, bu ne şiddet, bn ne öfkcdir. canım? 1952 de. son Cumhurreisi seçimleri yapılırken. Amcrikada idim. Demokratların namzedi kaybetti. mnlum. Eiwnhower (Cumhuriyftçilerinki) kâıandıMajiüb namzed Adlai Stevenson'a. o zaman, ga«terfler s«rmu5İartll: Ne dersİBİr? EsaRen, bizim Menderes gibi, sevimli bir adarn olan Stevenson gülmüş, ve: İKİ MEŞHUR İSİM: ORSON W E L L E S ÇETİN ALTAN Yakmda Bir Arada Hajdi ikiırciyi anladık ama, birincisi kim acaba? dernlik, esaa görünüşü teşkil etmek tedir. Localerın, çıkıntıh ve öne ucanarak muaÜâkta durur gibi kat k«t küçük balkoncuklara ayfıllşı iç taksimatındaki özelliğe misaldir Gd rüş sfhasl hepsinde bir ve tamdn Yeni bina, Almanyanın tn tBki tiyatrosu bomba isabetile yıkıidtKtan sonra yapılmiş, 275 «ene evvelki \ an'anenin tanıdığı şeref locasına yer , vermemiştir. Boyle olunca açılış, tö 1 reninde bulunan Cumhur Başkanına diğer seyircilerin otuıduSu locslardan biri gösterilmiştir. Tiyatronun 1649 kişılik yeri vardır. rrankfurtlu Profesör Gcrhard Weber'in eseridir. Halktan top'anan iane ile 5.5 milyon marka çıicmıştır. Eski tiyatronun sahn* kusrfu sağlam kaldığı ve onarılması kolay oldufu cihetle paranm büyük ki£mı selona harcanmıştır. Tolun ALPTKKİN Nlçin şasıyorsun, doktor günrte yalnn bir stgara demedi mı? ta Bey sinirli idi. Karısına seslendi: Hurrem!... Versetıe fu gazetelerıl. Kadm sessızoe gazeteleri getirdi.. Ata Bey hiddetl« aldı.. spör s*hifesi gotüne îliçti.. çevirdi. binnci sahife gozune ılışti.. hıddetle açtı... Çe\*irdı, açtı çevirdı.. onu attı.. öteki gpzeteyi aldı .. Allah Allah!.. Altı meskeli haydud. Şehır icınde ev soyuyorlar. Nasıl çey bu!. dedi. Karısı ses çıkarmadı.. Sana soylvıyorum.. Saat kaç? Kadın dalgın dalguı ış görüyor ken durakladı.. Neyı?.. Saati soruyorum., Saat dUrînuş! Neden? Kurulmamif., O da mı?.. Kac saatımiz var? Hiddetle: Saati demiyorum.* (ve gazeteyi okumağa devam eder) Oh.. üç çocuk Japonyaya gitmek icin otomöbil çalmışlnr. ha ha ha.. oradan da Amerikfty» gtöet*kJermı«.. nerede çoğrifya hoealsn?.. Japonva ile Amerıka arasında rieryalar, ummenlar vsr . Otomobılle geçilif mi? . Ben geçen gün Ortaköyden geçemedım.. ha? N* dersin Hurrem?.. Kadın sustu. Sana sBylüyorum yahu! Işitmedim.. Pasıfıkten otomobille geçe Ya«T... Bu slrad* difarıda üç klakson teti Hah!... işte . gene o m.. deü okcafım. Nedir bu tiç kllkion? Dur |una bir bakayun.. v«r benim... «reketimi. Pıjama ile sokâ&a çıkılmaz.. • Pantalonu da ver.. Ata Bey acele giyinir. pantalonu pijamanın üstüne çeker.. ceketi de giyer.. merdiveni ikişer ıki jer iner.. kapıya vanr.. kimseler üç klâkson! yok.. sbkağa çıkar, bakar.. yok. yt>k... Tekrar eve döner.. Bulamadım.. yok!. Kim yok?. Klakson çalen araba.. Gitmıştir... Çuk zekiön yahu!.. gitmi|tir detnekî. Tabi! gitmistir.. Elbette gitmiştir.. uçacak değil a. «ma nedir bu gözü kor ola*ı. sabah akşam üç klakson. aynı ses.. aynı klakson.. Nene lâzım ayol.. sokakta klakson.. Ne demek. kanun var . nizatn var.. klakson çflm«k yasak üc defa ^almak, üç defa yasaJt. Vallahi işitiyorum. E, nerede bu gözü kör olesı otomobil?. Kim çalar bunu.. hâftalardanberi hep bunu işitiyorum. Âsabıma dokunuyor. Sana ne canım.. Öyle değil.. bunda bir tehdid msnası var. Kadın gülerek: Canım Ata! Vazgeç bu meraktan.. bu ne tehdid ne bir §ey.. s?dece bir numaranın.. Derken kadm durdu.. Ne olmuş bir numaraya.. Hiç.. Yoo! Söyle, söyle bakahm.. ne olmuş bir numaraya.. Hurrem Hanım anlattı: Canım! Bir numaradaki kiraeının bir aftosu varmış. Kapının önüne gelip üç klakson çalıyormuş Eğer kadının kocası evde ise ses sada çıkmıyor.. değil se kapi bir sinyal veriliyormuş.. gelen de içeriye giriyormuş... Araba ne oluyor?. Canım, işin merak edılecek tarafı araba mı?.. Yaa? Demek boyle.. Evet!. Sen nereden öğrendin bunla n? O akş..m.. saat dokuıa, dokuz buçuğa dcğru Ata Bey gene gazete okurken . üç klakson sesi... Hemen fırlar» pardesüsunü giycr, ajağıya iner .. Fakat gene kımseyi bulamaz . tekrar yukan çlkar.. ateş püskurüyor... Yok, deli olacagım, acaba kulağım sesler mi işitiyor?. Sen duymuyor musun? Duyuyorum,. Ciddt mi söylüyorsun, yokse beni oyalamak icin mi?. Ayol.. nedir sende bu telâş. üç klakson çabnırsa ne olur? Şimdi cen onu bırak! Sen de klaksonları işitiyor musun? İşitiyorum.. Allahaşkma doğru söyle! Bir numartnm hiımetçisi bicimkine anlatmış .. Yalandır bu.. B*>lki de yalandır.. Öyle ise klakson... Canım klaksondan sana ne?.. Ata Bey cevab vermedi: ama bir numaradaki kiracınm vaziyeti aklını iyice karıştırdı . hay kaltak hay! diye içinden soylendi. Ata Bey oturdukları apartımanın sahibidir. Bir numarmyı khalarken hamm gelmifti. «Kocam müteahhHdir. Anadoluda dolaçır» diyerek kuntratı kendisi >apmıştı, hattâ kadma karşı yüzü tutmamış, biraz da ucuz vermisti. Demek ki bu kadın apartımanı?.. adeta işletiyrrdu.. Kararını verdi.. kansına hiç Dir şey açmadı. O At» oarHye da%etli; ı Ata Bey partiye girer girmez sordular.. Ata B*y, m«kbu«l»n getirdiniz mi?.. Birdenbire elini cebine attı.. öttki eerjîne attî yck st>nra rıstır. ladı.. masanm üstün* koymu»tu. eve telefon etti meşgul.. bir daha etti. Geıre me^ui. Allah Allah... Njhavet: Bari gidip akyfln.. dedi. Zaten evle ocak arasındaki mesafe iki üç yüz adımdftn itmret. Ama çabuk Ata Bev, dediler. He! Agnadon.. üç kome sesi m«lum ya, kfclftbalık d?.M"ı<H»rı duyunca b*kle! İçeri gelenin üs Aha, klakson çalan herıiı... birpz para topiayalım . Ata Bey tüne çullan.. Aa!. ne oldu??. ocasın veznedan idf Koçtu e ^ geldi. Kapınm önünde bir otomoAli çabucak anl«ttıA bil oW"*ıı""n farkmda bil* olmftdı.. caddede karsıdan kemy» şe~ Kapınm önüne ç&'ktü .. çerken azkalsm cisnenecekti Hır* Hay AUnlh... y« ölürse.. valU pelen bir arabo fren etmeseydi; adenu eltına a'.nıstı. berpket lahi deli bu Ata.. derken aşağıdan iurdu. Arabakr da arlcç arka di biri... ti oldular.. Klaksonlar çalınâı. Heey! Kimse yok mu yahu! Muharrem hemen aşağıya koştu.. Ali de beraber . adamın serAli on d?kika kadaç ti Arada bir kapmın camına«n sçmligi geçmiş, kendme gelmişti .. dı^an bakyordu.. bir ara bir sı Atamn koluna Birip yukan çıkargara yaktı.. onun sıcağile el'erini dılar.. hep söyleniyotthı: Hayvan.. «ş«k herif.. de«e bi'«'ttı.. d<ıpr1 mubarek korne csi öttü.. üç mü öttü, d6rt mü ö'ttü . risl.. Canım ne bilsin. Sen Aliye pek s«yamadı.. bekledi Adam telâşla içeri eirdi.. berik: elindeki iyi tenbih ettin mi? Aliye PÖyletniyorum.. çuvah adamm kafssıne aecirirken bır de yumruk vnrdu. Herif yığıl Kendime.. ulan kapıya hımal dı Ali koçtu.. üçüncü kata cıkti Ya adamda silâh varsa? Yok a canım.. önce kafasma Ata Beyin k?nısmı çüldı.. kapıyı Aliyi koj'ar içeri girers«ı. tatıîî f^urrem Hanımın kardeşi Muhar kabak ktrana patlar. Ayı, amma •.•urursun! Sersemler.. da kuvvetii vurdu.. Aman bana bir Ali yavaşça apartımanm içine rem BPV açtı.. sspirin .. sirdi. Kapınm arkasına sindi. Ata Hanım yok mu?.. Bu sırada sokakta üç kUkson Bey de ocağa gitti. Burada.. Hurrem.. bak seni sesi i'Hi'di.. Ata Bey: biri istiyor. 1 Yok kardeşinu. üç <te§iî o* Saat doktıza doğru telefon çalHanım gfldi. Aliyi tanıdı.. AU üç defa çalsan kanşmam.. o aptallı.. Hurrem Hanım açtı.. heyecanlı idi. Alo!.. Hanımefendi' Beyefendinin lık bir kere olur. Neme lânıım .. Hurrem sen misin? dediği klaksonu tepeledim.. aşa Güle güle... Ve ondan sonra artık bu işle Benim.. Muharrem sen mi |ıda duruytff. uğraşmadı... Kimi?.. A/vA/^^v/>^^/>^vw^A^v^x^AA^^^^AA^A/^A^ idi. Yemefi yer yemez evden çıktı Kansına: Ben gecıkırsem merak eöne! Toplantı var, dedi. Anahtan al.. Aldım. tndi.. karfiki kahveye gitti.. mahallenin hamalkğıru falan yapan Ali>n çağırdı .. Fiskos konuştu. Ali sordu: Sonra başımıza bir if çıkmasın? Yck canım Ben maavinle konuşttım. Kapıftın ışığını da föndürdüm, Sen içeride bekle.. üç kiakson duyunca... Kiakson ne ki? Korne canım. OtomoDil düdü Evet!. Siie geliyorum.. Ata orada mı?.. Hayır.. partiye gitti.. geç kalma!.. « Şimdi gellyorurfi..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear