23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
.^•'•'Jsffr^ AMERÎKA İNTIBALAR1 : 3 Anterika ekotıomik buhran arifesinde mi bulunuyor? Yazan: Omer Sami Coşar Birleşik Amerikada doların yüz muazzam binanın odalarından çoğu de biri olan bir cent ile bir şey boş kaklı kiracı bulunamadı, hüku yapraak, almak mümkün değil, met bürolarınm yerleşme^i ile dolbizde bir kuruflla bir jey yapılama du. Sqn seneler zarfında vaziyet değişmişt yeni şekil «dev gövdelı» dığı, alınamadığı gibi... gidılmiştir. Amerikalmın biri düşünmüş, alı apartımanlara doğru verişle ceblere dohnakta, ağırlık Meselâ halen 20 katlı bir apartıteşkil etmekte olan bu parayı na man inşa ediliyor, fakat bu bina, nl çekebüirim demiş ve ştı fcal ça 102 kath Empire State BuildmgMen resird buhmif: Halk kütlelerinin 3 misli daha fazla kapasiteye sahib devsmlı îurette ve alelâcele gelir/ bulunacak! geçmekte olduklan yerlere, metroYalnız burada da tehlike olduğu lara otomatik makineler yerlestir gizlenmiyor. lüzurr.undan fazla inmiş... Bir cent atan bir tek ciklet şaata gidümemesi tavsiye ediliyorvaya parmak başı kadar bir tek Bunun,gelmesi muhtemel bir buhçikolâta abyor, burrunla kısa vol ranı önleyici tedbirlerden yalnız eulufu sırasında kendini oyalıyor. biri olduğuna bilhassa iş.ret ediliParsyı veren de alan da m*mmm... yor. «Yol inşaatında Birleşik AmeriEu yalnız bir misal! Her sahada, bir taraftan istihsali, ka, on sene geri kalmıştır» diye södi^pr taıiftan aym tempo ile istih ze başbyan bir sendikalist, daha lâki arttırraak için her gün yeni bir çok baraj. yol, hastane, mekteb inşey düşünen, bunu verimli şekilde şaatına gidilmesini istiyoj, bu şetatbik mevkiine koymaya çahşan küde ekonomik buhr;nın kafî bir tarzda u7akİ3«tınlabileceğini söybir kütle.. Bu canlılık. bu iş kapantesl Ha lüvor. *** ır.e ettirildıği müddetçe, ekonomik Ekonomik buhrana inanmıyanlabuhramn bütün yükü ile Birleşik Amerika üzerine çokraesi beklene rın toplandıklan bir yer de Wıll ,Street'dir. Muazzam bir borga .. bilir xxıi? Her yil burada 320 milyon tahvil el *** Bugün Amerikada en faıla e değiştiriyor. kemiyetle gözönünde bulunduru • Birleçik Amerikanm bir köşefinyîpıyor, Jan iç meselelerden biri de, ekono de hususi teşebbüs yol m:!c buhran olup olmadığı. bö.vle halk menfaati mevzuubahs oldubir buhrana düşülüp düfülmiyece ğundan hiikumetten veya eyalet meclisinden tahsisat alıyor, Washing «tidir. Bir buhran var, fakat bu buh toa ona tahvilât çıkarmak müsaaran 1929 yılındaki gibi değil. Ted desinl veriyor, devlet kredisine dabir alınmazsa oraya dogru gidilebi yanan bu tshviller de süratle müşteri buluyor. lir, diyorlar. Köprü veya tünel İnşaatında da Bu görüj, sendikalarin ve muhalefetia görüşüdür. Bu yıhn başın aynı hâdise tekrarlanıyor... (Wall . da ışsiz sayısının 4 milyonu aştığı, Street) levhasını tasıyan sokağa dahilî istihsalin yüzde b«f düştüğü bakan binada dî bunlar etrafında belirtüiyor. Bilhassa loprak mah tonu gelmiyen bir faaliyet devam sullerinde bir lstihsal fazlalığı ile ediyor. kanp karsıya burunulduğu gösteri• ** , • liyor. Birind Cihan Harbi sonraa Buraya yalnız Amerikalılann gö ekcnomik buhranın cumhuriyetçi iktidarla geldîgd de hatırlatılarak, zü çevrilmif değil! Bu >ene başındanberi Londra borsasmın neden seçmenler ikaz ediliyor. canlandığını, tahvillerin sağhmlaşCumhuriyetçiler ise, 60 milyon tığını izaha çalı^an İngiliz basını, çaiışan adamın yanıhaşmda 4 mil sebeblerden birini göyle anlatıyor: yon issizin. büyük bir buhrana a Amerikada ekonomik buhran lİTiet teşkil edemiyece§i fikrindetehlikesinin azalmıj olması! dirler ve bu husustaki görüş,lerini Dar sokaklı, göğe doğru hrlayan de şöyle hulâsa ediyorlar: apartımanlarla dolu, insanlann Bir gerileme olduğunu Inkâr etmiyoruz, fakat buhran içinde kaynajtığı bu Wall Street'te csalâvpya kapınnda bulunduğumuzu da hiyetli bir tatı: Bize atfedilen kötü şöhrete lâreddediyoruz. îşsiz sayısı iki milyonu aşınca, gerileme olduğu itiraf yık değiliz. Bdyle tanınmi| oimaolunmus, tedbirler aunraışhr ve mızın bütün mes'uliyeti Demokböylelikle bu gerileme yayılmamış, rat Partide ve Roosevelt'tedir! diumumileşmemistir. Muhalefet, 4 yor, 1929 buhranının mes'uliyetimilyon issiz olduğunu beRrterek, ni, o devirde Wall Street'te nüfuz tuiu hidise yapmak istlyor. Fakat sahıbi bulunan büyüklerin sırtınKore harbinden evvel de, demok dan atmaya çalışıyor, bu buhranı rat iktidar «Jtında, 4 böçtik mMycM durdurnKl$ dlan çsh'sı, Röosevefti" issiz vardı, çalıjanlarm tayısı d» kabahatli göstermeğe yelteniyor. 50 milyanduî Fakat, 1930 buhranını her gün Şimdiki şartimr T » rafctnüar)» hatlrlayarak. bu'buhrana yd açan 1321 ve 1932 jnnanndafct fW*ar v% sebebleri gözönünden uzak tutmırakamlar arasında belirli ' farklar yarak, buna gör» tedbir alarak, var: dikkatle yürümege çaiışan yeni bir 1931 de çalısanlann sayısı 42 mil zümre seziliyor. Bunda, kuvvetyon, işsiz sayısı g milyondu. Bir lenmiş ve nüfuzunu yaymış olan sene sonra çahsanlann cayısı 39 bir devlet idaresinin tesin murcüyona dütmüg, işsiz layuj da 12 hakkak. milyona yükıelmisti. Wall Street'in «kötü şöhrete» *** O tarihte flrtidara gelen deraok lâyık olmadığmı söyleyen salâhirat idare ve Başkan Roosevelt'in yetli zattan, kapitalizmin periodik New Deal programı, geni$ bir in krizleri atlatmak için çareler düşaat kaır.panyası, imar faaliyeti ile şünüp düşünmediğini, bunlann ne dahildeki İş hacmini süratle arttır olduğunu soruyoruz. Bu kriilerin, mış. işsizlerm hemen hemen hep mümkün olduğu kadar hafif at'asini bu iş yerlerine çekmişti. Bulut tılması için tedbirli bulunulduğula*a doğru sivrHmiş g5k apartıman nu anlatıyor. Ticarl sahada doğulannin çoğu o devirde yapıimış, mun ölümden fazla olmasını skoHudson nehri flzerindekf büyük nomik bünyenin sıhhatli kalacaköprülerin, altındakl genis tünel ğına delil olduğunu gösteriyor. lerin temelleri o tarihte • atılmi}, Her gün Birleşik Amerikada memleket dahilfnds baraj. yol ve 850 ifiâs var. Fakat gene her gün, mümasili inşaata verilen önem de küçük büyük, 950 yeni ticari mü1330 buhranmın, bolşevhme kapı essese doemaktadır. diyor. açacak umum! ve devamlı hir çöMuazzam borsa binasından çıkıküntü halinl almasma mâni olmuşyoruz.. Kapıdaki, uzaktan altınmış tur. gibi görülen san zinetr kö«tekli ihBu defe, buhran tam olarak pat tiyar ve kıdemli kapıcıya da, uzun lak vermeden, tehlike daha sokul tecrübesine itımad ederek, kapita• maya bajlarken bu faaliyete doğru lizmin periodik buhranı hakkmda gidildi. Bilhassa 1930 buhranı sıraa>Tiı suali soruyoruz: smda müşahede edilen gokaparCevabı şu oluyor: tımanı inja faaliyetine benzer bir Bilmem... Benim bildiğim buhfaaliyete ŞTI sırada da gidilmiş olran, her av gelir, periodiktir! ması manidardıf. Y A RI N , 102 katı oian Empfre State Building, fehir içinde jehir manzarasını arzeden Rockfeller Conter, Chn,'s!er Building 1935 yılına kadar c'evsHi eden \nı hava içinde vucud bulmustu. 10 sene ' bu şekil •yapıya gidilmedi, çünkü 102 kath Cabbar: ftBabayiğitsin. Yanarım.» H?rr.ed: c Neden ola?» Cıbar: Yananm işte.» < Seb?binı soyle!» Cabbar bu sefer iyice öfkelendi bnŞırmafa başlalı: «Çukurovanm ortasmda. dü>lüğünde. gündüz gbzüne, o kadar köyün arasında candarmalarm elinden insan alacaksın, öylV mi? Ç Ü kurova kapan dpmektir. Eşkiya '<capin:. Kim düşmüşse Çukurovayn çıkaaıamujtır dışarı. Yananm sana Ustelik sen Çukurovanm yolımu «'a bilmezsin. Yanında Receb Çavus gibi biri olsa gene neysem ne! El yordamüe Çukurovaya inilir mi?» Memed kasıldı. Dimdik, bir kaya parçası gibi durdu: «Sen sîmdi benimle çek misin? Onu söyle.»Cabar: •'• «Ben gidip de kendi eljmie kapsns giremem.» Memed: «Açık söyle, kapanı mapanı bırak da. Gidecek misin, gitmiyecek miîin?» Cabbar: «Gıdemem.» Memed: «İyi. Sen söyje Sefil Ali. be 1 nim » »elecek misin?» . Sefil Ali: . «Ben Çukurovayı bilroem ki Sehır =haberleri Halk eğîtim meslek kursları Yakında faaliyete geçecek olan kurslann yönetmeliği ilgililere bildirildi . Meslek ve Teknik Öğretim Umum Müdüılü»,üne bağlı olarak faaliyete geçecek halk eğitirn meslek kursları yönetmeliği, Millî Eğitim Bakanhâmra hazırlanmış ve ileili makaml.ra tamım edilmiştir. Geçiri yönetmeliğe göre, halk eğitimi meslek kuıları; kadm ve erkek f=ırkı guzetmekizin halk. esnaf ve ssnatkârların mesleki bilgi ve m<5haretlerini arttırmak, yeni bir meslek edinmelerim sağlamak, boş vakitlerini deeerlendirroek, onlara h3yat ve ev ekonomisi için faydah bilgileri kazandırmak gayesinî güdecektir. Bu hedefe ulaşmsk üzere, kız ve erkek teknik oğretim okullarile ticaret öeretim okullarm3 baeh olarak endiistri işçileri için her çeşid endüstri kursları, esnafı ilgilendiren meslek kursları, kadınhk bilgileri ve ev ekonomisi kursları ile ticaret, amatör köyllçe demirciliği ve marangozluğu, yapı kursları, köyilçe kadmları kurslan açılacaktır. Bu kurslar isteğe, ihtiyaca, malzeme, bina ve öğretmen imkânma göre açılacak ve geni^letilecektir. I İ J Ş Ü N C E L E R tngilizlerin meşhur bir roraanaları vardır: Aldous Hurley iamindeki bu zat büyük bir âlimler ailesinden yetişmiştir. Türkiyede de onun eserleri bilhassa «Şu canım yeni diinya» diye pekâlâ tercüme edebileceğımiz Brave New World isımli romanı bir kere daha söylediğim gibi klâsikler arasında turkçeye tercüme olunmuştu. Aynı zamanda fılozof, mistik olan müellıfin fikrî inkılâbına delâlet eden bu romanın şüyle bir garib hıkâyesi vardır: Eser çıkar çıkmaz onun tenkidini Sunday Expres« gazetesıne yazan bir sofu hristiyan muharrir esere materyalistlik propaşandası diye şiddetle hücum etmişti. Haibuki eser bilâkis materyalizm ile eğlenmek için yazılmıştır. Çünkü müellif, eserden evvel Hindistana ve oradan Amerikaya bir seyahat yapmış ve Hindistanda ruh ile çok ilâkalı bir imandan sıkılan bu eski agnostik ailenin çocuğu (1) Amerikanm dolar felsefesi içine düşünce bu defa da ma.ldiyetçi felsefenin birdenbire alevhine dönmüştü. Onun birinci Conversion'u diyebileceğimiz bu değişmeyi Jestinç Pilate isimli denemesinde görmek kabildir. İKİ i A. Yazan: ADNAN ADIVAR AN 3 i I GÖRÜNDÜĞÜ Şehirli Cıgarası flâyetlerimizden birinde Tekel Müdürü söylemiş, oTa köylüleri artık <>Köy lü sîgarası» yerine «Yenice» içiyorlarmış; kasabada da «Köylü dgarası» nın garfiyab çoğabnış. Bu habernı birind kısmı pek hoşnna gitti. Demek köylümüzün revki yükseliyor, alış kabiliycti artıyor. Bundan daha güzel, daha sevindiriri ne olabilir? Asıriardır, memleketin bütün yükü sırtında, oknlsuz ve yolsuz, cemiyetin ve hattâ tabiatin niraetlerinden uzak yaşayan Türk köylüsü. biraz da keyfine para verecek hale gelsinUstünü basını düzeltsin; yumurtasını. yağınt kendi yiyebilsin; evird, barknıı otnrulacak durnma getirsin. Yenice sigarası 59. köylü 20 kuraş. Demek. köylüdeki alış kudrfti yüzde yüzden fazla bir nisber»a «rrmıs. Tabiî, bu nisbeti bu kücıık haberin üstüne yükleyip bütiıa memlekete teşmil etmek doğru olmax Fakat muhakkak olan cih«t, köyde ve köylüdeki hayat kalkmmasıdır. Bu maddî kalkmraa ila manevisi beraber elunca Türk köyil kurrulma yohmda ciddî adınüar •tıyoT, demektir. Yafı abnmış ay« n « ve baslanraıs bulgura artık sonran kmBiyacak. Ayrannı köpüklü ve yailısmı. bulgnrun etlisinl yivecek. Durmadan artan nüfasumurun yüzde yetmiş beşindea fazlasmnı orurduğu köy, kireçlenmi« evleri. kıpkırmızı kiremidlcri, stilüs elif gibi minarelerile uzaktaa bakan gözlere bir bayındırlık durağı olarak görüneeek. Artık köye pidenler, orada karnı $is. tröıü çapaklı. bum.u sümüklü, her hali derin bir ihmali açıklayan minimini yavnılar yerine, gürbüz, temiz, üsrtinde aileslnin dikkati Htreyen çornklar bnlacak. Orada toprakstzlıktan yancılık etmeğ1» merbur olmus vatanda; kalmıyarak. A6»ç kesfp yontmastnı, demir döviip kaynarmastnı öğrenmlş köylü, karda ve kışta arabasuım krr.lmış dinrilini yaptırmak için gür.lerini yolda jrecirip avuç dolusu para sarfetmiyecek. Ne tatlı riiya!... Fakat bn rfiya, artık hakikat olma yolundadır. Han eri Türk bundan mcmnun olmaz; hançi vatandaş. bütün köylerimizio htı hale hir an once gelmesini istsmez? Kovlü kardeslerimiz, keyifll keyifli yenicelerini içsinler. Hepsin« âfiyetler olsun! Yahıra bir nokta v«r W, oıra gteden urak rarmayafank&nyok: Niy» kstsabalı köylü sijrarasma düşkünlük (fösterivor? Eğer bu, sadecs bir zevk meseleci ise ehemmiyetl yok. En pahalı sigarayi içecek bi* adam, en ucuzunun içimini sevev ' Ve yalnız onu kullanrr. Bu da mürtı kbndiir. Fakat öyle değil de «lıj ; fcabillyetinin azaiması buna tesi» #diyor*a. kavabalı ve şehirli. köv•fcinün dünkü durumuna düşmüf denıektir. Bunu lyl görebilir miyiz? Şu halde sehir ve kasabalarda oturan vatandaşlann geçhn sıkıntıs» var olduğu anlajılıyor. Bu cîheti da dnsimmek, onun tedbirlerini de almak. bizi idare eden vatandaslanmıza düşen bir varifedir. Bizde lk« tiHarlar muayyen bir smıfın mfl. me«illeri olmadığı İçin bn türl? nwlelerin çözülmesi, ancak mill» duyıruya dayanacak ve bozuk dunım. ekonomik tedbirlerle düzenlenerektir. Hemen bu tedbirlerin aklıma ilk gelenini hükumetimize tavsiye edevim: Tekelm. şehirliye bir sigara yapman!. mahsu» n « n Bu nolrtada da muharrtr gene üstünkörö bir n**ariy«ye tatun îjte bu müellif de nice nice romanlar, denemeler yazdığı sıralarda bir gün Londranın gündelik aazetelerinden birine de İınanın kudreti diye bir makale yazmıştı. Makaleyi kesmi^ gaklamışım. Fakat ne yazık ki ne gazetenin ijmini, ne da tarihini kaydetmemişim. Her halde 1932 senesinden soncAnkara» vapuru dün Batı raya aid olacak. O satırlarda Akdenfz seferine çıktı Bir muddettcnberl tstlnyede revizyon beliren Huxley'in tarih anlayışıngörmekte olan «Ankara» yolcu gemisl, daki şayanı dikkat noktalara temas evvelki gün hjvuzd»n çık*nlmi|, tecruDelerint UmamİBtnıı ve dün u a t 12 dc Umunen dolu olarak Batı Akdenlz (1) Bu ailenin reisl rreşhur scferlne hareket etraiftir. Danvin doıt ve müdafıı Thomas •Ankara» yolcu gemUmin üç ay «onruına kadar muteakıb seferıeri İçin Huxley'dir. Ingilterede on dokudc rerl^r tfmdlden Uıcamıle satılmi| zuncu asırda papazlara karşı mü.=tır. bet ilimleri ku\rvetle müdafaa eden Aenostik ( = Agnostique) âlimler«tskenderun» vapurunun den biridir. Pire seferleri Pukalyı yortusu munasebetilc şehrlmize 500 tuıist getırmiş olan <Ikendenın» yolcu gerr.Lsi, dıın saat 11 de Pirey* hareket etmijtir. «tskenderun» Pireden, daha &nce g8turmu; oldjju 500 ynlcuyu alarak ikı gün sonra lirr.anımıra donecekti: BERRİN TÜRSAN | İle RÜKNEDDİN BAĞCI Evlendıler. Beyoğlu 30.4.1954 \ «Beylerbeyi» vapuru sis >üzünden bir motörii batırdı EÇün^sabah saat 6 50 ce Kavaklaoian har'eklt1 eden Şefılr Hatıarı IşletmRme" »fd ve Salâtıaddln kaptan idareslndeki • Be>lerl>eyu vapuru, Yeniraahalleye gelifkep Tellitat\a onlermde kef^L si£ ytızunden «Mercimek tsimli bir mjjöre ç'arparak batrr.a=ına sçbeoiyet vernı(ştır. Erdek lirr.anma kayıdlı ve 150 tor. çlmento yuklu bulunan Ziya kaptan idaresindeki "Merc.rr.e^ ı mr.turumm 6 kışilik murettebatı «Beylerbeyi» vapuru vagıtasile kurtarılmıştır. Kaza etrafınd» tahklkata devam edılmektedir. Evvelkı gece s^at 23 ten itlbaren Bogazın yukarı kısımlarını bastıran kesif bir sls tabakası. dı n saoah lın.anımıza kadar inerek seyniieferi inkıtaa uğratmıştır. Bu sebeble gece u a t 2 den 5 t kadar Üskudar Kabataş araoa vapuru seferleri >apılmarrıstiT Diger haılarda ıse vapurlar birkaç ctakHahk «eehhiır İle yollarına devam etmislerdir. Dıin «abahtan itibaren seferier normale glrmiştir. edersek böyle büyük kalemlerin gündelik gazetelere makale yazarken dahi kendi ilmî, edebî şohretlerini gözetecek surette tahül ve tetkikten geri durmamaları ve tarihî vak'alan kendi işlerine geldiği gibi izah ve tefsir etmemeleri lüzumunu anlayacağız: Huxley bu bir sütunluk makalesinde iki türlü iman ayırıyor: Bunlardan biri dınî iman, diğeri g&yri dinî inanclardır. İmanın her türlüsiinün sosyoloji ve ahlâk sahasında tesirleri olduğunu kabul ettikten sonra dinî imanın eser ve neticesinin daha ziyade âhiret dediğimiz bir diğer ılemde görüleceğini kabul etmekle beraber bu dünyada da müessir olduğuna misal olarak islâm dininin âhirette mukâfat va'dile Arablan fetihlere Fevkettiğıni ve hristiyanlığın ise ortaçağlarda haçlı seferlerini tahrik eylediğini söyliyen bu müellif yukarıda dediğimiz gibi henüz Amerikanm dolar ve maddiyetçi felsefesinin aksi tesiri altında yazmış olduğu makalede bu nazariyelerde biraı aldanmıs olsa gerektir. Bugün hepimiz biliyoruı kı haçlı seferleri sadece «dinl bir hedef uğruna* teşehbüs edilmif bir hareket olmaktan ziyade sarkın o zamanki »ervet ve haşmeti cazibesinin tesiri altında yapılmış bir tejebbüs idi. Nıtekim lslâmın yayılması da sadece dinin fthiretteki mevaiduıe bel bağlayanların gayreti sayesinde olmuş denılemez. Arablann yanıbaşlannda gördükleri mamur beldeleri ve ticaretle gidip geldikieri müreffeh memleketleri zapta yürümeleri sadece oradaki ahaliyi müslüman etmck emelıle olmadığı gittikleri yeılerde diğer din salıklerine serbestçe yaşamağa her hangi bir madJi fedakârhk mukabılinde müsaid davranmış olmalarile gabittir. O halde bu hareketlerde dinî sfbebler yanında iktısadi ve siyasi sebebler de görmek iktıza eder. Fakat Huxley daha aşaeıda boyle fetıh ve zaptı tahrik eden imanlardan birini de Ispanya fatihleri nin Cenubî Amerikada Amazon nehri ile Orenok nehri arannda Fldorado adı verilen muhayyel altın diyanna inanclan olduRunu söyleyince «ırf manevt re ruhanî imanlardan bahse<lerken böyle hasis bir «altın imanına» çeçmesi de insana biraz garib geliyor. Çünkü o halde ruhî. manevî yani bir keHme ile dınî imandan nirdwıbıre bu miskin aervet imanına düştüğunün kendisi de farkına varmif olacak ki bir i;i devamlı surette başa çıkarabilmek için hangi neviden olursa olsun iyi kötü ınutlaka bir inanca kuvvetle yapışnnf otmak lâzımgeldiğini söylüyor. Muharririn baslıca fikiyeti garbde iki büyük harb arastndaki camanda halk tahakalan içinde iman ve inanrın za'fa uftramasından ve hattâ yalnız dint iman değil gayri dinî inanrların da inkıraz haline düşmesindendir. Mesela bu meşhur edibe göre tıtgilterede haJkın ecdadının tiyast ve iktııadt bütün tecebbüs ve hareketlerinde kendilerini ileri gütüren inanrlann zayıfladığı gibi sahsi hürriyet, ferdiyetçilik, demokrasi veyahud *erbest germaye ve hududiuz rekalvet prensiplerin* karşı e«ki inanç kalmamiftır. Makalenin yazıldığı sırada ttalyada faşitmin, Rusyada bolfevizmin bir yeni inanç hSdisesi gibi göründüğünü söyliyen muharrir o zamanki diğer siyast prensiplerin her feyi sükut ile karşılayan bir likaydlık, yahud her feyi alayâ alan bir lâuhalilik ve nihayet en hafıfi, bütün tesebbüsleri ve fiil ve hareketleri akamete uğratan bir şüpheciliğe maruz kaldığını iddıa etmişti. Buınlan haşkn Almarıvada bir vakitler akıllara havift verecek bir muvaffakıyet kazanan Hıtlprm nazizm rejimini ele alan müellif, Hitlerin siyasi ve iktısadt progıamının tamamen saçma<!apan bir progıam olduğu halde biıtiın halk tarafınılnn kuvvetle tutulmuş olmasını halkın hiç in^nç'u. imansız yaşamak ar?u etmedığine atfediyor. mustur. Çünkfi o vaktt Almanlann Versailles muahedesı denilea jiddet ve dehfet ftbidesınin sikleti altmda inledikleri bir sırada kendilerine kurtulu» yohınu gosteren bir akideye ne olurs» olsun sanlacsklannı düşünmek dah» yerinde olurdu. Bu noktadan gırerek ban kere fena akide ve hnanlann da iyi akide ve imanlar kadar halk üıerinde tesir icra edebilecegi netipesme vanyor. Fakat »u da vardır ki bu gibi mânasız ve kotü prensipler üzerine kunılmuş rejimlerin eninde sonunda m&nasızlığı anlaşılarak onu ileri süren yalancı peygaroberlerin mumu y*tsıya kadar yanmadan sünüyor. Muvaffakıyetlerden, hatti hezimetlerden velhasıl bütün badireleröen sonra siyasî Itıkad ve inançlann yeniden yeniye ruhur ettiğini tarihte görüyonır. Huxîey'tn makalesine İnsan Hakjan Beyannamesi ve Birleşrniş Milletler Müessesesi iman ve itikadmı ilâve ederek bu hâdİMt silsilesini biz de Vnıgüne kadar rxkâlâ getirebiliriz. Hıç füpKesizdir ki ikinci büyük harbden •onra ortaya atılan bu prensipler yepyeni icadlâr olmasa bile harbin çirkinliklerinin, iızaklarda pemhe bulutlâr araaında görünen sulh perisinin früzelliklerinm verdiği ilhamlar içinde hazırlanarak senelerce dehjetler, korkıılarla çevrili yafamif dünya halkına sunulan güzel prensiplerin husul* getirnıesıni beklediğimis iman ve irianç dünya idaresinde hâicim olur^a insanlıgın u»{radıjı bir çok heObahthklara kısmen clsun nihayet vereeeğine inânmak bile bahtiyarhk olıır. t; insaıilânn bu sulh prensiplerini de nazizîn, bol$evizm, faşizm gibi harb Drensiplenne inandıkları kuvvetle inanmalarıan ktlmıştır. Bu inancın haricinde kalanlann ınad ve ısrar ile tuttukları yolun ergeç günun birındc husrana çıkacağından şıiphe edılemez. Boğazda ve linıanda sis 30 Nisan 1954 keşidesinde kazanan mizin listesi tştirak No. 933 8383 46494 157476 35971 97076 12487 19816 21545 24263 Heiab No. 254 316 517 10578 1744 1303 920 308 330 müştcrileriŞube Üsküdar Beylerbeyi Eminönü Merkez Müdürlüjü İzmir Karsıyaka Beşiktaı Yeniköv Sarıyer Kasımpajt (5463) tsim ve soyadı Salâhaddin Bayraktar Hatice Tamac Rifat Ovah Seyfcddin Tülü Ethem Dayı Hacer Akman I$ık Seltün Sevin özdemlr Naime Tansukalp Hikmet Satır İkramlye Termalde istirahat Termalde istirahat Marsilya seyahati Balıkcı tekneıi Yüzen kösk Saroi Termalde istirahat Termalde istirahat Termalde istirahat Termalde istirahat FLORYA BELEDİYE PLÂJ ve GAZİNOSU Bııgünden itibaren sayın halkımıza açılm1511r^ Brezilyaya dün 1.5 milyon lira değerinde buğtfay gonderildi Şehrimiz Tıcaret Odasına gelen malumata gore. Brezılya ruıkumeti memleketimlzden yapılacak ıthalât İçin 11sani veTmeğe başlammır. Bre?ilya, n.emıeketlnıuden hububat, muhtehf yağlı tohum ve kuru meyva L>terr.ektedlr. Eu cımleden olarak dun lin'anımııdan Brezilyaya 1.512.602 üra kıymetınde buğjay ,hrac edılmişr'r tsUnbul Muftıilüğıınden: * mayıs 19:>4 tarihne miısadif salı günü Mubarek Ramajanı Şerifin ipttdası olduğu ilân olunur. 321 30 Nisan çekilişinde kazananlar Y A R I N G E C E tstanbulda Londra aıf altı Bahçeli Evler semtindeki Ramazanı Şerif MAYIS> 1 ŞABAN 27 İSTANBUL RADYOSUNDA Saat 2 2 . 1 0 d BAHÇELÎ EV tnnlr YBNİGÜN ajmırmıı muşterilerteden 243958 No. h i|tirak nhfblne isabet etmlştir. Ayrıca 50 talihlinln her birine ikiser aded tltın i«abet etmlştir. Ttllhlilere keyflyet mektubU bildirilmlstlr. Listeler ıube v« ajanslanmızda tetkik edüebilir, 1951 t« hesab sahiblerin* Dördüncü yazı: New York'u görmemiş görmek de istemiyen Amerikahlar CUMHURİYBT'to EDEBÎ TEFRtKASl s '3 V. E. 9.5.Î 1 12.11 b . * | m 6 02 19.05 20.49 3.04 1.44 7.59 5.06 8.57 12 00 İĞİNİ DAİMA BEKLEDİĞİNİZ KONSERİ Dinleyiniz. ulaştıracağım Dağa yakın bir yerde pusu kuracaksın jandarmalara... Sıtırın kamışlığmda. Sen dur, ben Çiçeklideresine gideyim. Olur mu? Memedin sevîncden gSzleri parladı, Topal Alinin boynuna sartldı, öptü «Senin^ dedi. «bu iyiliklerinin altından nasıl kalkarım Ali Ağa?» Ali: «Ne tyiligi bire ksrdap dly« kederli kederli baçını salladı. «Kırdığımı bitijtlrmege çah|iyorum ben.» Hızla yürüdü gittl. Bir iki snat sonra, gün değerk*n, damın k?pısında bir patırdı olduBir atın hızlı hızlı. gürtiltü ile soluk alı»ı duyuldu. Memed diian çıkta: «AH AJa> dedl ffliardt, tyalaaın.» AJ1: cDüğfln atı bu al SOsledlm» Atın boynuna mav! boncuklsr, renk renk kordeieler asılmıştı. 15ğeri, dizgini sırma işlemeydi. «Düğiin atı.» Topal Ali: «Bir de yamçı getlrdlm. Büyük yağmur var. Hem yağmur fcin, daha çok da...» Memed: «Eee«?> «Sillhını kimse görmez. Çekersin üstune. Yalnız başm görünür. Haydi vakit g»çirmiy»lim.» CArtot» vmt) 9O NH MEMED Yaıan kardaş,'ben Çukurovadan korkarim de. Arkadaş için degil mi?B nm. Bcnim sana bir faydam olmaz ki... Zaranm olur. Istersen geliCabbar, Sefil Aliye öldürürcesine bir bakfş fırlattı. Memed: oDemek böyle!» dedi, şustu. O ?ece bı'rlikte yemek yemediler. Her biri bir yana çekildi, sonıurttu Içlerınde en neşelisi topalAliydi. Uyku zamanı Cabbar: «Siz uyuyun. Ben nöbetçi kalınm,» dedi. Ötekiler. Memed uyndu.. Geceyarısı. Cabbar Memede yaklaştı: dürttü. Memed öfkeyle kalktı. oturdu Uyumuyordu Sert sert: «Ne istiyorsun benden Cabbar? Arkadaşlığını yaptm işte! Daha n e istiyorsun benden?» Cabbar: «Kardaş!» dedi. Memedin elinı iki eli arasına aldı: «Kardaş! > «Yaptm arkadaslığını,» diye güldü ötekl. «.Vazgel ş u işten. Hatçeyi nasıl olsa bırakacaklar. Şahidler. hep ifâdelerinden dönmediler mi? Hep Hatçenin. tarafım tutmuyorlar mı? Hâkime, Veliyi Memed vurdu demiyorlar mı? Bırakacaklar.> Memed: «Döndüler ya, para etmiyor. Para etse a§ır mahkemeye pönderirler mi Hatçeyi? Ayıra gönderiyorlar, Kozana. Anladin vnı"! B e nim yüzünden sürüm sürüm sürünüyor mâpuslarda. Ya ölürüm, ya kürtarırım. Sana gel, demem. Gelmesea daha iyi olur. Bu. yüzde doksan ölürr, demektir. Aklı başmda bir adam kendisini olüme atmaz.B Cabbar: «Senln için her jeyi yapanm Memed ama, bu düpedüz delilik. Gdre göre kendini ateşe atmak demek Yazık bize Yazık «ana. Senin için kardaş... Gel sözümü rut Kırma beni. Nolursun Memed, kırma beni. Sen böyle bokyoluna gidersen vüreğime derd olur. Gel, etme bunu karda;!> Memed: «Hiç söyleme Cabbar kardaş. Neferine yazık değil mi? Söyleme Yüzde yüz ölecegimi bilsem, gene gidcceüim. Ben böyle yaşayıp da nolacak vaniü! Hiç söyleyip de nefe^ini tü.ketme.» Cabbar: «Sen bilirsinn dedl., «Kendi JÇEMAL dü;en ağlamaz.s Elini bıraktı, köşeye çekildi. CumarteM, pazar, pazartesi Memedle Cabbar birbirlerinin yüzlerine bakamadılar. Birbirlerlnden kaçıyorlardı. Memed, çok erkendtn kalkıp dağa çekiliyor, karanlık kavujtuktan sonra dama geliyordu. Salı sabahı, daha gün doğmadan, Memed kalkü Topal AHyi uyandırdı: ı.Ben gidiyorum Ali Ağa.» Ali yataktan sıçradı: «Bu if yalnız olrr.az» dedi. «Üstelik sen Çukurovayı da bilmezsin. Ben de seninle geleceğim.» Güldü. «Kurşun sıkacak sanma beni ha! Sen sıkarsm, ben uzaktan seyrederim. Saklanınm bir yere, seyrederim. Sana iyi bir at bulacağım Çiçeklideresi köyünden. Ben de bineceğim bir ata. Saca haber ON BİN ALTIN BAHÇELİ EVLER v« EN AZ 500 BÜNUN ALTINI MAYI8 AYINDA H«r 150 llraya bir kur'a numaran H«r ay bir A K B A
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear