29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Harfran 1954 CUMHÜRİlFf İstanbul I Camileri Derleyen Bugiinün en tneşhur Resimli Romanımız ST*LOW AOAMIA OrEKfLER ARASINDAfl/EOlBf g/fi MÜA>AS£BET OLABtUK?.,. ISTKAM'OA TAN/O/Ğ MIZ /M&ANLARI B/fi İİ Xaxan: GEOROE SIME.NON ECEL GEMİSİ SUIeymaniye Camii Yazan: Haluk Y. Şehsüvaroğlu 1 ADIN CASUSLARI TOLUN ALPTEKİN Şüpheler başlıyor JRANMEZOH [ Y»/» Bur.un üzerint Ferrier lözlerine hakjLi değilim. lhanet T» katll mevzuubahis!. Ne dersiniz; hainin devamla: Kanunf Sultan Süleyman kendi a1 maktadır: (Canıiin sağında, solun Eh, öyle ise, dedl. beni dlnle maskesini düşürebilir miyiz?.. Gene aynı batıcı, soğuk nazardına. ecdadının camilerile ölçül da dört aded somaki mermer sü yin Ama hepınizi dinlemeğe davet m;vecek derecede muhteşem bır tunlar vardır KI her bıri onar Mısır [ edı\orurn. Benım fıkrime göre He larla kadmı süzdü; arkasından seyibadethane yapılmasını istemisti. Bu hazınesi kıym^t eder. Mısır diyarm ^ bertot. Monteuii ve otekiler tuzaga tani bir tebessümle gulümsedi. arzu üzerine Mimar Sinarun hazır da bir kadün ;ehirdRn Nıl Ue İsken | düşürülmüstur. Almanlar tarafuıSımone'nin artık ayakta duracak layıp arzeylediği (resim bina) yı derıyeye andan Karınca kaptan dan değil. ıçımızdeki haınler tara hali yoktu. Herkes dağıldıktan ve beğendi. Büyük mabed Eski Sara sal gemilere yükleyip rauvafık ey fından. bir soysuzun ihanetine kur yalnız bafina kaldıktan fonra ""•'yın (1) jimalinde ve deniz. rauvazi yam ile İstanbulda Unkapanına ge ban gitti onlar!. len karardı ve kendini koltuğa dar bir tepe üzerinde insa* •dilecekti. tirip ondan Vefa meydanma, andsn Franşet'in gözlerl kançanağmt attı Yenlden TÜkletHen Tariieler En mahir sanrtkârlar ve mimarlar Süleymanive camıınde Karınea kap dönmüştü. Dedi ki: Kuzey Afrikaya Mütteflk eıkar Bu da ne demek*.. Burada tan dört adcd sütunları Süleyman cüm'eten toniatıldı. Kayaya . .nak ması yakındı. Bunu ispat eden bir ve temelleri tutturabilmek içi» ftç Hâna teslırp ettikte, (Karıncalar bu kimseden ihanet bekliyemezsin. yıl h=rcinmts. aynca öc ju d» JU din çekmk cekırgenin Sülevmana d i kAh, r kım olduğunu bir bılsem!. çok emareler vardı. Simone, onlan e aba d ı Ferriernin aesi ve içi , haber vermekle mesguldu Her hatemfl'eri topT^Sm ssthır ' ; r Sıze lâvık nemiz vardır kabu! evle , > I disenin manası.dnı kavrıyabıhvord'j. mek iein cat"='!nv=tı Bundan sonm fakirane) dedikte. Süleyman Han ni çekerek şöyle devam etti: Hangi hainin bize kuyu kaz ! Böyleleri o kadar çoktu ki onlan insaat bir yıl birakı" ve banu | hazredip hizmeti raukabelesinde takiben ^uvarlann örüimesine baş Karınca kaptana Yılanlı Ceziresi dığım bir öğrensem; alimallah gık i birer birer veya bir kaçını birden dedirtmem ;kafasuıı oracıkta kopar Berline iletmek bir mesele halLni lanılmıştı. j sancağını ihsan eylemisti.) tırım Ama bu densizi nerede ara almışü. Fakat o, bütun tehlikeleri as Sâi Celebi templ atmavı Süleymaniyenin insası sckiz sene mam lâzım geldiğini sezer gibi olu göze alarak vazifesinde kusur gösSinan ^Şzındsn sövle kav devam etmişti. İstanbulda Avîsof yorum. termiyordu. ş Casus olduğunu bildirmemeK. Şarabcı, Rose şarabile dolu barde*meVtpHir Eski Sarayı O rl<?m tarhevievip j vsası haberi İslâm memleketlerini in dağını bir yudumda diktikten son şüphe uyandırmamak en birinci Siileymaniyeye ur a V ı geçecek bir büviik camün alâ İ dum binayı. kadar etmişti. Temsllerden sonra ra: vazifesiydi. Berlinden gelen emirMimarbaşı şaheseriniıı niânını in?aatın durması Iran Sahı Tahmaso Kinayeli konufuyorsun, dedi, leri şevkle yerine getiriyordu. Çünbiri avlu diğeri asıi camii ihtiva t Hana camiden vazgeçildi diye bu imalı lâflara sebeb kim?. kü harbin yakında biteceğini ve mek üzere iki murabba iiz?rine çiz duyurulmuştu. Şah derhal pek çok Burada beni anlıyan sen varsın bundan gonra da annesile hürriyemistı Avlur.un iört kbşesinde birer kıymetli mal ve zikıymet taşlarla Louis!. Sen de o arkadaslan benım te ka.nışacağını ümid ediyordu. Ominare bulunuyordu. Bunlardan dolu bir Kutu hazırlayıp sefirile kadar iyi bilirsin. Fransadaki dost na göre harb İngiliz ve Amerikalıcarrie yakm olanlar diŞerierinden bunlan İstan^ula Kanun? Sultan yapma*ına vakit kallanmızın dünkü ve bugünkü isim ı ^ a n n daha büyük v» iiçer jerefeliydi. Mi Sülevmana eöndermişti. Yazdıgı m da lerini de bilirsin. İhanetin onlardan ' » " bitece'rti Bir defa Ce»yıre narelerin on olan mecmu şerefeleri mektııbd» (Mesrrruumuz oldu ki attı mı merkezin va dettıgı Kanuni Sulta ı Süleymanın onuncu cami> itmam etmeac kudretiniz gelmiyeceği m'alum değil mi?. Fran kapağı yaşıyabilecekti. Annesinin sız topraklanna jrirer girmez tev gıbi hüıcümdar olduğuni işaretti (2). kalmavıp feraçat etmişsiniz, kif edilmişler. Her birisi Marsilyada. yanında ve insan gibi!. Bununla beMimar Sinan büyük eserini Aya | dostluğumuza öiiaen bu kadar mal henüz saklandıkları yerde yakalan raber Berline mütemadiyen emirler yağdınyordu. Onlara göre Rabat'ta •ofyayı geçecek bir püzellikte insa j v e hazain ve bu kadsr cevahir gön mıj.. kalması. Müttefiklerin hareketleriehneK cehdiıdeydı fAvaso*van<n derdik Bu cevahiri satıp ve bu ma Ne?. Sahl ml tBylöyorsun?. ne göz kuîak olması lâzımdı. yanlarda dörder çapraz tonozla. h sarfedip camii itmam etmeye sây Beyazıd camiinde aynı büyüklük'e ve ihtimam ediniz ki bizim dahi Kimsenin bu deliklerden haberi Aynca diğer ajanlarla temas edlp dörder kubbe ile desteklenmU ol havratinıza hlssemiz ola.) Bu esna yok kü. yeni talimatlar alması isteniyordu. Fran^et. şa^kın. baçını lallamaga masına kaçsılık. Sinan bu vapıda da cami (deryal misal ameleler ve Daha ne talimstı?. dive kendi başladı. Bu hareketinde ümidsizlık kendine söylenirken, üzerine yükasıl kııbbenirı iki tarafına aynı bü binalar ilp bina olunuvordu. f»rwhali de vardı. Ferrier sözünü daha letilen vazifelerin çokluğundan yüklükte o!nı:vjn dörder kubbe nl İran elçisinin arzettiği mektuba bitirmemişti. Konujurken lesindî dehset duydu. Hattâ bir defasında ohırimuştu (3) hiddetlendi, getirilen mallan elçinH ki ton aynı kaldı: baypnlık bile gecirdi. 0 sırada zih İ5tanbulu» en muhteıjem Türk önüne dağıttırdı ve bir kuru ceva Telsizcilerimizin nereye iakabHesi olan Sülevmanlye (mimar! hiri de Mimar Sinana verip (Bu Zi lanmış olduğunu bizden baska kim ninden geçen şuydu: Galibe ijlerln «onu, benim »oliifi ve yaoıhçın kıymet ve bu gönderdiği taslar be biliyor. O kadar giıli tuttuğumuz daki harikulâde zarafeti bakımui nim camiimin taslan yanında kıy blr içten kimin haberi olabilir?. num olaeak'. Ertesi gün, her zamsnkl gibi eene dan nümunesi olan Avasofyanın metsızdir. Tir bunlan sair taşlar Eskilerini bırakıp bu yerleri seçen y=.nın!a. hazı rihctlprde ??leb<" ken içine koyup bina eyle) dedikte elçi biz değil miyiz?. Her sey gene oa \ h a . l l c ı ^ a . g , i t f i O r a d a , A , .T? disinde kalmak ü^pre arzı vücud bunu öğrenince (akıl dairesinden mecliste konuşulmadı mi?. güvenini kazanmış adamlar var^:. edebilmektedir ) (i) nkıp mephut ve mütehayyir) kaldı Son sözünü söylerken masa ba Onlarla sık sık temas ederdi. Arab: C^miin iç »v'usuna üç kapıdan ve cevabî nâme ile Revana döndü. şmda oturanlcn gözden geçirdl. Daha gehnediler, dedi ve llâgir.imektedir. Bu k^oıların en büHerkesin yüzüne öfkeli oazarlarla Sinan kıvmeli tajlan (birer gun» yüğü ortadakHir ve mîİTi mıhvp sanat Ue) minarenin taşlan arasına teker teker baktı ve: ve etti: ri istkametindedir. Kapmın üstü Madam acaba biliyorlar TU: Şu halde, dedi, haln aramızda!. kovdu. Güne? ışıjı »Hında elmaslır Selcuk san^tını anHıran bir mermer oınldadığından bu minareye (Ceva tşte burada; bizi bir araya getiren ilk tngiliz gemileri bugün şafakı* lsciliği ile süslprımıstir. Kil»b<~:inHe çıkarma yaoacaklar?. hir minaresi) ismi verildi Bazı taş bu masada oturuyor!.. (Kelır.ıei Tevhıd"! ya7>,ıd'r. ^ l u n ü n Yann. bu zamanda g°ne geleŞarabcı yerınden fırladı. elleriıii lar hararet siddetindcn bo7ulmuj ve ortîsm^a mustatil ?eklinde dört 1akollannı ötede beride dolaştırarak cegim. dedi Simone fısıltiyle.. ziyaları mshvrlmuştur. (7) rafı da pek mabirane islenmi? müGün ısıŞına çıktısı zaman sözleri ne edeceğini bilmiyenlerin halile Mimar Sinanı çekemiyenler cami şebbek tunc kafesli ve mermer safjestler yaptı ve sonun kamastı. Bir an göremrz oldu. Fainşaatınm uzun * bsl^la müzeyyen bir şadırvan varkat bir müddet sonra eünese alışvapantk Kanuniyt janatkârn .h da: dır. Olamazl. diye bağırdı, müm tı. Tam bu ürada yerden bi+er <"'bi malinden, iyi çalışmadığından bahyanında Mö=vö Ferrier pevda oldu. Süle\'m?niye camii elli yedi met setmişler (Kubbenirı i> açmda kün değü.. Gün aydın madam, dedi Ferre uzunluk ve altmıs mptre 2eni« • süphe vardır) demişlerdi. Bazılan Toplantıda bulunan lise öğretmeliktedir. YirmJ altı metre kutrunda da camiin tememmutatından diye ni Gouland'ı. bu itham bühassa öf rier, çüzel bir HüVkân deSil mi? buiunan kubbe elli üç metre yük Sinana bir de türbe başlatmışlardı. kelendirmişti. Oturduğu yerden Ben de buradan alışveris edecesim artık.. zevkinlzdeki hikmeti şirrdi f51. Kubbe dört pilhaykırdı: Bir gün Kanunt Sultan Süleyman payeye davanan dört büvi'k keme Sözünüzü gerlye ahn!. Bir da anhyorum. Evet, frflzel dükkândır, diye re ve bu kemerler ars'inrlaki dö.t inşaat yerine Jfitmiş Mimar Sinanı ha söylerseniz benden pas1.. Böyle ile askıya oturmaktadır ''Kimi Bale mihrab ve mimberin ta bir iddiayı burada yapamazsınız. kekeledi Simone. Ferier devam etti: bekten getirilen. kimi burada Kız meşsul bulmuştu. Kanunt Slnana: Protesto edlyorum'. Şiddetle reddetaşırdan iidirilen ve ' ndiği (Niçin benim camiim ile mukayyed diyonım. Bugün Rabat'ın her biri eüDiğerleri de öfkelenmişlerdi. Sa zel.. dükkânları, tnsanları. palmiye lçln İstanbul hülkına kurh*nHr olmavıp, mühirri olmıyan nesneler dağıtılan dört ?omaki sütun Sina ile tatili evkat eylersin, ceddim londa gurültülü sesler arasında ev leri! . Hulâsa her şeyü. İnsana hoi nın nazarmda çıhan vara alâm°tti Sultan Mehmed Han miman «ana sahibinin »özleri ancak duyulabıl bir his. ilham zenginliği veriyor yaklaşmış. madam . hele An^loSakson dostlaBu dört dın dıre&i başlan üstü . ."Î nü'ine vetmez mi, bana bu bina di. Franget karısına kubbevi. yani dini Muhammedi ne zaaüTirla tamam olur, tiz haber müşfik bir eda ile sunları soy'.ü nrr.'z pelsin: daha da güzelle^ecek Yskında burad^lar. Ha'nlerle hesab ver, yoksa sen bilürsün) demişti. yordu: tutuvorlardı.) (6) Ne oldu sana yavrum?. Benziıı lasma zamanı da y?km!. Pilpâyeler arasına tesadüf eden ] (Arkası rmr) kireç gibi olmuş. Hem titrivorsun Simone. bu sözleri karşıl'yacak kısnun akasııda her iki tarafta iki bak!. Hasta mısın?. Dostumuz Fer kelıme bulamadı. Sudan bir şey şer sutına istinad eden galeriip" (11 Bugünku Üniversite binası rier'nin sözleri seni pek heyecan sövlemek istedi. fakat yapamadı. uz?rmakta. birinr] galorivp Kapının nin olduğu yer. Sadece bir külke gibi yere düslandırdı galiba!. yak.nındaki iki merdivenle çıkıl(2) Manburî minare sayısının Simone, duyulamıyacak kadar meoıek için kendini rorluyoHu. Amaktadır. | dort olusunu da Kanuninin fetihten haiif bır sesle: dam bütün olup bitenleri bilivord ı Camiin insasına yarayan malze j SO nra dördüncü padişah olmasma ealıba. Yoksa onu neye takıb et Geçtı, dedi. me İst^tnbuldan. civardan ve impa I a]âmet sayıyor. Muasır tarihler böy Şef bu aralık kalkmıştı. Şapka ve | sin!. ratorluğan diğ^r memleketlerinden 1 ebir işaretten bahse' »mislerdır. Refakat edebilir mivim mapaltosunu aldıktan sonra: Re*nılmı«!ir. Dort bü%ük mermer Fikıimi dtğişüırruş değilim. j c!am?. (3) Ernest Diez. Türk sanatı. istinıd sütunlarından biri İskende Teşekkür ederim şef'.. Daha (4) Osmanh Devleti Tarihi, Ham Israr ediyorum: hain aramızdadır. riyeden, bıri Balebek harabelerinAma onu bulacağım. Soz verıyo bir iki vere usrayacağırn. mer, cild 6. den. biri Sarayı Âmir* civanndan Ayrılmak üzere elini uzatan Si(51 Celâl Esad Türk Sanatı isimıi rum, onu kaçırnuyaosğım. Bana ve dördüncüsü de Kıztası mahaile| mone, adamrîaki soğukluğu gene 71 yardım edersiniz deeil mi? sinden ahnmışt'r. Beyaz mermener eserinde kubbe yüksekliğinin Ev sphibine doğru yürüdü ve e ! farketti. Bilhassa o soğukluğu el metre olduğunu yazmaktadır. Marmara adas'nın. vesil mermerl'îr lile omzuna vurarak: j »ıkıstıkları z?man daha iyi hissot(6) Ruşen Eşref, Ayrılıklar. Arabistanm. porfir sütunlar Bizans Ozür dilerim Louis. .toplantı j ti. Çünkü Ferrier'nin bak:«lsrında koşu verinindir. Evıiva Çe'.ebi dört (7) E V Çclebi hikâye cünek mız düşündüğümden başka türlü bir irîim fermanı adeta çizıli duruv büyük sütun hakkmda ?un!an y^z tedir. oldu. yordu. O sırada verinden kp":!)n Simo*** ne'nin gözlpnnlr fer kalmpmıştı * ^ * New York Tıb Akadenıisinin tavsivc ettiği Mösyö Franeet'e celınce MütteBunu farkeden sef. fik çıkarrrîssın lanberi işleri dur^un Müteessınm madam. dedi. sizi giden bu şarab to^Uncısı, kendi üzdüm derdine düşmüştü Z?ten onun muKorunma ve Tedavi Kitabı Sonra kadının önünde iğilerek kavemetçiliği öyle yuksek ideallere Dr. FAHRİ AYKAN tarafından dilimize çevrilmiş ve I' elini öptu ve ilâve etti: bağlı değildi. AskerHk yapmamıştı. Tıbbi Kitabevlerine tevzi edilmistir. Fiatı 6 liradır | ' I Affınızı rica ederim. Fakat Nişarcı çukurunda nasıl harb edilir MİDÂM ÂLTIN İTİLOLU MEÇ.HUL AOAM OfiALARDA DOIAŞIYOR TARAK GEMJStNI TARASSUT EDIYORDÜ.. ANLAŞILAN &/Ğ£CZ IŞ YOK.. OTEL'£ DÖHÜP ŞlCAK 8İR. KAHV£ ' PATRON, BANA TSlEFpNLA PARlS POUS MÛ'Df/?/'Y£r/Ml BULUR (Arkası PBOF. NİMBUS1IN MACERALARI: var) DİTNVA KARİKATÜRLERİ: 3 4 t İ Biletlerin bende olmadıtına seni lnandırabildim miT b"mezdi. Vatanperverlik duyeulan isinin gidişatt ile azalır veya çoğalırdı. Onun için her |ey menfaate göre ayarlı idi. Müttefıklerden umduğunu bulamamıştı. Halbuki onlarla güzel *aahhüd işlerine girisebilir'ii Onlar'n buraya gelişini fırsat bildiği halde bir ipucu e!e geçiremedi. Zira askerî makamlar herkesten şüphe ediyorlardı. İşte bu süohe. alışveris tekl'flerinin reddedilmesine sebeb oldu. Bununla beraber gene durmadı Bu sefer düşündügü bac'*" Ml. O fıkirle, ölüm korkusu içfnde bulunan Simone'ye yanaîtı: tşler ferıa gidiyor. dedi. Kendi derdine düşen Simone şu anda böyle şeyler düşün^nezdi. Yüzü solmuş, mıneviyatı sarsılmıştı. Hattâ vücudü bile titrivordu. De Ferrier'yi görmiyeli iki hafta olmustu ama bu bir şey ifade etmezdi. B?ll;i de Fprrier ona tuzak kurmakla meşguldü. Bir aralık Franget lordu: Neden böyle üzgünsün, güzelim?; Simone, loruyu cevabsu bıraktı. Yoksa benden memnun degil nıisin?. Her şev düzelır, merfk e»me'. Şimdi yeni parüler peşindeyim .. Nibayet kadın: Ne istiyorsun benden?. diye oldukça kızgın bir sesle sordu. Franget'i iyi tanırdı. Bir maksadj vardı ki böyle konujuyordu, (Arkası rart Gnatemalada slvll harb ba^lamıs. Dellrmrşler... Bu ncakta olur muT Dün 15 kumarbaz yakalandı Abdullah BekU* idaresintfckı IsUnbu'ı gec* ekıpı. evvelki gcce ubaha karşı Galatada blr Kumarhaneyt basmı;. 12 kumarbazı 48» lir» ve i çlft larli Sabıkalı kumarbazlarduı Nafrl Öneünün Gecekusu loknğında ( numarah evıne yapılan baskmda yakaianan Mıutata. Haydar. Ktmal. Salihaddın. Mecld. Mehmed. Neşet, Burhan, Muzaffer. $aban. Saml ve Kaıım. kumarhene sahıbi ile birlikt« âdlıyeyt verilmijlerdır. % Beykozda Çınar «okafınds Ramazanın sahibi bulundugu yogurtçu dükkânında zarla kıım»r oynıysn Mehmed, Necmeddin ve H*san adlarında ü< kumarbaz 103 llra kumar paraıı İle suçustü yakalanarak adllyey» verilmljlerdır. njçüstü HAYALİNİZDEKİ GİBİ BİR YUVAYA KAVUŞABİLİRSİNİZ Metro ile llfdli Jeolojik sondajlara başlandı Şehrimizde bulunan Fransıı Prof*«8rü Jean Auhert'in nezaretl altınd» dur. Istanbul metrosu ile Hgili Jeolojik sondajlara bajlanmn ve yeni gettrllan IOBdaj maklneleri kullınılmiftır. tlk londaj Mec)dlyek»yün<h »Inh uat 8.30 da yapılmıı n fllnıt alınmiîtır. Sonda] ameliyedni V»li, t. T T. Umum Mudürü ve Fen l|leri Müdürü alakı Ue taklb etmljlerdlr. 20. meslek yılıru kutkyan subaylar Harbiyeden 1934 yıhnda merun olup halen orduda vaılie görenlerle. ordudan ayrılanlar ve bu sınıfın emjali Ta bıb. Veteriner, Eczacı vt öSretmtn nıbaylar dün «aat 15 te Orduevinde toplanartk meslek hayatlannın J0. yılını kutlamışlardır. Âcil Kalb Hastalıkları ve Kalb Yetmszliği ıımhıırıvetn in Rdebî SARAYLARI\ AŞK ILÂHESt DESİRtlE Meneval: «Âyan meclisi venHen iki >üz elli bin kişir.in orduya ahmnp.sını kabul etmiş • dedi ve > yıne jesladı kahkahalarla «ülmeve. Cau'^ıncourt onun ^"»kt'Hi yerden alarak devam etti: «YaDtısiTiız hesabs göre, orduva alınacak bu askerl? Dek ECTıc âdeta çocuk denecek vaşta.» O zıman Benovento Prensi «Gelecek sene hiç cimazsa bir gün ıçın müt>reke ilân etmeli ki împara'or hızr°tlerinin veni oıHusu kı!i«eve baslama mer.ısimine gidebilsin.s dHi ... tmoarator H» «lildö arama, pek içinHen eelmemisti bu gtilftf. Arladığıma ?öre askera alınacak Heliksnlılar Otcar'ın yaşındaydı. «Gülünecek değil, ağlanacak bir sev bu,» dedim. Sfiıııi tekıar selâın verdim, i/nldım Bv sefer Irrmrator beni kapıya kadar eötürdü. Bir kelimp bıEve dönerken yolda Kont Ro sen'e: tÇar Jean Baptı~&°e Fransız tahtmı teklif etmiş., doğru mu diye sordum. «İsvecte bunu herke? biliyor » dedi. «İmparator da biliyor mu?» Basımı saüadım. Biraz sıkıla sıkıla ..B«ka neye dair konus+u?» dive sordu. Başka neye dair konus.tı s unu Birdenbire hatırlamava çalıştım. 't\îr> ı"öğçümdeki menekl;«'lt rabanm penceresinden dışarı fırlattım. «Menekşelere dair ' *•'. Kont» dedim. «Bafka bir şey konusmadı.ı Parlı, 1813 yazı G«çen aaksam Talleyrand idi Sörd». kendimi pek yalnız h'ssed.voranm avutmaya selmis. «Bu vaz zaten valnız kalacaktım.» dedim. «Kocamın beni. vilnız bırakıp r?pheye gitmesine ıl ıstım artık.» Başını saüadı: 'Evet.' dedi. ıtFakat. valnız başka, yalnızlık hissetmek tMüttefiklerimiı bizi ne ie birleşen orduların yekunu çabuk bıraktılar,» dedi, bir yudum yüz bin kiçi. İmparatorun elinde daha içti. «Önce Pnuyalılar, şim ise bunun ancak yansı kadar bir di kocanızın başkomutanhğı altm kuvvet var.» da çarpışıyorlar. Bernadotte yeni La Flotte. dudaklan titreye tltkarargâhını Stralsund'da kurmuş.» reye: «Fakat İmparstor hazreleri Başımı salladım. Kont Rosen söy dâhîdir.» dedi lemişti. Ezberlemiş de söylüyormuş gibi Sonra: «Gazeteye göre Avustur bir hali vardı. ya İmparatoru Fransa ile Rusya Talleyrand: oDoğru, efendim,ı> ! arasında mütareke için çalışıyordedi. «İmparator hazretleri dâhl • •nus.n dedim. gelmisken söyleyım: Omuz silktim. Talleyrand boşalan kadehiii dir. Aklıma i İmparator Danimarkahlan İsveçîiBahçede oturduk. Madam La Madam La Flotte'a uzattı. harb Flotte buzlu şampanva getirdi. «Avusturvanırı seferberlik ha i DanimarkıMar İsvec VeliahTalleyrand anlalıyordu: «Foub'tınceve kadar vakit kadini arkadan tehdid ediyorlar.» che'ye yeni bir vazife vermişler: I r S T i r n ak istivor da ondan » dedi. Hemen: «JeanBaptiste onlann İllirja umumî valısi olmuş. İllirya Madpm La Flotte attldı: da üstesinden gelir.ü d«iim. dedık'.eri yer İt"lvaHavm»c 'mpa «Peki amma, Avusturya ImBir an ses?ız gecti. Ben bir takım rator sırf Fuche'yi Fransadan u oaratoru bizım İmparatoriçenin düşünoelere dalmıstım. Talle\Tand zaklastırabılmek için orasmı bir babao!» eyalet haüne getirTniş;. Tallevrand* onun sövlediklerinp bir sey söylüvordu, aklım onda olmadığı için anlamamıştım Tallevrand: o İmparator Pariste ' aldıımıyarak gözlerıni kadehe «Ne dediniz ef. Mm?» birinın kendisi aieyhıne entı .ka çe dikti: «Hiç. Sadece, dıyorum ki, sivirmesine gelemez,» diyordu. «Fransa mağlub olur olmaz «Halbuki Fouche muhakkak bir bütün düşmanlanmız üzerimize ze bahsettiğim ricada bulunsc?fım suikast hazırljyor.» çullanacaklar, topraklarımızı pay gün geliyor artık.D de ' ve v~"tı «Ablamı görürseniz se.lâm «Peki, siz?» dedim, İmpara laşacaklar. Avusturya da bu yağT tor sizden korkmuyor mu, beye madan kendine pay çıkarmak ısti söyleyin,» dedim. «Kral «eph fendi?> yor; onun için, öte tarafa geçe benim evime gelmesini yasak itmif.» «FoucM iktidara gelmek ve cek.» kalmak için entrika ceviriyor. Hal «Peki amma,» dedim. ağzım Talleyrand inrecik kaşlannı kalbuki ben, Prensesim, Fransanın öyle kurumuştu ki zor konusuyor dırarnk: «Sizin iki sadık yaveriniz iyiliğinden başka bir şey düşfln dum. «Avusturya İmparatoru tızı vardı, Pr.^nseîim, n,eredeler onmüvoıum.» ile torununa karşı harbeder mi lar? A diye sordu. Başımı kaldınp gökyüziine bak hiç!» «Albıy Villatte çoktan ordutım. Yıld'zlar görünmeye başlaTallevrand: «Etmez ha? Ediv >r ya katüdı, Rasyaya ^itti,» dedi.n. mıstı. bile.i dedi ve sulümsedi "Yalnu. j Kont Rosen de bir iki eün ö n c . Talleyrand şampanyasından bıı îazPt^de buna dair bır haber uön ı İ;vclı bir astlzade ^ıf^tıvlr Veliyudunı aldı: mezsiniz, hanımefendı. Bıze kaifi|ahdınin yanında carpışnuk aızusj nu duyduğunu »öyledi, gitti. Dediğıniz doğru, heyefendi. Kendimi hakikaten yalnıı his.»ediyorum.» Seke seke giderken' arkasından baktım. Öyle rarif blr topallayıji var ki! Paris. Kasım 1813 Artık ne zaman uyuya kalsa^ hep aynı rüyayı görüyorum: JeanBaptiste, at üstünde. tek başına bir harb meydamndan geçiyor. Öyle bir harb meydaıu ki orada olan muharebenin üzerinden on beş gün geçmiş... Trpkı benim vaktiyle Marienburg*a giderken harb meydanı gibi: Ufak rak yığınlan, karınları şişmis at ölüleri. JeanBaptiste birçok geçid resimlerinde gördüğüm o bevaz rtının üzerinde. İleri doğru uzanmış Yüzünü goremıvjrum amrr=ı. ağladığını anhyorum. Beyaz at o ' >prak vıgınlarının üzerirde tökesi.yor, JeanBaptiste hdoğru yıkılıyor ve bir daha doğrulmuyordu... Bir haftadan fazla oluyor. Pariste bir haber dolaşmaya ba|ladı: Leipzig yakmlarmda son bir muharebe oluyormus: amma, kimsenin kat'î bir sey bildiği yok... Rüyamda vıne JeanBaptiste'i beyaz atmın üzerinde gordüm. At kisnivordu. Rüyamda atın ki^nediğini ilk defa işitiyordum. Bu sese uyandım. (Arkası var) EmmvET f ^ ^ ı m Sarayburnu Sahil Park a z ı n o s u n d a İSTANBULUN CENNETÎ Hamiyet îöceses Perihan AJbndağ Sabite Tur Lutfi Güneri Dicleban Baban Sami O ı k a n u Ahmed Üstün Gtinül Yazar SAZ: Nerati Tnkyay Ntıbar Tek>;)\ Hakkı Derman Ismail ?/.>nçalar Ûmail Tezelli Ahmed Vatman Şükrü Tunar Salih Orak Salâhaddin Pınar Ercümeııd Batanay Kadri Şencalsr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear