23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 Mart 1954 CÜMHÜKIY KT r " Meraklt Resimler \\ [ ŞEHIRDEN RÖPORTAJLAR Her odası bir başka reıtkîe olan hastahaıte $ Buyuk Adli Hatalar ESRARLI BİR OYUN! ( 9 ) Qwte«n: «AIHAB CTB Danimarkada siddetli soğuklarla Kopenhag limanı tamamiîr donnıustur. Yııkar:dakl resimde. buzlar arasında mahsur kalan gemilere yürüyerek giden halk görülmektedir. Norveçte de fiyorların donduğu ve buralarda 49 gemi nin buzlar arasında mahsur kaldıkları bndırılmiştir. Mans denizinde de siddetli fırtınalar baş lamıstır. Danimarkada Donan Liman SARAYLARIN A9K ILÂHESI «Cuınhuıivct . in Edcbî Tefrikası: Vakitsiı dofan çocuja modern âletlerle oksijen verilirken Zeyneb Kâmil hastanesine thas ı tayı (isimlerile, hastalıklarile, dün yavnılannı kendi kundak bez'etane» demeğe insanın dili varrru kü ve bugünkü durumlarile) tanı rile ayırd etmek arzusundan kenyor. Her oda bir başka renkte: A yor. Her hasta Başhekimi güler dilerini alamıyorlarmış) çık pembe, açık mavi, açık yeşil, yüzle, adeta sevinerek selâmlıyor. j Kuvözde minicik, çınlçıplak bir bej... Alt kat koridorlarındaki du Koridorlarda temiz gıyınmis per yavru var. (Kuvöz, vakitsiz doğan varlar pembe fayanslı, üst kattaki sonellere rastlıyoruz Hayaletier gibi çocuklan anne harareti ile büyüler açık mavi... se«siz dolaşıyorlar. ten, oksijenle besleyen modern bir Başhekim Fahri Atabey yalnız Zeyneb Kâmil hastanesinde 125 alet ki, hususî hastanelerin çoğunnisaiye mütehassısı değil, bir pisi hasta ile meşeul olan 38 personel da bulunmadığını söylüyorlar.) Çeviren: V«hd»t GÜLTEKIN kolog... Renklerin hasta maneviyatı varmış, yemçği dağıtanlar ayn, sür Yazan: Annemırte SELINKO Hastanenin çocuk mütehassısı üzerindeki müsbet tesirlerini bir .eü koyanlar ayn, halâ yıkayanlar Ziyaeddin Akbay izahat veriyor: ruh mütehassısından daha iyi kav ayrı... Vakitsiz doğumlarda ölen çoramış .. Bir hasta muayene oclpsındayiz: cukların nisbeti yüzde doksandı. Hastalanmızı, hangi rengi »e Terterr.iz bir muayene ?e?!ingu, sık ı Busün bu modern âletlerle ölüm verlerse o renk odaya yatırıyoruz. bir ayna; çiçekli zarf bir basma nisbeti yüzde 25 e düşmü} buluPembe odanın perdelerindeki ile kapısı perdelenmiş soyunma nuyor. 1953 te hastanemizde doğan apükssyondan duvarlanna, abaju yeri... 2293 çocuktan 220 si erken doğruna kadar her şeyi pembe... Mavi Fahri Atabey konuşuyor: muş, prematüre merkezi sayesinde tkincisi, bir delikanlı ile tanış odanınki de öyle, yeşilinki de... Bizde bir snob tabaka vardır, bunlar cemiyete kazandırılmıştır. hep o gelir aklıma ve ben o hâtıDünkiı kısmın Kulâsası Gezdigim odalar (bazıları tek. «Zemeb Kâmil» de doğurdum de Bu merkez freceli gündüzlü faaliyet rayı, o keca bıçakla kesik bas.ı gö tım: Bambajka bir yüzü var, hele Euzenie Desiree Marsilyalı bir zümün önünden uzaklaştırmak için adı öyle çetrefil ki! Boonopat mı, bazıları çift karyolalı; koğuşlar 6 meği zül sayar. Bunlar, doğunılan halindedir. Ekipler münavebe ile Ipekçinin kızıdır. Hikâyesini anlat başımı yastıgın sltına sokarım. Bonapart mı ne, öyle bir şey. yatakhdır, bir gelin odası kadar nı hususî hastaneleıde yapmakla çahşır. maya başladığı zaman on dört yaÜçüncüsü, aşağıdakilerin hepsi şık ve temiz... Hastalar istedikleri övünürler. Bu snob tibakaya duİki sene önce Marie beni aldı, Kuvözde büyütülen bir çocuk, şına yeni basmıştır. Babası iki ay gizlice Hükumet Meydanma götür bana kızgın. oAilenin yüzkarası» gibi giyiniyor, istedikleri gibi tu yurunuz ki, Zeyneb Kâmil hasta pünde 2025 liralık oksijen yiyorönce ölmüş, iş,in idaresini ağabeyisi nesinde bir sene içinde 6 Amerika muş. dü. İdam yerinin etrafınrla kannca diyorlar bana. «Hadi sen git yat» valet yapıyorlar. Etienne almıştı. Fakat Fransız ih Hastalarımıza evlerini aratma Iı. 8 Ingiliz, 2 Fransız, 1 Macar, 1 eibi kavnayan kalabalıjt yararak diye beni yanlarından kovdular. Bakınız. diye yavru>ru gostertilâlinden sonraki karışık giinlerde mak için onlara tam bir serbestî Alman kadın doğurmuştur. Doğum di: kilo ahyor maşallah! Şimdi onlar aşağıda Etienne'in bulunuyoruz. Etienne tevkif edil | geçtik. Yakından görmek istiyoriçin K'.brısa eiden Ingiliz kolonisi veriyoruz. Fakat, «gram alıyor» demek damiş ve hapse atılmıştır. Her (fün dum. Çenemi sıkı sıkı kapamıştim, tekrar eve gelişini kutluyorlar. : Fransua, bir müddettenberi Lfbum'a Şarodo isminde vic cünkü d ş!erim birbirlne vuruvcr Gidip Albitte ile görüşmek fikrini Her karyolamn yanında bir «ku bugürt «Zeyneb Kâmil» e gelmek ha dojıu değil mi? yüzlerce kişi giyotine vurulmakta. tedir. dardı, mesleğinin âşığı bir savcı tayin edildiğini bilmiyordu. Bu du Kırmızı araba. kadm, erkek ortaya atan benim ama, bu yüzden lakhk radyo» ahizesi var. Müzin din Hastanede doşan her çocuğun bir hükumet meydanındaki idam yeri ad=m haksız yere mahkum edilen bir zavallıyı kurtarmak ve fişi varmış. SaS'ıklan. gelişme dukan knkmaktadır. I yirmi kişi getirdi. Hepsinin arka hayli azar işittim. îlerisi için ve şu lemek istiyen hasta, kimseyi rahathskikati meydana çıkarmak için istikbalini bile tehlikeye koysmda gayet eüzel elbiseler vardı Buonapar vatandaşa dair konuşa sız etmeden arzusunu tatmin edirumları bu fişlerle kontrol edilirHastanenin pramatüre merkezin j Bu arada Desiree, bir fün idam ama. erkeklerin ipek pantalonlanmaktan çekinmiyecekti. Şarodo, davt dosyasını fnceden inceye; yor. deyiz. Burunları ve pgızlan mas ' miş. yerinde gördiijrü manzarayı hatır na. kadınlarin dantelâh k«!!anna bileceğim kimse yok Ne biçim telkık ettikten sonra Fyö'ye gitti. Orada şahidlerle görüştü. Genç Her odada şık bir ilâç do'.abı... keli, beyaz gömlekli i:ç kadın, ku ı Prematüre merkezinden sonra aigim! Bir türlü hatırlayamıyorumlamakta ve gb'ziinün öniine eelensavcının g?yet munis olan tavrından cesaret alan köylüierin dipi< saman parçalan yapı«mı«tı. Her od3nın duvarında renkli, ka caklarındaki kundaklı yavrularla | meliyathaneyi gezdik. Hastanenin Ier sık sık uykıısunu kaçırmaktali açıldı. Milon isminde biri, Denyo'nun nasıl bir tertibe âlet olEvet, bu yeni delikanlıya dair bai"tma küçük bir resim: Bir kadın modern bir narkoz aleti ve bir de mcşgul .. Bir tarafta. sıralanmış be ; dır: Giyotine vurulan bir bası cel '.sinin elleri arkalanna iple bağlan konuşabüeceğim kimse yok. Herduğunu anlattı. Denyo, jehadett» bulunmadan, Milon'a şöyle veya bebek başı... bek karj'olalannda kundaklı be ına*kozitörü varmı?: Dr. Mu=dlâ lâd eline alıp (rb'stprHiŞi zaman. ö ımıstı Çokyükse!... (Narkoz aletini, has ı 'II bir sual sormuştu: «Ben, yolda taarruza uğrarken Fransua'run Givotirin etrafındak! tahtaiann kes tarafından y.inlış snlaşıhnca Fahri Atahcy. boş bir karyolanm bekler... Hepsinin de kunrlağı başlüniin «özleri Desiree'nin uzerine ' : bab^sile bulunduğunuz doğru mu?» Tabü doğru, karım, ben tanede t;ördü§ü başarıdan doîayı insan kendini ne kadar vainız his yatağır.ı gö>terdi: ne ka renkte. (Bıırada çocuklann de • dıliilnu^tır. ,;büzer a k talaş tozu serpiyorlar,gene tazeliyorlar arm. fave o, beraber yemek yiyorduk. O halde ben de babayı tanı a h sedermiç. sevcili babacısım bunu ibah, akşam tazeliyorlar Kauçuktur, dcdi; hiç rahatsız .c!şme?ine imkân yok. Her dngun Saâlık Bakanı Ekrem Ha\Tİ Üsyamadığıım. yainu oğiunu görduğümü söylerün.» Bu sozleri ijiMebıu Albıtteıün • p m Marıll ; 8 v l e v k m h w taraf , 8 k s i b i : k o r . önceden bilmiş o'.acak ki bana bu lık vermez. tündaS hediye etmiş.l da çocuğun bilc^ine takılan numa j tenler olmuştu. yaya Reldnrm, haber .l.n D«.ree. ; ^ ^ ^ k l n n l B m h r l l k M n d , r e n . hâbra defterini vermij. Sırs.'i ffelmişken isimlerini vereralı fişin aynı annenin büeğine ! ağabeyısını kurtarmak ıcın yenfetakılıyor Buna rağmen aroıeler, ' yim: H^'tanede. birisi Baçhekim 1 (Arkası var) Ne güzel şey: Başhekim her hasRİ Suzanne'ın bu zata riraya jritme laş kokuyor. Araba gibi ciyotint de Fahri Atabey olmak üzere 5 dosini ileri sürüyor ve daha olmazsa kırmızıya boyam^lar. fakst boya«ı fum miiteha??ısı mevcud: Hamdi ıfideceğini kendisinin jfideceğini sövlüyor. Onar. Fııad Özpay, Hstib Ürmen, tabaka tabaka rtöVüliiyor. YıllarO gece jene kendisinden fransız danberi or?da cünkü. Hikmet Erk... tki dahiliye mütehas ca ders alan Isveçli Persson jrelmiş i sısı var: Selim Capa, Bedri GürO gün ilk getirr'ikleri. eene bir (ir. Fakat delikanlı ona İsveçi an »damdı. Dısarıdaki düsmanlarla büzer... Nihad Soyke de hayaf latırken Desiree başka düşünceler gizlire muhpbere etmekten suclu kimya mütehassısı... Ayrıca 6 ale meşguldür... (Roman devam e idi Cellâd onu bıçaâın altma des'stan doktcr, 3 hemşire, 5 ebe... diyor) Zeyneb Kâmil hastanesinin muvirdifi zaman adamın dudaklarl vaffakiyet sebeblerinden biri de. kıpirdıyordu: dua ediyordu her Persson: «Bizim dükkân Vester halde. Diz çöktii. ben gözlerimi bütün bu mütehassıs doktorlar aLonggatan'dadır> diyordu. «Yani kapadım Bıçagın indigini duydum. rasında fikir ve çalışma ahengi, saStrfckholm'un en asrî yerinde.» mimiyet bulunuşu... Sonra başımı kaldınp baktım: Cel#*# Sonra koltuklannı kabartarak lâdm elinde bir ba» vardı. Kesik llâve etti: «Tam sarayın yanında ı başm yüzii kireç gibi bembeyazdı; > Şimdi muhakkak siz de aynı şeyi Ama ben pek dinlemiyordum. gözleri vuvalanndan fırlamı?, badü^ünüyorsunuz: Lui Gotye isimli diğer bir köylü de Denyo'ym: «Fransua, o Yarını rlüşünüyor ve kendi kendi na bakıyordu. Kalbim duracak giZeyneb Kâmil hastanesi ile diğer akşam Katerino'larda, babası da Milon'larda yemekte olduklar;na ); me: «Göğsüme bir kaç mendil sok bi oldu. O kireç gibi yüzdeki a$ız, Belediye hastaneîeri arasındaki bu göre, senin yolunu keserek nasıl taarruz etmiş olabilirler?» di ) { mahvım...» diyordum. haykırmak üzereymiş gibi. bir kafa:k neden? ye sormuştu. Denyo da cevaben: sus, demijti, bir kere öyle ifa ' Şundan: Fahri Atabey, sosyal KulsSıma Pereson'un sesi seldi: rı$ «çılmıştı Bu sessiz haykınjın de verdik, artık değiştiremeyiz.» Sonra elile para alındığını 15a / • davalanmızın yalnız devlet para «Sizden bir ricam var. Matma «onu gelmiyorduret etmişti. Savcı, kendisini hakikate ulaştıracak olan ipucunui sile. yalnız belediye parasile halrrl Eueen:e.> eline geçirmişti. Denyo'yu sıkıştırdı: Lespany'den on bes, franki Etrafımda bir takım sesler duyuledilemiyeceğini biliyor. Davanm Ben gene içimd»n "Elimden ee!alarak öğretmeni itham etmijti. Savcı, işin en güç yordum. Biri hıçkıra hıçkıra aftlıhalline vatandaşı da iştirak etüridiei kadar eiizei eöri!nm<>liyim ki» letmij gibiydL yor. biri vüksek sesle gülüyordu. yor H?stane odalarından bir kısdivordum. «benim hatırım için ESonra gürültü çok uzaktaymış ?ibi mmin kapısmda, tanınmış zengintionne'i bıraksınlar» seldi. sözürr.ün önünde her şey lerimrein isimleri var: Bu odîlar, Gene kibar bir tavirla sordum: karardı ve... hulâsa, müth ; ş kay bu hayırsever vatandaşlar tarafın cNcdir, efendim?» ettim. maruf hiitiin dan doşenmiş oÇok memnun olurclum...> diSonra açıldım ama. k»y ettim diParalarını nereye harcıyaeaklaye kekeledi, «tnsan Haklan Beyan perde ve ı«ahne $anatkâr!arı gibi manda tene bambaşka bir cannnı kestiremiyen, bu parayı kanames'ni bana verebil=eniz. Bilivo ye ahali bana bağınyordu. Birinin hlık ve letafet veriyor, cildi daima berbad etmiştimLâle Oraloftlu da PURO'va h a y zandıkları cemiyete hayır işlemeyi rum. Matmazel, pek fazla bir şey r.yakkablnrmı Kanlar akan başı görmemek için v'cdan borcu sayan zeneinlerimize yumuşak tutuyor. Kısacası PURO istivorum...» ran<!ır. Zarnanın cilt üzerindeki SÖzlerimi acmıvordum. Marie he«tZeyneb Kâmil hast?ne=ir.i bir ziinsana yepyeni bir güzellik ve caSahiden öyleydi. Rabam bunu nim bu haümden utanmıstı, aldı yarct ediniz» demekten kendimi tahripkâr tesirine nıani olan... yatsgmın başucundaki çekmecenîn zibe getiriyor. „ kal^Vıalığm araruıdan crkip aöt'iralamıyorum. göziinde sakîardı. o öldükten soncildf kadife yııınu^aklığı veren dü. Yantarından geçerken herkes Gççenlerde. zengin bir kadın ra da ben almıştım. bize söylen;p durııvordu. O rün. Başhekime müracaat etmiş: PI T RO Tuvalet Sabuuu içiu Memlekpfimizin en gözde Pprsson: cCanım gibi saklanm, bugün, üzerime dikilen o ölü göz Zeyneb Kâmilde bir de çocuk M'tniazel» diyordu. Lâle diyor k i : perde ve pahne sanatkân ile cilt lerile o sessiz haykınş zihnimden paviyonu kuralım, demiş; işte size Son defa olarak onu »3yle bir çıkmıyor ve geceleri sık sık uykum 20.000 lira... Savcı bu sefer Mari'yi karşısına aldı. Dava sona erdiği zamütehassı?lannın kısrru azamısüzdiim Sonra: «Peki» dedim. *si karıyor. PURO cidden fevkalâde Başhekim. bu parayı yabrdığı man Mari, göyle konusmuştu: «Ne yapayım ya Lespany'yi, ya zin olsun. İsveçteki arkadaşlanmza banksda hesab açtırmış. Aynca nin tavsive ettiği ve ytizbinlerbir Tuvalet SaFransua'yı ele vermem lâzımdı. Fransua'nın masum olduğunu Eve, geldik. hâlâ ağlıyordumgö?terirsiniz> 16 çocuk paviyonu için bir piyango biliyordum ama, başka türlü hareket edemezdim.» Hakikaten, Babam boynuma sanldı: bunudur. Kıce genç ve giizel hanım tarafıntertibini düşünüyormuş. . Bu sırada kapı açıldı. Julie öfkocası: «Fransua aleyhine jehadet edersen maziyi unutur ve «Fransız milleti yüzyıllaroa sa bir zakeyle haykırdı: dan riavet edilen PURO GÜseni yanıma alırun» demiştl. ıstırab çekti» diyordu. «Bu ıstırsbÇıkarker., ziyaretçi odasında bir «Ne zaman yatacaksın. Eu(Arkası var) ZELLİK METODUNU bugüntelefon konuşmasına şahid oldum. gen;p?» Sonra: «A!» dedi. «Mösyö dan iki alev fışkırdı: Ad?let alevile kin alevi. Kin alevi yana yana alMemur kadın. telefondaki muhataPersson'la beraber olduŞhmu bümiden itibaren siz de tatbik ediniz. Türkiyede rteşri hakkı yalnız' gazetemize aiddir. bma cevab veriyor: yorrKım. Çocuk yatacak, efendim. çalacak ve kan selleri içinde ?önecek. Fakat' öteki alev. o mukadHes Hadi gel. Eugenie!» Hsstanızın ismi Sabahat Mutlu adalet alevi. vavrucuğum, bir daha mu? Bir dakika lutfen... Ben saçlsrıma kâcı^dsn kıvırma asla söndürü!emez> Bir defterin aranması, dakika bBe mssalannın hemen hen.en hepsini PURO GÜZELLİK METODU Bu eece kendimi brbama pek vasürmüvor: sokmuştum, Julie de yatrğma yat Sizi tebrik ederim. Eşiniz Samışh. fakat hâlâ beni azarlayıp du kın hissediyorum Etienne hesabına korkuvorum, yarın gideceğimiz bahat Mutlu dün akşam saat 19 da ruyürdu: bir erkek çocuk dünyaya getirdi. «Hiç yakışık almıyacak şeyler yerden de biraz korkuyorum. FaGenel İhracat, İthalât ve Sanayi T.A.Ş. İdare Meclisinden: Anne ve yavru tam bir sıhhat içinyapıyorsun. Eusenie. Persson de kat insan geceleri gündüzkümlen fazla korkar. deler... lik?.nlı bir çocuk, hiç karanl'kta deŞirketimizin 1953 yılı hissedar umuml heyetinin alelâde Öteki hastanelerde yatan bir has toplantısı 26 mart 1954 Cuma günü saat 16 da Galata Abid han Hayatımın hikâyesi sevincli mi. likanl'larla oturulur mu? François tanız varsa, eğer sağlık durumunu C!aıv gibi bir adamm kızı olduğvı yoksa kederli mi geçecek, ah bunu 3 üncü kat 55/58 No. daki merkezinde yapılacaktır. Hissedarlaöğrenmek istiyorsanız, Dİr deneyin bir bilsem! nu unutuyorsun. Babamır gayet rın teşriflerini ve toplantı en geç bir hafta evveline kadar sa bakahm... Allah rahatlık versin. baba! Göit'bsrlı bir adamdı, Persson ise hibi bulundukları hisse senedlerini şirket merkezine teydi ede14fjiin zarfında da...rildinizi tahri; et*** Her sahah ve akdoğrudürüât bir fransızca konuş rüyorsun ya, işte bak, hikâyemi rek dühuliye varakası almaları rica olunur. ha pı'İ7,pl olduğunuGeçenlerde İstanbul hastanelerl meden yıkaymız ve şam bol PURO kömasmı bile bilmiyor. Bütün ailenin sazmaya başladım. R UZNAME: başhekhnleri bir ziyafet tertib etzu bizzat l.ukedeceksiniz. 24 saat sonra. (Neler oidn neler!) haiifVe nemini almız... adı kötüye çıkacak!» piiğü ve' »u i l e . mişler. Bu ziyafete Zeyneb Kâmil 1 1953 yılına aid idare meclisi ve murakıb raporları ile blAilenin yüzkarasıyım ben! Şamdanı üfleyip yatağa girerken hastanesi Başhekimi çağınlmamış! lânço kâr ve zarar hesabınm okunması. Fakat o kadar çok şey oldu Ki içimden: «Sacmahyorln dedim. Bir müddet sonra. Fahri Atabey 2 Rapor ve hesabların tetkik ve tasdiki ile idare meclisi ve BOL hepsini yazabilecek miyim, bilmemluvalet Sabunu «Julie'ye koca lâzım. Ona bir kohastane başhekimleri şerefme kenmurakıbın 1953 yıh muamelâtından dolayı ibrası. Evvelâ, Etienne'i bıraktılar. Şimdi ca bulsak, ben de rahat ederim.» 100 de 100 KOPÜKLÜ di hastanesinde bir yemek vermiş! 3 1953 yılı safi kârın tevzi şekli ve tediye zamanının tesbiti Uyumaya çahştım ama. yarın ya annemle. Suzanne'la ve Julie ile Kimse gitmemiş! 4 idare meclisinden kur'a isabeti suretile ayrılan azanın saftır NEFİS pacağımız işi bir türlü akhmdan 1 beraber aşağıda yemek ndssmda oBen bir mütalea beyan etmiyeceyerine seçim yapılması ve huzur haklannın tesbiti. çıkaramıyordum Giyotin de ak turuyor ve sanki üç g In değil de KOKULU ğim ve ahkâm da çıkarmıyacağım. 5 1954 yılı için bir murakıb intihab edilmesi ve ücretinin lımHan hiç çıkmıyordu. Ne zaman, j bir ay aç, susuz kalmış ibi yemek dostlarım... Reşad Enis tesbiti. uvuvayım, diye kendimi zorlasam I yiyor. J ı Kürek c«zasına mahium edilen Fransua da babaaı gibi ha»ı kikati görüyor, fakat ona yazdığı mektubda şöyle diyordu: «BenV bir iftira, daha doğrusu bir komplo kurbsnıyım. Yalan şehadette bulunan o bedbaht kadın asıl mücrünleri kurtarmsk istiyor. Fakat bızim ümidsizliğe kapılmamiza lebeb yok. Gay*uı katüleri kimlerdir. Sen de biliyorsıın. Onlar nasıl olsa günün birinde kendilerini ele vereceklerdir. Fakat neticesi süpheli olan bir dava için boşuna para harcama. Adalet denilen nesne, boj bir kelimeden ibaret... Adliye, yanıldığını hiçbir zaman kabuie yanaşraıyacaktır...» 1 . 1 Cellâd adamı bıçaf ın altına devirdi, ben gözlerimi kapadım..: Perde ve sahnemizin en değerli sanatkârlarından PURO TuvaletSabunıınurJ "HARİKA BİR SABUN, oldusunu sövliivor Toplaıttı Ilânı PUR Bu Sahifeyi Saklayınız, "CUMHURIYET,, Size Cildleyip Voroeek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear