Catalog

18 Afurtos 1954 CUMHTTRÎYET ÖLÜ RUHLARj 1 tçkili gazinoda İstasyonlarda kadınlar, •^^ Yazan: L. Stevens ^ ^ ^ * ^ ^ ^ * ^ * ^ * ^ ^ ^ ^ ^ * 1 ^*^* Sehirden Röportajlar ] ^^^^^0 Rusyada halkın hayah Kutyada halkın hayah ************ 1 Düıı.va Hâdiseleri geçirdiğim bir gece çocuklar: "Ekmek! Ekmek:„ Röportajı yapan: Reşad Enis diye haykırıyordu... Etrtfı 02 perdeden. blr çalgı sesi lardı. Kadmlann başmda yırtık. ınletmeğe başladı. Hoparlor o ka pırtık atkılar vardı. Bunlara atkı dar kuvvetliydi ki kulaklarımız da denemezdi, çünkü kahve çuval rahatsız oluyor, birbirimizle konuş larmdan yapılmıştı. Erkeklerin armak imkânsız hale geliyordu. İs kasmdakj paltolar da delikdeşik tasyonda, Berlin Moskova eks çullardan ibaretti. İclerinden biri, ölü gibi, hiç kıpresinin milletlerarası vagonunday dık. Yanımızdaki kompartımanda mıldamadan duruyordu. Arkasında eşyamıza yer veren yorgun ve ya eski bir asker kaputu vardı ama. nık yüzlü kadm: «Evet, görecek ayakları çıplaktı. Ötekilerin de çosiniı bakın, Rusyadan hoşlanacak ğu ayaklarına çuval parçaları sarmışlrdı. sınız» diyordu. «Ekmek! Ekmek!» Doktormuş. Dinlenmeğe memleSabahın y a a aydınlığında, sisler ketine gidiyormıos. Kompartımanda blr de topçu al içince birer hayalet gibi duran bu insan yığımndan gözlerimı ayırdıbayı vardı. Bizden ingilizce okuğım zaman, pencerenin dibine künacak bir şey istedi Resimli bir çük bir karaltınm dikilmiş oldumecmua verdim. «Naval Institute" ğunu gördüm. veya cNational Geographic» gibi «Daytye hleba! Dyadya .. Dayt ciddi bir mecmua oUa daha memye hleba! ..» (Ekmek ver, amca . nun olacağ'nı söyledi. Ekmek ver ..) dıye yalvarıyordu. Upuzun katar an kovanı gibi Bu sdzleri duyunca bir ürperti kaynıyordu ve türlü çeşid insan geçirdim. Bu bir dilenci değildı! vardı, fakat bizim bulunduğumuz Zira, Rusyayı zaman zaman kapmilletlerarası vagondaki yolculann lıyan kıthklara dair yazılanları ohemen hepsi Kızılordunun yüksek kumuş olanlar bilirler ki bu sözler rütbeli subayları ile ailelerinden kıtlık yüzünden aç kalmış kimsemürekkebdi. lerin yalvarışıdır. Harb biteli iki Esrarenglı adam buçuk yıh geçmişti. demek memBajıbozuk elbiseli, asık surath lekette hâlâ kıtlık vardı... bir adam vardı, ötekilerin çoğu ile Ona yiyecek verirken bir de bak sık sık konuştuğu halde, benımle tık: On, on iki kadar çocuk daha gözgoze gelmekten kaçmıyordu. Şehrimizde Kİ gazinolardan birinde bir >aı beyeti koşup gelmlj, aynı teraneyle yalBir arahk, arkası bana dönük, (Karaborsa Krah) nın ciddj surette korkiuğu Alman ( sihirbazı) Dr. Schacht Dün gece çalgılı, varyeteli bir | Masalar arasmda, kucağınd» bü masanın altından kabak çekirdeği kapuun önünde durmuş, topçu al vanyordu. yük bir konserve kutusun» yer kabuğu topladılar. gazinoda eğlendık! NewYorkta garib bir adam ya rini hazmedemedi, Çek gizli muka jrosu olmasuıa, faaliyet icra etmebayı ile hararetli hararetli bir şey Ve bu terane o gün akşama ka*** Hani, hukumet adarrıi olsam. ha leştirdıği karanfıllerle titrek, yaylı dar devam etti. Trenin her durduğu şamaktadır: Franz Pıeck! Bu ada vemet hareketierine para gönderip, sine göx yumulur. Sahnede pek namlı bir kadm şar ler konu$uyordu. O tarafa doğru yat pahalıhğını, geç.m darlığını di bir »darn dolaşıyor. Bu da. Beyyerde, pencerelerin önüne çocuk mın, bütün dunyada karaborsayı bunlarm teşkilâtlanmalannj temi*•* gıttim. line dolayan muhalefeü susturmak oğlu eğlence yerlerinin meşhur si kıcımu var şimdi... Sırtında yarı lar, ihtiyar kadınlar üşüşüyor: idare ettiği söylenir, ondan (Dün ne çalıştı. Prag mahkemeleri de o Bu (Beynelmilel Maliye Bakanı) «... Kendisile sakın siyasete masıdır. Bu topal ayaklarla hemen dekolte mavı bir tuvalet... Yakaiçin bir çalgılı gazinoda b?sın top"Ekmek! Ekmek!» diye haykırışı ya Karaborsa Kralı) diye bahsedi nu giyaben idama mahkum ettiler. |nın konsültasyon yaptığı da bilingazinoları ve her sında kocaman bir kumaş çiçek... dair bir şey konuşma!» diyordu. lir. Hattâ Franz Pieck'ın (Dünya Daha sonra harb çıkınca Paris rnektedir. Fakat ea ufak konsüllanüsı yaparım. Hemşerılerimiz çıl hemen butün Yamndan geçüğimi görunce bir yordu. Kulaklarında zenci halkalarından fınca nasıl para harcıyor, nasıl eğ gozinoda bütun masaları dolaştığını Köyler de, üstü saman örtülü ku Maliye Bakanı) sıfatını bile taşı ten Londraya geçen Franz Pieck, tasyonunun 1000 Türk lirasına mal denbire sustu ve baçını pencereden leniyor gorsenız! i söylüyorlar. (Neye şaşmalı? Bir to daha bıiyük halkalar .. maya hakkı olduğunu iddıa edenler Alman markını yıkmak 4tibarını olduğu da ilâve edilmektedirtarafa cevırdi. İkisinin de yüzün lübelerden ibaretti. Traktör, harMıkrofona yaklaşıyor: Buıanın garsonlarında bile bir j pal bit, gecede kırk yastık dolasırsarsmak için uğraştı durdu. Derler man makinesi gibi şeylerden eser vardır. Yalnız bu konsültasyonlar sayeMuhterem dinleyicilerim. dl den anlamıştım. Benden bahsedi• profesör hali var: Hemen ekseri mışl) Senede bir milyon Türk lirasını ki, Alman «sihirbaa» Dr. Schacht, sinde bazan iflâstan kurtulup yeniyoktu. y« konuçuyor; arzuyi umumî ü jorlardı. O güneşli gıinün üzerine Çocuklar «bizc eğlencelik almaz •inde bağa gdzlük; hemen ekserisu içinde kazanan, bütün Maliye Franz Piesk'in bütün faaliyeti hak den milyon lar kazanaalar da buEsir kervaıu zerine (kim, ne zaman istemiş? Her bir bulut çöker gibi oldu. Bakanlannı korkuttuğu söylenen kmda iki günde bir kendisine rapor lunmaktadır. ainin jakakları kırçıllaşmış. Hemen t mısın?» dediler. «Hayhay efenO gün akşama doğnı yanımızdan İkindi üzeri Rus hududuna gelhalde dinleyicilerile sanatkâr arabu garib adam kimdir? Ne iş ya verilmesi hususunda kat'i talimat ckserisi şişman ve kerli ferli .. A dmı!' 1947 senesinde eereyan eden bir Gazino kapısmda bir nstıkçı .. smda bir telepati var!) sizlere "Her dik. Tren Bug ırmağınm üzerinden esir yüklü bir katar geçti Fakat par? gdndermişti. yaklarında gjcır gıcır ayakkahıbunlar Alman esirleri değildi: Rushâdise şoyle anlatılmaktadır: Müş••Şundan yuz gram» dedim. Ga yer karanlık» şarkısını okuyacağım. yavaş yava? gecti ve ırmağın Rus lar. . Öyle ki, her adıra attıkça ca*** *** kül dutumda bulunan Avnıpalı bir zeteden yapılmıs kesekâğıdma bir (Evvelâ gazinonun ışıkları. sonra ^•akasına gelince durdu. Inip. ka lardı. Hayvan vagonlarına do'duyırtıh sesler çıkarıyor. Frar.r Pierk'in asıl faali^ti New iş adsmı, iflâs eşiğinde olduŞunu sahnedekiler sönüyor. Şin^di ha rıncalanan bacaklarımı dinlendirmek rulmuş olan bu zavallılar arasında Franz Pieck, geçen asnn son seavuç doldurdu. Anlatmışlardı da inanraamıstım. Bu ne? Senin terazin yok mu? kikaten her yer karanlık burada!) istiyordum, fakat komp rtımandan erkekler yarı bellerıne kadar cıo nelennde Bohemyada dun> aya geldı Yorkta başlarmştır. Bu adam evvc söylemış. Franz Pieck'ın tavsiyeBir garçon vatanda;: «Bız, diyor" 119141918 harbınde ölen babası, ev lâ bir «Karaborsa dergisıu neşret lerde bulunmasıru nca etmistir. Ben yırmi senedir yaparım bu sevgıli dinleyicilerim, "Her yer ka çıkman~a kalmadı, bir Rus askerı laktı. Kadınlar âa yalınayak muş; a\ca 1500 lira kazanamazsak eıska ı lâdma tahsilini ikmal etmesine fır meye başlamıştır. Piyasaya sürül Pieck kendisine, halen piyasadan işi, dedi; benim avuçlarım terazi r»nlık« jarkısının guftesi bazıları geldi, kapıyı kitledi. kendisi de ponlrrın parmaklıklarmdan geçinemeyiz! • (Oysaki, bir ordinar> nm zannettıği gibi büyük şair Ab kapının bnüne dikıldi. Tüfeğınin yüzler uzanıyor, yuvalanndan fır I sat verecek kadar bir miras bırak miyen bu dergiyi yalnız banka mü çekilmiş eski alün para]an taklid yüs profesörün sylığı bin lııayı bu dir. dülhak Hâmidın «Makber» inden ucundakı süngü pek uzun ve sıv lamış gözler etrafa korka korka mıştı, fakat enflasyon bu pararun j dürleri, hemen hemen bütün mem ederek altın para basmasını v t Kimse sormsz mı? lur mu bilmem"') değıl, ıTarık bin Zeyyad» ından a riydi. bakıyordu. kıymetini sıfıra indirdi. Pieck bu leketlerin Maliye Bakanlan, borsa mevcur kurdan satmasıru söyle Kim? Müşteri mi? O eğlen lınmıytır. (Ne edebi malumat!) EnDahası var: Tar.ınmış bir loBunlar çalışma kamplanna fö nunla ekmek bile alamadı. iki saat, kapı, pencere kapah, oytınlan ile meşgul olan sivrilmi} miştir. Bahis mevzuu sahıa böyleVantanın kıdemli aşçısı bir gün meğe, para yemeğe gelmistir; ıor dülusün zaptmca bir İspanyol kızı orda mahpus kaldık. Evet, pencere türülen mahkumlar, kızıl istibtlalikle bir servet kazanmıjtır. Diğer Sefil bir duruma düşen Pieck şahsiyetler alabilmektedlrler. maz. Belediye memunı ise... pauonuna gitmiş: bir Türk kahramanına âşık olur. de kapalıydı: İstasyona yaklaşırken dın köleleri idi. Pieck'in 60 memlekette (karabor taraftan bu adamın tâbi oldugu daha o tarihte (para) ya karşı bir Malum, malum, dedim; jun Çılgınca bir aşk .. Ve Türk kh Bana beş bın lira verin! debızım vagonun Katya admdaki kaErtesi gün ekmek dilenen Kim kin bağlanruştı. Bu kin oîıu hayatı sa temsilcileri) bulunmaktadır. Bun devlet Urafından bu mesele ile adan da iki avuç ver bana .. ramanı bir gün şehid düşunce, İs dm konduktorü gel p pencereleri seyle kar=ılaşmadık. Fakat bunun boyunca (para) ile oynamaya sev lardan temin edilen gizli raporlar lâkah olarak açılan dava da neticemij. Elımde kesekâğıdı, dönüyomm. panyol kızı onun kabri baçmda huz kapamıs ve kitlemişti. Beş bin lira mı? Ne parası? sebebi, etrafta insan olma/m ici ketmiştir. Franz Pıeck, parasız bir sayesinde her dergide, dünyadaki siz kalmıştır. Franz Pieck diyor ki: Gazino kapısında, kocaman göbeğı nünü ıfade eder. Ben şimdi sizlere Ormanlardan veya bozkırUri:m ge halde sağı sola başvurdu, her tür her paramn seyri açıklanmakta vt • «, Tavsiyem) jraparlcen biliyorura " Hava parası! Ölüm sessizliği pantalonundan tasan, gerdanı kat1 Git işine! demişler. Aıms, o mer katmer bir adam gözlerini e o ispanyol kızının teessürunü duO iki saat bir ölum sessizliği için çiyorduk. Uzaktan uzağa bir kasa lü işe girdi ve nihayet Parise gide muhtemel değişiklikleri hakkmda ki, yürürlükte olmıyan paralann yurmağa çalışacağım! banın damları gdrünüyordu. tahminler yürütülmektedir. , basılıp dağıtılması kanuoen yasak rek orada bir malî gazetede çalışgidınce yemeklerin nefaseti bozul limdeki kesekâğıdına dikmez mi? de geçti. Her vagonun başına birer Moskovaya yaklaşmıştık. Çanta maya başladı. Malî muhabır Pieck Sterlin ile diğer paralann ne şart ! değildir.» Ve başlıyor: ırıuş (Allahüâlem!) nobetçı dıkilmışti. Kimsenin inmeSanki gümrükten mal kaçıran bir lsrımızı. bavullarımızı hazır'd*na [bır'sabah, Fransız frangının kıymet ! lar alt.na devalüe edileceğine dair Her yer karanlık Müs,teriler mırın kırın etmeğe turistim .. Acaba neye bakıyor? Adı gizli tutulan bu devlet, Frans sine musaade edilmiyordu. Pür nur o mevkl bas,lamış,. Patron n.ecbur olrauş b«ş Ben yürüyorum, o arkamda... "JNihayet, hudud muhafızları mua ğa başladık. Sonra, birdenbire, ken ' ten düşürüleceğini ilân etti. hattâ , Uk ve sağlam haberleri Franz Pieck Piesk'in adıru kara listesine geçirgarında laıMuk. bu devalüasyonun ne şartlar altın ! vermiştir. Maşrık mı yoksa bin liıayı vermeğe . miş, onunla mücadeleye çalısmı?, yeneye baçladılar, Vagonların yal dimizi Moskova tandım, sıkıldım. Nüıayet dayanaolduğ'iTiızu da olacağını da tasrih etti. Sağdan Majrrıb mı Yârab 1500 luk garson vatandaşlardan madım: Bu dergi, dünyada mevcud para fakat sonunda vazgeçerek onu nız ıçini değil, üstünü ve alünı da Gara girmek üzere kimse haber vermemişti. Fakat, karanlıkta bile bıçaklar, biri masamızm başında... Adeta usoldan tekzibler yağdı, gazetenin lann ne deredece (zengin etme) (mali müşavir) olarak almayı ka Bir şey mi «öyliyecekslnlı ku çatallar, kaşıklar, çeneler işlivor. araştırıyoılardı. Caddelerde yalınay^klar tana sıkıla istiyo:"uz: sahibi «şaka» dan hoşlanmadığım kuvvetine sahib olduğunu da bil rarlaştırmıştır. Pencereden dışarıda şehir veya zum? Sanırsınız ki bu kalabehk. b'>r?z köy namma bir şey görünmüyoHu. Bir şişe bira, iki gazoz .. hassa kaydetmektedir ki, borsa sim Caddeler kalabalıktı. Fakat bu sövliverek Pieck'i kovdu. Franz Pieck ortalarda görülmez, Sahnede, bir genc kıx eıyak cıyak îarkı, bıraz saz dmleTieğe dtsıl de Garson vatandaşta surat bir kaFakat bir iki hafta sonra da, sarları bilhassa buna ehemmiyet toplantılara gitmez, resmi gazeteYalnız. asker çadırları vardı. Et kalabahğı otomobilden ^ok vılınötüyor: sadece yiyip içmeğe. yârenlığe gel rafta da askerler ya yatmış uyu ayak yolcular teşkıl edivoı" IU. A P.eck'in kaydettiği şartlar içmde vermektedirler. Franz Pieck mec lerde pek çıkmaz. Bu adamın dünns .. Anlıyoruz ki. masalarından Sarayburnundan imanım mıştir birinin bu gece bedavaya g dişinmuasmda Amerikan dolanndan kat I yada en garib mesleği yaratüğı löy yorlar, yahud öbek öbek toplan hali yfya kaldırımlardan taşıyor, Fransız frengı devalüe edildi! geçerken Bu çalgılı gazınonun bir husu mısîar, t?lim göruyorlardı. den öfkeli . Ailah sizi inndırsn. ivven bahsetmez ve esasen bunun ! lenir. yolun ortasından yüruyir ">j. BuSırmalı burmah. burmalı sırmalı sıveti de, meşhur ses saııatkâııan Ord. Prof. ekselâns ga'son cayırHami S. Biraz ileride yüzlerce Alman nun için de bir korna türdhjsüFranz Pieck için şöhret kapısı a içindir ki, onun Wall Street'de buI yelken açarken okurken, ipıne tutuşturuimuş kâtılı iskaroinlerile ağır ezgi fistikî harb esiri, yarı bellerıne kadar dür gidiyordu. ralanmıştı Bir çok bankalar ve O j â r duldurup civanım hen ğıHı bağlayıp havaya uçurulan irili tnakam dönerken. onu yarı yolda Moskova haıbden pek zsrar gör malî müessescler onu (musavir) Rumanyadan kereste ithali Amerika h a \ a kuvvetlerl ç<pla'<. Ruç nobetçılerinm neza.cti lcerken ufbklı balonların patlatıirıiası.. aluncîa çalışıyorlar, karşılayırı elinden teosivi almamak. demiryalunu müşe benzemiyordu Şchır, yeni o'.arak aldılar; yüksek maaş bağladevam ediyor bandosu euma günii geliyor 1 Şişeler bir yana Vızlar me>dana Dün, sevgilisinın sıgarpsmı, tutıtj*şiz yorulmayınız efendim > detemir ediyorlardı. Hepsi kanter, mimarî üslubundakı binalarıle. her dılar. Artık istedıği kadar para kaAmerika Birlesik Devletleıi Bıva Sazlar divana doldur irclim tu'duğu parayla yakan hovjrda buHumanvadan kereste ithallne devam memek için kendimi güç tu'tum. toztopıak içindeydi 'jünften h=ıngi bir Avrupa veya Amerika zsnmaya baslamıştı. Cote d'Azur'da olunmaktadır. Geççn h?fta içmde Ru Kuvvetlerl Bandosu mensublan, 20 + bidanem gün de bir farkla aynı %yi v3*** derken karşı bir villâsı, bir jatı, otomobilleri manyad3n lımanırrıza muhtcUf partı'.er RJrus of cuma gunu saat 14 30 da C. M yanmışlar, bakımsızlıktan k3u:d şehini andırıyor tmmdkı 3 ask<>rı uç^kla Yeşilköy hava Doldur içelim .. pıyor: Beş liraya sldığı balonu yaHafta arası gecesi . Fekat. tek halinde kereste gelmıştir rr^ KrcmHn dikildi. leri çıkmıştı. j vardı. aUMna geleceklerdir. Göbekli adam, basımdan aysğı knor. boş masa kalmadı. Geîenler, kaKaiıiesi dı^er Tnpn$pH kerestelere Kremlin ş?hir icinde sehir. Mos | Franz Pieck Monte Karloya da Sabahieyin hajaletler Amerika Bjrleşık Devletleri Hava nazaran dusuk olan bu malları. piya Kuvvtlerı Bandosu 21 ağustosta Iımir» labalık arasında bir ıstikşaftan son ma bir süzdü. dudaklarını ısırdı: Akşamusta B cstLitovik'a vsr kovadan vüksek duvarlarla ayrılı gidiyordu Oranın müdavirnleri hep r r saı1 kı keres^e dnrlıgı juzunden kolayca gıdecek 22 ve 23 aâustosta da Ankara Yakıştrpmadım bayım, dedi. ra geri ddnüjor.. Herk.es yıyor. Sanatkâr. bileğindeki pırlrn*alı dık. Orada skt rrtıa edece'.t'ik. j a yor ve surla ın üze indekı kulele bırbirlerine şu su^li soruyorlaıdı: da bulun>cak ve buralarda konserler herkes içivor. Yanımızdan ş:şe şUe knlğına kıyafetıne yakıştıramadım' ss?ti butün seyircilcre s5ds+?rıTek kat Moskc ı rrnni b'r ' ü n a jelrile, bıgünku devi.den de avrıla .\e''f>n bu adam nılette hiç kay muşteri bulduju belirtilmektedir. vrrece'tır Ut^ndım, sıkıldım: 1 bıra gecıyor Tepsiler dolusu yı>ekonusuyor: Otel, gazino ve lokantaların nick b'lme'i Nihayet fidrur.lü raV tâ ortacsqa kad?r g divor. Bnndo AnkaradBn doŞruca. Atinaya betmıvor?» • Vakıt ce<ırmek için.. Çocuk I Muhterem dinlcvicileinr bize Kondüktörlc etrafımızı MJ\. bizi cek. (Atra hepsı eşantıyon!) Uzetarifekri hazırlandı gıdecek ve mu eakıben Avrupa tumeOğle yemeğıni dığer ata^pleıi ' Tranz Pieck bir şöhret olmustu1 s:ne çıkacaktır. rmde sckızden az b.ıa çışesi bu l?r istediler 6e' ayrılan bu pck az vakit ıcinc'e fhu Moskova treiinr Hndir li'cr. mizle ber bcr yedık Sovyet hu Fakat onun bryııelmilel sahadski Belediye Iktısad Mudürluğü. kâr hadAma. gazmoya harıcden lunan masa yok. (Bizimkı muîtevaktı onlara gazino s'hjbi n\ !rcnE tcsi s?bah Nell karım uc.ri kAm^tinin yabsncıla^la temasa me faalivetı Vünıch konferansı ile baş 'erı kararnamesınm verdığı yetki gere i Japonya İmparatorunun Gel de garson vatanda^a hak j mok. icki sokmak ya*ak olduğuau disi mi ayırmış? Ama. herVfs bi usulca düıteek uvan^'.ıri'ı: na n"ur teskılâ'ınd'n General Se.ayev lsnvstır. denilebilir. 1938 de Franz ğ.nce otel. gazino. lokanta, bar ve ,. m e j bilr^en lâzım değil mi? verme ') liyor kı buradan sonra. iki üc çalsaraylarından biri yan<h d? sofrpmızdaydı. "Pencereden bak 1 divordu. Pierk. Tigiltere ile Fransanın, Ce bcnzeri yerlerln tarıfelerini hazırlıyaUtandım. mkıldım: Kalabahk arasında âş.ina simagılı gzino dsha dolaşacak ve iki Örieden sonıa şehri dolaşmapa ko^lovakyayı nazilere feda etmele rak Daımi Encumenin tasvibıne sunTren Bryaz Rusjamn bdtı \io\Kiyoto 17 (AJ.) Japon İmpamuştur. lar var Ben bunları tanıyorum Ta Bunda kabak çekirdeeinden. yuzer lira kıvı acpk'u1! sizleıe < C: gesinde bi r kövde durmustu. HE.V cıktırr. ve Gorkiy caf'de^ine k^'ar Tarifeler encumenin tasdiklnden sonra ratorlannrn taç giydikleri eski bir nıyorum ama. neıeden? Evet, e leblebiden başka bir şev yok ki! le bülbül» ü okuyacağım. «Cüç» sisli idi v? ssbahın alaca K3ra.i''3ı Sİt'im G^^is bir cadr'e. Eıır'sı hir I saray yanmıştır. Münferid ahşab Gazınonun gümrük beVcisı ganb benden c«Allah" dem°k sizîorcien... insana bb batün uıkuntü vertn Lir çok tfrihî binalar yık'larak actl ka pit lâmbal? ile tramvay yolla tatbik ıtıevkiine konulacaktır. vet... Şu dazlak, göbekli ad*m AkBu takdirde bahis konusu müessese j binalardan ibaret olan saray inşa garib bakarak gülumsedi, ses çısaray pazannda yazm comates. Biilbiüüm gcldi dile m"ş. Fa'<at man7ar!i cene aynr At rında rsyları tamir edenler de onhsl almış'ı. edildiği 1794 yılındanberi müteadkıçın patates sata, Şu, bizım An k?rmadı Ama ben onun içınden Scsini duyur güle Ka.şıdn, etı?fı t°Uerle cevrili. pis kılı ve basfirtülü kadınlar . Her lar. Üzcrlerino tulum fal:n da giv ler Milli Konınma konunu çerçevesıne did yangın tehlıkeleri atlatmış, son 0 Il gırecektir takyah kasab ceğıl nii Tâ kenkonıışt'jaunu pekâlâ duydum: Çile hii İ!'üın çile. b:r meydan vardı İst^yonun bekle \erc'e er^ekten cok kr.Hın var İs ırivo'lar, kısarık eteklerle çalışıMuşerılcrden fazla para aldıkları defa 1855 te restore edilmişti. Sadısi . Yakıştıramadım bayım. kılıSarkı bit:vor Atra, meşhur srn nıe vei o'du'hı bclliydi. İceriae bu le.ın çoğunu onlar görüvo' El yo lar. tcsbıt olan gazino ve îokantalar hak ray civarındaki 84 ev aynı zamanBuyük sahnece sekız on kışıhk ğma kıvafctine vakıstırsmadirr! atkârımz tatm;n edıİTiiş değıl. GELECEK YAZI: Sovyet bükii kında para ceza''e birlikte tlcaretten aiy ahali. bir ar?ya to^îpr.m's. lerinde ç l ı supurcelpıi. so'.akUrı bir fasıl küme heyetı .. Çalıyorlar Sanınm ki, gazino supünıculeri. Olrrfd'. ria^a kuvvet'\ hep övle, duruyorrlu Hepsinin ba<;ı ö ='iT»ron onlar; tramvavlirrla b'.l r t mcti halk ara>ına daima cndi^c vc men ve hapıs cezaları da hükmedilebi da yanmış ve 20 kışı yaıalanmijtır. ve söylüyorlar. 0 gecenın sabahmda yalnız bizim Arkası Sa 7, Sü. i de nüne sarkmış, ayakta uyukluvor çi!i'< edenler onlaı: hattâ ellcrınde korku sahjor. lecekitr. Sesimde bir acayibiik var. Şimdi aıtık kırlara çıktık. Sakin Hikâyen.n bütün tafsilâtmı, Jeff kabi'sin. Çünkü bılmiş ol' Bu Jeff ısbaya binmek üzere buraya gel1 Kolunu elimden kurtarıp tarlalar ve köylüler. Arabayı şöyin sözle ini anlattıkoa suratının a işinde düpedüz kendini tehlikenıı nı<tik. Bu pazar da hava çok güzel ,di. le bir ç?yııa sevkettim ve durdum. oturdu ve sonra hefifçç »r':ası üssıld'ğını pörcüm. Sdzurr.ü bilu ". ıçine atıyorsun kuzum Kız manzaraya dalgın nazarlarla tüne yattı. Ellerini b.ş:nm altına ğim z?man meyus bir halde idi. Anladık ya! Lâkın neve k3sa Güneşli ve lâtif. Benim için dünyabağladj. vet çekiyo^sun yavrum 7 Ben elım da en zevkü sey şimdi bu araba bakıyor. Sonunda: ıcinde küçük bir gezinti yapmaktan Gülerek: Ben de yanına uzprd'm. Hemen Onlar gelmeden ben ipi kır den geldiğı kadar meseleyı iyi hailetmeğe çalıştım. Bu kerata ile'e ıbretti. Bill.. benzin bitti deme, inan yanma. Yüzü yüzüms o kadar vadım. dedim. Yerlerinaze gsctik. Arabavı yü mam, dedi Aman ne güzel yer bu kın ki; cildinin de'ikl»; n i , yanabed müştenlenmizi çal?m. biz de Başını s=lladı: sesımizi çıkarmıyalım! Olur mu bu? rüttüm. Sımdı ben kendimi cennet rası! ğındaki gayet ince ?na tüylerml Evet bu sefer yakam kurtsr Bunu mu istıvorsun? Hem.. Jei"f te gibi hıssedıyorum. Direksiycna TBrkcesl: B T Başımîa tasdık ettim. Lâf ederek farkediyorum. Damarlanmdaki kan mışsm! Ama gelecek sefere? Sen aı?n yana başımız ağrımaz merak oturmuşum. O da yanımda hep a u vazıyetin tatlılısını bozmak istemi şiddetle atıyor. Madam Warton bu eve bir tek Konuşmamız bitnaeden nereye üzerlerinde daTıs ederken kundu sokskta boyuna boyle vak'alar çı etme' Bundan sonıa daha ihtivailı na bak'yor .Gclen geçenlere deâü, yorum. Tek istedığım şey onun Ben bu k m bir kere öptümdü; yumurta satmış değildir. Bu benim gidıyorsun? dedim. Ve ikinci bir ralarım kırlenmesin. k?rmağa devam eder^en muhakkak davranır. Bılir ki; bir daha muşte bana gulum^uyor. Etraftakilerle ayuzüne bakmak Nihayet: geçen akşamki acele öpuş! ma müsterim. yumuria alıp aynı sekilde oyn«Ondan sonra iş,e başladım ve tıpkı gunün bi.inde yakalanırsın! Bu da ri ayartırsa «yumurtalarını gene kı lâkası yok. Be'.ki de görmüyor bi Biraz uıelım de bacakian hissediyorum ki dayanamıyacağıın. Omuzlarımı kaldırdım. Derim ge mağa başladım. bir sar'alı gibi yumurta sandıkları senin için felâket olur . Ben eiiı rarım.. bundan daha basit ne ya le. İhtiyatlı olsunlar diye onlardan mızı işletelim, dedim. Biraz daha yaklaştım. Kolumu rildiği için gene sırtımdakı o ce Yumurtayı yerin» koy. Yoksa nın üzerinde tepindim. Sıçradım nim ki: bütün bu vak'alar' üzerine psbalırdim? değil, benden söz alıyor. Yahu, ben ensesinden geçirerek omuzlarıru Evet! Öyle yapalım, dedi. nabet varalar acıdı. Canım yandı. gider polıse şikâyet ederim. dünya cennetinde yaşıyorum MYumurtalar kırılırken aman ne gu polis gözünü açmıştır. Kız azimli bir tavırla omuzlannı Küçük ağacların arasında yılan sardım. Bıraz üstüne iğildım, n Gözümu gozüne diktim. YumurSağıma, soluma baktım... Sokak zel çatırdıyorlar? Ne güzel sesler Hayıetle yüzüne baktım: tık. kaldırdı. daha iğıldim ve birdenbire öpünc tayı iki parmağımm arasında tu ta kimsecıkler yok. İkindi üstü bu çıkarıyorlar. Aman kızım, dedim. Ben bunu Şehrin varoşlannı geçerken hıç kavi gıden bir patikadan yüriime eeçemedî* m bir h'71^ dudakhnnı Bill. seni ayıblaırayorum. İşi tarak kolumu uzattım. Hep heıifin sokak çok tenha oluyor: ğe başladık. Güneş yüzlerimizi par Nihayet otomobilin içi sarl bir tam senin istediğin şekilde hareket yüzüstü bırakmıyacağını takdir e konusmuyoruz. Arada bir donüp osuratına bakıyordum ha! Ondan Hah! Tamam... İyi bir fikir... göl halini aldığmı görünce, yani ediyorum diye yaptım. Herife fiske diyorum. En iyi şekilde hareket ot na bakıyorum. Ağır gidıyoruz. Ben latıyor, kırların uzak ve sinkin optüm. Ağzımı ağzına yamştınp durdum Dudaklavım onun :^ilı tasonra parmaklarımı açtım .. Yu Hadi git bir polis bul ve müşterileri kırılacak yumurta kalmadığını an^esleiı kulaklarınıızı okşuyor. ile dahi dokunmadım; yumrukla tiğın kanaatinde olduğunu da biii hep onu ve kendimi düşunüyorum. murta pof dıye yere düştu ve ta nasıl çaldığını anlat! Yürüdüğümüz yol gıtgıde daral zeligini içivordu. Butün o tatlı talayınca aşağı atladım ve arabama madım ki. Kuzu gibi yumuşak ha yorum. Üç sene evvel ben böyle bir kızla biî kırıldı. mağa başladı. iki kişi yany?na ge zelik ve ıLklığı. Arabanm öbür kapuından yere yurüdüm. Bindim, yol verdim ve reket ettim. Benim yerimde başkası Bir saniye sükuttan sonra pek dolaşamazdım. Bir tatil gününü çemıyecek kadar daraldı. Çıplak Elile goğjümü bastırdı ve beni Unutma dostum ki; müşterisi atladı. Jeffe rastlamamak için süratli bir olsa idi, o namussuz herifin canmı tatlı bir sesle devam etti' arkamda bir çobanla gezmiş değikolu her an benimkine sürtuyor. olmak bir şeye varamaz, eğer sa Bu yaptıpn senin yanma eaba yarım turdan sonra yola ko>ul çıkanr, pestile çevirirdi. Bunu da itti. H^fskanlar içinde: lim ben. Bıll, sana yalvarırım. AllshaşKız, çevik bir gidışle, başı Uık tacak maiı kalmazsa... mı kalacak sanıyorsun? Gorursün dum. Hem direksiyonu idare edi pek kolayhkla yapabileceğimi bi kına ihtıyatlı ol. Bana söz ver bun Bıli: diyebildi. Şimdiye kadar hiç bir kızı iki Biraz hıddetlenır gibi sesini yük basma gelecekleri. diye bağırdı. yor, hem düşunüyorum .. Bir oto lırsin! Ben öyle bir şey yapmadım. dan sonra ihtiyatla hareket edece defa düşünmemiştim. Kendımi bil yürüyor ve hafif ruzgâr, alnınddJcı O zanıan Hudaklanmla yanaklan»elterek: Ve koşarak biraz yoku; olan so mobil dolusu yumurta ile ne kadar Çünkü işi senin istediğin şekilde ğine. dim bileli bu günedeğin boyle bir perçemi oynatarak onu okşuyor nı, gozkapaklarıru ve şakaklanm Yolun sonunda bır çıte geldık. O okşadiTi. Tekrar ağzmdan öptüm. Sen ne hakla benim yumur kağı çıktı. Köşeyi dönüp kayboldu. mayonez yapılabilir. Ne kadar zey mülâyemetle halletmek istedim. Ha Yavrucum !Ben sana zaten bu şey hatırlamıyorum. tanu kırıyorsun? dedi ama yerinHerif belki çabucak bir poHs bu tinyağı ister. Bir araba dolusu yu ni ticarî şekilde, esnafça... Ahbab nu va'detmedim miydi? Sen dünAma bu kız başkalarına benze nu aşmasına yaıdım ettim. Kız Ve sonra birHenbire etraf'm'tdaki tüyu gibi hafıf. Çitin öbür taranna den kımıldanmıyor. lur; hemen gelir, yahud polis bu murta sansı... Ulan ne kıyak aşçı ça hallettim. yada kendisine vaidde bulundu miyor. Aradaki fark nedir, onu pek berdber geçtık. Sımsıkı tu'.tuğu'n i şeyler gözümüzden silindi. YekvüBen sükunelle cevab verdim: lamaz .. Biraz vakit kaybeder. Ben iıiıijiın be! Otomobil dolusu maBir * n gulüınsediğlnl > gördüm ğıım, söz verdiğim ve söziimü tut anlatamıyacasım. Belki de hic bir ı ud olduk. Ofkelenme! Sonra seni de yu ikinci ihtimal Uzerine oynadım ve yunez yaptım .. dıyerek kendi ken Fakat gene bndenbire kiıskun ha tueum tek sahıssın! Üzülme nca fark yok. Belki de ben de£ism;şım kolunu gev5etmeı.',m Elım k.dı e muTta gibi kaldırıma yayarım. işe başladım. diıne alay tUim... Güldüoı, güldüm. lini aldı. de şimdi bu kız bana öteküerden gibi derısıni, dırsek hizasmdan biGünerin tatlı hararetı ve yorederim. kıyor. Elımm altmda bır damarın Derhal arabaya atladı ve yol ver Önce sandıklardakl bütün yueunluk üzprimize çokmüş. uyuya Olur şey değil.. dedi. Benim Bu sözleri kızın odasından, ue değişik geliyor: ama hiç kimse be atuğmı hissecliyorum. mek istedi; ama kontakt anahtarı murtaları arabanın içine boşalttım. Ama, pazar günü buluştuğumuz nereden aklıma gelirdi ki: yumur nim odaya giden yolda konuştuk, nı değıştirememışti. Ne yaptı bılk^lmı^ız UvanHığım zaman bana crbimde. Bosuna bir hırıltıdan baş Sonra bos xanHıkl»rı ynvsşça vu zaman bunu kıza anlatınca, pek Şuraya çimenın ustune ülvua bakmakta oiduğuuu goıdum. ta tirarrti Ejbi bir iıte d* bovle se Ben onun evıne gitmşıtim. Bcrsncr mıvnrum Bu halp geleceğmu akka arabada hareket yok! üm! dedim. I murtalarm üzerine koydum. Tft H hosunı gitmedığınl anladım. (Arkası var) ni tehiikeyt tokacak hadiseler ca e«, benım tvın civannda duran a lundan gesırmemıştım. «CUHTHURİYET» in TEFRİKASI: Dünya karaborsalarını idare eden adam 1 I t YUMRUK 2 2