Catalog

CUMHURtYET 25 Aralıfe 1954 Tiirk İsrael ticaret İsrael, ihtiyacı olmı yan malları da bu sene memleketimizden ala rak stok edecek; 1.5 milyon dolarlık klering plâfonu 4.5 milyon dolara çıkarılıyor İsrael Ticaret Ataşesi Moshe Galli, dün saat 12 de bir basın toplantısı yaparak, Türk İsrsr««i ticarî münasebetlerinin son durumu etrafında izahat vermiş, iyi anlaşılmamış noktalan aydınlatmıştır. Tiirk tsrael ticarî münasebetlerinde bazı anlaşamamazlıklar ve zorluklar bulunduğu etrafında çıkanlan dedikodulann asılsız oldı#f. ğunu söyleyen Galli, «Türk İsrael ticarî münasebetleri gelişmektedir. \J Bunun sebebi, Türkiyenin İsraele gösterdiği alâkanın artmasıdır,» derciş ve rakamlarla misaller vermiştir. M. Galli, îsraelin Türkiyeden tercihan mal saün aldığını söylenıiş ve sözlerine ju şekilde devam etmiştir: « Son raahsulün iyi olmaması • dolayısile Türkiyede husule gelen Bir doçent hakkında takibat yapıhyor tstanbul Teknik Üniversitesi Maden Faktıltesi Fizik Kürsüsü doeentlerinden Mehmed Ögder b*zı harekeUeri dolayısile Senatoca cenlfndııılnıif, Cumhurivet Vuddeiumunvlıği de ise el koymustur. Üniversite Rektörü Pıof. Mustafa Santur. bu mesele üzerinde ?u lza hatı vermişttr: « Doçent, İstanbul Cniversitesinde bir müddet çalıjmıs ve arkadaflarile gecinememeıl yüzünden, Ankara Üniversitesine nakletmiftir. Onda da aynı durum hasıl olduğundan Mehmed Öğder Lı?ım Ür.ivefsiteye gelmiştir. Geçimsiz sMiği devam ettiğinden doçent müteaddid fkusur bildirrae) cezası almıştır. Asabi mizaçlı olan doçent, bunrîan birkaç ay evvel kursüıündeki profesöre karşı takındıfı tavır meslek h»ysiyetini hsleldar edici olduğundan, Senaloya verilmistir. Senato yaptıgı lrıceleme neticesınde doçente isten aynlma cezası vermiştir. Bir müddet evvel Senatonun kararı kcndisine bildirilinee, do^entın sinirM halleri daha da artmıs ve Üniversite ıçinde tehdid mahiyetlnde bazı sözler sarfetmistir. Üniverılte durumu Savcılıği bildirmis ve Cumhuriyet Savcılığı da kendisini Tıbbı Adliye sevked'erek nıusahede altına aldırtniftır.» satınalma müşkülâtını gidermek için İsrael 2 hal çaresi bulmuştur: 1) İhraç edilemiyen buğday yerine. diğer mallar saün almak. îsraelin ihtiyacı olmıyan malları bu seneden alıp, gelecek sene için stok etmek. 2) Türkiye mallanna dünya fiatlarından biraz daha fazlasını ödemek. 3) 15 milyon dolarlık kliring plâfonunu, Türkiye lehine 3 milyon arttırarak 4.5 milyon dolara çıkarmak.» M. Galli basın toplantısına şekilde son ermiştir: « Bu fevkali.de durum, yeni mahsul devresi olan ilkbahara kadar devam edecektir. Türkiyedeki yeni mahsulün iyi olması için, Türkler kadar İsraelhler de Allaha dua etmektedirler.» Arabkir Kültür Demeğinin kongresi Arabkir Kültür Demeğinin ilk yıllık kongresi Aksaray Türk Ocağı konferaru salonunda yarın saat 10 dayapılacaktır. HlUHllIffliilillllllU! Mevcudu az maddelerin tevzii ve murakabesi Piyasada azlığı hissedilen kauçuk, pulluk uçu, plâstik, nal cıvisi. lâstik gibi maddelerin tevzii ve mıırakabeai için yenlden tedblrler alınmıştır Al&kadarlar bütün çalısmalarını bu maddelerin tevzii üzerine teksif etmiş buiunmaktadırlar. Son gelen nal çivilerinin yüzde yetmiş besi Ziraî Donatım Kurumu ve yüzde yümi beşi esnaf federasyonu delâletile Ihtiyac sahibi çifrçilere tevzi edilecektir Piyasada demir bollaştı Piyasada demır bollaşmağa başlamiftır. Esasen havaların müsaid gitmesl inşaat faaliyetini de mümkun k'lmaktadır. Limanımıza haricden gelen demirle. rin tahıısine devam edilmektedir. Fransadan ce\kedilen 2500 ton demırin yolda olduğu bildiriliyor. Dıger taraftan, ev\'elce de yazdiğımız jibi, bir müddet evvel 860 kuru» olan ithal malı çimento son günlerde 540 kunısa kadar gerılemiştir. Sehir Mecüsi jdün jsat 15 te Dr. Hahmi Selâmi Özturk isminde iki çocuk yakaDumanın Jja?kanlığında toplanmıştır. lai'irak Adliyejre verılmi|tir Geçen otunıma aid zabıt okunduktan Taşlıtarladaki ilkokulu soyan, sonra tutanakların müzakeresine geçilmiç. İrnar Komisyonunun bazırladığı 11 yaşında bir çocukmıış j Evvelki gün Taşlıtaelada Yıiaietaby* ilkokulundan AUIürkıin biistiı ile bay relerine aW bfttee rftazbataları ıhenı» rak, kitab vesair esya çalan h|rsızın komkyondaıj. *etmediği' içm celse tatH . . . sahıkalılardan 11 yaşında Fikret Adacan olunmuşturfiatfof,.. ^ î«HuSu anlaşılmış, ya*»anara* Affliyeye .ı •.?<:••> •A^Mtm verılmistir. Hırsız. eezai ehllyeti olmaAni plarak yükselmeğe başladığını dıgmdan serbest bırakılmıçtır. Kücuk blldirdiğimiz altın fiatiarı dü$meğe ba^> hırsızm çaldığı esyalar oknla teslim lsmıştır. Cumhuriyet altını 54 liradan edilmis. sadece Atatürtün büstünü taı 5275, Reşad 63 liradan 62 lıraya, külçenımadıgı bir seyyar satıcıya sattığm; nin kilosu 7880 lıradan 773O1iraya dUşdan alavn aranmasma başlanmıstır. ' mııştür. Şehir Meclisi İmar KomisyonuLalell ve dvannda çinko çalan 11 nun raporknnı kabul etti yaçmda Ahmed ParUr ve 9 raşında Kurşun hırsızı iki çocuk yakalandı Ebedî bir talebe gibi garbı diyar istiyordu, fakat burada istida daha diyar gezip gördüğüm sıralarda iki manidardır) vererek gaz veyabud Ortaklar arasında çıkan türlü yılbaşı hazırlıklarına şahid elektrik sobası tedarikmi rica et tarife hamişler. Halbuki o fakültenin bütanl&şmazlık, buradaki 90 oldum. Biri bizde artık Yani bücet olmıyan jeküdır: çesinde kâfi yakacak tahsisatı olyük lokantalar Ja. otellerde evvelhastanın maneviyatını madığı gibi böyle soba da tedarik den masalar tutulmak, masa başı bir masanın masrafı binden dört ralar sprfettıb'.cri muhakkak ise de edemezmiş. İşte bu müessese bi altüst etti na geçip geceyarısı çalmcaya kadar beş bin liraya kadar mal olduğunu muayyen bir ilmin yahud ilimler kaç zengin yılbaşı masasmm masbir taraftan bka basa yemek, dans Yakacık Sanatoryomu Limited etmek, diğer taraftan da türlü iç i bir kadeh şampanyanın bazı lokal müesseselerinin daha iyi bir hale rafile bir iki soba tedarik edilseydi o da güzel bir ilim himavesi oŞirketi ortaklan arasında anlaşmaz kilerle kafayı tütsülemek ve tam lerde 75 liraya içildiğini şimdiden getirilmesi için yapılacak muavenelurdu: Çünkü kış kıyamette insanlık çıktığı, hastanenin mahkeme geceyarısı ârunda malum tarzda föylemek isteriz ki makalenin asıl ti devletlerin kabulüne mâni kaoturup nunlar yoktur. Hiç bir devlet ha lan ısuımamış odalarda kararile ay başında kapanacağı ha neşe içinde yeni yılı karanlıkta mevzuuna girerken bu gece bir çok ceblerden çıkıp mahdud ceble zinesi vaki olacak teberrulan tah ders okumağa, okutmağa, tetkikat beri üzerine; ortaklardan Dr. Ihsan I karşılamak, yahud evlerde İngilsis olunan yerlere sarfetmekten yapmağa mecbur etmek oldukça Rifat Sabar bir arkadaşımıza şun I tere, Amerika modasına uyarak re giren paralar pek küçük bir istinkâf edemez.. gayriinsanî bir harekettir. Zaten miktar ielâkki olunmasın. hindi dolmalan yapılmak Bir j lan söylemiştir: Fransız Akademisi diye kırk şu İstanbulun en tarihî bir köşesi Hastane dört buçuk sene hafta evvelmden guva çocuklar içın ! ( Garb memleketlerinde vılbaşına azası olan meşhur bir mües ne en çirkin bir tarzda oturrulan < denberi £aahyettedır ve maalebef gazet^erin rivayetıne göre bu se doğru bsska türlü hazırhklar da sese vardır ki azasma ölmez koca Üniversite yığmuun kömür dört senedenberi de anlaşmazlik I ne 7fl80 liraya ram üdanlan te1 vardır: Medenî insanlar yıllık büt ler ( = immortel) derler. Bu koca tahsisatı da kâfi olmadığını işitiyovardır. 4. Ticaret mahkemesi tas darik edilerek tlonaülan (1) Noel j çesinin munvenot faslını tekrar ölmezler ölmemek için şimdiye ka ruz. Orada hocalan ve talebeyi fiyeye karar vermişse de, taraflar ağadarmm renkli kandilleri altın sözden seçirirler Fıkaraya, hayır dar senede 5000 frank maaş alır ısıtmak da ilim namma yapılacak da gene yernek ve içmek. Türkün rnüesseselsrine muavenet madde lardı. Bu sene bu maaş gürültüsüz, hayırların en hayırhsı olmaz mı kararı temyız etraişlerdir, Durumun uzamamasını isteytn böyle bir âdpti yoktu; garba yüzü leıi yanında bir de ilmî müessese patırdısız, ba5ırmadan, çağırmadan Böyle muavenetler hiç bir idareortaklar meseleyi gazetclere de ak müzü çevirince bu âdeti de be ',ere muavenet vr.ni ilmi himaye birdenbire senede 10.000 franga çı nin izzetinefsine dokunmamalı. İznimsedik ve devlet bu heneâm? fa?h vardır. Bu fasıl bundan ev karıldt. Yani ayda bizim paramızla zetinefse dokunacak nokta,, kış güsettirmişlerdir. lerle halkın keyir.enmesi için iki velki psırlarda bilhassa on sokirin 80 lira kadar bir şey tutar. Gülünc nünde soğuk odalarda oturmağa Hastalann açıkta kalması diye ?ün de resmî tatil kabul etti. Başbir mesele yoktur. Halen 90 hasta ka şehirleri bilmem fakat İstanbul ci ve on dokuzuncu asırhrda bu bu'muyor musunuz? Vnkıâ o kırk mecbur edilen hocalar ve talebenin bulonmaktadır ve Erenköy, Hey ve Ankara bu garbhlık mrrîasmda eunkünrîen d.ıha ehemmivetli icıi larm elbette başka geçinecekleri sırtlarında paltoları ile koridorlarYirminci asrm başında kopan ve vardır Fakat ne de olsa ilmin, bil da dolaşmalarıdır. beli, hattâ Uludağ sanatoryomları fevkalâde ileri gitmi^tir. Her sınıf kırk senedenberi devritn eden hpn hassa bu ölmezlerin ölmezliğinin Bir iki zenginin yılbaşı masası bunları kabul için en büyük yar halk kendine göre yılbaşını kar sâmeler «mecenat» denilen bu ilim değeri pek ucuz değil mi? İşte dun ve gayreti göstermektedirler. şılıyor ve eğer keyifle karşılarsa himavesi müessesesini de sarsmış .şimdi bir çok yılbaşı eğlenceleri masrafı herhangi bir ilim müessesesinin kütübhanesinin eksiklerin Diğer taraftan İl Sağlık Müdür gelecek yılın daha m°sud, gcçece tır. Şiddctle ferdivetçi müelliflcr nin parası akademiye tahsis olunaliiğü ve Kartal Hükumet Tabibhği ğine inanıyor. Böyle çocukça ina hir sarsılısta ferdin ^.ilıneden çcki maz tnıvdı. Fakat geçenlerde mem tamamlayamaz mı? İlim müesseseâe bu hususta ellerindan gelen nısların önüne germekte ne mana lorek herşeyin devlete bırakılma leketimize gelen Fransız muharriri lerinde çalışan ulemamız, evlerin var? Varsın herkes elinde bir ka smın büvük dahli oldııüunu söylü Georges Duhamel'in dedici gibi deki kütübhanelerle iktifa ederek yardımı yapmaktadırlar. o kitablan tedarik edemiyecek odeh içki karar.lık bir otel holün vorlar. İlmin himavesi hu^usunda Hastane, tasfıyeden sonra saU?a de, bir lokanti>da ,bir kabveHe ve devletlerin büyük himmetler. pn eski zamanlar Fransız aristokrasi lan asistan ve talebenin ihtiyacmı çıkarılacak ve alan kimaeler taranihayet bir mütevazı evin misafir sinin ilim hamili^i rolünü ondo da enstitü kütübhaneleri ile temin fından, bugünün şartlanna uygun odasında veni vılbişmın ük sanizuncu asırda zengin burjuvalar çalışırken haricden böyle ilmi hien iyi hastane olarak tekrar açıla yesini karşılasın. Bu keyifli eeccde ' * • • • • • üstlerine almıçlar, akademiler, ilim maye etmek istiyen servet sahiblecaktır. hiç olmazsa ertesi gün yiyecek, içc cemiyetleri gibi müesseselere sene rine neden müracaat etmesinler. Anlaşmazlık olmasma rağrnen, cek. eiyecek maddelerinde ucuzluk den seneye bütçelerine koyduklan Yalnız zenginlerimiz keselerinden hastane bizmetini yaprr.ıştır.» olacağı, hastalar hayatlanru kurparaları iane olarak vermişler ve bu böyle bir fedakârlık yapsınlar deAynca hartanede bulunan bir taracak ilâclan tıpkı şık hanım ve ianelerle burslar verilmiş ve kü miyonız. Sanatkârlanmız da bu basta, gazetemize telefan ederek beylerin zi\net eşyaları gibi btı yetübhaneler tesis edilmişti. Fakat ilim himayesine iştirak edebilirler. ni yılın bereketi, uâuru sayesinde büyük harbden sonra vatanda? İşte size bir misal: Almanyadak demiştir ki: ferd, hemen her biri bu işi tama Freiburg şehrinin Belediye Reisi « Karar, hastalar arasında bü bol bol buiacağı ümidile rahat men devlete bırakmıştır. Devletin meşhur piyanist Wolfgang Hoffyük üzünrüye sebeb olmuştur. rahat uvusurl. Fakat ne vazık nice ilim hamiliğinin en parlak misalini mann 1949 senesindenberi konserHattâ bu durum karşısında yeni senelerdenberi ertesi gün uvanıp keyifli de Monaco Prensliği bu seneki ka ler vererek 99.000 mark toplamış ve den hastaluıanlar bile vardır. Ço bir gece evvelki iyimser, gecenin şevk ve neşesinin ne kadar rarile göstermiştir. Baharda bu bu parayı reisi olduğu beldenin ğumuz uzak memleket köşelerinsun'î olduğunu anlayınca ağızlarprensliğin tahsis ettiği 1,000,000 fran tamir ve ihyasına hasretmiştir. den buraya tedavi maksadile gel dan, gı edebî heyetin seçeceği bir ese Diğer taraftan meşhur insaniyetmiş bulunuyonız. Kış gunü verüen re mükâfat olarak verecektir. perver Dr. Schweitzer verdiği org bu tasfiye kararı hepimizi müşkül Âlem yine ol âlem devran yine j Bize gelince böyle mükâfatlar konserlerile topladığı para ile Lamol devran duruma sokacakbr. Şimdjden yeni pek nadirdir. Bu gazetenin senede larane'de bir hastane insasına murnüracaatîer geri çevrilmekt* ve mısraı dökülüyor. Bu hal mrıhbir kere 1000 lirahk verdiği bir vaffak olmuştur. teüf manzsralar. mııhtelif motiflerbazı hastalar da bir hafta izin'.e mükâfattan başka daimi ve müsDemek ki hem cümbüş şeklinevlerine gönderilmektedir. Bunun le her memlekette yıllardanberi takir ilim hamiliğini pek bilmiyobilhassa büvük harbierden sonro dışında otellerde kalmak mecburiruz. Devlot bu himayeyi Halk Par de sefihane eğlenceden vazgeçerek hemen hemen bövledir. Eğlence yetinde olan hastalar da vardır. ti s i hükumeti zamanmda üzerine hem d» ianatını kullanarak ilim yaratıcı bu batıl itikadın önüne yapmak Ücretsiî olanlann devlet hasta garbda geçilemeyince bizim gibi aîmtş ve bir armağan tesis etmişti. hamiliği, hayırseverlik O da ismi ugruna kayıblara karış kabildir. Elverir ki senede bir gün nelerine yabrılacağı söylemiyor; henüz bu âdetleri kibul ÜP nevhetı. Simdi şu yılbaşı münasebetile olsun hanımlar o gün için Paris fakat tedavisinde bulunduğumuz vesane bağrına basan meTİeketlersr.rfedilecek paralan bin aile ilim modelleri getirtmekten, beyler d doktorlardân aynlmsk ne dereceye de tabiî geçilemez. Yalnız şu var ki Yılbaşında bu eve veya di himayesine tahsis etselerdi ne gü sınncaya kadar türlü içkilerden kadar yerinde olur? Kaldı ki hasvazgeçebilsinler. İşte asıl o vaki lerseniz 20.000 liraya sahib o zel olurdu. tanelerde yatak sıkmtısı da mev. Uh SalofJırma Noel ağacı dikenlerin uğurlu bir yılı hayırlı bir surettı dHffr! Aynea 30 kadar da üpeflf". yuzde besırıin büe bu afijcın mense ve labilmek . için Ankara, Yenişer. '• • İ!UTV. Jıimayasi, füria: tiiffü ^*!ur. hir, Beyoğlu ve Kuzguncuk Şu Gcçcnde ziyaretimize gelen bir kârşılamış oluruz. .hasta, vardır, bunlann durumu ne manası hakkında nıalümatları olduğunu zannetmiyorum, fakat ne f»yda kı bizım be ve Ajanslarımızda 150 üra ş!enc döcerrl rsianboî Ün*Wsttesinolacak bilinmiyor. r daha .., '' l&r8yfn"hiç olmazsa yar ayfcrln nwmlck£tte gorcnek bilgiden almakzorlu! lık hesabınız Lulunmalıdır. HeNoete tiair tarihl malumat Utıda tatbik edilnvesi yerinde olmar >enler «Bilgı Cuınhuriyetl haberleris sabınızdaki ' her 150' Iîra kaza'rf asla ısıtılmamış olduğundan korima şansmıza bir yenisini daha dorlarda piyasa etmeğe mecbur oladlı eserin 133. sahıfesine bakabılırler nı?B. ve blzlerle ne munasebeti olduğu hak ilâve eder. mamak için dekanlığa bir «istida» kında d ış ınebilirîe. •••• ••••••••••• *••••*•••• (ta"krir vej'ahud müzekkere demek Yakacık Sanatoryomu kaoanıyor D U Ş U 1 V C E L E R ABAHTAN ABAHA... Sevgilisinin burnunu makaslıyan Âmerikalı ski nesillerde söyle bir kanaat vardıt ı Şu Amerikahlar acayib insanlardır. Anlaşümalan mümkün değil...» Şimdi ise. bütün dünya gibi onIan biz de anladığımıza kâni olduk. Romanlaıile, gazetelerile, mecmualarile, sinemalarile, barlarile temastayız. Silâblanma, savunma ve dolar gibi mevzularile de sathî olarak temastayız ya... Ancak bu cihctlerile mütehassıslarımız, umum namma uğrasıyor. Geniş kütlelerimizin ternası, bilhassa ynkarıda saydığım hafif mevznlar dolayısiledir. Ve Amerikalılan, bu şekilde anladık sayıyoruz. İşte ajanslann bize o diyardan büyük büyük verdiği, bizim de ffazetelerimize büyük büyük koyduğumuz haberlerden tipik biıi daha: HoUyıeood'da geçen senenin en mühivı şahsiyeti Marüyn Monroe ile Marlon Brando'dur. 1954 te Hollyiüood'da eskisine nazaran daha az rezalet çıkırns, evlenmeler artmış, bojanmalar czalmıjttr. İlâh... Senenin en miihim izdivacı: Marilvn Monroe, Di IMaggio. Senenin en miihim bo^anması: Marilyn Monroe, Di Maggio. Eski nesîl, bu satırlan bizim gazetelerde okusa, Babıâli muharrirlerini hangi bmarhaneye dolduracağını kestiremezdi. Bizse şimdi bu telif ve tercüme neşriyatı, pek olağan sayıyoruz. Bu kabil ziyaretler, tek tük dercedilse gene neyse... Fakat sırf bunlardan mürekkeb ingilizce. fran sızca, türkçe yayınlarla, irfanımnı besliyor, kültür sahibi olduğumuza inanıyoruz. Nice gencler ve or/a yaşldar bir araya geldiler mi, bu babisleri konuşuyorlar. En çoğunu hafızasında tuUn evsafı en yükstk sayılıyor. Acaba bunun izahı nedir? Galiba şudur: Bir dostum anlattı. Suadiye taraflarındaki yahsına bir Amerik. lı kâmilce zatla penc kansı (yahud sevgilisi) taşınmış. Yaz günü bütün pazar denizde çimmişler. Kadm sırtüstü suda yatıp, ayağının başpamıağuu makas gibi oynatısmış. Erkek de yüzerek yaklaşır, burnunu sevffilisinin bu ayak parmağının arahğma sokmağa çahalarmış. Kâh muvaffak olur, kâh olamazmış. Sabahtan akşama kariar aynı «eğlence» iJ e rsmanlanm geçirerek bahtiyar olmuşlar, katılmışlar gülmckten! Deb' mi bunlatf Dostum, muamnıayı inrelemi$. Delilik şoyle dursun, meğer komsu Âmerikalı, emsalsiz bir yüksek mühendismiş. Muvaffakıyetleri kos koca bir liste teşkil edermiş. Gayet yorulduğu için, evine gelince. s l r tına çocuğunu yüklejip dahdah oynayan Türk babalan gibi oyalan'yor, bn bebckleşme sayesind. nıhunda taze enerji biriktiriyormuş. Çok muğlak bir teknik ortasınr'a vaşayan Amerikah, bizi geçen nesillerdenberi bu eğlence saçmalık. larile şaşırtmaktaydı. Şimdi onu. Holiywood dedikodularile, malumat bakımından tamtaku mağazinlerife. dişimen barlarile anladdı sayıp üstelik taklide yelteniyonız. ÇoKumuzun taklid ettiğimiz taraHan da, i 5 t e o denizde yü/iip başparmak makaslamalandır. Ve Mariljn Monroenin bosanmalan ve senenin en büyük x rezaletlerire dair ajansîar vasıtasile edindiğimiz mölumattır. Kültür heybelerimizi dolduruvoruz.. böylcce Yılbaşı ve ilme yardısn r Yazan : A. ADNAN ADIVAR İ BANK MUHA 55.000 Lirahk Yılbaşı fovkalâde keşidesi için Akşrımına kadar •••••••»•»••••»•• Gazianfebin 33 üncü kHrtulaş yı'dönümü 21ÂRALIK PAZÂRTESİ Şubc ve Ajanslanmızda Hcsabmızı açtırmız, veya mevcud hesabınızı arttırınız. Hesabınızdaki her 150 I / a y a bir kur'a Bugün Gaziantebm dujman Ijtilasından kurtu!uşunun 33 uncu yıldönumiı<hıı. Gazianteb Kültür Demejl İstanbul ?Jb«i Urafından bu münasebetle bir ören tertib edilnıiştir. Bugün saat 13 30 da T.ikjlm âbidesine çelenk konulacak, ögieden m n Talebe Birllginm Harmara lokalinde bir çay verılecektir. Dernek, ypnn Galatasaray Be»;ktaş futbol maçırun gallbine de eGazianteb kurtuluf şeref madalyası» hedlye edecektir. Türkiye Emlâlc Iredi Bankası SAMSUN ŞUBESİNİN YEKİ BİNASI Columbia Üniversitesinde Yazan: HasanÂU Yücel Prof. Salih Murad, musikiye dair bir konferans verecek Ord. Prof. Salih Murad Uzdılek 27 aralık pazarted gtinü saat 18 de Teknik Üniversite Giimüşsuyu binasında «Türk musikisinin hali ve istikbali» mevzuunda bir konferans verecektir. Bir masiki heyetimiz Irak'a gidiyor Haber aldığımıza göre bir mustki heyetimiz. konserler vermek üzere yakında Iraka gidecektir. Bu heyete, Konservatuar Türk Mu«fkisi İcra Heyeti Reisi Münir Nureddin Seleuk idaresinde Konservatuardan geni» mikyaıta bir tanatkâr kafilesl de itırak edecektir. İSTANBUL BANKASI Calata. Beyoğlu, KurMv*. Süttüce, Kadıköy, istanbul (Sirked) DO G U M Güner Nişel ile Gürbüz Nişel, bir erkek çocuklarının dünyaya geldiğıni dostlanna tebşir ederler. New York 22.12.954 Serseri köpek ve kedilerle mücadele Bajıbos kedi ve köpeklerle mücadeleye devam edllmektedir. Son bir hafta içinde Temizlık Müdürlüğü ekiplerl tarafındaa 55 kedi ve 1031 köpek yakalanarak itlâf edümiştir. SAYIN DOKTOR ve ECZACILARA LEPETIT'in yeni bir Antibiotik rnüstahzarı olan tklndl A B İ O C İ N E (L Chloramphenicol Dihydrostreptomycin Sulfat) 4 10 tabletlik şişeler halinde piyasaya <;ıkmı§ ve Ecza Depolanna tevzi edilmişti» Şark Ticaret Kollektif Şirketi Merkez Han Galata CL'ÎMHUKtVErin TEFKİKASI: Aralık 25 Rebiülâhır 29 ı Türkiye Emlâk Kredi Bankası Samsun gubesi yeni binasında 25.12.1954 tarihinde çalışmalarına başlamıştır. Yeni şube binasının açıhşı dolayısile tasarruf hesabı açtıran banka müşterilerine cazib hediyeler dağıtılacaktır (17935) J V. E. | 238 o 9 \ 1 | 7.24! 12.14 ' 14 M' 16.46118.24 S.36 7.28 9.48 12.00 1.39 12 51 V.T/nn: M C H O I ^ S MONSAKKAI Çeviren: M İİEN AN KAN Zıra. tabıatile, satılan her şeyden muayyen bir yüzde Esther Costello vaikına aynlacaktı. Buna karşılık, Esther'in ismini ticarî mahiyette istismar hakkı da sadece ve sadece Lett'in inhisarında olacaktı. Diğer taraftan bu o> uncaklarm, kıvır zıvırm ilânları da turnelerin, gösterilerin reklânvna bpğlanacaktı. Her iki tarafın da muhayyilelerine fazla mesai yaptırmakta olduğu ve bu içkili konuşma zaferlerin tasarlandığı, imparatorlukların kuru!rîuğu. Cumhur Başkanı namzeriierinin seçildiği, müstemlekelrrin paylajıldığı hava içinde cereyan eımişti. Fakat Jack Lett'in ortaya attığı fikirlerin en mühimmi de nedense artık her şeyin konuşulup, kararlaştırılmıs olduğu, sözün bittiğinin sanıldığı sırada gelmisti: «Çoculkan da teşkilâtlandırmalıyız!» dedi. Sanki bir rüya âleminde imiş gi ıbi idi. Bu uzun karşılıkb konuşma kansına bir akşara evvelki konuşesnasmda hayli yumuşamış. bir sa maıarı, anlaşmalan. plânian anlattış makinesi halinden çıkarak. ade üğı zaman Mıs. Bannister hayli ta insanlaşmıştı. Şimdi sevgili ye lâf etti ama, bunlann arasında veğenine doğum yıldöıiümünde veri kardan bahsettiği pek duyulmadı. lecek hediyeyi tasarlıyah iyi kalbli Yüzbaşı ıle evlilik hayatlannm pek bir amcaya behziyordu. ender anlannda olduğu derecede «Evet, memleket şümülbir şiddetli bir hiddet içinde idi ve bu kulüb kurmahyız. İzcilîk gibi bir hiddetini, her ikisinin de sonrad.ın şey: Esther Costello kulübü. Tıpkı uzun zaroan unutamıyacaklan debayram günlerinde rozet dağıtan recede kat"î ve sert kelimelerle çocuklar gibi, kulüb mensubu ço ifade etmekten de çekinmedi. Asıl cuklara para toplatmah, konuşma mühimmi, bu, Esther bahsinde Mrs. larda, gösterilerde, bu çocuklara Bannlster'in kocasına karşı koyhususî üniformalar giydirerek ni mak teşebbüslerinin sonuncusu olamı, intizamı onlara temm ettir du. Bundan sonra, mağiubiyet: tam meliyiz... Öyle ya, üsteük bu çocuk ve kat'î olarak kabul etmek meclarm üniformalannı da biz yapar, buriyetini duydu ve bir daha, hiç biz satarız. Ne bileyim meselâ Ir bir şeye itiraz etmeden, kocasmı landa alâmetlerini taşıyan bir üni dilediği gibi hareket etmekte serforma: Üzerine yopca işlenmiş bir best bırakü. eteklik, sonra yeşil bir şapka. TaFakat, bu neticeye varmazdan ev biî buna hususî bir de şekil verir, Esther Costello kulübü üniforması vel karşıhklı epey atıştılar ve aralarmdaki uçurumun bütün bütün der. çıkanz işin içinden!» ; der nleşme?ine vesile olan sozler söylediler. Bu ara Mrs Barjıister Ertesi sabalı Charles Bannister defaatle: cOlamaz, Charles, olamazlı dedL «Asla müsaade edemem. Eisther'i bu şekilde istismara hakkımız yok. Kızcağız mesud, her şeyimiz yolunda gidiyor, epey de para kazanıyoruz. Böyle, birdenbire her şeyi berbad etmekte ne mana var?» ' «Bir şeyi berbad edeceğimiz yok kiN Charles Bannister epey uzun sür müş olan içkili gece pazarlığmdan sonra hayli yorgun ve dolayısıle de hayli asabi idi. «Canım» diyene acanın çıksın!» demeğe hazır bir mizacda idi. Çok geçmeden barut gibi patlamak zorunda kalacağını da farkediyordu. Evveîâ, kısaca: r «istismar filân rr.e\ zuu bahis değil!» dedi. «Sadece işimizi biraz daha genişletiyoruz, o kadar!» «Sadece biraz genişletmek, öy lemi? Şimdiye kadar ortaya attıŞın fikirlerin en iğrenci bu, Charles' Hayır, hayır, olamaz! Bugünkü durumu bir nebze olsun değiştirme§e. kızcağızı yok yere mahva sürükle? mene müsaade edemem! > Charles Bannister hıddetli fakat ağır bir hareketle sigarasını tablaya yavaş yavaş, eze eze ha^tırarak söndürdü, ateş püsküren bakışlannı kansına d.kerek: «Ben ne dediysem o olacak.'» dedi (.Bunu bir an için kıfandn çıksrma Bu işin idaresi s nrîe değil, bende Zarnederim bu esas' çoktan tesbit etti idik!» «Düpedüz dolandırıcılık bu!» Mr. Bannister artık kehmelerini bile doğru dürüst seçenr.iyor, hiddet ve zaaftan çirkin bir şekil almış olaiı ağzından heceler titriyerek, zorlukla dökülüyordu: «Inad edersen kızı kaçınnm, saklanm. Onu bu hale düşürmenize müsaade edemem!> * aBir halt edemezsin Canım na sıl isterse öyle hareket edeceğim 1 ben » Birden ayağa kalktı, muazzam bir nefret ve istihkar ifade eden bakışlarLa kansını süzdü. Şikârını parçalamağa hazır bir yırtıcı hayvan edasile: «Buraya ilk geldiğim gün söy lediklerimi unuttun galiba?ı dedi. «O zamanki tehdidlerim bugün ayn^n bckidir. Senelerdenberi kanun lan ayak altına almış rahat rahat çiğneyip gitmişsin! Bunu benim kadar kendin de biliyorsun. Ya gelir vergisi? Senelerdenberi maliyeye attığın kazıklar? Cinayet işlemiş olsan daha ucuz kurtulurdun belki...» Sonra, acı acı gülümsiyerek hükmünü verdi: «Görüyorsun ya: Beni alt etmene imkân yok! Boş yere yorma kendini Dediğim gibi: Burada ya benim sözüm geçecek, her dediğim vapılacak. yahud da bir taraftin b^sanma dava^ile. d~fier » taraftan ja ms ! iye Trpmurlari'e becelleşmnvi göze abcakMn. S.^nıırda kazansan da, kazanmasan da hapı SELÂNİK BANKÂS! 1955 Senesi Keşidelerimizde en kuvvetli isabetleri bulacaksınız [ «Ahlâkın muamması» mevzuunda bir konferans serisi Edebiyat Fakulte=i eski oğretim üyelerinaen. Kolonya ÜmverMte*ı Felsef» Ordınnryüs Profesöru Dr Heinz Heimsoeth tanfından 27. 29 aralık ve 3 4. S ocik tarıhlerinde saat 17 de Edebiyat Fakultesi anfısinde konferanslar verilecek'.ir. Turkçeye çevrilecek olan bu konferanslarm mevzuu oAhlâkın muamması» dır. yuttun, gitti demektir!» «Hapı yutmuş olmağı tercih ederim!» El'an mücadeleye devam eder görünmesine rağrnen, nakikatte mTsilubıyeti kabul etmiş olduğu se sinden belli idi. Mrs. Bannlster'in: «Hpm kıza böyle tahammülünün üstünde marifetler yüklemeğe kalkarsanız, Esther çöker, gider. Zaten, daha şimdiden epey yoruldu zavallıcık!» «Hah bak: İşin bu tarafı da senin vazifen! Kızın sıhhatini sen koruyacaksın, idare işlerile ben meşgul olacağım, işin ticarî safhasını da Jack Lett idare edecek, anlaşıldı mı?» Mrs. Bannister sadece: «Her şeyi berbad edeceksiniz!» diye tekrarlamakla yetsindi. «rBilâkis! Göreceksin bak: Hele bir deneyelim: Jack Lett'le ben bu yeni imkânlan bir parçacık geliştirelim; daha Moston'a dönmeden meyvalan toplamağa başlamış olacağız.. göreceksin bak!» Evvelâ NewYorka, oradan da Boston'a dönüş gerçekten görülmeğe değer bir başarı oldu. «Yeni imkânların bir parçacık geliştirilmesi» aslında, hiç bir iht:mali ihtnal etmiyen, hiç bir şeyi oluruna. tesadüfe bırakmıyan bir şek^de hesablanarak tasarlandı: (Arkası var) ME VLİD KıymeUi esim. sevgili babnmız ŞÜKRÜ SARACOGLU'nun b rincı olum yıldonumııne tesaduf eden 27 aralık 1954 Dazartesi günü Tesvikiye Csmimde oğle namazını muteakıb aziz ruhuna ;*haf edilrrek üzere MevHdi Serif okutıılacağırdan muhterem akraba. dost ve dindaslarımızm teşr.flerini rica eder'z. Egi ve çocukları Gişelerimizden broşür isteyiniz. ÖLÜM Manisi esrafından Tenekecizadelerden len Mısırçarşısı tacirlerinden No. 64 sahibi MUAMMFR AŞKINOĞLU ME VLİD Çok kıymetli eşim ve ailemizin buyügu Yük. Mühendis HİKMET TOKEK'in vefatının kırkıncı gününe tesaduf eden 27 aralık 1954 pazartesi gıımı öğle namazını milteakü) Çengelkoyünde Kerime Hatun Camiı Şerifinde memleketimizin kıymelli ehli Kur'an ve Mevlidhanlarından Yeraltı Camii imamı Hafız Alı Üsküda'rlı, Hafız Esad Gerede. dua Yahya Eskişehirli tarafından merhumun mub.ırek ruhuna Ithaf edılmek üzere Mevlidi Şenf kıraat i'lıınacaHıı. Akraba, dost ve ar?u eden dindaslarımızın teşrifleri rıca olunur. Toker ailesi (Tenekeci) vefi* elmistir Cenazesi bugünkö cumsrtesi gunü oHe namizını muteakıb Be. yazıd Cara:ınden ahnarak Edimekap< hitiliğine dpfnedileccktir. Çelenk röndeııîmemesi rica oîunur. Ailesi Niishast •\hone şerait: Serıaltk AJtı «Tlıa 0c *viıs 8tj ^viıtr 15 fnıruşhn Haric ura (U, 81.00 43 M ttoo tüO Llr» Ki 42 00 22 M) 1200 4.50 rürkiye U İ K K A I (Jazereırıtzc ?{VrKienıen «vrak ve '«•şrnlıisln ediime^in ıad« olunmaa. tlania.aax mesuilyei Kabul edllmez.