25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET Hazfran f!W DTen Bien PKu Konserve tenekesindetı nışan . ve riitbe isaretleri f =haberleri İstanbul fırncıları da zam istiyor! MEMLEKET DAVALARI | ABAHTAN ABAHA... iieriki senelerde de suların kesilmiyeceği temlnatlı değil • Paraşüt birliğinin kumandanı al nız yaralılar değil bizler de sinirbay Langais arada bir biraz nefes livriik. alabilmem için beni karargâha daKmllar kaleyi yeniden bombarvet ediyordu. Albayın gayet iyi bir dıman etmeğe başlamışlardı. Sonra ahçısı vardı Az malzeme ile neler her zamankinden daha şiddetli bir vapmıyordu. taarruza giriştiler. Savaşlar esnaBir iki defa da albay de Cas j smda üç yerden daha çekilmek zo Bu istekte fınncılara hâkim olan Bundan iki sene evvel yazmıs oltries'in mısafiri oldum. Albay 3e runda krldık. Hastanede yer yer zihniyet şu: «Hayat pahalılaşCastries olup bitenlere ıagmen lâmbalar, mumlar yakmıştık. Ar mıştır; hcrkes fazla kazanmakta duğumuz bir yazıda, memleketimizde balık mevzuunda yapılan araşdaima son derece sakin ve soğuk tık yaralılar da teker teker gelidır. Fırıncı niçin bundan tırmalara temas etmiş, uzun vakanhydı. Sonuna kadar da öyle | yorlardı Onlar da yürüyerek hasmahruın olsun?» kaldı. i taneye kadar ulaşabilenlerdi. Sadeli olan bu tetkiklerin önümüzdeNihayet albay de Castries gene vaşlar o kadar kızışmıştı ki kimse, Ankara ve İzmirde başlayan ek ki yıllarda daha da inkişaf edeceralliğe terfi etti. Hanoi'deki kuman yürüyemiyccek halde olan yarahları mek meselesi şehrimize de sirayet ğine işaret etmişük. Aradan geçen danımız General Cogny rütbe işa înnl~'V'n pnnfcurtaran arnbsma nak etmek üzeredir. Zam için Ankaraya zaman zarfuıda, gerek Et ve Balık rctferini uçakla Dien Bien Phu'ya letmeeg imkân bulamıyordu. G ma heyet gönderen bu iki şehir fırın Kurumu Umum Müdürlüğü ve geg inderdi. Rütbe işaretlerini para Jyıs gecesinin bir kaç saatini karar cıları gibi İstanbul fırıncıları da rek mezkur Umum Müdürlük taşütle atülar. Fakat paraşüt kızıtla j gnhta geçirdira. Hepirniz cereyan böyle bir teşebbüse piri=mî<;lprdir. rafından malî bakımdan destekT.n bulunduğu bölgeye düştü. Bu etlen savaşlr hnkkında gelecek ha Fakat İstanbul fırıncılarının zam lenen ve İstanbul Üniversitesi Fen mın üzerine gönüllü bir paraşütçü berleri merak «liyorduk. Gelen ha isteğinde, zarardan ziyade, şu zih Fakültesine bağh Hidrobioloji Akızıllann bulunduğu bölgeye ine berler ise prk de cesaret verici ma niyet rol oynamaktadır: raştırma Enistitüsünce yapılan rek onlan aldı ve Hanoi'ye gerl hiyrtte değikli. «Hayat pahılılaşmakta, herkes mcelemelerden bahsetmeği ınuvagötürdü. O ?ece üc defa mukabil hücuma fazla para kazanmakta; fırıncı niçin fık bulmaktayız. Terfi haberi telsizle gelince, tne ^eçtik ve kaybettiğimiz yerlerden bundan mahrum olsun?» Yirmi Enstitüde yapılacak balıkçılık rasim yapıldı ve generalin rütbe biri haric, hepsini geri almağa mu beş çuvala kadar un işliyen fırınaraştırmalarının bir yıllık program işaretleri ince tenekeden yapılmış vsffak olduk. Hastneye döndüüüm cılar ziyan etmemeklo beraber ' ızla ve etüd mevzularının, Üniversite, Et bir konserve kutusundan kesilerek zaman gclcn bu haber hepimiz için kâr da sağlayamamaktadır. Fakat : bu miktardan fazla un is! .lcrîn ve Balık Kurumu ile müzakere takıldı. O gece generalin şerefiue bir müjde oldu. kârları büyüktür. Asıl mesele, Is edip mutabakata vardıktan sonra, bir toplantı yapük ve birer kadeh Fakat ondan sonra cereyan eden tanbulda fırın işinin halli'1 • ~ ' tatbikat için gerekli kadro, vasıta şarab iştik. =,ivns!ar ümidimizi kırdı. Sabnha ve diğer malzemenin bütün masBu merasimden biraz sonra gene kadar vahşiyane çarpışmalar oldu. Meclisi. fınncılara, aralannda bir şirket kurarak fırınlan fabrkalag raflarını Kurum temin etmektedır. ral hastaneye geldi ve yaralılara Birtikler bitkin bir halde idiler. tırmalan için beş senelik bir müh Faaliyetlerin neticeleri aylık bir madalyalarmı taktı. Tabiî bu maBütün aece bir an nefes alama let vermisti. Bu mühl"<: ' ' 'n^uk raporla Kuruma bildirilmekte, Kudalyalar da tıpkı generalin yıldızdılar. Sabaha karşı savaşlar daha senesi geçtiği nalde fırıncılar her rum gerektiği takdirde, bu netilar: gibi daha ziyade sembolik şeyhangi bir teşebbüse girişmiş cîe celeri neşir veya tatbikata intikal lerdı. Çünkü madalyalarm getiril da sMdetlendi. cttirmektedir. mesi imkânsız bir şeydi. Paraşütle BTRDENRİRE SESSİZLİK ÇÖKTÜ ildirler. 7 mayıs günü sab ıhı askcrî dokatıldıklan takdirde onlan n da klÖzel sermayc ile biri Şişlide, diBugün modern balıkçıhk dendidolaşarak ğeri Halic sahilinde Karpa^cda ği zaman, modern aletlerle yap'lan rıllann taraftna düşmeleri ihtimal toı Grauvvin koğuşları dahilindeydi. Daha evvelki tecrü hastaları teskin etmeğe çaltşü. On kurulmuş olan iki modern pkmeic balıkçılık akla geldiği gibi, balık lara Vietminh'lilcrin kaleyi zaptet fnbrikası fırınıılann reka1': ' hakkında yapılan biyolojik tetkikbeler de bunu göstermişti. melerinin muhtemel olduğunu. fa29 nisan günü albay Langais be kat bunlr.rın askerî kuvvetler ol şısında işletilemiyerek muattal bir lerin de ehemmiyeti kabul edilmiş Balıkçıhğı bir ni karargâha davet etti. General duklarını ve yaralılara muhtemelen halde durmaktadır. Bir aralık Be bulunmaktadır. de Castries'le beraber bir parti briç kötülük etmiyeceklerini söyledi. Fa yoğlu fırıncıları Şışli fabrikasmı hayli terakki etmiş olan memlecynıyacakuk Generali uzun zaman kat bu sözler hastaları hiç de teskin almak istemişlerse de bilâhare bun ketlerde bu kabil araştırmalann, bekledik. Gelmedi. Nihayet kalkıp etmedi. İhtimal her biri kızıllann dan vazgeçmişlerdir. aşağı yukarı üç çeyrek asırdanberi Diğer taraftan. söylenildiğine gö yapılmakta olmasına mukabil, mem gıtmeğe karar verdim. Fakat albay ctrlere yaptıkları işkenceler hakbana mâni oldu. Böyle bir şey yap kırıda duydukları muhayyilelerinde re. üç sermayedardan mürekkeb leketimizde 3 senelik bir mazive tığım takdirde generalin güceneoe tekrar tekrar canlandırıyor, belki bir şirket bu fınnı satın alacak, ?ahib olduğu nazarı itibara alınağini söyledi. O sırada general gel de bunlara kimseden duymadıkları şehirde üç fabrika daha kurarak cak olursa, bu sahada bir hayli geç di. Elınde bir zarf vardı. Bu zarfın ve kcndi muhayyilelerinin eseri o faaliyete geçecektir. Alâkadarlar bu kaldığımız meydana çıkar. İşte bu içmde Lejyon d'Önor nişanı vardı. lan ışkence şckillerini de ilâve e işi de Migro teşkilâtmın halledece teahhuru müdrik bulunan Umutn ği ümidindedirler. Bu nişanı benim Içln göndermiş diyorlardı. Müdürlük ve kendisine baglı bulerdi. Geıeral gayet mütevazi ve lunan Enstitü, aradaki fasılayı cand^n biı 'avırla nisanı bana tevOğleden sonra saat dörtte subay Demirciler Birliği, demir satın mümkün mertebe kısmak üzeri di etti. O '.aman bu briç partisınin lar bir tophntı yaptılar. Bazıları almak üzere Almanyaya takdire şayan bir gayret sarfetyalan olduğunu, hakikatte beni ka bir yarma harekeü yapmayı tavsiye heyet gönderdi mektedirler. raraâha bu nişanı tevdi etmek icin pdiyorlardı. Fakat bu bir intiharİnşaat demir! pıy.ısannda darlığın çağıvhklannı anladım. İçimde de dan farksız olacaktı. Zaten erler devam ettığıni evvelce bılciımıştılc Çok geniş bir araştırma progralin bir sevlnç duydum. Demek be de böyle bir harekete girişecek duTicaret Bakanlıgı piyasadakl darlığı mını tahakkuk ettirme yolunda ni unutmamışlardı. Bu nişan benim nımda değildiler. O vahşiyane çar önlemek maksadile 10 milyon dolarhk bulunan Hidrobioloji Araştırma için büyük biı cesaret kaynağı pışmalardan bitkin bır hale gelmiş bir tahsis yapmıştır. ithal edilecek bu Enstitüsünün ilmî tetkikleri hakmallar Demirciler Birliği kanalıle demır oldu, lerdi. Onları ileri sürerek bir yar işı ile uğraşanlara dağHılacaktır Boy kında teferruath bir i^rnnl vanmak, ma harekeü yapmak belki de kütle lece demirlerln karatıorsaya intikaline tHamanye Böliiğü» halinde bir katliâmla neticelene moydan verilmiyec«ktir. Paraşütle atılan cepane yavaş ya cekti. Onun içindir ki son kurşuna Demirlerin bir an evvel ithali icin 24 SENEDENBERİ vaş azalmağı bdjladı. Cepane sıkın kadar çarpışmağa devam etmek, fa Demirciler Birliğırulen dort kişilik bir BÜTÜN t'ST hissedıliyordu. Müstahkem mev kat çılgınca ve ümidsizce bir te jıeyet Ainıanynya ı'uaıieıüıniştir, Heyet, tüccarı lemsllen Almanyada küer birbiri arkasma düşüyor şebbü<ılo bulunmamak kararını alHANIMLARIN demir mübayaalarında buluna.ciktır. dılar. Alâkadarların ifadeleri'ıe fiöre. yeni Euafımızdak) ç«nber gittikçe da ilhal edilecek bu demirler bu^nnku pıŞitndi hastanedekiler de, dışarı >asa fiatından çok aşajı »ıtılraktlr. lalıyordu Oent dt ümidimizi kayMalum olduğu üzere bugurt ithal malı tetmemiştik. Varalılar. kızıllann dakiler de âsabî bir gerginlik içinİnşaat demirlerinden de. olacakları bekliyorlardı. Koguş toplan 9S ve perakende6. 8 mm. likler tsirleri hamal olarak çalıştırdıklaolarak karaborrinı bildikleri için ara sıra gülerek larda başlanmızın üstünde müte sada 140 150 kuruştan satılm.tktadır. rradt bir uğultu halinde duyulan bana. Batı Almanyadan bir ticaret Eh. hamaliye sırığınızı hazır topçu atesinin kesildiğini ve onun heyeti gelecek yerine makineli tüfeklerin muntaladmız mı matmazel? diyorlardı. aldığımıza göre. zam tıkırtılarınm başladığını işiitik. deHaber Almanyadan bir eylul ayı içinHirıdiçinide birisi esir düstiısrü Batı ticaret heyetivakit onun hakkında «Hamaliye Arada bir el bombslarının boğuk nin memleketimiM geleceji bllüirilmckbir gürültü ile patladıklannı işiti tedir. Heyet şehrimizde temaslsrda hubölüjrüne yazıldıı derler. yorduk. Bu kötüye alâmetti. De lunduktan sonra Ankaraya gldecek ve Maamafih yaralılar bunu söylerMâkadarlarla görüşccrktir. ken şaka ediyorlardı. Mağlubıyet j mck ki her iki taraf birbirlerine o Bir İngiliz profesorü şehrinıizde hiç birimızın aklmda voktu Dien I kadar yaklaşmışlardı ki, Vietminh O\'fnrd Üniversitesi profesorlei.nden Bien Phııya gelen paraşütçü bir ı topçuları birbiri arkasma dilga have Milletlerarası Jeodezi ve Jeofızik Iil:!eri vakında Hanoi'den takviye j hnde hiicum eden kendi birlikleri Başkanı t.mınmıj bilgln Sydney Chakuvvetlertnin gelecegini söylüyor ' ne zarar vermemek için ateşi kes man. Fen Fakıılteslnin davetlisi olarak lardı. Bu takviye kuvvetlerinin dnft I mislerdi. O korkunç «Stalin org sehrlmize gelmiştir. Profesur yarın saat nıdan drcftruya Dien Bien Phu'va I Inı . nm se^i bile duyulmuyorclu. 17 de dekan:ıl; bmasında «Atnıosfeıde med ve cezjr olavl.ırı» mevzuundaki ilk gnnderilmiyereklerim bildiğimiz hal İpabelle mevkiinden müdafaamızı knnferansını verecektir. takviye eden bizim topçularımıza o> bu haberler maneviyatımın tak da, aynı »ebebden ates kes emri Satış kulübeleri kiraya verilivor vıye ediyordu. Belediyece sehrin nıuhnlif verlermde Onun içındir k< i mayıs gilnü, verilmijti. Zaten sonradan öğren s.ıtış kuliıbeleri yaptırılnıaktadır. Take. tesi güruin son mukavemet günü di^imit Bibi Vietroinh"liler oraya da s!m k.npalı tr.nmvTV dııraîı \anında inşa edılen kuhibe 24 ha7irnnda ıhale sureo'îac.ğmj kimse tahmiri etmiyordu. taarruî etmişlerdi. tıle kirnva verilecektir. Saat tam 17.30 da birdenbire büP'ın günler ilSc bakırrnndan da sıTopkapı Sarayı Müzcsi tiin sesler kesildi. Derin bir sessiz~l ınb eeVflîvord?» En «*ır ynrahlara tanıir etliiiyor biraz parmımsr yapıyor ve plaz lik oldu. TTfrvirpiz birbirimize bak" ma tetbik ediyorduk. Yeraltı has hk. Alışma ' • "z bu sükunet biMaarif Vekâleîince Topkapı S.ırayı t?nesi hemen hemen cnmamen ks zim için o müthiş uğultudan daha Muztijnin esaslı bir şekilde tamlrıne kirar verilmiştır. Bu hususta luzumlu ranl''<tı. Işık*"^n mahrum kalmamız korkunçlutahsi'.ıt temin edılmis oldıı^undan tayaralılann âsabını bozuyordu. Yal(Arkası ;ar) ralrata yakında başlanacaktır. Balıkçılığın kalkındırılmasmda n kaydolunan son hamleler a RIDVAN Yazan• TEZEL mevzuumuzu bir hayli uzatacağına göre, biz burada sadece bugüne kadar yapılan bellibaşlı tetkiklere temas etmekle iktifa edeceğız. Enstitünün araştırmalarını iki kısımda mutalea etmek kabildir: 1 Deniz balıklarımız hakkında yapılan tetkikler, 2 Tatlısu ve göl balıklan hakkında yapılan tetkikler. (1) Bu sahada yapılan incelemelere. denizlerimizin tuzluluk ve sühurketleri, tabiî balık gıdası bakınıından zenginliklerı, akıntılar gibi âmillcrin, iktısadî ehemmiyeti haiz olan balıkların hicretleri ve yumurtlam.ıları üzerindeki tetkikleri ithal edebiliriz. Bu maksadla, hangi şartlar altmda balık hicretlerinin vukubulduğu, j'umurtlama yerlerinin nerekrde olduğu, hicret esnasında hangi rotaların takıb edildiği, zaman zaman vukubulan balık kırgınlarının hangi iklim ve tabiî şartlara bağh olduğu ariz amik tetkik edilmektedir. Balık biolojisi uzmanlan tarafından iktısa lî ehemmiyeti haiz olan bahkların biolojileri de ilmî bir şekilde incelenmekte, bu etüdlsr netieesinde, hangi bahklann ne gibi mevsimlerde tutulması icab ettiği, bunların tutulması için tıe tip ağlann kullanılması ve ağlardaki gözlerin ne büyüklükte olması lâzımgeldiği tebeyyün etmektedir. Enstitü tarafından bugüne kadar esaslı bir şekildî tetkike tâbi rutulan, aynı zaman da iktısadî ehemmiyeti haiz bulunan balıklarımızdan uskumru, palamut ve toriklcr hakkında oldukça tekemmül ettirilmiş malumat elde olunmuştur Bu balıkların Karadenizle Marmara deni|zi arasında, İstanbul Boğazı tarikıle yapmış olduklan hicretler incelenmiş, bu maksadla, uskumruların kuyruklarına işaret halkaları takılarak, Boğazdan Mannaraya geçen bir bahğın nerelere kadar gittiği, hangi mevsimde tekrar Karadenize geçtiği incelenmek^edir. . | > o . fiiğer. tetaftatt. bazı.Ktıelec bot miktarda tutulan palamudun. diger müteakıb senede mahdud miktarda tutulması, buna muvazi olarak bazı senelerde de toriğin tutulan miktarlarında anomaliler gö! rülmesi, tetkik edilmiş, ilmî bir izaha bajjlanmıştır. Bütün bu tetkikler neticesinde. hangi senede fazla torik. hangi senede ise uskumıu tutulacağını evvel len kestirnıck 1 imkânı hasıl olmuş bulunmaktndır. j Halen Enstitü. ıktısadi ehemmi, yeti haiz balıklara aid bir 4JKVI hazırlamak üzere faaliyettedir Diğer taraftan ilmî neşriyatta da bu| lunaıak, bu tetkiklere aid netıceIsri yaymlamakta, ecnebi dille de yaptığı bir neşriyat serisile de bu neşriyatı, dünyanın 100 kadar muhtelif yerinde tcsis edilmiş b'!lunan hidrobioloji enstitülerine du\urmaktadır. j Et ve Balık Kurumu Umum Mül durlüğü de, sahib bulunduğu mo dern bir bahkçı araştırma gemisi olan ııArar» la geçenlerde, Karadenizde balık yataklarını Echo Sounder adı verilen iskandil cihazlan kullanarak, yerli ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilâtı (F.A.O.) na mensub uzmanlara tetkik ettirerek. gene iktısadî ehemmiyeti haiz olan balıklan.nızdan hamsinin hangi bölgelerde daha ziyade büyük topluluklar arzettiğini tayin ettirdiği gibi, iskandil cıhazlarının faydalannı, Karadenizde bahkçılık yapan «Reis» lere pratik bir şekilde göstererek, onİ3rm da bu modern cihazlarla ünsiyet peydalamaları sağlanmıştır. 3 (2) Memleketimizde bulunan tatlısu gölleri ve bu göllerde yaşayan balıklar da Hidrobioloji Araştırma Enstitüsünün tetkik çerçevesine dahildir. Zaman zaman kuruypn ve tekrar suyuna kavuşan göllerın telef olmuş balıklannın yerine sun'î iîkah yolile yeni ve o gölün fizikî, kimyevî ve biolojik bünyesine uygun balıklarla nüfuslandırılması, yumurtlamanm devam ettiği zamanlara mahsus olmak üzere, hangi aylarda o golde yapılan balıkçılığın menedileceği, balık avlanırken, muayyen bir büyüklükte balık neslinin tutulmıyarak korunması maksadile, kullanılan ağ gözlerinin ne büyüklükte olm.ısının icab ettiğinüi tayini de Enstitünün üzerinde ısrarla durduğu rnevzulardm bjzılarını teskil etmektedır. Bu maksadla, memleketimizde bulunan tatlısu gölleri senenin muayyen mevsimlerinde olmak üzere tetkike tâbi tutulmuş ve tutulmaktadır. Diğer taraftan, gölde faydalı bahklann aleyhine olarak çoğalan bazı balık cinslerini imha etrrıpk maksadile o göle hangi ytrtıcı bahkların ilâve edilmesi lâzımgeldiĞi ii E<?ne mezkur Enstitüniuı tetkikleıi meyanındadır. Hidrobioloji Araştırma Hnsti«üsu, ı zamanlarda son derece ehemmiyetli ve tatbik tarzı bakımından da o kadar enteresan olan bir trtkike girişmıştir. Şöyle ki Avusturya ve Almanyadan memleketımıze ithal ettiği balık yumurtalarını, sun'î bir şekilde, kendi atölyelerınde yaptırdığı özel kaplarla ilkah ettirerek, İznik gölüne yerîeştinniştir. Memleketimizde ilk defa yapılan bu teşebbüs hakkında okuj'Ucularımıza biraz bilgi vermeği faydalı buluyoruz: Sun'î olarak ilkah edılmiş o'an yumurtalar gene sun'î olarak geliştiri'erek hangi göle yerlsştirilecekse, iskân ettirilırler. Bu usulün tir riiçhan sebebi de tabiatte olduğu gibi, di^sr balıklar tarafından yenerek tahrib edilmezler. Filhakika tabiatte, balık sürfelerinin takriben % 90 i jrumurtayı terkedecek hale gelmeden evvel, diğer balıklar tsrafından yenir. Başka bir kolaylık da, büyümüş balıkların canlı olarak bir gölden diğerine naklı işinin büyük kaplara ihtiyaç hasıl etmesi buna mukabil, yurmurtalann kolaylıkla nakledilebilmesidir. Her balık .her gölde ! skân etli'ebilir mi? sualinin cevabı da gene Enstitünün araştırma programına dahil olan biolojik bir mevzudur. Bu tetkiklerde hikim olan bırkaç noktaya da temas etmek ıstıyoruz. Evvelâ yerleştirilecek bahğın mevzuubahis göldeki biolojik ve kimjevî şartlara intıbak etmesi şarttır. Diğer taraftan intihab edilecek olan gölde hiç balık bulunmamalı veyahud da insan gıdası bakımmian değer taşımıvan balıklar mevcud olmahdır. Göl knpalı bir vah^et olduğuna göre, ihtiva ettiği balık gıdası da muayyendir. Bu itibarla, ilâve edilecek olan yumurtalardan üreyecek olan balıklar, yem bakımından orada esasen mevcud balıklara rakib olmamalıdırlar. Nihayet son iki mülâhaza da pratik bakımdan son derece ehemmıyeflidir. Bunlar da balıkların o gölde yetiştikten sonra kolayca avlanabilmeleri. avlanan bahklann memleketin bir çok şehirlerine kolayukla sevkedilebilmeleridir. • İş«e Hidwbiolö}i Araştırma Enrtitüsünce yapılan tetkiklere göre, İznik golü büfün bü İarfiah kendmde cernetrhiş Bu!nriuyör; ' fiif.âj kika Albjerin ön kısmında bulunan ! göllerle tam bir müşabehet arzeden İznik gölünde, ilmi adile Koregonus familyasına mensub balıkların yumurtalarından 6.000.000 kadar memleketimize ithal edilmiştir. Ala balıkların yakin akrabalanndan olan bu balıklar, üç sene zarfında 2 7 3 3 sm. uzunluğa, 250350 gr. ağırlığa ulaşmaktadırlar Lezzetli ve kılçıksız olan bu balık önümüzdeki seneler için, İstanbul, Ankara ve diğer büyük şehirlerimize bol ve ucuz bir gıda vaadetmektedir. Yazımıza son vermeden evvel Et ve Bahk Kurumu Umum Müdürlüğü tarafından muhtelif bölgelerde yapılan et ve balık muhafazasmda kullanılacak olan soğukhava depolarını, balık unu fabrikslannı zikretmek isteriz. Önümüzdeki scnelerdo bu tesislerin faaavote geçmesi dolayısile, zaman zaman çekilen gıda fiat Vsmevvüçleri önlenebilecektir. stanbul Sular Idaresi müdürü yüksek muhendis Bay Cahid Çeçeni. zaten tanırdım. Gazeteci sıfatile bendleri gezdiğimiz sırada bize kıymetli izahatta bulunmuştu. Ve İzmiri ziyaretimizde, o vilâyetiraiz halkı, bu zatın şehirlerine pek faydalı oldnğunu, elbet kendisinden hiz Istanbullulann da istifadeler edeceğimizi roüidelemişlerdi. :i Anadoln yakasında sulann kes mesi üzerine, her bağn yanık vatandas gibi. biz de çaresiz. bu «dırahtı mevvedar üzreı demiyeyim. bu susuz bend içre taş attık. Yankısı geldi. Saym miidür. telefon edip: 1 Fıkramda yazdıklanmm, tek nik adamı sıfa<ile. kendine de dokunduğunu . 2 Valiye mühendislerce yanlış malumat verilmediğini . 3 Biz gazetecilere de, bendler beraherce gezilirken kendisi tarafından fazla nikbinane beyanda bulunulmadığını; açık kapı bırakıldığmı .. 4 Bu sene 28 şubatta inşaat şayed bitseydi, elbet daha iyi netice olacağını; lâkin marttan itibaren kâfi yağmnr yağmadığı erbabınca da müsellem olduğundan. ister istemez sıkıntı çek tiğimizi açıkladı. Fırsatını bulnıuşken aşağıki malumatı aldım: Bendler, önürnüzdeki kış, yağmurlan toplamaîa artık hazır olduğu için. demek ki, 1955 yaımda, Anadolu vakasının sulan kat*î 5«kiMe kâfi ve vâfi olacak? Biz teknik adamlan «kati suretteı» diyemeyiz (*). Niçin?. Meselâ. dünyadaki atom tecriiheleri dn'avısile iklim değişebilir de onun için mi? Hayır, onun için değil .. Bend lerde catlak olabilir... Su sızabilir... Bu takdirde? Bu takdirde. beton enjeksiyonu yapmak icab edebilir. Kıs sulannı bendden boşaltarak mı beton enjeksiyonu yapılır? Bazı ahvalde hoşaltmaHan da mümkündür. Lâkin bazı ahvalde boşaltmak iktiza edebilir. Böyle ânzalar yalnız yeni bendler de ni'dir? Bendimiz eskiyince artık çatlama. patlama, sızdırma olmıvacak inşallah?. 1950 nut kunda dinlediğimiz gibi kar?ı yaka, öniimüzdeki uzun dervede bol suya kavuşmuş olacaktr, değil mi?» Lutfen tatmin buyurun... Acı bir cevab: Hayır. Nasıl hayır? Çünkü, yeni tesisTerinme rajj» men 1960 ta Anadolu yakasının sıiyu gene kâfi gelmiyecektir. Şunu hesaba katın ki, mütemadiyen aboneler kaydolunuyor. Artık hiç bir vatandaş abone kavdedilmese bile, eskilerinin su istihlâki. medenî seviyenin yükselmesile, seneden seneye yüzde 10 artıyor. Yenilerle beraber, yüzde 15 artmaktadır... Bu yüzden 1960 ta yeni bir bend kifayetsizliği ile karşılaşacağız. Öyle ise? Biz de bunu düşünü?, şimdiden yeni imkânlar anyoruz. Halen incelemelerle meş?ulüz .. Bakalım, umduğumuz imkânlan Sapanca taraflannda mı bulacağız? Yoksa ba? ka yerlerde mi? Henüz bilmiyoruz. Demek ilerisi için de bir vaidde bulunmuyorsunuz? İhtiyatlı konuşmak ve tahakkuk edemiyecek vaidlerde bulunmamak zorundayım... Hulasa, soğuk duş... Teyemmüm yerine geçen sözler... *** Bu vaziyet karşısında, kuyu ktxdır, samıç yaptır. eskiden Göztepa taraflannda olduğu gibi fınldak kurdur; ey Anadolu yakasmm çift« kavrulmuş sakini! Yahud da ellerini aç. yağmnr duasına çık... Bu makamda: «Vuslat gene mî kaldı güzel faslı bahare?» şarkısı bile söylenemez... MIIVON Liro Tutonnda Ikramiye ETEM PERTEV ECZANESi BÜGÜN AÇILMIŞTIR. Cumhuriyet Cad. No. 11 Taksirn Fiat kontrolu faydalı midir? A P O L L O S İ R K İ HAZIRAN 17 £ •"» ı ŞEVVAL 16 C Müdürü' Karaköy. Nisantajı arası bir taksi içinde, Brezilya turnesine aid dosya bıılunan bir evrak çantası unutmuştur. Bulup getiren mükâfatlandırılacaktır. o i C X a 2 1 V. E | 4 2S 12.15 16.16 19.43'21.47' 207 | 8.45| 4.32j 8.331200J Z.04 6.24 çoraplar arasında rakipslz b'rlncidir. CUMHUBİyETin TEt'BtRASI: 2 3 KONSOLOSUN KARISI Yazan NIHAL KARAMAftARALl Pencerelere nazaran öyle efendim. Fakat öğrendiğime göre. taVriben dokuz buçukla on arası îkl misafir gelmiş. Nizameddin Bey le görüşm,?k istediklerini bildirmiçler Şofdr Orhan, onları bu odpya. ihtiyarm yanma almış. Misafirlerin çok çekingen hali olduğunu söylüyorsa da, burada ne kadar kaldıklarını bilmiyor. Onlar gittikten sonra ihtiyarı sağ gören olmarnış galiba.. Kenıal Bev alâkslanmışb ki herhalde, uykulu göz kapakları biraz açjldı ve mavi gozleri göründü: Evet biliyorum. Bu iddia tahakkuk edarse mesele çatallaşıyor. Ve gene daldı. Ayakta uyumadığı muhakkaktı. Yüksek sesle düşünür gibi mırıl. dandı: Ne dersin, doktor? Eoktor, fikri soruldugundan mağ rur. anlattı: Mademki sordunuz, söyleyeyim efendim Gene sizin mesleğinizin bahçesine atlayayıın. Kayı şından kesilmiş anahtar destesi, cinayetin kasadan bir şey çalınmak maksadile işlendiği intıbaını uyandınyor. Ihtiyar kaza namazma durduğu sırada, fırsat kollayan her kim İ93, odaya süzülmüş, şöminenin yanmdan küsküyü kapınca, secdeye varan adamın beyni bâlâsına indirmiş. Savcı gözlerini aralayıp komisere baktı: Ve galiba boyle olmuş. . Azizim, hâdiseyi bu şekilde ele alırsak katilin harioden biri olması faraziyesi zayıflıyor. Zira misufirlerin önünde nanıaza durulmaz. Bilhassa kaza nanıazına... Gitmeleri beklenir dcğil mi? Şimdi parmak izi eksperleri kasada çahşıyorlardı. Önce kapaktaki izleri belirtip fotot;rafl^nnı almış1ar, ve artık mulı'oviyatına geçmişlerdi. Objpktife bir kaç kere de. ortaria muhafazasız duran mücevherler hedef oldu. Derken üstüste dizıimıj mahfazaların resimleri çekildi. Komiser, memurlarm çalışmalannı bakHaril.0 takib ederken savcı muavinine cevab verdi: Misafirler gittikîeri intıbaını uyandırmışlardır. Sokak kapısmd.'.n çıkmışlar. kanadı kapatmış gibi yapmışlardır. Farzedelım ki, pencereden ihtiyarın namaza durduğunu görünce geri dönerler. Tekrar eve ve bu odaya girerler. Nizameddin Beyi öldürdükten sonra kasadan alacaklannı alır ve giderler. Bir de bu ihtımali düşünelim, ne d?rsiniz efendim? Kemal Gündüz, bu faraziyeyi sakat buklu: Fakat tekrar eve girerken görülmek ihtimalleri? Karşılarma ev halkından biri çıkarsa ne rferler ? Savcı muavininin sesinde hafıf bir istihza sezen Mazhar Güvenli, biraz bozularık tezini müdafaaya çalıştı: Mınareyi çalmağa niyet n ' t n kılıfını hazırlar. efendim. İçerida bir şev unuttuklarım yahud bir şey hatırladıklarını, ihtiyara bildirmer İhtiyar doktor son derece memistediklerini soyliyeceklcrdir. Cına nun oluyordu bu safhalardan. Bu yeti takiben odadan çıkarken yaıc • gibi fevkalSdclik'.er hayata revnnk lanırlarsa buyuracaksınız. Katil le veriı, nazariyesini güderdi. mek her şeyi göze almış insan de Herhalde tah'.ü g=>rekir, efenmektir. Bühassa bunun » ' : * n dim, diyj sıvcı muavinini de .anhevıiyle işlenmiş cinayetlerin faiı landırmik istedi. Gerçi maktulde leri. Affedersiniz, bendeniz öyle zehirlenme alâimi nıüşahede otınedim. düşüniıyorum. Mn.7har Güvenii sordu: Canhevliyle işlediği hükrnıine Zehri nereden çıkardınız, dok nasıl varduıız? Çünkü katil buraya adeta tor tor bey? Kasada, mahfazaların ar'casıpillerle kapatılmış bir boğjzdan geçen fedai bir denizaltı ?ibi dc.lmış; na bilhassa saklanmış bir süt bardarbeyi vurup gene torpiller ara dağı şüphenizi tahrik etmiyor mu? Gerci ben doktorum, söylemesi o*sından sıynhp gitmiş. na düşmez ama, gene de dayaan Torpiller... Yani? Ekserisi bu katta bulunan cv mıyorum. Savcı muavini de zaten aynı f'khalkı. Cinaypti takiben her biri re saplanmıştı. Doktorun da ışürakarşısına çıkabilirdi katilin. r Demek alelâctle edindiğiniz ki kanaatini ku\\ etlendirdi. intıba bu merkezde? Tahlil lâzım... Sütün bir kıs Birazdan ev halkmı ayn ayrı mını hemen. sorguya çekerken zatıâliniz de maKomiser, savcı muavininin emriruzatımın doğru olduğunu anhya ni yerine getirtip bir miktar ^ütü caksınız. efendim. bir şişeye ayııttı; bir polise reı p tahlile günderdi. Ya. pekâlâ. Savcı muavini gözlerini kapadı. Şu noktayı halledemiyoılar: Bır Sanki c zamana xadar dikkatini bardak süt kasaya niçin <ak'anayormamak isüyordu. bilir? Bevinlerini kemiren ou >uKasada çalışan memurlaıdan bi ale adliyeci de, polis de cevab bulamadılar. ri heyecanla: Bu da nesi? dedi. Süt bardağmı uzun uzun oözden Kenii! Bev bir gözünü hafifçej npfirdiler. aralrfdı Komiser ve dcktor ılâka Kemal Gündüz mırıldandı: ile o tarafa yürüdalfr. İhtimal bu evde biri, bu ?atle Mücevher mahfc.3İarının ar cinayete hazırlanmıştı. Nizjm . i ' i kasma gizlenmiş bir bardak sut Bey hakikati öğrendi. ifşa »decekti. Bu sebebden oldürüldü. buiduk, efendim. Doktor başını salladı: En makul izah şekli budur. Mazhar Güvenli: Az rastlanır cinsten bir baıdak. dedi. Üstünde arma var. Savcı muavini kirpiklerinin îudsmdan baktı: Tuğralı aıma... Sultan Mcoid sarayı eşvasından. Kristal air oardak. Herhalde ev halkı tanı /;.caktır. Maktule aid kasada katile viraşır bir delil. Bir kenara Voyınaz bardağı. İfadeler alınırken 'Jstf.ririz. Ve deminki bahse döndü: Evet, canhevliyle diyordunuz,' komiser bey. | Komiser, kasanin kapağından ial j lanan kayışı kesik anahtar desc^si I ni gösterdi: Katilin ne kadar acelesi ol.hığunu bu da isbat ediyor. Anahtsr destesini askınm düğmesinden çıkarmakla dahi vakit kaybebneK istememiş. Kesmis kayışı yarısından. Kasadan alacağını almış yahud ala mamış. Belki de dışarıda oır sçs işittiğinden, anahtarlan ıdlıdae bırakıvermiş. Kendi kendimlze soralım müsaade buvurursanız: Katile cinayeti göze aldıran şey, yani kasadan elde etmek istedıği n»;sne nedir? Kendi noktasından navatî ehemmİ3eti olduğu muhakk^k ounun. Doktor mücevherleri işaret s'ti: Arkası vcu SEDAD OKSAL'ın ölümünün 4 üncü yıh miinasebetile talebeleri yakınları ve dostlan Beylerbeyi Küplüce tepesindeki kab rini ziyaret etmişler ve merhumun aziz ruhuna hafızlar Kur'an tilâvet eylemislerdir. (*) Teknik adamı olmıyan bizler de "kat'î surette» diyemeyiz... Zira salâhiyetimiz yok!. Acaba bu söz kime mahsustur? Kat'iyeti lisandan mı kovmalı? ZENGİN PARA İKRAMİYELERİ Türkiye J Bankası paranızın... isükbaUnizio emniyeli
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear