25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ftd CUMHUBlYET 8 Aralık 1954 Üskiidar lîsuzluk devam ediyor tramvayları Sebze bahçeleri sahibkrinin bende akan sulan tarlalanna çevirmeieri bendterin dolmnsına mani oluyor Son günlerde hava biraz yağmurolmasına rağmen Elmah bendigene su gelmemis. veya pek az tfrda su gelmiştir. Elmah benien Boğazın Anadolu yakasına ı ejnde bir ve pek az miktarda < verilmekte ve halk. çok sıkıntı .•nektedir. mdiye kadar hlç bir sene Bo• Anadolu sahili halkı susuz n ıaınıştı Zira gerek Üsküdara, t rkse Kadıköy ve havalisine gi ana borular buradan geçtiği • her zaman burada su tedarıki An dahilinde idi. Son zamanJa Sular İdaresinin Elmah benien Üsküdara dösedisi büyük ı hattı ikmal edildiği eihetle Hderı doğrudan doğnpya ÜsküT su verilmesl Boğaziçi halkını <•' nvmavebe ile su almağa mecmak için bu bahçelerin istimlâk edilmesi lüzumunu ileri sürmektedirler. Yoksa yalmz gökten inecek su ile. bilhassa ikinci bendin dolması. güç olacaktır Maamafih durum kesin olarak anoak şidrîetli yağmurlardan sonra anlaşılacaktrr. Diğer taraftan baber aldığımıza göre Sabanca gölünden İstanbula boru döşenmesi hakkında bir Amerikalı firmanm teklifi Ankaraya gönderilmi? olup Nafıa Vekâletince tetkıkine başlanmıştır. Müracaat eden firma bunu dokuz ayda yapabileceğini beyan etmiştir. Bazı mütehassıslar ise Küçükçekmece gölünden suyun boru ile karşıya geçirümesinin daha ucuza maledüeceğini söylemektedirler. Bunlara göre, şehrin Anadolu yakasındaki irkişaf dolavısile ikinci Elmah bendinden istifade edilse dahi on Alâkqdarlar Elmalı bendinde da sene sonra gene başka membalara v sokiz, on günlük ihtiyacı kar müracaat zarureti hasıl olacaktır. f acak miktarda su bulunduğunu Çünkü sehir girtikçe yayılmakta'.pmektedirler. Diğer taraftan dır. ıci Elmalı bendi tamamile ikmal Beklenen yağmurlardan sonra da miştir. Müteahhid Fransız firu yılbasmda bendi Sular İdare bendler dolmadığı takdirde ha'.kın sıne tesUm edecektir. Fakat bu kuyu açmak çaresine başvuracağı bildirilmektedir. Bunun için hükube ıdde de hlj su toplanmamıştir. • Aİendiğine g8re asıl mühlm met Ve Belediyenin yardımına ihvie bendin dolmasında çok mü tiyac hasıl olacakbr. Zira arteziyen ı bir rol oynayan ufak derele kuyusu açjmakla Anadolu sahilinde > tıkanmıs. ve kapanmı» olması su tedarikine imkfin görülememek. Buna sebeb olarak bendin et tedir. Boğazdaki halk sabahleyin ntîakl sebze bahçesi sahibleri yüzünü yıkamadan sokağa çık, kurakhk dolayısile bende gelen makta ve bütün ümldlerini Allahın kendi tarlalanna çekmis. ol rahmetlnt bağlamaktadırîarıdır. Alâkahlar buna mânl olFuad DUYAB •".•«•~™ı.uım.ı,ımiMinııııl((||lt1lt1lltllinnnBHIIIItlllHIHIIIimııımı«"<"' nadolu yakasında MEMLEKET MESELELERI ABAHTAN ABAH A... Serl maddelerin vazifelerinden affı üse>in Cahid Yalçın üstadı ziyaret etmeğe teşebbüs edenler arasmla Üsktidar Cezaevinin etratnda loUşırken, adliye mensublanndan jir dosta rastlamıştım. Ne yaptuuz kuzum riz? diy« samimî bir üzüntü üe sordn. Gene ne yapmısız?. tHüseyin Cahidin saçlan kesibnedi ama, Sadık Aldoğanın iaç. lan kesildi!» diye yazmışsıni». Yalan mı? Yalan değil ama, pek tabil, pek nizamî bir şey bu. Niçin? Çünkü Hüseyin Cahid sekseninde olduğundan, onu istisna saymak mümkündür. Fakat nizamname gereğince, her mahkumun, bn arada da siyasilerin saçtan kesilmek gerekir. Zaten Sadık Aldoğaın ne kadarcık saçı vardı ki? Efendim? Demek: Dirhemle bu?. Kesilen saç az olsa az ehemmiyetli,, çok olsa çok ehemmiyetli? Kaldı ki, sayın generalin de saçlan, fotograflanna baküırsa az değil... Halbuki gönül. bir siyasî mahkumun böyle törenlerden azad edihnesini ne kadar ister... Çünkü nihayet böyle blr tat, mücsseseye böcek getirmez. Kendisinl de cascavlak etmenin vatan ve millet namma faydası yoktur. Olsa olsa cosknn ruhlar büsbütün serkeşleşir... Bu satırlarla bir adlî makamın kararını tenkid etmiş oluyorum. Kafiyen ha... Haşa... Yahıız nizamnamenin tâdilini diliyarum. Biraz yumu§asak .. Ruhlanmız biraz yumu^asa evet... Ulu Tannm! İsmi celillerin hürmetine... Bir gün içinde gazetelerimizde bir kaç siyasi takibat haberile karşılaşmak irrsanı üzüyor. Gene tekrarlıyorum: Bu satırlann kararlan tenkidle ilfrisi yoktur. Ancak sert olan kanun va nizamlarımızın yumuşamasına taraftanm. Mevzuum, bundan Ibarettir. Gene son günlerde dikkatimize çarpıyor: Adliyeci, irtica cephesine mensııb bir ihtiyar kişinin şu neviden sözlcrini suç unsurlarile dola bulmuş: « Millet, Atatürk Inkılâblarına medyun değildir,», «Şarkta Iâiklık sökmez!». Mevcud kanunlanmıza göre, bun larda suç unsuru mevcuddur bclki Adliyeci kanunlardan daha iyi anlar. Fakat bizim de demokrasiden anlamadığımız iddia olunamaz. Demokraside, bu gibi söz leri cürüm sayacak kanun maddeleri yürürlükte olmanıalı. Bu gibl sözler bazı azuıhklar üzerinde ne dereceye kadar müessirdir, o da mesele ama, tesirini bir an var farzetsek bile, zehrin panzehri, adlî takibat değildir. Böyle mürteci bir cenahm sesini boğmak için çare, tamamile zıd cenahtan şu tip sözlerin millî kubbe mizde serbest serbest çınçın ötebUmesidir: «Bu millete Atatürk Inkılâblan ancak Atatürk devrinde kâfiydi. Atatürk, inkılâbcılığı sağlık venniştir; muhafazakârlığı sağlık vermemiştlr. Bu sebehle onun inkılâblarını muhafaza, kâfi inkılâbçıIık sajnlamaz, olsa olsa muhafazakârlık sayılır. İlcriye doğru hayırlı adımlar atmalı.». . ve: «Şark için lâiklik Lokman Hekimin ye dediçidir. Şimdiki faiklik kâfi değildir. Dinî müesseseleri devletten tamamile ayırmalı. cemaatlere teslim etmeli. Zira her dindeki vatandaşlardan toplanan vergilerle yalmz bir dinin mensuhlanna aid müesseseleri devlet bütçesinden beslemek oiamaz.» ŞirkeÜn Beledlyeye devTnne aîd hukıüd formalitelerin haarlanmasına başlanıyor Üsküdar tramvay sirketinln B«lediyeye de\ni hakkındaki Ş«hlr Meclisl kararı üzerüıe devlr muâmelelerine önümüzdeki gün!erde başlanacaktır. Bu hususta Genel Meclisten salâhiyet alan Vali ve Belediye Başkan Vekili Protesör Gökay, dün alâkahlarla gdrüşmüî, hukukl formalitelerin bir MI »\vel ha7!rlanmasuu bildirml?tlr. Öğrendiğimize göre, Üsküdar tramvay Şirketinin yüzde 80 hissesine İstanbul Belediyesi sahib bulunmaktadır. Ortaklar elinde bulunan diğer hisseler Belediyece satın alındıktan «onr» Üsküdar Tramvay İdaresi kanunen tasfiye edilımş olacak ve bu suretle ijletme hakkı filen İE.T.T. İdarelerjne intikal edecektir. Bu hususta İ E. T.T. Müdürlüğü bir faaliyet programı hazırlamaktadır. Üniversite muhtariyeti H ve öğretim üyeleri Bugünkü ünlveiBİtelerünizdeki muhtariyet hakkında açık bir fikır edinmek içia evvelâ onların dayandığl muhtariyet prensiplerini yakından ine«lemek gerekir. Herkesln agzmda bir «muhtariyet» sözüdür dolaflip duruyor. Nedir bu muhtariyrt? Bu muhtariyetin hedefi fikir, vicdan ve kanaat hürriyetini garanti etmek midir? Kima vt neye karçı? Şimdiye kadar ilim m«nsublan, hükumetin iktisadl, hukukl, içtimal plâa ve meselelerini ilim zaviyesinden ele alarak Ucaz edid yazılar yazdılar da, iktidar buna tahammülsüzlük mü gösterdi? Yok bunu yapmayıp da, gündelik politika kavgalarına, parti mücadelelerine karışan bazı üniversite meneublannın hareketlerl m: üniversıteyi aktüel bir problem hallne getirdi? Bunların münakaşasını şimdllik bir tarafa bırakarak bir kaç önemli noktaya dikkati çekmek, sarunm ki, memleket irfanı bakımından daha faydalı olur. ganlarm seçhnini birer siyasl Öıtiras ve şahsiyet meselesi şekline 60karak öğretim üyeleri arasmdaki samimî âhengi ve işbirliğini bozmuj ve nihayet müesseseyi işhyemez ve belki de içinden ıslah edida Demoklesın kıhcı gibi devamlı ta âmil olan S3yın Ord. Prof. Sıd lemex blr hale getirmlştir. Mevcud blr baskı olarak kalacaksa o zaman dık Sami Onann, vaktila üniver müe«ese kaldınlarak yenisi kuruüniversite idar! muhtariyetinin fay sitelere muhtariyet verilirken, ü lunca bu yeni müessesenin kurandadan fazla zararı olacaktır. Fakat, niversiteler kanunu hakkında hüku lar, yanl merkez tarafından idare biz bu kanun maddesinin muvak mete verdiği dlkkate şayan bu ra edilmesl zarurî ve tabii idi (2).». Bu açık ifade bizi şöyle bir hakat olduğuna inanıyor ve öyle te j ponı var (1). Orada eski Darülfümennl ediyoruz. Buna karşüık, ü nunun ilgasına sebeb olan âmilleri kikate götürüyor: Türkiyede bir üniverslteler kanununda tâdili zaru şöyle anlatıyor: «Oldukça geniş il iversite muhtariyeti bahis konurî olan maddelerin bulunduğunu mî ve idarî bir muhtariyete malik ıu olduğu zaman ilk düşünülecek leri sürüyor ve ilgllilerin dikkatinl olan Darülfünunun bir çok sebeb iey, saytn Sıddık Sami Onarın raasıl bu noktaya çekmek istiyoruz. lerden dolayı ve salâhiyetlerini ye porunda belirttiği Darülfünun hasÜniversite meselesinin gerçekten, rinde kullanamaması ve gelişeme talığının bertaraf edilmesi... Madem halli, onun iç bünyesine aid bazı mesi bu üniversitenin tamamen il ki, üniversiteyi «işllyemez ve ıslah yetki ve mesullyetlerin sarih esas gaaını ve yeni bir tiniversitenin edilemez» bir hale getiren hastahk lara bağlanmasile mümkündür. Ü kurulmasını intaç etmiştir. Gerçek udur, o halde bunun kat'î çaresi Oniversitelere idarî niversiteler kanunundakl bu ak ten Darülfünun gene öğretim ele bulunmadan sakhklara işaret etmeden önce, eskl manlannın yetiştirilmesinde başrı muhtariyet vermenin fayd.sı yokmuhtar Darülfünuaumuza muaal gösterememiş; ilm! yayınlar yapa tur tam tersine, zararı vardır. Nilat olan ve onu yıkan hastahğa te mami|; Bğrencileri blr üniversite ekim sayın Profesör de raporunun mas etmek faydalı olur. Bugünkü zihniyeti ile hazırhyamamış; rektSr, bir yerinde: «Ancak bu yenilik yaüniversiteler kanununu hazırlamak dekan veaaire gibi kendi leçtiği or pılırken dünkü tecrübelerin gözönünde tutulması, ayıu hatalara dü «ülmemesi için tedbirler alınmas. da tarurldir (3)» diyor. Şhndi sayın Ord. Prof. Sıddık Sami Onara soruyorum: Bugünkü ünivertiteler kanununda bu mahzurları bertaraf etmek için ne gib tedbirler alınmıs.tır? Kendllerinden bu soruma cevab beklemekle beraber, ben söyliyeyim, herhangi bir tedbir ahnmak şöyle dursun, aksine bugünkü üniyersiteler kanunu «öğretim üyeleri arasındaki samlm âhengi ve i$birliğini» baltalayacak maddelerle doludur. Daha açık ko Sayın Bayilerimlze: nusayım: Bugünkü üniversiteler k Küçüğünün biraz daha Kenis bilgisl olafc, nunu, bir üniversite muhtariyeti k ,üvük Günes Duvar Takviml, hususl baskısı sayenunu değil, blr «profesörler salta sinde Kapah Bir Kutu Olmaktan Kurtulmuştur. natı kanunu» dur. Çünkü kanun Büyük Güneş Takyimlerinden blrini açıp müsbütün malf, idarl ve ilml yetkiy terllerimizin tetkikine müsaade edinlz. sadece profesörlere tahsis etrci; Güneş Takvimlerinin duvar takvimcillğint doçent gibi genlş, faal, bir öğretim temcid pilâvlığmdan kurtarıp hakikl bir bilgi kaykadrosunu bundan haric tutmuj nağı haline gethdiğini görmelidlr ve gözleri kapah tur. Gerçi üniversiteler kanunı takvirn alıp paralarınm yanmadığına kanl olmalıgerekçesinde «görev ve sorumlulu dırlaı Saygılarımırfa bütün üniversite öğretim üyeler Güneş Takvimleri Müessesesi arasında yayılmıs olacak(4)» deni yorsa da bunun hukukî hiç bi müeyyidesi yoktur. Çünktl ögTetim fly«ai olaa doçentln üntversiteni sorumluluguna iştirak edecek her hangi bir yetkisi mevcud değildir. Bu şartlar altında üniversitenin bütününü kuşatan bir muhtariyetmuA b*K»edil«bj}»r.? Uoçentler ne dekan ve ne de rektSr seçimlerine istlrak edebllk; v» ne de mall, idarl ve ihnt salâhiyetl mutlak olaa profesörler meclisine... Bu mecllse sadece ikl sembolik mümeasil g6nderebilhler o kadsr, Bu ııakımdan onlann profesörlerle müş terek noktası sadece «Sğretim üyesi» unvanından ibarettir. Hık'jkan bir aslstandan farkı yokt'ir. Asistandan farkı sadece vatandaş ve memur hukukuna sahib olmaNOT: Taşra bayilerlmizin Büyük Güneş Takvlminln siparişlne sıdır. Yani bir profesör, bir doçenti r CAHID Yazan: TANYOL Araerikaya giden askeri heyetimiz «Ankaran ile döndti «Ankara» vapuru dün ıa.at 18 da 230 yolcuyu hftmllen Batı Akdenls »efertndcn llmanımıza dSnmüştur. Geml İle gelen yolcular araarnda Amerllcan hükumetlrıln davetlHl olarak aakerl okullarda tetklklerda bulunmak U»rt gltml» olan Tuggeneral Ekrem Babacan, TuSgeneral Nusret Aytek, Tuğg»ceral Nftzım Aker Te Pran§u AtajemlIltert Charple Reni da bulunmakt»Bugünkü iktidann ünlverslteler dır. kanunu üzerinde yapmış olduğu bazı «Ankan» Ue. rettt «tmlf olan ParU tâdiller, muhalefet tarafından müBaşkonaolosumua Muammer Danbenln balâğah bir şekilde istismar edicenazeal de aehrlmlze getlrllmlstlı. lerek, üniversite menâublaruım suı tnönii Ankacraya döndtt turulduğu yolunda tefsir edilmekpayn Muhalefet Uderl îamtrt tnönü, dün tedtr. Bunda bir hakikat gece saat 30.09 t» tkspreal* Ankaraya bulunsa bile biz, ünlversitenin edöncıUf v* Haydarpaaa gannds O H P. saa derdinin bu olmadığını aanıvo' Jendikten sonra babalan ölen 1 Migro idare meclisinin dünkü Oenel Sekreterl Kaıım OUlsk, aehrl mlzd» bulunan C H P mllletvelkllerl ruz. Bu tâdiller dolayısile etrafta dul ve yetimlere maas 1 toplantısı ve Mdığımız malumata göre evlendik Uigro idar» mecllel düa Turgud B» dankalabalık bir partlil grupu tartfın uyandınlan hava, hiç de üniversite u^urlanmıştır. realitesine uymamaktadır. Yani, sonra babalan öl«n dul V* y«tJm yarııı riyasetir.de bir toplantı yapraıjbu kanun tâdili çıkmadan dnce, ü• de maaş bağlanması hakkındaki tır. Bu toplantıd» ldara mecllel r«lsl Nuruosmaniyede baffakalann ..f Maliye Encümenl tarafından ka Turgud BarRf Ankan temsalan hakniversit* menıubları, hükumetin fnşası llerlly»r edilmlstlr. Bu Usarı k*t>ul •dildljl kıada diier uyaiera tzuımt T»rml»tlr. Kapalıçarsı yangmında ddkk&nlan hukukl, içtimat, liyas!, iktlsadt me'ırde İstifade edeceklerln tayııı bir yanan eanafın tlcareta de»ammı îe selelerini tarafsız bir gözle, gürül iı oiaeaktır. tstanbulun ziral durumn mln maksadll* Noruoamanlyede bara rürül gazetelerde, dergilerde teni'ıırizm kurulunun kongresl tstanblun hayvancüık ve zlrat du ka şeklinde dukkânların lnÇfisma kid ediyorlardı da kanun çıkınca jrk.ye Turizm Kurulunun yıllık rumuau kalkındınu&k l;ln Vall Mua baalanmıatır. 40 kadar fiarakasın lc mı sustular? Böyle bir şey yok. "I vurul toplantlıı bu »yın on bl vlni Vefik KlUbcıgllin başkanlıjında şaatı İkmal edllmlştlr DlğerlennİTi tnaaatma da bugündtn ÇUnkü kanun çıkmadan önce EUif »hrlmlzda yapılacaktır. Bu kon bir komlayon kurulmıış ve tonılsyon sanlar gene »usuyorlar. Yaranlar e turlzmi alakadar eden mulıım Uk toplantısım dlin yaprak faallyet» inbar»n baş'.anacaktır da gene yanyorlar. Sankl, üniver•ieler üzerirıde durulacak turist başlamıştu. Aldoğanin dünkil duruşması • '••A: temin maksadlle bazı mUiıim Müzelerinıizde yangınlara karşı s'.teyi baıı kayıdlar altma alan /ıon ırlıra varılacaktır. Mlllrt Pp.rtlsl Oenel Baakan Teklll kanun tâdilleri çıkmasaydı, «ünitedbirler ahnacak Sadık Aldcîanla Mlllet Dün yapılan ihracat Müze mUdürlerl dun Vllflyetta bir lçlerl müdürü HümO gazeteai yazı verslte meselesi» diye blr problem Söyl«ma«oglu '•cıret Odasından verllen men?e »• toplantı yaparak, Müzflerlmlzln yangın aleyhlerlne «Medenl haklarımızı blle mevcud ohnıyaeak mıydı? 'nrmelerirıe gtSre, dün limanımız lara karçı n« şeklirie korunacajı mev llm.» başlıfclı yazıdan doîayı, adüyenln tste suali bu tarzda ortaya atmak, i r..uhtelif memleketlerc 525 btn llra zuunu gürajmu?eıdir. cıanevl şahsljetlnl tahklr lddlasllo "de iç fındık. çeviz, yaprak tu Bu toplantıda, MUzelerlmlzln taknlk rılan davaya dün aabah aaat 10 30 da ür.iveraitenin asıl gerçek derdine ^kerd*. lületajı, tlftlk, kuru kayıı, nokıanlan tesbtt tdllınls T* «n kıaa 2 lncl A^ır Ceea MahKemealnd» (lzll temaı etmek olur. Çünkü, politl' 5ı kabuklu fındık, keçikılı v» zamanda noksanlann glderllmesl İçin olarak devam edllmlştlr. kanın üniversite İle uyuşması veya bl:k ihrac edllmljtir. tedbirler alınm&tı kanrla$ouştır Her b,angt bir htdlaeyl talcmek pra çaüşmaaı ayn bir davadır. Üniyeslle adllye lçlnde ve dı;ında gcreken versite siyast blr partl değildir ki îabıta tedDlrlerl a'.mmışsa da pollsln mOdfthalealnl lntaç ettlren lbr şey ol iktidar veya muhalefetle devamlı mamıstır. bir kavgası olrun. O halde meseleyi bu yönden ele almak blzi haL*kmüada kendisini bıçakla talara götürür. Nitekim, « k i Dayaraladı rülfünunun muhtariyetinüı alınmaTakslmdakl lokantalardan blrlnda yemek ylyen Şükrü Isteı lamlnde blrl, sı da, bir Darülfünun ve hükumet henüB anlasılamıyan bir sebebten bı çatifmasının neticesi değildl. Façakla kendialnl gossündon yaralamıa kat bununla beraber, bizde maaltır. Taralı tedavl altına alınmıa, hft esef, siyasî iktidarlar, üniversite dlsa etrafinda tahkllcata başlanmıştır Denizcilik Bankasının iktisadî ile, mevziî de olsa, böyle blr çatıjma olunca ilgilenlrler. Bugünkü devkt teşekkülü olacağı iktidarın bu neviden blr hataya haberi doğru değil düsTnemesmi temenni ederiz. Türk DOn bir aabah gazeteslnde Denlzd milletinin mesul mümessili olan bullk Baiıtcagının, lStlsadî devlet teşek günkü hükumet için asıl önemle kulü hallne Urağınm bahla mevzuu üzerinde durulacak konu, üniversi son vermelerini rica ederiz. 2 nci baskısı da bitmiştir. olduğunun belirtmesl üzeıtna, Umum MUdür Yıisur Zly» önla ksndUUa bu telerimizce gerçekten ilim adambususta c6rü;en arkad&ıımıaa şunlan ları yetiştirmek imkfinları ««ğlanıp aoylemlştir: sağlanmadığını kontrol etaıektir. « BöyU bir degl^kllk kaflyen H E R Y I LS E V E S E V E A L I M Ğ I N I Z bahla mevzuu dejlldlr. Bankamızın Sekiz yıldır tecrübesi yapılan muhdurumu esklaln* nazaran çok lyldlr, tar üniversiteler kanununda gene Nlteklm mart ayında bütçe gellr ve ilim mensublannın gelisıneslni englderteri milzakere edlleceji »aklt ha gelllyen hususlar var mıdır? Varsa klkat kendlnl gösterecektlr.» nelerdlr? Üzerinde düjünülecek sadece bir takvim değil, hakikî bir Ticarethane kiralan meselesi nokta, bunlara çare aramaktır. bilgi hazinesidir. Ticaret Odaaı yenl ldar« heyetlıün 15 Aralık Çarjamba günü, Lesaplarında en a» Biz şahsan, üniversite meselesiticarethane klraları mevzuunu ön plâna Aylardanberi mütehassıslara hazırlatılmakta aldıgım bildırmigtik. nin ne hükumetle, ne polit ka ile j 150 lira balunduranlar 30 ve 31 Aralık kejiolan bu eşsiz takvime sahip o'mak Bu hususu lncelemekte olan Sald sıkı bir clâkası olduğunu sanmı j delerine katılırlar. îbrahimin başkanhğındaki komisyon yoruz. İhtimal, bir çok yerlerde olfırsatını kaçırmayınız. üyeleri bu akjam Ankaraya gldecektir. duğu gibl, üniverdtdmmize de Dün bu mevzuda görttjtüğümüz blr zat ju lzahatı verır.lştir: bazı müfrit partizanlar ve ehliyet | 31 ARALIKTA 30 ARALIKTA • Tlcaret Odası binalar mtvzuunu sizler nüfuz etmis olabilir. Üni | BAHÇELİ Yeni yılın en kuvvetli ansiklopedik ikl lenedenberl lnceıemektedtr. Heye versiteler kanununda yapılan son j timlz Ankarada Türklye Odalar Blrligl tâdille, bu neviden insanların te I eserî olacaktır. İle müştereken llgill makamlar nezdJn kaüd ve tasfiye suretile üniversi(Cumhurlyet Altmı) de teşebbuse geçecektır. Bu eşsiz ve emsalsiz takvimîn benzerleri vaıdır. 1 KİŞİYE teden uzaklaştırılması düşünlümüş ZENGİN PARA 3000 ALTIN Aldanmamak için, ohbilir. Milll Eğitim Bakanlarınm, Aralık 8 Rebiülâhır 12 İKRAMİYELERİ üniversite üzerindeki yetkisinin tevslini hedef tutan kanun naaddesi, sırf üniversiteyi ehlıyetsiz bir taTÜRKİYE Ş BANKASİ ad*na dikkat etmelidîr. kım küçük politikacılardan kur ^ V. ] 7.12 12 06 14 2816.4i; 18.19| S 27 tarmak gibi iyi bir niyeti ifade eMerk«zi: Utanbul, MAARİF KİTAPHANESİDİR. iatikbalinizin emniyeti ,.„• diyorsa buna bir şey denemez. Yok E. ] 2 31 7.25 9.47 12.00| 1.38|12.46 eğer bu yetki, üniversitenin başm PARA YATIRMAN1Z İÇİN 7 GÜN KALDI SAÂTLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ ŞAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ 8 EV 6000 ALTIN SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ C( MHUEIYET'in TEFKİKAS1: 3 1 r«?an: NICHOLAS MONSAKKAT H saten Esther'i güneş ışığında a ğından yılmayıp mücadelesini bir | ç ' r. bir çiçek gibi gözleri ağzı a. başka yoldan kazanmış olduğunu ç ı llrs. Bannister'in işaret yolu öğrenmek, tabiatile, halkın en ince î'e «söyledifi» bir jeye mukabele hislerini tahrik etti. Diğer gazetee r vaziyette gösteren son resim, ler derhal mevzuu benimsediler, F rv Grant'ın hikâyestnde ifade mülâkatiar, röportajlar, fotograflar et'ıeğe çalıştığı manayı aşikâr bir birbirini takıb etti. Okuyucular gaşçl ÎJe göze çarptınyor, bir insa zetelere mektublar göndermek suru herncinsine yardım etmek iste retile alâkalarını ifade etmeğe çayij ce ne yapabileceğini pek güzel lıştılar; bir ikl gün içinde Noel be • tıvordu. yortusu için Esther Costello adına ızmın gazetede gösterilisi o ve mahallî kör çocuklar için Noel V T \r muvaffakiyetli ohnuştu kl eğlenceleri tertib etmek, onlara oEs'er Costello'nun yeniden günün yuncaklar almak maksadile para mı • zuu haline gelmesi mukadder toplamak üzere tesekküller kunıldi. Vitekim, yazı mahallî bir heye du. Esther ile Mrs. Bannister'e ca;. vaıattı ve bu hududlar içinde, «konuşma» imkânını kazandırmış k; ı şehri bir fırtına gibi sarstı. olan Enstitü bile, en azından dört pkı Harry Grant gibi, bir çok zenginin servetîerini bu müessesrye ki' seler Esther'i ya Irlandaya iade vakfedecekîerini vasiyetnamelerine ed 'mış yahud da bir yetimhane yazdırmalan »uretile bu muhabbet veya bakımhanede kendi haline ve »lâka fırtınasmdan nasibtni altP!' miiınıiş sanıyordu. Bu Itibarla, dı. Mra. Banniıter radyoda bir koilk sördüğü gündenberi onunla a nu=ma yapmaga davet edildi, Harry lâkndar olmuş, fakat sonunda bü Grant üc yazı daha yazdı. Bu hafif tijT, gayretlerinin boşa gittiğini gör çıleınhk havası içinde Esther me;: cı i olan kadiuın) bu hayal kınklı raklılara imıa verdi, bu anda, ikJai Çeviren: M. KENAN KAN evlenme teklifi olmak üzere, çeşidli beş teklif aldı. Kısacası, hiç değilse Massachussetts eyaletinde bu hikâyede, hikâyenin kahraman lan da âmme malı oluverdiler. llk yazının intişarından bir kaç hafta sonra, Mrs. Bannister ahşverîşten döndüğü zaman apartımanında hiç ummadığı iki misafir bul du: Kanapenin kenanna, yanyana, iğreti üişivermiş iki rahibe. Rahibelerden biri yajlı, diğeri gencdi. Aralannda en azından kırk yıllık yaz farkı olmakla beraber çekingen lik ve mahcublukları, seslerinin tatlıhk ve yumuşakhğı, hassaten nzimkâFİıklan müşterekti. Yaşlı olanı mukaddemeye lüzum görmeden sadede girdi, daha doğrusu sadede girdiğini sandı. Sanki sadece tgünümüz» kellmesi bir mana ifade edermiş gibi: «Günümüz geliyor» dedi nPaskalya yortusunu takib eden ilk çar'aTiba cünü .. Bütün snneler, babalar. akrahRİar hep celirlcr. Nutuklar iöylerler. Sua de, hattâ mümkün olursa, Esther'i de bekliyoruz ve hikâyenizi bizzat sizin anlatmanızı rica ediyoruz. • Mrs. Bannister hsyret etreemişti srna, doğrusu neden bahsediHiğini de pek anlıyamamıştı. Rahibelere nereden geldiklerini sordu. Yaşlı ve gene ikl rahibe tarafından âdeta muntazam bir münavebe ile verilen izahat, uzun sürmekle beraber, nihryet hâdsenin mahiyetinin anlaşılrr.asını sağladı. Saint Joseph admdaki mahallî sörler mektebinden geliyorlardı. Mektebin an'anesi icabı her sene, paskalyadan sonra, bir okulaile toplantısı yapılıyor ve bu toplantıda ya başpiskopos, yahud diğer meşhur bır davetli bir r.utuk söylüyor, talebelere kazandLklan mükâfatlan dğıtıyordu. İşte bu sene de, Mrs. Bannister hakkında yazılrm} olanlatı okuyunca, onu davet etmeyi, bu hemcinj sevgisi ve iman kuvveti hlkâyesini bizzat onun ağzından dinlemeyi kararlsştırmıslardL Bu defa gene rahibenin tekrarladığına göre, Mrs. Bannister belki imkânını bulup Esther'i de beraber getırebilir, boylece herkes bu canlı mucizeyi bizzat görebilmis, olurdu... Söz zırasının kendislne geldigi işaret edilmii gibi yajLı rahibt devam etti: «Gerçekten canlı blr mucize>î« dedi. «Ağzı var, dili yoktu; haîbuki şimdi mükemmelen konuşabiliyorır.uş... Kaç yaşında oldu yavrucak?* Mrı. B J ..On altı» diye cevab verdi. Bü yük bir ciddiyetle düşünüyordu: Gerçi teklifi pek yadırgamamış, hattâ cazib bulmuştu. Bununla beraber, böyle sahneye çıkmak, herkesin önünde âdeta gosteri yapmak o zamana kadar ycıpmış olduğu şeylerden değ İdi. Gazetecilere mülâkat vermek kolay igti. Radyoda konuşmak, en nihayet önceden hazırlanmış olan bir metni okııyuvennekten ibaretti; fakat böyle bir kalabahğa hitab etmek, sahneye çıkıp, dikkatle bakan, her hareketini tetkik eden gözler önünde konuşmak, meçhul bir diyara dalmaktan farksız bir çeydi. Rahibelsre baktı: Uzun eteklikler ne, tozlu ayakkab1rına, birbiri üzerine kenedlenmiş ellerine, b:r ka3ınm teşhir etmekle gurur duyacağı her şeyini örten acayib başlıklarma uzun uzun baktl. Gene olanı güzel, yaşlı olanı lae olgunluğile sevimliydi. Bir an Için isyan etmek lstedi: Karşısındakiler hayttan el etek çekmi«ler, kendi arzularlle dünyayı terketmislerdl, halbukl şimdi bu alâkaları hayatı kucaklamak istemekten başka ne olabilirdi? Onlar da kendilerinl gazete manşetlerinin asıladığı heyecana kaptırmiî olmuyorlar, bu heyecanı daha yakından tatmak istemiyorlar mıydı? Mrs. Bcinister: «Dini bu !şe karıştırmak istemiyorum!n diye düşündü. Esasen hâdisenin mucize ile filânla elâkası yoktu. Bununla beraber sahne, her »ey« rağmen idi: Dinleyicl demek kfltla demekti. Fırsat demekti. Bu kütleye anlatmak, Esther'in bugünkü duıumunun bir mucize eseri olmayıp dört sene boyunca herhangi bir insjnın yapabileceği en zorlu, en girift çalısmaların meyvası olduğunu ispat etmek, hiç de bir fikir değüdi. «Tam on albsında!» diye tekrarladı. «Getirir, memnuniyetle size gösteririm ama, şimdi istirahat zamanı.« Yaşlı rrhilıe: «Yavrucak!» diyerek Mrs. Bannister'e baktı: «Şu halde günümüzde, gelip konuş=caksınız, değil mi?» Mrs. Banister cevab vermeden yazı masasına gidip: «Acaba blr işim, bir sözüm var mı?» kabilinden muhtıra defterine bakar gibi yaptı, sonra: «Evet» dedl, memnuniyetle. Esther de gelebilir, tahmin ediyorum. Yalnıı, evvelâ, ne olup ne biteceğini bana söylemenk lâzım! > Yaşh rahibe: «Tabiatile» dedL Genci: «Tanrı slzi takdls edecektir!» dedi. Hakikaten, gerekll malumat verilip ihzar! teferrüat tesbit edildikten sonra, Mrs. Bannister misafirlerini sokak kapısına kadar geçirdi. Kahibeler üzerinde < St. Joseph Mana;tır Mektebi.ı yazılı pırıl pırıl, Chrysler marka yeni b'r kaptıkaçtıya bindiler. Gene rahibt baaını ç«vircrek} canı ijtediği laman kolundan Mtup atamaz. Biri profeadre, diğeri kürsflye bağhdır. Görülüyor kl, bugünkü ünlverslteler kanunu, öğretim üyelerini b'r kısla hiyeraslalne g5re ayarlamış ve üstelik de salâhiyetli kıldığı kimjelere hlç bir mesuliyet yüklememlstlr. Mesuliyetl, yaygın. kaypak ve tutulamaz bir hale getirmiştir. Bu, rılhnin rütbesi kendi içindedir« düsturunun yerine, «ilim, rütbe ve unvandadır» nevinden bir «ü!emayi rüsum» zihniyetinin kök leşmesine de sebeb olabilir, ki bu zihniyet, gerçek ilmin hakik! düşDcmokratik muvazene. muhteli* menıdır. fikirîer arasmHa çatışma ile sağlaArada sırada, unlverslte muh'.s nır. Bir ifratın bpşında. öbiir ifrat De riyetini sadece politik zaviyeden e'e I kçilik eder. Polis, adliye, cezaev! alanlar, bir parça da,tiniversı*.nir de şimOiki gibi mütemadiyen işgal iç huzursuzluğuna sebeb olan mad edilmemis olur. Halimize bakan, delere göz ats^lar, her h?lde ie gazetelerimi/de mütemadiyen cera, mokratik düşünceye daha uygun mütemp.diyen ceza haberlerini okuolur. yan yar ve ağyar da bizleri tenkid nazar'arile süzüp durmaz. (1) Üniversiteler Kanunu, sahife Herhalde. bütün kanun ve nlram 5981. Neşreden Hıfzı Tirr.ıır. 194G. (2) Ünlversiteler Kanunu, sahife sistcmimizi bu bakımdan yumuşatmak gerektiğ:ini. cbirbirini takib e60. (3) Üniversiteler Kanunu, sahife den takibat» pekâlâ anlatıyor. Nilıajet bu insanlar, siyaset namma süâha sanlmamışlardır, bazı keli(4) Üniversiteler kanunu sahife. meîcr. bazı fikirîer söylemişlerdir. 1 ve 88, madde: 5 not: 1. Afr a ihtiran m ı z V ar ama. serl maddelerin vazifelerinden affına!. M:1U Reasürana T. A. Sirketlnden: Evvekl gün rahmetl Hakk» ka'Ti'.n 5irketirr,izın kıjTnetll MüdTrii gerek cenaze merasimine istirak e»mek, gerek şifahen ve tahrlren '.a'iyette bulunmak suretlle acıx.ızı paylaşmak lutfunda bulunan zevata. mali müesselerl», glgorta 5irketleri erkân ve memurlarına iııkran ve minnetlerimizin a n T« iblâğına muhterem gazetenlzln tavaasııt ve delâietin rica ederlz. TEŞEKKÜR m Mehmed Zeld Siderman'ın ÖLÜM Trabzon Vllayetl Akçaabad kazası ejraf v» taclrlerlnden, merhum Hacı Memlf cfendl vt merhume Hafize Zıynet Toıunun oguHarı. merhuma M•ırüvv«t Toıunun karde?i, Denizoları suva I rilerlnden emekll Hacı Sıtkı Tosun. I İstanbul taclrlerlnden Suleyman Sudi Tosunun ağabeylerl. Emine Mellha, I Ahmed. Emln, Mustafa Tosunun ve Ayten Taraerin babalan. Sabahaddln Tamerln kayınpederl, Şevket Tosunun *fi CÜMîfüRİYET Nüshü!n kumftar jeraıti ALİ KENAN TOSUN 5 12 954 gunü Merzıfnnda âni o'arak vefat etmiştir Cenazesi bugun Kndı'.^y H^cışukru sokak 46 No. lı evınden alınarak Osrr.anağa C^mimden ikındi ııamazını müteakıb kaldırılarak Icereıı. köy aile mezarığma defnedılecektir. j Itl ve çocukları i edlımesin ısda nesuUyet cabui
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear