Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
I Oğretmen ve öğrenci köşesi Liseler 12 den 11 e inerken Sinema salonunda Yazan: Eski Bir Oğretmen Artık kesinleşti. liseler 12 den 11 e iniyor. Bu milletin ne garıb tecelliai var: tertibh. rahat. her noktası önceden düşünülmus. iş, mukadderinin nadir naü olduğu bır mazhar.yet Eylulün 10 u. Kayıdlar başladı Daha okul idareleri ne olacağma, ne yapdCaklarma dair ! etraflı bir emır alraaımşlar. Bu satırları yazarken durum bu Kısa zaman sonra okullar açılacak. Gelen emirde anlasılmıyacak yerler, mutlaka olacak. Unutulmuş ihtimaller, hesaba katılmamış vazıyetler çıkacak. Haydi bakahm, üâm, İEtilâm! . Cevab gelinceye kadar okul idorelerinde tereddüdler. Ailelerde, öğrencilerde kaygular. Şöy le bir huzuıla ders yılına girmek; j böyle nasib. almyazımızda yok, vesselâm!... Öğrenci ve aılelerle okul idarelerinde olmasını düşünerek tasvir ettiğim hal. Bakanlıkta yok mu sanırsınız? Talim ve Terbje Bsşkinı arkadaşımız Musteşar vekilidır. Bakanlığın icini bılenler. Musteşarlık makamır.tfa oturan zatın ma sası üstündeki dağ gibi yığıinv? kartonlan kolayca gozlerınin önune getirirler. Dahaai va dır: iş iç.n, bılhassa senebası olduğundsn nakı! için ge!en meslekdaş'.ar, ker.di gelemıyenleri iltirras etmek üzere gelenler: şundi butçe hazırhğı devridir, başta muhasebeci bev olmak üzere daire âmirleri Musteşarın karşısındadır, başındadır Tabiî vaziyeti böyle olan Talim ve Terbive Başkanı, lise işini heyet uyelerinden bir ikısine havale etmistir. Onlar. varım saatte bir gelirîer, teredclüd ettiklcri şeyleıi sorarîarHc'.e sa\ın Bakann ve'dis;i di ektifl(?ri öârenip onun dışına çıkrr^Tiak icin adamcağızı boş bırakımzlar, başının etini yetler. Bu hayhuyun icımle şalim, dörtb şı maraur bir netıce bekliyebilir ttısıniz? Fazla bir ümidımiz olmamakla b;aber (bu iürafın acıhğını duymuyor değilim) üseler 11 e lner ve Bakanîık, babamızın dinine yeniden dönerken üstünde durulmağa değer bulduğumuz bazı fıkir'pri gene de söylemckten kendimizı alam\oruz' Evrak okumaktan gozleri yoıulmuş ark daşların bizim «varakı mıhrüvefâ mızı okıımağa hallen kalmamış olabilir. Kolay anlaşılacak gibı, acık uslübla yazıyorum: hıç olmazsa okutup dinle=mlc . İlk tavsıyeler.m şunlardır: 1 Bizim Bak nlıkta oğıetıra dcıcceleri hakkında eski ve marszî bir düşunce sardır. Ortaokıılu ilkokula katmak ve liseyi dört yıla çıkarıp mustakıl yapmak. 1946 dan sonıaki her şevi okutacak ortaokul hocası ve'nimleri, eğitim enstitülerini ılk oğretmen okulu ç?pında tertibleyişler hep bu yüzderıdi. Hattâ yüksek oğretmen okulunun kaldırılm?sı da bu aradakı (âkilânei fedbirlerdendır. Aslında bu düşünüş, maarifte Abdülhamid devrıne dönüştur: 3 İptidaiye 3 Rüsdiye 4 İdadiye 10 Sıbyan mektebinin iki senes'ni buna ılâve ederseniz aynı duşünceye göre öğretim yılları ve dereceleri şöyle olacaktır: 5 İlkokul ) Şekiz yıllık 3 Ortaokul ) İlk öğretim 4 Lise 12 Bakanhktaki sa;ın arkad35İarımdan rıcam şudur kı. kaç kere tecrübe ettıler; bu olmuyor. Artık ' bundan sonra olsun Bakanlan paf'l avlayıp bu noktaya getirme teşebbüsünde bulunrrasınlar ve mem l?ket evlâdma du' up dururken olmıyacak bir fikir uğruna ra.i t] sızlık çe^tirme.'iler'.. 2 Bö''le olduğvına göre ortao'culu ilke yapı.şt'.ramıyacaklnr >'emektir 3 vıllık herhangi bir oiretim derecesi olsmiyacaktır. O halde ortaokul nedir Meselenin püf nokta.sı bura.'îa I cır. 1939 dan önce 5=nat ve mclek okuliarı onlar hanp=mi ge^mez ıkcn ortaokuilar, hayata çıkarıcı b'.r öğret m rr.erhalesi sav l=bîlvc"\ Sle nıurlar 3'asınca ilk ösretim ^ö.memiş olanlar bile bulunduğu ıcin crtBokul mezunlaıı devlet kpı;:n Ç/PLAKLAR CEMİYETİNDE Aflet* Çiffdüm ?... Düıı.ya Hâdi^eleri da iş buluyorlar ve bu mue&sese programlarını ele »lmalı, etraflı IU ler oralara adam yetistirıyorlardı. rette incelemelidir. Esasen o zamanlar, ortaokul raeUzağa gitmeğe ne hacet, bizim zunlan içinde 18, 20 yaşında olan ortaokul ve lise müfredat programlar bile vardı. Bugün her iki ci larını ingilizceye, frnvsızca vt altngilij, hette durum tamamile değişmıstir. mancaya tercüme ettirip 7 Hayata çıkmak, iş tutmak istiyen Amerikan, Fransu, Alman pedaler için artık ortaokul bir mana goglarına gönder!İnler. Alaeaklan Cemiyet »ekreterinrn, «hafta son defa gelip gezmek istiyer, acabı ıfade ejrrıemektedir. İşçi olamaz, cevabları umumi efkâra sunmak ümemur olamazlar. O haide O hal zere yayınlıyabilirlerse şu emekli laruıda kulübümüı kalabalık olur,» müsaade eder misiniz?» Tom Smith, uzun bir chımmmm» de ortaokul müstakil bir öğretim halimde Bakanlıktaki arkadaşlara sözü dikkatimi çekmişti. Fakat merhalesi değıldir. Bakanlığın bu istedıklerini veririm. Yukarıda söy ikinci defa içeriye girmek birinciye lamadan sonra «azalannuz, aralageçeğı olduğu gibi kabul etmesi. lediğim gibi sanat ve meslek o nazara nrmıhakkak ki güç olacaktı. rında elbiseli kimse görmekten son sanat ve meslek okullarına bugün kullan bugünkü hale gelmediği za Artık aza olmaktan başka çare kal derece müteessir oluyorlar, bilmerhale mıyordu. Azalıktan, iki sebeb do memki ne yapmalı» deyince «bu künden çok daha fazla paıa. emex manlarda otaokula bir vasfı tanımak, devlet için zarurt layısile çekiniyordum. Bırincisi hü ricamı da yerine getirirseniz çok ve k:\rnet vererek onları geliştirviyetimi ibraz etmek, diğeri ve da müteşekkir olacağım. Esasen gelernesi. arttırması icab etmektedir. idi. Fakat bu zaruret ortadan kalkj tığına göre ortaokulun istiklâlini ha mühimi de, imzalayacağım mat cek olan kadtndır» dıye ısrar *• Sanat okulları tıklım tıkhmdır Çok bu fişte, tiçeride gördüklerini an dince sekreter, «eh ne yapalım kakere olduğu gibi bu sefer de ve j kabule imkân yoktur ve onun için latıp yazamaz» jeklinde bir kaydın bılinden» «peki gelin* dedi. Ertesi bu işte de «işletme ekonomktleri de müfredat programları yenlden bulunması iatimaliydl. aksam, iaminin Kay olduğunu öğköklü bir değişmeye muhtaçür. ni>, olaylar bağıra bağıra yalanMünatib bir hal çaresi bulmak rendiğim Bayswater yosmasına iki 4 Liselerde şubelerin hangi lamıştır. için kafamı kurcalayarak yürürken, sterlin kapora vererek cumartesi Bdyle olunca «ortaokul nedir?» sırufta ve ne şekilde aynlacağı meselesi de ayrıca gözden geçirilme turisti bol olduğu için İngiliı fahi gecesi saat 20 de bulusacağımızı sorusuna ancak şoyle bir cevab lid.r Bugünkü halile matematik şelerinin av kolladıklan Bayswater söyledim. verılebılir: *** ve fizik derslerini az, edebiyatı çok caddesine çıktım. Sıs lâmbalannın Ortaokul. başlıbaşına b:r oğ okutmağa inhısar eden bir farkla kirli san hüzmeleri altında, sefil Cumartesi akşamı Kay'la birlikietim derecesi değildır İlkokulun »edebiyat» ve «fen» diye iki şube bir hayatm karakteristik rengi te cemiyete gidince sekreterin ilk mutlak bir devamı da olmadığına ayrılması hiç bir ırar.a ifade et olan «donuk» benizli kadınlar me sözü, dolasmayı kısa zamanda bir gore lisenin bır parçasıdır. memektedi . 10 uncu, hattâ doku sai saati yaklaştığmdan yerlerini tirmemizi rica etmek oldu. Çok çaHakikaten de bunun tâ kendisi zuncu sınıftön ayrılacak ve kendi almağa başlamışlardı. Bu kabil ka buk çıkacağımıza dair sekretere tedir Deliiin nedir, diyeceksinız. Her çinde ikiye bolünecek bir < edebi dınların gedikli müşterilerini teçkil minat verirken bir yandan da beş şe\den önce şimdiye kadar söyle yat» kolunun kıymeti olacağı ka eden zencilerle yaptıklan heyecanlı sterlinlik arkadaşımm elinden çepazarhğa kulak misafiri olarak, ak kerek hadi dolastırayım diyordum. diklermı Bunlar kolay kolay cer naatindeyim: lıma geliverdi ve derhal fahi?eleri Hayatı bin bir türlü maceralarla hedilecek hususlar olmasa gerek. A) Şark klâsik şubesi. kısa bir göz süzgecinden geçirdik geçmis olan Kay dahi bu atmosfer Halbuki daha »usturucu delilim. B) Garb klâsik şubesi. ten sonra güzelce olan bir tanesi içinde şaşkına dönmüştü. butun medenî dünyadaki aynı cins Eski edebiyatımızı inceliyecek, ten öğretim raüesseseleridir. Ak5iru tarihimizi öğrenecek, din ilimler; nin yanına sokuldum. Kadına: Sekreterin odasından çıkıp küiddia edenler, bana, dunyamn ne okuyacak genclere arabca. farsca «Sizinle biraz konuşmak isti çük holü geçerek merdivenleri tırresınde (4) »enelik veya (3) »ene okutmak zarurîdir. Hattâ eski Os yordum» deyince «uzun boylu ko manmağa başladığımıt sırada, kalik bir lise gösterebilirler? Medenî manlı metinlerinl (osmanlıca, ne âlemde boyle okul değil, böyla arabca, ne de farsça olmayıp kan• ş e v yoktur. Li«e. bizim lcadımıZ ?ık ve haşhbn^'na bir lisan oHuolmad:uına, ic?d edecek kemale !ıe ğundan) da bu şubede ayrı bir de s nüz çok uzak bulunduğumuza ™dre oh>rak vermek lâzımdır. tevazuu elden bırakmıyarak herGarb edebiyatlannı öğrenecek kesin yüruduğü yoldan yürümeli yüksek öeretim ad?ylarına ise beve onlann yaptığını yapmalıyız. hemehal Esk. Yunanca ve Lâtince Başka çare varsa sojlesinler, öğregöstermek lâzımdır. Bunsuz garb nelim. kültürüne nüfuz edilememektedir. 3 Ortaokul. lisenin bir parç^ Her iki şube, üniversitenin edebisindan başka bir şey olamıyorsa vat ve ilihiyat fakültelerinde #?nc bugunkü müfredat programlannn lerin en azından kaybettikleri 2 manasızhğı kendilizmden karşımı yılı onlara kazandıracaktır. za dıkilir. durur. (Neye bunlar buBu jekilde hanrlık yaptiTnadıkgün sovleniyor da evvelce yapıl tsn sonra liselerde gube açman:n madı diyen ileri gori lâf eder.'.er ne favdası vardır? olduğunu işitıyorum. Bir fikir! . Netice: Ama cevabi değmiyecek bir fikir. Bir makalen;n hu,duduna n»dıÇunkü maarifin son on beş yıl içm rabildiğım bu düsünceler, sanınm Heki seiışmelerini. sılıp bozmslarını. ustünde düsünmeğe, tartışmava Heılerle> ip gerilemulerini tarafsız göz ğecek meselelere dokunmakta J :ı le seyretmiş olan'ar, mazi tenkidin Dava büyük ve dallı budakîıdır den Zıyade İ5tıkbal endişesine dü Ama bunlar deeismez, temelli ka!şe ler. Bunu takdir edemiyecek du delere b^ğlanmizsa memleketımivrumda olanlfra cevab verecek bo? de ne kuvvetli bir ilım olur, ne dc zam?n bulmak güçtiir. Kolay bile kuvvetli ilım adamı yetişir. L'se ol*a faydasızdır. Geçelim.) Tiirk kültürunün havat ocağı <'labilmek için bu meselelerin sağlam Lise müfredatının mühim bir kıs rsa«!ara d?.vndırılması şarttır ÇıplakUr açıkhavada mı ortaokulda okunan maddelerın nuşmağa lüzum yok 2 sterlin» ce ; labahk bir çıplaklar grupu aşağıya tekrandır. Matematik, tarih. tabıat Dün 1.117.259 Hralık mal ihrac i miyordu. İlk olarak «hususî» dıye vabını verdi. bılimler gibi derslerde bu cihet aedildi I bana gösterilmiyen odanın esrarını çıktır. İlkokuldan sonraki altı se «Hayır.» dedım, «ben daha Dun lim»n;m«<Jan muhtellf yabancı keşfetmek istiyordum. Yanımdaki neyi b.r arsda mütaiea etmek. öğmmeleketlere yapılan lhracatın yeku fazla para vereceğim. Yalnız yapa kadını o tarafa doğru sürüklerken rencinin yaşını gözönünde rutarak nu 1 117 259 lırayı bulmuştur. cağınız iş aslî vazifeniz olmıvacak » pek çok madieleri iki kere okutBu mıktarın 363 720 lırası Batı Al Kadın hayretle yuzüme bsıcaıken. | bir yandan da pot kırmaması humaktansa bir kere. fakat doğru dü ınanya.va sevkedilen 2.165 ton bujday «Çıplaklar Cemiyetine aza olmak ı susunda tenbihatta bulunuyordum. «Hususl» odanın önüne gelince rüst okutmak elbette daha doğru kar;ıhğıdır. Ayrıca. Almanyay» dun 3S0 800 l.ra istiyorum, fakat bır kadınla bera etrafımı kolaçan ettıkten sonra kaolacaktır. Bu ciheti, böyle giirülber gıtmek mecburiyetı var. Eğer değerinde 90 ton yaprak tutun ıhrac pıyı açtım. Kapıyı açmamla içeritulü zamanda pamuk ipliğine bağbenımle beraber gelecek olursanız, lamamah; ciddl olarak müfredat Bundan başka, Fransa ve Fiııl&ndi pzami iki saat kalacağız, sıze 5 ster den de hayret nidalan geldı. Zira yay» barsak. Italyaya yumurta. taî« lin verırım» dedım. Kadın teces burası kadmların banyo odası ıdi. Odada iki genc kız vardı ve ıkisi bılık, Ingıltereve tıîtık ve Yunanıstana süsten sonra' «Şımdiye kadar çok de çıplaktı. Yaşlan yirmı ile virtnı çıroz levkolunmusiur. Sanayicüer demir kontenjanının acayib tekliflerle karsılaştım ama beş arasında olan kızlardan birisi boy'.esı ilk defa başıma geliyor» , çok nefis bir vucude sahıbdı. Diartınlmasını LstUorlar Şehrjmiz sana> ıcılerı K^rrtbıık dcmir dı\erek, < sıkılırım, olacak ış de ğeri yere uzanmış, yanındaki bir fabrıkasının kendılerıne t^hsıs cttıği ğil bu» dıye ilâve etti. Bu defa ı kaç tüpten krem ve esanslar çıkontenjamn kifi gelmediğini herı sur kadının cevabı beni hayıette bı • ksrtarak vücudünün güzel gorunmelctedlrler. raktı. Yaptığı işle sıkılmak kelıme j mesi icab eden kısımlarını. daha Verılen malumata gore. sehrimız sanayı mues'eselennın i aylık detnır ıhîı sinin telif edılemıyeceğını kendısi doğrusu ilk nazarda bakılacak ta; acı 12 bin tnnd"ir H^'bukı Karabuk ne sdylemedım ama, o, yuzumdekı raflarını şekillendirivordu. Kıziar, demlr fabnkası sncak 2000 ton demir şaşkm ıfadedtn anlamış oiacak kı: ! bir kaç saniyelik bir şaşkınlıktan vermektedir «O ış b.ışka, bu iş başks Yuzler.e ; sonra «bu kapıyı açmanın yasak Aiâkah san a yi erbabı bu kontenianın aıtırılnıası mn teşebbu«Iere geç iiıs^nm arasına çırılçıplak gire olduğunu bilrrr.yor muydunuz'« mem» dedi. dıye sert bır sekiHe sordulsr Ömişlercf r 1 «Yok» dedim. Soyunmıyaca zürler dıleyerek kapıyı kaparken, «Ankara" vapuru 466 jolcu mırılc'anıyordu. ğız. Senin ılk zıyaretin olacsğı için Kay bir seyler ile sefere çıktı • Ankara» vrpuru dun saat 12 de 466 elbıseh do)a~acr.ksin » Yeıe^eğım «Ne soylüvorsunuz?» deyince, «işyolcu ne Batı Akaeniz sefenne (,ık paranın mıktaıı kadının aklını çel te« dedi. «bir parça krem. bir bamıştır. mışü. Ksbul ettiğmı bıldırinc^, sımlık da pudra her şeyi örtraeğe Li'iya yenı Buvuk E!cım:z Celal kâfı gelıvor » Karaitiban da <*Ant:ara» ile vazıfesl '<yaı\n akşpm bu saıtte burata olun. ,,ıze gıdet3ğ,rruz gür.u ve bubJ=ma h tekt etmıstir «H'J'ÎUSλ odanın mshivti anlaluşma ytrıni b.İGİnıım*» c'edını. Motosikletle otnnıobil rarpışlı | ^'Ir.ııstı. Burası hem b?nvo hem de Muamnıcr Cıvelek ısnımdc bırı idaMutabık kalarak kadırr'an ay h^nımların makyajma tahsıs edılr GOZMJKLÜ FOTOĞ^AF MAKf j re ındeki l (Alaçam 1) plâka]] ınotosık rıldıktan snr.ıa deıh=l eve dör.erek mış bir yerdi. let'.s K".c ıl;c\ eu B^^t ~ • • ı Î irıkcn NESİ. Frankhırt sorbahar ser Goztepe tnımvay durajnda 6O0SS pla telefonla Çıpljl:!ar Crmıyetını f.ıaUltraviole suaınm bulunriuğu jrisinc^ en fazla razfrı dikkatı «,c kc'lı huusi bır otn.no > le cs'Tt.^rıı^ dım Sekıetere kendımı takHırn e odaya girdiğimız zam:tı yere seıilM ken yenihk, jaıkandaki resimde de ır Kalçası kınlan Muam.ner CiVeîek dmce hutırl.mr.ktd çucljk çeknıeJi. | nuş vatakUrdan sadece iki tanesigoıu'en (Gdzluklu futoğıaf ma'.ti Numur.e h>stJi.eıre kpHırılıı ıs ^«çjn i'Mr. Smith» dedim. «cemivetıniz nin biş olduğunu göıdiik. Her tar.e:.ı ohnu^tur. Günes "îöiilukleriTaksim bahçesi tahliye ediliyor den c kt'ktan sonra bir kpdın ah raf doluvdu. Odada, tâbir Caizse, ne yer'eştinlçn bu kiıcük lotoğraj Taksım bahçes'nin fuzuli o'ank ışgal babıma iRstiadım ve ona da cemı yediden yetmişe kadtr yer yaştan rriîkinesi ile gayet temız resımleı eaılen kısmının lahliyesı ıçın Beyoğlu >etınız<? çi'.mesi ıçın teklı'te bulun aza mevcuddu Biitün azalsr vüdum. Musaıd kaışıladı. Yalnız bu cudlprini rahatça yaymışlar. ultracek:I.;bılmcktedır. kamakam'ığır.a emır \ erılniiŞtır. yapışık oturattlar Yazan: Feyyaz Tokar İtalyayı heyecana veren esrarlı bir cinayet «Montesi Esrarı» nihayet tydınlanıyor mu? Bugün 48 milyon İtalyan heyecanla bu sualin cevabını aramaktadır. Geçen sene nisan ayında Roma yakınlannda bir plâjdan geçmekte olan bır çocuk, kumlar üzerinde genc ve güzel bır kaduun yatmakta olduğunu görtnüs, yanuıa yaklaşmış ve sabahin erken saatinde deniz banyosuna gelen bu esrarengız kadının ölü olduğunu görerek cerhal polise haber vennışti. «Montesi Esrarı» denıien hâdıse bu şekilde baslamıştı. 11 nisan ssbahı polis, hâdise yerine geldiğı zaman, bu kadının boğularak oldüğüne fazla inanamamıştı, Ölünun uzerinds eteklık, ıç çamaşu, çorap, pabuçlar yoktu! Cıvan aradılar bir jey bulamadılar O sırada pohsle gelen jandarmalardan biri «Ben bu kadını bu yerde gördüm g»bi geliyorı demısti! Jandarmaya bakılacak olursa, bu kadın o havahde sık sık rastlanan büyük, siyah Fiat markalı bır otomobüle dolaşırdı. Tahkikatı idare eden komıser bunun üzerinde fazla durmadı. Çunkü bahıs mevzuu araba hükumette Dış İşlsrı Bakanı bulunan Pıccionı'nm oğluna aıddı! Eıtesı günü esrarengiz kadının kim olduğu anlaşılmıştı. Wilma Montessi Romalı bir tüccarın kızı idi. 22 yaşında olan kızın bır polısle nişanlı olduğu da tesbit edıldi. Romalı tüccar kızınm mes'ud olduğunu. intıhar edebüecegini aklına g«tıremediğin.i anlattı, fakat şunu da ilâve etti: « Ayağında ekzema vardı, doktor ona ayağını dsnıze sokmasını tavsıye etmiştı .. Bilmem kı!» Bunun üzerinedir ki, İtalyan polisi kaza ihtimalıni kuvvetli gormaş, bu yolda hâdıseyi neticey» bağlamak istemişti. *** Fakat «Montessi Esrarı» nın aydınlandığma kimse de ınanmamıştj Şayialar yayılıyordu. O havalide esrar çekılen, rezaletler yapılan bir şato varmış, Montessi de orada boyle bir esrar gecesine iştirak etmış. fazla esrar çekip ölmüs, onu getırip plâja atmışlar, hâdiseyi kapatmak ıstemişler! Tam o sırada Silvano Muto adında 24 yaşında bir gazeteci, küçük mecmuasında, bunun bir cinayet olduğunu ılân ederek ithamlar yagvioleden azam! istifadeyi temint çalışıyorlardı. Odayı ben dikkatle, Kay hayretle tetkik ederken, bazı ters nazarların uzerimizde toplanmağa başladığını farkettim. Bu sırada gözüm kenardaki yataklara ilisüıce adamakıllı şaşırdım. 18 ya^lannda bir kız vucudünu bütün haşmetile bir şiltenin uzerine yaymış, yanındaki şıltede yatmakta olan ellılik erkeğe heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Kızı derhal tanımıştım. Onu iki ay evvel radyo aldığım mağazada görmüş ve guzel yüzünü b> kaç dakika dıkkatlı bir şekilde tetkik etmiştim. Vücudünü de görmek kısmetmiş dıye düsunürken kao.vı kaoavıp gitme zamanımın da geHıöıni an'.adım Çunku sert nazarlaı ın adedı çıtçide aıtıvordu. Si"=rri salcnu tam?men doluydu. Tabıî ç:olaklarla. Kapıyı aralaynca r^rıye sızan ışık hüzmes.nin bulunduğu kısımda oturanlarda bır kıpırdama oldu Bılârdo •odası ve çay salonu da oldukca kal?balıktı. Her yasUn insan mevcuddu Fakat kal?balıqın buvük bir k'smını 30 ile 45 aıasmdakilcr tcşkıl ediyordu. *** Ç"kr«er S;mit!ı'p ts> ck'.iı ederck ayrıhrkcn eart k b':r m^ele kaldı» diyordum. «İçcrıde resirri " GELECEK YAZI: Gcztcci nl ' duğum anlaşıhnca baş.ma nekr ,,ej^^ Orlunun «süpheli» faaliyeti yuıunden müşkiil du rumda bulunan İtalyan Dış Bakanı Piççinl dırmaya basladı. İtham ettiği sa . sac^ia ona tMontetsi, Montagna hıslar şunlardır: I markisinin japtığı esrar geceltnn1 Montagna markisi; Roma ] den bırınde öldü!» demiştı. yüksek sosystesme mensub olan bu Bırkaç gün sonra Mutto'nun küadam son derece zengüıdır ve Os çük mecmuası intışar edıyor ve butıe'de bir satoya sahibdir. Gaze tun İtalya onunia mesgul oluyorteciye göre bu marki satosunda du. Fakat ilk nushada Muto isımesrar gecesını hazırlamış. bir çok ler vermiyor (Marki X) diyor. Şıdkimseler orada bulunmus ve gene dstlı hücumlara cevab vermeğ» orada Montessi ölmüstür. hazırlajıdığı sırada evine bır Kadın 2 Pıero Pıccıoni; İtalyan Dış i geliyor cBenim adım Anna Maria İşleri Bakanı Piccioni'nin oğludur Cagiio'dur.» dıye kendinı takdım Faşıstlerin, Nazilerin ajanı olarak edıyor. Montagna hakkında tafsılât tanınmıs, muteadcid suçlan bulu verıyor. Buna inanılmasını, çiınnan Montagna markisıni Picciorü" ku bır muddet markinm metresi olarak kaldığını söylüyordu. nin koruduğu iddıa edılmiştir. İtalyan gazeteasi iüıamlarını, Marki Montagna, Montessi ile semarkinin eski bır metresi olan vişmeğe bajladıktan sonra Ama AnnaMaria Caglio'nun ifşaatına Marıa'yı kovduğu ve bu sebeble d« dayanarak savurmuştur. Markının bu kadının bu ıthanu yaptığı iddıa bu eski metresı, Montagna'nın şa edılmıştir! tosunda esrar çektığıni, davethle*** rine de esrar çektirdiğini, rezaletİsimlerm sç'klanması üzerire ler olduğunu açıklarruştır. Bu top rezalet buyümuş ve bahis mevzuu lantılardan bırınde bulunduğu an şahıslar gazeteci Muto aleyhınde Uşılan artıst Adrıana Bisaccia da dava açmışlardı. Bueün bu dava Montessi'yi bır çok defalar marki onlann aleyhıne mi dönecek? ile beraber görduğünu ıtıraf etm.5 «Montessi Esran» nı çözmek icn fakat bır ıntıhara teşebbus hâdıse aylardanberi durmadan, dinler.mesinden sonra söyledıklerini inkâr den, sabırla çalışmakta olan hâetmiştır. kım Raffaele Sepe ve yalnız MonBu iki kadının verdıkleri malu tessi'nin ölümü hâdisesi Ü7Piırde mata v« eski polıs raporlanna da durmakta olan sekiz muavıni neier yanan gazeteci Muto, Papanuı dok buldular, ne gibi delıller elde etutoru profesdr Galeazzi Lisi, Libe ler? Hiç bır şey bılmmiyor. Fakat İtelyan Harıciye Vekili ral meb'us Bellavısta'yiı yüksek polis memurlarını da itham etmiş, Piccioni'nin oğlu Pıero Piccioni'nin pasaportunun alınması, bunları Montagna markisıni koru elinden memkket dışına çıkmasına mâni may» çalısmakla suçlandırmıstı. olunması, diğer taraftan Yunan *** krah ile kraliçesinin (Aga memModem bir (Şerlok Hoîmes) gibi non) gezisinden daha yeni dönen çalışan gazeteci Muto, Montessi'nın Hesse prensi Moritz'e karşı da aynı cesedi bulunan yere gıtmış, tahkı tedbirlere başvurubnası İtalyad» kat yapmış ve nihay>et o civarda heyecan uyandırmıştır Bundan ev1952 yılında da Vincenzo Polıo a vel de Montessi davası ile meşgul dında bır talebemn cesedi görjldu olan İtalyan Emniyet Müdiirü da ğunu, onun da esrarkeş olduğunun «•istifa ettirilmışü». Onun da şımdl anlaşıldığını tesbit etmışti. Aynı gdz hapsüıe alındığı söyleniyor. zamanda kendisine bu havahde sık sık esrar kaçakçılan yakalandığı da Nufuzlu şahsiyetler, milyonlar» bıldırılmıştı. sahıb olanlar hâdiseyi yenıden kaO cıvaröa ise meşhur Montogna patmaya çalışıyorlar İtalyada bu ınarkısının genış toprakları ve şa şekilde duşünenler çok. Bır taraftosu bulunuyordu. Fakat burası tan nıüfrıt sağ (Faş.stler), dığer tatamamile ona aıd değı'.di Ortaklar raftan ko^unıstler de iktidan müşarasında r'apanm doktoru Galeaz kül duruma duşürebileeek bu cizı Lasi, Vatıkan sitssı guvemorü nayet hâdısesini ellerinden geldiğd Galeazzi kontu, italyan çelık tros kac'.ar istismar ediyorlar. tu reısi Faına kontu ve MontagnaEn mühım şahidîerden biri olan nın avukatı meb'us Bellavista da Anna Mana Caglıa adındaki kızı, babası, düne kadaı desteklıyordu. Yüksek sosyete, Vaükan, bihuk Fakat şımdi adam, ckızım nörassanayı adamian, polıtikacılar bu tcnıkur» dıyor. Faşıstlerle komürezalctc dahil midirler? nıstler de «para rol oynadı» diyeGezetecı, deiil top.ayabılmek ıcin rek babanın baskı altında bu şekıliddi» esrarkeş rolüne girıyor, Romanııı do konusmaya başladığuiı esrark^slerı arasına nufuz edıyor. edıyorlpr. Orada Adrıana Bisaccia adında es«Monte«si Esrarı» nı çözdüğü rar ceken bır Kizla tanışıyor Ona takdude hâkim F.arfaele S«pe'nın soruyor. AUığı cevabı, dogru vol kahraman olacağından bahsedepler da yıırüduğüne işaıet sayıyor Bı çok. Hami S. gunler çok stnıı lenreişti, ama vaj vaş yavaş aydmlığa. yeşilıığe, kuş cıvıltılarına alıştı Bütün bunlardan zevk almıyordu, sadeos tahammül edebilivor, bu her derdını çeken adamı kaçırm^mak için sesini çıkarmıyordu. Daha sonralan zorla balkona çıkmaya başladı. Uzun sandalyasına oturuyor, gözlerini kapıyordu. Semaya, dallara bakabilmişti. Ama toprağı gormcğe tahammulü yoktu. Bır gün birden rıastsbakıcı cBskın, dedi, kızımzı gezdıriyorlaj:. Bakm ne guzel çocuk!» Gayrııhtiyari baktı. Kastabakıcı ne guzel çocuk demışü. Bu mümkün müydü?. İşte aşağıda arabasının içinde başındaki takke arkaya kaymış, güneşin altında kızıl saçları parhyor. Küçücük ellerile yüzüne doğru bir şeyler yapıyor. Adam tekrar gözlerini kapadı. Kızıl saçları vardı. Bir an gülmesı 1 geldi, ağlaması geldi. Sonra birden vahşi bir sesle hastabakıcıya: su lemiş':m Zaval'.ı. bır ucubeyi dunyaya setirmek için oldü. Hastabakıcı sabırla tekrar etti: Kızınız çok gv.zel! Uzun boylu olacağını nereden bildin? Teşekkülâtından belli. Anlaşılır mı? Tabıî anlaşılır. Adam o gun başka bir şey söylememışü. Hastabak'cırun çocuğu yanına aetirmek tekiıfıru d.3 reddetmişti. Fdkat o CTE ruyas nda 5elmayı gonnu^tu. Selına ;iilümsemîş ve birden pevda oUn çncueun srabasını kpndme doğnı ıtrnijU Garıb bir gü'.ümsevişi vardı. A^am ertesı sabah bu gülümseyışın trırj altında bunalarak uyandı. K?nsı hayatta ıken ona hiç böyle gülürasememişti Acaba dargın mıvdı. Ona kaç kere' «Benım çocuğum güzel olac?k, sevışen çiftlerin çocukları güzel olurmuş» demiştı. işte demck söyledıği doğru ç:kınıştı. Nasıl, dsdi, vücudu duzcün Bu gulumseyisin scbebı her halde mü? Kafası, vücudu, yani herkes bu idi.. Çocuk Sclmaya benziyor» muş., Öğlsve kadar kendini zor gibi mi? Hastabakıcı adamın gozlerınin tuttu Birden önüne geîen yemek tepsısini iterek: içine bakarak kat'i bir sesle: Çok güzel bir çocuk, çok gü Çocuğumu istiyoruın! dedi. zel bir kız olacak. Tıpkı annesine Hastabakıcı: benzıyormus diyorlar. Sade annesi Yemeğinizi yiyin getirirler, dipek uzun boylu değilmış, kızınız ye cevab verdi. uzun boylu olacak! dedi. Hayu hemen şimdı ıstiyoruml Adam hiddctla itıraz etti: (Arkuı vnr) Olunaı!, Olamu b«n Szlmaytj kat aıkasından s?ene de alay edccekleıdı. Gulunc olms'lan bjl oaıa harcaması da mesele idi Eîcndi olmak, buvükluğünü gösteımsk. etrafmı ezmek ıstıyordu İlk isi hâlâ i içinde oturduğu koca kökü sataı I almak oldu. Bir dekorstöre içini döşettirdı. Kendi bir şeyden anlaYazan PERİHAN ZORLU mıyordu, lâkin anlamadığını bile Bahcede idi efendımiz Çinge [ bir ağlayıştı. Karşısmda sade sev gibi huyu da çirkin» derlerdi. için cek kadar zeki idi. Ahçılar. hizmetne kızı bir ih'ivar çineene getir diği kadınuı resmi değil kendı de gittikçe seıtleşen bir şey vard>. ciler, usaklar. hepsi tutu'du ve nihayet is kadına kaldı. Kadın, bumıjtı. fal baktırdı zencüği, dar bir çerçeve içhıde kal Ne gulmesini, ne de ağlamasmı bılnu paradan da evvel istemişti. Ama Pekı sonra? m:ş bır saadet parçası vardı. Uç mezdi, fakat bazan irindeki o seıt Sonra,. Yarınki ziyaretin ha senelik evlilik hayatı. İşte bu pem şey öyle rahatsız edıci bir hal alırdı karsıhk sade tiksinti bulmuştu ürlıkiarüe meşgul oluyordum. bir be yuzlü asil, nazh aile kırı ondan ki ?öğsu paralamyormus gibi oluı. Şimdi bu koşkü, bu esvayı aldığı ara dıkkat edemedım. Herhalde tıksinmemişti. Adam ihtiyarlama bir boğa gibi bağırmak, etrafa sal gibi onu da satın alacaktı v« ıste fek uzun muddet ortadan kaybol dan evvel de bu kadar, hattâ daha dırmak isterdi. Budala değildi. Et diği gibi kullanacaktı. Ama kenmadı. Zannıma göre bahçenin kuy da çirkindi. Ihtiyarlık bazı çirkin rafta uyandırdığı hissin farkında dinden nefret edecekmiş, nesine tu bir küsesine gitmişti, hizmetci liklerini hafifletmişti. Bütün aile idi, O da herkesten nfret etti. Üı lâzım kollarının arasında güzel bir kadını tutabilecek. her zevkini yakız ivi aramamış olacak. sinin kızıl saçları vardı, fakat onun telik fakir bir ailenin çocuğu idi. Her ne ise dikkat et. O çingene kiler mıde bulandıracak kadar çiv Eğer çok çirkin olmasavdı muhak pabilecekti ya Evvelâ hayatından kızı da bahçeye sokmaym. Anladın bır renkte idi. Turuncuya çalan kak ki sonuna kadar da fakir kalır bir kaç kokot geçti. Fakat hiç biıi mı* Bir daha bu tarsflarda dahi kırmızı sert kıljar şimdi »olmuş, dı. Lükse, satafata karsı hiçbir hır bu bir boğa gibi kuvvetli, vahfi, visiö adama uzun muddet dayanabeyazlaşmıştı. Cüceye yakın kısa sı yoktu. Fakat bir gün paranın madı. Budala yerine geçmemek için Emredersin bevim. boyuna adeta korkunc bir jekil ve herkese boyun iğdirecek kadar pek cömerd de davranmıyordu. s Ufsk cirdisri Bİbi =ps ızee çekildi. ren pazıh kollan, geniş omuzları da i kuvvetli olduğunu düşündü ve Kadınlar çok geçmeden bu canlaY35I1 adam valnız kalınc» t ' k e r çökmuş çok kısa boylu bir adam ! zengın olmağa karar verdi. Çok ca rını yakmadan zevkalan çirkin lekll koltucunu çev rh el!eri!e ıte çeklıne gırmıştı. Daim» bacakları nını yakan birinden oe alır gibi adama nefretlerıni belli ederek kar^k bıraz ilerletti İlk kansmın rej örtülu sakat sandalyecinde oturdu zengin olmak istedı Senelerce çaçıp gidiyorlardı. Adam düşündü, mınin önüne gitti. İri patlak göz ğu için bu kadarı bile pek belli ol baladı ve nihayet muvaffak oldu. evlenmek istedi. Gepgenc, taptaze lerüıi dıkerek uzun uzun bakma muyordu. Sade koca kafası, patlak Yinni sene kendini didindiren, gebir'kız almak, ilk erkeği olmak ve *a başladı. Artık bu koca «uratta gozleri, renksiz pörsük dudakları celeri uykusunu kaçıran, sabahları Teisten başka bir şey kalmamıstı. olduğu gibi kalmıştı. Evet çocuk daha gözünü açmadan kafasına do bir kaç ay sonra Gülıin annesile İ8u kaba maskenin kederi de vah luğunda, gencliğinde daiına çirkin, lan hayal, parayı eline gecirtnce ne evlendi. Gülün annesi büyük fakat feti kadar çirkindi. Çerçevenin çok çirkin olmuştu Onu anası, yapacağını şaşırdı. İnsanlardan öc parasız bir aileye rnensubdu. Buna JjCİnueki pembe kadına Hıkt.ği yaş babası, kardeşleri, arkadaşları kim almak istemışti. Halbuki gene ic rağmen köşke üç halayıkla geldi. ^z gozleri »ğlıvordu. Bu uzun *e se sevmemişh Cnnık'ııe'inda nıe «nlaırîan korkru. Şimdı yiızune Halayıklar Firdevs kalfa, Aynurun .«leria Mrtleetirdıği kuru, ümidaiz çekinmeden yüztine ktrıı, «Ktndi gul«c«klv, panouu jriyaeaUar, f>* annesi v# Aynurdu. Kızın çehızi He VU ftİMİdl Vıkiâ putian adıa «CUMHL'Rh'ET» in Tefrikası: 7 BİR A.DA.M GİRDL vcımişti ama gene de gozleri kalma=tı. O muhteşem bevaz gehnhğin içmiekı taze güzel kız Sonra vatak odaiarır.da nemb» tül gecelığı içinde ker.dıni veren küçücük tatlı kadın. Adam sersemlemişti. Sade bu kadar genelii>in. bu kadar güzellığin karşısında değil. Asıl gordüğu hüsnukabule şaştı. Karısmm gözlerinde nefret yoktu Kıskaç gibi yakalayan koca pençeleıindpn kacmıyordu. Sanki bu kadın hakikaten kendini istireke vemordu İnanılmıyacak seydi. Adam çılgına dondu. Hayatında ilk defa bır kadına malık olmanm zevkini tattı ve üç sene mesud oldu. En yakışıklı erkekler gibi. Hayır daha da fazla... Üç sene sonra kadın Gülü doğururken birden üldü. O saadetin ustüne bu âni beklenmedik felâket adamı çıldnttı. İnanamıyor, karısından ayrılmak istemiyor, onu ayırmak, kadını götürmek istiyenler« saldırıyordu. Tehlikeli bir hal almıjtı. Evvelâ doktoru öldürmek istemiş, lonra kendi kafasmı duvarlara, tahtalara vurarak: «Selma. Selma» diye bağırmağa baslamıştı. Bu ölen kadını çağıran kalın gur ses bütün ev halkının tüylerinı ürpertiyordu. Ne yapacaklarını §aşırmışlardı. Kimse yanına yaklajamıyordu. Herkese düşman olmuştu Allah da, bütün kullan da karısııiıiı blümünden mesuldü. O kendismı seven tatlı küçuk kadın ölüvermiş•i H« »vı rfilduran büt'in bu ftl's yorlardı. Onlann canını alıp olcn kadına verebılmek mümkun olsaydı. İmkâns'zdı. her şey ımkânsızdı. O Selmasız kalmış. herşeyi kay betmişti de kâınat yaşıyordu Hayvanlardan bile 0 zaman nefret etti. Kuyruğunu sallayarak zıpîaysn köpekten, dallann üzerinde cıvıldaşan kuşlardan. miyavlayan kedılerden Hiç bır şey duymak. hiç bir şev gormek ıstemiyordu. Kızını da aylarca görmedi. Teskin "dıci, uyuşturucu ılâçlarl» yaşıyordu. Doktorun tavsıyesi üzenne bır de hastabakıcı tutmuslardı. Ev. velâ istememiş, aksileşmis fakat scnra razı olmuştu. Bu suretle hiç olmazsa ev halkı ile teması kese'oilmişti. Bu evvelden tanımadığı yeni adam onun için hem?n yok gibi bir seydi. Daha doğrusu sanki ihtiyaçlannı temin eden bir âlettL Halbuki ötekiler... Yatak 1 odasını değistirmişti. Bekârlığında kullandığı yatak odası v« o zamanki efyalar. Öteki kansı il« b«raber yasadığı va karısının son beş altı ay yalnız yattığı, öldügü oda aMuğu gibi kapanmıştı. Her gün jraya girmek Ut«mi|, hdecanlaaTUŞ fakat hiç bir seferinde cesaret edemcmlşti. Hattâ aradan bes ay geçtiği halde odasıadaa bile dışan çıkmıyordu. Bahar gelmişti. Artık hasta,bakıeı onun haeıurdanmasmı dinlemiyor. bmlkenua k«puıtu ak UÂat t#k hmkıırardtt. tk