22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tl Haziran 1954 ingiliz Dış işleri Vekili L Sugünün en meşhur Resimli Romanımız I GEORGE SIMENON ECEL GEMİSİ ADIN CASUSLARI ... fiiADAM K&ÜCAtAK BIK %EY rw<.... DE eJA £S*AR VAffŞA HERHALDE ÇAi BUK çtiZÜUtK^ DEGÛMİ "" "nAj~A ŞANSJMZ VARMlt. BELELML..B&h...ARZU ETTIGI TAKDE KOMİSEREIT/AOE &UEV OA/UA/ OİYE REİSİ İŞ1NIZ.I HER f HALÛE KOLAYLAST7KI* Etfen'in hususiyetleri Kızm göz.er.nde Derleyen: TOLITN ALFl'MjH Bundan epeyce zaman evvel, Etngilterenin bugünkü Difl İşieri Vekili Mr. Anthony Eden, belki de den'in doğum gününde, Churchillyakın bir gelecekte Başvekillik in aksiliği tutmuştu. Bütün evrak13 eylul 1944 günü genc bir A ' reden yaveri Wilton is« yüzbaşının mevkiinı işgal edecek. Winston ları inceden inceye elıyor, boyuna ' merikan subayı ağzmda çıklet, Ro ] yanlış kapı çaldığım düşündü. OChurchill, siy?sî haysttan çekildiğı sual soruyordu. Zavallı Eden, o ge madan kuzeye doğru uzanan şose na göre hâdisede bir yanbşhk vartakdirde Anthony Eden. parti çev ce geç vakte kadar Başvekâlet bi nın 32 ncı kilometresinde başının dı. Bu tipte bir kız, Italyada bir taeve relerinde sevılen bir adara olarak. nasından çıkmadı. Nihayet altına bir taş koymuş olduğu halde ne olamazdı kü. Siyah saçlı. mavi Muhafaz kâr Partinin başkanı ve geldiği zaman da gündüz tetkik im yatıp uzanmıştı. Bir taraftan ağ gözlü ve vücud yapısı kuvvetli nidolayısile İngiltere Başvekili se kârunı bulamadığı bir kutu dolusu zındaki çıkleti geveliyor, diğer Uee kızlar görülmüyor muydu bu evrak onu bekliyordu. Uykulu uyçilecek. raftan bekiedıği bir şev varmış gi memlekette? kulu kutuyu ^çtı ve yorgunluğunu Fakat Eden'in şımdiki vazcfesi bi gözlerini havaya dikmi| bakıSidway bh* aralık kızm çantasım de çok mesuliyetli ve yorucudur. yenmeğe calışarak e\Taklan tet yordu. kaptı. Elinden kurtardı r» açrp içikika basladı. Gece saat üçe doğru Dış tşleri Vekâletini tamamen kenO sırada uzaktaa gelen bir mo ne bsktıkt*n »onra: dine mahsus bir teknikle idare bu işi de bitirmişti. Tam yatak o tosikletın gürültüsünü iıitti Yak Sahiden, dedi, »iı Carla Averüzerine ediyor. Tngi'.tere tarihinde şimdiye dasma cekileceği sırada lasan vastada genc bir çift vardı. «Ba$vekil tfrafmdan gönderilmi; Adam, tipik bir İtalyan köylüsün fi'siniı!. Şlmdi daha iyi Milıyorunv kadar Eden gibı D:s İşleri Vekiline Kızın yatışmasını bekledifti bir tir. Acele tetkik edılmesi rica orastlanmarmştır denilebilir. lunur» kelimeleri yazılı bir kutu den ayırd edi'.emezdi. Kadın da ay g ! r a d a kendi kendine konuşur gibi Vekâlette kapıcılar dahil, kadınlı nı sekilde İtalvan köylü kızlanna | devam etti: beklediğini erkekii beş yüz kişi çahşıyoı. Bun nun daha kendisini benziyordu. Etine buduna bakmca Şaşılacak sey!. Te6men Petterlardan hemen iki yüzü. fa7Îa maas. pdrdü. insanda sağlam bir kız intibaı u | den böylesini hic ummazdım. Ama alan ve mühim rr.evkileri işgal eEden, neredeyse beynine bir kur yandmyordu. Vücudünün yapısı oglan turnavı gözünden vurmuş!. denlerdir. Eden. aşağı yukan hep sun »ıkacaktı. Ertesi günü gidip is oldukça genişti. Fakat genel haüaKıza döndü ve: gini yakınnan tanır, bütün husu t fasını vermeyi düşündü, fakat va rı itibarile düzşün bir vücud... Çir Size bir Caeaeola Öcram edeliyetlerini bilirzife aşkı bir türlu onu kutuyu aç kin değiHi kız!. Bilhassa siyah ve Mühim bir mesole üzerinde bi maktan menedememişti. Yavaş ya dalgalı saçlan dikkati çekecek ka yim. dedî. Avı yakalavan tefmen Petter kar^ra varmak icab ettıği zam:n E v;s kapağı açü. Fakat o ne?... Ku dar güzeldi. Omuzlanna kadar sark I orgda idi. Yüzbasmm kendisi hakden. derhal düşuncelerini bir kâ tuda evrak yerine bir paket sigara ması da ona ayn bir hususiyet ve fcmda sövlediM sözleri iîitmisri. tlğıds yazıp en kısa zamanda t>e vardı. Tekrar eski şakacı haline riyor, kadife bir kordelânın bafla tifata nail olmaktan gözieri parhyapacaŞmı kararlastırır Dış tşleri dönen Churchill, îöyle bir not da dığı noktadan itibaren derli toplu yordu. Zihninden geceniere bakıVekiü eski âdetlee uvarak daima pklemisti: «Anthony'ye mesud yıl bir düşüşle omuz hizasına inivordu lırs», yaptıklan başanlı lslere inakırmızı mürekkeb kulbnır. Bu !ar temennisile. Winston ChurchillAdamin arkasında, motosikletin cröşünüyor«deti ilk defa sosvalist iki DÎŞ Ve den...» kafesli demiri üzerinde oturuyordu du Ketıdi kendine: kili. Herbert Mofison ve Ernest Subay, yattığı yerden doğruldu. Demek. dedi. eözü açık tavuk Bevm bozmuştu. Onlar nedonse Kızın gözierinde gördüğii mavilik lar araincla kör bir taNTiğun da mavi mürekkebi tercih etmişlerten şüphe etti Mavi göz. aklına ol ye»nsiz ka!madı*ı olurmus! di!.. mıyacak bir şey getirmişti. Hâlâ nese?i üzerinde olan vüz Baştarafı 1 ıncı sahıjede Mısır, Kore. Hindiçinl ve Krem GCnaydın Carla!. diye bağırdı. başt konu^ma zamamnıri geldi&ine lanan bütün imalâtçılar fimdi keılln'in son hareketlerı gibi son deKendi kendine: kan! olarak b!r kıza ve bir de mostoklarımıı rece önemli meselelerde Anthıny mukabil kesrae feker Belki, dedi, odur. Aranıla n ca tosiklet arksdaşına baktı ve şöyle daha ziyade halkın istihlâkine göre sus. aklında kalan tarife göre trpkı dedi: Eden, daima Vekâletin ileri ,jelenlerinin fikirlerini almak ister. Hat istıhsah ayar edılen kesme şeker ona benzediği için bu denemeyi Dostlar, temennl ederim ki ti ekseriyetle otuz beş, kırk yas kısa zamanda tükenme yolunu tut yapmıştıbeni üzmezsiniz. Ufak bir zabıt tulanndaki haricıyecilerin düşünre muştur. Kız dönüp baktı ve gülümsedi. tacağiz simdi. îfadelerinızi yazahm. lerine de müracaat etüği vâkidir. Şeker şirketi fabrikalarda bol Fakat sonra. hemen dilini çıkardı. ohnaz mı? Halbuki İngilterede bu yaşlar ha mıktarda kesme şeker olduğunu vt Bu hareketinden öyle anlasıhyordu Çantasında, onu ele verecek bir rict meselelerin münakasası Kin fakat nakil «ıkıntısı ve istifçilerin ki işi alava bogmak sonradan şey olmadığını bilen genc kız, yüzçok erken aayıhr. faaliyeti dolayısıl» sunt bir buh lına gelmişti. başuım birar evvelki cıkısmı «blöf» Uzun zamandanberi liyasî ran yarahldığını Iddia etmekte. I Genc tubay jipine atlayıp moto j diye karsıladı. Çünkü çsntasında bir mevkide buîunır.asın» rağmen buna mukabil Devlet Demiryollan riklete yanaştı ve gitmesine mânl hüviyetini açıklayan hiç bir vesiEden, kalabahk dinleyici kütleleri Idaresi her arru edildiği zaman va olmak için yolun ortasında çapraz ka voktu. karşısında konuşurken hâlâ heye gon verüdiğin! v« şeker nakli için lama durdu. Dığer taraftan gezinti arkadaşı cnlarur. Her zaman sinirlidir. Ba vagonlann emre âmade olduğunu | Bu sefer motosiklet de durdu ve olan delikanh. hâdisenin şaşkınlığı gecerdim gecmezdim diye bir mü içinde kalmı^tı. Buraya neden eeran sinirlenip de eline geçen eş '•övlemektedir. nakaşa başladı. yayı öteye, beriye fırİEttığına dair tirildiğini bilmiyorduSucsuzdu. Subay azmetmişti, ikisini de ya Çok i\i bilivordu ki kendisini hiç rivayetler dolaşır. Fakat Eden, her Avrupa Konseyinin nına alıp götürecekti. jeyt rağmen kusurlarını etrafındabir sureMe itham edemezlerdi. Hayli tarüşmadan »onra dediSini kilere unutturmasını billr. Eden, otomobil seyahatlerine Bu arada kızın bağırdığını isittlyaptı ve motosikleti jipin »oğutuöfkeli tabiatlni babası Slr William Yeter art.k!. Bizi seıbest bıdair karart cu'u üzerine bağladı. dan almıştır. Fakat ymkmlan, orakm! Bizim burada işimiz ne? Ka Önünde yarım saatlik yolu vardı. bahğın da bir haddi var!. nun bugünkü şöhret ve muvaffaStrasbourg, 20 (Türktel) Avkıyetinl bu »inlrll haline borclu rupa Konseyi Urafından oy birliği Araba\T ?ürdü ve hakikaten RomaSon sözü, yüzbaşıyı adamakılh olduğunu söylüvorlar. Maamafih. ile aJınan bir kararın, ilgill hüku ya kadar olan mesafeyi yanm »a güldürdü. Sanki dünyanın en ince az zamanda aldı. bu sözlerden Eden'in aksi, nem metler ve bu arada Türk hükumeti şakasına muhatab olrrus pibi ksh, Şimdi kızla erkek vüzbaşı Sid kaha^ ba^t' ve yave'ine dönerek: rud bir adam olduğu manası çı tarafmdan müsbet karjdandığı, wav'm verandasuıa alınmak uzere kanlmasın, bilâklj Ingllterenin bu Gel Wilton. dedi, bir şey içburaya gelen haberlerden anlaaıl beklivorlardı. fene Dı« Işleri Vekül s«viınli tameğe gidelim Nasıl olsa vaktimiz makUdır. j Teftmen hober verdi: vıdaıü* Mde bütün dflnva k«Bu karmr, Avrupa memleketlerl j Yuzoasım, «ize Carla Avergl var. Hem de rok vaktimiz var. dmlarırun degll, yirmlncl u n ı ı tn Ardmdan iki yabancıyı da bos bellibajh şahslyetlerinin d* aevgi araaınd* otomobil a«yah*tlerinin ile arkadaşnu getirdira. bıraktı: îçeriye «hn!. ve «empatisinl kazanmıstır. İşte kolayla^tınlmaıına dalrdi. Eh dostlar; simdilik bu kadar. Alınan kararda, bütün Avrupa Yüzbaşı, genc kızm titrediğinl Biraz daha düşünün bakalım. rneselâ müteveffa Başkan Roosevelt, 1943 seneslnde ChurchiU'e memleketlerinln örnek otomobil farkettt. Fakat kâfi bir delil olaOdadan çıkarlarken yaver tcğyazdığı bir mektubds Eden'den vesikası kullanmalan derpi» olun mazdı bu!. men Wilton'un hâlâ kafası kanşıkmaktadır. Hududlarda yalnıı bu bahsederken şSyle diyordu: Bu sefer tegmene baktı. Askere tı. Bir türlü anlayamamıştı: kızın «Eden, çok büyük bir insan. Her vesıka ile joförlük ehliyetinın gös alınması yüzunden okuduğu üni I çantasında hüvivetini belli eden bir mevzuda yüzde doksan beş nls terilmesi istenecek, halen olduğu versitevi bitirememi? olan teğmene! ş e y ç,kmadığı halde Sidway hangi betinde anlaş/biliyoruz. Eh, bu da gıbi birçok formaiitelere tevessül Hayret etti. Böyle bir avı ona alâmete kanarak onun aranılan cafena bir nisbet sayılmaz....» j s u s olduğunu söylüyordu? edilmiyecektir. Aynı karara ijtı yakıstıramamıştı. Ernest Bcvin. aralanndaki tınıf rak etmeleri için Avrupa Konse ! Onu bir müddet beklettikten son Nihavet davanamadı, sordu: ve parti ihtilâflarma rağmen Eden yine dahil bulunmıyan Kızın Carla Avergi olduğunu Avustur ra gelenlerin ayn hücrelerde muiçin şu sözleri sarfetmekten ken ya, Finlandiya, Portekiz, İspmya, , hafazasmı, bu duumda nezarete nereden biliyorsunuz? rutuİTialannı emretti. Yüzbaşı: dini alamamıştı: İsviçre ve Yugoslavya gibi memYalnız kalınca yemeğe gitti A Çantasmdaki kadife kordelâ"Ben Eden'i »eviyorum, çunkü leketlere de müracaat edılecektir. radan alt< saat gecti ve yeni gelen dan!. Tahmin ederim. kız onu bison derece anlsyışk bir insan. İkizım bodrumda çözdü ve çanta^'na m:z de dama halkla münasebet Milliyetçi Çinin bir karan lerin i"rtint2kına Kız. yfebasıya viımrukla koymayı daha müna5İb gördü. Çün halindeyjz. Halkın ne hissettığini Taipeh, Formoza, 20 (A.P.) niicnm edivor! kü Italyada köylü kızlan saçlarına iyice biliyoruz. Tabii bunun neti Milliyetçi Çin hükumeti, bugün, Bu esnada genc îtalyan kızı öf kordelâ takmaz. cesi olarak ne istediklerinden de dünyanın her hangi bir yerindeki kesinden ne yapacaârnı bilmez halWilton piilümsedi. Bu kadar kühaberimiz var. • > komünist bir memlekete giden gede idi. îjtintak odasında. bu öfke cük bir alâmetin kat'î bir delil otngiltere hududlan dahilinde E nüleri limanlarına kabul etmiyec»nin f«eranile vüzbasmın üzerine lamıyacağını düsünmüstü. den'i iyi anlıyan ve onu takdir et ğini bildırmiştir. \ atıidı. Yumruklarını sıkmıs. gözle Arkası var mesini en iyi biien hiç şüphesiz Yalnız tehukeye maruz bulunan rini kapamış olduğu halde muhaWınston Churchül'dir. Churchill. gemiler bu karardan istisna edile tabına vuruyor. bir taraftan da aes^icenberi Eden'in çahşmasına ve Urdün • Suudî Arabistan ıvaa cıktığı kadar baâınvordu: ceklerdir. zekâsma hayrandır. Bundan bir ...... ,, , . ,., | Ne bicim i<=tir bu?. Demek. biı arasmda gizli anlaşma kaç sene e\\ el hastalandıfı vakit de Krala gönderdiği bir mekrubda Hltler în aşklanna dair tllm burada sizin eibi hovrat herifleri Şam, 20 (AP.) Buraya gelen Roma, 20 (Türktel) Greta Gar beklemisiz! Hic bir şeyden haberi herhangi bir felâket vukuunda, ya olmıyan insaniara bu muamele re basın haberlerine göre, Ürdün Kra hud siyasî hayattsn çekildiği tak bo'yu lanse eden meşhur Alman va mı' Anlasılan memleketimizde İı Hüseyin ile Suudî Arabistan Kra drde Başvekillik mevkiine geçi film rejisörü Pabst, Hitler'in ve Eva kendi halinde eezmek de yasak! İı Suud. Ürdünü İngiliz tesirinden ri'mpsini tavsiye edeceği şahsm E Braun'un son günlerine ve Hitler'in nasıl getirebilir kurtarmak için aralarında gizli bir | Zorla hizi burava den olduğunu bildirmişti. aşklanna dair büyük bir film çe.siniz' Burada nasıl tutabilirsiniz anlaşma yapmışlardır. Churchül Eden'e karşı müşfik virmek üzere İtalyada hazırlıklarda bizi? Ammandaki güvenilir kaynakbir bsba gibidir. Onun kusurlarını bulunmaktadır. Kızm vumruklan aralıksız, viiz lara atfen verihn bu habeılerde, Film, Avusturj'a'da geçenlerde ' basınm göğsünde gümlerken Sidyüzüne vurup düzeltmesi için tavKral Suud. Ürdün. İngiliz yardısiyelcrde bulunur. Öldürücü ça ele gecen vesikalar üzerinden çev 'ıway birdenbire gülmeSe başladı. mını reddettiği takdirde, Arab lejlı^man'.n arasmda ufak şakslar ya rilecektir. Filmin ismi: «Son per , Vaziyet o kadar tuhaftı ki gülmek yonu için her sene aynı meblâğı parak Eden'i muhtemel sinir buh des dır. riitler'i, Berlin'de bulunan ten başka çare kalmamiştl. yardım olarak vermeğe hazır olranlsrından kurtanr. benzeri temsil edecektir. I Sahneyi ciddî bir çehre ile sey duğunu söylemiştir. tnavilikten şüphe etti FAKAT OTEL DAHA YAK/N... /MUHAVYİLESİ LA7IM (Arkası mrj PBOF. NİMBUSTJN MACEBALARI: Şeker buhranı Ne dersin... Acaba, mahsus mn yapıyor? Utanmıyor musun bn saatte gelmeğe? Çekoslovakyada bir atom şchri kuruluyor Viyana, 20 (Türktel) Çekoslovakyadan alınan en son haberlere göre, Sovyet Rusya. Bohcmya dağlarıııda Ane'da bir atom şehri tesisi ipn gereken plânlan hazırlamıj bulunmaktadır. Burada zengin uranium madenbrı mevcuddur. Bu atom şehrinin meydana getirilmesi için bütün peyk devletler çahşmalarda bulur.acaklardır. Buradaki atom araşttrma merkezi müdürlüğüne, meş^ur Alman atom âlhni Manfred Ardennç tayin edilmiştir. İngiliz Fransız ve Amerikan görüşmeleri Baştaraiı 1 ind sahijede alâkadar eden meseleler ile dünya durumunu gozden geçirmişlerdir. Öğleden sonra Parise gelen Ameiikan murahhas heyeti baskaru General Beddel Smith, Başvekâlete gelerek MendesFrsnce ile mühim bir görüşmede bulunmuştur. Fransız siyasi çevreleri Eden ve Beddel Smith ila MendesFrance arasındakı gorıişmelere büyük bir chemmiyet atfetmektedirler. Fransız hariciyesinde ırıühim bir t o p k n b Başveki! öğleden sonra Haricİ3e Vekâletine giderek Hindiçini hakkmda cok mühim bir topİ3ntı yapmıştır. Toplantıya siyasî ve askerî ş^hsiyetler de katılmışlardır. Libya Başvekîli "" geliyor Baştara}ı 1 ıncı sahijede yeye yapacağı rîyarete büyuk b'ır ehemmiyet atfetmektedirler. Başlıca Mısır gazeteleri, bu armda hükumetin reBml organı olan «El Cumhuriyet» bu jdyareti müteakıb, Türkiyenln Ortaşarkta mühim siyasî tesebbüslerde bulunacağını haber vermektedirier. Arab Birliğin» mensub bir ı&ca bugün basma verdlgi bir beyanatta şöyle demiştir: « Türkiye Paktatan PaVtının imzalarunası «kabtnde vuku bulan bu zi>areti butün Arab memleketleri şüphe yok ki. büvük bir dîkkatle takib etmektedirler.ı Syisaî çe\Teler, Libya Basvekilinin Haricive Vekili Abdüsselâm j Busaymeden başka Maliye Vcki' linin de refakat etmesine aynı dikkati çekrr.ekte. bunu Libyanın batılılarda n geniş mali yardım görmek üzere yapılacak müzakerelerin bir mukaddemesi olarak vasıflandırmaktadırlar. Eskişehirde bereketli yağmurlar Esklsehir 20 (Telefonla} KBylülerimizin günlerdenberl bekl« mekte olduklan bereketli yağmurlar bugün başlamıştır. Bütün köylüler «evinç içindedir. Yağmurların başlamasile kuraklık tehlikeai de kısmen zail olmuştur. Ankarsda Ankara 20 (TJİA.) BugÖB taat 17^0 da başlayıp fasılasız 15 dakika devam eden çok tiddetli bir yagmur yağmıştır. Fırtına ile beraber vağan jiddetli yagmur, bu müddet zarfmda sehirde hayaü lnkitaa uğratmıştırj Bazı alçak semtleri seller ba»I mısaa d», hiç bir rayıat olmamifür. Prense» Margaret Almanvayı ziyaret edecek Boon, 20 İngiltere kraliçesi Elizabcthin kardeşi prenses Marret gelecek ay Alroanyayı ziyaret ettiği vakit ilk defa belikoptere binecektir. Almajıyadaki İngiliz raakamlan prenses Margaretin İngitiz birüklerini teftiş için bineceği helikop terin inmesine müsait sabalar aramaktadırlar. Prenses Margaret 12 temmnzda uçakla Almanyaya gelecek ve Cum hur Başkanı Theodor Heuss ile ye mek yediklcn sonra bir helikopteıe binerek Alıuanya içinde bir seyahate çıkacak ve üç gün sürecck olan ziyaretleri esnasında helikop terle yiizlerce mil, katedecektir. Margarcün ziyareti kral ailesine mensub bir kimsenin harbten son ra Almanyaya yaptığı ifk zayaret olacaktır. nm milyon,» diyerek onu tasdik etti. «Fakat. iyi bir kışlak bulunmazsa Rusyanın kışı dünyanın en büyük ve en mükememl ordusunu mahveder, deîıkanlı » Şimdi anlamıştım işte.. Kışlak meselesi! Anlamıştım. tabiî hay Allah! Bu sırada Madam La Flotte. kapıyı ardına kadar açarak: «Yeni bir zafsr'» diye haykırdı. f Borodino muhaıebesini de kazanmışız!» Hiç birimizde bir hareket görülmedi Çan sesleri içinde boğuluyor gibiydim. Kendi kendime: «Napoleon Moskovada kışlamak istiyor,» diyordum. <JfanBapüste Çara acabd nasıl bir akıi veıdi; Fouche'nin de, Talleyrand'ın da her tarafta casuslan var. Ikisi de zemin ve zaman^ göre taraf tutmasını gayet ıyi biliıler. Bugün bana gelmelerinm manası şu: Napoleon harbi kaybetmek üzere... Bugün değilse yann. bu yandan da Paris hâlâ zafer çanlarile inlcrken, harbi kaybedecek » İlkönce Talkyrand gitti. Fouche kaldı, ağzını şapırdata şapırdaU kurabiye yemesine devam etti. Pek memnun bir hali vardı. Şu son »afere mi memnun olmuştu, yoksa tam zamanmda gözden düştüğüne mi seviniyordu? Çanlar kesilinceyt kadar oturdu. Sonra kalkh: ıFrantıs mlllttinin MİftmtU Ankara Tıb Falcültesi yeni Dekanı seçildi Ankara, 20 (Telefonlal Ankara Tıb Fakültesi profesörler kuruiu dun toplanmış ve müddeti blt<=n dekan profesör doktor Nüzhet Karasunun yerine profesör doktof Süreyya Gördüreni seçmijtir. Hindistan kadınlan sinema aieyhinde Yeni Delhi, 20 (a.«.) 13000 ev kadmı bir Lstida ile, Hindistan Ba§ vekili Nehru'ya müracaat ile, sinemanın sebeb olduğu fen&lıkları önlemek için derhal harekete geçılmesini istemişlerdir. Kadmlar, istidalannda sinema, çocukların manevî sağlığı için mühün bir tehlike teşkil etmektedir, demektedirler. Nehru, bu müracaati dikkatle tet kik edeceğini bildirmiştir. Köprülünün seyahati Beyrut, 20 CAnka) Tıirkije D15 İşleri Vekili Prof Fuad Köprülü, Türkiye ile Arab meml=ketleri arasındaki münasebetleri clüzenlemek maksadile Beyrut, 3ağd?d ve Şamı ziyaret edecekür. Lübnan hukumetıne ykın çtvreler, bu ziyaretten büyük : stii3deler temin e^ileceğini ve Köprülünün bu seyahatini önümuzdeki ay içinde yapacağııu bildirmektedirler Amerikada bir Kongre azası daha öldü Washington, 20 (a.a.) Amerlka Kongresinde Hawai'yi temsil *r den M. Joseph Fanington dün akşam Koneredeki bürosunda 6H olarak bulunmuştur. Göriinüşe g6re, ölura tabiî sebeblerden ilerl gelmi^tir. Bu ölümle Amerikan Kongreai aynı günde iki azasını kfybetmektedir. Bilindiği şibi ıüün sabch Senatör Lester Hunt silâhia intihar etmişti. | Bernadotte'un Çarla gizlise anlaf•mış olduğu meydana çıka» I «Pekı ama. Julıe, gizj değil kJ bu.» dedim. «Yalnız, Fransız gaze.telerinin bahsetmesi yasak.» ' «Joseph senin buktnnanı bilhassa istiyor.« dedi. «Büşıma if iaçma. Desıree 1 1 Julie'yi yazdanberi gönnemiştim. |Yüzü yaşlanrmş gıbi idi, uzeııne pek zava^ı bir hal geimiştı. İçimde derin bir sevgi uyandı. Julie'ciğun şimdi çok çile çekmiş, derin ha;>al kırıkhklarına uğrarajş bir kadınii. Bel!:ı Joseph'in a^k maceralarmdan Ihaberi vardı, ha'tâ belki Joseph ona karşı kotü oavrannsga basla1 mıştı. Çunkü, her şeyiri Nap^ieon •sayesinde elde ettiğini bildıği için, j o da gittıkce derdli bir hal alıyor. Belki de Julie koc?5inın onu zaten pek sevmedig:ni artık an amış bu'hınuyor. Joseph onu parası için almıştı. Halbux: bu para onun ıçia aruk hiç, çünkü kendU emlâk alımsatımı ile, imparatorun ihsan ettiği malmuikle çoktan zengin ol du. İçimden: «Öyjsyse Julî? ondan niye avnlmıyor? B diyorcum. 1 Sevc";?:nd'n mi? Vazife hissinden miT İnadır.dan mı?» «S?nR bir iyiliğim dokunacakc a. gelirim,» dedim. Elini ataına buttrdi! (i «('umhıırivetn in Edebî Tefrikasi:1O6 SARAYLARIN /ŞR İLÂHEST DESÎRtlE Vnnrteı C.rn.TKKIN «Finlan'îivada bir yer, Pren ğa başlar. Ordulanmız bir iki güne ses Hazretteri » kadar Mrvskovodalar D Gene mi Fintandiva! oE, İmparator Moskovaya £İ «Finlandiya Ruslarm elinde. rince de harb biter, değil miya?» dedim değil mi?» Talleyrand ikinci cayını icivordu. Tsllevrand omuzlarını kaldırdr Fouche'nin dıi"imdan pek memnun eBilmivorum kocanız nasıl 1 olduğu bc! ' idi bir akıl verdi Çara.» Gene garib bir sessizlik çöktü. Peki Çar ne istiyormuş JeanFouche bir kurabıye daha aldı. duBaotiste'den^» Talleyrard söze karıstı. canı sı daklarını şapırdattı. Sonra acı acı kılmağa ba^lamış eibi bir eda ile: gülümsedi: cakıl.ı dedi «İrnparatorun harb «Fransız ordulan girdikleri usullerini cok iyi bilen eski bir köyü yanıp yıkılmış buluyorlar Fransız ma r e'alı bovle hir vazivet Köylüler her tarafı ateşe verip öyte mükememî bir =k>l hocasıdır.» le gidiyorlarmış. Gelenier yangın Fouche: rLveç V'eliahdının ver verinden ba'ka bir şey bulamıyrdiği akıl uzrt ine dp Csr sulh olmak larmış. Hulâsa, Fransız ordusu zaiçin İmparatora adnm cönde' mr'k ferden zafere kosuyor. fakat açlıkten vazgeçmiş, ordularımızın önün tan ölüvor. İmparator ordunun büden kuvvetlerini çekmpije basla tün iase«!ini bulunduŞu iisrten göndermek zorunda: halbuki önceden mış.» dedi. Sesincieki o kevifli eda kavbol bunu hesab etmis de değil. Kazakların yandan vurmalannı da hemuş, bir dureunluk eplmisti. 5aba katmamıştı: zaten bunların Tallevrand saatine baktı: «Borodino zaffini ilân etmfk âdetidir. «çıktan açıga hiç bir harttzer« çanlar nerdeyse lundi çalma b« girmezlar. «Fakat İmparator, bütün ihtiyacını Moskovada karşılayacağını umuyor. Zengin ve dörtbaşı mamur bir şehir orası. Kışı da ordusu ile beraber orada gecirecek. Hasılı, her şey Moskovanın alınmasına bağh. Kont Rosen: «Almmasını süpheli mi görüyorsunuz?» diye sordu. Fouche, hâlâ sinsi sinsi gülümsiyerek: «Benevento Prensi daha demin söylüyordu.» dedi: «Borodeno zaferini haber veımek üzere çanlar şimdi nerdeyse çalar. Moskova yolu açılmışür. İmparator yarın deği! öbürgün muhaltkak Kremiin saraymdadır, sayın Kontum.» İçimde büyük bir korku belirdi, nefesim tık^nır gibi oldu. Ne yapacağımı şaşırmış bir halde, bir ona, bh" ötekine bakttm: «Siz buraya niçin geldinK, lutfen açıkça söyler misinizTı dedim. Fouche: «Ne zamandanberi ziyaretinize eelmek istivordum.» dedi. »Hele, bueünkü harb gibi muazhâdiseda Vellahdın jnühijD oir rol ovnadığını haber alınca, Prenses Hazretlerme karşı duyduğum yakmlığı ifade etmek ihtiyacını bütün kalbimle hissettım. Size karşı besiediğim yakınhğm yıllar öncesine varan bir mazisi vardır diyebilirim.» Içimden: (A, evet!» diyordum. «Napoleon'un casusu olarak yıllarca az mı takib ettin bizi!» «Anladım.» dedim ve Talleyrand'a baktım. Talleyrand: «Eski bir riyaziye hocasının sözierini anlsmak o kadar güç demek ha?» dedi. «Harb cebir muadeleleri gibidir. Harbde de bir takım meçhulleri hesablamak lâzımdır. Bu harbdeki mechul kıymet öyle bir kimseydi ki Çarla bulustuktan sonra artık .. mechul ol. maktan çıkmıştır. İsveç Veliaadı işe karıştı, hanımefendi!» Kont Rosen heyecanlanmıştı: «Bundan Isveç ne kazanacak acaba?» diye atıidı Talleyrand ahpabca bir tavırla: «Bence İsveçin silâhlanıp bitaraf kalmasına da İmparator pek kıymet vermemiştir.» dedi. «Baksanıza, İsveç Pomeranyasını nasıl aldı. Yoksa. veliahdınızm siyasetini tasvib etmiyor musunuz, delikanh?» Fakat benim o sarışın delikanlı Kont kolay kolay sinmedi: «Ruslann silâh altında yüz kırk bln askeri var, Napoleon'un ise...ı Talleyrand: ( H e m n hemtB y% fcshlikede » dedi. «Millet sulh isti Gene aiienin yüz karası oldum! yor. Isveç veliahdmın da, benını Julıe ile Joseph Mortpfontnıne'den de gayem aynı: sulh!» Paris.e geidiler ve Napoleonun Eğilrp elimi öptü. Fakat duddk Moskovaya gırişi şerefine bir zıyalan öyle yapış yapıştı ki elimi he fet verdıler Beni de çağırdılar ama, men çektim. 'gıtmek istemedim. Julie'ye bir puO gittikten sonra bahçeye çık sula yazdım: uÜşütmüsum hastatım. sıraya oturdum. Evdeyktn yım,» dedim. Ertesi gun damladı. duyduğum korku ıçime tekrar gel I «Gelmeni çok istiyorum.o didi. Hem de bir kat daha fazls yordu. «Herkes senden, JspnBapr Içeri eirdım. Bunları yazıyordunı tisie'den 0 krt lm cok b?hsedıyor kı! ITabiî, korsn Napoleonia beraber Marie geldi Sevinmişti: «Artık Çar sulha yanaşır.n di Rusyaya yürümesı lâzımdı. O zayordu. «Kıştan önce Pierre burada man, Çarla birhkmiş diye ortaya boyle dedikor"u'ar cıkmazdı. İstidır» Pierre, Marie'nin oğlu, harbe git yorurn ki bu dedıkodu...» ti ne zamandır haber yok. «Jear.Ba^tiste h^kikaten ÇarMarie önüme çöktü, iskarpinle la biHik. Ju'ie'» dedim Ağz> bir karış açık. yiızüme baıimi çıkardı Saçlarında bir havlı ak var, elleri de nasır içinde. Bü kakaldı. «Yani. ahalimn söylîdiğı doğtün ömrünce çalışmış. biriktırdığı bir iki kuruş parayı da hep Pierre'e ru derrek. öyle mi?» göndermiş. Şimdi Pierre Mosko «Ahali ne diyor, bilmem.j devaya doğru yurüyor. Başına ne ae dim. nJeanBaptiste Çarla buluşlecek acaba gocuğun, JeanBap mu§, ona akıl vermiş » tistc? Julie honıurrlanarak. pek meyus Marie: »Allah rahathk versin. bir halde başını iki yana salladı: «Dcsiree! Sen sahiden aüenın fiugenie,» dedi. «Güzel güzel rüyüzkarasısın!» iyaiar görürsün inşaallift » E^kıden de bana böyle demişler «Teşekkür ederim. Marie. Aldi: Jo?eph'le N'apoleon Bonaparte'ı lah rahathk versin.» dedim. Marsılvadaki evimize çağırdığım zaTıpkı çocukhığumdaki gibi. Şu anda Oscar'ı kim yatınyor man Zaten bütün bunlar o zaman Hu acaba? Bir, iki, hattâ belki d» başladı ya... Julie: «Gelmezsım daha çok bahüç yaver veya u*ak .. Pariı. On bef ffln »onra ıcdilir senden v» JeanBaptist*
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear