02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 Arakk 1954 CtTMHlTRÎYET IAZAN : O tarihlerde bir eün. Yunan el karmamıj; orada da böylesine bir çiliğinde bir öğle yemeğirıden son misafirlik imkânı aramış ve bura, davetlilerden İsv.çre Kariciye iamayınca kapıyı zorlamağa başlaNazırı i'.e Holanda clçisi, ev sahibi mıştı. F?kat. kapının ardında Mehve ben bir köşeye çckihniş şuradan medciğin pırıl pırıl parhyan sünburadan konuşuyorduk. Masıl oldu güsü, onun ardmda kale duvarı gibilmem. çünkü Wicrelil»r bütün bi bir hükumet vardı. Şanlı tnüt5adpliVlerine. açık vürek'iliklerirte tefik. ilk defa olarak geriye basve hattâ tok şözlüliiklerine rağmen mak zorunda kaldı. Fakat. bu büdiplomatik cevrelerde oek lemkin yük tarihi hâö se. Türkıyenin bu li ve ihtiyathdırlar Hariciye Na ikinci (istiklâl hareketı) o vakitzın. bahsi umumî polıtika nzerine ler içinde bulunduğum demokrasi çevirmiş ve: «Korkarım ki, de âleminde bellibaşlı bir yankı bile Herkesin gözü. mişti. bugün Nazi tshakkümrnden uyandırmamıştı. kurtulan şu zavallı Avrupa, yann Rusyanın şan ve şeref panltısı ile ondan daha korkunc ol?n komüaift o kadar kamaşmış bulunuvordu. tehlikesinr maruz kalmasın.» Işte, bu esnacadır ki 30 yıla yaBunun üzerine, pek iyi hatırla kın b r zamand?nberi Biriesik Sovrıra, Hollandah arkfdaşım. olduk yet devletlerine kafa tutan ve ça sınirli bir tavırla şöyle bir cevab vermisti: n Rica ederim, rica ederim. Dünkü Ruslarla bugünküleri kanştırmıyahm. Otokrasi ve diktatora yıllarının bası her yerden önce Stalingradda ezildi. Biz. Avrupanın kurtuluşunu oradaki "vatanperverane» müd.faaya borcluyuz.n İsviçre Hariciye Nazın, bu kadar müteassıb bir Rus Hostuna kar çı mübah'seyi uzatmağa lüzum görmedi ve yutkundu kaldı idi. Bu münasebetle şu noktayı da açıkUmak isterim ki. (rr.üteassıb Rııs dostu) dediğimiz bu diplomat tıpkı İsviçre gibi 28 yıldanberi Rusys ile siyast münasebetini kesrmş oLawrence'in, Hicaz şerifi Hüselan Hrllandanın temsilcisi idi Hollanda KrPİhğı. yalmz Sovyet dev yin ile girişilen pazarlıktan bidaIet : ni tanımamskla kalrrıamış, or.a yette haberdar olmadığı ve bu isr.isbet oisun diye. hn Have'deki yana dair kat'î bir fikir sahibi bueski Moskof Çarhğı Elçiliğini lunmadığı da beürtilmistir. (Corps diplomatique) listesinde ib(Sahtekâr Lawrence) adlı kitabka ermisti ve o devirden kalma bir da fngiliz muharriri Riçhard Albeyaz sefaret memuru. sözde bu dington şu noktaya işaret etmişt.ir: Elcil:ğin islerini görmekte idi. Böy «Lau,Tence 1915 yılının mart lesine muhaf>zakâr bir krallıjhn ayında Hicaz şerifi Hüseyinin Türk Elçisi. Sovyetlerin bu kadar şid lere karsı isvan etmek üzere oldudetli bir müdafii kesilirse siz artık. gunu bildirmiştir. Halbuki Hüseyin Fransız. İngiliz ve Amerikan dip tam 14 ay sonra harekete geçmi^lomatlannın onl?r hakkında nasıl tir!» b : r vaziyet alacacmı Volayhkla t~1915 yılının temmuz ayında Şerif savvur pdeb'1ir=iniz. Bu hürriyet Hüseyin ile fngütere arasmda pan ve d mokraı=i kahramanları ırasm zarlık yaoilmaktaydı. Fakat Hicaz da. 1945 yjının sonlanna kadar şerifi Türklere karşı isyanmın müRusy = ya dair herhangi bir hafif kâfatı olarak çok şeyler istivordu: tenkidde bulunmak hiç birimizin Kuzeyde hudııdu 37 nd arz dairesi haddı dpğild\ AngloSak«onlar. teşkil edecekti. Medineden İrana Stalin'e (Oncle Jo Jo amca) di kadar yayılacaktı, Batı hududlannı yorlardı (1). Potsdam konferansm Hind Okyanu*u ve Basra körfeîi da Birlesik Atnerika Devletleri teşkil edecekti! Kısaea. îngiliz AReisi Mtster Trum?n. Kızıl Dik deni haric bütün eünev batı Atatörün eönlünü hoş etmek ve eö rab Asvasını istivordu. Fakat o taîüne eirmek gayretile ona her rihte İngiliz temsilcisi MacMahon skşam piyano çalıyordu. Mister • hududlardan şimdi bahsermek sıChurehill her r.utkunun başında rası degildir» demişti: Rus mület'ni «bizim büyük ve Yalnrz 1915 ekim ayında Gelibolu şanlı müttefiklcrimiz» sözlerile gök seferinin fiyasko ile neticelenrr.eklere çık?rıyordu. Bu şanlı mürte te olduğu iyioe anlasıbnca. Türk fikler tatlı ve sevimli Jo amcanın kuvvetlerinin Süvov» kanalına *aemir ve iradesi ile bütün küçük arruz için serbest kalafakları düBalt'k meıtıleketlerini birer çerez sünülünce sprif Hü«"v1ne ha'Tet gibı sömürüp yutmuslar. bu şanlı \ erici bir hsber ulastınldı. Mac müttefikler t?tlı ve sevirnli Jo am Mahon 24 ekim 1915 te gönderdiği canın emir ve iradesi ile Polon mesajda akla durgunluk veren bu yryı. Çekoslovakyayı, Macarista taleblerirı kabııl edildiâini anlattı. nı. Bulgaristanı ve Rumanyayı Yalnız Şam. Hums. Hama ve Haprangaya vurmuşlar, ama. ne za 'ebin kuzeyinde k?'^n «Suriye bölrar!... Helâl olsun «sanlı müttefik gesi» haric tutuluyordu. Daha işlere!" Helâl olsun Jo amcaya! ve gal edilm°miş olan bu toprakların Jo amcanın kumandesı altmdaki bu şekiide erker"p niyHsılmafi kızılordular. doğu ve orta Avru Serif Hiisevin ile oŞullannm hosjpanın kârmı tamamhyarak batı na gitmedi. Serif Hüseyin bilhassa Avnıpaya yrklaşırken şanlı miit Suriyeyi (Filistini buna dahil editefiklerin akhndan fpna bir şüphe yordu) ve şimdi Ir=k dpnll^n topgeçmesin diye Amerik". Almanyayı rakları istivordu. Abdullah Irak. işgal eden kuvvetlerini hemen ter Fay=: 1a CBüyük Surive) diye : r h ? ediyor; harb malzcmesini ha bah \ ~ bölsenin krallan olman raç mezad satılığa çıksrıp tasfive yı ar ı ediyorlardı! ye başhyor. "Bur?sı batı Avrupa! 1916 yılmın mayıs ayında gizli Dcmnkrasinin fikir ve vicrian hürriyetinin besiği olan batı Avrupa! (SykesPicot) andlaşmssı ile RusŞnh müttpfiklerimiz. çok zahmet ya. İngiltere. Fransa ve İtalya, işçekt niz. Çok yoruldunuz. Buyrun 2al etmemis olr'ııkları Türk tnprakbu hürrivet havasınna biraz d'n larını aralannd* pavla=mi5İar ve lenin." Ve şsnlı müttefikler tıpış bu arada İstanbuhı, Çanakkaleyi ve tıpış yaklasarak bir yandan Viyana i Erzurum ile Trabzon civarında geçphıinin tâ Prinoe Euaen Strasse nisçe bir bölgeyi de Moskovya caddesine. öbür yandan Berlin şeh tcrketmişlerdi! Şerif Hüseyin. İnrinin tâ Untpr'den Linden'ine ka ffiltere tarafindan kendisine va dedilen torraklann büvülr bir kısmıd,T eelip yerleşiyordu. nın (SykesPicoti andlaşması ile büyük devletlerin aralannda tak: Bu sır da. seviml Jo amca, cski sim ettiklerini çok sonra öğrenebilcoftu Türkiyeyi de hatırdan çı mistir. İngiliz muharriri Richard Al(1) Jo Stalin"in küçük adı nlan dington, Ortadoğuda İneiliz palitiJoseph'in kıssHılmış. ve samimileş ; kasının değisik cephelerini tahlil ettikten sonra. bu politikayı tanzim tıriirnış şeklıdir. in Tefrikası: StO (Peykler halkı, radyoyu kara Stalin, Tiirkiyede misafirlik imkânı aramış ve 1 bağlı oparlorlerden dinliyor! hulamayınca kapıyı zorlamğa başlamıştı YAKUP &ADKI &AKAUSMAMJGLU 78Bütün k2ş;f!erin sshibi olduklarını iddia eden pT..ptlerin hpı halde hürriyet mefhumunun zihin lerde de imha etmek üzere buiduklan sor. kesif bu o!?s serek Sarfettikleri ga^rctlerin ilk adımını, asırlarca hürriyet havası içındc vasamıs milyorîuk kı.itlflerin haher kaynaklannı ellorinp almak teskil etmiştir. Komünist partisini iktidara getirdikleri gün matbuatm kalemini değiştirmiş!er. mahallî radvo'ann spikeriikDcrfivtn: SAMİH SAMİ I lerini dahi uşaklanna vaptırmıslardır. Radyolannda kendi istasyon lan yerine Demır Perde dışındaki rnem'.cketlerin neşriyatlanm dinleyebileceklerinden kuşkulanan Avrupadaki b e | peyk hükumet Aslında oparlör olan bu radyolakızıl idareciler düşünüp taşınıp ketlerde halec ucları karakollara yeni bir si.=tem kurmağa başla bsğlanmış iki milyon oparlör mev memleketlerindeki oparlörleri faz nn en kesif bulunduğu memleket lalaştırmak için uğraşmaktadır. de Polonyadır. 1955 te bu rakamışlardır. Bu, onlann tibirile. cuddur. edenlere hücumlarda bulunmakta arttırılması içiD ve Lawrence'i (millî kahraman) Batılıların teknik ilerlemeleri Her peyk hükumet 5 senelik plân mın daha da ctelli radyo» dur. Bilhassa eenç lar yapmıştır. Bunlar «telli radyoı Varşova hükumetine mütemadidiye kullananların şim?iki karışık nesün kulaklarına yalnız ve val ne yoldaşların şıpta etmemelerini durumun doğrudan doğıuya mesnızca ker.di akidelcrini akıtmak tomin için televizyon da hazır larmı yaymak için garib bir pro yen emirler verilmektedir. ulleri olduklarını, İn^ilterenin OrÇekoslovakyada «telli radyo», gayesile, radyo alan her şahıs veva lanmıştır. Fakat o da radyolar gibi pağanda yolunu seçmişlerdir. Butadoğuda çok para sarfetmekle ve aileye «telli radyo» lar verümek telli olup uclan gene karakolda dapeşte, Varşova, Prag, Sofya ve diğer peyklere nazaran daha azçok insan kavbetmekle başma derd her hafta gazetelerde dır. Sebebi de, Çeklerin komünist tedir. Bu radyolar (!) bir opar dır. Yakında memleketler ölçü Bükreşte açtığını ve hâiâ bu derdlerden kurinrden baska bir sey değilriir. Bü sünde tevziat ve satışa başlanıla «radyo» »atışlannın arttığını, re rejimine düîmeden önce yüksek tulampdğın! kaydetmektedir. Demir Perde hududlanna yakın tün oparlörlerin telferi en yakın cakmış. Halkm Demir Perde dı korlar kmldığmı gösteren yazı. bir seviyede hayat aürmekten İneiliz muharriri. bu mücadelekarakoldaki normal. tel?iz. anten şını dinlemesine mâni olmaktan rakam ve grafiklsr nesredilmek mütevellld antenli radyolara sa mahallerde Batıiı devletler tara 1 ye ^Arablara istiklâl için) girişildiile çalısan bir radyoya bağlan başka bu oparlörlerin sağladığı tedir. Aynca, gazeteler «radyo» hib bulunmasıdır. Bununla b«r» fından tesis edllen radjo Istas = ği hususundaki iddialan da gülünc maktadır. Ama radyonun düğmesi ikinci fayda da ucuza mal olma lann bağlanacağı yeni merkerle ber Çek hükumeti, 120 şehir ve vonlannm mflessir neşriyatlanna j£ bulmakta ve Türkivenin çıkanhp millî istasyondan başka yere çevril Eidır. Üsfcelik bozulmak tehlikesi rin açıldığını da ilân etmdctedlr kasabada 200.000 telli radyo tesis karsı kızıllar yakm blr ramanda Ş yerine tnciîizlerin oturduklannı be tam manssfle tedbirlerini almış = memektedir. Böylece propaganda de azdır. Antenli müstakil radyo ler. Hrtmektedir! etmeğe muvaifak olmuştur. Opar olacaklardır. = mekanizması tam manasile kızıl lar bozuldugu zaman yedek parça Son rakamlar şöyledlr: Richard Aldington soruyor: lörlerl, Çeklerin yarı askerî bir Hür Avrupanrn buns karsı ne 3 Hderlerin elinde bulundurulmak ihtiyacı başgöstermektedir. Hal «Lawrence için ehlisaüb as1954 ekimine kadar Polonyada spor teşkilâtı olan Svazarm yay yapacağı raerakla beklenmekte = keridir derler! Fakat hanei tara = tadır. Avrupadaki peyk mem!? buki «telli» lerde bu voktur. 1.486.000 radyo bulunmaktadır. maktadır Bunlan «atarken de şu dir. fın? Herhalde bizimle degil! Tama .^liiıMiıııtııiMtııtııitııııtıııııııtıııııicııııiıııııtifiıiMEiıtıtiJitfTitMitiiiıtııııtııııııtiMiııııırMtiLıJiiMiıiJiı rııırtıııtıııifiııırıuıııifMiıııııiiifiiıııııiMitııt (iıuftMiiıırııııırMMrıııırninuınıııuıinnMrFiınTiııııtrnıııiiTiHM[~nTİnııiMinılTTııiiıııTıUıiiınıııiMtınıntMinırntMtMiiiiııiiTMiıtı:ınnır ıt = mile kıymetsiz askerî bir yardım temini için siddetli milliyetçi ceTürk Kültür Ocaklannın reyanlan tahrik etmek. daha sonfaaliyeti ra kovulmak için. zorls Türklerin yerini almak hatalan peşi peşisıra Ankara, 30 (a.a.) Türk Kültür yıSmak degildir de nedir?» Ocakları Genel Merkez Başkanı Richard Aldington'a göre, 1916 Muallâ Anıl ile ikinci başkan Muyılmın şubat ayında Kshirede oir zaffer Tuğ ve Genel Sekreter Me(Arab Bürosu) nım kurulmuş ol lâhat Eracardan müteşekkil bir hemasımn sebeblerinden biri de. o sı yet, Maarif Vekili Celâl Yardımrada son derece kansık bir manza cıyı makammda ziyaret etm:ştir. Ocakların açılması hakkında izara arzeden Ortado&udpki Tngiliz hat alsn Maarif Vekili, ocağm, kurpolitikasını tanzim eylemekti! Ls^vrence de bu büroya alınmış mak üzere teşebbüse geçtiği «Atatürk halk kurulu>' mevzuu üzerinb. 1916 nlsan ayında. Gelibolu mag de büyük bir slâka ile durmuş ve lubiyetinden sonra bu defa da İn bu hususta müzahir olacağı vaaGangsterler Kanadayı lsrllS rru Vankuver gazetelerinden biri, duklan kaydedilmektedlr. Esrar ıebekesi İle gangsterlerln eiliz getıerali Tow,nsend Basra kör dinde bulunmuştur. hırsızlıklarla Vankuver halkı bundan kısa za «ittifak» akdertiklerine dair haberMaarif Vekili Celâl Yarîîımcı, kı ettiler? Bir kaç haftadanberi Ka «polia artık küçük fezi cephesinde hezimete uğramı?nada gazeteleri ikide bir bu suali meçgui olamıyor. bültenlerinde bi man evveline kadar şehirde esrar ler de dolaşmaktadır. tı. Townsend, Harbiye Bakanlığına =a bir zamanda Kültür Ocaklannın le bunlara ehemmiyet verip. taf içenlerin pek az sayıda olduğunu, dıs. semtlerde açmı^ olduğu 12 sormaktadırlar. müracaatle «askerlerinin, kampîara Gazeteler, Polis müdürü i»l sıkı demiştir! Bir son aylarda blrden tehlikeli bir arVankuver şehri tam manasile bir silât açıklamıyor» dershsneyi gezecektir. düşmelerine mâni olmak İçin» şöy(gangster yuvası) haline gelmiştlr. başka gazete de. (banka hırsızlık tış kaydedildiğini görmekte ve cid tuttuğu takdirde, şehrin içinde le bir teklif yapılmasma miisaade Hattâ Birlesik Amerikada dahi bu lan o kadar çogalmıştır kl. bu hâ dt surette endişe etm?ktedir. Polis gangsterlerle makmelitüfekli polis edilmesini istemişti: Bir milyon sebebleri belli degildir.» kuvvetleri arasmda blr meydan Aldineton, La\vrence'in Türk kadar geniş çapta eanester faaliye diseleri gazeteler «iktisad! haber müdürü aleyhindeki cereyanın yasterlin (Bu, daha sonra iki milyotine rastlanmadığı belirtiliyor. Van ler» sütununda neşretseler daha yılmasında bu nokta bilhassa rol muharebesl cereyan etmestnln muh na çıkanlmıştır") ödenek, 40 top da düşmanı oldu&unu kaydetmpkte ve temel olduğunu yazmaktadırlar. kuver halkı imza toplamakta ve iyi ederler) çeklinde bir makale oynamıstır. teslim edilecek ve buna mukabil ("Sahte kahraman) m izahatını da Haml S. nakletmektedir. LawTence'e göre, Râcizdir» dedikleri polis şefi Wal neşretmişti. Danny Brent admda bir metrdo«şeref sözü» i!e İngiliz subay ve ter Mulliean'ın istifa etmesini taleb Şimdiye kadar polis kimseyi tev tel'in lüks husust otomobill içinde askerleri geri gönderilecek. esir ol (Erzurumun Ruslar tarafindan işeylemektedirler. kif etmemiştir. Halkı da sinirlen ölü bulunması. Vankuver pollsinl Edebiyat Fakiiltesinde d e n maktan kurtulacaklar! Muvazzaf Salini sağlamış olması, onun, acadiren bu noktadır. Polis müdürü şaşkına çevirmiştir. Polis. esrar subaylar bu teklifin şeref kırıcı ol ba Mezopotamyada da aynı şeyi *** saatleri irıdiriliyor Mulligan emrindeki 723 polisi se kaçakçısı olarak bir bu adamı tesduğunu ileri sürmüşler ve Irakta temin edebilir mi kanaatile Basratitanbul Ümversltesl Edebiyat FatOlDaha bundan bir kaç ay evveline ferber etmiş olmasına rağmen «hiç bit edebilmisti ve onu dikkatle taki siyasî kumandan Sir Percy Cox ya gönderilmesine sebeb olmuşî) teslnin bazı fubeleıinde ders natlerlLawrence'in. evvelâ (Arab bü kadar Montreal şehri (gangsterle bir iz bulunamamaktadır.» Neden? kib etmekteydi. Brent'in. şebeke ta ntn fazlalıgı devamlı olarak muhtellf da, bu teklifi temel alan müzakerin yuvası) addedilmekteydi. Fa Kanpdanin meshur (atlı polisi) rafından ortadsn kaldınlması ve Sİkâyetlere yol açmaktadır. rosu) na nakli ve daha sonra Basrelere girismeği reddetmişti. raya tayini, cepheden kacmak için kat bu şehirde polis son derece sı Mulligan'a basvurmuş ve istediği katillerine dair hiç bir iz bulunProfeaör v« dofentlerln d a n taatl»Bunun üzerinedir ki. Towsend yaptığı manevralarla alâkah değil kı tedbirler almış ve gangsterlerin takdirde yardımına kosacagını a maması işleri büsbütün güçlestir rlnln çatışmaıı ve bazı derslerln meoteklifi ile alâknh müzakereleri mirlir? Bu ihtimal kuvvetli eörül mühim bir kısmı da «iş sahasının çıklamıştır. Fakat Vankuver Polis mistir. Bu metrdoteHn kasasında buri tsnınması yüztinden ftğrend vtı Türklerle idare etmek üzere Ka müştür. Lawrence uzun zamandan darald:ğını» görerek göç etmişlerdi. müdürü yardıma ihtiyacı bulun yarun milyon Türk lirası değerin öğretim üyelerl müşkül durumdı kalmaktadlr. hireden bir heyet yola çıkanlmış beri genel karargâhta vazife görBu gangsterlerin şimdi Vanku madığını ve bu davayı kendi başı de esrar bulunmuştur! Fakültc bütün bu ak»ak taraflarıa tı. Bunda Aubrey Herhert. albay mekteydi. Halbuki kararaâh subay ver'de toplandıklan anlaçılmakta na halletmeden işinden de ayrıldüzelrllmeslnl «aglıyacak yeni Wı y8*** Beach ve yüzbaşı Lavvrence vardî! lan devre devre cephe vazifesi al dır. mıyacağını bildirmiştir. netaelik hazıriamıjtır. Richard A'dington şu noktaîara makteydılar. LawTence her defaVankuver, korku içinde yasıyan Kasım ayuım ilk haftasında, âni Fakültc ;en«I kunılunda müzaker* • * * işaret ediyor: sında bu gibi vazifelerden kaçma baskmlar yapılmış ve Vankuver'in bir şehir halini almıştır. Şimdi bu edllmekte olan öğretim ve lmHhan y*Vankuver polisinin halletmek şehrin sokaklannda polisler. elle netmellğl Senato tarafindan da kabul «Aubrey'in tayin edilmesi nor nın yollannı bulmuştu. Arksdaşı 8 bankası sokulmuştu. Polis bu maldi. Parlamentoya dahildi. Türk vasıtasile eirdiği CArab bürosu) da baskınlar esnasında hırsızlann tak mecburiyetinde olduğu mühim bir rinde makinelitüfekler ve elbom edüdij! takdirde şubat döneminde tatçe konuşurdu ve İstanbulda Türk harbiye değil de d:s iş'ıeri bakan riben 300.000 lira götürdüklerini mesele de, şehri kaplamış olan es balan ile dolaşmaktadırlar. Yalnız bikata baslanacaktır. Bu arurerle, haftada 40 sa=tt dolduran dostlsrı vardı, hattâ Türk kuman lığına bağlı olducundan, bu yeni bildirmişti Aralık ayınm ilk hafta rar içicileridir. Bunların 5000 kadar tabancasile devriye gezen polise derslertn. indlrllmesl v« danı Halil Paşa ile şahsan tanıştığı tayini yaptırmak'.a gene cepheden j sında da gene Vankuver'in dört olduğu tahmin edilmektedir. Esrar rastlanmaz olmuştur. Hemen he talebelerin 1518 saate tahsili İçin bllÜniverslte söylenirdi. Albay Beach de Mezo uzak durmayı düsündüğü söylen ! bankasma baskınlar yapıimış ve bu içicilerinin her sene 5 milyon Türk men hepsinin de elinde makineli has«a lUzunüu olan fahsi etüdlerine zaman ayırmaları müınkün olacaktır. ] potamya ordusu subayı idi. Fakat mektecîir. I defa ria ganşsterlerin 200.000 lira lirasım esrar kaçakçılanna verdik tüfek veya tüfek bulunmaktadır. leri ve bu tekilde de «zevk» duy'Lawrence'in tayin edilmiş olmasmm GELECFK YAZI: Hicaz 1.^anı. ' ksçırdıklan öğrenilmişti. (Arkası var) Kremlin'i tarnmamazlıktan gelen İsviçre, onunla diplomatik münasebetler tesisi teşebbüsüne girişmi^ti. Fakat, Moskova. Bern den uzatılan bu eli yalnız itmekle kalmayıp İsviçre hükumeti aleyhine siddetl; bir polemik de açtı idi. Ne diye? Bu hükumette bir takım F^sift tesırleri hüküm sürmektedir diye. Evet. hayret etmeyiniz: pek iyi hatırhyorum: Kremlin n sözcüleri. Isviçrenin bazı hükumet erkânını plutokrathk ve faşistl:kle i!h3nı edivoHu Bu viizlercp yıllık demokrasi. ilk defa olarak bövle bir itham karsiîinda kalmıştı. Hem de kimler tarafındfn? Kızıl Çarlılar t^rafından! İDIPLOMAT " inııııuınumııiMiiMnıınınıınmnnıııııtııuııııııiMiııııınınıiMiıııııııııınıııınıınuıııınımMnmnniniinımmnmımınnmnniıiimnm | Sovyetler, peyk memleketler için hususî teîevizyon âletleri de hazırlamışlar, fakat bu 1 televizyonlann telleri de polis karakollarına bağlı imiş. halk, kendi istediğini değil | pölisin münasib göreceği yayınları takib edebilecekmiş Peyk memleketlerde her kaıakol bir radyo merkezi ha'ine celmistir. DoŞu Avrupa şehirlerind.3 evlere artık radyo yerine birer hopar'hr vorilmektedir. Sadece bir ses düğmesi olan radyolarını (!) açsn halk ancak karakol'jn tavin ettiği ıstasyonu din'.ovpbiİTiek*oHir. propagandayı tı!ı kapitnlist srası da : sa takîimatını ihlâl edir bizim frekanslanmız üzerinde tâdz neşriyatlannda nulirrnıvorUT Biz de onlardan kıırruimsnın en püze! şeklini bövle bubjvnrrj? Kııvvetli radvolanmızı n?prkp?lerde tutuo sizlere dahi ueiız ypllprdan dinlerivoruz!» Sofya komüniçtlerhvs e°li"ce. onlar memieketlerinin 1202 mıntakasmda 217.000 gded ttelli radyo» kurmuşlardır. Rumanya ise 40 btei Bükreste olmak flıere 830 bto radyoya sah'br?îr. Yalnız bunun yüzrip 38 1nin an*»Tili radyo oldufu söylenmpktodir. B«>s »PT'«lfk plân gereSince bu r^ksm 1955 te bir milyorın asacakmıs. Macaristan da halen 400 bin cîvannda oparlöre malik bulunmaktadır. Basta Polonyg ve Macaristan olmak üzere pevk memleketlerlnin hemen hepsind* antenli bfldlSimiz radvolar DemİT PeHe dışı marrı.uileridir. Bunları tasfive etmek, blr borulmağa bskmaktîid'r 5 Yedek narcalan olmadı&ından halk k?ndi kendine tamir edemFmekt?dir. Radvoisr da sıkı konİ trol altında bulunduihından tamire ffelen radyolar büsbfltün borulmaktadır. SAHTE KAHRAMAN^ LAWRENCE Şerif Hüseyin ve Lavretts I İ I DVNYA HÂDİSELERİ Gangsterler büyük Kanada şehirleriııi istilâ ettiler, dehşet saçıyorlar SOY/l BIRBIRINI ARAYAN AnlatantNACI 5ADULLAH Bir telefon muhaveresi o Ben, bunlsrın h = yatlar! ara?md=ki müsabehetleri ner halde biraz fazla i'zam •idiycnım: Yoksa »ade bunların hayalları değil. yıkılan hemen bütün vuvs'arm macerfları az çok birbirine benzer. Aym neticeler, hep aynı sebeblerden doğm?z mı? Nitekim. bu işlerde de hep dillere destan o kay nana damad geçimsizl ği... Hep kocalarını sonunda analatına feda eden zevccler... Hep. bu yüzden ara yerde yetim k?lan. üvey ana ellerinde tezyiflere, tahkir!?re uenyan talihsiz yavruUr... Hep bu yuzden. kirrisi anasında kaiıp daha yüzü görmiven. kimisi Vabasına düsüp snadan uzk yaşıyan evlâdlar: Cemiyetn ezelî ve hazın kader;! Sanki Fatin Efendi ile İrfanın maceıaları arasmdaki benzeyişler, I hemen her zaman. her yerde olup biten bütün bu ai'.e faci;ları s?:?sındaki müşabehetlerden pek mi farkh? Şayed bugünkü tesadüfler olmasaydı, Bay Raşid Uyar. Fatin Efendi ile İrfan Beye her rastlayışında, daha kimblir ne zsmana kadar işte hep bu aynı düşünceleri tek'arlayıp gidecekti... Fakat bugünkü tesadüf. daha rioğrusu bugünkü tesadüfler. teker teker pek kücücük, pek ba?it görünmelerine rağmen. kaderin kenHilerini umulmaz bir intizamU aynı mrkân. ve aynı zfman içinde arka arkava sıralayışına hakikaten şasılacak şeylerdi... ; Bay R s d Uyar. kendi?i!e aölülecek hıç bir işi olmadığı halde birdenbire, dostu Münir Beleni ziy?ret arzusuna kapılacak... Kap:cıdan, avukat dostunun mahkemede, Fatin Efendinin de Silivride bu'.unduğunu öğrendiği halde, garib b:r hisle bomboş yazıhaneye çık;cak... Kendisi orada ctururken telefon çslacak, hem de ısrarla ça1cak... Fakat ne garib: Kendisine senelerdir dimağını mcşgul etmiş bir hayat muadelesinin mcçhulünü açıkhyacağı hay lir.den bile geçmediği için. o. o kadar ısrarla çalışına rağmen, bu telefona evvelâ cevab vermemişt : Zira ona göre. teiefomtn öte ucundaki meçhul adam. her halde ya avukat Münir Beleni. yahud da kâtib Fatin Efendiyi anvoHu. O halde. Rnşi"! Bey, kendisine faydah olamıyacağı bir muhataba, boşuna Zbhrr.et edip neden cevab verecekti? Fakat yazıhaneyi arıyan adam, aradığını bulabümek ümidini kesmemiş olacaktı ki, kısa bir fasıladan sonra numarsyı tekrar çevirmiş ti... Zırrrr... Zırrrr... Zırrr... İllâllah art'.k illâllah. Raçid Bey bu sefer, hem o rneçh'Jİ adamcağızı beyhude zahmetten. hem kendi biçare kulağmı o müziç zırlayıstan kurt;rmak ihtiyaçile ahizeyı simak zorunda kalmıştı: « Allo...» n Ahmed Efendi orada mı?» « Her halde yanıhyorsunuz efendim... Burası avukat Münirin yazıhane?i... Bur=da Ahmed Efendi adında kimse yok...» « Nasıl şey efendim... N?sıl şey? Bizim Ahmed Fatin Efendi oradan ayrıldı mı?» Ahmed Fatin Efendi mi? Raşid Bey birden, rehavet arasında sert bir cisimle kuvvetle dür tülmüş gibi yerinden fırlıyor: « Ne dediniz? Ahmed Fatin mi dediniz? u Telefonda kahn, hımhım ses sükunetle cevfb veriyor: « Evet, Ahmed Fatin Efendiyi arıyorum bendeniz...» : « Siz k msiniz?» « Dainiz, emlâk simsarı H?fız Eedreddin...» Ve Raşid Bey, kapıldığı büyük heyecan içinde. hattâ zavallı Haf:z Bedreddin Efendiye münasib bir karşilık vermeyi bile akıl e demeden telefonu kapıyor. Ahmed Fatin dedi öyle mi? Demek, Fatin Efendinin adı Ahmed Fftin öyle mi? Fakat bunun manası müthiş! Öyleyse, Bay İrfamn bir adı da pekâlâ Mu.stafa o'amaz mı? Eğer öyleyse, ihtiyar Fatin Efendi o biçarenin kimbilir nasılsa ölmüş sandığı babacığmdan başka kim olabilir? Eğer öyleyse. tam yarım asır sür müs bir babaoğul hasreti pek yakında bitecek, ve bu şaşılacak kavuşmanm kocamsn sevabını da Raşid Uyar kazanmış olacak... Raşid Bey, bu heyecanh ümid içinde derhal telefona sarılıp, bankayı arıyor: Fakat yazık ki, o snda Bay İ:fan yerinde degildir, ve işinin başma ne zaman döneceği de maalesef meçhuidür. Fakat Bay Raşid Uyarın o anda kapıldığı hududsuz sabırsızlık, ne İrfan Beyin, ne de Fatin Efendinin yerlerine avdetlerini bekliyebilmesine müsaid değildir. Kendini kapıldığı müthiş meraktan daha çabuk kurtarabilecek bir çaıe düşünürken. İrfan Beyin hal?zadesi Faruk Saranı hatırhyor: İrfan Beyin bir adının da Mustafa oiup olmadığını ondan âlâ kim bilebilir? Fakat kendisi, onun telefonda verdiği randevu üzerine her ışini bırakıp burays koştuğu halde. Faruk olacak insafsız da nereleıde kaldı?... Bay Raşid Uyar, büsbütün artmış bir sabırsızlıkla gene saatine baktı: Bu, yarım saat içinde onun seatine belki onuncu bakışıydı! Gerçi saatin bu sonuncu kontrolundan pek az sonra salon kaplsında görünen Bay Faruk Saran, randevusuna hiç de gecikmiş değildi ama, o gelmeliydi de bunu bir de Rasid Uyaıdan sormahydı? Gene adam, öğle yemeğinl dışanda birlikte yemek için kend!sile evvelden sözleşmiş bulunduklan için. aile dostları Bay Raşid Uyarla randevusuna eşini de beraber getirmişti. Karşılıklı yerleşmelerinden pek az sonra, Raşid Bey onlara, Bay Faruk Saranîa alelacele bulusmak isteyişinin sebebini hemen açıklamağa girişti: Karıkoca. onun heyecanla anlatüklarmı, gitgirie kendilerini de duygulendıran büyük bir dikkat ve alâkayla dinlediler... Raşid Bey sözlerini tamamladığı zaman, Faruk Saran candsn bir sev:nc ve takdirle gülümsiyerek: « Doğrusu, size candan bir bravo Ü5tad, dedi. Elli yıldır yarım duran bir hayat romanını. teSPdüflerin de yardımı ile, fakat bilhassa hafızanız. ve dikkatiniz saye?inde mesud bir neticeyle tamamlamak, nihayet size nasib oldu! Zira s;zin çok isabetle tahmin buyurdu*unuz gibi bizim İrfamn bir ismi de hakikaten Mustafadır...» 1 (Arkası vn»" EMNİYET SANDICI Tasarruf Hesablan ikramiyeleri 19SS YILI ilk iki cekilisi OCAK keşidesinde : Liralık ikramiyeler 5 NİSAN keşidesinde : 75?0u0 27.000 48.000 75.000 LtRA ikramiyeler Lira değerinde 1 APARTIMAN DAİRESt Liralık çeşidli PARA ikramiyeleri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear