01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 Kasmı 1954 can sücıcı mev« rulara taküıp, tenkldlere girişip hırçınlık etmeğe memur değilU a... Gönül açıcı manzaralarla karşüaşınca Tekel Idaresi yeni fabrikalar kuruyor, mevcud bir de açık veya koyu dOıenl. Bir varmif bir yokmaa, bundan bunlan ortaya »ermek zevk verir. Resim sanaunı çejidli kardeş tesisler de genişletüecek Türklye MilH Genciik Teşkilâh otuz kırk a«ne önce Parist*, ncreGeçen gün, gazetemizin sekreteri •anatlann ikide blr haraca kesmesine dokunsan derd fajkıran bir atarafından bir toplanü tanınmış tiyatro müellifi Ceyad med lçln; bütün blr Smür uğraşdamcagu yaaarmıa, Açlık, yalmztertib edildl Yaz aylarında Istanbul halkının görmektedir. Ancak Tekelin yabanmif olaa ressamlann arasında Ma Fehmi Başknt'un odasma girdiğ^m hk, kaıtalık bu farib kiaiyi eabira sıkıntısı ile karşılaştığı ma cı memleketler için bir propaganda tisse in her zaman adı geçecek. Ba vakit, kendisini ve arkadaşlannı AUturkun aramızdan «bedlyen nından bezdlrmif. Ouslerden bir lumdur. Bunun sebebi Tekel İda tahsisatı olmadığından sigalarımız aynlısının XVL yıldönümü olan 10 m derdli baaını alıp Sen ırmağızan •debiyatın, bazan beykelin, şimdiki devirde pek acaib sayılacak resi fabrikalartnın, istihsal kapa tanıtılamamaktadır. Bununla bera kasım 1954 çarsamba füntt »aat run yolunu tutmus. tllc rastladığı konunınun etrafanda dön«rler. Çc~ çoğu zaman tiyatronun at oynattığı bir işle meşgul gördüm. Ustad, (Szlerini kamaştırdı günes, •itesi bakımından ihtiyacı karşıla ber Kıbrısta inşasına teşebbüs edi 14.30 da Atlas sinemasmda Türkiresim alanuıda doğrudan doğruya «Tanzimatın ilânı» diye bir serlfvköprüden kendini »uya atacak, Kiminin de kolunu kanadmı/yaktı. maktan uzak oluşudur. len fabrüca mamullerinin Yakın ve ye MilH Gençlik Teşkilâtı tarafın genc yafta kendi istegi üe eamna | j ^ rcngi, çizgiyl, lekeyi oynatan Ma ha kojmak istemiş.. Fakat teredimpr«syonlst adı Ue anılö n c e tisae, yaînı* bizim memleketimız düd ediyordu: 1939 yıknda bira imal ve satış Orta Şarka da sevkedilecefi mem "dan bir anma töreni tertib edilmis. kıyacakrma. Parisin en ervdvli t u a r GÜDcain wya üstundekl etde değil bütün dünyadaki genc Bunun bıhisarmı üzerine almış olan ida nuniyetle öğıenilmiştir. Acaba «ilân» kelimesinm bnsanat mahallelerindeB birial de, kilertnl mcelemek yüzündeB eaymressamlara eserile hocaük etmis rada kulîanıhşı yerinde mi? Gerçi re, ilk sene 4.825.0OO litre satmış için bir senedenberi yapılan etüdTörenin programı: G«nçliğin Ata Notrdam kilisesi dolaylannda yanya nm ana yapıaıaı hiçe saydılar. Ontir. tır. Müteakıb yıllarda satışlar git ler bitmiş ve Kıbrıs valiliğine mü ya »eslonişi, Türkiye Milll Genclik na dlzilen •okaklarile S«n ırmagına lann arkaaındaa gelen neail gunef jilânı meşrutiyet» denlrdi. Şark ellslerird, klasflc ustalara tikçe yükselerek 1950 de 17.500.0uO, racaat ile inşaat müsaadesi isten Teşkilâü adına Ali thsan Çelikkan, kadar iner. Bu aokaklamı eoğun etklleri ile esyanın ana yapıaı araMantığa dayanarak, kararımm gösterdiği saygı ile lncelerr.esi bır 1951 de 19.100.000, 1952 de 18.600.000, mistir. Iznin ahnması üzerine der Türk Devrtm Ocaklan adın» Do da adun basında ublo veya heykel kurdu. Gflnejin veriyorduk; fakat ome'nus > mudur, Türk killmine, blr Türk yazmasına 1953 te 21.000.000, 1954 te 22 000 000 hal faaüyete geçilecek ve önümüz çent Dr. Cihsd Abaoğlu, Teksil satan; adlarına galeri deniien dük • hakkını gune»e vererek, resmin agcsterdiSi sevgl, orta Anadolunun onu bulamıyorduk. Teşmil yolüe litreyi bulmustur. Eldeki istatistik deki yaz lstihsale bajlanacakfcr. adına Bahir Ersoy, Türk Kadınlar kânlara rajrtianır. Bizim büyük [ M y l p u n üzerinde yepyeni deneçeeldli nakiilannı «n önemli eser caiz mi saysak? Bir çeyrtkten fazla lere nazaran, son sene ıle bundan Fabrika 500000 Hraya mal olacak Birliği adına İffet Halim Onn, derdli keain karmr ver«n in»anl« | m e l w basladı. Fakat ne olursa ollerinln sık tık bas köşesine oturt düjünüldü. Nihayet Elif Naci eski ve ayda 6000 kilo ligarı imal edi Türkiye Milll Talebe Federaayonu rın rahatlığı İle hem ırmaga dogru , „ „ , on sene evvelki bira satışlarında atölyesinln kapısuu rr.us olması, onu; bize bir çoklann eserlerde öyle bir tabir buldu yürür hem de vitrirderdekl Ublo [ ^jj adına Mesud Ülkü % 50 civannda bır artış kaydedıl lecektir. açmışü. Yasama aeVarıruş bu tahir .. Cevad Fchmi dan daha yakm kılmıştır. Atadan hatıralar: Ercttmend Ht lara, heykeilare bakarmıa. Irmaga vtnd radm dünyasına bu günefli miştir. Son sene satışlarına göre, İstihlâki artan y« buna muvazi Bana öyle geliyor kı giderayak de, başhğı ko\du. yüı adım kala. bir tablo förmü», penotreden girdi. Türkiyede nüfus basına yılda 1 lit olarak tesisleri ıslah ve tevsi edilen rem T8İU, Ru?en Esref Ünaydın, Matisse amcaya eskl bir Kütahya Ikinci bir titizlik hâdiscsine de, re kadar bira düşmektedir. bir madde de çaydır. Yurd istlh Hüseyin Cahid Yalçın, Behçet Ke Bir IU başında iki öç Unt çıplak çinisl Ue bir de çok sevdiğı klasık çok şükur, yenilerde rastladını. ıskadın. Tablonu» suyunda 6yle bir lâkl 1943 yıluıda 773 000 küo iken mal Çağlar. bütün dünya gazete ve radyolannBun a mukabil 1949 istatistikerine ustalardan blr tablo uzatmış olsa kender Fikretin bır şiir risalesınAtadan siirler: Ercümend Beh cıvıltı, gokyüzünde öyle bir uze da ymyınlanan büyük ressam Hengöre. bira sarfiyatı bakımından In hızla artmış, 1950 yılında 1.700.000 lardı, bunlardan yalnız bir tanesi den babsederken, hacmi küçuk oliık, kadınlarında öylt gürbüz bir giltere 4.115.400.000, Almanya kilo lken 1952 de 2.700İ0OO küo ve rad, Lav, Behçet Kemal Çağlar ve iştah varnuş ki bizim delikanb. ri Matiaa* d« resim dünyasrna bu aenin olacsk deselerdl hlç sa$madan duğundan ve bu kiıçiik hacmin begençler tarafından aynca tören es1.669.200.000 litre ile Avrupada baş 1953 te 3.250 000 kilo olmuştur. eli bizim çiniye girerdi. Halk santablonun karfisında kendinden guneell yoldan girmişti. Onun gena b ta gelmektedir. 1954 tenesi «onunda »arfiyatin 4 nasındt Milll Tesanüd Birliği U geçmls. İçlnl Urifsia bir yasama lik eagı, güneşi yağma eden re«ftına karaı ötedenberi bes'edıği her sahifesinde ancak üçer rafından bastınlan ve Ruaen EsrrusraJık manzumeler bulunduğunBamlarm MVİncli günltrme raatMerrüeketimizdeki bira tatışlan milyon kiloyu bulaeagı anlajü•evgi en olgun ıcnelerlnde kat kat sevincidir kaplamif. Nedes locıra, ref Ünaydm tarafından kaleme alıdan adına ıkitab» dememısüm. zun takriben % 50 si İstanbul baş maktadır. Bu lebeble lhtiyaa karartmiftı. bir parça Anee verdlgi ölüm kara lar. Monet, Plssano, Sialey'deki nan «Atatürk ve MU11 Teaanüd» 1blr baJcuna tkörfl kfirüne günes» müdürlügü hinterlandı lçindedir. filamak üzere, çay atölyesinde ilk nnı hatuiayınca, kendi k«ndin«: En guzel tablolannda her zaman Eskilerin «Mecmuai eş"ar» tabirine simll brosCr dağıtılactlrnr. tflta.1 ilk mTwtıy\lar Matisse'in de MatisM Bundan sonra Ankara, İzmir, Bur defa olarak paketleme işintn el yebir çinl tazeliği, eski bir Kandııh karşılık arayarak, «Şiir dergisi» de Amma da yaptu h^l dcmif. Giris ierbesttir. Fakat miştim. •a, Balıkesir, Kocaeli, Zonguldak rine makinelerle yapılrnasma giriŞu Ublodaki kadar gttzal bir gfizlermi kamastınniftır. den aldığı denlerin başında gellr. yazmaamin aadeliği, halis bir Türk Gencler bana mektub yazmışlar: ve Adana başmüdürlükleri ııralac şilmiştir. kilimlnin guler yüzü vardı. Onun dünya, bu iu, bu gökyüzü, bu ka' bunlann arkasından gelenler; SeuMatiaae zamanımızın «n lyi re«maktadır. dınlar dururken ölmek ne ayıb rat, Van Gok, Gauguis, C«zaanne samlanndan birfsi olduğu kadar ölümünü elbette dünyanın her ya «Dergi», muayyen zaınanlarria Yerli Rize çayı riraatl de genls•aerlerinde gflnaf Udından başka nında gerçek blr geleneğe dayar.an çıkan mecmualara denir! iddiasuıYaz mevsiminin geçmiı olmasma lemektedir. Bunlerın raahailinde durulmus, (üzülmü| blçimleri de iyi heykelcilerinden de biriai ol bütün nakıslar duymuşlardır. Kini Delikanh kendisini yuzde y u ı rağmen bira fabrikaları azaml ran ltleneilmesi için yenl çay farikadalar. muş, resim aergilerinin çogunda aynı sevgi İle ele aldılar. Matisse, gergefte, kiml kasnakta .kirni tezölümden kurtaran bu Ubloyu yadım*nla çalışmaktadırlar. Halbuki lan tesisi cihetine gidilmektedir. Cevabım: bu İki neslin dt t*crub«slnden fay heykelleri de yer almiiür. gâhta doğrulmuı, kendi dillerincepan ressamın ifm<nl güzelce belletMecmua da öyledir. Her iki mamemleket ihtiyacımn asgart 25 mil Rizenin Gündoğdu ve Çayeli kaza• ** dalandı. impresyonUflerden bütün mis: Güle güle Matisse Amca!. di nada kullanıhr. Sizden evvelki neyon litre clvarında oldugu tahmin larında beheri 400 ton çay isllye»evinclerm kaynağı olan gfinef taMatisM yukarıda adlarını andı yorlarl. Oniversltelermrmn Kurulun lldnd top Renoirt... sil fiâncanın mecmuai eş'an derken, edilmektedir. Bu sebeble İnhisarlar cek iki fabrikanın binaları ikmal, Untııı, bugün Irtanbul Ontver»lte«lnd* dını onun arkasından gelenlerden ğunız ustalardan alacağım aidıktan Gün geçtıkçe bir parça daha masal makineleri de tiparif edilmia yapılacaktır. Umum müdürlüğü. bira fabrikalamuhakkak ki, «mevkute» leri de biçim ve düzen tasasıru benim sonra tamamile kendine yaraşan Maarif Veklll Celal YtrtfımEinm bM lanan bu hikâyeyi Renoir'dan löz sedi. rı istihsal kabiliyetinin 25, 26 mil tir. Faaliyetteki Rize fabrikasırua ( = vakitle kayıdlı neşriyatı) kastecrübelere girişnüs, üzerinde en açanlar lkide bir anlaUriar. kanlıiJındaM kurul toplantmna, Ankayon litreye çıkarılması isini ehem kapasitesi de 800 tona çıkanlmak n Ünivertlte»l. İstanbul ünlverritelertdetmezdL Matisse'in cserinde derlnleme ufak bir pürüz bulunnuyan dum**• miyetle ele almıştır. Bira tesisleri üzeredir. Bu luretle 4000 ton olan nln Rektör »• dekanları 11» Senato İsmi. anurıuşken, İskender FikSanat eaerinin herseyden Cnce slnt izler bırakan ressamlar, Van düı renklerle çalısma konusunda lçin 1955 yıh bütçesine de 1.200 000 istihlfikin 1200 tonu Rize mıntaka temsilcUeri lftlrık «deceklerdlr, retin yeni şiir risalesinden ça Gok, Gauguin ve Cezaanne olmuş bir çığır açmıştır. Bu yolda kendlbir «yajama aevind» ila dolu olliralık tahsisat konmuştur. Ayrıca smdan temin edilecektir. Kurulda: Ll*« oljrunluk lgıtlh>nl«nnmısralan teberrfiken asafıya alıyoması, bize birdenbire bu sevinci tur. Eserlerinl bugün bütün dün lil» atbaaı giden reasamlann baTekel kibrtt fabrikalan d* yflk da Wr derrten kalan ögrencllarin Oni aşılaması, bir iürü ufakteiek ta yanm kabullendiği bu ustalan fında Picaaao gellr. Tablonun blr rum; I nnmarada başlayıp 61 nuIzmirde üçüncü bir fabrikanın kuverıltey» k»bulü İçin blrlnd toplantfta marada biten 52 sahifenin birinl rulması için de tahsisat avrılmıştır. gelis göstermektedir. 1953 »enesin alınan preıulp kararının tatblk fekll ve salar içlnda boğulup giderken bizi Matisse, tâ gencliğüıde benimsemiş sevinc, bir dinlenme, tâ derinden Bu fabrikanın kapasitesi 6 mil de 67.000 «anddc «atılmısken 1954 70 yasım doldunnuj olan yabancı pro kendimize getirmesi, yaşamakta ortaçag ustalanna, ve klasiklere bir oh çekme kaynağı olduğuna tek başına bu eser işgal ediyor: te istihlâkin 70.000 civannda ola fesörlerin »özlesme 11* ç»lıjtırılıp ça olduğumuzu hatırlatmaıı, en bü gösterdiği saygı ile onlara bağlan inanan Matisse, söze başlarken üyon litre olacakür. lıjtırılmıyacağı meseleri görüsülecekOYUNCL* KIZ Diğer taraftan Bomontideki bira cağı tahmin edilmektldir. Yerli tlr. Ayrıe», kontenjan dısı kalan Bğ yük hedıyenin, en büyük mucizs rruştı. Bunlar arasında Gauguin'in zerinde durduğumuz yasama »•Bir oyunda güzeldl fabrıkasının ıslah ve tevsi faaliyeti kibritlerimizin taügının daha art rencllerln ünlverslteler arasmd» taksim nin yaşamanın U kendısi olduğu bamaşka kaynaklardan faydalan vincinl, gülen, oynayan, dan» eden BLr koyunda güzeldl Oit Uraft hlkây» devam etmektedir. Almanyadan maıı kabil olduğu halde ithal mal edllmeri v« mümkün olan fakültelerde nu tekrsrlaması yenidir. 1900 den matı, onu çok düşündürmü» olma insanlarla değil, gülen, oynayan, renkler, blçimler ve dzgllerle vergetirilmiş olan makineler kısa larının buna led çektigi malumdur. konten]«nın «rtırılmaıııu çalıjılacak buyana bütün sanat kollannda lı. Üzerinde en ufak blr fırça oyu«yasama sevinci» bellibaşh bir ko nu göstenneden dümdüz renklerle miştir. bir müddet önce raonte ediferek, Bunun bir iklnci ıcbebi Tekel kib Ur. Blnaenaleyh. böyle bir kitab, olYardım Demeğînln nu olmuştur. 1900 denberi yepyeni çalışmazı, her ne pahasına olursa rltlerinin kalitesinin düsflk elmaResim mesleği dört ana t«mel derhal işletilmeee bnclanmıştır. sa olsa risaledir. Maltepede rren çarpan bir nmuml heyet taplantısı kaynaklarda yıkanan resim sanatı bir heykel düzenl kuracağım direk üzerine kuruludur: Kendi Tekel idaresinln mamul tütün sıdır. Nihayet bazı bayilerin yerli Fakat, çok memnunuro: OOçrnenler* Yardım Dcrnetlnln ttn»kadın öWü bu konuya elebaşılık etmıı sayılır. diye renklere eziyet etmemesi, ö zevk süzgecimizden geçirdiğimiı, Uk umumî heyet toplntııı 14 ka»ım 1»S4 satışlannda da son senelrrde hayü kibritleri aatmadıkları da cö'rülmek Hani dindarlar, bazı hayır sahibYasama sevinci günümüzün resim nüne geçilmez bir heykel yapma durulmuş, süzülmüş biçimler, tak paıar gunü » a t 10 da Akjarty. Türk Dün ubah Kartal Maltepesind» bir inkişaf kaydedilmiştir. 1950 yılm tedir. kadının Siümü lle neticelenen fed b)r sanatma güneşle girmiştir. Hani arzusu duyduğu zaman bunu ille lide değil icad gücüne dayanan bi Ocakları koof«r»nı «alonunda, çogun lerinden bahsederek şöyle derlen d a 18 308 000 kilo olan dahılî istıhSon olarak Tekel Umun» mfldur tren kazaıl olmujtur. Saat 10.30 da «günes giren eve doktor girmez» de resmin yapısı içine •okmayıp luk «ldt •dllmedlff takdlrd« »1 ka»ım Dünya öyle zatlann yüzü suya lâk 1951 de 19.600 000, 1952 de lüğünün fevkalâde hizmetleri mü Haydarpaıadan Konyayı mütevecclhen derler. Güneş, resim sanatına bü do^rudan doğruya çamurla, taşla, çimler; bir. Sonra aırasile değer 1954 pazar günü aynı y«r v« «aatt« yahürmetine baki kalıyor. ler.dirilmiş renkler, çizçüer ve !e pılacaktır. hereket eden 8 nunıardlı katar Kartal 21.576.000 ve 1953 t* de 23.100.000 kâfatlandıracak bir tahsisatırun ol Maltepesin» geldlgl esnadı, tren yo^ ^ keler, yani renk tadından başka Millerlni. milliyetmi sevenler de kilojru bulmuşrur. Bu artış karşı madıgına da l»aret etmek lâamdır. lunda^geçen Ayşe Çehx tsmltırle bir tün heybetile zamanımızın ressam | tahta yontarak yapması, Gauguinaynı şeji soyliyebilirler: ÖLÜM " o s smda satışlan karşıTâmak gayesile, Şöyle ki, evvelden kibritlerin fös kadınF'çfcrpmıstır. Muhtelit ^erlerın lannin fırçasile girmiştir. Resim sanatını, kalın kadife perGemllk «ernfın Türkçeye ehemraiyet ventıeyip fabrikalar azamf randımanla çalış, forlan ithal malı bir zamk ile ya den agır sekl'd», yaralanan kazazede kadın ^d»rhal olmüştür Kaza e ralından merhom Gagelişigüzel çırpıştıranlar, milliyemaktadır. {ngiltere ve Amerikadan gıştırılmakta iken bugün bu, yerli da Kartal Muddeiumumiliği tahkikat deli, los atölyeierden çıkartıp gülib Bey ker!nesi ne güneşe kavuşturan ressamiargetirtilmlş olan mnkjnelerd,«n, ij$ £Jl m « d ^ ilejNafüjj^aakta^ı. JBjınu v« Naklyt T' rç tfmizin temel direği dilimui her dan bazılan ışık gözülerinde kaverto kııı, Emlsk gün biraz daha baltalıyorlar... Berandıman almctıjhnaan yenl maki ise bir kimyagerimiz bulmus ve Taşkırma maklneslnde fnfilak rulan kelebekler gibi hep güneı Kredl Bankası aneler sipariı edilmls.tlr. Tekel bfltçesinde lenede 300.000 reket versin kıyıda köjede böyle vukatı lîu?tffa | Üskudarda Burhaniyed» Kuşbakısı liralık bir tatarruf temin edilmis caddesinde Sular İdaresinln tlinel InsaOğuzun tel. Sera 1 ütizler, böjie kılı kırk yaranlar var Isviçre, Danimarka, îsveçte Tftrk TE.ŞEKKÜR ra Blrkanm. Tek ] da, türkçenuz onlann yüzü ııııu atında kullaııdıSı taşkırma makinesltürünü ile yapılan harmandan imal tir. Çok kıymetll oğlumuı ve kardeflmlı nln motörü birdenbir* atef almiftır. nik Onlver^ıu ta hürmetine sağlamlığınj (şimdilik) Cenab OZANKAN Yangın, amelelerden Mustafa Ç.ıkedilen sigaralar »on derece rağbet ütü Bira, tütün ve çay istihlâki cok arttı Atatürkü anma töreni Pazartesi Konusmaları ABAHTAI ABAHA... Dil konusunda titîzfik Güle güle Matisse Usta Yazan: Bedri Rahmi Eyüboğlu Üniversitelerarası kurul bugün »oplanıyor TÜRKİYE & BANKASI maklı, Ibrahlnı Altınöî. Kâzım Arslan vt Hüsey.n Arslan tarafından sondurülmujse de bu ıırada motörun benzln dfposu parl.ımıştır. Infilâk netice^'rde Mustafa Çakmak »ğır, diğer ameleler İse hafif çeklldt Jaralanmıjlardır. Yaralılar Nümun» hıstanesine kaldırılraış. hâd:j« etrafında tahk:kat* baj EŞREF BAYKAL'ın aramııdaı. ebediven ayrılmaıı dolayıailc, teessurümüze lstlrak eden akraba, dost ve arkadaslarma ve çelenk gönderen Selânik Bankası ile T. Beden Terbiyesl Ögretmenler Cemiyetin» teşekkürlerlmllz bildirlriı. Babaıı. Aımetl, AJabeyleri lebelert^dm Ata m u h a { a M edebffiyo,. lay Oguzun, Isrtan bul Erkek Ll»e«l »Şimdilik» demcmell. türkçenln oouncu iimf ta ebedîliğini imanla kahnl etmeü ltrt. Keaetl raebusu Selami Dlncerln halası, tüccardan MUnlb Bulfurlu ve Kunal AJtmdarın baldızlan : °£suss; T. M. T. Federasyomı genel idare kunılu toplantısı T. M T. F«d«raıyonu 10. devr* S. |encl ldar« kııruıu tupl.ıu 1 1 1215 5 kasım Urlhlerl «ra»mda Ankarad» y«. pıUcaktır. Gündemd» S aylık fsallyetlerln gbrü^ülmeslııden «onra Talebe ve Slyaret, M. T. T Blnigi ile birieşrae raevzulan bıılunmaktndır Genel id'are kurulun» istanbul, Ankara. îzmir ve Zonguldaktan temsilciler ljtirek edecektlr. MELİHA OĞUZ T 0 R K EKSPRE9 BANK HUSUSİ İSTİKBAL KEŞlDESİ 125.O00H 1 KİŞİYE 75.000 TL BObtcli bulunduju hoUlıkttB kurtuLamırarak Allahın rahmetlnt kavutmuftur. Cenjoed 1.11.1954 pazartetl fünü 8|1« u n u ı a ı müuakıb Beyand Camil 8«rlrlnden kaldırılarak Edim«kapı Mhldllglndeki all« kabrlrtanına tevdl olunacaktır. A!lah nhmet eyllyt. * * * Balıkeair . Bsndırmı btkkllyett M htblerlnden Hakkı Seymen »si, Ahmef1. Seymen v t Sadl Eryaaa baldızı ve Metln. Çetin. Nesrln S^menln ievgill •nnelerl, Firdevt Eryaja vt Fatma. Müzeyyttün bemjlrelerl. Bayan Rahlmt kızı TOSYA ŞUUSİ ZUGÜN AÇtLDI CUMHURtYETfaı TEFBtKASI: ve şu «dergi» üzerinde gosterilın hassasiyetin, üniversite ölçüsündeı, maarif ölçiisıinde, resmi dairelrr öleusiinde, bütün münevverler ölçüsünde gayetle, gayetle, jrayelle farkedilir hale getmesi garttır. Var BU 8yle blr taassub derecesinde hassasiyet? Mniiyetçiliğtn «amentü» cüne girecek ilk madde, milli dil üzerine titremektir. Tevfik Fikrerln dediği gibi: Buna bin canla tnanmak kafl değil... Mes«le bn imanı yayrmltadır... Tiirkçenin 1 numarah milll kıymet olduğunı amentü... Kıbns Türktiir Deme|inln Fatih şubesl açıldı Kıbrıı Turktür Dernefin!r> Fallh Şubesl, tfün saat 11 de yıpılan töreni müteakıb açılmıştır Torende Dernek mensubltn ve davetüler hazır bulunmustur. MÜKERREM SEYMEN (.11.154 güail Hakkın rahmetine kavusmuşrur. Cenazesi 8 11.9*4 pazartesi fünü BakırKöy Çarsı Camiinaen öfle namazını müteakıb kaldırilarak Baicırk8y mezarhğında aile kabrine defnedilecektir. Mevl» rahmet eyllyt. * * * Hayrt S«ner. Bedrly» Santr vt Sîaotvver Sanerin annelerl Kasım 8 Kebiülev\el I V. | «.40 11.58 14 40 16.58 18.32 4.59 E. ] l.Uj 7.00; 9.42 12.00, lJ3ıll.59 ZATtYE SANER T.ll 954 günü Hakkm rahmetine kav1^?mujtur Cenazesi 8.11 954 pazartesi g'.nu öğle namazını müteakıb Şişl! Camimden alınarak Zıneirli!cj>u merarlıâına defnedilecektir. Mevlâ rahrnet eylıye. Kanada Büyük EIçı'si Ankaradan şehrimize geldi Kanadar.ın Tjrkıye Bü>".ık Elçisi Mr. Kerbert O Moran dun Ankaradan şeh« rimize gelmiştir. Eüyıılr. EIçI sehrimizde btrkaç eıin iîtfrahal ettlkten lonra tekrar vazıfesi başuıa dfinecektlr. APARTMAN DAİRESİ Yazan: NICHOLAS MONSARRAT Dün çıkan kısmın hülâsası cuklar grupu Esther'ın fcarj İrlandayı istiklâline kavuşdeyi ile topal Michael Fairhe turmak uğrunda girişilen ve Denis Finane'dan mütemüteaddid isyan hareketjekkildir. Evin mahzenini lerinden birinin daha akim keşfetmiş olan Esther, o gün kalması üzerine, kaçıp başarkadaşlanna mahzende bullannı kurtarmağa çahşan isduğu define» yi de gösteryancılardan dördii, 1916 bameği vadetmiştir. hcn sonlarma doğru, Cloncraig isimli bir köye gelirler. Dört ktiçüğün en büyüğü Esther Her biri stîch/anndajı, dör Costello on ya§lannda kadardı. Kız der el bombasından gayri olmasma rağmen, en lyi oyunları sırtlarında da yirmi beşer o biliyor diye hepsinden daha cekilo kadar barut taşımakta sur ve icabında uymıyanın kafadırlar. Hızlarım kesen bu sına şaplağı indirecek kadjr kuvağır yükü, kendilerine taraf vetli diye, nereye giderse diâer ütar bir koylünün mahzenine çü de hep onu takib ederleıdı Aygömerek giderler. rıca, kızm küçük, hayatiyet dolu *** yüzünde harikulâde bir çüzellik de güzel ve zeki bir kız olan ço! Aradan seneler geçmiştir. Cloncraig'de sahibi, karısı ve çocuklan kurşuna dizümiş olan vülardanberi metruk bir evc'e dört çocuk oynamaktadır. Elebaşüarı Esther Costtllo isminde on j/ojlannda, vardı ama, diğerleri tabiî bunun farkında değıldıler ve birisi bunu onlara söylese, cevabları, muhakkak kı. istihkâıla vere tükürüver mek olurdu. Bunun dışmda döıt kuçük afacan bıtbııuıden pek farkiı seyler değüdi. Dördü de hirpani, Tablatile bn da bermotad Esttermeği va'dettiği bu mayıs sabahında dört kafadann keyfine pa her'in keşflydi. Küçük kız, günün birinde, altı boş hissinl veren bir yan yoktu. Bizatihi mahzen bir harika idi. taşa bastığı zaman tecessüsü içini tki nesıl boyunca çocukların an kemirmeğe başlamıs ve b.raderile arıevî olaıak kendilerine ojoın ye diğerleri mahzenden çıktıktan son, ri diye seçtikleri bu harab evin ra, tek başma uğraşıp taşı kaldıroturma odası altına oyulmuj olan j mış ve altındakl harikulSde definebu karanlık, genıj, tek hücrenin yi keşfedivermişti: Tasın alündaki mevcudiyetinden dahi kimse şüp boşlukta eskl gazetelere sanlmıs, Çeviren: M. KENAN KAN belenmemişti. Mahzenin ocak ya sonra, topu birden artık çürümüş kocaman bir muşambaya bürünmüş yahn ayak, cılızdı. Açık hava yüz nırıdaki gizli gıriş kapağını turba dört küçük sandık vardı. lar tamamile örtrnüş olduğu için lerini aldatıcı bir yanıkhkla kaplaYa bu sandıkçıklarda? Esther de, ancak çua bulmak ümıştı ama, gene de saz benizleri Bu yeni keşfini, kendisini a£ızmidile turbalan kanşt:nrken, tealttan sıntıyordu. sadüfen bu kapağı keşfetmiştı. Ka1 ları bir kanj açık dinleyen tevaAncak aydon aya tarak yüzü pağın altından bir taş merdiven biine anlatfcktan sonra Esther: ?ören sarlan kDrmaksnşık ve uaşağıya iniyordu. Yepyeci, ne idü «Sandıklarda ne var? Söylizunrfu. Elleri de ayakları gibi kir ğü bilinmiyen bir âleme doğru yol yecek değilim» demişti. pas içînde idi. Üç oğlan rengi soluk Michael Fairlie: culuğa çıkanlann helecen ve heye; k;sa. hâki pantalonlar givm =;lerdi. «Iıh!» diye cevab vermlstl. canile, yarı korku, yan nıerakla Esther ise renşi belirsiz bir etekük «Sanki »en baktm mı ki?» iiyerine yırtık pırtık, yünlü blr ye basamakları inip de elindekl muKüçüğün şüphesi yersizdi. Batlek geçinnişti. Kısacası bu dör mu yaktığı zaman Esther kecdinl düzlerin her hal ve şekli ne idük bomboş, yassı taştan zem.nli, ter her küçük sandıklardan birinin ka lerini açıkça ortaya koyuyordu: teroiz, en az yirmi senedenberi küf pağını kaldırmış, içinde gördüğüFakir bir İrlanda köyünün, çoluk lü bir karanlığa gömülü, gizli kal nün ne olduğunu anlavamadan, uzun uzun bakmış, bakmıs sonra çocuğunu terbive etn=k. k^'ivet mış eeniş biı hücıede bulmu|tu. Keşfettiği bu hücreyi arkadaşla da, daha fazla kureatamağa cesaret ve sabrından mahnım oldukları için onları başıboş salıveren zayıf nna da gösteıdikten sonra. dörtler edemiyerek kapağı kaphvprmişti. tKorkma! Baktım Işte.» iradeli ebeveynin veledleriydi bun çetesi bundan böyle yapacaklan gizlı toplantıların en gizlilerini buKendini dokuz yaşından en az lar. Böylece. hayvan yavrıılan gibi rada akdetmeğe oy birliğile karar on yıl daha büyük gösteren kavsereserbost bıraktlan coruklnı '^ıl venr.işlerdi. Sonra, aradan bir iki ruk yüzü, büyümüş de küçülmüş h lerinden son derece memnır ''îlar haftn daha eçince. yent, daha mii görünenlere / b.r bılgiç edasile him bir ke^ifte daha bulunmuşîar panldıj'arak Dcnis Finane sormuşHole kenJi^ini MVnîenoibarı seçmelerine mukj'oil Esther'in de on dı. Mahzende gizli bir define var tu: tDefine ml? Söylesent: Yoklara. yassı taştan zeminin altında dı. Evet, bunun başka bir sey olsa altın au buldua?» ne bulduğunu ilk defa olarak gös rnasına imkâft yoktu. Esther meraklannı bütün butün duğu deflneyi onlara da gösterme Sadece yuvarlandı. Çocuklann dör ğ. kabul etmişti. tahrik etmek lsterceslne: dü de tamamile şaşırmışlardı: «Bu, «Aah!> demifti. <Altın dene olabilirdi ki?D Dordü de mum gil.ı ışığında birbirlerine bakarak kafaTıpkı Esther glbi, o gün diğerO zaman biraderl Johnny Cfnel leri de sandıkların içindekinin ne larmdaki bu muammanın cevabını lo atılmıjtı: olduğunu öyle bir bakışta kestire birbirlerinden umdular. Johnny Costello: «Hadisent, &th«r, fByle: Ne mediler. Çocuklar, ellerinde mum, «Bilen yok mu?» dedi. «Eskl var sandıklarda?» teker teker mahzenin basamaklanTopallaya topallayt uzaklaşarak nı inmişler. Esther'in tarifıle altı devir oyuncağı mı, nedır? Bilen yok mu?» sanki umursamıyormuş gibi görünbos yassı taşı bulmuşlar ve onun Denis Finane mutad heyecanlı meğe çalışan Michael Fairlie dudak nezareti altında taşı yerinden kal edasile: bükmüş, çıkarken: «Barut bu!» diye haykırdı. «Ne olacak?» demişti. «S3y dırıp teker teker sandıkların kaliyecek bir sey yok ki. Bomboş paklannı açmışlardı. Sandıklann cBarut. Otekiler de top güllesi olsandıklar bulmuf i?te... îyi odun her birinde yolcu heybesi gibi bi mah.» rer torba vardı. Fakat bu torbalar Johnny Costello yere düsen olur.» Esther yan eilveli, yan kızgın, öylesine çürümüştü ki parcası, kal «gülles) yi almış, elinde evirip çedırmağa niyetlenenin elinde kalıyor viriyordu: arkasından haykırmışö: «Pekâlâ, Mademki boç diyor du. Böylece yırtılıp açılan torbaBirden: stın, boş olsun!» «Bakm, bakm!» dedi. «Halkı lann içinden küçük bira fıçılanna Meraktan adeta ağlamalı hale benıer ftçıcıklar çıkmıştı. Bu ftçı zincirli. Çekmce zincir uzayor.» gelen Denis Finane atılmıştı: Ve dediği gibi halkayı çekiverdl cıklar, yan ıslak, yan kuru, pudra tDlnleme »en onu Esther. Bi gibi aimsiyah blr tozla tıkabasa uzayan zincirle beraber küçük bU x» ıcyle... Sen bize söyle: Ne var doluydu. Her blr sandıkta, bunlann de iğne düştü. Hepsi bir şey olaı sandıklarda? > yanmda, aynca, daha ziyade ayva cak diye merakla beklediler, fak^ «Duymadın mı? Blr | e y yok şeklinde, demir top ?ibi üç dört bir şey olmadı. diyor işte!> Michael istihkarla dudak bükti) madenî nesne vardı Bu awa biçiBöylece, Esther'in inadı aünlerce minde toplarm her birinde, orta tükürür gibi: sürmüş, ne sandıklann yerini gös «Gizli defme, ha?» dedi. tBl> kısma takılı olarak sarkan küçük, termlş, ne de sandıklarda ne bulişe yaramaz, çoluk çocuk oyunca' duğunu »öylemiştl. Nihayet Mi birer madeni halka vardı. ğından başka bir şey yok burada!| Michael Fairlie evirip çevlrdiği chael Fairlie de artık çizlevemsdiEsther tocessü^'.e tçıcıklardal gi merakma mağlub ol%p o da di bu acayib nesnelerden birini elin birine doğru uzandı, parmağıaj ğerleri gibi yalvarmağa bsslavmca. den düşürdü AjA'aya benzer ma pudra aibi siyah toza banıp çıi tabıî önderl:5ini bir Mahzenrilf denî top, taş zemın üzerinde hafif 1 kardı. jonra pırmspm: dilinin u^ başı rütbesile arkadaşlanna tnsdi bır tıkırtı ile bir rr.ktar yuiarlan • cuna degdırerek bir tad almaga ç». ettirmis olan Esther o gün onları dı, durdu, o kadar. Ne bır top gibi lıştL «andıklann başına götürmeği, bul sıçradı, ne kınldı, ne de çatladı: J (Arkası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear