22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
fKt CUMHURÎYET 28 Hazfran 195* RİBBENTROF^ JJâtl Almanyatım kustıru ıtedir? Derleyen: Samih Sami îstanbuldan Alrnanyaya dönen JoRchim Ribbentrop, Berlini (tezadlar) içinde buldu. Eskiler birbirlerine girmişlerdi Geneler de. harb senelerini unutmak için eğlenceye kapılmışlardı. Fıbbentrop, Alman «iyasî çevrelennde mevcud durumu »öyle tarif ediyor: «Siyasî çevrelerde birlik nsmma bir sey voktu Bu, tipik btr Alman kusurudur ve zannedersem biç bir aey bu kusuru ortadan kaldıratmyacaktır.» Joachim Ribbentrop, 1919 «eneBİnde ordudan aynlıyor ve Londra fle Kanadada edindiği tecrübelere d=tvanarak ticaret hayatına atılıyordu. Beş sene sonra Ribbentrop'un kurduğu Ithalât ihracat şirketi belki de Almanysnm en mühim sir ketlerinden biri hallne gelmisti. 1925 yıhnda. nazt Almanvasının müstakbel dış iglert bakanı için olr nevi (tnecardiplomat) denilebiHr. Rıbbpntrop'un bu hayab, 1932 de Hitler'le krrgılaşıp, ona baglanıncaya ve resm! vazife «lıncaya kadar devam edecektir. Ribbentrop hatıralannda tflcear dlplomat olarak nasıl iş gördü£ünü şöylt anlabyor: ıBilhassa İngilter* Oe Franaadakl temaslanmdır kf, aonunda benl slvast hayata attı Versallles m tahedesi imzalandığı gündenberl, kendi çapında eliınden geleni yapmağa ve bu muahedenin tadilinl temine azmetmiştim. Ticarf temaslanmın verdiği her ftrsattan isMfade ederek, Londra De Parlsteki muhatablarıma, hükumetlerinin takib etmekie olduğu saçma polltikaya Isaret edlyor, bunun Oıerine nazan dikkati çeki}'or ve bunun ilerlde vereceği netleelere temas edlyordum.» Ribbentrop, bir avue Insanın «nı gfirüşe ehemmiyet verdiğlni 'eA kalanın harfiven Versailles muahedesine baijlandığmı kaydediyor v» diyor ki: «O zaman anladım ki, do«tu olmıyan ve lmkânaızhklar lçinde bulunan bir devlet kendisinl baglayan muahedenin tadilinl temin "reez Ancak bu muahedeyi hanrhyanlar, takib ettikleri politika tle bir felâkete sebebiyet vereceklerini anladıklan zamandır ki, gerilemijlerdir.f =haberleri ezeli Liselerde diploma törenleri Pazartesi Konuşmaları c ABAHTAI ABAHA... Apartıman çocukları evletin, beledlyenm, baa kalann, kooperatiflerin, fabrikalann ve daha kimbiür hangi kurul ve kurumtann yardnnile şahıslara aile evierl yapılırken, çok çocukhüaım Hstede eu basa abnm«lanBi t«v»ly» etmek vicdan borcudur. Basmakalıp lâflar »öyleıaek » ruretmde kalacağna için »ıur dllerhn: tYuva, çocuk iebebüe kurulur.»... Yoksa kuşlar bile di«fll erkekli daldan dala atlarlar; çerçbp toplamağa, balçık sıvamağa beyhude emek vermezlerdi. Ve insarilar onlan kıskanmazlardı. Şairt Kuj bile yuva yapb, Kuf kadar olamadıml DeısGzA* Hakikaten de htsanlar, kurfHardan kuşlardan âcfat... Yavnılarm* yuva yapamıyorlar... Elinde irad tapusu bulunduranlar, değil çok çocuklu. hattâ bir iki çocuklu ailey» bile kira ev vermek tarafluı değildir. Kadın meselesi Yazan: Bedri Rahmi Eyüboğlu memesi Hitler'in iktidara gelmesine âmil olmuştur. Almanya dışma yaptığı ticaret seyahatlerinden birinde, nasyonalsosyalizm hakkı.ida ne düşündüğü sorulduğu zaman Ribbentrop şu cevabı veriyordu: «Brünnin?'e çansım verirseniz Hitler hiç bir zaman iktidara gelmiyecektir. Bunu yapmazsanız •a o veya komönİMİer Iktldan ele geclreceklerdir.» Ne tuhaftır kl, 1954 yılmda. hâi9 bu mesele anlaîilamamış gibi davra nılıyor. Daha dün îngil'z mııh=>]pfet lideri Attlee, sarih haklan verümiyen ve millt emellerinden mahmm bırakılan bir Almanyanm yeniden, fasist veya komihıist totaliter oir rejime döneeeftml tasrih ediyor, tav slyelerde buiunuyordu! • ** 1929 yılındanberi Almanya ekonomik buhrana dognı tOrükleniyordu. Bunun husule getlrdlja k? ı .hktan ya naziler veva komflnistler favdalanacaklardı Ribbentrop ıa devrevi ?5yle anlatıyor: 1929 yıhndanberi Alman ekonomlsi ve bunun neticesi oiarak \ man dahlli politikası kaçıntlmaı tıir çekilde buhrana doğru rOrOklenlvnr du. Müttefikler, harb tazminatı Isteklerini arttırmıjlar ve 1928 dekl Istikraz »istemini müteakıb vaziyet daha da bozulmuştu. îhracatla ithalât arasındaki fark büviidü, Reichsbank'm altın rezervelerı cfrtineı altında kar gibi» eridi, Alman lstihsall dü«tO, rabrikalar l»çilerini çıkardıiar ve mllyonlarca Iştiz ortalıgı kapladı, kaçakçılar "e kapltallstler •ervetlertni yabann memieketlere kaçırmaga başladılar. 1930 danberi bu buhran hercun blraz daha ciddî safhaya lntikal edivordu. 1930 1931 kışında çu hakik'jri teslim etmek icab etti: Bu bövle devam ettiŞİ takdirde Almanva Vomflnizmln kucsgına duşecektir. Zamanın da yardrmı olduğrmdan, ne burjuva partileri, n« de klllge komunlzme doğru bu kayıja mâni olabilecektir. Ben de. knmfinlzme kar?ı nıöcadele edebllecek tek faktöriin narv'onal sosvallzm oHu5ana inanmışhm. O devirde, Alm^ın halkçı partisinl b^Jenenlerdenim Fakat Alman burjuva partilerin:u parçalanıçı beni ümidsizliğe sürüklüyocdu^ r • ** Ribbentrop'a göre, Versallles muahedeçinde tadilât yapılmamıs olması, demokratik esaslar üzerine kurulmua olan Weimar Cumhurlyetine yaşamak hnkânlannın veril nl mîfteaJcıb dem< zerinde kurulmuş olan Weimer Cumhuriyetinin, Müttefiklerin yanhf politikalan yü'.vnden yıkıldıgında ve nasvonal soayallzmin muvaffak oldufunda bilhassa ısrar edegelmektedir. Nazi Almanvasının müstakbel dış işleri bakanı, Hit'.er.le ilk defa 1932 yılının ağustos ayında karşılaşıyor, Papen hükumetile şansölye olmak istiyen Hitler arasmda aracılık yapıyor ve nihayet emeline nail olan Alman nasyonal aotyalist fefine bağlaruyor. Hitler ile ilk mülâkiünı müteakıb Ribbentrop diyor ki: tBu ilk mülâkatta Hitler b«nim özerimde büyük teslr bıraxtı ve Almanyayı komünizmden yalnız onun ve partisinin kurtarabilecegine kanl olarak ayrıldım.» Bayan Ribbentrop da, bu mülâkatı müteakıb kocasmm nasyonalsosyalist partisine kaydolduğunu tasrih etmiştir. Bu tarihten itibaren 1934 yazına kadar Ribbenrop Hitler'in emrinde gene (tüccar diplomat) olarak vazife gSrmüs ve nihayet ilk resmi vazifesini de silâhsızlanma mevzuunda almıştı. Birinci Cihan Harbinden sonra Almanyanm silâhsız mı tutulacağı yoksa silâhlandırılmasına müsaade mi edileceği mevzuunda ce reyan eden tartışmslar ile 1954 te aynı mevzu etrafında cereyan etmekte olan müzakereler arasmaa ne gibi benzerlikler var? Arkası var Cl'MHURİYET'in TEFRİKASI: Tolstoy'un hangi kitabmda olduğunu unutmuştum ama sözü hatırlıyorum: I İstanbul ve Çamlıca Kız Lise Dün de, bugün de, yarın da lerile Kabataş Lisesi mezunlanna toplumun en belâlı meselesi kadın meselesidır. İnsanlar, bundan çok dün diplomalan verildi daha önemli olan ekmek meselesiKabataş Lisesi mezunlanna sa ni bir giın muhakkak tatlıya ^ağlıat 11 de okulda yapılan bir tö yacaklardır. Çünkü ekmek konasu üstünde açıkça konuşabilıyorlar, renle diplomalan verilmiştir. açıkça tartifiyorlar. Ekmek yohınDiploma tevziinden sonra eski da, ekmek peşinde hiç yanılmıyan ve yeni mezunlar bir arada yemek adımlarla ilerliyorlar. Bir gün bu yemişler, okul hâtıralannı anlat meseleyi kokünden halledecekler. mışlardır. Ama, kadın meselesini... Hiç bir za Bu yıl liseden 65 öğrenci mezun man... Çünkü bunu ekmek meselesi gibi açık konuşmuyorlar. Kadın olmuştur. İstanbul Kız Lisesini bitiren öğ meselesinin en belâlı taraflanmızrencilere de dun saat 16 da törenle dan birisi olduffunu hiç kimse açıklamıyor. diplomalan verılmiştir. Seçkin bir Bu mesele gün ıjığına çıkmadıkdavetli kütlesinin hazır bulunduğu bu torene şehir bandosunun çal ça, öteki konular gibi soğukkanhdığı İstıklâl marşı ile başlanmış, lıkla ele almmadıkça toplumun doğ müteakıben mezunlara ve derece ru dürüst bir düzen kurabileceğine inanmak zordur. alan öğrencilere diploma ve hedi*** yeleri, okul müdürii Faika Onan tarafmdan verilmiştir. Diploma ve Evvelki akşam Gülhane parkının hediye tevziinden sonra kız öğ binbir gece masallarını hatırlatan rencıler milll oyunlar oynamışlar cümbüşü arasmda Konya oyunlarıdır. nı »eyrettık. Meşlıur kaşık oyunu, Çamlıca Kız Lisesinde de dün Konya ekipi tam manasile doktürüyor. Adamcağızlar tepeden tırnağa mezunlar diplomalan verilmiştir. kaşık kesılmışler. Sanki oynak yer lerinın her yar.ına bir çift kaşık Gülhane parkuıda yaşayan meş kaynatmışlar. Aralarında on iki, on üç yaşlarında gdzüken bir çocuk hurlann bebekleri v« ates var. O kadar güzel oynuyorlar ki oyunlan insan bir ara oyunun temposundan Batıar Bayramı münaaebetlle parkta başka bir şey duymaz oluyor. Oaçılan enternasyonal bebek sergısi Turk yunun büyusünden kurtulur kurtul bebeklerl vitrinlerinde degişlklıkler yapılarak boşalacak vitrirüere Adnan Men maz.: deres. Dr. Fahreddin Kerlm, Doğan Na Çok güzel ama, niçin bu oyudl, Saflye Ayla »e diger yafayan meş nu erkekler oynuyorlar da, genc hurların bebeklerl konacagı glbl Saraykızlar, kadınlar oynamıyorlar. Ne burnunda 30 hazlrandan İtibaren haftada d»rt gün Kırıkkale fabrikalarında : kadar candan atılırsa atılsın, bir husutl blr «ekilde lmal ettirilen fl;ek . erkeğin göbek atması hoş kaçmıve ljaret mehtablarile mutehassıs kim yor. Erkek dediğin adım atar, ta•elerln nezaretinde atej oyunu eğlenbanca atar, mızrak atar, ok atar, celeri yapılacaktır. top atar, tiifek atar, tohum atar, nâra atar, demir atar, can atar, HS; Bir Danimarkalı talebe atar, laf atar, dayak atar, kurusıkı kafilesi geldi atar, atılacak ?ey mi yok daha muDün fehrimlze 77 kisllik blr Danlmar hakkak bir çok şeyler atar ama gokall Ulebe kafilesi gelmljtlr. Kaflle ls bek atmaz. tanbulda kaldığı mutfdetçe T. M T F. Erkek ne zaman göbek atar? Turizrn Müdürltığünun hazırladıgı prog ram geregınce sehrln gorülmege deger Cevab: Kadın kıtlığında. Konya eyerlerinl gezecek ve m'iteakıben Ana kipüıin Robek ü^tüne çalışan oyudoluda blr gezıye çıkicaktır. nu aslında muhnkkak kadın ovunudur. Dillere destan olan nOtuFransaya ve Armanyaya tertib rak» âlcmlerinde göbeği atan. eredilen ögretmen gezileri kek dcğil, kadın Iır. Ama bu âlemTürkiye Mualllmler Birlığinin 2 tem ler gizli yapıhr. İbadet de gizli remuzda Franaaya tertib «ttlği ieyshate zalet de gizli misillu. Birbirine gü"85 tİŞttĞilcn katılacaktır. Fransadan da venen ınsanlar arasında yapıhr Hıç 40 kışılık blr oftretmen grupu Turkıye Muallimler Birliğinın davetllsl olarak kimse, işi el şakasına dökmez. Bu bir nevi âyindir. > . 3Üi> j hatunu bulmak başlıba;ma bir me ı ler birer birer çözülmeğe başlayınseledır. Peki kadın bulunmuyorîa I ca bir kadın meselesıdir kördüğüm erkekler ne güne duruyor. Maksad olmağa yelteniyor. En sunturlu kagöbek atmaksa, erkekler de bu işi dın edebiyatı, kadın yüzünden çıpekâlâ becerebiliyorlar işte. kan arabsaçına dunmüş entrikalara Kadın meselesinin kaşık oyunun hep büyücek şehirler sahne oluyor. **• da önemli bir konu olduğunu *an Bu bizde böyle de dünyanın başka Apartıman lahibi çocuktanj ve taraflannda gül gülistan mı? Yoo... Kadın meselîsinin Avrupanm bü çocuk, apartıman hayatmdan mümıyorum. Bana öyle geliyor ki kaBugün, dünyamızın en bellibaşiı | yük şehirlerinde hâlâ eski yılan teneffirdir. dın köyde değil, kasabada, ve vilâÇocuk bahçell ev Isyette bir mesele olmağa başlıyor. şehirlerinde boyle bir mesele yok hikâyesi halinde uzayıp gittiginl ter... İçtimaî yardımla yapılan evBelkemiğimizi kuran köylerimizde tur diyene aşkolsun. Parise bugün bir kaç ay evvel gene gözlerimizle lerin bahçelileri mutlaka çok çcekmek meselesinin, sağhk işlerinın kü şöhreti sağlayan kaynaklan in gördük. cuklulara hasrrdilmeli. Son harbden sonra bazı Alman yanında kadın meselesi diye köklü celersek kadın meselesi kaçıncı Bizim devrimizde. analar, babalar, şehirlerinin b;kârlar için sahici bır bir mesele yoktur. Köylümüz çok plânda gelir dersiniz? cennet kesildiğini ballandıra ballan ,lâd sahibi olunca sehrin dış maRenc ya>;ta evlenmeği gelenek edin1930 senesinde Pariste, Mon Par| hallelerindeki bahçeli evleri feramiş, kndın daha çapraşık bir konu nastaki resim atölyelerinde çok gü dıra anlatanlar vardı. Bir erkeğe ıgaJle. fedakârhkîa seçerlerdi. Ailehaline gelmeden çocuklarını baş zel iki İngiliz kızı vardı. Halleri bilmem kaç kadın düşüyormuş.. Bekâr erkekler için Almanyada ka nin büyükleri kışta kıyamette yağgöz ediyorlar. Yanılmıyorsam köy vakitleri yerinde insanlardı. Pariste lümüzü bu kadar zahmet içinde a tam mana'ile hovardahk yapan dın meselesi diye bir jey yokmuş. mura, çamura bulanarak, yazın to~ Frankfurt'ta bir bara gittık. Ka za batarak, iptidai vesaitle işlerin* yakta tutan kaynaklardan birisi kardeşlerı İngiltereye giden bir \ abudur. Yol meselesi, su meselesi, purda gördüğüm zaman şaşırıp kal pısının önunde bikini mayolu çok gider, pelirlerdi. Çocuklannm geeüzel bir kız ikide bir amuda kal niş yerlerde büyümelerile te«elll sa?lık meselesi, okul meselesi. top mıştım. Hanım hanımcık iki tazel kıyor, acayib num.>ralsr yaparak hulurlardı. Şimdiki hayat tarzı ise, rak meselesi, tohum meselesi va Aman!. dediler!. Mon Parnas her hali ile davul zurna çalıyordu. ! ailenin büjüklerini dar yerlerde yanında köylümüzün bir de bellibaş:ı taki hayatımız orada kalsın. 3iz Bar tam yükünü tutmuştu Şöyi^ şamağa mahkum etti. Çocuğun mev kadın meselesi olsaydı halimiz nıce Pariste gucümüzün yettiği kadar kuşbakışı altmış, yetmiş erkek varcudiyeti hemen hemen hesaba kaolurdu? eğlendik Ama şimdi Londrada l jm dı. Kadınlan saydım: tam altı tane! tılmıyor. Garbda orta aileler bil* İşin tuhaf tarafı kazalarımızda, başka iki insan olacağız. Gayet sıkı Hani bir erkeğe beş kadın düşüyorçocuk odalan aymrken bizde nobüyük şehirlerimızde öteki mesele bir aile hayatı. Perhizin her türlü du? Tam tersine; burada bir kadına lıud odava, bakla lofaya ukarça haon erkek isabet ediyordu. Bir k%deh icki bizim paramrzla bes lira. linde tıkışılıyor. En sudan içki, niçin? Çünkü kadınlar varmış. $>. Ban dolduran erkeklerm kaç tanesi evli. kaç tsnesi bekârdı? Herhalde bunlann hepsi evli olsalar gerek... Başka türlü cennet bunun neresinde? Çoruğun hakkı. mahallaJSçficfin. de de, mekteb ötçüsünde de Itaynayıp gitmektedir. BeyUk araziy* sahib olan mahallelerde çocuk bahçeleri, genclik ıpor aahaları ve sahacıklan (1) kunıhnanuştır. Bitlşiğinde bejlik arsalar bulunan bahçesiz yalıud avlusu pek dar mektebler biliyorum. Ve gaflettir ki b« kolay mevzulann haHine doğru bile gidilmemiştir. Jimnastik dersleri, bundan bir çeyrek asu evvelkine nisbeten tereddi etmiş, gpot sırf bazı profesyonellerin dalaşı v» şencliğin seyrangâhj halini almıştır. jİsvcç usulü basit jimnastik bile tb| rensel bir gösteri olmuşrur. | Böylece. çocuğun enerjisi, bir türlü çözülemiyen bir zenberek gibi kurulu kalıyor. Bu zenberek arasma pek zararlj şekillerde ve umulmadik anlarda kıvtlcnnlar saçarak çözüliince: «N'edir bu çocuklanmızın hali? Nereden çıktı bo veledler» diye şaşakahyoruz. Aile evfaıden, oyun odasından, mekteb hajatından, mahalle hayai tındam, jimnastik dersinden, spor ^alancığma kadar çocuk mevzun hastanhaşa bir revizyona tâbi tutulmak ister. » Daha az para alaynn; çocukjsuza vereyim!» fikri hâkündir. Zira çocuk, tahrib unsuru sayıllyor. İyi terbiye edilmediği için, iddia kısmen doğrudur da... Ve mal sahibi, bu bakundan haklı olduğunu iddia edebilir O da başka... Lehteki ve ateyhteki bütün bu Iddialar ortasında an hakikat şudurt Çocuk, zavallı kiracmın kanbum halini almıştır. Kapılardan gbemiyor . O bakımdan kredi ile ev yaptırma kolaybğı bilbassa çok çocuklulann imtiyazında olursa büyük bir içtimaf haksuhğı ve mansü. Gorüp göreceğimiz rahmet Pa lıksızlıgı önleriz. Fuzulî göyle den riste geçen günlerimizdi. Daha sonra Pariste kurtlarmı dökmeğe gelen her milletten insanBen ona gusse, ol bana afet. lara rastladık. Müteneffir ben ondan ol benden Ama oturak ^lemi, 'Syie' şipşak de ziyaret edeceklerdlr. Diğer taraftan. gene 2 temmu7da ay kurulan ışlerden değildir. Âdabı rıc» blr kaflle halinde 3S bSretmenlmiz erkânı vardır. Orada oynayacak Almanyaya jidecektlr. Göztepe muallimler kanıpı Türkiye Mualllmler Blrllgl tarafından her yıl açılan Goztepe muallimler kam j pının bu yıl da 2 temmuzrîan itibaren' faallyete geçmesi için büt'jn h.i7ir!ıklar | bltirilmlştir Kampa şimdıden bir çok ' dğrermen müracaat ederek kayıdlarını yaptırmıjtır Kamp 25 agustosa kadar 4 devre hallndv devam edecektir. Türkiye İŞ Bankası • *• Viyanada gece barından sonra ?n büyük caddelerde gece uçuşuna v'ikan, manga manga, böluk bolük kadınlara rastladık. Otuz, kırk adım ara ile koca .yollara serpilmişler, bütün meseleleıini halletmiş (!) erkekleri beklıyorlardı. Bekâr arkadaşlardan birisi gece kuşlannuan gözüne kestirdiği bir tazeyi otele davet etti. Taze, yanmyamalak fransızcasile, boytıunu bükerek: İmkân yok, beni o otelin kapııından içeri sokmazlar ki! dedi. *** Amsterdamda ortahalli kimselerin eğlendiği bir gazinoya gittık. İnsanin kulaklarını yırtan bir :az, sadece kadınlan döndürüyordu. Pistte on çift kadar genc kız kendı aralarında dans ediyor, delikanlılar bütün meselelerini halletmişler (!..) gayet ciddi tavırlarla bıra içiyorlar dı. Arasıra kızlardan birisi coşuyor. bu delıkanhlardan gozüne kestırdığini yakasından mı olur, perçeminden mi, paçasından mı, yakaladığı gibi fırıl fırıl döndürmeğe başlıyordu. Meğer delikanlının da canına minnetmiş ama, utanırmış biçare. Geç vakit gazino kaparunca kapı önündeki pazarlıklan dinledik. Görülecek şeydi. Saatlerce gazınoda ciddl ciddl oturan delikanlılar genc kızlarıa mahcub mahcub pazarlığa girişiyorlar. Kızlardan birisi coşuyor, kendisile fransızca pazarlığa girişen bir yabancıya: Sen deli misin be adam? diyor. Benim gibi güzel bir kız bu paraya eider mi? Aklın yoksa gözlerin de mi kör? diyor ve delikanlının gözle rini bir kat daha kamaştırmak için eteklerini... Üç nokta ve son!... I Gümriikteki 38.000 çuvar kahveden, eski tarife.ve göre mi resim ahnacnk? Mcvılm dolayuile kahve Istihlâkl azalmiftır. Bununla beraber flatlar 970 kurujian yuksek durumunu muha etmektedir. Yeni kahve partilerinln hangi flat | Ozerlnden »atılacağı henui ueıl: deilldir. Alakadarların verdiği malKrar.t ROıt pımrük depol^rında 3R bin çuvnl kahve bulunmaktariır Bu nıallar çek'lirken hangi gumruk resımlerine tâbi olac. bılinmemektedir. Gümnllc ijl İle alâkalılar gümrüklerrie bulunan kahvelerin eski re<me tâbi tululacagını ifade etmektedirler. Duramun bir kere de Ankaraya sorubc.ığı anlaşılrnaktadlr. HAZIRAN 28 Ş E W A L 27 V. | 4 31 12 17 16 18 19 45 21 48| 2 10 "E. (1) Bu mevzuu defalarla ele aldım: Mahalle ölçüsünde küçük spor sahalan kurabiliriz. 1 8 46 4.32 8 33 12 00 2.03 6 23 KONS010SUN KARISI NIHAL KARAMAftARALl Söyledik ya .. Öyle... Vt suaJler bırbinni tekib eiiyc;. Mehrned Alinm verdiğ) k:sa cev. blar hiç tatmın edıcı değil. Bizden biri öldürrr.err.iştaKI.TI. ne dıye öldürsün hastal'lılı mcruğu? .. Düşmanları öldürmuştür. Allah bilir kitnın ümüğünç bas b da sızdırdı ihtiyar. Nızameddm Beyın dostundan çok düşmaru olacağım. h3sisliğini, murabahacılığını, karısındcn gizli ışleı kıvırdığını ortaya attı Böy'e) lıkle şüpheleri ciciden uzal<la^tı''t 'ğın< kanidj belli. Artık daha kolav kor.usuvur, Niz=meddin Bevin karanlık sah5İvetını, ksrşvsındaKi kanun adamlan nazannda avdın'atmsea çabalıvordu. Bu arada Orhan S.flı de maktül ihtiyar haKkımla daha etraflı fikırler edinmek'cvlı Mebmfrl Al'nın bu mevzuda :yraıı onıır d= ısîne vanvordu: v Mtır=bph.irılık! Iste yeni bir cinayet sebebi ortaya çıktı Ben de sabh eelen iki meçhul misafirden şüphplendi§imi ilerı süımiis tfim. Nizameddın Beyle aralarında bir para meselesi bahis mevzııu Kaktı ve yavaş bir sesle: olduğunu söylemiştim. İhtimal bü Bu işi sen kıvırdın, Orhan Sutün dikk. tlerini harice çevireeek di! dedi. lerdir. Nilüferi de fazla sıkıştırmı Bense, s^nden şüpheleniycıu'n vacaklardır elbette...» Demek iki cambaz bir ipte? Bütün gün ursat kolladı. Nilü Ama hakikî camb ,z sen! feıle konuşmrk, anlrşmak imkâ Cambaz, hokkabaz, prendenını bulamadı Aeaba vehim mi? Inz ve Alı Poyraz... Nilüferın karşılaşmadan kaçınır Göz ucile kapıyı isaret etti. gibi bir hali yok mu? Eşikte beliren Ali Poy.aa, bu Kahve ftncanlarını toplamak ba 2İ7İİ muhavereden kuşkulanmış, Jış hanesi aklına geldi. Salona geçti gıcırdatırcasına onlara bakıyor ve Sanki araya öğle yemeği hsılası saliba irade^inln dı;ında bir hareçirmemiş. Sanki yerlerinden hi<? ketle cenesini uğuşturtıj'ordu. Ve Mlikı çağırmak üzere hu'akıpırdamamışlar. Cavidan Hanıın ya gflmhken kimbilir hangi c'ü?ene kanapede oturmakta. Nlüf» aene onun karşısında, pencerenın •jüncelerle vazgeçip Nilüfere işaret vanmd^ki koltukta. Yüzü bahçeve etti. iörrük. Ne düşünür bu boyle? NeNilüfer sessizce yürüdü, slondan H"u bu kadar daleııı? Daıçm ki. cıktı. Orhan Sadiye bir k c e h.tko kador sevmesine r ğnıcn krh rnadı bile .. Ali Pbyraz, salonda »esini bile içmemiş. Giizol kafaci bekçilık cden poli";i hafif po deden âınıHan hangi kara düşünceler t e " izarladı. Het halde bcklfjenlerf cıvoı şu anda? gizli konusm k imkânını veriyor dıye Sonra Nilüferin arVasından Ohan S^di İclâlle yârenl k e o da kssah odaya yollandı. r !eıı MaliVin kahve fincamnı a'ırOrhan Sadinin mancvi hu7iırmz , ken göz göze geldüer. Maük aiaycı iuğu son mertebesinde. Hem Nilü1 ferin muammalı tavrrları, hem de şu anda onun, zabıta âmirlerinin karşısında cevab vermek mevkiınde bulunuşu onu perişan ediyor. Acaba Nilüfer bir şeyler mi biliyor da gizliyor? Acnba, bu cinayeti işledi diye ondan mı kuşkulanıyo:? Cinayet sırasında karşı salondrymış. İhtimal gördü Nızameddın Beyin yanma kimin girip çıktığını? İhtimal Cavidan Hanım hesabına endişede? F.'kat Nilüfer, kendisine bütün hay tr boyunca kötülük etmiş teyzesine, kinden başka bir his beslıyebilir mi? İmkân bulup da söylij'ebilseydi ona Malikin durumunu .. Belki yüreği rahatlardı. Daha serbest konuşurdu içeride... Elindeki kahve tepsisini holdeki yuvaılak masanın üstüne bırakar.k gene kasalı odanın kapısına yaklaştı. Nilüferin soguk sesila vtrdlği cevab: Pek bir sey bilmiyorum, efendim .. Sabahleyin takriben dokuz buçukta silondaki vitrinleri temizlemeğe başladım. Bu benim va zifemdir. İclâlin haykırdığını işitince de fırladım. Misafirler o zaman mı geltniş ierdi? Hayır, daha evvel gelmişti nisafirler Çünkii holden gtçerkep konuştuklarmı işıtlim. Kemal Gündüz alâkalanmıı olacaktı ki sesini yükseltti: Ne konu^t'.ıklarına dair bir fıkir edinebıldiniz mi? tParayla değil bu, »ırayla.» diyorlardı. «Eşelersen altından ne çapanoğlu çıkacağmı bilirsin.» ve Beyefendi. bu sözleri söyliyeni yavaş sesle konuşmağa davet etti. lşitebildiğiniz bu kadar mı? Yedi bin rakamı da ku.^ıma çalındı. Beyefendi, «yedi bin!» dedi İki misafirin ne zaman •vittikle'ini söyliyebilir misiniz? Karşı sn.ondaymışsınız madem, sokak ka pısının acılıp kapandığını duyınac;nı? mı? Duymadım efendim .. Elektrık •iiıpügesini çalıştırıyordum İhtiITI.I1 o sırada gitmişlerdir. Peki, bu odaya baskalaruun girlp çıktığını duydunuz mut Hayır... Yaptığım iş dikkati! olmamı gerektiriyordu. Bibloların tozunu ahyordum. Sonra da bu «abah çok fena uyandım. Başımda bir ağırlık vardı. Hâli da var. İhtimal, bir gece evvel kaaanın etrafında cereyan eden hâdlse :;ı sarsmıştır, Nilüfer anlattı. tclâl faalını gİ7liverek... Bsşka suallere 2«Çt>l°fNi7ameddin Beyle Cavidan Hanım arasındaki münakaşanın mahiyetini iğtenmek istiyorlar. Orhan S di heyecandn... Ali Poyra^ın, cüzdanından aşırdığl fotoğrafı â:ı irlenne devrettiğine şüp he yok. Acaba Nilüferi gafil avlamağa kalkışacaklar mı? Aralsrındaki münaEebete dair sualler soracaklar mı? Bu evin kmsınız. Bu evde yetişmişsiniz. Cinayeti haricden gelenlerin işlenıediğı tahakkuk ederse, şüpheniz ev halkmdan kime teveccüh eder? Bilemem. Sualler birbirini takıb ediyor. Orhan Sadinin ismi sık sık geçmekte. Kurcahyorlar. Şoför olacak ve böyle bir kapıda çalışacak adama benzemezmiş. Sekiz sene Avrupada kaldıktan sonra acaba ne demeğe pcşlerine takılmış, gelmiş. Şahsî bir mesele olması muhtemel mı imiş? «Gönül meselesi» tâbirini kullanmak için «sahsi mesele» demişlerdl Nilüfer, bu badrreyl de atlattı; Belki de vardır, efendim. Bir şey aöyliyeraem v« dnayetle alâkamnı (oremem. Orhan Sadi, kendini zabıta âmlrlerinin yertne koyup onların Nilüfer hakkında ne hüküm verdiklerini kestirmeğe uğrasıyor: Akıllı bir kız, demişlerdir. Sinirlerlne hâkim. Hislerinden ziyade mantığı ile hareket ettiği belll. Şahaiyet tahibi, demişlerdir. Pek takin... Hattâ lüzumundan fazla sakin ve soğukkanh, demişlcrdir. Hareketleri de sözleri gibi hesablı olmalı, demişlerdir Nilüferin aldığı emri lşitince Orhan Sadi kapının önünden uzaklaşü. İhtikftıı ftnlemek için. Yazan: Prof. NuruHah Kunter BİR BUÇUK MİLYON LİRA rUTARINDA İKRAMİYE Tflrkiye $ Bankası pıranmn.. ıstıkbalinızın «mnlysM CUMHURİYET rVüshası 15 kuruştur Abone şeraiti rürkiye Harte Senellk AJtı lylık Oç »ylık Blr 4JİJk Llra Kı 42.00 22.50 1Î.0O 4.S0 Lia K I , 11 00 u SO 24 00 9 00 Temmuz sayısına hayran olacaksınız! Arkası eor O&zetemlze çorıderıieD evrak /e ^azımt neşredilstr» ecîımesln ısöe >iıınmif O İ K K A T t
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear