25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
fld CÜMHURÎTET 21 Kasım 1954 [ t K T I B A S L A R SovyetRusya Türkiyenin ticari hayatında mevki alntağa tesebbüs ediyor .Nev> York Tttnes. gazetesi şiddetll Anadolu kışına dayanama«Rusya, Türkiyenin ticarî haya maları tehlikesi başgöstermlştir. ttnda mevki almak istiyor» baş Türk sığıılan umtımiyetle düşük hğx ile br yazı yayınlamıştır. kalitededir ve dışarıda ancak taGazetenin hıtsusî muhabıri Wel kas ankşmalan ile müşterl bulales Hangen'in An):aradan gön bılir. Moskovanın Türkiye lle daha ge derdiği bu yazıda şoyle dendniş çapta ticaret münasebetleri kurmektedir: Sovyetler Birligi, Türkiyenin lktisadf sıkıntısır.dan Utifaâe ederek genis. bir takas anlaşması il«, memleketin âcil ihtiyacını kars.il mak teküfmde bulnmuştur. Buna muvazi olarak, Moskova, Tü'kiyeye karşı dostlıık ve yakınlık gösterilerinde de bulunmuştur. Batı memleketlerinden Ithal edeeeği mallara kar?ıbk yabancı parası bulmakta büyük bir ııkıntı çeken Türkiye, Sovyetler Birli^i Ue daha sıkı bir ticaret münasebeti kurmak tekl flerini gayet cazib bulroaktadır. Bununla beraber, slyas! bakımdan, Türkler, Sovyetler Birliğine karsı Batı •avunmasmı kuvvetlendirmek için Athntik Paktı müttefikİKüe tam isbirHğini devara etrlrmek azmlndedir. Sovyetler Birllgınin Türklye Büyuk Eçisi Borls Fyodoroviç Podteerov'un geçen perşembe günü îktls»d v* Ticaret Bakanı Sıtkı Yırealı flt yaptıgi urun bir görfis,mede, fld memleket arasında daha •Oa bir tlcaret munasebeti kurulrnasnıı teklif ettigi aniasılmaktadır. Öğrenildiğine g5re. Ruslar Türkiyeye petrol, çlmento, cam, kereste, rudkostlk v* mensucat vermek, karjılığmla da eanlı hayvan, tütfln, kuru yemla v* vapagı •lmak Utemektedirler. Bugün Türklye lle Jlusya araıradaki tiearet 8 eklm 1937 de yapılmıa olan takas anlaşmesına dayanmaktadır. tki memleket, bu anlaşma esaslan dahillnda yapılan alı$veri$in her öcl UtikametU yü<Ja 900.000 llra tutanna çıkanlmtsı hususunda bu aenenln başlarında »nlasrnısü. Ruslann simdl bu mlktan blr kaç misllne çıkarmak iste^ikleri tahmin edilmektedlr. Bilhassa doetı Türkiye köylflleri Sovyetler Birligint e*nk hayvan «atmak arrusundadırlar, ılra bu yıl eldn az oldufu için eldekl hav van yeml cok azalmı», rtlrulerfn =haberleri I 1 K ö a> E ıfl D E N Memur ikramiyeleri yılbaşından evvel verileoek mak teşebbüsü bu yaz, tkinci Dünya harbindsn sonra ilk defa olarak, Inr.ir sergisinde m.llarını teşhir etmekle bsşUmıstır. Yenl sansyl teçhizatı., makine ve ziraat îletlpr le dclu o!ın Sovvet pavivonu 3ergide şimdiye kadar kurulm.uş paviyonlann en büjKJgü idi. Ankaradaki So\yet mümessilieri Türldve devlet a"!aTr.l=nna yarı ^smî bir lekilde rr.ürîcaat ederek Sovyet ihracat kredüerinln Türkiye ile rioareri eel!stirebileces»i fikrini ileri îürmüşlerdir. Hsber verildiğine s,ött, Çekoslovakya da. Türk hükumetinin sermaye yattrımı bahsindeki plânlarmı gerçekleştinnekte son derece yardımı olacak teçhizatın kredi lle temini hususunda müsald şartlarla bir »nla?ma teklif etmlştir. Moskova radyosu, Türkiye Curnhuriyetinin otuz blrinei yıldönümü olan 29 Ekimde yaptığı 8zel bir yayımda bu konuya dokunmuf ve şöyle demiştlrt «Sovyetler Birliği börön memleketlerle, bilhassa komşularile. her iki taraf Için elverişli ticaret münasebetleri kurmak, sanayi ve kültür lahalannda iîblrKğinl geliştirmek arzusundadır.» Sovyet Millt Savunma Bakanı Maresal Nikolay Bulganin de, geÇen hafta Törkiyenin yenl Moskova Büvtlk Elcisi Seyfullah Esinle yapbğı blr konu?mada bu tesebbflîleri tarelemiştir. Msreşal Bulganin, Moskovanın TürJdyeye karşı siyasetini deg'stlrdiŞine, bundan sonra gfineydeki komsusu ile dostIuğunu kuvvetlendirmek arzusunda oldufuna dair Türkler» teminat vermlştlr. So\yetlerin bürün bu yakmlaşma teşebbü=leri tstanbul gazetelerinde ehemmivetle ?5sterilmiştir. Gecen pazar, Ru« ihrllâlinin yıldönflmü dolayısil* terfıb edilen ksbul resmlnde, Dıs îşleri Bakanı Puad Krr rfllfl fle Millt Savunma Bakanı Ethem Menderes de dahil olmak flzere, d5rt Bakan bulunmuştur. Türk Ekspres Bank Böviece Türkler de Sovvetler BirMutad «Hafta Sonu Altm KeslMŞlne karsı yenl ve daha dostane desİB dün Noter hururunda yapılhbler pfistermN oluvorlar. mış ve bu keçidenin ALTIN ikramiyesini îstanbu! tubesl mudile Balıkpazan toptancı tadrlerinln rinden 24809 numarah hesab sadünkü top(antisi hibi Dimitraki Efstatopulo» kaıanBalıkpazarı toptancı Ucirleri dtln mıştır. IjtenbuJ Ticaret Odası «lonunda bir toplantı yaparak Kmlnönü . Unkapanı bölgeîinin l»ümlâki mevzuımu görü^mOjIerdlr. Topl»ntıd*. lftimlâkten açıku k^lacak bef bln rüceaı v» «mafın koTEŞEKKÜR nanması ve yeni «lted» bunl*r« Urcihan yer verilmesi fcin Vilayetç* y.pıEbedlyete tnMkal *den lan teklif oahis konusu edilmıpir. STAVRO STAVRİDtSTn Bu teklifte de«ştlr:lme»l Inenen Mr renazesine çelenk gonderenlv Iki msddenin tadiU için Ankarayı heruhu için yokîrullan» yardımd» buvet fönderileeekttr. lunanlarla. bizzat gelenlere vey* taziyetlerlnl blldlren bütün akraDa Belediye hududlan dışında partl ve dostlarımıı» IJTI «yrı t«««k•cağı açıhyor kür eineSe büvtlk «cımıı mani olCJf. P«rtl«l bugün Kuçuksekmec» ü«dujundan gazeteniı T»nt«file t«ri»lndt blr yerde b!r partl oca|ının açışekkürlerlmlri btldirlrlz. lı* tflrenlnl yapacaktır. Belediye hudtıd«U*1«ri l»rı dıjındı yopılacak bn topUntıya alâkadarlaı ehemiyet vermektedirler. Memurlann ikramiyeleri bu deia yılbaşmdan e\vel. ysni 30 aralıkts verilecrktir. 1 ocal:ta da oeak maaşı ( verileceğine göre bu suretle iki maaş tevzi edilmiş olacakur. Bundan sonra ikramiyeler kalkacak, memurlara yeni barern kanunun! göre maaş verilecektir. Sayın Bayanlar "• Bizl gflçlflkle bulanların arzusu üzerüıe «dresbnlzl bildiriyoruz. Yüz. kol ve bacaktaki kı 1ları blr daha çıimamak Ozere alan NEKA ENSTÎTÜSÜ Adres: Konak Otell vanı Solakrade Sok. 21 23/7 merkez Apt. Istanbul Tel: 45839 NOT: Hiç blr yerde ?ubemiz yoktur. nudirlar? Dışımızdaküerd» kendi halimize, daha doğrusu mazimize ilgilenmekten başka yaptığımız ne? Elimlze aldığımız ve henüz ısırmağa başladığımız, üzerleri bugulu bir salkım üzümü seyrederken urviyetimizin duyduğu }ey, onu yediğiBir işçi 18 nıetreden caddeye miz zamandakinden çok başka mıdüşerek yaralandı dır? Bir tabak içtae konmus türlü MaçkiOa Vau«.onagı caaaeslnde btı renkte vt kokuda yemLşler, onlara jî^aaıta çali(an ij'.ııeraen Ahnied Ta«> elimiz ve dudaklarımız dokunmadun *»0»h 18 ır.e re yuKseklıkt» çalı;.ıkcn muvarenesırJ kaıbederek caddedan boş yert mi ağzımızı sulandıye du$nıu»tür. Bu «iujme netlcesinde nr? agır »urette yaralinan Aljned Taj BeyHakikat ıu kl, hayal haklkatten OKIU hastaneâme kaliırılmıstır. önce gelir. H^kikatten sonra gene Teknik Üniversite Talebe hayal gelsneseyd: hayatımızda bu Yurduııria bit hırsulık derece katmerli tesir yapamazdı. Teknıa Universıie lalebe Vıırdvmda yatan Suleymaa Ergün zabıtaya nıurdNitekim çocukluğumuzu takib eden caat ederek, yurdda kendisn» aid doolgunluk devrimizin arkasmdan labın kırıldjgını, ijlnae bulunan yashhğın, bizl tekrar hayal âlemine pdrdesüsüııun vahndığıııı lddla «traı#götürme imkaru olmasaydı, cihan, tır. Zaoıta meçfcal hırsızı aramalttaaır. insana zindan olurdü. Hayal, insanBir esrar satıcısı yakalandı daki aczin boj bıraktığı yerleri maMai epeae otuıaa Umaıl Vavuı adında bir *atu», djn »abah koprü ustunde haretle doldurma melekesidir. HaFizik derslerlnd* rastlanmıyan yal, gerçekteki noksanlan silme, suphell bir vaziyett» dola^tijı (orularek zabıta memurları taj.imain >«k« bu hem var, hem yok; hem cşnh, çirkinlikleri güzelleştirır.e, kötülüklanmiftır. KarakoU jötürillen ve üz<rl ârarJJi Ismall Yavuzun ceblerinde hem canıız; fakat daima ırünahsıı esrır buluıunuftur. Esrar *atıcılıgı ywa<ıklan kim sevmez? Onlara yaptıiı lddıasıle I^raaU Yavuı Savcılıga kim yakınlık duyrr.az? Vukuatını tesıim edilmlştir. tarih kitablan yazmaz ama periler Alacak meselesinden yaralama ve devlerin geçirdikleri maceralara Kasımpaşada Ea;uu4 ıoka£ınaa 15 baktığmuz taman yaşadığımıı denumaralt evde oturoiı Adilc 11« Sanıi, vlrlerin cn önemll olaylan ut kaaun tabah, «ynı <emtt« oturan KaJlr vt tbrahlm 11* blr alacak mesele«in<i«n dar lilık, ne kadar aönük kahr? Blr luvga «tmiflerdir Kavga •ırajınd» tb ayağı kesik kurşun aakerlt ta| berahün. Diîakla Adill müteadald ytrin bek »rasında geçen hazin aşk hlden yar«lamı;tır. Yaralı haıtanty» kal ksyesini i^itip de acıyarak hatırdırılrr.lî, Itrahlm yakalanmiftır. lamıyan var mıdır? Karsıdan karOotomobil çarpan bir tayfm şıya geçmek için, bozuk kaldırımlı ağır yaralandı sokağın bir tarafına birikmiı I U Tal kapanında blr rnotörd» uyfalık yun Ustünde hazır duran kâğıddan eden Yasar, dün Atatürk köprünlcden gev*fken Mehmed Kannın idarMindvkl kayık, en füratli deniz motörlerinukıinln Mdm««in« ujramı»ur. Bu den daha çok, hafızamıza demlrıtçarpnuı nrticeılnde ajır luretta yar« yip durmamiflar mıdırT lanan Yajar hastaney* yatınlmif, fofbr Türk evinin lhtlyaTİan, bu hayakalanarak hakkınd» taklbata b»jlanyaller Sleminl ne iyi bilirler, ne mıştır. Maden Fakültesi talebelerinln güzel tsnırlardı? Beyaz ve siyah dadılarımız, yumusacık, nur yüzlü kon^resi t. T. 0. T. Bırlıiı Had«n Fakulted büyük analarımız, o âlemden bize getirirlerdl? Taleh» Cemiyetmto 3. normal kongre n* mühim haberler •1. 27 kuım cumartesl günü uat İS te Masallar dünyasmın her tarafında nlverritenin Gitai'issuyundakl AS01 «n durmadan gezintıler yapmış. bu bilfisinde yapılacaktır. gill, anlayı^lı lnsanlann gifahl ro«GeKr vergisi kaldınlabilİT ml?» manlarrnda ne eanlı tasvır edümis Istanbul ÜrJversitesiııın davetllsl olar«k şehrimlzde bulunan Pariı ÜrJver kahramanlar vardır? Mınimıni çoiltesi Maliye Profesöru H. Laufenburger, cuklan yiyerek açhğını, temiz kanIktisad Fakültesinatkl konferan» ve lannı içerek «usuzluğunu gideren derjlertne devam etaektedir. huysuı, çlrkln, canavar yaradıhalı Profesdriln 23 kasım ta!ı funü nat devi canla başla dövüs» dövüşe öl17.30 da faküîtenin İki numarılı der.hanesinde verece^i eGellr verglsk kal düren peri padişahmın oğluna handırılabiiir mi?» me\Tuundakl konfe eimiz hâlâ hayranhk duymsyız? Han rsraı alika lle beklenmektedtr. gimiz, ona benzer birmi görür d» Harita ve Kadastro taleeblerfaıüı hemen kendisini tanımayız? Korkunç devın can alıa pençesindeu toplantısı bizi de kurtaran, o güzel yüzlü, 1«trouıbul Teknik Okul Huita T» 1Udattro Şubesl Talet» Cemlyetl. y«rın vend boylu, dolgun pazulu fehzaj* Yıldızdakl okul blnaımd» Dir bâiın değil mid>? Rahmetli Zlya Goktoplantısı yaparak, juBenln eld« ettiji alpm başarılı örneklerini verdiği inkisafı ac,ıkiıyacaktır. Türk masallan, el'an kılidinl açaCemiyetln yülık kongr«»l İS ka«ım perfembe glir.ü saat H te yapılacaktır cak yaratıcı kalemlerl bekliyen blr hazinedır. Yazık kl, o kalemlerin Ticaret Odası yeni idare heyeti bır kısmı bugün bile içi boj ş*yltr 10 gilne kadar teşekkii] edecek karalamakla bu verünli imkftnlan t»Unbul Tlcarvt Odaıı »eçlmlerlnln öldürmektedirler. netlcelerl belll olmaia baîlamıjtır. Slmdl idare heyeti relal Said Ibrahim Masallar, çocukluğumuzdt benllEsi lle muavtnl Celâl Umur meslek ğimizin ük kunılus malzemesi •gruplarmda en fazla rey alraiîîardır. Yenl idare heyeri on güne kadar te lurlar. Büyüdükten sonıa sevdiğlmlz veya nefret ettiğinıiz varlıklar?ekkül edecektlr. da, küçükken ruhumuza iîlemi? bu derin izlerden ne kadar çok sey Kasım 21 Rebitilevvel 24 vardor? Geçnuj günlerda haberimlz olmadan mayası atılmıj bu yeni hamurlar, o ana kadar yaşanmıs duygularunızm, özleyişlerımizin V. ] « 55 12 00 14.31 16 46 İS 23 5 11 tadını bize duyurmazlar mı? «Aşk, bir tah.ttürdür* diyenler, aynı şeyi E. J 2.0SI 7.13 9 45 12.00 1.36 12 24 tiksinti için de söylerleıse haksız nu düşününc» Mrs. Bannister: «Aman Allahım.'ı demişfa. «Ya bunu nasıl anlatacağım ben? Ergeç bu da olacak. Günün birinde Esther gene kız olacak!...ı) Fakat insanın gözünü kapamasına imkân var mıydı? Bu kızcağıza ttabil» demek kabil miydi? Ümidsiz derecede alildi ve bu halıle müthi$ bir mesuliyet mevzuu idi... Ileride, Çeviren^ M. KENAN KAN doktorlar da muvaffak olamadıklan takdirde, bu mesuliyet, nın ne oldugunu bilmeden böyle müthiş bir mesele mahiyetinı alabir ümucize» yi tahakkuk ettirebi caktı. leceğini ümid edebilir miydi? En Bir giin, kafasını kurcalayan »unihayet asıl mühimmi, bu uğurda allere ki3men olsun bir cevab buperekli gayretlerde bizzat Mrs. labıîmek, bir nebze de kendi kenBannister'in hissesi ne olacaktı? dini tatmin edebilmek ümidile, Amerikan konsolosluğıınun bir Mrs. Bann.ster bir teorübeye ginetıceye varmasım beklerken, Mrs. rişti. Bunu yaparken, şüpheli bir Bannister bu çeşid bin bir stıalle insiyaka boyun iğdiğini, kaş yapabecelleşti durdu: Bu suallenn ce yım derken göz çıkarması ihtimali vablannı bulabilmesi hususunda olduğunu pekâlâ müdrikti... Fakat her hanai bır kimsenin kendisine elde ettği netice o derece metnen ufak bir yardımı clabilmesine nunlıık ve ferah verici oldu ki, baş imkân yokru. Böylece, se^siz odada langıçtaki tereddürUinü çok çabuk E^ther'in karşısında oturm.iktan, umıtuverdi. dakıkalar, uzun, tükenmez dakikaEvet, gdnün birinde, içini kemi\»T boyunca onu seyretmekten; isren şiiphe kurdlarınJan birini olt kbali diişünerek kâh faraziye yüsun ezebilmek ümidile, Mrs. Banrütmekten, kâh ümide kapılmaktan pister, Esther'in aleiâde. basit kepayrf yapaeak bir şey yokru elinde. hmeleri hatırlayıp hatırlavamsdığıIn?an eözünü şöyle bir kapayabilnı merak etti. Acaba kapı gibi, di rri Esther CnsteHo için. rahat sandalye pibi, her gün karşılaştışı rahat. pek tahiî bir kız dıyebilird : yevler bu kızcağızın hafızasmda Solgun VÜ7İU, uzun bacaklı. kısa hâlâ kapı olarak, snndalye olarak mavi entarilı. beyaz çorablı bir kız kn'mış mıydı? Olabilir ki her şeyi çocugu... Gelismek, serpilmek ü unutmuş, her şeyi ters yüz etmişzere olan br mektebli kız... (Bu ti. Olabilir ki, nasıl işlediğini kimtenin bllmediği bu beyninin içind» «kapı>, «baca» demekti, yahud «pencere» demekti. Mrs. Bannister bir kere daha elindeki hamuru, mayayı ö^reıımek arzusunda idi. Nihayet kafasmda evirip çevirdiğl tecrübeyi bilfiil icraya karar verdigi raman, akşam yeıneginden biraz evvel, ikisi karşı karşıya oturuyorlardı. Kız, mutad kolruğuna gömülmüştü, Mrs. Bannister de karşısında idi. Gurub renklerine bürünmüş olan bu odada hararet ve huzur vardı. Trafik gürültüsü, köşebaşında Liverpool Echo diye bağnşan müvezzilerin feryadı, yedi kat yı'iksekteki bu odaya ulaşarnıyordu bile. Önceler, bu meseleyl kafasmda evirip çevirdiği sıralarda, vaktile okumuş olduğu bir yan, yahud bir mecmuada gözüne ilişivermis olan >'ir fotograf Mrs. Bannister'in zihnini kurcalamıştı. Sarahatle b/ıtırlayamadığı bu yazı, yahud fotograf «dudak okuma» ile a!;,kalı idi: Eli dudağa koymak suretile ve ses titreşimi delâletile dııdak okıımak, daha doğrusu dudağı «dınlemek». Bu vazıvı. yahud bu fotografı çok eskiden gö'rmüş olmahydı, fakat UAe şımdi. bu hâdise zihnini kurcalıvor, muhayvilesini kamçıhyordu. Fsther'le birlikte aynı şekilde bir deneme yapamazhr mıydı? En nihayet kızm elini Mrs. Bannister'in ağzına kapaması ve ne söylendieini parmakSarile ohissetmeğe» çahsmasuıdan Ibarettl bu! Geçen fun, Ankara DÜTarih Fakultesımn alt »alonundı dünyanın dört bucağından eserlerini göndermiş »Büyük Ressanılar» ın aergisini gezdim, Bu »anatçılar, me^hıır Danimarklı şair Andersen (1805 1875) in masallannı kendilerine konu olarak almıslar. Fakir bır kunduracınin bu içli, duygulu oğlu, eskl bir tabutun tahtalarile yükseltümis. yatağında çocuk uykulannı uyurken gördüğü rüyaLrdan eierin; yararmıştır. Hayatı d3 bsşhb3şma bir masaldı. îhtiyar zamanlarında bile rüyalar, hülyalar içinde yaşama «lışkanhğını kaybetmiyen Andersen, çocuk doğduğu kadar çocuk ölmüj bir şairdı. Bu masum insanın temiı ruhu, beşerüı h>ç ölmiyen çocukl'ik çağında yaşıyanlarla her zaman beraber k Irmştır. Sergideki büyük ressamlar da öyle!... Onlar da seneler önce tıpkı kendileri gibi rüyalar içinde, her türlü madd* baskuından gıyrılnııı, başıbcrç hir ruhla durmadan duşünen ihtıyar akraniarma benzemiyorhr mı? Onlar da cennetten birer melek değiller mi? Hayalve Hascn Yazan: f f I ABAHTAN ABAHA... Bina yapma siyaselimizde kökten değişikliğe ihtiyaç var «mlni gfcıli tuttuğum sayuı avukat bana şu enteresan müsahedesini anlattı: Bcyoğlu caddesinin vitrin yahud e ş ^ meşheri olarak kullamlması mümkün o kıymetli arazısı, yiizde otuz nisbetinde, kapılar, holler, meTdhenler, asansözler tarafından işgal edilmektedir. Hal. buki bizde şirket fikri doğup gelişse, şimdiki beş on binaya tek kapı, tek hol. tek merdiven. tek asansör kâfi gelecektir. O yerlerden Usarruf edilfn kısunlar faydall işlerde kullanılacaktır. Blok halindeki bmalar şehri güzellestirecek, nst katlarda da aynı tip tasarruf. larla feniş kullannuı yerleri zuhur edecektlr. Teşhir yerleri çofalacagından, çeşidleır bakunuıdan ticaret genişliyecek, üst kaüar da müj. terinin uğraçı olacaktu. O Ali Yücet leri iyileştirmt kudretidir. Hayal, Yaradanm yaratms olgusuna kaülıştır. Tann ahlâkıl» ahlâklanma budur. Sergiyi Amerlkalı bir pdkolog dostumla gezıyorduk. Japon çocuğunda teferrüatı kaçırmıyan ince dikkat, Fransız {ocuğunda sekillere v« renklert soyutluk veren ysbn lekâ, Türk çocuğunda bütünü baaitte göstermediği kudret, Latln Aınerikalıda mflbelâğasız duramıyan ruh harareti... gibi Szellıkler dışında hemen hepsl blrbirfaıden kültürce v« ltlkadca ayrı çevrelerin yavrulan olduğu halde blr noktada birle?:yorlardı. Bütüo bu kOçük lanatçılar, hayallertnl en haüf bir kaygu duymadan kullannuşlardı, «hur» düler. Hürdüler. Çünkfl tasanlan kualar gibi uçurmuslar, kuslan insan gibi yürütmü^ler; beğendiklerlni kral, beğenmedıklerlnl dlitnci yapmışlar; ölüleri dıriltmiîler, dirileri öldürmuşler. Onlann elinde hayvan Clldîr» •HaHteıln/ kamçılor, YOR» CUMHURtYET'ta TEFRİKASI: İ S : N1CHOLAS MONSARRAT Buna mukabil, pek çok şeylerl de tabU karşılamıştı. Meselâ önüne yenaeğl konulup da eline çatal verildiği raman, hiç yadırgamadan gürel güzel yiyeceğini yemiş, parmak lan kulpsuz bardağı emniyetle kav ramıştı. Hakikaten daha iyi görünüyor, daha lyi yiyor, daha iyi hareket ediyordu. Kısacası: Eikisinden çok âpha iyi oldufu muhakkaktı. Mrs. B=ınnister'i asıl düsündüren bı «daha iyi» liğin nereye kadar varsbilecegi idi. Gerçekten bu kızm hamuru na•ıldı? Mavası ne idi? Alillıği olmasaydJ da, herkes g'bi sören. duyan, konuşan bir kız olsaydı nasıl bir kız olurdu? Aptal mıydı? Zeki miydi? Kaba saba, terbivesiz bir kız mıydı? Bn korkunç karanhŞs dalmazdan evvel ne tıvnette bir çocuktu? Neler öğrenmişti, aradnk? 61 ;j. gaib seneler bojnjnca ö&rendik lerinin ne kadannı unutmuştu? Anası babası «okuma vazma bilir'j demişlerdi Fakat hemen hemen üç sene evvelinden bahsediyorlardı! Rahib (.canh bir kızdı!» demişti; fakat şimdi caiılıhktan eser yoktu Şu halde: bu köj lü kızınm gerek ha?letleri. mezıvetlen nelerdi? Bunlar üzerinde islemek, bunlan seliîtirmek mümkün müydü? Yok sa, öyle cfp boyle de «adam olmaz!> bir mahluk muydu bu? Faraza bu faraziye üzerinde dur dukça Mrs Bannister iarperir, bu far??iyeyi zıhninden kovmak ısterdi, sdeta faraza Amerikadaki dok torların elinden bir şey gelme/'e, o zaman ne olacaktj? O zaman Esther Ccstcllo'ya her hangi bir şfc kilde yardîm eclebilmek mümkün olacak mıydı? Şu veya bu şekilde onun dimağnB ulaşabilmek kabil olacak mıydı? Me^plâ bu kızcağıza sağır veva dilsizlerinkine benzer bir <cdilr> öiretilfbilecek miydi? Dsha evvel de bir kaç kisi bunda muvaffak olmusfu Fakat her defa?mda bu muvaffokivet br «m\»cize» olarak vasıflandırılmıştı. Insan elindeki haraurun, maya Mrs. Bannister bu bahist» uzun boylu düşünmüs.tü ve işt« o akşam bunu tecrüb» edecekti. îçini burkan bir merareö, acaylb bir .steksizhği bir bılmem kaçma defa alt edebilmek için kendi kendin»: «Bunda kötfl bir şey yok ki! Bundan ne rarar gelebiiir » dedl. Bu, sadece blr elin blr yuze, bır kadm yüzüne dokunmasmdan ibaretti. Esther'in bunu yadırgamssına ne sebeb olabilirdi? Hem kızı zorhyacak da değildi. Alelâde bir hâdise idi bu! Mrs. Bannister etrafına bakındı. «Bir kelime bulmak lâzım» diye düşündü. Basit bir kelime... Kızm vaktile manasını ögrenmiş olması lâzım gelen bir kelime. Tek bir kelime lSzımdı... Bunu bulunca kafasından geçlrdigi tecrübeyi yapabilirdi. tkislnin arasmda, yerde. furubun alaca karanlıgına tath bir ışık katan bir elektrik sobası vardı. Anl bir insivakla, Mrs. Bannister yerir.den kalktı, Es+her'in yanma eitti ve kalkmak, yürümek lâzım geldiğini kıza belirtmek istediği zamanlar yaptığı gibi, hafifee Esther'l kolundan tuttu. Muti, E=ther de avat kalktı ve kumanda bekler piVıi durdu. Sonra Mrs. Bannister onu elinden tutup elektrik sobasının vanına götürdü ve kızm ellerine aldıgı ellerini sıcağa karsı tuttu. (Arkatı rar) lar insan, insanlar hsyvan olmtıs.. Bu resimlerd» bejere mukadder en derin ruh saadeti pırıl pırıl parlıyordu. Hürriyeteix bahtiyarlık olmıyacağına bundan kuvvetii delil bulunabilir mi? Bahtiyar oldukları içüı ml hür, hür oldukları için mi bahtiyardırlar? HürriyeÜ» »aadet onlarda o kadar birbirine girip kan«mi3tı ki, bu iki seyi ayırd etmek kolay olmuyordu, Gözleri daima dü=üncell profesör dostumla güle, güle salondan çıkük. Biz de, velev kua bir laman için olsun, bu dünya çocukları gibi kendimizi tam hür, tam b&htiyar duyuyorduk. Saadet nasıl yayüan bir duygu, hürriyet na«ıl gönüilerden gönüller* athyan bir fikir!... Hayli ı»rcan yürüdük. Fazla bir şey »öyliŞimdl şehirde HaUç whUlertain yemeden güldük. tçınüzden gel* gele, bütün bağlardan kurtula kur hnarı bahis mevzuu olurken böyle bir hedefin gözönünde rnrulması dd tula güldük. den «rau edilir şeydir. Bizde şirkct O çocuklar bu reslmleri yapar (ikrinin doğmaması neticesi, meken babalan, hattl büyük babalan selâ Galata nhtnnının sefertası biyerind* olan bizleri ve benzerleri nalan hem şehri çirkinleştirmekte, mizi, bulunduklan yerlerden kilo hem de mal sahiblerine ve ticaret metrelerce uzak lllerdeki bu meç erbabile müşteriye zarar vermekhulleri elbett* bir an bil* düs.ün tedir. memislerdi. Fakat düaünmiyen onMal »ahibl, Ura« Be çeki^neklar, bizi nes,* v* kıvanç içind* dü ten daima şikâyetçidir. Tamir külşündürmus.lerdir. Bir çoğu bizi gör fetlerinden de «ikâyetçidir. Şayed seler, evlerind* v« «traflannda gör bin« şirketleri doğsa, kiraa ve tameğe alıstıklan inssnlardan ayn mir kahn çekmek gerekmiyecek; mahluklar sanıp yarumızdan ka hissedarlar, haklannı banka gişeçacaklar, biz* yaban diye bakacak si kadar emin bir yerden kolaylıklardır. Bir taneslnin bile yüzünü la alacaklardtr. Şirketleri bankalar görmeden hayranlık hia»ile eser derecesinde muntazam ve garantill lerinl seyrettığımiz bu çocuklar, hal© •okmak mümkün oldağn basmümkün olsa da birbirlerini tanısa ka memleketlerio tecrübelermdea lar!... Nasıl tevimll varhklar ol anlaşılmıştır. duklaruıı görseler!... Eserlenndeki Halen dar olan eadde ve lokak. benzerlikten daha kuvvetlisi ile kendilerinl var eden «Büyük san larımızL, gene bn çirketler tipi Üe atkftr» ın birer *«erl olduklarını genişletmek kabildir. Zira, koskoça anlasalar!... Ve bu «nliyiflta bir bir sirket, kendi blokunun alt kıs. mından, tavanı kapata blr yaya legselerl... kaldınmmı Belediyeye maknl fiÇıktığunu yerln ruhlanmıtda bı ata devretmeü, hattâ bagışlamağı raktığı iz, Blrleşmi^ Milletler te menfaatine nygun bulacaktır. Böysekkülünün henüz vermeğe mu lece, şimdiki caddeler. yavaş yavaş, vaffak olamadığı, fakat yarın ve münhasıran vasıtalann istifadesina rebileceğine bizi inandırdığı b r bırakılacaktır. Yayalar, yağmurdan, ümidin, bir hayalin san, pembe güneşten kornnmuş olacakrtr ki. ik ıjıklarl» donattığı aydm bir ufkun limi kaprisli şehirlerde, bn cidden •evlnd idi. Dünya çocuklanrun rü elverişll bir Imar tipidir. Nitekim yalan!... Onda hep kana susanus tariM eserler arasmdaki medrese en devler yenilirler: tosun delikanlılar dıs dehlizJerile de üslub beraber. onlann dag gibi vücudlerinı yere liği teşkfl eder. sererler. Bu kdhramanlara etraftaYenicamJ ve Mıstrçarşısmdan W« kiler istisnasız hayrandırlar. Kötü ruhlu blr Cvey annenin elinden ku baren böyle bir mimarî, Jki keçeli ğulajıp kaçan kardeşler, göklerln Halici nasıl da süsliyebilir ve aynı hududsuz boîluklarında serbestçe tip blok binalar, Marmarm kıyılauçarlar; en aonunda aynı ıztırab ve nndaki kornişin Anadoln ve Ru. baskıdan kurtiılan kücük kızkar nveli yakasında iftihar vesilemiz o. deşlerine kavuşurlar. Bu hayal t labilir. Haral ama, iyi btr imar sİTasetl leminfn varlıklan için iyillk ve güzellikten ba;ka kanun yoktur. On lle tahakkuk edebilir bir tahayyül. lar «adamrııç tonrak» 'larm vatan BankHcıhğunız kısa bir devirde. n« daşıdırlar. Orada fenalar, iftiracı sı] doğdu ise ve halk buna nasıl alışö larr daima eeza gSrür; lyiler her ise, şirketçilik de aynı siiratle v« türlü sıkıntılan atlatıp bahtiyarhğn aynı mütekabil emniyetle doğabilir ve türlü Işlerimize yarayabllir. Şirererler. ketlere ihtiyacımız vardır, yarmüNeymU bu Jhtiyar Andersen?!... cılannı öziüyor ve gözlüyoros. Blr asırdır. en iyi yörekll poliŞirket fikri »ayesinde, jehrimbs, tikacılann, en yüksek ahlâkçıla.m şimdiki gibi, belediye hndndlanna yapmak isteyip yapamadıklannı, isyan edip alabildiğine dagıhnak hem de masalla yapabilmiçtir. Ya tehlikesinden de knrtulaeakhr. rattığı hülya filemine. yaşattığı ha Çunkü blok binalann kapı, hol, yal mahluklarla mlyonlarca insan merdiven, «sansör. camasırhk, knyavrusunu seve seve çekmij; on nıtma yeri, kalorifer dairesi gibi lara öciid verme ihtiyacını bile mü^terek kısımlan mahdud olaca. duymadan eelence içinde en kuv ğından, eri kalan metrekareler K vetii fazilet terbivesini verebilmiş iskâna hasredilecektir. Bu, muaz,tir. Hürriyeti hakikat yapabilmenin zam yekun tutar. \ihayet kıymetU hayalden geçen yolunu ne İyi bl arsalar», şimdiki Rİbl yalm kat biliyormuş? Serpiden eve döndükten nalar yapılmıyacağrndan, azaml •Jonra bu masallaHan bir kaç:nı ye imkânlardan şehir faydalanacaktır. niden okudum. Gönlüm nasıl bir Bcnlelikle. haDc. nıerkezlere yaçocuk sükununa ve saflığına ka kın sahalarda mesken bulacağı için, vuştu, anlatamam. Bu masallar, ço rnekândan olduğu gibi zamandan cuklsr için yazılmıştır. Halbuki on da tasarruf edilecektir. Vesait ve lan rkumağa biiyiikler daha cok ana yollar şimdiki jribl tıkanmıyamuhtac pörünüyorlar. Hürriyet bir cak. vola ve öjle yemefine verilen hayal olduğu için değil. haya'Jerini paradan, aile bütçeleri sarsümıyahür olarak isletebilmek için!... Na caltır. sıl olursa olsun insanlık, daha pek Kısacası: çok zamanîar hayal sözü ile hürN'e tarafmdan bakı!sa, «şbfcet» riyet idealini birbirine yakm söy asnlii, tavsiyeye liyıktn. Halen lemeğe devam edecektir. birde, büyük teşebbüsler, birb'rina rakib ve birbirinin tıpatıp benrerf bnnkalar halinde tecelli ediyor. Bn nıın da ne derece favdalı, " yahnd Tipratıcı oldu&u miinakaşa kaldınr. Halhuki, aynı büvük müte^el)bMcr. muarzam sirketler kunıp bu anlattiffimız yollarda çalışmağr kabullejıscler, her bakmıdan yepyeni ve ferahlatıcı nfuklar «çıhı ffibi çörünmektedir. yapma siyaserbıde bh de, ş buna kredi daşptacak yerde aynı fonlan iş yerlerine yakm Hralık evlere ha^rermek» bahsi va» ki, onu da. yannki yazunda anlat. ırmğa çalışacağun. D Garanti Bnnkasının yılbaşı keşidesinde bir kiş ye verilecek olan 100.000 lira ikramiyesini hangi talihlinin kazanacağı halk Rrasuıda alâka ile beklenmektedir. Bu büyük ikramiye çekilisi için Garanti Bankasına yatırıian her yüz lirava bir knr'a numarası verilmekteJir. Aynı çekili=te üç yüz kişi avrıca altm ve para ikramiyeleri kazanacaklardır. Vüz bin lirayı kim kazanacak? 30.000 kişi henüz kok kömürünü alamadı Kömür Tevzi Muesseseslnîn tstanbul ?Iudıirü Hultlsi Kocaharzem davet Uz»> rine Ankaraya gitmljtir. Öğremîitimize gore jehrtaıİBİe kok kömıırıınü almıyanların sayın 40 000 den 30 000 e ır.miştir. Henüz havalsr miisaid1 oldujur.dan vapurlar Zonguld.ıktnn kömur nekledebilmektedlr. Düa bır vapurla gelen 700 ton kok kömurtt varından itıbaren Unkapanmda hmlka tevzi edilecektir. Ikl sun sonra UT Ttpur daha g>l*> cektlr. y^l^& 3 1 A R A L I K T A A L T I B İ N A L T I N 1 K l Ş l Y E 3 0 0 0 A L T I N TÖRKİYE ^BANKASI Hesabınırda en az 150 lira bnlnndanmDS
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear