Catalog

IKMUIİM CUMHURİÜEI «KŞ ÎAZAN : ÎARtlP KADRİ KAEAOSMANOĞLC Oğleyin ve hele akşam beşten sonra şayed tramvaya binerseniz, Sirkeciyi geçip de Bahçekapıya saptınız mı arabanız, yere yatırılŞehrimiz» gelmij bu «Espoirı, Colette'in «Gigi» si, büyüklüğündeki lunan, Amerîkanın ta Saiacrou'nun «Un homme comme mış apartıman i ™ w | ger.c ressajn les autres», R. de Flers ve F. de sıra sıra kamyonların, dev balyelanndan W. A. Smit Croisset'den «L'ecole des cocottes lerin yolu tıkamasından olduğu yerde nuhlanıp kalır. Bu hergün h'm sergisi bugun d'Armont» ve «Gerbidon», Sacha böyledir ve bu gidişle hergun böyle saat 10 da Beyoğlu Amerikan Haberler merkezınde açılacak ve 6 Guitry'nin «Le nouveau tMtament», • olacaktır... Kımisi tıkanıkl'ğın orGerçi, bu «geriye basan» bir mesafelerin kısalığına rağmen. Kral zim Balkanlı arkadaşlar Ise böyle kasıma kadar devam edecektir. Frederic Knott'un R. Feran tara tadan kaldırılması için, o adadaki yurddaşlıktı Hep bir arada. tekrar Zogo'nun «terör» ü ile o bulanık bir <'hâdise» neticesinde postlarınfından adapte edilen «Crime Par hanların istımlâkini ilen sürer Ressam aynca şehrimizde konIkinci Abdülhamid saltanatmm çevrenin fesadları buralaıa gelin dan olmak gıbi fena bir akıbete fait» ve Paul Claudel'in «L'annonce ''metrekaresi bin liradan fazla olan «terör» devrine dönmüş gibiydik. cey« dek bir haylı zayıflar ve ha uğrıvacaklarından da korkuyorlar feranslar verecektir': 2 kasım sak faite a Marie» adh eserleri. o yerde istimlâk değme beledıyesaat 17 de «Amerikah bir ressam Tıran değıl ama, İşkodra. Berat, fiflerdi. Ikinci Abdülhamid dev dı. Çıinkü, Devlet Reisınin davetiMıchel Alfa'nın 1947 de İstanbula nin göze alamıyacağı bir iştir. Hehayatıru nasıl kazarur?» ve 4 kaEibasan ve hattâ bizim «Akçahi rinde Yıldız Sarayı, biz taşralılar ni hem de bu şekilde kabul etle İstanbul Belediyesının: Asla...) sım perşembe saat 17 de «Plâstik gelmiş olduğu malumdur. sar» adını verdiğimiz meşhur İs için de gerçek yıldızlar kadar uzak, memenin cezası, en aşağı, «persona Amerikan Jean Vilar'ın geleccği bclli değil Kımısı de tıkanıklığın gidcrilmesi kaldırılmasını kender Bek'in koyü «Kuria», san uzak bir şey değil miydi? İstanbu grsta.» hJctan düşmek olacağını pek Sanatlar> konulannda, Dığer taraftan, Jean V;lar ıdare için tramvaylann Haberler merkeri konferan» saloki, çocukluğumun geçtiği Mani lun «zaptiye» ve «hafîye» vak'a iyi bilıyorlardı. (1) sindekj Fransız Milli Halk Tiyat tavsiye eder. (Hani bu teklif de, Bana gelince, çok ısındığım bu nunda verilecektir. Girlş davetıye mektebler olmasa Maarif Vekilliği sanın bir kazası veya nahiyesi idi. larına dair havadisler bize, âdeta, poru'nun geleceği haberleri dolaşne kolay olurdu, sözünü hatırlatıYalnız, fcerpıçten beyaz badanaü efsaneleşmiş olarak aksetmez mıy kuçük memleketı. hiç bir diploma iledir. mıjtı. Bu hususta henüz varılmış. yor.) Gerçi bu hususta cümlenin duvarian, ufacık bir delıkten dışa di? Ben, bu bakundan da o günün tik üzüntüye kapılmaksızın, yalnız, Liibnanh reasam bir netice yoktur. maksudu bir: (volun acılnası) ama rı sarkıtılmış sicimlerle açılan ka Türkiyesıle bugünün Arnavudluğu hissî bir tedirginlikle terkedecektim. Kral Zogo ile de herhangi bir Vali F.K. Gökayın himayesinde, «Anafartalar Kumandanı Mustafa rivayet muhtelif: (çeşidli teklıfler. pılan ve cunbaları ve pencereleri arasında sıkı bir benzerlık buluFakat hepsi de haval.) gücenikhğim olmıyacaktı. Zira, o, bugün saat 17,30 da Şehir galerinin kafesleri; yalnız, sokaklarının yordum. Kemalle mülâkat» sokmamak sinde Lübnanlı ressam Lucie Nerbeni müskül duruma Işte nMecburî durako olmıyan kaldırımları ve avlulannın içüıdeki Kral Zogo, çok geçmeden. bu Rujen Eşref Unaybu verde mecburi duraklamadaP çeşmelerıle değil; buralarda otu benzerliği tam bir eşıthğe kalbet ıçin zaten düğüne davet etmemiş, ve cess'in sergisi açılacak ve 14 kası duun 1918 de Anacanınız sıkılınca bir parça vakit ranlarla da tıpkısı tıpkısına Mani mek istedi Kızkardeşlerınden bi neden etmedığini de Mabenycisi ma kadar devam edecektır. fartalar savajı hakgeçirmek için etrafa şö'yle bir basayı, Alaşehıri, Akhisan andıran rini Abdülhamid'm oğullarmdan vasıtasile bana bildirmek nezake Yugoslav müzisyenleri bugün kında Miralay Muskmırsmız. O zaman sağ tarafta bir t nc'e bulunmuştu. Muhlis Emek, sekreteri ile beraber Osmanlı kasabaldi .. geliyorlar birine nis.anladı. Bu ış o kadar tafa Kemal Beyle isım dıkkatinizi çeker: Muhlis EPRAG Yugoslavyanın tanm j sek iyi olacak, çeyrek saat sonra ] ki bugün gerçı fakir değilim a n » ' giZİi tutulmuş ve o kadar aceleyie Işte, bir bü>uk eve giriyoruz. Eii yaptığı ve bugün tarihî değeri öl mek. Tabelân:n üstü biraz tozlan ÇEKOSLOVAKYA mış orkestra jefi Sapek zengin de sayılmam. (Bu bii j yüzü terterruz bir besleme kız, şaş yapılmıştı ki, obür diplomatlar gıbi çülemez bir vesika olan mülâkat, mıştır ama gene de yazı travmay bir randevum var da. dedi. 1935 1939 Saatime baktıktan sonra cevab tün milyonerlerin müsterek dilidl»! kın şaşkın, bizi karşılıyor. Nereye benim kulağıma da düğünden, an1930 da iki defa basılmış ve mev dan rahat rahat okunur. Prag'a gittiğim tarihlerde (Kü mo Hubad ile piyaverdim: zaten. Serveti milyonu geçen bit buyur edeceğini bilemiyor. Önti cak bir kaç gün önce çalındı idi. çük anlaşma) denilen Orta Avrupa nist Olga Mihailocudü kalmıyarak aranmaktaydı. Bu İşte Bahçekapıda, tramvayın her Vallahi 20 dakıka sonra benim insan nasıl zengin sayılmazmış ki?) Zaten, öbür diplomatlar, bu hâdi müdafaa sisteminde ilk «kriz» â vıç ve viyolonist Ma muzde seğirtiyor; bu odaya, o odabüyük değerdeki kitabı Varlık Ya duraklayif>ında gözüme ilişen bu ya girip çıkıyor. Bellı ki, burası seye hemen hıç ehemmiyet vermi Iâmetleri, ilk çatlaklar belirmeğe ria Müıailoviç bugün }ehrimize ge yınları yeniden basarak satışa çı levhanın sahibi ile kaderde bir gun de Merkez Bankasmda bir randeBen şakadan: vum v^r. Onun için röportajı 15 kadınh erkekli misafir kabulüne yorlar; sadece, düğüne kendılerinin başlamış bulunuyordu. Buna karşı, ieceklerdir. 4 kasım perşembe saat ] karmıjtır. roportaj yapmak da varmış. Ya öy!e mi vah vah, deyinc* dakikada bıtirmeğe mecburum Saray sinemasuıda, Samo pek aiışmamış bir yer. Bıraz şaşı de davet edilip edıLmıyeoeklerini henüz üç yaşına basan ı.Nazi Al 1 8 3 " Acayıb merdiveni ince madenden Başka güne tehır etmege lüzum Muhlis Emek güierek şöyle devam Varbk yaymlannın diğer rıyonız. Derken. bızı. eski Türk düşünüyorlardı. Halbuki, çekti manyası» ise gittıkçe gürbüzleş Hubad ıdaresüıde Şehir orkestrası yapılmış olan Muhlis Emeğin ya yok. Malum ya buffünkü koruk ya etti: kitablan lehçesınde isofa» denılen hol gı ğim bir telgraf haberi üzerine bi mekte, gittikçe 'seriLp serpilmekte tarafından, solist Olga Mihailo%iç'm zıhanesine epey cambazhk yaparak rınki üzıimden iyidir. Cidden Hasan Tahsinin yahud bi genis, fakat, baştanbaşa alatur zim hükumet ve hassaten Dış İş idi. (Küçük anlaşma) nm başlıca iştirakile senfonik bir konser veriJohn Steinbeck'in yedi hikâyesi çıktığımızda sadece genc ve güzel Doğru. O halde başltyabiliriz. Albayrağm onda biri bile değilim. ka döşenmiş bir salona alıyorlar. leri Vekilimız, bunda pek büyük dayanağı Yugoslavya, Prens Paulle lecektır. Programda, Beethovenin «Kaçış»; yeni Amerikan edebıya sekreteri Güner Hanımla karşılaşOrta yerinde, yaşlıca bir hanıme bir sıyasî olay mânasuu bulmuş v« Stoyadinoviç'in sevk ve idaresi al «Egmont »üvertürü, Grieg'in cPi tınm önde yazarlarından James tık. O da makiyajmı tazelemekle Aman evvelâ şu Merkez Bankasın Meselâ Albayrak İzmirdeki İş Hadan çektığımiz sıkıntıdan ve işleri r.mdan senede yedi, sekiz yüz bm fendi, bızi, ayakta bekliyor. Te bana. hemen Tirandan çıkıp git tında, çoktan, bu taze, bu körpe yano konçertosu», Schubert'in »Si T. Farell'in hikâyeleri cÇocukluk meşguldü. Bızi gorünce yarı bıraknin ağır yürümesinden s;kâvet ede lira kira ahr. (Ben de sunu ilâve tı. Patronunu aradığımızı oğreninmenna cdip «Hoş geldiniz» ve biz, mem emrini v.îrmişti. Zira, onca kudretin cazibes:ne kapılmış: gizli Müıör» senfonisi, Yugoslav beste hayalleri> adlan altır.da Orhan yim. Verdiğımiz permilere esablı edeyim ki Hasan Tahsin de 100 mil«edırlere oturuncaya kadar o, hep Kral Zogo'nun bu hareketi, Os den gizliye onunla «flort» etmek cisi Gotovaç'ın «Senfonik Kolo» su Hançerliolğunun Anadoluyu ve bir ce de: bir şey vermiyorlar. Aşağı yukan yonluktur. Lisedeki riyaziye dersçahnacaktır. 8 kasımda Saray'da hanedanının Balkanlarda fırsatmı kolluyor gibiydı. Ben, da•yakta elpençe divan duruyor Tıp manlı Muhlis Bey dışarı çıktı Beş sekiz aydır elimiz kolumuz baglı lerindenberi böyle yüksek bir raMaria Mihaıloviç ve Olga Mıhaılo Türk köyünü yeni bir şekilde ankı büyükannelerimizi hatırlatan tekrar hüküm sürmesi neticesini ha Tiranda iken S.S. geçid törenlatan «Ekilmemiş Topraklar» ro on dakikaya kadar herhalde doner, oturuyoruz. (Bu şikâyeü baska kam yazmdım. Belki bir yanh!:k lerini gösterir bir propaganda fil viç birlikte bir resital vereceklerbu hanım kim? Meselâ, Abdü'. doğurabilirdi. Öyle ya; Arnavud manı; Stefan Zweig'in cAmok» buyrun oturun, dedi. tüccarlardan da duydum. HalbuKi yaparım. Onun için yazı ile d« dir. hamidin eskı sılâhşorlanndan ve Krah evli değildi. Günün bırin minin seyri esnasında, yanımda oadlı eseri; Abdülbaki GölpmarhHani bunu söyliyen sert \ üzlü Merkez Bankasmdaki bütün tam kaydedeyim: Yüz milyonluk.) turan Yugoslavya Elçilği Başkâtieski Osmanlı «Meclisi Meb'u de tahtını boj bırakıp gidecek ve nın «Divan Şıiri, 1516 ncı yüzyıl bir erkek kâtib olsaydı, şu sıcak dıklanm da işlerin çpkluğundan Komedi Fransez geliyor Bir gününüz nasıl geçer? san» ında Tiran meb'usu Esad Top buraya, İkinci Abdulhamidin og binin kansı, ıkide bir bsna iğilip: lars antoloiisi; Azra Erhad'm et günde patronunu arar aramaz bu dolayı, sık sık 17 den sonra çahş Sabahlan altı buçukta yedi''» tani'nin kızkardeşi. Bunun arka iu değilse bile torunu geçeoekti. Dıj «Bakınız; diyordu, bakınız. Hitler, Komedi Fransez sos railı notlarla hazırladığı «Şoph'k lamadığımıza müthiş cammız sıkı tınlmalarından daimî olsrak şıkâyct «ından, tombul tombul bir hanım İşleri Vekilimiz, ijte, asıl bu ba genclerin elini ne derin, ne halis yetelerinden tanın les> 1; Eflâtun Cem Güney'in «En lırdı. Fakat Guner Hanımm tatlı ederler. Galıba en müna^ibi, tüc kalkanm .Saat sekizde dü!:k^na düjerek yalnız bir sefk3tle sıkıyor. Bakışları, ne cağız daha peyda oluyor. Öbürü kımdan endişeye rruş sanatkâr Michel "üzeî Türk masalları». kasım ayı dıli ve güler vüzü değıl sıkılmayı carla bu bankadakılerin koro haîin gelirim. Dha evvel de geîebr'nrn bu kelimeyi bile aklımıra getırme de: Kimseve etmem şikâyet, ?â'a ama adamlanmdan önce pelmok ne kadar çekingen ve sessizse, bu, beni çağırmakla kalmamıj, Anka kadar insanhk ve sevgi hlslerile Alfa ve Maurice Es Vank Yajnnlannda çıkntıştır. di. (Tevekkeh değil kurnaz iş a rım ben halime. şarkısmı soyleme hoş olmıyacağı ıçin sekizi bekîerim. o kadar yavaş ve konuskan. Tam radaki Balkan devletlen elçılerme dolu.» canda 14 kasımda IsÇck zaman geçmiyecek. bu hay tanbula gelip Saray s nemasında Aksam. dört buçuk beşte eviıce gidamlannın hepsi kadın sekreter leri) mânasile bir İstanbul kadını. Bül de «tsbhgat» da bulunmuş ve bu Atatiirk sayısı c'erim. Bir iki saat mot"ÜTil3 ba» kullanırlar.) Kendisinden enterehâdiseden sade Türkıye Cumhuri ranhğm, bu «serr.pati» nin türlü temsiller verdikten sonra Ankarabul gıbi türkçe soyliy.srek: «Aman, Varlık dergısinın kasım sayısı J Muhlis Emek çocukluğunu ve ne sevindık; diyor. Bize İstanbul yetınm menfaatlerme değıl, Bal türlü tezahürlerir.i Pra^'daki Yu ya gideceklerdir. Jacques Janvier'in Atatürkn aziz hitırasına ıthaf edi ssn bir şey de öğrendik: O şırın nasıl ticaret ışıne atıldığını §ö> ıt l;k avlanm. Sonra av^n bir ™f« dost c.avetlerine giderirr» .. Gec» havası getirdıniz. Kırk yıldır, şu kan Anlaşmasına da zarar getıre goslav Elçisinin, bizzat kendisinde Türkiyede takdim edecepi Michel j lerek, ayrıca tanmmış ımzaların > azıhar.eleri, vaktıle hanın (affeder anlattı: hRyatmı hiç sevmem... On bir, on siniz) aptesanesi imiş Emeğin himkümeste kapalı kazlar gibi yalnız bılecek bir sıyasi huzursuzluk çı müşrbede edecektim. Bu Elçi. ba Alfa ve Maurice Escandç'ın katıl yazılarıle yaymlanmıştır. Babam MıHsnyada ssndık e ikıde yatarım. metıle bu hale gelmiş. vucud besleyıp durmaktayız. Go kabıleceğıni bildırmiştı. Bunun ü na. her vesile düştukce: «Bir A! dığı Komedi Fransez trupu, şehri "Şehir galerisinde şiir sergisi» mini idi. Normal bir hayat yaîamaman tehükes', bir Hitler belâsıdır Bu malumatı yeni öğrenmiştik ki ğa çalışıyorduk. Fakat bobomı kayîümuzü gonlumuzü açacak her ş«y zerine, yirmi dört saat geçmeden mızde Saray s.neması sahr.esinde Behlul Dal'ın «Şiir Serç,si», bu Cıliba evlisiniz? tutturmuşlar; derdi. Herıf •jelmis. 15 kasımdan 24 kasıma kadar on gün 17,30 dan itıbaren Şerur gale Muhlis Emek de geldi. Orta boylu. bedince mali durumurauz bozuldu. oen mahrumuz. Ah, ne güzeldi o Tirandaki Yugoslavya. Rumanya, Evet 39 5 vaşında <?v!snJim. rrce zamarHanberi sefalet ve <atıknaz bir insan olan bu miiyonesuare ve dort matinede 7 eser oy risinde açılacaktır. Dıreklerarasında ramazan ve do Yunanistan elç.leri ya hemen TiAnnemin Akçakccada birazc:k manarş:.» Içinde calkanıp batmaKİa o Çocukların'z var mı? rimızin sırtında ucları pantalonuranı terketmek. yahud her hangi bir nıyacaklar. Bundan sonra Ankansnma gecelen » h vardı. Onur.ia kıt kanaat bir lan bir milieti. iki üç yılda selâTürk «iirleri yunancarla İki tane. Biri 7 dıf».; Î.5 ymnun dışında bejaz bir spor gomlek rada 26, 27. 28 kasım tariMerncle diplomatik özurle düğünde bulungeçmdik. Okuyamadım. ^'nda. rrete çıkarmış, nizama. r efaha kaŞehrimizde çıkan j'unanca «Pir vardı. Arzumu öğrenınce büyük müdr!pt Va bu da kım mi? diyeoeksiniz? mam?k emrini aldılardı. Halbuki. üç suare ve bir matıne vereceklerBeni Bursada bir manavın yan.r.a vuşturmuş. Bununla da tcaîrmyasos.) adh dergide Sabahaddin Kud bir nezaketle: Çocruklarmız prk"k m: SLT mı? Pet iyı hatırlıyorum: Bu, karsı ko zavallılar, bu ilk Saray «teşrıfat» dir. çırak olarak verdıîer. Kuvayi Milrak bizim gibi tanm ve ham madret Aksaiın oBır kadm> ve «Pen Eğer on. beş yirmi dakikada Biri ]f\z diğeri erkek. nağuı sahıbi Şevket Vrlaçı'nin fa ına katılmak hevesile, bıliyorum. liyede Zonguldağa geçtık. O zatıan de memleketlerine ticaret <apıUııbıtcrse şimai konuşahm, şaved uTrup'un repertuannda şu eserler cere» jiirlen yayın!?.nmıştır. Pazar çünlori n^s'i p^'.^nirîî* mılyasındandı Şevket Vrlaçı? Ya bayram çocukları gıbi sevinc için13 yaşında idim. Tabiî hiç param nı açmış. İhracatımıza, harb ön~e bulunmaktadır: H. Bemstein'den Setmi ANDAK zun surecekse başka güne tehir etniz? Siremaja, tiyatroys îllln giJcr ni Osmanlı Meclisi Meb'usanınıa deydiler Üniiormalarının ıırmavoktu. Eniştemin verdiğı borc ser=indenberi görülmedik bir nız ' « ı msiiniz? Eibasan meb'usu Şevket Bey. Ar larını parlatıyorlar. Üç köşeli japmaye ile bakk.ıl dükkânı açtım. miş. Emsalsiz teknik kudreti ve Vallahi pazarlarımı hep 'trcizrısvudluğun en zengin kijizadele kalarının »orguçlarını yenilijorlar çalıçma kabiliyetile Muhlis Emek bir rr.üddet daldı. hem kendi ; rinden biri. Roma'da bir «ürü em ve Romadan eldiven, yakalık, göm yurdunıı, hem de bütün Avrjpayı Herhalde şimdi gozünün onunde c^e dostlarımla gec rp^c!''!;n h'"*arurım. (Muhlis Emeğe dnst c.rrak lâkı, «akan» bulunmak ve ömrü lek gıb: giyim kuşam levazımı ge kalkınd'.rma imkânl'rmı h?zırlamaZonc;uldâ.':Uki o ufak bakkal duki T ı nün yansını Romada geçirmekl* tirtiyorlardı. Hele evli olanlarımn ğa çabalıyor ve bunun karşısmda, kânı vardı.. Sonra iç çekerek şöyle icin acsba ne \ si" nl V? H"!e bu kadar realist bir röportajiar. sonberaber bu kadıncağızlan ve daha bereket versın ki, bu üç elçiden Bene? soyundan bir alay polıtikacı devam etti: gcnclerini «taassubundan» şu dört biri bekârdı hali pek yamandı. Zi belâdan, tehlıkeden İstanbula gelince Rağbet am ra). bahsediyorbarında gümrükçü olarak çalıştım. duvarın arasına tıkmı;; pencere ra, mutlaka, uzun eteklı saray ruBaktım bizim on beş ^i&alık Sonra? den başlarım uzatıp nefes almala balan. yaldızlı iskarpinler ısmarmüddet dolmuş da ta^"or bı"e. iki(Arkası var) Asker oldurn Geceleri taksi miz de randevularımıza y?'irm°k nna bile izin vermiyormuj Benim lamışlar ve belki de daha ileri gişoförlüğu yaparak harclığımı çıkar için roportaja burada sci »^ı^lk. ço.uklufumda. Manisada böyle ni derek elmas vüzük, inci gerdanhk (1) Ni*ekim, çok geçmeden. Kral dım. (Böylesi milyoner olmayıp da ce aıle reısleri vardı. almışlardı. Hepsine, «Krahn emriZogo, bu elçıierın geri alıp*nasını ben nıi olacağım.) 1936 da ağabeyle...» diye başhvan taçh, yaldızlı Evet, demiştım ya; Tiran dışına mın Emek ambarında gümrükçü davetiyeler de gelmiş bulunuyor istem'ştir. Bunlar arasında. Kuçuk Tekel, K bnsta bir sigara çıkınca. hemen her yerde bizim esanlaşrnadan oîmak itıbarile kendini olarak çshşıyordum. 1937 de ağakı taşra hayatını anmamak müm du. İşin en kötü tarafı, her ne Rumanya ve Yugoslavyaya bağlı fabrikası kuracak bcvimc'en ayrılıp kendi namıma bir kun değildi. Zaten. buralardan Ti bahaneyle olursa olsun, bu «emir» hissedip hukumetinden emir almak Petrol sahasında en cür'etli haambar kurdum. Cebimde çok az bir ran, insana büsbütun başka bir di e karşı gelmek bir nincident dip sızm davete sıtmiyen Çekoslovak reketlerden biri, bir müddettenberi Lefkoşe 31 (ANKA) Türk oara vardı. yarda bir şehir gıbi gdrünürdu ve lomatique" çıkarmak demekti Bi ya Maslahstgüzarı da vardı. Amerıkanm ve onun ardından bü Tarabyada yanm mi'yon lira Tekel İdaresi Kıbnsta bir sig'ra tun dunyanm en çok üzerinde durdoŞerinde bir kö=künüz, Divanyo fabrikası kıırmak üzere hazjrlJt» duğu bir teşebbus olmuştur. Bir lunda apartımanımz, Bakırköyde iara başlamıştır. Tekel Umum Mügun petrol ihtivat'.annın bilmesı iki evin'z ve Galatada bir satış şu dürlüğü bu mevzuda etüdleri tahalinde sıkıntıya maruz bir dün> a ı beniz olduğu m?lum. Aynca Al mamlamış ve kurulacak fabrika» için hyatî ehemmıyeti haız hâdıse. manlarla işbirüği yapıp su ve mo nin plânlar,nı hazırlamıştır. Yacesj 'i sanay. şubesm.n çaıklarını bilya borusu fabrikası açacağınızı kındd inşasına başlanacak olan fab istop ettirmemek. teknik meder.iye duydum Sonra ithalât işleri yapınkada Türk tütünlerinden muhtin muhtac olduğu i=!etme kaynakyorsunuz Hı; a'ta nasıl muvsffak telif sigaralar imâl edilecektîr. Telarını yenıleriie tamamlamak gayeolup is'n"i gcnis'oft'niz? sini gütmektedir. Bence muvaffak olma itimai kel İdaresinin bu teşebbüsü Kıbtelkin edeıpk olu1" Herşeyın başı rıs Türkleri arasında büyük bir Cereyan ettiği saha. Amerikamn ıtımaddır. Şunu da ış^ret ed?yım me.T.nıınivot uvandırmtır. Meksiko körfezı açıklarıaır. Buıada cieniz d.binden petıol çıkjr | mağa çalı^an Amerıkalılar 600 ılâ i 1JO0 ton tutarında buyuk bir petrol kaynağı keçfetmişlerdır. Muazzam gavretler istıyen ve açılması kın büjuk ma=raflar ıhtıyar ediDeniz dibinde petrol araştırmasını çösteren şenıa len k?yn?klarm. kdrfezın suları dibınde yattığı duşünülürse günün nÜ7 mevcud olmıyan mılletleıarası iara mal olmuştur. Derırıl ği 2S21 birinde kurulması mukadder top bir kanunla derp ş edilecea ne gö metreaır. Masr f, deniz tabinının o rak altı d^marlarının yerın: tuta i re tereddüdlü anlar geçirilmiş ve kumlu veya taşlı oluşuna göre dscağı anlaşıhr. rihayet Cemiyeti Akvamm tefsiri ğışmektedır Sondaj yapılacak yerJeoloğların hesablanna göre A almdıktan sonra b»şlanan ışe hız de petrol olup olmadığını anlamak n.erika B.rleşik Devletleı inin orta verilmiştir. Bu tefsir, kara suları için de her türlü teknik imkânk'Havavollan 1 Kasım 954 güney kısımlarında bund"n 200 dışında petrol arama hakkmın te dan faydalanıhyor. Nitekim sondaj tarıhinden ıtibaren mılyon sere evvel büyük ve su tebbüs sahibüie aid olduğu şekLn ler başbmadan ev\"el o saha mütehassıslarm ıncelemelerne t?rke1 n rp'ir olm'van bir göl vaı dı. cedir. diliyor. İtinalı bir ölçuo b''çme is nBu gol bugunkü Meksiko köıfeO vak'ttprberi Rayrimuavyen a den sonra denizdeki derinlik fsıkzinın yar sıncian fazîasını kaplıyora BESİNCİ bir ilâve servisi yapadu Sıcak ve kurak iklim tesirile rahklaıda denizaltı sondajları ya iları «Seısn.ogıam" denılen ce'vele cagını saym ve sadık müşterüerine m ü j kuruyan SMI? k?hn bir tuz taba pılmaktadır. Denizde «sun'î adalar.) geciıılijor. ArkasınHan iskandil ışı I deler: kası bırakmışti Bu tuz tabak?sı za teşekkül etmiştir. Her birinden son Sel'yor. iskandil. dınamit bomba I ; iatile yapıhyor Su içinde patlıyan | rr.anla ik! mc".e değ siklik yaptı daj kuleleri yukselen "bu adalar» Vickers ( V â S İ , l i y f ^ T ) Türbo. arazınır, bünyesi ' Hfvanın rütubeti ve kesafeti ço irıl; uf'klı yüzen havuzlaıia ge bomba, dipteki ğaldı. O sr.hada j er vsr çatlaklar niş'etilmıştır Onlarda çalış3nl~ra hakkmda fikir verijor Ondan çıPropulse uçağı ile turist s;nıfı oîarak ve vucud bu'.du ÇctlakLr dennleş mahsus bürolar, atölyeler, mulfak kan ses dflgaları ölçüldükten soitıkçe ar?zi şekil değiçhrclı. Milyon vesaıe vardır. Ayrıca hususî ınşa ra o yerin petrol ıhtıva edıp etlarca sere zarfında tuz dağları ya edilen gemilerden de istıfade e mediği anlaşılıyor. nnda tuzlu msğaralar teşekkül et diliyor. Yalnız deniz üstünde sonKayalara çarpan ses dalgal?rmtarikile her P A Z \ R T E S İ . C A , ti. daj am«=liyesi, bir takım tabiat hâ dan mana çıkaranlar jeofizikıj;lerP E n E ^ 1 ? " vc 'JüMARTÜSİ günleri saat diselerile tehdid edildiği için sü dir. Aşağıdaki arazinin şekii eğer Işte şimdi petrol arayıcılanna yol 9.40 da hareket. petrol araştırmaya müsaid ise songöstericilik yapan bu garib teşek rekli faaLyet gösterilemiyor. daj ameliyesi başlıyor. Bundsn külât burada muazzam petrol CaEn tehlikeli düşmanlardan biri başka deniz dıbinden ç:kar:lan tsşrr.Brlannın mevcjd;yetini isbat eaçıklardan ?elen kasırgalardır. Da lar da muhtemel petrol kayııağ.nm den ema. eler diye görürmuştür. ha fırtına yaklasmsdan yüzen ada bulunduğu yeri bellı ediyor. Şöyle Araştırmalar, uzun sürmekle beraları kovurr.?ğa rrstuf tclbirler alı k:, ciipten shnan taş ve toprak nuber netice yüz güldürücü olmu$, nıyor. Gemiler sahıle koşuşuyor. muneleri, rrütehassıslarm muayeuçağı ile muhtelif sınıf olarak ve MÜyeni petrol ka\nakları bulunduğuRömorkörlrre bağlanan adalar kı nesinden geçiriliyor. VIH taıikile her CU1IA saat 13.40 da ha na dair haberler, sondaj tejebbüsyılara çeküiyor. reket lerini arttırmıjtır. Muayene «dille>ı yapılıyor. PetHer türlü tafsilât için müracaat yerleri: Günümüzün teknik mııcizelerin1930 da ilk sondajlar yapıldığı Baslıca Seyahat Acentalan ve den sayılan bu adaların inşası ve 10I ihtiva eden taşta şryed dığerısmsn bazı hukuki meseleleıle karlerinden ayrı ve kendine mahsus îilaşılmış kara suları dışında giri deniz üstünde işler hale getirilmesi bir tad varsa şüphe izale edilmiş oşilecek hareketlere mümanaat edil büyük külfetler pahasınadır. 86 Her 15O liraya bir kura numarası sant ; m kalınlığmda ve 30 metre Iuyor. miş, hattâ Cemiyeti Akvamdan, hiç < Dunyanm ihtiyacı olan petrol, • bir millete aid olmıyan deryanın uzunluğunda çelik borular üzerine kunılmuşlardır. Sekiz aded boru bitip tükenmez kaynaklarile denizböyle bir iste kuîlanıhp kullanılalerin dibindedir.» dij'enlere hak mıyacağı sorulmuş, meselenin dıp birbirine gere çelik aâlarla rapteverdireeek teşebbus başlamıst;r Ar lomasi yolu ile hallı gerekmi^tir. c'ümiştir. 250 ton tutan ağırl'ğı İ S T A N B U I î A K 5 i M T E L. 4 9 1 3 4 4 5 1 8 1 kasının da gelecepine muhakkak Ortada denizleri icara verecek sa sonHaj g?ves le bir yerrfen dieer nazaı.le bakabiliriz. A N K A R A Y E N İ Ş E H İ R T E l . 2 8 7 6 7 lâhıyet sahıbi bulunmadığma ve vcre süruklenmoktcdir. Deniz dibir pf«bieöuo so^üiaıeii he* bınde acılan ilk kuyu 1,200.000 do^ l ı m n b&iUUudail) «Kral Zogonun, oğullarmdan birine nişanlaması üzerine, Tiranı terketmek emrini aldım» Gece hayatı olmıyaü milyoneı WiIIiam A. Smiîh'in Röportajı yapan: Sermed Sami UYSAL hemşiresini Abdülhamidin sergisi bugiin 1O DIPLOMAT r N J Stftrdan Milyoner Olanlar: 7 m c İ K T Î B A S L A R petrol kaynakları buldular ATİİİA 1SÎLAM0 "Constdhiion,, imcf/cfen bir hesap açttrıntz! TjRKÎiCARET RiNKASI